Tumgik
#insanlığın son ibreti
onderkaracay · 29 days
Text
Tumblr media
🎯 DİN VE PARA BELASI İNSANLIĞIN SON İBRETİNİ YAŞATTI 🎯
Sömürgecilerin iki temel araçları var;
Biri din, diğeri para!
Din ile beyin yıkar, uyuşturur görünmeyeni satar, para ile görünen madde gücü kimin elinde ise satın alır.
Her ikisini de tehdit amaçlı ve korku amaçlı kullanır.
Dinden çıkarsan cehennemlik olursun diyerek korkutur.
Ve
Bana hizmet etmezsen parasız aç kalırsın korkusu ile düşünmeyen düşüncesiz her insanı esir alır.
İlk sömürge aracı para, ilk sömürgeci ideoloji dindir.
Para takas zor olduğu için yaşamı kolaylaştırrmak adına icat edilir sonra sömürü aracına döner.
Banka fikri ile bütün dünyada yaygın organize bir tefecilik düzeninin temeli İtalya da bir bank üzerinde sonbet eden iki kişinin birbirine borç para vermesi ve karşısında faiz alması ile atılır. Bütün dünyaya tefeciliğin ismini banka olarak yayılmasının ilk adımı olur. Bu kötü örneği şeytani akıl alır dünyayı ve insanlığı sömürmek esir etmek için kullanır. Para ve banka bu zalimlerin düzeni ile gerçek amacına uygun bir araç olarak kullanılamaz.
Din ilk başta çok masum bir şekilde zulmü bitirmek adına insanlar arasından biri seçilerek kötülüğü yok etmek yerine iyiliği getirmek amaçlı bir mesaj olması gerekirken yine şeytani aklın eline bir fırsat verir. Ve din üretim merkezi bu yolla kurulur.
Din hiç arzu etmediği halde şeytanlığın kurnaz zihninde ilk sömürgeci ideoloji olarak kendini bulur.
O gün bugündür ortadoğu denen yere huzur mu gelir?
Yetmez dini dünyaya yaymaya kalkarlar.
Yerel bir zulüm genel bir zulme böyle döner.
Us ve duyuncunu kullanan her toplum savaşını verir dinin yaşamı tayin edici baskısı ve korkusundan kurtulur.
Cehaletin hüküm sürdüğü her yerde zalimler din sayesinde para ve gücün üzerine oturur.
Ve gün gelir aynı zulmü yaşamak zorunda kalan insanlığın adı Türkler önce Selçuklu devleti sonra Osmanlı imparatorluğu devletini dini siyasete alet edenler yüzünden kaybeder.
Tarihin akışını değiştirecek Türk Mustafa Kemal Atatürk işte böyle bir zamanda Türklük bitmesin ve yeryüzüne töre adaletini Türkler yeniden getirsin diye ilmi sır ile yine yaşamı buna hazırlık mücadelesi ile geçerek sahneye çıkar.
Dini devlet yönetiminde sömürge ve zulüm aracı olmaktan, parayı bir tehdit amacı olmaktan çıkartan savaşı verir devrim yapar ve insanlığı yeniden dünyada Türk töresi sayesinde kendisi yaşarken sorunsuz yaşatır.
Anadolu'nun gördüğü en huzurlu, gururlu ve üzerinde yaşayanların mutlu olduğu geleceğe umutla baktığı günler onunla başlar onsuz yeniden tersine döner.
Onun gibi bir dahinin yeri bir türlü içinizde satılanlar yüzünden bir türlü dolmaz.
Yerinde gözü olan kötülük madde gücünün esirleri toprak ağaları din ve parayı cehaletin bitmediği Anadolu'da, yeniden kullanarak devleti ele geçirirler.
İlk dinin icat edildiği ve sonra üzerinde plan ve proje değişikliği ile sanki tanrı ile pazarlık yapmış gibi vaad edilmiş topraklar bizim olacak diye Mustafa Kemal Atatürk'ün yokluğunu fırsat bilerek bu din ve para adına terörü ortadoğu denen bataklığa parayla çakma bir devlet olarak kurarlar.
Türk Cumhuriyeti'nin başına ise kendilerine hizmet eden birisini yeter söz milletindir din adına söyletir toplumu kandırır sanki çok iyi bir şeymiş gibi her mahallede bir milyoner üreteceğiz diye bu iki din ve para aracını yine Anadolu da Mustafa Kemal Atatürk'ün onların çöpe attığı projelerinin kuyruk acısı olarak bir intikam aracı olarak kullanarak yetmiş beş yıl Türk insanına darbeler, krizler, cinayetler, ırkçılık, mezhepçilik, bozgunculuk vb aklınıza gelen gelmeyen her kötülük zulüm ile yapılır.
Bir asır sonra planlarını gerçekleştirmek için tüm hazırlıklar yapılır.
O askeri darbelerin yapıldığı zamanlarda bir Türk çocuğu bu zulmü Mustafa Kemal Atatürk gibi bitirmek adına doğu Anadolu da güneş yeniden doğudan doğsun diye dünyaya gelir. Yaşamı bu sırrın uğruna mücadeleye döner çünkü düşman farkında olmadan o çocuğun yüreğinde bir yara açar kendi sonunu kendi getirmek için insanlığa bir fırsat daha verir.
Düşman bütün maddi araçları ele geçirir cehaleti zaten din sayesinde taşeronları aracılığıyla çok iyi yönetir son darbeyi vurmak adına 11 Eylül 2001 tarihinde islam coğrafyasında terörü sözde bitirmek adına kendi terörlerini Anadolu'ya getirmek için aslında Türklere savaş açarlar.
11 Eylül 2001 tarihinde tanklardan daha büyük tehdit olan bankalarını daha güçlü hale getirmek için kur vurgunu ile bir gecede holding bankaları aracılığıyla siyaset ve adalet mekanizması göz yumarak servetleri büyüklüğünde serveti Türk ulusundan çalarlar.
O gün o holdingin amiral gemisi diye anılan bankasının Mahmutpaşa şubesinden çalışan ve bu zulmü bitirecek olan o yaralı çocuk bunun bilgi ve belgelerini kimlerin nasıl kimler aracılığıyla bu hırsızlığı organize ettiğine gözleri ve kulakları ile canlı şahit olur.
Ve o holdingin amiral gemisi diye anılan bankası bu krizden en güçlü çıkan banka biz olduk diye utanmadan övünür!
İki yüz bine yakın bankacı içinde bir tek o çocuk bundan rahatsızlık duyar.
Kaleyi içten yıkacağı günlere doğru ilerlerken ülkenin başına 28 Şubat operasyonu ile bir oyun oynanır ve oval ofis cesaret madalyalı biri onların adına devlet yönetmek nedir bilmeden medya desteği ile önceden çeşitli yöntemler ile hazırlanan toplum sayesinde seçimleri kazanır ve 2002'de Türk ulusunun neyi var neyi yok dini siyasete Anayasal suç olduğu halde kullanarak bu şerre satar.
Hatta kendisine birde eşbaşkan unvanı verilir yönettiği ülkenin topraklarını da isteyen projede Türk ulusunun haberi olmadan görev alır otuz iki ayrı yerde bu görevini cesaretle itiraf eder.
O Türk genci bütün bunları karanlık sicil gibi tutar.
Yeri gelir aleni ülkeye ve ulusa yararı olmayan bu talan ve tefeciliğe karşı çıkar.
Siyaset ve sermaye ortaklığı adeta bir ulusu kol kola girerek baskı ve zulüm uygulamaya başlar.
Uyanmıyorlar ise utanmaya gerek yok diyerek yüzlerinde perde bırakmazlar. O Türk genci Türk ulusunu kitabı ile uyandırmak ister kitabını sermaye mafyası piyasa kitabı olmadığı için topluma ulaşmasını kitabı yazan satın alınması mümkün olmadığı için engellemeye kalkar. Sözleşmesi olduğu halde piyasa kitapçılarının rafında yer alamaz. Buna rağmen yüz perdeleri yırtıldığı için yinede utanmazlar.
O Türk genci bu yaşananların hiçbirini kabul etmez her seferinde itiraz eder. Yalnız toplum din ve para ile uyuşturulduğu için onun gördüğünü kimse göremez.
12 Eylül 2012 tarihinde o holdingin bankası 12 Eylül 1980 tarihinde toplu esir aldık şimdi tek tek bize itiraz edenleri yok ediyoruz diyerek ve kendi ayaklarına kurşun sıktıklarının farkında olmadan o yaralı çocuğun içinde bir yara daha açarlar.
Aynı gün hiç tereddüt etmeden eyleme geçer.
İnsanlık tarihinin en ibret verici ve son ibreti mahşer tufanı ve canlı ölüler ibretini yaşatacağını bilmeden kitabını yazmaya başlar.
İki adet sır bilginin yır satırları kitapta yer alır. Hatta bu sırdır kitapla manifesto ile MUHTIRA vererek bir gemi kılığında kitabını mahşer tufanını yaşayacağı sosyal ağlar denen pislik yaymak fitne ve fesat çıkarmak için tasarlanmış bu susuz şer denizinde 21 Aralık 2015-21 Ocak 2016 tarihleri arasında Türklerin yeni doğum gününde bu tufanı ve ibreti atası Nuh gibi yine İstanbul merkezli Anadolu'da yine bir gemi ile bir holdingin amiral gemisi tefeci gemisinin itibarını batırır bir diğer kötülük holdinginin en başından birinin canının alındığına geriye tüm zalimlerin çıkması mümkün olmayan leke kalpleri karartılarak canlı ölülere dönüştürüldüğünü yaşatır ve gemisinin insanlık adına Türk kaptanı olarak bu ilmi sırrı insanlığa ilan etmeye başlar.
12 Eylül 2012 tarihinde nasıl bir yanıt alacaklarını bilmeyen zalimler o gün çırpınmaya başlar. Ülkenin en zengin işadamı kendi hastanesine yetişmeden kalp krizi geçirdi diye yaygara ile algı medyası ile yayar.
Türk fırtınası ise bunun sebebini sırrı ilmi gereği bu tufan sunucu olduğunu bu ibretin bir uyarı faturası olduğunu ve Anadolu'da zulmün bitişinin başlangıç noktası olduğunu kapitalizmin Anadolu'da yıkılacağını geriye kalan zalimlerin yaşattıkları zulmü yine zulüm yaşatarak biteceklerini yazdığı halde bu zalimler kuyruğu dik tutmak adına son bir kurtuluş olur diye dünyanın her yerinden Türklere karşı harekete geçtiler.
Ukrayna da kendi adamlarını devletin başına getirterek kardeş iki ulusu birbirlerine kırdırdılar.
Pandemi sahtekârlığı ile Çin hedef alındı para vurgunu yaptılar yine de Çin'i durduramadılar.
Hitler soykırımı yaşadık diye ağlama duvarı olan bu zalimler şimdi tamamen bitmek için Filistin topraklarında soykırım ve katliam yapıyorlar.
Susuz denizde insanlık adına bir ibret yaşatan beyin savaşları komutanı Mustafa Kemal Atatürk'ün bir askeri olan o çocuk tarafından ilmi sır ile yaşatılan tufan ve canlı ölü ibreti ile zalimlerin yeni dünya düzeni hayalleri susuz denizde suya düştü. Bir Türk dünyaya bedeldir sözünün ne anlama geldiğini tüm zalimler anladığı halde hiçbir işe yaramayacak olan madde gücü ile tehdit ve haklı olma derdine düşman bu ��ekilde düştü. Türk ile yeryüzüne yeniden insanlık geldi.
Yeryüzünde töre insanlık adına adalet, zulüm ise tüm zalimlere ve onlara destek olanlara yeryüzüne ibret ile gelen zulmün kendi cehenneminde Türk insanlık adaleti ve merhameti karşısında yok olacak.
2015 sonrası bu sebeple bütün dünyada harekete geçtiler ve kendilerini kendi yaptıkları ile yaşattıkları zulmü görerek bitiriyorlar. Bu ilmi sır bu ibretin bu şekilde yaşanmasını onlara yaptırarak insanlık tarafından anlaşılmasını sağlayacak.
Madde gücü sahibi ahlaksız, vicdansız, merhametsiz, hileler yoluyla elde edilir ise işte bedeli böyle ağır olur bu ibretin akıllarda kalması gereken ahlakı olacak.
Önder Karaçay
0 notes
onderkaracay · 25 days
Text
Tumblr media
🎯 DÖRT GEMİ, DÖRT BÜYÜK TÜRK DESTANI 🎯
TÜRK'ÜN, ANADOLU'NUN VE İNSANLIĞIN KADERİ GEMİLERLE DEĞİŞİYOR.
Bir büyük insan düşünün Anadolu'yu su basacak diyor
İnananı gemiye doluyor, inanmayanı sularda boğuluyor
Nuh tufanı böyle efsane oluyor
Bir büyük sultan düşünün
Gemileri karadan yürütüyor
Tarihin, insanlığın ve İstanbul'un kaderi değişiyor
O küçük çocuk tarihe sığmayan Fatih Sultan Mehmet oluyor
Bir adam düşünün; yüreğinde vatan, bir gemi düşünün içi dolu adam.
Tam bağımsızlık diyor
Teslim olmam, vatanı teslim etmem diyor
Koca Türk ulusu peşine takıyor
Altı asırlık esaret ve zulümden kurtarıyor
İşgalcilere teslim bayrağı açan padişahı dinlemiyor
Teslimiyetçi ve işbirlikçi mandacılara karşı ilk itaatsizlik bayrağını 19 Mayıs 1919 tarihinde Samsun'da açıyor
Ve Anadolu'ya geçiyor
Tarihin en büyük ulusunun makus talihini yeniyor ve Atatürk oluyor
Türkler o zaman biz olma bikincine varıyor
Ne zaman ki o büyük dahi yaşama veda ediyor
Yeri bir türlü dolmuyor
Anadolu'ya din, siyaset ve sermaye adı altında yeniden başka bir zulüm doluyor
Gün geliyor bir çocuk daha 19 Mayıs günü doğuyor
Küçük yaşta ilk yarasını bu zulümden alıyor
Hiç kimse ile paylaşmadan bu yarayı açan o silahın arkasında kim varsa onu bulacağım ve hesabını soracağım diyor
Bütün yaşamını bu zulüm nasıl bitirilir düşüncesi ve mücadelesi ile geçiriyor
Kaleyi içten yıkmak için o zulmün arkasında olan bir niyetin içine sızarak bilgi ve belge toplayarak o büyük güne hazırlanıyor
İlk yarayı büyüyen 12 Eylül 1980 gününün bir başka benzeri 12 Eylül 2012 tarihinde düşmanın kendi ayaklarına kurşunu sıktırıyor
Aynı ataları gibi gemisini yaparak mücadeleye koyuluyor
Susuz şer denizinde gemisini yüzdürüyor zalimlere mahşeri yaşatıyor zalimlerden birinin ibretin maddi delili olarak canının alındığına geriye kalan tüm zalimlerin ve onlara tapanların yaratanın gazabı ile kalpleri kömür gibi oluyor ve kalp karası sürülerek yaşattıklarını yaşasınlar diye canlı ölülere döndürüldüklerini görüyor
Bu ibret sonrası ne kadar fitne, fedat, bölücülük adına faaliyet gösteren araç ve niyet varsa tarih olduğunu insanlığın aslında sadece iki tarafı olduğunu yeryüzüne insanlık bir sır ile geldi diyerek hatırlatıyor
Bugün ikiye bölünmüş insanlığın bir kısmı negatif şeytani tarafı diğer tarafı insani tarafı savunmak için savaşını veriyor
Kitlenin kütleye, cehalete ve ihanet boyutunda maddi gücüne insanlığa ve yurduna saldırısına sırrın verdiği kudret gücü ile bir Türk dünyaya bedelin ispatı olarak yürek meydanına çıkarak adeta meydan okuyor
Zulüm boş durur mu?
Türk'e karşı kazanacağını sanarak Türkleri kuşatmak adına bütün dünyayı 21 Aralık 2025-21 Ocak 2016 tarihinden sonra ibret anlaşılır anlaşılmaz telaşa kapılıyor ve dünyada ne yaşanıyor ise bu ibret ile bağlantılı olduğunu onun dışında kimse anlamıyor
Sabır ile insanlığın yıllarca yaşam pahalılığı ve her türlü zulüm uygulanarak Anadolu'da Türklüğü yok etme niyeti karşısında toplumun sorumsuzluğunu üzülerek seyrediyor
Ne zaman ki Anayasa ile son darbeyi vurmaya kalkıyorlar beyin savaşları komutanının taktiklerini uygulayarak yeniden ibreti idrak ettirmek için sahneye çıkıyor zulmün şirazesini iyice bozuyor
İnsanlığını kaybetmemiş her insanın yüreğinde sevgi ve devrim tohumu yüklendiğini yıllardır gönül kongreleri yaparak hatırlatıyor çaresizliğin pençesinde kalan insanlığı yavaş yavaş uyandırıyor
Biz insanlığa karşıyız diyemeyen zulmü adeta bir kez daha felç ediyor
Her saldırıyı bertaraf edecek bir ilahi sır ile donatıldını ve düşmanı düşünce gücü ile püskürtüyor
İnsanlık fikrinin yerine kim veya hangi zalim zulüm dışında ne koyabilir ki?
Nasıl haklı çıkıp kazanabilir ki
Elli yıllık yaşam mücadelesi ile beşyüz yıl yaşında olan tefeci zulüm kapitalizmi düşünce gemisi kitabı ile yıkıyor
Kitabını zaten yazarken sırrı ona Mustafa Kemal Atatürk'ün yazdığı Nutuk kitabının devamı olduğunu yaz diyor o da yazıyor
Zulüm* ilk çıktığı adrese geri döner başlatanı bitirir diye yaz diyor o da yazıyor
19 Mayıs 2015 tarihinde
Bir gemi daha kalkacak Anadolu'dan**
Yerini bir yaratanın bir de Türklerin bildiği yerden diye yaz diyor, yazıyor
"Gönülden kopan bir derya bu
Mahşer denizine*** döndüğünde; kurtulanlar da olacak, alabora olup boğulanlar da.
Sular duruldugunda bir gemi daha çoktan kalmış olacak sağ kalanlarla!"
Bütün bunları tek başına nasıl yaptım;
Atalarımın neler yaptığını ilk önce çok iyi öğrendim.
İlmi sırrın iki kaynağı var biri düşünce ikincisi ona layık olacak ahlak.
Bu ikisine hiç ödün vermeden sahip çıktım.
Kimseyi satmadım kimseye satılmadım.
Anlamak ve sahip çıkmak adına sorumlu bir yurttaş olmam gerektiği ilkesinden hiç taviz vermedim.
Korku nedir bilmem, tehdit nedir tanımam. Çünkü Türk'üm ben dedim.
Mustafa Kemal ve Türk ulusunun o eşsiz mücadelesi unutulamaz unutturulamaz dedim.
Yetmiş beş yıldır bu uğurda yaşamını kaybeden insanlardan utanarak nasıl mücadele vermem dedim.
Deniz Gezmiş'in mücadelesi yarım kalamaz dedim.
Ne mutlu Türküm diyene, ne mutlu o kutlu mücadeleyi anlayana, ne mutlu Atatürk benim diyebilene.
Bugün benim senin, insanlığın Türk'ün doğum günüm, bugün doğum günün.
Tüm Türklere ve insanlığın yanında duranlara kutlu olsun.
Dört gemi, dört Türk asırlar geçiyor Anadolu'nun kaderini değiştirecek iradeyi gemiler ile ortaya koyuyor ve insanlığı Anadolu'ya yeniden getiriyor.
Şeytana uymuş gafil burada sır nerede diyor.
Kim demiş Türkler denizci değil diye.
Önder Karaçay
* Mobbing Bank kitabının ilk satırları
** Mobbing Bank kitabı sayfa 331
*** Mobbing Bank kitabı sayfa 23
5 notes · View notes
onderkaracay · 1 month
Text
Tumblr media
🎯 FENERBAHÇE'Yİ KULLANARAK ALGI DEĞİŞTİRMEYE KALKAN DENSİZLİĞE İNSANLIK AHLAKINI YAŞATAN BİR TÜRK'ÜN YANITLARI 🎯
Bu yazı ile bugün yeryüzü yerinden oynayacak üzerinde insan olarak yaşayanlar silkinip kendine gelecek.
ilmi sır gereğidir. Görülen lüzum üzerine yaşattıklarını sırayla yaşatan ahlakın ihtiyaç duyulan yeni tokat yanıtlarını okuyacaksınız.
Bu işbirlikçi, gizlenmeyi, saklanmayı, sızmayı ve görünmeden arkadan iş çevirmeyi alışkanlık haline göbekten bağlı oldukları batılı küresel abilerinden öğrenen bu densizliğe insanlık tarihinin son ibreti ile bir Türk'ün nasıl nasıl yanıt verdiğini okuyacaksınız.
Mobbing Bank insanlık tarihinin bir mahkemesi ve duruşmalarını insanlığın önünde gören insanlığı yaşatacak töre devrimini gök tanrının gazabı ile yeryüzüne getiren hak ve adaleti zulme mahşer tufanını susuz şer denizinde yaşatarak birinin canının alınmasını bu sahneye taşıtan ve geriye kalanları canlı ölülere çeviren yüksek insanlık ahlakının kaleminden dökülerek tarihin kalemi tarafından yazılmış kitap kılığında bir geminin şerrin holdinginin amiral gemisi olarak bilinen bankasının itibarını o şer denizinde kurulduğu gün batıran ve geminin kaptanı bir Türk dünyaya bedeldir iki Türk lak lak alay geçmesinin hesabını kozmik bilgiler ile şifresini çözerek hesabını soran o geminin kaptanı görünmez Türk'ün gizli eli ve adaletidir.
Bilenler bilir ilk duruşmalar bu sosyal ağlar denen şer denizinde geminin 15 Aralık 2015 tarihinde en uzun gecede en uzun kabusu yaşatmak için şer, fitne ve fesadı yönetmeye kalktıkları şer denizine mahşeri yaşatmak için inmiştir.
21 Ocak 2016 tarihinde ülkenin en zengin iş adamı kendi hastanesine yetiştirilemedi diye yaygara kopararak bu ibretin bir parçası oldukları algısını gizlemeye kalkarak işbirliğinin canının bu ibret adına hak tarafından alındığına şahit olmuş bunu insanlığa deşifre etmiş ve geriye kalan dünyada ki kendini tanrı yerine koyarak tepeden insanlığa bakan tüm zalimlerin en aşağıya düşürdüklerini sandıkları o tarihin koca yürekli Türk'ünün aracı olduğu gazaba uğrattılarak kalpleri karartılmış (Her leke çıkar kalp karası lekesi çıkmaz. Bu ibretin efsane olacak sözüdür.) bir şekilde canlı ölülere dönüşüklerine şahit olmuş şer denizine tek bir seferde düzenlediği görevini dört büyük tarihe mal Türk komutanların huzurunda görevi tamamlayarak devrimi Anadolu'da başlatmak için geri dönmüştür.
Türk insanlığının atam Nuh'un yaşattığı tufan benzeri bir tufanı bu sefer su harcamadan susuz denizde gerçekleştirerek Anadolu'ya geri döndüğü gibi insanlık ile yeryüzüne ilk atam Hun gibi geri dönmüştür.
Şimdi o tokatı yeryüzünde nasıl arttığının ibretlik yanıtlara gelelim.
Fenerbahçe ile fanatizmi küresel abilerinin talebi ile algı değiştirmek istediklerini yazdım.
Bunu kalktı kendisi ispat etti. Nasıl mı?
Şöyle söyleyerek;
Mustafa Kemal Atatürk'ün hangi takımdan olduğunda daha önemlisi hangi takımın Mustafa Kemal Atatürk'ün peşinden gidiyor o daha değerlidir benzeri bir ifade ile algı değiştirmeye kalktı.
Sanki bu işbirlikçi Fenerbahçe başkanı olana kadar Fenerbahçe Mustafa Kemal Atatürk düşmanı bir çizgide olduğunu kendisi geldikten sonra bu çizgiye geldiğini ima ederek oradan fanatizm akılsızlığını kendi lehine çevirmeye kalktı.
Sonuç ortada. Başarı yok. Git o zaman tefecilik yap. İngiliz ve Amerikan derin devletine çalış ne işin var Fenerbahçe'nin başında senin. Paradan anlarsın sen spordan ne anlarsın? Fenerbahçe para diyorsan haklısın kendine yakışanı yapıyorsun.
Yeryüzüne Türk töresinin adaletini getiren o Türk'ü hiçe saymaya kalktı.
Hiç olmak nedir? Onu da bilmez bu gaflet holdingin sahipleri.
Amerikan derin devlet yapısı CFR uzantısı Bilderberg terör örgütünün bir üyesi olduklarını gizleyerek. Bu gizli yapılan toplantılara Mustafa Koç katılması gereken gazeteci, her siyasi partiye yerleştirdikleri siyasetçiler ve kullandıkları iş adamlarını götürür emir verir kendi çıkarları adına kullanırlardı. Hala Ömer Koç pişmanlık duymadan bu görevi sürdürüyor. Türk'ün insanlık davası duruşmaları açık seçik bir şekilde bu gizli örgütün aksine sizlerin gözlerinizin önünde sürüyor.
Atatürk sonrası bir umut olarak Karaoğlan ile anılan Bülent Ecevit bile tuzağa düşerek bu gizli toplantılara katılmıştır.
2009 yılında Sabancı Holding'in amiral gemisi bankasının yönetim kurulu başkanı iken Osmanlı imparatorluğuna Serv anlaşmasını dayatan İngiliz derin devlet yapısı olan Chatham House ülkemiz aleyhine ajanlık yapmak adına mütevelli heyetinde yer alan Suzan Sabancı Dinçer tarafımca yüksek bir ses ile deşifre edilince istifa etmek zorunda kaldı.
Yürek yemiş gaflet holdingin fanatizmi kullanarak algı değiştirme rolünü üstlenen ve Antalya'da G-20 toplantısında konuşma yaparak ülkemizde ve dünyada asıl sorunun kapitalizm olduğunu söyleyerek günah çıkarmaya kalkan bu densizlik İngiliz derin devlet yapısının kurulsal ortağı olarak Ali Koç bu görevi gururla yapacağını o tarihten sonra üstlendi.
Küresel şer böyledir. Kullanır kimsenin sonunu düşünmez düşünmesine izin vermez. Türk bunun hiçbirine izin vermez.
Antalya'da yapılan G-20'ki konuşmasında sorun kapitalizm günah çıkarma girişimi sonrasında bir soru sordum bir tek ben sordum zaten.
Dedim ki;
Ülkede sorun kapitalizm ise sorun kapitalistler kim?
Hala yanıt bekliyorum.
Bu sorunun yanıtını almadan bu Türk yeryüzünden gitmeyecek. İlmi sır böyle bir görev verdi.
Türk görevi yaşamdan alır aldığı görevin gücünü huzurlu yaşamın ve insanlığın yararına kullanır.
Oğuz Kağan adaleti böyledir.
Oğuz Kağan adaletinin Anadolu anıtı Mustafa Kemal Atatürk ile insan kandırmaya kalmanın bedeli işte budur.
Zulmü insanlık adına bir ibret ile bitir demektir Türk.
Çünkü Türk insanlığın yeryüzünde ki zulme karşı adaleti, hakkın kamçısı ve zalimliği hizaya getirme gücüdür.
Sizde zerre kadar yüz ve ahlak olmuş olsaydı dedenizin Kenan Evren denen diktatöre yazdığı mektubu ortaya çıkardığımız gün bu ülkeyi terk edip giderdiniz.
Bir gün Ali Koç kendi eserleri değilmiş gibi bu ülkede çocuklarımın geleceğinden endişe ediyorum dedi.
Buna yanıt veriyorum?
Tefeci bankalarınız ile yaklaşık iki yüz bin bankacıya yirmi yıldır mobbing uygulayarak zulüm ettiğiniz çoğunu issiz bıraktınız çocukları babasız kalan arkadaşlarım var biri sizin bankanız Yapı Kredi Bankası tarafından haksız yere işten çıkarıldı kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Bu çocuklar çocuk değil mi?
Sebepsiz işten çıkardınız Önder Karaçay'ın çocukları çocuk değil mi?
Yıllarca mahkemelerde hak arayışı sürdürdüm oralara müdahale ederek asrın davasını Türk Fırtınası kitabımın iddia ettiği gibi insanlık önünde görülen bir davaya dönüşmesine sebep oldunuz.
Ne diyordu ilmi sır ile ibret yaşattığınızı yaşamadan ölmeyecek canlı ölülerrsiniz diyordu değil mi?
Türk insanlık adaletinin mahkemesi içinde adalet olmayan adalet saraylarında değil hak mahkemesinin bir ibret ile yeryüzünde duruşmaları herkesin huzurunda yapılan bir adalettir.
Nasıl bittiğinizi anladınız mı şimdi. Her mahallede bir milyoner beslemesi her darbe ve krizde bir vurgun ile hak yutan azgınlık bittiğinizi şimdi anladınız mı?
İntihar etmek isteseniz bile edemezsiniz. İbret çünkü daha bitmedi. Uzun ömürlü bir zulüm olarak türediniz çünkü.
Atatürk ile toplumu aldatmaya hiç utanmıyor musunuz?
Bir Türk bir gün bunu yaparsa ne yaparız diye hiç düşünmediniz mi?
Tüpraş'ı İngilizlere kaptırırken oraya ortak olarak Türk ulusunu İngilizler adına bu ortaklık ile çalıştığınızı nasıl gizlemeyi planladınız?
Migros Tüpraş İngilizlere geçsin diye mi satıldı?
Hem Tüpraşa ortak olacaksınız hemde opet ortaklığı ile enerjide tekel olacaksınız. Biz Türkler buna izin verir miyiz?
Kamulaştırma kararları alındığında göreceksiniz. Türk devleti aklı neredeymiş ya da kimdeymiş?
Medya algısı ile din ticareti ve para gücü ticareti ile toplumu aldatıp kendi çıkarına iş yapanları reklam parası ile iş başına getirmenin demokrasi olmadığını göreceksiniz.
Hazmede hazmede yaşayacaksınız yaşattığınız zulmü.
Din ticareti ideolojisi ve para gücü ideolojisi ortaklığı tarih olmaktadır.
Türk Fırtınası kitabı ne demişti kapitalizm Anadolu'da yıkılmaya başlayacak.
Türk insanlık ahlak ve hukuku ile çaldıklarınızı para olarak elinize tutuşturup sizi kamulaştırma yaparak ödüllendireceğiz. Neticede para sizin tanrınız. Ona kavuşacak yalnız daha fazla büyümesi için Anadolu topraklarını ve Türk ulusunu buna alet ederek para çoklama zulmüne devam edemeyeceksiniz.
Yinede bir bakkal olarak yola çıkıp ülkede bakkal bırakmayarak bitme noktasına gelmeyi büyük bir başarı olarak zulüm tarihine yazdırdınız.
En büyük hatanız ibretin bir parçası olarak sen kimsin issiz birini mi muhatap alacağız şeklinde iblise benzer büyüklenmeye kalkan halinizdi. Bunun telefon kayıtları o banka ile haklarımı neden eksik ödediniz dediğim gün biz büyük bir bankayız haklarının bir kısmını ödememe kararı aldık ne yapmak istiyorsan yap dediğiniz gün hak mahkemesi duruşmalarını farkında olmadan başlattınız.
Karşınızda Oğuz Kağan adaleti olduğunu nereden bileceksiniz. Hem ülkenin en büyük holdingleri olarak buyiklenmek varken.
Yaşamda nefesine yenilerek şeytana dönüşen insan dışında kimse büyüklenmez. İnsan niyetini nefsine satabilen kılık değiştirmiş bir şeytan olabilir. Şeytan diye başka bir canlı yoktur.
İnsanlığın zıttı negatif enerjinin yaşattığı bir yaratıktır şeytan veya şeytanlık. Batı sömürgesi ve onun uşaklığını yapan herkes bunu çok iyi bilir.
MaltaSA vatandaşlığı almak zorunda kalan Sabancılar kadar olamadınız. Paralarını offhore bankacılık yapmak için yurt dışında tutarak batıya ne kadar bağlı ve bağımlı olduklarını ispat ediyorlar. Siz kendinizi onlardan daha güçlü bir holding olarak algı yolu ile satabileceğinize inandınız değil mi?
Bakın Sabancı holding Yönetim kurulu başkanı adını hatırlayamadım isteyen bulur bir sözünde İngiliz hayranlığını nasıl ifade ediyor;
İngiltere'de bir kelebek uçmaya kalksa Filipinler'de fırtına çıkar.
Bir Türk buna şöyle yanıt verdi;
Mobbing Bank kitabının gerçek adı 'TÜRK FIRTINASI' olup kitabın kapağında şifrelidir. Zulüm ile insanlık mücadelesi savaşının Mobbing Bank ismi ile zulüm insanlık adaleti ismi ile Türk Fırtınası şifrelenmiştir.
SkandALBANK ile amiral gemisi o banka bu şekilde ara bir ad ile yazılmıştır.
Şu anlama gelir bir Türk yeryüzünde insanlık adına adalet için sahneye çıkarsa bütün dünyada fırtına çıkar. Aynı Oğuz Kağan atam ve onun son onuru Mustafa Kemal Atatürk atam gibi.
Önder Karaçay bu büyük insanların insanlık adına yaptıklarını yaşanan zulme son vermek için BEKLENTİZLİK MAKAMINDA önderlik yapmaya geldi.
İnsanlık tarihinin o büyük ilmi sır ile yaşattığı tokat yanıtın adıdır Türk Fırtınası
Bundan sonra kitabım Türk Fırtınası diyor ki diye yazacağım.
Aşama değiştiriyoruz.
Şerri çil yavrusu gibi bütün dünyada darmadağın etmek için.
Türk korkususuzluğun adıdır.
Bütün bunları nasıl yapıyorsun diye soruyorlar?
Anlamak için bile tam ve ham Türk olmak gerekir diyorum.
Bu ne demek diyorlar?
O zaman Türk'ün yaptıklarını yapabileceklerini seyret sahneye çıktı gör diyorum. Eğer şeytan gözünü bağlanmamış elini kolunu bağlar gibi tefecilik ile seni esir almamış ise anlarsın.
Yoksa canlı ölüsün.
Bu şerre hizmet eden ve vazgeçmeyen, insan gibi davranarak bunlara fırsat vermeden akıl dolu yönetenleri kullanarak isyan etmeyen herkes canlı ölüdür.
Mustafa Yıldırım'ın yazdığı Sivil Örümceğin Ağında adlı kitaptan öğrenerek bunun üzerine gittim ve bütün pis ilişkilerini ortaya cesaret ile ortaya çıkarttım.
Cumhuriyet bitmiştir diyen ve Cumhurbaşkanı bile yapılan İngiliz ajan yetiştirme adına faaliyet gösteren Exeter üniversitesi mezunu birisine bile Suzan Sabancı Dinçer İngiliz kraliyet ödülü verilmesini sağladı. Hadi koçum göreyim seni diye.
Bugün aynı yeri Ankara ve İstanbul büyükşehir belediye başkanlığını kazanan ve medya ile Cumhurbaşkanı adayı olsunlar diye pohpohlanan oraya hangi gaflet holdingin kurumsal işbirliği gereği giden ve Türk ulusu yerine yerel halk sözünü söyleyecek kadar aşağılık bir seviyeye kendilerini düşüren toplumu yine Atatürk ile kandırmaya kalkan siyasi kişilikleri de geri adım atmaya davet ediyoruz.
Aksi takdirde bedeli çok ağır olacaktır.
Bu anlamda Cumhuriyet Halk Partisini bir kez daha uyarıyorum.
Mevcut zihniyetin yeniden toparlanmasını sağlama aparatı değilseniz çıkın Mustafa Kemal Atatürk'ün yaptığı ve yarım kalan devrimleri Türk Fırtınası ile yeryüzüne geri dönen Türk töre adaletinin devrimlerini yapacağız diye Türk ulusunun karşısına çıkın.
Çıkamıyor iseniz bu düzenin hizmet partisi olduğunuzu ispat etmiş ve Cumhuriyeti yıkmaya kalkanlara kalkan olan bir parti olarak tarih olacaksınız.
Töre aracısız ve partisiz ideolojisiz Türk ulusu iradesinin üzerinden irade olmadığının devrimini yapmak adına mahşer tufanı efsanesinin komutanın emri yerine getirilmek için canlı ölüler ibreti yaşatılarak bu ibrete farkında olarak ya da olmadan tuzağa düşen herkesin tarihin çöplüğüne göndermek için gelmiştir.
Türk yeryüzünde şeytanlığı nefessiz bırakan iradenin adıdır. Herkes ona göre safını seçsin.
Önder Karaçay
4 notes · View notes
onderkaracay · 18 days
Text
Tumblr media
🎯 AHLAK ARAYANLARA 🎯
Kapitalizmin ahlaksız anlayışının karşısına ne koyabilirdik?
Tefeci karşılıksız para zulmü hangi ahlaklı çaba ile yeryüzünde yok olabilirdi?
Türk savaş sanatının olmazsa olmaz kuralı düşmanını çok iyi tanımaktan geçer.
Bu sebeple tefeci zulmün kalesini içten fethetmek gerekiyordu.
Düşman tanındı, tehdidin ne olduğu ve ne yapılması gerektiği düşünüldü.
İki önemli ahlak ölçüsü ilmi sır ile nasip oldu.
Her çaba destek görüyordu.
Kötülük boş durmadığı için bir başarı algısı üretiyor.
İyilik tembel ve hazır yiyici takımı.
Kimseye zararı yoksa faydası da yok.
Bu dünyada niye varlar?
Bu iyilik kötülüğün yan işbirlikçisidir.
Gelelim iki önemli ahlak ölçüsü şartına.
Bu ilmi sırrın birinci şartı; "beklentisiz olmak" ikincisi bunu gerçekleştirmek için dünyada ilk kez bir insanın başına geliyordu "nefsinden soyunmak" şartları vardı.
Kendimle savaşı kazanarak bu seviyeye ulaşabilirim. Detay yazmıyorum çok uzun hikaye.
Öyle yazıldığı gibi kolay olmadı.
Bu zulmü yenme gücünü yaşamdan alıp yaşama geri vermek bu çabanın ahlakıdır.
Satın alma gücü parayı alıp satmak ahlaklı bir çaba değildir. Bunun çaresi vardır. Buna gitmeyeceğim. Hırsızlar bu yazılanları da çalıyor çünkü. Devrim ve kamulaştırma sonrası yapacağız.
Devletin gönüllü ve hiçbir karşılık almadan Türk ulusu ve dolayısıyla insanlık yararına yapılandırılması konusunda danışmanlık yapacağım.
Huzur hakkı adı altında üç beş maaş alanlara ahlakı hatırlatmak adına.
Karşılıksız para basma balonu bankacılık sistemi bitmiştir. Manevra alanı kalmamıştır.
Şirket kredi kartı veya şirket ortaklarının şahsi kredi kartları ile yapılan ticarette karşılıksız olduğunu için bunun bedelini yaşam pahalılığı olarak bize ödetiliyor.
Bu ahlak bunu kabul etmiyor.
Ekonomist olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı nas ile faiz arasında gidip geliyor.
Halkı perişan eden bu zulmün çaresini Mobbing Bank Türk Fırtınası 2015 yılında ortaya bir ahlak ile koydu.
On yıl boşu boşuna zaman kaybettik.
Bunun benimle bir ilgisi yok. Toplumun çabası ve talebi ile ilgisi var.
Zulmün süresini bu toplum kararı belirler.
Benim ahlakım sırrım gereği kim yapacak ise o ölçüyü vereceğim o kadar.
Mahşer tufanı ve canlı ölüler ibreti ahlakı tefeci zulüm ahlakı karşısında budur.
Kant bu anlamda çok okuduğum ve sevdiğim bir filozof olup çabam ile örtüşen sözünü bu yazıya eklemek istedim.
Kant diyor ki;
"Bir eylemin ahlaklı sayılabilmesi için hiçbir çıkar taşımaması gerekir."
Türkiye Cumhuriyeti'nin, Türk ulusunun ve insanlığın huzur içinde yaşaması adına toplumun hakkının üç beş zalimin cebine akmasını önlemektir.
Her mahallede bir milyoner zulmü son bulacaktır. 14 Mayıs 1948 yılında kurulan çakma devlet görünümlü terör örgütü ile birlikte. Demokrat Parti'nin 14 Mayıs 1950 tarihinde iktidar olması tesadüf değil o güne denk getirilmiştir. Devlet olarak tanıyacak işbirlikçi iktidar yapıldı.
Bu yapıyı korumak için Türkiye Cumhuriyeti bugüne kadar kullanılmıştır. Buna son verilecek.
Önder Karaçay
0 notes
onderkaracay · 18 days
Text
Tumblr media
🎯 DİN GERÇEĞİ 🎯
Bu tür bir yazı dünyada ilk kez yazılıyor. Şart oldu çünkü.
İnsanlar şunu anlamıyor Hazreti Muhammed din değil, adalet savaşı verdi.
Kitabı Kur'an-ı kendi yazmadı.
Kim yazdı?
İçine ne kondu?
Ya da ne gizlendi?
Oku diye başlayan kitabı okuyan yok, düşünen yok, araştırma yapan yok, bilen yok, bildiğini söylemeye cesaret eden yok.
Emevi dinini islam sanan anlayış bu.
Atatürk Kur'an-ın neden Türkçe çevirisini yaptı?
Okudun anladın mı?
Kitabın içinde ters salto durumlar var.
Kim içine yerleştirdi o bilgileri o kitabın içine.
Geçmişi defalarca değişen tevrat olanlar olmasın?
Musa bir din kitabı yazdı mı?
Soruyorum sadece!
Tanrı ile pazarlık yapanların yazdığını din sandın.
Arapça öğrenmenin peşine düştün!
Çok zavallısın çok.
Bugün Hz Muhammed'in Türk olduğunu söyleyenlerin ve Mustafa Kemal Atatürk'ü dine yapmamak isteyenleri de görmezsiniz siz.
Kimdir onlar?
Din üretim merkezi emperyalizmin kendisi olmasın?
Bugün de din savaşı değil adalet savaşı veriyoruz.
Hz Muhammed zamanın da kız çocukları diri diri toprağa gömülüyordu!
Bugün de çocukların tini öldürülüyor.
Kim öldürüyor?
Baba benim fikrimi almadan neden dünyaya getirdin sorusuna muhatap olmuş bir baba ve insanlığın son ibreti canlı ölüler ibretini yaşatan biri olarak kalkıp şimdi buradan din mi icat edelim?
Bu ibretin böyle sırları da var.
Önder Karaçay
0 notes
onderkaracay · 21 days
Text
🎯 YERYÜZÜNÜN ÖĞRETİCİ OLMAK 🎯
Atam Hun gökyüzünün öğrencisi olmadan yeryüzünün öğreticisi olunmaz demişti.
İnsanlığın ilk adı ve sırrı Türk'tü
Zamanının sır taşıyıcısı Mustafa Kemal Atatürk bunu
İstikbal Göklerdedir diye iki kelime ile şifreledi
Anadolu'nun ilk hakimi Hun
Son hakimi Hun oğulları Atatürk ile yine Türkler olmuştu
Derin bir tarih, tarihe iftira atmış
Türler Anadolu'ya 1071 Malazgirt Zaferi ile geldi demişti
Oysa Türkler milattan önce 568'li yıllarda Anadolu'da yaşarken bu iftirayı atanlar daha dünyaya bile gelmemişti
Atatürk sonrası Anadolu'nun başına gelmeyen kalmamıştı
Bir çocuk Anadolu da Türk'ün doğum gününde yine sıralanmış
Son öğretici beyin savaşları komutanının bir askeri saf bir Türk olarak yaşamının tümünü o sırra adayarak yaşayacak ve insanlığa insanlığı yeniden yeryüzünde hakim kılacak töre adaletini evrenin kozmik hafızasından gelen gerçek bilgiler ile hatırlatacaktı
Kendisi için beklentisiz olmak bu ibretin bir başka maddi deliliydi
Beklentisi olan başka niyetlerin sahaya sürdüğü aldatıcı öğretici olmaya kalkanları engelleyecekti.
Zamanı geldiğinde o şifreleri çözüp insanlığa doğru bilgileri hatırlatıp Türk'ü yeniden kendine getirecekti
İnsanlık tarihinin en ibret verici tufanını susuz şer denizinde mahşer tufanı ile canlı ölüler ibretini Anadolu'da yaşatacak zulmü bir sır ile ibreti yaşatıp musibeti ibretlik ederek Anadolu'dan def edecekti.
Önder Karaçay
0 notes
onderkaracay · 27 days
Text
Tumblr media
🎯 BATI ZULMÜ SEFERİ BİTİNCE TÜRKLÜK DOĞUYA SEFERE ÇIKACAK 🎯
İnsanlığın çocukları emperyalizm ve kapitalizm zulmünü bitirmiş olmanın gururu ile doğuya güneşe koşacaklar .
Batıya seferim tam otuz üç yıl oldu!
Otuz üç yıl istibdat tarihini hatırlayın o nasıl son buldu ise buda öyle son buldu.
Annem ve mücadelem büyüttü beni!
Densiz kodamanlar tefecilik yapmaktan utanacaklarına tefeciliğe neden karşı çıkıyorum diye beni küçük düşürmeye büyüklenerek kalkıştılar!
Sen kimsin ülkenin en büyük bankası ile baş edebilir misin dediklerinde;
Siz tarihin en büyük ulusu ile baş edebilir misiniz? Diyerek yanıt verdim!
Adamın kolunu bacağını keserler diye tehdit ettiler devlette bunun telefon kayıtları var.
Adalet ve devlet buna seyirci kaldı !
Arkanda kim var dediler ?
Arkasını sürekli birilerine dayatanların sorduğu bir soruydu.
Böyle soru mu olur?
Göreceksiniz dedim!
Şeyran farklı niyetlerin içine farklı şüpheler (ideolojiler) koyarak insanları birbirine düşürüp kendi çıkarına çalıştırır.
Siyasi partiler gibi!
İlmi sır dedim bilim değil, ilim ilgi yani merak uyandırır!
Aydın yobazlar ilim bilimdir dedi.
İlim olmasa bilim olmaz dedim ilim bilimin içindedir dedim (b/ilim şeklinde gösterdim)
Hayatta en hakiki mürşit ilimdir diyen dahi, fikirlerim bilim ile ters düşerse bilimi seçersiniz derken ;
Bir gün biri gelir size bunu öğretir demek istemiştir dedim .
Macun tüpten boşaldı artık!
Canlı ölüler ibretini yaşattığım geceler mana ırmağına bağlandım. Kozmik hafızadan gelen bilgiler ağzımdan o gün bugündür yanardağ ağzından çıkan lavlar gibi zulmün üzerine ateş, insanlığını kaybetmemiş olanların yüreğine töre adaleti devrimini insanlık adına sahip olsunlar diye aynı ırmaktan aynı anda sevgi diye döküldü.
İlmi sır ile insanlık tarihinin en ibret verici sonucunu yaşatan canlı ölüler ibretinin pisliği ortadan kalkmadan doğuya sefere çıkmak yok!
Atam Oğuz Kağan'ın Türk Birliği sözü tutulacak daha Çin Seddi bizi bekliyor.
Kürşad atam içimde kırk yiğit ile.
Bir kahvenin kırk yıl,
İnsanlık tarihini değiştirecek olan mahşer tufanı efsanesi ve canlı ölüler ibreti sırrı ile anılacak töre insanlığı devriminin;
Kaç asır hatrı olacak?
Önder Karaçay
0 notes
onderkaracay · 28 days
Text
Tumblr media
🎯 ANADOLU İNSANI DEVRİM YAPMAYI GECİKTİRİR ZULMÜ BİTİRME SÜRESİNİ UZATIR İSE YETİŞMİŞ BETON ÇIBANLAR İBRETİN BİR PARÇASI OLARAK PATLAYACAK 🎯
Gökyüzünü kendine çadır ve yeryüzünde yuvasının çatısı yapmış bir ulus Anadolu da ibret oldu!
Şeytani bir planın parçası olarak Anadolu'nun topraklarına beton döktürerek bunun karşılığında ki maddi değeri tefeci bankalara aktaranlara göz yumdu.
Anadolu üzerinde din sandıkları saldırı kültürü ile Türklüğünü ve insanlığını paranın peşinde helak olarak kaybetmişler yüzünden.
İnsanlığın akıllara durgunluk veren o ibreti işte bunu son darbe vurulmasın diye elli yıl emek vererek layık olduğu sır ile zulmü bir tufana gömdü.
6 Şubat depremi ilk yok edişti.
Fırat nehri zulmü ile toprak ikinci mesajı devinim ile verdi.
Üçüncüsü töre devrimi kararlılığı geçikir ise beton çıbanlar patlayacak.
İbretlik bir tufan boşa yaşanmadı.
Gaflet, delalet, ihanet ne yapacağını bilemez duruma düşer.
Oradan bunu beklemek bu toplumu perişan eder.
Sorunun sebebi sorun çözebilir mi?
Sorunun sorun olmasına çıkarı için destek olanlar insanlık nedir bilebilir mi?
Kendini satan vatanını ve ulusunu da satar.
Şeytanın kör ettikleri bunu görebilir mi?
Önder Karaçay
0 notes
onderkaracay · 30 days
Text
Tumblr media
🎯 KİTAP KILIĞINDA Kİ GEMİMİN ROTASINI ZULMÜ BİTİRMEK OLARAK ÇİZDİM, ŞER DENİZİNDE DÜMENİ ÜZERLERİNE KIRDIM VE İŞİ BİTİRDİM 🎯
Büyük atam Atatürk;
Sizden sonra emperyalizmin yerli işbirlikçileri büyük bir kuyruk acısı çekerek bize çektirmedikleri acı kalmadı.
Beyin savaşları komutanı olarak sizin emrinizde kitabımı Nutuk kitabınızın bir devamı ve beyin savaşı verecek bilgiler ile donatarak gemi kılığında Türk'ün yeniden doğum günü en uzun gecede şer denizine inerek geminin kaptanı olarak dümeni zalimlerin üzerine kırdım.
Rota ilmi sır gereği insanlığın son ibreti mahşer tufanı ve canlı ölüler ibretini gök tanrının bir gazabı olarak her lekenin çıktığı kalp karası lekesinin çıkmadığı çıkmayacağı bir ibrete Türk insanlığı adına şahit oldum.
Ertesi gün zalimler ülkenin en zengin işadamı kendi hastanesine bile yetiştirilemedi diye acındırmaya başladılar.
Gök Tanrı birinin canını zulmün en tepesine çıkmış birinden aldı. Diğer tüm zalimleri ve onlara destek veren tüm işbirliği içinde olan kim varsa insanlığını kaybederek şerre ve şirke hizmet eden ve tapanları canlı ölülere yaşattıkları zulmü yaşasınlar diye bu ibreti yaşattı.
İnsanlığın yeryüzü gücü Türkleri uyandırmak töre adaletini yeryüzüne getirmek için gemim ile susuz şer denizinde (sosyal ağlar) görevimi tamamladıktan sonra beyin savaşları verecek olan kitabım ile Anadolu'ya geri döndüm.
Ve sırrı açık etmenin vakti geldi açık ederek beyin savaşını başlattım.
İki kere 12'den vurulmuş her ikisinden de sağ çıkmıştım. Oku geri zulme ilmi bir sır ve yaşam mücadelesi ile döndürerek hedefi tam 🎯'den vurdum.
9-10 yaşlarında bize doğrultulan bize ait silahın arkasında kim varsa bulup bunun intikamını insanlık adına alacağım diye kendime bu ilmi sırrın bir parçası olarak söz verdim.
Ve tüm yaşamın bu mücadeleyi Türk ulusunun haklı olduğunu ve yaşadığı zulmü hak etmediğini nerede bir yanlış varsa onu not ederek, kayıt altına alarak ve ne yapılması gerektiğini de aynı atalarım gibi düşünerek tefeciliği yıkmak için onların içine sızarak kaleyi içten yıkmak adına ekmeğimi böyle bir rezaletin içinde kazanmak zorunda kalarak bugünlere geldim.
Bunu zulme yaşatmak içimde benim kontrolüm dışında bir sırrın gücü olarak büyüdüğünü zaman zaman hissediyor mahşer tufanı ve canlı ölüler ibretini yaşatana kadar bir anlam veremiyordum.
Düşündüm, yapacağıma inandım yaratan da bana fırsat verdi aracı oldum.
Ben işsiz bir Türk genciyim.
Atatürk'ün istediği gibi bir genç.
En aşağıda olma sebebim en tepeye çıkan ve büyüklenerek bize meydan okuyan zalimlere ayağı yere basan bir dersi Türk insanlığı adına mütevazi bir anlayış ile vermektir. Bu ilmi sırrın bir parçası da budur.
İnsanlık tarihinde ilk kez bir insan bunları yapabilmesi için nefsinden soyundu.
Beklentisiz oldu ki zulme en ufak bir açık kapı bırakmadı.
Bir tek kalkıp biz insanlığa düşmanız demedikleri kaldı.
İlmi sır dedirtti;
Onlara de ki Türk insanlığın yeryüzü adıdır.
Hepsi Türk olup insanlıktan onları kopartan şeytan Türk ve insanlığa karşı ırkçılık, dincilik, dilcilik, mezhepçilik, siyasi ideoloji bölücülüğü ile Türk'ün sürekli karşısına çıktı.
İnsanlık tarihi boyunca bu süreç sürekli bu şekilde tekrar etti.
Son ibret şeytanın yeni dünya düzeni hayallerini susuz denizde suya düşürdü.
Dünya düzenini kurma yetkisi yeniden Türk'e gök tanrı tarafından bu ibret sır ile sonsuza kadar verildi.
Dünyanın yönetimi yeniden Türklere geçti dediğim her Türk'ün yüzüne mutluluk yüreğine huzur ve cesaret ve tarihin verdiği insanlık gururunun duruşu yeniden vücut buluyor.
Atatürk'ün soyu neden devam etmedi?
Onun soyu tüm asil kan Türkler olduğu anlaşılsın diye.
Eğer Atatürk'e bir evlat lazım ise onun yenilmez fikri ve onu yaşatan yeniden yeşerten artık buradan dönüş olmaz diyenlere rağmen imkansızı zorlayan ve bunu düşünerek yapan bizleriz.
Önder Karaçay
0 notes
onderkaracay · 1 month
Text
Tumblr media
🎯 21 ARALIK HER YIL TÜRK DEVRİM BAYRAMI OLARAK KUTLANACAK 🎯
Mustafa Kemal Atatürk'ün yarım kalan devrimlerin hatırlatılması ve tamamlanması adına başlangıç noktası bugün yeniden doğuşun devrim baharının, insanlığın Türk ile yeniden dünyaya geldiği gün olduğu için devrim sonrası Türk ulusu Türk Büyük Millet meclisinin alacağı karar ile Türk devrim bayramı olarak kutlanacak.
Sebebi devrim bilincinin kaybolmaması ve zulme yaşatılan canlı ölüler ibretinin hatırlanması dünyada kötülüğe meydan vermemek içindir.
Gemi kılığında kitabım Mobbing Bank Türk fırtınası bu gecede susuz deniz olan fitne ve fesat yuvası şer denizi olarak ifade edilen sosyal medya da mahşer tufanı ile canlı ölüler ibretini 21 Aralık 2015 - 21 Ocak 2016 tarihleri arasında yaşattı.
Her yıl bu bir ay sürecinde yetişen yeni nesillere bu bilinç bu ibret yaşandığı ve olduğu gibi doğru bir şekilde aktarılacak. Bunun başka niyetler tarafından kötüye kullanılmasını önlemek için tüm tedbirler bugünden düşünülmüştür.
21 Aralık 2015 tarihinde gemi kılığında mahşer denizine devrim bayramının ilk günü en uzun gecede zalimlere insanlığın son ibreti canlı ölüler ibretini baharın Türk baharının başladığı ve dünyanın yönetimin yeniden Türklere geçtiği gün devrim tamamlandıktan sonra TÜRK DEVRİM BAYRAMI olarak her yıl ve sonsuza kadar kutlanacak. Devrimi gerçekleştiren Türkler bunu bayram ilan edecek.
Sindire sindire devrim sürecine girdik. Bu bir zihniyet savaşıdır. Bu savaşı Beyin Savaşları Baş Komutanı Mustafa Kemal Atatürk'ün komutasında yeniden kazandık.
Ne mutlu Türküm diyene. Ne mutlu insan kalabilene. Ne mutlu şeytana uyup canlı ölülere dönüşmeyenlere.
Önder Karaçay
0 notes
onderkaracay · 1 month
Text
🎯 Canlı Ölü İbretinin Yaşanmasına Küresel Bir Çetenin Yerli İşbirlikçileri ile Ülkemize Çöreklenmeleri Sebep Oldu 🎯
İçimiz hain ve satılık doluydu.
Madde gücünü ele geçiren her densiz dünyada bir araya gelip bir çete kurmuşlar. Bu sayede bütün dünyayı ve insanlığı sömürüyor ihtiyaç duydukları zaman değişim adı altında aldatıcı dayatmalar ile insanlığın can çekişmesine yol açıyor buna da sürekli yeni dünya düzeni diyorlardı.
Bu düzeni bir tek insanlığın ortak ismi Türk bozabilirdi.
Ayarını bozuklukları terazi ile şimdilik tartılma devresini yaşıyorlar.
Bu terazi bizim ayarladığımız gibi neden tartmıyor diye şeytan çarpmış gibi birbirlerine sorup işin içinden çıkarmıyorlar.
Her insan yaşamadan bu dünyadan kahır çekerek yaşamın hiç bir tadını almadan bu çeteye çalışıyordu.
Son insanlık ibreti mahşer tufanı ve canlı ölü ibreti yaşanana kadar sürdü.
Sonra zulümleri daha da arttı bitişe yaklaştılar.
Hazreti Ali ne der bu konuda;
Zalimin zulmü bitince artar.
Yaşam pahalılığı işte böyle bir kurmacanın dayatması olarak yaşanıyor.
Siz atelet içinde üzerinize ölü toprağı serpilmiş gibi öyle güzel uyuyordunuz ki!
Kim uyandırmaya kıyardı ki size!
Siz düşmanın taşeronları ile pazarlık yapıyordunuz.
O da yetki karşılığında sizi bu çeteye soyduruyordu.
Bu ibret ile gelmekte olan güzel günler tüm insanlığın yüreğini Türk duygusunun huzuru ile ısıtıp kendine getirdiğinde töre adaleti ile Türk yurdunda bir daha zulüm ve ibret yaşanmasın diye tüm tedbirleri yüksek bir ahlak, ilke, erdeme yakışır bir şekilde insanlığa yine örnek olacak şekilde eşsiz bir Türk devrimini Atatürk'ün yarım kalan devrimleri olarak tamamlamış olacağız.
Dünyayı Türk yönettiği müddetçe dünyada bir daha bu tür bir zulüm ve ibret yaşanmayacak.
Önder Karaçay
0 notes
onderkaracay · 1 month
Text
Tumblr media
🎯 Türk Efsaneleri 🎯
Kim demiş Türkler denizci bir ulus değil diye!
İnsanlığın ikinci atası Nuh Türk olup insanlığı gemisi ile Anadolu'da kurtardı.
Son Türk efsanesini canlı ölüler ibreti ile mahşer tufanı efsanesi olarak yaşıyoruz.
Yaşananlar yaşandı, yaşanacaklar yaşanacak.
Yaşadıklarınıza bir anlam veremiyorsanız, ilmi bir mana ile anlam verene kulak vermelisiniz.
Temkinli olmak insanın kötülüğe hizmet etmesini dolaylı kolaylaştıran bir tavırdır.
Aldatan çok olunca insanların neticeyi görene kadar seyirci olarak yaşamı geçirmeyi tercih etmeleri haklı olarak kaçınılmaz bir tavra dönüşür.
Paylaştığımız yokluktur, varlığı paylaşmazlar.
Varlık bir Tanrı vergisidir.
Dünya düzeni bunun üzerine kurulmuş.
Varlık us ve duyunc ile yaratılmış bilgi ile donatılmamış ise varlık, birileri için yokluk sayılmıştır.
Onu da bir ömür paylaşır yokluğu varlık kavgası olarak yaşar dünyadan neden geçtiğimizi anlamlandırma olanağı bulmadan yok ediliriz.
Varlığı rahatsız eder varlık içinde olduğunu sanan yokluk hırsızlarını.
Güç eline geçince varlığı ile gücünü kaybedince varlığı arasında ki farka insan diyoruz. Ne kadar insan kalabildiğiniz ölçüsü varlık ve yokluk ile ölçülür.
Dünyanın en değerli bilgileri zulmün yaşandığı yerde ortaya çıkar.
Bu gerçek hiçbir zaman değişmez.
İşte o ilimdir yol alan.
Gücü yokken iyi olmayan insan yoktur. Daha güçsüz duruma düşmemek için daha iyi olmak zorundadır. Maddi güçleri olan zavallılar neden sürekli muhtaç üretir iyi insan çoğaltır? Kötülüğü iyilikle yaşatmak için.
Güçlüler bu sebeple gücü olmayan insanlara suç atar adresi şaşırtmaya yönelik bir çaba olarak.
İşte böyle bir zulmün olduğu yerde başka bir irade bu zulmün karşısına güç olarak çıkar.
İrade varlığı diyoruz her maddi güçten üstün olan o güce.
Yaşamda her insan rolüne kaptırır kendini.
Rol aynaya baktırmaz.
Bazıları rol alır, bazıları rol verir.
İyi rol, kötü rol sahnesidir yaşam. Seyircisi boldur. Ve bütün seyirciler iyidir. Soygunu seyreder kendisini bir gün o soygunu nasıl yapacağım diye planlar.
Reklam zaten bu planın bir parçası değil mi?
Sende benim gibi olmak istiyorsan kötü olmak zorundasın demez mi? Oysa kötülüğü iyi paket içinde satar reklam, marka vb hileler.
Yazmak bugüne kadar yazılmamış olanı hatta yazmaya cesaret edilmemiş olanı yazabilmektir.*
Bu çaba da bir iyilik olarak kötülüğün sayesinde ortaya çıkar.
Her kötülüğün sonu bir iyiliğin ve yeni bir kötülüğün başlangıç noktasıdır. Değişim zamanları her ikisi kıyasıya savaşır.
Maddi güç ahlaksız olduğu için iyiliği kötülük kuru ile satın alır.
Boşluk dolar. Boşluğu doldurmaya iyiliğin varlık vergisi gücü yetmediği için kötülüğün yokluk sayesinde elde ettiği güç ile o boşluğu yeniden iyilik adına doldurduk diye satar.
İyiliğin elleri genelde böğründe kalır.
Kötülük kuru biz bozguna uğrar fiyatlar yerle bir olur. Kartlar yeniden karılır önce ki kötülerin yeni yüzleri varlığın kumar masasına oturur.
Değiştik sanan herkesi bir rehavet basar.
Kötülük iyilik maskesi ile çağa uygun varlığı yokluğa dönüştürme kurunun fiyatı ile oynaya oynaya bir sonraki iyiliğin ortaya çıkması için bir asırlık bir fırsat yakalar.
Her kötülük yaklaşır bir asır sürer. Bir insanın ömrüne yakındır kötülüğün ömrü.
Çünkü en büyük kötülük dünyada insandır.
Bu cümleler ilk kez mahşer tufanı sonrası canlı ölü ibreti yaşadıktan sonra yazılmıştır.
Neden bugüne kadar kimse yazmamış ve Mobbing Bank beklenmiştir?
Mobbing Bank piyasa aracı olmamak için kötülük tarafından kendi kötülüğü dolaylı ortadan kalksın diye kendi ayaklarına kurşun sıkmak denir bu aptallığa bu sefer gemisini susuz denizde yüzdüren kaptan Mobbing Bank diyor ki ismi ile satır satır yazarak bu bilgileri dünyanın her yerinde okunması için sosyal ağlarda kötülüğü kendi silahı ile vurmuştur.
Nuh gemisini yüzdürdü bir kötülüğü yeniden iyilik ile başlattı.
Fatih Sultan Mehmet gemisini karadan yürüttü bir başka kinin kötülüğünü yeniden iyilik ile başlattı.
Mustafa Kemal Atatürk gemisi ile Anadolu'ya çıktı insanlık devrimi iyiliği ile insanlık devrimine karşı en büyük kinin kötülüğünün başlamasına sebep olarak son büyük iyiliği yaptı.
Mobbing Bank gemisi susuz deniz sosyal ağlarda şer denizinde yüzmek için 21 Aralık 2015 tarihinde yüzmeye en uzun gecede başladı. Zalimlerin en uzun karanlığı o gece oldu. Şer imparatorluğunun amiral gemisi olarak bilinen bir tefeci bankanın itibarı bu şer denizinde o gecelerde hatta ilk kurulduğu gecede batırıldı.
Bir başka işbirlikçi ve tefeci holdingi yöneten biri o gecelerin birinde canlı ölüler ibreti anlaşılsın diye hak tarafından canı alındı.
Bir gün sonra ülkenin en zengin işadamı kendi hastanesine bile yetişmeden yaşamını yitirdi diye kendi şer medyasında haber oldu.
Mobbing Bank şer denizinde yüzmeye devam ediyor.
Geminin kaptanı kendi nefsinden soyunarak yaşamını adadığı mücadele gereği dört büyük Türk'ün ruhunu elbise olarak giydi.
O büyük Türklerin içinde biri var ki onu anlatmaya gerek yok anarak yaşıyoruz onu.
Mahşer tufanında gemiye kimseyi hiçbir zalimin yaklaşmasına müsade etmeyen savaş taktikleri verdiler.
Kim demiş Türkler denizci değil diye.
Türkler efsanelere konu olmuş denizcilerdir.
Son efsane Mahşer Tufanı Efsanesi olup canlı ölüler ibreti ile Türkler adına yaşanmıştır. Bütün büyük Türkler oradaydı.
Bunlar yaşanırken sizler o vakit şeytanın dizayn ettiği dünyada yaşıyordunuz. Hatta olur mu öyle şey demek çok istiyor ama diyemiyorsunuz. Neden çünkü ispatlı fatura kesti hak bunun önünü kesmek için.
Beklentisiz olmam şartı ile nefsimi takas ettim o büyük ruhlar ile.
O sırrı küçük bir koşuğa dökeyim anlayın;
Kimi kalem verdi, kimi kelam, kimi cesaret verdi, kimi selam durdu.
Kaptan bu zırh ile gemisini susuz denizde yüzdürüp hedefi 🎯 'den* vurdu.
* 12 Eylül 1980 yılında dokuz yaşında kendi askerimizin bana silah doğrulaması sonucu ilk yaramı aldım. O yara bende büyüdü.
İçimden kendime kim var bize ait o silahın arkasında dedim.
Ve yaşamımın bu sır üzerine bir mücadele ortaya koymak için olduğunu bu tefeci karanlığın bankasında çalışmak zorunda kalarak ekmeğimi de buradan çıkardım.
12 Eylül 2012 tarihinde bu tefecilik kötülüğüne karşı çıktığım için bir kez daha aynı yaradan vurdular beni sebepsiz işten çıkartarak ayaklarına kurşunu sıktılar.
İçlerinde iken karanlık sicillerini neden tuttuğumu bilmeden bilgi ve belge ile saklıyordum. Çok uyardım. Büyüklük taslayarak sürekli karşıma çıktılar. Kücümsediler beni. Sen kimsin dediler.
12 Eylül 2012 günü gemim Mobbing Bank kitabımı kalem ve kelam zırhı ile yazmaya yapmaya başladım.
İleri de bu siyasi iklim değişikliği olduktan sonra bu efsanenin filmi de yapılacak.
Ve şeytana bir fırsat daha doğacak iyilik sayesinde. Gelecekte üretilecek din için bu efsane de önceki Türk efsaneleri ve inancı çalınarak kendi lehlerine kullanılacak.
Sonsuza kadar Türk kaynağı iyilik dünyada yaşamaya devam edecek.
Zakimlik ve zulüm hiçbir zaman bugün ki kadar varlık veya maddi güç ele geçiremeyecek.
Bu devrim insanlığın zihniyet devrimi olarak yaşanacak.
Sekiz milyar insanın üç beş azmış zalime yem olmaması gerektiği idraki insanlığa hakim olacak.
Canlı ölülere dönüşen zalimler yaşattıkları zulmü yaşamadan ölmeyecekler.
Ukrayna ve Filistin'de yaşattıkları zulmü şu anda görüyorlar.
Daha da azacaklar. Hazır olun.
Biz Türkler gücünüzü yaşamdan alır yaşama veririz.
Mehdi ve Mesih projesinde görev almam için satın alma girişimi olmasın diye bu yalanı projeyi de deşifre ettim.
Bütün planlar mahşer tufanı sonrası suya düştü.
Bu sebeple dünyanın her yerinde kan akıtarak korku salarak kendi varlıklarını sürdürmek adına canlı ölü oldukları günden bugüne can çekişiyorlar.
Nokta. Türk zulme de nokta koyar.
Şarlatanların yalanları ve adamları ile zaman kaybetmeye istiyorsanız devam edin.
İstemiyorsanız Türk olun insanlık yaşasın. Devrim devire devire gelsin. Çok bekledi yeter.
Görevim bitsin atalarımın ruhu da şad olsun.
Toprağım bekliyor huzur içinde olmam için.
Nasıl zalimler yaşattığını yaşamadan ölmeyecek ise bu devrim hak baki olmadan karşılıksız insanlığa danışmanlık etme, insanı insanlığa davet etme görevim bitmeyecek.
Anlaşılır dilden daha ne kadar açık yazabilirim.
En büyük üzüntüm yazdığım yazıların Türk dünyası dışında daha fazla olur buluyor olmasıdır.
Tek bir kuruş gelir asla kabul etmiyorum.
Tüm masrafları kendi olanaklarım ile yapabildiğim ölçüde daha doğrusu karşılık gördüğü idrak ölçüsünde ilerliyoruz.
Son bir uyarı dünya algı operasyonu ile sizi aldatan medya yalan ve manipüle çabalarından iğrenç ilişkiler ağından ibaret değildir.
Ne mutlu Türküm diyene.
Önder Karaçay
0 notes
onderkaracay · 11 months
Text
Tumblr media
🗣️ Kendimle Savaşım
Ben sözünü, Yunus Emre'nin 'bir ben var benden içeri' sözünde sevdim.
Kendimi bir tek yüreğimde sen varken sevdim.
Sen sözünü içime siniyor ise o insanın ahlakı, sevgisi, adaleti, doğaya ve diğer canlılar ile kendi cinsi insana karşı haddini aşmayan halleriyle sevdim.
Etrafım tanıyana kadar sevdiğim, tanıdıktan sonra sevdiğim insanlar ile doldu.
İnsanların çoğu yaşamımda pişmanlık oldu.
Az insan, az eşya felsefem en doğru yoldu.
Üzerimizden hesap yapanların her çabasından korunmak, menfaat için insan satan her insana, ideolojiye, siyasi partiye, din ve para cemaatlerine, markaya, şirk kurumları şirketlere karşı kendime ve sevdiklerime onlardan uzak dur/durun dedim.
Kimsenin midesi kimseden büyük değildir dedim.
Herkes için zengin olması gereken tek yerin devlet olduğunu söyledim.
Kişilerin ve şirk kurumu şirketlerin anormal boyutlarda zengin edilmesi tüm kötülüklerin sebebi olduğunu yaşamımı bu konuda insanlık adına feda ederek öğrendim.
İtibar gösterilen bu kodaman densizliğin en iğrenç taraflarını deşifre ettim.
Maddi fazlalığı her zaman bir zehir olarak gördüm.
Çünkü çoğu nasıl elde ettiklerine içlerinde çalıştığım yıllarda şahit oldum.
Kötülüğün kalelerini yıkmak için içlerine girmek, en güzel yıllarımı burada mücadele vererek geçirmenin ve sonraki yaşamının bu kötülüğün ortadan kaldırılması yönünde bir çaba ile başarıya ulaşacağını us ve duyunç veren yaratanın verdiği sırra ererek ulaşıyorum.
Kendim için beklentisiz olmak gibi bir görevim olduğunu beklentisi olanları boşa çıkartmak ve birisini birilerinin kullanmasının önünü kesmek için görev olarak üstlendim.
Nefsimden soyunarak sırlandım.
Yürek meydanında meydan okudum.
Yaşama okuyarak başladım, yaşamı okuyarak devam ettim zalimlerin canlarına okuduktan sonra yaşamımı huzur içinde tamamlayacağım.
İnsanlığın yaşadığı yaşayacağı son ibreti ibretlik bir şekilde yaşattım, yaşıyoruz, yaşayacaklar.
Yaşatan ve yaşayanlar dışında anlaması zor bir konu. Maddi delil arıyor o pisliğin içinde debelenen her insan. Gösteriyorsun yine pisliğe toz kondurmak istemiyor işine gelmediği için.
Işığını bulan yola geliyor.
Sabırlı olun zulüm bir gün önce başlamadı uzun ve hileli çabalar sonucu her insanı kendilerine hayran bırakacak şeytani bir güce erişti.
Sonları yakındır. Daha fazla azacaklar ve yaşattıklarını çok hızlı yaşayacak ve yok edilecekler.
Kim mi yok edecek? İmanı olan böyle bir soru sormaz.
Ahlaklı insanı kim yarattı ise o güç yok edecek.
O güce, sana gücü yetenlerin gücü yetmeyecek.
Kendimle savaşın esiri değil, eseriyim.
Bir ben var içimde, benden içeri.
] Önder KARAÇAY [
1 note · View note
onderkaracay · 2 years
Text
🗣️ Son Bilet
Kimseyi değiştirmek gibi bir derdimiz yok
Gerçek neyse odur sözümüz
Zaten kimse kimseye göre değişmemeli
Değişenler, değişmeyenler ve değişemeyenler anlar ne demek istediğimizi
Ne biz başkaları adına istikametiz
Ne de başkaları bize istikamettir
Yolu insanlıktan geçenler ile ancak yol alırız
Artık göçebe değiliz
Çadır veya otağ kurmadık Anadolu'ya
Yerleşik yurt yaptık
Atalarımızdan aldık biz bu emaneti
Bir çivinin bir nalı, bir nalın bir atı
Bir yiğidin memleket kurtardığını biliriz
Yaşam her insana verilmiş sahne ve boş bir filmdir
Rolü hayat verir hayattan alırız, sırrı yaratan bilir
Dünyanın ve insanlığın insanlığa son ibreti nedir?
Yaşattıklarını yaşasınlar diye
Dünyada cehennem mahşer tufanında canlı helak olan zalimlerin son biletidir
| Önder KARAÇAY |
1 note · View note