Tumgik
#cumhuriyeti biz böyle kazandık
yokyok · 6 months
Text
Tumblr media
10 notes · View notes
bohemkokusu · 6 months
Text
Tumblr media
Cumhuriyeti Biz Böyle Kazandık
Yaşasın Cumhuriyet!
39 notes · View notes
booncukhollywood · 6 months
Text
Hepimizin Hayran Olduğu "Cumhuriyeti Biz Böyle Kazandık" Fotoğrafının Hikayesini Bir de Gülse Birsel'den Duyun
Hepimizin Hayran Olduğu “Cumhuriyeti Biz Böyle Kazandık” Fotoğrafının Hikayesini Bir de Gülse Birsel’den Duyun 29 Ekim 2023 bizim için çok coşkulu, çok heyecan dolu. Cumhuriyet’imizin 100. yılını kutladığımız bu günde hepimiz birbirinden güzel anma, kutlama mesajları ve fotoğrafları paylaşmaya devam ediyoruz. Atamızı yad ettiğimiz bu günde sosyal medyada karşımıza sıklıkla çıkan paylaşımlardan…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
menemennpastirma · 2 years
Text
Tumblr media
Cumhuriyeti Biz Böyle Kazandık! 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’mız kutlu olsun!
0 notes
b-tonyukuk · 5 years
Photo
Tumblr media
Gençliği, yıkılmak üzere olan yorgun bir imparatorluğun cephelerinde savaşarak geçmiş Selanikli bir yetim ve istiklali için onun peşinden çarıklarıyla koşan korkusuz bir millet... İşte biz cumhuriyeti böyle kazandık. Kıyamete kadar payidar kalacak bu yüce mirasın yılmaz bekçileriyiz.
141 notes · View notes
turkiyehaberi · 2 years
Link
Biz Cumhuriyeti Böyle Kazandık!
0 notes
kamuweb · 3 years
Photo
Tumblr media
MSB'den '29 Ekim' videosu Milli Savunma Bakanlığı, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nı sosyal medya hesabından yayımladığı video ile kutladı. Bakanlık, cumhuriyetin 98'inci kuruluş yıl dönümü nedeniyle hazırladığı videoyu Twitter hesabından paylaştı. Video ile birlikte paylaşılan mesajda, "Biz cumhuriyeti böyle kazandık. Cumhuriyetimizin 98'inci yıl dönümünde Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere b... Devamı ve Detaylar için https://www.kamuweb.com/gundem/msbden-29-ekim-videosu.html
0 notes
ataturkvatandr · 7 years
Photo
Tumblr media Tumblr media
29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun..
Ey Büyük lider keşke sende olsaydın. Keşke sende görseydin ülkenin bugünlerini . Cumhuriyeti biz böyle kazandık böylede kalacak İnşallah ...
226 notes · View notes
mymemetransferpage · 4 years
Photo
Tumblr media
Cumhuriyeti biz böyle kazandık via /r/TurkeyJerky https://ift.tt/3bCprRU
0 notes
bayrampasatv · 5 years
Text
Ekrem İmamoğlu’ndan, İSPARK açıklaması
Tumblr media
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İSPARK’tan ücretsiz ve indirimli yararlanan araç sayısının 60 binin üzerinde olduğunu belirterek, “Tespitler yapılacak. Derhal talimat verdim, her kurumdan bu anlamda yenileyin, yazılarını isteyin ve azaltın. Böyle bir sayı nedir Allah aşkına? Bunları düzenleyeceğiz. Tümüyle elden geçireceğiz. Biliyorum ki büyük bir azalma olacak.��� dedi. İmamoğlu, İstanbul Personel Yönetim AŞ’de (İSPER) basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, “İSPARK’ın bisiklet kiralama ve otopark ücretlerine yaptığı zam gündemde. Vatandaşın yoğun bir tepkisi var. Bu zam kararı ne zaman alındı ve zam oranları nedir?” sorusu üzerine İmamoğlu, şöyle konuştu:  “Zam kararı değil. Bu finansal düzenlemeyle ilgili bir çalışma. Burada yanlış bir sistem hatası var. Seçimde ‘Kar ediyor, zarar etmiyor’ denen kurumun teslim aldığımız gün itibarıyla, haziran sonu itibarıyla, 6 aylık bilanço, 18 milyon zarar var. İSPARK niye zarar etsin? Biz bununla uğraşıyoruz. İSPARK’la ilgili sadece benim katıldığım 4 saate yakın toplantı yaptık. Arkadaşlarım yoğun çalışıyorlar. Bakın sayı veriyorum 60 binin üzerinde İstanbul’da ücretsiz ve indirimli yararlanan araç sayısı var. Ya bu nedir? Tespitler yapılacak. Derhal talimat verdim, her kurumdan bu anlamda yenileyin, yazılarını isteyin ve azaltın. Böyle bir sayı nedir Allah aşkına? Bunları düzenleyeceğiz. Tümüyle elden geçireceğiz. Biliyorum ki büyük bir azalma olacak.” “KREDİ KARTLI VE İSTANBULKART UYGULAMALI TAHSİLAT” İmamoğlu, elden ücret alımı konusunda da bir kaçak olduğunu belirterek, ekim itibarıyla kredi kartlı ve İstanbulkart uygulamalı tahsilat sistemi başlatacaklarını dile getirdi. Geçici bir dönem de tamamen kredi kartlı sisteme geçileceğini aktaran İmamoğlu, “Geçici bir dönem, bunun teşvik edilmesi için. Örneğin 10 lira mı ödüyorsunuz elden, kredi kartıyla 9 lira olarak ödeyeceksiniz. Yani teşvik edeceğiz bu sistemi. Bir zam çalışması elbet olacaktır ama şu an itibarıyla yoktur. Bütün bu düzenlemelerden sonra ona göre hareket edeceğiz. Bazı yerlerde sistem hatasıyla ilgili uygulama eksikliği olmuştur. Bununla ilgili vatandaşların fazla tahsilatı varsa iade edilecektir.” diye konuştu. İmamoğlu, İSPARK’ın yıl sonunda olumlu anlamda farklı sürprizlerle İstanbul halkına servis edilecek bir iştirake dönüşeceğini vurguladı. İBB’DE İŞTEN ÇIKARMALAR İmamoğlu, sendikal yaşama, iş gücünün korunmasına çok önem verdiğini ifade ederek, işten çıkarmalarla ilgili, şu değerlendirmede bulundu: “Arkadaşlarım bir çalışma yapıyor. Ben 18 Nisan’da görev almış birisiyim. Bana brifing yapıldı. Aradan 2 ay geçti bir brifing daha oldu. Nedir bu eleman farkı 2 aydan bahsediyoruz. Duyduk mu biz İstanbul Büyükşehir Belediyesi 2 bin eleman alıyor? Hangi vicdana sığar. Görevi aldığım hafta 1 milyar 600 milyon lira para normal uygulamaların gününden 15 gün önce hesaba yatıyor. Görevi aldığımda kasasında Büyükşehir Belediyesinin 5 milyon lira para vardı, maaş ödeyecek parası yoktu.” DİYARBAKIR ZİYARETİ Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Diyarbakır’da kimle, neyi konuşuyor?” sözlerinin hatırlatılması üzerine İmamoğlu, “Bu yorumlara üzülüyorum, çünkü ben İstanbul’u yönetirken kişilerle kurumlarla görüşüyorum. Görüştüğüm insanlar Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, özgür ve özgün bireyler. Aslında buna benzer bir durum Diyarbakır da.” dedi. İmamoğlu, Diyarbakır görüşmelerinin tamamen kameralar önünde gerçekleştiğini belirtti. Diyarbakır’da kullandığı “Aynı yerdeyiz, aynı noktadayız.” ifadelerinin sorulması üzerine İmamoğlu, “Ben de yasayla başvurusunu yapmış, hak kazanmış, ‘Hiçbir engeliniz yok’ denmiş, aday olmuş birisiyim. Seçimi kazandım. YSK’nın hukuksuz bir uygulamasıyla mazbatamız elimizden alındı. Ardından bir seçim daha yapıldı, yine kazandık, yine mazbatamızı aldık. ‘Aynı yerdeyiz’ bu. O vatandaşlarımız da başvurularını yaptılar. ‘Hiçbir engel yoktur.’ diyen YSK. Bir suçu varsa niye sokakta? Türkiye Cumhuriyetindeyiz. Diyarbakır benim, İstanbul benim, her yurttaşın olduğu gibi hepsi bizim. Aynı yerdeyiz, aynı gemideyiz. Demokrasiyi birlikte güçlendireceğiz. Yapılan iş yanlıştır.” diye konuştu. İmamoğlu, Diyarbakır ziyaretinde Atatürk portresi hediye etmesini ise şu şekilde değerlendirdi: “Bu yurdumun değerleri var. Herkesin hissetmesini isterim. Bu ülkenin kurucusu var, kurucu değerleri var. 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutladık bir gün önce. Daha önce birileri hediye etmediyse onun sorunu ama ben gittiğim yere bu ve bunun gibi simgesel hediyeler götüren birisiyim. Orada da makam odamda bulunan tablonun bir benzerini, vatandaşı hisseden, vatandaşla bütün kibirden arınmış o duyguyu hisseden o güzel fotoğrafı paylaşmak istedim.” “KEŞKE DENETİMLİ BİR MEKANİZMA OLSAYDI” İmamoğlu, bütün israflardan kurtulacaklarını ifade ederek, çalışmaların devam ettiğini, zaman zaman bu çalışmaların sonucunu açıklayacaklarını söyledi. İstanbul’un en zengin kurumu Büyükşehir Belediyesinin bir binaya 2 milyon 200 bin liraya yakın kira ödediğinin tespit edildiğini dile getiren İmamoğlu, şunları kaydetti: “O kadar çok konu ve mevzu var ki ben bunlarla mesulüm ve meşgulüm. Verimli yatırım nedir, verimsiz yatırım nedir, hepsini iyi biliyoruz. İyi ekonomistlerle çalışıyoruz. Ben bu milletin parasını millete en verimli şekilde kullandırmak üzere İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçildim. Ne yazık ki çok israf var, ne yazık ki çok ihmal var. Tek tek açıklayacağız. Keşke denetimli bir mekanizma olsaydı ben bunlarla uğraşmasaydım. Bazı kurumların sadece gelişmesine dönük cümleler kursaydım.” Şeklinde açıklamalarda bulundu... Kaynak : İpsiz Medya Read the full article
0 notes
bohemkokusu · 6 months
Text
Tumblr media Tumblr media
Büyük dedemden kalan büyük miras:
İstiklal Madalyası
Ön yüzünde doğan güneş içinde TBMM’nin 23 Nisan 1920 de toplandığı  tarihi bina, dünya haritası, kağnı resmi, 23 NİSAN 1336 yazısı.  Arka yüzünde Ay Yıldız içinde Türkiye haritası 1T.Sani 1338 yazılıdır.
Nesiller boyu Mustafa Kemal Atatürk'ün izinde yürümeye ve Cumhuriyetimizi yaşatmaya devam edeceğiz.
Biz Cumhuriyeti Böyle Kazandık!
7 notes · View notes
rmysnr · 7 years
Text
Atatürk'ün bizi kırk yıl önce bıraktığı yerde bile değiliz bugün. Bizans entrikası ile birbirimizi çelmelemekle meşgulüz. Sen-ben kavgasından,yurt hizmetine harcayacak gücümüz kalmadı. Dış itibarımız paramızın değeri gibi düştü. Yoksul durumumuzu dikkate almadan mirasyedi şavurganlığıyla günümüzü gün ettik. Peki nerde Cumhuriyeti biz böyle kazandık diyen çarıklı nineler, dedeler, cebine giren parayı düşünmeyen milletvekiller işte onlar eskide kaldı.
Yurduna sahip çık. Çünkü her karışı kanla sulanan bu topraklar, bir milletin varoluş mücadelesi verdiği yerdir. Sana geleceğini emanet edenleri üzme!
7 notes · View notes
tarih-ogretmeni · 7 years
Text
DIŞARIDAN MAĞDURİYET SATIN ALINIR Gördüler ki, referandum çantada keklik değil. O zaman acil bir mağduriyet bulmak gerekirdi. BULDULAR!!. Almanya ve Hollanda imdada koştu. Böylece ithal bir mağduriyetimiz oldu. İthal mağduriyetin avantajları nedir? “Yabancılar karşısında içeride birleşme sağlanır. Bu birleşme hamasi söylemlerle güçlendirilir. Biriken enerji ‘evet’ cephesine yönlendirilir.” İtiraflar başladı bile. İthal mağduriyet nedeniyle evet oylarının arttığını söylüyorlar. İÇERİDE; Herkes birden pek milli oldu(!).. Bu çok milli kesime HATIRLATIYORUM: Ey çok milli arkadaşlar, -“Ankara’nın şerrinden Brüksel’in şefaati iyidir” diyen biz değil, AKP’dir. 24.01.2012 tarihinde, Hollanda’dan Fatma Aktaş’ın bana gönderdiği iletiyi okuyup, utanın!!. Tabii utanmanız kaldıysa… -“Tayyip ve Gül'ün Arie Oostlandera ricasi: ‘Önce askeri bitireceğiz. Sonra Atatürk’ü. Siz bu konuda bize yardımcı olacaksınız.’ Bu sözler, eski Avrupa Birliği Türkiye raportörü Hollandalı parlamenter Arie Oostlander tarafından, komisyon toplantısında, bize bilgi olarak iletildi. Yukarıdaki bu sözlerin, Mastricht zirvesinde Tayyip ve Gül'ün ricası olarak kendisine söylendiğini belirtti. Ermeni meselesinde de aynı şeyi söylediklerini ve durumu kendilerinin idare ederek, yardımcı olacaklarını belirttiklerini söyledi. Bu bakımdan, Fransa'daki karar(Ermeni soykırım yalanıyla ilgili alınan karardan bahsediyor), AKP hükümeti ile Fransızlar arasında danışıklı dövüştür. Bu konuda bir şey olacağını bu hükümetten beklemeyin, yoksa yanılırsınız. Tek yol, Türk Milletinin kendi iç birliğini sağlaması ve yeni bir Milli Hükümet oluşturmasıdır!!” -Erdoğan’ın 04 Kasım 2002 tarihinde Wolfowitz’e yazdığı mektubu hatırlayan var mı? Mektupta; “Genelkurmay bizden rahatsız, Org. Özkök ile özel ve mahrem bir toplantı yapabilmeyi ümit ediyorum” dedikten sonra, samimiyetle sizin olan Recep Tayyip Erdoğan diye imzalanmıştır. (1) Mektubu merak edenler aşağıda okuyabilir. -Cüneyt Zapsu ABD’de Erdoğan için; “-Bu adamı deliğe süpürmeyin, kullanın” dedi. Bu kepazelikten kim utandı? Oysa Erdoğan üzerinden aşağılanan Türkiye Cumhuriyeti Devletiydi. Zapsu hakkında dava açan oldu mu? -Erdoğan 2006 yılında Yunanistan’a gitti. Gittiği gün Atina’da Rum Pontus Soykırım anıtı dikildi. Erdoğan geri dönmedi. Tepki göstermedi. Hiçbir şey olmamış gibi ziyaretine devam etti. -Hani, Küçük Hüsamettin tiplemesiyle Erdoğan’a; “Almanya’ya ben de gelirim” diyen Bahçeli var ya??. Kendilerini, Ege’de işgal edilen adalarımızda da görmek isteriz. Aynı davet Kılıçdaroğlu ve Baykal için de geçerlidir. -Ali Babacan AB’liğinden sorumlu Başmüzakereci olduğu dönemde gittiği ülkede kargo kapısından alındı. Yani, aşağılandı. Ne Babacan, ne de AKP bu aşağılamayı sorun etmedi. -2007 Yılında AİHM Başkanı kendisini ziyarete gelen Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Gül ve bakanlarını(Cemil Çiçek, Mehmet Ali Şahin) küçük bir kanepede sıkış sıkış yan yana oturttu.. Onlar da utanmadan, besleme gibi yanyana oturdu. Şimdi mi milli olmuşlar? Şimdi Almanya ve Hollanda üzerinden Haçlı cikleti çiğniyorlar. Bush Irak saldırısı için; “Bu bir Haçlı savaşıdır” dediği halde, Ortadoğu’da başlatılan ahlaksız savaşta rol kapmak için koşan AKP değil miydi? Haçlıya ayakçılık yapan biz değildik. Haçlı Coni’ye dua eden de biz değildik. Erdoğan İspanya’da yaptığı konuşmasında; “Tarih boyunca Doğu ile batıyı, Müslümanlar ile Hristiyanları ayrıştıran en büyük çatışmanın haçlı seferleri olduğu iddia edildi. Haçlı seferleri aynı zamanda tüm bu tarafların birbirini tanıdığı, birbiri ile iletişime geçtiği, birbiriyle ittifaklar kurduğu, en önemlisi de çok yoğun bir şekilde bilim ve sanat noktasında alış verişte bulunduğu dönemlerdir.” Diyerek haçlı ve haçlı savaşlarını aklamadı mı? Almanya, Hollanda tersten destek için mi böyle bir tavır aldı bunu şimdilik bilmiyorum. Yalnız şunu tecrübelerimizle çok iyi biliyoruz ki, AKP bu durumu kazanca çevirmek için ateşe odun atıyor, gerilimi yükseltiyor. 15 yıldır olduğu gibi gündemi gene AKP oluşturuyor, muhalefet rolü oynayanlar da peşine takılıyor. Biz ise 15 yıllık tecrübeyle düşünüyoruz. Bağırarak ortalığı kuru gürültüye boğanları iyi tanıyoruz. Dünya liderinin “One minute” dediği hafta, İsrail ile tank-uçak anlaşması imzalayanları unutmuyoruz. Kendi ülkesindeki muhalefete, yani kendi vatandaşına “terörist, çukur, hain” diyen bir siyasetin baskıcı yasaklarını dillendiremeyen yandaş muhalefet, kukla tiyatrosunun daimi müşterisi oldu. *** *** *** *** Reha Gündoğmuş, "ABD cephesinin durumunu en iyi özetleyen ise CIA eski Türkiye şefi, Paul Bernard Henze'nin 2006'da Beyaz Saray'a sunduğu Türkiye raporudur" diyor: "Türkiye'nin bu şekliyle, Amerikan politikalarının yanında olacağından emin olamayız. Ülkeyi kuranlar, denetim mekanizmasını çok sıkı tutmuşlar. Hükümeti ikna ettiğimizde Meclis; Meclis'i ikna ettiğimizde, ordu; orduyu ikna ettiğimizde yargı karşımıza geçebiliyor. Eğer Amerika'nın çıkarı Türkiye'de bir federal devlet kurulması ise mutlaka ve öncelikle yargı, ordu, Meclis ve hükümeti tek elde toplayan başkanlık rejimine geçilmelidir. Bir kişiyi ikna etmek, birbirini denetleyen yapıyı ikna etmekten çok daha kolay olacaktır. Eğer o bir kişi Amerikan çıkarlarını yardım etmek konusunda tereddüt ederse, bir kişi üzerine kurulmuş yapıyı yıkmak Amerika için sorun olmaz." Gündoğmuş, "Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın değişiklik gerekçesi için bundan daha öz bir anlatım bulunmuyor!" diyor! (Arslan Bulut) **** **** **** **** Ülke ateş çemberi içinde… Kanlı terör örgütlerimiz çeşitlendi. İflasın eşiğine geldiK. Ülkenin elinde kalan altın ve gümüşler kumar masasına kondu. Yunan’ın İzmir’e çıkmasına ramak kaldı. Ama ne gam? Öyle ahlaksız bir algı operasyonu yürütülüyor ki, Türk Milletinin beynine BETON DÖKÜLÜYOR. Düşünmesini, ihanetin ayırdına varmasını engellemek için her türlü yöntem uygulanıyor. TV’lerinde, gazete denilen paçavralarında, radyolarında kurulan pazarda; ETİMİZİ, KANIMIZI, CANIMIZI, NAMUSUMUZU, ONURUMUZU, VATANIMIZI pazarlıyorlar. “Joseph Goebbels’in; Bana vicdansız bir medya temin et; sana bilinçsiz bir halk sunayım.” Diye tarif ettiği vicdansız medya görev başında, halkın bilincini kör etmek için var gücüyle çalışıyor. Tutturmuşlar bir evet. Türk Milletinin varlığına tecavüz edecekler ya? Gönüllü oldu demek için “evet” istiyorlar. Hayır diyenleri de terörist olmakla suçluyorlar. Biz bu filmin bir başka şeklini 12 Eylül 2010 referandumu öncesinde de da seyrettik. Erdoğan, Anayasa değişikliğine CHP, MHP ve BDP’nin karşı olduğunu ileri sürerek; “Bunlar nasıl oldu da bir araya geldiler? Bunlar ruh üçüzü oldular” demiştir. Sonra öğrendik ki, AKP PKK ile Oslo’da, Kandil’de, İmralı’da fingirdeşip, anlaşmalar yapıyor. O gün BDP ile ruh üçüzü olmakla suçlanan Bahçeli ve avanesi, bugün Erdoğan ve ekibiyle saf tutmuş, aynı ağzı kullanıyor. Bizler mi? Dün oynanan kukla tiyatrolarının ne alkışçısı olduk, ne de biletçisi. Bugün de olmayız. Bağışıklık kazandık, virüs kapmıyoruz. -"Akıl bir altın taçtır, her kafaya uymaz" .. 15 Mart 2017 Zahide UÇAR (1) Dr. Paul Wolfowitz Savunma Bakan Vekili Pentagon Washington DC, 20301 Ford 4 Kasım 2002 Değerli Dr. Wolfowitz, Ülkelerimiz arasındaki tarihsel ortaklık ve dostluğun gelecekte de sürmesi ümidimi paylaşmak için, bu mesajımı ortak dostlar aracılığıyla doğrudan size ulaştırmak isterim. Seçim sonuçlarının bizim genelkurmay saflarında biraz rahatsızlık yaratmış olabileceğinden, resmî konumunuz gereği, hiç kuşkusuz haberdarsınızdır. Bilmenizi isterim ki, onların Türkiye'nin müreffeh, seküler (çağdaş) ve birinci dünya topluluğunun güvenilir bir üyesi olması ümitlerini partim ve ben de paylaşıyoruz. Ve geçmişte hiç olmadığı kadar birleşmiş olan ülkemizin çıkarları için en iyisi olacak şekilde birlikte çalışabileceğimiz kanaatindeyim. Bu amaçla, Org. Özkök ile mümkün olduğu kadar kısa sürede mahrem, özel bir toplantı yapabilmeyi ümit ediyorum. Özel cep numaram şudur: 0533 7? Bu yardım ve ülkeme geçmişte gösterdiğiniz dostluk için çok teşekkürler. Sizinle kişisel olarak görüşmeyi sabırsızlıkla bekliyorum. Samimiyetle sizin olan, Recep Tayyip Erdoğan Genel Başkan
0 notes