162 notes
·
View notes
Çiçeğe durdu kalbim içtim parmaklarından..
Bir aydınlık denizin sonsuz derinliğinde,
Yüzüyorum gözünün yeşil serinliğinde..
Sesin ne kadar sıcak sesin ne kadar yakın,
Tabiat bir bembeyaz gelinlik giymiş gibi,
Yüzüme kar yağıyor sanki elinmiş gibi..
Ölüm bize ne uzak bize ne yakın ölüm,
Ölümsüzlüğü tattık bize ne yapsın ölüm.. ❤️
133 notes
·
View notes
" Yaşımdan yorgun,
yaşımdan telaşlıyım
bugünlerde. "
-Erdem Beyazıt
İyi akşamlar
☕
169 notes
·
View notes
bir girdap derinliğinde kayboluyor gibiyim.
37 notes
·
View notes
Hep bir yere özlem duyuyoruz. Kalınca gitmek, gidince dönmeye müptelayız...
125 notes
·
View notes
Siz ölümsüz çiçeği taşırsınız göğsünüzde Karanlığın ormanında iman güneşidir gözünüz..
138 notes
·
View notes
Hatıradan fazlası saklıdır
Eskimeye bırakılmış yılların penceresinde
Ne kadar durup baksan da dışarı
Bilirsin,
Kar çocukken yağar
- Murathan Mungan
Şimdilerde mevsimsiz kar yağıyor yüreğime…
-Buğra Kaan Sermihan
Bir kurtuluştur o an çağrılsa senin adın
Sesin ne kadar sıcak sesin ne kadar yakın
Tabiat bir bembeyaz gelinlik giymiş gibi
Yüzüme kar yağıyor sanki elinmiş gibi
- Erdem Bayazıt
Beni sorarsan kış işte
- Gülten Akın
bir yanı kar, bir yanı bahar onbin yıllık çocuk yüreğim.
36 notes
·
View notes
"Birini öldürebilecek gibi bakmıyor."
"Nereden biliyorsun?"
"Bir katil gibi bakmıyor."
"Bir katilin nasıl baktığını nerden biliyorsun?"
"Her gece aynaya bakıyorum..."
~Ölüler Konuşamaz~
26 notes
·
View notes
Susmanın kalesine sığınıyorum
Önümde karanlıktan duvarlar
Sırtımda insan yüklü bir gök var
99 notes
·
View notes
...
Ölüm bize ne uzak bize ne yakın ölüm
Ölümsüzlüğü tattık bize ne yapsın ölüm
( Rabbim; bize de tattır ölümsüzlüğü )
9 notes
·
View notes
"Bir şarkı gibisin dünya!
Çoğu zaman hüzün makamında"
6 notes
·
View notes
GİTME...
Gecenin karanlık kucağına bırakma beni!
Taş duvar her yer,
Bütün şehir yalın ayak,
Kimsesiz güvercinler,
Gitme!...
Kanatsız yaralı bir kuşum yokluğunda,
Nereye çarpsam yüzün,
Nereye dönsem sevda yüklü bu hüzün
Gitme!...
Sarı çocuklarını döker koynundan ağaçlar…
Mevsimler küser, yıldızlar üşür…
Gitme!…
Yalnız bir ardıç gölgesi olur yaralı kalbim
Güneşler söner, gölgeler büyür..
Zarif bir hüzün çöreklenir şehrin üstüne..
Gitme!...
Yüzümden sarkar külleri şehrin..
Bir yangın yeri olur Maraş'ta hüznüm..
ŞİLAN AVCI
78 notes
·
View notes
Biraz yorgunum, kavgaları birikiyor insanın!
Her uzvundan ayrı ayrı taşıyor acısı zamanla!
Yaşımdan yorgun, yaşımdan telaşlıyım bugünlerde!
Kaç yaşındayım sahi saymadım, bilmiyorum!
Belki kırklarımdayım belki otuzlarımda!
Belki de doksan sene yuvarlandım bu dünyanın sırtında!
Hiç bilmiyorum! Hayat taviz vermediği hızı ve kavgasıyla akıp gidiyor!
Baharın rahiyasından akıp coşan çiçeklerle hatırlıyorum
Lise yıllarımızı!
Kimimize kış, kimimize bahar olup canıyla değen babalarımızı!
Bu memlekette insanlar belki de en çok baba sancısıyla inliyor,
En çok baba deyince aklımıza gelir çocukluğumuz!
Mazinin araladığı perdeden sızıyor eski günler!
Onlarla kavgalı onlarla sevdalı olduğumuz!
En çok baba yokluğunun hüsranıyla kazıyormuş zaman ayrılığın yarasını!
İnsan baba olunca anlıyormuş en çok babasını!
106 notes
·
View notes
Artık mevsim kış,
Serin bir sabahın huzuruna eğilip,
Toprağı öpüyor yapraklar.
Her şeyin rengi soluk bu günlerde
Her şey kirli bir sarıya dönük.
Tozunu yuttuğumuz zamanın kollarında uyuyor şimdilik gençliğimiz.
Anılar eskinin rüzgarıyla ile aklımın kıyısına vurup duruyor.
Birbirine vuruyor herkesten saklı,
Kendi ikliminde kayıp, derin kabuklu yaralarımız…
İçimden akıp yükselen, özlemlerine değen ,
Derin bir kış hikayesi bu.
Merdivenlerinde koştuğumuz,
Sıralarında sırdaş olduğumuz,
Bir Kara Lise Hikayesi…
• Cahit Zarifoğlu
42 notes
·
View notes
ve herkes bir veda kadar kimsesiz duruyor kapısında zamanın...
113 notes
·
View notes
Bir an kayboldun gibi! Yaşadım kıyameti Yoruldun ama buldun ey kalbim emaneti
Yeniden su yürüdü dalıma, yaprağıma Bir bakışın can verdi kurumuş toprağıma
Çiçeğe durdu kalbim, içtim parmaklarından Göz çeşmem suya erdi, sevda kaynaklarından
Bir aydınlık denizin sonsuz derinliğinde Yüzüyorum gözünün yeşil serinliğinde
Bir ışık, bir kelebek, biraz çiçek, biraz kuş Yeni bir ülke yüzün, ellerimde kaybolmuş
Soluğum bir kuş gibi uçuyor ellerine Kapılıp gidiyorum saçının tellerine
Gözlerinden göğüme sayısız yıldız akar Bir gülüşün içimde binlerce lamba yakar..
51 notes
·
View notes