Tumgik
#en uzak galaksi ne kadar uzakta
mustafaozkanbulut · 2 months
Text
0 notes
bilimuzay · 2 years
Text
James Webb Uzay Teleskobundan İlk Görüntüler
Tumblr media
James Webb Uzay Teleskobundan İlk Görüntüler Geldi
Geçtiğimiz aylarda James Webb Uzay Teleskobunun ne olduğundan ve amacından bahsetmiş, Haziran ayında bize göndereceği görüntüleri görmek içinde sabırsız bir bekleyişte olduğumuzu daha doğrusu tüm dünyadaki insanların sabırsız bir bekleyişte olduğunu söylemiştik. Geçtiğimiz günlerde ise Uzay Teleskobu yörüngesine oturtuldu ve gerekli ayarlamalar yapılarak James Webb Uzay Teleskobundan ilk görüntüler dünyamıza geldi. Her fotoğrafı ayrı ayrı inceleyecek ve bu görüntülerdeki detayları sizinle paylaşacağız. Ama önce kısa ve hatırlatıcı olarak bir kez daha bu teleskobun ayrıntılarından bahsetmekte fayda var. 2007 yılında projenin bitirilmesi beklenirken teleskop, 25 Aralık 2021 tarihinde uzaya fırlatılarak dünyamızdan oldukça uzakta L2 yörüngesine doğru yolculuğa çıktı. Projenin bu kadar uzamasının nedeni ilk defa bu denli büyük bir projenin uzaya fırlatılacak olması. +10 milyar dolardan fazla miktardaki mali kaynağın ayrılması projenin herhangi bir aksaklıkta veya bir meteor çarpmasında bozulmasını önlemek amacıyla tekrar tekrar denemeler yapılarak teleskobun çalışamaz hale gelmesinin önüne geçmekti. James Webb Uzay Teleskobu hakkında daha detaylı bilgi almak için tıklayınız. Şansa bakın ki yörüngesine oturur oturmaz bir meteor James Webb Uzay Teleskobuna çarptı bile. Fakat 25 yıllık çalışmayla birlikte zaten böyle bir şeyin olma olasılığı hesaplanmış ve buna karşı ciddi ve pek çok önlem alınmıştı. Teleskop bu çarpmadan hiçbir hasar almadan işlevine devam etti. Webb Uzay Teleskobunun Yörüngesi Yörüngesinden bahsedecek olursak dünyadan oldukça uzakta 1 milyon 500 bin kilometre ötedeki L2 yörüngesi seçildi. Bunun temelde 2 nedeni var, Güneşten ve Dünyamızdan gelen ışığın James Webb Uzay Teleskobunun yakalayacağı görüntülere zarar vermemesinin istenmesi. Bir diğer nedeni ise L2 yörüngesinin diğer yörüngelere nazaran daha az meteor ve asteroid içermesi. Oldukça farklı bir yörünge izleyen James Webb Uzay Teleskobu hem dikeyde dairseler olarak bir yörünge izliyor hem de L2 yörüngesinde ilerliyor. Görselde bunu daha net olarak görebilirsiniz.
Tumblr media
James Webb Uzay Teleskobunun Yörüngesi 6 aylık bir ön hazırlık sürecinin ardından bilim adamlarınca belirlenen 5 ayrı noktaya odaklanan James Webb Uzay Teleskobu 5 ayrı görüntüyü dünyamıza gönderdi. Görüntüler NASA’nın 12 Temmuz tarihinde yaptığı canlı yayın ile tüm dünyaya gösterildi. Bu 5 ayrı nokta 10 yılı aşkındır bilim adamlarınca yapılan önermeler ile belirlendi. Her bilim adamı evrenin gözlemek istediği noktasını ve önemini detaylı olarak NASA’ya iletti ve bu noktalar önem sırasına göre kabul edildi. 70 ayrı görevi hazır olan James Webb Uzay Teleskobu ilk 5 görevini oldukça başarılı bir şekilde tamamladı. Görüntülere geçmeden önce James Webb Uzay Teleskobundan önce görev yapmakta olan, hala işlevini yitirmemiş Hubble Uzay Teleskobu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayınız.
SMACS 0723
İlk görüntü 11 Temmuz günü, Başkan Joe Biden ile yapılan bir toplantı sırasına gösterildi.
Tumblr media
SMACS 0723'nin Webb Tarafından Çekilen Görüntüsü Genç evrenin bugüne kadarki en detaylı görüntüsü SMACS 0723 adlı galaksi kümesine bakılarak görüntülendi. Kızılötesi teknolojisi sayesinde çekilen bu fotoğraf evrenin erken evresine dair pek çok detayı içeriyor. Bu galaksilerden gelen ışığın bize ulaşması neredeyse milyarlarca yıl sürdü. Dünyamızdan 4.6 milyar ışık yılı uzaklıktaki SMACS 0723 adlı bu galaksi kümesinde oldukça parlak görünen cisimler yıldız, toplu ve daha sönük olanlar ise galaksileri temsil ediyor. Kırmızı renkteki galaksiler ise daha eski galaksilerdir, kırmızı görünmesinin sebebini herkes duymuştur “red shift” yani kırmızıya kayma. Bir galaksi bizden ne kadar uzaktaysa o kadar kırmızı renge kayar ve gözle görülemez bir hale gelir. Bu yüzden kızılötesi teknolojisini kullanarak bunları görebiliyoruz. Bu görseldeki bize en uzak galaksi ise 13.1 milyar ışık yılı uzaklıkta.
Tumblr media
Webb Tarafından Çekilen Erken Evrenin Görüntüsü(SMACS 0723) James Webb Uzay Teleskobunun amacından ve ne işe yaradığından bahsederken sıkça evrenin ilk safhalarını görmemize olanak sağlayacak olmasından bahsetmiştik. Bu fotoğraf bunun için çok büyük bir umut ışığı yakıyor. Genç evreni gözlemleyebiliyor ve görebiliyoruz. 13.1 MİLYON IŞIK YILI UZAKLIKTA GALAKSİYİ GÖREBİLİYORUZ. Görüntüde görebileceğiniz bir diğer detay ise bazı kırmızı galaksilerin sanki sündürülmüş bir taraflarından tutup uzatılmış gibi görünmesi. Bunun nedeni ise bu galaksilerin eski ve yaşlı olmasından ve onların önündeki daha genç galaksilerin, eski galaksilerin ışığının bize gelirken kütle çekim kuvveti yüzünden kırılması ve bozulmasıdır. Yani görüntüde herhangi fiziki bir oynama yok. James Webb Uzay Teleskobu bu görüntüyü çekebilmek için tam tamına 12 saat odaklanması gerekti. Hubble Uzay Teleskobun ise bu görüntüyü yakalayabilmesi için neredeyse 2 haftalık bir zaman dilimi gerekiyor. Aşağıdaki fotoğrafta Hubble ve James Webb Uzay teleskobu tarafından çekilen SMACS 0723 galaksi kümesinin fotoğrafını görebilirsiniz. Aradaki farkı anlamak güç değil.
Tumblr media
Sol taraftaki Hubble / Sağ taraftaki Webb Uzay Teleskobu(SMACS 0723)
Carina Nebulası
Tumblr media
Webb Teleskobu Tarafından Çekilen Carina Nebulası Bir sonraki görevi ise Carina Nebulası veya Carina Bulutsusu. Bu görüntü pek çok bilim insanının gözyaşlarını tutamamasına neden olmuş. Görmekte olduğunuz bir görüntü uzayın doğumevi olarak da geçiyor. 5 görsel arasındaki en heyecan verici ve en detaylı veriler kuşkusuz bu görselde barınmakta. Üst tarafta yeni doğmuş bebek ve genç yıldızları görüyoruz. Bunlar daha çok genç ve çok sıcak yeni yeni bir yıldıza dönüştüler. Alt tarafta gaz bulutunun içerisinde doğacak olan diğer yıldızlar gelecek milyar yıllar içerisinde bir yıldıza dönüşecek. Gaz bulutunun içerisinde yıldızı oluşturacak temel elementler giderek etkileşime girecek ve ortaya yeni yıldızlar doğacak. Aynı görüntüde hem yeni doğmuş yıldız ve galaksileri hem de yeni doğacak olan yıldız ve galaksileri görmek tüyleri ürpertiyor. Belki de yeni doğan galaksilerin içerisinde bir canlı yaşam mevcut veya yeni doğacak henüz doğmamış galaksilerin içerisindeki bir gezegende canlı yaşam mevcut olacak…
Stephan Beşlisi
Tumblr media
Stephan Beşlisi Bir diğer görev ise Stephan Beşlisi. Bunu seçmelerinin nedeni burada bulunan galaksilerin birbirlerinin çok yakınında olması hatta 2 galaksinin birbirleri ile çarpışması. Etraftaki gaz ve toz bulutunun görebilmek mümkün bu yeni galaksilerin ve yıldızların doğumuna işaret ediyor. Fotoğrafı daha önce yine Hubble Tarafından çekildi, ve burada 5 galaksinin bulunduğunu biliyorduk fakat James Webb Uzay Teleskobu bize bundan çok daha fazlasını söylemeyi başardı. Fotoğraftaki gaz ve toz bulutunun kimyasal yapısını da biliyoruz artık. Aşağıdaki fotoğrafta Hubble ve James Webb Uzay teleskobu tarafından çekilen Stephen Beşlisinin fotoğrafını görebilirsiniz.
Tumblr media
Sol taraftaki Hubble / Sağ taraftaki Webb Uzay Teleskobu(Stephen Beşlisi)
Southern Ring Nebulası
Tumblr media
Southern Ring Nebulası Bir diğer görev ise Southern Ring Nebulası yani Güney Halka Bulutsusu. Bu görüntüde oldukça güzel, ölmekte bir yıldızın adeta son nefesini verikenki halini görüyoruz. Yıldız öldüğü yani patladığı zaman etrafa saçtığı partiküllerin oluşturduğu bulutsu dalgayı görebiliyoruz. Aşağıdaki fotoğrafta Hubble ve James Webb Uzay teleskobu tarafından çekilen Güney Halka Bulutsusunun fotoğrafını görebilirsiniz.
Tumblr media
Sol Taraf Webb/ Sağ Taraf Hubble (Southern Ring Nebulası)
Wasp-96 b Öte Gezegeni
Tumblr media
Wasp-96 b Öte Gezegeni Veri Grafiği Son olarak bir öte gezegeni hedef alan James Webb Uzay Teleskobu WASP-96 b gezegenini yakın olarak görüntülemeyi başardı. Aslında görebileceğimiz şey bir görüntü değil bir veri setinin grafiğe işlenmiş hali. Bu gezegen güneşimiz benzeri bir yıldızın etrafında 1 tam turunu yaklaşık 3,5 günde tamamlıyor. Yani bizim 1 yılımız orada 3,5 güne eşit. Dünyadan yaklaşık 150 bin ışık yılı uzaklıktaki sıcak ve çeşitli gazların çevrelediği bu öte gezegende James Webb Uzay Teleskobu buradaki su moleküllerinin varlığını tespit etti. Sadece 1 haftalık bir sürede bize bu denli yüksek çözünürlükte görseller sunan James Webb Uzay Teleskobu ve biz dünyalılar için sadece bu bir başlangıç. 10 ila 15 yıllık görev süreci bulunan Teleskop herhangi bir aksilik yaşanmadığı sürece önümüzdeki günlerde bilim adamlarınca seçilen diğer noktalara odaklanarak bize pek çok farklı yerleri gösterebilecek. Evrenin çok genç olduğu zamanlara +13 milyar ışık yılı uzaklıklardaki galaksileri ve yıldızları gözlemlemek artık mümkün. James Webb Uzay Teleskobu bununla da yetinmeyip gözlemlediği gezegenleri hangi moleküllerden oluştuğuna dair verileri de bize aktarmaya çalışacak. NASA’nın sloganı ile sözü şimdilik bitirelim öyleyse. GO WEBB Kaynak: https://bilimuzay.com/james-webb-uzay-teleskobundan-ilk-goruntuler/ Read the full article
0 notes
kisiselizm · 5 years
Text
ellerimden aldılar seni
en derin yalnızlık kendi içinizde kaybolduğunuz gün başlar. her insanın sınavı çalışmadığı yerden yapılır, herkes en beklemediği gün darağacına götürülür, ölüm hep yaşamı en çok sevene gelir, birbirinin sureti hayatları durmaksızın tekrar eden bozuk bir teybe benzer yaşam; bana özel sandığınız bütün acılar, başka insanların arkasında bıraktıklarıdır. aldığınızı düşündüğünüz en mantıklı karar, milyonlarca defa denenmiş olandır. herkes aynı hayatı yaşar, herkes aynı rüyayı görür. bazen bir şey görürsün hayat baştan başlar, bazen bir şeyi göremediğinde biter her şey ve bazen hiçbir şey olmaz. hiçbir şey olmuyor; kalbimin bomboş sokaklarında kayboldum, zombi istilasına uğramış bir şehirde yaşam mücadelesi vermeyi tercih ederim; ölülerin arasında seni bulma ümidim içimdeki bu derin karanlığa kurban gidiyor. süper kahraman olmak için bir şans ver bana; çok film izledim, bütün taktikleri biliyorum, hile yapmayacağım söz veriyorum. sözünü tutmadın. sen iki galaksi uzakta olsan gelir alırdım, telli duvaklı gelin ederdim güneş sistemine. sen içimi bu kadar boş bırakmasan, ben dış dünyaların hepsini seninle doldururdum; yaşam kaynağı olurdum hayatın mümkün olmadığı tüm gezegenlere. sen bana gel deseydin, sen bana en azından gitme deseydin, ben senin yörüngende sonsuz bir ivmesizlikle durabilirdim dört milyon ışık yılı. evet rakamlarla aram iyi değil, içimdeki boşluğun yarıçapını seninle doldurdum, bir avucumda elini hissettiğim günü hatırlıyorum; şimdiki varsayımlarımdan kaynaklı betimlemelerin hepsini kaldırıp yere vurur ellerin. bütün bu hayal dünyasına yenilmişliğim senin yüzünden, aklımın bir şeyleri otomatik tamamlamaya yarayan kısmı seni bana biraz resmetmese, beyin göçünü çoktan kendi içimdeki karanlığa doğru yapmış olurdum. keserdim bileklerini ruhumun, karanlık bir duvarın dibinde. şimdi anlıyorum, sen hazırladın beni sensizliğe. yadırgamıyorum, her gidecek olan bir plan yapmak zorundadır; sen beni sensizliğe hazırladın da yalnızlığa bıraktın. o yüzdendir cümlelerimin çoğu sana değil kendime isyan. ne gül var şimdi içimde ne yapraklar. sokaklar bomboş; rakılar, şaraplar, şangırtılar, ışıklar yok. kimseler kalmadı gülüşen, senden geriye kalan hiçbir şey yok. gülşenim soldu, güzel kokan bahçelerim yok. dertli öten baykuşlarım var, bir anlam bulamayan cümlelerime koydular koca gözlerini. evet uğramadı kalbim sensizlikten mütevellit bir zombi istilasına, çünkü buna yol açacak bir virüs olmak kalıcı olmayı gerektirir. evet olamadım ben bir süper kahraman, bir süper kahraman olmak kurtarılması gereken bir güzel gerektirir. evet kaçamadım içimdeki sonsuz derin karanlıktan, çünkü güçlü olmak bu yalnızlığı da taşıyabilmeyi gerektirir. evet olmasa da iki galaksi uzak, ayaklarım kanayana kadar yürümüştüm sana. evet yıldız dökemedim saçlarına, ama vardı ceplerimde bir şeyler; her gün daha iyisi uğrunda ertelenmiş. evet bendim o. ve şimdi ben gittim.
613 notes · View notes
gorunmezadam · 5 years
Text
“en derin yalnızlık kendi içinizde kaybolduğunuz gün başlar. her insanın sınavı çalışmadığı yerden yapılır, herkes en beklemediği gün darağacına götürülür, ölüm hep yaşamı en çok sevene gelir, birbirinin sureti hayatları durmaksızın tekrar eden bozuk bir teybe benzer yaşam; bana özel sandığınız bütün acılar, başka insanların arkasında bıraktıklarıdır. aldığınızı düşündüğünüz en mantıklı karar, milyonlarca defa denenmiş olandır. herkes aynı hayatı yaşar, herkes aynı rüyayı görür. bazen bir şey görürsün hayat baştan başlar, bazen bir şeyi göremediğinde biter her şey ve bazen hiçbir şey olmaz. hiçbir şey olmuyor; kalbimin bomboş sokaklarında kayboldum, zombi istilasına uğramış bir şehirde yaşam mücadelesi vermeyi tercih ederim; ölülerin arasında seni bulma ümidim içimdeki bu derin karanlığa kurban gidiyor. süper kahraman olmak için bir şans ver bana; çok film izledim, bütün taktikleri biliyorum, hile yapmayacağım söz veriyorum. sözünü tutmadın. sen iki galaksi uzakta olsan gelir alırdım, telli duvaklı gelin ederdim güneş sistemine. sen içimi bu kadar boş bırakmasan, ben dış dünyaların hepsini seninle doldururdum; yaşam kaynağı olurdum hayatın mümkün olmadığı tüm gezegenlere. sen bana gel deseydin, sen bana en azından gitme deseydin, ben senin yörüngende sonsuz bir ivmesizlikle durabilirdim dört milyon ışık yılı. evet rakamlarla aram iyi değil, içimdeki boşluğun yarıçapını seninle doldurdum, bir avucumda elini hissettiğim günü hatırlıyorum; şimdiki varsayımlarımdan kaynaklı betimlemelerin hepsini kaldırıp yere vurur ellerin. bütün bu hayal dünyasına yenilmişliğim senin yüzünden, aklımın bir şeyleri otomatik tamamlamaya yarayan kısmı seni bana biraz resmetmese, beyin göçünü çoktan kendi içimdeki karanlığa doğru yapmış olurdum. keserdim bileklerini ruhumun, karanlık bir duvarın dibinde. şimdi anlıyorum, sen hazırladın beni sensizliğe. yadırgamıyorum, her gidecek olan bir plan yapmak zorundadır; sen beni sensizliğe hazırladın da yalnızlığa bıraktın. o yüzdendir cümlelerimin çoğu sana değil kendime isyan. ne gül var şimdi içimde ne yapraklar. sokaklar bomboş; rakılar, şaraplar, şangırtılar, ışıklar yok. kimseler kalmadı gülüşen, senden geriye kalan hiçbir şey yok. güzel kokan bahçelerim yok. dertli öten baykuşlarım var, bir anlam bulamayan cümlelerime koydular koca gözlerini. evet uğramadı kalbim sensizlikten mütevellit bir zombi istilasına, çünkü buna yol açacak bir virüs olmak kalıcı olmayı gerektirir. evet olamadım ben bir süper kahraman, bir süper kahraman olmak kurtarılması gereken bir güzel gerektirir. evet kaçamadım içimdeki sonsuz derin karanlıktan, çünkü güçlü olmak bu yalnızlığı da taşıyabilmeyi gerektirir. evet olmasa da iki galaksi uzak, ayaklarım kanayana kadar yürümüştüm sana. evet yıldız dökemedim saçlarına, ama vardı ceplerimde bir şeyler; her gün daha iyisi uğrunda ertelenmiş. evet bendim o.”
9 notes · View notes
simsimingozlerinden · 6 years
Text
Yıldız Çocuklar
Bazıları bu çocukların, yıldız tohumları olduğuna, diğer gezegenlerden ve yıldızlardan kaynaklanan ruhlara inanır.Bu çocuklar hem fiziksel hem de zihinsel açıdan daha hızlı büyümekle kalmıyor, aynı zamanda problemleri ve okul çalışmalarını kendilerine özgü yollarla çözüyorlar ve insanları şaşkına çeviriyorlar.
Maneviyata düşkünler fakat dinle ilgilenmiyorlar.Onlar diğer gezegenlerde ki yaşama ve uzaya hayranlar, birçoğu diğer dünyalarla bağlantı kuruyor.
Yıldız çocukları, yıldız tohumu olarakda bilinirler. aşağıda listelenenler gibi onlara uyacak sayısız açıklamalar ve deneyimler vardır.
8 Yıldız Çocuk Özelliği
Yıldız çocukları bir çok kültür de vardır. Eski Amerikalılardan Afrikalılara ve hatta hindistanlılara kadar. Bu kültürlerin ortak özelliği ise Hepsi tanrıyı, yıldızlardan inen varlıklar olduğuna inanmaktadır.
Dr Richard Boylan’a göre, bir yıldız çocuk belki de insan ve yıldız ziyaretçileri kökenli olan bir çocuk olarak tanımlanabilir.
Bir Yıldız Çocuğunun, 26 Psişik Yeteneği. Onlardan biri misin?
Kozmik enerjiler, gezegenimizi daha yüksek bilinçli dalgalarla batırmaya devam ederken DNA’mız aktive edilir ve mükemmele döner. Bu evrim, binlerce yıldır aktif olmayan tüm psişik yetenekleri aktive eder. Genç yaşta psişik yetenekleri sergileyen bazı enkarne çocukların herkesten daha fazla aktivitesi vardır.
Yıldız Çocuğu Nedir?
DNA’sının diğerlerinden daha aktif olduğu bir çocuğa Yıldız Çocuk denir. Aşağıdaki yollardan bazıları üzerinden Dünyaya gelirler.
1. Kozmik enerjiyi absorbe etmenin bir sonucu olarak DNA’nın değişimi. 2. Çocuk çok gençken, Orijinal ruh ve Kozmik varlıklar arasındaki anlaşma. 3. Doğal enkarnasyon ve dikkatle planlanmış genetik, kan soyları enkarnesi.
Dünyada yaşayan ve bugün İnsanlığınkinden çok daha gelişmiş olan eski uygarlıklar olduğunu öne süren birkaç teori var. Fakat bu ilerleme, çoğumuzun düşündüğü gibi teknolojik açıdan daha çok spiritüeldir.
Teori, “Atlantis’in Düşüşü” nden önce en az 64 kodon bulunduran, 12 aktif büyük DNA dizisine sahip olduklarını söylüyor. Halen, yalnızca 2 tel ve yaklaşık 20 kodon var ve bu da yetenek ve bilinçten yoksun kılıyor.
Bazıları, bu uygarlıkların manevî uygulamalar yoluyla varoluş alanına yükseldiğini, bazıları daha yüksek varlıklara dönüştüklerini ve bazıları yok olduklarını öne sürdüklerini teorik olarak ortaya koyuyor.
Eski uygarlıkların çocukları olduğumuza dair bir teori var, ancak gerçek doğamızı unuttuk. Gerçek potansiyelimizi bir nedenden dolayı kilitledik ve onu önemsiz DNA olarak düşünüyoruz.
Kozmik enerji dalgaları gezegenimizi son 40 yıldır sürekli tuttuğundan şu anda bizim önemsiz DNA’mızı uyandırma ve harekete geçirmek için en iyi zaman.
Bu, yeni bir insan türü olarak varoluşun yeni bir döngüsünü başlatmak için titreşimi daha yüksek bir yoğunluğa yükseltir. Bir sonraki gelişmemiz şu anda dünya genelinde gerçekleşmekte olan manevi devrim vasıtasıyla tölere edilebilir.
Yıldız Çocuklarının amacı ne?
Yıldız çocukları, insanlık için bu büyük dönüşümde önemli bir rol oynamaktadır. Kolektif insan bilincini etkileyen yüksek titreşimleri, insanlığı fiziksel beden içinde iken beşinci boyutlu bir varlığa kaydırmaya yardımcı olur.
Bazı Yıldız çocukları, geçmiş insanları hatırlamak, ne zaman “içeri girdiklerini” hatırlamak ya da ruhsal olarak uyanmış olanların bile hâlâ anlamadığı şeyleri bilmek gibi ortalama insanın ötesinde yetenekler sergilerler.
Burada amaçlarının tam olarak bilgisine sahip olabilirler ve insanlığın bu titreşim frekans kaymasını atlatmasına yardımcı olacak kadar hazırdırlar.
Bir yıldız çocuğunun 26 Psişik Yeteneği olabilir.
Richard Boylan’a göre, Star çocuklarının sahip oldukları güçlü psişik becerilerden bazıları şunlar:
1. Telepati – Zihinsel olarak iletişim kurma becerisi. 2. Bilinçlenme – Geleceği bilmek yeteneği. 3. Telekinesis – Nesneleri zihinsel yoğunlaşmaya göre hareket ettirme yeteneği. 4. Durugörü – Uzayda veya zamanda uzak olan şeyleri zihinsel olarak görme becerisi. 5. Bilgiyi indirmek – Gezegenden uzakta bilinçten bilgi toplama yeteneği. 6. Çapraz Türlerle İletişim – Diğer türlerle iletişim kurma becerisi. 7. Penetrating sezgisellik – söylenmeden bir şeyi “bilmek” yeteneği. 8. Elektrikli cihazları etkiler – Elektrikli cihazları açıp kapatma yeteneği, hatta çocuk geçtikçe patlayabilir. 9. Uzaktan etkileme – Telepati yoluyla başkalarını etkileme becerisi. 10. Boyutlararası izleme – Boyutlararası bir seviyedeki şeyleri izleme yeteneği. 11. Aura Okuma – Kişiyi çevreleyen enerji alanlarını gözlemleyerek başkalarının sağlığı, niyetleri ve diğerleri hakkında bilgi edinme becerisi. 12. psişik Tanı – Kişinin enerji alanı dalgalanmalarını okuma yeteneği. 13. Psişik veya biyoenenerjik iyileşme – Yardımcı enerjiyi başka bir kişiye aktarabilme. 14. Görünmezlik – Zihinsel yoğunlaşma yoluyla görünmez olabilme becerisi. 15. Teleportation (Teleportation) – Zihinsel çaba göstererek kendini bir yere nakletme veya nesneleri bir yerden diğerine taşıma becerisi. 16. Levitasyon – Zihinsel çabayla zeminden kalkma kabiliyeti. 17. Zihinsel Etki – Bir Yıldızlı çocuğun istediği şeyleri yapmak gibi bir başkasına “his” etme yeteneği. 18. Toprak Enerjisi – Toprak enerjisi ayarlama işi yapma becerisi. 19. Zaman dilimasyonu veya kasılması – Olağan olaylara, yolculuklara vs. sıradan olaylardan daha uzun veya daha kısa sürede neden olma yeteneği. 20. Afetlere Önceden Duyarlılık – Afetler, depremler ya da araba kazaları gibi felaketler gibi gerçekleşmeden önce hissedilebilirler. 21. Boyutlararası farkındalık – Neyin meydana geldiğini anlama yeteneği. 22. Astral seyahat – Vücut dışına enerjisel olarak çıkabilme yeteneği. 23. Kanal – Sunulmayan ve Yıldız çocuğu aracılığıyla konuşan bir kişi için bir kanal görevi görme olanağı. 24. Paylaşılan bilinç – Bilinci yıldız ziyaretçisi rehberiyle paylaşma becerisi. 25. Yıldız Ziyaretçi Rehberleri ile zihinsel bağlantılar – Yıldız Ziyaretçi Rehberleri ile yakın zihinsel bağlantılarda çalışabilme. 26. Fiziksel olarak çağırma – Birinin Yıldız Ziyaretçisi ve diğer vasilerle bağlantı kurma.
Bu becerilerin yanı sıra, Yıldız çocukları Kaynaklarla olan bağlantılarını hissediyor. Onların varlıklarını derinden hissedecekler, hepimiz bağlı olduğumuzu biliyorlar. DNA’mızı ruhsal bir yolla aktive ederek hatırlamamıza yardımcı olurlar. Daha sonra bu manevi yükseliş somutlaşacak ve DNA’nın gerçek potansiyeli açılacak! Yıldız çocukları, DNA aktivasyonumuz sırasında daha yüksek frekans rehberliğine daha iyi bağlanmamıza yardımcı olan Dünya’daki rehberlerimiz olabilir. Ayrıca, Yıldız ailemizle yeniden bağlantı kurmamıza ve Dünyadaki hayata hayatımıza nasıl başlayacaklarını, Kaynağı olarak somutlaştırılan ve bu dünyayı sevgiyle dönüştüren yeni insanlar olarak anlamamıza yardımcı olabilirler.
Galaksi Arşivi Kaynakça: https://www.facebook.com/groups/456943451164807/permalink/795439160648566/
0 notes
uzaydanhaberler · 5 years
Photo
Tumblr media
Abel 370: Galaksi Kümesi Kütle Çekim Merceği
Görsel: NASA, ESA, Hubble; Telif & Görüntü İşleme: Rogelio Bernal Andreo (DeepSkyColors.com)
Bu tuhaf yaylar nedir? Astronomlar galaksi kümesi Abell 370’i görüntülerken sıra dışı bir kavis fark ettiler. Yayın ne olduğu hemen anlaşılmadı. Ta ki daha iyi görseller bu yayın, merceğin tüm bir galaksi kümesinin merkezinde olduğu, daha önce görülmeyen türde bir kütle çekim merceğinin astrofiziksel eseri olduğunu gösterene kadar. Bugün bu yayın kümedeki en parlak yay olduğunu ve çok uzakta yer alan oldukça normal bir galaksinin iki adet bozulmuş görüntüsünden oluştuğunu biliyoruz. Abell 370’in kütle çekimi, arka plan galaksilerinin ışığının saçılmasına ve gözlemciye uzaktaki bir ışığın bir kadeh sapından görünmesine benzer şekilde farklı yollar üzerinden gelmesine yol açıyor. Burada bulunan sarı görüntülerin neredeyse tamamı Abell 370 kümesi içindeki galaksiler. Dikkatli bir göz çok sayıda tuhaf yayı ve bozulmuş yaycıkları seçebilir. Elbette bunlar uzak normal galaksilerin kütle çekimle merceklenmiş görüntüleri. Abell 370’i ve görüntülerini incelemek astronomların, normal ve karanlık maddenin galaksi kümelerinde ve evrendeki dağılımına eşsiz bir bakış atmasını sağlıyor.
Görsel: NASA, ESA, Hubble; Telif & Görüntü İşleme: Rogelio Bernal Andreo (DeepSkyColors.com)
Günün Astronomi Görseli 19 Mart 2019 yazısı ilk olarak Uzaydan Haberler sayfasında göründü.
1 note · View note
uzaydanhaberler · 6 years
Photo
Tumblr media
Galaksi kümeleri, maddesel Evrenimizi tanımlayan kozmik madde ağını çizer. Bu muazzam kozmik yapıların ne zaman ve nasıl oluştuklarını anlamak, karanlık maddenin, galaksilerin ve yıldızların bugün bildiğimiz şekliyle Evren’i oluşturmak için nasıl bir araya geldiklerini anlayabilmek açısından önemlidir. Bir grup astronom, en uzaktaki en büyük kütleli galaksi kümesini belirlemişlerdi. “il Gioiello” (İtalyanca ‘mücevher’) takma adıyla da anılan XDCP J0044.0-2033 adlı bu küme, ilk olarak XMM-Newton teleskobuyla keşfedilen bir X-ışın kaynağı. Chandra X-ışın teleskobuyla yapılan detaylı, yüksek uzamsal çözünürlüklü devam X-ışın gözlemleriyle birlikte yer temelli optik ve uzay temelli kızılötesi görüntüler, kümedeki toplam madde miktarının 400 trilyon Güneş kütlesini aştığını ve kümenin 9.6 milyar ışık yılı uzakta olduğunu gösteriyor. Burada kümenin, Chandra tarafından görülen X-ışın yayınlayan gazların mor, ESA’nın Herschel Uzay Teleskobu’ndan kızılötesi verilerinin kırmızı ve Subaru teleskobu ile ESO’nun Çok Büyük Teleskop’undan optik verilerin kırmızı, yeşil ve de mavi renklerle gösterildiği kompozit bir görüntüsü yer alıyor. “il Gioiella” gibi dev bir uzak kümenin belirlenmesi, çok büyük yapıların Evren yalnızca 4 milyar yıl yaşındayken oluştukları anlamına geliyor. il Gioiello’nun keşfi ve (kütlesi biraz daha az olan) uzak “el Gordo” kümesinin benzer gözlemleri, astronomların böylesi büyük kümelerin Evren’in tarihinde bu kadar erken zamanlarda nasıl meydan gelmiş olabilecekleri üzerinde tekrar düşünmeye başlamalarına neden oldu. Görsel: X-ışın: NASA/CXC/INAF/P.Tozzi, et al; Optik: NAOJ/Subaru ve ESO/VLT; Kızılötesi: ESA/Herschel #heasarc #heapow #uzay #bilim #astronomi #astrofizik #uzaydanhaberler #science #space #astronomy #astrophysics
3 notes · View notes
uzaydanhaberler · 5 years
Photo
Tumblr media
Hubble’dan Solgun Spiral NGC 4921
Görsel: NASA, ESA, Hubble; Görüntü İşleme & Telif: Kem Cook (LLNL) & Leo Shatz
Spiral galaksi NGC 4921 ne kadar uzakta? Bunun bilmek şaşırtıcı şekilde önemli. Şu anda yaklaşık 300 milyon ışık yılı mesafede olduğu tahmin edilse de daha kesin bir sonuç, bilinen resesyon hızıyla birlikte insanlığın tüm görünen evrenin genişleme hızını daha iyi kalibre etmesine yardımcı olabilir. Bu hedef doğrultusunda, Sefeid değişen yıldızları olarak bilinen anahtar mesafe işaretçilerini belirlemek için çok sayıda Hubble Uzay Teleskobu görüntüsü alındı. NGC 4921 Koma Galaksi Kümesi’nin bir üyesi olduğundan uzaklığını daha düzgün belirlemek aynı zamanda yerel evrendeki en büyük yakın kümelerden birinin mesafesinin daha iyi saptanmasını sağlayacak. Görkemli spiral galaksi NGC 4921, düşük yıldız oluşum hızı ve düşük yüzey parlaklığı nedeniyle resmi olmayan şekilde solgun olarak adlandırılıyor. Bu görüntüde merkezden başlayarak parlak bir çekirdek, parlak bir merkezi çubuk, belirgin bir karanlık toz halkası, yeni oluşmuş yıldızlardan mavi kümeler, çok sayıda daha küçük yoldaş galaksi, çok uzak evrendeki alakasız galaksiler ve galaksimiz Samanyolu’ndaki yıldızlar görülüyor.
Görsel: NASA, ESA, Hubble; Görüntü İşleme & Telif: Kem Cook (LLNL) & Leo Shatz
Günün Astronomi Görseli 15 Mayıs 2019 yazısı ilk olarak Uzaydan Haberler sayfasında göründü.
0 notes