Tumgik
#zoonoz hastalıklar
vetrehberi · 2 years
Text
Tekrarlayan Ateş Hastalığı (Relapsing Fever Disease)
Tekrarlayan Ateş Hastalığı (Relapsing Fever Disease)
Tekrarlayan ateş hastalığı artropodların insana bulaştırdığı borelyaların yaptığı, akut, periyodik ateş nöbetleri ile seyreden bir enfeksiyon hastalığıdır. Hastalığın epidemiyolojik nedenlere bağlı olarak iki şekli bulunmaktadır: epidemik tekrarlayan ateş (bitlerle) ve endemik tekrarlayan ateş (kenelerle). Relapsing Fever’ın Etiyolojisi Epidemik tekrarlayan ateşin (hummanın) etkeni Borrelia…
Tumblr media
View On WordPress
3 notes · View notes
kedimag · 3 years
Text
3 notes · View notes
eskibirhirka · 4 years
Text
Bilgilendirme yazısı!!
Görüyorum ki, corona yüzünden hala kedi-köpeklerden uzak durmaya çalışanlar var. En azından bu yazıyı okuyacaklar için ufak bir bilgilendirme yapmak istiyorum. Evet, kedi ve köpeklerde de corona mevcut fakat covid19'la alakası yok. Zaten köpekleri olanlar biliyorlardır, aşı takvimlerine corona aşısı da dahil. Biz önceleri -maddi durumu yetersiz hayvan sahipleri için- corona aşısını hep isteğe bağlı tutuyorduk. Ne yazık ki son zamanlarda köpeklerimizde de corona pozitif çıkan hastalar çok olduğu için aşısını da zorunlu tutmaya başlamıştık. (İsteğe bağlı tutmamızın nedeni köpeklerde corona aşısının koruyuculuğuyla ilgili henüz yeterli kanıtların bulunmaması.)
Asıl konumuza tekrar dönersek, köpeklerde korona enterik olarak seyrediyor. Yani ishale neden oluyor, şiddetli durumlarda ishale bağlı elektrolit kaybı, bağırsağın kendi içine doğru hareketi sebebiyle bağırsak tıkanması ve ilerleyen olgularda ölüme neden oluyor. Kesinlikle zoonoz (hayvandan insana bulaşan) bir hastalık değildir. Kendi aralarında ise çoğunlukla dışkıyla bulaşıyor.
Kedilerde ise durum biraz daha ciddi. Kedi corona virüsü de yine dışkı yoluyla bulaşıyor. Kedilerde 2 şekilde seyrediyor. Birincisi köpek gibi enterik seyreden, diğeri ise kediler için ölümcül bir hastalık olan FIP. İkinci olgu enterik olan corona virüsünün mutasyon sonucu agresif hale gelmesiyle oluşur. İki çeşiti vardır. Islak FIP (göğüs veya karında sıvı birikimi) ve kuru FIP (İç organlarda nodüler büyümeler.). Belirtileri ise ateş, ishal, kusma, istah kaybı, nöbet. Bu corona da kesinlikle zoonoz değildir.
Covid19 bu iki coronadan tamamen farklı bir insan corona virüsüdür. Öksürük, hapşırık gibi nedenlerle etrafa saçılan virüsün göz, burun, ağız gibi mukozalara yapışmasıyla bulaşma gerçekleşir. Yeni bir corona türü olduğu için henüz tam anlamıyla bir tedavisi yoktur. Tedavi semptomatik olarak uygulanıyor. "Aşısı nerede? , verin bana fen kitabını ben aşı bulurum, nasıl bu kadar bilim insanı aşıyı bulamadı?" tarzında saçma sapan sorular soranlara da şunu belirtmek isterim ki, aşı bugün bulunsa yarın piyasaya sürülemez. Bilim bu şekilde ilerlemiyor. Bir ilaç, aşı vb bulunduğu zaman önce bir süre - ne yazık ki- hayvanlarda daha sonra da bir süre insanlarda denenmek zorunda. Bildiğim kadarıyla son zamanlarda aşısı bulundu fakat dediğim gibi piyasaya sürülmesi için belli prosedürlerden geçmek zorunda. (Ben beşeri hekim olmadığım için covid19 hakkında verdiğim bilgilerden yanlışlar olabilir. Öyle hemen "Haa böyleymiş." diyip atmayın beyne. Araştırabilirsiniz. Ben kendi bildiklerimi aktardım.)
Hantavirüse gelince, yeni bir virüs değildir. Veteriner Fakültelerinde ve öğrendiğim kadarıyla Tıp Fakültelerinde de zoonoz hastalıklar başlığı altında anlatılmaktadır. Panik yapmanıza gerek yok, hanta hep aramızdaydı. En azından corona gibi mutasyon geçirip anamızı ağlatana kadar sakin kalabilirsiniz.
🌻
12 notes · View notes
baknedio · 4 years
Text
“İnsan sağlığı için tüm ekosistem korunmalıdır”
BAKNEDİO | Genel : “İnsan sağlığı için tüm ekosistem korunmalıdır”
Web sitemizdeki çerezleri (cookie) Google Analytics işlemleri için kullanıyoruz. Kabul ediyorsanız sağ üst köşedeki kapat düğmesine tıklayın.
Haber arama
Tüm kategorilerBugünÇevreDış HaberlerEğitimEkonomiGayrimenkulGenelGündemİş DünyasıKültür SanatMagazinModaSağlıkSiyasetSporTeknolojiYaşamYerel Haberler
15 Nisan 2020, Çarşamba 14:19
İstanbul
Tumblr media
Tüm dünyayı etkileyen koronavirüs salgınının hayvanlardan insanlara geçtiği düşünülürken, bu durum hayvan sağlığı ve doğanın korunmasının önemini de ortaya koydu. Veteriner hekim Prof. Dr. H.Tamer Dodurka “İnsan sağlığının korunması konusunda sorumluluk sadece doktorlarda değildir. Ayrıca insan sağlığının korunması için tüm ekosistem korunmalıdır” dedi.
İstanbul Rumeli Üniversitesi Rektörü Veteriner İç Hastalıklar ve Psikoloji Uzmanı Prof. Dr. H. Tamer Dodurka hayvanlardan insanlara geçen virüsler hakkında açıklamalarda bulunarak “Hayvanlardaki hastalıklar engellenemezse insan hastanelerinde boş tek bir yer kalmaz” dedi.İnsan hastalıklarının tedavisinde tek sorumlu mesleğin doktorluk olduğunu belirten Prof. Dr. Dodurka, “İnsan sağlığının korunması konusunda sorumluluk sadece doktorlara ait değildir. ’Hayvanlardan insana geçme potansiyeline sahip olan yüzlerce tehlikeli hastalık (zoonoz) daha hayvan boyutundayken engellenemezse insan hastanelerinde boş tek bir yer kalmaz. Nitekim tek bir virüs hastalığı (COVID-19) bile bugün bunun ne kadar önemli olduğunu bize gösterdi. Bu hastalığın Çin’in Vuhan Kentindeki hayvan pazarından kaynaklandığı görüşü genel olarak kabul görüyor. Demek ki veteriner hekimlerin bu pazara sunulan hayvanlar üzerinde yeterli kontrol ve denetimi olsaydı bugün bu virüs dünyanın başına bela olmayacaktı” diye konuştu.
“HAYVANLARDAN BULAŞAN HASTALIKLARA KARŞI MÜCADELE VETERİNER HEKİMLER VE DOKTORLAR TARAFINDAN EŞ ZAMANLI OLARAK VERİLMELİ”
Hayvanlardan bulaşan hastalıklara karşı mücadeleyi veteriner hekimlerin ve doktorların eş zamanlı olarak vermesi gerektiğine değinen Prof. Dr. H. Tamer Dodurka sözlerine şöyle devam etti: ’’Son yıllarda zoonoz hastalıkların dünyayı tehdit etme potansiyeli gittikçe artıyor. Sadece vahşi hayvanlar değil özellikle kanatlılar ve domuzlar büyük salgınlar için kaynak teşkil edebilirler. Bu yüzden hayvanları da kapsayan koruyucu halk sağlığı önlemleri insan sağlığı için gereklidir. Nitekim 2005 yılında ülkemizde görülen ve halk sağlığını tehdit eden kuş gribi hastalığı hayvanlarda alınan karantina önlemleri sayesinde engellenebildi. Yine zaman zaman ortalığa çıkan ve kenelerden bulaşan, insanlarda ölüme yol açan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı bugün Türk veteriner hekimlerinin bulduğu aşılar sayesinde daha az korkulur hale geldi. Şarbon vb. bu örnekleri çoğaltmak mümkündür. Ancak ülkemizde hala hayvanlardan insanlara geçen tüberküloz, brusella vb. birçok hastalık kol gezmeye devam etmektedir. Bazılarının tek bulaşma kaynağı hayvanlardır. Bu hastalıklarla karşı mücadeleyi veteriner hekimler ve doktorlar eş zamanlı yaptıklarında başarı kazanılır. İnsan ve hayvan ekosistemi birbirine bağlı olduğu için koruyucu hekimliğin sınırları insan ve hayvan arasında net değildir. Nitekim bu mikroplar insan-hayvan ayırımı yapmamaktadırlar.”
Kaynak: DHA
Bu Yazı “İnsan sağlığı için tüm ekosistem korunmalıdır” adresinde ilk olarak yayınlanmıştır. BakNeDio.Com.
source https://baknedio.com/insan-sagligi-icin-tum-ekosistem-korunmalidir/
0 notes
sinemafilmtarihi · 4 years
Link
0 notes
Photo
Tumblr media
Evcil Kedilerimiz Masumdur! Misk Kedisi... Çin'de sorun oluşturan ölümcül SARS (Severe Acute Respiratory Syndrome - Ağır Akut Solunum Sendromu) hastalığı, 2019-nCoV. Wuhan virüsü ve Ortadoğu'da Arap ülkelerinde görülen MERS (Middle East Respiratory Syndrome - Ortadoğu Solunum Sendromu) hastalıklarının hepsi mutajenik Corona Virüsler nedeniyle oluşur. Bu hastalıklar zoonoz - zoonotiktir. Yani insandan hayvanlara hayvanlardan da insanlara bulaşma özelliği gösterir. Çin'de görülen SARS, 2019-nCoV. Wuhan virüsü ve Ortadoğu'da görülen MERS hastalığının ilk çıkış noktası olan hayvanlar kesin olmamakla birlikte; yarasalar, yılanlar, develer ve Misk Kedileri olduğu sanılmaktadır. Kamuoyumuzda yanlış bir algı ya da bilinçli bir kötüleme kampanyası olarak Misk kedileri ile evcil kedilerimiz aynıymış gibi gösterilmeye çalışılmaktadır. Fotoğrafını paylaştığımız dışkısından en kaliteli kahveler yapılan Misk Kedisiyle evcil kedilerin hiçbir alakası yoktur. Ayrıca bu hayvanlardan bulaştığı yolunda kesin bir kanıt yoktur. Kısaca hemen her hayvanda ve insanlarda Corona Virüsler Enterik bağırsak sorunları ya da solunum sistemi rahatsızlıkları yaratır. Genelde çok ciddi sorun olusturmayan bu Virüslerle SARS virüsünün, 2019-nCoV Wuhan Virüsünün hiçbir alakası yoktur. Misk kedilerinin de evcil kedilerle alakası yoktur. Genelde omnivor (hepcil) olmakla beraber ağırlıklı besin tercihi olarak otçuldur ve kahve bitkilerinin meyveleriyle beslenmeyi çok sever. Dünyanın en pahalı kahvesi olan Meşhur Kopi Luwak kahvesi de bu hayvanın gaitasından, dışkısından üretilir. Bilgilenelim, bilgilendirelim. Alıntıdır.. https://www.instagram.com/p/B7vjcp8l4n_/?igshid=1ri2k1zlxiuqg
0 notes
yavrukopekmamasial · 5 years
Text
Yavru Köpek Aşıları Nelerdir
Köpeklerin aşılarına başlamadan önce parazit tedavisinin yapılmış olması gereklidir. Hali hazırda köpeğinizde bulunan parazitler bağışıklık sisteminin zayıflamasına ve virüslere karşı savunmasız kalmasına neden olabilmektedir. Parazit tedavileri yapılmadan aşılama başlandığında hastalıklara yakalanma riski daha çok artmaktadır. Yavru köpekler 6-8 haftalık olduklarında ilk aşıları başlayabilir. Köpek aşıları köpeğinizin sağlığı ve yaşam kalitesi açısından son derece önemlidir. Yavru bir köpeğe yapılması gereken 4 temel aşı vardır. İlk aşılamalarda 2 doz olarak yapılır ve yıllık tek doz ile korumanın devamı sağlanır. Bu aşılar; Puppy DP, Karma Aşı (Adenovirus, Distemper, Parvovirus, Leptospira, Parainfluenza), Corona Aşısı (Coronavirus), Bordetella (Bordetella bronchiseptica), Kuduz (Rabies) aşılarıdır. 6. Haftada Puppy DP, 7. Haftada Parazit Tedavileri, 8.Haftada 1. Karma Aşı, 9. Haftada 1.Bronchine Aşısı, 10.Haftada 1. Corona Aşısı, 11.Haftada 2. Karma Aşı, 12.Haftada 2. Bronchine Aşısı, 13.Haftada 2. Corona Aşısı, 14.Haftada 1. Lyme Aşısı, 15.Haftada Kuduz Aşısı, 16.Haftada 2. Lyme Aşısı, 17.Haftada ise Parazit Tedavileri aşıları yapılmaktadır. Tıpkı köpeğinizin köpek maması beslenme alışkanlığı olduğu gibi gerekli tüm aşılar içinde bu alışkanlık kazandırılmalıdır. Ufakken kontrol altında tutulabilen köpekler büyüdüklerinde her zaman kontrol altında tutulamayabilir. Veteriner alışkanlığı sağlanabilirse köpeği kontrol etmekte son derece kolay olacaktır.
Tumblr media
Köpeklerde aşılama gerektiren hastalıklar vardır. Parvoviral Enteritis; Parvovirus’ün neden olduğu kanlı ishal, kusma, artmış sıvı kaybı ve ani ölüm görülebilen oldukça bulaşıcı bir hastalıktır. Köpek gençlik hastalığı; solunum, sindirim ve sinir sisteminde bozukluklar oluşturan bulaşıcı ve öldürücü bir hastalıktır. Enfeksiyöz Laringotracheitis; solunum sisteminde bozukluk oluşturan bulaşıcı viral bir hastalıktır. Leptospirosis; kanlı ve yoğun ishal, sarılık ve böbrek bozukluğu oluşturan oldukça bulaşıcı ve ölüme sebep olabilen bir hastalıktır. Kennel Cough; üst solunum yollarının enfeksiyonudur. Çok bulaşıcı bir hastalıktır.  Özellikle kalabalık ortamda yaşayan köpeklerde, barınaktan sahiplenilen hayvanlarda görülür. Coronavirus Enfeksiyonu; iştahsızlık, kusma, kanlı ve bol mukuslu ishale görülebilen, doğal koşullarda uzun süre hayatta kalabilen bir virüs olan Coronavirus’un sebep olduğu bulaşıcı viral bir hastalıktır. Köpek Herpes Virüs Enfeksiyonu; yeni doğan yavrularda ölümlere, ergin köpeklerde solunum ve ürogenital sistemlerde enfeksiyon oluşturan bulaşıcı viral bir hastalıktır. Kuduz; insanlara da bulaşabilen, sinirsel belirtiler gösteren ve ölümden önceki son 7-12 gün arası bulaşma gösteren bir hastalıktır. Lyme; insanlara bulaşabilen yani zoonoz bir hastalıktır. Bu aşıların yanı sıra evde beslediğimiz evcil hayvanlarımızın bu bakteri ve mikroplardan korunabilmesi için içerisinde ne olduğunu bildiğimiz, güvendiğimiz kedi maması ve yavru köpek maması tercihlerimiz arasında olmalıdır. Böylece belirsiz yiyecekler yiyerek mikrop almasının önüne geçebiliriz.
0 notes
haberton · 4 years
Text
Kesilen eti mutlaka veteriner hekime kontrol ettirin
İzmir Veteriner Hekimler Odası Başkanı Gökhan Özdemir, Kurban Bayramı'nda veteriner hekim muayenesi olmadan kesinlikle kurbanlıklarınızı yemeyin" dedi. İzmir Veteriner Hekimler Odası Başkanı Gökhan Özdemir, hayvanlardaki bulaşıcı hastalıklara karşı alınabilecek ek önlemlere dikkat çekerek, "Türkiye'de yaklaşık 256 tane zoonoz hastalığı var. Yıllardır, özellikle Kurban bayramlarında bu hastalıkların insanlara geçmemesi için çaba sarf ediyoruz. Geçen yıllarda şarbon çıkmıştı. Tüberküloz, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi gibi hastalıklarımız var. Bunlar koruyucu hekimlikle önlenebilen hastalıklar. Kurban Bayramı'nda veteriner hekim muayenesi olmadan kesinlikle kurbanlıklarınızı yemeyin" dedi. Kurban Bayramı'na yönelik Diyanet İşleri Başkanlığı'nca hazırlanan 2020 Yılı Kurban Hizmetlerinin Uygulanmasına Dair Tebliğ'e göre, hayvan satış alanlarına her 8 metrekareye 1 kişi olacak şekilde kontrollü giriş sağlandı. Kesim yerlerinde Covid-19 bulaşma riskini en aza indirmek için randevu sistemi uygulandı. Tüm bu önlemlere ek olarak alınması gereken tedbirleri sıralayan İzmir Veteriner Hekimler Odası Başkanı Gökhan Özdemir, "Bu pandemi süreci bize 'tek sağlık' kavramının ne kadar önemli olduğunu gösterdi. 'Tek sağlık', dünya sağlığının, halk sağlığının korunması açısından sağlıkla ilgili meslek gruplarının tek çatı altında buluşması demektir. #et #gökhanözdemir #hayvansatış #hekim #kesilenet #kırımkongo #kurbanlık #muayene #pandemi #şarbon #tüberküloz #veteriner #veterinerhekimler #zoonoz Read the full article
0 notes
kamu365 · 4 years
Text
Kurban kesimi ve sonrasında hijyene dikkat
Kurban Bayramı öncesinde, kurban için kesilecek hayvanların sağlıklı olması kadar kesilen yerin temizliği, kesim yöntemi ve kesim sonrası yapılacaklar da önem taşıyor. Konuyla ilgili önerilerde bulunan İstanbul Kültür Üniversitesi (İKÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Gürhan Çiftçioğlu, kesilen hayvanların iç organlarının hemen çıkarılması konusunda vatandaşları uyardı. Hastalık bulaşma riskine karşı iç organların en geç yarım saat içinde çıkarılması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Çiftçioğlu, yine hastalık bulaşma ihtimaline karşı bu organların çevreye atılmaması gerektiğini söyledi.
Bulaşıcı hastalıklara dikkat
Hayvanlardan insanlara bulaşabilecek hastalıklar olduğunu belirten Prof. Dr. Gürhan Çiftçioğlu, hayvanların kesimi sırasında gerekli muayenelerinin mutlaka yetkilendirilmiş veteriner hekimlere, kesimlerin de İl/İlçe Tarım Orman Bakanlığı Müdürlüklerinin yayınladığı kesimine onay verilen yerlerde yaptırılması gerektiğinin altını çizdi. Hayvanların henüz tespit edilememiş bir hastalığı olabileceğini veya ‘zoonoz’ adı verilen hayvanlardan insanlara bulaşan hastalıkları taşıma riski bulunduğunu ifade eden Prof. Dr. Çiftçioğlu, “Vatandaşlarımız mutlaka veteriner hekim kontrolünün olduğu, onaylı kesim yerlerinde kurbanlarını kestirsinler. Kamusal alanda kesim zaten yasak ve idari para cezası var. Bu nedenle vatandaşlarımızın kamusal alanlarda kendi başlarına kesim yapmaması gerekiyor. Çünkü hayvan hastalıkları bu şekilde çevreye yayılabilir. Ayrıca kesim sırasında derinin yüzülmesi, iç organların çıkarılması da çok önemli. İç organlar en geç yarım saat içerisinde çıkarılmalı. Çünkü bu iç organlardan ete zararlı mikroorganizmalar bulaşabilir ve ete hastalık yayılabilir. Eti tüketen insanlar da zoonoz hastalıklar nedeniyle hasta olabilir.” diye konuştu.
Şarbon, verem gibi hastalıklar hayvandan insana bulaşabilir
Zoonotik hastalıklara örnekler veren Prof. Dr. Çiftçioğlu, “Antraks dediğimiz şarbon, verem, kist hidatik, toksoplazma gibi çok önemli hastalıklar var. Kesimlerin veteriner hekim kontrolünde yapılması, veterinerlerin bu hastalıkları fark etmeleri, etin tüketilmesine müsaade etmemelerini sağlar. Vatandaşlarımızın özellikle bu pandemi döneminde kamusal alanda kontrolsüz bir şekilde hayvan kesmemeleri, bu nedenle çok önemli.” dedi.
Deriler, kan ve sudan arındırılarak 2 saat bekletilmeli
Hayvanların kesilme sürecinde dikkat edilmesi gereken noktalara da değinen Prof. Dr. Gürhan Çiftçioğlu, “Hayvanların derileri, kesimden sonra kandan ve sudan arındırılacak şekilde 2 saat bekletilmeli. Bu derilerin kanlı ve sulu kalması mikrobiyolojik kokuşmaya sebep olabilir. Bu da sağlıksız bir durum. Deriler, kandan ve sudan arındıktan sonra ya deri ağırlığının yarısı veya üçte biri kadar kaya tuzu ile kaplanmalı. Bu ekonomik ve sağlık açısından oldukça önem taşıyan bir durum.” dedi.
Etleri 1-2 gün dolapta bekletip tüketin
Kurban etlerinin kesimi ve kullanımına ilişkin bilgiler veren Prof. Dr. Gürhan Çiftçioğlu, “Öncelikle ölümden sonra meydana gelen ve rigor mortis denilen ölüm sertliğine dikkat edilmeli. Et, dinlendirilmeden tüketildiğinde sert olur, bu nedenle zaman zaman ‘Kurban eti sert olur’ denildiğini duyarız. Rigor mortisin çözünmesini beklemek için kurbanı, karkas halinde 2-3 saat dışarıda bekletmek gerekir. Mikrobiyolojik riskleri aza indirmek ve daha kaliteli bir et tüketebilmek için etleri büyük parçalara bölerek buzdolabında da 1-2 gün beklettikten sonra tüketmek daha iyi olacaktır. Bu şekilde soğutulmuş etler büyük parçalar halinde buzdolabında 5-6 gün saklanabilir. Daha sonra arzu edildiği şekilde küçük parçalara bölünerek tüketilebilir. Tüketilemeyen kısımlar da buzlukta (-18 C’de) 6 aya kadar saklanabilir. İç organlar ise dayanıksız olduğundan kısa sürede tüketilmelidir. Etlerde renk değişimi, çamur gibi görünme, kokuşma durumlarında ise mutlaka resmi veteriner hizmeti veren makamlara başvurmak gerekir. Bunlar, önemli sağlık riskleri.” ifadelerinde bulundu.
Hastalıkların yayılmasında iç organlar önemli rol oynuyor
Hayvanların özellikle iç organlarının dışarıya gelişigüzel şekilde bırakılmasının, hastalık risklerini arttıracağının da altını çizen Prof. Dr. Çiftçioğlu, “Vatandaşlarımız, özellikle bu pandemi döneminde hem kendi sağlıklarına hem de çevredeki insanların sağlıklarına dikkat etmeliler. Pandemi gölgesinde geçen bu bayramda önlemlere uymalarında fayda var. Zoonotik hastalıklardan korunmak için özellikle kesilen hayvanların iç organlarını sağa sola atmasınlar. Yabani, evcil hayvanların bunları tüketmesine neden olmasınlar ve izin vermesinler. Çünkü bu hastalıkların yayılmasında iç organlar önemli rol oynuyor.” dedi.
Hibya Haber Ajansı
Hibya Haber Ajansı
The post Kurban kesimi ve sonrasında hijyene dikkat appeared first on Kamu365 | Dünya Gündemi.
from WordPress https://ift.tt/3jUia4h via IFTTT
0 notes
dentikor · 4 years
Text
25 Nisan #DünyaVeterinerHekimlerGünü Twitter da gündem oldu.
25 Nisan Dünya Veteriner Hekimler Günü
  Veteriner Hekimler 25 Nisanda Twitter da trend topic oldular. Hem günlerini kutladılar hemde sitemlerini ve sorunlarını dile getirdiler.
Veteriner Hekimler Günü
Veteriner Hekimler Günü kısaca tarihçesi
İlk olarak 2008 yılında gündeme gelmiş ve Dünya Veteriner Hekimleri Birliği’nin (WVA) 2000 yılında, her nisan ayının son cumartesi gününü “Veteriner Hekimler Günü” olarak ilan etmesi ile kutlanmaya başlamıştır. Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü (OIE) ve Dünya Veteriner Hekimleri Birliği (WVA); her yıl, ulusal veteriner hekimler dernekleri tarafından hazırlanan en başarılı projeyi ödüllendirmek amacı ile Dünya Veteriner Hekimler Günü Ödülü verilmesine karar aldılar.
Türkiye’de Veteriner Hekimler Günü ilk olarak 28 Nisan 2001’de Türk Veteriner Hekimleri Birliği’nin düzenlediği organizasyon ile kutlanmıştır.
  25 Nisan Dünya Veteriner Hekimler Günü Basın Açıklaması
youtube
    “TÜRK VETERİNER HEKİMLERİ BİRLİĞİ (TVHB) 25 NİSAN DÜNYA VETERİNER HEKİMLER GÜNÜ BASIN AÇIKLAMASI
      Dünya Veteriner Hekimler Günü; Dünya Veteriner Hekimleri Birliği (WVA) ile Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü’nün (OIE) girişimleri sonucunda her yıl Nisan ayının son Cumartesi günü, o yıl için belirlenen bir tema çerçevesinde kutlanmaktadır.
2020 yılının teması; “İNSAN VE HAYVAN SAĞLIĞI İÇİN ÇEVREYİ KORUMAK.” Olarak belirlenmiştir.
  Belirlenen tema ile, veteriner hekimlerin bu alanlardaki çalışmalarına kamuoyunun dikkatinin çekilmesi amaçlanmaktadır. “
Altı kıtada sayıları 500 bini geçen veteriner hekim tarafından 20’inci kez kutlanacak olan Dünya Veteriner Hekimler Günü, veteriner hekimler için onur kaynağı, gurur kaynağı ve mutluluk kaynağı olmuştur.
    Dünya Veteriner Hekimler Günü sebebiyle bir kez daha belirtmek isteriz ki; Sağlıklı hayvan, sağlıklı gıda, sağlıklı insan ve sağlıklı toplum ile çevre sağlığı ve biyogüvenlik konularında veteriner hekimler çok önemli çalışmalara imza atmaktadır. Tüm Dünyada yaşanan Covid-19 salgını da bir kez daha, veteriner hekimsiz insan sağlığının ve refahının olamayacağını göstermiştir.
 Türk Veteriner Hekimleri Birliği’nin her zeminde gündeme getirdiği konu şudur;
   Ülkemizde kadim bir sağlık meslek grubundan olan veteriner hekimler; özellikle son 150 yılda tarihe mal olan hizmetlerine, başarılarına, özellikle viral ve bakteriyel salgınların kontrol ve eradikasyonlarındaki engin deneyimlerine, koruyucu hekimlik, epidemiyoloji ve karantina önlemleri konusundaki faaliyetlerine, teşhis ve aşı üretimindeki bilgi birikimlerine ve Covid-19 ile mücadele ettiğimiz bugünlerde ülkemize has virüsün izolasyonu ve söz konusu virüsün genetik haritasını ortaya koyan bilim insanlarımızın veteriner hekim olmalarına rağmen, ülkemizde halen hak ettiği değeri alamayan ve özellikle son zamanlarda sağlık meslek grubuna yönelik bir kısım yasal düzenlemelere dahil edilmeyen meslek mensuplarıdır.
  Veteriner hekimler olarak sağlığa verdiğimiz bunca emek ve katkının yanı sıra ve veteriner hekimlere yönelik onlarca şiddet fiili ortada iken ve her şeyin ötesinde ulusal ve uluslararası kabullerde sağlık sınıfında olmasına rağmen, kısa bir süre önce Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilen sağlıkta şiddet yasasında veteriner hekimlere yer verilmemesi tarafımızca anlaşılamamış ve meslek mensuplarımızı büyük bir üzüntüye sevk etmiştir.
  Başta İnsan sağlığı olmak üzere, çevre sağlığını, biyogüvenliği, sosyal hayatı, ekonomiyi, ticareti ve değerlerimizi ciddi oranda tehdit ve tahrip ederek, bütün Dünyayı kuşatan Covid-19 sebebiyle tüm veteriner hekimler, mücadele kapsamında sahada olup ülkemizin en büyük metropolünden, ülkenin en ücra köşesindeki köy ve mezrasına kadar ayaktadır. Bir taraftan laboratuvarlara kapanarak hayatları kurtaracak aşı ve serum üretmek için olağan üstü gayret gösterilirken, diğer taraftan sahada, salgın ve zoonotik hastalıklara karşı koruyucu aşılamalar, hastalık mihraklarına müdahale, tedavi hizmetlerinin kesintisiz olarak sürdürülmesi, insanımızın gıda güvenliğinin sağlanması ve sahipsiz sokak hayvanlarının yaşam koşullarının iyileştirilmesi gibi hizmetler onlarca riske rağmen gece gündüz demeden devam ettirilmektedir.
  Dünyanın bundan sonraki hayatının, ekosisteminin farklı olacağı, gerek ulusal, gerekse uluslararası bir kabul olarak deklare edilirken, ülkesel ve küresel planlamaların önemine dikkat çekilerek, sebeplerin üzerinde durulması gereken bir stratejiden bahsedilmektedir. TVHB olarak bizde buna katılıyoruz.
  Covid-19 ile; Tek Sağlık konseptini tanımlayan, hayvan sağlığı, insan sağlığı ve çevre sağlığının ayrılamayacağı, önlemenin tedaviden daha önemli ve öncelikli olduğu ve yeni bir yaklaşımla küresel iş birliğinin kaçınılmazlığı daha iyi anlaşılmaktadır.
 Koruyucu hekimlik hizmetleri kapsamındaki tüm veteriner hekimlik faaliyetleri hem daha ekonomik, hem de insan sağlığı ve çevre sağlığının korunmasını sağlamak adına çok daha etkindir. Çevreyi ve doğal yaşamı korumaya dair her eksiğimizin dünyada doğal dengenin bozulmasına neden olacağını unutmamamız gerektiği hususu bu yıl da Covid- 19 pandemisi ile bir kez daha yaşanarak görülmüştür.
  Tüm dünyada sağlık meslek sınıfları hızla ve güçlü bir organizasyonla “Tek Sağlık” konsepti altında birleşirken, ülkemizin de bu konuda ilerleme kaydetmesi bugün ve gelecekte meydana gelmesi olası pandemiler ile milli ve yerli etkin mücadele etme gücüne kavuşmasını sağlayacaktır.
 Türk Veteriner Hekimleri Birliği olarak diyoruz ki, Tek Sağlık uygulamaları için yasal ve yapısal düzenlemelere bir an önce başlanmalıdır. Tek Sağlık Yasası çıkarılmalı, ülkesel ve küresel olayları değerlendiren Zoonotik Hastalıklar Kontrol ve Araştırma Merkezi, Sağlık Bakanlığında Veteriner Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü ile Tarım ve Orman Bakanlığında Veteriner İşleri Genel Müdürlüğü ve taşra teşkilatları kurulmalıdır.
 Dünyanın bundan sonra zoonoz karakterli salgınlar ile daha çok uğraşacağı düşünüldüğünde, Veteriner Fakültelerinin fiziki ve eğitim altyapıları güçlendirilerek müfredatına Milli Savunma amaçlı biyogüvenlik, biyolojik mücadele konularının yer aldığı dersler konulmalı, ARGE çalışmalarına daha fazla yatırım yapılmalı ve stratejik konumları itibariyle Veteriner Kontrol Enstitüleri her yönü ile güçlendirilmelidir.
 Bu kapsamda Türk Veteriner Hekimleri Birliği her türlü desteği ve hizmeti vermeye hazırdır.
  Stratejik önemi bir defa daha ortaya çıkan mesleğimiz ile ilgili; fiili hizmet, sağlıkta şiddet, fiziki altyapıdan ve eğitim kalitesinden yoksun çok sayıda fakülte sayısı, kaliteli eğitim ve kaliteli mesleki uygulamalar ile tüm mesleki haklarımız için olumlu katkılarının ve yasal düzenlemelerin olacağı ümidiyle tüm meslektaşlarımıza olağanüstü gayretleri için teşekkür ediyor, Dünya Veteriner Hekimler Gününü kutluyor, selam ve saygılar sunuyorum.
Ali EROĞLU Türk Veteriner Hekimleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı”
  Koruyucu hekimliğin klinik hekimlikten çok daha önemli olduğunu ve koruyucu hekimliği veteriner hekimlerin yaptığını unutmayin. #DünyaVeterinerHekimlerGünü pic.twitter.com/8rVM11Ckhc
— Veteriner HEKİİM🍀 (@VeterinerHekm) April 25, 2020
Demek veteriner hekimler sağlık çalışanı değil..#DünyaVeterinerHekimlerGünü pic.twitter.com/IcSYglAxHl
— Büşra Aksoy (@bsr_iskndr) April 25, 2020
Veteriner Hekimler olmazsa ne mi olur? Kisaca; Tüberküloz, şarbon, brucella, kuduz vb hastalıklardan ölürsünüz? Ne yediginizi hiç bir zaman bilemezsiniz? Dünya Koyun, tavuk, sığır vb. varlığını salgınlar sebebi ile kaybeder ? #DünyaVeterinerHekimlerGünü pic.twitter.com/SdLVRytRLD
— Dr. Burhaneddin AKKAYA (@AkkayaBurhan) April 25, 2020
      source https://dentikor.com/25-nisan-dunyaveterinerhekimlergunu-twitter-da-gundem-oldu/
0 notes
vetrehberi · 5 months
Link
1 note · View note
turknews · 4 years
Text
Koronavirüsten ölenlerin yüzde 80'i 60 yaş üzeri
Koronavirüsten ölenlerin yüzde 80’i 60 yaş üzeri
Çin Ulusal Sağlık Komisyonu’nun verilerine göre resmi adı COVID-19 olarak açıklanan hastalık nedeniyle yaşamını yitirenlerin yüzde 80’i 60 yaş üzeri. Yüzde 75’inin ise önceden kalp rahatsızlığı ya da diyabeti bulunuyordu.
Enfekte olanların çoğunun 40 yaş üzeri olduğunu açıklayan Dünya Sağlık Örgütü’nün Acil Hastalıklar ve Zoonoz (Hayvanlardan insanlara bulaşabilen hastalık) Direktörü Dr. Maria…
View On WordPress
0 notes
ansiklomedia · 5 years
Text
Zoonoz Hastalıklar Nedir? (Hayvanlardan İnsanlara Geçen)
Zoonoz Hastalıklar Nedir? (Hayvanlardan İnsanlara Geçen)
Hastalık deyince çoğunlukla endişelendiğimiz şey diğer insanlardan bize bulaşan hastalıklar gelir ancak gerek tarihte gerekse de günümüzde hastalıkların büyük bir kısmı insanlarla iç içe olan hayvanlardan insana bulaşarak gelişmişlerdir. Yine pek bilinmese de hayvanlarda da insanlardan geçen birçok hastalık mevcuttur. Bu yazımızda insanlardan hayvanlara ve hayvanlardan insanlara geçen…
View On WordPress
0 notes
Link
0 notes
Text
Şarbon hakkında merak ettiklerimiz
Şarbon hakkında merak ettiklerimiz
Şarbon yani antraks, “Bacillus Anthracis” adındaki bakterinin yaptığı bir hastalık olup esasen hayvanlarda hastalık yapan bir bakteridir. İnek, koyun, keçi gibi otçul hayvanlarda görülür. Bu grup hastalıklar, “zoonoz” olarak adlandırılır. Bu bakteri, tetanoz basilinin aksine oksijeni seven, oksijenli ortamda iyi üreyen bir bakteridir. Zorlu fiziksel ve kimyasal koşullara son derece…
View On WordPress
0 notes
Photo
Tumblr media
#Repost @vetumut with @instatoolsapp ・・・ Yavru kedilerde aşılama takvimi: 6 haftalık yaşa gelen kediler öncelikle iç parazitlerinden ve dış parazitlerinden arındırılmak zorundadır. Özellikle iç parazit etkenleri zoonoz hastalıklar bakımından önemlidir ve aksatılmaması gereken bir uygulamadır. Parazitlerinden arındırılan kediler 8 haftalık yaşa geldiğinde 1. Karma dediğimiz FHV, FCV, FPL etkenlerine karşı canlı aşılarla koruma altına alınır. 2 hafta sonra bu aşı tekrarlanır. Karma aşıdan sonra ikinci aşımız feline leukemi visüruna karşı yapılan aşılamadır. Bu da 2 hafta ara ile 2 Doz yapılır. Üçüncü aşımız ise kuduz riskine karşı yapılan aşılamadır. Bu aşı tek doz uygulanır ve tüm aşılar gibi yılda 1 kez uygulanması gerekir. Paraziter uygulamalarda dış parazit spot-on uygulamarı uygulanan ilaca göre 1 ay yada 2 ay sürede değişen zaman dilimlerinde (bu noktada hekiminiz sizi yönlendirecektir) iç parazit uygulamarı ise 3 ayda bir uygulanır. Ev kedilerinde özellikle kedim dışarı çıkmıyor yaptırmaya gerek yok düşüncesi kesinlikle yanlış bir uygulamadır. Onlar dışarı çıkmasa bile biz etkeni evimize taşıyabilir hem petimizin hem kendi sağlığımızı riske atmış oluruz. Dostunuzla birlikte sağlıklı, mutlu, neşeli günleriniz olsun😊 #vet #veterinary #veterinerhekim #cat #kedi #aşılama #takvimi #sağlık #vetumut #hergünyenibirbilgi
0 notes