Tumgik
#cem özel
bluesyemre · 1 year
Text
Hayalimdeki atıf indeksi: Web of Scopus #CemÖzel
Hayalimdeki atıf indeksi: Web of Scopus #CemÖzel
Web of Science ve Scopus atıf indekslerini kullanmaktan çok hoşlanıyorum. Elimi ne zaman bu iki atıf indeksine atsam, yeni bir şeyler keşfedebiliyorum. Bu iki mecra, benim için bir laboratuvar gibi. Yazılarımın önemli bir kısmı da bu iki indeksten beslenerek ortaya çıkıyor. Bu iki indeksteki bilgi birikimim giderek artıyor. 10.000 saat kuralındaki süreyi geçeli çok oldu. Belki bir ders kitabı ya…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
bbyhaber · 1 year
Text
Hayalimdeki atıf indeksi: Web of Scopus
Hayalimdeki atıf indeksi: Web of Scopus
Cem ÖZEL Kullanıcı Hizmetleri Müdürü/Sabancı Üniversitesi Bilgi Merkezi Web of Science ve Scopus atıf indekslerini kullanmaktan çok hoşlanıyorum. Elimi ne zaman bu iki atıf indeksine atsam, yeni bir şeyler keşfedebiliyorum. Bu iki mecra, benim için bir laboratuvar gibi. Yazılarımın önemli bir kısmı da bu iki indeksten beslenerek ortaya çıkıyor. Bu iki indeksteki bilgi birikimim giderek artıyor.…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
cemakkilic · 11 days
Text
Tumblr media
CEM AKKILIÇ AKP ANAYASAL SUÇ İŞLEMEYE DEVAM EDİYOR
youtube
AKP'yi anlayabiliyorum, görevini yapıyor. Ya peki; CHP'ye ne demeli!.. Özgür Özel'in davranışları halkta antipati toplamaya başladı. Muhteşem yerel seçim zaferinin meyvelerini toplamak gerek. Bunun için de AKP'ye erken seçim için badkı yapmak gerek. Halk mitinglerini iptal etmek yerine, halkı sokağa döknek gerek.
Cem Akkılıç
Cemology Onuncu Köy
0 notes
Text
Kocamla Fantazilerimiz! (Sinem 38 Y., İstanbul)
Merhabalar, ben Sinem. 12 senelik evliyiz. 4 yaşında oğlumuz ile güzel bir aile hayatımız var. Mehmet ile birbirimizi severek evlendik. Kendimden bahsedecek olursam, 38 yaşında, açık kumral, hoş bir bayanım. Kocam Mehmet 39 yaşında, 1.85 boyunda, koyu kumral ve çekici bir erkek. Ben bekaretimi kocamda kaybettim. Mehmet'ten önce hiç seks hayatım yoktu. Kocam Mehmet ile seks hayatımız da aslında güzeldi, fakat her evlilikte olduğu gibi biraz monotonlaştı. Biz de biraz eğlence ve heyecan katması için Mehmet ile boş vakitlerimizde internet sitelerinde araştırma yapıp kendimize uygun fantaziler arıyorduk.
Herşey bundan bir sene önce başladı. Mehmet sosyal medayada çift hesabı açtı, ben pek istekli değildim aslında. Ben hayatımda hiç, Swinger, eş değiştirme, üçlü ilişki, grup seks, Cuckold gibi kavramları dahi bilmiyordum. Mehmet ile beraber profilimizi oluşturduk. Mehmet bana, burdan evli çiftleri takip ederek, fotoğraf ve videoları izleyeceğimizi, bunun monotonlaşmış seks hayatımıza heyecan katacağını söyledi. Ben de kabul ettim. Seks yapmadan önce sosyal medyayı açıp önce videoları izliyorduk, sonra da orda gördüklerimizi uygulayarak ateşli anlar geçiriyorduk.
Aradan iki ay gibi bir süre geçtikten sonra artık sadece video izlemek ikimize de yetmiyordu. Mehmet'e, "Biz de sayfamıza güzel fotoğraf çekip koyalım!" diye teklif ettim. Sanırım o da bunu teklif etmemi bekliyordu ki, hemen kabul etti. Hoş bir bayan olduğum için, beğeniler çok, yorumlar da çok sert oluyordu. Her paylaştığımız fotoğrafın altına gelen yorumları okumaktan çok büyük bir zevk alıyorduk. Yorum yapan erkeklerin beni arzulayıp sikmek istemeleri Mehmet'i ayrıca delirtiyordu. O sert yorumları okuduktan sonra Mehmet beni daha ateşli ve istekli sikmeye başladı. Her seksten önce de bana, "Fantezilerinin arasında 3'lü seks, yada eş değiştirme var mı?" diye soruyordu. Ben de her defasında ondan başkası ile olamayacağımı söylüyordum. Ama her kadın gibi başkaları tarafından beğenilmek hoşuma gidiyordu.
Açtığımız sosyal medya hesabımızı ortak kullanıyorduk ve bize özel mesaj atanları ben de takip ediyordum. Birgün Mehmet bir çiftin erkeği ile DM'den konuştuktan sonra mesajı silmeyi unutmuş. Ben de girdiğimde mesajları bir açtım ki, okuduğum şeyler karşısında küçük dilimi yuttum. Karşı çiftin isimleri Cem ve Bahar, bizim gibi İstanbul'da yaşıyorlar. Yaşlarımız aynı sayılır, onlar da evli ve çocuklu bir çift. Profillerine baktığımda, ikisi de kültürlü bakımlı insanlardı. Mesajıın birinde, Mehmet bizim eş değiştirme yapmadığımızı, benim istemediğimi, ama kendisinin çok istediğinden bahsetmiş. Bahar Mehmet'ten çok etkilenmiş. Cem de beni sikmeyi çok istediğini yazmış. Mehmet de Cemin beni sikmesini ve bizi izlemeyi çok istermiş. Cem, Bahar'la birlikte plan yaparak beni ikna edebileceklerini yazmış. Yazılanları okurken ben de çok heyecanlandım. Birisinin beni arzulaması çok hoşuma gitmişti. Ben hiç birşey bilmiyormuş gibi mesajdan çıktım ve beni nasıl ikna edeceklerini beklemeye başladım.
Birgün gündüz Mehmet aradı. Akşama iş yerinden bir arkadaşının eşi ile yemeğe geleceğini söyledi. Ben arkadaşlarının isimlerini sorunca, tahmin ettiğim gibi "Cem ve Bahar!" dedi. Ben de, "Tamam gelsinler, ben güzel bir sofra hazırlarım!" dedim. Mehmet beni başkasına siktirmeyi kafasına koymuştu. Onların planı varsa benim de planım vardı. Ben yemek hazırlıklarımı yaptıktan sonra süslenmeye başladım. Güzelce kuaföre gidip, ağda, saç baş, manikür pedikür işlerimi hallettim. Sonra derin göğüs dekolteli, siyah mini bir elbisem vardı onu giydim. Göğüslerim karşıdakinin ağzına girecek gibi dimdik ve ortadaydı...
Akşam kapı çaldı ve misafirler ile Mehmet geldi. Beni öyle görünce Mehmet'in ağzı yere doğru düştü. Gelen misafirler de ağızları biraz açıktı tabi. Bahar da benim gibi göğüs dekolteli bir bluz ile, mini etek giymiş. Cem de çok yakışıklıydı. Kot pantolonundan kabarık aleti belli oluyordu. İçeride tanışma faslı başladı. Bahar ve Cem beni uzunca süzüyordu. Bütün yemek boyunca Cem beni izledi. Bir an önce beni sikmek için sabırsızlandığından emindim.
Yemek bitince salona geçtik. Ben sofrayı kaldırırken Bahar mutfağa yanıma geldi. Benimle samimi olmaya çalışıyordu. Ben de buna izin veriyordum tabi. Bahar bana yardım ederken mutfağa Cem girdi. Birkaç tabak getirmişti. Mutfak çok büyük olmadığı için zor sığıyorduk. Tabakları bırakırken Cem arkamdan birkaç kere bana abanmıştı. Üzerimizde kıyafetler olsa da, ilk defa Mehmet'tinkinden başka bir alet bana dokunuyordu. Çok heyecanlanmıştım. Herşey baharın önünde oluyordu. Ben Mehmet'in yalnız kaldığını, salona gideceğimi söyleyince, Bahar hemen, "Ben giderim!" dedi. Ben, "Olmaz..." falan dedim, ama Bahar gitti, Cem benim yanımda kaldı. Bana yardım ederken göğüslerimi dikizliyor, fırsat buldukça da bana arkadan sürtünüyordu.
Mutfakta işimiz bitince Cem'le salona geçtik. Baktım ki Mehmet ile Bahar kocaman salonda dib dibe oturmuş muhabbet ediyorlardı. Mehmet'in bakışları Bahar'ın dolgun göğüslerine kilitlenmişti. Ben Mehmet'in yanına oturdum, Cem de Bahar'ın yanına. Sohbetimiz koyulaşmıştı. Cem'le Bahar cinsellik üzerine, seks hayatları ile ilgili konuşmaya başlamışlardı. Ortam iyice yumuşamıştı. Sonra birden Bahar Cem'in fermuarını açıtı, aletini çıkarıp ağzına aldı ve saksoya başladı. Gözlerimi kırpmadan izliyordum. Profilinde yazdığı gibi iri bir aleti vardı. Hem kalın hem uzundu. Profilinde 19 cm yazıyordu. Mehmet'in aleti inceydi ve çok büyük değildi. Ben ölçmedim ama kendi söylemesine göre 15 cm idi.
İlk defa kocamınki harici canlı bir alet görmüştüm ve çok hoşuma gitmişti. Bunu farketen Mehmet bana seslendi, "Gözlerini alamadın Sinem, sen de katıl onlara istersen!" dedi. Ben, "Saçmalama Mehmet!" deyip, onlara da, "Arkadaşlar ne yapıyorsunuz?" dedim. Bahar ile Cem tecrübeli oldukları için çok rahatlardı. Bahar, "Utanma Sinem, gel hadi, böyle bir fırsat herzaman karşına çıkmaz!" dedi. Sonra kalkıp benim yanıma geldiler. Ben oturuyordum, Cem ayakta karşımdaydı, aleti ile burun buruna gelmiştim. Yalan yok, çok güzel ve iri bir aletti. Ama utancımdan donup kalmıştım, ne yapacağımı bilmiyordum. Kafamı yana çevirdiğimde, Bahar Mehmet'in aletini ağzına almıştı bile. Tam ğzımı açıp birşey söylecektim ki, Cem hızlı bir hamle ile aletini ağzıma sokuverdi ve "Artık konuşma zamanı bitti, şimdi eğlence zamanı!" dedi.
Artık iş çığrından çıkmıştı, ağzımdaki aleti yalayıp emmeye başladım. Hatta okadar iştahlı yalıyordum ki, bir an içimden kendime kızdım, Mehmet'in aletini hiç yalamamıştım. Sonra, acaba ben de bir sorun mu var, Mehmet fantazilere dalmakta haklımıydı yoksa diye kendime sordum. Mehmet kocam olmasına rağmen ve onu çok sevmeme rağmen, Cem'in aletini yalamak çok hoşuma gitmişti. Artık Bahar ile Mehmet'e hiç bakmıyordum. Cem'in aleti taş gibi olmuş, ağzıma sığmıyordu. Ben aletini yalamayı bırakınca, bu sefer Cem beni yatırıp külodumu çıkardı ve amımı yalamaya başladı. Mehmet te ara sıra amımı yalardı, ama bu kadar çok zevk aldığımı hiç hatırlamıyorum...
Sonra Cem yavaş yavaş içime girmeye başladı. Aleti okadar büyüktü ki, içime girerken ikimiz de zorlanmıştık. Biraz içimde bekledikten sonra sikmeye başladı. Aynı oda içinde, kocamın gözü önünde başkası ile sex yapmak inanılmaz bir duyguydu. Cem beni pozisyondan pozisyona sokarak yarım saatten fazla sikerken, ben kaç kere orgazm olduğumu sayamadım bile. En son Cem altta ben ben üstte iken Mehmet te arkadan götüme girmiş, beni tost yapmışlardı. Mehmet'in yıllardır beni götten sikmesine alışıktım, ama hem amdan, hem götten aynı anda sikilmek inanılmaz birşeydi. Ben içimden Mehmet'e teşekkür ediyor ve bu zevkli anların keyfini çıkarıyordum.
Gece geç vakte kadar sikiştik. Her sikişte orgazm oluyor, boşalıyorduk, ama biraz dinlenip tekrardan başlıyorduk. Bahar ile Mehmet'in de keyfi yerindeydi. Aynı bana yaptıkları gibi Bahar'ı da bir kere tost yapmışlardı. Hepimizin pili bitince gitmek istediler, ama misafir yatak odamızın müsait olduğunu söyledik, onlar da kabul etti. Odalarımıza çekildiğimizde, Mehmet ile yatakta konuşurken, Mehmet'e, "Çok haklıymışsın, keşke eş değiştirme fantazisini daha önce yapsaydık!" diye itirafta bulundum. Yatağımızda bile halen azgındık, bir posta da Mehmet sikti beni. İlk defa Mehmet ile bukadar ateşli bir sikiş yaşamıştım...
Sabah olduğunda hep beraber dışarda güzel bir kahvaltı yaptık ve tekrar görüşmek üzere sözleştik.
248 notes · View notes
eylences-blog · 10 months
Text
Görme Engelliye Am Verdim Millî Ettim! 1 (Sibel 33 Y., İstanbul)
Selam arkadaşlar. Ben de başımdan geçen hikayemi anlatmak istiyorum. Ben Sibel, 33 yaşındayım ve 15 yıldır evliyim. Aslında benim hikayem çok ilginç. Benim kocam otobüs şöförü, bazen haftanın 4-5 günü eve gelemiyor. Benim 2 çocuğum var, kızım 13, oğlumsa 8 yaşında. İşte benim hikayem de oğlumu okula götürürken başladı. Her sabah saat 7'de oğlumu okula götürüyordum. Bizim karşı apartmanda, Cem isminde görme engelli bir genç oturuyordu. Cem, Üniversitenin görme engelliler için açtığı özel bir bölümde okuyor, ve sabahları Şehir içi otöbüsle Üniversiteye gidiyordu. Otobüs durağı da oğlumun okulunun yanındaydı.
Ben sabahları oğlumla evden çıkarken genelde Cemle karşılaşıyordum ve ona yardımcı oluyordum, durağa kadar götürüyordum. Aşağı yukarı 10 dakika birlikte yürüyorduk. Rahat yürüyebilmesi için Cemin benim dirseğimden tutması gerekiyordu. Cem çok konuşkandı, çok ta şakacıydı. Hiç körlüğüne üzülmezdi. Ama herşeyden öte, Cem çok yakışıklı bir gençti. Cemden çok etkileniyordum, hatta itiraf etmeliyim ki, dirseğimden tutunduğu zamanlarda bana birşeyler oluyor, birlikte yürürken amım kabarıyor ve sulanıyordu. Bir seferinde orgazm olup boşalmıştım bile. Artık öyle olmuştu ki, evden çıkarken Cemi görmesem onun çıkmasını bekliyordum. Yaklaşık 3-4 ay böyle sürüp gitti, Cemle çok samimi olmuştum. Kocam da onu tanıyor, o da Cemin iyi bir insan olduğunu söylüyordu.
Mayısın sonlarıydı, kocam seferdeydi, oğlum dışarıda oynuyordu. Akşam olmak üzereydi, oğlumu çağırmak için dışarıya çıktım. Karşıya geçtiğimde Cem de evinden çıktı. Merhabalaştık, "Nereye gidiyorsun Cem?" diye sordum. O da, "Bizimkiler memlekete gittiler, ben de buradaki restorantlardan birisinde yemek yiyeceğim abla." dedi. Ben de, "Sen burada bekle, ben oğlumu bulayım, birlikte bize gider, bizde yemek yeriz." dedim. O da, "Tamam abla!" dedi. Oğlumu buldum ve üçümüz birlikte evime gittik. Cemi oturma odasına oturttum, ben de yemek hazırladım. Kızım da ders çalışmayı bıraktı ve o da oturma odasına geldi. Yemekti, hoş beşti derken saat 22:00 yi geçmişti. Kızım ve oğlum erken kalkacakları için uyumaya gitmişlerdi. Cemle ben yalnız kalmıştık...
Ceme, "Kız arkadaşın var mı?" diye sordum. O da, "Hayır yok abla." dedi. "Kız arkadaşın hiç olmadı mı?" dedim. "Hayır, maalesef olmadı abla." dedi. O anda aslında Cem için üzüldüm, "Belki sana birisini buluruz." dedim. Cem bu sözüme çok sevindi. Ben bu sefer merak ettim, acaba Cem hiç cinsel ilişkiye girmişmiydi. Bunu nasıl soracağımı da bilmiyordum. Sorayım mı, sormayım diye düşünürken, ağzımdan birden çıktı, "Cem sen hiç cinsel ilişkiye girdin mi?" deyiverdim. Cem yine, "Hayır hiç girmedim abla. Daha Millî olamadım!" dedi, başını da önüne eğdi, utanmıştı. "Anladım..." dedim ve içimden Cemi nasıl Millî yaparız diye geçiriyordum. Ceme bir soru daha yönelttim, "Senin görme engelin doğuştandı değil mi? Doğduğundan beri hiç görmüyorsun, öyle mi?" dedim. "Evet abla, doğarken kör doğmuşum." dedi. "Ozaman sen kadın organının nasıl birşey olduğunu da biliyormusundur?" dedim. "Bilmiyorum abla. Arkadaşlarım anlatıyorlar, şöyledir böyledir diye, ama ben bilmiyorum." dedi...
Cem gerçekten çok utanmış ve kızarmıştı, "Artık kalkmak istiyorum, müsaden varsa gideyim abla." dedi. Ben kafama koymuştum, bir şekilde Cemi Millî etmeliydim. Cem benim dirseğimden tuttu ve Cemin evine geldik. Bana yemek ve sohbet için teşekkür etti. Ama benim aklımdan hiç çıkmıyordu, Cemin kadın organının nasıl olduğunu bilmemesi. Evinin kapısında Cem bana teşekür ederken benim kafam başka birşeyle meşguldü, aslında ben Ceme organımı gösterirsem birşey olmaz diye düşünüyordum. Sonuçta Cemin kadın organını görmesi için dokunması lazımdı. O anda orda kapının ağzında kararımı verdim, Ceme organımı gösterecektim, yani elletirecektim. Ceme, "Teşekkür etmene gerek yok, bir kahve ikram edersen teşekkür yerine geçer!" dedim. "Tamam, içeriye buyur abla, ama ben yapmasını bilmiyorum, sen yaparsın." dedi...
İçeri geçtik, ben kahveleri yaptım, oturma odasında oturduk. Kahvelerimizi içerken ben bütün cesaretimi topladım ve "Cem, kadın organı görmek istiyormusun?" diye sordum. Cem biraz duraksadıktan sonra, kısık sesle, "Evet, isterim abla, ama haliyle görmek için dokunmam lazım yani..." dedi. "Ben sana benimkini göstereceğim, yani dokundurtturacağım, ama sen beni rahatsız etmeyeceksin, sadece bakacaksın. Unutma ki ben evliyim!" dedim. Cem yutkunarak, tamam diye başını salladı. Hemen pantolonumu ve külotumu çıkardım, Cemin yanına oturdum. Cemin elini tuttum ve amımın üstüne koydum. Cem de nasıl birşey olduğunu anlamak için elini tüylü amımda gezdirdi. Ben de bu arada Cemin önüne bakıyordum, önü kabarmıştı. Cem amımı ellerken içimden bir şeyler akmaya başladı, amım ıslanmıştı, amımın suyu dışarı çıkıyordu. Cem bir parmağını amıma sokunca ben kopmak üzereydim, hafif hafif titreme sardı beni...
Cem bacaklarımın arasına diz çöktü ve amımı daha yakından icelemek için iki elini de kullanmaya başladı. Ceme, "Sen göğüs de görmemişsindir! Göğüslerime de bak istersen!" diyerek, memelerimi de yoğurması için, bir elini tuttum memelerime getirdim. Daha sütyen tişört üstümdeydi, bir çırpıda onları da çıkarttım. Cem memelerimi de icelemeye aldı. Artık bende film kopmuştu, ben de elimi Cemin kemerine götürdüm. Cem, "Abla eğer kemerimi çözersen kendime hakim olamam!" dedi. "Tamam Cem kendine hakim olma, artık kendine hakim olmanı da istemiyorum, ne istersen yap, seni Millî de yaparız!" diyerek Cemin kemerini çözdüm. Külotunu çıkartınca da ağzım açık kaldı. Orda bir hazine yatıyormuş da kimsenin haberi yok! Bizim görmel engelli Cemde, abartmıyorum öyle bir yarak vardı ki, en az 20-22 cm. Kocamınkinden bile büyüktü!
Cemi tamamen soyduktan sonra koltuğa sırtını yasladım ve yarağını ağzıma alıp yalamaya ve emmeye başladım. Bunu neden yaptığımı bilmiyorum ama, kocamınkini hiç yalamamıştım. Cemin yarağını bir süre yaladıktan sonra, "Abla ben de seninkini yalamak istiyorum, arkadaşlar hep anlatırlar am yalamak çok zevkli diye!" dedi. "Tabii hayatım!" deyip Cemi yere halıya yatırdım ve ters olarak yüzüne oturdum (69 yaptık), amımı ağzına dayadım, klitorisimi ağzına verdim ve "İçinden nasıl geliyorsa yala hayatım!" deyip, ben de Cemin baston gibi yarağını elime aldım, yarağının başını da ağzıma soktum. Biraz 69 yaptıktan sonra o hazineyi amıma gömmem lazımdı, içimde hissetmek istiyordum. Fakat Cem daha amımı yalamak istiyordu. Benimse artık dayanacak takatım kalmadı...
Üstünden inip halıya sırt üstü uzandım ve Cemi üzerime, bacaklarımın arasına çektim. Kıllı yarağının başını elimle amımın ağzına sokar sokmaz, Cem birden öyle bir abandı ki, çığlık attım. Tabi bu başlangıçtı, ondan sonra darbeli matkap gibi amımı sikmeye başladı. Her sokup çıkardığında nefesimi kesiyordu, benim çıkarttığım sesler de pørnø filmlerinde oynayan yıldızların çıkardığı sesleri bastırırdı. Cem 15-20 dakika hiç durmadan amıma pompaladı en sonunda içime boşaldı. Beni siktiği bu sürede ben kaç kere boşaldığımı hatırlamıyorum. Üstelik boşaldığı halde yarağı inmemişti ve daha sikmek istiyordu. Ceme başka bir pozisyonu göstermek için, busefer ben onu sırt üstü yatırdım ve yarağının üstüne oturdum. 10-15 dakika ata biner gibi yarağı amımda Cemin üstünde zıpladım. Yarağı dahada inmeyince yine üstüme onu çıkarttım. Bir 10-15 dakika daha amıma pompaladıktan sonra artık ikimizde de hal kalmamıştı. Sabaha kadar birlikte yattıktan sonra birkez daha sikiştik ve birlikte boşaldık. Sonra yıkanmadan eve gittim.
Sabah oğlumu okula götürmeliydim, oğluma kahvaltı hazırladım, ben de oğlumla yedim çok acıkmıştım. O kadar yorgundum ki, ayağa kalkacak halim yoktu, oğluma, "Sen bugün okula yalnız git, ben hastayım, yatacağım." dedim. Oğlum evden çıkınca pencereden baktığımda, Cem de durağa yürüyordu ve çivi gibiydi.
İlerleyen günlerde Cemle sikişmelerimiz devam etti. Haftada bir iki kere Cemle sabaha kadar uyanık kalıyoruz. Hatta bir keresinde kocam uzun yola gittiğinde çocukları dedelerine gönderdim ve Cemle 3 gün evden çıkmadan sikiştik. Bilmem iyi mi yapıyorum ama, Cemden vazgeçemiyorum!
[Sibel]
47 notes · View notes
ozgur-ce · 1 year
Text
Yine bir balkon konuşmasında bir aradayız 🤦‍♀️
Can dostlar arkadaşlar lütfen kimseyi kırmak istemiyorum nezaketim sürekli yanlış anlaşılıyor beyler ben size nezaketen cevap veriyorum sizinle işim yok, olmaz da... Zaten uzun soluklu bir birlikteliğim var burdan defalarca yazdım! Özel hayatıma burdan ASLA BİRİNİ DAHİL ETMEM! Daha nasıl açıkça anlatılır bilmiyorum! Yazmayın, ısrar etmeyin! Israrcı olanları takipten çıkıyorum bundan sonra böyle biline! Ve burda beni rakip olarak gören Sayın Kadın hemcinslerim kulağıma geliyor, YAPMAYIN! Öyle bir şey mümkün değil hepsi sizin olsun NAZAR ETMEYİN! Arkamdan konuşmanız size bir şey katmaz, Allah görüyor herkesin kalbini sadece ona sığınıyorum kimse hakkında kötü konuşmam konuşmayacağım benim üslubum bu, sizin ki o! Burası sevgili bulma platformu değil herkesin işi gücü derdi yok bununla uğraşmasın! Şurda üç beş hasbihal edip güzel güzel geçinip gidiyoruz huzur bozmayın, huzur olun! Blogumu silip gidemeyecek kadar sevdiğim can dostlarım var kopmak istemiyorum bi salın beni yaw! Saygılar...
NOT : YORUMSUZ LÜTFEN!
142 notes · View notes
1siirsever · 5 months
Note
Aşk mı nedir?
Zikrinizin, fikrinizin, her an her saniyenizin bir kişide hapsidir. Dilin, gözün, gönlün cem olarak birini sizi hoşnut eden bir ahvalde tahayyül edilmesidir. Öyledir ki size yaşamın en özel, en nadide anlarını belki isteyerek, çoğu zaman farkında dahi olmadan ziyadeleştigi o nahoş histir. Minik bir çocuğun yüzündeki tebessüm kadar saf ve berrak bir biçimde içinizi ısıtan, maşukun yokluğu hem zemheriyi hemde cehennemi bir arada yatabilen o çaresiz bekleyiştir. Acının bile tatlı gelişidir. Bekleyişlerim en umarsızca olanıdır. Soruların en çok cevapsız kalışıdır. Yuktunamadiklarinizdir, söylemek isteyip cekindiklerinizdir belkide. Yerli yersiz yüzünüzde o saf tebessümlere sebebiyet verendir. Göz yaşıdır ki kah sevinçten, kah kahırdan meydana gelen.
Hatalara, yanlışlara tüm gurursuzluklara eyvallah deyisinizdir. Onları görmeyecek kadar vurulmuş olmanızdır. Baktığınız her şeyde maşuku görmektir. Hayatın farklı bir rengiyle hemhal olmaktır.Bazen karolmaktır. Bazen acıya kucak açmaktır. Bazen cenneti dünyada bulmak bile olabilir. Aşktır ya bu her şey olabilir. Aşktır ya bu şahsa her bir şeyi yaptırabilir. Aşktır ya bu anlat anlat bitirilemez. Aşktır ya bu hissetmeyen bilmez, gören anlamaz, anlayan derinleşir. Öyledir ya nerede? Ne vakit? Kimi bulacağı belli olmaz...
✨✨✨
İşte bu bunun üstüne söz söylenmez 🌸
Teşekkür ederim yüreğine sağlık 🍬
3 notes · View notes
ozamanbenyokum · 1 year
Text
Terzi: Yüzleşme
Tumblr media
Herkese merhaba. Bugünkü dizi analizini buradan yazıyorum. Frizbi tv'de de var. Orayı da okuyun mutlaka.
Terzi, dijital platform Netflix'te 2 Mayıs'ta seyirciyle buluştu. Senaristliğini Rana Mamatlıoğlu ve Bekir Baran Sıtkı üstlenirken, yönetmen koltuğunda ise Cem Karcı var. Başrollerini genç kızların yakından takip ettiği ve sevdiği Çağatay Ulusoy, Salih Bademci ve Şifanur Gül paylaşıyor. Tabii ki Olgun Şimşek, Celile Toyon ve Engin Şenkan'ı unutmamak gerek.
Peyami, çocukluğundan kaçmak istercesine ailesinden uzaklaşan ve herkesçe tanınan bir terzi. Babasından utanıp dedesine "buralardan gönder beni" diyor. Aslında küçük Peyami'yi anlamaya çalışıyoruz. Arkadaşları tarafından babasıyla dalga geçilen bir çocuk o. Neticede Peyami, İstanbul'a gönderiliyor, orada okuyup dede mesleği olan terziliğe gönül veriyor.
İstanbul'da okuduğu dönemde Ermeni bir ailenin oğlu Dimitri ile arkadaş oluyor. Dimitri'nin huyuna, yaptıklarına rağmen arkadaşını sevmekten asla vazgeçmiyor. Dimitri'nin evleneceği Esvet ise yetiştirme yurdunda kalan, evlat edinildiği aile tarafından zorla evlendirilmeye çalışan bir kız. Aklıma takılan birkaç soru var fakat birazdan değineceğim onlara. Şimdi anlatmaya devam edeyim.
Tumblr media
Peyami, bir gün dedesinin ölüm haberini alıyor ve Kars'a gidiyor. Babası ile yıllar sonra yüzleşmek, onu görmek Peyami'ye acı veriyor. Olgun Şimşek'in deli(!) Mustafa'yı nasıl oynadığını görünce Çağatay Ulusoy'un oyunculuğunun biraz yavan kaldığını gördüm. Tabii Olgun Şimşek çok eski ve konservatuvar alt yapılı bir oyuncu. Elbette bunun etkisi var, ben Olgun Şimşek'i izlerken daha çok keyif aldığımı söylemeden geçemeyeceğim. Çağatay da iyi oyuncu fakat biraz daha iyi bir performans beklerdim, ne yalan söyleyeyim.
Dedesi ölünce babasının ve babaannesine bakmak Peyami'ye kalıyor. Bu sırrını arkadaşı ve sağ kolu Suzi'den başka kimse bilmiyor. Mesela neden Dimitri değil de Suzi biliyor? Neyse devam edelim. Babasına özel bir oda hazırlatan Peyami, ona bakmak için bir bakıcı tutmak zorunda kalıyor. Bu sırada Dimitri ve Esvet evlilik hazırlığında. Gelinlik için Peyami'ye haber veriliyor. Peyami de koşa koşa gidiyor tabii. Geleneklere göre kızı gelinlik içinde evlenmeden hiçbir erkek göremezmiş. Bu durumda Peyami'nin gözleri bağlanıyor ve gelinlik içinde Esvet karşısına getiriliyor. Gözleri kapalı şekilde terziliğini gösteren Peyami, babasının bakıcısı hakkında Suzi ile konuşurken biri konuşulanlara kulak misafiri oluyor. Bu kişiyi tahmin ettiniz mi, ben söyleyeyim tabii ki Esvet.
Dimitri'nin hem fiziksel hem de psikolojik olarak şiddetlerinin devam edeceğini bilen Esvet, bir şekilde kaçıyor ve Peyami'nin evine bakıcı Firuze olarak giriyor. Öncelikle Esvet, o evden nasıl kaçtı? Dimitri'nin her şeyi planlayan biri olduğunu anladık, Esvet'in kaçmak istediğini düşünüp ona göre önlemlerini almıştır diye düşünüyorum. Sonra Peyami'nin evini nereden buldu? Ah be Dilek, dizi işte çok kafa yorma diyorsunuzdur muhtemelen. Siz de haklısınız ne diyeyim.
Tumblr media
Firuze, Peyami ile tanıştıklarında aralarında bir çekim meydana geliyor. Birkaç bölüm sonra da zaten Firuze'nin Esvet olduğunu anlıyor. Arkadaşına ihanet ettiğini düşünse de Esvet'i Dimitri'nin ellerine bırakmıyor. Peyami de biliyor Dimitri'nin ne kadar psikopat biri olduğunu elbette. Son bölümlere yaklaşırken Dimitri bir aydınlanma yaşıyor, bulduğu ipucular ile Esvet'in Peyami'nin yanında olduğunu anlıyor ve arkadaşının evini basıyor. Fakat ikisini de bulamıyor. Sezonun son bölümünde ise Peyami ve Dimitri karşı karşıya geliyor.
Tumblr media
Flashbacklerin oldukça etkin olduğunu görüyoruz. Salih Bademci'yi övmemişim, çok pardon. Dimitri karakterine can veren Bademci, oynamamış, yaşamış adeta. İlk olarak Öyle Bir Geçer Zaman Ki adlı dönem dizisinde izlemiştim. Orada da oyunculuğu harikaydı. Engin Şenkan'ı ise Peyami'nin dedesi olarak görüyoruz. Dizide yukarıda da bahsettiğim, aklıma takılan daha birçok soru var. Bakalım ikinci sezon sorularıma yanıt alabilecek miyim?
Heyecanla bekliyorum. Puanlamayı unutmadım, 6.5/10 benim gözümde. İyi seyirler diliyorum...
9 notes · View notes
gecemavisindekayip · 7 months
Text
bilmeni isterdim bir şeyi mesela sana ne kadar değer verdiğimi, ilk defa stresten de olsa vücudumu titrettiğini, yanında belki sesinin sakinliğinden hep huzurlu hissettiğimi, canımı ne kadar yakarsan yak üzülünce kıyamadığımı, saklamaya çalışsam da benim için özel olduğunu, istihare namazı kıldığımı ama hiçbirşey göremediğimi biliyorum umut bağlayacağımı, benim için dinlediğin şarkıları seninle dinlediğimi, özlediğimi ama döverler diye kimseye söyleyemediğimi, eğer bir gün bile seni göremeyeceksem bil ki bilmeni istediğim çok şey var
2 notes · View notes
datcufan-blog · 2 years
Text
Tumblr media
ANTALYA AKTINPORTAKAL ÖDÜLLERİ SAHİBİNİ BULDU
Antalyaspor salonunda yapılan 59.altın portakal sınama ödülleri  halka açık olarak izdıham içerisinde gerçekleşti
Ulusal Kısa Metraj Film Yarışması
Jüri Özel Ödülü: Cehennem Boş, Tüm Şeytanlar Burada - Özgürcan Uzunyaşa En İyi Kısa Film: Ben Tek Siz - Barış Kefeli ve Nükhet Taner  
Ulusal Belgesel Film Yarışması
Jüri Özel Ödülü: Düet- Ekin İlbağ, İdil Akkuş En İyi Belgesel Film: Kim Mihri – Berna Gençalp
Uluslararası Uzun Metraj Film Yarışması
En İyi Uluslararası Film: Ziyaretçi / The Visitor - Martín Boulocq Jüri Özel Ödülü: Valeria Evleniyor / Valeria is Getting Married En İyi Yönetmen: Ekmek ve Tuz / Bread and Salt – Damian Kocur En İyi Kadın Oyuncu: Marina Foïs - Canavarlar / The Beasts En İyi Erkek Oyuncu: Pejman Jamshidi - Mahkeme / Dustland
Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması
En İyi Film: Karanlık Gece – Özcan Alper, Soner Alper, Necati Akpınar Dr. Avni Tolunay Jüri Özel Ödülü: Ayna Ayna – Belmin Söylemez, Haşmet Topaloğlu Behlül Dal En İyi İlk Film Ödülü: Kar ve Ayı – Selcen Ergun, Nefes Polat En İyi Yönetmen: Emin Alper – Kurak Günler Cahide Sonku Ödülü: Çiğdem Mater En İyi Senaryo: Murat Uyurkulak, Özcan Alper – Karanlık Gece En İyi Kadın Oyuncu: Merve Dizdar – Kar ve Ayı En İyi Erkek Oyuncu: Selahattin Paşalı / Kurak Günler – Cem Yiğit Üzümoğlu / LCV (Lütfen Cevap Veriniz) En İyi Görüntü Yönetmeni: Christos Karamanis – Kurak Günler En İyi Müzik: Stefan Will – Kurak Günler En İyi Kurgu: Özcan Vardar, Eytan İpeker – Kurak Günler En İyi Sanat Yönetmeni: Meral Efe Yurtseven, Yunus Emre Yurtseven – Iguana Tokyo En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu: Laçin Ceylan – Ayna Ayna En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: Erol Babaoğlu – Kurak Günler
SİYAD En İyi Film Ödülü: Kurak Günler – Emin Alper Film-Yön En İyi Yönetmen Ödülü: Emin Alper – Kurak Günler
2 notes · View notes
bluesyemre · 1 year
Text
2022’nin Z Raporu #CemÖzel
2022’nin Z Raporu #CemÖzel
Herkesin farklı bir Z raporu içeriği vardır; ama ben bu tür raporlarda hep şu sorunun yanıtını arıyorum. Bu yıl hangi kitapları okumuşum? 2022’nin sonuna yaklaşıyoruz. Pek çoğumuz geriye dönüp 2022 yılının muhasebesini kendi içinde yapacaktır. Marketlerde gün sonunda yazarkasadan çıkarılan o uzun fişin adıdır Z raporu. Bu yüzden bu muhasebe işini Z raporu almaya benzetiyorum. Hoş, bazı insanlar,…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
bbyhaber · 1 year
Text
Web of Scopus
Cem ÖZEL Kullanıcı Hizmetleri Müdürü/Sabancı Üniversitesi Bilgi Merkezi Önümüzdeki günlerde o çok sevdiğim iki atıf indeksinin birleşim düşüncesinden oluşan bir veritabanı tasarlayıp yazıya dökeceğim. İşe önce isim bulmakla başladım. Web of Science ve Scopus’u “Web of Scopus” olarak birleştirip hayalimdeki atıf indeksinde ne görmek istediğimi bir kullanıcı gözüyle yazmaya çalışacağım. Önden…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
cemakkilic · 1 month
Text
Tumblr media
Dilek İmamoğlu Emine Erdoğan düeti...
youtube
0 notes
burakurnaz · 2 years
Text
ananemlerden çıktım, durakta bir adam oturuyordu. sigara sarmak için yanına oturdum. telefondan müzik açmıştı, cem karaca'nın ankara'dan bahsettiği bir şarkısıydı ama o şarkısı değildi. iyi akşamlar diyerek ayrıldım, hayırlı akşamlar aldım. tekele girdim, önümdeki adam midyede limonu sevdiğinden bahsediyordu. biramı alıp parka oturdum, adam da oradaydı. hayırlı akşamlar'ı ona verip iyi akşamlar'ı geri aldım. bir de midyesini yedim. son limonun tamamını ona sıkıp özel hazırlamış ama ben misafir olduğum için benden esirgeyemezmiş. teşekkür ettim, ısrar etti. ısrar ettim, teşekkür etti. yedim, limonu gerçekten sıkmış, güzeldi. 2 ay sonra nişanlanacakmış. kız sivaslıymış, toplam maaşları 11 binmiş. kız düğün istemiş çünkü halay çekecekmiş, düğün olacaksa yemekli olmalı dedi. hakkıdır çünkü kız bir kere evleniyor. salon kirasının bu hali 35 bin lira. onların halayı varsa, arda'nın da içkisi varmış, içki de olmalı. ev kirası 5000 tl imiş, evde yaşayacaksa bir de hayvan beslemeliymiş. kedinin 10 günlük maması 800 liraymış çünkü her şeyi yemezmiş. sen ben yermişiz ama o yemezmiş. arda dükkanı satacakmış. almamak üzere iyi akşamlar'ı geri bıraktım, gecemin iyi olması temennisini aldım geldim.
2 notes · View notes
mavininolmayantonu · 2 years
Text
"Yaşadığın hayatı özel kılan en önemli şey, uğruna savaştıklarındır."
Hep savunduğum bir şey var, hayatımın özel olmadığı.. Şu cümle bile açıklıyor, uğruna savaşacağım bir şey kalmadı..
2 notes · View notes
mistikyol · 2 years
Video
youtube
Sevgili Mistik Yolcu; Meditasyona geçmeden önce bizleri YENİ INSTAGRAM hesabımızdan da takip etmenizi rica ediyoruz. YENİ INSTAGRAM HESABIMIZDA hiçbir yerde paylaşmadığımız kısa videolarımızı bulabilirsiniz: https://ift.tt/kKUXRQP Bu meditasyonumuzu dinleyerek uykuya geçtiğinde dünyanın enerjisiyle uyumlanacak ve şifa bulacaksın. Gerçek huzur ve şifa kaynağı olan gezegenimizin enerjisi seni saracak. Denizin ve suyun arındırıcı gücünü tüm hücrelerinde yaşarken özellikle YAZ mevsiminin getirdiği güzellikleri ruhunda hissedeceksin. Dünyanın sadece sana özel bir şarkısı var; bu meditasyonda onu duyacaksın. Hayatında MUCİZELERİN gerçek olması için enerjini ve bilinçaltını düzenleyeceksin. Tek yapman gereken uykuya geçerken kendini meditasyonda söylediklerime bırakman... Sevgi ve ışıkla kal... Yazan: Cem ÇİLOĞLU Seslendiren: Didem ÇİLOĞLU Müzik: Kevin MacLeod- Ebbs and Flows License: Creative Commons Attribution license (reuse allowed) https://www.youtube.com/watch?v=hXAMJ7eRRMU&t=2321s ♥ MİSTİK YOL uygulamasını cep telefonu veya tabletinize indirerek videolarımızı ücretsiz dinleyebilirsiniz. ♥ MİSTİK YOL'un internet üzerinden kurslarına UDEMY sitesinden ulaşabilirsiniz: https://ift.tt/UVtajog https://ift.tt/mf9BgP1 ♥ MİSTİK YOL WEB SİTESİnde videolarımızın metinlerine ulaşabilirsiniz: www.mistikyol.com ♥ MİSTİK YOL'u sosyal medyadan takip edebilirsiniz: FACEBOOK: https://ift.tt/unLajiV TWITTER: https://twitter.com/MistikYol TUMBLR: https://ift.tt/3UJgsLb PINTEREST: https://ift.tt/iD20okF INSTAGRAM: https://ift.tt/kKUXRQP Kanalımızdaki katıl butonuna tıklayarak bizlere destek olabilirsiniz: https://www.youtube.com/channel/UCSGMRtg_UnzcabKGZx8NAOQ/join by mistik yol
1 note · View note