Tumgik
#mahşer tufanı efsanesi
onderkaracay · 1 month
Text
Tumblr media
🎯 İnsanlık Abidesi bir ulusun ismi Türk Bir Ağa'nın Torununa Bir Sır İle Yenilen Para Ağası Uşaklığının Sonu 🎯
Kültürler genelde dini sömürgeci bir ideoloji aracı yaparak hedefe koydukları toplumun içine sızar ve yerleşir.
Dini parayı yöneten sömürgeci zihniyetler kullanır.
İspatı da var; Vehbi Koç'un Kenan Evren'e yazdığı mektupta din eğitimi talep ediyor ve emrindeyim diyor.
Darbeleri zaten sahaya sürdükleri askerlere bu şekilde yaptırdılar.
Ortaduğu ve batının bataklık kültürünün ortak çabası bir zulmü bitirebilecek tek güç tanrının yeryüzünde insanlığın yaşatma adı olan Türklerdir.
Düşman bu zulmü yaşatmak için Türk kılığına bile girer. Girenleri Atatürk ile aldatanlar olarak gösterdik.
Dün büyük dedem Yusuf Ağa'nın insanlık merhametini anlatmanın da bir ilmi sır sebebi var.
Yaşamda kötülük dahil yaşanan her olgunun herkes tarafından anlaşılması zor anlamları var.
Kim kimdir kimse bilemez.
İlmi sırdır akıl sır ermez.
O yazıda para uşağı feodal zorba olmaya kalkan ve ibret ile biten ağalığa bir soru sordum. Sakıp Ağa diyorlar yere göğe sığdıramorlardı. Ne diyordu bu para ağası dünyaya otomobil satıyorum oğlum benden bir araba isteyemiyor. Bunu Türk ulusuna ihanet etmeden düşünmüş olsaydın böyle bir ibrete konu olmazdın.
Öteki ise bir bakkal ile yola çıktı hikayesi ile göz boyayarak ülkede bakkal bırakmayan hatta kendi bayilerine bile rakip olup rekabete giren bir ahlakın tepeden bakan tarafındaydı.
İbret onu en tepeden vurdu.
Yusuf Ağa gerçeğini neden anlattığımı anlayan az olmuştur.
Biraz bundan bahsetmek istiyorum.
O yazıda dedim ki aslında;
Ey paranın uşaklığını yapan ve bizden çaldıkların ile bizi tehdit etmeye kalkan zorbalık diyorsun bu savaşı ben kazanacağım. Bunca hile boşa gidemez demeye getiriyorsun.
Osmanlı zamanında bir ağa olan Yusuf Ağa'nın torunu olarak diyorum ki Yusuf dedemin insanlık ahlak ve merhametini hala yaşatıyorum. O ağalığın ahlaklı insanlık töresini getirmek için bir sırra takip oldu yaşamım, onunla karşındayım.
Ve diyorum ki Oğuz Kağan ve Mustafa Kemal Atatürk komutanların talimatı gereği bu zulmü ortadan kaldırmaya varım.
Sende tüm şeytanlar ile varsanız savaşalım.
Beyin savaşları komutanlığını Mustafa Kemal Atatürk'ten aldım o cephede sizi yendim. Başka bir cephe bırakmadım.
Bu sır böyle bir sır.
Şeytanın değil insan olanın bile aklı zor erer dedim.
Sen ne anladın?
Hala kurtulacağım diye çırpınıp duruyorsun?
Yol gösterdim varamadın plazana sığınmış fanatizm dalında tutunmaya ne diye Atatürk ile aldatmaya utanmadın.
Daha fazla rezil olmak istemiyorsanız tanrının gazabı karşısında ben aracıyım sizin gibi zulmün aracısı değil insanlığın beklentisizlik makamından sır ve ibret taşıyıcısı bir aracı er Türker neferim. Hangi çılgın karşıma çıkarsa yere sererim.
Gittiğiniz yerde ne oldu neden geldiniz diye sorarsa sizi sahaya süren zalım abileriniz. Onlara şöyle söyleyin anlayacakları dilden hileye başvurmadan;
Türk bir ağanın torunu Mustafa Kemal Atatürk adına yeryüzüne insanlığı yeniden getirerek bizi Anadolu'dan rezil ederek kovdu dersiniz.
Önder Karaçay
3 notes · View notes
onderkaracay · 1 month
Text
Tumblr media
🎯 İNSAN NEDİR? 🎯
Yaşam, harekete geçen her insanın yanındadır. Bir insanın ne yapmak istediği harekete geçmesi kadar değerlidir.
Her insan büyük enerji evrenin küçük bir parçacığıdır.
Vicdan duygusu ise içinde taşıdığı tanrıdır.
İnsanı ya us ve duyurcu ya da nefsi yönetir.
İnsanın niyetini nefsi ele geçirir ise şeytani bir kötülüğe dönüşür. Us ve duyuncu niyetini yönetir ise pozitif bir enerji olan insan olma yolunu seçmiş olur ve insanlığını korur.
İnsan artı eksi iki kutuplu negatif ve pozitif enerjiyi bir arada barındıran bir canlıdır.
Hareketini veya eylemini negatif veya pozitif enerjisinden hangisi ile beslerse ona göre yaşamda sonuçlar üretir.
Vicdan insanın yaşamda cenneti veya cehennemi hak edip hak etmediğini tayin eder.
İnsan bu özelliğinin hangisini toplumsal bir yaşam kültürü hâline getirir ise o toplumun iyilik adına insanlık ya da kötülük toplumu olup olmadığını belirler.
Önder Karaçay
2 notes · View notes
onderkaracay · 11 days
Text
🎯 TERS SALTO SİYASETİ, DİNİ VE İDEOLOJİSİ NE DEMEKTİR 🎯
0 notes
onderkaracay · 28 days
Text
Tumblr media
🎯 DİN VE PARA BELASI İNSANLIĞIN SON İBRETİNİ YAŞATTI 🎯
Sömürgecilerin iki temel araçları var;
Biri din, diğeri para!
Din ile beyin yıkar, uyuşturur görünmeyeni satar, para ile görünen madde gücü kimin elinde ise satın alır.
Her ikisini de tehdit amaçlı ve korku amaçlı kullanır.
Dinden çıkarsan cehennemlik olursun diyerek korkutur.
Ve
Bana hizmet etmezsen parasız aç kalırsın korkusu ile düşünmeyen düşüncesiz her insanı esir alır.
İlk sömürge aracı para, ilk sömürgeci ideoloji dindir.
Para takas zor olduğu için yaşamı kolaylaştırrmak adına icat edilir sonra sömürü aracına döner.
Banka fikri ile bütün dünyada yaygın organize bir tefecilik düzeninin temeli İtalya da bir bank üzerinde sonbet eden iki kişinin birbirine borç para vermesi ve karşısında faiz alması ile atılır. Bütün dünyaya tefeciliğin ismini banka olarak yayılmasının ilk adımı olur. Bu kötü örneği şeytani akıl alır dünyayı ve insanlığı sömürmek esir etmek için kullanır. Para ve banka bu zalimlerin düzeni ile gerçek amacına uygun bir araç olarak kullanılamaz.
Din ilk başta çok masum bir şekilde zulmü bitirmek adına insanlar arasından biri seçilerek kötülüğü yok etmek yerine iyiliği getirmek amaçlı bir mesaj olması gerekirken yine şeytani aklın eline bir fırsat verir. Ve din üretim merkezi bu yolla kurulur.
Din hiç arzu etmediği halde şeytanlığın kurnaz zihninde ilk sömürgeci ideoloji olarak kendini bulur.
O gün bugündür ortadoğu denen yere huzur mu gelir?
Yetmez dini dünyaya yaymaya kalkarlar.
Yerel bir zulüm genel bir zulme böyle döner.
Us ve duyuncunu kullanan her toplum savaşını verir dinin yaşamı tayin edici baskısı ve korkusundan kurtulur.
Cehaletin hüküm sürdüğü her yerde zalimler din sayesinde para ve gücün üzerine oturur.
Ve gün gelir aynı zulmü yaşamak zorunda kalan insanlığın adı Türkler önce Selçuklu devleti sonra Osmanlı imparatorluğu devletini dini siyasete alet edenler yüzünden kaybeder.
Tarihin akışını değiştirecek Türk Mustafa Kemal Atatürk işte böyle bir zamanda Türklük bitmesin ve yeryüzüne töre adaletini Türkler yeniden getirsin diye ilmi sır ile yine yaşamı buna hazırlık mücadelesi ile geçerek sahneye çıkar.
Dini devlet yönetiminde sömürge ve zulüm aracı olmaktan, parayı bir tehdit amacı olmaktan çıkartan savaşı verir devrim yapar ve insanlığı yeniden dünyada Türk töresi sayesinde kendisi yaşarken sorunsuz yaşatır.
Anadolu'nun gördüğü en huzurlu, gururlu ve üzerinde yaşayanların mutlu olduğu geleceğe umutla baktığı günler onunla başlar onsuz yeniden tersine döner.
Onun gibi bir dahinin yeri bir türlü içinizde satılanlar yüzünden bir türlü dolmaz.
Yerinde gözü olan kötülük madde gücünün esirleri toprak ağaları din ve parayı cehaletin bitmediği Anadolu'da, yeniden kullanarak devleti ele geçirirler.
İlk dinin icat edildiği ve sonra üzerinde plan ve proje değişikliği ile sanki tanrı ile pazarlık yapmış gibi vaad edilmiş topraklar bizim olacak diye Mustafa Kemal Atatürk'ün yokluğunu fırsat bilerek bu din ve para adına terörü ortadoğu denen bataklığa parayla çakma bir devlet olarak kurarlar.
Türk Cumhuriyeti'nin başına ise kendilerine hizmet eden birisini yeter söz milletindir din adına söyletir toplumu kandırır sanki çok iyi bir şeymiş gibi her mahallede bir milyoner üreteceğiz diye bu iki din ve para aracını yine Anadolu da Mustafa Kemal Atatürk'ün onların çöpe attığı projelerinin kuyruk acısı olarak bir intikam aracı olarak kullanarak yetmiş beş yıl Türk insanına darbeler, krizler, cinayetler, ırkçılık, mezhepçilik, bozgunculuk vb aklınıza gelen gelmeyen her kötülük zulüm ile yapılır.
Bir asır sonra planlarını gerçekleştirmek için tüm hazırlıklar yapılır.
O askeri darbelerin yapıldığı zamanlarda bir Türk çocuğu bu zulmü Mustafa Kemal Atatürk gibi bitirmek adına doğu Anadolu da güneş yeniden doğudan doğsun diye dünyaya gelir. Yaşamı bu sırrın uğruna mücadeleye döner çünkü düşman farkında olmadan o çocuğun yüreğinde bir yara açar kendi sonunu kendi getirmek için insanlığa bir fırsat daha verir.
Düşman bütün maddi araçları ele geçirir cehaleti zaten din sayesinde taşeronları aracılığıyla çok iyi yönetir son darbeyi vurmak adına 11 Eylül 2001 tarihinde islam coğrafyasında terörü sözde bitirmek adına kendi terörlerini Anadolu'ya getirmek için aslında Türklere savaş açarlar.
11 Eylül 2001 tarihinde tanklardan daha büyük tehdit olan bankalarını daha güçlü hale getirmek için kur vurgunu ile bir gecede holding bankaları aracılığıyla siyaset ve adalet mekanizması göz yumarak servetleri büyüklüğünde serveti Türk ulusundan çalarlar.
O gün o holdingin amiral gemisi diye anılan bankasının Mahmutpaşa şubesinden çalışan ve bu zulmü bitirecek olan o yaralı çocuk bunun bilgi ve belgelerini kimlerin nasıl kimler aracılığıyla bu hırsızlığı organize ettiğine gözleri ve kulakları ile canlı şahit olur.
Ve o holdingin amiral gemisi diye anılan bankası bu krizden en güçlü çıkan banka biz olduk diye utanmadan övünür!
İki yüz bine yakın bankacı içinde bir tek o çocuk bundan rahatsızlık duyar.
Kaleyi içten yıkacağı günlere doğru ilerlerken ülkenin başına 28 Şubat operasyonu ile bir oyun oynanır ve oval ofis cesaret madalyalı biri onların adına devlet yönetmek nedir bilmeden medya desteği ile önceden çeşitli yöntemler ile hazırlanan toplum sayesinde seçimleri kazanır ve 2002'de Türk ulusunun neyi var neyi yok dini siyasete Anayasal suç olduğu halde kullanarak bu şerre satar.
Hatta kendisine birde eşbaşkan unvanı verilir yönettiği ülkenin topraklarını da isteyen projede Türk ulusunun haberi olmadan görev alır otuz iki ayrı yerde bu görevini cesaretle itiraf eder.
O Türk genci bütün bunları karanlık sicil gibi tutar.
Yeri gelir aleni ülkeye ve ulusa yararı olmayan bu talan ve tefeciliğe karşı çıkar.
Siyaset ve sermaye ortaklığı adeta bir ulusu kol kola girerek baskı ve zulüm uygulamaya başlar.
Uyanmıyorlar ise utanmaya gerek yok diyerek yüzlerinde perde bırakmazlar. O Türk genci Türk ulusunu kitabı ile uyandırmak ister kitabını sermaye mafyası piyasa kitabı olmadığı için topluma ulaşmasını kitabı yazan satın alınması mümkün olmadığı için engellemeye kalkar. Sözleşmesi olduğu halde piyasa kitapçılarının rafında yer alamaz. Buna rağmen yüz perdeleri yırtıldığı için yinede utanmazlar.
O Türk genci bu yaşananların hiçbirini kabul etmez her seferinde itiraz eder. Yalnız toplum din ve para ile uyuşturulduğu için onun gördüğünü kimse göremez.
12 Eylül 2012 tarihinde o holdingin bankası 12 Eylül 1980 tarihinde toplu esir aldık şimdi tek tek bize itiraz edenleri yok ediyoruz diyerek ve kendi ayaklarına kurşun sıktıklarının farkında olmadan o yaralı çocuğun içinde bir yara daha açarlar.
Aynı gün hiç tereddüt etmeden eyleme geçer.
İnsanlık tarihinin en ibret verici ve son ibreti mahşer tufanı ve canlı ölüler ibretini yaşatacağını bilmeden kitabını yazmaya başlar.
İki adet sır bilginin yır satırları kitapta yer alır. Hatta bu sırdır kitapla manifesto ile MUHTIRA vererek bir gemi kılığında kitabını mahşer tufanını yaşayacağı sosyal ağlar denen pislik yaymak fitne ve fesat çıkarmak için tasarlanmış bu susuz şer denizinde 21 Aralık 2015-21 Ocak 2016 tarihleri arasında Türklerin yeni doğum gününde bu tufanı ve ibreti atası Nuh gibi yine İstanbul merkezli Anadolu'da yine bir gemi ile bir holdingin amiral gemisi tefeci gemisinin itibarını batırır bir diğer kötülük holdinginin en başından birinin canının alındığına geriye tüm zalimlerin çıkması mümkün olmayan leke kalpleri karartılarak canlı ölülere dönüştürüldüğünü yaşatır ve gemisinin insanlık adına Türk kaptanı olarak bu ilmi sırrı insanlığa ilan etmeye başlar.
12 Eylül 2012 tarihinde nasıl bir yanıt alacaklarını bilmeyen zalimler o gün çırpınmaya başlar. Ülkenin en zengin işadamı kendi hastanesine yetişmeden kalp krizi geçirdi diye yaygara ile algı medyası ile yayar.
Türk fırtınası ise bunun sebebini sırrı ilmi gereği bu tufan sunucu olduğunu bu ibretin bir uyarı faturası olduğunu ve Anadolu'da zulmün bitişinin başlangıç noktası olduğunu kapitalizmin Anadolu'da yıkılacağını geriye kalan zalimlerin yaşattıkları zulmü yine zulüm yaşatarak biteceklerini yazdığı halde bu zalimler kuyruğu dik tutmak adına son bir kurtuluş olur diye dünyanın her yerinden Türklere karşı harekete geçtiler.
Ukrayna da kendi adamlarını devletin başına getirterek kardeş iki ulusu birbirlerine kırdırdılar.
Pandemi sahtekârlığı ile Çin hedef alındı para vurgunu yaptılar yine de Çin'i durduramadılar.
Hitler soykırımı yaşadık diye ağlama duvarı olan bu zalimler şimdi tamamen bitmek için Filistin topraklarında soykırım ve katliam yapıyorlar.
Susuz denizde insanlık adına bir ibret yaşatan beyin savaşları komutanı Mustafa Kemal Atatürk'ün bir askeri olan o çocuk tarafından ilmi sır ile yaşatılan tufan ve canlı ölü ibreti ile zalimlerin yeni dünya düzeni hayalleri susuz denizde suya düştü. Bir Türk dünyaya bedeldir sözünün ne anlama geldiğini tüm zalimler anladığı halde hiçbir işe yaramayacak olan madde gücü ile tehdit ve haklı olma derdine düşman bu şekilde düştü. Türk ile yeryüzüne yeniden insanlık geldi.
Yeryüzünde töre insanlık adına adalet, zulüm ise tüm zalimlere ve onlara destek olanlara yeryüzüne ibret ile gelen zulmün kendi cehenneminde Türk insanlık adaleti ve merhameti karşısında yok olacak.
2015 sonrası bu sebeple bütün dünyada harekete geçtiler ve kendilerini kendi yaptıkları ile yaşattıkları zulmü görerek bitiriyorlar. Bu ilmi sır bu ibretin bu şekilde yaşanmasını onlara yaptırarak insanlık tarafından anlaşılmasını sağlayacak.
Madde gücü sahibi ahlaksız, vicdansız, merhametsiz, hileler yoluyla elde edilir ise işte bedeli böyle ağır olur bu ibretin akıllarda kalması gereken ahlakı olacak.
Önder Karaçay
0 notes
onderkaracay · 1 month
Text
Tumblr media
0 notes
onderkaracay · 1 month
Text
Tumblr media
🎯 Her mahallede bir milyoner olarak yola çıktılar. Her darbeye destek verip her ekonomik krizde ayrı bir vurgun vurarak bizim varlıklarımızı özelleştirmeler ile siyaseti kullanarak yuttular. Bu bu kötülükleri yaparken Atatürk ile Türk ulusunu aldatmayı ihmal etmediler. Bilderberg ve Chatham Hous ayıbını fanatizm ile algı yayarak üzerine örtü çekmeye kalktılar. 🎯
Önder Karaçay
0 notes
onderkaracay · 1 month
Text
Tumblr media
🎯 Türk Efsaneleri 🎯
Kim demiş Türkler denizci bir ulus değil diye!
İnsanlığın ikinci atası Nuh Türk olup insanlığı gemisi ile Anadolu'da kurtardı.
Son Türk efsanesini canlı ölüler ibreti ile mahşer tufanı efsanesi olarak yaşıyoruz.
Yaşananlar yaşandı, yaşanacaklar yaşanacak.
Yaşadıklarınıza bir anlam veremiyorsanız, ilmi bir mana ile anlam verene kulak vermelisiniz.
Temkinli olmak insanın kötülüğe hizmet etmesini dolaylı kolaylaştıran bir tavırdır.
Aldatan çok olunca insanların neticeyi görene kadar seyirci olarak yaşamı geçirmeyi tercih etmeleri haklı olarak kaçınılmaz bir tavra dönüşür.
Paylaştığımız yokluktur, varlığı paylaşmazlar.
Varlık bir Tanrı vergisidir.
Dünya düzeni bunun üzerine kurulmuş.
Varlık us ve duyunc ile yaratılmış bilgi ile donatılmamış ise varlık, birileri için yokluk sayılmıştır.
Onu da bir ömür paylaşır yokluğu varlık kavgası olarak yaşar dünyadan neden geçtiğimizi anlamlandırma olanağı bulmadan yok ediliriz.
Varlığı rahatsız eder varlık içinde olduğunu sanan yokluk hırsızlarını.
Güç eline geçince varlığı ile gücünü kaybedince varlığı arasında ki farka insan diyoruz. Ne kadar insan kalabildiğiniz ölçüsü varlık ve yokluk ile ölçülür.
Dünyanın en değerli bilgileri zulmün yaşandığı yerde ortaya çıkar.
Bu gerçek hiçbir zaman değişmez.
İşte o ilimdir yol alan.
Gücü yokken iyi olmayan insan yoktur. Daha güçsüz duruma düşmemek için daha iyi olmak zorundadır. Maddi güçleri olan zavallılar neden sürekli muhtaç üretir iyi insan çoğaltır? Kötülüğü iyilikle yaşatmak için.
Güçlüler bu sebeple gücü olmayan insanlara suç atar adresi şaşırtmaya yönelik bir çaba olarak.
İşte böyle bir zulmün olduğu yerde başka bir irade bu zulmün karşısına güç olarak çıkar.
İrade varlığı diyoruz her maddi güçten üstün olan o güce.
Yaşamda her insan rolüne kaptırır kendini.
Rol aynaya baktırmaz.
Bazıları rol alır, bazıları rol verir.
İyi rol, kötü rol sahnesidir yaşam. Seyircisi boldur. Ve bütün seyirciler iyidir. Soygunu seyreder kendisini bir gün o soygunu nasıl yapacağım diye planlar.
Reklam zaten bu planın bir parçası değil mi?
Sende benim gibi olmak istiyorsan kötü olmak zorundasın demez mi? Oysa kötülüğü iyi paket içinde satar reklam, marka vb hileler.
Yazmak bugüne kadar yazılmamış olanı hatta yazmaya cesaret edilmemiş olanı yazabilmektir.*
Bu çaba da bir iyilik olarak kötülüğün sayesinde ortaya çıkar.
Her kötülüğün sonu bir iyiliğin ve yeni bir kötülüğün başlangıç noktasıdır. Değişim zamanları her ikisi kıyasıya savaşır.
Maddi güç ahlaksız olduğu için iyiliği kötülük kuru ile satın alır.
Boşluk dolar. Boşluğu doldurmaya iyiliğin varlık vergisi gücü yetmediği için kötülüğün yokluk sayesinde elde ettiği güç ile o boşluğu yeniden iyilik adına doldurduk diye satar.
İyiliğin elleri genelde böğründe kalır.
Kötülük kuru biz bozguna uğrar fiyatlar yerle bir olur. Kartlar yeniden karılır önce ki kötülerin yeni yüzleri varlığın kumar masasına oturur.
Değiştik sanan herkesi bir rehavet basar.
Kötülük iyilik maskesi ile çağa uygun varlığı yokluğa dönüştürme kurunun fiyatı ile oynaya oynaya bir sonraki iyiliğin ortaya çıkması için bir asırlık bir fırsat yakalar.
Her kötülük yaklaşır bir asır sürer. Bir insanın ömrüne yakındır kötülüğün ömrü.
Çünkü en büyük kötülük dünyada insandır.
Bu cümleler ilk kez mahşer tufanı sonrası canlı ölü ibreti yaşadıktan sonra yazılmıştır.
Neden bugüne kadar kimse yazmamış ve Mobbing Bank beklenmiştir?
Mobbing Bank piyasa aracı olmamak için kötülük tarafından kendi kötülüğü dolaylı ortadan kalksın diye kendi ayaklarına kurşun sıkmak denir bu aptallığa bu sefer gemisini susuz denizde yüzdüren kaptan Mobbing Bank diyor ki ismi ile satır satır yazarak bu bilgileri dünyanın her yerinde okunması için sosyal ağlarda kötülüğü kendi silahı ile vurmuştur.
Nuh gemisini yüzdürdü bir kötülüğü yeniden iyilik ile başlattı.
Fatih Sultan Mehmet gemisini karadan yürüttü bir başka kinin kötülüğünü yeniden iyilik ile başlattı.
Mustafa Kemal Atatürk gemisi ile Anadolu'ya çıktı insanlık devrimi iyiliği ile insanlık devrimine karşı en büyük kinin kötülüğünün başlamasına sebep olarak son büyük iyiliği yaptı.
Mobbing Bank gemisi susuz deniz sosyal ağlarda şer denizinde yüzmek için 21 Aralık 2015 tarihinde yüzmeye en uzun gecede başladı. Zalimlerin en uzun karanlığı o gece oldu. Şer imparatorluğunun amiral gemisi olarak bilinen bir tefeci bankanın itibarı bu şer denizinde o gecelerde hatta ilk kurulduğu gecede batırıldı.
Bir başka işbirlikçi ve tefeci holdingi yöneten biri o gecelerin birinde canlı ölüler ibreti anlaşılsın diye hak tarafından canı alındı.
Bir gün sonra ülkenin en zengin işadamı kendi hastanesine bile yetişmeden yaşamını yitirdi diye kendi şer medyasında haber oldu.
Mobbing Bank şer denizinde yüzmeye devam ediyor.
Geminin kaptanı kendi nefsinden soyunarak yaşamını adadığı mücadele gereği dört büyük Türk'ün ruhunu elbise olarak giydi.
O büyük Türklerin içinde biri var ki onu anlatmaya gerek yok anarak yaşıyoruz onu.
Mahşer tufanında gemiye kimseyi hiçbir zalimin yaklaşmasına müsade etmeyen savaş taktikleri verdiler.
Kim demiş Türkler denizci değil diye.
Türkler efsanelere konu olmuş denizcilerdir.
Son efsane Mahşer Tufanı Efsanesi olup canlı ölüler ibreti ile Türkler adına yaşanmıştır. Bütün büyük Türkler oradaydı.
Bunlar yaşanırken sizler o vakit şeytanın dizayn ettiği dünyada yaşıyordunuz. Hatta olur mu öyle şey demek çok istiyor ama diyemiyorsunuz. Neden çünkü ispatlı fatura kesti hak bunun önünü kesmek için.
Beklentisiz olmam şartı ile nefsimi takas ettim o büyük ruhlar ile.
O sırrı küçük bir koşuğa dökeyim anlayın;
Kimi kalem verdi, kimi kelam, kimi cesaret verdi, kimi selam durdu.
Kaptan bu zırh ile gemisini susuz denizde yüzdürüp hedefi 🎯 'den* vurdu.
* 12 Eylül 1980 yılında dokuz yaşında kendi askerimizin bana silah doğrulaması sonucu ilk yaramı aldım. O yara bende büyüdü.
İçimden kendime kim var bize ait o silahın arkasında dedim.
Ve yaşamımın bu sır üzerine bir mücadele ortaya koymak için olduğunu bu tefeci karanlığın bankasında çalışmak zorunda kalarak ekmeğimi de buradan çıkardım.
12 Eylül 2012 tarihinde bu tefecilik kötülüğüne karşı çıktığım için bir kez daha aynı yaradan vurdular beni sebepsiz işten çıkartarak ayaklarına kurşunu sıktılar.
İçlerinde iken karanlık sicillerini neden tuttuğumu bilmeden bilgi ve belge ile saklıyordum. Çok uyardım. Büyüklük taslayarak sürekli karşıma çıktılar. Kücümsediler beni. Sen kimsin dediler.
12 Eylül 2012 günü gemim Mobbing Bank kitabımı kalem ve kelam zırhı ile yazmaya yapmaya başladım.
İleri de bu siyasi iklim değişikliği olduktan sonra bu efsanenin filmi de yapılacak.
Ve şeytana bir fırsat daha doğacak iyilik sayesinde. Gelecekte üretilecek din için bu efsane de önceki Türk efsaneleri ve inancı çalınarak kendi lehlerine kullanılacak.
Sonsuza kadar Türk kaynağı iyilik dünyada yaşamaya devam edecek.
Zakimlik ve zulüm hiçbir zaman bugün ki kadar varlık veya maddi güç ele geçiremeyecek.
Bu devrim insanlığın zihniyet devrimi olarak yaşanacak.
Sekiz milyar insanın üç beş azmış zalime yem olmaması gerektiği idraki insanlığa hakim olacak.
Canlı ölülere dönüşen zalimler yaşattıkları zulmü yaşamadan ölmeyecekler.
Ukrayna ve Filistin'de yaşattıkları zulmü şu anda görüyorlar.
Daha da azacaklar. Hazır olun.
Biz Türkler gücünüzü yaşamdan alır yaşama veririz.
Mehdi ve Mesih projesinde görev almam için satın alma girişimi olmasın diye bu yalanı projeyi de deşifre ettim.
Bütün planlar mahşer tufanı sonrası suya düştü.
Bu sebeple dünyanın her yerinde kan akıtarak korku salarak kendi varlıklarını sürdürmek adına canlı ölü oldukları günden bugüne can çekişiyorlar.
Nokta. Türk zulme de nokta koyar.
Şarlatanların yalanları ve adamları ile zaman kaybetmeye istiyorsanız devam edin.
İstemiyorsanız Türk olun insanlık yaşasın. Devrim devire devire gelsin. Çok bekledi yeter.
Görevim bitsin atalarımın ruhu da şad olsun.
Toprağım bekliyor huzur içinde olmam için.
Nasıl zalimler yaşattığını yaşamadan ölmeyecek ise bu devrim hak baki olmadan karşılıksız insanlığa danışmanlık etme, insanı insanlığa davet etme görevim bitmeyecek.
Anlaşılır dilden daha ne kadar açık yazabilirim.
En büyük üzüntüm yazdığım yazıların Türk dünyası dışında daha fazla olur buluyor olmasıdır.
Tek bir kuruş gelir asla kabul etmiyorum.
Tüm masrafları kendi olanaklarım ile yapabildiğim ölçüde daha doğrusu karşılık gördüğü idrak ölçüsünde ilerliyoruz.
Son bir uyarı dünya algı operasyonu ile sizi aldatan medya yalan ve manipüle çabalarından iğrenç ilişkiler ağından ibaret değildir.
Ne mutlu Türküm diyene.
Önder Karaçay
0 notes
onderkaracay · 27 days
Text
Tumblr media
🎯 BATI ZULMÜ SEFERİ BİTİNCE TÜRKLÜK DOĞUYA SEFERE ÇIKACAK 🎯
İnsanlığın çocukları emperyalizm ve kapitalizm zulmünü bitirmiş olmanın gururu ile doğuya güneşe koşacaklar .
Batıya seferim tam otuz üç yıl oldu!
Otuz üç yıl istibdat tarihini hatırlayın o nasıl son buldu ise buda öyle son buldu.
Annem ve mücadelem büyüttü beni!
Densiz kodamanlar tefecilik yapmaktan utanacaklarına tefeciliğe neden karşı çıkıyorum diye beni küçük düşürmeye büyüklenerek kalkıştılar!
Sen kimsin ülkenin en büyük bankası ile baş edebilir misin dediklerinde;
Siz tarihin en büyük ulusu ile baş edebilir misiniz? Diyerek yanıt verdim!
Adamın kolunu bacağını keserler diye tehdit ettiler devlette bunun telefon kayıtları var.
Adalet ve devlet buna seyirci kaldı !
Arkanda kim var dediler ?
Arkasını sürekli birilerine dayatanların sorduğu bir soruydu.
Böyle soru mu olur?
Göreceksiniz dedim!
Şeyran farklı niyetlerin içine farklı şüpheler (ideolojiler) koyarak insanları birbirine düşürüp kendi çıkarına çalıştırır.
Siyasi partiler gibi!
İlmi sır dedim bilim değil, ilim ilgi yani merak uyandırır!
Aydın yobazlar ilim bilimdir dedi.
İlim olmasa bilim olmaz dedim ilim bilimin içindedir dedim (b/ilim şeklinde gösterdim)
Hayatta en hakiki mürşit ilimdir diyen dahi, fikirlerim bilim ile ters düşerse bilimi seçersiniz derken ;
Bir gün biri gelir size bunu öğretir demek istemiştir dedim .
Macun tüpten boşaldı artık!
Canlı ölüler ibretini yaşattığım geceler mana ırmağına bağlandım. Kozmik hafızadan gelen bilgiler ağzımdan o gün bugündür yanardağ ağzından çıkan lavlar gibi zulmün üzerine ateş, insanlığını kaybetmemiş olanların yüreğine töre adaleti devrimini insanlık adına sahip olsunlar diye aynı ırmaktan aynı anda sevgi diye döküldü.
İlmi sır ile insanlık tarihinin en ibret verici sonucunu yaşatan canlı ölüler ibretinin pisliği ortadan kalkmadan doğuya sefere çıkmak yok!
Atam Oğuz Kağan'ın Türk Birliği sözü tutulacak daha Çin Seddi bizi bekliyor.
Kürşad atam içimde kırk yiğit ile.
Bir kahvenin kırk yıl,
İnsanlık tarihini değiştirecek olan mahşer tufanı efsanesi ve canlı ölüler ibreti sırrı ile anılacak töre insanlığı devriminin;
Kaç asır hatrı olacak?
Önder Karaçay
0 notes
onderkaracay · 1 month
Text
Tumblr media
🎯 Türkler ve Efsaneler 🎯
Oğuz Kağan ilk olarak tarih sahnesine Türkler ve insanlık adına çıktı
Bir efsane oldu efsane
Bir efsaneydi Türkler bir efsane
Dede Korkut hikayelerinde bir efsaneydi
Ergenekonda demiri eritirken başka bir efsane
Gılgamış destanın da neydi?
Bir efsaneydi Türkler bir efsane
Kaşgarlı Mahmut'un divanında
Sümer tabletlerinde
İlham kaynağı olup Türklerin efsanenelerini anlatan din kitaplarında
Bir efsaneydi Türkler bir efsane
Nuh tufanında
Fatih Sultan Mehmet'in gemisini karadan yürüterek düşmanı yenip çağ açıp çağ kapattığında
Bir efsaneydi Türkler bir efsane
19 Mayıs 1919'da Samsun'dan Anadolu'ya çıkan Mustafa Kemal Atatürk
Emperyalizm karşısında onları ilk yenilgiye uğratan Türk ulusunun dahi insanlık devrimcisi Mustafa Kemal Atatürk yönetiminde
Bir efsaneydi Türkler bir efsane
Susuz şer denizinde kitapla gemi yüzdüren bir Türk
Ona desteğe gelen ve tarihe nam salmış dört büyük Türk ile
Mahşer tufanı efsanesi ile insanlığa son ibreti bir sır ile Atatürk'ün yarım kalan devrinlerini yapmak için devrimin ve Türk ulusunun düşmanlarına canlı ölü ibreti ile son efsaneyi yaşatan Türkler
Son efsaneydi, son efsane
Önder Karaçay
1 note · View note
onderkaracay · 2 months
Text
Tumblr media
🎯 Türk Fırtınası 🎯
Nereden bilebilirdim yaşamımın bir fırtına estirmeye ait bir görev olduğunu!
Dokuz yaşında aldım ilk yaramı on iki Eylül sabahında!
O yara büyüttü beni!
Karanlığın içinde ekmeğimi kazanmak zorunda kaldım!
Karanlığın sicillerini tuttum!
Günü geldi maddeye karşı olan nefsimden soyundum!
Ulu büyüklerimin ruhunu bir elbise olarak giyip şer denizinde kaptanı olduğum gemimi yüzdürmeye en uzun gecede koyuldum.
Mahşer tufanı koptu!
Zalimlerin en tepesinden birini ibret olsun diye boğdum!
Diğerlerini hak canlı ölülere döndürdü yaşattıkları zulmü yaşamadan ölmesinler diye.
Mehdi ve Mesih geldi diye sahiplenmeye satın almaya kalktılar.
O projelerini de yıktım!
Zorladılar olmadı, olmuyor, olmayacak!
Her hileyi, her yolu denediler, deniyorlar, deneyecekler hepsine ayrı bir takos koydum.
Karşımızda çok yivli çok tetikli kalleş bir düşman var diye insanlığını kaybetmemiş olan herkesi uyardım.
Şimdi sıra kartondan kuleler olarak kurdukları tefeci kurumlarını yıkmaya geldi.
Kendi hazırladıkları sonu kendileri hazırladılar.
Zaten bizim yatacak yerimiz yok diyorlardı!
Metal bir fırtına ile Türklerin karşına çıkmaya bir türlü cesaret edemiyorlar.
İçlerinde ki hakim şeytan onları dolduruşa getirmeye devam ediyor bir asır öncesinde olduğu gibi 'siz kazanacaksınız' diye!
Madde güçleri irade güçlerini ikna etmeye yetmiyor.
Şeytana hizmet eden herkesi kendi taraflarına toplamaya güç gösterisi ile aldatmak amacıyla devam ediyorlar, etsinler. Beyhude bir aldanış içinde olduklarını biliyorlar.
Onlar ölümü gösterip sıtmaya razı ederler sürdürülebilir sömürge düzenini devam ettirmek tek dertleridir.
Biz Türkler dayatma ve zulüm artar ve dayanılmaz bir hal alırsa savaşmak zorunda kalırsak öldürürüz ve ikna etmekle uğraşmayız. Savaş noktasına gelmeden önce çok sabırlı davranır uyarır ikna etmeye gayret ederiz. Bugüne kadar bunu 1938'den bu yana yapıyoruz. Artık dayanılmaz hale geldi.
Sermaye=Savaş olduğunu biliyoruz.
Mobbing bank kitabım da da bu uyarı var.
Bu sermaye taşının 1938 tarihinden bu yana ne amaçla döşendiğini de biliyoruz.
Her mahallede bir milyoner masalının sonuna geldik.
Bizden hileler ile çalınanları bize yakışır bir şekilde geri alacağız.
Vermiyoruz derlerse bize ait yöntemleri kullanacağız.
Tarihin kıskandığı Türkler bitmedi sonsuza kadar da bitmeyecek.
Sırası gelen projeyi çöpe atıyoruz hepsi bu.
Şeytan ise yeni dünya düzeni palavrası ile eskisi kadar kimseyi aldatamıyor onca gücüne rağmen bunu başaramaz durumda sağa sola saldırıyor.
Neden acaba?
Bize daha fazla zarar vermeye kalkıştıkları gün sonlarını bile göremeyecekler.
Leşleri sahipsiz kalacak!
Bir efsane daha Mahşer Tufanı Efsanesi olarak Türklerin adına yazılacak!
Türkler gücünü yaşamdan alır o gücü yaşamı zehir edenlere karşı kullanır.
Bir fırtına gibidir Türkler hangi yönden ne zaman eseceğini kim bilebilir?
19 Mayıs 2015 tarihinde şu koşuk bir sır gibi döküldü tarihin kalemi kalemimden;
✓ Bir gemi daha kalkacak Anadolu'dan
Yerini bir yaradanın bir de Türklerin bildiği yerden
Gemiyi 12 Eylül 2012 tarihinde bir kitap olarak yazmaya başlamış 21 Aralık 2015 tarihinde şer denizinde yüzdürmüş 21 Ocak 2016 tarihinde mahşer tufanı yaşanmış fatura kesilmiş şapkalar öne düşmüş kel görünmüştü.
Gemim mobbing bank kitabımın ilk satırları bu sırrı anlatıyor;
"Gönülden kopan bir derya bu!
Mahşer denizine döndüğünde; kurtulanlar da olacak, alabora olup boğulanlar da.
Sular durulduğunda bir gemi daha çoktan kalmış olacak, sağ kalanlar ile!"
Susuz denizde gemi yüzdürmek mahşer tufanı efsanesi ile Türklere nasip oldu. Din üreterek insanlığı aldatanlar Mesih ve Mehdi bekleyerek ya da buradan çıkartıp Anadolu'yu ele geçirmeye çalışırken yaşandı.
Gemileri karadan yürüterek Bizans imparatorluğunu tarihe katan Fatih Sultan Mehmet gibi.
Eşi ve oğlunu ikna edemeyen ve gemisine insandan çok hayvan alan Nuh gibi.
Bu kitabın anlattığı aslında bu sırda bulunacak.
Nutuk sonrası yazılmış en dikkat çekici kitaptır. Bu kitabı şu anda kimse bulup okuyamıyor yayın evimden kendim bile satın alamıyorum. Kitabımı satmak gibi bir derdim olmadığı halde kitabımı sattırmayarak engellemeye çalışıyorlar. Sosyal ağlarda satır satır yazmama engel olamıyorlar. Birini durduruyorlar diğeri çıkıyor karşılarına. Oysa Nutuk büyük bir mücadele ve savaş sonrası gelecekte yaşamdan alınan başarının olduğu gibi örnek olması o ilme sahip Mustafa Kemal Atatürk tarafından yazılmıştır. Mobbing Bank ise devrimi yok etmek isteyenlere karşı yeni bir mücadeleyi başlatmak ve yarım kalan devrimi tamamlamak için yazılmıştır.
Zulmün sonu yakındır. Bir yıldız gibi Anadolu topraklarında parlayan Mustafa Kemal Atatürk'ün devrimini sonsuza kadar yaşatma karanlığının yeniden ülke yinetimini ele geçirmesi aynı paralelde bir gelişme olarak yine tüm insanlığı şaşkına çeviren bir gelişme ile yaşamda hakim hale gelecek.
Atatürk ile aldatanları kullananlara kananlar ikna edildiğinde dini siyasete alet edenlerin aldatıldıkları gibi Atatürk ile aldatanlardan kurtulmaya karar verdiklerinde bu gücü engellemeye kimsenin dünyada gücü yetmeyecek.
Yaşamsal bir olgu süreci olarak iç cepheyi birlik, beraberlik ve bütünlüğü korumak adına birleştirmek yaşanan zulmün acısını çeke çeke olgunlaştırma süreci böyle tamamlanacak.
Siyasi partiler ve ideolojilerin devri kapanacak. Devleti bir kişi değil Türk iradesi insanlık yararına yönetecek. Türk ulusu iradesini yönetime taşıyacak ve iradesi herkesi bağlayan bir hukuk kuralı ile sınırları çizecek.
Kamulaştırma devrimi ile üretim ve hizmet araçları Türk ulusu yarısına devlete geçecek.
Herkes için zengin olması gereken tek yer devlet olacak.
Holdinlerin, tarikatların cebine kaynaklar her biri birer tehdide dönüştüğü için akmayacak.
Kimsenin midesi kimseden büyük olmadığına göre herkes hazineden payını midesi büyüklüğünde alacak.
Tefecilik, yaşam pahalılığı, faiz, enflasyon, borsa, kumar, döviz vb araçlar ile vurgun vurma dönemi tarih olacak.
Son söz olacak ve çok rahatsızlık veren mobbing bank ne demişti;
Emperyalizmin taşeronu kapitalizm Anadolu'dan yıkılmaya başlayacak. (Yıl 2015)
Asrın davası gönül kongresinin yapıldığı yürek meydanında devam ediyor. Onlar maddi güçleri ile maddi araçları kullanarak sistemin düzeninin mahkemelerini etkileyebilirler. Orada hakimin belirsizlik içinde olması onlara geçici bir nefes alma fırsat sunmuş olabilir.
Hak mahkesinde belirsizlik hakim olmadığı için onu kimse satın alamaz. Türk ulusunun masum vicdanı bir hak mahkemesine dönüşmesi an meselesidir. Adım adım sona doğru gidiyoruz.
Yaşananlar yaşandı yasanacaklar yaşanacak. Politik oyunların hakka karşı üstün geldiğini tarih yazmamıştır.
Kızmayın tarihi yapan siz yazan ise tarihin kalemidir.
Hakkıdır hakka tapan istiklal ile istiklal ve istikbal marşımız sonsuza kadar Türk insanlık devrimini yaşatmak için yazılmıştır.
İstikbal göklerden sadece Türkler için gelir.
Gök Tanrı gök Türkleri zulmü bitirmek için sahne aldırır.
Seçilir onlar, seçilmiş olanların ruhları ile donatılır ve şeytana dünyada kaçacak yer bırakmayacak bir güç verir.
Seçilmiş olanlar kendileri için beklentisiz olur. İnsanlığın beklentisi için aracı olurlar seçilmiş olanlar.
Kendisi için bir beklentisi olduğu halde seçilmiş olduğunu ifade edenler bu şeytan tarafından sahaya sürülür.
Mustafa Kemal Atatürk'ü hak seçti Mustafa Kemal Atatürk sonrası seçilenleri kukla oynatan kuklacı seçti, halk seçti diye demokrasi tecelli etti yalanı ile medyaları yaygara yaparak bu zulmü meşru gösterdiler.
Sonuç ortada. Kuklacı seçti seçenekleri, hala seçiyor ve gelecek için hazırlıyor! Şeytan hiç boş durmuyor. Her insanın bilincini kendi planları ile dolduruyor. Halk ise kendini soyduracaklar arasından kimi istedi ise ona onay veriyor. Bir şu ideoloji soydu soydurdu bir öteki ideoloji.
1938 sonrası halk iradesi hiçbir zaman seçilmedi.
Yarım kalan devrimin tamamlanması için Türk ulusunun iradesi seçilecek. Aracılar olarak sömürgenin bir aracı haline gelen 12 Eylül 1980 askeri darbenin eseri taşeronluk sistemi siyasi partiler düzeni tarih olacak.
Bugüne kadar nasıl gönüllü fikir üreterek danışmanlık yaptım ise ölene kadar bunu yapmaya devam edeceğim. Hiçbir görev ve maddi karşılık beklemiyorum. Beklentisiz olma zırhı ile donattı yaşam beni ona layık yaşamı sürdürmek onurunu bırakamam.
Tüm şarlatanları boşa çıkartacak kararlılığı Türk ulusunun geleceğini kurtaracak Mustafa Kemal Atatürk gibi dimdik duran bir duruş örneği iradeyi bir görev olarak ortaya koyuyorum.
Sonsuzluğun fikri Türkler, insanlık ve yaşam anlayışları Oğuz Kağan'dan bugüne sır taşıyıcıları ile geleceğe aktarılır.
Şeytanın bizden devşirdikleri tarihe kültüre ve insanlık devrimine ihanetleri gereği şeytani negatif düzen ile birlikte tarih olacaklar.
Masallar küçüklere uyuyana kadar, büyüklere uyanana kadar anlatılabilir.
Uyanmıyorlar ise utanmaya gerek yok diyenleri utandırmaya yönelik bir mücadeleyi yaşama taşıyanlara tarih sahne rol, ve fırsat verir.
Okunsun diye değil, dokunsun diye yazıyorum. Tarihin kalemi olma gayreti içerisinde bir yaşamı bu sebeple tercih ettim. Yaşamda o enerjiyi fazlası ile verdi. O enerjiye layık olmanın derdi içerisindeyim.
Organize olmuş bir ahlaksızlığa karşı insanlığı yaşatmak adına bir ahlak ortaya koyuyorum.
Önder Karaçay
0 notes