Tumgik
#içinden geleni yap
sairkentli · 1 month
Text
Her zaman içinden geleni yap. Çünkü insanlar seni her şekilde yargılayacaklar. @sairkentli
7 notes · View notes
ozgurkedi · 1 year
Text
her zaman içinden geleni yap çünkü seni her şekilde yargılayacaklar
228 notes · View notes
bygeccce · 2 years
Text
Tumblr media
Özgür bırak kendini...
Dayatılan algılara hapsedip ruhunu,
kendin olmaktan vazgeçme...
İçinden geleni yap,
içinden geleni söyle,
içinden geldiği gibi dans et,
şarkı söyle, gez dolaş...
Kim ne derse desin, kimseden akıllı,
kimseden güzel olmak zorunda değilsin...
Tadını çıkar kendin olmanın...
169 notes · View notes
yasamsallik · 2 years
Text
Tumblr media
Özgür bırak kendini.
Dayatılan algılara hapsedip ruhunu,
kendin olmaktan vazgeçme.
İçinden geleni yap,
içinden geleni söyle,
içinden geldiği gibi dans et,
şarkı söyle, gez.
Kim ne derse desin.
Tadını çıkar kendin olmanın.
Audrey HEPBURN
15 notes · View notes
aynodndr · 1 year
Text
İçinden geleni hemen yap, sevgini saklama,
duyguların boğazında düğümlenmesin.
Seni sen yapan her duyguyu haykır,
hisset, hissettir.
Yarın yokmuşçasına…
Yarınlardan umudu kesmeden…
2 notes · View notes
majezikiz · 1 year
Text
20 Şubat 2023
Bugün farklı evet farkındayım ama. Bu bir veda diyebiliriz galiba. Olayları dramatize etmek değil niyetim ama son kez dinle hislerimi. Ve ilk kez tüm gerçekliğiyle dinle. Muhtemelen onca zaman sonra benden doğum gününde gelen mesajı gördüğünde bir kutlama mesajı okumayı beklemişsindir, Ama bu sefer farklı. Yaş almak yaşlanmak gibi şimdi doğum günleri, büyümenin iğrenç yüzü mü bu? Biliyor musun aylar önceden mutlulukla beklerdim senin doğum gününü. Çok güzel bir tarihti benim için. Hatta belki de ayın en güzel günüydü. Bu yüzden artık mutlulukla beklemediğim bu günde benden mutlu satırlar okumayı bekleme. Doğum gününde böyle bir şey okumak istemezsin galiba. Her neyse kaçabilecek bir mutluluğun yok biliyorum. Beni mutsuz eden bu gün sende de bir şeyler hissettirsin istedim .
 Sana  çok kızıyorum bana böyle güzel baktığın için. Ve beni en sonunda her gün biraz biraz değersizleştirdiğin için. Aşka inanmazsın nasip der geçersin. Eğer aşk olmasaydı, eğer sadece tutkuyla harmanlanmış sevgi olsaydı bu hissettiklerim senden bunca zaman nasıl vazgeçemezdim? bu kadar acı çekerken bile bile lades der miydim sence? Aşka inanmazdın ve bu muhabbetler sırasında senin yanında olduğum her an aşkımı küçümsediğini hissederdim. Beni görmezden gelişlerini. Beni her zaman canının sıkıldığı her boşluğunu doldurduğun biri olarak hissettirdin. İşin olmazsa ben hep en son planındım senin bu ne kadar acıydı ama kabullendim yıllarca taa ki bu güne kadar. Oysa hissettiğim en özel duyguydu sana olan sevgim. Ama sen anlamadın, görmedin beni. Ama artık vazgeçiyorum senden. Zor oldu ama çıkarıyorum seni kalbimden. Senden tam da doğum gününde gidiyorum. Doğum gününde vazgeçiyorum. Acıtıcı biraz belki ? Benimki de acımıştı onca zaman sustum.
Sen artık benim sonu gelmeyen keşkelerimsin. Keşke seni böylesine sevdiğimi söylerken arkadaş kalabileceğimize inanmasaydın, gülüp geçmeseydin ve keşke senin için sadece koca yürekli insan olarak kalmasaydım. Bana en iyi gelen sensin ama iyi gelmiyorsun da. Bu ne saçma bir çelişki! Seni unutmayı çok denedim ama sen varken olmadı. Bakışların, gülüşün, saçının kokusu, ellerin, teninin sıcak huzuru olmasaydı. Şimdi  seni ve sana dair her şeyi geride bıraktım ve son kez yazıyorum sana. Biliyorum terk edilmeyi çok acı tattın en küçük yaşlarında ve (ben bazen diyorum ki keşke o günlerinde de yanında olabilseydim yalnız kalmasaydın, kimsesiz hissetmeseydin kimsem yok ama yanımda beni seven, bana değer veren biri var dedirtebilmeyi çok istediğim anlattığın günden beri)  Sevdiğini kaybetmenin acısını iliklerine kadar yaşadın. Ama unutma acılara alışmayı bana sen öğrettin. Doğduğun gün bitiriyorum seni. Hiç olmamışsın gibi, hiç sevmemişim gibi. Kendine iyi bak demeyeceğim, artık umurumda değil, umrunda olmadığım gibi . Artık yol alma vakti yeni insana.
Son olarak tabiki son kez iyi dileklerim var sana; Bu hayat senin kendin ol,
 içinden geleni yap,
kendi seçimlerin olsun ,
 kafan karışırsa dur vazgeç,
kendi tercihlerin olsun içten seçtiğin,
 karakterini yücelt çünkü bunu kaybedersen geriye bir şey kalmaz senden ,
haysiyetine önem ver seni sen yapanlardan biride bu olacak ,
kimseye boyun eğme,
seçimlerin kader değil,
bu yeni yaşında sen seç bu hayatı  özgürce tutunmadan,
arkana bakma ihtiyacı duymadan,
Hayat senin ve bir tane olsun deme ben elimden geleni yapayım yanlışsa bedelini sen ödemiş olma. İçindeki gerçek Kazım'ı bul çünkü mükemmel…
Gizlice dualar eden anne gibi dualar edenin , baba gibi başını okşayanın, canının tak ettiği zamanlarda sığınmak istediğin bir ablan ,gizli gizli seni koruyanın, sen yokken de hakkını yedirmeyenin, her zaman yanında olan en içini rahatça dökebildiğin dostun, senden çok seni düşünenin, bütün sevgisizliğine rağmen yıllarca seni beklentisiz seven o kız artık gider…
Yapbozu bu sana söylediğim sözler gibi düşün umarım bitirir ve hayatın bensiz istediğin gibi tamamlanmış olur :)
Hoşça kal.
youtube
3 notes · View notes
yakamozzkadin · 1 year
Text
her zaman içinden geleni yap, çünkü seni her şekilde yargılayacaklar.
5 notes · View notes
meteerpeginhutamesi · 2 years
Note
sence bir hissin peşinden sonuna kadar gidilmeli,yaşanmalı mı yoksa risk alınmamalı mı
Bu tarz konularda kendi içinden geleni yaşa/yap
5 notes · View notes
birazyazi · 2 months
Text
Ekmek Arası
Bukowski’nin otobiyografik romanı. Romanda Henry Chinaski adını verdiği başkahraman üzerinden aslında kendi çocukluk anılarından ipuçları vermektedir. Henry Chinaski deli bir aileye sahip olan deli bir babadan ve güçsüz bir anneden oluşan hayatında sürekli ezilen -önce babası tarafından kayışla- dövülen fikirleri önemsenmeyen bir çocuk olmuştur.Bu sonraları onu kavgacı mutsuz hiçbir şeyi umursamayan öyle ki tanrıyı terk eden birine dönüşmesine sebep olacaktır.  Hayatında Amerika’daki 1929 bunalımındaki metaliksiz yaşamdan insanların özellikle ailesinin etkilenmesiyle sefil bir çocukluk geçirmiştir. Ayrıca kavga dövüş ömründen hiç eksik olmamış bununla bazı kendini bilmezlere ders bile vermiştir. Çok sevdiği sporu Beyzbol’u ise yapabilmek için her fırsatı kollamış düşüncelerini söylemekten asla çekinmemiştir. Sürekli dışlandığı tüm vücuduna yayılan siğillerle uğraştığı içinden geleni söyleyebildiği için kızlar ona yaklaşmamış o da zaten “Uzaktan iyi görünüyorlar, yakınlaşıp ağızlarından akan beyinlerini görene kadar “ diye düşündüğü için onlara yaklaşmamayı tercih etmiştir. Beni en çok etkileyen tüm bu zorlukları yaşayan insanlardan nefret etme noktasına gelen adamın her şeye rağmen empati yeteneğini veya vicdanını (ne derseniz artık içinde yumuşak bir yan)kaybetmemesi. Her şeye rağmen intiharı kaçış yolu görmemesi. Her şeye rağmen yazar veya büyük bir beyzbol oyuncusu olduğu hayalini kurabilmesi. (  Hayaller “bok çukuru”nda (kendi tabiriyle) bize karışılmadığı tek yer. )Her şeye rağmen yaşamdan zevk alabilmeyi bilmesi. O hepimizin çoğu zaman unuttuğu modern dünyaya kapılmış beyinlerimizin fark etmediği bir şeyi keşfetmişti aslında. (Mutlu insanların kendinin farkında olmadığı bir şeyi keşfettiklerine inanırdı.^^’’^’^’) Ne olursa olsun sevdiğin şeyleri yap. Nasıl mutlu olacaksan onu yap. Kimseye rol yapmana gerek yok. Neysen osun. Kendini her şeye rağmen kabul et. Hayat zor onunla geç ya da erken karşılaşabilirsin fark etmez! Kendini kabullendi isen kaldırabilirsin.   Kitabın sonuna doğru 2. Dünya Savaşının başladığı haberi alınıyor. Onun ağzından savaşa bakışı: “Savaş. Bakirdim henüz. Bir kadının ne olduğunu bile öğrenemeden tarih uğruna paramparça olmayı düşünebiliyor musunuz? Veya bir otomobil sahibi bile olamadan. Kimi savunacaktım? Başkasının sikinde bile olmadığım başka birini. Savaşta ölmek savaşların çıkmasını engellemiyordu.” Bu savaş hakkındaki en iyi tanım olabilir belki de.  Ayrıca kitap bitiminde küçük bir çocukla boks makinesinde oyun onaması da bence savaş düşünceleriyle doğru orantılı. Orada ilk turda çocuğa yenilince ikincisinde içinde kazanma isteği duyuyordu. Belki alman nazizmini tanımlamak istedi. Belki insanların savaşa neden girdiklerini bilmediğini kazanmasının neden önemli olduğunu bilmediğini vurgulamak istiyordu.  Son olarak  “Başka birinin gerçeği sizin de gerçeğinizse ve o bunu sizin için dillendiriyorsa müthiştir.“ dediği bir kısım var. Bunu bana yaşattığın bu hazzı tattırdığın için teşekkür ederim büyük usta. Kitaptan tekrar tekrar açıp okuduğum alıntıları ekleyeceğim.
0 notes
neyseiyiyimbosverr · 11 months
Text
Her zaman içinden geleni yap, çünkü seni her şekilde yargılayacaklar.
0 notes
ziyadesiyleyorgun · 1 year
Text
İçinden geleni yap içinde kalırsa yazık olur
1 note · View note
uproarrsstuff · 1 year
Text
Bazen tesadüfen gördüğün şeyler kalbini tahmin edemeyeceğin kadar kırar gözlerin dolar ama ağlamak için müsait bir ortam yoktur ellerin titrer bacakların bağdan boşalır ayakta durmaya gücün yoktur ama ayakta da durmak zorundasındır seni bilmem ama ben tam da öyle bir andayım hıçkıra hıçkıra ağlamak istiyorum ama ağlayamam güçlü olmak ya da görünmek zorundayım ama sen güçlü durmak için benim kadar çabalama bırak inceldiği yerden kopsun ağla hıçkıra hıçkıra bağıra çağıra gözlerin şişsin insanlar ne kadar zayıf biriymiş desin gerekirse ama içinden geleni yap belki de korkak olan benimdir korkma kim ne demiş ne der önemseme sen sen olduğun için güzelsin özelsin korkma üstüne git işte olanların olayların kendi bildiğini yap şaşma benim gibi halin fala kalmasın batıl inançlara takılma bir umut o umut varya gül de açtırır ağaçta kurutur sen sen ol saklama elinde telefonla oturma bildirim sesini değiştirme yazar güzel bir şey söyler diye kendini kandırma belki yazmayacak belki gül açtırmak yerine ağaç kurutacak bilemezsin bilemeyiz köprüleri başta yıktın ama tek başına inşa edemezsin her şey karşılıklı ya da ben öyle düşünüyorum uğruna hastanelik olma kendini odalara kapatma yemeden içmeden kesilme hayat devam ediyor edecek etmek zorunda içinde kalmasın hiçbir şey ölüm gibi bir gerçek var yarın hatta iki dakika sonra hayatta olmayabiliriz her şey için çok geç olabilir geç kalma kalmayalım kalmamalıyız belki de yolun sonuna geldik ve son perdedeyiz bilemeyiz bilemeyeceğiz kendini küçük düşürme ben bu sorunlarla baş edemiyorum diyerek canına kıymaya kalkma hayat her zaman tozpembe değil olmayacakta önüne hep engeller çıkacak önemli olan o engelleri az hasarla atlatmak şimdi içinden geleni yap korkma
0 notes