Tumgik
#kara mustafa paşa
merzifontarihi · 2 years
Text
1936 yılında Kara Mustafa Paşa İlkokulu merdivenlerinde çekilen bu fotoğrafta, Öğretmen Kazım Uzel ve Öğrencileri görülmektedir
1936 yılında Kara Mustafa Paşa İlkokulu merdivenlerinde çekilen bu fotoğrafta, Öğretmen Kazım Uzel ve Öğrencileri görülmektedir
1936 yılında Kara Mustafa Paşa İlkokulu merdivenlerinde çekilen bu fotoğrafta, Öğretmen Kazım Uzel ve Öğrencileri görülmektedir via IFTTT
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
cicekbozugu · 5 months
Text
kendimi totemleri yüzünden bi anda karşısında beş devlet bulan merzifonlu kara mustafa paşa gibi hissediyorum
11 notes · View notes
nefretim-kazand · 10 months
Text
Tumblr media
30 Ağustos a Çıkan Yol10 Ağustos tan Geçer
"Ne Mutlu Türk'üm Diyene
Tarih 10 Ağustos 1915 Yer Çanakkale
Anafartalar Grubu Komutanı Kurmay Albay Mustafa Kemal Bey 9 10 Ağustos 1915 gece taarruzuyla düşmanın karşısına süngüyle çıktı ve onları darmadağın etti Çanakkale Savaşı nın en önemli kara çarpışması olan ve Atatürk'ün komutasında kazanılan Anafartalar Zaferinin 108. yıl dönümü kutlu olsun Başta Ulu Önder Mustafa Kemal Paşa ve silah arkadaşlarının Anafartalar Muharebe şehitlerimizin ve tüm şehitlerimizin mekânları Cennet ruhları şâd olsun.Âmin.
9 notes · View notes
doriangray1789 · 1 year
Text
Çanakkale'de bir üniversite gömdük biz.. Dünya tarihinin en kahraman ve kanlı muharebelerine sahne olan Çanakkale Savaşları'nda, yeni kurulmakta olan birliklerin subay ihtiyacı İstanbul'daki üniversite ile Anadolu'daki liselerden karşılandı. Seferberlik başlangıcında ilk silah altına alınanların üniversite ve medrese öğrencileri olması nedeniyle, Çanakkale Savaşı için "Subaylar Savaşı" da denildi. Çanakkale Savaşı'nda 100 binden fazla okumuş ve aydın insan kaybedildi, bu kaybın olumsuz etkileri Türk İstiklal Harbi'nde ve Cumhuriyet Türkiye'sinde görüldü. Mustafa Kemal Atatürk bu kaybı şöyle ifade etmiştir: 'Biz Çanakkale'de bir dar-ül fünün (üniversite) gömdük' Savaşta yüz binden fazla okumuş ve aydın Türk kaybedildi. Atatürk, bu durumu "Biz, Çanakkale’de bir Dar-ülfünun (Üniversite) gömdük" diye anlatmıştır. Atatürk, ayrıca Çanakkale'yi şeyle özetlemiştir: Balkan harbinde alnımıza sürülen lekeyi Çanakkale’de temizleyebildik... Galatasaray'dan 5 mezun 1912’de 60 mezun veren Galatasaray Lisesi, 1915 yılında 18, 1916’da 4 ve 1917’de 5 öğrencisini mezun edebildi. Çanakkale’ye gönüllü olarak gitmek üzere başvuran İstanbul Lisesi öğrencileri, 13 Mayıs 1915’te Arıburnu’na sevk edilen ikinci tümene katıldılar. Lise öğrencilerinin kolunda sarı kurdele bağlıydı. 19 Mayıs Taarruzu’nda, “hedef olmamaları” için bu kurdeleleri çıkarmaları emredilmişti onlara... Ama sadece İstanbul Lisesi bu taarruzda 50 öğrencisini kaybetti. Yoklama: Şehit Bu haber duyulunca okuldaki öğrenciler, okulun kapılarını ve pervazlarını siyaha boyadılar ve Çanakkale Zaferi'nden sonra okulda yapılan yoklamada şehitlerin ismi okunduğunda “Şehit... Cennet-i Âlâ’da!” diye bağırdılar. Vefa Lisesi ve Çapa Erkek Öğretmen Okulu da bu yıllarda Çanakkale Savaşı’na katılan ve şehit düşen öğrencileri nedeniyle mezun verememişti. 1916-1917 öğretim yılında Balıkesir Lisesi, Çanakkale Savaşları’nda 94 şehit verdi. Balıkesir Erkek Muallim Mektebi’nden de büyük miktarda öğrenci harbe dâhil oldu ve bu okul, 1914-1918 yılları arasında yalnızca 2 mezun verebildi. Balıkesir’de yayınlanan Karesi Gazetesi’nin o günlerde verdiği bir habere göre, babaları Balkan Savaşı’nda şehit düşen ve Edirne Lisesi’nden Balıkesir Lisesi’ne yatılı olarak nakledilen 25 izci öğrencinin tamamı gönüllü olarak Çanakkale’ye gitmiş ve orada şehit olmuştu. Sivas mezun veremedi 17 yaşındaki öğrencilerini cepheye gönderen Sivas Lisesi’nde öğrenciler okuldan ayrılırken, hocalarına hitaben tahtalara; “Hocam biz Çanakkale’ye gidiyoruz. Hakkınızı helal edin.” diye yazdılar. Savaşa giden öğrencilerin geri dönmemesi nedeniyle 1915’te Sivas Lisesi’nde hiç mezun verilmedi. Edirne Lisesi’nin öğretmen ve öğrencileri de harbe katılmıştı, onlar da geri dönemedi. 1911’de 64 öğrencisini mezun eden Kastamonu Abdurrahman Paşa Lisesi 1916- 1917’de cepheye gidenler nedeniyle hiç mezun veremedi. Trabzon, Erzurum ve Konya Gazi liselerinde de durum bundan farksızdı. Bu savaş “Çanakkale İçinde Aynalı Çarşı” türküsündeki gibi ülkeye “gençliğim eyvah” dedirtti ama o öğrencilerin cesaret aşılayan mücadelesi hem Çanakkale’den zaferle dönenlerin hem de sonraki kuşakların vatanı müdafaa kararlılığını artırdı. 100 binden fazla aydını kaybettik - Çanakkale muharebelerine Türkler 310 bin, İngilizler 460 bin (yabancı kaynaklara göre 410 bin), Fransızlar 79 bin kişilik kuvvetlerle katıldı. - Bu muharebelerde İtilaf kuvvetleri, Türk kaynaklarına göre toplam 180 bin (İngilizler 155 bin, Fransızlar 25 bin), yabancı kaynaklara göre de toplam 252 bin (İngilizler 205 bin, Fransızlar 47 bin) zayiat verdi. Türkler ise kara muharebelerinde 57.084, deniz muharebelerinde 179, toplam 57.263'ü şehit, geri kalanı yaralı, esir ve kayıp olmak üzere 211 bin kayıp verdi. - İstanbul’un elden çıkma korkusu silindi. - 18 Mart Deniz Zaferi, Gelibolu Yarımadası’nda cereyan eden kara muharebelerinde, Türk askeri için büyük bir moral kaynağı oldu. - Çanakkale Zaferinin Türk ulusuna en büyük armağanı, Mustafa Kemal Atatürk’ü ve onun askerî dehasını ortaya çıkardı. - İtilaf devletlerinin planı boşa çıktı, savaşın en az iki yıl daha uzamasına neden oldu. Çanakkale savaşlarında 100 binden fazla okumuş ve aydın Türk kaybedildi, bu kaybın olumsuz etkileri Türk İstiklal Harbi’nde ve Cumhuriyet Türkiyesi’nde görüldü. Mustafa Kemal Atatürk bu durumu şöyle ifade etmiştir: "Biz Çanakkale’de bir Dar-ülfünun (Üniversite) gömdük."
youtube
16 notes · View notes
aykutiltertr · 26 days
Video
youtube
Şehnaz Longa - I Love İstanbul ✩ Rhythm Karaoke Original Traffic (Şehnaz...  ⭐ Video'yu beğenmeyi ve Abone olmayı unutmayın  👍 Zile basarak bildirimleri açabilirsiniz 🔔 ✩ KATIL'dan Ritim Karaoke Ekibine Destek Olun (Join this channel to enjoy privileges.) ✩ ╰┈➤ https://www.youtube.com/channel/UCqm-5vmc2L6oFZ1vo2Fz3JQ/join ✩ ORİJİNAL VERSİYONU Linkten Dinleyip Canlı Enstrüman Çalıp Söyleyerek Çalışabilirsiniz. ⭐ 🎧 ╰┈➤ https://youtu.be/qvyq4tz6-Fc ✩ (MAKE A LIVE INSTRUMENT ACCOMPANIMENT ON RHYTHM IN EVERY TONE) ✩ Aykut ilter Ritim Karaoke Ekibini Sosyal Medya Kanallarından Takip Edebilirsiniz. ✩ İNSTAGRAM https://www.instagram.com/rhythmkaraoke/ ✩ TİK TOK https://www.tiktok.com/@rhythmkaraoke ✩ DAILYMOTION https://www.dailymotion.com/RhythmKaraoke ⭐ Şehnaz Longa - I Love İstanbul ✩ Rhythm Karaoke Original Traffic (Şehnaz Sofyan) BESTE: EDHEM EFENDİ (SANTURİ BÜYÜK İBRAHİM 1855-1926) MAKAM: ŞEHNAZ USÜL: SOFYAN ŞEHNAZ شهناز Türk mûsikisinde bir birleşik makam. Müellif: İSMAİL HAKKI ÖZKAN Seydî ve Kantemiroğlu’nun âvâzeler, Abdülbâki Nâsır Dede’nin terkipler arasında zikrettiği şehnaz, dügâh perdesinde karar eden birleşik makamlar sınıfına dahil olup Türk mûsikisinin eski ve çok sevilmiş makamlarından biridir. İnici bir seyir karakterine sahip olan makam hüseynî perdesindeki hümâyun dizisine yerinde (dügâh perdesinde), inici olmak kaydıyla hümâyun, hicaz, uzzâl ve zirgüleli hicaz dizilerinin katılmasıyla meydana gelmiştir. Ancak zirgüleli hicaz dizisi şehnaz makamında daha az kullanılmıştır. İnici seyir karakterinde olması sebebiyle makamın seyrine tiz seslerden başlanacağından makamı teşkil eden dizilerden birincisi olan, hüseynîdeki hümâyun dizisinin güçlüsü muhayyer perdesi makamın birinci mertebe güçlüsüdür ve bu perde aynı zamanda tiz duraktır. Arpa Buğday Daneler ♪ Türkü ♪ (Orta Anadolu) ♪ [Anonim] ♪ Sofyan Beni Ateşlere Salan... ♪ Şarkı ♪ Zeki Arif Ataergin ♪ Necati Tokyay ♪ Curcuna Bir Nevcivâne Dil Müptelâdır ♪ Şarkı ♪ III. Selim ♪ Enderûnî Vâsıf ♪ Aksak Dalda Bir İshak Öter ♪ Şarkı ♪ Sadettin Kaynak ♪ ? ♪ Düyek Dem-i Visâli O Şûha ♪ Yürüksemâî ♪ Kara İsmail Ağa ♪ ? ♪ Yürüksemâî Denizin Dalgasını ♪ Şarkı ♪ Şemseddin Ziya Bey ♪ ? ♪ Aksak Dîdem Yüzüne Nâzır ♪ Ağırsemâî ♪ Nazîm Çelebi ♪ Nazîm Çelebi ♪ Senginsemâî Elmayı Top Top Yapalım ♪ Türkü ♪ (Hendek) ♪ [Anonim] ♪ Sofyan Etmedin Bir Lahza İhya ♪ Şarkı ♪ Dellalzâde İsmail Efendi ♪ ? ♪ Devrihindî Ey Dilber-i İşvebâz ♪ Şarkı ♪ Rahmi Bey ♪ Rahmi Bey ♪ Aydın Ey Verd-i Rânâ ♪ Şarkı ♪ Dede Efendi ♪ ? ♪ Aksaksemâî Feryâd ki Feryâdıma ♪ Şarkı ♪ Tanburî Cemil Bey ♪ Nigâr Hanım ♪ Senginsemâî Fırsat Bulsam Yâre Varsam ♪ Şarkı ♪ Tanburî Mustafa Çavuş ♪ Tanburî Mustafa Çavuş ♪ Aksak Gel Meclise Ey Gonce ♪ Şarkı ♪ Muallim İsmail Hakkı Bey ♪ ? ♪ Sofyan Gönül Durmaz Su Gibi Çağlar ♪ Şarkı ♪ Dede Efendi ♪ ? ♪ Aksak Merâmı Andelîbin Vasl-ı ♪ Şarkı ♪ Kemânî Rıza Efendi ♪ Sermed Efendi ♪ Ağırevfer Söyle Niçin Benden Kaçtın ♪ Şarkı ♪ Bîmen Şen ♪ ? ♪ Sofyan Şehnâz Longa ♪ Longa ♪ Santûrî Ethem Efendi ♪ - ♪ Sofyan Şehnâz Peşrev ♪ Peşrev ♪ Kemânî Ali Ağa ♪ - ♪ Zencîr Vardım ki Yurdundan Ayağ ♪ Dîvân ♪ Nevres Paşa ♪ Bayburtlu Zinhî ♪ Sofyan Şehnaz Saz Eserleri Şehnaz Longa (Santuri Ethem Efendi) Şehnaz Saz Semaîsi (Haydar Tatlıyay) Şehnaz Saz Semaisi (Kemençeci Nikolaki) Şehnaz Zeybek (Cengiz Onural) Şehnaz Şarkılar Beni âteşlere salan o kapkara siyâh gözler Bezm-i meyde sâkîya devr'eylesin mül gibi Bir dilberi sevdim ki güzeller güzelidir Bir nev-civana dil müptelâdır Dalda bir ishak öter Dem-i visâl o şûha itâbı neylersin Denizin dalgasını bekliyorum dinliyorum Dîdem yüzüne nâzır, nâzır yüzüne dîdem Dün gece gördüm o yâri daldım hayâle Etmedin bir lâhza ihyâ hâtır-ı virânımı Ey dilber-i işvebaz nedir bu sendeki naz Ey verd-i rânâ şûh-i melek-veş Feryâd ki feryâdıma imdâd edecek yok Fırsat bulsam yâre varsam Gönül durmaz su gibi çağlar Merâm-ı andelibin vaslı güldür Sana ey cânımın cânı efendim kırıldım, küstüm, incindim, gücendim Söyle niçin benden kaçtın Şehnaz peşrev ve Ah ne dehendir bu ne kaküldür bu sevdiğim Vardım ki yurdundan ayağ göçürmüş Zülfüne baktıkça ey şuhi cihan SOFYAN صوفيان Türk mûsikisi usullerinden. Müellif: İSMAİL HAKKI ÖZKAN Kelimenin Arapça “mutasavvıf, tasavvuf ehli” anlamındaki sûfînin çoğulu sûfiyândan geldiği söylenir. Usule bu isim muhtemelen, dinî Türk mûsikisinin gerek cami gerekse tekke mûsikisi formları içerisinde yer alan ilâhilerin bestelenmesinde çokça kullanılmış olmasından verilmiştir. Dört zamanlı ve üç vuruşlu bir küçük usulün adı olan sofyan iki adet iki zamanın veya diğer bir ifadeyle iki nîm-sofyanın birleşmesinden meydana gelmiştir. Bu sebeple de küçük usuller sınıfına dahil olmakla birlikte aynı zamanda birleşik bir usuldür. Bu usulün 4/2’lik, 4/4’lük ve 4/8’lik mertebeleri varsa da 4/4’lük mertebesi çok, 4/8’lik mertebesi az, 4/2’lik mertebesi ise çok az kullanılmıştır. 1. darbı kuvvetli, 2. darbı yarı kuvvetli, 3. darbı zayıf olan sofyan usulü peşrev, şarkı, türkü, bazı saz eserleri yanında büyük çoğunlukla ilâhi ve tevşîh gibi dinî formlarda tercih edilmiştir.
0 notes
gundemarsivi · 2 months
Text
Tumblr media
Paşa Hamamı Kapandı #şiir
✍🏻 M. Ragıp Güzelbey
https://www.gundemarsivi.com/pasa-hamami-kapandi/
Paşa Hamamı kapandı
Gurnaları susuz kaldı
Yıkanmak için gelenler
Hayal kırıklığı yaşadı
Gaymeleri üzülmekte
Tellaklar boyun bükmekte
Kapı önünde kalanlar
Nedenini bilmemekte
Beş asır önce yapılmış
Lala Mustafa yaptırmış
Zaman geçtikçe aradan
Duvarı taşı yıpranmış
Kurtarmak için burayı
Başlatmış araştırmayı
Şehr-i emin karar vermiş
Düşünmüş müze yapmayı
Geçmişi biraz düşünüp
Zaman tüneline dönüp
Hatırlamak gerekiyor
Tarihi geri döndürüp
Hamam deyip geçmeyelim
Geçmişi yok etmeyelim
Bir tarihtir yaşanmışlar
Büyüklerden dinleyelim
Bize aittir Türk hamamı
Bilir dünyanın tamamı
Sosyal yanı önemlidir
Temizlik asıl anlamı
Su baştan aşağı akar
Paklanır kirden vücutlar
Temiz olmak imandandır
Huzur bulur yıkananlar
Gündüz bayanlar gelirmiş
Gece erkekler gidermiş
Gaymelerle tellakları
Bahşişle bayram edermiş
Düğünlerin öncesinde
Ailenin davetinde
Hamam buluşma yeriymiş
Halkın bütün kesiminde
Gaymeler özel ajanmış
Gelen gideni duyarmış
Kız görmek isteyenlere
Önceden haber salarmış
Telaş başlarmış evlerde
Dolma sarma tencerede
Köftesiz olmamış o gün
Simit salça leğenlerde
Türlü çeşit yiyecekler
Şurup ayran içecekler
Sefer tasına satıla
Doldurulurmuş börekler
Keseler tahta taraklar
Kille zeyitli sabunlar
Bohçalara giyecekler
Sepete taslar kınalar
Konu komşu akrabalar
Farklı yaşlarda çocuklar
Hamam alemi başlarmış
Dolarmış bütün sofalar
Göbek taşında keseler
Atarmış gençler göbekler
Çalgıcı Hayce söylermiş (türküler)
Kara Havva da maniler..
Akşam olunca erkekler
Dolarmış bütün köşeler
Önceden hazırlanırmış
Tatlı meyve yiyecekler
Gerdek öncesi damatlar
Akrabalar arkadaşlar
Evde hamamı olmayan
Yoldan gelen yabancılar
Dolarmış Paşa Hamamı
Asıl Perşembe akşamı
Erbabı köfte yaparmış
Yenilip bitermiş tamamı
Anlatmakla hiç biter mi
O günler geri döner mi
Bu kültür de tarih oldu
Evde yaparım kesemi
12/12/2013 MİRBEY
Dt. Mehmet Ragıp Güzelbey
Metinde Geçen Yerel ve Osmanlı Türkçesinden Sözcükler:
Gurna: Kurna
Gayme: Tellak
Şehriemin: Belediye başkanı
Zeyit: Zeytin/Zeytin yağı
#HamamKültürü #PaşaHamamı #HamamŞiiri #Tellaklar #TarihOlanKültür #Kese #HamamaNasılHazırlıkYapılır #Siir #Yerel #Gaziantep
0 notes
haytaogluyunus · 4 months
Text
Tumblr media Tumblr media
ANMA:
BUGÜN: 14 ŞUBAT (1966)
TÜRK İSTİHBARATININ ÖNEMLİ İSİMLERİNDEN
İNGİLİZ KEMAL LAKAPLI
AHMET ESAT TOMRUK’UN
ÖLÜM YIL DÖNÜMÜ. RAHMETLE ANIYORUM.
Ahmet Esat Tomruk (1892,[1] İstanbul - 14 Şubat 1966), İngiliz Kemal lakabıyla anılan Türk ajan.
Sarışın ve mavi gözlüydü. Galatasaray Lisesinde ve İngiltere'de okudu. Boks şampiyonuydu. Ortalama bir İngilizden daha iyi İngilizce konuşuyordu. Babası öldüğünde, Ahmet Esat Tomruk beş yaşındaydı. O ve annesi, dayısı Sezai Selek'in[2] himayesine girdi. Ahmet Esat, ilköğrenimini Emirgân'da tamamladıktan sonra dayısı tarafından 679 numarası ile Galatasaray Lisesine kaydedildi. Parlak bir öğrenciydi. Fransızcasını geliştirmiş, yurt dışından edindiği arkadaşları ile mektuplaşmaya başlamıştı. Yurt dışından sık sık gelen mektuplar iktidarın dikkatini çekmiş ve Ahmet Esat, hafiyeler tarafından takibe alınmıştır. Hatta bir ara hafiyelerce tutuklanıp Yıldız Sarayı'na götürülmüş; sonra serbest bırakılmıştır. Bunun üzerine Ahmet Esat 1908'de İngiltere'ye hareket etmiş ve İngiltere'de Navy College'a kayıt yaptırmıştır. Galatasaray Lisesinde boksa ilgi duyan genç Türk, Navy College'da artık profesyonel olarak boks yapmaya başlamış ve çok da başarılı olmuştur. Ahmet Esat, 1914'te Navy College'dan mezun olduktan sonra, İngiltere'de bir müddet kalmış, bu arada Fransa başta olmak üzere diğer Avrupa ülkelerini de gezmiştir. İngilizce bilgisini çok geliştirmiş ve değişik şiveleri rahatlıkla konuşabilmiştir. Yalnız dilinden değil, hâl ve tavrından da onu bir İngilizden ayırmak mümkün değildir.
Teşkilat-ı Mahsusa
1914'te İstanbul'a dönmüş ve Teşkilat-ı Mahsusa'ya üye olmuş ve ünlü ittihatçılardan Kara Kemal ile Dramalı Rıza Beylerden çetecilik dersleri almıştı. Bir ara Kut'ül Amare'de esir edilen İngiliz generali Townshend'in yanına hapsedilerek ondan gerekli bilgileri almakla görevlendirilmişti. 1918'de İstanbul işgal edilmiş, İngilizlerin şehirdeki baskıları giderek artmıştı. Bu sırada İngiliz boksörlerle de ringlerde mücadele edip başarılar kazanan Ahmet Esat Tomruk; sporcu İngiliz askerlerinin de ilgisini çekmişti. Ahmet Esat, tutuklu İttihatçılar'ı kurtarmak için çabalamış, ancak bu yüzden İngiliz istihbaratı tarafından tutuklanarak Beyoğlu'ndaki İngiliz hapishanesine atılmıştı. Pek çok işkenceye maruz kalan Ahmet Esat Bey; bir ara firar teşebbüsünde bulunmuş; yabancı bir gemiyle yurt dışına kaçarken Çanakkale Boğazı'nda yakalanmış ve tekrar İstanbul'da hapse atılmıştı. Bir süre sonra Çanakkale'deki sahra hapishanesine gönderilmişti. Orada Hint Müslüman askerlerle yakın ilişkiye girmiş; onların sempatisini kazanmış; bir müddet sonra da buradan kaçmayı başarmıştı. Ahmet Esat Bey, İngiliz Sahra Hapishanesi'nden kaçtıktan sonra Biga'da Kuva-yi Milliyeciler'e sığınmıştı. Bu arada ona "İngiliz Kemal" adı takılmıştı.
Kurtuluş Savaşı'nda
Yunan ileri harekâtı[3] başlayınca Ankara'ya giden İngiliz Kemal, Mustafa Kemal Paşa, Genelkurmay Başkanı Albay İsmet (İnönü) Bey ve Fevzi Paşa tarafından da kabul edilmiş ve İngilizce, Fransızca, İtalyanca, Rumca bildiği için Genelkurmay İstihbarat Şubesi'nde görevlendirilmişti. Albay İsmet Bey'in huzuruna çıkarılan Ahmet Esat burada tabanca, bayrak ve Kur'an üzerine elini koyarak, sadakat yemini etmişti. Görevi Yunan ordusu karargâhına girip gerekli bilgileri toplamaktı. Antalya'dan Rodos'a geçti. Burada kendini Amerikalı gazeteci olarak tanıttı. Kumardan hileyle kazandığı 45 bin frank ile kendi deyimiyle İzmir'deki vatan görevine başladı. Ahmet Esat Bey'in İzmir'deki hayatı bonkör bir Amerikalı gibi geçmiş; kısa sürede gece hayatının aranan siması olan Ahmet Esat Bey, üst düzey Yunan subaylarıyla da samimiyetini arttırmış; hatta onların en gizli toplantılarına dahi katılmış, aldığı bilgileri İzmir'deki kendisi gibi görevli bulunan Uşaklı Alaattin Tiritoğlu vasıtasıyla Antalya mutasarrıfı Aşir Bey'e aktarmıştı. Ancak bir süre sonra ihbar sonucu yakalanmıştı. Fakat o bu tutukluluk dönemi sırasında hiçbir şekilde Türkçe konuşmayarak kimliğinin meçhul kalmasını sağlamıştı. Hatta Yunan hâkimler bile onun Amerikalı olduğuna kanaat getirmişlerdi. Bilahare Yunanistan'a nakledilmişti. Ama o Atina'daki hapishaneden de kaçmayı başarmış ve el becerileri konusunda mahir biri olduğundan caddede avare avare dolaşan birisinden çaldığı parayla bir Fransız şilebine kaçak olarak binip İzmir'e gelmişti.
Anadolu'ya geri döndüğünde ona yeni bir görev verildi ve Batı Trakya'ya gönderildi. Burada o esnada Yunan Ordusu'nun hizmetindeki Ermeni general Antranik'in karargâhına sızmayı başardı ve çok değerli bilgileri Ankara'ya ulaştırdı.[4]
Cumhuriyet yılları
Ahmet Esat Bey, 1924 yılında Genelkurmay'daki istihbarat görevinden ayrılmış, Millî Mücadele dönemini içeren anılarını yazıp yayınlamıştı. "Tomruk" soyadını alacak olan Ahmet Esat Bey, İstanbul'a yerleşmiş ve tercüman-rehber olarak çalışmış; bu arada 1932'ye kadar da hafif sıklet boks şampiyonluğunu kimseye bırakmamıştı. İlk eşi Mevhibe Hanım'dan Günseli adında bir kızı olduğu rivayet edilen Ahmet Esat Tomruk, bu eşinden ayrıldıktan sonra 11 Şubat 1943 tarihinde Dorothy Minnic adlı bir İngiliz aktrisle evlenmiştir. 26 Haziran 1964 tarihli ve 487 sayılı "İngiliz Kemal Namiyle Mâruf Ahmet Esat Tomruk'a Vatani Hizmet Tertibinden Aylık Bağlanmasına Dair Kanun" kendisi için çıkarılmıştır.[5] 14 Şubat 1966'da ölmüştür.
0 notes
yavuzbay-fan · 6 months
Text
Tumblr media
ANLAYANA  (1/1)
ATATÜRK: "SIR.?"
BAŞKENT KÂDİM DEVLET:
13 EKİM
(NEDEN “BAŞ” ANKARA PAŞAM.?)
DENİLDİĞİN DE..
"HÜKÜMET MERKEZİ YAPMAKLA,
BÜSBÜTÜN;
BAŞKA BİR HEDEF GÜTTÜM.
TÜRK’ÜN,
İMKÂNSIZ OLANINI İMKÂN KILDIM."
DEMİŞTİR.
NEDEN "BAŞ" ANKARA.?
İSLÂM'IN ZAT-I MÜBAREKLERİ DE..
TÜRKLÜĞÜN VE YÜCE İSLÂM'IN,
BATİNİ HALİFESİ; Pîr-i Türkistan;
Hoca Ahmet Yesevi Hazretlerinin,
Türklük Ulviyetli Fikirlerinde..
ANKARA BÖLGESİNDE;
(Zat-I Serap/Altın MerkeziNİ)
Kudsiyetli Dergâh-ı Elzeme,
Bağlılık Tercihende...
Hacı Bayram-ı Veli Hazretleri,
Abdulhakim Arsavi (k.s)
Taceddin-i Veli (k.s)
Şeyh Ali Semarkandi (k.s)
Şeyh Tacettin Sultan,
Gazi Gündüzalp, Taptuk Emre,
Kazancı Baba, Alışoğlu GİBİ,
Sahabe ve Evliyalar;
ÖYLESİNE!
Boşuna burada..
(BAŞ) Ahiliğinde durmadılar.
Dününde her daim bu kudsiyetleri,
Devlet-i Ebed-Müddet'in..
İlhamını ön planda tutarak,
Ulular Yönlendirmesinde..
Ruhani; İnanç; İtikat;
Mesuliyetlerini sürdürmüşlerdir.
《■》NEDEN "BAŞ"KENT ANKARA?
▪BİR)
SIR'LARININ.?
"BAŞ" İSPATINDA.!
Hz. Nuh’un Gemisinin Çapası.!
“Büyük Nuh Tufanı’nda”
İstkâmeti ve Belirlenmişlikte..
Ankara’ya düşer.
Bulunan Bu Çapanın yerine,
BİR “Baş” Şehir kurulur.
TESPİT!
Ankyra/Ancyra
Ankara'nın geçmiş tarihinin,
Roma Döneminde..
(Ankyra, Ancyra)
Gemi Çapası/Anlamın DA..
İLK basılan Romalıların kullandığı,
Eskiden kullandıkları,
'Gemi Çapası Figürlü Para'
Denizi olmayan bir yerleşim de!?.
▪İKİ)
SIR'LARININ.?
"BAŞ" İSPATINDA.!
HZ. NUH’un Gemisindeki,
Emanet-i Tabut (Sekine)'NİN..
(SEKİNE DUASIYLA..
Sekine yağmurları dileğinde..
Darlanıp Teslimiyetimizle..
Kalbi DUAlara sarıldığımızda..
Maneviyata ruhumuza serpilen,
Nefsimizin körelmesinden..
Bizleri arındıran,
'SEKİNE damlalarıyla..)
Tufan (Kıyamet)...
Bitiminden sonrası,
Belirlenmiş An ve Karaya;
Gönderilme olarak,
ANKARA DA..
Olduğu rivayet edildiğinde?
TESPİT!
TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLET-İNİN;
'MGK' Toplantı Salonunun,
(Tam Ortasında)
Her daim, Her türlü durumda..
Süreklilikte /Mutlak/Değerinde..
BEKA'SI İspatın DA..
Her daim bulunan NesneyE dikkat!?
TESPİT!
PİR'İ TÜRK İSLÂM HOCASI;
Ahmet YESEVÎ HazretleriNİN..
Türbesi’nde Ana Giriş ÖN kapısının,
'Gemi (Uzay) Yapı’sına dikkat.!
▪ÜÇ)
SIR'LARININ.?
"BAŞ" İSPATINDA.!
GAZİ MUSTAFA KEMAL PAŞA'NIN;
ATILIM VE ŞAHLANIŞINDA,
“Millî Mücadele” Yıllarında..
“Kod” Adı olarak,
“NUH” İsmini ne diye kullanıp,
SIR'lı tutmuştur.?
▪DÖRT)
SIR'LARININ.?
"BAŞ" İSPATINDA.!
GAZİ MUSTAFA KEMAL PAŞA;
19 Mayıs 1919 DA..
Samsun'un ardından sırasıyla..
Amasya, Erzurum, Sivas, Tokat,
İllerinde toplantılar yapıp,
ANKARAYI..
NEDEN "BAŞ"KENT Yapmıştır.?
《■》NEDEN ANITKABİR?
SIR'LARININ.?
GERÇEKLEŞMESİNDE..
Frigyalılar, Sümerler,
Romalılar, Bizanslılar,
Selçuklular ve Osmanlıların...
Merkezi Anıt-lar Tümülüsleri.
Yerli Ankaralılar..
Buraya;
“Beştepeler” Diyorlardı.
☆MİLLETİ'NİN KAĞANI;
ANITKABİR
Neden?
Bir Frig, Eti, Sümer’LER..
Tümülüsünün üzerine yapılmıştır.
☆GAZİ PAŞA’NIN;
"ANIT TEPE..
Sağlığında ve Çok Öncesinden..
'Israrı ve Vasiyeti'
NOKTASINDA..
Neden Gömülmek İstedi?
☆BAŞBUĞ "İSTESEYDİ.."
ŞAHSİ FİKRENDE..
KABRİNİN İSTANBUL'UN;
Deniz Manzaralı Tepelerinde..
Feniz Sahillerinde ve Adalarda..
En büyük, En önemli Merkezinde..
YA DA..
Topkapı!
Dolmabahçe!
Beylerbeyi!
Saray Mahallinin Kıymeti Değer,
Yerlerini İstemeyip DE..
☆BU SIR'LI.?
İsteğinin neticesinde..
Yer; (AnıtTepe)
Yeri; Anıtkabir'E..
Neden defnedildi?
☆ACABA.?
ANITKABİR’İN Seçilmesinde..
“Tabutu Sekine’nin”
Etkisi olmuş mudur?
☆GAZİ PAŞA;
“Tabutu Sekine”Yİ..
Görmüş müdür.?
GAZİ PAŞA;
Olabilecek Şahsi hazineleriNİ,
YA DA..
Dünyalık olan malı, mülkü İLE..
ANADOLU TÜRKLÜK;
Merkezi ve Daiminde Kİ!
Eşsiz Manevî ve Maddî Değerinde.. 
Neden gömülmedi.?
☆İSTESEYDİ.!?"
ŞAHSINDA VE FİKRİNDE..
Şatafat DA!
Hali Hazır DA!
Keyfin DE!
Topkapı!
Dolmabahçe!
Beylerbeyi!
Saray Mahallesinde..
Yoksa! Oturmaz mıydı? 
☆İSPATINDA!
ATATÜRK'Ü;
Hala anlamamakta Nankör olanlar,
Bilsinler Kİ!
TÜRKLERİN;
Örf, adet ve geleneklerine GÖRE,
TÜRK KAĞANları gömülürken.!?
(Frigler, Galatlar, Sümer LER..)
Benzeri üzerinde..
“AN” ve “KARA”
Kadim Başkent; (Merkez)
Olduğunun kanaatindedir.!   1/2..
STRATEJİTÜRK
0 notes
yemisenlioglu · 9 months
Text
Tumblr media
___☀️🇹🇷cCc T. C. cCc___
Güzel Bir Pazar Günü Geçirmenizi
Dilerim…
BEN OKUDUM ATATÜRK TEFSİR ETTİ...
Başlıktaki bu cümle, tüm Beykozluların ve rahmetlik babamın çok sevdiği, Beykoz’da yaşamış Medineli Hafız Hacı Osman Akfırat’a ait.
Prof.Dr. Haydar Baş hocamız Hoşgeldin Atatürk eserinde kendisini “Beykoz camii imamı” olarak anlatıyor.
Açıkçası kıymetli hocamızın eserini okuyana kadar bu önemli olayı bilmiyordum. Eserde bahsedilen imam efendinin de Hacı Osman Efendi olduğunu da sağolsunlar Beykozdaki yaşlılarımız bize söylediler.
Doğrusu Prof.Dr.Haydar Baş hocamızdan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün hafız olduğunu öğrenmiştik ama onun “müfessir” derecesinde ilim sahibi olduğunu bilmiyorduk.
Hacı Osman Efendi’nin Atatürk hakkında aşağıda anlattıklarını okuyunca, bir kısım cenahın geçmişte yaşanan bu önemli olayı neden gizlediğini ve gizleyenlerin “dinsiz Atatürk” algısı üzerine çalışan batı uşağı ajanlar olduğunu bir kez daha anladık aslında..
Uzatmayayım, olay aynen şöyle;
Beykoz camii imamı Hafız Hacı Osman Efendi, Atatürk'ün Beykoz'a gelişini ve kendisine sorduğu ilginç soruyu anlatıyor:
-Sıra gelmişken sizlere bütün ömrümce unutamayacağım bir hatıramı anlatayım da dinleyiniz.
Büyük inkılapların birbirini takip ettiği günlerdi. Ben o zaman Beykoz Camii'nde imamlık yapıyordum. Sarıkların yalnız vazife başında sarılacağı bildirildiği için camiden çıkınca şapka giyiyorduk.
Bir ikindi vakti iskelenin yanındaki kahvede oturuyordum. Bir an kahvenin önünde birkaç otomobil birden durdu. En önde duran otomobilden, o zamana kadar karşılaşmamış olduğum fakat görür görmez tanıdığım Atatürk çıktı. Sevincimden şaşkına dönmüştüm. Onun geldiği haberi o kadar çabuk yayılmıştı ki, bütün Beykozlular bir an içinde etrafını sardılar. Ben de kendimi toplayarak kalabalığın arasına karıştım. Onu çok yakından görebilmek için çok yakınlarına kadar yanaştım. Halkın sevinç nidaları uğultu halinde yükseliyor ve herkes biraz daha ileriye yaklaşmaya çalışıyordu. Atatürk, etrafına baktıktan ve halkı sükunete davet ettikten sonra şöyle dedi;
-Beykoz imamı burada mı, gelsin de konuşalım.
Zaten tam karşısındaydım. Kalabalıktan ayrılarak ileriye çıktım ve şöyle dedim;
-Buyur Paşam, konuşalım.
Atatürk, sol avucunda duran üzümleri bana göstererek şöyle sordu:
-Hoca, bu helal de bunun suyu niçin haram, bize anlatsana?
Şaşırmıştım. Bu güç suale ben nereden cevap bulacaktım. Bir müddet düşündüm, aklıma bir şey gelmiyordu. Allah'tan imdat bekliyordum. Bir ara nasıl oldu bilmem, aklıma gelen bir cümle dudaklarımdan döküldü:
-Paşam, karın sana helal de kızın niçin haram?
Atatürk, bu sözümü işitince hafifçe gülümseyerek yüzüme baktı başını sallayarak şöyle dedi:
-Hoca, sen alimsin, ben softaları arıyorum. Yarın saraya gel de seninle konuşalım..
Ertesi günü saraya gittim. Beni karşısına oturttu, saatlerce bana Kur'an'dan ayetler okutarak kendisi tefsir etti..
(Hacı Osman Efendi burada, “o çok büyük adamdı, Allah rahmet eylesin” diye mırıldanıyor, gözlerinden dökülen yaşlar, beyaz top sakalından süzülüyordu).
AFERİN HAFIZIM, ÇOK GÜZEL YAPMIŞSIN
Devam ediyor Hacı Osman Efendi:
Çanakkale zaferinin Mustafa Kemal Paşa için ayrı bir önemi olduğu malumdur.
Hani Mustafa Kemal'e "dinsiz, inanmaz" diyorlar ya, onun Çanakkale'de şehit olanlar için her yıl Mevlid okuttuğuna ne diyecekler? Bu mevlitlerden birinde 1932 yılında bana görev tevdi edildi ve Veladet Bahri'ni okumam istendi.
Kürsüye çıktım, başladım okumaya, "Bir acep nur kim güneş pervanesi" mısrama gelince bir fırtına koptu.
Her taraf toz duman içinde kaldı.
Zaten epeydir kara bulutlarla kapalı gök, bütün bütün karardı. Arkasından bardaktan boşanırcasına bir yağmur başladı.
Kürsünün etrafında ilahi ve teşvih okuyan hafızlar koşarak çardak altlarına sığındılar. Meydanda kimse kalmadı, fakat ben mevlide devam ettim. Sırılsıklam olduğum halde kıpırdamadım.
Beş dakika sonra yağmur dindi, hava açıldı. Her taraf güneş içinde idi.
O zümrüt yeşil ovada şehitlerimizin kokuları esmeye başladı. Mevlid de hitama erdi.
Hatm-i şerifler kıraat edildikten sonra İstanbul Müftüsü Hafız Fehmi Efendi tarafından yapılan beliğ ve veciz bir dua ile merasim hitam buldu.
Bundan sonra şehitlerimizin kabirleri ziyaret edildi ve nutuklar irad olundu.
Tahsis edilen otomobillere binilerek Gelibolu'ya geldik. Motorla Çanakkale açıklarında hazır bulunan Gülcemal vapuruna binerek akşam üstüne doğru İstanbul'a döndük.
Ertesi akşam Dolmabahçe Sarayına gittim. Atamın huzurlarına kabul edildim.
Çanakkale merasiminin tafsilatını verirken bu fırtına bahsine gelince, Atatürk o yağmura ve rüzgara rağmen mevlide devam edişime o kadar mütehassis oldu ki hiç unutmam.
Elini tekrar tekrar masaya vurarak,
“Aferin hafızım, çok güzel yapmışsın, vazife başında iken taş yağsa insan yerinden kıpırdamaz" diye iltifatta bulundular..
Kaynaklar:
- Prof.Dr. Haydar Baş - Hoşgeldin Atatürk, s.600-603
- Nafız KÜLÜNK, Atatürk’e ait Hatıralar, s. 121-122
- Hilmi YÜCEBAŞ, Atatürk’ün N. F. Hatıraları, s. 124
- Sadi BORAK, Atatürk ve Din, s. 66-67
- İsmail YAKIT, Atatürk ve Din, s. 55-52
🇹🇷Laik CUMHURİYET Fazilettir….
🇹🇷Ne Mutlu TÜRKÜM Diyene….
☣️☀️🇹🇷cCc @yemisenlioğlu cCc
0 notes
turkiyehaberi · 1 year
Link
Bilecik’in Pazaryeri ilçesinde 1665 yılında IV. Murat sadrazamı Kara Mustafa Paşa tarafından yaptırılan ve kendi adını taşıyan tarihi Ka...
0 notes
cihangir-uzunkaya · 2 years
Text
Tumblr media
IYI GÜNLER IYI MESAİLER IYI DOSTLARIM.
HAZIR BU GÜNDE CUMAYKEN,ÜMMETİ MÜSLİMİN CUMASINI DA KUTLARIM..
BİLİRSİNİZ SAMİMİ CUMA MSJ LARINDAN HAZ ETMEM.
BUYRUN HANIMEFENDİLERİM,BEYEFENDİLERİM..
BAŞBUĞ GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN
BALIKESIRDE MİNBERE ÇIKARAK VERDİĞİ CUMA HUTBESİ.
BALIKESİR HUTBESİ
Balıkesir Hutbesi, Atatürk'ün 7 Şubat 1923 Çarşamba günü öğle vakti, Balıkesir şehrindeki Zağnos Paşa Camii'nde okunan mevlidden sonra minbere çıkarak yaptığı konuşma.[1] Atatürk hutbesinde Allah'ın birliğinden, şanının yüceliğinden ve İslam dininin son, buna bağlı olarak da kusursuz bir din olduğundan bahsetmiştir. Camilerin itaat ve ibadet ile birlikte din ve dünya için ne yapmak gerektiğini düşünmek için yapıldığını belirtmiştir. Atatürk hutbeden sonra minberden aşağıya inmiş ve çeşitli kişiler tarafından sorulan yirmiyi aşkın sorunun cevaplarını vermiştir. Hutbelerin amacının halkı aydınlatmak ve uyarmak olduğunu söylemiş, hutbelerin tamamen Türkçe ve zamanın gereklerine uygun olması gerektiğini belirtmiştir.[2]
×××××÷÷÷÷÷÷
SİZLER HUTBEYE SİYASETİ KARIŞTIRANLAR.
BIRAKIN CUMA HUTBESİNE KONU OLMAYI,
TARİHTE ESAMENİZ OKUNMAYACAK !
BİNDİĞİN O ZIRHLI MERCEDES.
HAVA,CIVA.
CEZANIZI ÇEKMEDEN
O SİZİ VE MAĞRUR BAŞINIZI KARA TOPRAK KABUL ETMEYECEK.
BENİM VATANIMIN TOPRAĞI YORULMAZ VE YORULMAYACAKTA
NAMERT BEDENİ ERİTMEKTEN.
CUMANIZ KUTLU OLSUN EYY ÜMMETİ MÜSLİMİN.
ESEN KALIN LÜTFEN
CİHANGİR UZUNKAYA
EYY SANA SESLENİYORUM PONTUSLU!
SENİN CUMAN MÜBAREK OLMASIN.
SENİN CUMA SHOW LARIN DÜNYA KUPASINDAN DAHA ÇOK RAYTİNG ALIYOR ÜST KATLARDA.
AMA HERKES ŞAŞKIN ŞEKILDE İZLEYİP,UTANGAÇ BİR TAVIR ALIYOR.
MUSTAFA'NIN DESEN.
AĞZINI BIÇAK AÇMIYOR.
ŞU CUMA NAMAZLARINDA TEVAZU GÖSTER BİRAZ.
1 note · View note
merzifontarihi · 2 years
Text
Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Medresesi Çeşmesi
Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Medresesi Çeşmesi
Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Medresesi Çeşmesi via IFTTT
View On WordPress
0 notes
gezginnerede · 2 years
Photo
Tumblr media
Fatih İlçesi, Yavuz Sultan Selim Mahallesi Müstantik Sokağı ile Şerefiye Sokağı’nın kesiştiği noktada bulunan Küçük Mustafa Paşa Hamamına götürüyorum sizleri ☺️ ✍️ Fatih Sultan Mehmed Dönemi sadrazamlarından Küçük Mustafa Paşa (Ö.1483) tarafından yaptırılmış ve vakfiyesi 1477 yılında düzenlenmiş. Otobüslerin geçtiği ana caddenin birkaç sokak arkasında ara sokak da yer alıyor. Mahalle ve hamam, adını, ‘Kara’ lakabıyla da anılan Küçük Mustafa Paşa’dan alır. Biri erkeklere, diğeri kadınlara hizmet verecek şekilde çifte hamam olarak tasarlanmış, 2000 m2 lik bir alan üzerinde yaklaşık 1.265 m2’lik bir alana oturan yapıda, Türk hamamlarının geleneksel yerleşim düzeni ve mekan çözümlemeleri uygulanmış. Her iki bölümde de soğukluk/soyunmalık/camekan-ılıklık-sıcaklık/halvet bölümleri birbirini izliyor. Kare planlı olan soğukluklar tek bir kubbeyle örtülüdür ve özellikle erkekler kısmının soğukluğu, mekan etkisi açısından hamamın en çarpıcı bölümünü oluşturur. Hamamı Bienal kapsamında 20 Kasım 2022 tarihlerine kadar pazartesi hariç her gün 10.00-18.00 arası ücretsiz gezebilirsiniz. Adres: Yavuz Sultan Selim Mah. Müstantik Cad. No:32 Cibali / istanbul #gezginnerede #pazar #keşfet #travel #istanbul #küçükmustafahamami #fatih #istanbuldagezilecekyerler (Fatih, Istanbul) https://www.instagram.com/p/CknLqLptmVQ/?igshid=NGJjMDIxMWI=
0 notes
34haber · 2 years
Text
Büyükşehir ve Valilik iş birliği ile tarihi Arasta Çarşısı yeniden canlanıyor
Büyükşehir ve Valilik iş birliği ile tarihi Arasta Çarşısı yeniden canlanıyor
Kayseri Büyükşehir Belediyesi ve Kayseri Valiliği’nin iş birliğinde İncesu ilçesinin simgelerinden olan tarihi Karamustafa Paşa Külliyesi içerisinde yer alan tarihi Arasta Çarşısı’nın turizme kazandırılma çalışmaları tüm hızıyla sürüyor. İncelemede tarihi Arasta Çarşısı’nda gerçekleştirilen çalı��malara ilişkin bilgiler veren İncesu Belediye Başkanı İlmek, “Şu an Merzifonlu Kara Mustafa Paşa…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
doriangray1789 · 2 years
Text
İNGİLİZ KEMAL
sarışın ve mavi gözlüydü. galatasaray lisesi'nde ve ingiltere'de okudu. boks şampiyonuydu. ortalama ingiliz'den daha iyi ingilizce konuşuyordu. babası öldüğünde, 'ahmet esat tomruk beş yaşındaydı. o ve annesi, dayısı sezai bey'in himayesine girdi. ahmet esat, ilköğrenimini emirgan'da tamamladıktan sonra dayısı tarafından 679 numara ile galatasaray lisesi'ne kaydedildi. parlak bir öğrenciydi. fransızcasını geliştirmiş; yurt dışından edindiği arkadaşları ile mektuplaşmaya başlamıştı. yurt dışından sık sık mektupların gelmesi iktidarın dikkatini çekmiş ve hafiyeler tarafından takibe alınmıştır. hatta bir ara hafiyelerce tutuklanıp yıldız sarayı'na götürülmüş; sonra serbest bırakılmıştı. bunun üzerine ahmet esat 1908'de ingiltere'ye hareket etmişti. kara kemal ve dramalı rıza beyler'den çetecilik dersi aldı. ingiltere'de navy college'e kayıt yaptırmıştı. galatasaray lisesi'nde boksa ilgi duyan genç türk, navy college'de artık profesyonel olarak boks yapmaya başlamıştı. çok da başarılı olmuştu. ahmet esat, 1914'te navy college'dan mezun olmuştu. mezuniyetten sonra ingiltere'de bir müddet kalmış; bu arada fransa başta olmak üzere diğer avrupa ülkelerini de gezmişti. ingilizce bilgisini çok geliştirmişti. değişik şiveleri rahatlıkla konuşabilmekteydi. yalnız dilinden değil hal ve tavrından da onu bir avrupalı'dan ayırmak mümkün değildi.
teşkilat-ı mahsusa 1914'te istanbul'a dönmüş ve teşkilat-ı mahsusa'ya üye olmuş ve ünlü ittihatçılardan kara kemal ile dramalı rıza bey'lerden çetecilik dersleri almıştı. bir ara kutulammare'de esir edilen ingiliz generali townshend'in yanına hapsedilerek ondan gerekli bilgileri almakla görevlendirilmişti. 1918'de istanbul işgal edilmiş, ingilizler'in şehirdeki baskıları giderek artmıştı. bu sırada ingiliz boksörlerle de ringlerde mücadele edip başarılar kazanan ahmet esat tomruk; sporcu ingiliz askerlerinin de ilgisini çekmişti. ahmet esat tutuklu ittihatçılar'ı kurtarmak için çabalamış, ancak bu yüzden ingiliz istihbaratı tarafından tutuklanarak beyoğlu'ndaki ingiliz hapisanesine atılmıştı. pek çok işkenceye maruz kalan ahmet esat bey; bir ara firar teşebbüsünde bulunmuş; yabancı bir gemiyle yurtdışına kaçarken çanakkale boğazı'nda yakalanmış ve tekrar istanbul'da hapse atılmıştı. bir süre sonra çanakkale'deki sahra hapisanesine gönderilmişti. orada hint müslüman askerlerle yakın ilişkiye girmiş; onların sempatisini kazanmış; bir müddet sonra da buradan kaçmayı başarmıştı. ahmet esat bey, ingiliz sahra hapishanesi'nden kaçtıktan sonra biga'da kuva-yi milliyeciler'e sığınmıştı. bu arada ona "ingiliz kemal" adı takılmıştı.
kurtuluş savaşında yunan ileri harekatı başlayınca ankara'ya giden ingiliz kemal, mustafa kemal paşa, genelkurmay başkanı albay ismet (inönü) bey ve fevzi paşa tarafından da kabul edilmiş ve ingilizce, fransızca, italyanca, rumca bildiği için genelkurmay istihbarat şubesi'nde görevlendirilmişti. albay ismet bey'in huzuruna çıkarılan ahmet esat burada tabanca, bayrak ve kur'an üzerine elini koyarak, sadakat yemini etmişti. görevi yunan ordusu karargahına girip gerekli bilgileri toplamaktı. antalya'dan rodos'a geçti. burada kendini amerikalı gazeteci olarak tanıttı. kumardan hileyle kazandığı 45 bin frank ile kendi deyimiyle izmir'deki vatan görevine başlar. ahmet esat bey'in izmir'deki hayatı bonkör bir amerikalı gibi geçmiş; kısa sürede gece hayatının aranan siması olan ahmet esat bey, üst düzey yunan subaylarıyla da samimiyetini arttırmış; hatta onların en gizli toplantılarına dahi katılmış, aldığı bilgileri izmir'deki kendisi gibi görevli bulunan uşaklı alaattin tiritoğlu vasıtasıyla antalya mutasarrıfı aşir bey'e aktarmıştı. ancak bir süre sonra ihbar sonucu yakalanmıştı. fakat o bu tutukluluk dönemi sırasında hiçbir şekilde türkçe konuşmayarak kimliğinin meçhul kalmasını sağlamıştı. hatta yunan hakimler bile onun amerikalı olduğuna kanaat getirmişlerdi. bilahare yunanistan'a nakledilmişti. ama o atina'daki hapishaneden de kaçmayı başarmış ve el becerileri konusunda mahir biri olduğundan caddede avare avare dolaşan birisinden çaldığı parayla bir fransız şilebine kaçak olarak binip izmir'e gelmişti.
anadoluya geri döndüğünde ona yeni bir görev verilir ve batı trakyaya gönderilir. burada o esnada yunan ordusu'nun hizmetindeki ermeni general antranik'in karargahına sızmayı başarır ve çok değerli bilgileri ankara'ya ulaştırır.
cumhuriyet yılları ahmet esat bey, 1924 yılında genelkurmaydaki istihbarat görevinden ayrılmış, milli mücadele dönemini içeren anılarını yazıp yayınlamıştı. "tomruk" soyadını alacak olan ahmet esat bey, istanbul'a yerleşmiş ve tercüman-rehber olarak çalışmış; bu arada 1932'ye kadar da hafif sıklet boks şampiyonluğunu kimseye bırakmamıştı. ilk eşi mevhibe hanım'dan günseli adında bir kızı olduğu rivayet edilen ahmet esat tomruk, bu eşinden ayrıldıktan sonra 11 şubat 1943 tarihinde dorothy minnic adlı bir ingiliz aktrisle evlenmiş, 14 şubat 1966'da vefat etmiştir.
5 notes · View notes
cinaraslan · 2 years
Text
📗TARİHTE BUGÜN (30 AĞUSTOS)📌
1071 - Malazgirt zaferi'nin ardından Alparslan'ın komutasındaki Türkler, Anadolu'ya girmeye başladı.
1918 - Lenin'in vurulması: Bolşevik lider Vladimir Lenin'e suikast girişimi gerçekleşti. Lenin, ağır yaralanmasına rağmen suikastten sağ kurtulmayı başardı.
1922 - Türk Kurtuluş Savaşı: Başkomutan Mareşal Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın bizzat yönettiği Dumlupınar Meydan Muharebesi, Türk Ordusu'nun kesin zaferiyle sonuçlandı. Yunan Ordusu Başkomutanı Nikolaos Trikupis ve kurmayları esir edildi.
1924 - Gazi Mustafa Kemal Paşa, Dumlupınar Meydan Muharebesi'nin ikinci yıl dönümünde, Dumlupınar'da "Meçhul Asker Anıtı"nın temelini attı.
1924 - Türkiye İş Bankası, ilk işlemini yaparak faaliyetlerine başladı. Bankanın kuruluş sermayesi 1 milyon liraydı.
1925 - Mustafa Kemal Paşa, "Efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru ve en hakiki tarikat, tarikat-ı medeniyyedir" dedi.
1930 - Ankara-Sivas demiryolu hattı ve Sivas İstasyonu, Başbakan İsmet Paşa'nın konuşmasıyla hizmete açıldı.
1937 - Atatürk'ün manevi kızı Sabiha Gökçen'e, 1935'te girdiği Eskişehir Hava Mektebi'nde, "Tayyareci Diploması" verildi.
1941 - Alman Ordusu, Neva Nehri'ne ulaştı ve Leningrad'ın son demiryolu bağlantısını keserek, Leningrad Kuşatması'nın ilk aşamasını gerçekleştirdi. 8 Eylül 1941 tarihinde ise, kentin son kara bağlantısının kesilmesiyle 872 gün sürecek olan kuşatma başladı.
1955 - Londra Konferansı'nda, "Kıbrıs Sorunu" ele alındı. İngiltere Kıbrıs'ta üçlü bir yönetim önerdi. Yunanistan ise ada halkının geleceğini kendinin belirlemesini istedi. Toplantıya Türkiye'den Dışişleri Bakan Vekili Fatin Rüştü Zorlu katıldı.
0 notes