Denizi seyretmek gibidir bozkırda gökyüzünü seyretmek."

Neşet Ertaş.

göğün derinliklerine uzun süre gözünü ayırmadan baktığında, düşüncelerle ruh, yalnızlığın bilincinde birleşirler nedense. kendini çaresizce yalnız hissetmeye başlarsın, daha önce yakın ve kendine ait saydığın her şey sonsuz biçimde uzak ve değersiz olur.

çehov - vanya dayı

Hüzünler, ayrılıklar ve hasret sadece bozkırlara özgü değil.

M.

رنگ اپنے مزاج کے اعتبار سے بھلے ایک دوسرے سے اختلاف کریں اور الگ نظر آنے کی کوشش کریں لیکن اگر یہ اختلاف ایک ترتیب سے وقع پزیر ہو تو دیکھنے والے کے لیے اس اختلاف میں بھی حُسن پیدا ہو جاتا ہے ۔

Renkler ruh hallerine göre birbirlerinden farklılaşabilir ve farklı görünmeye çalışabilir ama bu farklılık bir düzen içinde yaratılırsa o zaman izleyici için bu farklılıkta güzellik yaratılmış olur.

Hasta gibiyim ve hayatımda ilk defa Eskişehir’i özlüyorum…bozkıra özlem duymaya başladım…

….

One of the most underrated actors… He is very talented and versatile

— Sevda, when I saw you there… When I couldn't look into your eyes…. I realized I couldn't wait any longer. Maybe the whole world will be against us, but if you are at the end of this beaver, then I am ready to fight. I will destroy the world so that you smile and always hug me. Will you fight with me? — Evet. EVET!!!

Asalet soydan gelir.

Geceye bir şarkı bölümünden bir fon müziği paylaşmak istedim.Dinleyen herkese güzel dinlemeler ve iyi geceler 🌙

Bozkır filmi antalya’da 10 tane ödülü nasıl almış bir bakayım dedim, sadece yirmi dakika izleyebildim. gerçekten bazı şeylere hiç sabrım kalmamış. Tam olarak şöyle bir eleştirisine rastladım ve tamamen katılıyorum ☝️ “film, tam olarak "taşra sıkıntısı" adı verilen şeyle mi yoksa iletişimsizlikle mi ilgileniyor, belli değil.. (yönetmen, ödül gecesi sonrası verdiği bir röportajda filmin iletişimsizliği anlattığını söylüyor). Babanın kendi dünyasındaki sıkışmışlığı, yas sürecinde ihtiyaç duyulan mesafeyi ortadan kaldıran bahçedeki mezar ve hurdaya çıkmış aracın hatırlattığı suçluluk, baraj sularının eve yaklaşması gibi bir sürü sıkıntının "taşra sıkıntısı"na dönüşeceği noktaları harcayıp hikayeyi iletişimsizlik meselesine kitlediği için kafası karışık bir film aynı zamanda. Filmdeki iletişimsizlik meselesi de tam olarak işlenememiş. İyi kurulamamış bir hikayenin yarattığı eksiklerden ve diyaloglara sızan boşluklardan doğan bir "iletişimsizlik" çünkü bu. Filmin aldığı ödüller ve Zeki Demirkubuz'un konuşması, yarışmadaki diğer filmlere yapılmış haksızlık olduğu kadar Bozkır filmine de yapılmış bir haksızlık kanımca. "Biraz daha sürse neredeyse neden yaşadığımızı anlayacaktık" dediği, "hakikatin izini süren aşkın" bir filmi, sırf sinema camiasına tokat atmak gibi mesleki ve gündelik sorunlarına aracı kılmış olması bir filme yapılıp yapılabilecek en büyük haksızlık. Sanatı, siyaset ve tarih-dışı kılan bu konuşmayla Demirkubuz, pek sevdiği Dostoyevski'nin yeraltına çekilmiş karakterlerinin kötü bir kopyasından öteye geçemediğini göstermiş oldu.”

Denizli Düşler

View On WordPress

Sarı bozkırlarda kaybolsak…

Yeşilliğin içinde huzurun doruğunda...🤍