Tumgik
#birgün gazetesi
umudunhayali · 6 months
Text
Kadınlarımızın yüzü acılarımızın kitabıdır acılarımız, ayıplarımız ve döktüğümüz kan karasabanlar gibi çizer kadınların yüzünü. Ve sevinçlerimiz vurur gözlerine kadınların göllerde ışıyan seher vakıtları gibi. Hayallerimiz yüzlerindedir sevdiğimiz kadınların, görelim görmeyelim karşımızda dururlar gerçeğimize en yakın ve en uzak.
Tumblr media
4 notes · View notes
ozgurhayalim · 1 year
Link
26 notes · View notes
by-hulusi · 1 year
Text
💥Kızılay, deposundaki 2050 çadırı anında deprem bölgesine göndermek yerine 46 milyon TL'ye Ahbap'a satmış.
Evet, satmış.
Kızılay çadır satmış!
💥 Kızılay Başkanı Kerem Kınık: Ahbap'a çadırları maliyetine sattık
Kaynak : BirGün Gazetesi
12 notes · View notes
mondokozmikova · 1 year
Text
Osman Kavala
19 Ekim 2017
Türkiye'nin değerli ve orijinal insanlarından biri olan Osman Kavala, Erdoğan rejimince ipe sapa gelmez birtakım gerekçelerle tutuklandı.
Osman Kavala 1974-1984 arası, yani on sekiz den yirmi sekize dek en yakın arkadaşımdı. Commodore 64'ü Türkiye'de getiren Teleteknik dergisini beraber kurduk. Sonra "arkadaşla iş yapılmaz" düsturu gereğince aramıza (kara olmasa da) gri kedi girdi. Hala görüşürüz. Zorda olduğum zamanlar gözünü kırpmadan yardımım koşmuştur.
Orijinal ve zor bir adamdır. Gençliğinde benden daha radikal şekilde devrimciydi. Türkiye'nin en büyük iş imparatorluklarından birinin başına geçtikten sonra da solculuğunu ve devrimciliğini korudu. 1983'den bu yana Türkiye'de akıl ve özgürlük yolunda yapılmış olan her güzel işin (ve bir sürü saçma işin) arkasında, açık ya da kapalı, mutlaka Osman Kavala'nın imzası vardır. İletişim Yayınları, Yeni Gündem dergisi, BirGün gazetesi, TESEV, Anadolu Kültür. Daha bildiğim ve bilmediğim neler neler.
Bir süreden beri gözaltına alınmayı bekliyordu. Almışlar. Şaşacak bir şey yok, çünkü memleketi yöneten tayfanın temsil ettiği her şeyin taban tabana zıddı olan bir insandır. Onu almayıp da kimi alacaklar?
Niyetleri belli. Ülkede aklı, kültürü, özgürlük sevgisini, evrenselliği temsil eden kimseyi yaşatmamaya kararlı görünüyorlar. Kaçırtabildiklerini kaçırtacaklar, gerisini günü geldiğinde 1915 muamelesine tabi tutacaklar. Dünyanın başına bela olacak kanlı ve vahşi bir diktatörlük adım adım kuruldu, kuruluyor.
Osman er ya da geç çıkacaktır. Umarım er olur geç olmaz. Çıktığında umarım rotayı Almanya'ya kırmaz. Burada (*) yapacak çok işimiz var.
(*) "Burada" deyimi, kasten muğlaktır. O sırada Samos'daydım.
Sevan Nişanyan
Sürgün Yazıları. Toplu Makaleler 4
2017-2019
Tumblr media
2 notes · View notes
baybaykus · 2 years
Text
Alıntı :Birgün gazetesi
Tumblr media
1 note · View note
seslimeram · 18 days
Text
Yolunuz Her Nereye!
Tumblr media
Bir kutuplaşma meselidir almış başını gidiyor. Türkiye nam sahnenin hemen hemen daim her gününe içkin kılınmış bir cerahat halinin üzerine boca edilenlerle, insanlar kamplara ayrıştırılıyor. Halihazırda sürgit yinelenen elemeler, eksiltmeler, dört yanı ve her günü çitleme hamlesiyle ve nicesiyle o kutuplaşma menzili gerçeğin kendisi olarak var ediliyor. Gündelik bir döngünün ortasında her ana içkin kılınmış olagelen hamlelerle birlikte bir şekil / şemail çiziliyor. O tablonun / verili alanın, dışında kalakalan ya da sesini ve sözünü oralardan / iktidar lehine, yanında kurmayanlar için zorlukların var edildiği bir sahneleme güncelleniyor. Tümüyle bir girdap halini muhafaza eden, muktedirin dediğim dedik halini yansıtan bir zorbalık mefhumu her yerde güncelleniyor. Bir kutuplaşma hamlesi siyasetin o birbirine vurdu / kırdı hallerinde duraksamadan arka fonu oluştururken, 31 Mart seçimi sonrasında oluşan ılımlılık / yumuşama / normalleşme evresi denilen aralıkta daim bir hal ve istemle şekillendirilmeye itinayla devam olunandır.
İttihat ve Terakki’nin temelini attığı bir yapı ile bugün şu ülkenin sahibi olagelen / böyle bir tahayyülle çıkagelen Siyasal İslamcı / Yeni Liberal partinin var ettiği ikilemler, afaki bir haldeki kutuplaşmanın sonuna kadar gerilip, sonra çat diye terk edildiğinden bahisler açılıp dururken olmaya devam eden bir hadisedir. Gündelik yaşamın zehir edilmesi için kafi görülen bir seçim bahsinin ortasındayken, sonuçlar açıklandıktan sonra, o yerel seçim pratiğinden bunca gün sonra var edilenlerde bütün bu ayrıştırma / kutuplaştırma halinin ol yalın sureti temsil olunur. Unutturma, sineye çektirme, ezme hamlelerinin birbiri peşi sıra var edildiği bir zeminde baş efendinin uzlaşmayı / izanı değil mutlak biat etme halini yine yeniden imal ettiğinin detayları, var edilen anayasa düzenlemesi hamlesinden, yargıdaki en kestirmeden reformların bilmiyoruz kaçıncısı ola gelecek tahayyülün katara eklendiği bir zeminde nedir ki normalleşen? Kapitalizmin dehşete odaklanmış / kilitlenmiş bir hali suretine mahkum edilmiş yerde olagelen tüm o hamleler silsilesinin hayatı daha da içinden çıkılamaz kıldığı bir menzilde var edilenler de eklendiğinde normalleşmekten her neyi anladığı muktedirin / onun değirmenine su taşırken, yerel seçim zaferini hala idrak edip kutlamaya çaba sarf eden ana muhalefet nam çatının birlikteliği geleceğin umutsuz halini de bildirecektir, kesintisiz, öyle!
Birkaç yazarın meramından kısaca aktaralım. Türkiye’nin genel ahvaline dair belki de en çok tartışılması gereken mefhumların nasıl kabaca kenarda tutulup, bir yönelim / ihtimal olarak normalleşmenin yeniden işlendiğine dair bir okuma listesidir:
İhsan Dağı – Diken.com.tr: “İktidar partisi ‘yumuşama’dan sözediyor, çünkü ‘sertlik’ politikasının ‘karşı’yı kenetlediği, büyüttüğü ve motive ettiği ortada. AKP, CHP’ye kaybettiği neredeyse bütün belediye başkanlıklarını kutuplaşma nedeniyle kaybetti: AKP karşıtı seçmen CHP’de birleşti. AKP kutuplaşma siyasetiyle kazanamaz artık, çünkü en büyük kutup ‘AKP karşıtları.’ İktidar partisi, CHP ile diyalog yoluyla kendi aleyhine işleyen bu kutuplaşma iklimini aşmaya çalışıyor.”
Yetvart Danzikyan – Agos “AKP’nin şimdilik ‘yumuşama’ya meyilli olduğunu söylemek mümkün. Öncelikle, önümüzde uzun bir süre seçim yok. Ve MHP ile ittifakın artık eskisi kadar yarar getirmediğini düşünüyor olabilirler.
Osman Kavala’nın serbest bırakılması ihtimalinin AKP’ye yakın yazarlardan ve bazı milletvekillerinden gelmeye başlaması, bir gösterge örneğin. Beri yandan MHP de bilhassa Kavala konusunda aynı sert tutumu sürdürüyor; bu da ayrı bir gösterge.
Burada bir varsayım yapılabilir. AKP bundan sonrası için yola MHP ile devam ederse ne olur, etmezse ne olur? Belli ki AKP içindeki bir grup bunun egzersizini yapıyor. MHP de kendi oyununu kurmaya çalışıyor.”
Nurcan GÖKDEMİR – BirGün Gazetesi: “Özgür Özel’in ziyaretinden sonra da Erdoğan için “sorun çözümü için başvurulan makam, kucaklayan lider” imajı yansımadı kamuoyuna… Yumuşama söylemi kurnaz siyasetinin bir yansıması, kucaklayıcılığı da geçmişteki sayısız örnekte olduğu gibi söylemine küfürle yansıyan öfkesi, tahammülsüzlüğü, kibri nedeniyle samimi bulunmadı.
Ancak “yumuşama” söyleminde ısrarcı olacağı görünüyor. Şu an elinde daha güçlü bir enstrüman yok, en azından kamuoyuna “Ben istedim onlar istemedi” diyebilecek kadar malzeme toplama peşinde.”
Dicle Anter – Yeni Yaşam Gazetesi “Ulusal ve uluslararası sermaye grupları Türkiye’yi desteklemeye başladılar. Mehmet Şimşek kendi programını uygulamaya başladı. Bakalım ne kadar başarılı olacak, onu da zaman gösterecek. Bu programın desteklenmesi için bazı önkoşullar da gündemde. Ekonominin iyi gitmesi için istikrar ve hukuk devleti itibarının korunması şart. ABD’nin IMF parası için şartı belli; Can Atalay, Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala’nın serbest kalması. Bu şartlar altında her an için daha kötü günleri yaşayabiliriz. Adaletin olmadığı yerde yaşam koşulları da risk altındadır. Yabancı sermaye tedirgin olduğu müddetçe yatırımlar da temkinli olacaktır. “Taşıma suyla değirmen dönmez” diye bir söz vardır. Dünya bankasından, IMF’den alınan paraların geri dönüşümü nasıl olacak? 2026’ya kadar enflasyonun tek hanelere düşeceğini söylüyorlar. Bana pek inandırıcı gelmiyor. Herhalde dört yıl seçim olmayacak durumundan faydalanılmak isteniyor. İki sene sonra seçim olabilir belki. Baktınız bir gün Erdoğan uyandı ve Mehmet Şimşek’i görevden aldı, ne olacak o zaman?
Erdoğan ülkeyi ötekileştirmeye devam ediyor. Milletvekilliği seçimlerinde mülakatın kaldırılacağını söyledi ama bu haftaki açıklama iddiaları tam tersi yöndeydi. Erdoğan’ın “Mülakat neden önemli? Mülakat olmazsa devlette başka kişiler yuvalanır. Devletin bekası için işe alımlarda dikkat edilmeli. İşe girecek kişilerin yarın devlete ihanet etmeyeceğini nereden bileceğiz” diye belirttiği iddia edildi. “Benden değilsen vatan hainisin” uygulamalarına devamın göstergesi.”
A. Cihan SOYLU – Evrensel Gazetesi “On milyonlarca işçi ve emekçi, “Kemer sıkma” politikasıyla sağlanan zenginleştirme-büyüme ve ihracat artışının belirli bir azınlığın çıkarına olduğunu yukarıdaki iki-üç veriyi gözeterek dahi görebilir-görmelidir. 2015-2022 döneminde 230 grev, erteleme adı altında yasaklandı. 2024 1 Mayıs’ına kurulan polis barikatı ve gerçekleştirilen saldırılar kemer sıkma politikasıyla dipçik, kelepçe ve zindan arasındaki bağı bir kez daha gösterdi. Yumuşama söylem ve beklentisi saldırılara karşı gelişecek mücadeleyi “yumuşatma”yı hedefliyor.
Erdoğan’ın sürdürülmesinde kararlılık göstereceklerini ilan ettiği bu ekonomi politika bütün işçileri, emekçi ailelerini, şehir küçük burjuvazisi ve küçük esnafı önceki ekonomik durumunun gerisine püskürtüp daha fazla yoksullaştırma pahasına uygulanıyor. Bu politika ile holdingler; bankalar ve büyük sanayi şirketleri devasa kâr ve rant vurgununu büyütürken, büyük müteahhitler ve taşeron şirketler, kendilerine verilmiş devlet güvencesiyle toplamında trilyonları bulan paralara el koyabiliyor. Kutuplaştırıcı dilden uzak durma, uzlaşı ve yumuşama çağrı ve söylemi bu durumu örtme işleviyle yüklüdür. İleri işçi ve emekçiler, ilerici demokrat aydınlar, halktan yana politika yaptığını söyleyen parti ve örgütler, bu karartmanın geniş halk kitleleri tarafından anlaşılması için çaba göstereceklerdir.”
Düzeni yirmi bir yıldır elinde tutan, yeniden biçimlendiren bir temsilin yerel seçimlerde aldığı yenilgi sonrasında demokrasi katarına yeniden dönüş yapmayacağı artık muhakkak kılınan bir mesel olur. Baş efendinin şablonunda yenilenmenin, ezip geçmekten tümüyle, tahakküm ve tehdit döngüsüne esaretten başkası olmadığı daha önce de teyit edilmiş bir hal ve mefhumdur. Bugün ulaşılan, sosyal çökertmenin, ekonomik yıkım halinin, günlük, gündelik yaralara dair çözümleri değil tam tersi çözümsüzlüğün naklen yinelendiği bir yerde o kutuplaşma faktörünü etkin bir biçimde kullanan iktidarın geri dönüşü mümkün müdür? Hiçbir biçimde sorguyu kabul etmeyen, sual olunana yanıtı hep bambaşka yer ve hallerden bildiren bir iktidar pratiğinin gerçeklikte, o durumda olsa aynısına yakın olacak bir muhalif çatıyla hemhal olup, ülkenin istikametini doğrudan hakkaniyete çevirmesi hiç söz konusu olabilecek midir?
Ekonomik darboğazın ortasında ekmeğin on lira, bir gazetenin on iki lira, bir kitabın yüz elli lira, bir tek dal sigaranın üç buçuk lira, kalanının vergi olarak devlete olduğu gibi teslim edildiği altmış yedi lira, bir ayakkabının birkaç bin, bir pantolonun yeniden birkaç bin olduğu bir zeminde, markette her gün etiket yinelenirken, yeniden var edilirken hayatı o sıradan insanın hayatına dair bir tahayyül / pratik var edilecek midir? Kamuda tasarrufa dair bir masal nakledilirken, bir yandan hamuduyla har vurup harman savrulan diyanet işleri başkanlığı gibi kamunun yararına değil (hiçbir zaman olmadı ki) zararına çalışılan bir yapının araba sevdasından ne zaman vazgeçeceği meçhuldür. Kaynakları israf etmekte hızlıca davranan belediyelerin geriye bıraktıkları borç enkazlarının altından kim nasıl kalkacaktır, o hesaplı kitaplı ince ince işlenmiş yağmaların akıbetini / külfetini kim ama sahi kim ödeyecektir, sıradan halktan gayrı. Baş efendinin kendisine çalışma ofisi kurduğu bilgisinin düştüğü internette, yeni masa, sandalyenin bile özel tasarım olmasının külfetli rakamlarına dair bir açıklama, şeffaf bir yönetim söz konusu olmayacaksa, bunca fecaat, bu kadar yoksunluk herkesin paydası kılınırken masallarla kervan yürür mü? Bir kez olsun demokrasicilik değil sahici bir demokrasinin inşası söz konusu olur mu, nedir ki!
Gündelik yaşamın siyasetin pragmatik tahayyülünde, belirgin bir tahakküme resmen esir kılındığı bir zeminde günü kurtarmak kolaydır. Normalleşmeyi, Covid-19’un sessizce hayatımızda bir sabit kılınacağının bilinmediği o salgın dönemi sonrasından bu yana seslendirmeye devam eden muktedirin, hangi kalıcı yaraya çözümü, muhalefetin bütün bu seslenişlere rağmen hangi odakta işbirliğine haiz olduğunun yanıtsızlığı arasında şimdilerde esen bahar rüzgarı yeniden güzümüz olmasın diye sorgulanmalıdır. Ilımlılık, yumuşama derken, Taksim’in 1 Mayıs’ta yeniden kapatılmasından, asgari ücretin un ufak haline rağmen halen Temmuz ayında en ufak bir iyileştirmenin dahi söz konusu edilmeyecek ilan edilmesinden, tantana arasında hazır paketlerden birisine iliştirilmiş herhangi bir durumda fikrini beyan edeni, sözünü savunanı “mihrak”, “ajan” ilan edebilecek bir cüretin tezgah altında pişirildiği bir zeminde doğru nereden başlar. Bir yer, bir zeminde hakikate ne ara sıra gelir? Tümüyle eğitimdeki müfredatın sil baştan yeniden yapılandırılmasından, eğitimcinin karşılaştığı şiddetin, sokakta gördüğümüzden çok daha feci bir kırım / katliamın da yönünü açabilecek olduğu bir yıkıcılığa evrimine daha pek çok yerde, herhangi bir konudaki eksiklikler silsilesi içerisinde hayata hiçbir zaman ehven için bir müdahale söz konusu edilecek midir? Normunu kaybetmiş, geleceğinden umutsuz, biçare kılınmış bir yerde kutuplaşma kök salmışken, birkaç görüşme iki satır meramla işler tekrar hal yoluna konulur mu? Bu kadar basit midir, o muktedirin ülkesinde çekilen acı, var edilen elem, yaşanan sıkıntıların çözümü... Düşünüyor musunuz, yolunuz her nereye?
Misak TUNÇBOYACI – İstan’2024
Görsel: Tree Of Hope – Nancy ATAKAN – via Contemporary İstanbul – CI Bloom
Tumblr media
0 notes
mltmdgci · 6 months
Text
Pembe bir senaryo yazmak zor - BirGün Gazetesi
Dünyanın Öteki Yüzü kitabı ile okurla bulaşan Meltem Dağcı, “Gündem haberlerinden de görüyoruz ki pembe bir senaryo yazmak zor. Dünyada seyreden her türlü toplumsal olay oldukça karmaşa halini alıyor.” diye konuştu. Melisa PARLAK Yetmiş yaşına geldiğinde ölüm şeklini seçme özgürlüğüne kavuşan kadınlar, doğum yapan erkekler, ayaklanan cansız mankenler, kimlik avcıları, gençleştiren yumurtalar,…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
morkedisblog · 1 year
Text
Tokatlı komşum telli abla gibi yakınayım"ayy beni kurtlar kuşlar yesin beni"minik kuzinim maya bu tiratı benden öğrenmiş ablasını çok sevip değer veriyor tabii ada ergenliğe girdi sayılır kendine göre arkadaşları hobileri var maya sevilmediğini sanıp üzülüyor istiyor ki ada kendisiyle oyun oynasın falan anneannesinin tülbentini bant şekli verip başına sarıp oturup dövünüyor orta yaşlı tipik Türk anneleri gibi "ayy kurtlar kuşlar yesin beni hayattaki tek varlığım biricik ablam beni ihmâl ediyor benle ilgilenmiyor artık beni sevmiyor"diyor o kadar çok şirin görünüyor ki😍Yeniçağdaki bu haberi görünce kafamı sarıp dövünesim geldi seçim için bu ay doğalgazı bedava verdiler bize,yetmedi rusyadan doğalgaz alıp ateşlediler bulduğumuz doğalgaz 100 yıl yetecek kapasitede yalanını söylediler olacağı buydu ben İranlılara satarlar sandım geçen yıl gazı borçlarını tahsil edemediklerinden kesmişlerdi ya! Herkesi not ediyoruz diye halkı tehdit ettiler ya unutmadım biliyorum en çok beni not ettiler korkmuyorum gine oylar kaydırılacak seçimi bir şekilde alacaklar ellerinden geleni eksik etmesinler şu silik kişiliğim cahil kafam sefil hayatımda bir HAYSİYETİM👑 var onu da yalakalık yapıp kaybedemem😴80'lerde Tan gazetesi vardı asparagas magazin falan yazardı birgün bizim Rabia teyze Eminönüne gitti torununun sünnet kınasını alacak yaşlı bir adamın bir gence adres sorup ters cevap aldığını görünce olayın iç yüzünü bilmediğinden genci azarlamış adam meğer zurafa sokağı arıyormuş gençler bilmez o dönem genelevlerin bulunduğu sokak😠adam hacıymış Bayburttan İstanbula oğluna gelmiş genelevi arıyor 72 yaşındaymış çevredeki tan muhabir ve fotografçısı kavgayı görüp haber yaptılar(Rabia teyze adamla kavga etmiş) "bey amca tamam mı devam mı"diye sordular adam"devam evlat"cevapı verdi mahalleli Rabia teyze geveze olduğundan oyuna getirildi haberi yalan adamı figüran sandılar abooovvv meğer asuman ablanın kocasının amcasıymış ailede kıyamet kopmuştu karısı "utanmadan dönmesin"haberi göndermiş oğlu"bizi rezil ettin" diye evden kovmuştu benimki de o hesap not etseniz de not verseniz de sıradan bir vatandaş seçmen olarak sıkıntı duyduğum konuları yazacağım yani"DEVAM EVLAT"
instagram
0 notes
benimpencerelerim · 1 year
Text
DEPREM AMELI 3
Cem Say@say_cem·19s İmar affını kim çıkardı? Bir ilahiyatçıyı kim Afetlere Müdahale Genel Müdürü atadı? 1999 depreminde 10528 kişiyi enkazdan sağ çıkaran TSK'nin bu kez sadece 327 kişiyi kurtarabilmesine yol açan gecikmenin sorumlusu kim? Kızılay nasıl çadır satar? Neden tek bir istifa bile yok? Filiz Aslan@SimonettaVspc Erkan Baş: " Depremde altın saatler zaman dilimde müdahale edilseydi onbinlerce yurttaş aramızda olacaktı. İnsanlar günlerce direndiler, çığlık attılar,kurtarılmayı beklediler, kendi selasını dinleyerek öldü insanlar.Hafıza çok önemli, herkes unutsa biz unutmayız.Deprem suçları raporu hazırladık. Sedat Peker iddialarını da raporladık unutturmayacağız. Herkes unutsa biz unutmayız 15 mayıs sabahı savcıların önüne gidecek bu dosyalar." Kısa Dalga@kisadalgamedya·2s Babacan'dan iktidara deprem sorusu: İlk 48 saatteki ihmaliniz yüzünden kaç can kaybettik? metin cihan@metcihan 1999 depreminde ordu ne yaptı? ilgili verileri bir tez içeriğinde buldum. acı bir karşılaştırma yapayım. bugün hulusi akar tüm imkân ve kabiliyetlerle tsk'nın 327 vatandaşı enkazdan sağ çıkardığını açıkladı. 1999'da tsk 10.528 vatandaşı enkazdan sağ çıkarmış. korkunç bir fark. Cem Seymen@cemseymen·8s “Deprem büyüktü, hiç kimse altından kalkamazdı” yalanına sığınacağız öyle mi? 10 yaşındaki kızını dinleyen Mümtaz Gövce’nin hakkı nasıl helal olsun? “Baba Hatay'da deprem oldu, şu an enkaz altındayım. Baba annemlere ulaşamıyorum, galiba ben de öleceğim. Hiç kimse yardım etmiyor”. Arat Barış@aratbaris_·52d Depremde neredeyse bütün ailesini kaybeden anne: Vinç getirdik valilik el koydu! Enkazda çocuklarımın sesi geliyordu. Yardım etselerdi çocuklarım kurtulurdu. Yardım etmediler. Unutulmasın! Furkan Şahin@furkann7sahinn·6s İkonik bir video… Sanki 45 bin kişi ölmemiş. 100 bin yaralı olmamış. 1 milyon kişi evsiz kalmamış gibi çak falan yapılıyor, 200’er 200’er para dağıtılıyor. Açıklamakta zorlanıyorum. Berk@berkesen·1 sa@berkesen adlı kişiye yanıt olarak Antakya'yı haftalardır kendi kaderine terkettiler. AKP'nin sosyal yardımları ve kamu yatırımları oy oranlarına göre dağıttığını zaten biliyorduk. Fakat afet yardımında bu derece partizan olmak ayrı bir gaddarlık. Gazete Davul@GazeteDavul·2s Garo Paylan'dan Kızılay Başkanı Kerem Kınık'a: "5 bin liraya çadırı mal ettim 3 gün bekletirsem 25 bin liraya kadar çıkar diye düşünmüş o alçak. Bu Türkiye Cumhuriyeti tarihinin gördüğü en büyük alçaklıklardan biri. Adıyaman'da eksi 15 derecede titredi yurttaşlarımız..." Nuray Önoğlu@NurayOnoglu·9s Lütfen izleyin, akıl alır gibi değil. Bu yoklukta, bu krizde bizi kandırmak için çadırları Antep'ten alıp üzerine MEB logosu dikilsin diye Bursa'ya  yollamışlar ve tekrar tırlarla deprem bölgesine taşımışlar. Allah sizin bin türlü belanızı versin! Erdal Yanbuloğlu@qujunil Şu an Habertürk’te İmamoğlu müthiş bir kentsel dönüşüm projesi öneriyor. Dönüşüm gereken 90 bin konut için Kredi faizlerini İBB ödeyecek. metin cihan@metcihan·8s doktorlar el birliğiyle samandağ'da sahra hastanesi kuruyor. siz el koyuyorsunuz ve karakol olarak kullanıyorsunuz. öyle mi @drfahrettinkoca @saglikbakanligi ? 
Prof. Veysel Ulusoy@ekonomikanaliz·23s Mersin Limanı’nda çekilen bir videoya göre, depremzedeye giden ama ihtiyaç fazlasına dönüşen giysiler, küresel bir atık toplayıcı olan AJ International’a satılmış. Şirket doğruladı. Meğer bu ticaret ‘belediye kumbaraları’na kadar uzanıyormuş. can gurses@canitti·10s 2050 çadırı 46 milyon TL'ye sattık, o da maliyetiydi zaten diyor... Çadır başına ~22500 TL maliyet, müthiş! Dediğim gibi açıkladıkları hiçbir veri dört işlem testini dahi geçmiyor... Tele1 TV@tele1comtr·21s AHBAP'a çadır satan Kızılay Başkanı Kerem Kınık: - AFAD'a verecektik Sunucu:  O zaman AHBAP'ın parasını iade edin -Bakarız Tele1 TV@tele1comtr·1 sa AKP Grup Başkanvekili Eğer orada bir çadır üretimi varsa bunu 'Para karşılığı aldı' diye ifade etmek yerine 'Kızılay, bu organizasyonu o sivil toplum örgütüne devretti' diye düşünmek daha doğru olur, diye düşünüyorum BirGün Gazetesi@BirGun_Gazetesi·27 Şub Kızılay'dan yeni açıklama: Ahbap Derneği ile ticari ilişkiyi biz değil iştirakimiz yapıyor http://bit.ly/3kB9Ziv metin cihan@metcihan·21s kerem kınık, bugün, ahbap'a çadır satışından haberi olmadığını, haberi olsa onay vermeyeceğini söylüyor. dün başka, önceki gün bambaşka konuşuyordu. hatta bu satış için akılcı, ahlaki ve yasal olduğunu söylemiş, aksini düşüneni kötü niyetli olmakla suçlamıştı. Erk Acarer@eacarer·21s Ayrıca… KIZILAY, Ahbap’ı kazıklamış! Çadırlar Ahbap’a daha pahalı satıldı. Yani öfke merkezine koydukları Ahbap’a sadece çadır satmadılar aynı zamanda kazıkladılar! Başka kişi ve kurumlar çadırı 19 binden aldı. İddia odur ki İBB’ye ise çadır verilmedi. İşte belgesi: Karabekir Akkoyunlu@ulu_manitu·19s 1. 2050 çadır neden satılana dek bekletildi? 2. Kızılay acil durumda bile çadır satıyorsa ne için bağış topluyor? 3. Kâr amacı gütmeyen bir işletme çadırları nasıl piyasa fiyatının çok üstünde satar? 4. Çadır yokluğundan hasarlı eve giren yurttaşın can vermesinden kim sorumlu?  metin cihan@metcihan·17s kızılay, millet çadır yalvarırken, çadırlarını ahbap'a satıyor. kızılay başkanı 'normal' deyip geçiştiriyor. twitini yoruma kapatıyor. öyle sorumsuz. öyle utanmaz. haluk levent açıkça anlatıyor, yorumlara yetişmeye çalışıyor, hatalı bilgileri düzeltiyor. öyle sorumlu. öyle insan. BirGün Gazetesi@BirGun_Gazetesi·11s Depremzedeye giden fazla giysi Yemen’li şirkete satılmış Mersin Limanı’nda çekilen bir videoya göre, depremzedeye giden ama ihtiyaç fazlasına dönüşen giysiler, küresel bir atık toplayıcı olan AJ International’a satılmış... https://bit.ly/3SHcOeM Bahadır Özgür yazdı Can Serhat Halis@CanSerhat_Halis·17s Neye şaşırıyorsunuz; yoksul yurttaşa dağıtılsın diye toplanan kurban paralarından elde edilen kızılay  konserveleri akp'li vekilin otelinin mutfağından çıkmadı mı? Meral Danış Beştaş@meraldanis·22s Cumhurbaşkanı Adıyaman’da para dağıtıyor. İktidar her kıyımda halka birşeyler dağıtıyor. Yangın olur, çay fırlatır; deprem olur para dağıtır. Halkla kurdukları tek diyalog biçimi bu! Adıyaman’lılara kefene muhtaç hale getirdiğinizi unutturamazsınız… Mehmet Kızmaz@MehmedKizmaz·27 Şub Helalliği istenenler donarak öldü Erdoğan "Birkaç gün istediğimiz çalışmaları yapamadık.Helallik istiyorum"diyor Elbistanda çekmiştim:"Şu yıkılan yerde 3gün adam,imdat diye bağırdı.Hergün enkazın önüne gelip bekledim. Ses 3.günün akşamında kesildi.Mutlaka hipotermi geçirmiştir" Cevheri Güven@cevheriguven·20s Maltaya’da artçı depremlerle 22 bina daha çöküyor. Binaların içinde az hasarlı raporu verdikleri çıkınca, apar topar Malatya hasar raporlarını değiştirmeye, sorguda görünmez hale getirmeye çalışıyorlar. 23 DERECE@yirmiucderece·6s Adana'da inşa ettiği binaların duvarlarındaki çatlakları sıvayla kapatan Dizmanlar Group, TOKİ’nin yaptırmayı planladığı deprem konutları ihalesine de girdi. Şirket, Adana’da inşa edilecek 590 konut için 809 milyon 550 bin liralık en düşük teklifi verdi. (Artı Gerçek) Cumhuriyet@cumhuriyetgzt·10s "Ezan okunuyor beklememiz lazım" AKP'li Başkan ezan başlayınca röportaja ara verdi, Mehmet Akif Ersoy ne diyeceğini şaşırdı https://cumhuriyet.com.tr/turkiye/akpli- Hüda Kaya@HudaKaya777·9s Bunca rezaletin, afetin ortasında ezan okunurken susarak Müslümanlıklarını göstermeye çalışıyor haramiler, pişkinler! Önce insan olamayandan hiçbir şey olmaz, olmadı, olmuyor. Ezanla, bayrakla suçlarınızı örtemeyeceksiniz! İhaneti ezanlarla örten bir inanç, olmasın zaten… twitter.com/cumhuriyetgzt/… hilmi hacaloğlu@hilmihacaloglu·10s Bu insanların acısını hafifletecek bir söz var mı? Kendi kaderine terk edilme halini daha güçlü anlatacak başka ne olabilir? “Yetimiz” diyor ya, yetimiz!. Kendi elimle tırnaklarımla yakınlarımı çıkardım diyor. Ah ah!. Aydoğan Aydın@ay_aydogantr·28 Şub Senin içindeki yangını onun acısını yaşayanlar anlar.Kızını bu görüntüden bir saat sonra kendi elleriyle kazıyıp çıkardı ölü çıkarıldı. Sadece #Öldü dediler Oysa kolay yerdeydi bi yardım ekibi olsa kolaylıkla çıkarılırdı #DefolGitGeberesice #EytBuguenBitiyor Ahmet Ercan #protest Fusun S.Nebil@fusunnebil·23s kahramanmaraşçı akpli belediye başkanı acaip rakamlar veriyor.. % 99,9 çadır varmış.. allah allah.. % 0,01'i nasıl hesaplamış Cumhuriyet@cumhuriyetgzt·11s Diyanet'ten seçim uyarısı: ‘İktidara destek verin’ https://cumhuriyet.com.tr/turkiye/diyane ATAKIZ@ATAISIK_·6s AKP’li Sarayköy Belediyesi tarafından depremzedeler için gönderilen 1 TIR yardım kolisinin, Manisa Uncubozköy Mahallesi’nde bulunan Süleymancılar Cemaati’ne ait Mimar Sinan Talebe Yurdu’na indirildiği görüntüler… Masih Alinejad @AlinejadMasih Another chemical attacks on schoolgirls in Iran. This is a revenge for the role the young women played in the recent protests against forced hijab and Islamic Regime. A student who sent this video from Pardis, Tehran says,; “The Islamic are killing us here. In reaction to this attack students are chanting Death to khamenei” More than 300 schoolgirls were poisoned. #MahsaAmini https://twitter.com/AlinejadMasih/ Laborans@LaboransS·20s Günlerce ortalıkta gözükmeyen AFAD ve diğer kurumlar, bugün Defne Sevgi Parkı'na gelerek parkın boşaltılmasını talep etti. Depremde oluşan yaraların bile soğumasını bekleyemeyenler, halkın dayanışmasını yok etmek istiyor. Bir vatandaşın vali ve diğer görevlilere tepkisi Laborans@LaboransS·5s Devletin Hatay'a gelişi. Tehdit, şiddet, baskı... Polis: Sen çok konuşuyorsun. ...Ben seni akşam söküp atacağım oradan. Görürsün akşam" : @sendika_org Gazete Davul@GazeteDavul·8s AFAD görevlisinden su isteyen depremzedeye: “Parmağındaki yüzüğü sat” Deprem bölgesinde temel ihtiyaçlarının karşılanmadığını belirten depremzede, AFAD görevlisinden su istemesi üzerine “Parmağındaki yüzüğü sat” cevabını aldığını söyledi Aydın Keleşoğlu@aydin_kelesoglu·10s ACIMI KAÇA BÖLECEKSİNİZ? AKP'li Kayseri Büyükşehir Belediyesi depremde eşi ve iki çocuğunu kaybeden depremzede vatandaştan mezar parası aldı. Belediye yetkilileri "kredi kartına taksitle ödeyebilirsiniz" deyince acılı baba “Peki acımı kaça böleceksiniz?” diye tepki gösterdi. Yaşar Usta@yasarustaportal·2s LC Waikiki deprem bölgesine giden işçiyi işten attı | Deprem bölgesindeki yardım çalışmalarına gittiği için işten atılan LCW işçisi olan Serkan Yılmaz: "Enkaz altından cansız bedenler çıkarttım, ödül olarak beni işten çıkarttılar. Bunlardan alışveriş yapmayın!" Sevda Karaca@sevdakaraca·27 Şub Maraş'ta depremde hasar gören bir metal fabrikasına tencere tabak gibi eşyaları kurtarmak için fabrikaya sokuldu işçiler. İşçiler içerdeyken çökme meydana geldi. 1 işçi öldü. İşçilerin canı sizin tabak çanağınızdan değersiz mi? Bu apaçık cinayet! Mavra Postası@MavraPostasi·5s Antakya’daki Sevgi Parkı’nın boşaltılması istendi | 20 gündür gönüllülerin depremzedelerle dayanışma gösterdiği Sevgi Parkı’nın “Kızılay yemek dağıtacak.” gerekçesiyle boşaltılması istendi. Depremzedeler, parkı boşaltın diyen polislere tepki gösterdi. A Erinc Yeldan@ErincYeldan·8s Cumhurbaşkanlığı hükümet rejimi altında, yani 2019.Ç2 sonrası, reel milli gelir çeyrek dönemler bazında %60 arttı. Sermaye gelirlerindeki artış %80’e ulaşırken, işgücü gelirlerindeki artış sadece %23. İleri Haber@ilerihaber·12s Beşiktaş üyeliğinden istifa ettiğini söyleyen Bahçeli'nin aidatını yatırmadığı için üyeliğinin daha önce düşürüldüğü ortaya çıktı https://ilerihaber.org/icerik/bahceli Timur Kuran@timurkuran·9s His mismanagement, negligence, corruption, and lack of statesmanship before and after the earthquakes must have taken many thousands of lives. But here’s the sort of scene state-captured TV channels are showing: He displays compassion by distributing bills to a vetted crowd. Münir Korkmaz@mkorkmaz62·23s Son dakika rezaleti!! Öğretmen olan Esim Vakiflar Bankası tarafindan deprem olan 10 ilde verilen 100 000 TL lik düşük faizli krediye başvurmuştu.Tüm işlemler bittikten sonra son anda memur size kredi veremiyoruz demiş.Eşim nedenini sorunca eşinizin KHKlı ondan demiş. ARTIK YETER. ANKA Haber Ajansı@ankahabera·27 Şub ANKA, depremin vurduğu kentlerde inşa edilecek konutların planlarına ulaştı: Hükümete yakın Kalyon, Kuzu Grup, Optimal gibi şirketler 5 kentte, 23 milyon 426 bin metrekare alanda 85 bin 250 konut yapacak. Uzmanlar tepkili… Yeni Şafak@yenisafak·3s Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kahramanmaraş'ın Elbistan ilçesinde muhalefetin kentsel dönüşüm tavrı hakkında konuştu: "Artık her kim zehirli diliyle bu işleri engellemeye kalkarsa doğrudan milletimizi ve ülkemizi sırtından hançerlenmiş olacaktır." Elif Gökçe Aras@kucukprensiye·1 sa 6 Şubat'tan beri uyuyamıyorum.. Deprem korkusuyla falan da hiç ilgisi yok.. Bildiğin öfkeden gözüme uyku girmiyor.. Hani biriyle kavga ederken en doğru lafları sayamazsın da sonra sabaha kadar kavga edersin ya öyle.. Seda Demiralp@sedademiralp·2s TEAM Araştırma'nın henüz kamuoyuyla paylaşılmayan Şubat verileri depremin C.İ. seçmeninde öfke ve kaygıyı artırdığını ama oy tercihlerinde değişiklik yaratmadığını gösteriyor. Seçmen canını acıtmış olanı cezalandırmak yerine daha çok fayda göreceğini umduğu adrese yöneliyor. (1) TEAM’in bulgularına göre C.İ. seçmeninde öfke 4, kaygı 3 puan artmış. Mutluluk 4 puan düşmüş. Böyleyken C.İ. oyları %44 seviyesinde devam ediyor. Mayıs ayında dibi, yani %39’u görmüş olan C.İ. oylarında son 8 aydır gözlenen artış trendi depreme rağmen bozulmamış.(2) Berk@berkesen·4s Seçimli otoriter rejimde afet sonrası yardımlar yetersiz ve dağıtılan kaynaklar iktidar seçmenlerinin yoğun yaşadığı yerlere gidiyor. Samandağ nüfusunun büyük bölümü Alevi ve CHP'li. İktidar gelen kısıtlı yardımlara bile el koyup başka bölgelere aktarmış. https://t24.com.tr/haber/samandag-belediye-baskani-eryilmaz-bugune-kadar-devletten-bana-bir-tane-cadir-gelmedi-15-bin-cadir-lazim,1094755 Samandağ Belediye Başkanı Eryılmaz: “Evi yıkılmayan vatandaş da istiyor çadırı. Korkuyor. Binalar riskli. O kadar insana çadırı nereden getireceğim? Devlet de beni bu işe karıştırmak istemiyor ‘Biz muhtarlarla dağıtacağız’ diyor.  Bugüne kadar devletten bana bir tane çadır gelmedi. Şu anda nereden baksan 15 bin tane çadır lazım. AFAD çadırları istediği şekilde dağıtıyor. Buranın AKP örgütlerine inisiyatif veriliyor onlar istediklerine gönderiyor. Evinin yanında çadırı olan adam 8-9 taneyi yüklemiş arabasına. AKP yerel temsilcilerine inisiyatif veriliyor ve kontenjan veriliyor. Biz ise ne Kızılay ne AFAD tarafından görülebiliyoruz. Muhatap almıyorlar. Beni vatandaşla karşı karşıya getiriyor. Bunu devlet bilinçli yapıyor. Kendini de bu işin içinden sıyırmaya çalışıyor. Siyasi ideolojik bir yaklaşım var ortada.” Filiz Aslan@SimonettaVspc Az önce benim Milletvekilim Ahmet Şık "Bir virüs gibi bulaştınız devlete, kefenle gömülebilmenin lükse dönüştüğü bir ülke yarattınız, insanlar günlerce çığlık atarak öldüler!" derken yandan yandan mırıldanan sözünü kesmeye çalışan o terbiyesiz adam kimdi? HüseyinAğçal@HusynAgcal·11s@SimonettaVspc adlı kişiye yanıt olarak İbrahim Aydemir İnan Demirel@inandemirel·1 Mar Halk azarlanacaksa Bahçeli, para dağıtılacakca Erdoğan önde. Timur Soykan@timursoykan·8s 1-Enkaz altında on binlerce insan günlerce yardım isteyerek hayatını kaybetti. Enkaz üstünde insanlar, ailelerinin yardım çığlıklarını duyarken onları kurtaramamanın çaresizliğini yaşadı. Günlerce bir arama ekibi, bir iş makinesi gönderemeyen iktidar bunu unutturmaya çalışıyor 3- Oysa asırlar boyunca anlatılacak acının içindeyiz. Bugünlerin sorumluları ve onların kötülüğü tarih boyunca hatırlanacak. Siyasi çıkarları, rantları için insanların acısını örtmeye çalışan halk düşmanlarına artık 'yandaş' demek yetmiyor, yetmeyecek. 4- On binlerce kaybettiğimiz canımıza ve ailelerine adalet borçluyuz.  Bıkmadan usanmadan, her gün sormaya devam edeceğiz: 5- ON MİLYARLARCA DOLAR DEPREM VERGİSİNİ, İNSANLARA GÜVENLİ EVLER YAPMAK YERİNE KİMLERE PEŞKEŞ ÇEKTİNİZ? BUNDAN KİMLER NEMALANDI? DEPREM ÖNLEMLERİ YERİNE KANAL İSTANBUL GİBİ ÇILGIN PROJELERİN PEŞİNE NEDEN DÜŞTÜNÜZ? 6- İMAR AFLARIYLA OY VE PARA UĞRUNA KAÇ AİLENİN ÖLÜM FERMANINI İMZALADINIZ? BUNUN SORUMLULARI KİMLER? HESAP VERECEKLER Mİ? 8- ASKERE ENKAZA MÜDAHALE İÇİN NEDEN GÜNLERCE TALİMAT VERMEDİNİZ? MADENCİLERİ NEDEN HEMEN DEPREM BÖLGESİNE GÖNDERMEDİNİZ? ON BİNLERCE İNSANIN KURTARILABİLECEĞİ SAATLERİ NEDEN HARCADINIZ? BUNUN SORUMLULARI KİMLER? Aykırı@aykiricomtr·19s Düzce Üniversitesi öğretim görevlisinin deprem bölgesindeki öğrenciyle konuşması dikkat çekti: ''Bırak yahu! Sanki atom bombası atıldı!'' bahadır özgür@bahadir_ozgr·3 Mar Deprem yardımı giysilerin peşine niye düşüyoruz? Milano'dan iletilen bir mesajı kamuoyu ile de paylaşayım: Burası AFAD'ın Adana deposu. Ortadaki koliler depremin ilk günlerinde Milano'dan ünlü bir moda markasının gönderdiği kabanlar. Piyasa değeri 40 milyon lirayı buluyor. Gökçer Tahincioğlu@gtahincioglu·5s Yardıma koşan gönüllülerin merkezlerine, tırlarına el konuldu. En arkaya itildiler, gitmeleri istendi. Ve en ön saflara tarikat ve cemaatler yerleşti. Bugün Türkiye'ye gelip bölgeyi ilk kez görenler, bütün yardımları bu yapılar yapıyor diye düşünür... 23 DERECE@yirmiucderece·17s Kızılay'da skandallar bitmiyor! Türkiye’nin dört bir yanında barınma sorunu yaşayan depremzedeler için öğrenci yurtları bile boşaltılırken  Kızılay’ın Uşak'ta kendisine bağışlanan 26 bomboş daireyi depremzedelere tahsis etmediği ortaya çıktı. (Sözcü) Kısa Dalga@kisadalgamedya·2s Kızılay'da skandallar bitmiyor: Çin'den gelen 20 bin çadır ve 3.5 milyon euroluk battaniye parası nerede? Fırat Bulut@firat_buluttt·7s Bir aydır deprem bölgesinde haber yapıyorum . Bu akşam geldiğim Ankara Esenboğa’da gözaltına alındım. Bingöl Sulh Hakimliği hakkımda Alanen yalan bilgi yaymaktan soruşturma açmış. Depremde yoktular , soruşturma ile susturmaya çalışıyorlar. #GazetecilikSucDegildir Hilâl Nesin@hilalnesin·6s Türkiye Tek Yürek gecesinde toplanan 118 milyar bağış nerede? Çin’in Kızılay’a gönderdiği 20 bin çadıra ne oldu? Battaniye alınması için Almanya'nın gönderdiği 3,5 milyon Euro nerede? Nalin Öztekin@NalinOztkn·16s Hatay’da çadırların karşısına showroom kurup konteyner satan şirkete müşteri gibi gittik.. 1+1 için nakit 95 bin TL 1+0 için nakit 85 bin TL İnsanların hala çadır bulamadığı yerde bu yapılanın ne olduğuna siz karar verin.. https://artigercek.com/makale/enkazdan-sesler-1-samandag-242121 Yayılan da toz değil tabii, zehir. Asbest başta olmak üzere çok sayıda zehirli maddenin içine aldığı şehir ve kasabalarda korunmak için maske bulmak da mümkün değil. Nasıl ki depremin yıkıcılığını azaltmak için denetim yapılmadıysa, şimdi de iktidar, depremden sağ çıkanların önümüzdeki yıllarda hastalıklarla boğuşmasını engellemek için hiçbir şey yapmıyor. Enkaz kaldırılırken tozların yayılmasını engellemek üzere su bile dökülmüyor. Molozlar ise fütursuzca şehrin kenarlarına istifleniyor veya derelere dökülüyor. Ayrıca üst solunum yolu enfeksiyonu başta olmak üzere çeşitli hastalıklar yayılıyor. Bir aydır banyo yapamamış gönüllüler, depremzedeler var. Su bulabilirseniz sabun yok, sabun varken su yok, ikisi varken yıkanacak bir yer, yahut giyebileceğiniz temiz kıyafet yok. Sağlıkçılar bitlenme, uyuz gibi vakaların arttığını söylüyor. Akşamları çadır kentlerden yükselen ortak ses, öksürük.Velhasıl anlatılamayacak kadar çok anlatılacak var. Düşünün ki aradan bir ay geçtiği halde insanlar hâlâ bir çadır, bir iç çamaşırı, bir leğen, bir öksürük şurubu, bir terlik vs, bulabilmek için mahalle mahalle dolaşmak zorunda. Ama buna rağmen iktidar bölgeye gönderilen dayanışma malzemelerine el koymaktan geri durmuyor. Mülki amirlikler ve kolluk gücü, bölgeye gelen gönüllülerin tertemiz kalbine, sanki yasadışı bir iş yapıyorlarmış tedirginliği salmaktan çekinmiyor. SYKP’li Talat Oruç’a göre devlet hâlâ seyirci pozisyonda. Bizim tanıklığımız da bu yönde. Devlet bekliyor, ama neyi, neden beklediği meçhul. Samandağ’da, Amerikalı gönüllü doktorların ve TTB’nin oluşturduğu mütevazı revirden ilaç almaya gelen bir depremzede “yardım yapmıyorlar, yaptırmıyorlar da. Çünkü hepimizin burayı terk etmesini bekliyorlar. Sonra da inşaat firmalarını buralara doldurup çalışmaya başlayacaklar. Ah Samandağ, vah Samandağ” diyecekti. Bir başkası ise “nasıl olsa seçimi kaybedeceklerini düşünüyorlar ki, bu işi gelecek iktidara bırakıyorlar” görüşündeydi. Samandağ’da terk edilmişlik duygusu o kadar hâkim ki, kimsede en ufak bir umut kırıntısı görünmüyor. Bununla birlikte iktidara sitem edenlere mikrofonu uzattığımız anda cümleler “resmileşiyor.” “Çünkü” diyor Tülay Hatimoğulları, “Herkes bu iktidarın ne kadar intikamcı olduğunu çok iyi biliyor. ”O yüzden deprem bölgesinde “Allah hükümetten razı olsun” diye kurulan her cümlenin, damla damla da olsa akıtılacağı umulan yardımların da kesilmesi korkusuyla doğrudan ilgisi olduğu unutulmasın.
23 DERECE@yirmiucderece·1 sa Kızılay Genel Sekreter Yardımcısı Murat Ellialtı: “Temel Karamollaoğlu epeyce yaşlı. Bir gün kan ihtiyacı olursa olgun davranır, kendisini geri çevirmeyiz.”
Susarsan_Kaybedersin@Susarsan_K·5s Kemal Kılıçdaroğlu’na dert yanan Kırıkhanlı depremzede: Eğer AK Partiliysen çadırın da var, yiyeceğin de geliyor. Encümenler oturmuş Biraz bekle,diyorlar. AK Partililere veriyorlar., Hatay  Hakan Ural #ankakuşu Serenay Sarıkaya Akdeniz’de 5.3  Montaj Özledim  #KıvançTatlıtuğ
Temel Karamollaoğlu@T_Karamollaoglu·11s Partimizin öncülüğünde Malatya'da kurulan ve günlük 10 bin kişilik yemek ikramı yapılan aşevimizi hangi gerekçe veya korkuyla kapatma kararı alıyorsunuz? İktidarı uyarıyorum; bu yanlış kararınızdan ve süreç boyunca sergilediğiniz bu bağnazlık ve aymazlıktan derhal vazgeçin!
Onedio@onediocom·17s Gökhan Zan: "Deprem sürecinde İletişim Başkanlığı'ndan aradılar. Yalan söylediler. Ne istediysek gelmedi. 'Vinç yolda' dedi, gelmedi. Hakkımı helal etmiyorum."
Cumhurbaşganımızın Talimatıynan@elcinarabaci·13 Mar "Bağırıyorsun, adam enkazdan vuruyor: Tak tak tak. Bağıramıyor, çünkü toz toprak yutmuş. AFAD, burada ses yok dedi, gitti. Sonra biz mahalleli enkaza girip adamı kurtardık, AFAD gelip kendi kurtarmış gibi çekim yaptı. Ne zaman AFAD ses yok deyip gitse, mahalleli kurtarsa böyle!"
Gülay Mubarek Habib@pipetlielmasuyu Yıkılan hayalet şehrin valisi... Bi damla içme suyu istedik diye bizi iç işleri bakanı ile birlikte tehdit eden vali... Yargıdan kaçıp dokunulmazlık zırhını giymek için istifa eden vali... Hatay halkı seni unutmayacak.
Sürgün Ozan@SurgunOzan1·7s Ben utandıkim, bir şey yazamadım! Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi: "Evet sel 15 canımızı aldı ama toprak da suya kavuştu." Sel sularının kuraklığa faydası olmadığını bilmeyen bir Tarım bakanı. ABV. Afyon akparti Mehmet Şimşek #Mersin Saçma Sapan Arda king Arda Emre Mor
İsmail Saymaz@ismailsaymaz·19s Hatay Eğitim Araştırma Hastanesi göl havzasına yapıldı. Elektrik hattı yer altında bırakıldı. Su baskınında elektrik kesiliyordu. Riskli olduğu, alternatif hat gerektiği halde 7 yıldır yapılmadı. Sonuç? Depremde enerji hattı iflas etti. En az 80 hasta öldü https://halktv.com.tr/makale/alterna
Herkes gerçeği biliyor ve yaşanacakları görüyordu. Sağlık Bakanlığı, TOKİ’ye “Zemin sağlam değil” diye yazdı. Sağlık Müdürlüğü “su dolması sonucu enerji hattının patlayacağını bildirdi, “alternatif çözüm” istedi. Önlem diye… Enerji hattındaki suyu boşaltmak için pompa kondu!
Yandaş bir ailenin oteli, uydu kenti ve AVM’si para etsin diye hastane göl havzası ve fay hattına yapıldı. Depremde, yer altındaki enerji hattı hasar gördüğü için elektrik kesildi. Jeneratör devreye girmedi. Oksijen kesildi. Alternatif enerji hattı yapılsa 80 insan ölmeyecekti.
DarkWeb Haber@Darkwebhaber·10s Mansur Yavaş: Ankara'da dere yatağına gökdelenler yapılmış. Bizden önce imara açmışlar. Şimdi iptal de edilemiyor. Dere yatağını kapatıp yol yapmışlar. İsmi de Gökçek Bulvarı.
Uğur Şahin@ugur_sahin2·10s Yapı Kredi Bankası’nda çalışırken intihar eden mühendis Efe Demir’in, üst yönetime gönderdiği mail... "Bankamızın aksiyonların hiçbirini depremde zarar görmüş tek bir yurttaş mutlu olsun diye almadı. Hepsi tamamen ticari ve stratejik hamlelerdi. " "İnsana önem vermiyorsunuz."
Arat Barış@aratbaris_·5s Unutulmasın! Garo Paylan'dan (@GaroPaylan) Kızılay Başkanı Kerem Kınık’a: “5 bin liraya çadırı mal ettim 3 gün bekletirsem 25 bin liraya kadar çıkar diye düşünmüş o alçak. Adıyaman'da eksi 15 derecede titredi yurttaşlarımız…”
1 note · View note
bunedycom · 1 year
Text
YTÜ öğrencileri Peygamberimiz'e hakaret eden Uğur Kutay'ın cezalandırılmasını talep etti
YTÜ öğrencileri Peygamberimiz’e hakaret eden Uğur Kutay’ın cezalandırılmasını talep etti
Yıldız Teknik Üniversitesi’nde Sanat ve Tasarım Fakültesi Öğretim Görevlisi ve Birgün Gazetesi yazarı Uğur Kutay’ın, 5 Aralık’ta Senaryo Yazımı dersinde müfredat dışına çıkarak Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’e (S.A.S.) ve İslam’a hakaretler ettiği ortaya çıkmıştı. Tartışma sosyal medya aracılığıyla dalga dalga yayılırken, Müslümanlar arasında büyük infiale neden olmuştu. BÜYÜK TEPKİLER…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
pusancatholic · 2 years
Text
Berat Albayrak hakkında asılsız iddialarda bulunmuşlardı! Birgün’ün yalan haberine manşetten tekzip
Berat Albayrak hakkında asılsız iddialarda bulunmuşlardı! Birgün’ün yalan haberine manşetten tekzip
Gerçeğe aykırı ve somut gerekçesi olmayan, Enerji ve Tabii Kaynaklar ile Hazine ve Maliye Bakanlığı yapan Dr. Berat Albayrak’ın kişilik haklarını ihlal eden Birgün Gazetesi, geçtiğimiz 6 Eylül tarihindeki asılsız haberi için manşetten tekzip yayınladı. Birgün Gazetesi geçtiğimiz 6 Eylül tarihinde manşetinden ‘Damadın has borsa takımı’ manşetiyle Borsa İstanbul yönetimindeki kişilerin eski Hazine…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
habergecesi · 2 years
Text
Efes Selçuk’ta 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü Paneli
Efes Selçuk’ta 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü Paneli
5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü sebebiyle Efes Selçuk’ta “5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü’nde Türkiye’de Öğretmen Olmak” konulu bir panel düzenleniyor.   Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Kemal Kocabaş,  Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Yıldız ve Birgün Gazetesi Yazarı Ünal Özmen’in konuşmacı olarak katılacağı panel 5 Ekim Çarşamba…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
kadinfikri · 2 years
Text
Efes Selçuk’ta 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü Paneli
Efes Selçuk’ta 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü Paneli
5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü sebebiyle Efes Selçuk’ta “5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü’nde Türkiye’de Öğretmen Olmak” konulu bir panel düzenleniyor.   Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Kemal Kocabaş,  Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Yıldız ve Birgün Gazetesi Yazarı Ünal Özmen’in konuşmacı olarak katılacağı panel 5 Ekim Çarşamba…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
kadinruhu · 2 years
Text
Efes Selçuk’ta 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü Paneli
Efes Selçuk’ta 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü Paneli
5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü sebebiyle Efes Selçuk’ta “5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü’nde Türkiye’de Öğretmen Olmak” konulu bir panel düzenleniyor.   Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Kemal Kocabaş,  Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Yıldız ve Birgün Gazetesi Yazarı Ünal Özmen’in konuşmacı olarak katılacağı panel 5 Ekim Çarşamba…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
listemakale · 2 years
Text
Efes Selçuk’ta 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü Paneli
Efes Selçuk’ta 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü Paneli
5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü sebebiyle Efes Selçuk’ta “5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü’nde Türkiye’de Öğretmen Olmak” konulu bir panel düzenleniyor.   Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Kemal Kocabaş,  Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Yıldız ve Birgün Gazetesi Yazarı Ünal Özmen’in konuşmacı olarak katılacağı panel 5 Ekim Çarşamba…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
mevcutbilgi · 2 years
Text
Efes Selçuk’ta 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü Paneli
Efes Selçuk’ta 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü Paneli
5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü sebebiyle Efes Selçuk’ta “5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü’nde Türkiye’de Öğretmen Olmak” konulu bir panel düzenleniyor.   Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Kemal Kocabaş,  Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Yıldız ve Birgün Gazetesi Yazarı Ünal Özmen’in konuşmacı olarak katılacağı panel 5 Ekim Çarşamba…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes