BİR KOCANIN İÇ DÜNYASI.
Sevgili Lale,
Sana yazıyorum çünkü benim iç dünyamı, hayallerimi, kurduğum düşlerimi bilen tek kişi sensin. Ben burada en yakınlarıma bile değil, kimseye anlatamam yaşadıklarımı… Çünkü bunu konuşmaya utanıyorum ve senin de bu konuda başkasına bir şey söylemeyeceğine güveniyorum.
Bir psikolog olarak evliliğimde yaşadığım sıkıntılarla ilgili içimi sana dökerken herhangi bir yargılama yapmadan dinledin beni ve bunları anlatma konusunda içim çok rahat…
Hatırlarsan, bana en son çok hayal ettiğim fantezimi eşimle beraber gerçekleştirmemi tavsiye etmiştin ve yanlış hareket edersek kötü şeylerin olabileceği konusunda da beni uyarmıştın.
Sonunda başardık. Uyarılarını dikkate aldım. Kötü bir şey olmadı. Aslında, hayatımızın en muhteşem gecesiydi.
Sana yaşadıklarımızı anlatmak istiyorum. Tabii ki, bu tamamen aramızda kalacak. Emel bunu bir sır olarak tutmak konusunda kararlı. Eğer gerçekten bir sürtük olduğunu başka birisi öğrenirse ölürüm diyor. Dalga geçmiyorum.
Her zaman anlattığım gibi benim eşimle seks hayatımızı canlandırmamız için çılgınca fikirlerim ve fantezilerim vardı. Ve onu ikna etmemin ne kadar sürdüğünü biliyorsun. Sana ilk ne zaman bu delice arzumdan bahsettim? Yaklaşık beş yıl önce.
Bu konuda daha önce etrafımda hiç kimseden böyle bir şey duymamıştım ve bunun bir çok çift tarafından yaşanan bir “şey” olduğu konusunda hiçbir fikrim yoktu. Sadece aklımca, eşimi diğer erkeklerle sevişirken hayal etmenin beni cinsel yönden gerçekten uyarıyor olmasının, benim kendi tuhaflığım olduğunu düşünürdüm.
Karımla yatakta giderek artan dozda cinsel oyunlar oynadım. Onun başka bir erkekle birliktelik yaşaması konusunda konuşmak bile meseleydi. Karımı fazla rahatsız etmeden, itici olmadan ikna etmek için çok uğraştım.
En sonunda epey uğraştıktan sonra, Emel’in grup seks fantazime karşı itirazlarını engellemek için bir yol buldum. İşi için bazı promosyon malzemelerinin dizayn düzenlemelerini yapması gerekiyordu. Normalde onun için bu işi yapan, işin püf noktalarını bilen kişi yurt dışındaydı ve işi yaptırabileceği başka kimseyi de bulamadı.
Çaresiz durumdaydı. Onun için işi yapmayı önerdim. Sorunu çözüleceği için çok sevindi. Adama yüklü bir para ödemesi gerekiyordu. Ben de ücret konusunda anlaşırız dedim. Ama para istemiyordum karımdan… Ondan ücret olarak istediğim şeyin beni aldatması olduğunu söyledim. Dileğimi yerine getirmesini, başka bir erkekle sevişmesini…
Önce tersledi beni… Bir iki gün düşündü. Sanırım işini ucuz yollu yapacak birini aramaya devam etti bana çaktırmadan, ama bulamadı. Materyali müşteriye göndermek için son teslim tarihi hızla yaklaşıyordu. Telefon açtı işyerinden,
“Tamam…” dedi. “Sapığın tekisin sen… Benden istediğini kabul ediyorum. Ama hafta sonu boyunca düzenlemenin yapılması gerekiyor. İş mutlaka yetişmeli…”
“Mükemmel,” dedim. “Ve bitirdikten sonra Cumartesi gecesi cuckold fantazimizi gerçekleştirelim.”
“Tamam. Güzel…” dedi. “Anlaştık. Benim de işime yarar istediğin şey… Adam gibi bir adamla gerçek bir seks yaşarım. Kiminle olacak peki? Beni kime siktireceksin sapık kocam?”
“Sana birkaç fotoğraf göndereceğim. Hangisini beğenirsen onu sen seçersin. Hepsinin aletleri benimkinin iki katı büyüklüğünde ve harika görünüyor. Kulağa nasıl geliyor söylediklerim? ”
“Korkutucu geliyor.” dedi Emel… “Ürkütücü… Nasıl olacak peki? Yuvamıza, yatak odamıza alacak değiliz herhalde elin adamını… Orospunun teki gibi bir otele de gidemem asla…”
“Hayır, ama unuttun galiba, bizim Deniz’in emaneti daire var ya… Orayı kullanabiliriz. ”
Karıma resimleri gönderdim ve Ferit adında bir adamı seçti. Manken gibi yakışıklıydı. Onu seçeceğini biliyordum. Benden önce ne tür erkeklerle tanıştığını biliyordum. Hepsi çok yakışıklıydı. En son ben geldim ve koca olarak beni seçti.
Tamam, epey param vardı. İyi kazanıyordum. Muhtemelen küçük sikli bir adamla evlenmesinin nedeni budur. Ya da komiktim, sempatiktim, belki de bu yüzden beni seçti. Bu Ferit gibi yakışıklı adamlar hiç komik değil.
Her neyse, Emel onu seçti. Ferit’i Deniz'in kullanılmayan dairesine davet ettim. Herhalde Deniz'i üniversiteden hatırlıyorsun. Altı aydır burada editör olarak çalışıyor ve devren kiralamam için bana dairesinin anahtarlarını bırakmıştı, ama olmadı, boş duruyordu daire…
Karımın istediği düzenlemeleri hızla yaptım. Ve Emel'e dosyaları gönderdim.
Her şeyi kabul etmesini bu şekilde sağladım. Ama bence gerçekten çok heyecanlıydı. Hiçbir şeyin yanlış gitmediğini umuyordum, bana bir şeylerin ters gidebileceğini dikkat etmemi söylemiştin. Ama her şey güzel gidiyordu.
Karıma seksi bir şey giymesini, seçtiği adamı etkilemesini söyledim. Şimdiye kadar gördüğüm en seksi, daracık bir mini etekli elbiseyle geldi.
“Bu nereden çıktı?” diye sordum.
“Sadece bu iş için internetten aldım.”
Karım da havaya giriyordu. Bunu görebiliyordum!
Karıma sımsıkı sarıldım ve onu öptüm. En vahşi cinsel fantezimi yerine getireceği için ona ne kadar minnettar olduğumu söyledim. Onu öperken elbisenin eteğinin altına elimi soktum ve kadınlığının ıslaklığını hissettim. Aman Tanrım!
“Vay anasını…” Nefes nefese kalmıştım. “Sırılsıklamsın karıcığım. Sanırım bu fanteziyle coşan tek kişi ben değilim!”
“Ne? Tahrik olmamam şart mı? Başka bir erkek beni etkilediğinden beri ne kadar zaman geçti, biliyor musun? ”
“Sanırım on iki yıl,” dedim, çünkü o kadar süredir evliydik. Benden önce bir sürü erkek arkadaşı olmuştu, çoğunu biliyordum. Sık sık evlenmeden önce karımı beceren eskileriyle karşılaştığımız, selamlaşıp konuştuğumuz olurdu.
Şaşırtıcı bir şekilde, “O kadar uzun değil,” dedi. “Ama yine de bir süre oldu.”
Bunu duyunca kaşlarını çattım. Evlendikten sonra da sikişiyor mu yani bu kadın?
“Şaka yapıyorum aşkım.” diyerek güldü. “Tam 14 yıl geçti. Metin'den beri kimseyle sevişmedim.”
Aman Tanrım. Metin tam anlamıyla bir erkek modeldi. Benden önce son çıktığı adam. Ne büyük bir şakaydı yaptığı… Kendimi onunla karşılaştırmak bok gibi hissettirdi.
Aşk yuvamıza giderken tedirgindi karım, anlayabiliyordum. Parmak uçlarını çiğnemeye, saçının lülesiyle oynamaya başlamıştı.
"Emin misin bu konuda?” diye sordu. “Daha sonra bana kızmayacaksın.”
“Hayır, son kararım. Sana söz veriyorum” dedim. “Bu gece size tam bir cinsel özgürlük veriyorum. Bu çocukla ne istersen yap. Eğer içinde bir şeyler hissetmezsen onunla sevişmene bile gerek yok. Sadece hissedersen yap. ”
“Oh, merak etme, şimdiden heyecanlanıyorum.” dedi. “Bütün bu belaya bulaşıp o yakışıklıyla sevişmeyeceğim öyle mi? Bunun için endişelenme aşkım. Bu gece sevişme havasındayım. Karıcığın sikilmeye susamış durumda… Tam bir fahişe olacağım bu gece… Bu gece karını dibine kadar sikecekler.”
“Aman Tanrım!” dedim neşeyle… “Bu harika bir haber!”
Sanırım bu fikri gerçekten sevdi bu kadın, diye düşündüm, yaklaştıkça… Bunun için başka bir açıklama yoktu. Yabancı bir erkekle, Ferit’le tanışmak için Deniz'in dairesine gidecektik. Gerçek bir erkekle eşimin nasıl sevişeceğini ilk elden görecektim. Benim gibi küçük penisli bir pısırıkla değil.
Bu Ferit felaket bir fırlamaydı. Fotoğraflarından, telefon konuşmalarımızdan bunu anlamıştım. Oğlanın ağır abi bir tipi, gözlerinde sert bir bakış vardı. Karımı kimsenin tatmin ettiği gibi becermeden işi bırakmayacaktı, bundan emindim.
Deniz'in evinin yoluna girerken, kapının yanında duran erkeği gördük. Bizden önce oraya gelmişti.
“Merhaba, ben Ferit,” dedi, biz ona yaklaşırken elini uzattı. “Sen de Emel olmalısın.”
“Tanıştığımıza memnun oldum,” dedi Emel.
“Çok güzelsin,” dedi. “Fotoğrafından bile daha iyi!”
“Ah eski fotoğrafım…” dedi karım gözlerinin içine kadar gülümseyerek. “Sen de fena değilsin.”
Sonra bu karanlık tipli fakat çok yakışıklı yabancıyla el sıkıştı. Belli etmemeye çalışmasına rağmen karımın heyecanlandığını anlıyordum, hareketleri tutuk, beceriksizdi. Ferit ise onun tam tersi… Profesyonel jigolo herif ne de olsa…
“İçeri gelin çocuklar,” dedim kapıyı açtım ve Deniz'in evine adım attık.
“Siz oturma odasına girin” dedim. “Ben bize biraz içki getireyim.”
Ben günün erken saatlerinde önceden gelmiş ve buzdolabına biraz şarap ve bazı küçük aperatifler koymuştum. Şarap ve biraz cips ve peynir falan çıkardım ve hep birlikte odada oturduk.
“Peki bunu ilk defa mı yapıyorsunuz?” diye sordu Ferit. “Yani, cuckold işini?”
“Evet” dedim. “Bu bizim için ilk olacak. Biraz gerginiz bu yüzden… ”
“Ben son derece gerginim,” dedi karım da… “Ama çok da heyecanlıyım.”
“Bunu uzun zamandır düşünüyorsun, değil mi?” dedi bana.
“Çok uzun bir süredir hem de…” dedim. “Çok zor ikna ettim Emel’i…”
“Karının ne yapmasından hoşlanırsın peki? Düşündüğün şey nedir?”
“Şey… Ne bileyim… Her şey…” dedim.
“Örneğin?” dedi Emel'i elinden tutarak… “Orada otururken başka bir adamın eşini elinden tutmasını izlemek ister misin?”
“Lanet olsun… Evet,” dedim.
İlk fiziksel teması kurar kurmaz, geri dönüşümüzün olmadığı hissine kapıldım. Emel bana endişeyle baktı. Sanki bana çok geç olmadan bu oyunu durdurmamız gerekip gerekmediğini soruyor gibiydi. Ona gülümsedim. Emel de gülümsedi.
“Ve başka bir adamın karısının uzun güzel saçlarını okşamasını… Ona ne kadar güzel olduğunu söylemesini izlemek ister misin?”
Cevap vermemi bile beklemedi. Saçlarını okşamaya başladı karımın, başını biraz uzaklaştırarak yüzünde hayran bir ifadeyle baktı Emel’e…
“Karın gerçek bir sanat eseri,” dedi. “Bana ait olsaydı, müzedeki değerli bir eser, bir Mona Lisa tablosu gibi yükseğe asardım. O tabloyu hiç gördün mü? ”
“Evet, birkaç yıl önce oraya gittik,” diye istekli karım… Sesi biraz boğuk geliyordu, sanki boğazında bir uyarılma hissediyor gibiydi… Eşiği aştığımız ve tabuyu kırmaya başladığımızda içimizde yükselen o garip güç bizi ele geçiriyordu.
Tabu… Asla yapılmaması gereken şeyi yapmak. İnsan bir erkeğin kocasının önünde saçlarına dokunmasına asla izin vermemelidir. Ama bunu yapmak çok iyi hissettiriyorsa o kocayı…? Zevk alıyor, heyecana boğuyorsa…? Aldığı zevkle boğuluyormuş gibi boğazını sıkıyorsa… Ohhh… Lanet olsun.
“Onun için yeteri kadar güçlü bir erkek değilsin galiba Soner?” diye sordu bana, karımın saçlarını okşamaya devam ederken… Omuzlarını okşayarak aşağı inmeye başladı.
Mini etekli elbisesinin kolsuz bir üstü vardı. Bu yüzden şimdi beyaz, yumuşak omuzlarında, aşırı bir yoğunlukla, istekle karımın gözlerinin içine bakarken onun çıplak etini okşuyordu.
“Hayır, sanırım ben… Yeterli değilim, Ferit…” dedim. “Bu yüzden seni aradık. Gerçekten acil bir durumdu bence… Yani, onu memnun edebilecek bir erkeğe acil ihtiyacı var karımın… ”
“Doğru adamı aradın,” dedi Ferit kendine büyük bir güvenle. “Onu memnun edebilirim. Ve o da beni memnun edebilir. Ve biz birbirimizi memnun ederken, Soner, sen de yanımızda bizi izleyeceksin.”
“Evet,” diye mırıldandım büyük bir teslimiyetle… Bir çeşit futbol antrenörü gibi,
“Seni duyamıyorum?” dedi. Bu adam gerçekten alfa bir erkekti. Pazarlık ettiğimden daha fazla alfa mı? Henüz bundan emin değildim.
“Ne istiyorsun Soner?” dedi. “Ne istediğini söyle bana, duymak istiyorum.”
“Karımla seks yapmanı istiyorum,” diye açıkladım.
“Güzel,” dedi koç. “Ve sen, Emel, benden ne istiyorsun?”
“Soner ne isterse ben de onu istiyorum,” diye mırıldandı karım.
“Seni duyamıyorum,” dedi ona da… “Ne yapmamı istiyorsun Emel?”
“Ne yapmak istersen…” dedi sesi erkeğin seviyesine yükseldi. “Ben seninim, Ferit… Ne istersen yap bana…”
Bu teslimiyetin Ferit’in çılgınlığını arttırdığını söyleyebilirim. Emel’in ağzına yumuluverdi birden ve tutkuyla öpmeye başladı. Emel'in inlediğini duyabiliyordum. Dillerinin ağızlarından fırladığını ve yılanlar gibi iç içe geçtiğini görebiliyordum. Elleri birbirlerini sararak sıkmaya, araştırmaya, aramaya başladı.
Sonra Emel durdu ve beni kontrol etmek için bana baktı. Nasıldı acaba? Yaptığı şey, yabancı bir erkekle öpüşmesi benim için çok mu fazlaydı?
Ona gülümsedim.
“İyi misin tatlım?” dedi.
“Her zamankinden daha iyi…” dedim. Ve pantolonumu çıkardım ayağımdan ve ona ereksiyonumu gösterdim. On santimlik ereksiyonumu…
O kadar zordu ki küçük bir penise sahip olmak… Ne kadar isterdim bir on santim daha uzun olmasını… Hayatımda hiç bu kadar rezil olmamıştım, şimdi şu fantezi oyunumuzda gerçeği görmüştüm. Benim güzel karım gerçek bir erkeğe layıktı. Bir kabadayı. Bir futbol koçu. Bir boğa.
“Ah benim zavallım…” dedi Ferit, “Senin alet gerçekten konuşacak kadar uzun değil, öyle değil mi? Emel’ciğim, sana gerçek bir erkeğin neye benzediğini göstereceğim. Hazır mısın?“
“Elbette, dedi. “Her zamanki gibi hazırım.”
“Sen hazır mısın Soner? ”
“Hazırım,” dedim cesurca.
Ferit ayağa kalktı ve kotunu çıkardı. İç çamaşırı giymiyordu piç herif… Erkeklik organı ve torbaları muhteşem göründü gözüme… Tam yirmi yirmibeş santim uzunluğundaydı aleti… Taşakları da ona yakışır büyüklükteydi.
Ve vücudu mükemmeldi, üzerinde bir gram yağ yoktu. Sonra üzerindeki tişörtü çıkardı ve bize dalgalanan göğüs ve karın kaslarını gösterdi. Vücut yarışmasındaki bir adam gibi poz verdi ve bize pazılarını gösterdi.
"Aman Tanrım,” diye mırıldandı Emel. “İnanılmaz.”
“Ve şimdi seni görmek istiyorum, Emel…” dedi. “Benim için soyunmaya hazır mısın?”
“Sanırım hazırım” dedi karım.
Ferit yanımda durdu, koltuğumun yanına dayanarak karımın soyunmasını bekledi. Emel kanepeden kalktı ve bize baktı. Elbisesinin önündeki düğmelerini yavaşça açtı. Eşimin göğüslerinin ne kadar güzel olduğunu hatırlıyorsun, değil mi? Sütyen giymiyordu karım… Üç düğmeyi indirdiğinde, elbisenin yakasını iki yana açtı ve güzel göğüslerini bize gösterdi.
“Sen şanslı bir adamsın Soner,” diye sırıttı Ferit. “Vay vay vay…!”
“Sen şanslısın oğlum…” dedim. “Bir dakika içinde, bu güzel göğüsleri emiyor olacaksın.”
“Kesinlikle öyle olacak, merak etme…”
Sonra karım elbisenin altını baştan çıkarıcı bir şekilde kalçalarının biraz altına sıyırdı ve kasık tüylerini ortaya çıkardı. Karım da iç çamaşırı giymemişti altına Ferit gibi… Bu iki azgın, bu gece aynı şekilde düşünüyorlardı anlaşılan….
“Karının amcığını görebiliyorum” dedi bana.
“Bu dünyadaki en güzel amcık bence…” dedim. “Tadına bakıncaya kadar bekle. Karımın amcığı harikadır.“
"Bunu dört gözle bekliyorum zaten ben de…”
Karım elbisesini aşağıya doğru sıyırdı ve önümüzde çırılçıplak ayakta durdu. Meme uçlarını okşamaya başladı, bir çeşit striptizci gibi. Sonra bacaklarının arasına bir elini koydu ve klitorisini okşamaya başladı.
“Bu iyi mi geliyor sana orospum?” diye sordu Ferit. “Orada gerçek bir erkeğin önünde çıplak durmak? Klitorisini mi okşuyorsun? ”
“Evet… Ohhh…” diye inledi karım…
O anda bana son bir kez merak ediyormuş gibi baktı. Acaba, şimdi şu anda geri dönmeli miyiz? Yoksa çok mu ilerlemiştik? Çok mu geç kaldık? Bu yaptığımız büyük bir hata olabilir miydi?
Başımı salladım devam etmesi için, rahatlatmak istercesine gülümsedim. Sinyali aldı karım… Geldi ve erkeğinin önünde diz çöktü. Ve boğanın büyük sert sikini başından başlayarak yaladı. Dudaklarının arasına alıp emmeye başladı.
“Ah, şuna bak…” dedi Ferit zevkle… “Karın ne yapıyor böyle Soner?”
“Senin sikini emiyor.”
“Ve bu konuda oldukça iyi…” dedi. “Offf… Ama hepsini boğazına alabilmesinin bir yolu yok, değil mi? Benim ufaklığı bademciklerine değdiremez herhalde… ”
Emel açıkça bunu bir meydan okuma olarak aldı ve ağzını kocaman açtı. Yavaş yavaş erkeğin sikini tamamen ağzında kaybetti. Onunla gurur duydum. Ağzını kapatmış, boğazına kadar sokmuştu koca yarrağı… Ferit neredeyse boşalacak gibi oldu. Zevkle soludu.
“Ah harika…” diye bağırdı sonunda… “Karın gerçek bir fahişe Soner… Büyük yaraklar emmiş olmalı… Çok fazla pratik yapmış olmalı. ”
“Hayır, sadece benim ufaklığı emiyor yıllardır…” dedim.
“Nasıl buldun Soner?” Nefesi kesilmişti. “Karının diz çöküp başka bir adamın sikini emmesini izlemek nasıl?”
“Her şey çok güzel… Hatta daha da fazlası,” dedim. Sevgili karım onun ağzına zor sığan koca sikini boğazına kadar sokup emerken benim küçük aleti sıvazlıyordum ben de…
“Bahse girerim benim yüzüne boşalmamı istiyorsun,” dedi.
“Mutlaka, ama henüz değil…” dedim.
“Ah, seni köpek… Seni azgın pis köpek…” dedi, benim gerçek arzumu, deli gibi istediğim şeyi tahmin ederek. “Bana Creampie istediğini mi söylüyorsun? Benim döllerimi içmek istiyorsun sen… Karının sikilmiş amından onları yalamak istiyorsun öyle mi?”
Ben bu ezik, sapıkça arzularımdan utanmış bir şekilde gülümsedim ve başımı evet anlamında salladım.
“Ve karını pisliklerinden temizlemek istiyorsun, değil mi?” dedi. “Ben taşaklarımdaki yükü karının amına boşalttıktan sonra.”
Tekrar başımı salladım. Emel’e döndü
“Ya sen tatlım, yarak yemeye hazır mısın?”
“Tabii, hazırım…” dedi karım zirveye çıkarken. Görünüşe göre oral seksten aldığı zevk herifin sikini neredeyse beş santim büyütmüştü. Şimdi gerçek bir kol gibi görünüyordu. Ve topları olduklarından daha da kocaman olmuştu
Elini tuttu karımın ve onu Deniz'in yatak odasına götürdü. Uysal bir ev kedisi gibi onları arkalarından takip ettim. Odada yatağa uzanıp tekrar sevişmeye başladılar. Yatağın ucuna oturdum ve karım yabancı bir erkekle sikişirken ben minik aletimi okşayıp mastürbasyon yaptım, Ferit de karımın dudaklarına yumuldu. Klitorisini eliyle okşarken göğüslerini ısıra ısıra emdi, yaladı.
“Nasıl gidiyor tatlım?” diye sordum karıma sikimi okşarken… Sormam gereksizdi aslında… Zevk alıyordu karım, yatakta çırılçıplak, Ferit’in parmakları ve dilinin altında kıvrım kıvrım kıvranıyordu.
“Güzel,” diye inledi. “Çok iyi…”
Ve sonra Ferit’in ağzı karımın amını buldu. Önce bir, sonra iki ve sonra üç parmak ile onu amına girip çıkarken, bir yandan da Emel’in klitorisini emdi. Amındaki parmakları gerçekten acımasızca hareket ediyor, karımı bağırtıyordu.
Asla karıma bu kadar kaba davranmaya cesaret edemezdim. Ama gerçekten parmaklarıyla karımın amını kazıyor gibiydi herif…. Ah, bu yüzden kadınların istediği şey bu, diye düşündüm. Kahretsin, neden bize bunları söylemiyorlar?
Parmakları gittikçe daha hızlı ve daha hızlı girip çıkarken, neredeyse görünmeyecek kadar hızlı hareket ediyor gibiydi. Klitorisini emmeye devam ettikçe aniden sonuna kadar bir soktu ve sonra aniden parmaklarını karımın amından çıkardı, çünkü ne olacağını biliyordu.
Karımın amının dudaklarından bir sıvı fışkırmaya başladı. Bir kadın nasıl fışkırtma yapabiliyordu! Kahretsin, hep bunu merak etmiştim.
“Ahhhhh!”
Eşimin kıçı duyduğu korkunç zevkle havada yükselip yukarıya çıktı ve sular karşılara kadar fışkırırken yüksek sesle çığlık attı. Daha önce hiç böyle bir şey görmemiştim.
“Ahhhhh!” yine çığlık attı ve başka bir küçük fışkırma… Karımın amından sular seller fışkırıyordu adeta… Sonunda bitti.
Eşim çok memnundu hayatından… Sanırım daha önce hiç böyle bir şey hissetmemişti. Tekrar yanına yattığında, erkeği huşu içinde öptü karım! Seks Tanrısına benzeyen bu azgın herife neredeyse ibadet ediyordu. Ve minnettarlık… Cinsel doyum ve aşk… Ben karımı boşalttıktan sonra böyle bir tepkiyi hiç almamıştım. Çok güzel bir manzaraydı. Duygulandım. Gözlerimin yaşardığını hissettim.
“Ve şimdi Soner,” dedi Ferit,“Sana ilk kez benim yatağıma gelenlerin takdir ettiği bir şey sunmak istiyorum. Buraya gelmeni ve ben karını becerirken, senin onu öpmeni istiyorum. ”
“Tamam,” dedim.
Yatağa tırmandım ve Emel'in diğer tarafında uzandım. Beni Ferit'e gösterdiği hassasiyetle ve sevgiyle öpmeye başladı. Bu arada, o büyük yarak yavaşça içine giriyordu.
“Seni seviyorum aşkım…” dedim. “Seni çok seviyorum. Bana bu güzelliği verdiğin için teşekkürler. ”
“Ben de seni seviyorum kocacığım…” diye mırıldandı bana. “Hoşuna gittiğine sevindim.”
“Sen de bundan hoşlanıyor musun?” diye sordum.
“Çok fazla,” dedi ve sesindeki boğuk karılmayı tekrar duydum. Bu gerçekten tüm kurallara aykırı, değil mi? Orada yabancı bir yatakta sırtüstü yatıp, kocasından bir santim uzakta, onu çok yakından izlerken, dudaklarını öperken, başka bir adamın yarağı amına girdi ve daha önce hiç doldurulmamış gibi amını doldurmaya başladı.
“Ahh…. Harika… Tanrım….” diye inledi karım yabancıya sikilirken…
Ve sonra…
Olayın ortalarında karımın kasılmalarını hissettim. İkinci orgazmını yaşıyordu, sıvı selleri çıkıyordu amından… Ama içinde büyük bir yarak girip çıkarken, amcığı az önceki gibi fışkırtma olayı olamazdı. Bu yüzden koca yarak amından geriye çıkarken sadece zevk suları süzülüyordu kenarlarından…
“Ah. İnanamıyorum. Kahretsin… Tanrım…!“ dedi ve sanırım tekrar boşaldı. Ya da belki de on dakika süren uzun bir orgazmdı, erkek büyük salamını daha da derinlerine soktu.
Fakat karımı delirten sadece erkeğin sikinin uzunluğu değildi, daha sonra söyledi. Çevresi de çok kalındı. Doğum yapmak gibiydi, diye düşündü sikilirken… Vajinasının genişliği için çok büyüktü adamın yarağı… Amcığını deli gibi esnetiyordu ve kendini ikiye bölünmüş gibi hissettiriyordu. Ve o sadece bir kaç dakika önce orgazm olmasına rağmen sanki daha önce hiç boşalmamış gibi tekrar geldi.
“Ohhh… Olamaz… Lanet olsun…!”
Üçüncü bir sel…
Sonra sert, haşin hareketlerle karımı yüzükoyun çevirip arkadan becerdi. Ve bu pozisyon içindeki aleti daha da çok hissetmesine sebep oldu.
“Ah! Ah!”
Tekrar geldi. Ve yeniden.
Yaklaşık sikmeye başlayalı geçen yirmi dakika içinde karımı neredeyse on kez boşaltmış olduğunu düşünüyorum. Ne güç ama! Gerçekten bir dişiyi doldurmak için bunun gibi bir alet gerekirdi. Ferit denen orospu çocuğu ne kadar şanslı bir erkek…
Ve ben. Ben de şanslıydım. Ferit yatakta yatıyordu ve eşim onu üstüne çıkıp kendini o koca yarağa siktirmeye başladı. Ben hala yanlarında mastürbasyona devam ediyordum, kendimi orgazm sınırlarımın kenarında tutarak…
“Karın çok iyi vakit geçiriyor Soner,” dedi. “Ve seni kremalı turta yapmaya hazırlıyorum. Sen karınla biraz iş tutarken ben biraz dinlenmek istiyorum. Neden buraya gelip onu öpmüyorsun? Benim yarak aşağı çarparken kıçını hissetmiyorsun? Kıçının şu anda ne kadar tatlı hissettiğini anla… Mmm.”
Onu becerirken popo yanaklarını sıkıyordu. Antrenör tarafından talimat verildiği gibi yaptım. Ve geldim ve onunla tekrar çıkmaya başladım.
“Deniz'in yatağını gerçekten berbat ettin,” diye şaka yaptım.
“Ben asla… önce… ben…”
Konuşamadı. Neler olduğunu görüyordum. Şimdi karım onun üstündeydi ve onun klitoris pelvik kemiğine karşı çarpıyordu, o büyük yarak karımın amını tamamen doldurdu ve o karımı tekrar kendinden geçirdi. Karım tekrar boşaldı.
“Ahhhhhh!”
Bu bir yenilik bizim için… Grup seks paylaşımımızdan gelen harika şeylerden biri… Artık bugün karımın birden fazla orgazm yapabileceğini biliyorum.
Amına oral yapıp bir kez boşalttıktan sonra bırakmıyorum. Devam ediyorum. Elimi, ağzımı kullanıyorum. Sonra yapay penis, vibratör ile devam ediyorum. Böyle çeşitlendirerek neredeyse on kez boşaltabiliyorum. Ferit sayesinde gerçek bir seks makinesi oldu karım…
Ve sonunda karım bitkin düştü, yatağa sırtüstü uzandı ve Ferit büyük finişe hazırlandı.
“Buraya gel,” diye talimat verdi bana. “Yakından görmeni istiyorum.”
Koca sikini belinden tutup daha bir hızlı amına soktu. Kalçaları karımın bacaklarının arasında inip kalkıyordu. Hızlandı iyice ve sonra çığlık atarak kasıldı, amının içinde sperm dolu bir hortum vardı sanki… Boşalması bitince içinden çıkıp yanına uzandı. Bense orada eşimin yanında, başım amının hizasında kaldım. Heyecanla bekliyordum. Yaklaşık on saniye içinde koca sikin genişlettiği, örselenmiş am dudaklarının arasından beyaz sıvı süzülmeye başladı. Creampie.
“Mmmmmm,” dedim, yutkunarak… “Ah… Evet!”
“Yala Soner…” dedi Ferit.. “Döllerimin hepsini yala. Bu spermler, seni daha fazla güçlü, gerçek bir erkek yapabilir. Ama sadece her damlasını alırsan… Tüm dölleri yutmazsan işe yaramaz. ”
Ben o gün erkeğin neredeyse bir yarım bardak kadar spermini yalayıp yuttum. Sadece bir tür ters enjeksiyon gibi eşimin amından dışarı fışkıran döllerini yedim.
“Bana da biraz tattır…” dedi Emel. Ferit güldü,
“Devam et Soner, sorun değil,” dedi.
Yani son tuzlu yudumu ağzımda tuttum ve uzanıp karımı öptüm. O son yudumu eşimin ağzına takas yaptım. Bu karı koca yuttuğumuz iksirin içinde gerçek bir güç vardı, size söyleyeyim. Buna inanıyorum.
“Mmm, güzel…” dedi Emel spermleri yuttuktan sonra… “Sanki seninkinden daha tuzlu aşkım…”
Ferit, kuşku duymayan bir gururla, “Ve daha erkeksi bir erkeğin spermi…” dedi.
“Bunu bilmiyordum” dedim. “Ve bu şimdiye kadar tadına baktığım ilk sperm olduğu için, kendi tadımı bile tatmadığım için, sanırım Ferit’in sözüne inanmam gerekecek.”
Ve sonra hepimiz kahkahayla güldük.
Sonuçta, biz ne yaptık? Sadece gerçekten çok kötü bir şey yaptık o gün… Ve grup seks yaptığımız için üstümüze yıldırımlar düşmedi. Biz üçümüz, tabuları yıktık. İksir tadını tattım. Ve hikayeyi birilerine anlatmak için bekledim.
Yani arkadaşım, işte olay bu kadar… Giyindik, biraz daha şarap içtik ve sonra Ferit eşime uzun, on dakikalık tutkulu bir kucaklamayla vedalaştılar. Bunu yaparken birbirlerine bir şeyler fısıldadılar ve göz göze öpüşerek, koklaşarak ayrıldılar. O sırada neyin anlaşmasını yaptıklarını tanrı biliyor.
Onlar vedalaşırken ben Deniz'in mutfağını temizliyordum ve ıslanıp buruşmuş çarşafları bir torbaya koyarak onları yıkamak için evimize geri götürüyordum. Kahrolası bir karmaşa yaratmıştık.
Ama biz sadece bir gece felekten bir gece çalmıştık.
Ferit ayrıldı ve Emel ve ben evimize gittik.
“Yani…” dedi bana karım… Yatağımıza döndüğümüzde ve uyumak üzereyken… “Şimdi mutlu musun?”
“Evet” dedim. “Beni çok mutlu bir pezevenk koca yaptın. Teşekkürler canım.”
“Her zaman…” dedi Emel de… “Bunu senin için, senin her istediğin zaman yaparım. Bu kadar lezzetli olacağını, bu kadar zevk alacağımı hiç düşünmemiştim. Keşke seni dinleyip daha önceleri yapsaydık bunu…”
Sonra ikimiz de tatlı bir uykuya daldık.
Artık biliyorsun. Beni dinlediğin için teşekkürler. Sadece birine söylemek istedim. Bu duygu gerçekten inanılmaz bir şey… İnanılmaz his ve artık içimde tutamıyorum.
Demek istediğim, biz eşiği geçtik. Ve eğer ben istersem, karım tekrar yapmaya istekli…
Bu olay beni karıma yeniden aşık etti dostum. Sanki şimdi bir tanrıçayla yaşıyorum. Her gün… Bu bir mucize… Karım bana istediğimi verdi. Tam olarak istediğim şey…
Başka kimin kocası bunu söyleyebilir ki?
Sevgiler…
44 notes
·
View notes
1) En sevdiğin/ sevmediğin renk?
2) En sevdiğin/ sevmediğin yemek?
3) Uğurlu sayın?
4) Hiç sevgilin oldu mu?
5) Hayran olduğun oyuncu?
6) Yıldızlar mı gökyüzü mü?
7) Sabah mı gece mi?
8) Hiç şiir yazdın mı?
9) Hikaye yazdın mı?
10) Hiç yemek yaptın mı?
11) Annen mi baban mı?
12) En sevdiğin/ sevmediğin arkadaşın?
13) En sevdiğin/ sevmediğin dizi, film?
14) En sevdiğin/ sevmediğin yazar ve kitap?
15) En sevdiğin/ sevmediğin hayvan?
16) En utanç anın nedir?
17) Sevdiğin kişiye hiç açıldın mı?
18) Hiç birisini sevdin mi?
19) Seni seven oldu mu hiç?
20) Seni seviyorum, diyen oldu mu hiç?
21) Bir kitap karakterine sövsem bu kim olurdu?
22) Buraya bir güzel söz bırakırsan bu ne olur?
23) En sevdiğin kitap alıntısı?
24) 10 milyonun olsa ne yapardın?
25) Ünlü olsan ne hissederdin?
26) Yeni tanışmışsındır ama çok iyi anlaşıyorsundur, böyle birisi var mı?
27) Allah'a inanıyor musun?
28) Canından çok sevdiğin insanlar var mı?
29) Bir mevsim olsan bu ne olurdu?
30) Dokuz canın olsa sekizini kimlere verirdin?
31) En sevdiğin/ sevmediğin şarkı ve emoji?
32) Platonik misin?
33) Fal bakar ya da sever misin?
34) Hangi ülkeye gitmek, hangi dili öğrenmek isterdin?
35) Hiç zehirledin mi?
36) Hiç intihar ettin mi?
37) Kardeşin var mı?
38) En çok ne zaman söversin?
39) Akrep sever misin?
40) Yılan sever misin?
41) En sevdiğin çiçek ?
42) Cinsiyetin ne?
43) Eğer geriye dönebilseydin hangi anını değiştirirsin?
44) 5 yıl önceki bir anını anlat.
45) 10 yıl önceki haline ne söylemek istersin?
46) Uzay korkutucu mu?
47) Ölümden korkar mısın?
48) Bir daha dönmemek şartıyla yerin altında bir dünya var desem gider miydin?
49) Kaç yaşına dönmek istersin?
50) Görünmez olsan hırsızlık yapar mıydın?
51) Hangi süper güce sahip olmak istersin ?
52) Bir padişah olsan kim olurdun?
53) Fatıh Sultan Mehmet'e bir mesaj gönderecek olsan ne yazardın?
54) Savruk musundur?
55) Bir şifacı olmak ister miydin?
56) Yaz, kış?
57) Bir hayvan olsan ve birisini ısıracak olsan böyle birisi olur muydu?
58) Hangi dersi ve hocayı seversin ya da sevmezsin?
59) En büyük küfrün?
60) En nefret ettiğin ders?
61) Hiç öptüğün birisi oldu mu? Gerçek anlamda.
62) Depresyona hiç girdin mi?
63) İnstagram, tumblr hangisi?
64) Tumblr'dan hangi blogları seviyorsun?
65) Tumblr'dan konuştuğun kişiler varsa kim, kimler?
Bunları bana ya da birbirinize sorabilirsiniz.
Bunlardan hangisini istiyorsanız bana atabilirsiniz.
🌿: Samimisin.
❤: Seni seviyorum.
💣: Aşırı itici geliyorsun.
💔: Seni sevmiyorum.
👊: Seninle tanışmak isterim.
⚰: Seni öldürmek istiyorum.
🧚♀️: Gönderilerinin bağımlısıyım.
💎: Güzel gönderilerin var.
😛: Seni takip ediyorum, sen beni takip ediyorsun ya da.
:) : Bloğun tatlı.
💫: Şu an bu gönderine öylesine rastladım, takma kafanı bana.
🖤: Çok saçma gönderilerin var.
💙: Lütfen artık gönderi atma, boşa zaman kaybısın.
💛: Anonimin olmak isterim.
💚: Kafa dengisin.
🧡: Şarkı atmak istiyorum sana.
460 notes
·
View notes