ahlaki değerlerin kaynağı sadece insanın kendi aklıdır. bu yüzden birçok farklı figür ahlak yasası vardır. iki insanın belirli bir süre içinde tanışıp vakit geçirmesi ve ayrılması ahlaksızlık değildir. ahlaksızlık iki insan arasındaki cinsel olaylar hiç değildir. bu metin "naptın götürdün mü kızı"diyen bir dağ ayısına yazıldı. kendileri kutsal atfettikleri kitapların kendi hayatlarına çizdiği çizgiler ile yaşayıp insanları da hep bu çizgilerin arasına çekmek isterler. fırsatını bulduklarında ise kutsallarını kenara koyup eleştirdiklerini ve fazlasını yaparlar. fiilleri nesnel olarak ahlaksızlıktır hatta bu fiillere karşı argüman belirtip daha sonra bununla yaşamak büyük ikiyüzlülüktür. bu tür insanlar evrensel olan ahlak yasasına göre kötüdür, bir insanı nesneleştirecek kadar vicdansızlardır, davranışları etik değildir, kendi tanrılarına karşı tutumları kabul etmeseler de şirktir bu da onları inançsız yapar ve son olarak gerçek bilgiye ulaşma çabasında bulunmadıklarından cahillerdir. kısaca temel ilkelerine aykırı olduklarından dolayı bu insanlar ahlaksızdır. ben ise, kant'a göre ahlakın kaynağının insan aklı ve insan olduğuna katılıyorum ve bu kişilerin ahlaksız olduğundan dolayı insan dahi olmadığı çıkarımını yapıyorum. siz de mümkünse bu tip kişileri hayatınızdan çıkarın..