Tumgik
#doğal kaynaklar
onderkaracay · 14 days
Text
Tumblr media
3 notes · View notes
shamelest · 4 months
Text
İLACHAKLARİ - GOLD
Tumblr media
Kanserle Mücadelede Bilgi ve Destek Platformunuz
IlacHaklari.org, kanserle mücadelede önemli bir bilgi kaynağı ve destek platformudur. Keytruda, kansere ne iyi gelir, kanser ilaçları ücretleri gibi konularda geniş bir bilgi yelpazesi sunan bu platform, kanserle ilgili sorularınıza cevaplar bulmanıza yardımcı olur.
Keytruda Nedir? Kanserle Mücadelede Yenilikçi Bir Yaklaşı
IlacHaklari.org, Keytruda gibi kanserle mücadelede kullanılan ilaçları detaylı bir şekilde ele alır. Keytruda, immunoterapi kategorisinde yer alarak vücudun bağışıklık sistemini güçlendirerek kanser hücrelerine karşı mücadelede etkili olabilir. Bu tür ilaçlarla ilgili güncel bilgileri platform üzerinden bulabilirsiniz.
Kansere Ne İyi Gelir? Doğal Destek ve Tedavi Yöntemleri
IlacHaklari.org, kanserle mücadelede sadece ilaçlar değil, aynı zamanda kansere ne iyi gelir, doğal destek ve tedavi yöntemleri konusunda da bilgi sağlar. Beslenme, yaşam tarzı değişiklikleri, destekleyici terapiler gibi konularda içeriklerle kansere karşı alınabilecek önlemler ve doğal destekleri ele alır.
Kanser İlaçları Ücretleri: Erişilebilir ve Hakkaniyetli Tedavi İmkanları
IlacHaklari.org, kanser ilaçları ücretleri konusunu da masaya yatırır. Kanser tedavisi maliyetli olabilir ve bu platform, hasta ve yakınlarının ilaç erişiminde yaşadığı zorluklara çözüm önerileri sunar. İlaç destek programları, sigorta avantajları ve diğer mali destek kaynakları hakkında bilgi alabilirsiniz.
IlacHaklari.org: Kanserle İlgili Güvenilir ve Güncel Bilgiler
IlacHaklari.org, kanserle ilgili güvenilir ve güncel bilgileri sağlayan bir kaynaktır. Platform, kullanıcılarına bilinçli kararlar almaları için gerekli olan doğru ve güvenilir kaynaklardan elde edilen bilgileri sunar.
Destek ve Bilgi Paylaşımı: Kanserle Mücadelede Yanınızdayız
IlacHaklari.org, kanserle mücadele eden bireyler ve yakınları için bir destek platformu olarak hizmet verir. Kanserle ilgili deneyimlerinizi paylaşabilir, sorularınıza yanıtlar bulabilir ve toplulukla etkileşimde bulunabilirsiniz.
Neden IlacHaklari.org?
Bilgilendirici İçerikler: Keytruda, kanser tedavisi, doğal destek yöntemleri hakkında detaylı bilgiler.
Doğal Destek ve Tedavi Bilgileri: Kansere karşı doğal destek ve tedavi yöntemleri.
İlaç Erişim ve Mali Destek Bilgileri: Kanser ilaçları ücretleri, ilaç destek programları ve sigorta avantajları hakkında detaylar.
Güvenilir ve Güncel Kaynaklar: Kanserle ilgili güvenilir ve güncel bilgiler.
Topluluk Desteği: Kanserle mücadelede deneyimlerinizi paylaşabileceğiniz bir destek platformu.
IlacHaklari.org, kanserle mücadelede bilgi ve destek arayan herkes için bir kaynaktır. Daha fazla bilgi almak ve platforma katılmak için IlacHaklari.org adresini ziyaret edin.
628 notes · View notes
bildigimhersey · 12 days
Text
Japonya Asgari Ücret 2024 — Japonya’da Asgari Ücret Ne Kadar?
Japonya asgari ücret, bu ülkeye taşınarak kazanç elde etmek ve yeni bir hayata başlamak isteyen pek çok kişi tarafından merak ediliyor. Güneydoğu Asya’nın açıklarında yer alan Japonya, bir adalar ülkesidir. Binlerce adadan oluşan bir takım ada olarak değerlendirilebilecek Japonya, doğal kaynaklar açısından pek zengin olmasa da sanayi konusunda önemli olanaklara sahiptir. Bu sebeple dünyanın üçüncü büyük ekonomisi olarak değerlendirilir. Bu durum yeni bir ülkede meslek edinmek ve para kazanmak isteyen pek çok kişinin tercihi olmasını sağlar.
Bu yazımıza benzer diğer yazılarımızı incelemek için asgari ücret kategorimizde ki yazılarımızı inceleyebilirsiniz.
Tumblr media
Japonya Asgari Ücret Ne Kadar?
Japonya asgari ücret 2024 yılında yapılan zamla birlikte dünya çapında en çok merak edilen ve araştırılan konulardan biri haline geldi. Dünyanın en kalabalık ülkelerinden biri olan ve ekonomik açıdan önemli bir kalkınma yaşayan Japonya, çeşitli sektörlerde dünyanın önde gelen isimlerinden biri olmayı başarıyor. İhracat açısından da aktif bir yapıda olan bu ülke, asgari ücret konusunda vatandaşlarına çok çeşitli olanaklar sunuyor.
103 notes · View notes
panoptik · 22 days
Text
Mısır Mitolojisi Hakkında
Mısır dini ile mitolojisinin belli başlı karakteristik özellikleri bulunmaktadır, bunun en belirgin olanlarından birisi ölümden sonraki yaşama olan ilgidir. Yaygın bir kanı olarak Eski Mısırlıların ölüm ve ahiret üzerindeki yüksek ilgileri Mısır’da yaşama dair doğal bir fenomenle, daha açık bir deyişle Nil’in senelik taşkınlıklarıyla ilgili olduğu düşünülmektedir. Nil'in getirdiği yıkım ve ardından yarattığı bereket yeniden doğuşu andırmaktadır.
Karmaşık Mısır mitolojisinin ayrıntıları, klasik şekilde çömleklerden olduğu kadar asli olarak mezar veya tapınak duvarlarının üzerindeki hiyeroglifler kanalıyla öğrenilmiştir. Eski Mısır dilinde yazılan Piramit Metinleri, İnanna’ya yazılan Sümer ilahileriyle birlikte bilinen en eski dini metinlerdendir. Mısır mitlerinde genel olarak yaratılış için aydınlıkla karanlık, erkekle dişi, yüksekle alçak arasında farklılaşma yani zıtlaşma olması gerekmektedir.  Bazı mitlerde yaratıcı figürlerin tüm zıtlıkları kendi içinde barındırdığını da görebilmekteyiz.
MÖ 3100 yıllarında Birinci Hanedan döneminin başlangıcında, Kral Narmer veya oğlu Aha, iki parçalı olan Mısır’ı birleştirip, dünyanın ilk büyük ulus-devletini oluşturmuş denebilir. Topluca Menes olarak bilinirler. Kurdukları başkent Memfis günümüz Kahire’si yakınındadır ve bu şehir Heliopolis gibi dönemin başka eski ve güçlü şehirlerine de yakındır.  Memfis şehrini politik olarak güçlü kılmak, yeni inançların üstünlüğünü ve önceliğini kanıtlamak Memfis tanrıbilimcilerinin görevi olmuştur. İlk hanedana ait Memfis teolojisindeki mit o zamana dek sadece bir yerel Memfis tanrısı ve kader tanrısı olarak görülen Ptah’ı üstün ve yaratıcı tanrı olarak öne çıkartır. Heliopolis Tanrısı ve eski yaratıcı Tanrı Atum’un gücü zayıflatılır ve hatta o Ptah’ın çocuğu ve dini yetkisi olarak görülmeye başlanır.
Mitolojiye göre Ptah büyük bir zaanatkardı, bir yaratıcı tanrı idi. “Het ka Ptah” (“Ptah’ın Tapınağı”) sözcüğü önce Yunanca’ya Aigyptos olarak geçmiş oradan da İngilizce’de günümüz kullanımı olan Egypt’e dönüşmüştür. Yukarıdakilerden hareketle Memfis’in yaratıcısı, Memfis’i kalbi ve diliyle yarattığı düşünülen Ptah’dır. Sonrasında “Ka” ruhlarını da yaratır, böylece etik bir düzenin temelini bile atmış olur. Dini düzeni tahsis eder. Mitin sonuna doğru giderek popülerleşen Tanrı Osiris’i Memfis inancıyla kaynaştırmak için mitte belirli bir çaba gösterilmiştir. 
Mısır’ın en eski dini merkezlerinden biri olan Heliopolis, Atum’un başlangıçtaki sulu kaostan çıkıp dünyayı yarattığı bir kozmoloji üretmiştir. Mısır’ın belki en yaygın kabul gören hakim mitolojisinde yaratıcı, aynı zamanda güneş tanrısı Ra ile birlikte Atum-Ra olan Atum, ilk tanrıları herhangi bir maddeden değil bizzat kendi içinden yaratmıştır. Şöyle ki; piramit metinleri Atum’un Şu (hava) ile Tefnut’u (nem) mastürbasyonla yarattığını söyler. Antik bir papirüs betimlemesiyse Atum’un mastürbasyon eylemi sırasında penisini ağzına soktuğunu ve yaşamın tohumunu böyle aldığını ifade eder. Bu anlatıda ağız yaratılışın rahmi haline gelir. Piramit metinleri, tabut metinleri veya bazı başka kaynaklar devamına dair yorum farklılıkları getirir. Piramit metinleri, Atum’un Şu ile Tefnut’u tükürdüğünü, Tabut Metinleri ise Şu’nun Atum’un burnundan çıktığını ifade eder. Her halükarda ilerleyen aşamalarda Atum’un bir erkek veya baba olarak ele alındığını görürüz hatta öyle ki sonraki aşamalarda Atum’un mastürbasyonda kullandığı eli bir tanrıça -çoğunlukla Hathor olarak kişilendirilir.
Mısır mitolojisi, insan figürlere pek önem vermemektedir, inanışların esas ilgili alanı tanrısal varlıklardır. Yine de bazı metinlerde insanın yaratılışından bahseder. Örneğin Tabut Metinlerinde insanların, Atum’un gözünün yaşından türediği anlatılır. Atum (Re, Kheper veya Neb-er-tcher) başta tek gözlüdür ve görme, yargılama kapasitesi sanki kendinden bağımsızmış gibi anlatılmaktadır. Buradaki göz figürü tıpkı mastürbasyon eli Hathor gibi kişileştirilen Tek Gözdür. Göz Atum tarafından bir göreve gönderilir, döndüğünde yerini Güneş’in gözünün aldığını görünce öfkelenir ve ağlamaya başlar. Onu yatıştırmak için Atum/Neb er-tcher gözü alnına koyar ve ona tüm yaratılışa hükmetme gücü verir, erkek ve kadın böylece meydana gelir.
Sanduka-Tabut Metinlerinde Şu (hava) yaşamın kendisi, Tefnut(Nem) ise ilahi düzen olarak görülür.  Şu ile Tefnut babalarından bağımsız olduklarında evrende bir erkek ile dişi varlığın ilk cinsel eylemi için bir araya gelirler. Sonuçta Geb (Yer) ile Nut’un (Gökyüzü) doğumu gerçekleşir.
Mısır mitlerinde de Sümerlerde olduğu gibi Yeryüzü ile Gökyüzü yani Geb ile Nut bariz bir birleşme eylemi içinde sürekli beraberlerdi. Nut hamile kalıyor ancak doğum yapamıyordu. Yaratılışın devam etmesi için yine aynı Sümerlerdeki An ile Ki gibi Geb ile Nut’da yaratılan dünyaya yer açmak için birbirlerinden ayrılmak zorundalardı. Bu ayrımla birlikte güneş tanrısı Ra dünyaya ışık ve ısı getirebilecekti (Bkz: Güneş Teknesi Miti), Geb ile Nut’un çocukları doğabilecekti.
Yeni bir hayat verici olarak Shu (atmosfer), Geb ve Nut’u birbirinden ayırıyordu. Nut’u yukarı kaldırıyor, Geb’i ayaklar altına alıyordı.  Bu görüntü ilk kez ayrıntılı olarak Yeni Krallığın sonlarındaki sanduka ve cenaze papirüslerinde sergileniyordu. Shu istediği boşluğu yaratarak varlıkların yaşamsal havayı teneffüs etmeleri sağlıyordu. Güneş tanrısı olarak Ra yer yüzüne ilk kez bu anda ortaya çıkıyordu, fiziksel dünyanın sınırları belirlenmesine rağmen gökyüzü (Nut), yer (Geb) ve atmosfer(Shu) hala karanlık kadim sularla çevrili durumdaydı. İlahi düzen kurmak adna Shu ve Tefnut da zamanın iki farklı şekline dönüşüyorlar. Shu “Sonsuz Değişim” olurken Tefnut “Sonsuz Tekdüzelik” oluyor. Bu var olmak için her şeyin değiştiği ama yine de temelde aynı kaldığı bir dönemin başlangıcıdır.
Tumblr media
Shu, diğer tanrıların da yardımıyla gökyüzü Nut'u tutarken, altında Geb yer alır.
Nut ve Geb’in ayrılmasıyla çocukların doğumu gerçekleşiyor. Bu çocuklar yüce insan-tanrı Osiris, kızkardeşi karısı İsis, kız kardeşleri Nephtys ve kötü kardeş-koca Seth hepsi de Mısır mit döngülerinin baş figürleridir. İşte Mısır mitlerinde yer alan Heliopolis Dokuzları veya Büyük Dokuzlar olarak bilinen tanrılar grubu böyle oluşmuş oluyor. Tekrar etmek gerekirse, sondan başa dört kuşak olarak: Osiris, Seth, Isis ve Nephthys, Geb, Nut, Shu, Tefnut ve Ra-Atum. Diğer tanrıların genellikle yaratanın ağzından çıkan sözcükler ya da bedeninden gelen şeylerle yaratıldığı ileri sürülüyor.
Tumblr media
Mısır mitolojinde genellikle Ra diye tanımlanan yaratıcı güneş tanrısı, yeryüzüne uzun bir süre egemen olmaktadır. Bu dönemde tanrılar ile insanlar arasında bir ayrılık görülmez. Güneş tanrısı yaşlanmaya başlayınca bazı tanrılar ona karşı ayaklanıyorlar. Tanrıça Isis doğmamış çocuğunu Ra’nın varisi yapmak için gizli planlar yapıyor. Ra’nın Gözü, babasıyla kavga ediyor ama onu korumak üzere geri dönmeye ikna ediliyor. İnsanlık kendisine karşı ayaklanınca Ra Gözünü kötü niyetlileri yok etmekle görevlendiriliyor ve gökyüzüne çekiliyor.
Ra'nın yaşlanması ve karnındaki gizli ismi
Birçok kültürde tanrıların ve yarı tanrı yöneticilerin hiçbir gerilim ya da uzlaşmazlık olmaksızın dünyayı yönettikleri artık yitirilmiş bir altın çağa dair göndermeler içeren mitler mevcuttur. Mısır mitleri de buna kısmen uyar. Ra yönetiminde, Maat dahil tüm tanrılar yeryüzünde yaşıyor ve yaratan yaratılışla bizzat ilgileniyor. Bu dönem nihayetinde her şeyin mükemmel olmasını engelleyen iki unsur karşımıza çıkıyor. Öncelikle Ra’nın yaşlanması önemli etken, ikincisi de düzenlenen kumpaslar ve ayaklanmaların olması. Dolayısıyla bu dönemi ele alan öykülerin güneş tanrısının egemenliğinin zayıflaması ve sonlanmasını dile getirmesine şaşmamak gerekiyor.
Ra’nın gücüne ve yetkilerine karşı çıkan tek tanrı kendi kızı Isis oluyor. Isis yerde ve gökte olup biten her şeyi biliyor, Ra’nın gerçek adı hariç çünkü Ra kendi gerçek adını ona karşı kullanılmamasını engellemek için midesinde gizliyor.  Yaşlılık sebep Ra’nın ağzının sarkması ve sulanmasından dolayı Isis bu durumdan faydalanıp bu bilgiyi ele geçirmek istiyor.  Isis, Ra’nın her gün geçtiği yoldan ağzından akan salyasıyla toprağı birleştirip bir yılan yaratıyor ve bu yılan Ra’yı ısırıyor. Ra büyük bir acı yaşıyor sonra kendini topluyor ve diğer tanrılardan yardım istiyor. Isis de diğer tanrılar gibi üzgünken durumla ilgili yardım edebileceğini ancak gerçek adı öğrenmesi gerektiğini söylüyor. İlk başta açıklamaya gönüllü olmasa da sonrasında gerçek adını Isis’in kulağına eğilip fısıldıyor. Metinlerde bu ismin ne olduğunu öğrenemiyoruz ancak Ra, Isis’e isterse bu bilgiyi ilerde doğuracağı Horus’a aktarabileceğini söylüyor ve Horus’un ilerde Mısır’ı yönetmesini garantiliyor. Mitin sonunda Isis, Ra’ya yardım ediyor ve zehir acısını dindiriyor.
Tumblr media
Isis as a Snake, Roman Period (30 BCE-395 CE). Louvre
Seth'in Osiris'i Öldürmesi
Ra yeryüzüyle gündelik ilişkisini kestikten sonra oğlu Geb, yeryüzü yönetmekle ilgilemiştir. Geb de sonra yerini Osiris’e bırakır. Osiris, karısı Isis ve oğulları Horus diğer tanrıların aksine gökyüzünden çok yeryüzünde aktif anılan tanrılar olarak karşımıza çıkmaktadır. Osiris ile Isis uygarlığın aktarımı anlamında insanlıkla ilişkili anılırlar. Öykülerinde mucizevi hamilelik ve doğum, kahramanın yaşamının tehdit altında olması, kahramanın ölümü, kahramanın yeniden dirilmesi temalarını görürüz. İnsanları en doğrudan şekilde tanrılara bağlayan figürlerdir. Nihayetinde tüm krallar Osiris gibi ölüp, Horus gibi taç giyerler.
Osiris ile kız kardeşi-karısı Isis’in hüküm sürdüğü devir, altın çağ olarak anılır. Kral ile kraliçenin baş refakatçisi, erkek kardeşleri Seth ve kızkardeşleri, yani Seth’in karısı Nephtys idi. Seth bir şekilde kardeşine düşman olmuş ve Osiris’i öldürmüştür. Isis kocasının kaybolduğunu öğrenince tüm Mısır’da onu arar ve kız kardeşi Nephtys’in de yardımıyla parçalarını bulup birleştirerek gömer. Bu gömüler Mısır’a tahıl üretimi olarak sonuç verdiğine inanılır.  Burayı kısa geçiyorum aslında ama burada can alıcı mitler bulunuyor. Özellikle Nil nehrinin hareketlerine anlam katma çabası ve mumlayama ritüelleri gibi davranışların arkasındaki teolojinin oluşumunu etkileyen mitler bulunmaktadır.
Tumblr media
Seth ile Horus'un mücadelesi
Tanrısal çocuk arketipinin birçok temsilcisi (İsa, Zerdüşt) gibi Horus da kaos güçlerinin tehdidi altındaydı.. Mısır mitolojisinde bu kaos Seth ile özleştirilmekteydi.Isis zorla uzaklaştırıldığında çocuk Horus, Delta bataklıklarında gizlenmiş orada inek tanrıça figürü Hathor tarafından beslenmiştir, Seth’in yolladığı birçok beladan etkilenmiş ama bir şekilde ayakta kalmayı başarmıştır. Horus’ın bu mücadelesinin gayesi babasının öldürülmesinin öcünü almak ve Seth’i bertaraf edip Mısır tahtına tel başına çıkmaktır. Seth-Horus çekişmesinin esas kısmı cinselliktir. Horus, annesine, Seth’in kendisini cinsel açıdan beğendiğinden yakınır. Isis oğluna, Seth’e boyun eğmesini fakat bu süreçteyken onun sihirli bir gücünü çalmasını öğütler. Horus kabul eder ve cinsel ilişki sırasında kralın spermini eline alır. Horus, spermi annesine getirdiğinde Isis, oğlunun kirlene elini kesip Nil’e atar ve ona yeni bir el yapar. Sonra kendi eliyle Horus’u uyarır ve yine yaratılıştaki El Tanrıça’nın başlangıçtaki yaratıcı rolünü oynayarak onu orgazma ulaştırır. Isis, Horus’un spermini kapıp, Seth’in bahçesindeki bitkilerin üzerine saçar. Seth, o bitkileri yediğinde hamile kalır ve bir güneş diski doğurur, Thoth bu diski, yaratıcı güneş tanrısı Atum-Ra’nın “gerçek oğlu” olduğunun nişanesi olarak Horus’a verir.
Seth ile Horus arasındaki fiziksel çarpışmada, Seth, o çocuğun gözlerini oyar fakat Horus da Seth’i hadım eder. Mücadele o kadar şiddetli bir hal alır ki, tanrılar ilahi bir mahkeme düzenleyerek olaya müdahale ederler. Hikayenin çoğu versiyonunda Seth, Yukarı Mısır ile ödüllendirilir ve Horus da Aşağı Mısır’ın efendisi olur. Yine de nihayetinde Horus bütün Mısır’ın kralı olur. Seth-Horus mücadelesi esasında yüzyıllar sonra birleşen Yukarı ve Aşağı Mısır arasındaki bölünmenin örüntüsünü anlatmaktadır.
Mısır Mitolojisinde yok oluş tufanı
Mısır mitolojisnde de birçok mitolojide olduğu gibi bir yok oluş tufan miti bulunmaktadır. Mısır tufan miti de en yüce tanrının insan soyunun nankörce işlediği günahlara kızmasıyla başlar. MÖ üçüncü bin yılın sonuna ait bir mit, insanlığın nasıl da Ra’ya karşı komplo düzenleyecek kadar ileri gidişini ve Ra’nın kendi Göz’ünün “çocuklarına” ne yapılacağına karar vermek için tanrıları konseye çağırdığını anlatır. Bu durumda Göz, Sehkmet’tir. Güneş gibi ateşli tasvir edilir ve vicdansız çocuklarının yok edilmesi için şiddetli gazabını üstlerine salar. Yıkım o kadar büyüktür ki Ra merhamete gelip, Göz’ünün yarattığı faciayı durdurmaya karar verir. Arpa ve aşı boyasından bira yapar ve onu Mısır’ın tüm tarlalarına sel gibi akıtır. Sekhmet, birayı cazip bulur ve o kadar çok içip sarhoş olur ki yıkıcı görevini unutur. Böylece birkaç insan kurtulur ve yeni bir hayata başlayabilirler.
Tumblr media
A statue of the Egyptian deity Sekhmet in the Egyptian Museum of Turin. Author: Roberto Venturini
Kaosun Dönüşümü
Son olarak mitin kaosa dönüşümünden bahsetmek gerekir. Sanduka metinleri 1130 numaralı büyüde, yaratanın insanlara verdiği armağanlardan bahsedilir. Ardından milyonlarca yıl sonra kendisinin Osiris ile bütünleşeceğini söyler. Bu gerçekleştiği takdirde yaşam ile ölüm arasında hiçbir bölünme kalmayacağına ve yer yüzündeki her şeyin korkunç bir değişim yaşayacağına inanılır. Ölüler Kitabı 175 numaralı metinde Arum’un milyonlarca yıl sonra yarattığı her şeyi yok edeceğini ve yeryüzünü kadim sulara gömebileceğini, kutupların yerlerini değiştirebileceğini söylüyor. Mısırlı ya da Mısır hakkındaki metinlerde tümüyle nihai yok oluştan ender olarak söz edilir. Asclepius bile yüce tanrıların dünyayı yeniden oluşturacağını ileri sürüyor.
Leeming, D. A. (2017). A’dan Z’ye dünya mitolojisi. (N. Soysal, çev.) Say Yayınları. Leeming, D., & Page, J. (2019). Tanrıça Mitleri. (Ş. Alpagut, çev.) Say Yayınları. Öztürk, Ö. (2016). Dünya mitolojisi. Nika Yayınevi. Pinch, G. (2019) Mısır Mitolojisi, (E. Duru, çev.) Say Yayınları. Sproul, B. C. (2018). Yaratılış mitleri. (A. Bucak, çev.) Hil Yayın.
2 notes · View notes
harfzen · 2 months
Text
demzen 133
Ekonomik düzenler oyunun kurallarını netleştirmek ve skoru zayıflar lehine değiştirmek arasındaki mücadeleden doğuyor. Oyunun kurallarını bir defa ortaya koyalım dedikten sonra insanların bu oyun bizim aleyhimize diye arıza çıkarması doğal. Çünkü kimsenin ömrü tüm oyunu oynamaya yetmiyor ve kurallar da ezeli ve ebedi kurallar değil. Uzun vadede bütün ekonomilerin sosyalizme dönüşmesi bundan. Kurallar şu olsun ve bu kurallar etrafında yaşamaya devam edip gidelim dediğimizde, kuralları belirleyen, bu kurallara adapte olanlar ve kuralların aleyhine tezahür ettikleri gibi üç temel grup ortaya çıkar. Oyunun kuralları belirleyenler yöneticilerdir, kurallara adapte olanlar kaybedecek bir şeyi olanlardır. Kurallar çoğunluğun aleyhine ise, bir süre sonra o düzen yıkılır çünkü kaybedecek bir şeyi olmayanların sayısı artmıştır. Dünyayı yakalım ve yeni bir dünya kuralım. Buna bir de insanın temel menfaatçiliğini, tembelliğini ve aptallığını ekleyelim. Düzen devam edip gitsin diye çoğunluğu memnun etmeniz gerekir. Nihayetinde kimse çalışmazsa herkes aç kalır ve herkesi memnun etmek için elimizdeki kaynaklar yetersizdir. Oyunu nasıl kurmalısın ki mümkün mertebe devam edip gitsin? Belki amaç ebediyete kadar devam edecek bir ekonomik oyun değildir. Liberal ekonomide şirketlerin iflas etmesi genel ekonomik oyunu daha sağlamlaştırır, çünkü hastalıklı hale gelmiş, adapte olamayan hücrelerin kaybolması bedenin sağlığı için gereklidir. Genel dünya ekonomisi için de ülkelerin arada bir batması da dünya ekonomisinin genel iflasına mani olabilir. Sağlam ekonomik düzenlerin sağlıklı hücre ürettiği kadar, hastalıklı hücreleri de bertaraf etmekte mahir olması gerektiğine inanırım. Teorik olarak sosyalist planlama yoluyla da zarar eden işletmeyi kapatmak mümkündür ancak pratikte ideolojik hedefler basit kar zarar hesaplarının önüne geçer ve ufak iflaslar yerine sistemin tamamı iflas eder. Liberal ekonomilerin daha sağlam olmasının sebebi bir iflas mekanizmasının varolmasıdır bu sebeple. Hastalıklı hücrenin öldürülmesi için bir yol var. Ben bu iflas gibi yolların modern ekonomilerde gerçekten işe yaradığını düşünmüyorum. Şirketlerin iflası çok nadiren o şirketlerin sahibinin iflasıyla sonuçlanıyor. Normal şartlar altında hastalıklı hücre temizlendiğinde artık zarar veremez -- ancak günümüzdeki hemen bütün ekonomik temizleme mekanizmaları alt edilmiş ve sistem kendini hastalıktan kurtaramıyor. Çoğunluğu memnun edecek kadar bir şeyler yapınca devam edip gidiyor sadece. Bir yerde muhtemelen sistemin geneli tamamen iflas edecek. Zamansız Mektuplar https://ift.tt/n7Pe5lX
2 notes · View notes
alaettin-53 · 8 months
Text
Ölümsüz olmak beraberinde ne gibi zorluklar getirir?
Ölümsüzlük fikri insanlar için uzun bir süredir merak konusu olmuştur, ancak pratikte ölümsüz olmanın getireceği zorluklar düşünülenden daha karmaşıktır:
1. Yalnızlık: Ölümsüz bir varlık, zaman içinde diğer insanlarla bağlarını kaybeder ve onların yaşamları süresince birçok kez kayıp yaşar. Bu yalnızlık duygusal olarak ağırlaşabilir.
2. Kaynak Sorunları: Sonsuz yaşam sürdürmek, beslenme, barınma ve diğer kaynaklar gibi temel ihtiyaçları karşılamak için daha fazla kaynağa ihtiyaç duyabilir, bu da doğal kaynakların aşırı tükenmesine yol açabilir.
3. Anlamsızlık Duygusu: Ölümsüz bir varlık için zamanın sınırsız olması, yaşamın anlamsızlığını artırabilir. Zamanın sınırlı olması, insanlara hedefler koyma ve anlamlı deneyimler yaşama fırsatı sunar.
4. İnsan Evrimi: İnsanlar ve toplumlar zaman içinde değişir ve evrim geçirir. Ölümsüz bir varlık, bu değişimlere ayak uydurmakta zorlanabilir ve toplumdan uzaklaşabilir.
5. Psikolojik Sorunlar: Sonsuz yaşam, psikolojik olarak zorlayıcı olabilir. İnsanlar yaşamın sonlu olduğunu kabullenmek zorundadır ve bu kabullenme, yaşamın değerini artırabilir.
Sonuç olarak, ölümsüzlük düşüncesi cazip olsa da, pratikte birçok zorlukla birlikte gelir ve yaşamın sonlu doğası insanların yaşamın tadını çıkarmasına ve anlamını bulmasına yardımcı olur.
2 notes · View notes
eerie7-blog · 11 months
Text
Rızık nedir
Rızık, genel olarak kişinin geçimini sağlamak için kazandığı veya elde ettiği şeyleri ifade eder. Bu terim, bir kişinin ihtiyaçlarını karşılamak, yaşamını sürdürmek ve geçimini sağlamak için gerekli olan kaynakları ve geliri içerir.
Rızık, çeşitli şekillerde ifade edilebilir. Bunlar arasında maddi varlıklar, yiyecek, içecek, barınma, giyim, eğitim, sağlık hizmetleri, para, iş, yetenekler, aile ve toplumsal destek gibi unsurlar yer alabilir. Rızık, kişinin maddi ve manevi gereksinimlerini karşılamak için kullanabileceği kaynaklar ve imkânlar anlamına gelir.
Farklı kültürlerde ve dinlerde rızık kavramı çeşitli biçimlerde anlamlandırılabilir. Bazı inanç sistemlerine göre rızık, Tanrı, kader veya evren tarafından kişiye verilen bir lütuf veya kaynak olarak görülür. Bazılarına göre ise rızık, kişinin çalışması, çabalaması ve doğal kaynaklardan yararlanması sonucunda elde edilen bir kazançtır.
Rızık kavramı, genellikle kişinin geçimini sağlamak için elde ettiği gelir veya kazançla ilişkilendirilse de, daha geniş bir anlamda, bir kişinin sahip olduğu tüm kaynakları, yetenekleri ve imkânları içerir. Bu nedenle rızık, sadece maddi varlıklarla sınırlı olmayıp, aynı zamanda manevi ve sosyal destekleri de kapsayabilir.
2 notes · View notes
trendhendesi · 1 year
Text
Yeni Mühendislik Teknolojileri
Tumblr media
Mühendislik teknolojileri sürekli ve devasa bir gelişme gösteriyor ve birçok teknolojik alan son yıllarda köklü bir dönüşüm yaşadı. Bu gelişme büyük ölçüde teknolojinin ilerlemesi sayesinde gerçekleşti ve mühendislik teknolojilerinin önemi bu gelişimde büyük bir rol oynadı. Bu nedenle, farklı alanlardaki mühendislerin bu yeni teknolojilere ayak uydurması gereklidir.
Mekanik mühendislik alanında, daha küçük ve daha hassas parçaların tasarlanması ve imalatı artık mümkündür. Bu tasarım ve imalat ilerlemesi yeni makinelerin ve ekipmanların geliştirilmesine yardımcı olurken, kullanılan makinelerin ve ekipmanların arızalarının teşhis ve tamiri de kolaylaşır. Elektrik ve elektronik mühendisliği alanında, yeni teknolojiler büyük avantajlar sağlıyor, örneğin performansın arttırılması ve enerji tasarrufu sağlanması gibi. Ayrıca, artık daha karmaşık ve entegre elektronik sistemler tasarlanabiliyor, bu da araçlar, uçaklar ve robotlar gibi farklı alanlardaki elektronik sistemlerin işlevlerinin geliştirilmesine yardımcı oluyor.
İnşaat mühendisliği alanında, binalar, köprüler ve yolların tasarımı ve inşası konusunda yeni teknolojiler geliştirilmiştir, bu da binaların güvenliğini artırırken yapısal sorunları ve arızaları azaltır. Yeni mühendislik teknolojileri sayesinde malzemelerin ve yapıların davranışları daha doğru bir şekilde değerlendirilebilir, bu da doğal afetlerden kaynaklanan zarar ve kayıpların azaltılmasına yardımcı olur.
Kimya mühendisliği alanında, yeni teknolojilerle yeni kimyasal maddeler ve bileşikler geliştirilmiştir, bu da malzemelerin özelliklerinin ve uygulamalarının enerji, petrokimya ve ilaç sanayisi gibi farklı alanlarda iyileştirilmesine yardımcı olur. Modern mühendislik teknolojileri sayesinde üretim ve kontrol süreçleri geliştirilebilir, bu da ürün kalitesinin artırılmasına ve maliyetlerin azaltılmasına yardımcı olur.
Deniz mühendisliği ve petrol mühendisliği alanında, petrol ve gaz keşfi ve çıkarılması konusunda mühendislik teknolojilerinde büyük bir gelişme yaşandı. Bu, derin delme tekniklerinin ve gelişmiş deniz ekipmanlarının kullanımıyla gerçekleşti. Ayrıca, gemi inşa ve deniz yapıları alanında mühendislik teknikleri daha verimli ve güvenli hale getirildi.
Ayrıca, modern mühendislik teknolojileri çevresel, ekonomik ve sosyal pek çok zorluğun çözümünde büyük bir rol oynamaktadır. Temiz su sağlama, sürdürülebilir enerji ve çevre koruma gibi konularda modern mühendislik teknolojileri ekolojik sistemlerin tasarımı ve geliştirilmesi, atık yönetimi ve çevre kirliliği etkilerinin azaltılmasında kullanılmaktadır.
Başlangıçta, son yıllarda mühendislik teknolojilerinde yaşanan büyük gelişmelerden bahsettim. Bu gelişme sayesinde, dünyayı şekillendiren birçok harika mühendislik yeniliği ortaya çıkmış ve hayatımızı daha kolay ve daha iyi hale getirmiştir. Modern teknolojiler sayesinde, mühendisler endüstri, inşaat, ulaşım, iletişim ve enerji gibi farklı alanlarda performansı ve verimliliği artırabilmektedirler.
Tumblr media
Ancak sürekli gelişen mühendislik teknolojileriyle birlikte, mühendisler bu gelişmelere ayak uydurma ve farklı alanlarda bu teknolojileri uygulama yolları arama ihtiyacı duymaktadırlar. Artık herhangi bir mühendisin eski teknolojilerle sınırlı kalması çok zor hale gelmiştir çünkü dünya hızla değişiyor ve her gün yeni teknolojiler ortaya çıkıyor.
Bu bağlamda, mühendisler sürekli eğitim ve öğrenmeye özen göstererek, becerilerini geliştirme ve deneyimlerini artırma gereksinimindedirler. Mühendisler, alanlarıyla ilgili eğitim kurslarına, atölye çalışmalarına, konferanslara ve seminerlere katılabilirler. Ayrıca, online olarak sunulan kitaplar, makaleler ve eğitim materyallerinden de faydalanabilirler.
Bu platform aracılığıyla, mühendislerin ihtiyaç duydukları kaynaklar, ücretsiz eğitim kursları ve makaleler gibi her mühendislik alanı için sunulacak ve teknoloji dünyasındaki yenilikler hakkında bilgilendirme yapılacaktır.
6 notes · View notes
korkutkalkan · 4 days
Link
Bakan Bayraktar, yazılı açıklama ile Silivri ve Tuz Gölü'ndeki doğal gaz depolama tesislerinin, Türkiye'nin doğal gazda arz güvenliğini sağlama noktasında kilit rol üstlendiğini belirtti. İki tesisin de çevreci özellikleriyle dikkat çektiğine işaret eden Bayraktar, "Enerjisini yenilenebilir kaynaklardan sağlayan bu tesislerimiz, Avrupa'ya örnek teşkil edecek nitelikte. BOTAŞ'a ait Silivri ve Tuz Gölü'ndeki doğal gaz depolama tesisleri, stratejik önemiyle dikkat çekiyor. Silivri'nin 4,6 milyar metreküp, Tuz Gölü'nün de 1,2 milyar metreküp doğal gaz depolama kapasitesi bulunuyor. BOTAŞ, 2028 yılında bu iki tesisin toplamında 12 milyar metreküplük bir depolama kapasitesine ulaşmayı hedefliyor" ifadelerini kullandı.Tesislerin çevreci yanlarına değinen Bayraktar, "Silivri Doğal Gaz Depolama Tesisi'nde 4,2 megawatt elektrik gücünde rüzgar enerjisi santrali (RES) bulunuyor. Mevcut yapıda üretilen elektrik, tesisin ihtiyaçlarının tamamını karşılıyor. Ayrıca ilave 4,2 megawatt elektriklik yeni bir RES için de çalışmalar sürüyor. Yeni RES'in bu yıl sonunda inşaatının tamamlanması planlanıyor. Devreye alınmasıyla Silivri'de rüzgar enerjisi kurulu gücü 8,4 megawatt elektriklike çıkmış olacak. Tuz Gölü Doğal Gaz Depolama Tesisi ise gücünü güneş enerjisinden alıyor. 3 megawatt elektriklik güneş enerjisi santrali (GES) bulunan tesis, tüm ihtiyacını bu santralden karşılıyor. Bunun yanı sıra ilave 30 megawatt elektrikliklik yeni bir GES'in de çalışmalarına başlanmış durumda. İlave yatırımın hayata geçmesiyle birlikte tesisin GES kapasitesi 33 megawatt elektrikliğe çıkacak" açıklamasında bulundu.
0 notes
devrimcidinno1 · 17 days
Photo
Tumblr media Tumblr media
(Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ücretsiz doğal gaz uygulaması kapsamında Bakanlığın bütçesinden 5 milyar 195 milyon liralık ödeme yapıldığını açıkladı. gönderdi)
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ücretsiz doğal gaz uygulaması kapsamında Bakanlığın bütçesinden 5 milyar 195 milyon liralık ödeme yapıldığını açıkladı. https://devrimcidinnno.wordpress.com/2024/04/22/enerji-ve-tabii-kaynaklar-bakani-alparslan-bayraktar-ucretsiz-dogal-gaz-uygulamasi-kapsaminda-bakanligin-butcesinden-5-milyar-195-milyon-liralik-odeme-yapildigini-acikladi/ Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ücretsiz doğal gaz uygulaması kapsamında Bakanlığın bütçesinden 5 milyar 195 milyon liralık ödeme yapıldığını açıkladı.
0 notes
onderkaracay · 3 months
Text
Tumblr media
🗣️ Anadolu Üzerinde Yaşayan Sorumsuzluğu Helak Edecek
Cehalete, kabalığa, dayatmaya, görgüsüzlüğe, doyumsuzluğa, seviyesizliğe, sevgisizlik ve saygısızlığa taş olsa dayanamazdı.
Nitekim dayanamadı.
Küresel ve yerli işbirlikçi şirketlere satılan maden ruhsatları sonucu ülke çöle, her maden sahası mezara dönüştü.
Erzincan İliç ilçesinde ki siyanür ile altın arama çalışmaları sonucu doğa isyan etti ve toprakta kayma sorucu siyanür çevreye yayıldı.
Madenciler ekmek kazanma uğruna toprağın ve zehrin içinde can verdiler.
Bu tür vahşi bir işi kabul ederek çalışmanın da bir cezası olduğunu öğrenemeden yaşamları acı son ile bitti.
Bu izni verenler bu çalışmayı tedbirsiz ve öngörüsüz yapanlar doğaya karşı, yaşama ve insana karşı suçlu ve katiller.
Doğa bizim anlayacağımız dilden konuşmaya 6 Şubat depremi ile başladı.
Siyanür ile altın arama havuzunun patlaması ile uyarılarına devam ediyor.
Biz hala suskun ve tepkisiz gönüllü bir hoşgörü bataklığına saplanmış bu sömürgeci vahşilerin belirlediği gündemle sevgililer günü vb saçmalıklar ile zaman harcıyoruz.
Anadolu ve topraklarımız bizim canımız değil mi?
Neden yanmıyor o zaman canımız?
Bu kıyım daha ne kadar sürecek?
Buradan çalınan doğal kaynaklar yarın bize karşı silah olarak kullanılacak.
Ne yapacaksınız o zaman?
〽️ obbing Bank kitabım da diyorum ki;
Hırsızlık; çaresi organize çabalar ile engellenmiş, tedavi edilmesi çok zor ve uzun zaman gerektiren toplumsal bir hastalıktır. Bu hastalığa yakalanan her toplum tamamen yok edilene kadar hakkını yiyenlere taparak satar.
Önder KARAÇAY
✓ Erzincan İliç ilçesinde ki siyanür ile altın arama havuzu patladı. Zaten taş olsa çatlardı bu vahşiliğe karşı.
12 notes · View notes
haberimhaber · 1 month
Text
English Academy: Almanca ve İngilizce Kurslarıyla En İyi Seçenek!
Almanca öğrenmek isteyenler için İzmit ve Sakarya bölgelerinde en iyi seçenek English Academy! English Academy, Almanca dilini etkili bir şekilde öğrenmenizi sağlayan, alanında uzman eğitmenlerle çalışan, modern ve teknolojik sınıflarda konuşma odaklı bir eğitim veren, öğrenci memnuniyeti en yüksek dil okuludur.
English Academy Almanca kursları, öğrencilere bu dinamik dili öğrenme ve mükemmelleştirme fırsatı sunarak, bireyleri küresel dünyada daha rekabetçi kılmayı hedefler. İzmit Almanca kursu ve Sakarya Almanca kursu arayanlar için English Academy en doğru adres!
BİZİ NEDEN TERCİH ETMELİSİNİZ?
English Academy'de alacağınız Almanca kursu, yoğun ve düzenli ders saatleriyle size etkili bir öğrenme deneyimi sunar. Kaliteli eğitim için gerekli olan süre ve içerik, kurslarımızda titizlikle planlanmıştır.
Dil öğrenirken pratik yapmak önemlidir. English Academy'de Almanca kurslarımız, günlük hayatta kullanabileceğiniz konuşma becerilerinizi geliştirmenize yönelik olarak tasarlanmıştır. Sınıflarımızda interaktif etkileşimler ve grup çalışmalarıyla dil becerilerinizi hızla ilerletebilirsiniz.
English Academy, deneyimli ve uzman Almanca eğitmenleriyle çalışır. Eğitmen kadromuz, öğrencilere doğru telaffuz, gramer kuralları ve kelime dağarcığı konularında rehberlik ederek onların başarılı bir şekilde Almanca öğrenmelerini sağlar.
Almanca kurslarına kaydolduğunuzda, size özel olarak hazırlanmış ücretsiz kitap ve materyallerle desteklenirsiniz. Bu kaynaklar, öğrenme sürecinizi daha kolay ve verimli hale getirmenize yardımcı olur.
English Academy, öğrencilerin ilerlemesini yakından takip etmek için modern bir öğrenci takip sistemi kullanır. Bu sayede öğrencilerin güncel performanslarını izleyebilir, eksikliklerini belirleyebilir ve bireysel ihtiyaçlarına göre özelleştirilmiş geri bildirimler alabilirler.
English Academy, öğrencilere en iyi eğitimi sunmak için çağın gereksinimlerine uygun modern sınıflara sahiptir. Sınıflarımızda interaktif tahta, ses ve video sistemleri gibi teknolojik araçlar kullanılır. Bu sayede dersleri daha etkileşimli ve heyecan verici bir şekilde geçirebilirsiniz.
English Academy olarak öğrenci memnuniyetine büyük önem veririz. Eğer kurslarımızdan memnun kalmazsanız, kayıt ücretinizin tamamını geri alabilirsiniz. Öğrencilerimizin motivasyonunu yüksek tutmak ve başarılarını desteklemek amacıyla bu garantiyi sunmaktayız.
English Academy, Almanca kurslarıyla İzmit ve Sakarya bölgelerindeki dil öğrenme ihtiyağınızı karşılamak için hazır ve istekli bir şekilde beklemektedir. English Academy olarak, çocuklar için de özel olarak tasarlanmış İngilizce kursları sunmaktayız.
Çocukların dil öğrenme süreci, erken yaşlarda başladığında daha etkili olur. English Academy'nin çocuklar için İngilizce kursu, oyun temelli ve etkileşimli metotlarla zenginleştirilmiş bir müfredat sunar. Bu sayede çocuklar, eğlenceli aktiviteler ve oyunlar aracılığıyla doğal bir şekilde İngilizceyi öğrenirken keyif alır.
0 notes
bizimhaberimiz · 1 month
Text
English Academy ile Almanca: Yeni Bir Dil Öğren
Almanca öğrenmek isteyenler ve çocuklar için İzmit ve Sakarya bölgelerindeki en iyi seçenek olan English Academy, Almanca kurslarıyla benzersiz bir dil deneyimi sunmaktadır. English Academy, alanında uzman eğitmenleriyle çalışan, modern ve teknolojik sınıflarda konuşma odaklı bir eğitim sağlayan ve öğrenci memnuniyetini en yüksek düzeyde tutan öncü bir dil okuludur.
English Academy Almanca kursları, öğrencilere dinamik bir dil olan Almanca'yı etkili bir şekilde öğrenme ve mükemmelleştirme fırsatı sunarak, bireyleri küresel dünyada daha rekabetçi kılmayı hedeflemektedir. İzmit ve Sakarya bölgelerindeki Almanca kursu arayışında olanlar için English Academy en doğru adrestir.
English Academy'yi tercih etmeniz için birçok neden bulunmaktadır. Öncelikle, yüksek ders saatleri sunarak öğrencilere yoğun ve verimli bir eğitim imkanı sağlamaktadır. Ayrıca, konuşma odaklı eğitim anlayışıyla öğrencilerin dil becerilerini günlük yaşamda uygulama fırsatı bulmalarını sağlamaktadır. Bu sayede, öğrenciler kendilerini rahatça ifade edebilmekte ve Almanca'yı akıcı bir şekilde konuşabilmektedir.
English Academy'deki Almanca kurslarında, alanında uzman Türk ve yabancı eğitmenler görev yapmaktadır. Eğitmenlerimiz, öğrencilerin öğrenme sürecini desteklemek, motive etmek ve en iyi sonuçları elde etmelerini sağlamak için profesyonel bir yaklaşım sergilemektedir. Ayrıca, ücretsiz kitap ve materyal desteği ile öğrencilere ek kaynaklar sunulmaktadır.
Öğrenci takip sistemi olan Student Tracking System sayesinde English Academy, öğrencilerin gelişimini yakından takip etmekte ve bireysel ihtiyaçlara yönelik destek sağlamaktadır. Bu sistem, öğretmenlerin öğrencilerin ilerlemesini değerlendirmesine ve ders programını kişiselleştirmesine olanak tanımaktadır.
English Academy'nin modern sınıfları, çağın teknolojisine uyumlu olarak tasarlanmıştır. Öğrencilere interaktif materyaller ve dil öğreniminde kullanılan en son teknolojiler sunularak öğrenme deneyimi daha etkileyici hale getirilmektedir. Böylelikle, öğrenciler derslerde aktif olarak katılım gösterebilmekte ve dil becerilerini daha hızlı geliştirebilmektedir.
English Academy, öğrencilerin memnuniyetine büyük önem vermektedir. Bu nedenle, %100 memnuniyet garantisi sunmaktadır. Eğer öğrenci, kursla ilgili herhangi bir konuda memnun değilse, English Academy bu durumu düzeltmek için gerekli adımları atmayı taahhüt etmektedir.
Almanca öğrenmek isteyenler ve çocuklar için İzmit Almanca kursu seçeneği olan English Academy, kaliteli eğitim anlayışı ve uzman kadrosuyla öğrencilerin dil becerilerini geliştirmelerine yardımcı olmaktadır. English Academy'ye katılarak Almanca'yı etkili bir şekilde öğrenme yolculuğuna başlayabilirsiniz.English Academy aynı zamanda çocuklar için İngilizce kursları da sunmaktadır. Çünkü erken yaşta dil öğrenmek, çocukların dil becerilerini daha hızlı ve etkili bir şekilde geliştirmelerine olanak sağlar. English Academy'nin çocuklar için İngilizce kursları, oyun tabanlı ve etkileşimli bir yaklaşımla tasarlanmıştır.
English Academy'deki çocuklar için İngilizce kursu, eğlenceli ve motive edici bir ortamda gerçekleştirilmektedir. Öğrenciler, oyunlar, şarkılar, drama ve interaktif aktiviteler aracılığıyla İngilizceyi keşfederken keyifli vakit geçirmektedir. Bu sayede, çocuklar dil öğrenirken sıkılmaz ve doğal bir şekilde iletişim becerilerini geliştirirler.
0 notes
gundemarsivi · 1 month
Text
Tumblr media
Yeşil Akım
✍🏻 Kemalist İlkay, 11 Şubat 2019
https://www.gundemarsivi.com/yesil-akim/
Ağaç düşmanlarına karşı çokluğumuzu hissettirmek için,
Ağaç dikmemiz gerektiğini hatırlamak için,
Kesilen Ağaçlara yasımızı taze tutmak için,
Herkes her yazdığı mesajda, sosyal medya ağlarındaki tüm yorumlarında; lütfen her zaman her duyarlı vatandaş ‘Ağaç emojisi’ kullansın;
Yeşil akım olalım birlikte lütfen, tüm duyarlı vatandaşlar lütfen bu konuda duyarlı olalım! Bu biz halkın haykırışı olsun!.. Birlikten kuvvet doğar, ancak büyük bir protesto ile belki ses olabiliriz!..
Maalesef elimde daha fazla imkan olmadığı için bu fikir aklıma geldi, yarın bana piyango çıkma ihtimali de yok ki bir şeyler için söz verebileyim. Yine de elimden geldiğince toplum için çevreci olup yeşili korumak niyetindeyim. Silinen Misak-ı Milli sınırlarımıza rağmen, ki hala var olduğunu biliyorum. Bu sınırlarımız içindeki her şeye rağmen, Kuvayı Milliye ruhumsa hep dinç kaldı. “Her yer suç mahalli” oldu ya, bu sebeple hepten yok olmak istiyorum! Hangi yana baksam enkaz var, hangi yana baksam acı hissediyorum, hangi haberi okusam kahır doluyorum. Ben ve benim gibiler muhalefete kefil olup oy vererek, yani güvenerek kendimizi çıkmaza soktuk. Gücü yeten gücünün yettiğine acı çektiren sadistlerle doldu Canım Memleketim. İsterdim ki, benden kullandığım fotoğrafa güvenerek burs isteyen çaresiz öğrencilerin yarasını sarayım, isterdim ki evsiz çocukları bağrıma sarıp sıcak yatağa yatırayım, isterdim ki hayvanlara zarar veren mahlukları kobay yapayım ve isterdim ki Canım Memleketime şu günlerde ihtiyacı olan fidanları, her boş bulduğum yere dikeyim (isteklerim bu yazdıklarımla da sınırlı değil)! Hayat bana, düşüncelerime ve ideolojime uygun fırsatlar sunmadı maalesef! Bu yüzden, bunca çaresizlik karşısında hepten yok olmak istiyorum!
Toprağı aşırı kullandık, iklim değişikliğini hayli hızla fark ediyoruz, ormansızlaşıyoruz her gün; birçok ağacın kesiminin önüne geçemiyoruz, plansız sulama ve plansız toprağın üzerini örtüyoruz (toprak bizi almadan biz toprağı yok ediyoruz). Nüfus artışı ve büyüyen küresel ekonomi de doğal kaynaklar üzerindeki baskıyı artırarak çölleşmeye doğru hayli sağlam adımları izliyoruz. Ülkemizin ihtiyacı olan ağaç kesimlerinden sonra ise, yeterli miktarda maalesef fidan da dikilmiyor.
Kentsel dönüşümün önündeki yeşil engel ormanlardır. Her alana duble yol, AVM, barok bir takım binalar ve daha onlarcasını yapmak için onlara ciddi sayıda kıyım yaparken, bizlere verdikleri zararı hiç düşünmüyorlar.
“Her çocuk bir fidan, bin fidan bir orman…”
Ormanlarımız artık imara kolaylıkla açılan, yazları özellikle tatil şehirlerinde yanan (ilginçtir ki özellikle tatil şehirlerinde güneş özellikle en iyi jeopolitik alanlardaki ormanlarımızı yakıyor), sonrasında çokça geciken itfaiye çabaları… Üzerine, yanan ağaçların yerine fidan dikilmeyip binaların dikilmesi. Onca haber ve duyduklarımızla biz halktan insanların da bu dönemde artan duyarlılığının da altını çizmek lazım, insanların ağlayarak yakınlarındaki o güzel manzaralı ormana ve kirlenecek havayı temizlemeyecek orman yerine dikilecek bir otel ile kapanacak toprağın yanı sıra, ormanın içinde yaşayamayacak ve hatta ölecek hayvanların hepsine birden ağlayarak el verir bu güzel insanlar; ayrıca bu güzel insanlar üzülerek yorulur hatta uyumaz! Çünkü, bilinçli bireylerdir. Bir toplumu birey oluşturur. Bireylerin öğrenim seviyesi toplumun ilerleme seviyesini belirler. Ekoloji dersini almayana doğa elbet yanıt verecektir. Ormanlarımız, imar alanı değil! Ağaçlarımız, sadece odun ham maddesi üretiminde kullanılacak değersiz canlı değil. Nitekim okuduğumuz haberlerde kerestelerle ticari usulsüzlükleri hiçbir güç ise haklı gösteremez, çünkü etik değil.
Ülkenin en önde gelen sorunu olduğuna artık şüphe olmayan toprak erozyonu! Son zamanlarda artan depremlere ne demeli? Ağaçların köklerinin en dipteki toprakları bile tuttuğunun altını çizmek isterim hatta farklı şekilde yazayım, ormanlık alanlarda neden deprem olmaz?.. Doğa artık ‘Yeter Türkiye aksi halde sana cevabımı daha fazla sakınmayacağım’ dediğini işitiyoruz değil mi?..
Atatürk bize her şeyde baş olup, ziraatta geri mi kaldı sanıyorsunuz?.. Biraz da Başziraatçimiz neler yapmış ve neleri örnek almalıyız diye yazmaya devam edeceğim. Atatürk’ün ağacı sevdiği, doğayı sevdiği Türk toprağını sevdiği büyük bir gerçek, ama doğa sevgisini birkaç şeyle özetleyerek anlatmamın da yetersiz olacağının bilincindeyim.
Atatürk’ün biyografisini okuyanlar çok iyi bilir ki Atatürk’te ağaç sevgisi doğduğu günden beri neredeyse var, çünkü ta Selanik’te babası ölüp dayısının çiftliğinde geçirdiği o anlardan itibaren ağaç ve doğa sevgisi ve toprak sevgisi Atatürk’ün gönlünde yerleşiyor.
Ankara’da, çorak bir alanda, artık herkesin burada bitki olmaz hatta yabancı bir profesörün de “Burada bitki olmaz; bir çiftlik kurmanız doğru değildir” sözlerine karşı, “Burası da vatan toprağıdır; burada her şey yetişir. Bu vatanın toprağı bize her şeyi verir!” yanıtını verir. Ancak Ankara profesörün dediği gibi çok çoraktır ve o çorak bir alanda da ağaçlandırmanın Atatürk, mümkün olduğunu bize gösterip ispatladı.
Atatürk, Türk halkını ağaçlandırma ile mutlu olduğu bir hareketin Başziraatçisi olarak özüdür.
1929 yılında Yalova’ya geldiğinde, ilk defa termal kaplıcalarına giden yol üzerindeki alanın hemen ağaçlandırılmasını istemiş; 3000’den fazla çınar dikilmiş. Bugün Türkiye’de çınarlı iki yol vardır: Biri Dolmabahçe (Dolmabahçe’nin ağaçlandırılmasına yine Başziraatçimiz sebep olmuştur) diğeri de orman bölgesine giden yol üzerinde ama onun dışında belki de en disiplinli olarak yapılmış çınar ağaçlandırılması Yalova’dadır.
Yurt toprağı sana her şey feda olsun! Kutlu olsun! Hepimiz senin için fedayız. Fakat sen Türk ulusunu sonsuzluğa dek yaşatmak için verimli kalacaksın. Türk toprağı sen, seni seven Türk ulusunun mezarı değilsin Türk ulusu için yaratıcılığını göster.
Prof. Afet İnan
Afet İnan’ın Hatıralarında;
Çankaya köşkü meclis binasına giderken o günün Ankarası’nda bir tek iğde ağacı vardı, Mustafa Kemal, her gün ağacın önünden geçerken arabayı yavaşlatıyor ve ağacı selamlıyor. Bir gün o ağacın yerinde olmadığını görüyor büyük bir telaşla otomobili durdurup iniyor. Büyük bir telaşla oradaki işçilere ne oldu buradaki ağaç diyor. Efendim yol genişletmek için ağacı kestik cevabını alıyor. Arabasına dönen Mustafa Kemal ağlamaya başlıyor. Atatürk’ün Türk milletine hibe ettiği Yalova’daki çiftlik arazisinde bulunan köşk kendi emriyle 29 yılında yapılmıştır. Köşk’ün yapılışı sırasında 2. kata sıra geldiğinde öndeki asırlık çınar ağacının dallan inşaata geliyor. Yetkililer bu dallan kesmemiz gerek paşam derler. Atatürk’ün kesin cevabı hayır, kendisini dinleyenlerin şaşkın bakışları arasında, ağacı kesemezsiniz, köşkü kaydırın der. Atatürk asırlık ağacın birkaç dalını kestirmemek için direktif vererek köşkü kaydırır.
Atatürk, toprağımız için şu tanımı yapmıştır;
Burası vatan toprağıdır kaderine terk edilemez!
Mustafa Kemal Atatürk
Atatürkçü düşünceyi benimsemekle, toprağımızı sevmemizin ve toprağımızı korumamızın, en büyük görev olduğunu bilmeliyiz!..
Biz Çiftçi bir Milletiz! Topraksız veya toprağı yetersiz olan çiftçiye gerekli toprak acilen sağlanmalı, üretim artmalı, küçültülen ormanlar yeniden genişletilmeli (gerekirse otelleri yıkarak) ki böylece; yeraltı zenginliklerimize kadar koruyabilelim. Başziratçimizin tarım için “Milli ekonominin temeli ziraattir,” “Köylü, milletin efendisidir,” (köylünün menfaati acilen sağlanmalıdır) sözleriyle ise burada kapatıyorum; sebebiyse bu konuda da hayli yaramız derin ki ilerde değinmek zorundayım, çünkü günümüzde köylü efendi gibi yaşatılmayıp onların şehirlere göç etmesinin yolu çizilip, üzerineyse köylerdeki üretimin azalma nedenlerinin artması ve köylerin mahalle olması gibi mühim durumlar bildiğiniz üzere hayli geniş başlıklar.
Bu Vatan Kaderine Terk Edilemez!
Kanla sulanan bu kutsal vatan topraklarını, asla ziyan edemeyiz! Bu umursamazlık devam ederse hain oluruz, hem de şehit torunu olan bizler; Atalarımıza, Vatanımıza ve de Yarınlarımıza aynı anda en büyük hainliğin imzasını atarız.
Atatürk’ün yolunda yürümedikçe daha da emperyallere bağımlı olacağımız büyük bir gerçek ki hala bu ülke ayaktaysa azınlıkta Atatürk’ün izini takip edenlerin sayesindedir. Atatürk, bizler için bu günleri hayal ederek yorulmadı! O, bizim tam bağımsız toplum ile en güzel koşullarda yaşamamızı istiyordu. Bu sebeple, ömrünü bize harcadığını unutmayıp zavallı olmayalım. Kalkınma köyde başlar, yapmamız gereken tek şey tarihi tekrardan yazmak…
Dövizle fethedemezsin yaşamı! Bu cümle emlakçılara benden gelsin. Çünkü, gelecekte tahıl ve su için savaşlar çıkacak; hatta en büyük stratejiler için en büyük silah olacak. Eğer emlakçı mantığı baki kalırsa, zengin de değiliz ki gelecekte Elen Musk’ın roketine binip Mars’a gidelim; o halde unutmayalım ki çabuk biteriz, çok çabuk tükeniriz! Otlakların ve yaylaların bile turizme açılması için kanun çıkarıldığını da unutmayalım, turizmde Araplar yüzünden döviz gelirinin düştüğünü de unutmayalım. Eski Konya-Karaman büyüklüğüne sahip küçücük ülke olan Hollanda’nınsa, IMF’ye borç verdiğini ve bu zenginliğe sahip olmalarının gücünü tarımdan aldığını da örnek alalım. Tarım, Başziraatçimizin bize mirası olan bu topraklar muhakkak yüceltilmeli.
Neden, Avrupa ormanlarını koruyup sömürge ülkelerinde fabrika kuruyor?
Umut dolu yüreğinizde yeşeren orman sevgisi sizinle büyüsün, hep birlikte Atalarımızı onurlandırmak dileğiyle…
0 notes
korkutkalkan · 17 days
Link
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Bayraktar, CHP Bolu Milletvekili Türker Ateş'in vatandaşlara ücretsiz dağıtılan doğal gazın miktarına ilişkin yazılı soru önergesini yanıtladı. Bayraktar, Doğalgaz Tüketimine İlişkin Sistem Kullanım Bedelleri Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'ne göre konut, ibadethane ve cemevi abonelerinin 24 Nisan ile 31 Mayıs 2023 tarihleri arasındaki ilk tüketim faturalarının tamamının devlet tarafından karşılandığını, sonraki faturalarında ise 25 standart metreküpe kadar doğal gaz tüketimi için oluşan maliyetin de 1 Mayıs'a kadar yine devlet tarafından karşılanacağını hatırlattı. Bayraktar, yazılı soru önergesinde şu bilgileri paylaştı: "Bugüne kadar indirime esas 4 milyar 448 milyon 705 bin 628 metreküp doğal gaz için Bakanlığımız bütçesinden 5 milyar 195 milyon 769 bin 876 TL sistem kullanım bedeli ödemesi yapılmıştır. Bununla birlikte ülkemizde konut, sanayi, elektrik santralleri ve diğer sektörlerin doğal gaz tüketimi çeşitli ülkelerden ithal edilen doğal gaz ile Karadeniz Sakarya Gaz sahasından üretilen yerli doğal gazın birlikte iletim sistemine verilmesiyle karşılanmaktadır. Bu kapsamda, doğal gaz iletim sisteminde gerek Karadeniz Sakarya Gaz sahasından üretilen gerek çeşitli ülkelerden ithal edilen doğal gaz karışık halde bulunmakta olup, ücretsiz dağıtılan doğal gazın içerisindeki yerli doğal gaz miktarı ayrıca tespite konu edilmemektedir."
0 notes
tripuck · 1 month
Link
0 notes