Bize bizden yakın olanlar lazım, selamsız sabahsız geçenler değil...

Bize sevgi dolu yürekler lazım, İnsanı insandan seçenler değil…

Bize altın başaklı buğdaylar lazım, Ambarı tüketen sıçanlar değil...

Bize kardeş sevgisini sunanlar lazım, Kurşunu sıkıp kaçanlar değil

Bize deniz gibi dalgalar lazım, Sandalı dağılmış kürekler değil...

Fotoğraf: Alıntı

Uçuğu bucağı gözükmeyen bir okyanustayım. Küçük bir sandalın içinde nereye varmam gerektiğini bilmeden kürek çekiyorum…

Kürek çekmekten yoruldum kollarım, kalbim, zihnim, her yerim çok yoruldu.

Yavaştan bırakıyorum kürek çekmeyi sandalımın içine okyanustan sular doluyor, küçük bir delik diyip geçiyorum. Ama ayaklarımı ıslatmaya sandalın dengesini bozmaya başlıyor. Çok yorgunum hiç bir şey yapamıyorum adeta kabullenmiştim buna. Sonra su dizlerime gelmeye başladı, sandalın ucu suyun içine batmaya, gözlerim hafiften kapanmaya, kollarım iki tarafıma düştü artık tutmuyorum beni yoran kürekleri. Beni hiç bir yere götürmeyen ordan buraya sürükleyen kürekler artık okyanusun dibine boyladı…

Sandalım battı. Ben okyanusun ortasında gözlerim kapalı adeta yaşayan bir ölü gibiyim. Yıların, yaşanmışlıkların yorgunluğu bu genç duran vücuduma ağırlık yapmış gibi daha da derine batmaya başladım. Dipteydim artık, yolun sonuydu belki de hikayenin başındaki nereye gitmem gerektiğini anlamıştım, ölümdü, soğukluktu, tüylerimi ürperten, kanımın donmasını, kalbimin yavaştan durmasını, bu aciz bedeniminin gitmesi gereken yer ölümdü belkide…

Latince çok güzel bir söz var. "Destitutus ventis remos adhibe" Yani "rüzgar seni yüzüstü bırakınca, küreklere asıl. etrafında asılacak kürek yoksa gel buna asıl.." Günayd....

yani bu ülkenin hayvanlara olan nefretini anlamıyorum cidden o kürekler çuvallar size girer umarım

Tarih;hastalıktan biraz sonrası, 3. Dünya savaşındanda biraz öncesini kapsıyor.. Herkes ayrı bir arayışta, sözde mutluluğu kovalayanlarla dolu olsada daha önce tatmadığı bir şeyi nasıl özleyebilirki insan. İşte tamda bu nedenle ortada yakalayabilecek somut bir duygu olmadığından boşlukta kalıveriyor kişi. Tutunamadığından, istediği gerçekleşemediğinden o peşinde yıllarca koştuğu şeye ulaşamadığından boşluk duygusu sarıyor dört bir tarafını. İşte bu zamanlar ruhun tam olarak solduğu zamanlar, zamanla geçmeyen acılar aksine zamlana zamlana katlanan, kalbi dağlayan yaralar olurlar. Geleceğimize yüz tutan geçmiş acılar ve durup düşünülmeye vakit bulunamayan ince detaylar. Hiçliğin içinde çekilen boşa kürekler gibiydi tıpkı uğraşlarımız. Ne acılarımızı hafifleten ne de çabalarımıza değen o küçük çırpınışlarımız. Zamanın tükettiği ruhun, çaresizlikten beslenen acının eseriydi işte tam da bu zamanlar..

İstanbul Kartal'da kamyon dorsesinin altında kalan işçi hayatını kaybetti

Olay İstanbul, Kartal, Tekel Caddesi'ndeki bir şantiyede saat 19.00 sıralarında meydana geldi. 24 ABB 516 plakalı hafriyat kamyonu yükünü boşalttığı esnada dorsesi yan yattı. Yan yatan dorsesinin altında kalan Sait Ceylancı isimli işçi hayatını kaybetti. Kamyon dorsesinin altında kalan işçi hayatını kaybettik İhbar üzerine olay yerine polis, itfaiye ve ambulans ekibi sevk edildi. Hafriyat kamyonunun dorsesinin altında kalan işçiyi ilk olarak arkadaşlara çıkartmak istedi. Kartal'da hafriyat kamyonunun altına sıkışan işçiyi arkadaşlara çıkartamayınca olay yerine gelen itfaiye ekipleri müdahale ederek işçiyi çıkardı. İşçinin cansız bedeni Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Polis olayla ilgili soruşturma başlattı. Kazayı gören işçilerden biri, "Karşıdaki inşaatta çalışıyorduk. Ses geldi, devrilmesi ile birlikte koştuk müdahale etmeye çalıştık. Ellerimizle kazmaya başladık, sonra yerini tespit ettik. İçeride kimse var mı diye bağırdık ses gelmeyince, içeride kaldığını tahmin ettik. Eller ile kazıdık sonra kazma kürekler geldi. İlk etapta nefes alıp almadığını kontrol ettik. Üstünde çok ağır yükler vardı. Konteyner içinde uyuyordu ya da uyumuyordu o şekilde üzerine devrildiği için yatak halinde üzerinde ezilmişti" dedi. İstanbul'da yaşanan iş kazaları ve meslek hastalıkları İstanbul ve çevresinde resmi iş sağlığı ve güvenliği kayıtlara göre 2013’den bu yana 870.356 iş kazası, 2.513 iş cinayeti yaşanmış, 1675 kişiye meslek hastalığı tanısı konmuştur. 2022 yılında iş kazası geçiren kişi sayısı 130.814 olmuş, kayıp gün sayısı ise 815.280 olarak kayıtlara girmiştir. Bununla birlikte 2022 yılında 5’i kadın 246 kişi iş cinayetleri sonucu yaşamını yitirmiştir. Yine 2022 yılında 238 kişiye meslek hastalığı tanısı konmuştur.   İstanbul iş güvenliği analizi Read the full article

Detaylı Minecraft Büyüleri Rehber, Minecraft Büyüler

Minecraft Büyüler Rehberimize hoşgeldiniz. Bu yazımızda sizlere oyunda bulunan tüm büyüleri detaylıca açıklayacağız.

Detaylı Minecraft Büyüleri Rehber, Minecraft Büyüler Eşyalarınızı geliştirmek, şansınızı arttırmak veya canavarları kolayca öldürmek için büyüler kesinlikle vazgeçilmez bir mekanik. Büyü, oyunun her tarafında karşımıza çıkan bir mekanik. Oyundaki eşyaların gelişmesini ve özel güçlere sahip olmasını sağlar. Aynı zamanda RGB fetişiniz varsa eşyalarınızı ve aletlerinizi RGB yapan bir şey bu. Peki bu büyü nasıl basılır? Hangi büyü, ne işe yarar? Bu tür sorularınız bu konu ile beraber son bulacak. Şimdi fazla uzatmadan büyülere geçelim

Temeller - Minecraft Büyüler

Detaylı Minecraft Büyüleri Rehber, Minecraft Büyüler İlk olarak nasıl büyü basabileceğinize ve büyü basmak için hangi eşyaların gerektiğine parmak basacağız. Büyü basmak için en önemli eşyamız büyü masasıdır. Büyü masası olmadan hiçbir eşyaya büyü basamayız. Büyü masasını tüm bu sistemin iskeleti gibi düşünebilirsiniz. Büyü masasının yanı sıra lapis lazuli ve örste yardımcı materyallerdir. Aynı zamanda büyü masasından daha iyi büyüler çıkarabilmek için kitaplık; yani kitap ve tahta da gerekmektedir. O zaman, ilk olarak büyü masasının yapımı, daha sonra ise gerekli eşyalar ile devam edelim. 4 adet Obsidyen2 adet Elmas1 adet Kitap

Büyü masasını yapmak büyü basmanız için yeterli değil. Büyü masasının yanı sıra birçok eşya da gerekmektedir. Bu eşyaların başında kitaplık ve lapis lazuli gelmektedir. Kitaplık gerekli olmasa bile lapis lazuli, 1.8 sürümünden sonra gerekli hâle getirilmiştir. Aynı zamanda örs, zımpara taşı ve kitapta gerekli olan bazı malzemelerdir. O zaman aşağıdaki listeye göz atmak ister misiniz?

* Büyü MasasıBüyüleri eşya ile buluşturduğumuz eşyadır. Büyü masası olmadan büyü basılamaz.

* Lapis LazuliBüyü basmak için yardımcı materyallerden biridir. Büyüleri eşyalar ile buluşturmak için olmazsa olmazdır.

* KitaplıkDaha değerli büyüleri çıkarmak için gerekli olan bloktur. Büyülerle eş değer bir şekilde gereken XP miktarı da artar. Örnek: 5 kitaplık = 10XP büyü, 18 kitaplık = 30XP büyü.

ÖrsKitaplarda bulunan büyüler ile eşyaları birleştirmek için gereklidir.

Zımpara TaşıEşyalarda bulunan gereksiz büyüleri kaldırmak ve XP tasarrufu yapmak için gereklidir.

KitapBüyü stoklamak ve daha iyi büyüler elde etmek için gereklidir. Aynı zamanda kitaplığın yapımında kullanılır. Ama tüm bunlardan bile gerekli olan şey ise tecrübe puanıdır. Eğer tecrübe puanınız yetersiz ise her ne kadar büyü masanız, her ne kadar lapis lazuliniz olsa bile büyü basamazsınız. Sırf daha fazla tecrübe puanına sahip olmak için bile yapılmış farmlar var oyunda.

Büyüler - Minecraft Büyüler

Detaylı Minecraft Büyüleri Rehber, Minecraft Büyüler Büyü masasını ve gerekli malzemeleri yaptığınıza göre sırada büyüleri öğrenmeye geldi. Her büyünün çıkabileceği maksimum seviye ve özellikleri farklıdır. Bir büyü daha hızlı kazmanızı sağlarken başka bir büyü daha sert vuruşlar yapmanızı sağlar. Büyülerin çıkabileceği maksimum seviye, hangi eşyaya basılabileceği ve açıklamaları aşağıdaki tabloda bulunmaktadır: Büyü AdıMaksimum SeviyeEkipmanAçıklamaSu AdaptasyonuIKasklarSu altında daha hızlı kazmaya yarar.Eklembacaklıların KıyametiVKılıç ve BaltaHasarı arttırır ve eklembacaklılara yavaşlık verir.Patlama KorumasıIVZırhlarPatlama hasarını ve patlama sonrası tepmeyi azaltır.Yıldırım YönlendirmesiIÜçlü MızrakYağmurlu havalarda yıldırımları yönlendirir.Bağlanma LanetiIZırhlar, Kafalar, Kanat ve BalkabağıYaratıcı modu haricinde öldüğünde eşya gitmez.Kaybolma LanetiITüm EkipmanlarEşya, öldüğünüzde silinir.Derin KoşucuIIIBotlarSuda daha hızlı yürümenizi sağlar.VerimlilikVKazmalar, Baltalar, Kürekler, Çapalar ve MakasDaha hızlı kazmanızı sağlar. Buna ek olarak baltanın sersemletme süresini arttırır.Tüy DüşüşüIVBotlarDüşme hasarını azaltır.Alevden ÇehreIIKılıçlarBir canlıya vurulduğunda yanmasını sağlar.Ateş KorumasıIVZırhlarAteş ve yanma hasarını azaltır.AlevIYayOklarınız ateşli olarak gider ve bir canlıya isabet ettiğinde onu yakar.ServetIIIKazmalar, Baltalar, Kürekler ve ÇapalarBelirli blokların düşüş sayısını arttırır.Kırağılaştırıcı YürüyücüIIBotlarSu üzerinde yürürken altınızda buz bulunmasını sağlar.ŞişlemeVÜçlü MızrakOkyanustaki canlılara daha fazla hasar verir.SonsuzlukIYayOkların azalmasını engeller.SavurmaIIKılıçlarBir canlıya vurulduğunda tepmesini sağlar.GanimetIIIKılıçlarBir canlı, ganimet büyüsü basılı bir alet ile öldürüldüğünde daha fazla eşya düşürür.SadakatIIIÜçlü MızrakÜçlü mızrak atıldığında geri dönmesini sağlar.Deniz ŞansıIIIOltaBalık tutulurken daha iyi ganimet çıkmasını sağlar.AyartmaIIIOltaÇöp ve balık düşme oranını azaltır.TamirITüm EkipmanlarHerhangi bir XP küresi alındığında, elindeki eşyanın hasarı azaltılır.Çoklu AtışIArbaletBir yerine 3 adet ok atılmasını sağlar.DelmeIVArbaletOk birden fazla kişinin içinden geçer.GüçVYayOk hasarını arttırır.Atkı KorumasıIVZırhlarOk, kartopu gibi mermilerin hasarını azaltır.KorumaIVZırhlarHasarı azaltır.YumrukIIYayBir ok canlıya isabet ettiğinde canlı teper.Hızlı ÇekişIIIArbaletArbaletin çekim hızı artar.SolungaçIIIKasklarSu altında nefes almanızı sağlar.GirdapIIIÜçlü MızrakÜçlü mızrak, su altında fırlatıldığında oyuncunun ileri doğru tepmesini sağlar.KeskinlikVKılıçlarHasarını arttırır.İpeksi DokunuşIKazmalar, Baltalar, Kürekler ve MakasBir blok kırıldığında aynısının düşmesini sağlar.DarbeVKılıçlar ve BaltalarCanlılara verilen hasarı arttırır.Ruh HızıIIIBotlarRuh kumu ve toprağında yürüme hızını arttırır.Süpürücü KenarIIIKılıçlarBir canlıya vurulduğunda her zaman birden fazla canlıya vurur.DikenlerIIIZırhlarBir canlı ona vurduğunda vuran canlıya da hasar verir.KırılmazlıkIIITüm EkipmanlarAletin veya basılan zırhın kırılmasını zorlaştırır. Büyüleri öğrendiğinize göre sırada ne mi var? Tabii ki kitaplıkları nasıl yerleştireceğiniz. Kitaplıkları doğru yerleştirmezseniz istediğiniz seviyeye çıkamazsınız. Bu da daha değerli büyüleri almanızı engeller. Bir büyü masasını maksimum (30) seviye yapmak için toplam 18 kitaplık gerekmektedir. Bu da 54 kitap ve 108 tahta yapmaktadır. Bu malzemeleri elde ettikten sonra büyü masasıyla arasında bir blok olacak şekilde yerleştirmeniz gerekmektedir. Sakın bitişik bir şekilde koymayı denemeyin. Bu sadece 12 seviyede takılı kalmanıza sebep olacaktır. Ek olarak 18 kitaplığın hepsini yerleştirmenize rağmen 30 seviye olmadıysa bir yerde yanlışlık yapmış olabilirsiniz. Aradaki bir meşale, ot veya ip bile kitaplık ile büyü masası arasındaki bağlantıyı koparabilir. Ya da direk youtube’dan aratıp göze hoş gelen, estetik büyü odası videolarına bakabilirsiniz. Diğer insanların yaptığı şekilde yapmak daha kolay.

Tüyolar

Son olarak, bu başlık altında, büyü basmak ve "mükemmel eşya" için birkaç tüyo vereceğim. Bu tüyolara uyarak daha iyi ve verimli büyü basabilirsiniz. - Büyü basmak için tam anlamıyla gelişmeyi bekleyin. Birer seviye harcayarak büyü basmak yerine daha güzel büyüler elde etmek için 30 seviyelik basmanız daha mantıklıdır. - Mükemmel eşyayı aramak yerine eşyalarınızı veya kitaplarınızı örste birleştirerek daha iyi eşyalar elde etmeyi deneyin. - XP farmınız varsa büyü masanızı XP farmının yanına konumlandırın. Bu şekilde daha hızlı ve verimli büyü basabilirsiniz. - Güzel veya ender bir büyü bulduğunuzda hiç düşünmeden alın. İleride işinize kesinlikle yarar. Rehberimizin sonuna geldik, umarım hoşunuza gitmiştir. Bizi takip etmeyi unutmayın. - The Forest Craft Listesi, Craft Tarifleri Rehber - Detaylı Biyolog Görevleri Metin2, Metin2 Rehber Read the full article

Neyi özlediğim belli, nereyi özlediğim meçhûl

Issız denizde sarsak bir sandal gibi

Kendi içimde kürekler çektim

Savrulup gitti bütün şehirlerim

Belki de ben yırttım alnımdaki o haritayı

Yalnızlık bana mahsus, ama anladım ki

Yok bir bekleyenim, sevenim

Adı sanı ucu bucağı kendinden menkûl

Ey en derin rüyaların uyanma vakit

Göreceksen, önce güneşe alıştır beni...

♡~ Ahmet Erhan~♡

Bu hayata ve kendime dair olan minik umudumun yanlış hissettirmesi normal mi yani vaz geçmek mi lazım artık, bunlar boşa çekilen kürekler mi bilmiyorum...İnsan kendini nasıl affeder?

Bir kız tanıdım, öyle korkarak sevmekten hep sevilmeyi dileyen. Onu sevmeyeceğine emin olduğu ruhlara kuşku dolu yaklaşıp sevgisizliklerinde tutulurdu. Belki bu yüzdendi sonraları sevmeye çok korkar oldu. Herkesi kendinden itip durur, ona sevilmemişliğini anımsatacak kimseler için kapıyı açık unuturdu.

Sonra kapıyı kapatması gerektiğini öğrendi. Kendinden bir parçayı da kapıya kıstırdığından avazı çıktığı kadar bağırdı bir ara, duydum. Çok kısa bir andı ama öyle yüksek sesle bağırdı ki içindeki hevesler uçan kuşların sırtına yük oldu. Kuşların çok uzağa göç edişini gördüm ardından. Kızın heveslerine ne oldu bilmem ancak sesi kesildi hemen sonra. Kendisi hala kapının eşiğinde, paçasını kurtarma peşinde. Sanıyorum kendi can derdinde olduğundan da kimseleri şu an sevemiyor haliyle.

Gördüm gözlerinde, öyle ölü bakıyordu ki gözleri kan kaybediyor gibi bir kaybediş gördüm gözlerinde. Kapıyı ardında bırakıp gidememenin ve ilerleyememenin çaresizliğini gördüm. Yine de bunca kaybediş ve çaresizlik içinde bakışlarında garip bir kıvılcım vardı. Öyle büyük bir inatla parlıyordu ki bakışları, bir an kendisi kan kaybetmiyor da sıkıştığı kapıya kan kusturuyor sandım. Ama tanıyordum kızı, mağlubiyetine galip gelecek kadar inatçı olsa da içten içe ne kadar yorulduğunu ve kendisinin kan kaybettiğini biliyordum. Kapıyı açarsa kurtulacağını ama yeni sevilmemişlikleri davet eder diye korktuğunu ve bu yüzden oraya sıkışıp kalmayı tercih ettiğini de biliyordum.

Ona acımıyor değildim ancak ona üzülmek haddim değilmiş gibi korkusuz göründüğünden üzülemiyordum da. Korkudan titrerken bile dik durmayı başarmasına saygımdan üzülemiyordum. Sevmekten nefret edip de sevmeyi inatla sevmeye çalıştığında anlamıştım zaten onun bile kendine üzülmediğini.

Bir kız tanıdım, başkası onu sevmeye yeltendiğinde hemen yelkenleri suya indirip küreklere asılan. Hem teslim olup hem kaçmaya çalışan bir kız tanıdım ben. Çok fırtına batırdı gemisini de hiç boğulmadı. Bir kız tanıdım, sevilmeyi delicesine arzulayan ama hiç sevilmemiş…

Kum Kürekleri

Evcil hayvan sahibi olmanın en büyük ödülleri arasında, o muhteşem dostluk anları ve paylaşılan sevgi dolu dakikalar yer alır. Ancak bu güzel deneyimin yanı sıra, bazı sorumluluklar da getirir. Özellikle kedi sahipleri için kum temizliği, bu rutin görevlerin başında gelir. İşte bu noktada hayvanlar için Kum kürekleri devreye giriyor. Pratik, hijyenik ve kullanımı kolay bu kürekler, evcil hayvan sahiplerinin en büyük yardımcılarından biri haline gelmiştir. Kaliteli bir kum küreği, kum temizliğini hem daha etkili hem de daha hijyenik bir şekilde yapmanızı sağlar. Böylece hem evcil dostunuzun yaşam alanını temiz tutabilir, hem de sizin için bu görevi daha az zahmetli hale getirebilirsiniz. Unutmayın, evcil hayvanlarımızın sağlığı ve konforu için küçük detaylar bile büyük bir fark yaratabilir.

BEN YASINI TUTUYORUM

Ne yağmurlar yağdı, topraklarıma,

Ne fırtınalar geldi, geçti üstümüzden.

Aklar yerleşirken siyah saçlarıma,

Ne kaldı geride, o büyük sevgimizden.

Yelken açtık Ummanlara, asıldık küreklere,

Bir damla olup aktık, taşlaşmış yüreklere.

Adaklar adadık, nice imkansız dileklere,

Bir biz dayanamadık, tutunamadık sevgiye.

Bir umuttu, bir haykırıştı bütün bunlar,

Tek, tek can veriyordu sanki; yaşananlar.

Bir yıkıntı, bir harabeydi ardımızda kalanlar,

Sıraya giriyor kendiliğinden, bütün anılar.

Başka aşkları takıp, gezerken sen koluna,

Dayanırım belki! hayatta bütün yaptıklarına.

Ayrılık ekip, özlem biçsem de en sonunda

Hiç yaşamamış gibi devam edeceğim yoluma.

Anlatamadığım çok şey var, İçimde saklı,

Mateme büründü duygularım, kendince haklı.

Bende seni, Sende beni kaybettin, yaşamıyorum.

Ne yazık ki ölen sendin, ben yasını tutuyorum.

Yağmur da yağacak eski Adıgeler düğün günü yağmurlu olan çiftlerin gelin veya damad çocukluklarında balağ ısırdıklarına inanırlardı şıvan denen mamısa-baâsta pişirilen kazanları karıştırmak için yapılan küçük tahta küreklere balağ denir o şıvanın dibinde kalan yanık geniş cipse hakuçan derlerdi biz çocuktuk en büyük zevkimiz şıvanın dibini kazımaktı ama mecbur düğüne gideceğim gitmezsem kıskanmış olacağım onlar söyleyip unuturlar ben Kürt aşiretlerin kan davaları gibi 50 yıl sürdürürüm Traklalı pomak düğün sahipleri oralardan neşeli bir hava çalayım😉