Tumgik
#palmiyeler altında
yorgunherakles · 2 years
Text
başarısızlığa uğramak zorunda olması karakterinin doğasında var.
alberto manguel - okuma günlüğü
20 notes · View notes
user318465743 · 2 years
Text
Nereden gelirim, bilir misin nereden
Tek barınağım olan küçük kulübemden
Yanında elma biter;
Gösterişsiz kulübemden
Tünediği tepelerden
Altında deniz parlar…
Birkaç satır atladım.
Şirin palmiyeler arasında
Öter ağustosböcekleri
Güneş battığında
Kızıl ufuk görülür
Bahçede pınar çağlar
"şeker portakalı"
1 note · View note
izimbozada · 2 years
Photo
Tumblr media
Ağva’da tatilin en sakin haline davetlisiniz… 👨‍🌾 Dayanılmaz bir doğanın yanı başındaki Ağva Nehri; bizim için masallarda olduğu gibi yemyeşil bir renkte. Nehrin hemen yanıbaşında, ağaçların altında, Ağva’nın bu kartpostal güzelliğini koruyan The Escape Hotel’e misafir oluyoruz ( @agvatheescape ). Kapıda palmiyeler dizili. İçeri girer girmez bütün konuklarına aynı konukseverliği, aynı yardımı ve aynı iyi niyeti gösteren sahibesi Berrin Hanım bizi karşılıyor. 🛏 Odalar mis kokulu, yuvarlak yataklı, şömineli ve çeşit çeşit. Favorimiz: Escape Luxury River. Nehre bu kadar yakınını az görmüşüzdür, terastaki jakuzisi de ortamı neşelendiren bir detay. Bahçe ise ayrı bir dünya. Büyük havuzu ve kuytu sessiz köşelerinde gün doğumu ayrı bir alem, gün batımı ise bir başka alem. Müzik çoğu zaman klasik/smooth jazz. 🍳Sabah kahvaltıda, nehir kenarındaki iskelede güzel bir serpme kahvaltı sofrası ile karşılaşıyoruz. Her gün taze yaptıkları cevizli ekmekleri ise kahvaltının yıldızı! Akşama doğru ortalık daha da sessizleşirken, el yapımı makarnalar eşliğinde lezzetli masalarında sohbetler daha da koyulaştı… Çıtır kabak tatlıları ile de akşam yemeğimizi taçlandırıverdik🫶 The Escape’ten ayrılırken geride bıraktığımız gün doğumu manzarasının görüntüsü hâlâ belleğimizde izini koruyor. Oda fiyatları, iki kişi kahvaltı dahil gecelşk 1.685 Liradan başlıyor. ✨ Küçük Oteller okuyucularımıza özel %5 indirimleri bulunuyor. ☎️ Telefon numaraları: 0 216 721 77 04 +12 yaş ve üzeri konuklara hitap ediyorlar. 🐶 Evcil hayvan için müsait değiller. Daha fazlası blogda www.kucukoteller.com.tr/the-escape-hotel ✏️ Küçük Oteller rehberinden size özel tavsiyeler: Ağva Göksu ve Yeşilçay Nehirleri, Kilimli Koyu, Ağva Feneri, Aşıklar Yolu, Hacıllı Şelalesi, Gürlek Mağarası, 11 Göller Vadisi, Kadırga Koyu ve Hisar Tepe Bizans Kalesi’ni görmeden dönmeyin! #ağva #ağvatheescape #ağvaotelleri #göksunehri #istanbul #kucukotellertheescape #kucukoteller #nehirkenarı #havuzluotel #jakuzi #şömineliotel #agva #şile #küçükoteller #balayı #nehirkenarı #romantikotel (at Ağva) https://www.instagram.com/p/CihIqjVsAjJ/?igshid=NGJjMDIxMWI=
0 notes
urlabellainfo · 2 years
Text
Urla Bella Gezi Rehberi
Urla Bella’ da doğa içinde huzurlu bir deneyimine hoşgeldiniz..
Urla Bella sizi eşsiz doğasıyla, palmiyeler altında havuz keyfi ile, tasarım butik taş otelimiz ile, özel dizayn edilmiş odalarla ve dalından kopmuş, topraktan yeni alınmış sebze ve meyvelerle karşılar.
Huzurun keyfini çıkarın..
Urla Bella, konum olarak Urla, Seferihisar'a yakındır. Çeşme' ye ise yaklaşık 45 dakikalık bir araba yoluyla gidilir.
Bademler' in merkezinde en yakın marketler ve şok alışveriş merkezi bulunur.
Urla ve Seferihisar' da ziyaret edilebilecek yerleri ve yapılabilecek şeyleri sizin için derledik.
-------------
Urla Bella'dan Seferihisar merkez 12 dakika / Sığacık 20 dakika sürmektedir.
Seferihisarda denize gidilebilecek yerler:
Akkum 25 dakika
Akarca plajı 23 dakika
Ekmeksiz Plajı 27 dakika
Tumblr media
--------------------------
Urla Bella'dan Urla merkeze 17 dakika sürmektedir.
Melengeç Beach / Demircili plajı 32 dakika sürerken
Kum denizi plajı 23 dakika sürer.
Tumblr media
1 note · View note
almanyalilar · 3 years
Text
17. Akbank Kısa Film Festivali'nin finalist senaryoları açıklandı
17. Akbank Kısa Film Festivali’nin finalist senaryoları açıklandı
Çevrim içi olarak 22 Mart-1 Nisan arasında düzenlenecek “17. Akbank Kısa Film Festivali”nin “Forum” bölümünde finale kalan senaryolar belirlendi. Akbank Kısa Film Forum bünyesinde gerçekleştirilen “Akbank Kısa Film Forum Senaryo Yarışması”na başvuran 687 senaryo arasından ön seçici kurul değerlendirmeleri sonucunda 8 senaryo seçildi. Finale kalan “Rutubet”, “Karda İzler”, “Soygun”, “Bir Aile”,…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
yurekbali · 2 years
Text
Tumblr media
“Kaleiçi’ne gidiyorum. Ihlamur ağaçlarının avcunda iki bardak çay içeceğim. Şiir konuşacağız bir güzel çocukla. Sağ yanım deniz. Deniz değil, kirpiklerime değen sonsuzluk; lacivert yapraklar açan zaman. Bir büyük derinlik gökyüzüyle söyleşip duruyor. Beydağları’nı bir daha doğuruyor kıyıya vuran her dalga. Uzun boylarında güneşli nisan bulutları, palmiyeler falezlerden aşağı bakıyor. Taflanlar neredeyse konuşacak. Kalbimde ölümle karıncalanmış bir sevinç, koltuğumun altında harflere dönmüş Akdeniz, hurma ağaçlarına şaşarak yürüyorum. Yoksulluğu unutturacak kadar güzel bir gün..." - Şükrü Erbaş, On Dakika Bayrak Tutmak (Çekilme Suları, Bütün Yazıları-2)
18 notes · View notes
alperenreis44 · 4 years
Text
Tumblr media
Stephane Mallarme - Yaz Üzüntüsü
Sen ey, o uykulu savaşçı, kumlar üstünde,
Yorgun bir su ısıtıyor güneş saçlarında
Ve bir günlük yakarak düşman yanağında,
Karıştırıyor bir aşk içkisini gözyaşıyla.
Duruk sessizliği ak yalımın, üzüntü içinde
Dedirtti, ey benim ürkek öpüşlerim, sana:
Tek bir mumya olmayacağız seninle asla
Bu mutlu palmiyeler altında, eski çölde.
Ama ılık bir nehirdir işte saçların,
Ürküsüz boğmak orda bize tebelleş ruhu
Ve bulmak o Yokluğu senin tanımadığın.
Akan düzgünü tadacağım gözkapağından,
Verebiliyor mu diye ezik yüreğime
Duygusuzluğunu gökyüzünün ve taşların
Çeviri: İlhan BERK
#ruhadam #türkedebiyatı #edebiyat
#kitapkurdu #atsız #şiirsokakta #şiirheryerde #yazar #şair #kitap #goth #gothic #hüseyinnihalatsız #nihalatsız #siirsokakta #siyah #defter #söz #şiir #roman #hikaye #masal #shakespeare #dante #oscarwilde #malatya #reis #alperen #durak #birumutturyaşamak
2 notes · View notes
yildizlara-kadar · 4 years
Text
1 note · View note
pinekmekci · 3 years
Photo
Tumblr media
* * Tayland'a giderseniz eğer, mutlaka seyyar satıcılardan taze Coconut Water( Hindistancevizi Suyu) alıp denemelisiniz 🥥🇹🇭 * * II.Dünya Savaşı sırasında, acil plazma transfüzyonları için hindistan cevizi suyu kullanılmış. * * Tropik bölgelerdeki savaşçılar, avcılar ve çiftçiler yıllardır hindistan cevizi suyu içiyorlar. * * Palmiyeler deniz suyuna yakınsa veya sahil kıyısındaysa tadı biraz tuzlu olabiliyormuş. * * Kosta Rika, Panama, Ekvador ve Kolombiya Pasifik'te boru suyu olarak da biliniyormuş. * * Hindistan cevizi hurması yıl boyunca üretilir ve verim mevsimden mevsime değişir. Normal bir hindistancevizi hurması, bir seferde tek bir demet üretir. Uygun koşullarda yetiştirilen bir hindistan cevizi ağacı, yılda 50 hindistancevizi üretebilir. * * Taze hindistancevizi genellikle yeşilken ağaçtan hasat ediliyormuş. * * "Et" e (sıvı ve posa) erişim sağlamak için hindistan cevizine bir delik açılıp, elde ediliyormuş. * * Genç hindistan cevizlerinde sıvı ve hava bir miktar basınç altında olabilir ve kabuğun iç kısmına ilk nüfuz edildiğinde hafifçe püskürebilir. * * Yere düşen hindistancevizi, böceklerden veya diğer hayvanlardan kaynaklanan çürümeye ve hasara karşı oldukça hassasmış. * * #pınphotographytaylandda #thailand #phuket . . #pinphotographyontheway #pinphotographyyolda . . #ig_roamersclub #roamersclub #gezginlerbirarada . #doyoutravel #travelling #traveltheworld #igtravel #travelwriter #postcardsfromtheworld #traveldeeper #ilovetravel #wanderlust #travelphoto #travelingram #mytravelgram #instatravel #travelblogger #wanderlust #travelstroke #travelphotography #ig_worldclub #worldcaptures (at Patong, Phuket Thailand) https://www.instagram.com/p/COuyllhg0IE/?igshid=19t762vv4zs7b
0 notes
sukutudacin · 7 years
Text
Bağdat ~ Sezai Karakoç
Ne kadar uzaktık Dicle’den Çok yakınında doğmuşken Dicle ki aşağılarda köpüklerinden Bir şehir doğurmuş Bağdat’tır bu, senin ülken Bağdat’tır bu kardeşim, senin ülken Ayın Dicle’ye düşüp toprağa yükselmesi aniden Ayna koparmak boyuna, ayna koparmak güneşten Açık ve seçik bir fetih, kılıçla yarılan güneşten Senin şehrin, benim şehrim ve hepimizin şehri Bir nehrin şehri ki bizi yıkamıştır, ruh ve beden İçimizde akmıştır gece ve gündüz demeden Gölgesinde izler benekler taşır, Kara Amid kalesinden Yaralar kaplan derisini cam gibi süsleyen Gönül yaraları fizikötesinden Ve bir şehir ki haber verir Gök yaratılmadan önceki gökten Zebercet seslerin ev kafesi oluşu Diş diş bahçe parmaklıkları gümüşten Hurmalar Dicle’nin çiçekleri peygamber armağanı Veliler armağanı Bağdat’a doğru gelen Boyuna gelen bin yıldan beri Altın palmiyeler sulh ve sükun defneleri Görmedim Bağdat’ı ne kadar görmek istemişken Bizi mahrum bırakmışlar birbirimizden Kendimiz mahrum bırakmışız kendimizi birbirimizden Bağdat ki Kerbela şehitlerinin kanıdır harcı İslam Uygarlığının başkenti Harun Reşit barışı İmam-ı Azam adaleti Cüneyd’in gözleri Geylani’nin gönlü Ve Halid’in zikri Binbir gece ülkesi Binbir gündüz gerçeği Fuzuli’nin günü Leyla vü Mecnun nefesi Ve Hallac-ı Mansur’un kanıyla besli Gece meleği Yaksam bütün lambaları Çağırmak üzere ateş pervanelerini Fitili kıssam ışık baharını Yanmasın aşıkların yüreği Bir aldanışla bir yanışla Ulu bir kanışla bir yanışla O çocuğun kederini biliyorum Kaderi bir ağıt gibi sızdıran gönlüne Bağdat bir sarnıca ine ine Yaklaşıyor yeniden derinden derine Çarpılmanın mermerine Alçılar kırılıyor Lut Gölü tuz gibi Dicle kara bir fırtınada dönüyor fırdolayı Çatlayan toprak karanlığın anası Ve su, kurumuş çiçeklerin damıttığı Kitap yüklü develer boğuldu Ateş yüklü atlar yüzerken yandı Kördüğümdür halifenin sırrı At nallarının altında Kuşlar ki boğazları tıkanmış mercandan Kıyamet habercisi çıkardığı seslerle Zeytin ezmesi sergisi sonsuz bir asfaltta Bilyeler üstünde kayan otomobiller göçünde Bir halk gidiyor burdan bilinmeyen bir yere Hatıralarını savurarak sıcak bir rüzgarın küllerine Ve haberci diyor ki: ne oldu Bağdat Nerde onu koruyan sur ve perde İnsan ki yaşar eserde İnsan nerde ve eser nerde Devrilen her taş benim taşım Yıkılan her ev benim Benden yıkılıyor hepsi, ben yıkılıyorum Yıkılan benim Ve haberci diyor ki:yıkılan benim  Taşta suda hurmada Kuş boğazında Otomobil tekerinde petrol zerresinde Her zerrede ölen benim Ölen Bağdat benim Ve diyor ki haberci: Yanan ay sönen gün benim Çöken akşam gelen geceyim ben Ne anlamadın bütün bunları sen Ey Bağdat’ın altın anahtarını küle çeviren
1 note · View note
sevgilialya · 4 years
Text
Sen ey, o uykulu savaşçı, kumlar üstünde,
Yorgun bir su ısıtıyor güneş saçlarında
Ve bir günlük yakarak düşman yanağında,
Karıştırıyor bir aşk içkisini gözyaşıyla.
Duruk sessizliği ak yalımın, üzüntü içinde
Dedirtti, ey benim ürkek öpüşlerim, sana:
"Tek bir mumya olmayacağız seninle asla
Bu mutlu palmiyeler altında, eski çölde."
Ama ılık bir nehirdir işte saçların,
Ürküsüz boğmak orda bize tebelleş ruhu
Ve bulmak o Yokluğu senin tanımadığın.
Akan düzgünü tadacağım gözkapağından,
Verebiliyor mu diye ezik yüreğime
Duygusuzluğunu gökyüzünün ve taşların.
0 notes
bilalayberk-blog · 6 years
Text
Işık ve R 6
Yükselen sesler. Dumansız, mor bir ateş. Söylentiler. Koyu hiddet, turuncu aydınlık ve yukarı aşağı salınan palmiyeler. Eller, omuzlar üstünde güneş parçası. Kumu yaran tabanlar, gürültüler. Dalgalarla gelene övgü. Suyun zülfünü kulak arkasına tarayan çocuk. Serinleşen gece, ağustos böcekleri ve günden beklentisi bitenler. Az rengin dinginliği. Bağrışanlara hükmeden tok bir nida. Sorgusuz itaatteki ulvilik ve çirkin boyun eğişler. Fırtına sezenlerin tedirginliği. Kalın ipleri kemirilmiş sandallar. Sönmeye niyeti olmayan alev. Yalpalayan biri. Belki bir genç. Hayal adalarının sakinlerinden beklenmeyecek bir hikmet. Kanadını yakan anka. Geceden siyah küller. Hallaç pamuğu gibi küller. İskele ve kapı önü fenerli, su üstünde kulübeler. Atlas ağaçları, günbitirenler. Sessizliği yırtmaya korkanlardaki ilkel modernlik. Nihayet, göğe serpilmiş aurora kuşağından okyanusun göğsünde eğleşen yakamozlara sıçramış Işık ve tantanaya mesafeli, kumların derininde, gündüzden kalma sıcağı emen R.
“Kafamdaki bu yaşam alanında, suyun karaya kavuştuğu hatta, bir boğulup bir temiz havaya kavuşan fikirler, imgeler ve duygular dizisi var. Bu sahil şeridinde, kıyıya vuran son dalgaların parmak uçlarının şefkatle örttüğü cilalanmış taşlar arasına anlaşılmasına ramak kalmış zorlayıcı edebi metinler, uçucu tasvirler yüzünden biçimini yitirmiş his kümeleri ve dipsiz gibi duran kadim anlatımlar yuvalanmış." gibi bir paragraf oluştururdu R'nin o an aklından geçenlerin sayfalardaki izdüşümü.
Işık R.'yi fark ettikten sonra kendini -çoğunlukla kıyıya uzak devasa dalgalardan- topladı ve R.'nin gözünün aşina olduğu görünüşlerinden birine büründü.
Söyle R, hangisi daha çok senin tercihinle oluyor: Curcunaya bu kadar yakın oluşun mu yoksa aynı zamanda bu hayhuyun az uzağında bir yerde konumlanman mı? Yalnız şu an hiç kavga edecek halde değilim seninle, Allah aşkına düzgün cevap ver.
O halde kapışmamamızın tek ve olmazsa olmaz şartı sağlanmış oluyor zaten Işık. Neyse, sanırım iğne ucu kadar insani ilişkilerle dahi patlayabilen yalnızlık baloncuklarıyla dolu bir haldeyim epeydir. Çeperi ince, içi boş yalnızlıklar yani. Demem o ki eski bir dostla üç beş lakırdı, bana fazlasıyla gerçek gelen koca bir 'sosyal hayattan kopma noktasına gelme hissi' nin trajikomik bir yanılgı olduğunu tekrar tekrar ispatlayabiliyor. Hele ki üç beş tane arkadaşla laflamak, gözümdeki beni kitleleri arkasından sürükleyecek karizmatik bir lidere dönüştürebiliyor. Ondan sonra iç sesimin konuşma bulutlarında 'ben istesem vear yeaaa...' lar at koşturuyor. Bilmem aldın mı cevabını."
Tam manasıyla aldım diyemem R. Tamam şunu anladım, sen de farkındasın, şöyle en samimisinden birkaç arkadaşın, akrabanın ilgisine bile rahatça kafa tutamayan bir yalnızlık şişirilmiş, balon bir yalnızlıktır. Pekiii, bir yandan kabuğuna çekilme peşinde görünüp diğer yandan insanlara yakın yerlerde bulunmayı tercih etmeni nasıl açıklıyorsun?
Aslında buna cevap verdim sayılır sayın Işık ama cümlelerim arasındaki anlam örgüsünü yakalayamamışsınız. Biz insanlar bazen bir şeyi zıttıyla beraber isteyebilen canlılarız. Kimi zaman zıtların çelişkisinden doğan birlik bizim için dalgalanan bir denge durumu grafiği oluşturur. Mesela ben sosyal hayattan uzak durma ihtiyacını yoğun bir şekilde hissettikçe daha bir kendime dönerim, ardından insan içine çıkma arzusu doğar içimde ve kâfi miktara ulaşınca kendimi birileriyle bir şeyler konuşur, gülüşürken bulurum. Bu iki arzum kendi etkileşimleri sonucu neredeyse sabit bir karar noktasına ulaştıklarında ise insanlara hem uzak hem yakın, ne uzak ne de yakın, yani işte bu sahil gibi yerlerde bulunurum. Şu okyanusun gelgitinden daha cüsselidir bendeki gelgit ve negatif geribildirim esasıyla çalışır. Çoğu zaman içimdeki ve dışımdaki âlemleri pek fazla huzursuz etmez bu çalkantılarım.
Gelgelelim huzursuzluğun gri ağacı taa ilk çağlarımda kök salmıştır, ne güneş ne mineral ne su ister neredeyse ve her mevsim keyfince meyve verir bir şekilde. Fani insanoğlunun dünya hayatı boyunca etkisinden asla tam anlamıyla kurtulamadığı baki bir lanettir bu Işık.
İşin nasılını anlattın ama altında yatan nedenlerden söz edemedin R. Görüyorum ki bu sendeki bilgi eksikliğinden kaynaklanıyor. Bu, izahı siz ölümlülere yapılmamış meselelerden biri belli ki. Ayrıca, sen zaten...
Ayın tutulacağı varmış Işık, şu sataşmanı ağzının kenarından sil ve yut, bir sonraki görüşmemize kadar da kursağından ayırma. Hadi uğurlar olsun.
Sen buraya bunu izlemeye gelmişsin belli ki R. Ya da sırf benim kayboluşumu görmeye, değil mi?
Ay tutulurken aklın da tutuluyor. Varlığınla mantığının arasına suizanların giriyor. Tam akıl tutulması!
Beşinci günün şafağında doğuya bak R.!
Anor alevi de kullanır mısın sen, ha-ha?
Tabii ku... !
0 notes
izimbozada · 4 years
Photo
Tumblr media
👩🏼‍🌾 Bodrum Yalıkavak’ta kendine ait bir koyda yer alan 12 odalı tatlı bir otelimizle tanıştırayım sizi; @lalocalyalikavak ( La local Yalıkavak ). ✨ Sahil, müzikler vs ok de, burayı esas ünlü yapan kahvaltıları, bir de Ozan ve Mustafa kardeşlerin o güzel enerjisi.😍😍 Sabah kahvaltısına ”Kayıntı Kahvaltı” adını vermişler; herşeyden azar azar bol çeşit sunuyorlar… Pişiler, gözlemeler ve yumurta çeşitleriyle zenginleşen kahvaltı dalga sesleriyle birleşince daha da keyifli hale geliyor. Gün icerisinde Beach'de zengin bir menüyle karniniz doyuyor. 🌿 Akyarlarda ki @labrezzabodrum otellerinde hazırlanan taze Burger'leri ve Yalıkavak'ta her gün yapılan Granolayı mutlaka tavsiye ediyoruz. 📚 Otelin başında deneyimli iki kardeş var. “Yahuu uyumuyor mu bu insanlar, her dakka her şeye koşuyorlar” dedirtiyorlar ☺️. Ben buna işini sevmek diyorum, hobi için yaparsan ve keyif alırsan başarılı olursun ! ✏️ Her odası deniz manzaralı değil, örneğin zemin kattakiler yola ve ağaçlara bakıyor. Üst katlar manzaralı ama hepsi aynı standartlarda. İnşaat sırasında gezmiştim burayı, daha dört duvar iken. Odaları geniş değil ama konforlu, önünde özel bir koyu var, gündüzleri müzik ve eğlenceli vakitler geçirmenizi sağlıyorlar. Deniz her zaman düz değil, bazen çırpıntılı. ( Lafım ona buna laf edip, hiç bir şey beğenmeyenlere. Yok ben gittiğimde deniz düz değildi, olmaz olamazcılar gelmesin ) Belki bu ay veya gelecek ay gitmek isterseniz diye burayı not edin derim. ✏️ Oda (no 303) en güzel manzaraya sahip olan ve bizim favorimiz. Bütün palmiyeler ve deniz ayaklarınızın altında resmen. Hijyen konusuna gelince, odalar her gün temizleniyor ve misler gibi kokuyor. Diğer konu ise hepsi güler yüzlü ve ilgili. Yarın cuma ama ben şimdiden Mutlu ve keyifli hafta sonları dilerim hepinize 👐😍😍 ✨ Fiyatlar 750 tl civarı, kahvaltı dahil. Tel: (0252) 393 66 77 ~ +12 Yetişkin Oteli 🏡 Detaylar blogda www.kucukoteller.com.tr #bodrum #yalıkavak #kucukoteller #Butikoteller #kucukotellerlalocal (Yalıkavak, Bodrum) https://www.instagram.com/p/CDf1bLZgxAy/?igshid=131fltw7l8hpi
0 notes
istandistmag · 6 years
Text
Tasarımın Kalbi Garden Sale 7 Yaşında
Tasarım şenliği Garden Sale 29-30 Eylül’de şehrin etkinlik merkezi KüçükÇiftlik Park’ta yine dopdolu içeriğiyle tasarım severlere benzersiz bir hafta sonu yaşatacak.
Başladığı günden günümüze yaklaşık 32.000 kişi tarafından ziyaret edilen Garden Sale, bu yıl 29-30 Eylül tarihlerinde birbirinden farklı tasarımcı ürünleri ve renkli içerikleri ile 7. kez KüçükÇiftlik Park’ta tasarım severlerle buluşturacak.
Geçtiğimiz yıl 72 markanın katılımıyla gerçekleşen ve her yıl ilginin artarak devam ettiği Garden Sale‘de tekstilden takıya, vintage objelerden endüstriyel tasarım ürünlerine kadar binlerce tasarımla bu yıl da dopdolu geçecek.
Tasarım, atölye, alışveriş ve müziği tek çatı altında birleştiren Garden Sale, gündüzden geceye enerjisi bitmeyen bir şenlik ruhu yaşatacak. 29 Eylül Cumartesi günü çeşitli ülkelerden rengârenk müzisyenleri ve farklı enstrümanları bünyesinde barındıran Uninvited Jazz Band, Anadolu ve Balkan müziğini hayranlık uyandırıcı sürprizlerle harmanlayan, değişik geleneklerden gelerek geniş bir hayran kitlesine sahip olan Kolektif İstanbul, zamanın titreşimlerini müziklerine katarak yeni ve egzotik tınılar peşinde koşan Islandman ve Gülbaba Soundsystem tasarımın kalbini müzikle birleştirecek.
30 Eylül Pazar günü ise ragtime, dixieland, hot jazz ve tradjazz’ı birleştiren sevilen grup Karambola,”Senden Haber Yok” ve “Karbeyaz” singlelarını da dahil ederek yayınladıkları ‘Venus’ albümü ile adını geniş çevrelere duyuran Palmiyeler, Türkiye’de reggae müzik denince akla ilk gelen, Garden Sale sahnesinin vazgeçilmez grubu Sattas, Garden Sale’de unutulmaz bir kapanış yapacak.
Her biri kendi alanında özgün, yaratıcı tasarımlarıyla dikkat çeken birçok tasarımcının yer aldığı Garden Sale, birbirinden renkli konserler, sokak müzisyenleri, swing jazz session’ları, renkli çocuk atölyeleri ve de hem eğitici hem de öğretici workshoplar ile gerçekleşecek.
URU ve showhow ortaklığıyla gerçekleşecek, tasarım severlerin buluşacağı Garden Sale 7. Senesinde sürprizlerle dolu, bambaşka bir hafta sonu geçirmek isteyenleri bekliyor.
29-30 Eylül KüçükÇiftlik Park’ta gerçekleşecek GardenSale ‘‘Tasarım Şenliği’’nin biletleri Biletix’te
The post Tasarımın Kalbi Garden Sale 7 Yaşında appeared first on istandist.com - İstanbul' u Keşfet & Explore the Istanbul.
from WordPress https://istandist.com/tasarimin-kalbi-garden-sale-7-yasinda/
0 notes
hulyaaskaroglu · 6 years
Photo
Tumblr media
"Palmiyeler kenti Mersin; sokakları turunç ve portakal çiçeği kokan şehir, bahçeleri begonvillerle süslü evlerinde en güzel anılarımı ve çocukluğumu yaşadığım iyot kokulu kent... siyasi ve bürokrat adamlara soru sormak ve haber yapmak; bir gazeteci olarak elimde kayıt cihazı veya mikrofon, kolumun altında ajandam; yaşam biçimimdi... Her fırsata, yürürken dahi soru sorma haber yakalama becerisi olan bir gazeteci idim... yine birgün, kentin valisi, emniyet müdürü ve büyükşehir başkan vekili ile bilmem kaç kez, sokaklarında yürüdüğüm şehirin caddesinde yakalanmışım meslektaş objektifine; çok güzel zamanlardı..." #hulyaaskaroglu #tbt❤️ #tbt🔙 #tbt #mersin #anilar #jurnalist #dostlar # (Istanbul, Turkey)
0 notes
hayvansosyal · 7 years
Text
_KOZMOS_
*COSMOS ’u ucundan gördüğünüzü düşünüyorum. İşte o programı sunan beyefendi, NatGeo’da STAR TALKS isimli bir programı da sunuyor. O adamcağız çocukluğunu Bronx’ ta geçiren şanslı kişilerden biri malum o zamanlar Bronx çok da yaşamak isteyeceğiniz bir yer değil. Birazcık kaos var. [tatlı yüzler için lütfen tıkla.  http://listelist.com/camilo-jose-vergara/  ]
 *ESCOBAR ’ı duymuşsunuzdur. Bir dönem dünya uyuşturucu ticaretinin  %90’ını kontrol ediyormuş. bir takım şeyler. Oradaki hikayeyi de az biraz biliyorsunuzdur. [ beğendiğinizi alın   https://www.google.com.tr/search?q=escobar&oq=escobar&aqs=chrome..69i57.2151j0j4&sourceid=chrome&ie=UTF-8   ]
 *MEKSİDA ’daki kartel meselelerini duymuşsunuzdur. Ama yakın zamanlarda “AUTODEFANSA” diye bir örgüt kartellere savaş açıyor.
[ bunu vikilemekte fayda var. Her ne kadar link olmasa da. Başına “0” koy çalışır o. ][https://en.wikipedia.org/wiki/Grupos_de_Autodefensa_Comunitaria][https://en.wikipedia.org/wiki/Jos%C3%A9_Manuel_Mireles_Valverde]
 *”KÖPRÜ ÇEVRESİNDE ESRAR VE ALKOL TÜKETMEK YASAKTIR!”
 bir tabela gördüğüm on gözlü köprü yanında. Diyarbakır’da…
 *Bazen toparlamak istiyorum. Onun için biraz daha derine dalacağım. Başımdan geçen bir aksiyondan bahsedeceğim öyle veya böyle.
Abi evime hırsız girdi. O yirmi dört saati anlatmak istiyorum. Bayadır anlatmak istiyordum sadece hiç etmek istemiyordum.  
[K]ayseriden yeni gelmiştim. Zorlu bir hafta beni bekliyordu.
youtube
[ okurken birşeyler dinlemek istersen ]
Toparlandım işe gittim. Öğlene kadar normaldi her şey bir numara yoktu. Öğle arasında çorbam önümde. Telefon çalıyor. Yönetici arıyor. Evine hırsız girmiş gel diyor. İş yerindekiler “oğlum gitsene ne bekliyorsun?” diyor. Cevaben yemek yiyecek vaktim olmaz diye yemeği yiyorum. Akabinde “olay yerine” gidiyorum. Zaten budan sonraki 24 saat boyunca olay yeri diye bahsedilecek oradan.  Hülasa çok bir şey çalınmamış… Ama çokta bir şeyim yok zaten. Çalan çocuğun adı Serkan Gezgin. Hiçbir şeye dokunmadan polisi aradım. Takip eden yarım saatte bir ekip geldi. 3 kişi idiler. Bana bir şeyler yazıp imzalattılar. “olay yeri gelecek parmak izi alacak” dediler. İki saate onlar geldi evin etrafındayım içeri kimse girmesin diye kapı tutuyorum. Falan filan işte. “kamera kayıtlarını almaya bir ekip gelecek “ dediler ve gittiler.  Saatlerce onları bekledim. Gelmeyince aradım karakolu. Saygıdeğer emniyet mensuplarımızın içine sızmış bazı fetöcü ateyist dehaşkapeceli pekakalı deaşlı şerefsiz ve hain olan bir memur beni kandırmış. Meğerse kamera kayıtlarını ben götürecekmişim. Saatlerce yalandan bekledik. Kayıtları götürdüm. Bunları alamayacaklarını söylediler. Bu dosyayı inceleyebilecek bilgisayarı mı ne yokmuş artık. Bunu nasıl vereceğim ben diye söylenirken bir memur “ne onlar?” dedi. Telefondan gösterdim. “Serkan Gezgin. Bu hafta 4. Vakası bu. “ dedi ve kayıtları almadı. Yetkisi yokmuş.
Tumblr media
fotoğraf: kbd / kayseri (bağzı yerler...)
İki saat sonra aradılar. “eşyalarından bazıları bulunmuş gel al” diye. Gittim ve doğruladım. İki makine bir telefon çantanın içinde geldi. Ama eşyaları vermediler. Savcı parmak izi istemiş. Ve kamera kayıtlarını veremedim yine. Eve geldim. Saat iki… Karakoldan geldim. Sabah işe gideceğim diye uyudum.
Ve saat 4. Ve aradılar. -alo! +Kazım, ben memur Şevki Dudullu polis karakolu… -memur ne?! +şevki… -buyurun n’oldu? +hırsızı yakalamış olabiliriz. Elimizde şüpheli birisi var. KAMERA KAYITLARI İLE DOĞRULAMAK İSTİYORUZ. Kayıtları getirebilir misiniz? (ve saat 4. Ve kayıtlar instagram hesabımda bile var -link burada.!. Mahalleden bir gence atmışım whatsapptan oda yarım saat sonra hırsızın adını soyadını ailesini ve evini falan bulmuş bana. Tabi bu olay üzerinden 12 saat falan geçmiş. ) -HAYIR. +elimizde tutacak.  Bir şeyimiz kalmaz salmak zorunda kalırız. -kayıtları size vermek için çok uğraştım. Telefon kayıtları ve deliler var elimde. Şuan beni herhangi bir güç yatağımdan çıkarırsa kamera kayıtları için. Ömrümün sonuna kadar onu unutmam. +whatsapp var mı? Oradan atsana bu numaraya.; -tamamdır.(işbu rehberimde memur şevki diye bir kayıt olmasının sebebi de budur.)
Ve saat 6. Ve aradılar. -gel eşyalarını al. +8’e doğru gelsem olmaz mı?(sanki annem uyandırıyor. Okula geç kalacaksın diyor.) -7 de başka ekip gelecek. Değişimden önce gelsen iyi olur senin için.
Ve emniyete gittim.
Bir sürü saçma sapan olaydan belki de en saçmasına geldik. Polisin hırsızı saldığını söylemesi idi. Adam ben kadar yorulmadı be. Adamın adresini verebileceğini söyledi. Ama telefonunu paylaşamazmış. Adresi aldım bilgisayarım kaldı. Bir elimde sımsıkı tuttuğum bir not kâğıdı var polis hırsızın adresini vermiş.
Tumblr media
fotoğraf: kbd / istiklal caddesi (bağzı memurlar...)
Çünkü.
Polis hırsızı arıyor hoparlöre veriyor sesi. Ve adamın çalarken dinlet teknolojisi var. Evet, polis tarafından aranan bir hırsızsanız, polis sizi arıyorken onu mutlu etmelisiniz. Zira 24 saatin her saatinde arayabilir. Rüşvet gibi düşünün. Ama neden serdar ortaç. O da “bilgisayarı bende değil. Sana verdiğimi alsın işte” diyor. Pişkin pişkin.(ortada bir başka çalıntı bilgisayar var. Onu da gördüm. Sahibini de ben buldum.) sesini duyabiliyorum, hırsız uykulu. Hayvan terli. Sakince dinliyorum. Neyse nerde kalmıştık. Adresi aldım. Ama ne yapabilirim bilmiyorum. (?) mafyaya mı vereceğim? Kartellere mi? Terör örgütlerine mi? Devlet niye var? Tüm bu bir birini kovalayan sorular düşünmem için yeni ufuklar verdi.
Tumblr media
  fotoğraf: kbd / ayvalık (bağzı tutuklu palmiyeler... direniyorlar.)
[MÜLKSÜZLÜK]
Adalet mülkün temeli midir? mülk? adalet?
Fevziye hocamın kompozisyon sorusu gibi olsun istedim. Bir takım şeyler düşündüm. (toparlayabileceğimden emin de değilim artık konuyu…)
KONU: ADALET MÜLKÜN TEMELİDİR.
 1.       Ev, dükkân arazi vb. taşınmaz mal.
2.       Vakıf olmayıp, doğrudan doğruya birinin malı olan yer veya yapı.
3.       Devletin egemenliği altında bulunan toprakların bütünü. Ülke. (haydaa!!!)
Mülk’ ün tanımı TDK ’ya göre. Peki ya bunların temeli olan adalet(?)
1.       Yasalarla sahip olunan hakların herkes tarafından kullanılmasını sağlanması. Türe. (?)
2.       Hak ve hukuka uygunluk hakkı gözetme.
İki madde daha var TDK ’da temelimiz oluştu. 3 kelimelik veciz laftaki iki kelimenin anlamını biliyoruz. Artık helva zamanı. Öncelikle bu cümle kesinlikle sizin gayrimenkulleriniz ile alakalı bir şey değil. İnşaat sektörünü dışarıda bırakıp konuya odaklanmam biraz zaman alacak ama…
Tumblr media
fotoğraf: kbd / niğde (kelimeler...)
Devleti bölmeye falan çalışmıyorum. Bunu bilin istiyorum. İsterseniz üstünü de çizerim. “Devleti bölmeye falan çalışmıyorum.” Bu ön kabul ile başlıyorum devlet algısının bende ki tecellisine…
Kardeşim ile veya annem ile bir anlaşmazlık yaşarsam babama giderim. Onlar adil bir yolda uzlaşırlar. Evin devleti demokrasinin gereği mazlum olan tarafın hakkını gözeten kısmen mantıklı bir bireydedir. –ki bu gayet makul ve anlaşılabilir. Bu uzun yıllardır böyle. Annemi, babama şikâyet ederim. İzin vermiyor… falan… filan… işte biliyorsunuz. Çünkü o devrin devleti o dur. Bakın burada o ev gerçekten bir MÜLK oluyor. Sonra devam edelim. Bir tık büyüdük. Mahalleden arkadaş edindik. Mahalleden abiler bizim adalet savunucularımız oldu. Yeni bir devlet; MAHALLE… Sonra öğretmenler. Sonra çalıştığımız kurum. Sonra da belki kendi ailemiz. Ama hepsinin üzerinde bir güç (buradan anarşist olmadığımı bilakis Devlet’e olan büyük özlemimi görebilirsiniz. Halen daha bölmüyorum. Terörist falan değilim yani. –malum günümüz korkusu.)
Tumblr media
fotoğraf: kbd / ishkender (bazen...)
Ilık ılık toparlıyorum… HAKLARINIZ İÇERSİNDE SEÇİM YAPABİLİYORSANIZ ÖZGÜRSÜNÜZDÜR. Bu durumda, HAKLARIN GARANTİ ALTINA ALINMASI DA ADALET. Tahmin edeceğiniz üzerine… BU HAKLARI GARANTİ ALTINA ALAN YEGÂNE KURUM DEVLET. (konu ile çok alakalı olmayabilir belki ama evime hırsız girmesi üzerine şikayetçi olmak gibi bir hataya düştüm. Bundan bir-iki ay sonra hazreti savcı takipsizlik kararı vermiş. –I mean, who cares.? Olur böyle şeyler.)
Tumblr media
fotoğraf: kbd / ayvalık (üzülmeyin artık...)
Varabildiğim kısmi sonuç;
adalet özgürlüğümüzün temelidir.
Peki bu özgürlüğü edinmek için ne yapmam gerekiyor. Hakim güce, -yani mahalledeki abiye, kafa tutmamalıyım. Ya da öğretmenime, yada babama…
Eğer görüyorsam öğretmen zengin çocuklarını kayırıyor. Bizi sallayan yok. İster istemez bu ön kabul hareket etmek zorunda olurum (lisansımı tamamlarken bunları görmek zorunda kaldım. Minik lanetler…)
Güç sahiplerine sesleniyorum.(size sahip sesleniyorum…) bu gücü adil bir şekilde kullanmazsanız, başka bir güç doğacaktır. Çok başlılıktan yakınan kardeşlerim, o zaman beni daha iyi anlayacaklardır. Geçirdiğimiz darbe krizinin başarısız olmasının sebebi, halkın desteğini alamaması… bu son cümleyi en az yüz elli yerde falan duymuşsunuzdur. Sonuçta adamlar asker ve silahları var. Hatta tank ve uçak… Biliyorsunuz meseleyi...
 En başında vermiş olduğum küçük konular kafanıza farklı dalga boyunda bir ışık katabilmiştir umarım.
 Adalet’in olmadığını kabul ediyorum. –ki olduğunu ispatlayamaz kimse. Nihayetinde birkaç ay sonra savcı takipsizlik kararı vermiş. Eve bir kâğıt geliyor ve öyle öğreniyorsunuz.
Tumblr media
fotoğraf: kbd / ishkender (diren...)
OHAL’de adaleti başka yollarda aramak gerekecek. Ya da siktir et mülkü de adaleti de... Ne yapabilirim gerçekten bilmiyorum. Gerçekten adil bir sonuç alacaksam, şuan ki adalet servis sağlayıcım olan (özgürlüğümü garanti altına alan) bu mülk ile olamayacak.(YEİS!!!) ESCOBAR ölmese idi ona söylerdim. Belki ne bileyim ÇATLI’ya. Kim güçlüyse adaleti o dağıtır. Bana adaletini dağıtamayan öğretmen, saygıyı ona göre hak eder. Ona bu acziyet ömrü yettikçe yeter. Budur işte mülkün temeli adalet.
0 notes