Tumgik
#elazığ haber
elazigonlinehaber · 1 year
Link
Elazığ haber portalı Elazığ Online, güncel Elazığ haberlerini ve son dakika Elazığ gelişmelerini anında sunar. Elazığ'ı Elazığ Online ile takip edin!
4 notes · View notes
elazighaber23 · 8 months
Text
TFF 3. Lig: Elazığspor: 2 - Silifke Belediyespor: 0
0 notes
elazigsurmanset · 18 days
Text
Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan Çiftçilere 72 Milyon 554 Bin Lira Destekleme Ödemesi!
Tumblr media
Tarım ve Orman Bakanlığı, 17 Mayıs 2024 tarihinde yaptığı açıklamada, toplamda 72 milyon 554 bin lira tarımsal destekleme ödemesinin çiftçilerin hesaplarına aktarıldığını duyurdu. Bu ödemeler kapsamında; Hayvan hastalıkları tazminatı desteği: 64 milyon 713 bin 670 lira Bitki karantinası tazminatı desteği: 3 milyon 315 bin 20 lira Hayvan gen kaynakları desteği: 1 milyon 835 bin 400 lira Organik arıcılık desteği: 1 milyon 741 bin 500 lira olarak çiftçilere ödemeler gerçekleştirilmiştir. Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, ödemelerin hayırlı ve bereketli olması dileğinde bulunulurken, tarımsal üretime katkıda bulunacak bu desteklemelerin çiftçilere önemli bir katkı sağlayacağı öngörülmektedir. Read the full article
0 notes
gazetelinkmedya · 2 years
Text
Demirtaş'tan Kılıçdaroğlu'na provokatif afişlere ilişkin destek
Demirtaş’tan Kılıçdaroğlu’na provokatif afişlere ilişkin destek
Demirtaş’tan Kılıçdaroğlu’na provokatif afişlere ilişkin destek: Halkımız, sağduyulu davranacak ve bu provokasyonlara asla alet olmayacaktır Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Elazığ programı öncesinde kentteki reklam panolarına AKP teşkilatı tarafından asılan provokatif afişlere tepki gösterdi. Demirtaş, “Halkın açlığı, yoksulluğu, işsizliği…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
saatdili · 1 year
Text
Elazigonline - Mega+ (2)
Elazığ’daki Online Haberciliğin Lideri
Elazığ son dakika haberlerinin güvenilir adresi olan Elazığ Online, doğru ve güncel haberleri takipçileriyle buluşturuyor. Gazeteciliğin değerlerine sıkı sıkıya bağlı bir şekilde, konuyu her yönü inceleyip, süzgeçten geçirdikten sonra yayınlayarak yanlış bilgiden sakınıyor. Elazığ haber son dakika konusunda tereddütsüz bir kaynak olan site, her geçen gün artan ziyaretçi sayısı ile lider konumunu sürdürüyor.
Elazığ son haber arayanların tercihi olan sitede son dakika gelişmeleri bulabilirsiniz. Güncel haberler ile Elazığ’dan haberiniz olacak. Deneyim kadro haberleri akıcı bir şekilde aktarırken, objektiflikten de asla geri adım atmıyor. Olanı biteni tam anlamı ile öğrenmek isteyenler için ideal bir adres.
Sitede kolay kullanım ve pratik menü sayesinde keyifle dolaşıyor olacaksınız. Elazığ’ın her bir bölgesinden haberdar olmak için tercihiniz kesinlikle Elazığ Online olacak. Siteyi ziyaret etmenizi öneriyoruz.
1K notes · View notes
gorunum · 1 year
Text
Elazighaber23 - Silver
Elazığ haber sunan Elazighaber23 haber sitesi, Elazığ ve çevresinde yaşayan vatandaşlar için önemli bir bilgi kaynağıdır. Politikadan spora ve kültüre kadar şehirde ve çevresinde meydana gelen tüm önemli olayları kapsar. Ayrıca yerel işletmeler, restoranlar ve diğer ilgi çekici yerler hakkında güncellemeler sağlar. Elazığ'dan siyaset, ekonomi, kültür ve daha fazlası dahil olmak üzere en son haberlere ve güncellemelere genel bir bakış sağlamaktayız. Bu dinamik şehir hakkında en son bilgileri almak için bizi izlemeye devam edin.
229 notes · View notes
metinakgun · 3 months
Text
Elazığ Özel Bahar MTAL Sosyal Etkinlikleri İle Dikkat Çekiyor - Harput Sancak Haber Eğitim
2 notes · View notes
berktopuz · 1 year
Photo
Tumblr media
▪"Erdoğan deprem bölgesinde büyük çaba gösteriyor " ▪"Ekonomide emekliler başta olmak üzere reformlar açıklanıyor" ▪"Kılıçdaroğlu gaflar yapıyor" ▪"Millet İttifakı dağınık görüntü veriyor" The Economist dergisi, kararsız seçmenlerin Cumhur İttifakı'na yöneldiğini yazdı. ------------ #kemalkılıçdaroğlu #ekremimamoğlu #mansuryavaş #meralakşener #RecepTayyipErdoğan #Şanlıurfa #Adıyaman #Malatya #Hatay #deprem #yardım #türkiye #turkey #rescue #afad #enkaz #osmaniye #iskenderun #sondakika #haber #haberler #sondakikahaberler #help #earthquake #azerbaycan #elazığ #almanya #malatya #kahramanmaraş https://www.instagram.com/p/CqnSxbatgFP/?igshid=NGJjMDIxMWI=
9 notes · View notes
musfika-hanim · 1 year
Text
buradan deprem bölgesine giden arama kurtarma ekibimiz gece bir kadını sağ çıkarmış enkazdan. haber kanalı canlı yayın yapmış. 48 saatten sonra enkazdan canlı insan kurtarmak.. ya rabbim ne büyük hikmet ve berekettir. Allah onların gücünü, dirayetini artırsın. derneğin arama kurtarma sorumlusu başkanı Enes gencecik, oğlum yaşında bir çocuk. senelerdir sel, deprem her afette ön safta. hakeza diğerleri. Elazığ depreminde yara almıştı kafasına beton düşmüştü. Allah sağ salim ailelerine, sevdiklerine kavuştursun. dualarımız hepsine. Allah'ım bekleyenlerin bekleyişlerini boşa çıkarma, katından müjdeler gönder. amin 🤲🏻
16 notes · View notes
andythemightymouse · 2 years
Text
Aklıma birşey gelmişti unuttum. Sosyal medya sansürü denilen yasa geldi sonra aklıma. Halkı endişeye düşürecek haber yapmak yasak oldu. Sonra aklıma psikoterapi sürecim geldi. Beni endişeye düşürecek şeylerden uzak durmamı önermişti. Sonra o zamanlar endişelendiğim şeyler aklıma geldi. Şiddet, yoksulluk, uyuşturucu, ölüm korkusu... Sonra bunları sansürlediğimde içimde bir an uykum geldi.
Birgün sabaha karşı sokaktan gelen çığlıklara uyandım. İki tane kadın dünyaya sövüyor. Birbirlerine de sövüyor. Etraflarında bir kalabalık birikmiş endişeliler. Bizim toplum endişelenince tornavida ile adam sökmeye kalkar, gider otel yakar, sonra tüm Taksim'deki dükkanları yağmalar. Ben de endişelendim. Endişelenmeyin bu kızlar yani belli sarhoşlar, size sövmeleri bir sinir krizi ile ilgili ciddiye almayın polis çağırın en kötü demek istedim kalabalığa. İndim. Şortumun içinde iç çamaşırım yoktu. Bu ayrıntı hikâye ile ilgili değil. Ama nedense bazı durumlarda iç çamaşırı giymemek lafın arasında söylenince güzel oluyor. Kalabalıktan endişeli birisi üzerime yürümeye başladı. Ne diyon lan sen dedi. Ben de henüz birşey demedim. Sesleri duydum yardıma ihtiyacı olan birisi vardır belki diye aşağı indim dedim. Sonra bana olayı anlattılar ama yemin ederim zerre anlamadım. Sonra birisi geldi. Az önce bana doğru gelen adamın üzerine endişe ile yürüdü. Tam o sırada polis geldi. Sonra benden sonra gelen adam ben askerim yarın yola gidecem. Uyuyamıyorum bunlardan ötürü. Sonra kızlar biz kuzeniz ve tartıştık dedi. Benim üzerime yürüyen endişeli adam ben geçiyordum durdum dedi. Onun yanındaki kızlar endişelenmişler ağlıyorlar nolur kavga etme diyorlar endişeli çocuğa. Sonra polis bana baktı. Ben hiç kimseyim dedim. Kimlik sordu. Kimliğim yanımda yok dedim. Hiç kimse olduğumu kanıtladı galiba bu durum iyi geceler dedi. Sonra asker olan çocuk, nişanlımla kalıyorum dedi. Uyutmadılar yani bir dedi. Ben de yarın yolculuk nereye dedim Elazığ KTM dedi. Ben de orada askerlik yaptım ama bedelli dedim. Bana bir bakış baktı. Endişelendim.
Ben şuan bulunduğum şehirde yaşıyorum. Birisi bana bunu söylediğinde endişeleniyorum. Her sabah işe giderken endişeleniyorum. Bazı gerçekler beni endişeye sürüklüyor. Bazı yalanlar içime huzur veriyor. Mesela herşey iyi olacak diyorum. Sonra aklıma şu geliyor. Bir zamanlar herşey güzel olacak demek yasaklanmıştı. Ne gerçek ne yalan bilmiyorum. Faşizm bunları yaptırdı birbirimize. Ne dün ne de önceki gün biz yapmak istemiyoruz demedik. Daha kötüsü mümkün daha iyisi de. Birşeylerin ortasında yürüyoruz dikenlerin üstünde.
5 notes · View notes
elazigonlinehaber · 11 months
Text
1 note · View note
elazighaber23 · 11 hours
Text
Tumblr media
Feribottan baraja atlamıştı, o anlar kameraya yansıdı http://dlvr.it/T7qLSj
0 notes
elazigsurmanset · 18 days
Text
Devlet Hastanelerinde Sağlık Personeli ve Hastalar Aç Kalıyor ! 
Tumblr media
Kamu hastanelerinde yemeklerin içerisinden böcek ve haşere çıkmaya devam ediyor. İzmir’de bir çok kamu hastanesinde sağlık personelleri ve hastalar böcekli yemek sorunu nedeniyle aç kalıyor.  Demokratik Sağlık Sen Genel Başkanı Togan Demircan,  İzmir kamu hastanelerindeki yemek sorunlarının çözümü için Sağlık Bakanlığını göreve davet etti. “Hangi bakanlık personeli öğle yemeğinde çöplü, böcekli, haşereli yemek yiyor. Veya hangi üst düzey yönetici arkadaşımızın yemeğinden haşerat çıkıyor. Hiç böyle bir duyguyu yaşadılar mı?” diye soran Demokratik Sağlık Sen Genel Başkanı Togan Demircan, “Defaten dile getirdik, idareci arkadaşlarımızı bu manada uyardık. Üç, beş bin kişinin yemek yediği bir kışlada münferit bir olay olarak görülen yemeklerden böcek v.s. çıkması nasıl olurda elli yataklı bir hastanede veya yedi yüz yataklı bir hastanede neredeyse haftada birkaç kez bu iğrenç durum ile karşı karşıya kalmaktayız.  İdareler niçin bu durumda hizmet aldıkları firmalara neden bir yaptırım uygulamıyorlar veya uyguluyorlarsa sembolik yaptırımlar mı uyguluyor?” dedi.
Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesindeki Yemekler Mide Bulandırıyor !
Demircan, sözlerini şöyle sürdürdü, “Çiğli eğitim ve araştırma hastanesinden neredeyse her hafta birkaç mide bulandırıcı resim karesine tanık oluyoruz. İdarelerin gücü firmalara yetmiyor mu? Kalitesinden ve miktarından vaz geçtik, bari hijyen koşullarında yemek hizmeti sunulsun. Bunun bir de hasta ayağı var. Düşünün günlerce yemek yemeyen bir hastanın önüne gelen yemeğin içinde böcek var. Ayıptır, yazıktır, günahtır. Kurum ziyaretlerimizde lavaboların pisliğine, bahçelerin peyzaj konusunda ki yetersizliğine, başhekimlik bina girişlerinin önündeki beş litrelik su petlerinin mide bulandırıcı seviyedeki hallerini görüyoruz görüyoruz da lütfen artık hastane idareleri yemek hizmetleri ile ilgili firmalara yönelik ciddi yaptırımlar uygulasın. Kendi yemeğinden bir haşerat çıktığında yemek yediği yere gösterdiği tepkiyi mahiyetinde çalışan memurları içinde göstersin. Çalışanlarınıza lütfen değer verin. Düzeltebileceğiniz konularda elinizi taşın altına koyun” (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)    Read the full article
0 notes
gazetelinkmedya · 2 years
Text
Kılıçdaroğlu'ndan AKP'nin provokatif afişlerine tepki
Kılıçdaroğlu’ndan AKP’nin provokatif afişlerine tepki
Kılıçdaroğlu’ndan AKP’nin Elazığ’da CHP’ye yönelik provokatif afişlerine tepki: Batsın diliniz! CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sözlerinin çarpıtıldığı afişlerin önünde fotoğraf çektirerek AKP’ye tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu’nun bu tavrı hakaret amacıyla kullanılan “Bay Kemal” ifadesini sahiplenerek AKP’nin elinden almasına benzetildi. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Elazığ ziyaretinden…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
saatdili · 1 year
Text
Elazigonline - Mega+
Elazığ’daki Haber Kaynağınız Elazığ Online
Elazığ haber sitesi olarak doğru ve güncel haberleri takipçileriyle buluşturan Elazigonline.com adresi, üstlendiği sorumluluğun bilinci ile güvenilir haber kaynağı olmaya devam ediyor. Elazığ haberleri konusunda güvenilir kaynak olan site, takipçilerinin takdirini kazanıyor. Elazığ haber 23 temalı sitede güncel haberlere ulaşabilirsiniz. Elazığ’da ne olmuş? Nasıl gerçekleşmiş? Kim yapmış? Haber her yönü ile aktarılırken, açıkta hiçbir konu kalmıyor. Deneyimli ekibi ile konuşulmayanı da görülmeyeni de sitesine taşıyor.
Son dakika 23 sitesi olarak, sürekli güncel haber ve özel yazıları bulabilirsiniz. Elazığ’daki en güçlü gazeteci kadrosuna sahip olarak, araştırmacı gazeteciliğin de tüm gerekliliklerini yerine getiriyor. Elazığlı olanlar, Elazığ’da yaşayanlar veya akrabası Elazığ’da yaşayanlar için tüm haberleri açık ve anlaşılır bir şekilde sitesine taşıyor. Güvenilir haber kaynağı olan Elazığ Online, yazıları ile de büyük ilgi görüyor.
1K notes · View notes
seslimeram · 2 years
Text
Hayat Yalanın Kılınırken...
Tumblr media
Doğrunun yitirildiği yerde hayat yalanların kılınır. Masallar anlatılmaya devam olunurken gündelik yaşam pratiği zehirlenirken her gün her şey biraz daha eksiltilirken yalan tutulan dayanak kılınır. Doğru kalmamıştır. Topyekun yerine ikame olunanlar ile bariz bir yanlış silsilesi demirbaş kılınır. Düzenin onu var eden kesimlerin, aklın, norm ve normatif ve ol pratiklerinin bozuk plak gibi tekrarla dönüştürüldüğü yerde hakikat çürümenin kılınandır. Hakikat dönüştürüldükçe yalandan medet yükseltildikçe beklentiyle orantılı bir biçimde o mefhum bu sathı mahallin her gününde daha belirgin kılınır. Baş amir ve tek adam idaresi ve yönetiminin bodoslama sunduğu her şeyin bunca afaki yalanlarla kesişimi yeni ülkenin halini de istikametini de belirginleştirir. Her şey bariz bir fasit döngüde yıkılmaya alenen yüz tutar. Hemen her gün yapılan doğrudan müdahalelerle beraber gündelik yaşam pratiği bozguna uğratılır. Hayat felç olunurken cürümler yalan ve tahakkümle yön bulanlar yeni, yepyeni istikametleri günceller. Her güncelleme apayrı yaralara / kesiklere çıkarken. Her teşebbüs apayrı eksiltmeleri doğururken. Her yeni ülke söylemi benzersiz, dipsiz olagelen bir kuyuyu var ederken üstelik!
Yalanların düze çıktığı, ortaya çıkan kepazeliğin üstünü örtmek için daha benzersiz daha da içinden çıkılamayacak yalanların var edilebildiği / anıldığı / bildirildiği bir zeminin ta kendisidir o çukur / kuyu. Yaşam erdeminin yerle yeksan olunduğu yerde, muktedirin tüm o iktidar pratiğini muhafaza edebilmek için savunduğu / var ettiği şeylerin yekununda bu yaralar yalanların nasıl bir istemle yıkıcılığa kavuştuğunu da bildirir. Öyle ya da böyle ve veya şöyle değil doğrudan bir beş yıllık süreci daha kendilerinin kılabilmek için hemen her türden fecaatin altına imzasını atabilecek bir iradeyi görünür kılar bu yalanlar silsilesi. Internet, sosyal medya düzenlemesi nam yapılandırmanın hemen öncesinde gazetecilere yönelik saldırganlık, gözaltı furyasının Bakur Kürdistan’ında var ettiği cerahat bu hallere bir örnektir. 16 insanın tutsak edildiği bir zeminde, suç işleri kolluğunun, “gizli tanıklara” dayanarak ne olduğu belirsiz / muğlak kılarak bir kural tanımazlık örneği sergilediği saha, yer gerçekken hakikati kim görecektir? Örgütsel doküman diye, gazetecilerin kameraları ve lensleri, bilgisayarları, yıllar öncesinde katledilmiş başka gazetecilerin resimleri ve çok eskinin arşiv gazete ciltlerinin paylaşıldığı yerde olmakta olan cürmün farkına varabilmek nasıl söz konusu olacaktır. Ol interneti maniple etme, suskunlaştırma hedefinin yasalaşma yolunda ilerlenen güncellikte asıl derdin Kürd ve öteki halkların hakkaniyetsizce haklarına karşı saldırılardan bihaber kılınması olduğu hakikatini hangi yalan örtebilir ki sahi ama sahiden? Yalanlar her yeri kuşatırken hakikatten meseli kim / nasıl her ne şekil, biçimde açacaktır?
Ruken Tuncel’in Bianet’teki haberini aktaralım: “Cumartesi Anneleri/ İnsanları adalet arayışlarının 899. haftasında 29. yıl önce gözaltında alınıp işkence yapılarak öldürülen gazeteci Ferhat Tepe için adalet istedi
Haftanın açıklamasını gazeteci Reyhan Hacıoğlu, yaptı. Konuşmasına iki önce Diyarbakır’da tutuklanan 16 gazeteciyi hatırlatarak başlayan Hacıoğlu, “Devletin medyayı itibarsızlaştırma, gazetecileri hedef gösterme ve cezalandırma geleneği artarak devam ediyor. Daha iki gün önce yine gazetecilik suç sayıldı ve 16 gazeteci tutuklandı. Basın özgürlüğü, yalnızca gazeteciler için değil, aslında halkın haber alma hakkı içindir” dedi.
"Faili meçhul olarak gömüldü"
Hacıoğlu, daha sonra 19 yaşında Özgür Gündem gazetesi Bitlis muhabirliği yapan Ferhat Tepe’nin hikayesini paylaştı: “Ferhat, 28 Temmuz 1993 tarihinde Bitlis şehir merkezinde silahlı telsizli 3 kişi tarafından kaçırıldı. Ailenin ve gazetesinin ısrarlı başvuruları karşısında devletin ilgili tüm kurumları onun gözaltına alınmadığını söyledi.
"Arayışını sürdüren ailesi ve gazetesi Ferhat'ın ağır işkence görmüş bedenine 13 gün sonra 'meçhul kişi' olarak gömüldüğü Elazığ Kimsesizler Mezarlığı’nda ulaştı.
"AİHM Türkiye mahkum etti"
"Ferhat Tepe’yi Diyarbakır Jandarma Alay Komutanlığında işkenceli sorguda gördüğünü açıklayan 14 tanık vardı ama iç hukukta yürütülen soruşturmadan hiçbir sonuç elde edilemedi.
"Bunun üzerine aile AHİM'e başvurdu. AİHM, Ferhat Tepe soruşturmasında 'şaşırtıcı eksiklikler' olduğu tespitini yaptı. AİHM, gerekli bilgi, belge ve tanıklara ulaşımı sağlamadığı ve etkin bir cezai soruşturma yapmadığı için Türkiye’yi mahkum etti.
"AYM hak ihlali kararı verdi"
"Ailenin son olarak başvurduğu Anayasa Mahkemesi ise 16 Haziran 2016 tarihli kararında Ferhat Tepe dosyasında savcılığın olayı aydınlatacak işlem yapmadığını, delillerin toplanması konusunda gerekli özenin göstermediğini, soruşturmanın sürüncemede bırakıldığını kaydederek ‘etkili soruşturma yapılmadığı’ gerekçesiyle hak ihlali kararı verdi.
“Ancak AYM zamanaşımını gerekçe göstererek dosyanın yeniden açılmasını engelledi. Kısacası AİHM’in ifadesiyle, 'etkili bir soruşturma yürütme hususunda bilinçli olarak gösterilen yargısal direnç' bugüne kadar devam etti.
"Cezasızlığa son verin"
“Ferhat’ın kaybedilişinin 29. yılında bir kez daha hatırlatıyoruz: Kamusal alanı suçtan arındırmak cezasızlık politikalarına son vermekle mümkündür. Devlet aktörlerinin keyfî ve hukuka aykırı şiddetini mahkûm etmeyen yargı sistemi kayıp yakınlarının ve toplumun adalet beklentisini karşılayamaz.
“Kaç yıl geçerse geçsin Ferhat Tepe için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan, 200 haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma mekânımız Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz.”
Bütünüyle yolun / yordamın nasıl eksik gedik kılındığının meselesidir bir kere daha ulu orta sergilenen. Ferhat Tepe’nin doksanların karanlığında Kürd illerinde katledilmiş ve hiçbir zaman katilleri ele verilmemiş olagelen yıkıcı / yok edici süreçte canı çalınan bir temsil olduğunu Batı Türkiye’nin yüzde kaçı haberdardır. Yalanların yekunda sadece ve sadece daha fazla / daha ağır yıkımlara zemin / olanak olarak savunulduğu sunulduğu bir yerde bunca açık / afaki tanıklığa rağmen hesap verme mekanizması neden bunca zaman dilimine / geçen onca yıla rağmen var edilememiştir. Çürüten düzlemin katliamcılığının, hayata dair, hayattan olduğu gibi haberdar edenlerin binbir türlü badireye rağmen burada şu sathı mahalli anlatmaya / sorgulamaya çalıştığı yerde Ferhat Tepe’nin kurbanlığına dair en ufak bir hesap mekanizması işleyecek midir? Etle tırnak gibi olunduğu zikredilen Kürd’ün hakkını / yaşamsal olan hakkaniyeti, yüzleşme ve adalet çağrılarını görmek için daha hangi badireler, daha hangi zamanaşımı tehditlerine rehin davaların sorgulanmasına hacet vardır. Görünen köy de mi kılavuz istiyor! Anayasa Mahkemesi ve tanıklıklar afaki kılınan bir kırıma dair ses verirken, karara imza atarken yalanlarla örselenip görülmezliğe rehin edilmiş olan kaç yıkım böyle örtbas olunacaktır, sahi ama sahiden?
BirGün Gazetesine bağlanalım: “İktidarın yaklaşan seçimler öncesinde TBMM Başkanlığı’na sunduğu yeni sansür düzenlemesine “şerh düşen” muhalefet, Anayasa’ya aykırı düzenlemenin geri çekilmesi gerektiğini bildirdi. Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) iptal kararı vermesi ihtimaline dikkat çeken muhalefet, milletvekillerinin, basın örgütlerinin ve konunun birinci derece muhatabı hukukçuların itiraz ve önerilerinin dikkate alınması gerektiğini kaydetti. Muhalefet, kanun teklifinin yaklaşan seçimler öncesinde hazırlanmış olması gerektiğini de vurguladı.
Düzenleme Saray'ın Rolünü Arttıracak
Gazetecilerin soyut gerekçelerle en az üç yıl hapiste kalmasına yol açacak, sosyal medya ağlarının erişimlerini tamamen engelleme yetkisi verecek ve basın kartları konusunda Saray’ın rolünü artıracak düzenlemeye karşı muhalefet şerhi hazırlayan CHP, “Anayasa’ya aykırılık” vurgusu yaptı. TBMM Adalet Komisyonu’nun CHP’li üyelerince kaleme alınan şerhte, “Gazetecilere hapis cezası öngören düzenleme başta olmak üzere, kanun teklifi, ifade özgürlüğü sınırlarındaki alanlara müdahale içermektedir” denildi. Gazetecilerin sansür ve otosansür ile karşı karşıya kalacağını bildiren CHP Milletvekilleri, “Düşünce ve ifade özgürlüğü ile basın özgürlüğüne baskı uygulanmasına meşruluk kazandırılacaktır ki bunun da her an toplumsal bir kaosu tetiklemesi kaçınılmazdır. Basın mensuplarında oto sansüre neden olacağı, bunun da kanaat oluşturulması yönünde ikame edilemez bir konuma sahip olan basının görevini yapamamasına yol açacağı nettir” ifadelerini kullandı.
Özgürlük Ortamı Yok Ediliyor
TBMM Adalet Komisyonu’nun HDP’li Milletvekilleri tarafından hazırlanan muhalefet şerhinde ise iktidarın var olan sınırlı özgürlükleri yok etmek için çaba gösterdiği ifade edildi. HDP Milletvekilleri, “Sansür ve susturma yasası” olarak tanımladıkları kanun teklifine karşı çıktı: “Konserler yasak, gösteriler yasak, toplumun yaşam tarzına müdahale var, bu hususlara itirazlara karşı bu kanun teklifi gündemde. HDP’yi kapatma, Kobani Kumpas Davasına karşı yükselen itirazları baskılamak için bu kanun gündemde. Cemaatlere ait vakıf ve derneklere aktarılan kaynakların sorgulanması ve bu konularda haber yapılmasının önüne geçilmesi amaçlanmaktadır. Bu yönüyle bir sansür ve susturma yasasıdır. AB ve İngiltere gibi ülkelerde sosyal medya platformlarına yaklaşım geleneksel medyaya yaklaşım gibi ele alınarak devlet ve bürokrasinin mümkün olduğu kadar dışında kaldığı yöntemler kullanılmaya çabalanmış, ifade özgürlüğünü kısıtlamayacak ama kişisel güvenliği sağlayacak tedbirler alınmaya çalışılmaktadır. Türkiye’de ise AKP hükümetleri ve AKP-MHP hükümetinin medyaya yaklaşımı her dönem özgürlükleri kısıtlamak üzerine olmuştur. Geleneksel medyanın önce sahiplik yapısını kendi yandaş sermayesi lehine değiştirerek ve ardından el koymalar ve kapatmalarla basının özgürlük alanını ortadan kaldırmayı amaçlamıştır.”
Özgürlük, demokrasi, hürriyet konularında naralar atılırken, asıl varılmak istenen tek tip, tek ses, tek renk, tek doğrultuda yürüyen bir istikamet olduğu bir kere daha sökün eder. O düzenleme nam kanun koyucunun var edeceği yegane şeyin çok daha kalıcı bir biçimde bu sahnede sözün önünü kesmek adına olduğu yinelenir. İletişim işleri başkanlığı, bilişim teknolojileri kurumu, saray, kurmay partiler vesairenin itirazları ve bunca açıktan süreğen kılınan bodoslama propagandaya rağmen hakikatin bir yerlerden sızıyor olmasına itirazı, tahammülsüzlüğü bu yasa tasarısı ile var etmeye uğraşır muktedir. Alışılageldik olan tüm o yalanlarla, handiyse her günü apayrı yıkımlara rehin edilen bir ülkede her şeyin ama her bir şeyin yolunda gittiği sanrısı var edilir. İtirazlar ya algı operasyonudur ya dış mihraklar oyunu. Bunlar tutmazsa içimizdeki hainlerden girilip repertuvara ezan, bayrak, vatandan çıkarak oluşturulan tekillik, düşmez, inmez, bölünmezle ayrıştırılmaya def edilmeye bir hışım çalışılır. İşin özü ezcümle tahakküm tahayyül edilenin ötesine geçerken tek bir ama tek bir itiraz var edilmesin istenir. Batı’da ekonomik yıkım, düzenin var ettiği çürüme, ol Bakur Kürdistan’ında sınır ötesinde var edilen düşük yoğunluklu savaşların yansıları hiç bitmeyen bir ötekileştirme ve yeniden ekonomik bozgun faaliyetleri gibi nicesinin var ettiği yaralar konuşulmasın diye bir yasa çıka gelir. Bütünüyle gazeteciliği, basın emekçisi ya da sıradan yurttaşı namümkün kılabilmenin zemini yoklanır. İyi de hangi yalan, hangi tantana bunca çürümeyi saklayabilir ki sahiden?
Doğrunun zayi edildiği yerde yalanlar hayatı kuşatmıştır çoktan. Bütünüyle her anlamda, her yerde, her şekilde o cerahatin üstüne eklenmiş yepyeni cürümlerle yalanlara tutunarak bir yol / yön tayinine girişilir. Bir ülkenin dünü neydiyse, şimdi yeni, yeni, yepyeni denile geleninin de aynı, hep aynı olduğu kanıtlanır. Yasalar teferruat addedilirken, sorgulama hal ve istemi imkansız kılınmak isteniyor. Cerahat bir sicime dönüşürken buna da alışırsınız diye çıkageliyor bir devletli. Devletin yenisi, dününde var edilmiş katran karası hallerin hamisi / yolcusu / takipçisi olarak konu her ne olursa olsun doğrunun değil açıkça tersi / betin / eğrinin düzlemine meyil ediyor. Bütünüyle her anlamda doğru yerine ikame edilmiş yalanlarla kendini güncelliyor. Duraksanmadan icra edilen, sabitlenmeye hala ve hala devam olunan ön almalar, yönlendirmeler ve bitimsiz çürütme istemiyle birlikte bir menzildeki hayat mefhumu alt üst ediliyor. Bir sahnenin yıkımına devam deniliyor hemen her hamleyle birlikte. Bunca afaki olanın karşısında suskunluğa demirlemiş bir ülkenin / bir yurttaş profilinin hakikati iç kıyıcı değil midir?
Görsel: 2010 Sansür’e Sansür Yürüyüşünden... v/Bianet
1 note · View note