Tumgik
#Hadi 24 Ocak
ozgur-ce · 5 months
Text
Ama arkadaşlaaar olmuyo böyle 😂😂😂 yine nerdeyse böyle önemli bir günü atlıyorduk lütfen 😁🤣🤣
24 Ocak Dünya İltifat Günü'ymüş bugün, ve o yüzden bugünkü Dmden iltifat eden arkadaşın mesajını da ekleyip günü kutlayayım dedim kutluuuu mutluuuu olsunnnn 😂😂🥳🥳🥳
Hadi herkes herkese gün bitmeden güzel şeyler söyleyeeee 🥁🥁🥁😂😂 söylemeyenlerin kellesi urulaaaa 🥁🥁🥁😁😂😂
Tumblr media Tumblr media
122 notes · View notes
aykutiltertr · 2 months
Video
youtube
Tarifi Zor - Serkan Kaya - Ritim Karaoke Orijinal Trafik (Fantezi Pop)  Ayrıcalıklardan yararlanmak için bu kanala katılın: ( Join this channel to enjoy privileges.) https://www.youtube.com/channel/UCqm-5vmc2L6oFZ1vo2Fz3JQ/join Şarkının Orijinal Versiyonunu Linkten Dinleyip Ritim Karaokesiyle Çalışabilirsiniz. https://www.youtube.com/watch?v=aw5BLagJ3io Aykut ilter Ritim Karaoke Kanalıma Abone Olun Beğenip Paylaşın. Tarifi Zor - Serkan Kaya - Ritim Karaoke Orijinal Trafik (Fantezi Pop) Söz Müzik Soner Sarıkabadayı Bm Alınırım, seni tam üzerime alınırım Bm Darılırsam anca kendime darılırım C Dayanamam diye bir şey yok dayanırım                                                 Bm Gerekirse yalancının birine sarılırım D Git hadi sen nereye gidersen C İçimden geliyorsun D Tarifi zor sözlerle ama        C Sen gözümden biliyorsun          Bm                   Em Seni benden alan kader        D                       C Ölsem vermem diyor          D                     C Yalandan yangınların             D                          Bm Bir yanıyor geri iki sönüyor         Bm                     Em Seni benden alan kader        D                       C Ölsem vermem diyor          D                    C   Yalandan rüzgarların           D                            Bm Bir esiyor nefesimi kesiyor Bm   C Bm   C Serkan Kaya Madde Tartışma Oku Değiştir Kaynağı değiştir Geçmişi gör Araçlar Vikipedi, özgür ansiklopedi Serkan Kaya Serkan Kaya 2023'te Antalya'da Genel bilgiler Doğum 24 Temmuz 1978 (45 yaşında) Sivas, Türkiye Tarzlar Arabesk, pop Meslekler Şarkıcı, müzisyen, besteci, şarkı yazarı Etkin yıllar 1998–günümüz Serkan Kaya (d. 24 Temmuz 1978,[1] Sivas), Türk besteci, şarkıcı ve şarkı sözü yazarı. Hakkında 2000'de ilk çalışması "Senden Sonra Ben" albümünü çıkarmıştır. 2011 yılında ikinci çalışması Aşk Ne Demek Bilen Var mı? albümünü çıkarmıştır. 2015 yılında üçüncü çalışması "Gönül Bahçem" albümünü çıkarmıştır. "Gönül Bahçem" albümü ile en çok satanlar listesinde uzun süre zirvede yer almıştır. Albümün "Kalakaldım" adlı çıkış şarkısı, radyo ve televizyonların yanı sıra dijital platformlarda da kendi tarzında en çok dinlenen ve indirilen şarkı olmuştur.[2] 43. Altın Kelebek Ödülleri'nde "En İyi Fantezi - Halk Müziği (Erkek)" ödülünü kazanmıştır.[3] Albüm ve EP'leri Senden Sonra Ben - 2000 Aşk Ne Demek Bilen Var mı? - 2011 Gönül Bahçem - 2015 Gönül Bahçem / Bebeğim / Yiğide Neyler Zulüm (Deluxe) - 2016 Miras - 2017 Single'ları "Mesele" - 2014 "Benden Adam Olmaz (Burak Yeter Remix)" - 2015 "Dağların Dumanı (Son Bir Kez)" - 2018 "Tarifi Zor" - 2019 "Yaradanım" - 2020 "Hatıran Yeter" - 2021 "Haybeden" (Sinan Akçıl ile birlikte) - 2022 "Kaçak" - 2022 "Dönemem" (İbrahim Erkal Hürmet 3) - 2023 "Güldür Yüzümü" - 2023 Filmografi Bir Modern Habil Kabil Hikayesi - 2015 Ödüller ve adaylıkları Yıl Ödül Töreni Kategori Sonuç 2016 43. Pantene Altın Kelebek Ödülleri En İyi Fantezi Müzik Erkek Solist Kazandı 2017 8. Quality Of Magazine Dergisi Ödülleri En Quality Erkek Sanatçı Kazandı 44. Pantene Altın Kelebek Ödülleri En İyi Fantezi Müzik Erkek Solist Adaylık 2018 MGD 23. Altın Objektif Ödülleri Yılın Arabesk Fantezi Erkek Yorumcusu Kazandı 45. Pantene Altın Kelebek Ödülleri En İyi Fantezi Müzik Erkek Solist Adaylık 2020 46. Pantene Altın Kelebek Ödülleri En İyi Fantezi Müzik Erkek Solist Adaylık Kaynakça ^ "Serkan Kaya kimdir, aslen nereli eşi kim? Kim Milyoner Olmak İster'in konuğu Serkan Kaya aslen nereli, eşi Ayşegül Kalfa kimdir?". aksam.com.tr. 31 Aralık 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Ocak 2023. ^ sozcu.com.tr "Serkan Kaya kimdir? 30 Ocak 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi." Erişim tarihi: 30 Ocak 2016 ^ "43.Pantene Altın Kelebek Ödülleri sahiplerini buldu". 13 Kasım 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Kasım 2016. Dış bağlantılar YouTube'da Serkan Kaya Instagram'da Serkan Kaya Taslak simgesi Bir Türk şarkıcı ile ilgili bu madde taslak seviyesindedir. Madde içeriğini genişleterek Vikipedi'ye katkı sağlayabilirsiniz. Otorite kontrolü Bunu Vikiveri'de düzenleyin MusicBrainz: 8dee2c47-2673-47f6-82eb-a1e807eb5824 Kategori: Türk şarkıcı taslaklarıYaşayan insanlar1977 doğumlularSivas doğumlularŞahin Özer Müzik sanatçılarıPoll Production sanatçılarıTürk arabesk şarkıcıları21. yüzyıl erkek şarkıcılarıTürk erkek pop şarkıcıları2000'lerin şarkıcıları2010'ların şarkıcıları2020'lerin şarkıcıları ritim karaoke,ritim alt yapısı,gitar eşliği,bateri eşliği,drum,loop,trompet eşliği,piyano eşliği,bendir,hazır ritimler,şarkı alt yapıları,şarkı ritimleri,rhythm,karaoke,hazır looplar,ritim kalıpları,düğün salonu,kaliteli ritimler,hazır loop,tarifi zor,serkan kaya,soner sarıkabadayı,Alınırım,seni tam üzerime alınırım,Darılırsam anca kendime darılırım,Dayanamam diye bir şey yok dayanırım,Gerekirse yalancının birine sarılırım,Git hadi sen nereye gidersen
0 notes
mansetmalatya · 1 year
Text
MASKİ Su'ya Zam Yaptı
Kahramanmaraş merkezli depremlerin sonrasında hayat normale dönmeye başlasada yıkımın en fazla olduğu Malatya'da sular halen çamurlu akmaya devam ediyor. MASKİ tarafından depremzede vatandaşlara yansıtılan gizli zam bu kadarda olmaz dedirtti. Kayısıhaber.com’da Mahir Temur’un haberine göre; “Malatya Büyükşehir Belediyesi, depremden sonra 2 aydır çamurlu akan sözde içme suyuna zam yapmış! İnanmadınız değil mi? Ocak ayında yapmış, Şubat ayında yapmış, Mart ayında yapmış hatta Nisan ayına girer girmez yine suya zam yapmış! Malatya Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (MASKİ) daha önce 30 ton olan alt sınırı 15 tona (15 bin metreküp) indirmişti. MASKİ’nin 0 ile 15 tona kadar bir hesaplaması var 15 tondan fazla su tüketilmişse daha farklı bir hesaplaması var. Kısacası 15 tonu geçtiğiniz zaman faturanız daha hızlı şişiyor! 0 ile 15 ton arasında Aralık 2022 tarihinde tüm vergiler dahil metreküp birim fiyatı 7.60 lira iken Ocak 2023’te 8.63 liraya yükselmiş. Depremden bir ay sonra yani Mart ayında bu rakam 11.92 liraya yükselmiş. Depremden önce 1 metreküp suyu 8 lira 63 kuruşa satan MASKİ depremden sonra 11 lira 92 kuruşa satmaya başlamış. Bu zam yetmemiş nisan ayında ise 1 metreküp birim fiyatını 12 lira 24 kuruş yapmışlar. Eğer aylık tüketiminiz 15 tonun üzerinde ise durum daha fena. 15 ton üzerindeki su kullanımı şu şekilde: Ocak ayında 1 metreküp suyun birim fiyatı 12 lira 19 kuruş, Mart ayında bu rakam 17 lira 14 kuruşa çıkıyor. Nisan ayında ise 17 lira 61 kuruşa yükseliyor. Birazdan tabloları paylaşacağım. Ama bir örnek vermek istiyorum. Diyelim ki 15 ton su tükettiniz. Son zamlara göre MASKİ’ye ödeyeceğiniz vergiler dahil fatura 183,6 TL. Diyelim ki 16 ton su kullandınız. MASKİ’ye yatıracağınız fatura 281 lira 70 kuruş! Elin şirketi depremin ilk günlerinde doğru düzgün internet hizmeti veremediği için iki ay boyunca sürekli hediye internet paketleri dağıtırken, milletin vergileriyle ayakta durduğunu varsaydığımız Malatya Büyükşehir Belediyesi, depremden dolayı iki aydır çamurlu akan suya zam yapıyor! Bir kere de yapmıyor, tamı tamına 3 kere yapıyor. Şubatta yapıyor, martta yapıyor, nisan da zam yapıyor! Yazının başında dedim ya, keşke hiçbir şey yapmayıp otursalar… Millet sizden indirim veya ocaktan sonra tüm kullanımlar silinecektir tarzından bir eylem beklerken depremden sonra muntazam bir şekilde suya zam yapmanın anlamı nedir? Daha önce alt limit 30 tondu ama 15 tona indirdiniz. Hadi tekrar bu deprem aylarında 15 tonu 30 tona yükseltsenize… Hepsini geçtim, bu millet en azından şu çamurlu suyun çözüme kavuşmasını bekliyor. Milleti aptal yerine koyduğunuz için yapacağınız her şeyin yanınıza kar kalacağını, söyleyeceğiniz her sözün unutulacağını düşünüyorsunuz! Bundan 2 yıl önce Malatya’yı yine müjdelemediniz mi? Malatya’nın belki de tek içme su kaynağı Kaptaj’a alternatif su bulduğunuzu 2 yıl önce övüne övüne anlatmadınız mı? Hatta MASKİ’nin genel müdürü Memet Mert, “600 bin kişinin ihtiyacını karşılayacak. Gündüzbey ve Beylerderesi 1. kaptajdan olası bir sıkıntıda bu kaynağımızı devreye alacağız. Çok ciddi bir kaynak.” dememiş miydi? Diyelim ki depremden Kaptaj etkilendi, peki diğer bulunan kaynak? Hani olası bir sıkıntıda devreye girecekti? 2 aydır çamur akıyor musluklardan ama sürekli rekor kırdığını iddia eden Selahattin Gürkan, Malatya’da taş üstüne taş kalmamışken suya zam yaparak rekorlar kitabına adını belki yazdırabilir. Ama bu milletin gönlünde adını yazdırabilmiş midir? İki aydır Malatya’nın içme suyunu dahi halledemeyen Gürkan’ın milletin gönlünde işi yoktur belki ama şu zamlardan sonra ben Büyükşehir Belediyesi’nde aklı başının üzerinde olan çok az insan olduğuna artık inanıyorum. Ve üstelik yeni su abonelere bin lira depozito alınıyormuş! Depremden önce bu rakam 500 liraymış! Ya arkadaş Büyükşehir Belediyesi’nde veya MASKİ’de vicdanlı bir yetkili yok mu? “Yalanlanmaya” razıyım. “Bir hata olmuş” deyin ve son 3 ayın tüm borçlarını silin bir an önce! Sen belediye olarak temiz içme suyunu 2 aydır sağlayamamışken nasıl olur da hem depozito fiyatını yükseltip çamurlu içme suyuna zam üstüne zam yaparsın! Üstelik ticarethanelerin tarifesi ise skandal boyutta! Ocak ayında bir ticarethanenin 1 metreküpe ödediği rakam tamı tamına 21 lira 39 kuruş. Mart ayında yani depremden bir ay sonra bu rakam 31 lira 27 kuruşa yükselmiş. Nisan ayında ise 32 lira 23 kuruş olmuş. Kısacası evde 15 ton su kullanıyorsan vergiler dâhil ödeyeceğin rakam 183 lira 6 kuruş iken aynı su miktarını iş yerinde kullanırsan 483 lira 4 kuruş veriyorsun. Malatya’da 20 binin üzerinde ticarethane yıkık veya yıkılacakken, şehir dışına çıkan tüccarı, esnafı tekrar şehre çekmek için uğraşan o kadar insan varken, esnafın tekrar ayağa kalkması için konteyner kentler kurulurken ve düşük faizli krediler gümdeyken Malatya Büyükşehir Belediyesi’nin çok liyakatli ekibi ve başkanı esnafa uyguladığı tarifeye bakın dostlar. Çıldırmamak elde değil. En iyisi MASKİ’nin kendi personellerini bilgilendirmek için paylaştığı tabloları paylaşayım da siz de biraz çıldırın.” Aralık 2022-Ocak 2023 MASKİ TARİFE
Tumblr media
MART 2023 MASKİ TARİFE
Tumblr media
NİSAN 2023 MASKİ TARİFE
Tumblr media
Read the full article
0 notes
tlga61 · 4 years
Text
Uzun zaman oldu yazmayalı en son eylül 2019 da yazmışım. Çok zaman geçmiş. Vardiyalar değişti iş yerinde yeni vardiyama geçtim alışması biraz zor oldu. Yeni kişiler onların adını ezberleme nedir ne değildir öğrenmesi uzun zaman aldı. Değişikliklere hemen alışamıyorum zor geliyor ama yapacak birşey yoktu iş hayatında normal şeyler bunlar. Aralık ayında 10 günlük vardiya iznime çıktım. Bu sefer tek başıma istanbula gittim. Artık istanbulda sıkmaya başladı farklı yerlere gitmem lazım Doğu, Güneydoğu turları olabilir. Kesemize uygun birşeyler bulabilirsek gezerim artık. İstanbul gezisinde metin efendiyle buluşamadık bu sefer iş yerinden izin alamadı. İzin bitti döndük evimize ocak şubat ayı gibi güzel bir haber aldım yeni başmemurlar geliyordu benim başmemurluk düşecekti. Onlar gelene kadar yine elimizden geldiğince görevi yaptık. Baş efendiler geldi görevlendirmeleri yapıldı benim ayagımı kaydırdılar ( şükürler olsun). Benimle birlikte çalışan değer arkadaş görevinde devam ettirdiler. Neyse ilk akşam toplantısında benim yine başmemurlukta kalmamı yardımcı olmamı istediler bende pek istekli olmayarak tamam dedim. Yine aynı iyi yapacaktım ama bu sefer tek değildim en az iki kişi olacaktık. Çin den bir virüs çıkmış corona virüsü tüm dünyayı etkisi altına aldı. Virüs yüzünden 24-72 çalışmaya başladık. Allahtan bizi diğer cezaevleri gibi karantinaya almadılar. Ramazan ayında evimize gittik geldik.Benim telefon 3 senelik olmaya başladı hafiften birazdan donmaya başlayınca telefon alsammı diye düşünmeye başladım. Kardeşlerimin telefon al baskısına babamında telefonunun bozulması ve benim telefonu kullanırım demesi üzerine telefon almaya karar verdim. Alacamda ne alacam karar veremiyorum en son babamın tavsiyesiyle vestel marka telefon aldım. Telefon iyi güzel işimi görüyor. Biraz sıkıntılımsı sanki ama idare eder. Yerli ve milli telefon alalım dedik belki dolar düşer :) ertesi gün dolar 7.24 e yükseldi. Kaç aydır cezaevinin oradaki evime gittiğim yok. Koronodan dolayı arkadaş annesini babasını eve çağırmış iyi oldu kaç aydır kira istemiyor benden. Bu virüs dolayısıyla bize 1000 tl para yatıracaklardı yatırdılar ama vergi dilimine girmiş halinde yatırdılar 800 küsür lira kaldı elimiz de. Bugün ramazanın son günü yarın bayram ama eski bayramlar gibi olmayacak virüsten dolayı sokağa çıkma yasağı var. Bu yazıyı paylaştıktan sonra aklıma başka şeylerde gelebilir yazmak için ama yoruldum orucun son saatlerindeyim karnım açıktı. Bu arada kayığı denize attık balığa da çıktık. Evlen evlen baskıları üzerimde artmaya başladı. Baskılara boyun eğmeyeceğim. İş yerinde güne girdik 750 tl den niye girdim bilmiyorum. Bu arada birisinden hala borcunu alamadım 9100 tl alacağım var. Neyse yarın bayram akşamındada işe gidicem hadi eyvallah. Lan unuttum lan metin korona olduu ama yendi koronayı tekrar işe başladı.23/05/2020
2 notes · View notes
yeniyeniseyler · 4 years
Text
Hadi – İpucu ve Joker Kodu (24 Ocak 2020)
Hadi – İpucu ve Joker Kodu (24 Ocak 2020)
Aslı Melisa Uzun, Ali Tınaz, Cem Avnayim ve Tarık Uğur Özenbaş’ın dönüşümlü olarak sundukları para ödüllü canlı bilgi yarışması “Hadi” bugün 12:30 ve  20:30’da. Bugünün yayın akışı ve ödülleri şu şekilde:
Saat 12:30’da “fastPay ile Mini Hadi”de 3 Joker Hakkı.
Saat 20:30’da “Emojili Hadi”de 5.000 TL.
Joker Kodu:  Joker Kodu ekleme sayfasında “Hediye Joker” sekmesine tıklayıp, “Hadi İzle” bölümünde…
View On WordPress
0 notes
hasanakbal19 · 2 years
Text
MERHABALAR.14 Ocak 2022 Merkür Kova burcunun 10°de retrosuna başlayıp 26 Ocak 2022'de retrosuyla Oğlak burcuna dönüşle retrosuna devam edecek ve 5 Şubat 2022 sabah saatletinde 24° Oğlak'ta düz seyrine başlayıp 15 Şubat 2022'de tekrar Kova burcuna geçiş yapacak.Retrolar biliyorsunuz ki bir geriye dönüp bakma sürecidir.Bu zaman dilimi içinde eski aşklar eski dostlar kapınızı çalabilir retro malum ama unutmayın retroyla gelen retroyla gider.ÖZELLİKLE yeni bir iş teklifi alanlar Merkür retrosu devam ederken imzaları erteleyin Merkür retrosunda imzalar atılmazAraba alım satım yapılmaz.Elektronik eşya dolap, makina, telefon gibi eşyaları Merkür retrosu bittikten sonra alın. Retroda alınan elektronik eşyaların ömrü uzun olmaz. Sosyal medyada yazdıklarınıza mesaj attıklarınıza dikkat edin mutlaka bir karışıklık olur. Bilgisayarınızdaki özel bilgileri iş, ders konuları bir flaş disk aktarın hırsızlık yoğun olur. Bilgisayar çökebilir. Oğlak burcunda gerilemeye geçtiğinde otoriter yapının, liderlerin ve iş dünyasının geçmiş konuları gündeme gelebilir.İnşaat ev emlak ofis gibi yerler gündem olur iş başlangıcı ve yatırımlar tavsiye edilmez.Para ve gıdalarla ilgili yine toplumun istemeyeceği durumlar meydana gelebilir ve orda bi ortalık karışabilir isyanlar başkaldırılar ve otoritenin güç baskısı devreye girebilir dikkatli olmak lazım kurallar yasaklar kısıtlamalara mâruz kalabilirizMerkür bir iletişim gezegeni ve venüsün de retroda olduğunu hatırlatarak özellikle ikili ilişkilerde aşkta işte ortaklıklarda dikkat yanlış anlaşılmalar olabilir özellikle evliler dikkat ⚠ venüs ♀ aşk Merkür iletişim hadi gel doğru anla hadi gel doğru sev, veya bunu göster hissettir diyen eşler sabır diyorum bu zaman dilimi içinde biraz buz ❄ olabilir aralar ama herşey bitmedi Retrolar sona erdiğinde buzlar da erir işte o zaman sevginiz dilinizden dökülür. Güzellikle. Şimdi fazla zorlamayın olayları akışına bırak idare edin. Güzellikler sizinle olsunASTROLOG YAZAR SEVİL SEVİLmerkür #yay #iletişim #farkindalik#adalet #venüs #mars #uranüs# #aşk #melek #sevgi# #para #adalet #enerji #şifa# #astrolog #horoskop
MERHABALAR.14 Ocak 2022 Merkür Kova burcunun 10°de retrosuna başlayıp 26 Ocak 2022’de retrosuyla Oğlak burcuna dönüşle retrosuna devam edecek ve 5 Şubat 2022 sabah saatletinde 24° Oğlak’ta düz seyrine başlayıp 15 Şubat 2022’de tekrar Kova burcuna geçiş yapacak.Retrolar biliyorsunuz ki bir geriye dönüp bakma sürecidir.Bu zaman dilimi içinde eski aşklar eski dostlar kapınızı çalabilir retro malum ama unutmayın retroyla gelen retroyla gider.ÖZELLİKLE yeni bir iş teklifi alanlar Merkür retrosu devam ederken imzaları erteleyin Merkür retrosunda imzalar atılmazAraba alım satım yapılmaz.Elektronik eşya dolap, makina, telefon gibi eşyaları Merkür retrosu bittikten sonra alın. Retroda alınan elektronik eşyaların ömrü uzun olmaz. Sosyal medyada yazdıklarınıza mesaj attıklarınıza dikkat edin mutlaka bir karışıklık olur. Bilgisayarınızdaki özel bilgileri iş, ders konuları bir flaş disk aktarın hırsızlık yoğun olur. Bilgisayar çökebilir. Oğlak burcunda gerilemeye geçtiğinde otoriter yapının, liderlerin ve iş dünyasının geçmiş konuları gündeme gelebilir.İnşaat ev emlak ofis gibi yerler gündem olur iş başlangıcı ve yatırımlar tavsiye edilmez.Para ve gıdalarla ilgili yine toplumun istemeyeceği durumlar meydana gelebilir ve orda bi ortalık karışabilir isyanlar başkaldırılar ve otoritenin güç baskısı devreye girebilir dikkatli olmak lazım kurallar yasaklar kısıtlamalara mâruz kalabilirizMerkür bir iletişim gezegeni ve venüsün de retroda olduğunu hatırlatarak özellikle ikili ilişkilerde aşkta işte ortaklıklarda dikkat yanlış anlaşılmalar olabilir özellikle evliler dikkat ⚠ venüs ♀ aşk Merkür iletişim hadi gel doğru anla hadi gel doğru sev, veya bunu göster hissettir diyen eşler sabır diyorum bu zaman dilimi içinde biraz buz ❄ olabilir aralar ama herşey bitmedi Retrolar sona erdiğinde buzlar da erir işte o zaman sevginiz dilinizden dökülür. Güzellikle. Şimdi fazla zorlamayın olayları akışına bırak idare edin. Güzellikler sizinle olsunASTROLOG YAZAR SEVİL SEVİLmerkür #yay #iletişim #farkindalik#adalet #venüs #mars #uranüs# #aşk #melek #sevgi# #para #adalet #enerji #şifa# #astrolog #horoskop
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
izimbozada · 2 years
Photo
Tumblr media
Şimdi güneşin içimizi ısıttığı, sahile yakın bir yerde kalmak! Gelin sizi Ölüdeniz’e götürelim bugün👨‍🌾 Doğal güzelliğe sahip Likya yolu güzergâhına oldukça güzel yerleşmiş Ölüdeniz; bizde böylesine tılsımlı bir üne sahip🌷 Baharın ilk demlerinde dağlar arasındaki patikaları yürürken, yol boyunca hafif ve ılık havayı duyumsamaktan çok memnun olacaksınız. Ne terliyor ne de yüzünüz yanıyor. Dört bir yandan da sonsuz güzellikte manzaralar ile karşılaşıyorsunuz… Daha ne isteriz ki 🎶🎶 Gün batımının dinginliğini hissettikten sonra konaklamak üzere Fethiye/Ölüdeniz’in kuytu köşesinde sakin ve havuzlu sefa villaları olan Zafir Hotel&Villas’a gidin. Bu villalar Ölüdeniz sahiline yürüme mesafesinde. Her biri yüksek tavanlı, büyük, tabanı mermer döşeli ve yeni mobilyalarla dolu. A la carte restoranlarındaki yemekleri de nefis: fırında mücver ve çıtır ev yapımı mantı çok iyi! Villaların dışında balkonlu otel odaları da bulunuyor. Zafir Hotel&Villas’da 7/24 güvenlik sistemi ve resepsiyon hizmetleri de bulunuyor. Villalarda konuklayan misafirler a la carte restoranlarındaki kahvaltı/öğle ve akşam yemeği servislerinden de yararlanabiliyor. 🐶 Evcil dostlarımızı da -belli bir kg ağırlığında- kabul ediyorlar. Her yaştan çocuklu aileler için de ideal bir yer. 🌿 Ocak ayında, kahvaltı dahil, standart odalar iki kişi 400 Liradan başlıyor. Havuz erişimli bu odalar 32 metrekare genişliğinde. Özel havuzlu villalar da -maksimum 5 kişi konaklama kapasiteli- gecelik 900 Lira. Villalar 65 metrekare genişliğinde. %30' a varan erken rezervasyon fiyatlarından faydalanmak için aşağıdaki telefondan arayabilirsiniz. 📞 0 532 650 9657 - Detaylar sitede www.kucukoteller.com.tr/zafir-hotel--villas Bedensel engeli olanların kullanımına uygun odaları bulunuyor. Aracınızı park edebileceğiniz otoparkları mevcut. Dalaman Havaalanı 70 km uzaklıkta. Nasıl beğendiniz mi burayı, Hadi yorumlara bir ❤️ kalp atın öyleyse😌 #kucukoteller #kucukotellerzafir #ölüdeniz #oludeniz #villa #otel #izoleotel #butikoteller #butikotel #kişiyeözelvilla #müstakilvilla (Ölüdeniz) https://www.instagram.com/p/CYqdKn0t5gw/?utm_medium=tumblr
1 note · View note
horozmehmetemin · 3 years
Text
HZ.MUHAMMET S.A.V. DİYORKI BENDEN KURAN DIŞINDA HİÇ BİR ŞEY YAZMAYIN.
Kim benden Kuran dışında bir şey yazmışsa imha etsin.” (Hadis Peygamber demiş/ Kaynaklar >Müslim, Sahihi Müslim Kitabı Zühd, Hanbel, Müsned 3/12, 21, 33)
“İnsanlardan öylesi vardır ki, bilgisizce Allah yolundan saptırmak ve o yolu eğlenceye almak için, eğlencelik asılsız ve faydasız hadisleri satın alır. İşte onlar için aşağılayıcı bir azap vardır.” (KUR’AN’I KER’İM LOKMAN SÜRESİ-6. AYET, KELAMULLAH)
„Ey Resul! Rabbin’den sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan onun elçiliğini yapmamış olursun“
( KUR´AN’I KERİM MAİDE SÜRESI- 67)
„İşte bütün bunlar (emirler) Rabb’inin sana vahyettiği hikmetlerdir.cAllah ile birlikte başka ilah edinmeyesin.cSonra kınanmış ve Allah’ın rahmetinden uzaklaştırılmış olarak cehenneme atılırsın“
( KUR´AN’I KERİM, İSRA-SÜRESİ -39)
Başta Avusturya ve Almanya olmak üzere İslam dinin nasıl bir „canavar“, „katliamcı““insanlık dışı“, „ilkel“, „sakat“, „akıl dışı“, „aşağılık bir Arap “ dini olduğunu iddia edenler en başta bak Resul yani Elçi Muhammed (sav) ne demiş, ne yapmış diye Hadis kitaplarından alıntıları kaynak olarak gösterdiklerini son 25 yıldır Viyanada yaşayan bir yayıncı, akademisyen ve yatırımcı olarak defalarca tanık oldum?
Bu Resul´e yani Allah’ın Elçisine yakıştırılan çirkin ifadeler Kuran´dan onay alıyor mu?
Ciddi bir karşılaştırma ile bu çirkin Resul yani Elçi dedi ki diye başlayan Hadislerin Kuranı Kerim süzgeçinden geçmediği diğer bir deyişle onay almadığı görülecektir. Ama başta Sudi Arabistan ve Arap yarımadası ülkelerine veya Türkiye‘ ki resmi kaynaklarından bu Hadisler’e sanki Kur’an ayetleri gibi dokunulmaz havası ile ulaşmak mümkün. Hem de İngilizce veya başka dillerden.
Bunun görmek için alim olmaya gerek yoktur.
Bu bile bile kendi dinini karalayan ve şiddet teolojisinin baş kaynağı dokunulmaz yapılmış Hadisleri kendine kaynak yapmış DEAŞ benzeri terör örgütlerinden yaşamak zorunda değiliz. İslam dininde ruhban sınıƒı yok. Kuran ortadadır. Hadisler oradadır.
Artık Peygambere atılan iftiralara dur demenin zamanı çoktan gelmiş ve geçmemiş midir?
Burada iğneyi karşı tarafa çuvaldızı kendimize ahlaki ve eleştirel temel duruşuna göre temel soru şu olması gerekmez mi: Niye Sudi Arabistan, Katar, Mısır, Türkiye, Malezya veya Endenozya vs. gibi ülkeler kalkıp bu Peygambere adeta iftira niteliğinde Hadis adı altında kaynak gösterilen ifadelerin yalan ve uydurma olduğu bağıra bağıra dünyaya ilan edilmez?
Herkes üzerine düşen görevi yapmak zorundadır. Yaşadığımız ülke Avusturya’da veya Avrupa`da böyle şiddet teolojisinin kaynağı olan uydurma Hadis yani söz ve davranış protiplemesi ile yaşamak zorunda değiliz. Kimse kusura bakmasın.
Eski Diyanet İşleri Başkanı ve çeşitli gazete ve dergilerde makaleleri ile ünlü Prof. Dr. Süleyman Ateş 31. Temmuz. 2009 yılında kendisine Hadisler konusunda yaşadığımız sıkıntılar ile ilgili mektubumuza Türkiye`de Vatan Gazetesi şöyle yer vermişti:
“Hadisle ilgili bir dizi yazım üzerine Avusturya’dan Birol Kılıç adlı okurum, hadis diye ortaya atılıp kitaplaştırılan Kur’ân’a ters, uydurma birçok rivayeti ele alıp İslâm’a ve İslâm Peygamberine saldırı delili olarak kullandıklarını ve bununla mücadele ettiğini belirten bir e-mail gönderdi. Bu mektubu ve verdiğim cevabı okurlarımla paylaşmak istiyorum. Önce mektup: “Sayın Ateş, hadisler konusundaki yazılarınızı Viyana’dan büyük bir hayranlıkla takip ediyorum. Allah sizden razı olsun. Bu konuda ben de elimden geldiği kadar www.yenivatan.at sayfalarında okuyucularımızı bilgilendireceğim. Allah’ın tertemiz, duru ve çağın ilerisinde kitabı olan Kur’an-ı Kerîm dururken Peygambere iftira olarak ifade edebileceğimiz birçok hadis, İslâm dininin en büyük sorunudur. Emevi fıkhı olan bu Arabizm ürünlerine en güzel cevabı yine Kur’an-ı Kerîm’in verdiğine tanık oldukça şükürler olsun diyorum. Başta Avusturya olmak üzere dünyada İslâm dinini karalamak isteyen cahil veya düşman kişi, kurum ve kuruluşlar karşımıza hep bu palavra hadis rivayetleriyle çıkıyor. Düşmanlar, Kur’ân-ı Kerîm ile aynı değere çekilmek istenilen bu hadisleri öne atarak ’İslâm dinin kaynağı işte budur. Artık siz gerisini siz düşünün’diye yazılar yazıp kitaplar çıkarıyorlar. Hatta siyasiler bile bu yola başvuruyor. Buna Haziran 2009 tarihinde tanık olduk. FPÖ Milletvekili Suzanne Winter; oy almak uğruna İslâm dinine, Peygamberine ve mensuplarına hakaretlerde bulunmuştu. Ancak açılan dava sonunda mahkum oldu. Bu olay karşısında tabii ki Avusturya’da buna karşı çıkanlar oldu. Ama bu işi profesyonelce yapanlardan biri olarak, İslâm dünyasının başında adeta bir kara leke olarak duran ve Peygambere iftira atılan bu rivayetlere çözüm bulamalıyız. Eğer bulamazsak Yunus Süresi’ndeki ’Allah, aklını işletmeyenlerin üzerine pislik bırakır’ ayetine devamlı muhatap olacağız. Kısacası hadislerin çoğu Kur’an’dan onay almaz ve terstir. ( Birol Kılıç, Viyana)” (Kaynak: Vatan Gazetesi, 31. Temmuz.2009)
Sayın Prof. Dr. Ateş’e 5.Ocak 2017 tarihinde tekrar teşekkür eder sağlıklı uzun ömürler dilerim.
Bu Hadis konusu 2018 yılının başında hala aktüel.
TEZİMİZ: Peygambere(sav), Hadis adı altında atılan iftiralara artık son verilmelidir. Çünkü Hadislerin çoğu Kur’an’ı Kerim’e terstir! Hatta bizzat Peygambere iftiradır. İslam dinini karalamak isteyen her kişi, kurum ve kuruluşlar, İslam dinine saldırırken, daha çok Hadis adı altında Peygambere adeta iftira atılan, sözde onun söylediği iddia edilen söz ve cümleleri kaynak olarak gösterip, buyurun hodri meydan diyerek şunları Avusturya`da direk veya indirek bize söylüyorlar: “Buyrun İslam budur. Hadis kitaplarınız ortada. Balık baştan kokar. Peygamber Hadislerinde bak ne yazıyor. Bak sizin Peygamber böyle kabul edilmez ifadelerde bulunmuş. Sen hala vıdı vıdı yapıp bize İslam dinini anlatıyorsun. Sen Peygamber sözlerini bu Hadis kitaplarına göre Sünnet diye bire bir uygulamak veya kendi yaşamına örnek almak zorunda değil misiniz”
Hadis olarak gösterilen kaynak Kütüb-i Sitte altı kitaptan oluşur!
Bu durumdan, en çok Müslüman olan ama dinini Kur’an’ı Kerim’den ana dili ile okuyarak öğrenmeyen veya öğretilmeyen genç neslin veya insanların, İslam dininden soğumalarına, bu dine karşı antipati hatta nefret duymalarına ve en sonunda aşağılık kompleksine girerek utanç duymalarına yol açmaktadır, çünkü aşağıda örneklerini vereceğimiz ve yanında hemen Kuran’ı Kerim ayetlerinden onay almayan Hadislerden kimsenin haberi var mı?
Bunu okuyan insanlar şaşkınlıkla, İslam dini Peygamberi, bunu diyorsa, bu dinden hayır beklenmez, diyerek yazılı ve sözlü saldırıya geçince, kendi dinini ne Kurandan ne Hadislerden bilen kişiler, kişisel olarak adeta psikolojik ve sosyal ekonomik baskı altında girmektedir.
Bir de Hoca, Pir, Şeyh, Şıh, Kutup, Dede ünvanlı bazı kişilerin, Peygambere iftira olan, bu sözde yalan dolan Hadisleri koruyunca ve itiraz eden Müslümanlara saldırınca ve hatta din dışına aforoz edince, yeryüzünde Cehennem günleri başlamış oluyor.�Dinini akıl yolu Kur`an`dan öğrenerek, yaşayan Müslümanların çektiği ıstırapları burada yazmaya kalkarsak, sayfalara sığmaz.
Cahil, çok bilmiş şekilde Müslüman tipine güya girmiş ama özde Kuranı Kerim`den habersiz cahil insanlarımızın saldırıları, aşağılamaları, arkadan fitne ve fesatlıkları Hadis adı altında Peygambere atılan iftiraların sonunu getirmemekte ve bu bataklık devam etmektedir.
Peygamberin gerçek Hadisleri Kuran’ı Kerimde mevcuttur. 114 Süre içinde 57 ayet Peygamberin Hadisleri yani sözleri ile mevcuttur. Toplam 57 olan bu Allah’ın kitabındaki Ayetler muhkem ve kesin olan Hadislerdir. Çünkü Kuran`ı Kerim`de bizzat Ayet şeklinde nazil olmuştur.
Bu sorunun çözümü, ancak bu dini iyi bildiğini iddia edenlerin; şüpheci gözle ve akıllarını Kur’an’ı Kerim’in öğütlediği gibi (Yunus, 100) çalıştırarak, “Kütüb-i Sitte adlı 6 Kitaptan” oluşan adeta dokunulmazlık unvanı verilmeye çalışılan ve Allah’ın kulları tarafından, Peygamberin ölümünden en erken 200 yıl sonra, yazılmaya başlanan ‘Peygamber dedi ki’ diye başlayan ve çoğu Peygambere iftira olduğu çok açık ‘söz ve ifadeleri’, Kur’an’ı Kerim başta olmak akıl ve çağın Bilim süzgecinden geçirmesi ile olabilir.
İndirilen ve uydurulan din sitesinden bir kaç örnek verilmiş kaynaklardan örnekler:
KUR’AN’DA GEÇMEYEN, HADİS NİTELİĞİNDEKİ UYDURMALARA ÖRNEK :
Özellikle Allah’ı insan tasvirinde sunan hadisler çoktur.
Bir örnek: Allah’ın baldırı olur mu?
Kur’an:’’…onun benzeri gibi hiç bir şey yoktur.’’ 42-Şura Süresi 11
Hadis: ‘’Allah ahirette Peygamberlere kimliğini kanıtlamak için bacağını açıp baldırını gösterir.’’ Müslim-İman 302, Buhari 97/24, 10/29, Hanbel 3/1
Müslim, Buhari ve Hanbel’in Hadis kitaplarında, yukarıda numaraları ile verdiğimiz örnekleri çok dikkatlice okuyun, Hadis kitaplarının sözde en doğrusu olarak gösterilen, tek hadisini inkâr edenin kâfir olacağı söylenen Müslim ve Buhari’de geçen sözleri güya Hz. Muhammed (sav) yani Peygamber Efendimiz söylemiş. Hadisçilerin mantığına göre bu hadisi inkâr eden kâfir, bu hadise inanan gerçek Müslüman olacaktır. Allah’a hiçbir şeyin benzemediğini söyleyen Kur’an’ı Kerim’deki Şura Süresi 11 ayetine karşın, hiçbir mecazi ifadeyi çağrıştırmadan, Allah’ın baldırı olduğunu ve ahirette baldırını açacağını söylemenin saçmalığını anlatmaya gerek var mı?� Müslüman, “Hadisler, Kuran’ı Kerim ile çelişiyorsa ne yapacağız?” diye sorması gerekmez mi?
İkinci örnek: Peygamberi röntgenci yapan Hadis olur mu? Bu ifade doğru olabilir mi?
Cabir b. Abdullah demiştir ki: “Allah’ın Elçisi, ’Biriniz bir kadınla evlenmek istediği zaman, yapabilirse kadının kendisini, onunla evlenmeye yönelten organlarına baksın ’demiş. (Cabir) dedi ki: “Ben bir kızla evlenmek istedim, bir yere saklandım ve haberi olmadan onu gözetlemeye başladım. Nihayet, beni onunla evlenmeye yönelten organlarını gördüm ve onunla evlendim. (Ebu Davud, K.en- Nikâh 12; Beyhaki Marifetus-Suneni vel-Asar, et-Tergib fin-Nikâh 11/220)
Böyle bir şey olabilir mi? Peygamber, nasıl bir kadının en mahrem yerlerini, daha açık deyimle cinsel organını gözetlemeyi öğütler? Bir erkek, fırsat kollayacak ve gizlice bir kızın mahrem yerine bakacak. Gerçi Şafii, ancak kadının yüzüne ve avuçlarına bakabileceğini söylemiş, İbn Abbas’a da böyle bir yorum atfedilmiş ise de bu yorumlar tutarlı değildir, çünkü kadının yüzüne ve ellerine herkes bakabilir. Peygamber Efendimiz, böyle bir tavsiyede bulunabilir mi?
Oysa, Kur’ân, Nur Suresi’nin 31’inci ayetinde müminlere, kötü bakışlarını yummalarını, helali olmayan kadına şehvetle bakmamalarını emretmiştir.
Düşmanlık yapacak kurum ve kişiler, Kur’an’ı Kerim ile aynı değere çekilmek istenilen, sözde Peygamber sözlerinin içinden, hangi dinden veya hangi ahlaktan olursa olsun bir insanın akıl, ahlak, namus ve şeref anlayışına uymayan sözleri, “İslam dininin kaynağı işte budur” denilerek, hem de bu kaynaklar gösterilerek yazılar, siyasi söylemler ve kitaplar yayımlanmaktadır.
Biz, bunu en son Avusturya’da Haziran 2009 tarihinde son neticesi mahkûmiyet ile son bulan FPÖ adlı aşırı Türk ve İslam düşmanlığı yaparak oy kazanmaya çalışan Suzanne Winter adlı Avusturya Parlamentosu Milletvekilinin, İslam dinine ve o dinin Peygamberine artı mensuplarına hakaretten mahkûm olması ile tanık olduk.
Bu mahkemeleri başından bu yana izleyen insanlar olarak, suç duyurularında gördü ki, Avusturya Ceza Kanununun 301 maddesine göre ‘başka din, ırk ve milletleri aşağılayamazsın.’
Açık ve net şekilde Peygamberin 6 yaşındaki Ayşe ile evlendiğini, bakın Arapların ve Türklerin din diye kendilerine referans kabul ettiği Hadis kitaplarından öğreniyoruz, diyen FPÖ Milletvekili ve Avukat olan Dr. Susanne Winter, ‘İslam Peygamberi bir çocuk sübyancısı ve istismarcısıdır.Türk erkeklerine, Graz şehrinin Parklarında ‘Hayvan kerhanesi açılmasını istiyoruz.’ Orada Türk erkekleri, Avusturyalı kadınları tecavüz edeceğine veya saldıracağına hayvanlar ile cinsel istismar ederler, dedi. Yapılan bu hakarete karşı çıkanlar elbette oldu. Arap-Emevi kültürünün dışa vurumu olan ‘Çöl Fıkhı’ olarak da nitelendirebileceğimiz
Peygamber’e iftira atılan ve söylemediği halde, sanki söylemiş gibi iddia edilen ‘rivayetlere’ çözüm bulmazsak, başımızdan ‘Yunus Süresi 100.Ayetinin’ ifade ettiği gibi ‘Allah aklını işletmeyenlerin üzerine pislik bırakır’ ayetine devamlı muhatap olacağız.�Avusturya FPÖ Parti Başkanı Strache, Susanne Winter’e sahip çıkarken “Çocuklarımıza sahip çıkmalıyız. Bakın, bunların peygamberleri sübyancı. Hadis kitapları öyle diyor. Buyurun ispatı”demesi özellikle ırkçılık ve kışkırtıcı siyasilerin ne kadar aşağılık terminoloji ve siyaset yolu izleyebileceklerini göstermesi açısından sadece rezalet değil ama sonun başlangıcının göstergesidir, diyebilir miyiz?�Bu satırların yazarı, yıllardır Avusturya siyasetini ve basınını satır, satır izleyen biri olarak, şunu tarih önünde açık ve seçik itiraf etme zorunluğu duymaktadır. Burada en büyük suç kendisine Müslümanım diyen İslam dinine mensup kişi, toplum ve devletlerinindir. ‘Akıl işletme‘ (Tahakkuk) devre dışı bırakılıp, İslam dini, çağın çok ilerisinde olan Kur’an’ı Kerim, sözde ama özde ele alınıp anlaşılmaz ise, işte böyle ‘Arap-Emevi Çöl Fıkhını’ din diye zamanı gelince suratınıza çarparlar… Kısaca Hadislerin çoğu Kur’an’dan onay almaz ve terstir.
Bu konu özellikle son beş yıldır katıldığım ve çoğunlukla tek Müslüman olarak dikkat çektiğim ve daha çok ’siyasi’ ırkçı Muhafazakâr Hristiyanların İslam’a oldukça olumsuz olan bakışlarının temelini merak etmemden dolayı, Eski Ahit (Tavrat), Zebur ve Yeni Ahit (İncil)’in dikkatli bir şekilde okumam ile tepe noktaya çıkmıştır. Yaptığım okumalarımdan gördüm ki, önümüze Hadis diye atılan ifadelerin çoğu, Yahudi dininde var olan Mişna’dan alıntıdır, yani Yahudilerin Hadis kitaplarından. Bu bir Emevi oyunudur. Hadislerin çoğu uydurmadır, bu durum tüm Müslümanları ilgilendiren ortak sorundur. Acaba bu yalan ve uydurma hadisler, başta Peygamber Muhammed Mustafa’ya (sav) demediği sözleri söyleterek ve etmediği davranışları yapmış gibi gösteren ’’baş belası’’ iftiralardır diyebilir miyiz? Ama ilk önce Sayın Süleyman Ateş’in köşesinde geçen soru ve cevap kısmına yer vermek isterim:
Hadisler derleme ve kayıt bakımından kesinlik taşımaz. Zira bu rivayetler Hz. Peygamber’den ancak 1-2 asır sonra yazıya geçirilmeye başlanmıştır. Bu kadar zaman içinde ağızdan ağıza dolaşan rivayetlerin orijinalitesini koruması imkânsızdır. Peygamberimizin, risalet görevinden ayrı, bir insan olarak söylediği sözler kendi zamanında toplatılmadı, yazdırılmadı ve kitaplaştırılmadı. Böyle bir şeyin yapılmasına da müsaade edilmedi. Bugün bütün Müslümanların en büyük hadis kaynağı olan Kütüb-i Sitte (Altı Kitap) yazarlarının tamamı Peygamberimizin vefatından on yıllar sonra dünyaya geldi. Kütüb-i Sitte Altı kitap anlamına gelmektedir. Ehl-i Sünnet tarafından en sağlam hadis kaynakları olarak kabul edilmektedir. Bu Hadis kitaplarının yazarları şunlardır. Buhari, Müslim, Nesai, Tirmizi, Ebu Davud, İbn Mace
Miladi takvime göre Efendimiz (sav) Hazretleri’nin 632’de Medine’de vefat ettiği gündür. Buhari 810 yılında. Koskoca Buhari 810-632 =178 yıl sonra dünyaya gelmiştir. Peygamberimiz, 632 yılında vefat ettiğine göre en yaşlı hadisçi olan Buhari’yle Peygamberimizin vefatı arasında 178 yıl fark var. Üzerine diyelim 30 yaşlarında bu Hadis toplama işine başladı desek etti 200 yıl. Kısaca Peygamber vefat etmiş tam 200 yıl sonra Kütüb-i Sitte nin (Altı Kitap) en büyük temsilcisi 200 yıl yani 2 Asır sonra bu işe başlamış. Ebu Davud 818 yılında, Müslim, 821 yılında, Nesai 847 yılında, İbni Mace, 888 yılında, Tirmizi 1165 yılında dünyaya gelmiştir.
Hadis rivayetleri arasındaki çelişkilerden örnekler vereyim: Bir rivayette Peygamberimiz İslâm’da uğursuzluk olmadığını belirtirken diğer rivayette Peygamber’e ev ve kadında uğursuzluk olduğu söyletilmiştir. Kısacası burada Peygamber’e ‘iftira‘vardır. Olumlu veya olumsuz sözler olsun, siz hiç söylemediğiniz sözler ile anılmak ister misiniz? Hele ortada Allah’ın tek kaynak kitabı ‘Kur’an’ı Kerim’dir, Yahudiler gibi, ben öldükten sonra arkamdan Mışna’la (Yahudi Hadis kitapları) çıkarmayın, diyen vasiyeti var iken. Bu vasiyete, dört Halife ve değerli eşi Hz. Ayşe tarafından uyulmasına kesinlikle dikkat edilmiştir.
Bir yanda Peygamber’e ayakta idrar yapma yasağı söyletilirken, diğer rivayette Peygamber’in ayakta idrar yaptığı belirtilmiştir.
Huzeyfe: “Allah’ın Elçisi ile birlikte yürüyorduk. Bir kavmin bir duvar gerisindeki küllüğüne rastladık. Allah’ın Elçisi, tıpkı sizden biri gibi durup ayakta idrar yaptı. Ben, bu esnada kendilerinden uzaklaşmak istedim. Bana yakın durmamı işaret buyurdu. Geri gelip hemen arkasında dikilip abdestini bozuncaya kadar bekledim.” (Buhari, Vudu 62, 60, 61; Mezalim 27; Muslim, Taharet 73, 74, (273); Ebu Davud, Taharet 12, (23); Tirmizi, Taharet 9, (13); Nesai, Taharet 24, (3, 25). Hem Kur’ân’a, hem de bilimsel gerçeğe aykırı sözler de yine Peygamber’in ağzına konulmuştur: Güya Allah Resulü’nün Mevlası Sevban demiş ki: “Ben Allah Elçisi’nin yanında ayakta dururken, bir Yahudi geldi, bir şeyler soracağını söyledi. Peygamber de “Söyleyeceklerim sana yarar sağlayacak mı?” diye sordu. Adam da “Kulaklarımla dinlerim” deyince Peygamber sormasını emretti. Yahudi, “Yerin ve göklerin başka yer ve göklere değiştirileceği zaman, insanların nerede bulunacağını” sordu. Peygamber, “insanların köprünün altındaki karanlıkta bulunacaklarını” söyledi. Yahudi “köprüyü ilk geçenlerin kimler olduğunu”sordu. Peygamber “Köprüyü ilk geçenlerin; muhacirlerin, fakirlerin olduğunu” söyledi. Yahudi, “köprüyü ilk geçen bu insanlara ne ödül verileceğini” sordu. Peygamber, “Yunus’u yutmuş olan balığın karaciğerinin artığının verileceğini” söyledi. Yahudi bunlara, “balık ciğerinden sonra ne ikram edileceğini” sordu. Peygamber, “Ciğerin çevresinden yiyen cennet nurunun kesilip bunlara ikram edileceğini” söyledi. Yahudi, “içki olarak ne içeceklerini” sordu. Peygamber, “Selsebil denen bir gözeden su içeceklerini” söyledi. Sonra adam “Ben, sana yeryüzünde ancak bir peygamberin veya bir iki kişinin bilebileceği bir şey sormak istiyorum. Çocuğun (cinsiyetinin) nasıl oluştuğunu sormak istiyorum” dedi. Peygamber, “Erkeğin suyu beyazdır, kadının suyu sarıdır. Eğer erkeğin suyu kadınınkine baskın olursa çocuk erkek, kadının suyu erkeğinkine baskın olursa çocuk kız olur” dedi. Yahudi, “Doğru söyledin, sen peygambersin” deyip gitti. Allah’ın Elçisi, “Bu adam bana bunları sorduğu zaman ben bunların hiçbirini bilmiyordum. Nihayet Allah, onları bana bildirdi” buyurdu (Müslim, Hayz 34, (315). 1941).
İyi düşünülürse bu rivayetin her tarafının çürük olduğu görülür. Birincisi Kur`an’da geçen ayetler bu saçma sapan sözlere onay vermez. Önce Sırat Köprüsü, sağlam bir rivayete dayanmaz. Sonra yerin ve göklerin başka yer ve göğe değiştirilmesi, bunların tümden yok olacağı anlamında değil, biçimlerinin değiştirilmesi anlamındadır. Eğer yer ve gökler yani rivayette kastedildiği üzere tüm mekânlar kalkarsa, varlığı hayal edilen köprü nerede kalır? Köprünün altında karanlık ayrı bir mekân mıdır ki insanlar orada bulunsun? Karanlık mekân değil, haldir, durumdur. Ayrıca bu Yahudi, köprüyü önce muhacirlerin fakirlerinin geçeceğini nasıl doğruluyor? Bu bir Yahudi bilgini ise ve köprünün varlığına da inanıyorsa buradan ilk geçenlerin Yahudi seçkinleri değil de neden muhacirlerin fakirleri olduğunu onaylıyor? Bir Yahudi bilginin bunu onaylaması mantıksal değildir. Ayrıca nur, hayvan gibi boğazlanacak bir canlı mıdır ki boğazlanıp da köprüyü geçenlere yiyecek olarak servis yapılsın? Aslında yanıtı çok güç olan bu sorular bir yana, bizim asıl konumuz erkek ve kadının menileri hakkındaki tanımlama ve hangisi galip gelirse çocuğun o türden olacağı şeklindeki düşüncenin Peygamber’e söyletilmesidir.
Bugün bir lise öğrencisi bile biliyor ki, cinsiyeti erkek üreme hücresinde bulunan kromozomlar belirler. Bunun çoklukla ya da azlıkla hiçbir alakası yoktur. Bu bilimsel bir gerçektir. Ayrıca bu söz Kur’ân’ın açık beyanına da aykırıdır. Kur’ân, çocuğun cinsiyetinin meni sıvısındaki spermler tarafından belirlendiğini gayet açıkça belirtmiştir: “O yarattı iki çifti: Erkeği ve dişiyi. Atıldığı zaman nutfe(sperm)den” (Necm: 23/45-46). “İnsan, dökülen meniden bir nutfe (sperm) değil miydi? Sonra o, alaka (embriyo) oldu da (Rabbi onu) yarattı, ona şekil verdi. Ondan iki (cinsten oluşan) çift(i), erkeği ve dişiyi var etti” (Kıyamet: 31/37-39) ayetlerinde gerek erkeğin gerek dişinin, erkekten giden sperm tarafından belirlendiği bildirilmektedir. Çünkü Kıyamet Suresi 39’uncu ayetteki (hu: ondan) zamiri, nutfeye değil meniye gitmektedir. Eğer zamir nutfeye gitseydi dişil olması (ha) gerekirdi. Oysa (hu) zamiri erkildir. Bu ayetlerde geçen nutfe de sperm denilen meni hayvancığıdır. Demek ki erkek de dişi de babadan giden meni hayvancıklarından yaratılmaktadır. Meni hayvancığının türü, insanın cinsiyetini belirlemektedir.
Peygamberi, haşa ‘Kertenkele avcısı’ yapan Hadis
Kur’ân, bir nefsi yani nefes alan canlıyı haksız yere öldürmenin, bütün insanları öldürmek kadar büyük bir suç olduğunu belirtirken Hz. Peygamber’in tam tersine hayvanlardan bir tür olan kertenkeleyi öldürmeyi sevap saydığı rivayet edilmiştir: “Her kim kertenkeleyi ilk vuruşta öldürürse ona şu ve şu kadar sevap vardır. Ve her kim onu ikinci vuruşta öldürürse, birinciden az olmamak üzere ona şu ve şu kadar sevap vardır. Ve her kim onu üçüncü vuruşta öldürürse, ona da ikinciden az olmamak üzere şu ve şu kadar sevap vardır” (Müslim, 146/695). Hayvan öldürmek sevap olabilir mi? Oysa kara ve deniz avının helal kılındığını belirten Maide 96’ncı ayette, “Huzuruna toplanacağınız Allah’tan korkun” söylemi şu anlama gelir: “Nasıl sizin yanınıza hayvanlar toplanıyorsa, siz de bir gün Allah’ın huzurunda toplanacaksınız. Eğer siz, yanınızda toplanan yakınlarınıza sokulan hayvanlara bir zarar vermez, onları incitmezseniz, huzurunda toplanacağınız Allah da sizi incitmez, size iyi işlem yapar.”
Peygambere büyük iftira: 6 yaşında Ayşe ile evlendi diyen Hadislere bak
Hazreti Ayşe’nin evlenme yaşıyla ilgili rivayetler tarihi bilgilere terstir. Hadis mecmualarındaki rivayetlere göre Hz. Ayşe, 6 veya 7 yaşında Resulullah ile nişanlanmış, nikâhlanmış, 9 yaşındayken de onunla gerdeğe verilmiştir. (Müslim, Nikâh 73, (1423); Tirmizi, Nikâh 9, (1093); Nesai, Nikâh 77, (6, 130). Bu rivayetlere göre Ayşe, fiilen evlenmeden 3 veya 2 yıl Allah’ın Resulü ile nikâhlı kalmıştır. Nikâhlı bir kız, dinen kocasını görmez mi ve onunla evleneceğini beklemez mi? Ama Ayşe’nin ifadesine göre kendisinin zifaf için hazırlanıp Allah Resul’üne teslim edilmesi kendisi için büyük bir sürpriz olmuştur: “Onlar, kılık-kıyafetime çeki düzen verdiler. Beni, (kuşluk vakti aniden) Resulullah aleyhissalatu vesselam(ın gelişinden) başka bir şey şaşırtmadı. Annem beni ona teslim etti. O gün ben dokuz yaşındaydım” (Buhari, Nikâh 38, 39, 57, 59, 61; Müslim, Nikâh 69, (1422); Ebu Davud, Nikâh 34, (2121); Edeb 63, (4933, 4934, 4935, 4936, 4937); Nesai, Nikâh 29, (6, 82). Nikâhı kıyılmış, gerdeğe girmek üzere makyaj yapılmış gelinin, damada teslim edileceğini herkes bilirken Ayşe bunu niçin sürpriz görmektedir? Ayşe Resulullah’a teslim edilmesini sürpriz görüyor da kadınların kendisini tebrik etmelerini, uğur bereket dileyip çok hayırlı bir kısmet sahibi olduğunu söylemelerini, kendisine gelin makyajı yapmalarını neden sürpriz görmüyor? Bu rivayetler, Ayşe’nin özgeçmişini yazan tarihçilerin verdiği bilgiye uymuyor. Tarihçilerin ve bibliyografların tespitine göre Hz. Ayşe, Peygamberimizin kızı Hz. Fatıma’dan 5 yaş küçüktür. Hz. Fatma Peygamberlikten�5 yıl önce doğmuştur. Demek ki Hz. Ayşe, Peygamberliğin başlangıç yılında doğmuştur. Hz. Muhammed, Peygamber olduktan itibaren 13 yıl Mekke’de kaldı. Peygamber hicret ettiği zaman Ayşe 13 yaşında olmalıdır. Peygamber Medine’ye göçtükten 2 yıl sonra Ayşe ile evlendiğine göre (el- İsabe: 4/359) demek ki evlendiği zaman Hz. Ayşe en az 15 yaşındaydı. Bir başka rivayete göre Hz. Ayşe, Peygamberimizin kızı Fatma ile yaşıttır. Fatma’nın doğumunda babası 35 yaşındaydı. Bu durumda Ayşe evlendiğinde 20 yaşlarındadır.
Şimdi şu soruyu her Müslümanın tekrar sorması gerekmiyor mu?
Hadisler Kuran’ı Kerim ile direk çelişiyorsa ne yapacağız ?
Kimin hadisi (sözü) Allah’tan daha doğru olabilir? 4-Nisa Süresi 87 Meal
Bir elimizde bir tek Kur’an’ı Kerim’in Türkçe meali veya Arapça bilinen orijinal hali diğer elimizde Peygamberimizin 1400 yıl önce olaylar karşısında söylediği ‘’iddia edilen’’ sözlerin bulunduğu çeşitli kişilerin Hadis kitapları var. Hemen belirtelim, herkes şunu kabul ediyor: Hadisler Peygamberin vefatından 200 yıl sonra yazılmaya Emevi ve Abbasiler döneminde en parlak zamanına ulaşmış.
Tekrar ediyoruz, Hadisler Peygamberin ölümünden 200 yıl sonra yazılmaya başlanmış. Ne İnternet var, ne televizyon, ne ses kaydı aletleri ve ne otobüs veya uçak var. Peygamber zamanında bizzat Peygamber kendi sözlerinin yazılmasını yasaklamıştır. Peygamber, Kur’an’ı Kerim’ın aynı Yahudilerin Hz. Musa dedi kilerin toplandığı Mişna adlı Hadis kitaplarına ve Hristiyanların Hz. İsa dedi ki gibi destanımsı söz ve anlatımlarından doğan ve sonunda Tevrat ve İncil’in sulandırılmasına yol açan problemlerin aynısının Kur’an’ın başına gelmesini istemiyordu. Çünkü Kur’an’ı Kerim tek başına açık, net ve eksiksiz bir şekilde ortada Allah’ın sözleri olarak inmişti. Peygamberin bu isteğine ‘Ebubekir, Ömer, Osman ve Ali’ yani ilk büyük dört Halife bu Peygamber isteğine çok dikkat ederek Peygamberin sözlerinin yazılmamasına çok dikkat etmiştir.
Özellikle Ömer halifeliği zamanında çok sert bir şekilde buna tepki göstermiştir. Doğrusu da budur. Ortada aşağıda verdiğimiz Kur’an Ayetlerinin çok açık, şüphesiz ve kesin bir şekilde Kur’an’ı Kerim İslam’ı anlamak için yeterli olduğunu ispatlamaktadır. İşte ortada var olan apaçık bir Kur’anı Kerim Ayeti ne diyor: Sana her şey için, ayrıntılı bir açıklayıcı, doğruyu ileten, rahmet olan ve Müslümanlara müjde olan kitabı indirdik. 16-Nahl Süresi 89 Meal
Peygamber, vefat ettikten 200 sene sonra, evet yanlış okumadınız neredeyse iki yüz yıl sonra; nifak, fesat, gıybet dönemi olarak anılan Emeviler ve Abbasiler zamanında, Bedevi Araplarının Milliyetçilik arzu ve istekleri, Peygamberin söylemediği sözler, adeta Hz. Muhammet’e iftira atarcasına Hadis adı altında açık bir şekilde yalan, yanlış yazılmıştır.
Okudukça, Kur’an’ı Kerim’in nasıl çağın ilerisinde ve Hadislerin nasıl çağın gerisinde olduğunu şaşkınlıkla görüyoruz. İsterseniz hiç uzağa gitmeden elimizde ki Hadis kitaplardan ve Kur’an’ı Kerim Ayetlerinden örnekler vererek bu duygu ve düşüncelerimi sizlerle paylaşmak isterim.
Kur’an’ı Kerim tek başına yeterliyim diyor? Peki, o zaman hadislere ne gerek var?
Kur’an’ı Kerim, bakın her konuda tek kaynak olduğunun nasıl altını çiziyor:
“Sana her şey için ayrıntılı bir açıklayıcı, doğruyu ileten, rahmet olan ve Müslümanlara müjde olan kitabı (Kur’an’ı Kerim’i) indirdik.” 16-Nahl Süresi 89 Meal
“Kimin hadisi (sözü) Allah’tan daha doğru olabilir? ” 4-Nisa Süresi 87 Meal�”Eğer doğru sözlüler iseler, onun benzeri bir hadis getirsinler” 52-Tur Süresi 34 Meal
“Öyle insanlar vardır ki, Allah yolundan bilgisizce saptırmak ve yolu oyalanma aracı için, hadis eğlencesi satın alırlar. İşte böylelerine rezil edici bir azap vardır. ” 31-Lokman Süresi 6
“Ey Rabbim! Benim toplumum bu Kur’an’ı devre dışı tuttular” 25-Furkan Süresi 30 “Kur’an, bana sizi ve ulaştığı kimseleri uyarmam için vahiy olundu.” 6-Enam Süresi 19 “Sen de aralarında, Allah’ın indirdiğiyle hükmet.” 5-Maide Suresi 49�“Kitap’ta (Kur’an’ı Kerim) hiç bir şeyi eksik bırakmadık.” 6-Enaam Süresi 38
“Size ne oluyor, nasıl hüküm veriyorsunuz? Hiç mi hatırınıza getirmiyorsunuz? Yoksa sizin apaçık olan bir deliliniz mi var? Şayet doğru söylüyorsunuz kitabınızı getirin. ” 37-Saffet Süresi 154-157
“Neyiniz var? Nasıl hüküm veriyorsunuz? Yoksa okuyup, ders almakta olduğunuz bir kitabınız mı var? İçinde keyfinize uyanın sizin olduğu” 68-Kalem Süresi 36,37
“Sen de aralarında Allah’ın indirdiğiyle hükmet” 5-Maide Süresi 49�“O yalnızca bir öğüt ve apaçık (Mubin) bir Kur’an’dır. ” 36-Yasin Süresi 69
“Hüküm yalnız Allah’ındır. O kendisinden başkasına kulluk etmememizi emretmiştir. Dosdoğru olan din işte budur. Ama insanların çoğu bilmiyorlar.” 12-Yusuf Süresi 40
“Kendi hükmünde hiç kimseye ortak kılmaz. Rabbinin kitabında sana vahiy edileni oku. Onun kelimelerini değiştirecek hiç bir kudret yoktur. ”18-Kehf Süresi 26,27
“Rabbinin sözü hem doğruluk, hem adalet bakımından tamamlanmamıştır. Onun sözlerini değiştirecek hiç bir kuvvet yoktur. ”6-Enam Süresi 115
Hadis- Kuran çelişkilerine örnekler!
Yukarıdaki Kur’an Ayetleri, Kur’an’ın dinin tek kaynağı olduğu, çok açık değil mi? Aşağıda verilen örneklerde, hadislerin dinin kaynağı kabul edilmesinin sonucunda uydurulan hadislerin dinin temel ve tek kaynağı olan Kur’an ile nasıl çeliştiklerini hayretle göreceğiz. Diğer bir değişle dinin tek kaynağı olan Kur’an’a dönmenin önemini göreceğiz. Burada en ünlü hadis kitaplarından hadisleri dikkatlere sunmak istiyorum.
Allah el sıkışır mı?
Kur’an: “Ve hiç bir şey O’nun dengi değildir.” 112-İhlas Süresi 4
Hadis: “Allah benimle görüştü ve el sıkıştı. Elini iki omuzum arasına koydu. Öyle ki parmaklarının soğukluğunu iki göğsüm arasında hissettim.’’ Hanbel 5/243
Yine bu hadis, hiçbir mecazi manayı çağrıştırmadan, Allah’a parmak, parmaklarına da soğukluk atfederek Allah şekillendirilmektedir. Buyurun Hadis yani Peygamber güya böyle demiş. Bu hadisi İhlas Süresi’nin Allah’ın hiç bir şeye denk olmadığını söyleyen ayeti gibi daha birçok ayetle de çelişir. Eğer hadiste ki “el” ifadesi mecazi bir manaya gelip insanı çağrıştırmasa kabul edilebilir olurdu. Örneğin “Her şey Allah’ın elindedir.” dediğimizde cümlenin akışından her şeyin Allah’ın kontrolünde olduğu anlaşılır. Fakat Allah’a parmak, parmaklara soğukluk atfeden bu hadis böyle mecazi bir manayı, kimse çıkaramamaktadır. Üstelik bu hadiste Allah ile Peygamber’in el sıkışması gibi kabul edilemez bir ifade yer almaktadır. Şimdi bu hadisleri din kabul eden hadisçiler, mezhepçiler mi gerçek, yoksa hadisteki yanlışlıkları görüp Kur’an’ı yukarıdaki açık Ayetlerin öğütlediği gibi yeterli gören Kur’an’ı Kerim Müslümanları mı?
DİN DEĞİŞTİREN ÖLDÜRÜLSÜN MÜ?
Kur’an: “Dinde zorlama yoktur.” 2-Bakara Süresi 256�Hadis: “Dinini değiştireni öldürün.’’ Nesei 7-8/14, Buhari 12/1883
Allah’ın hükmünü, Peygamberin sözü kabul edilen hadisler ile aşmaya, Allah’ın dinini kendi kafalarına uydurmaya çalışanların bu uydurması yüzünden çok kelleler gitmiştir. Batı dünyası, işte bu Hadisleri kendi dillerine tercüme ederek, işte İslam bu kadar kötü bir dindir propagandası yapıyorlar. Hâlbuki Kur’an’ı Kerim, çok açık ve ’Dinde zorlama yoktur’ Bakara Süresi 256 Ayetinde bunun tersini ifade ediyor. Radikal dinci örgütlerin yaptığı katliamları bu örgütlerin zihinlerinde meşrulaştıran bunun gibi hadislerdir. Evlerinin bodrumunu insan mezarına çevirenleri kınayanlar, diğer taraftan Nesei gibi hadis kitaplarını övmekte, dinin kaynağı olarak göstermektedir. Bu ne biçim bir çelişki ? Eğer bir mezhebi savunursanız bu katliamlara karşı çıkmanız boşuna değil midir? Çünkü bu katliamlara temel olacak delil, kitaplar aynı mezhep izahlarında ve hadis kitaplarında mevcut olduğunu görmek düşündürücü değil midir? Ortada Kur’an’ı Kerim apaçık var iken böyle Peygambere adeta iftira gibi sözlere yani hadislere nasıl inanabiliriz?
Ölünün suçu ne?
Kuran: “Doğrusu hiçbir günahkâr bir başkasının günah yükünü yüklenmez.’’ 53-Necm Süresi 38
Hadis: “Ölü ailesinin kendisi için ağlamasından dolayı azaba uğratılır.” Buhari-K.Cemiz 32, 33,34
Ne akla, ne de Kur’an’ın genel mantığına uymayan bu hadis de uydurmacaların Kuran ve akılla çelişkilerine sadece bir örnektir.
Nedir bu kadın düşmanlığı?
Kuran: “Ben, sizden erkek olsun, kadın olsun, hiçbir çalışanın ürettiğini boşa çıkarmayacağım. Hepiniz birbirinizdensiniz.’’ 2-Ali İmra Süresi 195
Hadis: “Kadınlar arasında iyi kadın, yüz tane karga arasında alaca bir karga gibidir.” Buhari 9/1391
Kuran, hayır üreten erkeğin de kadının da önünü açık tutarken hadisler kadının önünü kapamaktadır. Bu sözleri Peygamberin söylediğine inanabilir misiniz? Kadın konusu, Peygamber’e iftira olarak uydurulan hadislerin en çok olduğu konulardan biridir.
Zalim kim? Söyleyin bakalım
Kuran: “Zulmedenler dedi ki:”Siz olsa olsa büyülenmiş adama uyuyorsunuz.’’ 25-Furkan Süresi 8
Hadis: “Peygamber Medine’de bir Yahudi tarafından büyülendi. Günlerce ne yaptığını bilmez durumda ortalıkta dolaştı.’’ Buhari 76/47, Hanbel 6/57, 4/367
Kur’an’a göre Peygamber’in büyülendiğini söyleyenler zalimlerdir. En güvenilir(!) hadisçilerin çoğuysa Peygamber’in büyülendiğini söylemektedir. Lütfen bu önermelerden mantık kuralları içerisinde sonuç önermesine çıkarın ve zalimin kim olduğunu söyleyin.
Depremlerin sebebi olan balığın cinsi ne?
Kuran: “Bundan sonra yeri yumurta biçimine soktu.’’ 79-Naziat Süresi 30
Hadis: “Dünya balığın üzerindedir. Balık başı sallayınca Dünya’da depremler olur.’’ İbn-Kesir Tefsiri 2/29 68/1’in açıklamaları.
Kur’an mucizevi bir şekilde dünyanın yumurta biçiminde elips olduğunu, ceninin oluşumunu, evrenin oluşumunu, rüzgârların aşılayıcı olması gibi birçok konuyu açıklarken, hadislerde yer alan yukarıdakilere benzer hurafeler hem Kuran’la, hem de mantıkla çelişir. Dünyayı balığa oturtan, depremleri balığın kuyruğunun sallanmasına bağlayan bu zihniyet, bir soralım: Bu balık palamut mudur, yunus mudur yoksa lüfer midir? Lütfen bir hadis daha bulup, bizi aydınlatın!
Altın Takılır mı, İpek giyilir mi?
Kuran: „De ki; ‘ Allah’ın kulları için çıkardığı süsü ve temiz rızıkları kim haram etmiş? De ki:’ Bunlar dünya hayatına iman edenler için, Kıyamet gününde ise yalnızca onlarındır. Bilen bir topluluk için biz ayetleri böyle detaylı anlatırız.’’ 7-Araf Süresi 32
Hadis: ‘’Altın ve ipek ümmetimin kadınlarına helal, erkeklerine ise haramdır.’’ Müslim 2/16
Altın ve ipek hem erkek için, hem de kadın için bir süs eşyasıdır. Kuran’da hiçbir ayette yasaklanmamıştır. Allah inananların dünyada bu süslerin yararlanabileceklerini söyler ve erkek kadın ayrımı yapmaz. Her hadisin doğru olduğunu iddia edilen Müslim’in bu hadisi Kuranın belirttiğimiz ayeti ile direk çelişir. Buyurun, Ayet yukarıda Hadis ortadadır.
En büyük azap ressamlara mı?
Kuran: “Gerçekten Allah kendisine ortak koşulanı bağışlamaz. Bunun dışında kalanı ise dilediğini bağışlar.’’ 4-Nia Süresi 48
Hadis: “Cehennemde en şiddetli azaba uğratılacak kişiler ressamlardır. ’’ Buhari-Tesavir, 89
Kuran’a göre en büyük günah Allah’a ortak koşmadır. Allah ortak koşmayı affetmeyeceğini söylemekte, bunun dışında her günahın affedileceğini belirtmektedir. Bu yüzden Allah’ın en şiddetli azabına uğrayacak olanlar da ortak koşanlardır. Oysa Buhari’nin yukarıda alıntıladığımız hadisine göre en şiddetli azaba ressamlar uğrayacaklardır. Bu hadis başta Kuran ile çelişmektedir. Ayrıca mantık ile çelişen bu hadisin çeliştiği başka hadislerde vardır. Örneğin diğer bir hadise göre cehennemde en şiddetli cezaya satranç oynayanlar çarptırılacaktır.
Miras da vasiyet var mı?
Kuran: “Ey iman edenler! Herhangi birinizi ölüm gelip çattığında vasiyet zamanı aranızda tanıklık şöyle olsun: Kendinizden adalet sahibi iki kişi yahut yolculuk etmekte iken ölüm musibeti başımıza geldiyse sizin dışınızda iki kişi’’ 5-Maide Süresi 106
Hadis: “Varis için vasiyet yoktur.” Hanbel 14/238
Kuran’da hem Maide süresinde bu ayette hem diğer ayetlerde vasiyet anlatılır. Vasiyetten arta kalanlar Kuran’da tavsiye edilen şekilde dağıtılır. Vasiyeti iptale yönelik bu hadis aslında Kuran’ın bir hükmünü iptale yönelik bir girişimdir.
Önümüzde ki sayılarda ‘’Hadis-Hadis çelişkileri’’, ‘’Hadis-Mantık çelişkilerine’’ iftira atmadan elimizde var olan Hadisler ve aklın yolu birdir diyerek aklımızı çalıştırarak örneklendireceğiz. Kur’an’ı korunmuş, tutarlı, tamamlanmış, çelişkisiz ve dinin tek kaynağı olan vasıflarına sahip olduğunu; buna karşın hadislerin korunmadığını, tutarsız, çelişkili olduklarını ve sadece ‘’zan olan hadislerin’’ dine kaynak olamayacaklarını, üstelik Kuran yeterli ve detaylı olduğu için buna gerek de olmadığını ortaya koyacağız. Kuran’a göre insanlar sürekli akıllarını çalıştırmalı, gerek evrende törelere, geleneklere, kabullere göre din oluşturanları, hatalı olduğunu Kuran’dan anlıyoruz. Kuran’a göre Allah’ın nimeti olan akıl, evrenle ve evrenli hayatı değerlendirmede rehberlik eden Allah’ın kitabıyla, mükemmel bir uyum içerisindedir. Bu uyumun bir parçası olan aklın dinle çeliştiğini söylemek, aklı bir kenara atıp dini anlamaya kalkmak, akıl çalıştırmada değil, aklı kullanmada erdem aramak, dini akılsızca uygulamalara sokanların veya din düşmanlarının tezidir. Akıl dinle nasıl çelişir? Akıl Allah’ın bizde hediyesi değil mi? Kuran defalarca bize Ayetler vasıtası ile bize aklınızı çalıştırın demiyor mu?
“Allah pisliği, uğursuzluğu akıllarını kullanmayanların üzerine yağdırır. ’’10-Yunus Süresi 100
Yukarıdaki ayet, İslam adına dine sokulan pisliklerin sebebini de göstermektedir. Mantıkla çelişen yüzlerce hadisi yazımıza sığdıramayacağımız için bazı örnekleri yukarıda verdik. Bu hadisleri incelememiz, aklını kullanmayanların üzerine yağan pisliği anlamamızı daha iyi sağlayacaktır. Yazdıklarımıza, geleneksel İslamcılar ‘’Bunlar Peygamber düşmanı, Peygamber’in sözlerini inkâr ediyorlar, Peygamberimizi kaale almıyorlar’’ sözleri ile iftira atabilirler. Örnek verdiğimiz her hadiste şunu bir kez daha iyice düşünün: Bu hadisleri inkâr, Peygamber’i iftiralardan kurtarmak mıdır, yoksa Peygamber’e iftira atmak mıdır? Hadisleri kabul Peygamber’e atılan iftiraları onaylamak
ve kabul olmuyor mu? “Hadisler dinin kaynağıdır” diyenler bu iftiraların ortağı değil midir? Lütfen hadislerin mantıkla ve kendi içlerinde çelişkilerine bu anlamda yazımızı okuyarak bir de bu soruları düşünerek okuyun.
Kaynak: Kur’an’i Kerim, Hadis kitapları olan Kütüb-i Sitte (Altı Kitap) “Gerçek Din ve Uydurulan Din”, Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk kitapları, Prof. Dr. Süleyman Ateş kitapları, Eski Ahit (Tevrat), Yeni Ahit(İncil),
NOT:
ALINTI
Türkçe tercüme: M.Z
Altta İbranice demeç verenlerin hepsi yüksek haham (rav-rabi)dır. İslam’ın birçok şeyi kimlerden intihal ettiğinin kanıtıdır. İslam’daki geri kalmışlık, çoğunlukla Yahudi dinini 3 bin kusur yıl önce gibi yaşayan Haredi (Ultra Ortodoks Dindar) Yahudilerden Hadis ve Fıkıh adı altında intihal edilmiştir. (aşırma, çalma yapılmıştır) Videoda bu kesimin rabilerinin (yüksek hahamların) görüşleri belirtilmiş. Kadını bir mal, eşek v.b. görüyorlar. İslam’daki kapanma ve şiddet vs. olayı da (rahibelere dahil) bu kafadaki insanlardan geçti. Yahudiler akıllı bir millet. Bugün Yahudiler’in çok azı Haredi (Ultra Ortodoks Dindar). İsrail Devleti kendisine düşman olan bu Haredilere dokunmuyor. Ama millet onların siyasilerini ve düşüncede olanları İsrail’de demokratik seçimlerde seçmiyor. Yahudiler’in diğer kesim çağa ve Hz. Musa’nın öz Tevhid mesajına uygun yeniden yapılanmış Yahudiliği yorumu içinde yaşıyor. Diğer Yahudiler’in çoğu Ataist, Agnostik veya Deist ve kimseyi rahatsız etmiyor ama rahatsız edilmekte istemiyor.
https://youtu.be/2nBcmQMDmtc
Yukarıdaki Video’nun bire bir Türkçe tercümesi /Türkçe tercüme: M.Z
Tumblr media
0 notes
ozgur-ce · 2 years
Text
Muhterem Tumblr köyü ahalisi! Doğum günlerimize göre bir ağacımız ve bu ağaçlarla karakterlerimiz arasında mühim bir ilişki olduğunu öğreneli çok olmadı😀 (yakinen tanıdıklarımla sanki uyuşuyor gibi..😂) Efendim, benim ağacım köknar ağacı imiş😉 “Bize kütük mü dedin aşkolsun demezsiniz diye umuyorum.. Olursa da olsun ya ❤️ siz hangi ağaçsınız hadi bakalım ???? 😉😀🤓 Açıklamaları da var ama uzun olunca ana sayfada çok yer kaplıyor isteyene yoruma ağacını yazana cevap olarak yazıcam 😊👇👇
23 Aralık - 1 Ocak - Elma ağacı
1 Ocak - 11 Ocak - Köknar ağacı
12 Ocak - 24 Ocak - Karaağaç
25 Ocak - 3 Şubat - Selvi ağacı
4 Şubat - 8 Şubat - Kavak ağacı
9 Şubat - 18 Şubat - Sedir ağacı
19 Şubat - 28 Şubat - Çam ağacı
1 Mart - 10 Mart - Söğüt ağacı
11 Mart - 20 Mart - Ihlamur ağacı
21 Mart - Meşe ağacı
22 Mart - 31 Mart - Fındık ağacı
1 Nisan - 10 Nisan - Üvez ağacı
11 Nisan - 20 Nisan - Çınar ağacı
21 Nisan - 30 Nisan - Ceviz ağacı
1 Mayıs - 14 Mayıs - Kavak ağacı
15 Mayıs - 24 Mayıs - Kestane ağacı
25 Mayıs - 3 Haziran - Dişbudak ağacı
4 Haziran - 13 Haziran - Gürgen ağacı
14 Haziran - 23 Haziran - İncir ağacı
24 Haziran - Huş ağacı
25 Haziran - 4 Temmuz - Elma ağacı
5 Temmuz - 14 Temmuz - Köknar ağacı
15 Temmuz - 25 Temmuz - Karaağaç
26 Temmuz - 4 Ağustos - Selvi ağacı
5 Ağustos - 13 Ağustos - Kavak ağacı
14 Ağustos - 23 Ağustos - Sedir ağacı
24 Ağustos - 2 Eylül - Çam ağacı
3 Eylül - 12 Eylül - Söğüt ağacı
13 Eylül - 22 Eylül - Ihlamur ağacı
23 Eylül - Zeytin ağacı
24 Eylül - 3 Ekim - Fındık ağacı
4 Ekim - 13 Ekim arası - Üvez ağacı
14 Ekim - 23 Ekim - Çınar ağacı
24 Ekim - 11 Kasım - Ceviz ağacı
12 Kasım - 21 Kasım - Kestane ağacı
22 Kasım - 1 Aralık - Dişbudak ağacı
2 Aralık - 11 Aralık - Gürgen ağacı
12 Aralık - 22 Aralık - İncir ağacı
22 Aralık - Kayın ağacı
Tumblr media Tumblr media
281 notes · View notes
aykutiltertr · 2 months
Video
youtube
Düşler Sokağı - Feridun Düzağaç - Ritim Karaoke Orijinal Trafik (Türkçe ...  Ayrıcalıklardan yararlanmak için bu kanala katılın: ( Join this channel to enjoy privileges.) https://www.youtube.com/channel/UCqm-5vmc2L6oFZ1vo2Fz3JQ/join Şarkının Orijinal Versiyonunu Linkten Dinleyip Ritim Karaokesiyle Çalışabilirsiniz. https://www.youtube.com/watch?v=4L1C5FRIdiw Aykut ilter Ritim Karaoke Kanalıma Abone Olun Beğenip Paylaşın. Düşler Sokağı - Feridun Düzağaç - Ritim Karaoke Orijinal Trafik (Türkçe Pop Rock) Düşler Sokağı (Söz: Hüsnü Arkan – Müzik: Nadir Göktürk) X2   Bm      Em      C     Am    Bm     Bm                                                                Am Ben kuşlardan da küçüktüm, bir gece vaktiydi                                       Bm Aşk tuttu elimden benim                                                                     Am Geçtim düşler sokağından, bir gece vaktiydi                                            Bm   Ceplerimde hacı yatmazlar Bm     Yağmur yağsa, uykum kaçsa                 Em                          C     Am             Bm Bir kuş konsa badi parmağıma, ağlardım bir başıma               Bm Sevdadandır, sevdadandır                  Em             C                      Am               Bm Sevdadandır dedi annem, aldırma, aldırma, gel yanıma Intro   Bm                                                             Am                                 Kaç mevsim aşk pazarında geçti yalanlarla                                  Bm Düş sattım aldanmışlara                                                                 Am Aklım kaçıverdi elimden bir gece vaktiydi                                              Bm   Sevdiğim başka sevenim başka Feridun Düzağaç Madde Tartışma Oku Bekleyen değişiklikler Değiştir Kaynağı değiştir Geçmişi gör Araçlar Vikipedi, özgür ansiklopedi Feridun Düzağaç Genel bilgiler Doğum 10 Ekim 1968 (55 yaşında) Adana Başladığı yer Adana Tarzlar Rock Meslekler Şarkıcı-şarkı yazarı Çalgılar Vokal, gitar Etkin yıllar 1993-günümüz Müzik şirketi DMC Feridun Düzağaç (d. 10 Ekim 1968, Adana) Türk şarkıcı-şarkı yazarıdır. Yaşamı İlkokulu Adana Hayriye Kemal Kusun İlkokulu'nda okudu. Ortaokulu ise Adana'da Seyhan Ortaokulu'nda bitirdi. Adana Borsa Lisesi'nde okurken okul korosunda ilk müzik deneyimlerini kazandı. Mezun olduktan sonra Çukurova Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümünü'nü tamamladı. Üniversite yıllarında okuldaki arkadaşları ile amatörce başladığı müzik hayatında ilk kez Mersin'de Tını grubunun solisti olarak insanların karşısında şarkı söylemeye başladı. 1988'de Adana'da Çukurova Üniversitesi'nde okurken dört arkadaşıyla kendi müziklerini üretmek ve kendi şarkılarını yazmak için kurdukları TINI grubuyla şarkı yazmaya başladı. İlk bestesi Özdemir Asaf'ın Lavinya'sı, özel radyoların ilk günlerinde Ferdi Tayfur'un "Emmoğlu"sunun ardından bir ulusal radyoda en çok istek alan ikinci şarkı oldu.[kaynak belirtilmeli] 1990 yılında yine aynı üniversitedeki 13 amatör şair arkadaşıyla İlk Rüzgâr adını verdikleri antolojik formatlı şiir kitabında yazdıklarını yayımladı. 1992 yılında Çukurova Üniversitesi İktisat Fakültesi İngilizce İşletme bölümünden mezun oldu. 5 yıllık paylaşımının anısına kaydettikleri TINI demosu 1993 Kasım'ında "Öğrenci İndirimi" adıyla Ada Müzik tarafından yayımladı. 1994 Ocak ayında Sevgi Güryay'la hayatını birleştirdi. Aynı yılın Aralık ayında babası Salih Mete Düzağaç'ı trafik kazasında yitirdi. 2 Kasım 1999'da kızı Tuya Naz Düzağaç dünyaya geldi. Sanatçı ayrıca 3 Aralık 2005'te gösterime giren "Gece 11.45" ve 2007 Nisan ayında vizyona giren "2 Süper Film Birden" isimli sinema filmlerinde rol aldı. 24 Ekim 2008'de gösterime giren Aşk Tutulması isimli sinema filminde konuk oyuncu olarak bir doktoru canlandırdı. Yine 2008 yılında başrolünü Şevval Sam ile paylaştığı Derman ve Ekim itibarı ile "Binbir Gece" adlı televizyon dizilerinde oynadı. Düzağaç son olarak 16 Şubat 2018 tarihinde vizyona giren, başrollerini Kıvanç Tatlıtuğ ile Büşra Develi'nin paylaştığı "Hadi Be Oğlum" isimli sinema filminde kendi adı ile rol almıştır. 2009 yılı Kral TV Video Müzik Ödülleri'nde "Beni Bırakma" şarkısının klibi "Yılın Klibi" ödülünü kazandı. 2014 yılında Radyo Boğaziçi "En İyi Rock Sanatçı" ödülünü aldı.[1] Birçok parçasını Bozcaada'da yazmıştır. Tarihin ve doğanın iç içe geçtiği bu ada, Feridun Düzağaç'a ilham kaynağı olmuştur. Diskografi 1993: Öğrenci İndirimi [Tını grubu] 1996: Beni Rahatta Dinleyin 1998: Köprüden Önce Son Çıkış 2001: Tüm Hakları Yalnızlığıma Aittir 2003: Orjinal - Alt Yazılı 2005: Bir Devam Filmi / Siyah Beyaz Türkçe Dublaj 2008: Uykusuza Masallar 2010: FD7 2013: Flu 2015: Başka 2019: 10'a Özel 2021: Sakin [İsimsiz Orkestra ile] Kaynakça ^ "11.Radyo Boğaziçi Müzik Ödüllerini kimler kazandı?". medyaradar.com. 1 Mayıs 2014. 26 Temmuz 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Dış bağlantılar Discogs'ta Feridun Düzağaç diskografisi Instagram'da Feridun Düzağaç gtd Feridun Düzağaç Albümler Öğrenci İndirimi (Tını grubu) (1993)  · Beni Rahatta Dinleyin (1996)  ·
0 notes
egedensondakika · 4 years
Text
Başkan Gümrükçe'ye Övgü Dolu Sözler
Tumblr media
Tunceli Pertek İlçe Belediye Başkanı, bir takım ziyaretler için geldiği İzmir'de Romantik Türk Radyo'nun canlı yayın konuğu oldu. Konuşmasının bir bölümünü Elazığ depremi ve İzmir belediyelerinin bölgeye desteklerine ayıran Alan, "Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü, bölgeye iki kere gelen tek belediye başkanı" dedi. Çiğli Belediyesi, Bölgede Fark Yarattı 24 Ocak Cuma akşam saatlerinde merkez üssü Elazığ'ın Sivrice ilçesi olan 6,8 büyüklüğünde meydana gelen deprem sonrası bölgeden hiç ayrılmayan Pertek Belediye Başkanı Ruhan Alan, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerine teşekkür ederken Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü'ye ayrıca teşekkür ettiğini belirtti. Elazığ'daki deprem mağdurları ile dayanışmak için yardım kampanyası başlatan Gümrükçü, bölgeyi iki kere ziyaret etmesinin yanı sıra belediyeye bağlı Kişisel Bakım Hizmetleri Birimi'ni de gönderdi. Kişisel Bakım Hizmetleri, özel donanımlı araçta çocuklara banyo yapma ve kuaförlük imkanı sunarken, yetişkinlere ise kişisel bakım ve kuaförlük şeklinde 15 günde toplam bin 979 kişiye hizmet verdi.   Ruhan Alan: “Kişisel bakım, yiyecek ve giyecek kadar önemli” Konuyla ilgili konuşan Pertek Belediye Başkanı Ruhan Alan, "Türkiye’nin bir çok noktasından vatandaşlarımız kıyafet, gıda, bebek maması, bebek bezi gibi malzemeleri gönderdiler. Bunlarda tabii ki önemli ihtiyaçlar ama çok önemli olduğunu düşündüğüm kişisel bakımı da unutmamak gerek. Çünkü kişisel bakım da, yiyecek ve giyecek kadar önemli. Az önce psikolojik yıkımdan bahsettik. Deprem sonrası insanlar çadırlarda kaldığı için kişisel bakımlarının yapılması zorlaşıyor. Büyük ihtimal kişisel bakımın olmadığı bu yerde, iki günlük bir hayat bile sürse birçok insanda çok negatif bir etki yaratacaktır. Çiğli Belediyesi, onların o psikolojik yıkımlarını ortadan kaldırma etkisi yarattı. İnsanlar, inanın şundan mutluluk duyuyorlar. Kadınlar saçlarını boyuyorlar, çocukların yüzleri gülsün diye küçük şekiller çiziliyor, saçları kesiliyor ve banyo yaptırılıyor.” “Elazığ'da Bu Hizmeti Veren Tek Belediye: Çiğli Belediyesi” Bölgeye daha çok gıda ve giyecek gibi yardımların geldiğini belirten Ruhan Alan, " Biz hep şöyle düşünürüz; deprem oldu adamın parası yoktu, hadi para verin. Kıyafet yok, hadi kıyafet verin. Yemeği yok, yemek verin. Tamam bunlarda ihtiyaç ama bunlar kadar önemli bir diğer ihtiyaç da söylediğimiz kişisel bakım hizmetleridir. Öznel ihtiyaçların karşılanması, ruhsal anlamda kendimizi rahat hissetmemiz ve yıkıntıları gidermemiz için neler yapabiliriz ihtiyacını ortadan kaldırma çabası da ayrı bir güzellik ve inceliktir. Güzel bir fikir. Birçok belediye yardım gönderdi. Çiğli Belediyesi yardım tırı göndermenin yanı sıra bu ekibini de gönderdi. Bu detay çok ince bir detay. Çünkü Elazığ'daki bu alandaki tek belediyeydi." "Gümrükçü, Bölgeye İki Kere Gelen Tek Belediye Başkanı" Deprem sonrası Elazığ'a Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin çok destek olduğunu ve birçok belediye başkanının geldiğini belirten Başkan Ruhan Alan, "İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer ve ilçe belediyelerimiz yardım yaptılar. Hepsine çok teşekkür ediyorum. Utku başkanımıza da ayrıca teşekkür ediyorum. Çünkü  kardeş belediyelerimizden Çiğli Belediye Başkanımız Utku Gümrükçü, bölgeye iki defa geldi. İki defa bölgeye gelen tek belediye başkanı. Bu durum çok ayrı bir durum. Kendisine o yüzden ayrıca teşekkür ettim." dedi. Alan sözlerini şöyle sürdürdü :"Biz Utku başkanla telefonla da sık sık görüştük. Biz orada ne yapabiliriz diye sordu. Sonra onun yönlendirmesiyle kişisel bakım ekibi geldi. Elimizden gelen misafirperverliği göstermeye çalıştık. Kişisel bakım ekibini ben yerinde de gördüm. Düzenli olarak her gün araç oradaydı, donanımlı da bir araç. İnsanlara saç sakal bakımı yapıldı. Kadınların saçları boyanıyor, saçları kesiliyor. Çocuklara duş olanağı sağlanıyordu. Utku başkan geldiği zaman çadır alanlarını da birlikte ziyaret ettik. Her geldiği zamanda çok yoğun bir trafik içinde kaldı. Malatya’ya gitti Elazığ’a geldi. Gün içerisinde çok sayıda ziyaret gerçekleştirdi.” Read the full article
0 notes
kun-amber549-me · 7 years
Text
radyoaktifhyar
SORUN HADİ
1. Sana en son seni seviyorum diyen kişiyi düşün, sence gerçekten seni seviyor mu?
2. Şuan ki yaşında 18 yaşında biriyle çıkar mısın?
3. En son ne zaman aynı anda hem mutlu hem kızgın hissettin?
4. Hiç bir yabancıya gülümsedin mi?
5. Şuan konuştuğun veya birlikte olduğun biriyle konuştuğun veya birlikte olduğun için sana uyuz olan biri var mı?
6. Bugün sana birini hatırlatan bi şarkı dinledin mi?
7. Şuanda tam olarak ne giyiyorsun?
8. Ne sıklıkla müzik dinlersin?
9. Kot pantolon mu yoksa tayt pantolon mu?
10. Sence hayatın 2016dan sonra değişecek mi?
11. Sosyal misin asosyal mi?
12. Hiç adının baş harfi A olan biriyle öpüştün mü?
13. Peki ya baş harfi R olan biriyle öpüştün mü?
14. Manuel araba kullanabiliyor musun?
15. İnsanların senin arkandan konuşmasını önemser misin?
16. Yakın bi zamanda şehrinden ayrılacak mısın?
17. En son ne zaman ağladın?
18. Hiç birine onu sevdiğini söyledin mi?
19. Eğer göz rengini değiştirebilsen, değiştirirmiydin?
20. Onun için her şeyi yaparım dediğin biri var mı?
21. Bugün seni rahatsız eden bir şeyi söyle.
22. Erkeklerin kızları alnından öpmesi sence tatliş bir şey mi?
23. En son mesaj attığın kişi sevgilin mi?
24. Şuan nerede oturuyorsun?
25. Sana düzenli olarak seni sevdiğini söyleyen biri var mı?
26. Hiç seni istemeyen birini istediğin oldu mu?
27. Gece uyumadan önce konuştuğun son kişi genellikle kim?
28. Çok sık grip olur musun?
29. Şuan üstünde olan giysi hangi mağazadan?
30. Senden nefret eden biri var mı?
31. Odanda bir yerlere gizlediğin boş içki şişeleri var mı?
32. Korku filmi izlemeyi sever misin?
33. Hiç dil piercingi yaptırmayı istedin mi?
34. Eğer hayatından bir yılı tamamen silebilecek olsan bu hangi yıl olursu?
35. Dün gece rüya gördün mü?
36. En son ne zaman birine seni seviyorum dedin?
37. Sence 5 yıl içerisinde evlenir misin?
38. Sence senden hoşlanan biri var mı?
39. Sence şuan seni düşünen biri var mı?
40. Dün günün güzel geçti mi?
41. 2 ay öncesini düşün, bir sevgilin varmıydı?
42. Önümüzdeki 48 saat içinde bir kızla takılacak mısın?
43. Hiç seni asla kaybetmek istemediğini söyleyen biri oldu mu?
44. Okulla alaklı en harika şey ne?
45. Facebook profilinde hiç fotoğrafın var mı?
46. Hiç okuldaki arkdaşlarınla derste kağıda not yazıp konuştun mu?
47. Yaşanmış olayları kendi kendine tekrar düşündüğün oluyor mu?
48. Geçtiğimiz yaz sevgilin var mıydı?
49. Hayatın 2 sene önceki hayatından farklı mı?
50. Şuan aslında ne yapıyor olman gerekirdi?
51. En son konuştuğun erkekten nefret ediyor musun?
52. Herkese karşı kibar mısın?
53. Hiç hoşlanıcağını ummadığın birinden hoşlandın mı?
54. Aldatmadan 6 ay bir ilişkide olabilir misin?
55. Hislerini gizlemede iyi misin?
56. Birinden hoşlanıyor musun?
57. İsmi C ile başlayan birini öptün mü?
58. Erkeklerle mi arkadaş olmayı tercih edersin kızlarla mı?
59. Hiç bir arkadaşın seni ağlarken gördü mü?
60. Nefret ettiğin biri var mı?
61. Kalbin ne durumda?
62. Geçmişinde olan ve konuşmaktan nefret ettiğin bir şey var mı?
63. Hiç bir erkek için ağladın mı?
64. Şuan muhtemelen senin hakkında konuşan kişi kimdir?
65. Şuan ki ojelerinin rengi pembe mi ?
66. En son öpücüğün sence bir hata mıydı?
67. Kızlar erkeklerin ağlamasını çekici bulur; doğru mu?
68. Hiç toplum içinde eteğin uçuştu mu?
69. Telefonda en son konuştuğun kişi kim?
70. Şuan nasıl görünüyorsun?
71. Yanındayken tamamen kendin olabildiğin biri var mı?
72. Bir kişiye sadık mısın?
73. Karşı cinsten olan ve her şeyi konuşabildiğin biri var mı?
74. Hiç geride bırakıldığın oldu mu?
75. Bu sabah uyandığında huysuzmuydun?
76. Kıskanç biri misin?
77. Sence ilişkiler onca strese değer mi?
78. Bırakmak zorunda kaldığın biri oldu mu?
79. Şuan görmek istediğin biri var mı?
80. Yarın yapacağın bir şeyi söyle?
81. En son kimin önünde ağladın?
82. Hiç unutmayacağın biri var mı?
83. Sence hoşlandığın kişi sana karşı korumacı mı?
84. Eğer yanında olmayı istediğin kişi şuan yanında olsa, şuan ne yapıyor olurdun?
85. Geçmişini geçmişte bırakabiliyor musun?
86. Hiç yakın bir arkadaşından hoşlandığın oldu mu?
87. Her şeyi konuşabildiğin biri var mı?
88. Eğer ilk sevgilin kapına gelip özür dilese ne yapardın?
89. En son öpüştüğün kişi gecenin 3ünde kapına gelse ne yapardın?
90. Hiç arkadaşlarının nefret ettiği biriyle çıktın mı?
91. 2 ay içinde bir ilişkin olacak mı?
92. Murat adında tanıdığın biri var mı?
93. Hiç bir Metehan ile öpüştün mü?
94. Ocak ayında bir ilişkin var mıydı?
95. Mart ayında hoşlandığın ve konuştuğun kişiyle mutlu muydun?
96. Bana dürüst ol, son konuştuğun kişi çekici mi?
97. Eğer hoşlandığın kişi başka birinden hoşlandığını söylerse napardın?
98. Hiç senden büyük birini öptün mü?
99. Profil fotoğrafında yanında olan kişi kim?
100. Hiç havai fişeklerin altında öpüştün mü?
13 notes · View notes
paraveyatirim · 4 years
Text
Af Yasası 2020 Yılı Neleri Kapsayacak Ne Zaman Çıkacak
https://www.paraveyatirim.com/af-yasasi-2020-yili-neleri-kapsayacak-ne-zaman-cikacak/
Af Yasası 2020 Yılı Neleri Kapsayacak Ne Zaman Çıkacak
Af Yasası 2020 Yılı Neleri Kapsayacak Ne Zaman Çıkacak
Af yasasındaki ilerlemeler gündemimizde yer edinmişken fazlası kişinin ilgilenilmiş olduğu, merakla beklediği af yasasında gelinen son hali sizler amacıyla derledik. Hakkaniyet Bakanlığının yapmış olduğu af yasası planlamasinde sona gelindi. Bu yeni infaz planlamasinde ilk evvelce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a bir sunum hazırlandı ve oluşturulan yeni infaz planlamasinde fazlası farklılık ile eş güdümlü son durumunu aldı. Geçtiğimiz senenin değerlendirme toplantısında (2019 senesi) af yasası ve ikinci yargı paketine değinildi. 2020 senesinde yeni infaz planlamasi hangi suçları kapsayacak? Af yasası yargı paketi maddeleri nedir? Tüm sorularınız cevabı yazımızda..
2020 senesi amacıyla kesinleşmesi tespit edilen ikinci infaz paketi 2020 senesi Ocak Ayı ayında şimdilik netlik kazanmamıştır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 2019 senesi değerlendirme toplantısında, emekleri devam eden infaz planlamasi ile ilgili şu şekilde konuştu;
Yargı Reformu Strateji Belgemizi, 2019 senesi Mayıs ayında milletimiz ile paylaşmıştık. Belgedeki hedeflerin gerçekleştirilmesi suretiyle hazırlanan birinci yargı paketi, gene geçen yıl Meclis’te kabul edilerek kanunlaştı. Bu planlama ile ceza adaleti sistemine “seri muhakeme usulü” ve “rahat yargılama” adı altında iki yeni program da kazandırdık. “Kamu vicdanını rahatsız etmeyecek, suçluların cezalarını çekmiş olduğu, ceza adaleti düzeneğinin amacına uygun, ölçülü ve adaletli bir infaz rejimi üstünde çalışıyoruz. İnfaz planlamasini de sahibi olan ikinci yargı paketinin hazırlıklarını tamamladık, birkaç hafta içersinde Meclis gündemine getiriyoruz.” dedi.
Ak Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtuluş’un af yasası ile ilgili bazı açıklamalarda bulunmuş oldu;
Hakkaniyet Bakanlığımız iyi bir emek verme yapmış oldu. Partide de daha ilkin konuşuldu. Bakanlar Kurulunda da konuşuldu. İlgili bürokratlar ve başka partilerle de lüzumlu görüşmeler yapılmış oldu. Biliyorum. Dolayısıyla belirli bir noktaya geldi. Son emekler yapılacak. En kısa vakitte infazla ilgili bu planlamanin gündeme geleceğini biliyorum. Doğal olarak bunu bir af şeklinde görmemek lazım. Bu bir infaz indirimidir. Burada da temel ana fikir şudur; “Cezaevleri fazlaca doldu. Hadi boşaltalım.” diye bir indirim yapılmaz. Önemli olan cezayla caydırıcılık arasındaki dengenin oluşturulmasıdır.
2020 Af Yasası Neleri Kapsayacak?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan infaz yasası ile ilgili yeni açıklamalarda bulunmuş oldu. Yeni planlamalerde son şekiller verildi. 5 ayrı paket durumunda getirilmesi plan edilen toplam 160 maddelik yargı paketi Cumhurbaşkanı doğrultusundan onaylanmıştı. İkinci yargı paketi amacıyla gözler meclise çevrildi. Bunların sonrasında 2020 senesinde af çıkacak mı soruları gündeme geldi. Yeni infaz planlamasi 30 maddelik ikinci yargı paketinde belirlenecek olan maddeler ve yeni af planlamalerinde birtakımları şunlardır; 70 Yaş Üstü Cezasını Evde Çekebilir
Yaşlıları amacıylae alan bu maddede 70 yaş üstü bir kişi işlediği kabahat gereğince cezaevinde yatmayacak cezasını evinde çekecek. Yaşı 70 yaş ve üstü şahısleri kapsamış olsa da, işlediği suça ve buna karşılık almış olduğu cezada bu yeni planlamade önemli bir detay. 2 seneye kadar olan cezalarda yaşı 70 ve üstü olan şahısleri kapsayacak. Bu demek oluyor ki 71 yaşlarında sadece almış olduğu ceza zamanı 6 yıl olan bir kişi yaşına bakılarak evde cezasını çekemeyecek. 70 Yaşı üstü ve 2 seneye kadar hapis cezasına çarptırılan kişi evinde cezasını çekecek. Kişiler elektronik cihazlarda takip edilecek. 75 yaş üstü ceza alan şahıslarda bu zaman 2 senedan 4 seneye çıkacak. Doğrusu 70 yaş üstü getirilen ceza sınırlaması 2 yıl iken, 75 yaş üstü ceza sınırlaması 4 yıl olacak.
Doğum Meydana getiren Bayanların Suçunda Erteleme
2020 Af yasasındaki yeni planlamade Doğum icra eden hanımlarda kapsam amacıylae alındı. Bu maddede işlediği kabahat zamanıne bakılarak 2 değişik planlama geldi. Doğum icra eden bayanın cezaevine alınıp alınmayacağı doğumunun üstünden belirli zaman geçip geçmemesiyle ilgidir. Kadının yapmış olduğu doğumun üstünden 1,5 yıl geçmeden cezaevine alınmayacak. Doğum icra eden bayanın suçunda 1,5 yıl erteleme olacak. Sadece doğum icra eden bayanlar, işlediği kabahat durumunda almış olduğu ceza zamanı 3 senenin altındaysa cezalarını evlerinde çekecekler. Doğum icra eden bayanın evde ceza çekmesi takip edeni, yaşı 70 yaş üstü olan şahıslarda bulunmuş olduğu şeklinde elektronik sistemde takip edilecek. Gece ya da Hafta Sonu Cezaevi Sistemi
İnfaz planlamaye bir yeni sistem daha geldi. Bu yeni sistemde yukarıda açıkladığımız maddeler şeklinde yaşa ve cinsiyete bakılmaksızın, suçu olup cezaevinde yatacak bireylerin tümünü kapsıyor. İnfaz planlamayle gelen yenilikte bu yeni sistem daha daha eskiden de bulunuyordu sadece sistem belirli ayın altındaki ( 6 ay ) cezaları amacıylae alan bir uygulamaydı. Yeni af yasası infaz planlamade ceza alan suçluların almış olduğu cezaları gece yada hafta sonu çekebilecekleri bir cezaevi sistemi geldi. Bu sistemden yararlanmak amacıyla 24 ay ve altında cezaya çaptırılan suçlular, talepte bulunmaları gerekiyor. Talep ettiklerinde cezalarını gece cezevinde bulunup cezalarını çekecek ya da hafta sonu cezaevinden bulunacaktır. Mesela; 7 ay ceza alan bir adam bu sistemden faydanabilecek. Hafta sonu cezaevine girip cezasını çekmesiyle 7 ay amacıylade kaç hafta sonu buluyor ise almış olduğu ceza zamanınden düşülecek.
Af Yasası Kapsam Dışı Suçlar 2020
30 maddeli yargı paketinde kapsam haricinde kalan suçlar alttaki gibidir;
Kasten adam öldürme
Uyuşturucu madde ticareti
Cinsel suçlar
Örgütlü suçlar
Terör suçlar ve Mükerrer suçlar
24 Ekim 2019 tarihinde gösterilen bir evvelceki yargı paketinden bir çok hükümlü ve tutuklu faydalanmıştı. Bahse husus yargı paketini inceleyebilirsiniz.
Yeni infaz düzenlemede yaşa gore evde ceza çeken, doğum sebebiyle cezası ertelenen ve gece ya da hafta sonu ceza çekenlerin cezalarında dizgesel farklılıklar oldu. Yukarıda maddeler durumunda bildirdiğimiz suçlar af yasası kapsamı haricinde kalacaktır. 6 suçta ceza indirimi bulunmamaktadır.
Af yasası yeni sisteminden evvelce 32 ay ve altında cezası tespit edilen şahıslar cezaevine girmiyorlardı. Bu sistemde de farklılığa gidildi bundan sonrasında 1 ay cezası olan şahıslarda cezaevine girip 12 gün cezaevinde yatacaklar.
0 notes
gazeteege · 4 years
Text
BAŞKAN GÜMRÜKÇÜ'YE ÖVGÜ DOLU SÖZLER
Tunceli Pertek İlçe Belediye Başkanı, bir takım ziyaretler için geldiği İzmir'de Romantik Türk Radyo'nun canlı yayın konuğu oldu. Konuşmasının bir bölümünü Elazığ depremi ve İzmir belediyelerinin bölgeye desteklerine ayıran Alan, "Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü, bölgeye iki kere gelen tek belediye başkanı" dedi. Çiğli Belediyesi, Bölgede Fark Yarattı 24 Ocak Cuma akşam saatlerinde merkez üssü Elazığ'ın Sivrice ilçesi olan 6,8 büyüklüğünde meydana gelen deprem sonrası bölgeden hiç ayrılmayan Pertek Belediye Başkanı Ruhan Alan, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerine teşekkür ederken Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü'ye ayrıca teşekkür ettiğini belirtti. Elazığ'daki deprem mağdurları ile dayanışmak için yardım kampanyası başlatan Gümrükçü, bölgeyi iki kere ziyaret etmesinin yanı sıra belediyeye bağlı Kişisel Bakım Hizmetleri Birimi'ni de gönderdi. Kişisel Bakım Hizmetleri, özel donanımlı araçta çocuklara banyo yapma ve kuaförlük imkanı sunarken, yetişkinlere ise kişisel bakım ve kuaförlük şeklinde 15 günde toplam bin 979 kişiye hizmet verdi. Ruhan Alan: “Kişisel bakım, yiyecek ve giyecek kadar önemli” Konuyla ilgili konuşan Pertek Belediye Başkanı Ruhan Alan, "Türkiye’nin bir çok noktasından vatandaşlarımız kıyafet, gıda, bebek maması, bebek bezi gibi malzemeleri gönderdiler. Bunlarda tabii ki önemli ihtiyaçlar ama çok önemli olduğunu düşündüğüm kişisel bakımı da unutmamak gerek. Çünkü kişisel bakım da, yiyecek ve giyecek kadar önemli. Az önce psikolojik yıkımdan bahsettik. Deprem sonrası insanlar çadırlarda kaldığı için kişisel bakımlarının yapılması zorlaşıyor. Büyük ihtimal kişisel bakımın olmadığı bu yerde, iki günlük bir hayat bile sürse birçok insanda çok negatif bir etki yaratacaktır. Çiğli Belediyesi, onların o psikolojik yıkımlarını ortadan kaldırma etkisi yarattı. İnsanlar, inanın şundan mutluluk duyuyorlar. Kadınlar saçlarını boyuyorlar, çocukların yüzleri gülsün diye küçük şekiller çiziliyor, saçları kesiliyor ve banyo yaptırılıyor.” “Elazığ'da Bu Hizmeti Veren Tek Belediye: Çiğli Belediyesi” Bölgeye daha çok gıda ve giyecek gibi yardımların geldiğini belirten Ruhan Alan, " Biz hep şöyle düşünürüz; deprem oldu adamın parası yoktu, hadi para verin. Kıyafet yok, hadi kıyafet verin. Yemeği yok, yemek verin. Tamam bunlarda ihtiyaç ama bunlar kadar önemli bir diğer ihtiyaç da söylediğimiz kişisel bakım hizmetleridir. Öznel ihtiyaçların karşılanması, ruhsal anlamda kendimizi rahat hissetmemiz ve yıkıntıları gidermemiz için neler yapabiliriz ihtiyacını ortadan kaldırma çabası da ayrı bir güzellik ve inceliktir. Güzel bir fikir. Birçok belediye yardım gönderdi. Çiğli Belediyesi yardım tırı göndermenin yanı sıra bu ekibini de gönderdi. Bu detay çok ince bir detay. Çünkü Elazığ'daki bu alandaki tek belediyeydi." "Gümrükçü, Bölgeye İki Kere Gelen Tek Belediye Başkanı" Deprem sonrası Elazığ'a Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin çok destek olduğunu ve birçok belediye başkanının geldiğini belirten Başkan Ruhan Alan, "İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer ve ilçe belediyelerimiz yardım yaptılar. Hepsine çok teşekkür ediyorum. Utku başkanımıza da ayrıca teşekkür ediyorum. Çünkü kardeş belediyelerimizden Çiğli Belediye Başkanımız Utku Gümrükçü, bölgeye iki defa geldi. İki defa bölgeye gelen tek belediye başkanı. Bu durum çok ayrı bir durum. Kendisine o yüzden ayrıca teşekkür ettim." dedi. Alan sözlerini şöyle sürdürdü :"Biz Utku başkanla telefonla da sık sık görüştük. Biz orada ne yapabiliriz diye sordu. Sonra onun yönlendirmesiyle kişisel bakım ekibi geldi. Elimizden gelen misafirperverliği göstermeye çalıştık. Kişisel bakım ekibini ben yerinde de gördüm. Düzenli olarak her gün araç oradaydı, donanımlı da bir araç. İnsanlara saç sakal bakımı yapıldı. Kadınların saçları boyanıyor, saçları kesiliyor. Çocuklara duş olanağı sağlanıyordu. Utku başkan geldiği zaman çadır alanlarını da birlikte ziyaret ettik. Her geldiği zamanda çok yoğun bir trafik içinde kaldı. Malatya’ya gitti Elazığ’a geldi. Gün içerisinde çok sayıda ziyaret gerçekleştirdi.” Read the full article
0 notes
Pendik İkinci El Eşya Alanlar
En kaliteli ürünleri uygun fiyatlı sunmak için Pendik'te her mahallede hizmetinizdeyiz. Pendik İkinci El Eşya Alanlar eşyalarınızı değerine alıyor. Pendik şubemizde Anadolu Yakasında ki bütün kullanılmamış ikinci el ya da sıfır eşyaları değerine alıyoruz. Sadece Anadolu ile kalmayıp yakında Avrupaya da açılıyoruz. Pendik’teki en kaliteli ikinci el ürünler bizde. Pendik'te kullanılmamış ikinci el eşyaları kapınızdan alıyoruz. Bu ikinci el ürünleri bakıma soktuktan sonra Pendik’teki ikinci el mağazamızda siz değerli müşterilerimize sunuyoruz. İkinci el ve sıfır olan her türlü temiz kullanılmış eşyanızı değerine alıyoruz.
Pendik İkinci El Eşya Alan Yerler
Pendik ikinci el eşya alan yerler 7/24 siz değerli müşterilerimize alım satım hizmeti vermektedir. Her türlü ikinci el eşyanız için değerine fiyat alabilirsiniz. Yapmanız gerekenlerse whatsapp destek hattımızdan bize ikinci el eşya fotoğraflarınızı gönderip fiyat almak. Anlaştığımız gibi kapınızdan nakit parayla eşyalarınızı alırız. Bizden memnun kalırsanız tekrar yaptığınız alışverişlerde sizlere ayrıcalıklarımız olabilir. Pendik ikinci el eşya fiyatları size özel daha uygun ücretlere verilebilir. Pendik ikinci el eşya spot eşya veya ikinci el beyaz eşya almak istediğinizde sizlere piyasanın çok altında fiyatlar ile Pendik'te ikinci el eşya sahibi olma fırsatını sunuyoruz. Aynı zamanda Pendik ikinci el eşya pazarı fiyatlarının çok altında bir ücretle ikinci el beyaz eşya, ikinci el mobilya veya 2. el televizyon sahibi olma fırsatını yakalıyorsunuz. Pendik eskici pazarında bulamayacağınız hiçbir şey yok özellikle de Pendik Spot İkinci El Eşya Alım Satım mağazamıza uğrarsanız bir çok ürün çeşitliliğiyle sizleri büyülüyoruz. Üstelik Pendik spotçular çarşısı fiyatları almış başını gitmişken sizleri şaşırtacak kadar iyi fiyatlar veriyoruz. Pendik'te ikinci el eşya satanlar arıyorsanız eğer sizlere bu konuda Pendik İkinci El Eşya Alanlar olarak yardımcı olmayı isteriz. Sizler Pendik'te oturuyorsanız bizimle mutlaka karşılaşmışsınızdır. Pendik ikinci el eşya pazarında biz en geniş mağazaya sahibiz karşılıklı çok geniş iki dükkanımız var. Nedeniyse kesinlikle ve kesinlikle siz değerli müşterilerimize ürün çeşitliliği olması açısından mağazamızı genişlettik ve ürünlerimizi buralarda çeşitli renklerde, markalarda ve kategorilerde sergiliyoruz.
Pendik 2. El Eşya Alanlar Aradığınızda Akla Gelen İlk İsim
Hayallerinizdeki Evi Hemen İkinci El Eşyalarınızı Satarak Dizmeye Başlayın Pendik 2. el eşya alanlar olarak evini yenilemek istediği için eşyalarını satan, eşya alıp bir kenarda unutan, hiç kullanmadığı ya da az kullanıp memnun kalmadığı ürünleri satmak isteyen değerli müşterilerimizin sıfır ya da ikinci el eşyalarını kapısından almaktayız.İkinci el ya da sıfır eşya olsun önemli olan müşterimizin memnun olacağı kalitede ürünler almak ve satmak. Pendik sıfır ve ikinci el eşya alımı yaparken kapınıza kadar geliyor, titizlikleri ürünlerinizi alıyor ve paranızı o an veriyoruz. Aynı titizliği ikinci el ve sıfır eşya satışında da yapıyor temiz ve özenle paketlediğimiz, ikinci el ya da sıfır eşyalarımızı teslim ediyoruz. Üstelik kurulum ya da bir hata tespiti durumunda anında ücretsiz müdahale ediyoruz. Pendik ikinci el eşya alanlar, Sahibinden uygulamasıyla satmaktan çok daha basit şekilde hizmet sunuyor. Siz sahibinden de insanlarla uğraşırken veya randevu ayarlayıp eşyanızı satmaya çalışırken biz, eşyalarınızı evinize gönderdiğimiz eşyalarımızla daha önceden whatsapp ile konuşulduğu gibi evinizden eşyalarınızı direk alıp gidiyor ve hiçbir nakliye ücreti istemiyoruz. Nasıl mı? Şöyle;  Bize whatsapp hattımızdan ulaşıyorsunuz.  İkinci el eşyalarınızın fotoğraflarını gönderiyorsunuz.  Pendik Spot ikinci el eşyalarınıza fiyat veriyor.  Pendik Spot eşyanın verdiği fiyatı beğendiğiniz takdirde direk evinize kadar geliyoruz. Paranızı size nakit bir şekilde teslim edip evinizden ayrılıyoruz. İşte adımlar bu kadar.. İkinci el eşya alanlar Pendik Spot, Letgo uygulamasından da basit bir şekilde hizmet veriyor.
Kalitenin Adresi: Pendik 2. El Eşya Alan Yerler
Koltuk takımlarının yanı sıra salon takımı, yemek takımı, 3+2+1+1 koltuk takımı, 3+2+1 koltuk takımı, 3+3+1+1 koltuk takımı, 3+3+1 koltuk takımı, 3+2 koltuk takımı, köşe takımı, kanepe takımı gibi seçeneklerimizin bulunduğu ikinci el eşya mağazamıza sizleri bekliyoruz. Pendik 2. el eşya alan yerler olarak sizlerin zevklerine göre ürünleri tercih etmeye gayret ediyoruz. Koltuk takımı alım satım hizmetinin yanı sıra her türlü ikinci el ev eşyaları alma satma konusunda tecrübemiz çok uzun yıllara dayanmaktadır. Pendik ikinci el eşya satan yerler içinde Pendik Spot yerini kimselere kaptırmamakla birlikte rakiplerini kıskandıracak hizmet sunuyor. Bizi tercih eden müşterilerimizin bizden fazlasıyla memnun kalması onları da işlerini iyi yapmaya doğru itse de ellerinden gelen çok fazla bir şey yok. Pendik'te ikinci el eşya alan yerler arıyorsanız bizi denemeden sakın ola bir başka spotçu ile iş yapmayın. İlk olarak her zaman bizden fiyat alın çünkü biz en iyi fiyat verme konusunda iddialıyız. Özellikle de Pendik ikinci el beyaz eşya fiyatları konusunda müşterilere çok fahiş fiyatlar sunuyorlar. Halbuki ülkemizin durumu zaten ortada ve hala acımasız esnaf kategorisinde durmaktalar. Pendik ikinci el mobilya fiyatlarıysa televizyon ve beyaz eşya fiyatlarına göre daha iyimser oluyor. Çünkü piyasa da çok fazla mevcut olmakta ve çok olan ürün değerini kaybetmekte. Pendik belediyesi ikinci el eşya hizmeti için güzel bir ilçe ve biz bu güzel fırsatı çok iyi bir şekilde değerlendiriyoruz. Koskoca Pendik ilçesinde hizmet vermediğimiz tek bir nokta bile yoktur. Çünkü Pendik bizim yaşadığımız yer ve burayı çok seviyoruz. Her daim önceliğimiz Pendik olacaktır. Pendik'te ikinci el eşya alanlar arayan müşterilerimize ilk seçenek daima biz olmayı amaçlıyoruz ve çok şükür bugüne kadar da hep biz olduk..
Pendik İkinci El Eşya Alanlar Olarak Aldığımız İkinci El Eşyalar
Pendik İkinci El Eşya Alanlar ile satabileceğiniz eşyalar şöyle; Pendik İkinci El Elektronik Eşya Alanlar (ütü, süpürge, ses sistemi, cep telefonu, bilgisayar, saat, laptop, pc, kulaklık, hoparlör) Pendik İkinci El Televizyon Alanlar (led tv, lcd tv, oled tv, smart tv, plazma tv, fhd, qled, 4k Uhd tv, curved uhd) Pendik İkinci El Beyaz Eşya Alanlar (çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, buzdolabı, Buz Makinesi, Bulaşık Makinesi, Kurutma Makinesi, Fırın, Mikrodalga Fırın , Midi - Mini Fırın, Derin Dondurucu, Çöp Öğütücüler, Set Üstü Ocak, Su Sebili) Pendik İkinci El Koltuk Takımı Alanlar (Modern, Yataklı, Chesterfield, Klasik, Premium, Ekonomik, Mekanizmalı, Retro, Country) Pendik Antika Eşya (Dikiş Makinesi, Gramofon, Kitap, Kilim, Daktilo, Şamdan) Pendik İkinci El Yemek Masası Takımı Alanlar (ortadan açılır, masa tablası ortadan açılan, sabit masa, yandan açılır vs.) Pendik İkinci El Ofis Mobilyası Alanlar (çalışma masası, yönetici koltuğu, modern ofis takımı, üçlü bekleme koltuğu, toplantı masası, çalışma koltuğu, ofis kanepeleri, ofis makam takımı, workstation, ofis mobilyası, ) Pendik İkinci El Mobilya Alanlar (Oturma Odası, Yatak Odası, Genç Odası, Antre Hol, Yemek Odası, Çalışma Odası, Mutfak, Bebek Odası) Hadi Sizde Durmayın İkinci El Eşyalarınızı Gönderin! İkinci el aldığımız diğer bölgeleri görmek için ya da aldığımız ürünlerin tamamına ulaşmak için ana sayfamızı ziyaret edin. İkinci el veya sıfır ürün alım ya da satım yapmak istiyorsanız WhatsApp ile bize ulaşın. Pendik İkinci el eşya alım satım da en güvendiğimiz şey ucuzluğumuz ve kalitemiz. Kaliteli ürünü ucuza almanız ve  müşteri memnuniyeti en birincil görevimizdir.
Pendik İkinci El Beyaz Eşya Alanlar ile Buzdolabı ve Çamaşır Makinesi Satın!
Buzdolabı, Çamaşır makinesi ve bunun gibi beyaz eşyalar satmak istiyorsanız doğru yerdesiniz. Pendik İkinci el beyaz eşya alanlar olarak sizlerin artık kullanmak istemediği ya da günümüz modasından çıkmış buzdolabı olur çamaşır makinesi olur klima olur her türlü beyaz eşyayı sizlerden değerine nakit alalım. Pendik 2.el beyaz eşya sektöründe sizlerden tek istediğimiz temiz kullanılmış ve çalışır durumda olan ürünleri bize bildirmeniz. Böyle yaparsanız birbirimizin zamanını çalmak yerine çabucak amacımıza yönelebiliriz. Pendik ikinci el eşya alanlar aradığınızda da karşınıza biz yani, Pendik Spot çıkıyor. Çünkü piyasada ki en kaliteli, en temiz ve çeşitli markalardan ürünler bizde bulunmaktadır. Bizi tercih etmeyen pişman kalıyor sonradan keşke ilk size gelseymişim gibi tepkiler almaktayız sürekli olarak. Tabi bizimde elimizden gelen sizlerin karşısına hem internet ortamında hemde Pendik ilçemizin her yerinde karşınıza çıkmak oluyor. Pendik ikinci el beyaz eşya alım satım sektöründe sizlerleyiz ve siz değerli müşterilerimiz daima bizim için değerlisiniz. İkinci El Eşya Alanlar Pendik. Pendik İkinci El Eşya Alanlar Olarak Eşya Aldığımız Mahalleler; Ahmet yesevi mahallesi Bahçelievler mahallesi Ballıca mahallesi Batı mahallesi Çamçeşme mahallesi Çamlık mahallesi Çınardere mahallesi Doğu mahallesi Dumlupınar mahallesi Emirli mahallesi Ertuğrul gazi mahallesi Esenler mahallesi Esenyalı mahallesi Fatih mahallesi Fevzi çakmak mahallesi Göçbeyli mahallesi Güllü bağlar mahallesi Güzelyalı mahallesi Harmandere mahallesi Kavakpınar mahallesi Kaynarca mahallesi Kurna mahallesi Kurtdoğmuş mahallesi Kurtköy mahallesi Orhangazi mahallesi Orta mahallesi Ramazanoğlu mahallesi Sanayi mahallesi Sapan bağları mahallesi Sülüntepe mahallesi Şeyhli mahallesi Velibaba mahallesi Yayalar mahallesi Yeni mahallesi Yenişehir mahallesi Yeşilbağlar mahallesi gibi mahallelerden ikinci el eşya alım satım yapmaktayız. Read the full article
0 notes
Text
Bir deliydi manifestosu da..
Bazen kendimi tekrar ettiğimi fark ettim (bazen derken?=))).. Dolu bir kafam olduğu ve hiç durmadığı doğrudur Cedrinam harici... Anladım ki ilaçlarım olmasa cidden mutsuz olabilirim yine ayakta durmamı gülmeye sebep bulmamı sağlıyorlar. Gülmemi sağlamıyorlar ama.. kafa yapmıyorlar şükür sadece mantıklı düşünmeye teşvik ediyorlar. 
Bi’ baktım ki Ocak ayında çiçekler açarken Şubat’tan beri kabir azabındayım. Neden? Kendime sorduğum soru aslında yıllardır aynı “ Sana değer veren biri değilse karşındaki neden hala kendine bu eziyeti ( bir umutla) yapıyorsun ki?” .. Akıllanmak benlik birşey değil sanırım. 
Cidden kendimle başbaşa düşündüm demin (şu an balkon loş, mum, şarap ve müzik harika bir ortamdayım) Kendimi anlamlandıramıyorum:,
1- Hep alttan almama gerek yok
2- Herkesi her zaman hatta bazen hiç bir zaman mutlu etmek zorunda değilim
3- Kimsenin sevgisi beni daha büyük biri ya da daha iyi biri haline getirmez
4- Ailem ve cidden kötü gün dostlarım harici kimseyi umursamak zorunda değilim
5-Hep yapıcı olmam gerekmiyor. ( bazen o kadar sıkılıyorum ki bu durumdan herşeye çatıyorum bi kulp buluyorum)
6-Yenilebilirim, kaybedebilirim kalkıp daha tecrübeli savaşmama sebep olacağını kabullenmeliyim
7-İnsanlara göre kendimi değiştirmek uyum sağlamak zorunda değilim.. Biraz bükebilirim biraz kıvrılabilirim ama kırılmam gerekmiyor.
8-Beni hayatında önemli bir yere koyamayan insanları koyduğum kafdağından indirmeliyim.
9-Bu kadar şımartmaktan vazgeçmeliyim
10-”Beni olduğum gibi kabul et, çok meşguldüm valla aklımdaydın bık bık” geyiklerini yapanlara aynı şekilde davranmam gerektiğini 32 yaşında ööğrenmeye zorlamalıyım kendimi.
11- Anlamlandıramadığım durumlardan ve insanlardan uzak durmalıyım
12- Sevmediğim kişilerle ya da birşeylerinden haz etmiyorsam (hazetmek birlikte mi ayrı mı bak buna) görüşmeme gerek olmadığını kendime söz geçirerek anlamalıyım. 
13-Kimse için kendimden ödün vermem demem veririm ama bunu bana değer verenlerle sınırlı tutmayı öğrenmeliyim BİR AN ÖNCE..
14-Kendi duygu durumlarımla başa çıkmayı öğrendim sırf dengesiz hayat yasak diye işte bu yüzden de dengemi bozacak şeyleri malimelankolipsikozlu biri gibi hayatımda tutmamalıyım
15-Teknolojiye buı kadar bağlı olmamam gerekiyor ( evet bir dahikini dumanla anlatıcam mesela)
16-Sonunu bilmediğim hikayelerden kaçmayı da bırakmalıyım. Filmlere açık olmalıyım . Sınırlarımdan uzaklaşmayı da öğrenmem gerek işlevsel konularda.
17-Eşlik etmek için değil keyfim için tadında şarabı seviyorum. Ve ne tadını ne keyfimi kaçıracak ortamlarda olmalı bırakmalıyım.
18-Bu kadar sevgiye aç olmama gerek yok zaten yanımda olan minnoşlarım seviyor beni. Kızım seviyor ailem seviyor ve oğlum seviyor.. Bunlardan daha fazlasını istemek mutsuzluk virüsü bunu kabul etmeliyim
19-NE istediğimi farkına varmam ve kalp ile beynim arasındaki köprüyü onarmam gerek. Çünkü birkaç yıldır onlar konuşmuyor. SOnuç bu..
20-Kendinden emin, sadece gereken şeyleri umursayan, özgürlüğüne saygı duyan, okuyan, gülen, tasasız halimi nereye koyduysam bulup çıkartmalıyım.
21-Kendimden nefret edip, acımaya son vermem gerekiyor. Ve acınmasına izin vermemem...
22-Bildiğim şeyin doğruluğu kanıtlanmışsa şüphe etmemem lazım duygusal boşluğumdan mütevellit.
23-İlk defa doktorumu kandırmayı düşündüm hayatıma itiraz etmesin diye. Kendimi bunu düşünmeye itecek durumlara sokmamayı da öğrenmem gerekiyor.
24-İnsanları hayatımın odağına koyup sikilmekten de vazgeçsem fena olmaz hani=) Doğru insan olduğuna emin olmadan göklere çıkartmamayı  bunca yıl öğrenmedim ama bu kez anladım. Buna göre davranmayı kendime hatırlatmam gerekiyor sanırım
25-Verilen sözler 2 taraflı olduğunda ve karşı taraf bozduğunda birşey deme hakkı olmayan biri olarak o söze sadık kalıyorum. Aslında bana değer verilmeyip bozulduğunu anlamam ve istediğim gibi davranma hakkım doğduğunu bilip KORKMADAN ona göre davranma hakkımı kullanmalıyım.
26-Benim için hayatında birşeyleri değiştirmeyen insanlar için hayatımın tamamen gidişatını değiştirmeye son vermem gerekiyor.
27-İnsanları kısıtlayan bir yapıya büründüm bu benlik birşey değil ve kendimi bu halden kurtarmam güvenemeyeceğim insanlardan uzak kalmam gerektiğini kabullenmeliyim.
28-Herkesin travmalarına empati kurup alttan almak bir yere kadar güzel ama fazlası MALLIK bunu da bilip kullandırmayı kesmeliyim kendimi.
29- Hiç kimse ya da hiç bir durum için ölmeye değmeyeceğini öğrenmeliyim
30-Yinelenen durumlarda ne yaptığımı daha önce ve bana ne kazandırıp ne kaybettirdiğini düşünüp ona göre hareket etmeliyim.
31-Ben ben diyen insanlardan hayır gelmediğini biliyorum ama gelmeyeceğini de öğrenip bir arındırmalıyım kendimi o ego çevresinden.
Mübarek bi sayıda bırakayım. Ah bu ben ..
2016 yılında ağır bir depresyon geçirirken( belki de 15) Ersancım bana amfetamin yazmıştı ve o gece, sabah karşı ben 12 sayfalık bir manifesto daha yazmıştım.. Ve işin gerçeği şu o yazıdaki herşeyi gerçekleştirebildiğim için bugün buraya gelebildim.. Şimdi bugün itibariyle sıra bunlarda.. Kendimi sevmeyi öğrenicem ve değer vermem gerektiğini... Buradaki maddeleri hergün okuyacağım ve yaptığım yanlışları düzelteceğim. Çünkü ben bundan iyisini hak ettiğimi biliyorum. Hadi öptüm beni
1 note · View note