https://sidomaturizm.com/ - Mega+ (2)

Yayla turları, Türkiye’nin farklı coğrafyalarında ön plana çıkan bir turizm seçeneğidir. Yalnız hiçbir yayla turizmi Karadeniz’deki kadar güzel olamaz. Bu sebeple sizler de huser pokut yaylası turları seçeneklerine hızlı bir şekilde ulaşabilirsiniz. Her ne kadar yayla gezileri söz konusu olduğunda bilindik yaylalar ön plana çıkıyor olsa da, ayder yaylası gezileri ile ön plana çıkan seçeneklere daha detaylıca göz atabilirsiniz.

Hiç şüphesiz, ailenizle, sevdiklerinizle hoşça vakit geçirmek istiyorsanız balayı ve kültür turları adresimize göz atabilirsiniz. Daha detaylı bilgi sahibi olmak ve yayla turlarına hızlıca göz atmak için bizi ziyaret etmeniz yeterli olacaktır. Sizden aldığımız güç ile yayla konaklamalı karadeniz turu seçeneklerini sadece bir tık uzağınıza getirmekteyiz.

Kocamanbisite - Platin

Günlük hayatın yorucu etkileri sizi de bunaltıyor mu? Sizde hem sevdiklerinize zaman ayırmak hem de internet başında hoşça vakit geçirmek mi istiyorsunuz. O zaman size kocaman bir tavsiyemiz var. Söz konusu olan masal oku seçeneğinden yararlanmak olduğunda sadece bir tık uzağınızda yer alan adresimizi ziyaret edebilirsiniz. Hızlı bir şekilde sizlerde hikaye oku seçeneğine göz atabilir ve hemen güzel bir hikayeye başlangıç yapabilirsiniz. Bizim önceliğimiz sizin kısa masallar ve diğer hikayelere kısa süre içerisinde ulaşmanızı sağlamaktır. Çocuklara göre, gençlere göre pek çok masal ve hikaye bu adreste sizi bekliyor. Davetlisin

Az önce bir yazı gördüm. "İnsan ancak sustuklarını duyan biriyle bir ömür geçirebilir" yazıyordu. Hani derler ya 'bir yazı bir söz duyarsın hayatını değiştirir diye. Sanırım cidden öyle oldu. Bu söz bana kiminle olmak istediğimi, kiminle bir ömür geçirmek istediğimi karar vermemi sağladı. Dedikleri gibi bir söz benim hayatımı değiştirdi.

"Ölen bir insanın son sözlerinin neden değersiz olduğu üzerine"

Geçenlerde duydum, ölen insanların son sözleri hayatta yapamadıklarını anmakla geçiyormuş. Bu da insanlığa aslında yaşarken en önemli şeylerin ne olduğunu hatırlatıyormuş. Ölen insanların son sözlerinin ana fikrinde hep daha çok yaşamak ve daha iyi işler yapmak, daha çok sevdikleriyle vakit geçirmek gibi şeyler bulunuyor.

Nasıl olsa sona yaklaştı ya bundandır pişkin pişkin konuşması. Sanki daha çok yaşasaydı da bu bataklıkta boka batmak yerine bir cennet inşaa edebilecekti. Daha iyi işler yapmaktan da söz ediliyor, insan yaşadığı süre boyunca ancak daha çok acı çekebilir, daha iyi yapabileceği iş bu acıları daha çok ve daha kolay çekecek olmasıdır -çünkü artık alışmıştır-. Eğer daha iyi işler yapmaktan kastı daha güzel acı çeker ve daha güzel bir varoluş sancısı sergilerim gibi bir şeyse ki hiç sanmam bu ölüm döşeğinde aklına gelmemeliydi. Zaten acıların en büyük ve en güzel getirisi ölümdür insana. Bunca çektiğine karşılık olarak bir kurtuluş yolu sunar, bir ödüldür ölüm. Sevdikleriyle vakti geçirmek gibi safsataları da sayıklayıp durmak ancak düşük yapıda bir insan için söz konusudur. Bireyi, kendisinden başka herhangi bir birey sevemez. Sanırım o da tam anlamıyla değil. Sadece insan kendisini kısmen sevebilir, başka bir insan sevemez; seviyor gibi görünüyorsa yanıltıcı ve yoldan çıkarıcıdır. Böylelikle bir kere daha üstüne basmak isterim; fayda sağlamayan, saf bir sevgiden asla bahsedilemez.

Böyledir ya işte insan, değerini bilmediği en büyük şey olan zamanı boşa kullanır hayalperestlik eder durur. Bir aptal gibi yerinde sayar. Ölüm peşine düştüğünde aklı yerine gelmiş gibi görünür, sanki bir farkındalık çökmüş sanılır ama bir bakarsın hâlâ yanıltıcı duygularından arınmamış, kendini kandırmaya devam eden koca bir yalancı olmaktan başka bir şey değil. Ne ölümle burun burunayken ne de en rahat olduğu zaman insan tam anlamıyla aklını kullanamamıştır, ne zamandır ki acılar göğüs kafesinde biriktiğinde kafasını kullanmaya başlasa o zaman da var olduğunu sandığı tanrıya bunları neden çektiğine dair isyan eder. İnsan umutsuz vâkâdır.

XVIII

bu aralar aynadaki bana çok yalan söyler oldum. iyiyim deniz, merak etme. ya da et ve beni bir yokla. kapıyı çalarsan söz açarım. terliklerimi giyinmeyi beklemeden koşa koşa açarım. hatta belki hırkamın sadece sağ kolunu sokarım içeriye, diğeri dışarıdayken başlarım kapıya doğru koşmaya. ya da belki elimde su bardağıyla. onu elimden bırakmadan sıkı sıkı tutarak gelirim açmaya kapıyı. ama isterim ki sen gel. tam bu gece ne çok isterdim göğsünde soluklanmayı. geceyi sana sığınıp geçirmek isterdim. ölmemiş olmanı da. gerçekçi oluyorum ve özüme dönüyorum. gidişler vardır ve her zaman her giden dönmez. denizler akar ve bazen bazı hikayeler son bulmaz. her hikayenin bir sonucu yoktur, izge. hatırladım inan. hatırlatma bitti.

Siz siz olun başlasını seven birini sevmeyin. Kalbe söz geçirmek olmuyor nedennnnnnn?? Neden abi neden?? Deliricem yaa. İatemsizce düşünüyorum Allah kahr etsin

👉21 sene ne istediyse aldı ne istediyse babalar gibi sattı üzerine tabanına alkışlattı…

👉Masa başında siyaset mühendisliği yaptı… Oradan vekil satın aldı parti satın aldı olmadı tehdit ile seçimden çekilmelerini sağladı hatta geçersiz oyları bile saydırdı kazandı…

👉Alışmıştı karşısında Bay Kemal olmasına.. Hatta tabanı o kadar iyi programlamıştı ki Bay Kemal terörist dese katil dese alkışlayan inanan bir kitle vardı…

👉Bay Kemal ve diğerleri ise ya anlamak istemediler ya işlerine geldi ya sustular ya çekimser kaldılar…

👉Adam kazandı ama adam doymadı…

👉Kendisi ailesi ve yandaşları 21 sene halkı soyarak müthiş servet edindi ama aynı orantıda halk fakirleşti…

👉Ne zaman şikayet etseler Din iman islam ile tekrar uyuttu dün yapılan seçimlere kadar…

👉Her zaman yazdım halkın bir taşma kırılma noktası vardır diye işte hiç umulmayan bir anda halk tepki oyu kullandı fark o kadar büyük oldu ki çalarak bile kapayamayacağını fark etti.

👉Muhalefet kazanmadı aslında halk kontrolü ele aldı birleşti sözde 6 lı masanın yapması gereken görevi yaptı ve Erdoğan’a artık yeter dedi…

👉Bu gün Erdoğan çok daha zayıf güne haftaya başladı…

👉Üç defa İmamoğlu yenilgisi büyükşehirler hatta kendi ikâmetgahının bulunduğu Üsküdar bile elinden kayıp gitti…

👉Belediyeler yandaşları besliyorlardı artık o kapı kapandı…

👉21 sene sonunda halk daha fakir ve bütün devlet kurumları tarikatların eline geçmiş durumda…

👉Halk fakirlikten bıkmış… Halk kendini yönetenlerin lüks saray yaşantısından bıkmış artık yeter diyor…

👉Bu seçimden zafer ile çıksaydı Anayasa değişikliği ile ömür boyu Sarayda kalma planı vardı artık işi çok zor…

👉Kanal İstanbul için parsel parsel sattığı Katar’a söz verdiği araziler ellerinde patladı…

👉Hatta damat bey bile arazi almıştı…o kadar aç gözlü bir canavara dönüştüler…

👉Şimdi bu çöküşü dizginlemesi gerekiyor…

👉Ama babalar gibi 21 sene yemenin bir bedeli var… Kasa boş halk fakir ve artık uyanıp tepki gösteriyorlar…

👉Her zaman bana darbe yapılıyor diye ağlıyordu işte bir duası kabul oldu…

👉Halk ona darbe yaptı…

👉Şimdi tekrar masaya dönüp planlarını gözden geçirmek zorunda…

👉Ortağı MHP bitmiş Bahçeli ölmüş işe yarıyor diye gömmüyorlar…

👉Bay Kemal artık yok…

👉Halk Adam kazandı diyerek adama seçim hediye eden küçük partilerden ve liderlerinden bıkmış uyanmış artık oy vermiyor…

👉Erdoğan yaşlı zayıf ve hızlı kan kaybetmeye başladı…Egosu yara aldı…

👉Ve en büyük kabusu İmamoğlu’na İstanbul’da üçüncü defa yenilip İmamoğlu’nu otomatik Cumhurbaşkanı adayı yaptı…

👉Şimdi İmamoğlu davası var sırada… İsterse hapse koysun yasak getirsin kendi çok iyi biliyor ki halk İmamoğlu’nun arkasında…

👉Ve kendi için sonun başlangıcı çoktan başladı…

#cokusdonemi

Who Dan alıntı

akıl hep daha önce idrak eder, önemli olan kalbe söz geçirmek. kemal hoca ne güzel söylemiş, aklın idrakine zor olan kalbe imkansızdır. eğer akıl az da olsa kabulleniş noktasına geldiyse bu sefer kalbi teskin ve telkin etmeye başlar. kalp inandıysa olay bitmiştir.

Haftasonunu Filistin için çaba sarf ederek geçirmek için düzenledik. Rabbim elimizden gelenin hepsini layığıyla yapmayı nasip eylesin, insanlarda têsir bırakabilmeyi nasip eylesin.

*Bir şey yokmuş gibi devam etmeyelim hayata, bir şey değil bir çok şey oluyor yeryüzünde ve onlar bizim kardeşlerimiz canları yanıyor ve kardeşleri yardıma gitmiyor aynı safta duramıyor.. söyleyecek söz çok anlayacak yürek az. Biz o azınlıkta olalım.

*Bir çok insanın karşı safta olması bizi yanıltmasın, hak tarafı görünüşte hep azınlıktır ama Rabbin yardımı hepsine bedel olur. Biri bin eder.

*Burada evimizde yurdumuzda yaptığımız hiçbir şeyi küçük görmeyelim. Allah katında ne yüce dereceler olduğunu bilemeyiz.

Üç günlük dünyada ne de çok aldanıyoruz.

*Âlimler az yer, az uyur, az konuşurdu. Âsli ihtiyaçları bile azınlıktaydı bize ne oluyor da ihtiyaçlarımızı da geçtik isteklerimiz doğrultusunda şımarır olduk?

Özledim seni…

Ayrılık yüreğimi uyuşturuyor karıncalandırıyor nicedir.

Beynimi uyuşturuyor özlemin…

Çok sık birlikte olmasak bile

Benimle olduğunu bilmenin

Bunca zamandır içimi ısıttığını

Yeni yeni anlıyorum

Beni savunurken;

Ve ne kadar yumuşak

Bir çift kısık gözle kendini

Ellerimin okşayışına bırakırken

Gitmeni asla istemediğim halde

Buna mecbur olduğunu görmek

Ve sana bunları söylemeden

”Git artık” demek

”Beni ne kadar çabuk unutursan, o kadar çabuk kavuşacaksın mutluluğa”

Demek sana ne de zor

Seni görmemek ve belki yıllar sonra

Karşılaştığımızda

Bana bir yabancı gibi bakmanı istemek senden…

Yeni bir sevdayı yasakladığım kalbime söz geçirmek…

Evet, sevgilim. Yaşadığımız şeyleri dile getirerek, birinci yılımızın tamamlandığı aya ulaşmış bulunuyoruz. Şu an ayın 15'i saat 16.48. Günler kaldı birinci yılımıza girmeye ve bu yüzden çok heyecanlıyım. Heyecanımın eşliğinde bir de korku var tabii ki. Bir aksilik çıkmasından, bir şeyleri eksik yapmış olmaktan korkuyorum.. Ehhm, öncelikle birinci yılımıza günler kala söylemek istediğim bir şeyler var. Şu an ki heyecanımı kelimelere dökemem. Sadece biraz önce de okuduğun gibi, bir yıl boyunca unutulmayacak şeyler yaşadık. İlk beraber olduğumuz zamandan bu yana çok şey değişti. Zaman geçti, insanlar değişti, değişen bazı düşüncelerimiz oldu. Fakat her şeye rağmen, biz ellerimizi tutmaya devam ettik. Bir yıl boyunca. İlk defa birisiyle bu kadar uzun süre vakit geçiriyorum. Hiç ayrılmadan, ipleri koparmadan çok büyük affedilmeyecek tatsızlıklar yaşamadan buraya kadar geldiğimiz için mutluluk duyuyorum. Daha önümüzde çok uzun bir yol var, bu zamana kadar ellerimi hiç bırakmadığın için teşekkür ederim bir kez daha. Geçmişe bakıyorum da, beraber o kadar şey aşmışız ki. Önümüze çıkan birçok engele karşı, hiç yılmamışız. O engelleri aşarken, düşmekten hiç korkmadım. Çünkü ellerimi sen tutarken, sen yanımdayken korktuğum hiçbir şey yok. İlk aşkımsın, ilk defa birisine herkesten, her şeyden daha çok güveniyorum. Herkesin hayatında beraber ömrünü geçirmek istediği biri vardır, öyle değil mi? Benim için önceden böyle birisi yoktu, hiç olmadı. Bu yüzden, aşka olan inancımı kaybettim. Nereden bilebilirdim ki, aşık olduğum insanın aslında bir sohbetle yanı başımda olduğunu? Duygularımı, düşüncelerimi değiştirdin. İnancımı değiştirdin. Umudu bitmiş, tükenmiş bir insana sen yeniden umut kazandırdın. Sen bana hayat verdin, sen hayatı yaşamaya değer kıldın bana. İlk defa hissetmediğim hisleri hissettim. İlk defa birisine asla ve asla doyamayacağımı hissettim. İlk defa sonsuz bir masalın yolunda hissettim ben kendimi. Sen benim ilkimsin bu yüzden, her konuda. İlk aşkımsın. Her konuda da ilkim olmanı istiyorum. Daha geçireceğimiz upuzun bir yol var. Öyle şeylerin hayalini kuruyorum ki… İlk defa birisiyle tüm ömrümü geçirmek istiyorum. İlk defa biriyle yaşamayı bu kadar çok istiyorum. Düşünüyorum mesela, sen oyun oynarken sana sürprizler hazırlayacağım. Yemekler yapacağım. Beraber televizyon kavgaları edeceğiz bazen, elbette ben yeneceğim. >< Beraber film seyredeceğiz evimizde, kimi zaman tartışacağız ama bunların bile tadı ayrı olacak. Sonra yuvamıza, ufak bebeklerimiz gelecek. Bazen bebeğimizin ağlama sesi yüzünden uykumuzdan olacağız, onlarla ilgilenmekten uykusuz günlerimiz olacak.. Her şeyin tadı ayrı olacak ve ben daha bahsetmediğim birçok hayalimi gerçekleştireceğimizden eminim. Pişman değilim, hiç olmadım da. Seninle ömrümün bir yılını geçirdim, ömrümüzün bir yılını beraber geçirdik ve ömrüm sona erene kadar beraber geçirmeye devam edeceğiz

Tam bir yıl, 365 gün.

Sevgilim,

Hayatımı değiştirdiğin için, hayatı yaşanabilir bir hale getirdiğin için, hayatıma girdiğin için, benim olduğum için, kısacası her şey için teşekkür ederim. Her zaman yanında olacağıma söz veriyorum, her şeyim.  

''alem buğday ben saman.

herkes yahşi men yaban.''

düştüm yine karamsarlığımın avucuna...

ne gönle söz geçirmek, ne de zihni bir kararda durdurmak imkansız.

iki kocaman dağ, kavuşur mu birbirine acaba,

kıyametleri yaşıyorum an/sız.

Ve mutluluk bir kibrit çöpü./Artık ne kadar yanarsa…*

Yıllarca gezdirdim hoyrat başımı,

Aradım bir ömür, arkadaşımı.

Ölsem dikecek yok mezar taşımı;

Halime ben bile hayret ederim.

Gönlüm ne dertlidir, ne de bahtiyar;

Ne kendisine yâr, ne kimseye yâr,

Bir rüya uğrunda ben diyâr diyâr,

Gölgemin peşinden yürür giderim...**

*Edip cansever

**Necip Fazıl

Yüreğime söz geçirmek isterdim ama beni dinlediği pek söylenemez hâlâ sen diye atıyor

düşünme ve bekleme diyorum tekrar tekrar. düşünme. bekleme. ya rabbi, içime söz geçirmek neden bu kadar zor