Tumgik
#cihad
ilmiyyat1453 · 28 days
Text
Tumblr media
"الجهاد جهادان: جهادٌ بالسِّيوف، وجهادٌ بالحروف."
"Cihad iki türlüdür; silahla yapılan ve harflerle yapılan."
Şeyh Abdülkerim Müderris (rahimehullâh)
48 notes · View notes
derdiderun · 6 months
Text
Tumblr media
EBU UBEYDE (حفظه الله): “Gök kubbenin sahibi, demir kubbenin sahibinden daha kudretlidir” dedi.
توكلت على الله... حسبنا الله...
ABDÜLMUTTALİB: “Ben develerin sâhibiyim, kendi malımı istiyorum. Kâbe’nin sâhibi vardır. Kâbe’yi korur!” dediğinde Allâh-u Teâlâ ebabil göndermişti...
124 notes · View notes
naftalin2027 · 3 months
Text
Kendi kudretine tapan hiç bir kişinin unutamayacağı ve narsisizmle dolu hiç bir kavramın hesaba katmaktan yakasını kurtaramıyacağı kader ironisidir, Hazreti Musa'nın Firavun'un sarayında büyümesi.
Çölün sonsuzluğunda bile hurmalar sallanır. Kurak yaz sabahlarında çiğ yağar. Bir Musa doğmasın diye, doğan binlerce çocuk öldürülür. Fakat ölen çocukların kanında Musa bilincinin çiçeği açar.
Zulûmde boğulan bir halka, suda boğulmayan bir çocuk yol gösterir: suları yarıp geçme yolunu.
Firavun, kendini Tanrı olarak ilân etmişse, Tanrı, onun karşısına Musa'sını dikecekti. Firavun'un büyü değnekleri varsa, Musa'nın da asa mucizesi vardır.
Firavun, yasalar koymuşsa, Musa onun karşı- sına Mutlak Yasa ile çıkacaktır. Firavun, buyruğun anıtı sanıyorsa kendini, Musa On Buyruk Levhasını karşısında yükseltecektir.
16 notes · View notes
nevzatboyraz44 · 6 months
Text
More than 2 million Indonesians gathered for Palestine said "We want Jihad"🇵🇸👈
.....
أكثر من مليوني إندونيسي تجمعوا من أجل فلسطين قالوا "نريد الجهاد"🇵🇸
32 notes · View notes
diyarbendedir · 8 months
Text
Allahım! biz, bu yolculuğumuzda senden iyilik ve takva, bir de hoşnut olacağın ameller işlemeyi nasip etmeni dileriz. Allahım! yolculuğumuzu kolay kıl ve uzağını yakın et!
20 notes · View notes
istanbul7tepe · 2 months
Text
Tumblr media
Savaşa girdin kalbim,bin yara aldı beni
Nedenli acı varsa aradı buldu beni..
9 notes · View notes
ruhurevan-tr · 2 months
Text
Tumblr media
"Kim, cihad etmeden veya içinde cihad niyeti taşımadan ölürse, nifaktan bir alamet üzere ölmüş olur."
Ebu Davud, Cihad, 17
13 notes · View notes
teneres · 7 months
Text
Tumblr media
Rasulullah ﷺ'in Uhud günü dişi kırıldı, başından yaralandı. [Yüzüne akan] kanı, yüzünden siliyor ve: "Allah, kendilerini Allah'a davet eden peygamberlerinin (başını) yarıp, dişini kıran [ve yüzünü kana bulayan] bir kavmi nasıl iflah eder?" diyordu. Bunun üzerine Allah şu ayeti indirdi: "Allah'ın onların tevbelerini kabul veya onlara azab etmesi işiyle senin bir ilgin yoktur. Çünkü onlar zalimlerdir. Göklerde olanlarda yerde olanlar da Allah'ındır. Dilediğini bağışlar, dilediğine azab eder. Allah bağışlayandır, merhamet edendir. Al-i İmran (128-129)."
Sahih Muslim, Cihad 104, (1791); Sunenu-t Tirmizi, Tefsir, Al-i İmran, (3005, 3006); Sahih Buhari, muallak olarak kaydetmiştir (Megazi, 21)
Açıklama :
İbn Hişâm'ın Ebu Saîdi'l-Hudrî (radıyallahu anh)'tan kaydına göre, Uhud'da Utbe İbn Ebî Vakkas Rasulullah'ın sağ alt rebaiyye dişini kırmış, alt dudağını da yaralamıştır. Abdullah İbn Şihâb ez-Zührî de alnından yaralamıştır. Abdullah İbnu Kami'e elmacık kemiğinden yaralamış, buraya miğferinden iki halkanın saplanmasına sebep olmuştur. Hatta, bir rivayette, Sa'd İbnu Ebî Vakkas: "Ömrümde, Uhud'da Rasulullah'ı yaralayan kardeşim Utbe'yi öldürmek istediğim kadar hiç bir zaman insan öldürme hırsı duymadım" demiştir.
Bunlardan Utbe İbnu Ebî Vakkas'ın sonradan İslam'a girdiğini İbnu Merde söylemiş ise de, diğer müellifler onu reddederler ve kâfir olarak öldüğünü belirtirler. Abdullah İbnu Kami'e'nin Rasulullah'ın: "Allah seni zelil kılsın" bedduasını aldığı ve bilahare bir dağ keçisinin, param parça oluncaya kadar boynuzlarıyla vurduğunu kaydederler.
Abdullah İbnu Şihâb ez-Zuhrî'nin, sahabeler arasında ismi geçer. Sonradan İslam'la müşerref olup Mekke'de öldüğü, meşhur muhaddis Muhammed İbnu Şihâbî'z-Zuhrî'nin ceddi olduğu belirtilir, (radıyallahu anh).
9 notes · View notes
dunyasakini · 2 months
Text
Allah'ım cihattan korkanların gözüne uyku girmesin.
2 notes · View notes
yalnzardc · 1 year
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
5 notes · View notes
osmanlineferi · 2 years
Text
Genel Başkanımız Dr. Fatih Erbakan’ın açıklamaları Yunanistan basınında geniş yer buldu ⤵️ 👍🇹🇷🇵🇸
Tumblr media
2 notes · View notes
ilmiyyat1453 · 6 months
Text
Tumblr media Tumblr media
Günümüzü ne güzel anlatmakta..
27 notes · View notes
derdiderun · 6 months
Text
Tumblr media
"Allahu Teâlâ dışında bir şeye güven duyduğun müddetçe amellerinde sağlam olamazsın."
Şeyh Abdülkadîr Geylânî (k.s.)
100 notes · View notes
naftalin2027 · 25 days
Text
7 notes · View notes
Text
👍🇹🇷🇵🇸 SN. ERDOĞAN, SİYASİ İKTİDARDAN GİDERSE TÜRKİYE BATAR MI?
2 notes · View notes
belkidebirharfimben · 5 months
Text
Gazzeliler müslümansa biz neyiz?
Tumblr media
Okuyanlar bilir. Bediüzzaman'ın gönlünde İşaratü'l-İ'caz'ın bambaşka bir yeri vardır. Sonradan satırlarına dokunmaya çekindiğini zikreder mesela. Neden? Bir müellif kendi satırlarına dokunmaya neden çekinir? Çünkü cephede yazılmıştır. Her an ölümün muhtemel olduğu bir mevkide tefekkür edilmiştir. Yeni Said bile, Eski Said'e dair bütün pişmanlıklarına rağmen, bu ihlasına hürmet gösterir: "Evet, tashihe muhtaç yerleri vardır; fakat hatt-ı harpte, büyük bir ihlâsla, şehidler arasında yazılıp giydirilen o yırtık ibarelerin tebdiline (şehidlerin kan ve elbiselerinin tebdiline cevaz verilmediği gibi) cevaz veremedim ve kalbim razı olmadı. Şimdi de razı değildir; çünkü o zamandaki ihlâs ve hulûsu şimdi bulamıyorum." Bu kanaatini Tenbih'inde tekrar be tekrar da ifade eder: "Fakat şimdi ise Yeni Said nazarıyla mütalâa ettim: Elhak, Eski Said'in bütün hatiatıyla beraber, şu tefsirdeki tetkikat-ı âliyesi, onun bir şaheseridir. Yazıldığı vakit daima şehid olmaya hazırlandığı için, hâlis bir niyetle ve belâgatın kanunlarına ve ulûm-u Arabiyenin düsturlarına tatbik ederek yazdığı için, hiçbirini cerh edemedim."
Geçenlerde ABD'li bir hanım Tiktok'da şöyle ağlıyordu: "Eğer bir Tanrı varsa bu insanlar kesinlikle Onun halkıdır." Yalnız gayrimüslimler sormuyor arkadaşım. 7 Ekim'den beri hepimiz soruyoruz: "Gazzelilerin imanındaki sır nedir?" Çünkü bu imanda, kâfirlerin anlayamadıkları kadar, bizim de ulaşamadıklarımız var. Evet. Nasıl bir insan ailesinin tamamını kaybeder de Allah'a karşı en ufak bir şikayette bulunmaz? Haydi, şikayeti geçtim, nasıl bir de övüncünü ifade eder? Bir şehir yokolur da kalanlar nasıl zayıflık emaresi göstermez? Başlarına tonlarca bomba yağan çocuklar bile nasıl kameralara heybetle Kudüs'ü geri alacaklarından bahseder? Nasıl olur bu? Nasıl? Nasıl?
Tamam. Biz de, elhamdülillah, müslümanız. Fakat bu halet-i ruhiyeyi artık kavrayamıyoruz. Herşey teoriden ibaret değil. Bir vaizin vaazında söylediklerini yaşaması kolay mı? Tarihten duyduklarımızı masal görmeye başlamıştık halbuki. Bedir, Malazgirt, Çanakkale... "Abartıyorlar canım!" diyorduk içten içe. Şimdi 'Gazzeliler' diye birileri ortaya çıktı. Hepsini masal olmaktan çıkardı. Vay arkadaş. Demek olurmuş. Demek yapılıyormuş. İşte şuradalarmış. Hiroşima'dan beter bombalandıkları halde yıkıntılar içinde göğüs göğüse çarpışmayı bekliyorlarmış. Onların üstünü toprak kaplarken bütün bir mazinin üzerinden ölü toprağı kalkıyor. Şehidlere cidden 'ölü' denmiyor. Çünkü onlar ölür gibi görünürken ümmetin göğsüne Muhammedîlik canı üflüyorlar. Her kim nasiplense diriliyor.
Bugünlerde, arkadaşım, Gazzelilerin imanını 'rabıta-i mevtleri' üzerinden de okuyorum. Ve, yukarıda zikrettiğim, Bediüzzaman'ın İşaratü'l-İ'caz'ı yazarkenki haletine benzetiyorum. Evet. Onlar ölümü hatırlarından çıkaramıyorlar. Ölümü hatırlarından çıkaramayacakları şartlarda yaşıyorlar. Kendilerini kemal-i fahirle 'gaza ehli' olarak tarif ediyorlar. Cihadda bu yönüyle bir bereket görüyorum. Hem mürşidim yine bir yerde hikmetle diyor:
"İhlâsı kazanmanın ve muhafaza etmenin en müessir bir sebebi, rabıta-i mevttir. Evet, ihlâsı zedeleyen ve riyâya ve dünyaya sevk eden tûl-i emel olduğu gibi, riyâdan nefret veren ve ihlâsı kazandıran, rabıta-i mevttir. Yani, ölümünü düşünüp, dünyanın fâni olduğunu mülâhaza edip, nefsin desiselerinden kurtulmaktır."
'Rabıta-i mevt' nedir? Rabıta-i mevt ölümle yaşamaktır. Bunu cephe hattından daha sıhhatli ne sağlayabilir? Öyle ya. Her an cennet pasaportunun bir İsrail bombardımanı, kurşunu veya işkencesiyle gelmesine hazır olan Gazzeli murabıtlardan daha iyi hangimiz rabıta-i mevt yapabiliriz? Onları böylesine ulaşılamaz kılan belki de bir ömür ölümle birlikte yaşamalarıdır. Yani akıllarından çıkarmadıkları ecel ihtimalleri imanlarını parlatmıştır. Ve yine belki İslam'da cihadın bu kadar önemsenmiş olmasının bir hikmeti de imana/amele takviye veren şu yönüdür. Yani, müslümanlar cihad ettiklerinde değil, cihadı bıraktıklarında ölür. Mesela, bizim gibi cihadı epeydir unutmuş milyonlar, aynı diriliği göğsümüzde bulamıyoruz. İmanın lezzetini tadamıyoruz. Dünyevîleşmekten kendimizi alıkoyamıyoruz. Ölüm çok uzağımızda geliyor. Hayat çok hoşumuza gidiyor. Kılıcı köreltip duvara astığımızdan ötürü gitgide çürüyoruz. Biliyorsun, mücahidler öldüklerinde çürümezler, ancak cihadı bıraktıklarında çürürler. Şu bilad-ı İslam'da yaşayan Türkler, Kürtler, Araplar... Bizdeki çürümeyi bundan daha zâhir açıklayacak başka ne var?
0 notes