Tumgik
#vedalar acıdır
bindesibel · 1 year
Text
Düşlediğim son aşk, bir fırtınaya denk ve sen orda yoksun. Ben.. Ben kendi sevgimde boğuldum, çırpındım da dönüp de bakmadın.
22 notes · View notes
bitmissinmercann · 1 month
Text
Bazı Vedalar Sessiz Ve Sadece Acıdır.
8 notes · View notes
sidaramed00 · 8 months
Text
Hayat, defalarca yaralayıp çok kere sızlattığı halde hala vazgeçmediğimiz en zorlu ders gibidir. Acı, gerçeklerin iliklerimize işlediği anlardır; içten içe yüreğimize yapışan bir iz gibi. Rüzgarın sessizce eserken bile gözyaşlarımızı ıslatır, bir yüzümüzü sarkan, umutsuz keder gibi. Oysa ne acıdır ki, her veda, bir hoşçakalın ardından gelir. İçimizdeki sevginin, aşkın, umudun derinliklerinde yitip gitse de, belki de tekrar bulacağımız bir çağrışımıdır bu vedalar. Belki de her "Hoşça kal"ın ardından bizlere bir şans verilir; yaralı kalbimizin onarılma sürecidir bu. Kim bilir, belki de bu kederli vedaların ardından, hayat bize en güzel hediyelerini sunar, yeniden umut aşılar yaralı yüreklere. O yüzden, hayatın bize takdim ettiği acı gerçekler arasında kaybolmadan, her vedaya bir hoşçakal diyelim. Özgürce hissedelim bu sözleri, belki de yaralarımızın iyileştiği bir müjde gibidir. O zaman ne olur, içimizdeki kederli yolculuğu bitirelim ve umut adına yeni bir sayfa açalım. Hoşça kal bize, umutla, sevgiyle ve acıda güzellik arayışıyla...
=Son post
10 notes · View notes
egesiniaramayanbuse · 9 months
Text
Vedalar acıdır,
Ve daha da acıtır.
13 notes · View notes
kayipgalaksi14 · 1 year
Text
Vedalar acıdır ve acıtır bazen sadece anılarla yetinmelisin ne kadar özlesen de... En azından anılarımız azcık güzelll 🥂 ...
2 notes · View notes
karanliginnefesi · 1 year
Text
Bazı vedalar acıtır cehennemin ortasına atar yakar kül eder bazı vedalar acıdır cennetten kovdurur bir damla suya hasret bırakır
4 notes · View notes
yildizlariisevenbirii · 3 months
Text
Bazı vedalar acıdır🥲🖤
1 note · View note
belkisenbenimsindr · 6 months
Text
Vedalar acıdır diyosunuz. Veda edenlere veda etme diyosunuz ama vedasız gidenlerede sövüyosunuz.
1 note · View note
didikodaily · 10 months
Text
YÜZLEŞMEK
17 Temmuz akşamı çok sıradan bir şekilde bisikletle çıktım. Her zamanki rotam olan Bostancı-Fenerbahçe-Maltepe hattında sürdüm. Rüzgar çok güzeldi, gece çok güzeldi. Evet, sahil kalabalık ve bisiklet yolu üzerinde piknik yapanlar vardı. Bisiklet yolunda olduklarını umarsamadan çekirdek yiyerek yürüyenlerin arasından geçip gittim. Belli, yaz boyu bu böyle olacak. Olsun dedim. Yola devam ettim. Maltepe’den dönüşte Bostancı iskelenin orada karşıma aniden çıkan ve hız kesmeyen Scooter sürücüsü yüzünden ani bir refleksle direksiyon kırdım ve dengemi kaybedip yola doğru devrildim. Bir bacağım tabii ki bisikletin altında kaldı, paniklediğim için bir süre ne olduğunu anlayamadım. Sonra kalktım, etraf boştu yardım eden kimse olmadı haliyle. Aslında bir bakıma iyi de oldu çünkü utandım da biraz düştüğüm için. O scooter kullanan arkadaşın ardından da bir güzel küfür ettim. Bunu da duyan kimse olmadı neyse ki.
Acıyan bacağımı ve elimi zar zor kullanarak sürdüm bisikleti eve doğru. Evdekilere birşey demedim. Boş yere soru cevaplamak istemedim. Duş alıp yattım. Her zamanki rutinimdi bu, sabah işe gideceğim için en geç 12 gibi yatmaya çalışıyorum genelde. Sabah uyandım. Servise bindiğimde hep yaptığım gibi Twitter’a girdim, Instagram’ı kontrol ettim ve hayatımın şokunu yaşadım. 
Doğanay Güzelgün sabahın 5.30′unda Bostancı İskele’nin oradaki ışıklardan karşıya geçerken şerefsiz bir müptezelin kullandığı arabanın çarpması sonucu hayatını kaybetmişti. Böyle yazınca Doğanay abiyi tanıyorum gibi anlaşılabilir. Hayır, o ölüm haberini okuyana kadar adını duymamıştım. Herhangi bir bağ kurmamıştım. Ama o an birşey oldu. O kişi sanki benim yıllardır tanıdığım ve sevdiğim biriydi ve ben onun ölüm haberini almıştım. İnsan olmak bu muydu? Her ölenle bağ mı kurardım ben? Her ölüm acıdır evet. Her zamansız ölüm iz bırakır insanda. Gidenlerin ardından söylenir hep, “vah, yazık oldu”. Ama bu öyle birşey değil. Bu kadar basit değil. Ben bu üzüntüyü derinden yaşadım ve hala yaşıyorum. Daha gece düştüğüm yolda bir başka insan can vermişti. Çaresiz bir şekilde geride kalan çocuklarını, ailesini düşünüp kahroluyorum. Sabah belki de çocukları ve eşi uyurken evden çıkmıştı antrenman için. Belki uyudukları için onları öpmemişti uyanmasınlar diye. Uyandırmamak için sessizce çıkıp gitmişti evden. Kapıyı son kez kapatmıştı. Bir daha açamayacağını bilmeden. Bisiklete binip yola koyulduğunda sabahın ilk saatlerinin serin havasını ciğerine çekmişti, ciğersiz bir adamın ona çarparak havaya uçuracağını bilmeden. Ben bunlarla boğuşuyorum günlerdir. Geçmiyor. Katili dışarıda, serbest. Yakalanamadı hala. Cenazedeki görüntüler gözüme geliyor. Akşamki anma töreninde yüzlerce bisikletlinin aslında aynı sonu yaşayabilme ihtimali geliyor aklıma. Ölüm her koşulda acı, her koşulda sancılı geride kalan için. Peki ya edilememiş vedalar. Söylenememiş sözler? Yarıda kalan herşey? Bunlar dolduruyor aklımı, kalbim sancıyor düşünmekten. 
Doğanay abi, abi diyorum artık çünkü o aslında bir şekilde hepimizin hayatına yer etti. Bisikletlilerin trafikte bir nefeste hayattan koparılabildikleri gerçeğini tokat gibi vurdu yüzümüze. Daha önceden de bisikletli kayıpları vardı, yine olacak. Ne yazık ki!  Ama benim için dönüm noktası Doğanay abinin vedası oldu.
Ben genelde duygularını saklayan, içine atan, söylemek istediklerini hep yutkunan bir kadınım. Evet, neşeli, gülen, kahkaha atarken komaya girebilen biriyim ama iş duygulara geldiğinde ketumun tekiyim. Sevdiğimi söylemem. Özlediğimi belli etmem. Gurur abidesiyimdir(!) Yakın bir dostum böyle der bana. “Tökezlersen incilerin mi dökülür?” diye alay eder. Yıkılmamak için içime atarım. Karşımdakini incitmemek ya da içine sıkıntı vermemek için söylemem fikrimi mesela. Kızsam da içimden, sevsem de içimden... Ama bu yanlışmış. Bunu gördüm. Hayatında yeri olan kişilere birşey söyleyemeden gitmenin acısını yaşamamak için söz verdim kendime. Her ne olursa olsun içimden geçenleri söyleyeceğim tam zamanında. Bekletmeden, ertelemeden. Kalp kırmayacak ve aldığım her nefesin hakkını vereceğim. Yaşamayı her zaman seven, keyif almasını bilen bir insanım ama bir gün aniden gitme ihtimalini de unutmadan yaşayacağım bu hayatı. Geride ne kaldıysa, benden ne alınacaksa, bana kim ne katacaksa hepsini şimdiden kabul ettim. Hazırım. Fırtınasına da, çamuruna da, kalp sancısına da, pişmanlığa da, keşke dememek için attığım adımların karşıma çıkaracağı her türlü duygu durumuna hazırım. Korkmayacağım. 
Doğanay abi, senin ve giden tüm bisikletlilerin anılarını biz yaşatacağız, nefes aldığımız sürece. 
Ruhlarınız şad olsun.
0 notes
artiikyok · 3 years
Text
Tumblr media
Cem Karaca'nın eşine yazdığı mektup...
1. Hayat her şeye rağmen güzeldir.
2. Seni bu dünyada çok sevdim...
1K notes · View notes
senbirbeniki · 3 years
Text
"Korktum tamam mı?! Korktum... Benden gidersin diye... Bu yaşıma kadar kaburagamda sakladığım, herkesten sakındığım kalbimi aldın benden."
Yutkundu, kafasını iki yana salladı. "Bana geri vermelisin. İzinsiz aldın benden, onu benden çaldın." Gözlerimin içerisine altın kahve gözlerini dikmiş bakarken bir umutsuzluk gördüm. Bende kafamı iki yana salladım. Ne diyeceğimi bilemiyordum. "Ben bunu... Yapmadım." Dediğimde bana doğru bir adım attı. Artık çok az bir mesafe vardı aramızda. "Yaptın!" Dedi gözlerinde harlanan eteşle. Sonra gözlerindeki o ateş bir duman bulutu oldu, sarmaladı gözlerini. "En kötüsü de... Hiç bir şey yapmadan yaptın bunu. Daha kötüsü ise onu sana kendi ellerimle vermiş olmam." Sesi daha sankindi. Devam etti. "Ellerine bırakmışım kalbimi." Gözlerine sessizce bakıyordum.
Benim konuşmadığımı gördüğünde yutkundu ve beklentisizce gözlerime bakmaya başladı. "Senin ellerin dolu. Benim ellerim boş mu? Yoksa senin kalbin göğüs kafesinde mi? Ellerimde mi?" Diye fısıldadı. Sesi o kadar masum geliyordu ki.
Sadece gözlerine bakıp günlerce ağlayabilirdim.
Bağzı adamların gözlerine bakarak ağlayabilirdiniz.
Ama bana karşı beklentisizdi. Sanki kendini hazırlamıştı. Ve kalbimi ona vermediğimi düşünüyordu. Bu onu beklentisiz kılıyordu.
Ellerim yavaşça havaya kalktı ve onun ellerini benim küçük ellerimin arasına aldım. Bu hareketim kaşlarını hafifçe çatmasına neden oldu. Avuçlarını yukarı bakacak şekilde getirdiğimde, gözlerimi boş avuçlarına indirdim ve tekrar gözleri ile buluşturdum gözlerimi. "Ellerin boş." Diye fısıldadım. Bu onun yıkılmış bir binanın altında kalmış gibi bakmasına neden oldu. Sanki iki saniyede öldü. Oysa o dağ gibi bir adamdı yıkılmazdı. Gözlerini kapattı.
Ben ise devam ettim sessizce. "Ben kalbimi ellerine vermedim çünkü kalbim savunmasız kalırdı. Ben seni aldım sol kaburgalarımın içerisine koydum. Orada saniyede her attığında yanındasın, kalbimin. Seni de sakladım tıpkı kalbimi sakladığım gibi derinlere."
11 notes · View notes
mavigibisiir · 2 years
Text
vedalar acıdır
ve dağlar dumanlıdır
-
06.04.2022 - 06:12
9 notes · View notes
vintedzi · 3 years
Text
Veda ettiğin insanda hala hayallerin varken vedalar acıdır, vedalar acıtır
23 notes · View notes
qvoila · 3 years
Text
Yollar biter, aşklar biter, hayat biter. Vedalar ancak güzel yüreklere acıdır.
0 notes
elifqunduz · 3 years
Text
"Bazen kimse, 'ölmek istemez'.
Ama hayat acımasız,
insan acımasız,
mutluluk yok,
mutlu son yok.
~kadın gitti, adam bitti.~
Hoşçakal'ıyla beraber."
Hoşçakal adı üzerinde hoş kalmak için söylenir. Ancak hoşçakal son zamanlarda veda sözü hâline gelmiştir. Her veda acıdır. Ve ölüm muhakkakdır. Ölüm bir vedadır ve veda bir acıdır. Mutlu son yoktur. Son varsa mutluluk yoktur. Bu yüzden vedalar acıdır. Ve bu yüzden acılar yara getirecektir.
Hoşçakalların anlamı gibi hoş olmaları dileğiyle...
Haftanız mutlu geçsin, sizi seviyorum dostlarım!
2 notes · View notes
firarisevdam07 · 5 years
Text
Tumblr media
Neden Sonra Anlarsın ki;
Bir Sürüncemedir ''Zaman'' Ve En Büyük Savaşın Hep Onunladır Aslında,
Gidenler Hep Zamansız Gitmiştir Vedalar Zamansız,
Rengarenk Hayallerin Tarumar Olurken
Siyah Beyaz Bir Acıdır Payına Kalan....!
20 notes · View notes