Korkuyoruz..

Yanılgı

Gökteki yıldızlara bakıp hep beraber olmamız gerektiğine inandınız. Bazı zamanlar tek tük ortaya çıktıklarına aldırmadan. Yalnızlığın kendine has güzelliği hep buruklukla anıldı. Hepiniz parlak olana imrendi ve amansız, anlamsız yarışa girdi. Sanki sönüklüğü yıldız oluşundan ödün verebilirmiş gibi. Sadece belirli zamanlarda ortaya çıkabileceğinizi sandınız. Onlar yok oluyormuş gibi. Onlara bakıp hayaller kurdunuz kendinize baktığınızı bilmeden. Ne çok yanıldınız bi bilseniz.

Gökyüzüne bakmayanların kalbi, daha çabuk kirlenir..

Cahit Zarifoğlu (via sokaktakiyazar)

Artık sen de herkes gibisin yuppiiii

Ama üzüntü demek; gece gündüz, uykuda olsun, uyanık olsun, vücuduna saplanmış bir oku taşımak demek. çekilir şey değil bu..

Franz Kafka (via sokaktakiyazar)

Buradan bir kız geçti gördünüz mü? Gökyüzüne bakarak yürür, bazen gözlerini kapatır sakince adımlar. Arka fonda bir müzik çalar gibi bir tempo tutturur, birden deniz kenarında buluverir kendini. Tuzu hisseder, dalgalı saçları hareketlenir. Mavilikte sonsuzluğu anımsar. Dünyadaki küçüklüğünü hissedip sevinir. Koca dünya ufalıverir ekmek kırıntısı gibi. Buradan bir kız geçti gördünüz mü? Canı sıkılınca bonibon yer, her derde deva olduğunu düşünür. Kapaklarındaki harflerden anlam çıkarır. Kendiyle çok boğusunca insanları izler. Hayatlarıyla ilgili tahminler kurarken kendi derdini unutur. İnsan yoksa da çevresinde, satır aralarına sığınır. Oğuz Atay'ı abisi, Yusuf Atılgan'ı babası bilir. Buradan bir kız geçti gördünüz mü ? Beyaz güllerde masumiyeti, papatyalarda samimiyeti bulur. Gönlü martılara aşık, kulağı taş plak sesine. Buradan bir kız geçti gördünüz mü ? Geceyi gündüzden daha çok seven, ayın ruh halini kendiyle özdeşleştiren. Buradan bir kız geçti gördünüz mü ? Bu hayatın her saniyesini doludizgin, tada tada, her güzeliği görmeye adamış. Buradan bir kız geçti gördünüz mü ? Onu buraya getirin. Çok özledim.

Hem uzak hem yakın, hem ilgili hem sıkılmış. Kaç hal var daha göreceğim? Hangisine inanayım ya da hangisine tutunayım?

Beynimi kurcalamaktan vazgeçsene

Birazcık olsun aklımdan çıkamaz mısın?

Battaniyeemm 😆

Bir 'sahlepli kahve'ye sığıyor artık her kelime

Ben senin en çok sesini sevdim. buğulu çoğu zaman, taze bir ekmek gibi.

Ümit Yaşar Oğuzcan (via sokaktakiyazar)

Kendimle konuşurken bile onun hoşuna gitmeye çalışıyordum.

Oğuz Atay (via sokaktakiyazar)

Bu nasıl bir karın ağrısı, nasıl kızarış

Sevgili Dost, Bana öyle bir kelime söyle ki hiç eksilmesin.

Şu karşıki sandalı görüyor musun? Bakın sahile yaklaşıyor. Onu yürüten şey nedir? Kürekleri değil mi? Ya şu uçan martılar! Kanatları yolunsa artık uçabilir mi? Düşünce de böyledir. Dört duvar arasına kapatılmak istenirse kanatsız kuş, küreksiz sandal oluverir ve bütün manasını kaybeder.

Yalnızlığım ve ben seni çok bekledik…

Özdemir Asaf (via fthlc)