Tumgik
#kutalmış hakan
onderkaracay · 1 year
Text
Tumblr media
🗣️ İlim ile Bilim Arasındaki Fark
Mustafa Kemal Atatürk;
Hayatta en hakiki mürşit ilimdir diyor.
Aynı zamanda; benim fikirlerim bilim ile ters düşer ise bilimi seçin diyor.
O zaman ilim nedir? Bilim nedir?
Detaylı bir şekilde aydınlatalım konuyu.
İlim dünya dışı bilgi demektir. Her insan bu bilgiye erişemez. İnsanlık tarihi boyunca birçok insan ilim sahibi olmuştur.
Mustafa Kemal Atatürk hem ilim sahibi bir kişilik hem de bilime inanan çok müstesna bir dehadır.
İlim yaratan gücün dünyada yaşayan ve seçtiği insanlara verdiği sırlar ve o sırlar sayesinde yapılanların kendisidir.
Bu insanlar zor zamanlar için seçilirler. Görevleri o zor zamanlar da insanlığın önünü açacak ve şeytani kötülüğün tuzaklarını alt üst edecek güçle yaratan tarafından donatılırlar.
Mustafa Kemal Atatürk Osmanlı imparatorluğu döneminde ki kötülüğün ortadan kaldırılması ve yaratanın bir parçacığı olan ana dölü ile kayaların oğulları ile evli olan ve ismi Anadolu olarak bilinen topraklar da insanlık devrimi yapma ve sonsuzluğun devletini kurma gücünü yaratan ona verir.
Ata Türk böyle oldu. Kutalmış hakanların ortak ismidir.
Bu devrimleri nasıl yaptığını Nutuk kitabında beşeri tarafını anlatır.
Gençliğe Hitabe ile ve bazı sözleri ile ilim tarafından ilerisi için öngörüde bulunur. Hepsi gerçekleşir.
Dogma ve ayet bırakmıyorum diye özellikle uyarır.
Kendisine yapılmasını değil devrim ve fikirlerine sahip çıkılmasını görev olarak verir. Bunu kendisi için değil bizim için ister.
İnsanlık tarihi boyunca ne zaman bir iyilik yola çıkmışsa aynı paralelde kötülük harekete geçmiştir.
Bunun olacağını Atatürk biliyordu.
Bütün uyarıları bu sebeple yaptı.
O uyarılar bundan sonra işimize yarayacak.
Yüz yıllık uyuşukluk yavaş yavaş geçiyor.
21 Aralık 2015 tarihinde en uzun gecede tüm Türkler ve insanlığını kaybetmemiş olanlar ile dünyanın her yerinde o gün bugündür yürek meydanında gönül kongresi yapıyoruz.
Mobbing Bank kitabım bunun bir şifresidir.
Bir gemi olduğunu, mahşer denizinde yüzdüğünü, susuz bir tufanda Anadolu'yu yıkadığını, zalimleri canlı ölülere çevirdiğini ve bizim üzerimize çöken ve uyuşmamıza sebep olan kötülüğün Anadolu'dan yıkılmaya başlayacağını ilk yazan kitaptır.
Kitapta bunların şifreleri yani sırları var.
Sonradan ihtiyaç hasıl oldukça açıkladığım bilgiler var.
Zamanı gelince açıklayacağım bilgiler de var.
Bütün bunları yaşamının bir sır üzerine kurulu olduğunu bir bankada bunun için uzun yıllar çalıştığımı sonra nefsinden soyunarak dört büyük kut verilmiş Türk'ün ruhunu elbise olarak giyerek bunları yaptığımı yazdım.
Bunun karşısında zalimler ne yapacaklarını bilemedikleri için sadece maddi güçlerine güvendikleri için ve yaşattıkları zulmü kendileri yaşayana bu kötülüğün süreceği için bu süreç biraz sancılı geçmektedir.
Sonuçta kaybedecekler. Bu kadar bilgi yeter. Nasıl kaybedeceklerini yazsam bile anlayamazlar.
Görevim sadece gönüllü danışmanlık yapmaktır. Dünyada ilk kez böyle bir durum gerçekleşiyor. Kendim adına hiçbir talebim yoktur. Maddiyat zul verir bana.
Birileri çıkacak pişman olacak ve yapılması gerekenleri yapacak.
Hepsini yazdım. Neyi nasıl yapacaklarını biliyorlar.
Ve bunu planlıyorlar.
Gerektiği zaman yeni paylaşımlar ile müdahil olarak düzeltmeler yapacağım.
Hatasız bir devrim gerçekleşecek.
Ve dünyada ki bütün insanlık bu devrimi yapmak için sahiplenecek.
Beklenti içinde olsaydım hiçbirini yapamazdım. Zaten sır ile verilen ilim buna asla izin vermiyor.
Atatürk birinci aşamasıydı yarım kalan devrimleri tamamlamak son aşaması olacak.
Atatürk sırlarını neden açık açık yazmadı ya da açıklamadı?
O günkü toplum yapısı buna uygun değildi.
Cebren ve hile ile bütün tersanelere girilmiş yurdun her tarafı işgal edilmiş olabilir derken bugün olacakları haber veriyordu.
İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir, sen kendini bilmiyorsan bu nice okumaktır diyen Yunus Emre de ilim sahibi olmuş biridir.
Atatürk'ün yaptıkları ve kendini bilmeyen bir toplumun başına gelenleri bu dörtlük ile önceden açıklıyor.
İlim sahibi olanlar daha ne yapabilir? Her insanın tek tek yerine geçecek değiller ya!
Us ve duyunç uyuşukluğu geçince düzelecek herşey.
Gelelim bilimin ne olduğuna.
Bilim dünyada ki bilgi demektir.
Beşeri yaşamın huzur içinde yaşanması ve doğaya ve diğer canlılara zarar vermeden yapılması şartıyla bilim vazgeçilmez bir alandır.
İnsanlık ne yazık ki bu konuda bilimi kötülüğün hizmetinde kullanarak kötülüğün kendi sonunu getirecek bir yola girmiştir.
Atatürk dünya bilgisi için söylediği her sözünün ölçüsünü bilim ile ölçerek doğruyu bulun diye özellikle bizleri uyarmıştır.
Ne yazık ki Türkiye Cumhuriyeti ve Türk ulusu kötülüğün sayesinde Köy Enstitüleri kapatılarak bilime ulaşacak şah damarı kesilerek cehaletin ve hurafenin insafına terk edildiği için bugün yeni bir başlangıcın eşiğindeyiz.
Böyle yaşanması gerekiyormuş.
Bu bilgileri yazıyor olmak bile büyük umuttur.
Sarılın o bilgilere.
Yarın sizi o bilgiler kurtaracak. Ne yapacağım kaygısını kimse taşımayacak.
Bizi bitirmeye diş bileyen o canlı ölüler o gün ne halde olduklarının farkına varacak ve çaresizliklerine şaşkınlık içinde bakakalacaklar.
İnsan gibi huzur içinde yaşamak istiyorsanız Atatürk'ün fikirlerine bürünün ve hepiniz bir Atatürk olun.
Ne demişti son kutalmış kurtarıcımız Mustafa Kemal Atatürk;
✓ Eğer bir gün bir kurtarıcıya ihtiyaç duyarsanız o kurtarıcı kendiniz olmalısınız.
İşte Mobbing Bank bunun eseridir.
Atatürk'ü unutturacaksınız diye siyaset yapanlar, iktidar olanlar o ideolojinin peşinde koşanlar eğer sizde kendinizi kurtarmak istiyorsanız sizin için de yol aynı yoldur. Dönün gittiğiniz yanlış yoldan.
İlim seçilmiş kişilere, bilim ise herkese açık bir alandır.
İlimi anlayın, bilimi kavrayın. İlim seçilenin, bilim herkesindir.
] Önder KARAÇAY [
15 notes · View notes
marmalaise · 3 years
Photo
Tumblr media
Bulgaristan'ın başkenti Sofya'da düzenlenen Tokyo 2020 Olimpiyat Oyunları Taekwondo Avrupa Kıta Elemeleri'nde ülkemizi Hakan Reçber ve Emre Kutalmış Ateşli temsil etti. Her sıklette 2 sporcunun kot kazanacağı elemelerde Hakan Reçber, olimpiyat vizesi kazanırken, Emre Kutalmış Ateşli rakibine son saniyede verdiği puanla olimpiyat oyunlarının uzağında kaldı.
Elemelere 1 numaralı seri başı olarak katılan Hakan Reçber, erkekler 68 kiloda ilk turu maç yapmadan geçtikten sonra ikinci turda Macaristan'dan Levente Jozsa'yı, çeyrek finalde ise İsveç'ten Ali Alian'ı yenerek kota maçı yapmaya hak kazandı. Ev sahibi Bulgaristan'dan Vladimir Dalakliev ile karşılaşan Hakan Reçber, büyük çekişmeye sahne olan karşılaşmada rakibini 10-9 mağlup ederek Tokyo 2020 biletini cebine koydu.
Erkekler +80 kiloda bir diğer kota umudumuz Emre Kutalmış Ateşli ise, ilk turu maç yapmadan geçtikten sona çeyrek finalde Belarus'dan Arman-Marshall Silla'yı 25-17 mağlup ederek kota maçına çıkmaya hak kazandı. Hırvatistan'dan Ivan Sapina ile karşılaşan milli taekwondocumuz, son saniyesine 13-12 önde girdiği karşılaşmayı 14-13 kaybederek olimpiyat kotası alamadı.
Hakan Reçber'in kazandığı kotayla taekwondoda Türkiye'yi temsil edecek sporcu sayısı 5'e yükseldi. Daha öncesinde kadınlar 49 kiloda Rukiye Yıldırım, 57 kiloda Hatice Kübra İlgün, 67 kiloda Nur Tatar ve +67 kiloda Nafia Kuş, olimpiyat oyunlarına katılma hakkı kazandı.
Türkiye Taekwondo Federasyonu Başkanı Metin Şahin, “Bulgaristan'da 5. Kotamızı kazanmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Tam kadro katıldığımız kadınlardan sonra erkeklerde Hakan Reçber de bileğinin hakkıyla olimpiyat kotasını kazandı. Emre Kutalmış Ateşli ise son saniyede verdiği puanla bu hakkı elde edemedi. Olimpiyatlarda ülkemizi temsil edecek her sporcumuz madalyaya adaydır. Tokyo'da ülkemizi en iyi şekilde temsil edeceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın” dedi.
0 notes
Text
Akdeniz'de Türk Taekwondo Milli Takımı'dan 6 Madalya...
2018 Akdeniz Oyunları'ndaki üç gün süren taekwondo müsabakalarının ilk gününde bayanlar 49 kiloda Rukiye Yıldırım ve bayanlar 57 kiloda İrem Yaman altın madalya kazanırken,  Erkekler +80 kiloda Emre Kutalmış Ateşli, 80 kiloda Yunus Sarı ve taekwondo müsabakalarının üçüncü ve son gününde bayanlar +67 kiloda Nafia Kuş ile erkekler 68 kiloda Hakan Reçber bronz madalyaya uzandı.  Bu sonuçların ardından Türk Taekwondo Milli Takımı, 2018 Akdeniz Oyunları kapsamında yapılan ve üç gün süren taekwondo müsabakalarında 2 altın ve 4 bronz olmak üzere toplam 6 madalya kazandı. İlk gün; Bayanlar 49 kiloda mücadele veren Rukiye Yıldırım, çeyrek finalde Tunuslu Ikram Dhahri'yi 24-9, yarı finalde ise Faslı Oumaima El Bouchti'yi 33-15 yenerek finale yükseldi. Finalde Hırvat Kristina Tomiç'i 12-11 yenen Rukiye Yıldırım 2018 Akdeniz Oyunları'nda altın madalya kazandı. Bayanlar 57 kiloda İrem Yaman, çeyrek finalde Fransız Laurygan Celin'i 16-4 yenerek yarı finale yükseldi. Yarı finalde İspanyol Marta Calvo Gomes'i de 7-3 ile geçen Yaman, adını finale yazdırdı. Finalde Mısırlı Radwa Elsayed Nada'yı da 8-0 farklı yenerek altın madalyaya uzandı. Erkekler +80 kiloda tatemiye çıkan Emre Kutalmış Ateşli, çeyrek finalde Mısırlı Mohamed Abdelmawgood'ı 13-10 yenerek yarı finale yükselmesine rağmen yarı finalde İspanyol Daniel Ros Gomez'e 19-13 yenilerek bronz madalya kazandı. İkinci gün; Erkekler 80 kiloda tatemiye çıkan Yunus Sarı, ilk turda Bosna Hersek'ten Karlo Galiç'i 6-0'lık skorla geçerek çeyrek finale, çeyrek finalde ise İtalyan Roberto Botta'yı 10-7 yenerek yarı finale yükseldi. Yarı finalde Mısırlı Seif Eissa'ya 16-6 yenilen sporcumuz bronz madalya kazandı. İkinci günde mücadele veren bir diğer sporcumuz olan erkekler 58 kiloda Deniz Dağdelen, ilk turda Faslı Amine Elhamrazi'ye yenilerek Akdeniz Oyunları'na veda etti. Üçüncü gün; Erkekler 68 kiloda tatemiye çıkan Hakan Reçber, ilk turda Kosova'dan Qendrim Sejfijaj'ı 29-6, çeyrek finalde ise Fransız Dylan Chellamootoo'yu 22-21 yenerek yarı finale yükseldi. Yarı finalde Yunan Konstantinos Chamalidis ile karşılaşan milli sporcumuz müsabakayı 12-9 kaybederek bronz madalya kazandı. Bayanlar artı 67 kiloda madalya mücadelesi veren Nafia Kuş çeyrek finalde Cezayir'li Linda Azzeddine'i 12-1 yenmesine rağmen yarı finalde Sırp Ana Bajic'e 3-1 yenilerek bronz madalya kazandı. Türkiye Taekwondo Federasyonu Başkanı Doç. Dr. Metin Şahin, milli takım kafilesini kutladı.  Başkan Şahin, “7 sporcuyla katıldığımız organizasyonu 6 madalya ile tamamlayarak ülkemizi temsil ettiğimiz organizasyonda görevimizi yerine getirdik. Madalya kazanamayan tek sporcumuz da altın vuruşla maçını kaybetti. Sporcularımızı ve teknik ekibimizi kutluyorum. 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları yolunda durmadan çalışmaya devam ediyoruz” dedi. Read the full article
0 notes
onderkaracay · 1 year
Text
Tumblr media Tumblr media
🗣️ Dünyanın Yönetimi Sonsuza Kadar Yeniden Türklere Neden ve Nasıl Geçti?
Dünyada ilk kez asıl gücün maddi güç olmadığı, ahlakı ve ilkeyi yaşatan insanlığın gerçek ve mutlak tek güç olduğu idrak edilecek bu konuda sonsuza kadar yaşayacak adı din olmayan bir inanç birliği ortaya çıkacak.
Bunu yaşatan yeryüzünde bunun bekçisi olan gücün sahibi de Türkler olduğu bütün insanlık tarafından saygıyla karşılanacak.
Bu amaçla sırların sayesinde insanlığı yaşatmak adına kutalmış Türkler yine dünyayı yönetmek için Anadolu'dan hüküm vermeye başladılar.
İblisin oğullarının uşaklığını yapanlar ise hala onlara çıkar karşılığında hizmet etmek ve onların peşinden koşmak adına gafil bir av olmaktan kurtulamıyorlar.
Bir zamanlar Türk düşmanlığına soyunmuş olanlar bugün bizde çılgın Türkler tarafına geçerek taraf değiştirmek zorunda kaldıklarından habersiz yaşıyorlar.
Türk'ü, Türklük ile aldatanların da sonu olacak.
Tarafını doğru ve çok hızlı seçen kazanacak.
Dünyayı içinden çıkılmaz kaosa sürükleyen güç dengesizliğinin tehdide varan haddini bilmeyecek boyutlara ulaşan güçleri sayesinde kendilerini tanrı olarak gören ve bu sayede şeytanlığa soyunan şeytanın oğulları getirdi.
İnsanlığın nizam ordusu Türkler ise bu düzeni yıkarak yeniden ayar vermek için yaratan tarafından yeniden görevlendirildiler.
Dünyayı bundan sonra ki süreçte güç değil, insanlığı yaşatacak ilkeler yönetecek. O ilkeleri ise insanlık tarihi boyunca olduğu gibi yine Türkler yönetecek.
Ata Türk kutalmış tüm devlet kurmuş hakanların ortak adıdır.
Onların tümü yine görev başındadır.
Gökyüzü, yeryüzü ve yeraltı orduları emrindedir.
Mehdi veya Mesih olarak satın alabilecekleri ve kullanabilecekleri bir muhatap olmaması şeytanın oğullarının en büyük çaresizliği.
Çünkü Ata Türk beklentisiz olma makamını yönetiyor. O makamın tek sahibi o. O makama ulaşmak ve onu görmek olanaksız. Şeytanı muhatap alır mı hiç? Fitnenin oyunlarına alet olur mu yaratanın verdiği kut güç?
Bu görevi Türkler yeniden nasıl üstlendiler?
Şeytanın oğulları zalimler dışında hiç kimsenin hissetmediği susuz ve kansız mahşer tufanı yaşandı yaşanıyor.
İbret olsun diye zalimlerden birinin canı alındı diğerleri yine ibret olsun yaşattıkları zulmü yaşasınlar diye canlı ölülere çevrildi.
Bu tufan bir sır ile yazılmış Mobbing Bank Türk Fırtınası adında bir kitap gemi kılığında şer denizinde yüzerek şeytanın oğullarının bir amiral gemisinin itibarını batırarak bu ibreti 21 Aralık 2015 tarihinde yaşatmaya başladı.
Tufan bütün bunları 21 Ocak 2016 tarihine kadar yaşattı. Ve Anadolu'dan başlayarak bütün dünyayı temizlemek adına susuz tufanda yıkamaya kiri üreten bütün kaleleri yıkamaya başladı.
Bunun ileride filmi yapıldığı zaman insanlık çok daha net ne yaşandığını anlamış olacak.
Çünkü şeytanın oğulları hala canlı ölüler olarak çırpınıyor şeytana tapanlar ise onlar ölmediği için onlara birşey olmuyor diye tapmaya devam ediyor.
Nereye kadar?
Bu uyanışı durdurmaya bu kut gücün yaydığı enerjiyi satın alabilecek insanların bilinç ve duygusunu değiştirecek bu sırrı yok etmeye güçleri yetmediği ve bir tek maddi güçleri silah doğrultarak korkutmak, savaş çıkartarak gücümüzü azaltmak ve para ile tehdit ederek bizim şeytana teslim olacağımıza insanları inandırmaya çalışıyorlar.
Satın aldıkları kendilerini tek tek terk etmeye başladığı gün çözülecekler.
İnsanlığın gücü Türkler karşısında bir kez daha dağılmaya başladıkları zaman bütün kartondan kaleleri yıkılmış ve Türkler tarafından o kaleler ele geçirilmiş olacak.
Şeytanın oğulları bir kez daha Türklere Anadolu'da kansız bir savaşta yenilmiş olmanın tadını alarak sonsuza kadar bir daha ayağa kalkamayacak bir şekilde yok olacaklar.
Yavaş yavaş ve sindire sindire yaşatacağız bize yaşattıkları zulmü kendilerine. Bu sırrın en önemli özelliği budur. Yaşattıkları zulmü tüm zalimler kendileri yaşamadan ölmeyecekler.
] Önder KARAÇAY [
4 notes · View notes
onderkaracay · 1 year
Text
Tumblr media
〽️ Ata Türk kutalmış hakanların ortak ismidir.
3 notes · View notes
marmalaise · 3 years
Photo
Tumblr media
Bulgaristan'ın başkenti Sofya'da düzenlenen Avrupa Büyükler Taekwondo Şampiyonası'ndan ay-yıldızlılar 5 madalya ile döndü. Şampiyonada, erkekler 63 kiloda Hakan Reçber altın, kadınlar 53 kiloda Zeliha Ağrıs ve 57 kiloda Hatice Kübra İlgün gümüş, 62 kiloda İrem Yaman ve 67 kiloda Nur Tatar bronz madalya kazandı. Bu sonuçlarla Türkiye, şampiyonayı 1 altın, 2 gümüş ve 2 bronz madalya ile noktaladı.
Tumblr media
Turnuvanın son gününde ise 4 milli taekwondocu mücadele etti. Kadınlar 73 kiloda Nafia Kuş ve erkekler 87 kiloda Orkun Ateşli çeyrek final, +87 kiloda Emre Kutalmış Ateşli ve kadınlar +73 kiloda İkra Kayır ilk turda şampiyonaya veda etti.
Tumblr media Tumblr media
0 notes
marmalaise · 3 years
Photo
Tumblr media
Avrupa Büyükler Tekvando Şampiyonası, 8-11 Nisan tarihleri arasında Bulgaristan'ın başkenti Sofya'da gerçekleştirilecek. Türkiye'yi şampiyonada kadın ve erkeklerde 8'er olmak üzere toplam 16 sporcu temsil edecek.
“Olimpiyatlar öncesi en büyük prova”
Türkiye Tekvando Federasyonu Başkanı Prof. Dr. Metin Şahin, şampiyonadan başarıyla döneceklerine inandığını söyledi. Başkan Şahin, “Tekvandoda yılın ilk büyük şampiyonasına hazırız. Tokyo 2020 Olimpiyat Oyunları'na 3 aydan biraz daha fazla bir süre var. Olimpiyat oyunları öncesinde en önemli provamızı burada yapacağız. Teknik ekibimize ve sporcularımıza sonuna kadar güveniyoruz. Ülkemizi en iyi şekilde temsil ederek başarılı sonuçlarla ülkemize döneceğimize inanıyorum” ifadelerini kullandı.
Milli takım kafilesinde bulunan sporcular şu şekilde: Kadınlar Rukiye Yıldırım (46 kilo), Merve Dinçel (49 kilo), Zeliha Ağrıs (53 kilo), Hatice Kübra İlgün (57 kilo), İrem Yaman (62 kilo), Nur Tatar (67 kilo), Nafia Kuş (73 kilo), İkra Kayır (+73 kilo)
Erkekler Görkem Polat (54 kilo), Cihat Çakmak (58 kilo), Hakan Reçber (63 kilo), Emircan Turan (68 kilo), Ferhat Muhammet Saroğlu (74 kilo), Hasan Can Lazoğlu (80 kilo), Orkun Ateşli (87 kilo), Emre Kutalmış Ateşli (+87 kilo)
0 notes
Text
Boks, Güreş, Judo, Karate, Taekwondo Akdeniz Oyunları’nda
İspanya’nın Tarragona kentinde 22 Haziran – 1 Temmuz 2018 tarihlerinde düzenlenecek olan18. Akdeniz Oyunları'ında dövüş sanatları branşlarımız ülkemizi temsil edecek. Yarışmalar 33 disiplinde, 26 ülkeden 4 bin sporcunun katılımıyla yapılacak. Sporcuların yanı sıra Oyunlara 1000 hakem ve uluslararası temsilci, 1000 gazeteci, 3 bin 500 gönüllü ve 150 binden fazla izleyici katılacak.Tarragona 2018 Akdeniz Oyunları’nda Türkiye’den 345 sporcumuz 33 disiplinde madalya için yarışacak. Dövüş sanatları branşları arasında boks, güreş, judo, karate ve taekwondo Akdeniz Oyunları’nda yerini alacak. BOKS.................... +91 kg Eren Uzun 52 kg Batuhan Çiftçi -56 kg Ali İhsan Alağaş -60 kg Hakan Doğan -64 kg Tuğrul Han Erdemir -69 kg Onur Şipal -75 kg Erol Özkal -81 kg Bayram Malkan -91 kg Burak Aksın GÜREŞ................. 50 kg Evin Demirhan 53 kg Aysun Erge 57 kg Bediha Gün 62 kg Elif Jale Yeşilırmak 65 kg Serbest Selahattin Kılıçsallayan 67 kg Grekoromen Murat Fırat 68 kg Buse Tosun 74 kg Serbest Muhammet Demir 77 kg Grekoromen Yunus Emre Başar 86 kg Serbest Ahmet Bilici 87 kg Grekoromen Metehan Başar 97 kg Grekoromen Süleyman Demirci 97 kg Serbest Yunus Emre Dede Güreş Elçin Ali JUDO.................... Ali Erdoğan Batuhan Efemgil Bekir Özlü Bilal Çiloğlu Büşra Katipoğlu Dilara Lokmanhekim Feyyaz Yazıcı İrem Korkmaz Kayra Almira Sayit Nazlıcan Özerler Nurcan Yılmaz Sinan Sandal Vedat Albayrak KARATE.................. Serap Özçelik Arapoğlu - 55 kg Kumite Tuba Yakan - 60 kg Kumite Eray Şamdan - 61 kg Kumite Merve Çoban - 67 Kg Kumite Burak Uygur - 75 kg Kumite Erman Eltemur - 84 kg Kumite Uğur Aktaş + 68 kg Kumite Eda Eltemur + 68 kg Kumite Meltem Hocaoğlu + 84 kg Kumite Rıdvan Kaptan TAEKWONDO......... - 49 kg Rukiye Yıldırım - 57 kg İrem Yaman - 58 kg Deniz Dağdelen - 68 kg Hakan Reçber - 80 kg Yunus Sarı + 67 kg Nafia Kuş + 80 kg Emre Kutalmış Ateşli Read the full article
0 notes