Tumgik
#Hadi TV
Text
Kendimi Zorla Üvey Abime Siktirdim! (İrem 18 Y., Adana)
Merhaba, ben İrem, 18 yaşındayım. 1.68 boyunda, siyah saçlı ve beyaz tenliyim. Herkes bana çok güzel olduğumu söyler, hatta beni Merve isimli sanatçıya çok benzetirler. Annemi hiç tanımıyordum, ben daha bebek iken trafik kazasında kaybetmişiz. Babam da benimle kala kalmış, bir süre sonra başkasıyla tekrar evlenmişti. Üvey annem Selda aslında tek tanıdığım annemdi. Onu da hiç üvey olarak görmezdim, bana anne sevgisini yaşatmıştı. Babamla evlendiklerinde bir oğlu vardı, adı Kerem. Benden 10 yaş büyüktür kendileri. Kerem abimle çok yakınız ve o benim ilk aşkım. Bana hep 'prensesim' diye seslenirdi ve bu benim çok hoşuma giderdi.
Yaşım 16 olduğunda cinsel yönden de isteklerim artmaya başlamış ve üvey abime karşı artık farklı duydular beslemeye başlamıştım. Abimle ne zaman yanyana gelsek, ne bileyim film izlemek olur, yada şakalaşmak olur, şakadan dalaşmak olur, birbirimizi gıdıklamak olur, sürekli ellerini bacaklarımda hissederdim. Arada sırada durduk yere gelip beni yanaklarımdan öperdi. Belki bilerek yada bilmeyerek beni sever ve okşardı. Bizimkiler de bu kadar yakın olmamızı normal olarak karşılardı, çünkü normal abi-kardeş gibi büyümüştük. Beni azdıran da abimle yaşadığım bu olaylardı.
Sınıf ve aynı zamanda en yakın arkadaşım Didem, okuldan biriyle çıkmaya başlamıştı. Bana sürekli aralarında geçen ilişkinden bahseder, "Bugün öpüştük..." yada, "Amımı ellettim!" gibi özelini anlatırdı. Ben de ona bir ara, dershaneden biriyle çıkarken birkaç kez onunla öpüşüp, sakso çektiğimden bahsetmiştim. Didem bir gün beni kenara çekip, "Onunla yattım!" dedi. Ben, "Anlamadım, nasıl yattın? deyince, "Kızım anla işte, götümü verdim!" dedi. Ben de, "Hemen anlat!" deyince, en ince detayına kadar herşeyi anlattı. Önce çok ağrılar çektiğini, ama sonra çok zevk aldığını söyledi. Sonra bana, "Sen de denemelisin, pişman olmayacaksın!" dedi. O gün aklıma koydum ve götümü biricik üvey abim Kerem'e verecektim. Üvey abim 26 yaşında, üniversiteden yeni mezun ve yaşıtları gibi işsizler tayfasına mensup biriydi ve halen bizimle yaşıyordu. Ama eve gidip direkt abime, "Götümü sik!" diyemeceğimden, sürekli planlar yapmaya başladım. Önce onu iyice azdırırıp kıvama getirmem gerekliydi.
Eve gittim. Kerem abim evde tek başına TV izliyordu. Sırt çantamı yere attım, eteğimi yukarı doğru katladım ve direk üstüne atlayıp, "Canım abicimmm!" deyip onu gıdıklamaya başladım. Eteğim sürekli açılıyor ve külodum ortaya çıkıyordu. Kerem abim beni yere düşürüp üstüme çıktı ve tek zayıf noktam olan göbeğimi gıdıklayarak beni güldürmeye çalışıyordu. Ben de bacaklarımı iyice açtım, artık tamamen altında kalmıştım. Abim durumu farketmişti, "Yeter, yoruldum!" deyip geri çekildi. Eteğim tamamen açık şekilde halen yerde uzanıyordum. Bana, "Hadi kalk üstünü değiştir, herşeyin ortada!" diye kızdı. Koltuğa otururken sikini düzeltirken yakaladım kendisini. İlk adımı atmıştım.
İçeri gittim ve en kısa şortumu giydim ve geri döndüm. Yanına uzanıp bacaklarımı kucağına attım. Aslında bunu sürekli yapardım, yeni birşey değildi, o da arasıra ellerini ayaklarıma koyar okşardı. Bu sefer hiç kıpırdamıyor, gözlerini TV'den ayırmıyordu. Ama ben nedenini biliyordum, bacaklarımın altında sürekli hareketlenen yarağını hissediyordum. Bana, "Hadi abine su getir bakayım!" diyerek bacaklarımı yere attı. "Peki!" dedim ve mutfağa su almaya gittim. Geldiğimde odada yoktu. "Abiii, suuu!" diye seslendim. O da banyodan, "Bırak oraya, birazdan gelir içerim!" diye seslendi. Hemen yavaş ve sesiz adımlarla banyonun önüne gidip kulağımı dayadım (Bizim banyonun kapısı baya eskiydi, gerçi evdeki bütün kapılar öyle, hiç birinin kilidi bile yoktu!) ve dinlemeye başladım. Kerem abim telefonundan pørnø açmış olacak ki, az da olsa kadın inleme seslerini duyar gibiydim. Sanırım içeride otuzbir çekiyordu.
Ben hemen odama geçtim. Kendi kendime (Aferin kız sana, bu gidişle çok beklemeden götünü siktireceksin!) diyordum. Acaba onu daha fazla azdırmak için başka ne yapabilirim diye düşünürken, dış kapı açıldı ve annem eve geldi. Normalde annemle babam akşam 7 gibi evde olur, ben de 4-5 arası evde olurdum. Kerem abimse sürekli evde zaten. Hayallerim yıkılmıştı. Anneme, "Hayırdır, erkencisin?" dedim. O da, "Bugün öyle oldu, işim erken bitti!" diye cevap verdi. O akşam öyle geçmişti.
Ertesi gün okuldan sonra koşarak eve gittim. Evden içeri girdim. Kerem abimi bulamayınca çok üzülmüştüm. O sırada banyodan gelen su sesini duyunca, içerde duş aldığını fark ettim. Hemen banyo kapısını açtım. Kerem abim, "Oha, kim o?" deyince, "Abi benim, çok sıkıştım, altıma işeyeceğim!" diyerek içeri girdim. Külodumu ayak bileklerime indirip, eteğimi yukarı sıyırdım ve klozete oturdum. Kerem abimin duşa kabinin içinde sadece omuzlarından yukarısı gözüküyordu, aşağısı buzlu camdı. Zaten o da, "Çabuk ol!" dedi ve sırtını döndü.
İçimden (Ne yapabilirim?) diye düşünürken aklıma bir fikir geldi. Ayak bileklerimde duran külodumu tamamen çıkardım, yerde bırakıp çıktım ve kapının önünde beklemeye başladım. Amacım, duştan çıkarken külodumu yerde görmesini sağlamaktı, ben de hemen girip (Külodumu unutmuşum!) diyerek yerden alacaktım. Suyun sesi kesildi ve duşa kabinin kapısının açıldığını duydum. İçimden 10'a kadar sayıp içeri daldım. Ama içeride gördüğüm manzara karşınında donup kaldım, Kerem abim donumu yerden almış ve kokluyordu. Beni görünce hemen indirdi elini ve "Ne yapıyorsun sen?" diye bağırdı. Ben parmağımla halen elinde duran külotumu işaret edince, külotu bana doğru fırtlattı ve "Hemen çık!" dedi.
Benimse çıkmaya hiç niyetim yoktu. Ona doğru birkaç adım attım ve "Külodumu mu kokluyordun sen?" dedim. Utancından kızardı ve "Sana çık dedim!" diye bağırdı. Artık çok azmıştım, amım ıslanmaya başlamıştı ve ayaklarım geri adım atmıyordu. Ona iyice yaklaştım ve "Sorun değil, hatta çok sevindim!" diyerek eline külodumu tutuşturdum. Hemen sonra da diğer elini tutup eteğimin altından amıma götürüp, "İstersen bunu kokla!" dedim. Her şey o kadar hızlı gerçekleşmişti ki, günlerce plan yapsam bu kadar olmazdı. Parmakları amıma değince amım iyice sulanmıştı. Fakat hemen elini çekip, "Ne yapıyorsun sen? Delirdin mi?" dedi. Ben de, "Evet, delirdim. Senin için deliriyorum, anlasana be, kaç gündür yapmadığım şey kalmadı! (Elimi havludan belli olan kalkık yarağına götürerek) Hem sen de istiyorsun, biliyorum!" dedim.
Kerem abim, "Olmaz, biz kardeşiz!" deyince, "Üveyyy!" dedim hemen. O da, "Üvey müvey, birlikte büyüdük!" dedi. Ben de, "Tabi tabi! Peki o beni okşamalar, öpmeler neydi? Hatta beni koklayarak öpüyordun beee! Hadi saklama, beni istiyorsun, ben de seni çok istiyorum!" dedim ve elini zorla amıma götürdüm. O bu sefer sesiz kaldı ve elini amımdan çekmedi. Ben de belindeki havlusunu indirdim ve onun muhteşem yarağıyla göz göze geldim. Kocamandı. Elimi attım ve ilk defa bir yarağı elleyip okşamaya başladım. Bir yandanda dudaklarını öpmeye başladım. İlk başta öpücüklerime karşılık vermiyordu, ama sonradan dayanamadı ve çılgınca öpüşmeye başladık. Hemen kucağına atlayıp, ayaklarımı belime doladım. Yarağı amıma değiyordu ve bu durum beni çıldırtmıştı.
Kucağında beni öperek odama götürdü. Beni yatağa uzatıp, bir çırpıda okul gömleğimin önünü düğmelerini kopartarak açtı. Sütyenimin üstünden taşan memelerimi öpmeye başladı. Sonra yavaş yavaş aşağılara inip, göbeğimi, bacaklarımı ve ayaklarımı öpmeye başladı. Ben de hemen gömleğimi ve sütyenimi çıkardım. Kerem abim bacaklarımdan yukarıya yönelmiş, eteğimin altından amımı öpmeye ve yalamaya başlamıştı. Aldığım zevk inanılmazdı. Çok geçmeden inleye inleye orgazm oldum. Onun da yüzü benim zevk sularımla sırılsıklam olmuştu. Gömleğimi alıp ağzını yüzünü silerken, ben de o ara eteğimi çıkarıp kenara attım.
Rahatça yalaması için bacaklarımı ayırıp amımı ona sunduğumda, Kerem abim, "Bu yaptığımız yanlış, durmalıyız!" dedi. Ama benim durmaya hiç niyetim yoktu, hiç birşey söylemeden yataktan imdim ve önüne çömelip yarağını ağzıma alıp saksoya başladım. Sakso konusunda tecrübeliydim ve ona hayatının en iyi saksosunu çekiyordum. Aslında götümü siktirecektim, ama o kadar zevk alıyordum ki, acı çekmek istemedim. Bu nedenle ona bakireliğimi bozdurmaya karar verdim. Kendi isteğiyle yapmazdı, bunu biliyordum. O yüzden onu göğsünden itip onu yatağa yatırdım. Üstüne çıkıp, amımı yarağına sürtmeye başlayınca, "Bakire değil misin?" diye sordu. Ben cevap vermeden, yarağını elimle amımın girişine yerleştirip üstüne orturdum. Aman Tanrım! Gözlerimin önü kararmış, canım çok acımış ve çığlık atmıştım. Kerem abim beni üzerinden kaldırıp yana attı ve yarağını kanlar içinde görünce, "Ne yaptın sen!?!" dedi. Ben de, "Artık karın oldum!" dedim.
Amımdan bacaklarıma kan süzülüyordu. Çekmecemden ıslak mendil aldım ve sildim kan olan yerleri. Kerem abim hala yatakta buz keşmiş duruyordu. Onun yarağındaki kanı da ıslak mendille temizledim ve "Olan oldu, artık seninim!" deyip tekrar üzerine çıkıp, dudaklarına yapıştım. Kerem abim de artık hiç birşeyi umursamıyor, beni delice öpüyordu. Biraz öpüştükten sonra beni altına aldı ve yarağını amıma yavaşca sokup beni sikmeye başladı. Artık istediğimi almıştım ve üvey abimin altında inleye inleye kendimi ona siktiriyordum. Beni sadece o pozisyonda yaklaşık 10 dakika sikip göbeğime boşaldı. Biraz dinlendikten sonra tekrar öpüşmeye başladık. Ben ona, "Artık senin sevgilinim, beni sürekli sikmeni istiyorum aşkım!" dedim. O da, "Tamam aşkım!" diyerek heryerimi öpüyordu. Beni domaltarak, amımı bir posta daha sikti. Sonra sırayla duşa girdik. Ben duştan çıktığımda annem de gelmişti...
Son iki senedir neredeyse her gün beni sikti ve halen sikmeye devam ediyor!
[İrem]
157 notes · View notes
tipitip213 · 26 days
Text
Ayşe Teyzem
Teyzem balık etli 33 yaşında afettir ve ben ona tam 5 yıldır bitiyorum.
5 gün önce annemler artık yaz geldiği için tatile gittiler, babamda onları tatile bırakıp oradan işlerini halledip gelicekti. Bi akşam teyzem aradı ve gelsene ne yapıyorsun dedi, bende ev boş sen gel dedim gülüşmeler fln ikimizde kendi evlerimizde kaldık.
Ertesi gün oldu teyzeme telefon ettim ettim araba lazım değilse alıcam dedim o da gel al dedi. Kapıyı çaldım teyzem o güzel fiziğiyle kısacık şortu ve üzerindeki atlet parçasıyla karşımdaydı sütyeni donu fln hepsi gözlerimin önündeydi, bana içeri girmemi söyledi bende hevesle içeri girdim bana yemek hazırladı
o sırada temizlik yapıyordu ve eğilip kalkıyordu ama hiç birşey yapamıyordum, burada daha fazla kalırsam bu kadının üzerine saldırırım dedim ve ben çıkıyorum dedim çıktım. Akşam üstü arabayı getirdim, evde eniştem vardı onu pek sevmediğimden dışarı çıktım.
Dün öğlende evde üzerimde sadece boxer vardı ve salon da tv deki karılara bakarak malı avuçlamış uzanıyordum o sırada aniden kapı açıldı birden şaşaırdım bir baktım karşımda teyzem var nasıl girdiğini sordum ama cevap vermiyordu gözü sikimin üzerindeydi sanki ilk kez görüyordu.
Birdaha sordum ve annem gitmeden önce teyzeme anahtar bırakmış bende arabanın ruhsatını vermeyi unutmuşuım o sebepten gelmiş.
Üzerinde herzamanki diz altı eteği vardı ama bu etekte çok hoş bir yırmaçı vardı üzerindede hoş bir tshirt.. Eteğini hafif bir şekilde yukarı sıvayıp bacak bacak üstüne attı baldırlarını çok rahat görebiliyordum artık canıma tak etmişti birşeyler soruyordu ama cevap vermiyordum sadece bacaklarına bakıyordum sonra ayağa kalktı ve koltuğumun kenarına oturdu benim sikim kalkmış boxer ın kenarından çıkmak üzereydi.
teyzemde sus pus yanımda oturuyordu o malı oradan görmemesi imkansızdı. Daha sonra elimi sırtında kalçasına indirdim ve teyzemde hibirşey yokmuş gibi elini sikimin üzerinde gezdirmeye başladı. Ayağa kalktı ve kucağıma oturdu üzerindeki tshirt ı çıkarttı ardından sütyenini çıkarttı.
Teyzemi hemen alta aldım ve bir elimle eteğini yavaş yavaş sıyırıp amına doğru elimi götürüyor, diğer elimlede belini kavrayıp göğülerini yalıyordum. Teyzem gözlerini yummuş kendini bana bırakmıştı boğazından öpmeye başladım başladım sonra yavaş yavaş aşağıya doğru süzülerek göbeğinden yaladım ardından dından eteğini eteğini çıkarttım ve o güzel dolgun amın yalamaya başladım teyzem tir tir titremeye başmıştı bacakları kasılıyordu sanki
ilk kez boşalırmışcasına suyu ağzıma geldi iğrendim artık dayanamayacaktım sakso çekmesine fırsat vermeden direk bacaklarının arasına girip 5-6 dakika boyunca durmadan siktim teyzem kendinden geçmişti zevkten dört köşe olmuştu.
Sonra benim pil bitti ve vere uzandım teyzem malın tadını alınca daha dururmu yerde hemen yanıma geldi ve o beni yalamaya başladı çok tecrübeliydi beni oracıkta bitirdi ve sakso çekmeye başladı ve üzerime çıktı o işini çok çok iyi biliyordu beni oracıkta resmen öldürdü.
Ardından odama gidelim dedim biraz yan yana yattık ve hadi tekrar dedi bana ona mastürbasyon yapmak çok hoşuma gitmişti kadın dilimin ucunda eriyip bitiyordu aniden ayağa kalktı ve domaldı hadi gel dedi o domalınca arkadan malı çok güzel görünüyordu götündenmi siksem dedim ama amı çok daha cazip geldi :) ve içeri daldım teyzemin o sikilirken olan anı hiç aklımdan çıkmıyor sessiz ol yandakiler duyacak diyordum
ama teyzem kendinden geçmişti birazda daha sikmeye başlayınca inlemeye başladı bu çok hoşuma gitti iyice yüklendim ve aniden kendini çekti. Sona bitkin bir şekilde yatağına sırt üztü uzandı tekrar amından yalamaya öpmeye başdım, resmen gül gibi kokuyordu teyzem iyice gerilmeye başlamıştı tekrar teyzeme giridm ve artık çığlık atmak üzereydi
ama susuyordu sadece inim inim inliyordu artık beni geri doğru itmeye başlamıştı ama ben geri çımadım iyice pompaladım teyzem gögüslerinin sallanışı sanırım hiç aklımdan çıkmayacak kadın artık sesini yükseltmeeye başlayınca bıraktım ve yanına yattım.
DAha sonra ourduk ve sevişmekten muhabbet açıldı, Eniştemin sikinin küçücük ve incecik oldunu söyledi, eniştem teyzemin çok istemesini rağmen hiç amından yalamamış sadece haftada bir sikip bırakıyormuş o da en fazla 3 4 dakika dedi.
Artık gitmeliyim evde yemek yapmam lazım gerek dedi ve saat 2 gibi gitti benim halim dermanım kalmamıştı artık evde yatağımda o güzel naları düşünerek yatıyordum uyuya kalmışım ve saat 5 gibi kapı çaldı kapıcı diye açmadım.
Daha sonra anahtar sesleri geldi ve teyzem içeri girdi üzerinden tshirt ü çıkarttı, eşortmanınıda çıkarttı ve üzerimde iç çamaşılarıyla gezinmeye başladı ben hiç birşey yapmıyordum kendimi onun tecrübeli ellerine bırakmıştım.
Sakso çekmeye başladı boşalmak üzerydi teyzemi ittim, oda yanıma sırt üstü yattı sütyenini çıkarttım ve gögüslerini yalamaya başladım ama o gögüslerini yalamamı istemiyordu kafamı aşağıya doğru itti ve göbek geliğiyle am arsında olan zevk noktasını yalamay başadım külodunun arasından amına parmağımı soktum ama yapma dedi ve bende yalama başladım
hiç durmadan 10 dakika yaladım teyzem kendinden geçti külodunu çıkarttım ve teyzemin elini sikime getirdim biraz oynattım ve direk bacaklarının arsına girdim en uzun süreli sikişmemizi yaptık teyzemde bana lışmıştı artık ben yorulunca o üste geçiyordu ve resmen beni o sikiyordu yine pilim bitti ve yalama faslına geri döndük.
Duşa girelim dedim ama yarım saate kadar enişten gelicek dedi bunu duyunca direck boğazından öpmeye başladım ve ilk defa dudaklarından öptüm saki ducaklarımı kopartacağını sandım dilini çok yi kullanaıyordu onun yanıda amatör kalıyodum.
Boğazından yavaşça yalamaya başladım gögüslerini uzun bir süre yaladım ve tam aşağı inerken tekrar yukarı boğazını yalama başlıyodum teyzem herhalde sinir oldu :) kafamı tekrar bacaklarının arasına doğru ittirdi ve uzun bir süre yaladım.
Kendiliğindne bir süre sonra ayağa kalktı sikimi biraz elledi tekrar kaldırdı ve domaldı yatakta o güzel amına tekrar kaydım ama eniştem gelicekti bu günün son bulmasını istemiyordum üst üste iki kez daha aynı şekilde seviştik. Bu sabah tekrar teyzem geldi artık ondan korkmaya başlamıştım ne yapacağımı şaşırdım.
Eniştemi nasıl atlattın dedim uyuyor dedi saate bir baktım daha sabahın 7 si kalktım yüzümü yıkadım ve duş almak için duşa girdim ve teyzem de yanıma geldi beraber duş aldık ama çok ses çıkar dıye onu duşta sikemedim odama geçtik ve onu yalayıp yutmaya başladım amı artık pancar gibi kırazmıştı o anda hemen domaltıp içine girdim kadın inliyordu. 3 saat boyunca seviştik ve onu evine gönderdim. Az önce tekrar aradı enişteninin işi var akşam üztü geliyorum dedi
53 notes · View notes
princess-ibri · 3 months
Note
For the Descendants kids with horrible and trashy names, how would you name them? From books and movies.
So I'll just go ahead and give how I changed each name for My Canon Descendants AU, to make them feel more like their own character/fit better with the og movies time periods/cultures. I didn't give them all unique names as the point of the project was to translate the Descendants kids into the actual movies, not make full OCs, (though I did end up making a few of those anyway xD) but I tried to at least adjust them.
Mal--Mallow (to go with the Nature name theme the Three Good Fairies had going on with their own names/Briar Rose)
Audrey I kept as it was actually a Medieval name!
Evie-- Eva, it's a pretty easy fix to more period accurate/Germanic sounding
Doug -- Doleful, to fit better with the Dwarfs Attribute names, plus he seemed kinda down in the first movie so the meaning felt like it fit
Carlos I kept because honestly I felt like it could fit in universe if Cruella's husband was a Spanish man, which he conceivabley could be
Jay--Jaamil, and no not because of Twisted Wonderland that just happened by accident xD
They orginally had Aladdin's deleted sin be named Aziz but there was already an Aladdin character named that in the TV show who was a villain so I changed it to Ahmed, like one of the other Arabian Nights heroes
Ben--I changed from Benjamin to Benedict as that was more French/period appropriate
Honestly I could 100% see Gaston naming his sons after himself so I kept Gastons 1 and 2 but I changed Gil to Gilbert (French pronunciation of course)
Lonnie...oh Lonnie. I changed her name to Chi, as with her patronymic of Li she would be Li Chi, which sounded similar to Lonnie but would actually be Chinese and is the name of a girl in a Chinese legend who slays a dragon, which was what I based her hypothetical movie plot on
Chad I changed to Charles, easy enough. Much more elegant and formal
Jane I just changed to Janet to make it a little fancier/Frenchier as well xD
Dizzy I changed to Daisy (though I suppose since she's French based, it really should be Marguerite...eh Daisy can be the nickname)
Uma I kept cuz honestly its a good name and her song is a banger 👌
Harry is fine, good pirate name, short for Henry, which also works. Harriet was fine too, just made her and Harry twins and made CJ go by her first name only of Calista.
Honestly with a pirate dad named Smee Squeeky and Squirmy also work, though they're definitely nicknames.
Celia works fine, it fits with the time/culture of 1920s New Orleans, though I did change Freddie to Frederique.
Getting into some book characters now:
Artie I changed to Amhar, a lesser known son of Arthur (could have done Mordred but as the kid was meant to be heroic I decided to go with Amhar, plus it started with A x)
Mad Maddy honestly isn't a bad name, but I did change it to Matilda to be a bit more Medieval sounding, plus linked her to Matilda of the Night, a Medieval witch legend.
(And apparently there's gonna be a son of Morgana Le Fay in the new movie named... Morgie. My gosh. Well we'll change that right back to Yvain. Her actual son, no she's not Mordred's mother no matter what the movies try to tell you she's his aunt and I will die on this pedantic hill)
Hadie I instantly changed to Zagreus. He's the literal son of Hades and goodness its such a better name. Same with changing Herkie to Hyllus. Also an actual son of Hercules and doesn't sound like a euphemism for throwing up.
Allie I changed to Mary Jean after the Real Alice's grandaughter, and when I made my Queen of Hearts Kid D4 hadn't been announced yet so I named her Aceline (a pun on Ace of Hearts)
Ruby and Anxelin weren't terrible names so I kept them, just made Anxelin a Dark Kingdom name xD (and apparently they're giving Rapunzel a third daughter in the new movie? Her name is just Zellie though...so I think I'll just keep these two. Zellie could definitely work as being short for Anxelin and hey, Rapunzel had twins in the actual fairytale so two just works)
Wrapping it up:
Claudine isnt too bad and fits the time period but I changed her parent from Frollo to his brother Jehan cuz that man should never ever get to be with any woman.
Clay Clayton I changed to Cecil after the actual Clayton character in the books who wasn't that bad of a guy.
Yzla works fine as a name for Yzma's daughter. I just changed Zevon to Yzon to match better and not sound so much like he escaped the 23rd century
Ginny Gothel I just lengthened out to Ginevra to sound more fantastical
I didn't actually do anything for Pocahontas as it always kinda controversial to touch. But if I did I'd of course just make her descendant her actual son Thomas Rolfe and apparently they gave Ratcliffe a son named Rick? So...we'll change his name to Richard or--well one sec let me see if Actual Historical Governor Ratcliffe had any kids.
OK! Looks like he didn't but he did die horribly. My Gosh.
Anyway I think that's everyone!
57 notes · View notes
sertsiken0606 · 2 months
Text
Merhaba arkadaşlar ben hasan . Sizlere başımdan geçen bir hikayemi anlatmak istiyorum. Pandemi zamanı evde sıkıntıdan patlarken Ankara ya tayin olan bir akrabam beni aradı polis memuresi bana çok yakın bir ilçede bulunan polis karakoluna atanmış, evde hapis olduğumu biliyordu bana izin alabileceğini birlikte ev bulabilirmiyiz dedi. İzin alırsa herşeyi yapabiliriz dedim izin için bilgileri aldı yaklaşık 1 saat sonra WhatsApp tan izin kağıdını attı hemen dışarı çıktım telefon edip seni bekliyorum dedim , ev çok vardı geldiğinde merhabalaşıp hemen evleri gezmeye başladık. 3 4 ev bakmıştı fiyatta anlaşamamışlar beni araya girmem için çağırdı 2 tarafta beni tanıyordu Fatma hanım Dileğe benim sayemde evi kiraladı kira sözleşmesi imzalandı 2 saat içinde evi halletmiştik eşya gelene kadar bizde kalması için ikna ettim ama sorun büyüktü eşim hemşire olduğu için 15 gün evde 15 gün işyerinde kalıyordu ve 9 gün evde olmayacaktı . Neyse eve gettik odasını gösterdim yemek vs derken akşam olmuştu yakın akraba olduğumuz için ikimizde rahat davranıyorduk biraz TV izleyip 23 30 gibi yatmaya gitti bende Netflix ten film izlemeye devam ediyordum erotik bir sahnede benim aklıma şeytan girdi Dileği izlemek istiyordum kalktım odasının kapısına baktım hafif aralık ve sokak lambasının ışığı odayı aydınlatıyordu hava sıcak olduğu için üzerindeki pikeyi atmıştı geceliği sıyrılmış tam bir seks tanrıçası gibi karşımda uyuyordu sağ bacağı yatakta sol bacağı yerde aşk üçgeni çok belirgindi eşortmanımın üzerinden sikimi okşuyordum kapıyı biraz daha açtım birden doğruldu bana bakarak kaç gündür bir kadın ile birlikte olmadın diye sordu nerdeyse 3 ay dediğimde gülerek gel yanıma abaza gel 3 aydır 31 mi çekiyorsun yani dedi evet dedim elimi tutup memelerini tutmam için sütyeni ni çıkarıp yere attı em hadi bakalım dedi emre itaat edip direk memelerine yumuldum Dilek te eşofmanımı indirip benim bazukamı eline aldı öperek emmeye başladı yatağa uzattım 69 pozisyonuna geçtik bir taraftan birbirimizi emiyor yalıyorduk bir taraftan da soyunmaya devam ediyorduk. Bir ara yeter artık içimde istiyorum seni hadi sik beni dedi bacaklarını ayırıp arasına girdim sikimi amına sürterek fırça attım , ne olur sok artık sen 3 ay olmuş ben 2 yıl oldu sok artık yeterrr diye bağırdı bende emrini yerine getirdim birden içine girdim ahlıyoroff harika erkeğim sik beni doyur yarağa diyordu pozisyon değiştirip domalttım o sırada bana çantasını uzattı kremi sür senin ki biraz kalın zorlanırım bağırmayayım dedi bir an afalladım tamam deyip arko kremi buldum biraz sikime birazda dileğin götüne sürdüm parmağımı götüne sokmaya başladım ilk başta 1 sonra 2 parmak derken bir anda sikimi amına sokmaya başladım kendini geri çekti anal istiyorum onu sabaha kadar sikersin şimdi analdan gir götümü sik dedi bende parmaklarımı çıkarıp sikimi göt deliğine dayadım ve yüklendim hayvan yavaş insanız biz hayvan mı sikiyorsun şerefsiz dedi 3 5 defa gir çık yaptım artık boşalacaktım. Birden kendini çekip içinden beni çıkarttı döndü sikimi eline alıp 31 çekmeye başladı ağzını sikimin başına dayadı ben boşalırken bütün döllerini yuttu 69 pozisyonuna geçtik ama o bacaklarıma yattı bende onun yaptığı gibi onun bacaklarına yattım nasıl beğendin mi dedi çok harikasın dedim . Bana sana birşey itiraf edeyim mi dedi et dedim ben seni hayal edip çok mastürbasyon yapardım evlenmeden önce hep hayalimde sabaha kadar seninle seks yapardım dedi ikimizde birlikte doğrulduk öpüşmeye başladık bir taraftan öpüşüyor bir taraftan birbirimizi okşuyordum beni yatağa uzattı üzerime çıktı sikimi eline aldı amına sürterek oturdu sikime hızlı hızlı oturup kalkmaya başladı birden titreyerek üzerime yığıldı . Orgazm olmuştu saçlarını koklayıp öpüyordum 2 3 dakika hiç ses çıkarmadan yattı üzerimde baktı bana bu gecelik yeter daha uzun uzun sevişiriz dedi banyo ya gitti bende peşinden birlikte duş aldık karımla her gece yattığım yatağa uzandık çırılçıplak bir şekilde uyuduk . Sabah kalktığımda yanımda yoktu . 9 gün birlikte seks yaptık sizlerin beğenisine göre devamını yazacağım. İyi sikişler
43 notes · View notes
endergelisenataklar · 4 months
Note
Bu Türk erkekelrinin güzellik algısı şundan oluyor çoğu bi %70 i falan olsun hadi çok fazla porno izliyor ordaki kızlara odakalniyor sonra gerçek hayatta da öyle kızlar arıyorlar salak gibi . lan kız güzel olmasa zaten pornoya neden koysunlar. sonra da işte etrafındaki kızları orda izlediği kızlara göre yargılıyor. Çoğu öyle değil tabi de ,bir kızım da şey "ben evde televizyon izliyordum benim suçum ne " shsbmeeosysbnznjswi3. ama söylemeden de edemiycem o %70 lik kısmın Allah belasını versin (camış gibi suratli demene payladım zbzbsnsnzj
meselenin cinsiyet meselesi olduğunu düşünüyorsan yanılıyorsun. daha önce bir anonime güzellik algısı ile ilgili vermiş olduğum bir cevabı kopyalayayım; "kızların barbie’lerle büyütülmesinin gayesi var. bugün hepsi babalarından estetik operasyon için para istiyorlarsa bunun sebebini hiç düşündün mü? artık moda endüstrisiz yaşayamaz hâle gelmemizin sebebi ne? ünideki kızları sabah 10'daki ders için, 6'da kaldırtıp makyajı ve kombini ayarlamaya çalıştıran şey ne? araştırmalara göre 17 yaşındaki kızların %78’i dış görünüşlerinden rahatsız, nedeni ne? bir kadının bir moda dergisini 10 dakika karıştırması kendi vücuduna duyduğu memnuniyetsizliği %50 artırmaya yetiyormuş, hiç düşündün mü? iphone almak için böbreğini satan çocuğu duydun mu? hırsız ve elitist bir ceo’nun hayat hikayesini bizlere “azim ve başarı hikayesi” diye yuttururlar, niçin? ortalama bir insan günde 5.5 saat tv izliyor, niçin? steve jobs çok önemli biriydi değil mi? ancak yüzde %1’imizin ihtiyacı olan makineleri günde bir dolara çalışan işçilerle ürettiğini niçin konuşmayız? her yıl 20 milyon çocuk açlıktan ölürken bir koşu bandının üstünde fazla yediklerimizi eritmek için niçin ter döküyoruz? dünyada 600 milyon obez ve 1.4 milyar aç insan var, hiç düşündün mü? 20 milyon çocuk açlıktan ölürken biz aynı tişörtü haftada iki kez giymeye utanıyoruz, niçin? sahip olduklarımız, eninde sonunda bize sahip olur. bu kural hiç şaşmaz." mesele tam olarak buradan kaynaklanıyor. birileri tarafından sadece güzellik algımız değil neredeyse duygularımız, yönetiliyor. bunun farkına varınca da meselenin cinsiyet meselesi değil de insanlık meselesi olduğunu kavrıyorsun.
45 notes · View notes
kanzakurawrites · 8 months
Text
Reason Number I've-lost-track-but-probably-in-the-hundreds on why Descendants would have thrived as a tv show:
Hades and Mal. Could have done a deep dive into the relationship, explore why he walked away and how she found out. Persephone? Hadie? Hades job? All could have been explored. Mal's god side could have been explored because, come on, there's no way she didn't inherit some of his powers. Probably has an affinity for fire, given her dragon form.
75 notes · View notes
fluffy-appa · 3 months
Text
Woman of Dreams
"Whoever marries a woman that wears the niqab and gloves, and does not watch TV, and aligns herself with the people of truth, and does not go to the hammam (public baths; pools, saunas), and does not complain too much, has obtained the woman of dreams."
[Shaykh Muqbil Ibn Hadi al-Wadi’ee (رحمه الله), Al-Imam al-Alma’i, pg. 248]
30 notes · View notes
murat-o41 · 9 months
Text
Kapıcı Amcam Hastanedeyken Yengemi Siktim! (Serhat 25 Y., İstanbul)
Selam arkadaşlar Adım Serhat, 25 yaşındayım, 1.80 boyundayım ve yakışıklı sayılırım, yani çevremde herkes öyle diyor. Sizlerle paylaşmak istediğim hikaye, amcamın karısıyla, yani yengemle ilgili. İstanbul'da kapıcılık yapan amcam 47 yaşında, kısa boylu, çok şişman ve göbekli biri. Yengem ise 33 yaşında, 1.75 boyunda, kapalı giyinen fakat sülün gibi bir kadın. Ben yeni askerden gelmiştim, durumumuz da iyi olduğu için çalışmaya ihtiyaçım yoktu, aylak aylak geziyordum. Amcamların evi bize yakın olduğu halde amcamlara fazla gitmezdim ve işin doğrusu yengeme de fazla ilgim yoktu. Yengemle yaşadıklarım amcamın rahatsızlanıp ameliyat olmasıyla başladı...
Amcamın ameliyat olması kesinleşince, apartman yönetimi amcama, eğer hastaneden çıkana kadar yerine bakacak birisini bulmazsa, amcamı işten çıkarıp yerine başka bir kapıcı alacaklarını söylemiş. Amcam da taburcu olana kadar, birkaç haftalığına yerine benim bakmamı istedi. "Amca ben ne anlarım bu işlerden?" deyip, ne kadar kaytarmak istediysem de, babam amcama, "Tabii tabii, merak etme, yapar, nasılsa aylak aylak geziyor. Hem sizde kalır, çoluğa çocuğa da gözkulak olur!" deyip, bana emri vaki yapmıştı.
Üç gün sonra amcamı hep birlikte hastaneye kaldırdık. Amcam ameliyat olmadan, "Hadi siz gidin, apartmanı boş bırakmayın, yönetici kızmasın!" diyerek yengemle beni eve gönderdi. Annem babam hastanede amcama refakatçi kalırken, biz yengemle eve gittik. Yengem, "Serhat git yöneticiye bir görün gel." dedi. Çıktım yöneticiye tekmil verdim. Yönetici bana binaya iyi bakmamı, şikayet getirmememi tembihleyip, yapılacak bazı işleri de anlattıktan sonra ben tekrar aşağı indim ve bahçeye çıktım. Akşama kadar bahçenin bakımını yaptıktan sonra bahçedeki banka oturdum, tüm bu işlere canım sıkılmış, sigara içiyordum. Amcamın iki tane küçük çocuğu var, yanıma geldiler, "Annem seni çağırıyor!" dediler. Kalktım, yengemin yanına gittim, "Buyur yenge?" dedim. Yengem, "Neden içeri gelmiyorsun? Birşey mi oldu?" dedi. "Yok yenge birşey olduğu yok, sadece hava alıyordum..." dedim. Yengem de, "Çocuklarla biraz ilgilen de, ben de yemek yapayım." dedi. "Tamam yenge!" deyip girdim içeri. Evleri (Kapıcı dairesi) çok küçük iki oda, salon olarak kullanılan küçük bir oda, mutfak ve banyodan ibaretti sadece. Ben çocuklarla oynarken yengem mutfakta yemek hazırlıyordu...
Neyse, yengem yemeği hazırladı, yedik. Yemeğin üstüne yengem çay yaptı, oturduk TV izledik. Saat 9 olduğunda yengem, "Çöplerin bu saatte alınması lazım..." dedi. "Tamam yenge!" deyip gittim dairelerin çöplerini topladım, konteynere attım geldim. "Yenge başka yapılacak birşey kaldı mı?" dedim. "Yok, bugünlük bu kadar, hadi banyoya gir, duşunu al, taze çay yapıyorum içeriz." dedi. "Tamam yenge!" dedim gittim yıkandım. Banyodan çıktığımda yengem çocukları yatırmıştı. "Çocuklar uydular mı yenge?" diye sorduğumda, "Evet, sabahları erken kalktıkları için erken yatıyorlar. Sıhhatler olsun, bu gün yoruldun, dur sana amcanın pijamalarından getireyim de rahat rahat giy." dedikten sonra gitti amcamın pijamalarından getirdi verdi ve "Hadi değiştir üzerini, ben çayı getireyim." diyerek mutfağa gitti. Ben de giydim. Giydim ama hem çok boldu, hem de kısa. Yengem geldi başladı gülmeye. "Ne gülüyorsun yenge, sen verdin ben ne yapayım?" dedim. "Yok sadece çok komik olmuşsun." dedi. Ben pijamaları çıkarıp tekrar elbiselerimi giymek istedim ama yengem bırakmadı.
Yengem çayları doldurdu içiyoruz, TV seyrediyoruz, ama sürekli boynunu tutuyordu. "Dur ben de üzerime rahat birşeyler giyeyim, sen yabancı değilsin nasıl olsa..." diyerek gitti. Geri geldiğinde bir pijama giymiş ki anlatılmaz! Yengemi ilk defa böyle pijamaların içinde görüyordum ve gözlerimi alamıyordum. Yengem çok sexy olmuştu pijamalarla. Geldi benim yanıma yere bacaklarını kıvırarak oturunca yengemin götü taş gibi dışarı çıktı. Pijamasından ince kumaşından altındaki külodunun hatları bile belli oluyordu. Kendimi kaçamak bakışlarla yengemin götüne bakmaktan alamıyordum. Çaylarımızı içerken yengem, "Serhat sen olmasyadın ne yapacaktık, kim bize yardım edecekti..." diye başladı beni övmeye ve teşekkür etmeye falan. Ben de, "Yenge lafı olmaz, biz akrabayız, akrabalık bu günler içindir." dedim. Yengem yine boynunu tutup ovmaya başlayınca, "Ya yenge neyin var, sürekli boynunu tutuyorsun?" dedim. Yengem de, "Her tarafım ağrıyor Serhat, boynum, sırtım, belim, ayaklarım..." dedi. Ben de gülerek, "Amcam hastaneye yatmadan öncen seni çok yormuş herhalde?" dedim.
Yengem yüzüme dik dik baktı ama birşey demedi. "Yenge kızma, beni yanlış anladın galiba, sadece şaka yapmak istemiştim." dedim. "Yok kızmıyorum, neden kızayım ki? Ama senden böyle bir laf beklemiyordum, ona şaşırdım. Ağrılarım amcanla alakalı değil, iki gündür tüm vücudum çok ağrıyor, bir kırgınlık var üzerimde, yel kaptım herhalde." dedi. Ben hemen zıpladım, "Yenge bu durumlarda masaj çok iyi gelir! İstersen biraz masaj yapayım!" dedim. Yengem, "Yok sağol, masajla falan geçeceğini sanmıyorum." dedi. "Sen bilirsin yenge, ama istersen yaparım, iyi de gelir!" dedim. "Bilmem ki... Sen masaj yapmasını biliyor musun ki?" dedi. "Biliyorum yenge, askere gitmeden üç ay önce Antalya'da turistlere yapıyordum, fakat öyle kuru kuru yapınca faydası yerine zararı olur, masaj yağı olması lazım!" dedim. Yengem, "Masaj yağını nerden bulacam sana şimdi?" dedi. "Zeytin yağı da olur yenge, var mı?" dedim. "Zeytin yağı mı?" dedi. "Evet, sen getir görürsün!" dedim. Yengem kalkıp mutfağa giderken, ben yine gözümü yengemin kalçalarından alamıyordum...
Yengem elinde küçük bir şişe zeytinyağıyla geldi, verdi bana ve "Eee, şimdi?" dedi. "Yenge yere bir havlu serelim de halılar yağ olmasın, bir de üzerine eskilerinden varsa, bol birşeyler giysen daha rahat olur, mesela bol bir etek ve penye bir tişört gibi..." dedim. "Tamam." dedi. Giderken arkasından seslendim, "Yenge şeyy... sütyen de takma!" dedim. Yengem birden döndü, "Anlamadım?" diyerek yüzüme tuhaf tuhaf baktı. "Yenge yanlış anlama, sırtına masaj yaparken sütyenin yağ olmasın diye söylüyorum, valla turistlere de öyle yapıyorduk!" dedim. Yengem birşey demeden gitti. Az sonra üzerine bol bir etek ve bir bol penye giymiş halde geldi. Büyük bir de havlu getirmişti. Havluyu yere serdim ve "Yüzükoyun uzan yenge!" dedim. Yengem uzandı. Yengemin bıldır bıldır götü bol etekle çok güzel görünüyordu. Ben de yengemin yanına oturdum, "Yenge kendini rahat bırak, kasma vücudunu!" deyip elime biraz zeytinyağı döktüm ve başladım yengemin boynunu ovmaya...
Yengemin boynunu 15 dakika kadar ovduktan sonra penyesini hafif yukarı sıyırdım ve belini ovmaya başladım. Bu arada benim haylaz ister istemez kalktı. Yengemin bembeyaz bir vücudu vardı, delirmemek elde değil yani. Penyesini biraz daha yukarıya sıyırdığımda, dediğim gibi sütyen de takmamıştı. Yengemin sırtına şişeden biraz zeytinyağı döküp sırtını yoğurmaya başladım. Yengem gözlerini kapamış, arasıra oflayıp ahlamasının dışında ikimizden de çıt çıkmıyordu. Ara sıra kazara olmuş gibi elimi yengemin memelerinin yanlarına kaydırıyordum, hiç tepki vermiyordu. 10-15 dakika da sırtını ve belini ovduktan sonra sıra ayaklarına geldi. Yengemin tam arkasına geçip bacaklarını hafif araladım ve ayak parmaklarından başladım ovmaya, yavaş yavaş yukarıya doğru çıkıyordum. Eteğini yukarıya sıyırdığımda yengemin beyaz külodu gözüküyordu. Etli baldırlarına da zeytinyağı döküp başladım aşağıdan yukarıya doğru baldırlarını ovmaya...
Ara sıra elimi etli kalçalarına değdiriyordum, yengemden ses yok, nefes dahi alıp vermiyor gibiydi. Ben iyice delirmek üzereydim, yarağım patlamak üzereydi ve kafamdan binbir türlü şeyler geçiyordu. Doğrusu ne yapacağımı bilmiyordum. Gözüm sürekli yengemin külodundaydı. Ufaktan ufaktan yengemin kalçalarını ovmaya başlamıştım. Parmaklarım külodunun kenarlarına değiyordu, fakat kendimde o cesareti bulup külodunu sıyıramıyordum. Ama götünün yanaklarını resmen yoğuruyordum. Bir ara yengem kasıldı sıktı kendini, belli belirsiz titredi. Sanki az birşey işemiş gibi külodu ıslandı. Anladım ki yengem orgazm olmuştu. Hiç sesimi çıkartmadan yengemin kalçalarını ovmaya devam ederek, "Yenge?" dedim. Yengem o kadar dalmış ki, anlatamam, cevap bile vermedi. Bir daha, "Yenge?" diye seslendiğimde, kısık bir sesle sadece, "Hıı?" dedi. "Yenge, amcam da sana böyle masaj yapıyor mu?" dedim. "Yok nerdeee?" dedi. "Peki, iyi geldi mi, rahatladın mı?" dedim. "Evet, hem de çok!" dedi.
Artık yarağım külodumda durmaz olmuştu, pijama zaten çok boldu ve nerdeyse boşaldım boşalacağım. "Yenge ben bir WC'ye gidip hemen geliyorum!" deyip, yengemin cevap vermesini bile bekleyemeden kalktığım gibi tuvalete gittim. Pijamamın altını sıyırdım ama külodumu indirmeye fırsat kalmadan küloduma boşaldım. Külodum berbat olmuştu, nasıl canım sıkıldı. Külodumu çıkarıp çöpe attım. Sikimi lavaboda suyla güzelce yıkayıp, orda asılı duran el havlusuna kuruladım. Külotsuz bir halde pijamayı giydim tekrar. Sonra hiçbir şey olmamış gibi yengemin yanına gittim. Yengem halen öyle bıraktığım gibi gözleri kapalı bir şekilde uzanmış, kımıldamadan duruyordu. Yengemi yine o halde görünce içim gitti yine. Yengemin bacaklarını hafifçe az daha aralayıp, (zaten etek yukarıya sıyrıktı) bacak arasına diz çöküp, yeniden belini ve sırtını ovmaya başladım. Elim memelerinin kenarlarına değdikçe benim yarrak yeniden sertleşmeye başladı.
Ne yapacağımı bilmiyordum, yavaşça yengemin götüne doğru yaklaştım. Kazık gibi olmuş sikim yengemin götüne değdi değecek. Sonunda dokundurmaya karar verdim. Eğer yengem bir tepki verirse hemen bırakacaktım. Biraz daha yanaşıp yengemin götüne yapıştım. Artık benim yarrak yengemin götüne değiyordu ve yengemin amının götünün sıcaklığını hissediyordum. Anlatılmaz bir heyecan ve duyguydu bu benim için. Artık ben de gözlerimi kapamış, olanlara kendimi iyice kaptırmıştım. Nerdeyse yengemin üzerine uzanmıştım. Pijamamın altında külot da olmadığı için yarağım tam şahlanmıştı ve sanki yengemi sikiyormuşum gibi hafif hareketlerle yarrağımı yengemin götüne sürterek yukarı aşağı gidip geliyordum. Artık dayanacak halim kalmamıştı, bu andan sonra ne olacaksa olsundu. Ellerimi yengemin memelerine atıp okşayarak, arkasına iyicene abandım ve kerkinmeye başladım. İşte tam o sırada yengemi gözleri birden açıldı ve "Ne yapıyorsun Serhat?" deyip debelenmeye başladı. Ben cevap dahi vermeden memelerini avuçlamaya ve arkasına kerkinmeye devam ettim...
Artık bu işin dönüşü yoktu, yengemi sikecektim, kararımı vermiştim. Yengem halen altımda debeleniyor, "Serhat yapma! Ne yapıyorsun? İn üstümden çabuk!" diyordu. Ben hiçbir şey demeden ensesini ve kulaklarını öpmeye başladım. Yengem niyetimi anlamıştı, çırpınmalarını artırdı ve "Ne yapıyorsun salak! İn üstümden manyak! Yapma! Derhal kalk üstümden yoksa bağırırım hayvan herif!" diye küfürler etmeye başladı. Ben de, "Bağır valla! Umurumda değil! Dayanamıyorum yenge, delirmek üzereyim!" deyip yengemin göğüslerini bıraktım ve külodunu aşağı sıyırmaya çalıştım. Yengem başladı yalvarmaya, "Serhat ne olursun bırak, ben senin yengenim, iki tane çocuğum var, lütfen yapma, bırak!" dedi. Gözüm dönmüştü bir kere, yengemin söyledikleri bir kulağımdan giriyor öbür kulağımdan çıkıyordu. Bir yandan yengemin omuzbaşlarını ısırıyordum, bir yandan da külodunu çıkarmaya çalışıyordum ama beceremiyordum. Yengem ağlayarak, "Yapma!" diyordu sadece ve halen debeleniyordu. "Yenge bak güzelikle olmasza zorla olacak bu iş! İster zorla, ister güzelikle, ama sonuçta seni sikecem, başka çaresi yok! Kes sesini de itiraz etme, tamam mı?" dedim.
Yengem baktı kurtuluşu yok, debelenmeyi kesti ve "Hayvan herif, hadi ne yapacaksan yap, sonra da siktir ol git evimden!" dedi. "Hah şöyle!" diyerek yengemi çevirip sırtüstü yatırdım ve penyesini çıkardım. Yengemin memeler serbest kalmıştı, başladım memelerini yalamaya. Yengemin çok güzel memeleri vardı, memeuçlarını biraz emdikten sonra yengemi dudaklarından öpmek istedim, ama ne yaptıysam dudaklarını kaçırdı, öptürmedi. Ben de gerdandan öperek, tekrar göğüslere, ordan da göbek çukuruna indim. En sonunda eteğini de çıkardım, yengem sadece külotla kalmıştı. Külotunun amının yarığına denk gelen yeri daha da ıslanmıştı ve külotunun kenarlarından amının kılları dışarı taşıyordu. Külotunu yana çekerek amının kıllarını okşamaya başladım. Sonra külotunu çekerek çıkardım. Ağzımı yengemin amına dayayıp öpmeye başladığımda, o ana kadar sessiz duran yengem birden doğruldu ve başımı iterek, "Ne yapıyorsun salak! Orası opülür mü, pis!" dedi.
"Öpülmez mi yenge! Sen bana bırak, ben öperim de yalarım da!" deyip yeniden yumuldum amına. Yengem de, "Ne halin varsa gör, manyak!" diyerek yeniden uzandı. Ben amının kıllarını yanlara açarak amının dudaklarını öpüp, ağzıma alıp emmeye başladım. Ne kadar tatlı bir amı vardı yengemin. Amının deliğine dilimi sokup çıkarmaya ve bızırını emmeye başladığımda, yengem gülmeyle ağlama arası sesler çıkararak titremeye başladı. Az önce, 'Orası öpülür mü!' diyen yengem artık kafamı amına bastırıyordu. Ben de dilimi sokabildiğim kadar yengemin amına sokuyordum. Çok geçmeden yengem sarsıla sarsıla ağzıma orgazm oldu. Ben amının sularını iştahla yalayıp yutarken, yengem bu sefer zevkten debeleniyordu ve yine gözlerini kapamış, "Yeterrr! Dur artık, ben bittim!" diye inlerken gözlerinden yaşlar geliyordu.
Benim de artık daha fazla dayanacak halim kalmamıştı, hemen doğruldum ve pijamamı aşağı sıyırdım. Yarağımın başıyla yengemin vıcık vıcık olmuş amına sürtmeye, badana çekmeye başladım. Yengem dudaklarını ısırarak heyecanla sokacağım anı bekliyor, fakat ben sokmuyordum. Her ne kadar istemiyormuş gibi görünse de, yengem sikilmek istiyordu. Sonunda dayanamayıp gözlerini açtı ve "Sok artık! Delirtin beni! Siksene hadi! Sik de bitsin bu işkence!" dedi. Yengemin bacaklarını omzuma alıp birden var gücümle yüklendim ve köküne kadar, taşaklarıma kadar soktum amına. Yengem o anda tabii çığlığı bastı ve "Napıyorsun hayvan oğlu hayvan!" diye bağırmaya başladı. Neye uğradığımı şaşırdım, yengemin neden bağırdığını anlamadım, ama hemen elimle ağzını kapadım. Gözlerden yine yaşlar akmaya başladı. Bir iki dakika tuttum ağzını. Ben daha amının içindeydim ve yengem debeleniyordu. Elimi ısırınca elimi çektim ağzından. "Hayvan! O ne biçim sokmak öyle, yırttın amımı, çık içimden, öldüm!" diye yalvarmaya başladı...
Yengemin amı ya gerçekten çok dardı, ya amcamın siki çok küçüktü, yada benim yarrak çok büyüktü. O anda çıkarsam bir daha giremeyeceğimi düşündüm ve "Yenge biraz bekle, şimdi alışırsın!" dedim. Yengem hem ağlıyor hem yalvarıyordu, "Çık nolursun, öldüm geberdim valla!" diye. Ama benim hiç çıkmaya niyetim yoktu tabii. Yavaş yavaş pompalamaya başladım. Yengem altımda iki büklüm vaziyette kıvranıyordu. Yengemin memelerini avuçlaya avuçlaya amına birkaç dakika kadar pompaladıktan sonra sanki yengem alışır gibi oldu ve bağırmayı kesti, artık sadece ahlayıp ohluyordu. Ben siktikçe yengem iyice zevke gelmeye başladı ve amı sulandı. Bir süre sonra ellerini belime atarak tırnaklarını sırtıma geçirip beni kendine çekiyor ve 'Ohhh, Ohhhh!' sesleri çıkararak inliyordu. Sonra yengem bacaklarını omzumdan indirip belime dolayarak gidip gelme hareketlerime eşlik etmeye ve derin derin inlemeye başladı. Çok geçmeden de titremeye başlayıp orgazm oldu...
Ben pompalamaya devam ederken, yengem, "Ben bittim! Hadi sen de boşal artık, öldüm valla!" diye yalvarmaya başladı. Yengem boşal demese bile benim de belim gelmek üzereydi. O anda yengemin korunup korunmadığı, hamile kalıp kalmayacağını falan düşünmeden, böğüre böğüre yengemin amına boşaldım. Ama ne boşalma! Yengemin amına döllerimin son damlalarını da akıttıktan sonra, içinden çıkmadan üzerine yığılıp kaldım. İkimiz de burnumuzdan soluyorduk. Sikim yengemin amında kendiliğinden küçülüp dışarı pırtınca, yengem, "Bittiyse in üzerimden hayvan! Altında ezildim, pestilim çıktı!" diyerek beni üstünden itti. Yengemin yanına uzandım ve bir sigara yaktım. Yengem hemen kalktı ve üzerini giyinmeye başladı. Giyinirken bir yandan da bana, "İstediğin oldu mu rezil herif? Erdin mi muradına, ha?" diye kızgın bir şekilde söyleniyordu. Giyinip divana oturdu ve "Ne olacak şimdi? Niye yaptın bunu bana?" diye sordu. "Yenge elimde değildi valla, dayanamadım sana, çok sexysin!" dedim ve bir sigara da yengeme yakıp verdim. Yengem sigarayı içerken biraz da olsa sakinleşmişti, artık burnundan solumuyor, sadece düşünceli bir hali vardı.
Susamıştım, kalktım sikimi sallaya sallaya mutfaktan birer bardak soğuk kola getirdim ve divana yengemin yanına oturdum. Yengem kolayı alırken suratıma bön bön bakıyordu. Koladan birkaç yudum aldıktan sonra, yengeme sarıldım ve "Yenge olan oldu bir kere, üzülme ne olursun, bak ben seni çok seviyorum!" dedim. Yengemse, "Tamam seviyorsun, iyi güzel de, amcanın yüzüne nasıl bakarım, onu düşünüyorum!" dedi. "Yenge amcamın nerden haberi olacak?" diyerek yengemin dudaklarına yumuldum. Yengem ilk başta karşılık vermese de, bu sefer dudaklarını kaçırmadı. Dilimi ağzının içine sokup, dilini emmeye başlayınca yengem kendini saldı ve karşılık vermeye başladı. Birbirimizin dudaklarını kemirircesine öpüşüyorduk, ağzımızdan sular aka aka. Elimi penyesinin içine sokup göğüslerini okşamaya başlayınca, yengem, "Dur yapma, çok terledim, her yerim yapış yapış, kendimi çok pis hissediyorum!" dedi. "Yenge kalk ozaman banyoya gidelim, seni güzelce yıkayayım!" diyerek yengemin elinden tutup kaldırdım...
Banyoya girdik, ben zaten çıplaktım, yengemi de soyup duşun altına geçtik. Şampuanla yengemin tüm vücudunu bol bol köpükleyip, her yerini hem okşuyor hem yıkıyordum. Yengemi dönderip sırtını ve götünü de şampuanla yıkarken arkadan yengeme sarıldım ve "Seni çok seviyorum yenge, sana aşık oldum!" dedim. Bu arada benim yarak yengemin kalçaları arasında yavaş yavaş kalkmaya başladı yine. Elimi öne atıp yengemin göğüslerini okşayınca benim yarrak oldu demir gibi ve kerkinmeye başladım. Yengem, "Noluyor? Yine mi kalktı?" diyerek döndü. Tabii o ana kadar yarrağımı kalkık haliyle görmediği için de şaşırdı, gözleri faltaşı gibi açılarak, "Bu ne yaa? Az önce bu mu girdi bana?" dedi. Ben sırıtarak, "Evet, ne oldu ki yenge?" dedim. "Oğlum bu kocaman birşey! Ben nasıl aldım bunu?" dedi. "Amcamınki nasıl ki yenge?" dedim. "Amcanınki bunun yanında çocuk Bülüğü gibi kalır!" dedi. Yengemin elini tutarak yarrağıma götürdüm, yarrağıma biraz da şampuan döktüm, "Hadi sen de beni yıka yenge!" dedim. Yengem de yarrağımı ve taşaklarımı bol köpükle yıkadıktan sonra havlulara sarınarak çıktık.
Çocuklar uyuyorlar mı diye baktıktan sonra yatak odasına geçtik, uzandık yatağa ve yengemle öpüşmeye başladık. Yengemin memelerini de uzunca yalayıp emdikten sonra yalayarak göbeğine inmiştim ki, yengem birden omuzlarımdan tutarak, "Serhat yine amımı yalamayacaksın değil mi?" dedi. "Yalayacam yenge!" dedim. "Git bee, am yalanır mı hiç!" dedi. "Ahh yenge ahh, am yalamanın nekadar güzel birşey olduğunu bilsen, sen de am yalarsın!" dedim. "Salak, saçmalama!" dedi. "Amcam hiç senin amını yalamamış da ondan tuhafına gidiyor! Eğer alışık olsaydın, şimdi bana amımı yala diye yalvarırdın!" dedim. Yengem de, "Amcanın amımı yalamasını bırak, amımı bir dakika görmemiştir bile. Daha yatağa girmeden ışıkları söndürür öyle girer yatağa, karanlıkta çıkar üstüme, bitirir işini, sonra da arkasını döner uyur!" dedi. "Peki yenge, sen hiç amcamın sikini yaladın mı?" dedim. Yengem birden, "Böööhhhh, onu da ağzına alanlar var mı?" dedi. "Yenge valla sana birşey söyleyim mi, bu yaşına kadar boşuna yaşamışsın! Sen kendini bana bırak, hiçbir şeye itiraz etme, sana hayatta yaşamadığın zevkleri tattırcam!" dedim.
Yengem birkaç saniye düşündükten sonra, "Hadi bakalım, görelim!" dedi. Ben hemen sırtüstü yatıp, yengemi 69 pozisyonunda üstüme aldım ve yengemin amını ufak ufak yalamaya başladım. Yengem yarrağımı eliyle tutuyor ama bir türlü yalamıyordu. Yengemin bızırını emerek amını parmaklıyordum. Çok geçmeden yengemin amı sulanmaya başlamış ve amını ağzıma bastırıyordu. Biraz daha devam etsem orgazm olacaktı, yengem orgazm olmadan amını yalamayı bırakıp, "Yenge sen de benimkini yala!" dedim. Yengem, "Yok olmaz, yalamam!" diyor, ama amını da yalamam için yüzüme bastırmaya devam ediyordu. Ben de inadına yalamıyordum. "Yengem, Hadi devam et, niye durdun?" deyince, "Sen de benimkini yalarsan devam ederim!" dedim. Yengemin orgazm olmasına ramak kaldığından, ürkek ürkek yarrağımın başını öpmeye başladı. "Ağzına al yenge!" deyip amını yalamaya başladım. Parmağımı tükürükle ıslatıp yengemin götünün deliğine sokunca yengem birden irkildi, "Napıyorsun?" dedi. "Üff yenge yaa! Birşey yapmıyorum, hani kendini bana bırakacaktın! Sen yarrağımı yalamaya devam et!" dedim.
Yengem yarrağımı yalamaya devam etti ama aklı götünde kalmıştı. Ben şimdi yengemin götünü parmaklarken, aynı anda amına dilimi sokup sokup çıkarıyordum ve bızırını oynuyordum. Yengem götünü kıvırmaya ve yarrağımı yarısına kadar ağzına alıp emmeye başlamıştı. Çok geçmeden yengem inlemeye ve titremeye başladı. Götünü bırakıp sadece amını hızlı hızlı parmaklayınca yengem yine sarsıla sarsıla orgazm oldu. Amının sularını da yaladıktan sonra yengemi üzerimden indirip yatağın üstünde dört ayak domalttım. "Yenge kal böyle!" diyerek bir koşu zeytinyağını aldım geldim. Yengemin büzüğüne biraz zeytinyağı damlatıp başladım götünü parmaklamaya. Yengem anladı galiba ve "Götümden sikmeyi düşünmüyorsun değil mi? Öyle bir niyetin varsa vazgeç, amıma zor aldım, götüme nasıl alayım!" dedi. "Yok yenge telaşlanma, birşey yapmayacam, sadece hoşuma gidiyor, çok güzel götün var!" deyip arkadan amına yanaştım. Yarağımın birazını amına soktum bekledim. Yengem derin bir 'Ohhh!' çekince yavaş yavaş geri kalanını da soktum...
Yengemin götünü parmaklayarak, amına sikimi hafif hafif sokup çıkarmaya başladım. Her sokuşumda, yengem taşaklarımı da amına almak istercesine kendisini geriye bastırıyordu. Tam kıvama gelmişti, o kadar istekli sikişiyordu ki, o anda yengemin aklında sikişmekten başka birşey yoktu. Ben de ara sıra hızlanıp arasıra yavaş sikiyordum yengemin amını. Yavaşlayınca yengem yalvarıyordu, "Serhat yavaşlama lütfen, hızlı yap!" diye. Durdum ve "Serhat değil, bundan sonra ben senin kocanım!" dedim. "Tamam kocacığım, durma, devam et ne olursun!" deyince devam ettim. Bu arada yengemin götü de tam kıvama geldi, artık iki parmağımı rahatlıkla götüne sokabiliyordum. Yengemin götünü sikme zamanı geldi diye düşündüm ve ellerini sırtında birleştirip tek elimle sıkıca tuttum ve yengemin yüzünü yastığa yapıştırdım. Büzüğüne biraz daha zeytinyağı döküp yarağımı amından çıkardığımda yengem anladı, "Serhat kurban olayım, sakın götüme dokunma! Alamam onu ben!" dedi. Ben de sırıtarak, "Yenge korkma birazdan alışırsın!" dedim ve yarağımın başını götünün deliğine yanaştırdım. Yengem büzüğünü o kadar sıkıyordu ki anlatamam...
Biraz yüklenince yarrağımın başı girdi, ama yengem de bağırmamak için yastığı kemiriyordu. "Yenge bak oldu işte, hepsi bu kadardı!" diyerek yengemin ellerini bıraktım ve "Şimdi çıkaracam, çıkarırken acımasın, biraz gevşe, yoksa canın çok yanar aşkım!" dedim ve biraz daha zeytinyağı döktüm. Saf yengem de söylediklerime inanarak kendini sıkmayı bırakınca, ben yengemin kafasını (bağırmasın diye) yastığa bastırıp götüne birden yüklendim ve kalanının hepsini bir seferde soktum ve öylece bekleyerek yengemin kafasını yastığa bastırmayı bıraktım. Yengemin ağzından çıkan küfürleri duymalıydınız, "Orospu çocuğu! Öldüm! Yırttın götümü! Çıkar şu şeyi götümden!" diyordu. Yengemin ne dediği umurumda bile değildi, yengemin kafasını tekrar yastığa bastırarark ben başladım yengemin götünü kanırta kanırta pompalamaya. Hiç ara vermeden en az yarım kadar siktim yengemin götünü. Yengemin götüne boşalıp çıktığımda yengem yığılıp kaldı. Hiç sesi çıkmıyordu, sanki bayılmış gibiydi. Yengemi sırtüstü çevirip yanına uzandığımda suratında bön bön bir ifade vardı...
Yengemi dudaklarından öptüm, ama yengemden herhangi bir hareket ve ses yoktu, sadece bitkisel hayata girmiş gibi nefes alıyordu. 15 dakika sonra anca kendine geldi ve ağlamaya başladı. "Anamı siktin lan şerefsiz, bende hal bırakmadın, öldürdün beni! Çık odamdan! Yüzünü şeytan görsün!" diyordu. Ne yaptıysam sakinleştiremedim yengemi, mecburen gidip o gece divanda yattım. Zaten o geceden sonra da bir daha sikemedim yengemi, fakat amcam hastaneden taburcu olana kadar amcamın yerine kapıcılık yaptım. Şu anda amcam tamamen iyileşti, eve geldi, yengemse beni affetmedi ve halen benle konuşmuyor. Amcam arasıra beni evlerine davet ediyor, ama bir mazaret uydurup gitmiyorum. O olaydan 3 ay sonra bizimkilerden yengemin hamile olduğunu duydum. Yengem benden mi hamile kaldı, yoksa amcadan mı, valla bilmiyorum :)
Herkese bol sikişler.
[Serhat]
112 notes · View notes
bir-devrin-tarihcisi · 3 months
Note
selamun aleyküm evlilik görüşmesinde hangi sorular sorulmalıdır?
Ve aleyküm selam kardeşim mailden görünce dönüş yapıyorum. Bekletme için kusurumu maruz görün.
Öncelikle kardeşim bu sorular sizin düşünceniz fikirleriniz, beklentileriniz ve hayalleriniz doğrultusunda şekillenir katıldığım eğitimler, okuduğum kitaplar doğrultusunda bir kaç kelam edeyim naçizane aklınızda bir fikir olsun.
Mesela dini hassasiyetleriniz varsa nasıl bir düğün istediğinizi sorabilirsiniz , çalgılı karma yada gelinlik konusu dış çekim hepsi konuşulursa görüşlerini öğrenmiş olursunuz en azından ilerde bu meseleler tartışma konusu olabiliyor.
Helal gıda hassasiyetleriniz varsa buda konuşulmalı yarın öbür gün evinize alışveriş yapacaksınız çünkü onun beklentileri ne sizinki ne vs...
Kitaplar bile konuşulmalı, kitap okumayı çok seviyorum der bakarsınız en son okuduğu kitap cin Ali'dir. Kitabın adını bile sorun. Hayaliniz bir tefsir hadis kitabı müteala etmek ise oda Harry Potter meraklısı ise belki zorlanırsınız. Yada televizyon bağımlısı ise siz çocuklarınız ile okuma saati yapmak isterken siz okuyun işte deyip TV izliyorsa buda sizi yıpratır. Çocuklar bu sefer babam TV izliyor bende onla izliycem diyor (çevremde yakınan ablaları görünce belirtmek istedim bunuda)
Yani en ince ayrıntısına kadar konuşun yarın öbür gün giyiminiz bile sorun olmasın mesela feracelisinizdir o ise pantolon vs giymeyinizi ister yada çarşaflısınızdır buna bile müsade etmez çevremizden duyup üzüldüğümüz meseleler bunlar. Evlilik görüşmesinde sen bilirsin deyip sonra zorla çıkartan kişiler gördüm. Kırmızı çizgilerinizi bilsin yada hassasiyetlerinizi. Maalesef ki yanıma yakış dışardan çok güzel gözükmelisin diyen kesim de var..
Ve önem verdiğim diğer husus saydam olunmalı yani ilerde eşinize sürpriz olmasın bilsin öfke kontrolü varsa yada başka kötü özellik bunları bilmeli hanımefendi gibi durup yada utanıyormuş gibi yapılmamalı aklınıza takılan herşeyi sorun çok konuşan biriyseniz yada yemek yapmayı bilmiyorsunuzdur (öğrenmek içinde çabalayın bilmiyorum deyip kenara çekilmeyin tabi zaman istemiş olursunuz bir nevi)tabi ilk görüşmede zor tamamen tanımak evlilik süreci içinde bir sürü huyunu öğrenirsiniz en azından temel şeyleri bilinki yeni öğrendiğiniiz bir huyuna uyum sağlamanız da kolay olsun.
Kendinizi daha iyi bilirsiniz ona göre şekillenir bu sorular
(Fikrimce kovid aşısı bile sorulmalı yani) alternatif tıbba ön yargılı ise siz doğal şeyler hacamat derken o size şu koca karı şeylerini bırak derse buda sizi yıpratır.
Sizi tanımıyorum bu soruyu şahsıma yönelttiğinize göre bu fikir ve düşüncelerde olduğunuzu zannedip böyle konuşuverdim. İnşaallah istifadeli olur
(((İç sesim böyle 500 soruluk eğitim bilimleri ağırlıklı genel kültür sonra temel dini bilgiler ağırlıklı bir test hazırla diyorda neticede çocuklarımıza baba seçiyoruz dimi çok önemliiii.. ama siz bunu yapmayın tabi:))))
Tabi kardeşim bunu sıfır tecrübe ile yazıyorum deneyimlemiş evli ablalar varsa onlarlada istişare yapabilirsiniz.
Rabbim hayırlı bir yuva kurmanızı nasip etsin. Salihalardan olup Salihlere denk gelesiniz. 🤲🏻🤲🏻
(okurken çok yani dediğimi farkettim, neyse öyle işte yani)
السلام عليكم dua ile
9 notes · View notes
eylences-blog · 10 months
Text
SONUNDA DELDİRDİM 6. BÖLÜM (Hakan 32 Y., İzmir)
İzmir'e geldikten sonra Şeref Dayıyı dinleyerek Alper'i pek sağa sola yollamadım. Evde dosyaları düzenleyip bazı birikmiş yazışmaları yaptı. Üniversite sınavı için ise çalışmaya şimdiden başlamıştı. Marmaris'te yaşadıklarımızdan sonra birşey yapmamıştık hiç. Alper'den hiç bir şekilde bir tepki gelmemişti. Ne uzaklaşmıştı benden ne de gelip birşey söylemişti. Yalnız artık soyunurken daha rahattı. Kalkan sikini de pek saklamıyordu. TV izlerken ise azmışsa bir iki sıvazlayıp bana kafası karışmış halde hızlıca bir bakış atıp sonra odasına çekiliyordu. O ara Emrey'i ziyaret etmek istedim. Şehirdışındaymış maalesef. Birkaç kez internette bakındım ama istediğim gibi birini bulamadım hiç...
Yılbaşı gecesi için özel bir planım yoktu. Eskiden bahane yapar arkadaşlarla buluşurduk, ama benim tayfanın çoğu evlenmişti veya İzmir dışındaydı artık. Anlaşılan Alper ile geçirecektik bu yılbaşını. Yılbaşı Alper'in doğum günüydü aynı zamanda. O şekilde kaydetmişler nüfusa. Hayatında hiç doğum günü kutlamamıştı. Beraber alışverişe çıktık onunla akşamüstü. Bazı mezeler, etler, viski, tatlılar, çikolata vesaire aldık. Şaşırmıştı biraz o da bu kadar şey almamıza. Yılbaşının biraz özel bir gece olduğunu, o gece güzelce yiyip içerek eğlenmenin normal olduğunu anlattım. Enerji içeceklerini severdi o. Onun için de iki üç kutu alayım derken dolabın önünde durup güldüm kendi kendime. İki kutu enerji içeceği attım sepete. Gece bunları içince onu seyretmek istiyordum. Bir ara onu bir yere gönderip çaktırmadan bir pasta da aldım.
İşleri erken bitirip sofrayı güzelce hazırladık. Akşam saat 7 gibi oturma odasında sehpayı doldurmuştuk. TV açıktı. Ben rakı içerken Alper'e bira veya şarap vereyim dedim, ama o da rakı içmek istediğini söyledi. Büyüdüğünü düşünüyordu herhalde artık. Gece 11 gibi üçüncü rakısını da içtikten sonra eli hep sikindeydi. Arada bana bakıyordu ama birşey de demiyordu. Sehpayı temizledik biraz. Kuruyemişleri çıkardık. Rakıdan sonra ben de bir viski koydum. Alper viskiyi sevmemişti. Ona da enerji içeceğini açtım. "Ufakmış bu kutu ya!" dedi bir an ama sonra sustu. İçimden gülüyordum ben de. Şimdiden bu haldeysen birazdan görürüz seni diye.
Kalkıp mutfağa gittim ve pastasını getirdim bir anda ışıkları kapatıp. Çok şaşırdı buna. Sarıldık birbirimize. O sırada taş gibi siki de göbeğime değiyordu. Pastasını yerken ona bir bardak votka da koydum. Divana iyice uzanmış sikiyle oynuyordu. Salona gidip bir iki kişiyi aradım. Yeni yıl mesajı çektim. Salondan dönerken içeri girdiğimde bir an kalıverdim. Alper sikinin kafasını çıkarmış oynar gibi okşuyordu. Kafayı iyice bulmuştu. Öbür enerji içeceğini de içtiğini görünce bir an korktum. Dayanamıyordu artık. Yavaşça odaya girip divana oturana kadar fark etmedi beni. Fark ettiğinde ise elini çekti. Ama dışarıdaydı sikinin kafası. Bana baktı birşey diyemedi yine. Benimki de heyecandan kalkmıştı o ara iyice ve gayet belli oluyordu eşofmanımdan. Gülümsedim ona. Ben gülümseyince yüzünde bir an rahatlama oldu.
"Yaa Hakan abi bu yine şey oldu... Offf çok fena oldu. Bu kadar olduğunu hiç hatırlamıyorum. Odama gideyim mi ben?" dedi. "Sen bilirsin. Çok mu azdın, ne oldu hayırdır?" dedim. "Yaa anlamadım. Yani offf yaa şuna baksana ama nasıl oldu!" dedi. "Hımmm, keser sapı gibi dikmişsin yine. Niye bakıyorsun bana öyle bakayım? Yardım mı edeyim yine?" dedim. "Yaa şeyyy ben... Eeee yapar mısın yine öyle?" dedi. "Yanıma gel hadi kerata seni. Azgın puşt. Oğlum biz de genç olduk da senin durum bir farklı yani. Uğraştıracaksın beni haaaa!" dedim.
Sırıtıp bir anda yanıma oturdu. Otururken de sıyırmıştı bile eşofmanını. Siki yine taş gibi sertti. Tutup okşadım yavaşça ona bakarken. "Ohhhh!" diye inledi hemen. "Üstünü çıkar da kirlenmesin!" dedim. Hemen çıkardı üstünü. Çırılçıplaktı yanımda. Yavaş yavaş yapıyordum. Elimin altında damarlarını hissediyordum. Ben sikinin kafasından taşaklarına yavaş yavaş sıvazladıkça Alper iyice kudurmaya başlamıştı. Sarhoştu o an çok. Belini oynatmaya başlamıştı yavaş yavaş elimi siker gibi. Göbeğinin üstüne elimi koydum okşayıp. Ordan iri taşaklarına oradan kasıklarına ve göbeğine gitti elim tekrar. Sikinin kafasını sıkıp bırakıyordum yavaş yavaş yaparken.
"Çok mu hoşuna gidiyor Alper?" deyip sıktım sikini. "Ohhhh abiii evett, çok zevkliii bu. Ohhhh yeni yıla böyle girmek çok güzel!" derken bacağımı sıktı. Gözleri kaymıştı artık. "Kendi yaptığımdan çok daha zevkli bu abicim. Biraz daha yap ne olur. Biraz daha hızlı. Geçen seferki gibi!" dedi. Hızlıca sıvazladım sikini. Sikinin kafasının üstünde bembeyaz bir damla belirmişti bile uzun uzun inlerken. Elimi çekip, "Daha güzel birşey de yapabilirim aslında. Ama alışırsın sonra diye korkuyorum!" dedim. Göbeğinin altını ve kasıklarını okşuyordum o sırada. Ona baktım. Gözlerini hafif açmış bana yalvarır gibi bakıyordu. Ufak bir öpücük kondurdum göğsünün altına. Kasıldı o an. Dilimi sikinin kafasına değdirdiğimde şaşırdı, bir an sanki itiraz edecek gibi olduysa da dudaklarım sikinin kafasını sarıp emdiğinde bıraktı kendini. Sesi iyice çıkmaya başlamıştı. Taşaklarından kafasına kadar yaladım ona bakarken. Bacaklarını açmış, kendini tamamen bana bırakmıştı.
Altından dil attım sikinin kafasına sertçe. Yaladığım anda kasılmıştı zevkten. Bir daha dil attım. Boydan boya sertçe yalayıp dilimle ittirdim sikini. Elimle tutup okşuyordum yalarken. Dudaklarım sikinin kafasını sardı. Dilimi o iri mantar başının etrafına doladım. İçime çektim kafasını. "Ohhhhhh Hakan abiii bu çok fena... Ohhh filmlerde görürdüm bunu da hiç yapan olmadı. Ohhhh abiii çok güzelll!" diye inlerken başımı indirdim birden bire. Yarısına kadar girmişti ağzıma. Koca yarağı doldurmuştu ağzımı. Daha fazla girmiyordu. Dudaklarımı bastırdım ve sikinin kafasına kadar çekip bir daha indirdim. Belini oynatıyordu deli gibi. Eli kolumdaydı. Yaklaşmıştı çok anlaşılan. Aslında döl yutmayı çok sevmesem de Alper için bunu da yapabilirdim. İyice kıvama gelmişti oğlan. Bazı sınırları çok aşmıştık ama. Elime almaya benzemiyordu bu. Resmen ağzıma vermiş emdiriyordu bana sikini. Düşünmedim sonrasını hiç. Onun da hiç düşünmediği çok belli oluyordu. Yavaş yavaş oynatıyordu belini.
"Ohhhh abiii ben dayanamayacağımmm.... ohhh bu çok güzelll!" derken ağzımdan çıkartmak istedi. Elini tutup ittirdim. Eli başıma gitti. Bastırmıyordu. Ama birden bastırdı başımı sikine. Soktu iyice ağzıma. Aynı anda döllerinin boğazımdan akmaya başladığını hissettim. Tam bir hayvan gibi boşalmıştı ağzıma. Boşalırken eli gevşedi başımda ama bırakmadı. Bastırıp çekiyordu yavaş yavaş. Durmadan oluk oluk boşalıyordu ağzımın içine. Boşalması bitince de çıkarmadı ağzımdan hiç. Ben de emmeye yalamaya devam ettim sikini. Hiç bir yumuşama yoktu sikinde. Yavaş yavaş indirip kaldırıyordum başımı. Durmadım ve devam ettim. Ağzımı iyice açıp olabildiğince derine sokmaya çalışıyordum. Ben açtıkça o da başımdan bastırıyordu daha çok sokmak için. Başımı bastırıp belini oynatmaya başladı. Çok azgındı. Ağzımı sikiyordu resmen. Sikini ilk defa sıcak ve ıslak bir yere sokmuştu. Çok da güzel sikiyordu ağzımı. Bacağımı sertçe sıkmıştı o an. Anlamsızca mırıldanır gibi inlerken gözleri kapalıydı. Durmadan sokup çıkartmaya başladım. Delirmiş gibiydim artık ben de. Hayatımda gördüğüm en güzel siki yalıyordum.
Çıkardım yavaşça sikini ağzımdan. Taşaklarını emmeye başladığımda tıslar gibi inledi Alper de. Dudaklarımın arasına alıp çekiştiriyordum taşaklarını. Bir elimle de sikini okşuyordum. Ona baktığımda tamamen kaymış olduğunu fark ettim. Yavaşça taşaklarının altına girdi dilim. Tam deliğinin üstündeydim o an. Dilim değdi. Alper kıvrandı yüzünü buruşturup. Biraz da değdirdim dilimi. Üstünde dolaştırdım deliğinin. Kıpırdandı kıvranır gibi. "Hakan abiii ohhh... orası değil. Ohhhh çok güzell. Ohhh yapma ama orayıııı. Ben ohhh..." diye kıvranıyordu iyice inlerken. Sikini soktum birden ağzıma yine. İyice sokmuştum bu sefer. Birden sesi kesildi. Dudaklarım gerilmiş ve şişmişti. Biraz daha biraz daha derken kafası boğazıma kadar girdi. Dudaklarım kasıklarına değecekti nerdeyse. Yavaşça başımı sallayarak kafasına kadar çıkartıp emdim. Daha çok sokmak için hafifçe eğilmiştim üstünde. O an Alper'in pençe gibi elini götüme yapıştırdığını fark ettim. Sertçe avuçlamıştı. Ama pek kendinde değil gibi görünüyordu.
Hızlı hızlı sokup çıkarmaya başladım. Kıvranır gibiydi iyice. Boğazımın derinliklerine kadar girip çıkıyordu sikinin başı. Hareket ederken damağıma sürtünüyor bazen de yanağımı zorluyordu sikinin iri kafası. Taşaklarını, kasıklarını okşamaya başladım. Deliğine değdi parmağım hafifçe. Yarı baygın gibi bir sesle, "Ohhh abiii ölürüm sana ben. Orası değil... noolur... ohhh dayanamıyorum amaaa... çok güzel emiyorsun yaa... ohhhh..." diye sayıklıyordu. Çenem yorulmaya başlamıştı artık. Bir kez daha soktum ağzıma. Eli başıma gitti ama bastıracak hali kalmamıştı. Salyalarım, tükürüklerim akmıştı iyice kasıklarına. O güzel delik sırılsıklamdı. Parmağımı yavaşça birinci boğuma kadar soktum. İki eliyle birden bileğimi tutmak ister gibi uzattı ama başımı tuttu ve sikine çekti hızla. Son gücünü harcamıştı sanki bu hareketiyle. Boğazıma kadar sokmuşken başı geriye düştü ve inlemeye başladı.
Parmağım içine girdiğinde deliği sımsıkı kavradı. Bastırdım ve kaydırıp soktum parmağı. Çok dar ve sıcaktı içi. Daha önce siktiğim hiçbir göte benzemiyordu bu. İçinde hafifçe oynatınca bir anda titredi. Sesini bile çıkaracak hali kalmamıştı. Boşaldı ağzıma. Fısıldar gibi inlemişti boşalırken. Yutmadım döllerini. Dudaklarımdan kasıklarına akıyordu. Boşalması bitince sikinin kafasını emdim ve emerken ona baktım. Gözleri kapanmıştı. Sikini ağzımdan çıkarttığımda olduğu yerde sızıp kalmıştı. Yüzünde çok rahatlamış bir erkeğin ifadesi vardı. Doğruldum ve yanağından öptüm onu yavaşça. Sikim kazık gibi olmuştu benim de. Çıkardım ben de sikimi, 31 çekmeye başladım hızlı hızlı. Tam boşalmaya yaklaşırken onun sikine değdirdim sikimin kafasını. İnmeye başlayan sikine sürtüyordum sikimin kafasını. Sürterken boşaldım ben de. Kasıkları siki döl içinde kalmıştı.
Rahatladıktan sonra o halde külotunu giydirdim. Eşofmanını giydirirken uyanır gibi oldu ama sarhoş ve yarı baygın gibiydi. "Mmmhhh abiii ne güzel aldın ağzına. Bir daha yapar mısın bana onu. Çok sıcaktı ağzınnnnn..." diye sayıklar gibiyken eşofmanını giydirdim. Divana yığılıp kaldı. Ona bakıp gülümsedim. Bir an siksem mi diye düşünmedim değil, ama her ne olacaksa bu onun isteği ile olmalıydı. Dilimi değdirdiğimde o güzel deliği görmüştüm. Parmağımı çok güzel kabul edip sımsıkı sarmıştı ve ateş gibi yanan o delik için yapmayacağım şey yoktu benim. Üstünü örtüp odama gittim uyumaya.
Ertesi gün uyandığımda ne yapacağımı bilemiyordum hiç. Ağzıma almayı bırak kelimenin tam anlamıyla ağzımı yüzümü sikmişti oğlan. Ağzımda sanki halen döllerinin tadı vardı. Bir süre yatakta yatıp düşündüm. Pişman değildim. Çok hoşuma gitmişti yaptıklarımız. Sadece onun vereceği tepkiyi düşünüyordum. Parmağımı soktuğumda zevkle inlemesi ve boşalmasını da unutamıyordum.
[Hakan]
28 notes · View notes
doriangray1789 · 3 months
Text
parfumeri ve çiçekçi esnafının ortaklaşa düzenledikleri çıtır gençlik bayramının adı
SEVGİLİLER GÜNÜDÜR..
Siyasiler, seçim vaatlerinin arasına, bu günü tatil edeceğim şeklinde bir vaat koysa… Yok yok zira ülkenin abazyan nüfusu dikkate alındığında o siyasiyi taşlarlar .. ama vaatler bitmez ki - seçim vaadine bunu koyduktan sonra “- herkese bşr sevgili ayarlayacağım kimsenin eli boş kalmayacak” dese.. bu sefer yıllar sonra adı pzvnke çıkar..
En iyisi halkın katılamadığı ama halk için tv ve radyolarda bol bol yayın yapılan sade bir gün olarak kalsın
Dün rahat rahat yazmıştım…çünkü 13 şubattı yumurta kapıya dayandıkça
ulan attın tuttun, o kadar zırvaladın, yok kapitalizm icadı, yok ben zaten her gün kutluyorum falan.. hadi şimdi desene.. Tanıştırayım bu elin işaret ettiği kişi- yusuf yusuf…
Ara bakalım rezervasyonları…
ulan dün “x” TL diyordunuz… gülün tanesi de 135 TL idi.. ne ara akşam yemeği “y” TL oldu, gülün tanesi 155 TL oldu inbeler…. Bile bile, güle oynaya, seve seve, lades dedik.. haberde verdik
hani! desem, sana ellerimle yemek yapayım. TV de Başbaşa diriliş Ertuğrul’u seyredelim.. hem, sen tencere kapağı alırsın, bende kepçe, at biner gibi yapıp savaşırız… olmaz bu kadar romantiklik.. Romalılarda bile yoktur.. kandırmazsın..!
kabaramazsın kel Fatma annen güzel sen çirkin- hindiler hep bir ağızdan -glu glu glu derler, sende - abooo! Hindi dediklerimi anladı dersin… avunursun ya.. işte o hesap…
Bir gün 24 saattir ama bazı günler 7x24 saat olabiliyor hatta bazıları bir sonraki sene aynı güne kadar 24x365 gün olarak yaşanabilir… yusuf Yusuf’un meali de budur.. Sevgilin olsa bir dert olmasa bşr dert olup, evlenince kurtuldum dersin..? bide bakmışsın -Aşkım yarım sevgililer günü….
Yani -zzzzzırt, yemede yanında yat…küçük bşr hatırlatmanın ardındaki gerçeklerle sıkıysa yüzleş… seni Yusuf seni…
Ben bişey istemiyorum sözünün yanında yan cep çalışır… Kebapçıya Mİ gitseydim acaba? Adana, adanadır.. kebap ne anlar sevgiliymiş onunda günüymüş vs.. çok da fifi der.. yada bir çorbacıya mı götürseydim
kelle paça sevginin gücünü ikiye katlıyormuş
nasıl?
pandemide mikrop öldüren sıvı nöronlar mı iyi gelmeyecek?…. Bu arada bir kelle paça 400-TL civarında
Şimdi -“ulan ne pinti adam” diyenler oluyordur ve bunu diyenler genellikle evlerinde, pijamayı çorabının içine sokup, bel lastiğini de boğazına kadar çekenlerdir… hopterix gibi de göbek…
hayatım bu akşamı evde geçirek mi?
zaten 30 senedir evdeyiz
yahu bende biliyom seni alıp şöyle luna parka götürüp çatapat patlatmayı yada muhallebicide çizkek yemeyi.. emmeee biliyon kapitalizm var… bu günlerde dışarı çıkanı öpüyor kerata…Neyse şimdi kendimizi ona kurban etmiyek Diyenlerdir… İnsanlar seviştikçe kapital rejim aralarına girmeye ve sömürmeye devam edecek… Napalım sevmeyelim mi ? Biz daha ölmedik… Mezar yaşında bşr not “Canlı yayanın sona erdi” Sevmişti ama ezilmedi
Tumblr media
11 notes · View notes
Text
Tabusuz Karım! (2) (Çetin 52 Y., Adana)
İçeriye girince Leyla beni bir anda koltuğun üstüne itekledi ve "Otur, kalkma!" deyip, TV dolabından video kamerasını çıkarıp çalıştırdı ve elime tutuşturdu, "Kameramanlık yapacaksın!" dedi. Sonra ablasını kaldırıp tam karşımdaki koltuğa oturttu ve onu öpmeye yalamaya başladı. Yarım saat kadar öpüşüp seviştiler. Bu arada tabii benim yarak kazık gibi oldu, bir elimde kamerayı tutup onların sevişmesini kaydediyordum, öbür elim de pantolonumu delecek durumdaki yarağımı sıvazlıyordu. Sanki yanlarında ben yokmuşum gibi öpüşüp sevişiyorlardı. Soyunmaya başladıklarında, Leyla bana, geçenki çekmecenin bir altındaki çekmecede bulunan oyuncağını getirmemi söyledi. Ben kamerayı kayıt yapar halde masaya bıraktım ve içeri gittim. Dediği çekmeceyi açtım ki, Leyla'da tam 6 adet vibratör vardı, bunların iki adeti (Strapon) belden bağlamalıydı. Ben de en büyüğünü aldım, Leyla'nın ablasını bağırtmasını istiyordum...
Yanlarına gittiğimde Leyla ablasının amını yalıyordu. Straponu önüne taktığı gibi ablasını domalttı ve amına köklemeye başladı. Ben yine kamerayı almıştım ve olan bitenin hepsini kaydediyordum. Hayatımda ilk kez canlı olarak iki dişinin sevişmesine ve sikişmesine şahit oluyordum. Ve zevk delisi olmuştum, yerimde duramıyordum, ama yapacak birşey yoktu, Leyla'nın kurallara uymam gerekiyordu. Leyla ablasını 15 dakika siktikten ve ablasını böğürte böğürte orgazm ettikten sonra bana seslendi, "Gel aşkım, bak ablam yarağını yalamak istiyor!" dedi. Nihayet sıra bana gelmişti, elimde kamerayla yanlarına gittim. Leyla yana çekildi ve kamerayı benden aldı, kendisi çekim yapmaya başladı. Ben hemen soyundum ve kazık gibi yarağımı ablasının ağzına verdim. Olamazdı böyle birşey, ablası da Leyla gibi harika yarak yalıyor, kafasını öpüyor, somuruyor, gırtlağına kadar sokup çıkarıyor ve beni zevkin doruklarına uçuruyordu.
Ablası yarağımı tam kıvamına getirdikten sonra, "Beni götten sik enişte!" diyerek önümde domaldı. Müstakbel baldızımın bu isteğini hiç ikiletir miyim! Hemen arkasına geçtim ve götüne yavaş yavaş sokmaya başladım yarağımı. O sırada dikkatimi çekti, Leyla'nın yüzü bir tuhaf olmuştu, sanki birşeye bozulmuş gibiydi. O anda bunu düşünecek halde değildim, ablasının götünü deliler gibi sikiyordum. Maalesef fazla dayanamadım ve hemen içine boşaldım, fakat çaktırmadım ve götünü sikmeye devam ettim. İkinci kez boşalmam biraz daha uzun sürdü. İçinden hiç çıkmadan ardı ardına iki kez götüne boşalınca rahatlamıştım.
Yarağımı götünden çıkardığımda, götünden taşan döller koltuğa akıyordu. Masadan peçete alıp yarağımı sildim, birkaç tane de ablasına verdim. Ablası peçeteyi götüne tutarak banyoya gitti. Leyla'ya sordum, "Ben ablanı götten sikerken neden suratını astın?" diye. O da, "Ablamın erkeği bendim, tam 10 yıldır onu ben sikiyordum, ama ilk kez benden başka sen yapınca çok tuhaf oldum. Aslında hoşuma da gitmedi değil!" dedi. Ben de dudağına bir öpücük kondurup, "Ablanı benimle paylaştığın için teşekkür ederim aşkım!" dedim...
Ablası az sonra temizlenip geldi ve "Harikaydın enişte!" diyerek dudaklarıma yapıştı. Biz öpüşürken Leyla kamerayı alıp yatak odasına gitti ve iki dakika sonra bize seslendi, "Buraya gelin!" diye. Ben ablasının beline sarılmış bir şekilde, içeri girdik. Leyla kamerayı makyaj masasının üzerine yatağı çekecek şekilde koymuş, kendisi de yatağa sırtüstü yatmıştı, yine belden bağlamalı plastik yarak takılıydı önünde. Yarağı dik tutarak, ablasının yarağın üstüne oturmasını istedi. Ablası sanki bir erkeğin üstüne oturur gibi Leyla'nın üstüne çıktı ve eliyle plastik yarağı amına yerleştirip oturdu. Leyla ablasını belinden tutup kendine yapıştırdı. Böylelikle ablasının götü iyice dışa çıkmıştı, "Hadi aşkım, sen de götüne gir şimdi!" dedi. Ben o manzarayı görünce zaten yarağım kazık gibi olmuştu, hemen yanaştım ve arkadan ablasına götten girdim. Ablasını araya almış tost yapmıştık.
Harika bir şeydi bu, olamazdı böyle birşey! Gerçekten yaşamım değişmişti, hiç yaşamadığım ve yaşamayı hayal bile edemeyeceğim şeyler yaşıyordum. Leyla ile evlenmemem için hiç bir sebep yoktu, onunla evlenip soyadımı taşımasını istiyordum, çünkü mutluluk yatak odasından geçiyordu. İlk evliliğim seks konusunda tamamen hüsrandı...
Ablası aramızda bağırıyordu, "Kökleyin, sokun, sikin beni, ikinizi de seviyorum, kocalarım, sikicilerim benim!" deyip çığlıklar atıyordu. 10 dakika falan anca sikmiştim ki, ablasının bu çığlıklarına fazla dayanamadım, tam patlayacakken yarrağımı götünden çıkardım ve Leyla'ya, "Ağzını aç!" dedim, Leyla'nın ağzına patladım. Benim döllerimle öpüşmeye, birbirinin dudaklarını yalamaya başladılar. Müthiş bir manzaraydı. İzlemek için kenara çekildim, hem biraz da dinlenmek istedim. Bir 5-6 dakika izledim ki, ablası böğüre böğüre orgazm oldu, sonra Leyla'nın üstünden inip, kendini yatağa zor attı. Baldız bitmişti, yerinden kalkamıyordu, paramparça olmuştu. Leyla yataktan kalktı ve belinde bağlı duran plastik yarağı çıkardı, yatağa bırakıp, bana, "Hadi duş alalım, çok terledik!" dedi. Birlikte banyoya gittik...
Ben duş alırken, Leyla bana arkadan sarıldı ve "Ne istiyorum biliyor musun?" dedi. "Buyur aşkım?" dedim. "Seni istiyorum!" dedi. "Ben zaten seninim, sana aittim!" deyince, Leyla aşağı kayarak kaba etlerimi öpüp, ısırıp, yalamaya başladı. Sonra kalçalarımı ayırdı ve göt deliğimi yalamaya başladı. Sonra da biraz şampuan sürerek parmağını götüme soktu. Parmağı ile beni sikiyordu. Aslında hoşuma gidiyordu, manyakça zevk almaya başlamıştım, bu duyguları yaşayacağım aklımın ucuna gelmezdi. Sonra beni domalttı ve amcığının dudaklarını götüme yapıştırdı ve aşağı yukarı sürtünmeye başladı. Sanki beni sikiyormuş gibi yapıyordu. Leyla'nın amcığını arkamda hisetmek harika bir şeydi, defalarca siktiğim amcık şimdi beni sikiyordu. Ben de aldığım zevkten dolayı, Leyla'ya, "Hadi erkeğim sik beni! Götümü sik kocacığım!" demeye başladım. Leyla da amını götüme manyakça sürtmeye başladı. Aynı zamanda da ensemi, boynumu ve kulaklarımı koparırcasına emiyordu. Yarağım yeniden kazık gibi olmuştu. Leyla inleyerek orgazm olurken, elini önüme atıp yarağıma da 31 çektirince, birlikte boşaldık. Biz banyodan çıktığımızda ablası gitmişti. Leyla çarşafları yeniledi ve birbirimize sarıldık, öpüştük, elleştik ve uyuduk...
Sabah saat 8 gibi Leyla öperek uyandırdı beni. Kahvaltı hazırdı. Kahvaltıdan hemen sonra, Leyla'yı kaptığım gibi nikah dairesine gittik, nikah için gün aldık. Bir hafta sonra gerçekten karı koca olacaktık, Leyla benim soy ismimi taşıyacacaktı. Nikah dairesinden çıkar çıkmaz Leyla bana, "Aşkım sana bir hediye vermek istiyorum!" dedi. "Nedir aşkım?" dedim. "Nikahımızın kıyıldığı günün gecesi yiğenimle sikişeceksin, onun kızlığını alacaksın, o gece onu çılgınca sikmeni istiyorum!" dedi. Kulaklarıma inanamıyordum, sevinçten uçabilirdim, "Ciddi misin aşkım?" diye sordum. "Gayet ciddiyim! Ama bir şartım var! Ertesi gün benimle olacaksın, ne istersem, nasıl istersem onları yaşatacaksın bana!" dedi. Ben de, "Yaşıyorsun zaten!" dedim. "Yetmiyor! Seninle daha çılgın olmak istiyorum!" dedi. "Tamam aşkım! Sen benim karımsın, her şeyimle seninim, bu canım sana feda olsun!" dedim. O da teşekkür ederek dudağımdan öptü ve evin yolunu tuttuk. Leyla'yı evine bıraktıktan sonra ben Adana'ya döndüm ve nikah gününü iple çekmeye başladım...
Aradan bir hafta geçmiş ve nikah günümüz gelmişti. Nikah dairesine gittiğimizde benim nikah şahitliğimi çok sevdiğim bir arkadaşım yapmıştı. Leyla'nın nikah şahitliğini ise, Yeliz isminde bir yiğeni vardı, o yapmıştı. Nikahtan sonra yemeğe gidildi. Ordan da herkes evine gidecekti. Yeliz de bizimle geldi. Eve girdik, evde birer duble viski doldurduk kendimize. Yeliz üstünü değiştirmek istediğini söyledi teyzesine, o da, "Dur ben de geleyim!" dedi ve birlikte içeri girdiler. Aradan 5 dakika geçmeden geldiler. Olamaz böyle bir şey! Yeliz harika bir jartiyer takım giymişti, karım ise, deri ve iki parçadan oluşan şortlu bir takım giymişti. Çok sexy duruyordu. Yeliz yanıma geldi, "Bu gece her şeyimle sana aittim, ilk erkeğim olacaksın!" dedi. "Neden ben?" dedim. "Teyzem öyle istedi!" dedi ve dudağıma yapıştı. Karımın önünde Yeliz'le çılgınca öpüşüyorduk, birbirimizin dudaklarını, dillerini yiyorduk sanki. Karım da yine elinde kamera ile bizi çekiyordu. (Çektiğimiz sikişleri daha sonra izliyorduk, dışardan pørnø almamıza gerek yoktu!).
Yeliz'le çılgınca sevişmeye başladık. Bir süre sonra ikimiz de çırılçıplak kalmıştık, Yeliz yarağımı ağzına almış sakso çekiyordu. Ben de saçlarını çekiyor, ağzını hoyratça sikiyordum. Karımın, "Hadi yatak odasına!" demesiyle Yeliz'i kaldırdım, kucaklayıp içeri götürdüm. Yatağa uzatıp amcığını yalamaya başladım. Az sonra 69 pozisyonunda idik. Ben Yeliz'in hem amcığını, hem de ara sıra götünü yalıyordum. Yarağım ise Yeliz'in ağzında demir gibiydi. Yeliz yalvarmaya başlamıştı, "Ne olursun enişte, hadi artık kocam ol, sik beni, kızlığımı boz!" diye yalvarıyordu. Yeliz'in tazecik bakire amcığını saatlerce yalayabilirdim, fakat karım kamerayı kayıt halinde makyaj masasının üstüne bırakıp yanımıza geldi ve Yeliz'i üzerimden kaldırıp, yatağa dört ayak domalttı, sonra da yarağımı eline aldı, biraz yaladı ve "Bunu ben kendi elimle sokacağım Yeliz'in amcığına, o zevki ben yaşamak istiyorum!" dedi.
Yeliz bu kez karıma yalvarıyordu, "Ne olursun teyze, hadi sok!" diye. Karım yarağımı biraz daha yaladıktan sonra, Yeliz'in amcığını da yaladı. Sonra elinde tuttuğu yarağımı çekerek, beni Yeliz'in arkasına yanaştırdı, yarağımın kafasını, Yeliz'in amcık dudaklarını ayırıp, deliğin ağzına yerleştirdi bıraktı ve az kenara çekilerek, "Hadi şimdi!" dedi. Bir hamlede Yeliz'in daracık bakire amcığına soktuğum yarağım, kızlık zarını delip amcığın dibini bulurken, Yeliz çığlık üstüne çığlık atıyordu. Karım kenara çekilmiş, yiğenini sikmemi büyük bir zevkle seyrediyordu. Kamerayı öyle bir yere koymuştu ki, bizi her türlü çekiyordu. 5-6 dakika sonra Yeliz inlemeye başlamış, benim de git gellerim sıklaşmıştı. Dayanamıyordum, az sonra boşalmak üzereydim. "Gelmek üzereyim!" deyip, Yeliz'in içine boşalmamak için yarağımı amcığından çektiğimde karım kızdı ve "Geri sok derhal ve içine boşal!" dedi. Yarağım patlamak üzereyken Yeliz'in amcığına tekrar soktum ve böğürerek boşaldım. Karım, "Ha şöyle! Çıkma sakın, hepsini boşalt içine! Ben sana çocuk veremem, sana çocuğu Yeliz verecek, o sana doğuracak!" dedi.
Ben şaşırmıştım, ama yalan yok, hoşuma da gitmişti. Demek ki Yeliz'i daha çok sikecektim. Sabaha kadar Yeliz'le bildiğim bütün pozisyonlarda sikiştik. Yoktu böyle birşey, böyle heyecan ve zevk! Herşey çok güzel gidiyordu. Ama kafama takılan bir soru vardı, neden herkes karım ne derse onu yapıyordu? Buna anlam verememiştim, bunu en yakın zamanda öğrenmem gerekiyordu...
[Çetin]
157 notes · View notes
tipitip213 · 29 days
Text
Yasak sırlar 10
Umarım doğru yerden devam ediyordur.
ilk siktiğim am annemin amı hemde teyzemin evinde acayip zevkli ve heyecanlıydı, annem içime boşalma sakın peçeteye gökhan lütfen pisletme dedi tamam aanne dedim içinden çıktım içinden çıkınca annem bana doğru döndü peçeteleri alıp sikime tutunca boşalamayacığımı anladım anne gerimi gidiyor boşalıcaktım dedim annem hemen elini attı eliyle otuzbir çekmeye başladı annem neler yapıyordu böyle az önce yalvararak ikna ettiğim kadın şimdi amını bana siktirip eliyle beni boşaltmaya çalışıyordu zevk deryasında yüzüyordum resmen hadi yavrum hadi yavruşum gökhanım benimmm diyip yüzüme bakıyordu annemin altı dizlerine kadar çıplak yandan domalık vaziyette kalçalarını görünce çok değişik bi hazla peçeteye annemin ellerinde boşladım hayatımda böyle bişey yaşamamıştım annem yüzüme bakıyordu çok utanmıştım annem çok güzeldi dedim annem çenemi tutup bilmemmi oğlumm dedi gülerek hadi git banyoya peçeteyi atmayı unutma kovaya dedi pijamamı çekip yatağa oturdum anne dur dinleneyim atarım dedim annem iyi ver bana dedi yataktan inip pijamasını götüne çekip toparlanıp banyoya
tekrar geldi oğlum hadi bak Kilodunu pijamanı giy biri gelecek kızıyorum artık diye bana çıkıştı, bende tamam anne ya napayım keyfini çıkartıyorum anın annemi sikmişim birakta keyfini süreyim dedim annem böyle konuşmamdan hoşlanmıyordu, tamam sikme sokma kelimelerini kullanma rahatsız oluyorum beni günaha soktun zaten beni günahın bana annem dedim hee heee dedi odadan çıktı bende kilodumu pijamamı giyip içer geçtim annem sesizce ayaklarını uzatmış sırtınıda yaslamış tv ye bakıyordu annemm seni çok seviyorum dedim bende karşısına oturdum onu daha fazla zorlamak istemiyordum annemde bende seni çok seviyorum yavrum dedi.
annemmle sohbet etmeye başladık annem utanıyordu sorularıma kaçamak cevaplar veriyordu anne evde sikişince sevişicekmiyiz annem oğlum şu kelimeleri kullanma demedimmi ben sana diye uyardı beni tamam özür dilerim dedim hadi cevap ver dedim bakarız dedi anne hadi düzgün söyle ya dedim oğlum normal çiftler gibi yaparız işte dedi her zaman yaparmıyız anne artık hep yapıcaz dimi dedim bilmiyorum gökhan dedi anne her zaman yapalım lütfen lütfen dedim oğlum her zaman olmaz benim kocam var ev işleri var baban görür anlarsa öldürür bizi dedi gündüzleri yaparız anne babam işteyken olmazmı valla pek sana güvenemiyorum baban evdeyken orda burda beni sakın sıkıştırma bak yemin ederim amımın yüzünü göremezsin dedi annem amını yerim senin annem dedim gülerek oda yeme git teyzeninkini ye dedi trip atarak anne sana bişey sorucam sen önce teyzemi sikmeme karşı çıkmıştın ama şimdi sikersen sik diyorsun sen gece bizimi izleyeceksin doğru söyle dedim annem hahahha diye kahkaha attı izliyimmi dedi bilmem sen bilirsin izlemek istiyorsan izle istersen bizi basar gibi yap gel sende bize katıl aa daha neler dedi annem neyse kaptalım bu konuyu gelirler melirler deyip susturdu beni yarım saat sonra teyzem geldi elinde poşetler yardım ettim mutfağa aldık sohbet muhabbet öyle günü öldürdük akşam kuzenler geldi yemekler yeniyordu ben annemin yanına oturmuştum herkez yemek derdinde kuzenler kendi aleminde benim tek düşüncem annemdi masa altından bacağını ellesimmi düşünüyordum elimi yavaşça bacağına götürdüm annem elimi ittirdi oğlum doyduysan mutfağa götür tabaklarını dedi elinize sağlık deyip tabağımı mutfağa götürdüm peşimden annem geldi oğlum sen ne yapıyorsun bak yemin ederim bidaha beni rüyanda görürsün böyle bişey bidaha olursa ya biri fark etse sen sapıttın iyice dedi ben sesizce bön bön yüzüne bakıyordum.
annem çok kızmıştı içeri gittik çay faslıda bittikten sonra kuzenler kendi odalarına gittiler tek odada beraber tekli yataklarında yatıyordular iki ikişi yatamazdı yani ben kimle yatıcaksam diğeri salonda yatmak zorundaydı teyzem tülay uykunuz geldiyse serelim yatakları dedi annem olur abla dedi benim uykum yoktu ama gece olacaklara sabırsızlandığım için benimde uykum geldi dedim annem iyi madem dedi siz gidin teyze yeğen ben bardaklara su geçireyim yatarım dedi tamam aşkım dedi teyzem anneme benim içim kıpır kıpır ediyordu hadi iyi geceler annem diyip öpüp yatak odasına gittim annemle yatarken pijamamı çıkarmamıştım ama teyzeme daha iyi dayayabilmek için boxırla girdim yatağa üstüme yorganı çekip teyzemi beklemeye başladım iki dakka sonra teyzem geldi ışığı söndürmeden üstündeki v yaka kazak ile altındaki taytı çıkardı ilk defa bana teyzemi görüyordum beyaz bir ipli atlet dar altında da da siyah tayt şort gibi bişey vardı hani şu kızlar eteklerinden altı gözükmesin diye giydiklerinden teyzemi öyle görünce sikim birden Şahlandı verdi şortunun altında beyaz basenleri kalçalara kilot izinden taşıyordu ışığı kapatıp yanıma geldi iyi geceler Gökhanım teyzesinin bir tanesi deyip yanağımdan öpüp yorganın altına girdi heyecandan kalbim küt küt atıyordu 15 20 Dakika ikimizde hiçbir şey yapmadan sırt üstü yatarak tavana bakıyorduk ilk hamle teyzemden geldi bana doğru döndü elini göğsümün üzerine koydu sarılıp uyuyormuş gibi yapıyordu kalbimin atışını hissetmemesi inkansızdı bende ne olacaksa olsun dedim alttan elimin tersini teyzemin baldırına sürtmeye başladım ilk önce çok yavaş yapıyordum.
56 notes · View notes
💀 gimme your finest frights hc's please
When someone actually asks abt my FazFright HCs:
Tumblr media
Okayyy soo, idk where to start but let's go! (this took me like 3 fucking days)
-AU takes place in like 2012-2013 but sometimes there will be stuff from like 2014-2017(or even later) in there
-Umm so first I took insperation from your hurricane paranormal society thing so most of my Fazbear Frights are in some group/organization to discuss "weird" things that they've seen, heard or that have happend to them, Greg is the founder(?) ig, cause he started it some little blog thing and ppl started adding their own stories, so it basically became some online group thing, then they started meeting up irl
-Order that people joined in: Sarah, Oscar, Isaac, Raj, Millie, Reed, Toby, Tabitha, Pete, Julius, Devon, Kelsey and Oswald
-Greg Chapman is Native Hawaiian/Polynesian, he was born December 16th, 1997 and is 15yrs old,
He has a tan/brown skin tone like Carmen ltran (@carmenltran)’s,
complete heterochromia (left eye: blue, right eye: brown) and hooded eyes,
somewhat thin lips (darker upper lip),
a downturned nose, curve starts at the dorsal bridge,
12inch, thin 2A, honey blonde hair, has a choppy wolf cut with shaggy bangs kinda style (he did it himself, or at least he tried❤️),
5’7, slender + he has a lot of freckles across his cheeks and nose and on his body
Has BDD, MDD, and ASD/Autism (Undiagnosed)
Knows some Hawaiian, primarily knows/speaks English
Likes artists like Brent Faiyaz, Steve Lacy, Kali Uchis, Gorillaz, Mother Mother, I Monster, Jack Stauber, Lemon Demon, Will Wood, Tally Hall, Roar, Surf Curse, The Cardigans, TV Girl, Alex G, Mitski, bôa, Caravan Palace, Glass Animals, The Stokes, Radiohead, Hot Freaks, Two Door Cinema Club, Foster The People, Tommy Newport, Cage The Elephant, Tame Impala, Mac DeMarco, Men I trust, Maya Hawke, Eyedress, Wham!, The Cure, The White Stripes, Tears For Fears, The Clash, Queen, October Country, Kate Bush, Sohodolls, The Dresden Dolls, The Crane Wives, Harry Nilsson, Grover Washington, Jr., Marvin Gaye, Gloria Gaynor, Earth, Wind & Fire, etc.
Greg was a nervous wreck when he started the group I mean people could think he was crazy and he was meeting new, random people on the internet + when they planned to meet up he had to come up some sort of excuse for his dad for why all of a sudden he'd constantly be leaving the house, he'd use Hadi and Cyril as an excuse most of the time (even if they weren't talking that much anymore and he was kinda avoiding them) since if he said he had other friends his dad would probably give him a whole interrogation
Contortionist
He got a bonsai tree to take care of, it’s sort of a distraction but he still enjoys it, most of what he does is a distraction anyway
Still does yoga before bed and also still really into science
He likes a lot of "girly" or "childish" things like MLP, dolls, etc.
Kinda isolates himself now so usually stays in his room watching Musicals, trying to get into new books, listening to music, doing random stuff on his laptop, etc
He got into paranormal/supernatural stuff like contacting the dead after the incident (he mostly did it because he wanted to “contact” Kimberly)
He thinks of the “Fazbear Frights” group as a safe place
Has a tinyyy (huge) crush on Millie
-Sarah .G. Patel, her mom is Indian and her dad was Zimbabwean, born April 1st 1997, 15yrs,
Has a brown skin tone like Kiara Pike's
dark brown, slender/thin almond eyes
medium-thick, natural brows + slight unibrow
round, broad nose with a slight bump on the dosal bridge
wide, two-toned lips (darker upper lip, pinker lower lip), kinda prominent cupid’s bow
Dark chocolate brown, mid-length, thick, coiled, 4B afro
5’5, Chubby + has nose, cheek and body freckles and crooked teeth
Has BDD, Bulimia and HPD (Kind of aware abt the Bulimia, well she at least is kinda aware abt eating disorders)
Voice HC: Hollyhock (Aparna Nancherla) + can only speak English but she understands Hindi
Likes shows like: The Baby-Sitters Club (1995), The Breakfast Club, Welcome to the Dollhouse (1995), Heathers (1988), Carrie (1976), Jennifer's Body, Twilight/The Twilight Saga, Scott Pilgrim vs. the World, Percy Jackson
Likes artists like MARINA, Olivia Rodrigo, Katy Perry, Wonder Girls, Fifth Harmony, Ariana Grande, Beyoncé, Destiny's Child, Rhianna, Aaliyah, Amerie, Ciara, Estelle, TLC, Blaque, Brandy, Kali Uchis, Erykah Badu, WILLOW, Brent Faiyaz, Men I Trust, Eyedress, Tears For Fears, Kate Bush, Madonna, Blondie, etc.
Definitely gonna make her a Constance Blackwood and/or Sayori kinnie
TBB was some sort of fever dream or something, or at least that's what it seems like
She's a bit more closed off at school and home, mostly talks to the others at the FF group
She's friends(ig) with Oscar, Tabitha(H&S) and Greg
-Millie Liú Fitzsimmons, Millie’s mom is half Puerto Rican (has Spanish and Native American descent) and half Irish, and her dad is Chinese-American, Born April 28 1997, 15yrs old
Has a tan skin tone similar to Yve/Toad (@/froggyve)
12inch, soft black, thick 2C hair, often gets frizzy
dark brown, puffy, monolid eyes
medium-thin, arched brows
broad, downturned nose with a curve starting at the dorsal bridge (basically a broad, hooked nose?)
full, tan colored lips with a soft cupid's bow
5’3, Chubby and slightly curvy + has fang-like canines and dark blue braces with elastics
Wears black frame, semi-rimless, Ray-ban Clubmaster perscription glasses with a CosTimo/Weewooday glasses chain (cross or bat ones, mostly cross) + most of the time wears full gothic makeup
Has MDD and ASD/Autism (Undiagnosed)
Voice HC: Jobu Tupaki/Joy Wang (Stephanie Hsu) + Speaks English and her dad taught her Mandarin
Likes The Cramps, The Dresden Dolls, Jack Off Jill, Siouxsie and the Banshees, Rammstein, X Ray Spex, October Country, The Stooges, Bikini Kill, The Cure, The Runaways, Tears For Fears, Metallica, Nine Inch Nails, Talking Heads, Moi Dix Mois, Ghost, Fleetwood Mac, Charles Aznavour, MCR, I Monster, Le Tigre, Mother Mother, The Crane Wives, Sohodolls, Ladytron, MARINA, Queen, etc.
Probably watches/watched: The Breakfast Club, The Twilight Saga, Corpse Bride (2005), The Nightmare Before Christmas (1993), Edward Scissorhands (1990), Sweeney Todd: The Demon Barber of Fleet Street (2007), Sleep, My Love (1948), Suspicion (1941), The Addams Family (1964-1999), Elvira: Mistress of the Dark (1988), Beetlejuice (1988), The Craft (1988), Carrie (1976), The Scream franchise, The Saw franchise, The Haunting (1963), Possession (1981), Poltergeist (1982), The Exorcist (1973), The Blair Witch Project (1999), Black Swan (2010), Suspiria (1977), The Ring (1998), etc.
Do I HC her to have crushes on most of the female characters? (especially Elvira) Yes.
-Reads books like Frankenstien (1818), The Vampyre (1819), Dracula (1897), Carmilla (1872), Great Expectations (1861), The Silence of the Lambs (1988), The Hunchback of Notre-Dame (1831), also a Brothers Grimm, Stephen King, Anne Rice, Ann Radcliffe, Edgar Allan Poe, H.P. Lovecraft and Tim Burton fan
She and Kelsey are close family "friends", kinda consider eachother cousins, mostly Kelsey, he'll call Millie's parents "Auntie" and "Uncle" and just stuff like that (Millie is very against it)
She's a Romantic Goth
Got into baking recently, asking Kelsey would help a bit since knows more about it but...
Got into drawing as well
Loves humming and singing out loud but almost never does it
Not sure why she ended up joining the group
Usually doing her own thing, has a bit of small talk with people like Sarah and Greg, talks to Tabitha(Hide and Seek) the most
-Julius' thing was moved
-Devon .B. Miranda, his mom is Jamaican and his dad was Cuban (of Taíno descent), Born June 8th 1997, 15yrs old
has a dark skin tone similar to Anu Oloyede's
14inch, black, medium sized, dreads/locs (Interlocked)
has dark brown, small eyes(idk how to describe them)
downturned nose with a bulbous tip and bump on the dorsal bridge like (333zahra333/itszahraig) Zahra’s
rounded, medium brows
full, two-toned lips (darker top lip and his lower lip is pink) with a soft cupid's bow
has a moderate amount of acne, a mole under the right side of his bottom lip, one next to the left side of his nose/near his cheek + crooked teeth and a gap in bottom two front teeth
he also has a few small scars like a cut across his nose, a scar from a busted lip (it's like a cut running down the left side of his bottom lip), etc.
5’9, Skinny/Lanky
Has BPD/EUPD and ASD/Autism (Only knows that he "possibly" has BPD/EUPD) + Eczema and Asthma
Voice HC: Tyler Okonma 2009-2013(2015?), Speaks English, Patois/Patwa, and he also knows ASL
He likes Jazz, R&B, Neo Soul, Rap, Hip Hop, Indie, Alternative, Rock, Metal, Horrorcore, etc.
And artists like: MF DOOM, Kendrick Lamar, Brent Faiyaz, Odd Future, Tyler the creator, Steve Lacy, The Internet, Childish Gambino, Bell Biv DeVoe, Bruno Mars, Grover Washington, Jr., Marvin Gaye, Gloria Gaynor, Earth, Wind & Fire, Cocu, Santana, Anthony Santos, Joe Veras, Usher, Skee-Lo, Eazy-E, Mix-A-Lot, Eve, Tems, Erykah Badu, Mary J. Blige, Lil’ Kim, Missy Elliott, Brandy, Aaliyah, Kali Uchis, Gorillaz, Tame Impala, Glass Animals, The Stokes, Will Wood, Roar, Hot Freaks, Two Door Cinema Club, Foster the People, Tommy Newport, The Dresden Dolls, Eyedress, Mother Mother, Radiohead, The White Stripes, The Cure, October Country, The Cramps, The Stooges, Metallica, Skindred, Iron Maiden, Talking Heads, Fleetwood Mac, MCR, Le Tigre, Rammstein, etc.
he loves horror, from Goosebumps to Stephan King to H.P Lovecraft to Saw, even The Hills Have Eyes, and he also really loves highly disturbing and graphic stuff (he just really wants to see gore and guts) but Mick HATES horror so he never got to watch it with him much, Kelsey is more into gothic and psychological horror but at the same time he does like the thought of just watching a bunch of gore even if it has no plot, there's a VHS rental near his house, it's pretty rundown but it has a lot of his favorites
Had pretty bad seperation anxiety with Mick
He has a bad habit of biting, he bites his nails, chews on the strings of his Hoodies, there are bite marks on his hands/arms, for some concerning reason...(Just like me fr<3)
Allergic to dust + it makes his Asthma and Eczema act up
Interested in Physics and Chemistry + he likes photography and Literature (Drama and Novels)
Can play piano, kinda likes it (really likes it)
Wants to write horror novels
When he goes urban exploring he’ll take some pictures if he can, sometimes the creepy, rundown scenery inspires a setting for a story, or he just thinks its cool
His mom is a hairdresser and a cleaner
Has a slight lisp
Friends with Pete, kinda friends with Julius as well + annoys Greg sometimes (he means no harm though)
-“Kelsey” Oyindasola Grace D. Mateko, his mom is Nigerian (Yoruba) and his dad is Zimbabwean (Shona), Born September 15th 1997, 15yrs old
Has a dark skin tone like KaDija Kallon's
-Has Carolina blue, almond eyes (his eyes tend to reflect light like in pictures regardless of actual lighting, basically it always looks like he has red pupils/the “red-eye effect”)
medium-thick, bleached, straight brows
flat, round nose with low nasal bridge
full, two toned lips (darker upper lip, most of his lower lip is a pinkish color and the rest is the same color) with a soft cupid's bow
Has a mole under his right eye/close to his cheek, one on the right side of his bottom lip, and another in between his eyes/on his nose bridge more to the left side + dimples
Tooth gap and fang-like canines
Around 12inch, dyed, light golden blonde (with black roots) volumized, curly sisterlocks like Imani Goodridge’s (@imanitaylorgood)
5'10.8, Chubby
Has ocular albinism
Has Audhd, Conduct disorder and possible Bipolar disorder
Voice HC: ????, Can speak English, learning ASL from Devon and practicing French
I like to think we barely know anything about him so I can do what I want with him, I mean some people just straight up think he's not real
Likes artists like Stromae, Kali Uchis, Doja Cat, Eve, Yemi Alade, Ayra Starr, Tems, Ravyn Lenae, Amerie, Rihanna, Beyoncé, TLC, Tinashe, Keri Hilson, Ciara, PinkPanthress, Erykah Badu, Eve, WILLOW, The Internet, Gorillaz, Tame Impala, MF DOOM, Mix-A-Lot, Michael Jackson, Odd Future, Kendrick Lamar, Earl Sweatshirt, Tyler the creator, Steve Lacy, Kali Uchis, Gorillaz, MARINA, Lady Gaga, Foster the People, Millionaires, Gwen Stefani, The Cramps, Mother Mother, Rammstein, October Country, The Dresden Dolls, ICP, Blondie, Harry Nilsson, Grover Washington, Jr., Marvin Gaye, Gloria Gaynor, Earth, Wind & Fire, Caravan Palace, Glass Animals, updog, Hot Freaks, Two Door Cinema Club, Foster The People, Tommy Newport, Cage The Elephant, Tame Impala, TV Girl, Alex G, Men I trust, Maya Hawke, Mitski, bôa, Eyedress, Le Tigre, etc.
Watches stuff like: Boondocks, For Colored Girls, Pose, Velvet Goldmine (1998), The Rocky Horror Picture Show (1975), Elvira: Mistress of the Dark (1988), Carrie (1976), The Craft (1988), Get out, Us, The Blair Witch Project (1999), Black Swan (2010), Suspiria (Both versions), Corpse Bride (2005), Lolita, Valerie and Her Week of Wonders (1970), Helter Skelter (2012), Ride the Cyclone, Heathers (1988), The Breakfast Club, Welcome to the Dollhouse (1995), etc. he also likes anime (he babysits Oswald sometimes and he got him in to it
Enjoys drawing and painting also knows how to bake and loves baking for other people
Interested in the Arts and Criminology
Has squared, clear frame glasses, usually only wears them at home
Can roller skate and skateboard but somehow doesn't know how to ride a bike
Has a Nintendo DSI XL (Metallic Rose) put a bunch of stickers and attached a few charms to it + LOVES Princess Peach, she's his main on like every game he has where she can be his main
Either freezes up/zones out or walks out of awkward/uncomfortable situations
Mostly prefers smaller crowds of people, can easily get overwhelmed
He can waack and wants to practise voguing
Plays volleyball after school
Loves Musicals, gets Devon to watch them with him
Sam (Blackbird) is his older brother, Tabitha (TBB) is his sister and he has another older sister
-Oswald Alvaro Guzman y Morales, he's Colombian (His dad is of White and Native American descent and his mom is of African descent) Born, May 1st 2001, 12yrs old
Has a brown skin tone like Jasmine Blandford (chola_girl)
Around 8inch, chocolate brown hair, in two-strand twist locs
-Has chocolate brown, almond eyes
medium-thick, straight brows
short, round nose, low bridge
full, wide, two toned lips (upper lip slightly darker than his skin tone lower lip pinkish-brown color) and a somewhat prominent cupid's bow
Ample(?), 5’1.5 + has a lot of nose and cheek freckles, also has body freckles
Voice HC: "Wybie" Wyborn Lovat (Robert Bailey Jr.), Can speak English and Spanish
Has ADHD (Undiagnosed)
His arm is almost completely healed (it was fractured) but there’s a huge, weird, bite mark looking scar on his right arm
Likes drawing, has had around 2 sketchbooks, first one was just an old, mostly empty notebook he found and his current one is a proper sketchbook that he begged his dad to get him, it’s black has a stickers on the outside, it’s mostly filled with sketches of his usual cartoonish drawings including the mechanical animals
Definitely has/uses a Nokia (2600)
Likes Mangas and Animes like: Nana, JoJo, Death Note, Soul Eater (and Soul Eater Not), Fullmetal Alchemist, Bleach, Black Butler, One Piece, Hunter×Hunter, etc.
Likes I Monster, Harry Nilsson, Earth, Wind and Fire, Foster The People, Gorillaz, Tame Impala, Tommy Newport P, GHOST (and pals), Guchiri/y, Kikuo, Moe Shop, Maretu, etc.
His gaming console is the Nintendo Gamecube “Orange Spice” and he really likes “the Legend of Zelda” games and Shadow the Hedgehog (game and character), He also likes Princess Daisy, Lemmy Koopa, Kirby, Meta Knight, Eevee, Knuckles, etc.
After his Grandma died he ended up moving to Colorado, Kelsey babysitted him most of the time since his parents were out/busy, he still does it from time to time, with pay ofc
Was only brought to the group later because Kelsey was babysitting him and Devon insisted it was fine if they just brought him with
Talks to almost no one there, usually just the others being "friendly" because he's a kid, Kelsey just let's him play on his DSI since he understands why he wouldn't want to be here
-Sadly I don't have much to say abt Reed, Pete, Oscar, Isaac or Raj, it's been a while since I read their books, but moving on
Millie thinks Tabitha(H&S) is actually pretty (really) cool, she's really confident, talkative, friendly and, loud, but Millie dosen't mind that much, though she acts like she does (she def has a crush on her)
Millie and Oswald talk from time to time, mostly about their "spoiled" cats (they mean it in an affectionate way<3)
No one there is really close with Sarah, I mean there’s Dev maybe but she doesn’t want to make anything seem more than it is (I know this sounds like she has a crush or something but I mostly, mean in a platonic way, like she doesn’t want to make it seem as if they’re close friends when they’re less than that, I say mostly because I actually may make her have a “crush” on him for like comphet reasons) she's mostly just the sweet one and that's about it, she's a bit creeped out by Kelsey though, catches him staring a lot (y'know it's funny, usually she'd be honored if a cute boy was staring at her)
Julius restraining the urge to claw out Reed's eyes every group meet up<3
Julius also desperately needs a wheelchair (walking with crutches for such a long period of time gets tiring) but his parents can't exactly afford it
At group meetings Kelsey literally talks to no one BUT Devon (and well, Oswald) like I don't even mean he only has conversations with him I mean if he isn't talking to him he'll just be standing or wandering around looking lost and shit (he thinks the others seem nice but he can barely even make eye contact)
My AU's Kelsey isn't an entity or whatever he's just a weirdo and got into some concerning shit (kinda like Vanny basically) + Kelsey doesn't get lured into the suit, Dev was planning to but Kelsey got really apologetic and shit and it kinda made him feel like awkward and guilty, Dev was still kinda considering it but then Mick kinda interfered
Kelsey does go missing the same day he was supposed to die, Mick and Devon don't tell anyone about the fact that they were kinda the last people who were aware of his whereabouts, etc.
Either way Kelsey doesn't die (kinda) so that's the important thing
Kelsey has some weird mini Freddy Fazbear robot-doll thing that he keeps in his room, Dev says it's cool but Mick thinks it's, off(Yes, it's a Lonley Freddy, Yes, it's Alec)(when one of your 7-8th grade besties is trapped in some weird robot doll thing you have and you don't even know😋)
26 notes · View notes
Text
Descendants Headcanons/Wickedverse Guide
Some of these aren't so much "headcanons" as things I'm using in my post-canon universe, named the Wickedverse. Me and my sister share this universe, so she has a lot of influence with some of these. Will get updated as I add/change ideas.
Lore
Centuries before Auradon was formed, there was a great war between the kingdoms. After years of fighting, they made an agreement on territory and everyone closed their borders. This lead to kingdoms/cities to develop at different rates, due to different resources. Many years later, all the fairytales/stories happen over the course of seven years or so. Then, Auradon is formed.
The formation of Auradon (and the Isle) created the Age of Goodness (AOG). Upon it's creation, was year 1.
Since Descendants takes place twenty years after the AOG, it is year twenty
The first Isle book takes place in the July before Descendants. Descendants occurs in September-October (as Ben's birthday is in October), and Wicked World happens in November. The second and third Isle books take place in January of year 21. Since D2 takes place six months after D1 it occurs in March of 21. The fourth Isle book takes place in May of 22. D3, taking place after the older have graduated, occurs in June of year 22.
Some other Disney properties are included that aren't specifically mention in canon: Frozen, Frozen II, Rapunzel's Tangled Adventure (TV series), Encanto, Big Hero 6, Raya, and definitely more.
Mal and Ben's wedding is on the 13th of April, almost a year after D3.
Sometime after D3, the Isle of the Lost is renamed the Isle of the Found.
Family
Uma and Freddie are twin sisters, having been separated after Dr. Facilier and Ursula broke up. Freddie and Uma were unaware of this, and found out in the events of Never Knew I Lost You (coming soon).
In addition, Celia has a different mother, an OC named Lauren.
This is also why Facilier seemed to dislike Freddie (though, her abuse portrayed in the Wickedverse is probably worse than it is in canon), as he dislikes her mother. Whereas he favored Celia, since he likes her mother. Also why Ursula didn't care much about Uma, having become despondent after losing her partner and daughter.
King Philip has three sisters, Brigitte, Bianca, and Marya, taken from the book A Twisted Tale: Once Upon a Dream by Liz Braswell. Bianca is Ariana's mother and Marya has a daughter named Naomi.
Lumiere is married to Fairy Godmother, and is Jane's father.
Evie and Dizzy have the same father, Hans, making them half-sisters.
Doug's mother, named Clarita in this universe, is from Encanto. Agustin is her maternal uncle, making him Doug's great uncle.
Jay's mother was a woman from Agrabah named Lulu. She dealt in some shady business, thus why she was sent to the Isle. She died from an illness when Jay was five.
The sea witches mentioned in the first Isle book are Morgana's daughter, and Uma's cousins, instead of sisters.
Hadie's mother is an OC named Lian Teng. She is the sister of one of the Huns that survived the avalanche. He was all she had, so she followed him to the Isle. She worked in Hades's Souvlaki and her and Hades had a brief relationship a while after his break up with Maleficent. Hadie is three years younger than Mal.
Harriet, Harry, and CJ's mother is a woman named Red Jessica from Jake and the Neverland Pirates TV series. However, she is only the same character; her role and relationship with Hook is different in the Wickedverse than the cartoon.
Carlos's father is Bruno Madrigal from Encanto (inspired by @silverloreley 's headcanon and discussions). Bruno had a bad vision about Cruella and went to warn her about it. They had an unexpected connection, and one thing led to another.
Melody (from the Little Mermaid sequel) and Zephyr (from the Hunchback of Notre Dame sequel) are married and have a (currently unamed) child.
Friendships
Prior to the events of Wicked World, and possibly D1, Jordan and Ally become best friends after Jordan helps Ally out of a bad relationship.
Jane and Freddie become best friends during the events of Wicked World.
Likewise, Uma and Audrey become best friends sometime after the events of Descendants 3.
Because of the discovery of Uma and Freddie being twins, they start spending time together. To not leave Jane and Audrey out, the four of them hang out together often, forming a friend group similar to the Core Four.
A few months before the Bal wedding, Lonnie and CJ meet and become best friends.
Characters
As a reason for why Carlos was not at Mal and Ben's wedding (and why the rest of the Core Four were sad about it), he develops COPD (chronic obstructive pulmonary disease) and goes into a coma a couple weeks before the wedding. He wakes up a few weeks afterwards.
Some last name headcanons:
Dwarf last names are from gems and the Seven Dwarves' last name is Lazuli, from lapis lazuli. This makes Doug's full name Doug Lazuli.
Maleficent and Mal's last name is Dragonheart, making Mal's full name Maleficent "Mal" Bertha Dragonheart.
Ben's last name is Leroi, meaning "the king" in French (taken from @hitchell-mope)
Evie's last name is Grimhilde, mostly taken from the fandom.
Jane's last name is Faery, and Fairy Godmother's real name is Joan.
Audrey gives up her birthright to rule Auroria, deciding that isn't the path for her. Naomi will rule Auroria instead. (Which was also what they were planning to do when they thought Audrey would be queen of Auradon).
Uma becomes leader of the Isle after D3, with Harry, Gil, and her crew acting as her advisors/council/soldiers.
OCs
Varian and Cassandra (from the Tangles series) are married and have two kids, Caelan and Valeria.
Anna and Kristoff are married and two sons, Alaric and Kade.
Raya has a son named River.
Maleficent has a younger brother named Kaveh, who comes to Auradon a few years after D3 to help stop a new threat. He previously lived in the Moorlands, the ancestral home of dark fairies and Maleficent's homeland.
Ally has a (currently unnamed) older brother.
Snow White and Prince Florian have a (currently unnamed) child.
Scar (who was turned into a human before being put on the Isle) has a daughter named Safiya.
Mirabel is married to a man named Rico and they have two kids, Anabel and Matteo. Others from Encanto also have kids, but most are currently unnamed.
Ships
Ben X Mal -- also known as Bal
Doug X Evie -- also known as Devie
Jane X Carlos -- also known as Jarlos
Jay X Lonnie -- also known as Jonnie
Harry X Uma -- also known as Huma
Chad X Freddie -- also known as Chaddie
Gil X Ally -- also known as Gilly
Hadie X Audrey -- also known as Hadrey
Zevon X CJ -- also known as Zelista
Maleficent X Hades (after Maleficent's redemption) also known as Mades
Some other ships that aren't as focused on:
Anthony X Harriet (Anthoniet)
Jade X Diego (Jadiego)
Li'l Shang, Celia, and Dizzy are shipped with OCs:
Li'l Shang is shipped with Safiya
Dizzy is shipped with Alaric
Celia is shipped with Caelan
We also refer to (some) best friend pairs with combined names:
Jordan and Ally are Jolly
Mal and Evie are Mevie
Jane and Freddie are Jaddie
Uma and Audrey are Umdrey
Lonnie CJ are Lonista
Not a name combination, but Uma and Freddie are Shell Sisters
99 notes · View notes
endergelisenataklar · 4 months
Note
Bir şeyler anlatsana abi
çin’in guangzhou kentinde bir banka soyulur. soygunculardan biri bankadakilere bağırır: “kımıldamayın, para devletindir, ama hayatınız sizindir.” herkes sessizce yatar. bunun adı “zihin değiştirme kavramı”dır. alışılmış düşünce tarzını değiştirmek. bu arada müşterilerden bir kadın bir masanın üzerine yatmıştır. ama bacaklar ortada. soyguncu bağırır: “edebini takın. bu bir soygun, ırza geçme değil.” bunun adı “profesyonellik”tir. işin neyse onun üzerinde yoğunlaş. soyguncular paraları yüklenip eve kapağı atmışlar. daha genç olanı (mba derecelidir) daha yaşlı olanına (ki bu ise 6 yıl ilkokuldan sonra terk): “abi, hadi şu paraları sayalım” der. daha yaşlı olanı der ki: “çok aptalsın be, bu kadar para oturup sayılır mı? bu akşam zaten tv haberlerinde kaç para çaldığımızı öğreniriz.” buna “deneyim” derler. günümüzde deneyim kağıt diplomalardan çok daha önemlidir. soyguncular bankadan kaçtıktan sonra şube müdürü, şube şefine hemen polisi aramasını söylemiş. şef demiş ki: “durun hele müdürüm. alacaklarını aldılar. biz de bir 10 milyon daha alıp daha önce iç ettiğimiz 70 milyon dolara ekleyelim, ne dersiniz?” buna “dalgayı yakalamak” derler. berbat bir durumu kendi lehine çevirmektir bu. müdür der ki: “yahu, her ay bir soygun olsa harika olurdu. ne eğlenirdik.” buna “sıkıntılardan kurtulmak” derler. kişisel mutluluk işinden çok daha önemlidir. akşam tv haberleri bankadan 100 milyon dolar çalındığını açıklamış. çaldıkları paranın çok daha az olduğunu bilen soyguncular oturup saymışlar parayı. tekrar tekrar saymışlar. bakmışlar hepi topu 20 milyon. çok kızmışlar bu işe: “biz hayatımızı tehlikeye atıp 20 milyon çalabildik. banka müdürü bir el hareketiyle 80 milyon götürdü. galiba soyguncu olmak yerine doğru dürüst eğitim görmek daha iyiymiş." bu “bilgi altından daha değerlidir” demektir. banka müdürü çok mutludur. özellikle bir süre önce borsada kaybettiklerini geri alabildiği için. buna “fırsatları kullanmak” derler. kazanmak için risk almak gerekir.
peki bu durumda sizce gerçek soyguncular kimler?
12 notes · View notes