Gün gün unuttum seni, ne garip. Fikrin eskisi kdar heyecanlandırmıyor beni. Gücün artık kalbimin ritmini değiştirmeye yetmiyor.

İyi ki doğdun sevdiğim. İçimde başlattığın yangınlardan habersiz gülümse sevdiklerine. Aklımdan çıkmayan o güzel gözlerin hep parlasın. Güneş vurmuştu bir sabah yüzüne, yüzün aydınlanmıştı. Yolun da öyle aydınlansın. Bir gün gülümsemiştin bana, yüzünden o gülümseme hiç solmasın. Son akşamımızda hoşçakal demiştik birbirimize. Seni bir daha görememe ihtimaliyle veda ettim sana. Sen yoluna gittin ben yoluma. Yolun ışık dolu olsun. Her adımında özlemim güç versin sana. İyi ki doğdun iyi ki varsın.

10.09 ❤️ / 00.37

Alex Turner & Alexa Chung

alex turner and alexa chung in the 00s tabloids.

Alexa Chung at the 2023 Met Gala: Karl Lagerfeld: A Line of Beauty held at the Metropolitan Museum of Art

"I feel my heart ache, but I've forgotten what that feeling means."

Quote by Chuck Palahniuk

(click for better quality)

3D model port by Metoria on Twitter. Thanks to @yvy-900 for sharing it!

(click for better quality)

³ᵈ ᵐᵒᵈᵉˡ ᵖᵒʳᵗ ᵇʸ ᵐᵉᵗᵒʳᶤᵃ ᵒᶰ ᵗʷᶤᵗᵗᵉʳ

Güzel yüzün bir bir siliniyor hafızamdan. Gözlerin aklımda ama nasıl güldüğünü unuttum. Her gün mırıldandığın o şarkıyı dinliyorum ama sesini unuttum. Hatıraların siliniyor ama yaşattığın duygular dün gibi taze. Sonuz bir ateşle yakmışsın gönlümü. Sönmüyor.

İyi ki doğdun sevdiğim. İçimde başlattığın yangınlardan habersiz gülümse sevdiklerine. Aklımdan çıkmayan o güzel gözlerin hep parlasın. Güneş vurmuştu bir sabah yüzüne, yüzün aydınlanmıştı. Yolun da öyle aydınlansın. Bir gün gülümsemiştin bana, yüzünden o gülümseme hiç solmasın. Son akşamımızda hoşçakal demiştik birbirimize. Seni bir daha görememe ihtimaliyle veda ettim sana. Sen yoluna gittin ben yoluma. Yolun ışık dolu olsun. Her adımında özlemim güç versin sana. İyi ki doğdun iyi ki varsın.

10.09 ❤️ / 00.37

KIRIK BİR KALBİN SON NEFESİNDE YAZDIĞI VEDA MEKTUBU

Gözlerinin rengi kadar soğuk rüzgarlar esiyor aramızda. Önceden değdiği yeri yakan gözlerini hatırladıkça kalbim buz kesiyor artık. Aramıza koyduğun uçurumlara inşa etmeye çalıştığım köprüler yıkıldı birer birer. Hepsinin yıkılışını izledim. Önce vazgeçtim yeni köprüler örmekten. Sonra senden vazgeçtim. Sonra vazgeçmekten vazgeçtim. Seni boşlukta bırakacak kadar güçlü değilim değildim ama sen beni karanlığın ortasında yalnız bırakacak kadar zalimsin. Karşında deli gibi çırpınırken gözlerin kör olmuş adeta, kulakların sağır. Sesim ördüğün duvarlarda yankılanıp geri geliyor her seferinde. Kendi çılığımda boğuluyorum.

Kendimi kandıramıyorum artık. Sana dair tüm umutlarım yanlış mevsimde açan bir çiçek gibi baharı yaşayamadan soldu. Hayal kurmak bile zor. Hayallerimden vazgeçiyorum. Hoşçakal.

12.10.2022 / 00.26 / İstanbul

İyi ki doğdun sevdiğim. İçimde başlattığın yangınlardan habersiz gülümse sevdiklerine. Aklımdan çıkmayan o güzel gözlerin hep parlasın. Güneş vurmuştu bir sabah yüzüne, yüzün aydınlanmıştı. Yolun da öyle aydınlansın. Bir gün gülümsemiştin bana, yüzünden o gülümseme hiç solmasın. Son akşamımızda hoşçakal demiştik birbirimize. Seni bir daha görememe ihtimaliyle veda ettim sana. Sen yoluna gittin ben yoluma. Yolun ışık dolu olsun. Her adımında özlemim güç versin sana. İyi ki doğdun iyi ki varsın.

10.09 ❤️ / 00.37

Bu gece eve geç döndüm. Her adımımda sen vardın. Biraz içtim, her yudumumda sen… Şarkı söyledim, dans ettim. Her şarkı bizim için yazılmıştı adeta. Aşkı da imkansızlığı da en güzel biz yaşıyoruz sanki.

Her dakika yanımda olmanı diledim. Seninle gülmek, seninle şarkı söylemek istedim. Nerde olduğundan bir haberken birçok hayal kurdum. Hayalin bile güzeldi. Şimdi eve geldim. Sessizliğin ortasında kendimle başbaşayken yine her cümlemde sen varsın. Ne kalabalıkta unutabiliyorum seni ne yalnızlıkta. Kim bilir belki gördüğüm rüyalarda da sen olacaksın.

Dışarıdan çok umutsuz ve çaresiz gözüküyorum. Sana giden tüm yollar kapalı sanki. Bir telefon uzağımda olmana rağmen yarattığın mesafeleri aşamıyorum. Aramızda dağlar yarattın, setler çektin ama boşuna zahmet ettin; ben zaten kafamı kaldırıp gözerinin içine bakmaya bile cesaret edemezdim. Hikayemizin sonunda ya sen çok geç kalmış olacaksın ya ben. Ne olursa olsun yaşattığın heyecan çok güzel.

18.09.2022 / 03.49 / Eskişehir.

(Bu cümleleri kurduktan saatler sonra mesaj attın bana. Önemsiz şeylerden bahsettik. Çok da uzun sürmedi zaten. Yine de senden haber almak güzeldi. Beni unutmamış olman güzel. Öylesine verilmiş bir sözü tutman güzel. Seninle ilgili çoğu şey güzel. Hep böyle kalsın.)

Günlerim kaderin bizi bir araya getirmesini bekleyerek geçiyor. Seninle tanıştığımdan beri her günüm beni fark etmeni bekleyerek geçiyor. Sana adım atamayacak kadar yorgunum. Duygularımı açamayacak kadar korkağım. Ama sanırım en kötüsü, beni anlayabileceğini düşünmüyorum.

Hislerimi o kadar özenli büyüttüm ki… O kadar saf ve temiz. Belki de olması gerekenden daha fazla anlam kattım. Her zamanki gibi. Şimdi bu kadar özen vermişken ve bu kadar hassasken kalbimdekiler, paramparça edeceğinden korkuyorum her şeyi. Beklentim olmadan sevmiştim oysa seni. Beni sevmediğini bilerek. Hiç sevmeme ihtimalinle. Beni sevmemene dayanabilirim sanırım. Ama görmezden gelmen, yok sayman. Ölümden beter. Varlığından haberdar olmadığın duyguları yok saydığın için seni suçlayamam. Varlığını öğrendikten sonra yok saymanı ise göze alamam. Senin için özenle büyüttüğüm duyguları bir sözünle paramparça etme gücüne sahipsin çünkü. Onlar senin için varlar, seninle varlar. Bir gün karşılık verme ihtimaline karşılık hep yaşayacaklar.

Senin için ne anlam ifade ediyorum ne kadar önemliyim bilmiyorum. Senin yanındayken dünyanın en harika insanı oluveriyorum bir anda. Ah, neler yaşatıyorsun sen bana? Bir daha asla geri gelmeyecek günleri yüzümde aptal bir gülümsemeyle hatırlıyorum. Gelecekle ilgili hayal kurmayı çok seviyorum. Gittiğim her yerde, dinlediğim her şarkıda, baktığım her manzarada; yemek yerken, kitap okurken, günlük işlerimi yaparken hatta bu yazıyı yazarken bile geleceğimizden sahneler görüyorum. Gittiğim her yerde yanımda ol istiyorum. Müzik dinlerken kulaklığın teki sende olsun mesela. En güzel manzaraları beraber izleyelim hep, biraz seni biraz manzarayı izleyeyim. Yediğim yemeği seninle paylaşayım, kitap okurken altını çizdiğim cümleleri beraber yorumlayalım. Ve bir gün sana adım atacak kadar güçlü olduğumda, beni anlaycağına güvendiğim bir anda yazdıklarımı açıp göstereyim sana. İtiraf edeyim “senin haberin yokken seni bu kadar düşünüp bu kadar sevmiştim.” Belki gülersin bana, belki duygularım sana geçer sen de duygulanırsın. Belki kendine kızarsın bu kadar kör olduğun için ya da bana kızarsın daha cesur olamadığım için.

16.09.2022 / 02.21 - İstanbul 🌙

Daniel Newman

Aşkı çözmeye çalışırken daha çok düğümledim.

   Aşkın ne olup ne olmadığıyla ilgili bu aralar çok kafa patlatmaya başladım. Buraya gelip biraz da sizin kafanızı patlatmak istedim. Aşk nedir? Ne değildir? Bir his midir yoksa bir düşünce mi? Maddi midir manevi mi? Duygusal mı yoksa mantıksal mı? Onu yaşar mıyız yoksa hisseder miyiz? Tükenir mi tüketilir mi? Sonu gelir mi? Aşık kimdir peki. Bu duygu-durumu yaşayan mı hisseden mi yoksa bundan etkilenen mi? Tüm bu cevaplara ulaşmak için aşık olmak gerekir mi?

   Aşk yukardakilerin hepsi olabilir. Hiçbiri olmayabilir de. Hiç aşık olmadım. Bana aşık olan da olmadı. Ama şuna inanıyorum ki aşk kişiye özeldir. Parmak izi gibi, DNA gibi sadece o kişiye özel. İşte tam olarak bu yüzden aşk saydıklarımın hepsi de olabilir hiçbiri de.  Aşk sen ne istersen odur. İster bir arkadaş ister bir yoldaş istersen sırdaş... Belki sadece fizikseldir. Tendir, tenlerin uyumudur, dokunuştur. Bu noktada da şunu tartmak lazım; aşk sadece insanlarla ilgili midir? Hiç aşık olmadıysam ve aşk hakkında bu kadar atıp tutabiliyorsam hayır, muhtemelen değildir. O zaman hiç aşık olmadım da diyemem. Birine değil ama bir şeye aşık olmuş olabilirim. Bir şarkıya aşık olmuşumdur. Huzurlu bir ana aşık olup o anda hapsolmuşumdur. Yani bunun kararı bana kalmış oluyor. Aşık olduğuma inanıyorsam aşık olmuşumdur. Yine aynı kapıya çıkıyoruz. Aşk bize özel, biz ne istersek o. Aşka bir kuralı ve kaidesi yok. 

   Aşkın kontrol edilebilirliği hakkında da net değilim ne yazık ki. Burda kişiliğimizin yansımalarını görüyoruz sanırım. Kimisi için aşk çok büyük bir zaafken, aşk için nice saçmalıklar yapıyorken kimisi için kolay vazgeçilebilecek, unutulabilecek bir şey. Aşksız yaşayamayan da var aşktan kaçan da. İkisi de sağlıksız durumlar bana göre. Aşksız yaşayamayanlar aşkı zorunluluk haline getirdiği için bazen yanlış ve zorlama durumlar yaşabilirler. “Aşık değilim ama hadi öyleymiş gibi davranayım.” Yalanları gerçeğimiz yaptığımız zaman asıl gerçeklerle yüz yüze geldiğimizde yaralanırız, yaralarız. Oysaki bana göre aşk öldürmemeli, yaşatmalı. Peki aşktan kaçmanın zararı nedir hocam? Şöyle ki; kaçtığımız her şey bizi kovalar. Sorunlar, sorumluluklar, insanlar, hayvanlar ve tabi aşk... Ayağına takılır, aklına takılır; tökezlersin düşersin. Onsuz devam etmek isterken bir bakmışsın onunla birlikte yere çakılmışsın. Eğer hayat devam ediyorsa ve bizim de onunla birlikte devam etmemiz gerekiyorsa aşkı peşimizde sürükleyemeyiz ve onu reddedemeyiz.Aşkın bizi ele geçirmesine izin vermeden bizimle birlikte devam etmesine izin vermeli ve gerektiğinde veda etmeliyiz. 

   En zor kısma geldik. Benim de en yetkili olduğum kısım diyebiliriz. Aşk acısı :) Aşkı çözememişken aşk acısını çözmek çok zor. Aşkın, beklenmedik sonuçlar getirdiğinde hissettiğimiz üzüntü, boşluk hissi olarak tanımlayabiliriz. Bir parçamızın eksilmesi gibi. Aşkın iz bıraktığı yerde hissettiğimiz sızı. Pişmanlıklar ve keşkeler varsa tamamen geçeceğine inanmıyorum. Aklımızın ve kalbimizin en derin köşelerine saklanıp arada bir kendini hatırlatarak canımızı acıtacaktır. Ama aşk gibi başucumuzda beklemez, bizi takip etmez. Arada sırada kendini hatırlatıp gider. Berbat hissettirir ama büyütür, olgunlaştırır, değiştirir. 

   Aşk gelir, aşk gider, aşk biter. Aşık olunur, düşman olunur yabancı olunur. Aşıklar ayrılır, aşıklar gider, aşıklar terk eder. Aşk unutulur ama ben unutmam. Yarım kalanları yaşatırım içimde, tamamlamak için. Ayrılmak zorunda kalanları yaşatırım içimde ayrılıklar sevdaya dahil olsa bile.* Ölümün ayırdığı sevgililere ölümü yasaklarım doyasıya yaşasınlar diye. Koca bir aşk mezarlığıdır kalbim aşıkların gömdüğünü yaşatmaya çalıştığım. Birisi çiçek bahçesine çevirene kadar öyle kalacak. Hadi, çiçek açsın artık kalbim. 

*Ayrılık Sevdaya Dahil - Atilla İLHAN. 

Tarih: 19.09.2021 / Pazar.

Saat: 02.12

Bana eşlik eden şarkı: Piledriver waltz - Alex TURNER.

İmza: Ben. 

Summer, summer girl, summer days, summer songs, summertime, summery and all things about summer… 🌻⛱

Alexa Chung & Alex Turner 🖤

I’m in love with her and her outfits ❤️