Tumgik
#avlamak
onderkaracay · 28 days
Text
Tumblr media
15 notes · View notes
hillosche · 2 years
Text
Tumblr media Tumblr media
"Ez ditirsim, xeyalêk ji xwera çêkim wek çenneta xweda wanda û êz têda hilfirim ji ber yêk kabûsa berde xeyalê min Insane. Bi baskê Azadiyê wek kevoka kê di ezmanê welatê xweda Ez newêrim bifirim Ji ber yê go min bi neçîra xwe êzman min bîne xwãr însanê."
"Korkuyorum, kendime aynı kaybetiğim cennet gibi bir hayal kurup içinde uçmaya çünkü hayallerimi kabuse çeviren insandır. Özgür bir güvercin kanadı gibi ülkemin gökyüzünde uçmaya korkuyorum çünkü beni gökyüzünden avlayan gene insandır."
14 notes · View notes
ziyapasa-01 · 5 days
Text
_____/// AYM Başkanı Zühtü Aslan'ın Konuşma metninde yer alan bir DERVİŞ hikayesi.....
"Giydiğimiz cübbelerin anlam ve önemini çok iyi anlatan meşhur bir kıssa vardır.
.....Yaralı bir kuş Hz. Süleyman’a gelerek KANADINI bir DERVİŞİN kırdığını söyler. Hz. Süleyman dervişi hemen çağırtır ve yargılamaya başlar.
Derviş kendini şöyle savunur: “Efendim, kuşu avlamak istedim. Önce kaçmadı, teslim olacağını düşünüp üzerine atladım, bu esnada KANADI KIRILDI.” Müşteki kuş bu sözlere hemen itiraz eder ve şöyle der:
“Avcı olsa hemen kaçardım. Onu derviş kıyafetinde gördüğüm için kaçmadım. Derviş olmuş birinden bana zarar gelmez diye düşündüm.”
Hz. Süleyman bu sözleri haklı bulmuş ve ceza olarak dervişin KOLUNUN KIRILMASINA hükmetmiş. Ancak yaralı KUŞ bu karara da İTİRAZ etmiş ve demiş ki: “Efendim, kolunu kırarsanız iyileşince yine aynı şeyi yapar.
Siz en iyisi ÜZERİNDEKİ DERVİŞ HIRKASINI ÇIKARIN Kİ, BENİM GİBİ KUŞLAR BUNDAN SONRA ALDANMASIN.”
____!!!! Sevgili Türk Milletinin asil evlatları sizde bu derviş hırkası giymiş soytarılara dikkat edin.
Tumblr media
Hırkası olan herkesi Derviş zannetmeyin...
Onlar "Atatürkçüyüm, Türkçüyüm, Dinciyim, vs diye söze başlayıp AMMAAA ile devam edenlerdir...
22 notes · View notes
sensedim1938 · 3 months
Text
Duydunuz mu?
Somali Cumhurbaşkanı'nın oğlunun yargılandığı davada karar verildi.
Mahkeme sanığa “Taksirle ölüme neden olmak" suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezası verdi.
Bunu da 27 bin 300 lira adli para cezasına çevirdi.
(12 saksit de yapmış mıdır acaba? Kredi de verseler. Gerçi babasına daha yeni 30 milyon dolar bağış yapmıştı Recep.)
Sudan ucuz.
Bu katilin ülkesi Somali’ye Afrika’ya Safariye gidip vahşi hayvan avlamak daha pahalı.
Türkiye insan öldürme safarisi sektörü kurulabilir.
İstanbul’a gel Safari yap.
Lüks aracınla insan kovala. Öldür. 1000 dolar bile etmiyor. Asgari ücretlinin bir aylık maaşı.
Ehliyetin de 6 sonra iade.
🤬🤬🤬
30 notes · View notes
mirzablogg · 1 year
Text
Birgün serçe Bi kuş dervişi Süleyman as şikayet eder Süleyman as dervişi yanına çağırır dervişe sorar bu serçe senden şikayetçi der derviş efendim ben ava çıkmıştım bu kuşu avlamak için kendimi saklamadan üzerine gittim uçmadi dahada yaklaştım kaçmadı bende kendini bana teslim etti sanıp üzerine atladım kanadı kırıldı
Süleyman as kuşa döner derviş haklı neden hakkını savunmadin niye kacmadin dervişi gördün.
Kuş Süleyman as derki efendim ben bunu derviş kılık lı görünce bundan bana zarar gelmez düşündüm. Der
Süleyman as kararını verir derhal dervişin kolunu kırın emir verir
Kuş hayır efendim eğer böyle yaparsanız kolu düzelince yine aynı şeyi yapar
Siz en iyisi bunun derviş hırkasını alın benim gibi kuşları kandırıp avlamasın ,,,,🐤
80 notes · View notes
damladanummana · 24 days
Text
Fıtrat
Her canlının bir fıtratı vardır. Yılanın fıtratında da sokma eğilimi mevcuttur kendisine tehlike olarak algıladığı varlıkları bünyesindeki zehri nakşederek, etkisiz hale getirmek ya da öldürmek bazen de karnını doyurmak amacıyla beslenme silsilesindeki canlıyı avlamak için kullanır zehrini. Zehir bünyesindedir ve onu kullanmaktan çekinmeyecektir. Çevrenizdeki yılan fıtratlı insanlar da, siz…
Tumblr media
View On WordPress
3 notes · View notes
demircizademehmet · 2 years
Text
Tumblr media
Derisi çok kıymetli olan Timsahları avlamak için Siyahi bebekleri yem olarak kullanan Amerikanın bugün İnsan haklarının öncüsü olması ne kadar garip değil mi, akıl eden için ağızla gülünmeyecek bir mesele...
Cahiliye döneminin adetlerinden olup İslamla birlikte mefhumu tamamen değişen "Kölelik" kavramını tam manası ile anlamadan, bilmeden, öğrenme zahmetinde dahi bulunmadan, haince dil uzatan insanlar 1800'lü yılların başlarında arşivlerle sabit olan şu belgeleri gösterdiğinde neden dut yemiş bülbüle döner. Çünkü mesele insan Hakları değil İslam düşmanlığı.
38 notes · View notes
kitaphayrani · 9 months
Text
Tumblr media
Bunu tutuyorum çünki elimde şu an.Sonunda seri tamamlandı.Novemberi avlamak dan sonra okuyacağım ilk kitap olacağına eminim...
3 notes · View notes
onderkaracay · 10 months
Text
Tumblr media
1 note · View note
m1rspostsblog · 2 years
Text
Tumblr media
Önceki Peygamberlerden birisi, bir gün bir rüyâ görür. Rüyâsında kendisinden, sabahleyin kalkınca karşısına ilk çıkan şeyi yemesi, ikinci olarak karşılaştığı şeyi gizlemesi, üçüncü olarak karşılaştığı şeyi kabûl etmesi, dördüncü olarak, karşılaştığını yeise, ümitsizliğe düşürmemesi, beşinci olarak karşılaştığından da kaçması istenir.
Sabah olur. O peygamber aleyhisselâm kalkınca, karşısında gözüne ilk çarpan büyük ve kapkara bir dağ olur. Bu manzara karşısında duraklar, hayrete düşer ve kendi kendine, “Rabbim bana onu yememi emretti. Rabbim bana, gücümün yetmeyeceği şeyi emretmez” diye düşünür.
Onu yemeğe azmederek oraya doğru yürür. Fakat yanına yaklaşınca dağ birden küçülür, küçülür ve baldan daha tatlı bir lokma hâline gelir. Peygamber onu yiyerek yola koyulur.
Biraz gidince karşısına altın bir tas çıkar. Hemen bir çukur açarak onu toprağa gömer ve tekrar yola koyulur. Fakat biraz gittikten sonra dönüp arkasına baktığında altın tasın toprağın üstüne çıkmış olduğunu görür. Geri döner. Onu tekrar gömerek yine yoluna devam etmek üzere hareket eder. Fakat biraz gidince yine dönüp geriye baktığında, altın tasın yine dışarıda olduğunu hayretle müşâhede eder. Bu dönüp gömmeler birkaç defa tekrarlandığı hâlde altın tas yine üste çıkar. Nihâyet peygamber, “Ben, Rabbimin bana olan emrini yerine getirdim” diyerek onu gömmek için bir daha geri dönmez ve yoluna devam eder.
Biraz gidince, kendisine doğru gelen bir kuşla karşılaşır. Kuşun peşinde de bir şâhin var. Kuş, “Ey Allahın nebîsi, beni kurtar” diyerek Peygamberden yardım ister, Peygamber de onu himâyesine alarak, “Üçüncü olarak karşılaştığın şeyi kabûl et” emri gereğince onu yeninin içine saklar.
Bu arada onu avlamak için peşinden gelmekte olan şâhin gelip, “Ey Allahın nebîsi, ben aç idim. Sabahtan beri onu avlayıp karnımı doyurmak için uğraşıyordum. Tam yakalayacağım sırada onu benden aldın. Rızkıma mâni olma!” der. Bu sırada Peygamber aleyhisselâm, “Benden, üçüncü olarak karşılaştığımı kabûl etmem, dördüncü olarak karşılaştığımı da yeise düşürmemem istenmişti. Üçüncü bu kuş. Onu kabûl edip kurtardım. Ya dördüncüyü ne yapayım? Onu ümitsizliğe düşürmemem lâzım” diye düşünür. Yanında bulunan etten biraz keserek beklemekte olan avcı kuşa atar. O da onu alıp gider. O uzaklaşınca saklamakta olduğu kuşu da salıvererek yoluna koyulur.
Yolda ilerlerken beşinci olarak pis kokulu bir cîfe, pislik ile karşılaşır. Geceki rüyâ gereğince ondan da süratle uzaklaşır. O gece rüyâsında kendisine gündüz olan hâdiselerdeki hikmet, sır şöyle izâh edilir:
“Birinci olarak, çok büyük ve kapkara bir dağ olarak gördüğün ve sonradan baldan daha tatlı bir lokma hâline gelen şey, öfke ve kızgınlıktır. Öfke, önce büyük bir dağ hâlindedir. Sabır edildiği ve yenildiği zaman baldan daha tatlı bir lokma olur.
İkinci olarak karşılaştığın altın tas, güzel ve iyi amellerdir. İyi ve güzel ameller, hareketler, davranışlar ne kadar örtülürse örtülsün, yine de açığa çıkar ve kendilerini belli ederler.
Üçüncü olarak, sakladığın kuş sana sığınana ihânet etmemeni, himâyene almanı öğretmek istemektedir.
Dördüncü hâdise, birisi senden bir şey istedi mi, kendi ihtiyâcın olsa bile onun hâcetini görmek gerektiğine işârettir.
Beşinci olarak karşılaştığın ve kendisinden kaçtığın pis kokulu cîfe gıybete işârettir. Gıybet eden, ötekini-berikini çekiştiren insanlardan, pis kokulu cîfeden kaçarcasına kaç!..
20 notes · View notes
aynodndr · 9 months
Text
iSTANBUL’LU OLMAK….,,,,İstanbullu olmak demek ilk önce denizi, vapuru sevmek demektir…..Haliç kıyılarında büyüyüp, Boğaz’da kayık kiralayıp balık avlamak, Kurbağalıdere’de kürek çekmek,Florya’da , Büyükdere’de Beyaz Park’ta, Kuruçeşme’de Lido’da denize girmektir….Yüksekkaldırım’dan inerken ayağına fren takıp yuvarlanmamak,Karaköy’ e indiğinde köprünün o muhteşem her iki yakasındaki manzarayı seyretmektir İstanbul’lu olmak…..Mısır çarşısının o gizemli kokusunu genzinde hissederek çıkacağın kapının nereye varacağını , Mahmutpaşa’dan Kapalıçarşı’ya doğru bir nefeste yorulmadan çıkmak, Kürkçü Han içinde daire çizip yol almak, budur İstanbul’lu olmak…..İstanbul’lu olmak İstiklal’de yalnız dükkanları, tatlıcıları, lokantaları seyretmek değil, bir de başını yukarı kaldırıp o muhteşem mimari yapıları farkederek, bir zamanın Levantenlerinin burada yaşayıp inşa ettikleri binaları görmek…..İnci Pastanesini,Baylan’ı , Markiz’i arayıp ta bulamamak budur işte İstanbul’lu olmak……Şişliden sabah yol alıp Osmanbey,Pangaltı’ya geldiğinde Tan sinemasını, Pangaltı hamamının yerine inşa edilen o devasa oteli benimsememek, hüzünle o çocukluk yıllarının saf ve temiz günlerini hatırlamak……Karşısındaki Lostra salonunun o yüksek koltuğuna oturup ayakkabılarını parlatana İstanbullu derler……Yaz aylarında Taksim Belediye Gazinosunun yanında bulunan ağaca tırmanarak Behiye Aksoy’u veya Gönül Yazar’ı dinlemek…..Mithatpaşa(Bugünkü Vodafon Arena) stadyomunda maçı seyretmek için paramız olmadığından karşı “Tepe” ye çıkarak sahanın yalnız yarısını 300 metre uzaklıktan seyredip gollerin o tarafta atılacağı ümidiyle ve inadına daima ters tarafa atılan golun sevinciyle bağrışmaları duyarak şansımızın yaver gitmediğini anlamak……Kolay değildir İstanbul’lu olmak…..Kısaca ( Biraz uzun oldu galiba) 600 seneye yakın köklerimizin bulunduğu bu şehirde yaşamak Yahya Kemal Beyatlının bu mısralarıyla özdeşleşir…. Nice revnaklı şehirler görülür bu Dünya’da…Lakin efsunlu güzellikleti sensin yaratan…..Yaşamıştır derim en hoş ve uzun rüyada….Sende çok yıl yaşayan, sende ölen, sende yatan……İşte budur İSTANBUL’LU OLMAK……
6 notes · View notes
ziyapasa-01 · 2 years
Text
__||•°•Hayata dair Bir gün yaralı bir kuş Hazreti Süleyman'a gelerek, kanadını bir dervişin kırdığını söyler.
Tumblr media
Hazreti Süleyman, dervişi hemen huzuruna çağırtır.
Ve ona sorar;
“Bu kuş senden şikâyetçi, neden kanadını kırdın?”
Derviş kendini savunur;
“Sultanım, ben bu kuşu avlamak istedim. Önce kaçmadı, yanına kadar gittim, yine kaçmadı. Ben de bana teslim olacağını düşünerek üzerine atladım. Tam yakalayacağım sırada kaçmaya çalıştı, o esnada kanadı kırıldı.”
Bunun üzerine Hazreti Süleyman kuşa döner ve der ki;
“Bak, bu adam da haklı. Sen niye kaçmadın? O sana sinsice yaklaşmamış. Sen hakkını savunabilirdin. Şimdi kolum kanadım kırıldı diye şikayet ediyorsun?”
Kuş kendini savunur.
“Efendim ben onu derviş kıyafetinde gördüğüm için kaçmadım. Avcı olsaydı hemen kaçardım. Derviş olmuş birinden bana zarar gelmez, bunlar Allah’tan korkarlar diye düşündüm ve kaçmadım.”
Hazreti Süleyman bu savunmayı doğru bulur ve kısasın yerine getirilmesini ister.
Hayata dair“Kuş haklı, hemen dervişin kolunu kırın” diye emreder.
Kuş o anda;
“Efendim, sakın öyle bir şey yaptırmayın” diyerek öne atılır.
“Neden” diye sorar Hazreti Süleyman.
Kuş sebebini şöyle açıklar;
“Efendim, dervişin kolunu kırarsanız, kolu iyileşince yine aynı şeyi yapar… Siz en iyisi mi, bunun üzerindeki derviş hırkasını çıkartın… Çıkartın ki, benim gibi kuşlar bundan sonra aldanmasın.”
13 notes · View notes
dmlft · 2 years
Text
Nereye olduğunu bilmiyorsun ama bir yere gidiyorsun .
Aradıkların Salkım Mağaraları`nda .
Yolunu kesenler olacak.
Hançerini çantanda değil , elinde taşı .
Sen onu reddetsen de o seni bulacak .
Başka biri senin için de adalet arayacak .
Bir sürü yolun var , bir sürü yokuş var .
Herkesin kaderi var , senin kaderlerin var.
Ejderha seni avlayacak , üç başlı köpek sana başka tuzak kuracak.
Kaplandan saklan . Kaplandan saklan...
Sana yalancı diye seslenmişler ama sen yalancı değilsin .
Sen artık doğrudan yalanın kendisisin.
Tanrıçalar senin için taş atmış .
Ya son olacaksın ya sonsuz.
Kaç onlardan , Salkım Mağaraları`nı bul .
Seni avlamak isteyene tuzak kur.
O seni aramadan sen onu bul.
Beşinci elementi bul.
7 notes · View notes
3r7an · 2 years
Text
Seni Dert Etmeler parçasını YouTube Music'te izleyin
youtube
"Kulağımızın dibinde,
vızıldayıp uykumuzu kaçıran,
sinekleri avlamak,
bildiğimiz bir şeydi.
'Fakat zihnimizi meşgul eden,
bir düşünceden ötürü,
uyuyamadığımızda,
'Çoğumuz bu düşünceyi nasıl,
avlayacağını bilmiyordu...🔆
12 notes · View notes
halilyuceer · 1 year
Text
Genç kızları Evlenme vaatiyle Kandırıp İlişkiye Girmek İsteyen zorba ve serseri Tipli Erkekler
İlk önce bir bayanın duygularını istismar ederek şeytanca bir fikriyata yatarlar sonra kız a her defasında kötü alışkanlığa sürüklemek için yol gösterirler şahsen sizin içtiğiniz içeceklerine kadar hap yoluyla bayıltıp o kişilerle ilişkiye girerler bir nevi bir bayanı içki içirtip kendisinde alkol içerekten sabah a kadar ilişkiye girer o bayanla adam neyin nasıl olduğunu anlayamasada o Kızın gençliğini karartır lütfen ama lütfen arkadaşlarınızı iyi seçiniz..
Ha bu erkek evlidir ondan zarar gelmez demeyin devir öyle kötü ki böyle pislik zambara dan oluşan ahlaksız erkekler çok onlar öyle pislik evdekiler yetinip bakmaz dışardaki kızlara nasıl tuzağa çekebilirim diye uğraşır
Ha bu erkek bekar ya sohbeti güzel ya burnunda kız arkadaşı var ama ondan bana zarar gelmez demeyin onunda yediği naneleri olabilir eğer size kız arkadaşının yanında boş espiri sizi avlamak için bir kaç güzel sözle hoşunuza gitecek gibi ama hoşunuza gitmeyen cümleleri şahit olup tuzağa çekmek için cümle içinde oyun yapabilir bunlarda kaçla göz arasından sizin hayatınızı karartabilir
Ha şunuda diyeyim bu ikisini rastlamadıysanız abi kardeş veyada size bacım diyebiliyorsa eşlerini ve kız arkadaşını aldatmayan kişilik sahibi insanlar cevrenizde varsa sıkıntı olmaz..
Kafanızda bir erkek arkadaşı yada bir bayan belirliyorsanız çevresine arkadaşlarını vede ailesini iyi tanıyınız ve hata dolu hayat yapmamak dileğiyle saygılarımla..
Köşe yazısı yazan : Halil YÜCEER
1 note · View note
1nefess · 2 years
Text
Süper Gen - Super Gene
İnsan kelimesinin evrende yasak olduğu bir zaman. Genleri insanlarla karışmış olan kristalleştiriciler diğer ırklar tarafından yok edilmiştir. Kristalleştiriciler sığınağında yaşayan Han Sen, ailesinin borçlarını ödeyebilmek için güçlü yaratıkları avlamak zorundadır. Bu av sırasında bir avın içinden çıkan bir siyah taş hem kendisinin hemde evrenin geleceğini belirleyecektir.
3 notes · View notes