“Birini affetmeyi yürekten istemene rağmen kırgın ruhunu onarmayı mümkün kılamaman, tam olarak bu noktada vazgeçtim.”

Keşke bazı şeylerin değerini kaybetmeden bilmeyi öğrenseniz, çünkü insan bi kere vazgeçince bi daha artık gelsin istemiyo, yazık oluyo

her seferinde en sağlam yerinden kırılıyor hevesim, en inandığım yerden, en inandığım kişilerce.

“Bir babanın kızından gidişini, hiç bir dönüş dolduramaz.”

— (via hayallerinizinde)

“İnsanın yanında büyük sözler söyleyenler değil,

yürekten sevenler kalır hep…”

“Sana inanmışlığım, seni de utandırıyor mu?”

— (via bossairindolusiiri)

sana ait olan seni bulur

-Mevlana

Hayvan mıdır avlanıp yer değiştiriyor , yoksa bitki midir toprakta bitiyor ? Her ikisi de değil gibi.. Hayvan'a özgü özellikleri gözümüzle göremiyoruz , bitki de diyemiyoruz fotosentez yapmıyor.. Ne hayvan ne bitki ,kendine ait bir alemi olan mantarlardan bahsediyoruz bugün. Abrurrahim Karakoç'un "Akıl karaya vurdu" adlı şiir kitabında hayatta ki şansını anlatmak için söylediği "En temiz topraklara gül eksem mantar biter" dediği gibi zehirsiz mantarı doğada bulmakta bir şans eseridir.Daha iyi şekilde anlatmak gerekirse yetiştiği topraktan tutun , beslendiği su ve hatta yanındaki bitkiden dahi etkilenen mantarların zehirli-zehirsiz ayrımını yapabilmek için bir çok temel bilgi ve tecrübeye sahip olmak gerekir.Hemen her yerde yetişen mantarlar , yüz yıllar boyu özellikle ilaç yapımında kullanılmış ve sağlık arayan milyonlarca insana şifa olmuştur.Buz adam Ötzi'nin torbasında bulunan bi kaç mantar belki de onun günlük yiyeceği iken bugünlerde çoğumuz faydaları saymakla bitmez mantarlara burun kıvırıyoruz.Oysaki mantarlar insan beslenmesi için protein , değerli vitamin ve minarelleri içerir.Köy pazarlarında satılan bazı mantar türleri zehirli iken halk bunun farkında değildir. Çünkü o mantarın zehiri en fazla diyare gibi gastroenterolojik ufak rahatsızlıklarla vücuttan atılabilir.Bu yüzden mantar tüketiminde uzmanlardan fikir almak ve bu şekilde toplayıp tüketmek çok önemlidir.Narin mantarların mutfaklarda kullanımına değinecek olursak hemen her türlü yemeğe uyum sağlayan eşsiz aromalarını soteleyerek,kızartarak,ızgara ve fırınlayarak kullanabiliriz."Kedi kirişi ,döbelen,ayıca,kuzu göbeği, malkadın,porçini ,duvaklıca " isimleriyle merak uyandıran mantarları ülkemiz topraklarında değerlendirip mutfaklarda daha fazla görmek için çalışmalar yapılmaktadır . Ülkemiz mantar zenginliklerini keşfetmek için Mikoloji uzmanlarının peşine takılıp doğada mantar toplamak çok keyifli olacaktır .En yakın zamanda bunu deneyimlemeniz dileğiyle.. . . . . Görsel : Ben Giles , Mushroom Head #gastronomi #gastronomia #yemek #mantar #mushrooms #food #kultur #kültür https://www.instagram.com/p/CECVrxijz2c/?igshid=19muva7ocv8wc

İnsan doğası gereği güzel olan her şeyi sever.Güzele bakmanın sevap olduğu gibi kavramlar ile de altı doldurulur güzellik kavramı. Güzelliği göklerde yıldızlarda, yeryüzünde yeşil ovalarda , gözümü çevirdiğimiz her yer, kulağımızı kabarttığımız her ses, kapalı kapılar arkasında tıkırdıyan ocaklardan tüten mis kokularda, ağzımıza aldığımız her lokmada ararız. Güzellik kavramının en çok yakıştırıldığı kavram ise şüphesiz ki kadınlardır.Peki ya mutfakta ki yemek adlarında, kadınları ve fiziksel özelliklerini ne derece yemeğe ortak ediyoruz? Dilber dudağını sahiden bir dilberin dudaklarından esinlenerek mi üretti insanoğlu ?Kadınbudu köfteyi yoğururken bir el, kıymanın dokusu mu hayal dünyasını canlandırdı da bu adı koydu? Hanım göbeği derken rengini mi benzetti sahi? Nuriye.. Sütlü Nuriye.. Birileri çok sevmiş olmalı nuriye'yi. Boğazımızdan geçen her lokma için bir erkek ismi yerine kadını çağrıştıran temalar kültürümüzün bir parçası haline gelmiş zamanla.İsimleri çoğaltmak gerekirse, köfteleri avratda yapmışız, bir kocakarı'nın gerdanı gözümüze batıp yemeğe isim diye takmış, otur fatma tatlısında da fatmanın kimliğini aramışızdır. Ayşe kadın fasülye tabiri Anadoluda taze fasülye için sık sık kullanılır. Kimisine göre bir de hikayesi vardır.Ayşe kadın İstanbul'un Sirkeci semtinde küçük bir restoranın sahibi ve bu restoran kuru fasulye yemeği ile ünlü olmuştur. Ayşe kadının ellerinden çıkan bu lezzet fasülyenin adını değiştirmeye yetmiştir. Elini değdirdiği her işi güzelleştirdiği için mi kadınları yemek isimlerine taşıdık , yoksa kültürümüzün gizli mesajlarını taşıdıkları için mi ? Görsel:Female Acrobat, Iran, siglo XIX #gastronomía #yemek #tarih #kadın #iran https://www.instagram.com/p/CDtp9r1jZbY/?igshid=k0vhk3kz0n78

Yemek alışkanlıklarımıza farklı bir pencereden bakmaya ne dersiniz? Her gün 2 yada 3 öğün yemek yiyoruz. Kahvaltıyı ele alacak olursak kimimiz kahve sigara ile geçiştirirken kimimiz ballı börekli hem gözü hem mideyi dolduran geniş sofralar istiyor. İstemek demişken biz mi istiyoruz sahi? Bize kazandırılan alışkanlıklarımız, atalarımızdan geçen kodlar, nefis, hayatta kalma içgüdüsü.. Belkide bunlardan biri yemek tercihlerimizi belirliyordur. Biraz düşünmenizi istiyorum. En son yemek yerken sizi ona iten sebep neydi? Eğer düşünüp biraz incelediysek, birazda yemeğe saygı konusuna değinelim. Bir şey izlemeden yada dinlemeden yemek yiyemez hale geldik. Yalnızlaşan insanoğlu en az 3 öğün ona arkadaşlık yapan yemeklerle dahi baş başa kalmaktan yoruldu gibi. Hızlı yaşarken, yavaş pişenler çıktı bile yeme zevklerimiz arasından. Hızlı tüketirken yemeğin tadına, dokusuna, kokusuna bakmaya tahammülümüz var mı? Konservelerin arasında sıkılmış mı kaldık? Ne dersiniz.. Görsel : Afu Chan, Pineapple and Human İllustration . . . #gastronomia #yemek #yemekvekültür #konserve https://www.instagram.com/p/CDB4_IPjG2K/?igshid=bsug0u4hfanj