Yiğit Özşener'in 'Zaferin Rengi' filmindeki Atatürk makyajı 6 haftada tamamlandı

Hurda materyallerle yapılan, 650 kilogramlık Van Kedisi heykeli ilgi odağı oldu

Hurda materyallerle yapılan, 650 kilogramlık Van Kedisi heykeli ilgi odağı oldu

Ülkesinden 2007’de ayrılarak yerleştiği Irak’ta 9 yıl kalan, daha sonra Türkiye’ye yerleşen Mutii, Selimbey Mahallesi’nde kurduğu atölyede heykeltıraşlık sanatını sürdürmeye devam etti. Hurdacılardan topladığı demir modüllerini kullanarak yaptığı yapıtlarla dikkati çeken Mutii, bir ay evvel de inşaat demirleri, vida, zincir, çivi, disk, motor kesimleri, su tesisatı gereçleri üzere modüllerle Van…

View On WordPress

EKMEĞİNİ TAŞTAN ÇIKARMANIN EN SANATSAL YOLU

Sevgili Dostlar,

Japon sanatçı Hiroshi İto, taş gibi sağlam bir fikir bulmuş: Kumsala inip el büyüklüğündeki taşları topluyor, onlara fermuar takıp tanesini 1.000 ila 5.000 Euro (yaklaşık 17.000 ila 85.000 TL) arası değişen fiyatlarla satışa koyuyor. Taşlar çatır çatır satılıyor.

-Bazı örnekler şurada: https://www.instagram.com/itohirotoshi/ -Örnek fiyatlar şurada: https://www.artsy.net/artist/hirotoshi-ito/

Hiroshi İto bu enteresan fikri 100 yılı aşkın bir süredir heykeltıraşlık yapan ailesinden ilhamla geliştirmiş. Çok sert bir malzeme olan taşa zekice dokunuşlar yaparak ona yumuşaklık, anlam ve keyif katıyor. Taşlara “Okyanusun Hafızası”, “Ebedi Makine” veya “Gülen Taş 5” gibi isimler vermeyi de unutmuyor; böylece her biri tek olan bu parçalar “Mona Lisa”, “İnci Küpeli Kız”, “Guernica” gibi kişiselleşiyor ve değerleri bir kat daha artıyor.

Taşı sıkıp suyunu çıkarmayı bilenler için günün ilham veren diğer fikirleri ise aşağıda sıralanıyor.

Günün İlham Veren Fikirleri:

Bugün Başka Neler Kazansak?

1) Muhteşem Bir BMW Otomobil Kazanmak İster misiniz? Kelebek Mobilya, 87. yılına özel toplam 87 hediye kazandıracak. Çekilişe katılmak için; 20.000TL ve üzeri (ama Avantajix’ten tıkladığınız için daha da ucuza gelecek) alışverişinizi yaptıktan sonra gelen şifreyi internet üzerinden girin. Ödüller: 1 Adet BMW 118i Sport Line 2022, 10 Çifte Tatil Çeki, 30 Adet Kelebek Mobilya Hediye Çeki, 30 Adet Lova Yatak Hediye Çeki, 16 Adet Teknosa Hediye Çeki. Son katılım tarihi: 31.10.2022. Daha fazla detay için: https://cekilis.kelebek.com/Lottery

2) Bayram Hediyesi Dockers Ayakkabı Kazanacak 3 Kişi Aranıyor: Ayakkabı Dünyası, 3 kişiye bayram hediyesi Dockers ayakkabı kazandıracak. Çekilişe katılmak için; @ayakkabidunyasi’nı takip edin, yarışma videosunu beğenin, yoruma #dockersilebayram yazarak 2 arkadaş etiketleyin. Son katılım: 05.07.2022. Detaylar için: https://www.instagram.com/p/CfWEbioI5pY/

3) Bikini Takımı Kazanmak İsteyenlerin Yapması Gerekenler: Suwen, 3 takipçisine Bikini Günü’ne özel dilediği bikini takımını hediye edecek. Kazanmak için; @suwen_lingerie hesabını takip edin ve yoruma 1 arkadaş etiketleyin. Kazananlar 05.07.2022 tarihinde açıklanacak. Daha fazla detay isterseniz: https://www.instagram.com/p/CfWgXmJqlEb/

4) Yaz Tatilinde Nerede Olmak İstediğini Yazan Mayo Kazanıyor: Modanisa, 5 kişiye Mayo Bella’dan mayo hediye ediyor. Katılmak için; @modanisa hesabını takip edin, postu beğenin ve yoruma yaz tatilinde nerede olmak istediğinizi yazarak 2 arkadaş etiketleyin. Kazananlar 30.06.2022 tarihinde açıklanacak. Detay: https://www.instagram.com/p/CfKDqQZKhWB/

5) D&R’dan 100TL Hediye Çekine Siz Sahip Olun: D&R, takipçilerine özel 100TL değerinde hediye çeki kazandıracak. Katılmak için; @dr_dunyasi hesabını takip edin ve arkadaşınızı yarışma postunun altında etiketleyin. Detaylar için: https://www.instagram.com/p/CfMRdbnINXL/

Sağlıkla, Barışla ve Sevgiyle Kalın.

DMY Felsefe yeni yazı gönderildi.

DMY Felsefe, yeni felsefeler :) : https://www.dmy.info/sokrates-kimdir/

Sokrates kimdir?

MÖ. 469-399 arasında yaşayan filozoftur. Filozofluğa heykeltıraşlık(taş ustalığı) sonrasında yaşlılığında başlamıştır. Kitap yazmamıştır, bire bir insan etkileşiminin daha önemli olduğunu düşünmüştür. Hayatı hakkındaki bilgileri de öğrencilerinden alırız. Hatta bizim bildiğimiz Sokrates tamamen Platon’un kurgusal metinlerinden çıkarsadığımız belli-belirsiz bir figürdür. Sokrates kimdir? sorusunu sormamızın sebebi Sokrates’in medeniyet tarihi, batı yarımküre tarihi ve felsefe tarihi için artan oranda önemli olmasındandır. Sokrates kendisinden sonraki hayatı derinden etkilemiştir. Hatta antik felsefe çoğu akademisyen tarafından presokratik ve sokratik(Sokrates öncesi ve sonrası) olarak ayrılır. Sebebi aşikar, kendisinden sonraki felsefe onun öğrencileri tarafından kurulan okullardan devam etmiştir. Ayrıca felsefenin ana tartışmalarını da etkilemiş, kitap yazmasa da bir

Hayallerindeki ülkeyi bulmak için dünyayı geziyorlar

Hayallerindeki ülkeyi bulmak için dünyayı geziyorlar

Evlendikten sonra yaşayacakları ülkeyi seçmek için karavanla dünya turuna çıkan Alman asıllı iki arkadaş, Türkiye’den yolculuklarında gördükleri ilgiden ötürü memnun kaldı. Evlenme kararı alan 29 yaşındaki Almanya asıllı Silas Ploner ve 26 yaşındaki kız arkadaşı Ann-Marie Mecklenburg, evlendikten sonra yaşayacakları ülkeyi seçmek için bu yılın başlarında Almanya’dan karavanlarıyla dünya turuna…

View On WordPress

*sabiha ziya

Ankara’dan İstanbul’a tren ile gelen Mustafa Kemal Paşa Haydarpaşa Garı’nın merdivenlerinde boğaza demirleyen işgal güçlerinin savaş gemilerini görür. Avrupa yakasına gitmek için bindiği motor, o gemilerin arasından geçerken şu tarihi sözü söyler: “Geldikleri gibi giderler...”  Kurtuluş savaşının kazanılmasının ardından işgal güçleri İstanbul’u terk edince, kente giren ordumuz Gülhane Parkı’ndan yola çıkar ve dört zafer takının altından geçerek Taksim’e ulaşır. Burada, bağımsızlık savaşımıza desek veren anadoludaki tüm örgüt temsilcileri kurtuluş ordusunu karşılamak için beklemektedir. Bu nedenle, cumhuriyet İstanbul’una yeni bir meydan kazandırmak istendiğinde Taksim denilen alanın Cumhuriyet Meydanı olarak tasarlanmasına karar verilir. Meydandaki anıt, Taksim ya da Atatürk Anıtı olarak bilinir oysa gerçek adı Cumhuriyet Anıtı’dır.  Anıtı yapan sanatçı dönemin ünlü heykeltıraşlarından Pietro Canonica’dır. Canonica’nın amacı, anıtı yaparken Atatürk ile birlikte Kurtuluş Savaşı’na ve cumhuriyetin kazanımlarına da yer vermektir. “Bendenize kalırsa, İstanbul’ inşa edilecek bir abide yalnız Gazi Paşa Hazretleri’nin heykeliyle iktifa etmeyip millet arasında milli mücadele canlandırılmalıdır. Bu esaslar dahilinde heykeltıraşlık ile mimarlığa büyük bir yer verilmiş olunur. Böyle bir abide, tarihi heybeti ve mimarisiyle Taksim Meydanı’nı süslemiş ve genişletmiş olacaktır.” Heykelin yapımına başlamadan önce Canonica anıtın kurulacağı yerin tarihini öğrenmek ister Taksim sözcüğünün anlamını sorar. İstanbul’un sularının bu bölgede toplanıp kente taksim edildiği, dağıtıldığı yanıtını alır. Canoni’ca yapacağı anıtın İstanbul’un su tarihine konulacağını öğrenmiştir.  Dikkatli bakarsanız, Cumhuriyet Anıtı’nın iki cephesinde su kurnaları ve yukarılarında musluk delikleri görürsünüz. Canonica aslında Cumhuriyet Anıtı’nı bir havuzun içine yerleştirmiştir.  Cumhuriyet Anıt’nda Kurtuluş Savaşı’nı ve Cumhuriyet Dönemi’ni yansıtan heykeller bir kapının önünde yer alır. Ve bu iki cephe sırt sırtadır. İşte, bu özelliğinden dolayı anıtta Kurtuluş Savaşı’nın zor günlerinden azim ve kararlıklıkla geçmeyi başaran bir milletin geleceğe açtığı yeni bir kapının önündeki cesur ve onurlu duruşunu görürüz.   8 Temmuz 1928′de başlayan anıtın yapımı sırasında  Sanayi Nefise Mektebi’nde bir yarışma düzenlenir. Birinciliği kazanan öğrenci tüm masrafları devlet tarafından karşılanmak üzere Roma’ya gönderilecek ve Canonica’nın yanında Cumhuriyet Anıtı’nın yapımında çalışacaktır. Birinciliği, Sabiha Ziya adına kız öğrenci kazanır ancak gönderilmez. Sabiha Ziya 21 yaşında genç ve bekar bir kızdır. Araya milli eğitim bakanımız  Mustafa Necati girer, bunun üzerine Sabiha Ziya Roma’ya gönderilir ve Canonica ile birlikte Cumhuriyet Anıtı’mızın yapımında çalışır. Etrafında her gün binlerce insanın geçtiği Cumhuriyet Anıtı’nda  eksik olan sadece su sesi değildir. Bir de şu gerçek vardır anıtın bizlere söylediği: Yapımımda aranızdan sadece bir kişi çalıştı. Mermerime, heykellerime sadece bir kişinin eli değdi aranızdan o da bir kadın.  Bir kadının yaptığı Cumhuriyet Anıtı durur İstanbul’un orta yerinde. 

Cumhuriyet Anıtı’nın meydana bakan, zaferi simgeleyen bayrak açmış asker heykelinin üstünde bir mask görülür. O maskta gülen bir kadın vardır. O gülen kadın cumhuriyetin yeniliklerinden birinin de kadın hakları olduğunu simgeler.  Kadınlarımızın yaşamının her alanına katılımıyla daha da güçlenen Cumhuriyet’imizin bu güzel günü 29 Ekim kutlu olsun. 

Leonardo Da Vinci'nin Soyundan Gelen 14 Kişi Keşfedildi

Leonardo Da Vinci’nin Soyundan Gelen 14 Kişi Keşfedildi

Filozofluk, mimarlık, mühendislik, heykeltıraşlık, ressamlık, yazarlık ve daha niceleriyle Rönesans Dönemi’ne adını altın harflerle kazımış olan Leonardo Da Vinci, aydınlanma çağında o kadar büyük bir rol oynadı ki güncel zamanda önde gelen araştırmacılar hala onun dehasını anlamak üzere çalışmalar gerçekleştiriyor. Son zamanlarda yürütülmüş olan bir araştırma kapsamında Vitruvius Adamı, Son…

View On WordPress

Afrodit'in kenti Afrodisyas salgında da ilgi görüyor

Afrodit’in kenti Afrodisyas salgında da ilgi görüyor

1950’li yıllarda fotoğraf sanatçısı Ara Güler’in keşfiyle ortaya çıkarılan, UNESCO Dünya Mirası Listesi‘ne de giren Afrodisyas, mermer ocakları ve heykeltıraş okulu dolayısıyla, Roma döneminin en iyi heykeltıraşlık merkezlerinden birisi olarak kabul ediliyor. Aşk ve güzellik tanrıçası Afrodit’e adanmış antik kent, Anadolu’daki en iyi korunmuş kültürel varlıklardan birisi olarak…

View On WordPress

Ara Güler'in keşfi Afrodit'in kenti Afrodisyas

Ara Güler’in keşfi Afrodit’in kenti Afrodisyas

Aydın’ın Karacasu ilçesindeki Afrodisyas Antik Kenti, salgın döneminde de ziyaretçilerin uğrak noktası olmayı sürdürüyor.1950’li yıllarda fotoğraf sanatçısı Ara Güler’in keşfiyle ortaya çıkarılan, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne de giren Afrodisyas, mermer ocakları ve heykeltıraş okulu dolayısıyla, Roma döneminin en iyi heykeltıraşlık merkezlerinden birisi olarak kabul ediliyor. Aşk ve güzellik…

View On WordPress

heykeltıraşlık

heykeltıraşlık ne demek!

⏬ ⏬ ⏬ ⏬ ⏬ ⏬

heykeltıraşlık ne demek!

heykeltıraşlık anlamı nedir? Kelime Bulmaca

Antalya Müzesi

1922 yılında öğretmen Süleyman Fikri Erten tarafından 1. Dünya Savaşı’ndan sonra bölgeye gelen işgal güçlerinin yağmasından kurtarılan eserlerin korunması amacıyla kurulmuştur. İlk olarak Kaleiçi’nde bulunan Alaaddin Cami’de, daha donra Yivli Cami’de yer alan Müze 1972 yılında bugünkü binasına taşındı. Antalya Müzesi bugün 30.000 metre kareye kaplayan bir alanda 14 sergi salonu ile heykel ve değişik eserlerin sergilendiği açık hava galerileri ve bahçeden oluşmaktadır. İnsanlık tarihine kesintisiz tanıklık etmiş Anadolu topraklarının en zengin geçmişe sahip köşelerinden biri olan Antalya Bölgesi’nin sınırları içerisinde yer alan üç antik kültür bölgesi Likya, Pamfilya ve Pisidya’nın önemli bir bölümü Antalya Müzesi’nin sorumluluk alanını oluşturur. Arkeolojik zenginlikleriyle eşsiz bir açık hava müzesi ve uluslararası bir kazı merkezi durumundaki Antalya’da her yıl pek çok ülkeden bilim adamları bilimsel kazılar yapmaktadır. Bölgede çok sayıda kurtarma kazısı ve örenyeri çevre düzenleme çalışmaları Antalya Müzesi’nce yürütülmektedir. Antalya Müzesi Arkeoloji ve Tarih Müzesi olup aynı zamanda Bölge Müzesi olarak da nitelendirilebilir. Koleksiyondaki eserlerin büyük bölümü bölgede yapılan kazılardan elde edilmiş, etnoğrafik eserler de yine bölgeden müze uzmanları tarafından derlenmiştir. Salonlarda, Antalya topraklarının ilk insanla başlayan ve günümüze kadar kesintisiz olarak süren binlerce yıllık geçmişini yansıtan, kronolojik ve yer yer konularına göre sergilenen eserler görülebilir. Özellikle Perge’de bulunan Roma Dönemi heykeltıraşlık eserleriyle ve son yıllarda müze kurtarma kazılarından ortaya çıkan ilginç ve ünik buluntularıyla Antalya Müzesi dünyanın en önemli müzeleri arasında sayılabilmektedir. Müze 1988 yılında “Avrupa Konseyi Yılın Müzesi” ödülüne layık görülmüştür

↝  Heulwen hakkında;

           Senin ruhun nereye ait?

           Fransa’nın bir parçası olan Bordeaux kentinin eğlence, kültür, moda, ekonomi, adalet ve aklınıza gelebilecek her kavram açısından diğer dünya şehirlerini geçmekte başarılı olan merkezi, dört ana kısmı barındıran Heulwen’e hoş geldiniz! Sahip olmak istediğiniz her şey sizi adımlarınızı atarken sıkılmanın yanından dahi geçemeyeceğiniz sokaklarda bekliyor olacak, nefes alışınızda burnunuza gelecek olan her koku, duyacağınız her ses sizi olduğunuz yere ait hissettirmeye hazır. Kendinizi hayatın akışına bıraktığınız ilk saniyeden itibaren şehrin sizin için birebir olduğunu anlayacaksınız. 

         Ufak bir uyarıyı da göz ardı etmemelisiniz, her huzur parçasının, her gülümsemenin ve her mutluluğun arkasında gizlenen bir lanet olduğunu bilirsiniz. Şehrin gece ışıklarının tadına vardığınız an vazgeçemeyeceğinizden emin olabilirsiniz fakat her bağımlılık peşinden bir sonrakini kovalar. Kollarınızı açıp gelecek her şeyi kabullenmeden önce özgürlüğünüzün sınırlanmasına izin vermeyin ve ışıkları takip etmeyi unutmayın. Hayallerinizdeki şehir sizi bekliyor olacak. 

          Metropolia merkezli şehrimiz Sonder, Eden, Viona ve Lilt isimli dört parçaya bölünüp size her kısmında ruhunuza ait parçalar sunabilecek. Nerede yaşadığınızın önemi yok, tek bilmeniz gereken ruhunuzun nereye ait olduğu. 

            ━ Sonder Bölgesi: Kelime anlamını tam olarak yansıtan bu bölge, üzerinden güneş çekildiğinde şehri gece kulüpleri ve birçok eğlence merkezinin rengarenk ışıkları ile aydınlatır. Modanın kalbinin burada atmasının sayesinde Sonder bölgesinde yaşayıp kötü giyinen tek bir kişinin olmadığı gözlerden kaçmazken şehrin gerekli ya da gereksiz her dedikodusu buradan yayılır. Bir kadeh içki ya da şehir sakinlerini uygun ruh haline sokacak herhangi bir madde sonrasında dilinizin gevşediğini hissederseniz korkmaya başlayabilirsiniz. Kim bilir, sabah uyandığınızda bütün hayatınızın değiştiğine şahit olabilirsiniz.

            ━ Eden Bölgesi: Şehrin kıyı kesimlerinde bulunan bu bölge Tanrı'nın verdiği nimetleri şehre taşıması ile bilinir. Ticaretin kalbinin attığı bu bölge gökdelenlerinin yansıttığı güneş ışığı ile gün içerisinde bütün gücünü gösterircesine parlar. Her biri özel olarak dikilmiş takımları ile arabalarından inerek şirketlerine ya da ofislerine yol alan önemli insanların ayak izlerini taşıyan bu bölge şehrin ekonomisini tek bir söz ile değiştirebilecek insanlara ev sahipliği yapar.

            ━ Viona Bölgesi: Adını adalet anlamına gelen "viona" kelimesinden alır. Diğer üçüne nazaran daha büyük olan bu bölge Metropolia kadar görkemli yapıtlar ile kaplıdır. Bütün şehrin yönetim, eğitim, tıp ve adalet damarlarının burada bulunması sebebiyle nüfus burada yoğunlaşmıştır. Karmaşanın her gün yeni bir yüzünü göstermesi ile bilinir. Perdelerin arkasında neler döndüğü henüz tam olarak çözülememiştir.

            ━ Lilt Bölgesi: Adını müziğin ritmine göre bedeni hareket ettirmek anlamına gelen İngilizce kelime Lilt'den alan bu bölge kültür ve sanatın şehir içindeki bir numaralı adresidir. İhtişamlı balo ve tiyatro salonları, resim ve heykeltıraşlık atölyeleri ile kaplı sokaklarında gezerken amatör veyahut yılların deneyimine sahip her sanatçının izlerine rastlayabilirsiniz.

Rönesans

Rönesans Nedir?

İtalyanca “Rinascita” veya Fransızca “Rönesans” sözcükleri “Yeniden Doğuş” anlamına gelir. Günümüzde bilinen adıyla Rönesans, İtalya’nın Toskana isimli bölgesinde doğmuştur ve ardından Fransa, Almanya, İngiltere ve diğer Avrupa ülkelerine yayılmıştır. Edebiyat, güzel sanatlar (resim, mimarlık, heykeltıraşlık ... vb), bilim ve teknik alanında önemli gelişmelerin yaşandığı dönemdir. Genel anlamda, Yunan ve Roma kültürlerinin tekrar canlanmasıdır. İsviçreli ünlü sanat tarihçisi Jacop Burckhard bu dönemi “Antik Yunan ve Roma sanatlarının hatırlanması, değerlerini tekrar kazanması ve bu eski biçimlerle yeni formlar oluşturmak” şeklinde özetlemiştir.

Rönesans Dönemi’nde Siyasal Durum

İtalya’da Orta Çağ papaları ile imparatorlar arasında anlaşmazlıklar başladı. Papalık eski önemini yitirmiş ve şehir aristokrat aileler tarafından yönetilmeye başlamıştı, yönetim şekli cumhuriyetti. Bu aristokratların en ünlüsü Medici’ler, bir diğeri de Fugger’lerdi. Avrupa’nın en güçlü devleti Venedik’ti. Ticaret, endüstri ve bankacılık o Dönemin ekonomisini oluşturmaktaydı. Rönesans’ın Toskana bölgesinde doğması bir tesadüf değildi, bölge ekonomisinin ve ticari zenginliğin bir sonucuydu. Medici, Pitti, Rucelai ve Strozzi gibi zengin ve güçlü aileler sanatın ve sanatçının koruyucusu olmuşlardır ve pek çok eser de onların maddi desteğiyle gerçekleşmiştir.

Rönesans Dönemi’nde Sosyal Durum

1400’ lerde İtalyanlar ve özellikle Floransalılar, İlk Çağ düşünürlerinin (Aristoteles, Platon, Cicero, …vb) felsefesini yeni bir gözle değerlendirmeye başladılar. Karanlık Orta Çağ’ın pesimist bakış açısı yerine ve dinsel dogmadan ayrı olan, insan değerleri ve insanların başarılarını vurgulayan “Hümanizm” görüş doğdu. Rönesans’ın getirdiği en büyük yeniliklerden biri olan, reform hareketleriyle gelişen ve insana salt insan olduğu için değer vermeyi ön gören felsefe anlayışı olarak da tanımlayabileceğimiz hümanizm insan aklıyla yön verilen araştırmaları destekliyordu. İnsanlar Hristiyanlığı reddetmediler ama bireyin varlığının yüceliğini ve insani başarıların mucizelerini övüyorlardı. Hümanizm aynı zamanda aklı ve insan varlığını en yüksek değer kaynağı olarak gören, bireyin yaratıcı ve ahlaki gelişiminin rasyonel ve anlamlı bir biçimde, doğaüstü alana başvurmadan, doğal yoldan gerçekleştirilebileceğini belirten ve bu çerçevede insanın doğallığını, özgürlüğünü ve etkinliğini ön plana çıkarak felsefi akımdır. Hümanizm’e göre doğruyu bulmak insanın bir yetisidir. Ancak doğruyu bulma yönteminde mantıkla bütünleşmeyen yöntemler izlenemez. Gerçeğe, gözü kapalı kabullerle değil, bilimsel şüphecilik ve bilimsel yöntemle ulaşılmalıdır.

Rönesans’ı Ortaya Çıkaran Etmenler

İtalya’da bireyciliğin kendini göstermesi, eski eserlerin yorumlanmaya başlaması ve yayınlanması ile edebiyat eserlerinin yaratılması, Dante, Petrarch ve Boccaccio, Leon Battista Alberti, Leonardo da Vinci gibi sanatçılar yeni fikirleri ile dönemi aydınlattılar. Teknolojinin gelişmesi ile eserlerin çok sayıda basılması sağlandı. Aynı dönemde antik Roma mimarisine gösterilen ilgi, kentsel düzenlemelere getirilen yenilikler Rönesans’ın doğmasına yardımcı oldu. Aristokrat aileler birçok sanatçı ve aydına önem vermiş ve korumuşlardı. İnsanın önem kazanmasına paralel bir diğer yeni olgu da din ve İncil’in yeniden yorumlanması olmuştur. Bunun sonucunda da dinsel farklılıklar, farklı Kiliseler (Katolik, Ortodoks, Protestan vb) doğmuştur.

Rönesans Dönemi’nin öncesinde Romanesk ve Gotik mimariler Avrupa’da gelişmiştir. Roma’nın sanat mirası üzerinde oturan İtalyanlar bunu kabul edemedikleri için bir yandan Romanesk ve Gotiği geç de olsa uygularken, diğer yandan yeni arayışlar içine girmişler; nitekim çok geçmeden sahip oldukları hazineyi değerlendirmeyi akıl etmişlerdir.

Rönesans insanı yetenekli bir insandır ve bu durum ünlü Rönesans Mimarı Alberti’nin “İnsan isterse her şeyi yapabilir” özdeyişi ile çok net açıklanabilmektir. Rönesans sanatçısına iyi bir örnek de Alberti’nin kendisidir. O, üstün bir mimar, ressam, sanat kuramcısı, şair, bilim adamı, matematikçi ve iyi bir at binicisi de olan sportmen bir insandır. Zaten pek çok Rönesans sanatçısı tek bir alanda eser vermek yerine, kendilerini farklı alanlarda geliştirmeye özen göstermişlerdir.

Etkenler:

Büyük coğrafi keşifler sayesinde gelişen Avrupa’da kültür ve sanat etkinliklerini destekleyen bilim adamları ve sanatçıları koruyan varlıklı kişilerin ortaya çıkması

Yunan ve Roma’ya ait edebiyat, felsefe, bilim ve sanat eserlerinin incelenmesi ve bunların akademilerde okutulması,

Matbaanın kullanılması ve coğrafi keşifler sonucu yeni buluş ve düşüncelerin yayılması,

İnsanın kendi doğasını tanımasına, kendi hakkına sahip çıkmasına yol açan hümanist düşüncenin yaygınlaşması,

1453 yılında Fatih’in İstanbul’u almasıyla Orta Çağ sonlanıp Yeni Çağ başlarken İstanbul’u terk eden ve İtalya’ya gelen bilim adamları, Doğu’nun zenginliğini ve dinsel hoşgörüsünü de Batı’ya getirmesi Rönesans’ın başlayışının başlıca nedenleridir.

Sokrates Kimdir?

Sokrates

Milâttan önce 470’te Atina’da doğdu. Babası Sophroniscus taş ustası, annesi Phaenarete ebeydi. Bir süre babasının yanında taşçılık (heykeltıraşlık) yaptı (Laertius, s. 75). İlk Atinalı filozof olan Anaxagoras’ın öğrencisi Archelaos’un yanında eğitim almaya başladı. Ahlak ile ilgili görüşleri Sokrates’i kötü etkilediğinden dolayı başka alanlara yöneldi. Zira Sokrat varlığın menşei (ark…

View On WordPress

Pozlarıyla heykellere can veren insanların birbirinden eğlenceli anları!

Bir heykelin önünde poz vermenin sıkıcı olduğunu düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz. Her biri sanat eseri heykellerle ilginç pozlar verebilirsiniz. İşte zekalarıyla adeta heykellere can veren insan örneği…

Heykeltıraşlık gerçekten büyük emek isteyen, takdire şayan bir sanat dalıdır. Bu çoğu insan tarafından kabul edilen bir gerçek.

Bu galerimizde zekaları zehir gibi çalışan ve biraz farklı…

View On WordPress

Türkiye'de Heykeltıraşlık

Türkiye'de Heykeltıraşlık ve Türk Heykelciliği Eski Türklerde heykelciliğin *resim * sanatıyla birlikte geliştiği görülür. Buda dinine bağlı yabancı heykeltıraşların etkisinde kalmakla birlikte Türkler bu tasviri sanata yeni bir *gerçeklik anlayışı* da getirdiler. Kızıl'da bulunan ve alçıdan... https://www.msxlabs.org/forum/turkiye-cumhuriyeti/10221-turkiyede-heykeltiraslik.html