Tumgik
#tükürük
Text
Gidişinin ardından çok fena yağmur yağdı. Fakat bana mı ağladı, sana mi tükürdü anlamadım...
4 notes · View notes
yantekerlek · 1 year
Text
temizlikte bir püf
bir yeri iyi temizlemeniz ne kadar önemliyse iyi temizlediğinize dair bir izlenim bırakmanız da o derece önemlidir. bir odayı tertemiz yaptığınızı mı düşünüyorsunuz bu yetmez. açıkça "ay tertemiz oldu" diyerek cümleyle açıklamak kusursuz sanatınıza gölge düşürür. böyle olmasını istemiyorsanız koltukları süpürün ama süpürgenin bıraktığı asimetrik izleri yumuşacık ellerinizle düzeltmeyin. bırakın kalsın. bunu tecrübelerimden hareketle söylüyorum. az önce annemin gözleri yaşardı odaya bakınca. hep aynı şekilde toplayıp süpürmeme rağmen. tek fark koltuktaki süpürge izlerini yok etmememdi. buraya kadar okuyacağınıza gidip tuvaleti banyoyu yıkardınız. tü size.
11 notes · View notes
ruzgarinpesinde · 2 months
Text
Tumblr media Tumblr media
sabahtan beri aklımı yitirdiğim en çok yorulduğum iş gününden sonra eve dönerken yarın oynatırım diye oyun hamuru oklava falan aldım, öğretmenlik böyle bi şey mi
1 note · View note
sharpechang94 · 1 year
Text
Tükürük Bezi Tümörleri
Tükürük bezi tümörleri, tükürük bezlerinden kaynaklanan kanserli veya kanserli olmayan tümörlerdir. Bu tümörler genellikle tükürük bezlerinin içinde veya yakınında bulunur ve çoğunlukla iyi huyludur (kanserli olmayan). Ancak, bazı durumlarda tümörler kanserli olabilir ve potansiyel olarak ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Tümörün büyüklüğüne ve yayılımına bağlı olarak bir onkologla görüşmek ve tedavi planlamak önemlidir. Tedavi sırasında, hastanın diğer tükürük bezlerinin de korunması önemlidir. Tümörün belirtilerinin fark edilmesi durumunda bir doktora başvurulması önemlidir. Tümörlerin çoğu iyi huyludur, ancak kanserli olabilecekleri için bir onkologla görüşmek ve tedavi planlamak önemlidir. Tedavi sırasında, hastanın diğer tükürük bezlerinin de korunması önemlidir. Tümör türleri Tükürük bezi tümörleri, çeşitli tümör türlerini içerir. Bunlar arasında adenomlar, adenokarsinomlar, miks adenomlar, miks tümörler, tübüler adenomlar ve kistik tümörler yer alır. Bu tümörlerin her biri farklı belirtilere ve tedavi seçeneklerine sahiptir. Tümörün tipine, büyüklüğüne ve yayılımına bağlı olarak tedavi seçenekleri arasında kombine tedavi de yer alabilir. Tedavi sırasında, hastanın diğer tükürük bezlerinin de korunması önemlidir. Tümörün tipine, büyüklüğüne ve yayılımına bağlı olarak tedavi seçenekleri arasında kombine tedavi de yer alabilir. Tedavinin türü, tümörün büyüklüğüne ve yayılımına bağlı olarak değişebilir. Sert damak kanseri Tükürük bezi tümörleri, çeşitli belirtilere neden olabilir. Bunlar arasında şişlik, ağrı, yutma güçlüğü, yüzde asimetri, kulak ağrısı ve sinir hasarı yer alır. Belirtiler, tümörün boyutuna, tipine ve nerede bulunduğuna bağlı olarak değişebilir. Belirtiler fark edildiğinde, bir doktora başvurulması önerilir. Tümörün tipine, büyüklüğüne ve nerede bulunduğuna bağlı olarak değişen belirtiler fark edildiğinde, bir doktora başvurulması önerilir. Tümörün tipine, büyüklüğüne ve nerede bulunduğuna bağlı olarak belirtiler değişebilir. Tedavi seçenekleri arasında kombine tedavi de yer alabilir. Tedavi sırasında, hastanın diğer tükürük bezlerinin de korunması önemlidir. Tedavi Tükürük bezi tümörlerinin tedavisi, tümörün tipine, büyüklüğüne ve yayılımına bağlı olarak değişir. Tedavi seçenekleri arasında ameliyat, radyasyon terapisi ve kemoterapi yer alır. Ameliyat genellikle tümörü tamamen çıkarmak için yapılır. Radyasyon terapisi, kanserli hücreleri öldürmek için yüksek enerjili ışınlar kullanır. Kemoterapi, kanserli hücreleri öldürmek için ilaçlar kullanır. Tedavinin türü, tümörün büyüklüğüne ve yayılımına bağlı olarak değişebilir. Tiroid kanseri bezi tümörleri, genellikle iyi huyludur ve tedavi edilebilir. Ancak, bazı durumlarda tümörler kanserli olabilir ve ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Belirtiler fark edildiğinde, bir doktora başvurmak önemlidir. Tedavi seçenekleri arasında ameliyat, radyasyon terapisi ve kemoterapi yer alır. Tümörün büyüklüğüne ve yayılımına bağlı olarak farklı tedaviler uygulanabilir.
1 note · View note
cherryhunt · 2 years
Text
Uzman Kanser Tedavi Yöntemleri
Son yılların en önemli hastalıklarından biri haline gelen tükürük bezi tümörleri sonucunda yapılması gereken tedavi sistemleri hakkında detaylı bilgilere sağlık merkezinden ulaşılabilir. Pek çok kişinin başına gelmesi mümkün olan kanser çeşitlerinde çok daha güvenilir sağlık hizmetleri buradan alınabilir. Sert damak kanseri tedavisinde en son teknoloji kullanılarak çok daha kısa sürede olumlu sonuçlar elde edilebilir. Tükürük bezi tümörleri ameliyatı ve diğer tüm hastalıklarda etkili tedavi yöntemleri ile sağlık merkezi her konuda yardımcı oluyor. Güvenilir muayene ve doğru teşhis ile erken tedavi yöntemleri uygulamaya yardımcı olan merkezi istediğiniz zaman ziyaret etmek mümkün oluyor. Uzman doktor gözetiminde tüm sorunlara çözüm üretiliyor. Güvenilir Kanser Tedavi Hizmetleri Sağlık alanında başarılı tedavi yöntemleri uygulayan bu sağlık merkezinde uzman hekim yardımı ile gırtlak kanseri ve diğer sağlık sorunlarına çözüm sağlanıyor. Troid kanseri son dönemlerde çok sık görülen kanser çeşitleri arasında yer alıyor. Bu kanser türünde tedavi yöntemi ve süreci çok daha önemli oluyor. Bu neden ile kanser belirtisi yaşamanız halinde hiç zaman kaybetmeden uzman doktor yardımı alınmalıdır. Böylece çok daha hızlı bir şekilde eski sağlıklı günlere kavuşmak mümkün olacaktır. İnsan sağlığına önem veren merkez tüm tedavi ücretlerinde yardımcı oluyor. Her türlü kulak, burun, boğaz, baş ve boyun sorunları için güvenilir hizmetleri sağlık merkezinden almak mümkün oluyor.
1 note · View note
turkudostu61 · 2 years
Text
Tumblr media
0 notes
murat-o41 · 9 months
Text
Üvey Kızımı Arabada Molada Gelinimi Siktim! 1.Bölüm (Erdoğan 48 Y., Ankara)
O sabah İzmir'deki Doktordan randevu saatinin hemen ertesi güne alındığını öğrendiğimizde, gün boyu apar topar hazırlanıp, gece saat 22:00 gibi Ankara'dan İzmir'e doğru yola çıktık. Arabayı yaşlıca olan şoförüm kullanıyordu, yanında karım. Arkada solda gelinim, yanında yani ortada kaynanam, en sağda da 16 yaşındaki üvey kızım Sinem ve ben. Doktordan sonra yazlığa gitmeye niyetlendiğimizden, Sinem'le kucak kucağa idik. Kaynanam, arkada, ortada oturmayı sever. Hem yolu görüyor, hem ayakları rahat ediyormuş. Hanım, uzun yolda şoför uyumasın diye ve arkada dört kişi oturmaktan kurtulmak için önde. Sinem'le ben zaten oldum olası iyi uyuşup anlaştığımız için, biz de memnun olarak arkada, sağda yerimizi kabullendik.
Polatlı'yı geçip, Sivrihisar'a doğru yol aldığımızda, karım, gelinim ve kaynanam çoktan horlamaya başlamışlardı bile. Sinem şoförle ordan burdan saçma sapan konuşuyor, el kol hareketleri yetmezmiş gibi kucağımda da hop oturup hop kalkıyor, bir o yana bir bu yana, kendini bir sağıma bir soluma, bir ayaklarımın arasına yerleştiriyordu. Ben de farkında olmadan ellerim belinde, göbeğinde ona yardımcı oluyor, rahat etmesi için çaba harcıyordum. Aynı zamanda (Ne yapıyor bu kız? dememe kalmadı), sikimin kabarıp, sıkışıp beni rahatsız ettiğini fark ettiğimde, Sinem de bir anda sessiz kalıp, götünü iyice sikime bastırmaya başladı.
O zamana kadar aklımdan geçmeyen bir sürü düşünceler, görüntüler birbiri peşine beynime yığılmaya başladı. Şimdi, üvey kızım Sinem kucağımda kendisini bana ittirir, yaslarken ister istemez bir sürü duygular uyandı. İlk aklıma gelen, Sinem'in amcığı, bir de götü oldu.
Kaynanam uyanmasın diye, sol elimle Sinem'in belinden kavrayıp, biraz yukarı alıp, sağ elimle de pantolonumun içinden sikimi sıkıştığı yerden kurtarıp, göbeğime yaslatıp rahatlamıştım. Sinem, güya şoförle konuşmak için öne eğilip, sikimi götünün arasına denk getirdi. Üstünde, pek de uzun olmayan, etek vardı. Pantolon giymemişti. Yola çıkmadan kimin nerede oturacağı tartışılmıştı. Kerata, tahmin ediyorum, bütün bunları hesaplamış, özellikle pantolon giymemişti. Böyle düşününce, daha bir heyecanlanıp, sikim daha bir sertleşti. Sinem de artık çekinmeden götüyle iyice sikime baskı yapmaya, götünü sikime sürtmeye başladı. Ben, Sinem'in bu hareketleri bilinçsizce yaptığını düşünürken, o andan itibaren kasıtlı yaptığını ve zevk aldığını anladım. Sinem üvey kızım, ama benimkisi de nefis yani! Üstelik ikimiz de zevk alıyorduk bundan, aramızda hiç konuşmadan, ikimiz de bundan fazlasını istiyorduk ...
Uzun süre nefsimle mücadele ettikten sonra, nefsime yenildim ve daha ileriye gitmeye karar verdim. Sinemi sol elimle belinden kavrayıp, yukarı kaldırdım, pantolonumun fermuarını indirdim, zor da olsa sikimi dışarı aldım. Bu arada Sinem benim zorlamama meydan vermeden kendini yukarı çekip bekliyordu. Eteğini kaldırıp külodunu aşağıya sıyırdım. Üvey kızımın küçücük göt deliği ve hemen atında bir çizgi gibi birleşmiş amcık dudakları, sikimin bir karış yukarısında bütün ihtişamı ile duruyordu. Baktım ağzımda tükürük kalmamış, çok heyecanlanmışım. Avucumu Sinem'in ağzına uzattım, kulağına fısıldayarak, "Bolca tükür avucuma!" dedim. Hem sikimi, hem onun göt deliğini iyice ıslattım. "Yavaş!" dedim, yavaş yavaş sikimin başını götünün deliğine denk getirip, Simem'i oturtmaya başladım. Bir süre sonra kendisi küçük küçük zorlamalar, bastırmalarla, acısını ayarlayarak sikimin başına oturmaya başladı. Bu arada yine saçma sapan konuşuyor, zırvalıyordu ama, garip kaçmıyordu. Şöyle bir etrafa göz attım, her şey yolunda gibi görünüyordu. Gelinim, kaynanam ve karım uyuyorlardı. Şoför de zaten hem yolla hem Sinem'in çenesiyle meşguldü.
Ben Sinem'den daha çok zorlanıyordum. Her an patlayabilirdim. Zamansız gelmemek, boşalmamak için kendimi epeyi zorladım. Hatta bir ara ödenmemiş çekleri borçları düşünerek kendimi tutmayı, boşalmamayı becerdim. Sinem halen küçük küçük bastırmalarla başını içine almaya çalışıyordu. Heyecandan tükürüğüm nasıl yok olduysa, şimdi de bir anda ağzımın suları dolmaya taşmaya başladı. Hemen tekrar bolca Sinem'in götünü ve sikimi ıslattım. Belinden hafif hafif bastırmalarla ona yardımcı oluyordum. Sinem Şöföre durmadan masal anlatıyor, anlattıklarını da seslendiriyor, "Oooovvv..., Ahhhhh..." gibi sesler çıkarıyordu. Bir ara kuvvetlice "Ahhh!" çekip, başını içine almayı başardı. Bu arada gelin ve kaynanam uyandı tabii. Ne oluyor der gibisinden bakındılar. Sinem hemen, "Masal anlatıyorum Anneanne!" dedi. Gelinimle kaynanam yeniden uyumaya koyulunca, Sinem başladı sikimi kaydıra kaydıra götüne almaya. Köküne kadar oturduğunda, sanki anlattığı masalın Ohhhh'larını anlatır gibi derin bir "Oooohhh!" çekti. Doğrusu şaşırdım kızın bu oyunculuğuna.
Ben sırtımı arkaya vermiş, sikim dibine kadar üvey kızımın götünün içinde, öylece oturuyorum, bir elimi eteğinin altından amına atmışım, klitorisini okşuyorum. Sinem çok küçük hareketlerle, aşağı yukarı inip çıkmaya başladı. Bu arada biz de neredeyse Afyon'a geldik geleceğiz. Gerçi var daha biraz ama, alışkanlık, durup çay molası v.s. vereceğiz. Ben de alttan hafif hafif pompalamaya başladım. Sinem iyice alıştı, inip çıkmaya başladı sikimin üstünde. Ben artık kendimi koyverdim, ne olacaksa olsun deyip, Sinem'in belinden göbeğinden sarılıp onu üstümde at gibi hoplatmaya başladım. Bir anda şiştim ve patladım. O da aşağı yukarı aynı zamanlarda sarsılıp kasılmaya başladı ve elime boşalarak rahatlayıp durdu. Uzunca bir süre öylece bekledik. Benimki yavaş yavaş götünün içinde inmeye, küçülmeye başladı. Sinem kendini kurtarıp, külodunu çekti. Ben de sikimi pantolonumun içine, yerine oturtabildim.
Tam da bu durumda gelinim kaynanamın arkasından elini uzatıp, omzumu dürterek, bana, 'Seni seni!' der gibi işaret parmağıyla işaret yapmaz mı! 'Anlamadım, ne diyorsun?' der gibilerden göz kırptım. O da ne? Gelinim iki parmağının arasından baş parmağını geçirip (çomak işareti yapıp), yumruğunu yüzüme doğru sallamaz mı? Başımdan kaynar sular döküldü. Gelinim anlamıştı durumu. Nasıl anladı, gördü mü, görmedi mi, bilmiyorum ama, olanın bitenin farkındaydı. Ben de hemen işaret parmağımı dudaklarıma götürüp 'Sus, aman kimse duymasın!' anlamında işaret ettim. Gelinim başını salladı, 'Merak etme!' der gibilerden. Ama, eliyle kendisini göstererek avucunun içiyle de memelerine doğru işaret etti. Anlamıştım, demek gelinim de istiyordu! Vay orospu vay dedim içimden. Güldüm, göz kırptım, başımla onayladım. Gelinim de güldü, dudaklarını diliyle yaladı, bakıştık, anlaştık. Üvey kızım kucağımda, gelinim de kaynanamın arkasından elini uzatmış, çaktırmadan ensemi boynumu, saçlarımı ve kulak mememi okşayarak, Afyon'a kadar geldik.
Afyon'da mola verdiğimizde herkes hemen tuvaletlere seğirtti. Ben tuvalette külodumu çıkardım, cebime koydum. Temizlendim. Millete yiyecek içecek bir şeyler ısmarladım. Bir çay içip, şöyle biraz ayaklarımı rahatlatacağımı, yürüyeceğimi söyledim. Gelinim hemen, "Ben de geliyorum baba!" dedi. Aslında üvey kızım gelmek istiyordu o yürüyüşe, ama gelinim erken davranmıştı. Gelinimle dışarı çıktık. Tesisin ışığının aydınlatamadığı koyu karanlık bir köşeye doğru yürüdük. Hiçbir şey konuşmadan hemen gelinimin beline sarılıp, kendime çekip, dudaklarını ağzımla kapattım. Dilim ağzının içinde yılan gibi kıvrılıyordu. Gelinim kendisini toparlayamadan inlemeye, kıvranmaya başladı. Gelinim de aç kurtlar gibi öpüşlerime karşılık veriyordu. Fermuarımı açtım, sikimi çıkardım, "Seni de götünden sikeceğim, alabilecek misin bakalım, benim güzel gelinim?" dedim. Gelinimin, "Hiç durma, o orospu kızını nasıl siktiysen beni de hemen şimdi götümden sik!" diye sokak ağzıyla argo konuşması beni iyice alevlendirdi. "Al, nasıl istiyorsan kendine göre hazırla bakalım!" dedim. Daha o sikimi eline alıp ağzına sokmadan kazık gibi oluverdim. "Hadi bakalım orospu, iyice bir yağla tükürüklerinle, yoksa senin o götünü kuru kuru bağırta bağırta sikerim!" dedim. Sikimi ağzına alıp iyice hazırladı.
Gelinimi domalttım, eteğini beline toplayıp, külodunu indirdim. El yordamıyla götünün deliğini bulup, sikimi deliğin ağzına yerleştirdim, belinden kendime çekerken yüklenmemle başı içine girmişti. Gelinimin ağzından "Iıhhh!" diye sessiz bir çığlık çıktı. Biraz bekleyip iyice yüklendim. Gelinim de hepsini içine almıştı artık. "Al bakalım benim orospu gelinim, çok mu merak ettin babanın yarağını, ye bakalım!" diyerek sikiyordum gelinimin götünü. Gelinim de, "Buldun buz gibi götü, sik bakalım. İlk> sen bakıyorsun tadına, nasıl beğendin mi götümü?" diye sordu. "Harika götün varmış!" diyerek pompalamaya devam ediyordum. Gelinim inleyerek, "Amıma da sok, bir amımdam bir götümden sik beni!" diye kıvranıyordu. "Sen neymişsin yavrum benim, yoksa oğlan yetmiyor mu, beceremiyor mu seni, iyi sikemiyor mu?" dedim. Gelinim de, "Önce bir kaldırabiliyor mu diye sorsana! Kalkmayan sikle beni nasıl siksin?" dedi. "Vay benim aç gelinim vay, bundan sonra seni de ben doyururum, merak etme!" derken götüne giriş çıkışlarım hızlanmış, yarağım iyice şişmiş, patladım patlayacağım.
Gelinimin götünden çıkarıp amına soktum. Birkaç Git Geld'en sonra ben çeşme gibi amına boşalırken, gelinim de aynı anda sarsılarak, kıvranarak boşalmaya başladı. Sikimi amından çıkardığımda hemen döndü ve ağzına aldı, bir güzel yaladı temizledi. Dudakları dudaklarımı bulduğunda diliyle sanki ağzımı sikiyordu. "Doymadın değil mi orospu gelinim benim?" dedim. "Doymadım tabii!" dedi. "Merak etme güzelim, yazlıkta seni doyuracam, şimdi fazla gecikmeden bizimkilerin yanına gidelim hemen!" dedim. Giderken gelinim, "Oh ne güzel, İzmir'e kadar yine Sinem'i sikeceksin!" dedi. "Çeşme miyim ben? Zor biraz!" dedim. Gelinim de, "Var mısın iddiaya, sen istemesen bile Sinem seni uyandırır ve kendini siktirir sana. O ne orospu o, bilmezmiyim! Bulmuş böyle bir fırsat, kaçırır mı orospu? Keşke Sinem'le ben yer değiştirebilsem!" dedi. "Vay azgın gelinim, merak etme ileride seninle güzel sikişmelerimiz olacak!" deyip yatıştırmaya çalıştım gelinimi.
Yanlarına vardığımızda bizimkiler yemeklerini daha yeni bitirmişler, şoförle birlikte alış verişe çıktılar. Bu arada ben de ayaküstü duble porsiyon kaymaklı ekmek kadayıfını bir güzel mideme indirdim. Yetinmedim, böyle durumlar için hep yanımda bulundurduğum o meşhur güçlendirici haplardan hemen bir tane yuttum.
Arabaya yine aynı nizamda oturarak yola koyulduk. Herkes molanın verdiği uyanıklıkla, şarkılar vs. söyleyerek neşeli bir şekilde yol aldık. Kısa bir süre sonra karımla kaynanam yine horlamaya başladılar. Ama bu kez gelinim uyanıktı. Ara sıra göz göze geliyor, gözlerimizle sanki sevişiyorduk. Sinem kucağımda etrafa şöyle bir göz attıktan sonra elini eteğinin altından uzatıp sikimi bir yokladı. Fermuarım açıktı. Fark etti, elini soktu, külodumun olmadığını anladı, eliyle sikimi bulup, başladı oynamaya. Ben de eteğinin altına elimi uzattığımda onun da (molada, tuvalette) külodunu çıkardığını anladım. Baba kız külotsuzduk. Elimle amcığını karıştırmaya, sıvazlamaya, okşamaya başladım. Sikimi çıkarıp, bacaklarının arasına aldı, amcığına badana yapıyor, fırça çekiyordu. Benim sikim de kıvama gelmişti yine. Kulağına eğilip, "Sakın önden içine alma!" dedim. Duydu mu, duymadı mı, anladı mı, anlamadı mı bilmiyorum ama, sanki atına binmiş de, üzerinde rahvan gidiyormuş gibi tempolu bir ritmle boyuna fırça çekiyordu.
Şeytana pabucunu ters giydirir benim bu üvey kızım olacak orospu, elini ayağımın dibinde duran çantasına atıp, (demin Marketten alışveriş yaparlarken kimseye sezdirmeden almış olduğu) bebe yağını çıkardı verdi bana ve avucunu açtı! Avucuna biraz bebe yağı döktüm, götünün o şahane kara deliğini bir güzel yağladı. Sonra elinde kalan yağı da sikime sıvazlayarak sürdü. Bebeyağını çantasına geri koydum ve sikimi elimle götünün deliğine ayarlayıp yavaş yavaş sikimin üzerine oturtmaya başladım. O da kendini bastırarak, ilk sefere göre daha kolay ve kaygan bir şekilde hepsini içine aldı. Yine derin bir "Ohhhh!" çekti ama bu seferki sessizdi. O sırada gelinime baktım, eliyle zafer işareti yapıyordu, göz kırptım ve gülümsedim. Sinem yavaş tempo ile kalkıp oturarak yarağımı götünün içinde milim milim hissetmek ister gibi inip çıkıyordu. Artık öyle hemen boşalmazdım, boşalacağımı boşaltmıştım zaten. Şimdi üvey kızımın o şahane götünün, ben de milim milim tadına varıyor, keyfini çıkarıyordum.
Benim, bir şeyden anlamaz zannettiğim üvey kızım sanki kırk yıllık siktirici gibi, değme orospulara taş çıkartıyordu. Taa sikimin başına, şapkasına kadar götünden çıkarıyor, sonra tadını ala ala dibine kadar içine alıyor, alırken de büzüğünü sıkıp sıkıp gevşeterek beni delirtiyordu.
Gelinim kendisini arkaya vermiş, gözleri kapalı, eli önünde, büyük ihtimalle masturbasyon yapıyor, kendi kendini tatmin ediyordu. Sinem sikimi götünden çıkararak tekrar bacaklarının arasına alıp, badana fırçaya devam ediyordu. Ben zevklerin birinden öbürüne geçiyordum, elimin biri amcığında, öbürü memelerinde, hafif hafif yoğuruyorum. Sinem dayanamayarak, kendisini ve başını geriye atarak dudaklarını dudaklarıma doğru uzatmaya çalıştı. Artık film kopmuştu, o hokka dudaklarını dilimle aralayarak ağzının içinde dilleşmeye başladık. Bir yandan kaynanam uyanmasın, bir yandan aman şoför bir şey fark etmesin diye kendimi kontrol ederken, Sinem'in neler yaptığının farkında olmadım. Biz öpüşür, dilleşirken, bir anda sıcacık, daracık bir kuyuya girdiğimi, kaydığımı fark ettim. Anladığımda iş işten geçmişti. Üvey kızım kendisini bana bozdurtmuştu. Artık kadındı!
Kulağına, "Na'ptın sen?" diye sessizce ve biraz da kızgınlıkla fısıldadığımda, "Karışma bana!" diyerek, az önce götüne aldığı gibi, şimdi de yavaş yavaş oturup kalka kalka, amcığına alıyordu. Kendisini iyice öne alarak, yediğinin tadını çıkarmaya çalışır gibi temposunu ayarlayarak yarağımın üstünde gidip gelmelere başladı. İçinde ilk kez duyumsadığı aletle sanki müzik çalıyor, raks ediyordu. Ama, tüm bunları az hareket, çok yoğun hissetmelerle yaptığı için daha fazla dayanamayarak, sessiz kalmaya çalışarak, bitmek bilmez kramplar halinde amından ilk orgazmını yaşıyordu.
Ben cebimden külodumu çıkardım, sikimin ve Sinem'in amının sularını ve kanlarını sildim tekrar cebime koydum. O da çantasından pedlerini aldı, bir kez de kendisi sildi, temizledi. Sonra sağ bacağıma oturarak, sırtı kapıya doğru, bana yan dönüp sol kolunu boynuma attı, ben de belinden sardım, başı omzumda, uyuyan baba kız tablosu olduk. Beni sik halen kazık gibi meydanda, gelin eğilip (ağzının suyu akarak) bakıyor, Sinem elini atmış sıvazlıyor, ağzı boynumda, dudaklarıyla küçük küçük, kulağımı boynumu gıdıklıyor, öpüyor, dilliyor. "Yapma, uyu artık!" diyorum, "Canavar uyanık ama!" diyor, devam ediyor. Hep fısıl fısıl sessiz konuştuğumuzdan, o da ayrı bir heyecan ve haz veriyordu. Sinem'e, "Gelin biliyor, fark etti!" dedim. O da, "Biliyorum, ben de epey zamandır farkındayım, çok da hoşuma gidiyor aslında onun bizi izlemesi!" demez mi! Vay orospular vay, ben de kendimi uyanık, cingöz biri sanırdım güya. Gelin de, kız da çoktan Üsküdar'ı geçmişler de haberim yok.
"Hadi toparlanalım artık, dinlenelim biraz!" dedim. Ama Sinem sikimi sıvazlamaya devam ederek kulağıma, "Tamam toparlanacam, fakat önce son birkez amımdan sikeceksin ve içime boşalacaksın!" diye tehditkar bir şekilde emrivaki yaptı. (Vay anasını, ya ben şimdi bugün böyle orospu yaptım bu kızı, ya da zaten iyice kaşarmış! deyip) tekrar Sinem'i kucağıma oturttum. Anında amına aldı orospu. Çok değişik duygular heyecanlar gidip gelmeler arasında artık ben de dayanamadım, 15-20 dakika Git-Gel'den sonra amının içine çeşme gibi akmaya başladım. Boşaldım ve rahatladım. Sinem, sikim içinde inene sönene kadar amıyla hareketlerine devam etti ve kendisi de orgazm olup boşaldı. Sonra yine çantasından aldığı pedleriyle temizlendi ve sikimi de bir güzel temizledi sildi, pantolonumun içine yerleştirdi.
İkimiz de toparlanarak, tekrar uyuyan Baba-Kız tablosuyla sabahın erken saatlerinde İzmir'e vardığımızda kafamda tek şey vardı: Çeşme'de yazlıkta, gelinim ve üvey kızımla yaşayacağım yeni maceralar...
[Erdoğan]
114 notes · View notes
yakazakalb · 4 months
Text
Tumblr media
Sahi nedir insan denen muamma?
Zahirine bakınca uyuklayıverdiği esnada elindeki çay bardağını düşürüveren,
Uyuduğu zaman tükürük bezleri ve ağız kaslarına hükmedemeyen,
Binbir çeşit cilt sorunları/ yağlanmaları için çeşit çeşit tedavi usulleri bulmaya çalışan,
Sindirim ve boşaltım sistemleri işlevini azaltınca çok büyük sorunlarla mücadele etmek zorunda kalan aciz mi aciz zayıf mı zayıf bir varlıktır.
Böyle aciz bir varlık nasıl Alemlerin Rabbinin halifesi olabilir dersiniz? Zahiri midir insanı eşrefi mahlukat yapan. Yoksa mahiyeti ve hakikati midir?
Oysa Batınına bakınca insan; dağların kuşların kendisi ile zikre durduğu, hayvanların dahi önünde hazır kıta durduğu bir komutan, Bütün sünnetullahın deşifrecisi ve şifrecisi, bütün esma kendisine öğretilen , meleklerin secde ettiği, alemler hesabına Yaratana şükür ve Tahiyyat sunan Allah namına yeryüzünün düzen ve intizamından mes'ul elçisi.
O aciz varlık öyle bir kaynak ile irtibat kuruyor ki bir anda bütün âlem önünde diz çöküyor. O bağ öyle bir bağ ki sizi en güçlü kudretli otorite yapıyor.
Bir taraftan ülfet eden, bir taraftan unutan insan. Bir taraftan gözünün önünü dahi göremeyen, bir taraftan gaybtan haber veren insan, Bir taraftan aldığı nefesi bile veren/vermesi gereken, hiçbir şeye sahip olmayan ama diğer taraftan tüm alem kendisine hizmetkar olan insan. Bir pis sudan yaratılan amma meleklerden üstün olan insan. Kendisini ne dev aynasında, ne de fare deliğinde görmemesi gereken insan.
Yeniden hatırlamalı mahiyetini, değerini fark etmeli, yeniden el vermeli şu dünya düzeninin gidişatını iyileştirmek için. Bolca gayret ve dua etmeli...
“Ey Hak yolcusu! Mûsâ da Firavun da senin varlığında mevcuttur. Bu iki hasmı kendinde araman gerekir!..” “Vahyin ışığında aydınlan ki, sendeki Mûsâ, sendeki Firavun’a gâlip gelsin!” Mevla'nın bu sözünü de çerçeveletip evlatlarının odasına asmalı...
Yoktan geldik, var olduk
Âlemlere yar olduk
Hak'tan geldik, kul olduk
Allah Allah illallah **** Sevgi sonsuz bir hece Bir olur gündüz, gece Kulluk tacı en yüce Allah Allah illallah 🌸
31 notes · View notes
master1wayne · 8 months
Text
Gençlik Öfkesi S1 - B6.3
BÖLÜM 6.3 [İSTİYOR]
Sikimi ablamın ağzından yavaşça çıkardığımda, sikimin etrafı baloncuklu kabarcıklı tükürük taneleriyle doluydu.
Yatağıma uzandım. Ablamın güzel yüzüne elimi attım ve yanaklarını okşadım. Ablam derin nefesler eşliğinde gözlerime bakıyordu.
Biraz dinlendikten sonra ayağa kalktım ve sikimi temizlemek için ablamın parçaladığım külotuyla, güzelce temizledim.
Ablamı ellerinden tutarak kaldırdım ve sırtı dik gelecek şekilde yatağa oturttum. Kenarda duran su şişesini açtım ve bardağa döktüm.
Al bakalım iç, biraz kendine gel.
Ablam titreyen elleriyle suyu aldı ve içmeye çalıştı. Fakat elleri titrediği için suyu ağzına yüzüne döküyordu.
Bardağı elinden aldım saçlarından çekerek yüzü hafif yukarı yüzüme gelecek şekilde ayarladım ve ağzına suyu döktüm.
Aç kurtlar gibiydi suyu görünce 3 bardak içti ve birazcık gözlerini kapatarak dinlendi.
Anneciğim sen de içmek ister misin?
Annem sanki "orospu çocuğu" der gibi mırıldanıyordu.
İstiyor musun, istemiyor musun?
Annem ilk baş kafasını öne eğdi ve bir süre düşündükten sonra kafasını kaldırıp çaresizce kafasını salladı.
Bir bardak daha doldurup ona doğru yaklaştım ve ağzındaki bantı çıkarmadan önce "eğer ki bağırırsan seni de çok pis sikerim anlıyor musun beni?" dedim.
Hemen kafasını salladı ve durumu kabullendi.
Ağzına taktığım bantı çözdüm ve su bardağını ağzına tuttum. Suyu içerken 2 ya da 3 damla ağzından dökülmüştü.
Su bitince bana bakarak gözlerinden 2 damla yaşla beraber "neden oğlum neden, yapıyorsun bunu bırak ablanı yeter ki bırak ne istersen yapacağız, istersen döv bizi, küfür et ama bunu yapma yalvarırım-.." dedi.
Şşhh sessiz ol anne size şu an iyi davranıyorum, bundan fazla iyiliği bir başkası bile yapamaz.
Tekrar bantı ağzına kapattım ve arkama döndüm.
Ayla ayakta ve iki eliyle makası tutmuş bana saplayacak gibi duruyordu.
Cidden mi? Ayla şunu anlamıyorsun sen galiba. Sana yaptığım şeyleri sevgililerin zaten daha önce yaptı.
Ben sadece biraz daha sertim senin sevgililerine kıyasla tabi sen bilirsin.
Yavaşça yaklaştım ve bileğinden bağladığım kravatı çözdüm.
Al gitmek istiyorsan kapı orada annemi de alabilirsin sen seç!
Ayla bir benim yüzüme sonra da annem'in yüzüne bakıyordu.
Bir seçim yapması lazımdı isterse gidebilir, ancak kalırsa onu sikeceğimi biliyordu.
Elinde duran makası, beklemediğim bir şekilde bana uzattı ve elime bıraktı.
O an anneme bakan ablamın gözleri artık başta olduğu gibi korkuyla bakmıyordu.
Annem bir şeyler demeye çalıştı fakat Ayla bana bakarak yatağa uzandı.
Elimde duran makası çekmeceye bıraktım ve ona doğru adım attım.
Ay: Taytımı çıkarır mısın?
(Bir anda bu değişim çok garipti)
Tamam uzat bacaklarını.
Ayla bir anda değişen fikriyle beni garip bir şekilde etkilemişti, bacaklarını bana uzattı.
Yavaşça çekerek yırtık taytını altından çıkardım ve yere bıraktım.
Artık Ayla tamamen bütün çıplaklığı önümdeydi.
Az önce olduğu gibi ayaklarından başlayarak öpücükler kondurdum.
Bacaklara karşı garip bir ilgim vardı ve Ayla'nın bacakları müthişti.
Öpe öpe gidiyordum. Ablam yatağa tamamen uzanmıştı. Yavaşça amına yaklaştım ve ilk dil darbemi onun amına attım.
İlk baş amı'nın dudaklarını yalıyor bir daire çizer gibi ilerliyordum. Yavaşça asıl önemli yerleri parmaklarımla açtırdım ve dil darbelerimi devam ettirdim.
Bu esnada Ayla siyah ojeli uzun tırnaklarıyla saçlarımdan tutarak beni amına bastırıyordu. Yalarken, dilimi dalgalı bir biçimde kullanıyordum.
Ay: Iğğm oğğ ağğhh
Yavaş yavaş sikim kalkmaya başlıyordu. Her dil darbesinde Ayla daha sesli inlemeye sesleri odada yankı yapmaya başlıyordu.
Ay: Ağğğhh e-evett oğhh.
Suratına bakmak için hafif kafamı kaldırmaya çalışıyordum ancak ablam dizlerini kırıp belini kaldırarak amını ağzıma dayamaya devam etti.
İnlemeleri, içimi iyice garip ediyordu.
Sikime bir elektrik çarpıyordu durmadan sanki, yani böyle hissediyordum.
Sikim kalktığında zorluklara rağmen kafamı kaldırdım.
Baktığımda abla bir eliyle benim kafamı bastırmaya çalışırken diğer eliyle de memelerini okşayarak kendini zevke ulaştırıyordu.
Kafamı kaldırıp ona baktığım zaman gözleri kısık kısık açıldı ve bana bakarken artık karşımda Ayla değil başka bir kadın varmış gibi bakıyordu.
Yavaşça bacak arasını açtırdım ve yerimi aldım. Kalkan sikimi amı'nın üst kısmına vurdurarak onun yalvarmasını bekliyordum.
İstiyor musun?
Ay:...
Sana soruyorum kaltak istiyor musun?
Ay: Hıhı ığmmm. (titrek bir sesle)
Mırıldanırken kafası ile de durumu tasdikliyordu.
Yavaşça sikimin başını amına doğru getirdim. İlk iktirmede sikim amını fırçaladı ve girmedi.
Tekrar hizaladım yine iktirdim, bütün gücümü buraya girmek için kademeli olarak kullanıyordum.
Ablam, çarşafa sıkı sıkı yırtarcasına elleriyle tutunuyordu.
Biraz daha gücümü verdim.
[şapp]
Ay:AĞĞĞĞĞĞ ahh (nefes alma sesleri) ahhh off dur lütfen biraz bekle.
Sikim bir anda güç verince amına komple girmişti.
Ay: Ağğ, off acıyor off.
Geçer şimdi biraz sabret kaltak.
Yaklaşık 2 dakika amında bekledikten sonra ablamın can acısı yavaş yavaş geçiyordu.
Bundan dolayı ben de sikimi içinde hafifçe ilerletmeye başladım. Sikimi ilerletirken, ablam ellerini kollarıma atıyor ve masaj yapar gibi kollarımı sıkıyordu.
Yavaş yavaş gidip gelen sikime baktığımda amından hafif kanlar akmış ve sikime de bulaşmıştı.
Ritmimi arttırmak için biraz hızlandım ablam dudaklarını ısırarak inliyordu.
Ay: E-evet ahh lütfen hızlan, daha hızlı.
Ablam bunu söyleyince daha da hızlanmaya başlamıştım. Amına girdikçe vücudu sallanıyor memeleri özgür bir biçimde bildiğin oynuyordu.
Annem'e kafamı çevirip baktığımda ablamın duyduklarından dolayı olmalı ki suratı şaşkın biçimde Ablamı izliyordu.
Ay: Bana bak kardeşim lütfen sadece benimle ilgilen.
Ablamın bacaklarını omuzlarıma aldım ve vücudumu ona doğru bastırdım.
Ablamın sıcak ve dar amına, sikimi flaş etkisiyle sokup çıkarıyordum.
Sikimi girdikçe taşaklarım götüne çarpıp "şak şak" sesler çıkarıyordu.
Ablamın bacaklarını öperek giriyordum amına, evet kendi ablam bana işkence eden kız kendi amını kendi isteyerek bana sundu az önce.
Ay: A-aras devam et.
Olabildiğince hızlı amına giriyordum.
"şak şak şak" sesleri odamda yankı yapıyor ablam "oğooğğff ağh" diye inliyor.
Suratımı ablama yakınlaştırdım. Ablam yanaklarımı öpüyor elleriyle kalçamı okşuyordu.
Alnı alnıma dayalıydı şehvetli gözleri yanan amı kadar sıcak bakıyordu bana.
Sikimi soktukça "oğff evet bu" demeye devam ediyordu.
Bir süre sonra artık yorulmuştum yavaşlıyordum.
Ablam durumun farkında varınca bana sarıldı ve beni sırt üstü yatırıp kucağıma oturdu.
Ay: Azıcık ta ben hareket edeyim.
Sikimin üstünde yavaşça hareket etmeye başladı, her zıpladığında benim gibi hızını arttırıyordu.
Ablam kucağımda zıplarken ellerimle götüne tokatlar atıyordum.
Ellerimi tuttu ve zıpladıkça oynayan memelerine götürdü.
Memelerini oyun hamuru gibi yoğuruyordum. Bana doğru vücudunu yatırdı ve memesini kendi eliyle ağzıma soktu.
Yalıyordum, daha önce hiç yalamamış gibi memesini alıyordum. Bir bebek gibi memesini emiyordum.
Ay: Evet bu, evett ağhh.
Ablamın beline ellerimi doladım. Ablam götünü çok iyi kullanıyordu sikim amında sıcaktan sanki kasılıp gevşiyordu.
İstemsizce ne kadar kendimi belli etmek istemesemde "müthişsin abla" cümlesi kaçmıştı ağzımdan.
Ablam dağılan saçlarını arkaya topladı yüzüme güdü ve etli dudaklarını dudaklarıma dokundurdu.
Dayanamıyorum, fakat kontrolü ele almam gerekli bunu ona bırakırsam beni kölesi yapacaktı.
Belimden destek aldım ve ayağa kalktım ablam ne olduğuna şaşırdı.
Sikimi içine zorlukla iktirmeye başladım. Evet gücüm gitmişti ama buna kadar yetmeliydi.
Ablamın sıcak ve dar amına sikimi bütün gücümle iktiriyordum. Ablam ellerini sırtıma dolayarak tırnaklarını etime geçiriyordu.
Bu acı.. Bu acı, böyle bir amı sikmek için katlanılabilir bir zaafiyetti.
Kendimi geri topluyordum yavaş yavaş, ablamın amına demir gibi sert sikimi daha da hızlandırarak sokuyorum.
Ay: Ağğ ağğğhh ohhh.
Hayatımın en güzel intikamını alıyordum bu bir sex değildi başka bir şeydi.
Ablam kulak mememi yalıyor boğazıma öpücükler konduruyordu.
Sert sert, sıkarak siktiğim götü elimde lastik gibi uzuyordu.
[10 dakika sonra]
Ablamı kucağımdan indirdim ve sırtını vererek kucağıma oturmasını istedim.
Dediğimi tereddüt etmeden yapmıştı, anladım ki artık ne istersem yapmaya kendini kabul ettirmişti.
Yumuşacık götü bacaklarımın üstünde tenime değiyordu.
Eliyle alttan sikimi güzelce ilk baş sıvazladı ve eliyle amına, yani ait olduğu yere soktu.
Annem bunları gözlerinden yaşlar aka aka terleyerek izliyordu. Saçları terden yapıp yapış olmuştu.
Ablamın bacaklarını tuttum ve kendimle beraber onu da kaldırdım.
Ablamın sırtı göğüs kafesime değiyordu omuzlarına ve ensesine sıcak öpücükler bıraktıktan sonra bacaklarını biraz daha havaya kaldırdım ve sikimi hareket ettirmeye başladım.
Sikim amında hareket ederken annem ablamın amına giren sikime gözleriyle odaklanmış sessizce içine sokup çıkarmamı izliyordu.
Ablam bir elini arkaya doğru enseme attı ve kafamı kendi omzuna hizaladı.
Yanağımı öpüyor dudağımın köşesine diliyle dokunarak öpücükler bırakıyordu.
Diğer elini ağzıma soktu, güzelce parmaklarını emerken suratıma şevkle bakan sol gözüne sağ gözümle bakıyordum.
Ay: Evet ablacığım evett sik beniğ ahh.
Sikimi amına darbeler indirerek sokuyordum. Ablam konuşmayı bıraktı ve inlemeye devam etti.
Bir süre sonra bacaklarım yavaştan dengeyi bırakıyordu. Yavaşça yatağa oturdum.
Ablam kendini kaptırmış zıplamaya devam ediyordu. Taşaklarım şişmiş sikim zonkluyordu.
Ablam zıplarken iki elimi de omuzlarına attım ve tam kuvvetle sikime oturttum kendisini o an büyük bir sesle bağıran ablamın amına spermlerimi bıraktım.
Ablamda oturmaya devam ederken sırtını göğsüme dayadı ve "a-ah-ağğ" diye mırıldanarak sarsıla sarsıla boşaldı.
Sikim, taşağım, bacaklarım ve parkeler zevk suyuyla karışık içinden akmış spermlerimle doluydu.
Sikim küçülüp çıktığında ablamın amına bakmak için kafamı kaldırıp aynadan yansımaya baktığımda, amından bacaklarıma ve bacaklarına akan spermlerimi görmüştüm dehşet ve süper bir manzaraydı.
36 notes · View notes
otopsicireisso7 · 5 days
Text
Bütün canlıların en mahrem boyutu olan ölüm, birbirine indirgenemeyen iki düzene ayırır insanlığı… Bu iki düzen arasındaki mesafe, bir akbabayla köstebek, bir yıldızla bir tükürük arasındakinden de fazladır…
10 notes · View notes
tarkankurdu · 1 year
Text
Diyojen'i bilir misiniz ? Hani bazılarının deli bazılarının dahi gördüğü o filozof. Hani sokakta bi fıçının içinde yaşayıp üstü başı sefalet içinde ama özgür Diyojen. Yemek bulursa yiyip bulamazsa sorun etmeyen Diyojen.
Bir gün Diyojen aç karnını doyurmak için bulduğu az sayıdaki sebzeyi yıkarken yanına Platon gelmiş ve dönemin hükümdarına atıfta bulunarak, tiran Dionisos'a boyun eğseydin şimdi sebze yıkamak zorunda kalmazdın demiş. Diyojen de dönmüş Platon'a demiş ki ; Eğer sen sebze yıkasaydın, Dionisos'a boyun eğmek zorunda kalmazdın..
Hiçbir şeyi olmamasına rağmen bizim asla ulaşamayacağımız bir mertebede Diyojen. Kim şuan herşeyini bırakıp sadece bi fıçıda yaşar ki ? Bir hikayesini daha anlatayım..
Bir gün zengin biri Diyojen'i yemeğe çağırmış Diyojen gittiğinde adam şöyle demiş ; Yerler yeni temizlendi lütfen yere tükürme. İlerleyen saatlerde Diyojen'in tükürük ihtiyacı gelmiş ve adamın yüzüne tükürmüş. Adam bunu neden yaptın diye sormuş. Diyojen ise ; Yüzünden kirli bi yer bulamadım demiş..
Kimseden korkmayan, kimseye boyun eğmeyen biri olmak için kaybedecek şeyleri olmaması gerek belki de insanın. Ya da başka bir sırrı vardır Diyojen'in.
Diyojen bir gün yatmış güneşleniyormuş. Diyojen'in methini duyan Büyük İskender kendisini görmeye gitmiş. Hiç istifini bozmayan Diyojen'in yanına gelmiş tepesine dikilmiş. Benden korkmuyor musun ? Sen demiş Diyojen, iyi biri misin kötü biri mi ? İyi biriyim demiş İskender. O zaman demiş neden korkayım, iyi birinden kim korkar ? İskender'in çok hoşuna gitmiş ve bonkörlüğünü göstermek için demiş ki Diyojen'e, dile benden ne dilersen ? Ne de olsa o dönem dünyanın yarısını fethetmiş büyük bir kral. Diyojen de şöyle bi bakmış o esnada güneşini kapatan İskender'e demiş ki ; Gölge etme başka ihsan istemem..
Çoğu insan dünyanın en zengin, dünyanın en yakışıklı, dünyanın en ne boksa onu olmak isterim derken ben Diyojen kadar özgür olmak isterdim. Şöyle bir sözüyle kapatayım konuyu..
Zenginler ne zaman isterlerse
Fakirler ne zaman yiyebilirlerse yerler.
İnsanlar yemek için yaşıyorlar
Ben ise yaşamak için yiyorum..
Diyojen
97 notes · View notes
kizilelma035 · 9 months
Text
Tumblr media
Münevver Karabulut'un katili Cem Garipoğlu'nun mezarının açılması talebi Adalet Bakanlığı tarafından reddedildi..
OTOPSİ RAPORUNUN AYRINTILARI
Yapılan adli tıp araştırmalarına göre Karabulut'un vücudunda 13'ü kafasında olmak üzere 29 kesik bulunduğu, başı gövdesinden sağken ayrıldığı, vücut ve giysilerinde birden fazla erkeğin tükürük ve spermi bulunduğu tespit edildi. DNA testlerine göre spermlerin Cem Garipoğlu'nun soyağacından aynı aile bireylerine ait olduğu tespit edildi.
Münevver Karabulut'un boynunun altında V şeklinde 2 kesik bulunması, diğer kesiklerin analizi, sırtında toprak bulunması; uzman görüşlerine göre sadist bir ayinde işkence edilerek öldürüldüğü öne sürüldü.
NERDESİNİZ KADIN SİVİL TOPLUM ÖRGÜTÜYÜZ DİYE GEÇİNENLER...
NEDEN ÜÇ MAYMUNU OYNUYORSUNUZ..
SİYONİST BİR AİLE OLUNCA, SİZDEN OLUNCA HER ŞEY MÜBAH MI?
SON OLARAKTA..!!!
Bir kez daha anladım,bu ülkede adaletin A'sı yok...
Güçlü ve paralı olanlara yaşama hakkı tanıyan bir iktidarın zulmü hüküm sürüyor!
O katil, muhtemelen değil kesinlikle yaşıyor.
YAZIKLAR OLSUN...
45 notes · View notes
dailydanielgillies · 1 year
Text
0 notes
sillagen · 7 months
Text
Aşırı stresten vücudum uyarıldığı zaman ağzımda bir gram tükürük salgılayan bir şey kalmıyor. Çorak bir çöle dönüyor. İlla su içmem lazım
14 notes · View notes
burkibrk · 9 days
Text
''selam ben konuşma sırasında ağızdan fırlayan tükürük parçası. masaya düştüm, görmedim numarası yapıyorlar ama herkesin aklı şu an bende.:)))''
5 notes · View notes
turkudostu61 · 2 years
Text
0 notes