Tumgik
#ama duygulandım
mel-inoe · 1 year
Text
kanki çevrem bi dönem sağlam depresyon atlattığımı fark etmedi sanıyodum, geçen buluştuğumuzda "gaziyim bende atlattık bişeyler" konuşması yapınca herkes bi anda "evet öyleydin, iyisin bu aralar biraz daha ama emin misin atlattığına" temalı 'farkındaydık' konuşması yaptılar bana. duygulandım ne yalan söyleyeyim
14 notes · View notes
didoretrosu · 4 months
Text
cigarette daydream
7 notes · View notes
mevann · 1 year
Text
7 notes · View notes
mmartineden · 1 year
Text
dattebayom olmasa salya sümük ağlıyordum🥺🥺🥺🥺🥺🥺🥺🥺🥺🥺🥺
0 notes
ceremir · 1 month
Text
Bir anda;
yazdı bana psikolojik manyak. Bakma manyak dediğime, psikopat da olsa evrendeki en güzel kalplerden birine sahip. Aslında kendini hatırlatmak ya da bağırıp çağırmak için değildi gelişi sadece rutinini yaşayıp, biraz içini döküp belki biraz sövüp gidecekti. Bir daha rüyamda görmedim seni. Hatırlıyor musun anlatmıştım sana, seni rüyamda ilk gördüğümde odamda uzanmış bir hâldeyken bir anda kalkıp bana 'PİŞMAN OLACAKSIN' demiştin ve gerçekten de öyle oldu biliyor musun? Gerçekten de öyle oldu biliyor musun? Keşke seni tanımasaydım, sevmeseydim demiyorum ama pişman oldum işte.
Herkese bu konuda her zaman hak verdim. Ben sevilmesi gereken biri değilim ki. Bu süslü bir cümle değil, bu acıtasyon değil, bu manipülasyon değil bu gerçek oğlu gerçek. Ben sevilmeyi sevmiyorum sevmeyi seviyorum. Ve ben biri tarafından seviliyorsam eğer muhakkak gün sonunda beni sevdiği için pişman olacak. Bu hiç sekmedi. Kalpsiz biri asla değilim, sevgimin, ruhumun güzelliğiyle hayatta kaldım ben ama ben sevilmeyi hiçbir zaman sevmedim. Hani Şanışer Beni Bana Yar Etmezler şarkısında 'Sevmeyi bilirim ben, savaşmaktan anlamam' diyor ya, işte tam olarak durum bundan ibaret. Ben sevmeyi biliyorum. Eğer ben sana seni seviyorum demediysem, bana asla seni seviyorum deme. Çünkü beni, bu iki kelimen kaybetmeye yetiyor. Evet anlamıyorsun belki bunu ki bu çok normal ama ben böyle bir insanım. Beni sevmek, en sevdiğimden veriyorum örneği. Gökyüzü belirsizliğini o en koyu griliği ile gösterir ama yağmuru vermez ya, sadece göğün gürlemesiyle o grilik gün boyu kalır da kalır sen de o belirsizlik içinde yağmur yağacak mı yağmayacak mı diye beklersin ve yağmur yağmaz ama minicik de olsa bir umutla beklersin, belki diye. Yani belki o minicik umut kırıntısına bağlanmaya çalışırsın ama işte ondan değil. Ben o umudu vermem! Ben o yağmuru vermem! Ne demek beni sevmek biliyor musun? Gökyüzü o hâldeyken pasifik okyanusunun ennnnnnn azgın dalgaları içerisinde minicik bir teknede keyifli bir yolculuk yapmak gibi. Yani imkansız, yani ölümle dans ve tabiiki sonunda ölüm. Dediğim gibi, ben umut vermem SÖKÜP ATARIM.
Bütün bunların içinde bir de her kötü şeyi tuzla buz eden sevgim gerçeği var. Sevgimin güzelleştirdiği gerçeği var. Üç günlük sevgiliyi de, üçyüz günlük sevgiliyi de sevdim ben. Canfeza'nın Acı şarkısındaki 'seni seviyorum dediğim herkesi sevdim, inan yine olsalardı yine severdim' sözü beni özetler nitelikte. Daha önce seviyorum dediğim herkesi iyi ki sevdim dedim her zaman çünkü ben sevince varım. 'en az' seviyorum dediğim insana beslediğim sevgi bile o kadar büyüktü ki belki de binlerce insanın 'çok fazla' dediği sevgiden çok daha fazlaydı. Sevgimin ruh iyileştirdiği gerçeği var ve ben bunu hep yaşadım. Ama sevince! Ayran gönüllü değilim ben, sevmem bile imkansız aslında bakma. İnan bana beni her zaman ayakta tutan şey sevgimdi ve hâlâ öyle. Çünkü insan sevince var. Pürüzsüz ve saf sevgisiyle. İçine zerre menfaat, cinsellik, para aklınıza gelebilecek tek taraflı her kötü duygudan arındırılmış o harika hissiyatıyla aaaahhhhh çektiren pürüzsüz sevgi. Böyle var insan, böyle var olur insan. Yaklaşık üç gün önce, uzun zaman önce yazdığım bir metin çıktı karşıma sevdiğim birine ithaf ettiğim bir yazıydı ve ben bu yazının ekran görüntülerini alıp arkadaşıma atmışım. Mesajları falan incelerken o fotoğraflar çıktı karşıma ve oturdum okudum duygulandım hatta biraz ağladım. O fotoğrafları andromedaya gönderdim. Hadi sen de oku dedim. Sonra o da bana, Emir ne kadar aşıkmışsın. Cidden var olacağına inanmaya başlayacağım bu duygunun. Hislere heyecana ne çok sevmişsin Ben bile duygulandım. Hiçbir kötü niyet olmadan saf sevemene saf aşkına duygulandım. Ama sen basit bir ruha değil, çabalayan bir ruha değil, özgür veya bağımsız bir ruha değil sen asıl mucize denilen bir ruha sahipsin. Böyle bir ruh için basit kelimeler söylenemez çünkü. Mucize dışında' dedi.
Biliyorum, öyleydi...
Seni seviyorum. 🤍
48 notes · View notes
yantekerlek · 8 months
Text
Tumblr media
mutfak dolaplarını siliyorum. annem dedi ki şu dolabın en üstü çok tozlu olabilir dedi. çıktım erik dalına baktım, toz ve yağ beklerken serdiği bu örtüyü gördüm. vayy babağn gemüğüne ya dedim. bundan önce bu evde yaşayan hanımefendi ne kadar pratikmiş. pratiklik seri bir şekilde ince düşünme, bol bol tecrübe, analiz, sentez, tümdengelim, tümevarım (senden gidim kime varım/engel olamadım afederzing) gerektirir. bu hanımefendide hepsinden fazlasıyla varmış bence. mesela şöyle bi pencere açtırmışlar mutfağa. diğer odaya bakan bir servis penceresi. bunu yaptırmak ihtiyacı ve kolaylığı önemseyen bir eş de gerektirir. neticede kır dök maliyetini bilemem ama bir mesai ve meblağ gerektirir. şöyle diyebiliriz, bu evde yaşamış ve şimdi taşınmış olan hanımefendi siz pratikmişsiniz eyvallah ama kocanız da adam çıkmış.
Tumblr media
çok duygulandım posta devam edemeyeceğim.
49 notes · View notes
sensussinyor · 6 months
Text
8 yıl önceki halimden daha önce hiç görmediğim bir fotoğraf gördüm, resmen çocuk gibiyim. Çok zayıfladığım zamanlardı ama yüzüm epey sağlıklı gözüküyor. Kendi kendime duygulandım, ne ara büyüdün sensussinyor, yüzün ne ara yetişkin yüz hatlarına erişti... Annem babam da o fotoğraflarda daha dinç gözüküyorlar.
WhatsApp durumdan resmi kişilerin çoğunu engelleyerek ve fotoğraftaki diğer kişileri keserek paylaştım. O fotoğraftan aylar sonra saçlarımı kızıla boyamış ve ardından da Talha ile tanışmıştım. Yaşama nankörlük etmek istemem ama sonrasında hayatımda güzel giden tek şey de oydu ya da güzel olabilecek şeylerin onunla bağlantısı bir şekilde vardı. Bana gerçekten birinin gül bahçesi vadedilmiş meğer.
26 notes · View notes
mel-inoe · 25 days
Text
manyak gibi üzücü çizgi film editlerine bakıp bakıp ağlıyorum iyice sıyırdım kafayı ama hayırlısı
4 notes · View notes
musfika-hanim · 8 months
Text
büyük kızçeyi liseden ingillzce hocası yanına görüşmeye çağırmıştı hatta beraber dersine falan da girmişler öğrencileri ile tanıştırmış benim öğrencim, benim meslektaşım diye. ve kızçenin mezun olduğu lisede hâlâ hocası. tanıdık bir dershane, bu hocasını lgs öğrencilerine ders verir misiniz? diye aramış. hocası da ben çalışmak istemiyorum ama size yeni bir kan yolluyorum diye kızçemi önermiş onlar da aramış, şartları konuşmuş ve anlaşmışlar. akşam dışarıdaydı aradı anne yarın işe başlıyorum diye ❤️ haftada bir gün de arkadaşımın anaokulunda minnoşlara ders verecek hatta pazar günü veli toplantısı varmış. ben duygulandım.. 🥺
hem kpss çalışır, hem haftada birkaç gün ders anlatır derken güzel olacak sanki. hayırlısı
33 notes · View notes
oluruvar · 22 days
Text
Abimle bi süredir mesafeliydim yaptığı kalp kırıcı davranışlar nedeniyle. Az az konuşuyor, pek yüzüne bakmıyordum. Bugün sarıldık. "Ben sana sarılınca huzur buluyom, zaten huzur bulduğum çok az yer var" dedi. Çok içten söyledi, o kadar üzüldüm ve duygulandım ki... Sonra "bazen sana geliyom sarılmaya, sen uzak duruyon" dedi. "Bana yaptığın saçma sapan davranışlar yüzünden oluyo" dedim. "Olsun, sen beni kırsan da sarıl yine de" dedi, kendi kırınca sarılabilmek için yer yapıyo wçfmwiflsşgş. Yaptığı hayvanlıkları örtmedi elbette ama yine de çko duygulandım🥹
12 notes · View notes
katakullii · 9 months
Text
Tumblr media
Doksanlar çocuklarının gözleri yaşlı. Yememek için almadım ama bir duygulandım görünce be.
35 notes · View notes
haziranzede · 3 months
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
dünde böyle bir bursa gezisi oldu..belediye gezmeye götürüyor Muş bende katıldım. çok güzel ağırladılar bizi. önce cumalı kız orda hüzel bir kahvaltı edildi. köyü gezdik gerçekden çok güzel bir köy ve gidenlere mutlaka alış veriş yaomalarını tavsiye ederim baya uygundu. sonra pandoro müzesine gittik. çok duygulandım sanırım yaşlanıyırummaetık. Pandora müzesini çok çok beğendim.
ardindan emir sultan, yeşin cami Orhan Gazi ve Osman gaziye gittik. her gittiğimiz yerde bambaşka bir manevi hava vardı..İstanbul'da çok fazla turist oldugu için o manevi hava hissedilmiyor ama bursa d Abu manevi hava çok daha fazla hisssediliyor.şehir İstanbul'a göre daha bakir el değmemiş. çok fazla göçmen gördüm ve sanki tarihi yerlerin yamacındaki semtlerde daha muhavaxı yaşamlar var gibi geldi bana.
ulu cami ile gezi nihayete erdi. cmi geröekdnençok ihtişamlı. ordaki çarşılarda Eminönü ve kapalı çarşıyı andırıyor. mimarısı itibarı ile Emir han ve kozahan soluklanmak için çok güzel yerler.
çok güzel bir geziydi, çokda yoruldum. bu şekilde yarı tatilise nihayee erdirmiş olduk..
10 notes · View notes
benmisim · 3 months
Text
aliş dün ilk defa sırtüstünden yüzüstüne döndü. baya bir uğraştı, didindi, sıkıldı, bağırdı çağırdı ama sonunda yaptı :D bugün de yüzüstünden sırtüstüne döndü. ve durduramıyor kendini. döne döne evi tavaf ediyor.
hiç aklıma gelmezdi ama çok duygulandım dfgdf sanki çocuğum büyümüş yakında evden ayrılacakmış gibi haha. ya tamam abartmıyım da. "biz bu çocuk büyüyüp okul için veya evlenip evden gittiğinde, onun olmadığı bir evde NAAPICAZ?" düşüncesi gelmeye başladı :D tam böyle onu kapıdan uğurladığımız ve kapıyı kapattığımız an sessizlik içindeki evde ömerle birbirimize bakıp düşeceğimiz o "ee napıyoruz şimdi" boşluğunu hayal ettim. gece kafamı yastığa koyduğumda aklımdan bu hüzünlü düşünceler gitmedi. "ya çocuğun daha altı aylık bi yavaş olur musun hilalcim" dedim falan ama yok. neticede boş yuva sendromu bir gerçek arkadaşlar, başa gelecek. başa geldiğinde napacağımızı düşünmemiz lazım :D o zamanı rahat geçirmek istiyorsak hem kendimizle olan hem eşimizle olan ilişkimize yatırım yapmamız lazım :D yıllarca didişmeli bir ilişki içinde olan çiftler evde çocukları varken çok bi dezavantaj yaşamıyo belki ama çocuklar gittikten sonra başbaşa kaldıklarında esas sıkıntı o zaman başlıyo. bi noktada çocuklar yokken ikiniz vardınız, çocuklar gidecek yine ikiniz kalacaksınız. ihmal etmemek gerek o ilişkiyi. sonra yalnız kalmayı da bilmek gerek. kendine yetebiliyor olmak önemli. kişisel uğraşlar, zevkler, anlam bulunabilen şeyler önemli. babam kitap okumayı çok sever mesela ve bunu bir "avuntu" olarak görür. bir dayanak, bir sığınak olarak görür. bunun gibi.
boş yuva sendromunun haricinde.... şahsi hayatımı düşündüğümde, yapmak istediklerim, olmak istediklerimi düşününce, hayat yolculuğumu, gideceğim yeri düşününce, iş yine yaşlılık yıllarımı hayal etmeye varıyor. yaşlanıcaz arkadaşlar. ve "hiçbir vakit geç değildir" diye bir hikaye yok. her yaşın kendi gündemi var, kendi meseleleri var. o yüzden sallapati yaşamamak, "aman yaparız ederiz her yaşta her şey yapılır" dememek gerekiyo. bugün yaptıklarımız bugünü bağlamıyor sadece. adım adım yaşlılık yıllarımızı inşa ediyoruz bir yandan. yaptığımız her şey birikerek bize bir şey olarak dönecek. dönüp baktığımızda tamamlanmış olduğunu göreceğimiz bir tablo boyuyoruz ya da yapboz yapıyoruz her gün. küçük küçük geçip giden günler olduğu için bunlar dikkatimizi çekmiyor. ama otuz sene sonra, kırk sene sonra, bunların hepsi bir bütünlük arz edecek. inşa ettiğimiz hayata dönüp bakıcaz. o saatten sonra "hadi yirmi yaşımda otuz yaşımda yapmak istediğim ama yapmadığım şeyi bugün yapayım!" mı diyeceğiz? e sonra altmış yaşında yaşamamız gereken şeyleri de doksan yaşında mı yaşayacağız? her şeyin zamanı var bunu bilmek gerek.
ha bu arada boş yuva sendromu 3 ay falan sürüyormuş ya, korkmayın kvlfk ✨🌻
7 notes · View notes
nephentee · 3 months
Text
yıllardır aktif kullanmıyorum girmiyorum hesaba şu an eski mesajlara olsun gönderilere olsun bakarken çok duygulandım. Sınava hazırlandığım lise döneminde çoğu kişiyle sınav hakkında konuşurduk kazanıp gelip konuşacağız derdik. Buradalar mı bilmiyorum ama ben nephy ve şu an buraya diş hekimliği kazanıp geldim sizi çok özledim umarım iyisinizdir arkadaşlar 🥹
9 notes · View notes
mel-inoe · 9 months
Text
lise çağım bitene kadar hayatım rezil olarak geçti, kendim de sürekli dalga geçtiğim için çuk komik olaylar döndü.. bi de hatırlasam dkpwmsjs
10 notes · View notes
musfika-hanim · 11 days
Text
*çoğunuzun uzunluğundan dolayı asla okumayacağı, bir çoğunuzun da zevkle okumayı sevdiği annelik üzerine yazılmış küçük bir paragraf :)
hafta içi o kadar yoğunduk ki dernekten sabah gidip akşam döndüm hep eve. hatta son iki gün genç ihh'dan evlenen kız kardeşimizin kına gecesi ve düğününe katılınca direkt dernekten gittik ve gece geldim eve. kına gecesine büyük kızçemle, düğüne ortancamla katıldım. arkadaşlarıma ooo benim kızım çok hergün ayrı güzelle ortamlardayım diye havalar bile attım. insan genç yaşta (21) anne olunca onlarla beraber büyüyor. çok şeyi onlardan öğrendim ve hâlâ öğretmeye devam ediyorlar. çok falsolar verdim, hatalar yaptım, yanlış davrandığım zamanlar oldu çünkü bende çok zor ve kabul edilmesi fevkalade sıkıntılı süreçlerden geçiyordum. bazen çevrem tarafından manipüle edildim ve farkında olmadan onları hem üzdüm hem de anlamadım. şükür ki bunu bana farkettiren yine onlar oldu da döndüm yanlıştan. anne demek mükemmellik değil bunu biliyorum önemli olan bununla yüzleşebilmek, kabul etmek. hep saygı görmek istiyoruz, hatasız davrandığımızı çocuklarımız üzerinde baskı kurmak zorunda olduğumuzu hissediyoruz. disipline etmeye çalışırken ipin ucunu kaçırıyoruz, dozu ayarlayamıyoruz. ben çocukken hep anlaşılamamaktan ve derdimi anlatmaya çalışırken babam tarafından "sus, küçük büyüğüne karşı bu kadar cevap vermez konuşma" ikazından muzdarip olduğum için onlara yaklaşırken kendimin o yaş karşılıklarına gidip onlara bana davranıldığının tam tersi ile karşılık vermeye çalıştım. hangi konuda olursa olsun bana bir şey sorduklarında ben taaa eskiye gittim ve babamın karşısında o soruyu ona sorduğumu ve bana verdiği cevapla ya da gereksiz kısıtlamalarla beni ne kadar incittiğini, neredeyse 45 yaşıma gireceğim şu yıllarımda bile hâlâ unutamadığımı fark ediyorum ve istiyorum ki anılarında hep onları anlayan, anlamaya çalışan, sinirli değil de yumuşak yaklaşan, bir şey paylaşmak istediklerinde korkusuz ve kaygısız yaklaşabilecekleri, sevgimi hissedecekleri bir anne olmuş olayım. ben kendimi hep yargılarım, eksik bulurum, bazen onlar eleştirirler beni bazen kendim. ama gayret ettiğimi görürler, davranışsal yaklaşımlarımda hatalı ve bazen yüksek konuştuğumu söylerler kabul ettiğim de olur etmediğim de ama genelde onlar hep haklı olurlar :) hayat böyle geçip gidecek işte. güzel anılarla kırılmadan anlayarak geçsin derdim hep bu. onları çok seviyorum hissettirdiğimi düşünüyorum Allah anneliğimi ve yanında babalığımı bana daha iyi öğretsin, kolaylaştırsın inşallah. onlar benim canım, dünyamın içini süsleyen yegane varlıklar çok acılar yaşadık yaşıyoruz beraber öğrenip iyileşiyoruz. onların varlığı ve evlat olarak güzellikleri için çok şükrediyorum. hep mutlu olduklarını göreyim, bileyim, her dert, sıkıntı ve sevinçlerinde, Allah zorda bırakmasın ama kalırlarsa da zorluklarında hep yanlarında olayım istiyorum. dernekte kurs hocamızla annelik konusunda sohbet ederken ve hem kendi hem de çevrede gördüğümüz annelik hatalarından bahsederken bana dedi ki "senin anneliğini çok takdir ediyorum destekliyorum. yapayalnız hiç akrabanın olmadığı koca bir şehirde sadece onların maneviyatları, gelişimleri, huzurları ve gelecek hayatlarının daha kolay olması için burda kalmayı göze almışsın ve bunu çok iyi yapıyorsun" çok duygulandım keşke o kadar iyi olsam hocam dedim ama değilim dedim.. daha da iyi olalım, birgün bu dünyadan göçtüğümüzde herhangi birinin kalbindeki ufak bir kırgınlığın sahibi olmayalım çünkü insan unutmuyor. ben babamı çok seviyorum sağlıkla çok yaşasın. biliyorum bilmeden yaptı, çevre faktörü, dini bize daha iyi yaşatma, davranışlarımızı baskı altına alma evresinde ve ben o günleri ve bana yaptıklarını hiç unutmuyorum. keşke öyle olmasaydı, halbuki ben onları hak edecek bir çocuk değildim. canı sağ olsun yeter ki ama insan unutamıyor...
9 notes · View notes