Seni seviyorum . Söylemesemde sana bakıyorum sen farketmesende . Seni seviyorum sen sevmesende beni görmesende bilmesende ben seni seviyorum . Sevda benimki aşk değil beni boğmuyor tüketmiyor hergün sana bir bağ daha bağlıyor . Yaşama ümidi veriyor mutlu oluyorum sen bilmesende farketmesende . Kimseye bir zararım yok masumca seviyorum sadece 🌱

"Çocuk Francisco Lachowski'ye benziyor. Tumblr kızlarının en büyük hayali..."

Ömer Ege Zorlu 19Fransa. Kimse hiçbir yeri geri dönmek üzere terk etmez...

Bana uzak biliyorum,

Ama yine girdi rüyama,

Bu bi'tuzak hissediyorum,

Kader oyun oynuyor dünyama,

Yeter bu bitmeli,

Hayali bile defolup gitmeli...

Zorlu bir aşk.Birçok sıkıntı olan anlılarımız,üzüldügümüz anlar,hiç konuşmadığımız anlar,sana çok uzak hissettiğim anlar,biliyorum zor sevgilim ama ben sana söz verdim Ege sözü.

İşte buna;

İmkansız bir aşk denir.

Bu yüzden hep yanında olacağım en kısa zamanda düzelecek Ege sözü.

Ya Allah aşkına Max yaşınız 12-13 hâlâ kalkıp boş yapıp prim kasma çabasındasınız sevdiği vefat eden birisi kalkıp profilini güncellemez şu hayali karakteriniz(ege) o da madem vefat etmiş nedense profili güncellenmiş mezarda profilini güncelleyecek hâli yok

Kendinizi haklı çıkarmaya çalışıp küçük düşürmekten başka bir halta yaramıyorsunuz

Normalde bu konularla pek fazla ilgilenmem umurumda da olmaz ama yakın zamanda ailesinden birisini kaybeden birisi olarak ölümün bu kadar dalgaya alınmasına dayanamadım

Sus kız ege onun adı vekwbdowbdkwns

Ben bir zeytin ağacıyım kök salmışım toprağa.

Bir yanım ege bir yanım marmara.

İyi bilirim beklemeyi bir ölü gibi musallada.

Gitmek istesen gönlünce uçsuz bucaksız maviliklere,

Ayaklarında prangalar, gönlünde ağır yükler,

Gökyüzü mavi kaldırsan başını,

Deniz alabildiğine engin.

Seyretmekle yetinirsin dokunamadığın hayali..

Canın yansada yeşerip meyve vermelisiniz senden beklenen sorumluluklara...

Ayrüzgarı... 25şubat24...sitarem⭐🌙

Sevgililer gününüz kutlu olsun hayali aşklarım💜

Park Jimin

Edward Cullen

Patch Ciprino

Ömer Ege Zorlu

Demir Gürsoy

Tuna kartal

Emir

Merih Devrim Uyar

Tuna Üstüner

Kerem Aktan

Heydar Aliyev İzmir'de anıldı

https://pazaryerigundem.com/haber/169802/heydar-aliyev-izmirde-anildi/

Heydar Aliyev İzmir'de anıldı

Azerbaycan’ın merhum Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’in 101’inci doğum yıl dönümü, ‘Gül Bayramı’ adıyla düzenlenen program ile anıldı.

İZMİR (İGFA) – Aliağa’da düzenlenen anma programına; İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Ömer Yahşi, Azerbaycan Ankara Büyükelçisi Eğitim Müsteşarı Doç. Dr. Necibe Nesibova, Aliağa Kaymakamı Zekeriya Güney, İlçe Garnizon Komutanı Albay Faruk Altun, Belediye Başkanı Serkan Acar,  İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı İlker Erarslan, İlçe Milli Eğitim Müdürü Dr. Erdoğan Akyüz, siyasi parti temsilcileri ve Socar Türkiye temsilcileri katıldı. 

Heydar Aliyev Mesleki Teknik Anadolu Lisesi konferans salonunda gerçekleştirilen program, saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı ve Azerbaycan milli marşının okunmasıyla başladı. Programda, öğrencilerin sergilediği  ‘Gül Bayramı: Heydar Aliyev’ adlı şiir ve gösteri sunumu izleyenlerden büyük alkış aldı. Ardından Aliağa Halk Eğitimi Merkezi ve Petrokimya Ortaokulunun ortaklaşa hazırladığı halk oyunları gösterisinde, zeybek ekibi ve Ege Kafkas ekibi sahne aldı. 

Anma töreninde konuşan Azerbaycan Ankara Büyükelçisi Eğitim Müsteşarı Doç. Dr. Necibe Nesibova, her milletin kaderinde, tarihe yön vermiş büyük liderlerin olduğunu söyleyerek Heydar Aliyev’in de ülke kalkınmasında her anlamda çok büyük emekleri olduğunu dile getirdi. Aliyev’in bir Türkiye sevdalısı olduğunu vurgulayan Nesibova, Türkiye-Azerbaycan ilişkisinde onun döneminde kurulan derin diyaloğun öneminden bahsetti. Aliyev sayesinde Azerbaycan’ın bölgede söz sahibi olduğunun altını çizen Nesibova, iki kardeş ülkenin zor zamanlarda her daim birbirlerine destek olduklarını da sözlerine ekledi.

‘İKİ DEVLET BİR MİLLET’ VURGUSU

Anma töreninde konuşan  İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Ömer Yahşi, şu ifadeleri kullandı: “Bugün burada tarihi hafızamız, dilimiz ve medeniyet tasavvurumuz ile bir kalbin iki yarısını paylaştığımız, kardeş ülke Azerbaycan’ın büyük lideri, merhum Heydar Aliyev’in aziz hatırasına binaen bir araya geldik. Zamanın eskitemediği fikirleri ile bu coğrafyada kalıcı ve derin izler bırakan Aliyev’in bize ilham veren manevi mirasını yeni nesillere aktarmak istiyoruz. Türkiye ve Azerbaycan olarak aynı kökle bu topraklara bağlı büyük bir çınarın dallarıyız. İki devlet, bir millet… Derdi derdimiz, sevinci bahtiyarlığımız, bize kardeşten öte can Azerbaycan’ın büyük lideri Haydar Aliyev’in vizyoner bakış açısı, cesareti ve kararlılığı, yalnızca Azerbaycan ile sınırlı değildi. Aliyev’in hayatı Azerbaycan halkıyla birlikte tüm bölgenin kaderini etkileyen büyük bir hikâyenin parçasıdır. En büyük hayali büyük ve güçlü Türk Milleti olan merhum Heydar Aliyev, ömrünü bu hayali gerçekleştirmeye adadı. Eğer bugün hala aynı rüyayı, aynı duayı paylaşıyorsak hiç kuşkusuz bunda Aliyev’in çok önemli rolü vardır. Ülkelerimiz arasında kurulan dil, tarih ve inanç köprüsünden kardeşliği, birliği ve beraberliği taşıyacağız. Bu yolda birlikte yürürken mazlum uluslara bir umut olacağız. İki ülke arasında kurulan kadim köprülerin, yeni nesiller ile günden güne güçleneceğinden hiç kuşkumuz yok. Bu duygularla Türkiye ile Azerbaycan arasında ilişkilerin güçlendirilmesi yolunda hizmetleri hafızalardan silinmeyecek olan merhum lider Heydar Aliyev’i rahmetle yâd ediyor,  aziz hatırasına saygılarımı sunuyorum.”

Konuşmalarının ardından resim, kompozisyon ve şiir dalında düzenlenen ‘Gül Bayramı Mimarı: Heydar Aliyev’ konulu yarışmada dereceye giren öğrencilere ödüllerinin takdim edilmesiyle program sona erdi. 

BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.

O'na dil uzatmayın;

Şimdi ben orduyu Nato'ya bağlayan Adnan Menderes'in, devlet maaşıyla kumar oynayıp boş zamanlarında "şiir" yazan Necip Fazıl'ın, düşmana teslim olan Vahdeddin'in, Kuvayi Milliye ordusunun İzmir'e girişini duyunca palayı pırtıyı toplayıp kaçan Damat Ferit'in, Kurtuluş Savaşı boyunca Mustafa Kemal aleyhine paçavra gazetelerinde yazılar yazan ve "İnşallah Yunanlılar kazanır" diye dua eden Ali Kemaller sürüsünün, Meclisi fesheden ve ülkeyi yıllarca tek başına yöneten baskıcı Abdulhamid'in, hamamda cariye kovalarken ayağı kayıp düşen Sarı Selim'in, öz oğlunu tuzağa düşürüp öldüren Kanuni'nin, Alevi kıyımı ve katliamıyla ün salan Yavuz Selim'in, kundaktaki öz kardeşini boğdurtup öldürten Fatih'in, taht kavgasıyla Osmanlı'yı dörde bölen Çelebi kardeşlerin, Şeyh Bedreddin, Börklüce ve Torlak Kemal gibi halk önderlerini katleden ve "mülk Allahındır" diyerek adalet istedikleri için binlerce insanın başını giyotin kütüklerinde kesen Şehzade Murat'ın, Ankara Savaşı'da Aksak Timur'a yenilip esir düştükten sonra intihar eden Yıldırım BaYezid'in... Bu zincir, Taa Emevi'ye, ordan da halifeler dönemine kadar uzar gider. Bunlar hakkında kalkıp bir laf söylesem, ter ter tepinir, bir de "ölülerin ardından konuşulmaz" diye din ve ahlak dersi vermeye kalkışırsınız.

Peki o zaman siz neden 85 yıl önce Hakkın huzuruna çıkmış olan bir lidere, bu milletin kurucusuna ve kurtarıcısına iftira atıyorsunuz? Hepimizin "anne" bildiği Zübeyde Hanım'a kendi pisliğinizi sıçratırken, siz hangi dinden ve ahlaktan bahsediyorsunuz?

Bakın soytarılar; eğer Yunan Generali Papulas bu iftirayı atsa, tamam der anlarım. Hatta anlamakla da kalmaz hak veririm. Çünkü Mustafa Kemal, Bizans'ı hortlatmak isteyen Papulas'ın hayallerini suya gömdü. Yunan İyonyası ve Ege kıyılarında Büyük Helen İmparatorluğu hayalleri unufak oldu.

Peki Mustafa Kemal sizin hangi hayallerinizi suya gömdü soytarılar? Saltanat ve hilafet mi, monarşi mi, teokrasi mi?

İngiliz Mühipleri Derneği'nin sadık ve gayretli üyesi,gizli ve karanlık işlerin vazgeçilmez adamı Sait Molla bu iftirayı atsa,anlarım.Hatta anlamakla da kalmaz hak veririm.Çünkü adamcağız İngilizlerin g.tüne kıl olmak istedi,olamadı. Peki siz kimin nesi olmak istediniz de Mustafa Kemal bunu önledi soytarılar?Amerika'ya kıl oldunuz zaten...

Yunan Savaş Bakanı (Harbiye Nazırı) Teotokis bunu söylese,anlarım. Hatta anlamakla da kalmaz hak veririm. Adamcağız Sakarya'ya kadar geldi,amacı Ankara'ya girip meclisi teslim almak ve Mustafa Kemal'i meydanda ayaklarından asmaktı. Fakat Mustafa Kemal onu ordusuyla birlikte Sakarya'da balçığa gömdü. Peki,Mustafa Kemal sizin neyinizi balçığa gömdü? Hangi kirli emellerinizi, hangi karanlık düşlerinizi?

Bu iftirayı Yunan Kralı Konstantin atsa,anlarım. Hatta anlamakla da kalmaz hak veririm. Adamcağız İngiliz Başbakanı Lloyd George'nin gözüne girmek ve Osmanlı paylaşılırken İstanbul'u kapmak gibi ham bir hayalin peşinde koşuyordu. Mustafa Kemal bu hayali de yerle bir etti. Peki,Mustafa Kemal sizin neyinizi yerle bir etti? Hurafelerinizi mi?

General Glikopis,General Dienis gibi Yunan komutanları bu iftirayı atsa,bu balçığı sıvasa, tamam der anlarım. Hatta anlamakla da kalmaz hak veririm. Çünkü onlar Büyük Taarruz'da esir düştüler. Mustafa Kemal'in çadırına getirildiklerinde, ezik, büzük,mahcup, aciz ve çaresizdiler.Bunu görünce Mustafa Kemal onlara sigara,kahve ikram etti, "üzülmeyin,savaşta olur böyle şeyler" diye de teselli etti...

İzmir'e girdiğinde Mustafa Kemal'in ayakları altına Yunan bayrağı serdiler, "tepele bu bayrağı Paşam!" dediler, fakat o asil ruh, "kaldırın bu bayrağı,bir milletin timsali tepelenmez" dedi. "Fakat onlar bizim bayrağımızı tepelediler" diye itiraz ettiler. "Onlar yanlış yapmış,ben aynı yanlışı tekrarlayamam" dedi Mustafa Kemal.

Mustafa Kemalde bu asalet ve bu insanlık farkını gören İzmirliler hüngür hüngür ağladı. "Bak şu asaletin büyüklüğüne, onlar galip gelselerdi bizim Paşamızı asacaklardı,ama bizim Paşamız onların bayrağını çiğnemiyor!" dediler.

Alıntıdır

Büyük Taaruz anne duasıyla başladı

Büyük Taaruz anne duasıyla başladı

AYDIN HASAN- Ulusal uğraşın başkan takımı, yürekli olduğu kadar zeki ve mantıklıydı da. Zaferin çeteler ile değil tertipli ordu ile kazanılacağını biliyorlardı. Meclis Ankara’da toplanınca yeni bir ordu kuruldu. İzmir›i merkez seçen Yunan idaresi, Küçük Asya olarak tabir ettikleri Ege bölgesinde bir Rum Devleti kurma hayali içindeydi. Yunan Büyük Taarruzu, 23 Ağustos’ta 1921’de başlatıldı.…

View On WordPress

Gündem Haberleri İzleyicileri tarafından yeni kısmı epeyce merak edilen dizinin, fragmanı da epey merak ediliyor. Seyircilerin en sık arattığı bahislerden bir tanesi de "Gönül Dağı fragmanı yayınlandı mı?" sorusu oluyor. Pekala birçok kişi tarafından merak edilen ve sıkı takip edilmekte olan Gönül dağı fragmanı yayınlandı mı? Gönül dağı 66. Kısım fragmanı yayınlandı mı? Gönül dağı fragman izle!GÖNÜL DAĞI FRAGMANI Gönül Dağı yeni dönemi ile birlikte geçtiğimiz hafta izleyicileri ile buluşmuştu. 3 Eylül Cumartesi günü yayınlanacak olan 66. Kısım ile birlikte TRT1 ekranlarında izleyicileriyle buluşacak. Ekranlarda izleyicileri ile buluşacak olan dizinin fragmanı ise 28 Ağustos tarihinde izleyicileri ile buluştu. GÖNÜL DAĞI DİZİSİNİN KONUSU NE? Bozkırda hayallerinin peşinden koşan ve tüm mahzurlara karşın imkansızı başarmaya çalışan 3 kuzenin öyküsü anlatılıyor. Yazdığı tüm kıssalarda bozkırı ve bu coğrafyada yaşayan insanları samimi bir lisanla yapıtlarına yansıtan Mustafa Çiftçi'nin gün yüzüne çıkmamış hikayelerinden esinlenilerek ekrana uyarlandı. Bozkırın ortasında yer alan sevimli bir kasabada yaşayan sıcakkanlı, sevecen Anadolu beşerinin hikayesini anlatıyor. Efsaneleri, gelenekleri, kentlerde unutulmaya yüz tutmuş pahaları gönülden yaşayan, alın teriyle kazanırken sevdasını yüreğiyle hisseden, umutları ve hayalleri uğruna ömür çabası veren insanların hikayesi… Çocukluk aşkı Dilek'le bir gün buluşma hayali kuran Taner'in kuzenleriyle yaptığı dayanılmaz icat… Düğüncüleri, ağıtçıları, gelenekleri, tüm samimiyetiyle Anadolu insanı anlatıyor. GÖNÜL DAĞI OYUNCULARI Berk Atan - Taner Kaya Ecem Özkaya - Zahide Kaya/Arslan Ferdi Sancar - Sefer Arslan Crehberaydin.comt Süvarioğlu - Ramazan Kaya Yavuz Sepetçi - Abdullah Kaya Ege Aydan - Münir Korkmaz Nazlı Pınar Kaya - Cemile Çakır/Kaya Şebnem Dilligil - Halime Kaya Feyza Işık - Döndü Kaya Gülhan Tekin - Günşıl Kaya Hazal Çağlar - Asuman Korkmaz/Kaya Nuri Gökaşan - Musa Çakır Eser Eyüboğlu - Selami Fersoy Hüseyin Sempatik - Rıfat Turan Çiğdem Aygün - Keriman Yavru/Fersoy Semih Ertürk - Veysel Kaya Ali Düşenkalkar - Muammer Kaya Erdal Cindoruk - Hüseyin Kaya Kaya,Fragmanı,Gönül Dağı,İzleyicileri ve daha fazla aydın haber yazıları okumak için Diziler sayfasını ziyaret edebilirsiniz. https://rehberaydin.com/gonul-dagi-fragmani-yayinlandi-mi-gonul-dagi-66-bolum-fragmani-yayinlandi-mi-gonul-dagi-fragman-izle/

Bazen ölüler ölmek için fazla diri ,bazı diriler yaşamak içinse fazla ölü .

Kalp hastası Ömer Ege'nin uçak hayali gerçek oldu

Kalp hastası Ömer Ege’nin uçak hayali gerçek oldu

Sakarya Büyükşehir Belediyesi’nin hayata geçirdiği Türkiye’de sembol projelerden biri olan Uçak Kıraathanesi, bir çocuğun hayalini gerçeğe dönüştürdü. Düzce’de yaşayan 6 yaşındaki Ömer Ege Hıdır kalbinde 3 farklı delik ile dünyaya geldi. Küçük çocuğun tıpkı vakitte bir elinde 5 değil, 6 parmağın geliştiği görüldü. Hayata geldiği birinci günden bu yana daima olarak tabip tedavileri ve denetimlere…

View On WordPress

"Ege bir gün buluşuruz demi"deseydi keşke izmir, belki hayal olurda ama hayali bile güzel

Süper Baba

Ne zaman yılın annesi, yılın babası türünden bir haber görsem bu olay aklıma gelir. Eski bir haber ama bence yüzyılın babası olduğu için güncelliğini koruyor.

*****************

Superman hayranı, Spiderman fanatiği 4 yaşındaki Ege, ‘Uçuyorum’ diyerek 4’üncü kat balkonundan kendini boşluğa bıraktı. Arkasından atlayan baba, oğlunu havada yakaladı. Beton zemine düşen babanın kolu ve kaburgaları kırıldı, kucağındaki Ege’de çizik bile yok.

HASKÖY’de, manav dükkanı işleten Sebahattin Sarısu (36), geçtiğimiz salı günü oğlu Ege’yle (4) birlikte aynı sokakta oturan ablasınin evine öğle yemeğine gitti. Yemek hazırlanırken baba-oğul balkona çıktı. ‘Superman’ ve ‘Spiderman’ (Örümcek Adam) diye bildiği çizgi roman karakterlerine özenen Ege, evdeyken sürekli, ‘Ben onlar gibiyim. Uçabiliyorum’ diyerek, koltuk ve sandalyelerden yaptığı atlayışlardan birini balkonda yapmak istedi.

Havada sımsıkı kavradım

Babasının elinden bir anda balkon duvarına sıçrayan Ege, ‘Baba ben uçuyorum’ diye bağırarak, kendini boşluğa bıraktı.

Bundan sonraki nefes kesen dakikaları, Okmeydanı SSK Hastanesi’nde tedavisi süren Sebahattin Sarısu şöyle anlatıyor: ‘Her şey neredeyse bir salisede oldu. Aklıma ilk gelen peşinden atlamak oldu. Öyle de yaptım. Onun hızına yetişmek için ayağımla balkon duvarını iterek kendimi bıraktım. Onu havada yakalayarak, sımsıkı kavradım. Yandaki gecekonduyla, atladığımız binanın arasında bulunan yaklaşık 2 metrelik duvara çarptık ve yere çakıldık. Ben sırt üstü düştüm. Canım oğlum kucağımdaydı.’

Ölseydim de fark etmezdi

Sol kolu, birkaç kaburgası ile 3 dişi kırılan ve suratında sıyrıklar bulunan Sebahattin Sarısu, kolundan bir ameliyat geçirecek ama her şeye rağmen oğlunu kurtarmanın sevincini yaşıyor. Hastane odasında gülerek, ‘Ben ölseydim de fark etmezdi, o yaşıyor ya’ diye özetliyor durumunu. Sarısu, Ege’yi havada kucaklarken yaşadıklarını ise, ‘Ben bir babayım. İnanarak atladım. Onu yakaladığımda dünyalar benimdi’ dedi.

Görgü tanığı anlatıyor

Baba-oğulun balkonundan atladığı Dereiçi Sokak Akbaş Apartmanı’nın hemen yanındaki kahvehaneyi işleten Haydar Köknaroğlu, tanık olduğu olayı şöyle anlattı: ‘Çocuğun arkasından babası atlayarak onu havada yakaladı. Yere düştüklerinde hemen yanlarına koştum. Sebahattin, ‘Onu kurtardım’ dedi. Şoka girmişti. İkisini de hastaneye kaldırdık.’

UZMAN UYARISI

Kurguyla gerçeği ayırt edemezler

ÇOCUK ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayten Erdoğan, 5-6 yaşından önce, çocukların kurgu ve gerçek arasındaki farkı anlama kapasitesinin gelişmediğini söyledi. Çizgi roman kahramanlarının, hayali yaratılmış şeyler olduğunu, 4 yaşındaki bir çocuğun anlamasının mümkün olmadığını ifade eden Dr. Ayten Erdoğan, ailelere, ‘Çocuklar bu tür filmleri izlerken, onlara gerçek olmadığını, gerçek hayatta onlar gibi olunamayacağını izah etmek gerekiyor. Yasaklamak çok radikal bir çözüm olur. Sadece ne olduklarını anlatmak gerekiyor’ diye uyarıda bulundu.

Hayali Ege gel ve beni bu karanlıktan kurtar, ışıklarımı yak...

Bugün İzmir'in doğum günü. Benim için okuduğum her kitaptaki karekter,hayali karakterden fazlası olur. İzmir ve Ege sayesinde başladığım bu platformda nice güzel dostluklar,muhabbetler döndü. Güldüğümde ağladığımda , içimi döktüğüm birbirimizi tanımadığımız ama aynı duyguları paylaştığımız insanlar oldu...