"ah benim örselenmiş, incinmiş karanfilim bir sessiz çığlık gibi kırmızı, masum, narin bu ürkek bu al duruş söyle neden bu vazgeçiş"

anlat örselenmek ne demek yumruk sıkmak ne, anlat onlara yeniden yapmak için yıkmak ne

Anlat onlara örselenmek ne demek yumruk sıkmak ne demek.

“Ben, binlerce kelimenin kifâyetsiz kalışına tanıklık ettim, hüzün benim mutlak kaderim.

Hor görülen ve örselenen bir kalp eskisi gibi çarpar mı? Gözyaşlarımla suladığım, yüzüm, gülebilir mi?

Benim içimde saklı tuttuğum ve her gece duvarlarıma çarpan çığlıklarımla, ben olabilir miyim?

Dediğin gibi, "eskisi gibi” değilim, evet. İçimde bir karanlık büyüttüm ki beni sarsın, ve kor alevlerden korusun. Sustum şimdi, ne siyahlarda gözüm ne beyazlarda. Benim yolum gri olma yolu. Her şeyin hiç olduğu yol, kanatlarımız yanacak..“

- Hilal Yiğit

anlat onlara örselenmek ne demek yumruk sıkmak ne demek.

Kalabalıklar içinde düşmek ve ezilmek ayaklar altında..hayallerin enkazında nefessiz kalmak.. yağmurlu havada çölün kuraklığını yaşamak.. bahar kokusundan uzak kışın tadını almak.. gündüzün karanlığını gecenin aydınlığı ile örtmek.. gölün ucunda ateşler içinde yanmak..şiirlerde devrik cümle olmak..örselenmek ve dışlanmak.. sözleri olmayan çok güzel bir fon müzik.. çatısı olmayan bir ev..yakıtı olmayan bir araba..çokça aldanmış ama aldatmamış bı insan...benim hikayem böyle işte..

Ben neyi değiştirebilirim ki?” diye sordu genç olan. “Kendini! Yetmez mi bu!” diye cevap verdi daha az genç olan.Varmak için bizden emek vermemizi istemeyen her sonuçtan şüphe edelim. Tarihin hiçbir döneminde insanlar gerçeğe bedel ödemeden ulaşamadı.Yorulmak gerekiyor, sancılanmak, sıkılmak, sarsılmak, örselenmek ve elbette gideceğin istikameti hiç kaybetmemek... İdrak etmek, en zorlu yolculuğu insanın...Navigasyon cihazına hakikate hangi yoldan gideceğini soran birileri çıkmadı mı hâlâ!“Gözlerime inanamıyorum!” dedi yanındakilerden biri hayretle. “Bu iyi, çünkü günümüzde yalan her türlü görsel numarayı çevirebiliyor” dedi beyaz saçlı adam.Herkesin hızlı yürümeye şartlandığı bir yerde, 'dikkatli bakma' çabası yazık ki en şaşmaz geride kalma sebebi sayılıyor.Bir şeylerin üstünde durmaya değer olduğunu her farkettiğinde, o şeylere dikkatini çekmeye çalışabileceği herkes çoktan yanından geçip gitmiş oluyordu.“Kaşığı eğmeyi deneme, bu imkansızdır. Bunun yerine sadece gerçeği anlamaya çalış!” dedi bilge çocuk. “Gerçek nedir?” diye sordu Neo. “Aslında kaşık yok, eğilen sadece kendinsin!” dedi çocuk. Matrix'ten çok iyi bilinen ama yine de ara sıra hatırlamamız gereken bir diyalog...

Gökhan Özcan

başka bir şehire evlenip geldim, burada annem yok babam yok, akrabalarım da yok. sadece eşim var, iyi ki var. eşimin ailesi var. görümcem kişisi ile çok iyi anlaşıyorduk, anlaşıyoruz. bana çok iyiliği dokundu Allah razı olsun. şimdi de iyiyiz fakat son zamanlarda işin içinden çıkamayacağım bir hal aldı. ben ağzını açıp şak diye cevap verebilen insanlardan değilim, sesim pek çıkmaz. güzel muhabbet ederim ama. neyse. +

...farkediyorum ki kendisi son zamanlarda sürekli olarak beni inceden inceye küçümseme halinde. lambur lumbur konuşuyor. lafın nereye gideceğini hiç hesap etmeden. yaptığım güzel bir şey varsa eğer, yeriyor. ya da dalga geçiyor. küçümsendiğimi hissediyorum. ben yirmi yıllık arkadaşımla bağımı sırf bundan dolayı kestim. sürekli, sürekli örselendiğim için. babamla aramdaki bağ en çok bu yüzden zarar gördü. artık örselenmek istemiyorum. ama güzel geçinmek istiyorum. işin içinden nasıl çıkacağım?"

görümceniz kişisi sizi seviyorsa siz de onu seviyorsanız aradaki laf çarpmalar, istediği gibi gelişine konuşmalar aranızdaki çizgilerin belli olmamasındandır. kardeşiniz var mı bilmiyorum. kardeşler birbirinize tam bahsettiğiniz şekilde davranırlar. sevmediğinden, üste veya öne çıkmak istediğinden yapmazlar yaptıklarını. çay güzel oldu ben yaptım der kardeşlerden biri, diğeri ben sofraya getirdim ondan güzel der. buna anlamlar yükleyip hmmm yine bana ne amaçla dedi bu bunu. napmaya çalışıyor bu? kuyumu mu kazamaya çalışıyor? gibi düşüncelerde kaybolursa kişi kardeşlikten zevk alamaz karşı cepheye geçer. mücadele ve rekabet başlar. halbuki kişi çayı doldurup ben doldurdum ondan güzel dese (bu ne gerizekalıca bir örnek ya neyse başladık devam edeceğiz) orada laf çakmalarla iğnelemeler son bulur bir de pis gülüş eklenir iğneler akupunktur iğnesine dönüşür. şifalı iğne yani. kardeşlikten, mesafesizlikten doğan bir darlama sıkıştırma hali. ego yapılırsa bu meydan okuma olarak anlaşılır. meydan okumaya karşı nasıl cevap verileceği düşünülmeye başlandığında da aradaki sevgi, sempati önemini yitirmeye başlar.

20 yıllık arkadaşınıza da yazık olmuş meseleyi bilmesem de at kadar sene. birtakım haklar doğmuştur muhakkak. haklar helaldir inşallah.

ek olarak siz evli barklı kadınsınız. birçok işiniz vardır. ev içinde ev dışında sizi yoracak birçok meseleniz vardır. kısır meseleler o ne dedi bu ne dediye zamanınız yoktur. olmamalıdır. kendi meşguliyetlerinizle asaletinizi koruyarak, insanlarla ilişkilerinizde kerizliğe girmeyecek iyi niyetlerle donanırsanız konuşup kendinizi savunacağınız bir meseleniz olmaz. yaptığınız yemek eleştirilsin damak tadı der geçersiniz. temizliğiniz eleştirilsin gel bir gün temizliğin inceliklerini anlat yiiivrum dersiniz hatta sen yap ben izleyip iyice öğreneyim dersiniz. bunun için çok zeki ve hazırcevap olmaya gerek yok dümdüz kıkırdayarak, çok biliyorsan sen yap'ı dilde yumuşatarak söylemek yeterli. mizahı kullanalım incitmeden.

size zarar verecek, aile birliğinizi bozacak sözlü, fiili temasları oluyorsa "şuna alınıyorum üzülüyorum" diyerek samimi olarak duygu dile getirmek karşınızdaki hayvanoğlu hayvan değilse onu durduracaktır inşallah.

işin içinden nasıl çıkılacağını değil işin içinde nasıl kalınacağını anlattığım köşe yazıma burada son veriyorum. hayırlı günler 🌸

anlat onlara örselenmek ne demek

yumruk sıkmak ne

anlat

yeniden yapmak için yıkmak ne

Anlat onlara örselenmek ne demek...

anlat onlara hiç tamamlanmamış öykülerimizi anlat yarısı şarkı yarısı çocuk insanları anlat örselenmek ne demek yumruk sıkmak ne anlat onlara yeniden yapmak için yıkmak ne

PDR NE OKUR? | Kemal Sayar - Hayat Teselli Bulmaktır ° ° °*’’Doğmak örselenmeye uğramaktır.Ana rahmine gömülmüş emniyet içindeki varlık birdenbire hayatla karşılaşır.’’ diyerek başlar #KemalSayar kitabına... Kitap fuarına gideceğim zaman özellikle bakarım hangi yazarlar, kimler geliyor diye bilenler bilir üniversiteye başladığımdan beri #kocaelikitapfuarı na giderim. Burada söze şöyle devam etmek isterim. *Lisedeyken söz vermiştim kendime gezmediğim yerlerin,okuyamadığım kitapların,izlenmeden geçilen filmlerin acısını çıkartacam diye...Elhamdülillah üniversite yıllarım genel olarak verimli geçiyor. Maalesef ki gezmekten pek kitap okuyamıyordum bu son haftalarda ama kitaplığıma şöyle bir göz gezdirince büyük bir iştiyakla kitap okumak geldi içimden...😍 * Kitaba gelecek okursak şunu söylemeden geçmeyeyim sevgili okurlar örselenmek kelimesiyle karşılaştığımda aylar önceki ruh halim gelmişti aklıma... yılların verdiği bir tecrübeyle kendimi şu kelimeleri ağzımdan dökülürken buluverdim: ‘’ANLIK ÖNEMSENMELERİN ÖRSELENMİŞLİĞİNİ ÜZERİMDEN ATAMIYORUM.’’ Gelelim kitaba⬇️ *Kitap denemelerden oluşuyor.Deneme türünü sevenler varsa okuyabilirler ancak bir kitabı tavsiye ederken biraz çekimser kalıyorum bazen sizlerin kitaptan beklentileri nedir ne türü seversiniz ne düzeyde bir okursunuz bunlarda çok önemli...kitap bir balyoz gibi kafanıza inip sizi sarsan cinsten bir kitap değil ancak bazı denemeler tecrübelendirdiğiniz hayat yolculuğunuza bir nebze de olsa duygu yüklü bir biçimde anlamlandırıp bakmanızı sağlayabilir.Kalbinize hitap eden denemeler-hepsi olmasa da- bulacağınıza eminim.❣️ Öğrendiğim Kelimeler: #mündemiç :bir şeyin içinde saklı bulunan, var olan #kıylükal : dedikodu #matufolmak : adfedilmek * * #bookstagram #insanlıkhali #trt #kitapöneri #kitaptavsiye #hayattesellibulmaktır #psikoloji #psikiyatri #bakırköyruhvesinirhastalıklarıhastanesi #flower #bisiklet #mutluluk #kitap #book #instagram #kocaelikitapfuarı #kocaelibeleyesi #kocaeli#karküresi #kış #timaşyayınları #bibliyoelif @pdrbilgi_ @pdrneokur https://www.instagram.com/p/B4HXv-VAkFY/?igshid=1g3u4mn9fvgcq

Kaçan kovalandı çünkü arzu'nun nesnesi eksik kalmıştı. İstilacı bedenimiz ele geçirmeye çalıştığı toprağın çevresini çitlerle çevirme gayretindeydi. Zor olan her zaman muhteşem miydi, bak onu hiç düşünmemişti... . Bize kendini kolayca teslim edenden kolayca vazgeçebildik çünkü o artık kazanılmış bir topraktı. Ekip biçmiş ve hasadı kaldırmıştık tarladan. Bedenin yeni beden arayışlarındaki bu gaye hiçbir zaman anlaşılamadı... . "İnsan" denilen canlı öyle değerli bir varlıktır ki onu baştacı edebilmek için yeterince örselenmek gerekir. Oysa göl dibinde uyuyan suyun ziyan edilişine aldırmaz. Tipide kaybolan sıcak mevsimleri özler. Kırk derecelik kentler bekler ki toprak soğusun artık. Yeterince yan! Yeterince don! Ve sonra dokun toprağa... . Günay Aktürk www.gunayakturk.com . #alıntıkitap #kitapbaz #kitaplarimizdan #kitapcümleleri #kitapyorum #kitapunya #biryudumkitap #kitaplayasamak #kitapalintisi #kitapönerileri #tavsiyekitap #kitaponerisi #düşünenmadde #kitapçekilişi #kitaplik #kitaptansözler #kitaplar #kitapokumak #kitabevi #kitaplardankesitler #kitaplaryolda #kitapalıntıları #kitapsozleri (Çankaya, Ankara) https://www.instagram.com/p/Bz2T1LypZNV/?igshid=14xl5kaebneft

Anlat onlara hiç tamamlanmamış öykülerimizi 

Anlat yarısı şarkı yarısı çocuk insanları 

Anlat örselenmek ne demek yumruk sıkmak ne 

Anlat onlara yeniden yapmak için yıkmak ne.

Anlat onlara hiç tamamlanmamış öykülerimizi,

Anlat yarısı şarkı yarısı çocuk insanları,

Anlat örselenmek ne demek yumruk sıkmak ne,

Anlat onlara yeniden yapmak için yıkmak ne!

Örselenmek, kırılmak, yaralanmak pahasına insan kalmak. İşte insan soyunun dünyadaki yazgısı ve macerasının özeti."

✏Dergah Dergisi