Tumgik
#sahaflar çarşısı
zarif-tebessum · 5 months
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Kitaplar akıllı kişilerin bahçeleri, faziletli kişilerin güzel kokulu çiçekliğidir..
36 notes · View notes
nergiscem · 2 years
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Beyazıt Sahaflar Çarşısı 🌸🌱
93 notes · View notes
muhtesemz · 9 months
Text
Tumblr media Tumblr media
Book Bazaar (Sahaflar Çarşısı), Istanbul.
11 notes · View notes
cowperviolet · 2 months
Text
"The two gateways of the Sahaflar Çarşısı are called the Gate of the Engravers and the Gate of the Spoon-Makers, named after two of the guilds who long ago had their headquarters here. The Gate of the Spoon-Makers gives on to that corner of the outer courtyard opposite the northern gate of the mosque, a felicitous cloister shaded by the last of the giant çınars still standing in the square. An outdoor teahouse occupies much of this part of the courtyard, with its kitchen and samovar housed in a wooden shack built right round the great tree itself. Tradition has it that this teahouse was once a hang-out for the Janissaries, whose main barracks stood near Beyazıt Square until their destruction in 1826."
- John Freely, Stamboul Sketches
Catch me plotting with the Janissaries at a tea shop near the Gate of the Spoon-Makers 🥄
1 note · View note
ruhensevdim · 4 months
Text
Tumblr media
sahaflar çarşısı, beyazıt 50'ler...✍️ #istanbul #ruhensevdim
0 notes
korkutkalkan · 2 years
Text
Sahaflar Çarşısı'nın sembol ismi Hüseyin Avni Dede'nin adı 58 yıldır altından ayrılmadığı çınar ağacına verildi
Sahaflar Çarşısı’nın sembol ismi Hüseyin Avni Dede’nin adı 58 yıldır altından ayrılmadığı çınar ağacına verildi
Hüseyin Avni Dede (68), 1954 yılında Fatih Süleymaniye’de doğdu. 10 yaşından itibaren de Sahaflar Çarşısı Beyazıt girişindeki çınar ağacının altında babası ile şiir kitapları ve antika eşyalar satmaya başladı. 58 yıl boyunca çınarın altında satış yapan Dede, Beyazıt Meydanı’nın simgelerinden biri oldu. Babası Durmuş Dede gibi şair olan Hüseyin Avni Dede, Sahaflar Çarşısı Beyazıt Meydanı…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
okuyanbiresma · 3 years
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
154 notes · View notes
mecruh34 · 2 years
Text
Kedi. Ve kitaplar.
Sirkeci Sahaflar Çarşısı
Tumblr media Tumblr media
7 notes · View notes
tukelman · 3 years
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Sahaflar çarşısı
The second-hand bookstore bazaar has a history dating back to the 15th century. It is next to Beyazıt Mosque. After the construction of the Grand Bazaar was completed in 1460, these shops were allocated a place in the Grand Bazaar and the second-hand bookshops were gathered together. The product range is wide ranging from current books to historical manuscripts. The bazaar, which is frequented by students, continues to be popular today.
6 notes · View notes
ufak · 3 years
Text
İstanbul'da Sahaflar Çarşısı varmış, bir de orayı çok
3 notes · View notes
rosiross · 4 years
Photo
Tumblr media
The Sahaflar Çarşısı has operated as a book market and also bazaar since Byzantine times. Located in an ancient courtyard between the Beyazıt Mosque and one of Aentrance to the Covered Bazaar📚📚📚 It was an important cultural centre because books were printed here. So the bust exhibited in the market shows the man who printed the first book in Turkey🧐🤓 The book bazar is very close to the Grand Bazar, which you can easily access from Saharlar Çarşısı. The books you will find there are mostly in Turkish. They are not as old as you may expect. A lot of them are dictionaries or books for university exams. You can also buy pictures or souvenirs. This is said to be one of the oldest markets of Istanbul😟🤩 It is open everyday except Sunday, This place is good for book lovers.In a courtyard very close to Beyazit mosque and outside the Grand Bazaar you will find this little second hand book market. If you are interested in old books, maps and miniatures this is your place👾👾👾 📗 @bookofthemonth 📍 @visitist (at Türkey) https://www.instagram.com/p/B9xPez_h2xL/?igshid=dmx9ayi71xqz
1 note · View note
siir-sever · 4 years
Text
Tumblr media
Sahaflar Çarşısı hatıratı, İstanbul - 2020
1 note · View note
Text
Uzun zamandır kendim için bir şeyler yazmıyorum. Koca bir dönemi ders geçmek için yazılan makaleler ile geçirdim. Bundan şikâyetçi değilim akademik bir kariyer isteyen birisi olarak makale yazmaya da alışmam gerekiyor. Altı makale bu duruma alışma adına güzel bir rakam fakat bu makalelerin kısıtlı zamanlarda yazılmış olması ve temel hedefin not olması, içeriğin hedeflediğim noktaya gelmesine engel olan bir unsurdu. Artık bir aksilik olmadığı takdirde altı yıllık sosyoloji lisansımın son dönemine giriyorum. Şüphesiz en zoru bu olacak, ders ve ödev yüküm fazla, acaba okulu uzatır mıyım stresim yüksek olacak. Elbette aynı zamanda geçimimi de sürdürebilmem lazım. İlk dönemi mucize bir şekilde tamamladım, tabi bu noktada çok kıymetli birisinin katkıları oldu, şüphesiz o olmasaydı daha farklı noktalanabilirdi. İkinci dönem için çeşitli planlarım var. Bu planların ilki bu şehirde çıkmış olduğum onuncu evimde düzenli bir hayat yaşamak ve temel masraf kapısı olan gıda masrafını minimalize etmek. Devamında evime çok yakın olan sahaflar çarşısı ve kitap mezatı ile birlikte kitap satışlarını artırmak ikinci planım olacak. Evde geçirdiğim ilk hafta bunun adına olumlu geçti diyebilirim. Üçüncü planım ise okula çok yakın bir konumda olan Hermes Cafe’de işe başlamak. Haftada üç gün ve akşam saatleri için geçerli olacak çalışma temposu okulu ve kitap satışını fazla etkilemeden bana önemli bir destek olabilir. Temel sıkıntı olan kira sıkıntımı böylece tamamen çözebilirim. Kiramı ödeyebildikten sonra geri kalan masrafları kitap satışı ve çevreden ufak desteklerle çözebilirim.
Aslında bilgisayarı elime aldığımda aklımda bunları yazmak yoktu. Okulun ilk dönemini bitirip, yeni bir eve çıktığım ve yılın en kötü havalarıyla karşı karşıya olduğum şu günlerde biraz dinlenmeyi tercih ediyorum. Aslında Hermes’ten gelebilecek olası bir kötü habere karşı iş aramaya devam etmem gerekiyor fakat hava gerçekten fazla kötü. Durmayan bir yağmur ve müziğiyle günlerdir bize eşlik eden bir rüzgâr. Bu havalar biraz normale dönsün bu söylediğimi mutlaka yapacağım. Bu zamana kadar evde oturup derslerden dolayı uzun zamandır okuyamadığım kitaplarımı okumaya ayırmak istiyorum.  Bu doğrultuda yeni yıla arkadaşım Burak Kara’nın Kahverengi kitabı ile başladım. Bana kitabı vereli neredeyse bir yıl olacak. Bir süre kitabı kaybetmiş ve bu durumu ona belli etmemeye çalışmıştım. Sonrasında kitabı buldum ve birkaç gün içerisinde bitirdim. Ardından kitapyurdu indiriminden aldığım Georges Simenon kitaplarından Hollanda’da Bir Cinayet kitabını okudum. Beklentimin altında kaldı diğer iki kitabıyla birlikte satışa koydum ve sattım. Bunun yanısıra İletişim Yayınları’nın son bir aydır yaptığı büyük indirimler arasından Memet Baydur’un Cumhuriyet Gazetesi’nde yazdığı köşe yazılarının bir derlemesi olan Sessiz Güvercinler Ülkesinde kitabını okumaya başladım. Geçtiğimiz yazdan beri yeterince okuduğumu söyleyemesem de günlük, hatıra, deneme kitaplarına ilgim arttı. Adeta sıkıştırılmış bir genel kültür metinleri. İçlerinden neler çıkabileceğini asla kestiremiyorsun, yer yer alelade şeyler de çıkıyor fakat bir bütün olarak mutlaka tatmin ediyor ve inanılmaz bir haz veriyor insana. Ayrıca kitap çok sayıda müstakil bölümlerden oluştuğu için ara verebiliyor, yarım bırakabiliyor, otobüs ve metro gibi yerlerde okuyabiliyorsunuz. Bu sebeplerle bu tarz kitapları devamlı elimin altında bulundurmak istiyorum. Son olarak metnimin en önemli haberine geliyorum. Yıllardır okumayı beklediğim ve bir türlü doğru zamanı bulamadığım Seksek kitabını sonunda okumaya başladım. Okumayı çok fazla ertelediğim için bulduğum ilk boş fırsatta elime aldım diyebilirim. Kitabı seksek oyunu tarzında okuyorum ve 155 bölümden oluşan kitabın 22. Bölümündeyim. Kitap 748 sayfadan oluşuyor ve klasik bir roman formunda değil. Hatta Cortazar kitabı için bir antiroman tanımlaması yapıyor. Bu okumayı zorlaştıran yanlardan birisi. Kitabın ilk 56 bölümü Oliveira ve La Maga adlı iki karakterin hikâyesi olarak ilerliyor. Elbette o hikâyede Cortazar’a yaraşır bir özgünlükte, bunun yanısıra atlayarak okuduğunuz zaman 56’dan sonraya denk gelen bölümlerde daha çok Morelli adlı bir adamın çeşitli konularda notlarını okuyorsunuz ve bu 56 bölümlük hikâyenin içine geçerek ayrı bir mekanizma oluşturuyor. Yazarken dahi yöntemi anlatmakta zorlanabileceğiniz olay okurken de insandan dikkatli bir okuma arzuluyor. Kitabın şu ana kadar çok güzel ilerlediğini söyleyebilirim. Cortazar’ın üslübuna zaten hayranım, onun dışında da bu kitap özelinde de fazlasıyla beğendiğim bir yolda ilerlediğini söyleyebilirim. Neyse şimdilik bitireyim burada. O kadar şey okuduğum bu sırada ben de birkaç şey yazmak istemiştim sadece. İçimdeki yazma arzusunu kısmen giderdiğime göre okumaya geri dönebilirim.
1 note · View note
kitapcafe · 5 years
Photo
Tumblr media
Mutluluğa götüren yol, kimi zaman kolaylıktan vazgeçerek içinin en derinindeki iradenin gerektirdiğini takip etmeyi ister. -Mutlu Olmak İsteyen Adam, Laurent Gounelle- 📚 #kitap #kitapönerisi #kitapsözleri #felsefe #kitapkurdu #kitaptavsiyesi #okumahalleri #resim #sanat #film #müzik #edebiyat #kültür #fotoğraf #kitapcafe (Beyoğlu Sahaflar Çarşısı) https://www.instagram.com/p/Bvx8zOfnj4N/?utm_source=ig_tumblr_share&igshid=19ya40mkw8jls
12 notes · View notes
nesepalamudu · 5 years
Note
Zümrâ, ben Kızılay'da ikinci el ya da eski basım kitaplar aradım ama bulamadım, bildiğin sahaflar var mı? (Kızılay olması şart değil.)
karanfil sokakta kitapçılar çarşısı yazan bi pasaj var, aşağı doğru merdivenler gidiyor, orada birkaç tane var. tunalı tarafında da var ama net adres veremiyorum onlara haritalardan bakabilirsin görünür
1 note · View note
istanbulperitaliani · 6 years
Text
Mercato dei Libri di Beyazit
Vicino al Gran Bazar c’é il pittoresco Beyazıt Sahaflar Çarşısı (Mercato delle librerie antiquarie di Beyazıt), dove si svolge il mercato dei libri nuovi ed usati e dei monoscritti.
Tumblr media
Questo luogo é sempre stato il punto di riferimento letterario della città. In epoca bizantina qui esisteva la Chartoprateia, il mercato dei libri e della carta. Durante il periodo ottomano continuava ad essere il centro della stampa dei libri e del commercio letterario. 
Tumblr media
Nel mezzo del cortile c’é la statua di Ibrahim Muteferrika, un diplomatico ottomano che é stato l’editore responsabile del primo dizionario arabo-turco stampato nel 1729. Oggi, visto la vicinanza con l’Università le attività sono concentrate soprattutto sulla vendita di testi scolastici. Ma tra i tanti libri scolastici non manca qualche buona selezione di narrativa (anche in lingue diverse dal turco), mappe storiche, libri antichi e altri reperti rari.
La mia Vita a Istanbul: consigli e informazioni turistiche. Disponibile come GUIDA per delle ESCURSIONI in città. Scrivi una e-mail a: [email protected] Seguici anche su www.facebook.com/istanbulperitaliani
7 notes · View notes