Tumgik
#türküye
humaaaaaa1 · 1 year
Text
25 notes · View notes
yantekerlek · 2 years
Text
Tumblr media
kırklareli'nin güzü ziyaret çarptı bizi
11 notes · View notes
sigarasever · 6 days
Text
günaydın türküye
11 notes · View notes
sessiz1sen · 14 days
Text
Şarkıya türküye lanet olsun
Anlayamadın ya
11 notes · View notes
yazan-kalem-siyah06 · 1 month
Text
Kimi insan Faşizme benzer;
karşılık bulamayınca öldürür sevdiğini.
Kimi insan Kapitalizme benzer;
yalanlar üstüne kurar bütün ilişkiyi.
Kimi insan da Devrime benzer;
kavuşmak bir Ihtimaldir ve çok güzeldir.
Kimi insan bir Türküye benzer.
Cahildir, dünyanın Rengine kanar.
Bir hayale aldanır, Boşuna yanar..!
11 notes · View notes
yildizabenzeyen · 2 months
Text
şarkıya türküye lanet olsun anlayamadın ya
14 notes · View notes
sonsuzseven · 2 months
Text
İyisin, hoşsun, bir yokuşsun
Harbiden baya bi boşsun
Şarkıya, türküye lanet olsun
Anlayamadın ya
10 notes · View notes
humaaaaaa1 · 1 year
Text
Ya ALLAH ☝️
25 notes · View notes
katakullii · 2 months
Text
Önce herhalde ben yatağımı sallıyorum dedim uzanıyordum çünkü, sonra baktım masa sallanıyor, böyle böyle aklımızı yitireceğiz herhalde, yorucusun be türküye. Zaten martılar avaz avaz bağırıyor ki bu bunların normal hali ama insanı tedirgin ediyorlar.
10 notes · View notes
datcufan-blog · 3 months
Text
Tumblr media
NEŞET’İN LEYLA’SI Kıymetli Leyla,büyük usta Neşet hocanın babasının sahne aldığı gazinoda çalışıyordu.Babasını izlemeye giden Neşet Ertaş,bir gün gazino kapısında Leyla hanıma denk gelir ve o gece ustayı uyku tutmaz.Gönlüne bir yıldırım gibi düşen Leyla’yı görmek için her gün gazinoya gitmeye başlar.Leyla’yı her gördüğünde yüreği uyuşan büyük usta,daha fazla dayanamayıp bu dev sevdadan Leyla’ya bahseder.Neşet’i dinleyen Leyla duygularına saygı duyduğunu ama gönlünün onda olmadığını söyler büyük ustaya.Aldığı cevaba çok üzülen Neşet hoca,leylam beni çok üzdün diyememiş de, “ yazımı kışa çevirdin “ diye bir türkü bestelemiş.Özledikçe yazmış büyük usta.Yazdıkça halkın gönlünde taht kurmaya başlamış.Daha önce hiç kullanılmamış bir dille anlatmış leylasını halka.Sokak ortasında duran taşları bile Leyla’nın ayağına takılır diye toplarmış bu kusursuz adam.Bir gece o kadar çok özler ki Leyla’yı,sabaha kadar uyumayarak niye çattın kaşlarını türküsünü besteler.Leyla’nın sebebine bestelediği her eser,koca Türkiye’nin gündemine oturur.Leyla’dan ümidini kesen kor yürekli hoca,eline bağlamasını alıp çaldığı bir akşam üstü gökteki güneşide koynuna alarak çıkıp gelir Neşet’in Leyla’sı Şaşırıp kalan usta,ah leylam,sen leylamısın ay mısın der.? Leyla hanım,bu özel yürekli adamın gökyüzüne yaydığı o kusursuz enerjiye daha fazla kayıtsız kalamayarak teslim olmuştur.Mutluluktan ne yapacağını şaşırmış olan Neşet Ertaş,Leyla’yı orda bırakıp Babasının yanına giderek Leyla’ya olan kıymet yüklü sevdasından bahsetmiş.Bu aşka karşı çıkan baba Muharrem Ertaş,türkücüden gazinocudan gelin olmaz diyerek kovar büyük ustayı.Aylar geçtikçe Leyla’nın aşkı Neşet’in aşkının daha üstüne çıkar.İki aşık birbirini çok severler ve herkesin karşı olduğu bu Sevda’yı evlilikle taçlandırırlar.Birbiriyle konuşmayan Baba ve oğul aynı gazinoda çalışıyorlardı.Bir gün baba Muharrem Ertaş “ evladım “ diye bir türkü besteler Neşet için.İçinde aslı bozuk alma dedim evladım yer alan türküye Babasının Leyla’ya aslı bozuk demesi,Neşet Ertaş’ın yüreğini yangın yerine çevirdi.Kızdı,kırıldı, küstü atasına.Leyla’dan vazgeçmeye niyeti yoktu.Babasına bir türküyle cevap verdi oğlu da.Analar insandır,biz insanoğlu dedi büyük usta.O gecenin sabahı Leyla’nın hamile olduğunu öğrenen Neşet Ertaş,ulu arıyorsan analar ulu,sevmişiz biz onu olmuşuz kulu türküsünü besteler ve ailesiyle bağları tamamen koparır.Sevdiği kadından üç çocuğu olur ustanın.Leylam da leylam der gezer usta.Yere göğe sığdıramaz güzel gözlüsünü.Neşet’e sevgisi biten leyla bir gün ustayı terk eder. Aklını yitirmiş gibi gezen bu değerli üstat,boşa mecnun eylemişim ben beni diye bir türkü düşürür herkesin bağrına.Peşine cahildim dünyanın rengine kandım türküsü gelir bir anda.Evvelim sen oldun,ahirim sensin der.Yıllardır oğluyla konuşmayan babadan,küsmedim Neşetim,kahrettim sana diye bir ağıt gelir.Babasının çok hasta olduğunu duyan Neşet Ertaş,eline küçük bir valiz alarak Almanya’dan babasını görmeye gelir ama yetişemez.Beni babamın ayaklarının dibine gömün diye vasiyet eder.Yıllar sonra Neşet Ertaş hayatını kaybeder ve babasının ayaklarının ucuna gömülür.
Bunu şimdi neden mi paylaştım.?
Dinlediğiniz türkülerin çok kıymetli olduğunu bilin istedim.Kalp yanarsa yürek olur.Hasret çekmeyen bir kişi iki cümle yazamaz.Yazabilmen için,yanman gerek.
Leyla,Neşet’in ailesinin yaşattığı huzursuzluktan ötürü gitmiştir. Dünyada aşık sevmezler arkadaşlar.Bu yüzden nerde birbirini seven bir çift görürseniz elinizden gelen her güzelliği yapın derim ben.
Buradan Anne ve Babalara seslenmek istiyorum.Bu muhteşem hissi Allah herkesin yüreğine koymaz.Evlatlarınızdan mutluluğu esirgemeyin.Bir gönüle bir başka gönül sığdıran yaradandır.Lütfen Allah’ın işine karışmayın
Birbirini sevenler,alın yazısının alığıdır.Allah sevenlere keder yüzü göstermesin inşallah 🤲 Neset ERTAŞ ın Leylası💖
8 notes · View notes
sarapsevenkedi · 5 months
Text
Şarkıya türküye lanet olsun anlayamadın ya ,
Ama o anladı, o beni anladı.
10 notes · View notes
veronikaolmekistiyoo · 4 months
Text
iyisin hoşsun bir yokussun harbiden baya bir boşsun şarkıya türküye lanet olsun anlayamadın ya
8 notes · View notes
hasbelkaderbiri · 1 year
Photo
Tumblr media Tumblr media
Yollar bir gün yalnızlıkla çınlıyor, bir gün kalabalıkla. Bütün uzaklar yüzünde göllenmiş. Başındaki yazma rüzgârların evi.Elleri yeryüzü bahçeleri.Bütün zamanlara birden bakıyor.Birazdan ya gözyaşına ya bir türküye başlayacak. İçindeki ses gövdesini bir eski rüyaya bırakıyor. Acıdan yapılmış bir dinginlikle gülümsüyor inen akşama. Yaşamak... Ey yerlerin ve göklerin bağışı Bu yalnızlıkta bile nasıl güzelsin. • | Şükrü Erbaş - insan bir eksik sözdür
32 notes · View notes
sigarasever · 8 days
Text
günaydın türküye
13 notes · View notes
fikret-i · 1 year
Text
Tumblr media Tumblr media
Bir ay doğar ilk akşamdan geceden neydem neydem geceden...
Bugün araba ile işe gelirken radyoda bu türküye denk geldim. Mustafa Özarslan’ın yorumuyla dinlediğim bu türkü beni yıllar öncesine; İlk öğretmenlik yıllarıma götürdü. Şehir merkezinden 40 km uzakta bir köye öğretmen olarak atanmıştım. Okul birleştirilmiş sınıftan oluşan ve benden başka hiç personelin olmadığı tek öğretmenli köy okuluydu işte. Aynı üniversiteden mezun olduğumuz beş arkadaş ile aynı istikametteki farklı köylere atanmıştık. Şehirden geliş gidiş yapmaya karar verdik. Urfalı olan ve en son noktadaki köyde çalışan arkadaş babasının Toros taksisini almıştı. Beyaz Toros. Ben hep arka koltukta ortada otururdum. Ben hariç diğerleri pek konuşmazdı. Bir süre sonra ben de sûkut ettim. Toros’un boyu kısa, şoförlük yapan arkadaşın boyu da babası gibi uzundu. Tavan tamamen kirle kaplanmış; babasının ve arkadaşın başı sürekli tavana değdiği için o alan silinmiş olduğundan temiz kalıyordu. Ve teypte de genelde hep Mustafa Özarslan çalıyordu. Hiç hoşuma gitmiyordu şarkıları. Birkaç defa artık şunu değiştirelim desem de araba sahibi olan arkadaş, ben seviyorum deyip konuyu kapatmıştı. Birde sigarası sönmezdi hiç. Koku, pislik ve sevmediğim türküler eşliğinde gidip geliyorduk işte. Mecbursun, ihtiyacın da var mahkûmsun. Diğer arkadaşlar genelde uyurlardı. Ben ise bazen etrafı izler, bazen de şöförün tepesinde temiz kalan yere gözüm takılı kalır hayallere dalardım.
Yıllar geçti ve ben artık bu türküyü seviyorum. O yıllara götürüyor beni. Genç, idealist, çalışkan yıllarıma… Alışmışlık neticede aşinalığı doğuruyor aşinalık da aşkı, muhabbeti getiriyor. Hani en güzel yemeği hep annemiz yapar ya! Aslında en güzel yemek değildir o. Bize güzel gelmesi aşina olduğumuz içindir. Üniversitede Mardinli ev arkadaşım vardı ne zaman tereyağlı pirinç pilavı yapsam yerken yine annemin pilavı gibi olmuş der duygulanır hatta bazen ağlardı.
Aşk budur işte: “Gönlüm, aşinalıktan müktesep mübtela olmuş gönlüne.”
48 notes · View notes
yazan-kalem-siyah06 · 3 months
Text
Tumblr media
Deniz Gezmiş idam edilir, ve o günden sonra
annesi Mukaddes Gezmiş çok uzun süre
konuşmaz, konuşamaz.
Sürekli radyo dinler. Radyoda Deniz'in sevdiği
türküleri dinler ve içten içe ağlar.
Gene bir gün radyo dinlerken radyoda şu türkü vardır.
"yüce dağ başında yanar bir ışık,
düşmüşem derdine olmuşam aşık.
Al buğday benizli zülfü dolaşık,
dividim kalemim yazarım...
Öyle bir yavrunun derdi var bende."
İşte tam da o anda Mukaddes Ana
türküye eşlik etmeye başlar.
"Öyle bir yavrunun derdi var bende"der.
Ve o günden sonra tekrar konuşmaya başlar.
"Öyle bir yavrunun derdi var bende."
8 notes · View notes