Tumgik
#Zindandan Mehmed'e Mektup
deniz-mehtap · 8 months
Text
Tumblr media Tumblr media
Çaycı, getir, ilâç kokulu çaydan! Dakika düşelim, senelik paydan! 
131 notes · View notes
nerresir-blog · 7 years
Conversation
"Beni Allah tutmuş, kim eder azat? "
N. Fazıl Kısakürek
22 notes · View notes
gunciuzlet · 6 years
Text
ana rahmi zâhir, şu bizim koğuş;
karanlığında nur, yeniden doğuş...
sesler duymaktayım: davran ve boğuş!
sen bir devsin, yükü ağırdır devin!
kalk ayağa, dimdik doğrul ve sevin!
32 notes · View notes
okyanusdakibullut · 2 years
Text
"Senin bir şiirin var mı?" Diye sorsalar; "Ben Sana Mecburum, İstemem, Unutamadığım, Git, Milyon Kere Ayten, Lavinia, Mona Roza, Bu Gün Pazar, Abbas, Kaldırımlar, Kar, Zindandan Mehmed'e Mektup, Göğe Bakma Durağı..." derdim.
3 notes · View notes
sessizkadinblog · 6 years
Text
Zindandan Mehmed'e Mektup
Zindanda iki hece. Mehmed'im lafta!
Baba katiliyle baban bir safta!
Bir de geri adam, boynunda yafta...
.
Halimi düşünüp yanma Mehmed'im!
Kavuşmak mı?.. Belki... Daha ölmedim!
.
Avlu... Bir uzun yol... Tuğla döşeli,
Kırmızı tuğlalar altı köşeli.
Bu yol da tutuktur hapse düşeli...
.
Git ve gel... Yüz adım... Bin yıllık konak.
Ne ayak dayanır buna, ne tırnak!
.
Bir alem ki, gökler boru içinde.
Akıl almazların zoru içinde.
Üstüste sorular soru içinde.
.
Düşün mü, konuş mu, sus mu, unut mu?
Buradan insan mı çıkar, tabut mu?
.
Bir idamlık Ali vardı, asıldı.
Kaydını düştüler, mühür basıldı.
Geçti gitti, birkaç günlük fasıldı.
.
Ondan kalan, boynu bükük ve sefil;
Bahçeye diktiği üç beş karanfil...
.
Müdür bey dert dinler, bugün "maruzat"!
Çatık kaş... Hükümet dedikleri zat...
Beni Allah tutmuş kim eder azat?
.
Anlamaz; yazısız, pulsuz, dilekçem...
Anlamaz! Ruhuma geçti bilekçem!
.
Saat beş dedi mi, bir yırtıcı zil.
Sayım var, maltada hizaya dizil!
Tek yekun içinde yazıl ve çizil!
.
İnsanlar zindanda birer kemmiyet;
Urbalarla kemik, mintanlarla et.
.
Somurtuş gibi bıçak, nara gibi tokat;
Zift dolu gözlerde karanlık kat kat...
Yalnız seccademin yönünde şefkat
.
Beni kimsecikler okşamaz madem
Öp beni alnımdan, sen öp seccadem!
.
Çaycı getir ilaç kokulu çaydan!
Dakika düşelim, senelik paydan!
Zindanda dakika farksız aydan.
.
Karıştır çayını zaman erisin.
Kopuk kopuk, duman duman erisin!
.
Peykeler, duvara mihli peykeler.
Duvarda, başlardan yağlı lekeler.
Gömülmüş duvara, bas bas gölgeler...
.
Duvar, katil duvar yolumu biçtin.
Kanla dolu sünger... Beynimi içtin.
.
Sükût... Kıvrım kıvrım uzaklık uzar.
Tek nokta seçemez dünyada nazar.
Yerinde mi acep, ölü ve mezar?
.
Yeryüzü boşaldı habersiz miyiz?
Güneşe göç varda, kalan biz miyiz?
.
Ses demir, su demir ve ekmek demir...
İstersen demirde muhali kemir.
Ne gelir ki elden, kader bu, emir...
.
Garip pencerecik, küçük daracık;
Dünyaya kapalı, Allah'a açık.
.
Dua, dua eller karıncalanmış;
Yıldızlar avuçta, gök parçalanmış.
Gözyaşı bir tarla, hep yoncalanmış.
.
Bir soluk, bir tütsü, bir uçan buğu.
İplik ki incecik, örer boşluğu.
.
Ana rahmi zahir, şu bizim koğuş.
Karanlığında nur, yeniden doğuş....
Sesler duymaktayım; Davran ve boğuş!
.
Sen bir devsin, yükü ağırdır devin!
Kalk ayağa, dimdik doğrul ve sevin!
.
Mehmed'im, sevinin, başlar yüksekte!
Ölsek de sevinin, eve dönsek de!
Sanma bu tekerlek kalır tümsekte!
.
Yarın elbet bizim, elbet bizimdir!
Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir.
- Necip Fazıl Kısakürek
25.05.18
31 notes · View notes
asimekrem · 6 years
Text
ŞİİR
Mehmet Akif Ersoy
İstiklal Marşı
Zulmü Alkışlayamam
Tükürün
Necip Fazıl Kısakürek
Sakarya Türküsü
Zindandan Mehmed'e Mektup
Bizim Şarkımız
Canım İstanbul
Anneciğim
Ayak Sesleri
Utansın
Evim
Abdurrahim Karakoç
Mihriban
Unutursun Mihribanım
İncitme
Bu Diye Göster
Yahya Kemal Beyatlı
Mohaç Türküsü
Sezai Karakoç
Sürgün Ülkeden Başkentler Başkentine
Masal
Monna Rosa -I-
Monna Rosa -III -
Monna Rosa -IV-
Arif Nihat Asya
Bir Bayrak Rüzgar Bekliyor!
Fetih Marşı
Bayrak
Dua
Anne
Ağaç ki Eğile Eğile İbâdet Olmuş
Erdem Bayazıt
Sana, Bana, Vatanıma, Ülkemin İnsanlarına Dair
Aşk Risalesi
Kar Altında Hüzün Denemesi
İsmet Özel
Celladıma Gülümserken Çektirdiğim Resmin Arkasındaki Satırlar
Kanla Kirlenmiş Evrak
Waterloo da Bir Dişi Kedi
Mataramda Tuzlu Su
ILS SONT EUX
İçimden Şu Zalim Şüpheyi Kaldır Ya Sen Gel Ya Beni Oraya Aldır
Nurullah Genç
Uyan Artık Yiğidim
Fethi Gemuhluoğlu
Şimâllim -II-
Numan Arıman 
Vera
Ömer Lütfi Mete
Gülce
Bahattin Karakoç
Ihlamurlar Çiçek Açtığı Zaman
Tarık Tufan
Anna
Behçet Necatigil
Ekmek Kırıntıları
Asaf Halet Çelebi
Kedi
Yavuz Bülent Bakiler 
Şaşırdım Kaldım İşte
Dilaver Cebeci
İltica
Hakan Albayrak
Dengeler Adına
Almas Yıldırım
Dönek Kardeş
Güven Adıgüzel
Holosko Artı Bir Miktar Yara
Diğer
Ağıt (Boraltan Köprüsü)
Pablo Neruda
Yavaş yavaş ölürler
38 notes · View notes
kerimusta · 7 years
Text
Zindandan Mehmed'e Mektup
Zindandan Mehmed’e Mektup
Zindandan Mehmed’e Mektup
Zindan iki hece, Mehmed’im lâfta! Baba katiliyle baban bir safta! Bir de, geri adam, boynunda yafta… Halimi düşünüp yanma Mehmed’im! Kavuşmak mı? .. Belki… Daha ölmedim!
Avlu… Bir uzun yol… Tuğla döşeli, Kırmızı tuğlalar altı köşeli. Bu yol da tutuktur hapse düşeli… Git ve gel… Yüz adım… Bin yıllık konak.
Ne ayak dayanır buna, ne tırnak! Bir âlem ki, gökler boru…
View On WordPress
1 note · View note
erhaneken · 5 years
Text
undefined
youtube
Üstad Necip Fazıl'ın İzinde programımızda öğrencimiz Mehmet'ten harika Zindandan Mehmed'e Mektup canlı performansı.
0 notes
israuhl · 5 years
Text
zindandan mehmed'e mektup
Zindan iki hece, Mehmed'im lâfta!
Baba katiliyle baban bir safta!
Bir de, geri adam, boynunda yafta...
Halimi düşünüp yanma Mehmed'im!
Kavuşmak mı? .. Belki... Daha ölmedim! Avlu... Bir uzun yol... Tuğla döşeli,
Kırmızı tuğlalar altı köşeli.
Bu yol da tutuktur hapse düşeli...
Git ve gel... Yüz adım... Bin yıllık konak.Ne ayak dayanır buna, ne tırnak!
Bir âlem ki, gökler boru içinde!
Akıl, olmazların zoru içinde.
Üstüste sorular soru içinde:
Düşün mü, konuş mu, sus mu, unut mu?
Buradan insan mı çıkar, tabut mu? Bir idamlık Ali vardı, asıldı;
Kaydını düştüler, mühür basıldı.
Geçti gitti, birkaç günlük fasıldı.
Ondan kalan, boynu bükük ve sefil;
Bahçeye diktiği üç beş karanfil...Müdür bey dert dinler, bugün 'maruzât'!
Çatık kaş.. Hükûmet dedikleri zat...
Beni Allah tutmuş, kim eder azat?
Anlamaz; yazısız, pulsuz, dilekçem...
Anlamaz; ruhuma geçti bilekçem! Saat beş dedi mi, bir yırtıcı zil;
Sayım var, maltada hizaya dizil!
Tek yekûn içinde yazıl ve çizil!
İnsanlar zindanda birer kemmiyet;
Urbalarla kemik, mintanlarla et. Somurtuş ki bıçak, nâra ki tokat;
Zift dolu gözlerde karanlık kat kat...
Yalnız seccâdemin yününde şefkat;
Beni kimsecikler okşamaz mâdem;
Öp beni alnımdan, sen öp seccâdem! Çaycı, getir, ilâç kokulu çaydan!
Dakika düşelim, senelik paydan!
Zindanda dakika farksızdır aydan.
Karıştır çayını zaman erisin;
Köpük köpük, duman duman erisin! Peykeler, duvara mıhlı peykeler;
Duvarda, başlardan, yağlı lekeler,
Gömülmüş duvara, baş baş gölgeler...
Duvar, katil duvar, yolumu biçtin!
Kanla dolu sünger... Beynimi içtin! Sükût... Kıvrım kıvrım uzaklık uzar;
Tek nokta seçemez dünyadan nazar.
Yerinde mi acep, ölü ve mezar?
Yeryüzü boşaldı, habersiz miyiz?
Güneşe göç var da, kalan biz miyiz? Ses demir, su demir ve ekmek demir...
İstersen demirde muhali kemir,
Ne gelir ki elden, kader bu, emir...
Garip pencerecik, küçük, daracık;
Dünyaya kapalı, Allaha açık. Dua, dua, eller karıncalanmış;
Yıldızlar avuçta, gök parçalanmış.
Gözyaşı bir tarla, hep yoncalanmış...
Bir soluk, bir tütsü, bir uçan buğu;
İplik ki, incecik, örer boşluğu. Ana rahmi zâhir, şu bizim koğuş;
Karanlığında nur, yeniden doğuş...
Sesler duymaktayım: Davran ve boğuş!
Sen bir devsin, yükü ağırdır devin!
Kalk ayağa, dimdik doğrul ve sevin! Mehmed'im, sevinin, başlar yüksekte!
Ölsek de sevinin, eve dönsek de!
Sanma bu tekerlek kalır tümsekte!
Yarın, elbet bizim, elbet bizimdir!
Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir!
0 notes
ders-videolari · 7 years
Text
-Zindandan Mehmed'e Mektup Necip Fazıl Kısakürek (Kendi Sesind...
-Zindandan Mehmed'e Mektup Necip Fazıl Kısakürek (Kendi Sesind... http://ders-kitabi.blogspot.com.tr/
0 notes
vakia · 7 years
Text
Necip Fazıl Facebook Kapak Resmi "Zindandan Mehmed'e Mektup"
Necip Fazıl Facebook Kapak Resmi “Zindandan Mehmed’e Mektup”
Tumblr media
Allah’ın rahmeti ve bereketi üzerinize olsun. Uzun zamandır ne yazı yazıyorum nede bir paylaşımda bulunuyorum. Bugün kandil gecesi olduğu için bir göz atmak istedim. Çünkü kandil gecelerinde site ziyaretçileri bir hayli fazla oluyor. İnanın düzenli olarak güzel içerikler paylaşmak istiyorum. Fakat bir imkan bulamamaktan tutunda, bu paylaşımları sağlayacak içimdeki enerjide bulamamaya kadar birçok…
View On WordPress
0 notes
ensarhaberleri · 7 years
Photo
Tumblr media
RT @EnsarVakfiYurt: 'Müzikal Şiir Dinletisi' "Zindandan Mehmed'e Mektup" şiiriyle devam ediyor; öğrencimiz Tansu Güvenç seslendiriyor. https://t.co/LgUUPsX574
0 notes
muhalifadam12 · 7 years
Text
Menü Zindandan Mehmed'e Mektup Şiiri - Necip Fazıl Kısakürek  Necip Fazıl KısakürekZindandan Mehmede Mektup Zindan iki hece, Mehmedim lâfta!  Baba katiliyle baban bir safta!  Bir de, geri adam, boynunda yafta...  Halimi düşünüp yanma Mehmedim!  Kavuşmak mı? .. Belki... Daha ölmedim!  Avlu... Bir uzun yol... Tuğla döşeli,  Kırmızı tuğlalar altı köşeli.  Bu yol da tutuktur hapse düşeli...  Git ve gel... Yüz adım... Bin yıllık konak.  Ne ayak dayanır buna, ne tırnak!  Bir âlem ki, gökler boru içinde!  Akıl, olmazların zoru içinde.  Üstüste sorular soru içinde:  Düşün mü, konuş mu, sus mu, unut mu?  Buradan insan mı çıkar, tabut mu?  Bir idamlık Ali vardı, asıldı;  Kaydını düştüler, mühür basıldı.  Geçti gitti, birkaç günlük fasıldı.  Ondan kalan, boynu bükük ve sefil;  Bahçeye diktiği üç beş karanfil...  Müdür bey dert dinler, bugün maruzât!  Çatık kaş.. Hükûmet dedikleri zat...  Beni Allah tutmuş, kim eder azat?  Anlamaz; yazısız, pulsuz, dilekçem...  Anlamaz; ruhuma geçti bilekçem!  Saat beş dedi mi, bir yırtıcı zil;  Sayım var, maltada hizaya dizil!  Tek yekûn içinde yazıl ve çizil!  İnsanlar zindanda birer kemmiyet;  Urbalarla kemik, mintanlarla et.  Somurtuş ki bıçak, nâra ki tokat;  Zift dolu gözlerde karanlık kat kat...  Yalnız seccâdemin yününde şefkat;  Beni kimsecikler okşamaz mâdem;  Öp beni alnımdan, sen öp seccâdem!  Çaycı, getir, ilâç kokulu çaydan!  Dakika düşelim, senelik paydan!  Zindanda dakika farksızdır aydan.  Karıştır çayını zaman erisin;  Köpük köpük, duman duman erisin!  Peykeler, duvara mıhlı peykeler;  Duvarda, başlardan, yağlı lekeler,  Gömülmüş duvara, baş baş gölgeler...  Duvar, katil duvar, yolumu biçtin!  Kanla dolu sünger... Beynimi içtin!  Sükût... Kıvrım kıvrım uzaklık uzar;  Tek nokta seçemez dünyadan nazar.  Yerinde mi acep, ölü ve mezar?  Yeryüzü boşaldı, habersiz miyiz?  Güneşe göç var da, kalan biz miyiz?  Ses demir, su demir ve ekmek demir...  İstersen demirde muhali kemir,  Ne gelir ki elden, kader bu, emir...  Garip pencerecik, küçük, daracık;  Dünyaya kapalı, Allaha açık.  Dua, dua, eller karıncalanmış;  Yıldızlar avuçta, gök parçalanmış.  Gözyaşı bir tarla, hep yoncalanmış...  Bir soluk, bir tütsü, bir uçan buğu;  İplik ki, incecik, örer boşluğu.  Ana rahmi zâhir, şu bizim koğuş;  Karanlığında nur, yeniden doğuş...  Sesler duymaktayım: Davran ve boğuş!  Sen bir devsin, yükü ağırdır devin!  Kalk ayağa, dimdik doğrul ve sevin!  Mehmedim, sevinin, başlar yüksekte!  Ölsek de sevinin, eve dönsek de!  Sanma bu tekerlek kalır tümsekte!  Yarın, elbet bizim, elbet bizimdir!  Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir!  (1961) NECİP FAZIL KISAKÜREK ŞİİRLERİ
0 notes
asimekrem · 6 years
Photo
Tumblr media
Zindandan Mehmed'e Mektup
Zindan iki hece, Mehmed'im lâfta! Baba katiliyle baban bir safta! Bir de, geri adam, boynunda yafta... Halimi düşünüp yanma Mehmed'im! Kavuşmak mı? .. Belki... Daha ölmedim!
Avlu... Bir uzun yol... Tuğla döşeli, Kırmızı tuğlalar altı köşeli. Bu yol da tutuktur hapse düşeli... Git ve gel... Yüz adım... Bin yıllık konak.
Ne ayak dayanır buna, ne tırnak! Bir âlem ki, gökler boru içinde! Akıl, olmazların zoru içinde. Üstüste sorular soru içinde: Düşün mü, konuş mu, sus mu, unut mu? Buradan insan mı çıkar, tabut mu?
Bir idamlık Ali vardı, asıldı; Kaydını düştüler, mühür basıldı. Geçti gitti, birkaç günlük fasıldı. Ondan kalan, boynu bükük ve sefil; Bahçeye diktiği üç beş karanfil...
Müdür bey dert dinler, bugün 'maruzât'! Çatık kaş.. Hükûmet dedikleri zat... Beni Allah tutmuş, kim eder azat? Anlamaz; yazısız, pulsuz, dilekçem... Anlamaz; ruhuma geçti bilekçem!
Saat beş dedi mi, bir yırtıcı zil; Sayım var, maltada hizaya dizil! Tek yekûn içinde yazıl ve çizil! İnsanlar zindanda birer kemmiyet; Urbalarla kemik, mintanlarla et.
Somurtuş ki bıçak, nâra ki tokat; Zift dolu gözlerde karanlık kat kat... Yalnız seccâdemin yününde şefkat; Beni kimsecikler okşamaz mâdem; Öp beni alnımdan, sen öp seccâdem!
Çaycı, getir, ilâç kokulu çaydan! Dakika düşelim, senelik paydan! Zindanda dakika farksızdır aydan. Karıştır çayını zaman erisin; Köpük köpük, duman duman erisin!
Peykeler, duvara mıhlı peykeler; Duvarda, başlardan, yağlı lekeler, Gömülmüş duvara, baş baş gölgeler... Duvar, katil duvar, yolumu biçtin! Kanla dolu sünger... Beynimi içtin!
Sükût... Kıvrım kıvrım uzaklık uzar; Tek nokta seçemez dünyadan nazar. Yerinde mi acep, ölü ve mezar? Yeryüzü boşaldı, habersiz miyiz? Güneşe göç var da, kalan biz miyiz?
Ses demir, su demir ve ekmek demir... İstersen demirde muhali kemir, Ne gelir ki elden, kader bu, emir... Garip pencerecik, küçük, daracık; Dünyaya kapalı, Allaha açık.
Dua, dua, eller karıncalanmış; Yıldızlar avuçta, gök parçalanmış. Gözyaşı bir tarla, hep yoncalanmış... Bir soluk, bir tütsü, bir uçan buğu; İplik ki, incecik, örer boşluğu.
Ana rahmi zâhir, şu bizim koğuş; Karanlığında nur, yeniden doğuş... Sesler duymaktayım: Davran ve boğuş! Sen bir devsin, yükü ağırdır devin! Kalk ayağa, dimdik doğrul ve sevin!
Mehmed'im, sevinin, başlar yüksekte! Ölsek de sevinin, eve dönsek de! Sanma bu tekerlek kalır tümsekte! Yarın, elbet bizim, elbet bizimdir! Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir!
Necip Fazıl Kısakürek
3 notes · View notes