Tumgik
#çocuk iç giyim
floraicgiyim · 9 months
Text
Sadakat ve kalite odaklı iç giyim firması olarak müşterilerimize en üst düzeyde hizmet sunuyoruz. Benzersiz bir deneyim yaşamak için bize katılın. - Flora İç Giyim
0 notes
murat-o41 · 8 days
Text
Tertibim ve Ablam.
Ablam Zeliha benden iki yaş büyüktür, o da benimle birlikte köyde büyüdü. Zeliha ablam liseden sonra üniversiteyi kazandı ve Kütahya'ya gitti. İlk sene yurtta kaldı, sonradan oradaki bir akrabamızın kiralık dairesi boşalınca orayı tuttu ve tek başına yaşamaya başladı. 
Ben okumadım, köyde ailemin çiftçilik işleriyle uğraşıyordum. Bu sebeple yaşım gelince hemen askere gittim. Askerlik yaptığım İstanbul'da tertibim Hasan vardı. Kütahya'lı olduğundan bir içtima sırasında, 
“Benim ablam da Kütahya'da okuyor, Kütahya nasıl bir şehir?” diye sormamla aramızda muhabbet başlamış, zamanla da çok iyi arkadaş, can ciğer kanka olmuştuk. Hatta ablamın bir iki ufak sıkıntısını Kütahya'daki tanıdıkları vasıtasıyla hallettirdi.
Benim askerlik bitti ve tezkereyi alır almaz memlekete gitmedim, Kütahya yakın diye Zeliha ablamın yanına uğradım. Geleceğimden haberi vardı, bana güzel yemekler hazırlamıştı. Yemeğimizi yedikten sonra oturduk, sohbet ettik, özlem giderdik. 
Sabah kahvaltımızı yapınca o okula gitti, ben evde oturup vakit geçirdim. Hiçbir yer bilmediğim için akşam birlikte çıktık, gezdik, gece eve geldik. 
Zeliha ablam 1.75 boyunda, esmer, kapalı bir kızdır. Balık etli bir fiziği var, ama ona çok yakışıyor. Dışarıda başörtüsü takıyordu, ama Kütahya'ya geldikten sonra giyimi kuşamı değişmiş ve güzelleşmişti. Çarşıya çıktığımızda erkeklerin ona bakışları dikkatimi çekmişti. 
Doğrusu onlara hak veriyordum. Çünkü erkek gözüyle bakacak olursam nefis bir parçaydı ablam... Bunun için ekstra bir şey yapmasına gerek yoktu. Başörtüsüne rağmen giyim seçimleri, yuvarlacık kalçalarını saran daracık etekler, taytlar, kotlar, babet ayakkabılarından görünen minik ayaklarını süsleyen file ya da ince siyah çoraplar onu seks için yaratılmış bir afet haline getiriyordu.
Hele evde otururken ne örtü, ne bir şey, hiç dikkat etmiyordu kendine… Benden büyük diye başına buyruk davranıyor, bağımsızlığını ilan etmiş, yarı çıplak geziyordu evin içinde… Anasını sikeyim, bu çocuk askerden gelmiş, duvarlara tırmanıyor, siki kalkık geziyor diye düşündüğü yoktu hiç… 
Askerde hiç olmazsa böyle burnumun dibinde koca memeleriyle, diri kalçalarını saran daracık taytı ile dolaşan, kahkahalarıyla coşturup iç gıcıklayan, beraber otururken kısa etekleri açılıp bacaklarını görebildiğim bir dişi yoktu, amsızlığa dayanıyordum. Ablamın evine geldiğimden beri günde en az üç kez o memelere, o bacaklara otuzbir çekmekten helak oluyordum. 
“Abla, biraz açık değil mi üstündekiler?” diyecek oldum, lafı ağzıma tıktı.
“Oğlum köy değil burası, çarşaf giyip kapanacak değilim. Üniversite ortamına ayak uydurmam lazım, yoksa dışlanırım.” dedi, sustum ben de, bir daha ağzımı açmadım. 
Eh, açık saçık dolaşması benim de işime geliyordu doğrusu, bana otuzbir malzemesi veriyordu bol bol… Ulan bu kız hem sapık yaptı beni, hem pezevenk diye kızsam da banyoda döllerimi fayanslara fışkırtıp rahatlarken pek şikayet etmiyordum. 
Ben geleli bir hafta olmuştu. Her akşam dışarı çıkıyorduk. O gün yine akşam dışarı çıktık, biraz gezdik. Sonra bir çay bahçesinde oturduk, çay içiyorduk. O sırada telefonum çaldı. 
Arayan benim tertip Hasan'dı. Hemen açtım telefonu. Ben hiç izin kullanmadığım için ondan bir hafta erken gelmiştim. O da tezkeresini almış, Kütahya'daymış. Çok sevindim. Bulunduğumuz çay bahçesinin yerini tarif ettim.
Yarım saat olmadan Hasan yanımıza geldi. Tertibimi ablamla tanıştırdım. Sohbet muhabbet çay, kahve derken karnımız acıktı. Hasan, 
“Bildiğim çok güzel bir yer var, hem yemek yeriz hem bir şeyler içeriz!” dedi ve kalktık. Hasan'ın arabasına doğru giderken ablam koluma girdi, kulağıma,
“Tertibinin bu kadar yakışıklı olduğunu neden söylemedin?” dedi. Baktım, beğeni dolu gözlerle önümüzden yürüyen arkadaşımın boyuna posuna bakıyor. 
“Sormadın ki söyleyeyim. Öyledir benim tertibim, aslan gibidir.”
“Valla doğru söylüyorsun. Kalıbı tipi filan, tam aslan gibi…”
Tertibim arabasıyla çok güzel, gençlerin takıldığı bir mekana götürdü bizi. Oturduk, yemeğimizi söyledik. Ablamla ikisi kafaca anlaşmışlar, konuşup gülüşüyorlardı. Ablam daha önce sorunlarını hallettirdiği için teşekkür üstüne teşekkür ediyordu. Yemeklerimizi beklerken, Hasan, 
“İçki içelim mi?” diye sordu. 
“Ben her zaman içmiyorum!” dedim. 
"Tertip artık sivildeyiz, biraz kafa dağıtalım! Bir iki duble viskiden bir şey olmaz!” deyince kırmadım kabul ettim. Ablam, 
“Ben de meşrubat içeyim bari..!” dedi. Hasan, 
“Buranın alkolsüz kokteylleri var, çok güzel… Sana da ondan söyleyeyim!” dedi ve kalktı, bara gidip içecekleri söyledi. Barmen arkadaşıymış, kafa kafaya verdiler, bir şeyler konuşup gülüştüler. 
Siparişler geldi, yemeğimizi yiyor, içkilerimizi içiyor, sohbet ediyorduk. İkinci dubleden sonra benim kafam dönmeye başladı. Ablam ise 'biz ikimiz hemşeriyiz' dediği Hasan'la sohbeti iyice koyulaştırmış, sanki kırk yıllık arkadaş gibi samimi olmuşlardı. 
Bir ara dans müziği çalmaya başladı. Çiftler piste çıkıp dans ediyordu. Hasan, 
“Ablanı dansa kaldırsana tertip!” dedi. Ben de, 
“Yok tertip, ben anlamam, siz dans edin!” dedim. Benim öyle dememi bekliyorlarmış gibi hemen kalktılar ve dans etmeye başladılar. 
Onlar dans ederken barmen bana bir duble daha getirdi. Onu da içince iyice bir tuhaf olmuştum. Robot gibi oturmuş etrafa bakınıyordum. Bir ara gözüm ablamla Hasan'a takıldı. 
Hasan elini ablamın tam götünün üstüne koymuş, ufak ufak hareketlerle okşuyordu. Dans bahanesiyle de ablamı iyice kendine çekmiş, resmen sürtünüyordu. Ablam ise Hasan'ın gözlerine bakarak gülümsüyor, bir şeyler konuşuyorlardı. 
Aldırış etmedim, içkiden başım dönüyordu. Yanlarına gidip hesap sormayı bırak, ayağa kalkacak halim bile yoktu. Bir süre dans ettikten sonra masaya geldiler. Barmen ablama da yeni bir kokteyl getirdi. O kokteyl nasıl bir şeyse artık, ablamın yüzü kıpkırmızı olmuş, konuşurken dili dolanıyordu. 
Benim fırlama tertiple barmenin konuşup gülüşmeleri geldi gözümün önüne, olayı çözdüm. Bizi sarhoş etme planı vardı bu herifin, çok dikkatli olmalıydım. Sarhoş ablamı bu kurda yedirmemeliydim.
Ben zaten içkiye alışkın değildim, Hasan'ın zoruyla bir duble daha içtim ve iyice kötü oldum. Hasan hesabı ödedi, kalktık, ama ben ayakta zor duruyorum. Hasan, 
“Sizi evinize bırakayım! Yolda trafiğe yakalanmayayım alkol yüzünden, taksiyle gidelim.” dedi, oradan bir taksiye bindik. Yolda Hasan bir tekel bayine uğradı, sigara ve birkaç tane bira aldı. Ablam, 
“Daha içecek misin Hasan ?” diye sordu. 
“Sanki herif nikahlı kocası, sana ne ulan?” dedim peltek sarhoş ağzıyla… İkisi manalı manalı bakıştılar. İçimden eyvah dedim ablam bu gece tertibimi kocası yapmaya niyetli galiba… Tanıştıklarından beri içine düşecek oğlanın… Hasan da, 
“Sizi bırakayım, bunları da evimde içeceğim!” dedi. 
Eve varınca taksiden indik. Hasan taksiyle devam edecekti. Ama ben ayakta durmakta zorlanıyordum. Ablam Hasan'dan rica etti, 
“Yukarıya kadar yardım et, öyle gidersin!” dedi. Hasan da ücretini ödeyip taksiyi gönderdi. Ve Hasan'ın yardımıyla yukarı çıktık. Üstümü bile çıkaramadan beni yatağıma yatırdılar. Kafam acayip dönüyordu. En iyisi uyuyayım dedim, gözlerimi kapatıp anında sızdım. 
Ama aradan on dakika geçmeden aşırı mide bulantısı ile uyandım. Yatağın yanına kafamı zor uzatıp yere halının üzerine kustum. Kusunca biraz rahatlamıştım. Yatağa oturdum, kendime gelmeye çalışıyordum. Benim yattığım odanın kapısı açıktı, salonda ışıklar kapalı, ama televizyonun sesi geliyordu. 
Biraz kendime geldikten sonra mutfaktan kağıt havlu alayım da halıyı temizleyim diye kalktım. Mutfağa giderken salona baktım. Kimse yoktu ama televizyon açıktı. Sehpada kapağı açık bira, yanında neskafe ve küllükte de halen yanan bir sigara vardı. Mutfağa baktım orda da kimse yoktu. Ama ablamın odasının ışığı yanıyordu, kapı kapalı idi, kapının altından ışık görünüyordu. 
Bu işte bir anormallik vardı. Ablamın odasına yaklaştım, içerden tuhaf tuhaf sesler geliyordu. Anahtar deliğine eğilip baktım. İkisi de yatağa uzanmıştı. Hasan, ablamı hem okşuyor hem öpüyor, hem de yavaş yavaş soymaya çalışıyordu. 
Önce sinirlendim, öfkelendim. Odaya dalıp ikisini de darmadağın edecektim. Ama hala içkiden başım dönüyordu, biraz kapının önünde olduğum yere çöküp kendime gelmeye çalıştım. İçerideki insanlar biri ablamdı, biri aylarca kardeşim gibi gördüğüm tertibim, asker arkadaşım… 
İçeriye girip engel olsam, ikisini tokatlayıp Hasan'ı siktir etsem, evden ve hayatımdan kovsam? Ne değişecek? Çakal tertip leşin kokusunu almış artık, ben gidince ablamı yine tavlar, kesin siker kızı…
Sonra içimdeki seks düşkünü abaza herif düşüncelerimde üste çıkmaya başladı. Ablamdı ama sonuçta dişiydi, tabu demeden, günah demeden, uğruna otuzbirler çektiğim bir varlık… 
Bütün gün memelerine, açılan bacaklarına, dışarıda yürürken çalkaladığı kalçalarına hayran olduğum, sikme hayalleri kurarak mastürbasyon yaptığım ablam… 
Sonunda siktir et dedim kendi kendime… Ne yapacağım, içeri dalıp tertibimi bıçaklayacak halim yok, ya da ablamı gebertecek miyim namus meselesi diye? 
Benim gibi kanları kaynayan iki genç insan… Denk getirmişler, sikişiyorlar. Sikeyim anasını, sıçayım namusuna… Bari benim gibi otuzbir çekmeye mahkum olmasınlar, en azından onlar seks arzularını gidersinler, ben de onları röntgenleyip otuzbir çekerim dedim. 
Tekrar doğrulup kapıya yanaştım. Baktım, benim anahtar deliğinden görmek için debelendiğim kapı meğer açıkmış. İçerdeki ateşli azgınlar kapıyı kapamayı bile unutmuşlar, biraz itmem iki parmak aralanmasına yetti. İçeriyi rahatça gözetleyebilirdim artık…
Salondaki küllükte halen yanan sigaradan belli ki daha yeni odaya geçmişlerdi. Hasan, elini ablamın eteğinin altına sokmuş, bacaklarını okşaya okşaya yukarı doğru çıkıyordu. Ablam ise elini ittiriyor, sanki istemiyor gibiydi. Ama Hasan devam ediyordu. 
Az sonra esmer güzeli ablamın altındaki etek iyice sıyrılmış, sütun gibi dolgun bacakları meydana çıkmıştı. Hasan, o bacakları okşaya okşaya elini iyice yukarı çıkartmış, beyaz külodunun üstünden ablamın kabarık amını okşamaya uğraşıyordu. 
Hasan elini ablamın amına attıkça ablam elini tutup geri çekiyordu. Fakat dudakları hiç ayrılmıyor, nefes bile almadan öpüşüyorlardı. Hasan'ın elini külodundan çekip itiyor, bu kez o el memelerine yapışıyor, mıncıklayıp duruyordu. Oradan çekince bu defa külodun ağının yanından amcığını okşamaya başlıyordu.
Ablamın engel olma çabaları yüzünden olmalı, Hasan biraz doğruldu, yavaşça kendi pantolonunu çıkarıp sadece külotla kaldı ve zorlayarak ablamın bacak arasına girdi. Dudaklarını emerken bir yandan da külottan kabarıklığı belli olan yarrağını ablamın tam amının üstüne sürtüyor, onu tahrik etmeye çalışıyordu. 
İşe de yarıyordu, ablam amının üstünde sürtünen yarraktan iyice tahrik olmuş olacak ki, kendini iyice salmış, bacaklarını iyice aralamış, kendinden geçiyordu. Hasan doğrulup ablamın külodunu indirmek istedi, ablam, 
“Hasan, yapmaa, yeter artık!” dedi. Hasan ise, 
“Daha yeni başlıyoruz, ne yeteri?” dedi. 
“Kardeşim duyacak, rezil olacağız, nolur bırak, yeter, bizi böyle görürse nasıl yüzüne bakarız?” dedi. Hasan, 
“Korkma, kardeşinin götünde pireler uçuşuyor, iki gün sonra zor uyanır! İyice sarhoş zaten… Dans ederken sana neler yaptığımı gördü, sesini çıkarmadı tertibim…” dedi. 
Orospu çocuğu ablamı sikmek üzereydi ve benden tertibim diye bahsediyordu. Ah bir bilse pezevenk tertibinin onları kapıdan canlı porno izler gibi izlediğini… Gözetlerken kalkmış sikini sıvazladığını… 
Ablam taş gibi olmuş siki külodun belinden çıkmış vaziyetteki tertibimin kalın yarağının amcığına baskı yapmasıyla zevkle kıvranırken bir yandan da, 
“Yapma Hasann!” diye inliyordu. Artık itiraz değildi dudaklarından çıkan sesler, zevk inlemelerine dönüşmüştü. Hasan, ablamın susması için tekrar dudaklarına yapıştı. 
Ablam gözlerini kapatmış halde Hasan'ın dudaklarına karşılık verirken, Hasan tek hamlede kendi külodunu çıkardı. Yarrağı kapkara ve kocamandı. Hasan şimdi çırılçıplaktı. 
Ablamın ise uzun eteği beline kadar sıyrılmış, beyaz külodu biraz aşağıya inmiş, gömleğinin düğmeleri açık, başındaki başörtüsü de iyice dağılmıştı. 
Ablamın memelerini sutyenden kurtaran Hasan memeleri yalayıp emmeye başlayınca ablam da artık iyice kendinden geçmişti. Hasan elini yarrağına götürdü ve ablamın külotunu az daha indirip yarrağını amının dudakları arasına sürtmeye başladı. Ablam, 
“Hasan nolur dur!” deyince, Hasan, 
“Ne oldu canım? Bakire misin yoksa?” dedi. Ablam zevkten cevap bile veremiyordu, ama bakışlarından ve sevişmesinden bakire olmadığı belliydi. Hasan'ın sürtmesi ablamı çıldırtmıştı. Sonunda o da şehvetin kollarına teslim oldu, 
“Sok hadi... Durma… Merak etme, bakire değilim!” dedi. Bunu duyan Hasan yarrağını bir anda amının içine doğru ittirdi. Dibine kadar girince ablam, 
“Ohhhhh!” diye inledi. 
Hasan biraz içinde bekledi, sonra yavaşça git gele başladı. Hasan'ın kalın yarrağı ablamın pamuk gibi amında gidip gelirken ablam ellerini Hasan'ın beline sarmış kendine doğru çekiyordu. 
Hasan ise tempoyu hiç bozmadan amının dibine dibine basıyordu. Ablamın amı zevkten sabun gibi vıcık vıcık olmuş, şapırtılar bana kadar geliyordu...
Biraz pompaladıktan sonra Hasan durup, 
“Beğendin mi ulan azgın orospu? Yarağımı yemek hoşuna gidiyor mu? Sikim sana zevk veriyor mu?” diye sordu. Ablam, 
“Terbiyesiz şey… Durma nolursun, devam et aşkım! Ohhh… Evett… Çok zevk alıyorum hem de… Azgın orospun kurban olsun sana... Ohh yarağına kurban senin…Yalvarırım devam et! Ohhh… Yarağın çok zevk veriyor, bitiriyorsun beni…” diye inledi. Hasan inadına durdu, hareketsiz kaldı. Sikinin vajinasında hareket ettiğini, okşadığını hissetmek için altında kıvranan, belini kaldırıp indiren ablama gülerek, 
“Kardeşin uyanmasın? İstersen bırakalım!” dedi. Ablam sinirlenmişti, 
“Siksene orospu çocuğu! Yarağı tattırdın madem, sonuna kadar götür… Sik beni hadi…” diye bağırdı. Hasan yeniden sikmeye başladı. 
Ablamın sikilmek için böyle yalvarmasına ve böyle kelimeler kullanmasına çok şaşırmıştım. Benim namuslu sandığım ablam üniversiteye giderken orospunun hası olmuş meğer... 
Hasan'ın koca yarrağını dibine kadar alırken bana mısın demiyor, aksine zevkten inim inim inliyordu. Gördüğüm kadarıyla sekste hiç de acemi sayılmazdı doğrusu… Değme ev kadınına, seçme fahişeye taş çıkartırdı. Kim bilir ben Kütahya'ya gelmeden önce ne yaraklar yiyordu. 
Biraz sonra Hasan'ın pompalama temposu iyice hızlandı. Artık benim odamda uyuyor olmam umurlarında değildi. Kendilerinden geçmişler, yüksek sesle inim inim inliyorlardı. Derken ablam sara hastaları gibi titremeye ve kedi eniği gibi ciyaklamaya başladı. 
Az sonra da Hasan yarrağını ablamın amından çıkarıp böğürerek döllerini ablamın memelerine attırmaya başladı. Ablam da eline aldı yarağı ve tamamen boşalasıya kadar sıvazladı... 
Ben hemen yavaşça odama gittim, odamın ışığını açmadan yatağa uzandım. Uyuyor numarası yapıyordum, ama gözümü tam kapamamıştım, gözlerim kısıktı ve yattığım yerden koridoru görebiliyordum. 
Banyo benim odanın karşısında idi. Az sonra ablam üstü giyinik halde geldi, kapıdan bana baktı ve yavaşça kapımı çekip kapadı. Sonra, Hasan'a, 
“Gelebilirsin!” dedi. Göremiyordum ama seslerini duyabiliyordum, banyoya girmişlerdi. Duşun sesiyle karışık gülüşme sesleri geliyordu inceden. 
Sonra çıktılar banyodan. Gülüşerek salona gittiler. Ben artık Hasan gider diye düşünürken tam tersi oldu, az sonra gülüşerek tekrar ablamın yatak odasına girdiler ve kapıyı kapadılar. 
Birkaç dakika bekledim ve yavaşça odamın kapısına çıktım. Ablamın odasından ufak ufak fısıltılar geliyordu. Herhalde Hasan üstünü giyiniyor, çıkıp gidecek diye düşünürken dayanamadım ve yine kapılarının önüne gittim. 
Anahtar deliğinden baktım ki, Hasan halen çırılçıplak, bir elinde sigara diğer elinde bira var, yatakta sırtını duvara yaslamış oturuyor. Ablam da çırılçıplak soyunmuş ve yatağa uzanmış, kafası Hasan'ın kucağında, eline Hasan'ın inmiş yarrağını almış, yarağa bakıp, 
“Küçülmüş bu!” diyerek gülüyordu. 
“Ne gülüyorsun kızım, daha yeni boşaldı, iki dakika dinlenip kendine gelsin!” 
“Ben diriltirim şimdi onu!” dedi ablam... Hasan sigarasını söndürüp, 
“Ya sen ne orospu çıktın, kardeşin hep senden bahsederdi, senin nasıl iyi biri olduğunu anlatırdı. Fakat, harbiden iyiymişsin, muamelen çok iyi!” dedi. 
Ablam da Hasan'a gülümsedikten sonra yarrağını okşamaya ve öpmeye başladı. Hasan arkasına yaslanmış, bir elinde birası, diğeriyle de ablamın kafasını hem okşuyor hem de yarrağına bastırıyordu. 
Demin solucan gibi olan yarrak yine yılan gibi başını kaldırmıştı. Ablam yarrağın kafasından başlıyor, taşaklarına kadar yalıyor, tekrar başına çıkıp ağzına alıyordu. 
Birkaç dakika yaladıktan sonra damarları çıkan yarrak ablamı yine sinsi sinsi gülümsetmişti. Yalamayı bırakıp kalktı ve Hasan'ın kucağına oturdu, eliyle yarrağı amının ağzına yerleştirip, tek seferde amının içine aldı. Kucağında yavaş yavaş içinde oynatmaya başladı. 
Götünü öyle güzel çeviriyordu ki, amındaki yarrağı nerdeyse kıracaktı. Hasan elindeki birayı bırakıp ellerini ablamın götüne götürdü ve dudaklarına yapıştı. Elleri ablamın götünün yanaklarını iyice ayırırken alttan da pompalamaya başladı. 
Baktığım yerden ablamın kapkara göt deliği tam karşımdaydı. Yarrak amına girip çıkdıkça 'Şap, şap!' sesler çıkmaya baslamıştı. Hasan ablamın götünün yanaklarını iyice kavramış kendine kendine çekiyor, amına köküne kadar sokuyordu. Ablam inlemeye başlamıştı. 
“Ohhhh, sikkk, durma aşkım, ohhhhh, devam et bu şekilde!” diyordu. 
Bir süre bu şekilde Hasan'ın kucağında zıplayan ablam yorulmuş, nefes nefese kalmıştı. Birden yarağın üstünden kalktı. Hasan'ın elinden tutarak onu da kaldırdı ve yatağa çaprazlamasına domaldı, tam köşeye gelecek şekilde kafasını yatağa gömdü ve 
“Hadi aşkım, sikmeye devam et!” dedi. O pozisyonda amı kabak gibi arkaya çıkmıştı. Ablamın arkasına geçen Hasan yarrağını sürterek biraz bekledi ve bir anda aniden kökledi. Ablam, 
“Ahhhhhh! Hayvan!” diye çığlığı bastı. Hasan ablamın ağzını eliyle kapatıp, 
“Bağırma orospu, kardeşin uyanacak!” dedi. İçinde biraz bekledikten sonra ağzındaki elini çekti ve iki eliyle belinden kavrayarak sikmeye başladı. Sertçe sikiyor, köküne kadar sokuyordu. Ablam resmen acı çekiyor, 
“Aşkım, ne olursun dur!” diye yalvarıyordu. Ama Hasan hiç oralı olmadan sikmeye devam ediyordu. 
Hasan iyice kontrolden çıkmıştı, alkolün de etkisiyle ne boşalıyor, ne de yavaşlıyordu, darbeli matkap gibi sikiyordu. Ablam, 
“Ne olursun yeter artık, götüm çok acıyor, amımı sik!” dediği anda anladım ki Hasan götten girmişti. Ablamın çığlığından ve acıyla inlemesinden bunu anlamam lazımdı. Hasan insafa gelmişti, 
“Tamam aşkım!” diyerek yarrağını götünden çıkardı. Ablam osurarak yatağa yüz üstü seriliverdi. 
Biraz öyle yattıktan sonra oflayarak yan döndü. Hasan da ablamın yanına uzandı ve dudaklarına yapıştı. Öpüşürken bile Hasan'ın eli boş durmuyor, ablamın amını okşuyordu. 
Biraz bu şekilde dinlendikten sonra Hasan ablamı sırt üstü yatırıp bacak arasına yerleşti. Yarrağını ablamın amına soktu, bacaklarını omzuna kaldırdı ve sikmeye başladı. 
Vay anasını siktiğimin azgınları vay… Durup dinlenmek bilmiyordu ikisi de, ne tertibin kalın yarak yumuşayıp iniyordu, ne ablam doydum artık istemem diyordu.
İkisi de deli gibi inliyor, nefes nefese sikişiyorlardı. Ablam zevkten gözlerini kapatmış, kollarını iki yana açmış, tırnaklarını geçirdiği çarşafı koparacakmış gibi asılıyordu. Defalarca boşaldı tertibimin altında, inleye inleye, bağırmamak için parmaklarını, yastıkları ısıra ısıra…
Bir süre sonra ablam, 
“Aşkım ben bittim, hadi artık sen de boşal!” deyince Hasan yarağını ablamın amından çıkartıp göbeğine boşaldı. Boşalması bitince de ablamın üstüne yığıldı kaldı. 
Nefes nefese öylece kalmışlardı. Benim için de artık oradan uzaklaşma vakti gelmişti. 
Sessizce odama gittim. Seslere göre tekrar banyoya girdiler, sonra Hasan evine gitti. 
Artık o geceden sonra Hasan her gün benimle görüşmek istiyordu. Çoğu zaman birlikte dışarda bir yerde oturup çay içerken Hasan'ı biri arıyor, kısacık telefon konuşmasından sonra kapatıyordu. Sonra da Hasan bana, 
“Tertip, benim acil bir işim çıktı. Sen bir demlik çay daha söyle, keyfine bak. Ben yarım saatte işimi halleder gelirim!” deyip gidiyordu. 
Tabii ki telefondaki benim azgın orospu ablamdı, sikicisini arıyordu. 
Ben çay bahçesinde oturmuş çaya talim beklerken Hasan gidip ablama malı döşüyor, sonra da benim yanıma geliyordu!.
Ne yapayım? Abla işte… Atsan atılmaz, satsan satılmaz. Pezevenklik de böyle bir şey… 
Sadece karın, sevgilin değil, bazen ablanın da başka erkeklerle sikişmesine razı oluyorsun. Razı olmakla da kalmıyor, benim gibi abaza sapık oluyorsun. Ablan sikişirken ona bakarak otuzbir çekiyorsun.
81 notes · View notes
pandoraebru · 6 months
Text
• KARGO PERSONELİ PASİF HASTASI ÇIKTI ( Bolu’dan pir pasif itirafı daha )
Öncelikle selamlar sevgili pasif severler yaz aylarında başıma gelen bir hikayemi sizlerle paylaşmak istedim, genelde evde olduğum için sürekli internetten bayan iç çamaşırı, vibratör, oje, gecelik vs vs şeyler sipariş veriyordum. Süreklide kapıma Aras kargoda çalışan bir çocuk geliyordu ismi Soner hafif sarışın 170 boylarında yaşıda 28 ila 30 civarlarında biriydi her kapıyı açtığımda üzerimde ya dar bir pantolon yada beyaz bir eşofman üzerimde ise bayan sporcu atleti olur ayak tırnaklarımda mutlaka oje ve fileli çorablarım olurdu, soner’ le karşılaşarak kapıda önce ismimi söyler sonra şifre ister ve kargomu teslim ederdi o esnada sürekli ayak parmaklarımdan göğüslerime kadar süzerdi beni. Elinden kargoyu alıp arkamı döner ve önünde domalırdım tepkisini merak etmek için gün geçtikçe ve sürekli o geldiği için artık bazende başka kargocular gelirdi tabiki .. Bazı günler evde olmadığım içinde kaçırırdım tabi kargomu. Bir gün yine evde kendime hem temizlik, hemde bakım yapıyorum, ayak parmaklarıma siyah oje sürdüm kuruduktan sonra banyoya girdim bir güzel içimi dışımı temizledikten sonra vibratörümü duvara yapıştırır yavaş yavaş gel git yapar kendimi tatmin ederdim. O esnada kargodan sms gelmişti 2 saate evindeyiz diye bazende çok kısa sürüyordu. Bende yarım file çorap giyip altıma dar bir kot pantolon giydim üzerimde beyaz atlet memelerimi artık okşadıkça gelişiyor ve büyüyordu, bu beni çok mutlu ediyordu artık, derken kapı çaldı otomata bastım kapıyı açtım ve bekliyordum Soner gelmişti artık naber falan diyerek biraz sohbet etmiştik yine gözleri üzerimde geziyordu anlaşılan azdırmıştım yine çocuğu, derken bir anda numaranı alabilir miyim diyerek bazen evde olmuyorum haberleşmek için dediğimde olur dedi ve numarasını verdi. Kolay gelsin diyerek kapıyı kapattım ve odama geçtim hemen mesaj attım sonere benim diye akşam film izlerken telefonuma mesaj geldi sonerden gelmişti nasılsın napıyorsun yarın için kargon var mı diye sohbete başlamıştık, aslında yarın içinde kargom vardı işin akşam kaçta bitiyor sorun olmazsa en son bana bırakabileceğini söyledim, oda olur diyerek gülücük attı.
Artık sohbet sohbeti aştı ve konu benim giyim ve kuşamıma gelmişti, her defasında ayaklarında oje ve bayan kıyafetleriyle görüyorum seni ve fiziğinde çoğu kızdan daha iyi diyerek eklemişti, beni bir kahkaha bastı ve iltifatların için ayrıca teşekkür ederim canım, bakımlı olmayı seviyorum ve kendimi bir kız gibi görüyorum ve bu yüzden bayan kıyafetleri giyiyorum diyerek cevap vermiştim. Kendisi bu durumdan baya bir memnundu ki sürekli bana iltifat ediyor kalp atıyor canım cicimli konuşmaya bile başlamıştı benimle artık. Tam bir pasif aşığı olduğunuda sonradan öğrendim tabiki kendisinin, Bolu’da sürekli gittiği birileri varmış ve ben seni nasıl bulamadım diyede kendi kendine dövünüyordu, ona twitter adresimi verdim biraz inceledikten sonra iyice aşık oldum sana diyerek iltifatlarına devam ediyordu, yarın akşam için sözleşmiştik artık. Sabah oldu telefonu elime aldım sonerden günaydın mesajları gelmişti bile, güzelce bir kahvaltı yaptım ve rutin bir şekilde takılıyordum evde akşam görüşme olacağı içinde heyecanlıydım aslında, saatte yaklaşıyordu bende hazırlanayım biraz dedim ve altıma kırmızı tangamı ve kırmızı bir sütyen giydim hardal sarısı bir elbise giymiştim üzerimede dizlerimin hemen üzerinde boyu uzun kollu ve dar bir elbiseydi, popom hafif çıkmış ve hatlarım belliydi ayna karşısında kendime yükselmiştim artık, gözlerime kalem ve dudaklarıma ruj sürüp bacak bacak üstüne atıp sigaramı yakmış ve kocamı bekliyordum artık. Saat 8 olduğunda kalbimin atışı bile değişmişti artık üzerim de bir heyecan vardı, ve havada çok sıcak olduğu için ateş basmıştı vücudu mu.
Kapı çaldığında bir irkilmiştim hemen koşup otomata bastım ve yavaş yavaş geliyordu kocam, güler yüzüyle ve beni o şekilde görünce aletini okşamaya başladı bile, kapıda sarılıp içeri girdik ayak üstü biraz sohbet edip, kanepe oturduk yan yana hemen elini bacağıma koydu sıvazlamaya başladı bir yandanda gününün nasıl geçtiğini konuşuyorduk, içim kıpır kıpırdı hemen ayağa kalktım bişey içermisin diye sordum olur dedi dolaptan iki shot aldım mutfakta arkam dönük bir şekilde biraları açarken çoktan yanıma gelmiş nefesini ensemde hissetmiştim bile bir anda irkilmiştim, harikasın diyerek eliyle popomu okşamaya başlamıştı ve nefesiyle ensemi öpüyor du biralar elimde kalmıştı ensemden öpe öpe kalçalarıma kadar inmişti arkamda eğilip elbisemi yukarı sıyırdı ve elleriyle kalçalarımı tokatlıyor ve yalıyordu inanılmazdı adeta, bende artık zevke gelmiş ve hafif eğilmiştim,tekrar boynuma çıkıp öpüyor bir yandan da eliyle deliğimi okşuyordu. Elleriyle göğüslerime yapıştı kulak mememi yalarken kaldırmış aletini kalçalarıma sürtüyor baskı uyguluyordu pipim zevkten şahlanmış ve zevk suyum tangamı ıslatmıştı bile, belimden tutup kendine çevirdi beni kucağına alıp dudaklarıma yapıştı deli gibi emiyordu dudaklarımı yatak odama geçtik beni yatağa yatırdı karşımda azgın bir boğa duruyordu sanki, tişörtünü çıkarıp pantolonunu düğmelerini açmaya başladı yataktan kalkıp önünde eğildim hemen, pantolonu indirip boxserin üzerinden kalkmış sikini ısırıyor ve yalıyordum yavaşça boxserida indirdim aletiyle göz göze gelmiştik artık 16 17 cm vardı küçük ama kalındı dilimle kafasına masaj yapmaya başladım ve yavaş yavaş ağzıma almıştım bile gözlerini kapatmış evet aşkım harikasın bebeğim diyerek iltifatlar yağdırıyordu bana, elleriyle kafamdan tutup tamamını sokuyordu ağzıma ve nefes almakta zorlanıyordum ağzımdan salyalarım akıyor gözlerim sulanıyordu sakso çektikten sonra beni kaldırdı elbisemden saniyeler içinde kurtulmuştu, yatağa çıkıp hemen domalmıştım önünde tangamı kenara sıyırdı ve diliyle deliğime masaj yapmaya başladı offff bu zevk beni delirtiyordu tangamın önü sırıl sıklam olmuştu çoktan, hadi kocam sok gir artık içime diye inliyordum, kendisi yüz üstü uzandı yatağa benide kucağına alıp kalçalarımı sikine sürtüyordum çok sertleşmişti artık bir elimle aletini tutup deliğime yerleştirdim ve yavaşça oturmuştum aletine, elleri göğüslerimde sıktırıyor bende kalın aletin üzerinde zıplamaya başlamıştım bile, daha fazla dayanamayıp boşalmıştım ben o hala devam ediyordu beni sikmeye, üzerinden kalkıp önünde tekrar domalmıştım bekle geliyorum diyerek içeri gitti geldiğinde elinde telefon vardı ve videoya çekmek istediğini söyledi, kaydı başlatmış aletini deliğime sürtüyordu, içime tekrar girdi ve gidip gelmeye başlamıştı bile sesler odada yankı yapıyor bir yandan sikiyor diğer yandan da kameraya çekiyordu, artık telefonu bırakıp elleriyle belimden kavrayıp daha hızlı sokmaya başladı her vuruşunda kalçalarımın dalga oluşunu hissediyordum artık.
Geliyorum diyerek hemen ağzımı açtım önünde eğilip boşalmasını bekliyordum, dilime ve yüzüme ılık ılık boşalmıştı artık ağzımda döllerini çiğniyor ve dudaklarımı yalıyordum aletini ağzıma soktu tekrar, sikini yalarken dölleri ağzımın kenarından dökülüyordu, sikini güzelce temizledikten sonra salona geçtik ve birer sigara yakmıştık biralarımızı alıp kanepe ye uzanıp kaldık, döllerinin yarısını yutmuştum bile, çektiği videoyu açıp izlemiştik gerçekten te her vuruşunda kalçalarım dalga dalga oluyordu ve kocamın siki tekrar kalkıyordu, sigarayı söndürüp elimdeki birayla kucağına oturup kalkan sikine sürtünüyordum, bir yandan da biramı yudumluyor ve yarısını da göğüslerimden aşağı döküyordum ayağa kalkıp tangamı çıkardım pipim küçülmüş serçe parmağım kadar olmuştu, 69 pozisyonuna geçip o benim deliğimi yalarken bende saksoya başlamıştım bile, biradan bir yudum alıp deliğime boşaltıyor ve tekrar yalıyordu, kanepede yanına yer açıp bende onun yanına uzanmıştım sırtımı ona dönerek, bacağımı yukarı kaldırmış ve aletini sokmasını bekliyordum deliğime, yavaşça sokup gidip gelmeye başlamıştı bir eliyle göğsümü okşuyor ve bir yandan da deli gibi hızlanmış deliğimi sikiyordu yüzümü çevirip dudaklarıma yapışıp dilimi emiyordu altında inliyor ve çığlık atıyordum ama durmak bilmiyordu kocam, önünden kalkıp tekrar sakso çekmeye başladım sikine eliyle kafamdan tutup baskı yapıyor, ağzıma gidip geliyordu dilimle taşaklarını emiyor aletini sıvazlıyordum, kanepeye oturup kucağına aldı tekrar sırtım dönük kucağına oturdum ayaklarımı dizlerinin üzerine koyup alttan sikmeye başlamıştı beni tekrar sürekli pozisyon değiştirip kucağından inmiyordum hiç, o kadar çok terledim ki surat ifadem değişmiş kalem sürdüğüm gözlerim akmıştı artık dudağımda ruj kalmamış tecavüze uğramıştım sanki, beni kanepeye oturdum bacaklarımdan ayırıp tekrar sikini sokmuştu deliğime baldırlarımdan destek alıp hızlı hızlı sikmeye başlamıştı altında inliyordum adeta artık deliğim parçalanmıştı resmen, geliyorum aşkım diyerek içime boşalmıştı bir kere daha ılık ılık içimde hissediyordum spermlerini üzerimde bir ohhh çekip yanıma uzanıp kalmıştı dizlerimin bağı çözülmüştü artık bir süre hareketsiz kalıp anın tadını çıkarıyordum hayatımda böyle sikilmemiştim ben ..
Birlikte duşa girip yıkanıp çıkmıştık halen daha gözleri vücudumda eli popomda geziyordu kocamın her fırsatta buluşup sürekli sikişiyorduk unutulmaz anılar yaşatmıştı bana …..
33 notes · View notes
oozann7 · 1 year
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Ben ve arkadaşlarım Hüseyin,Ufuk, @serap_e,Sinan,Pınar,Hazal ve @elifdyilmaz bu hafta sonu Kahramanmaraştaydık. Çocuklarla oynadık, akranlarımızla dertleştik, büyüklerimizle çay içtik, sohbet ettik. İmkanınız dahilinde mutlaka gelin buralara. Yardımın yanı sıra insanların muhabbet edip dertleşmeye, çocukların sizlerle oyun oynamaya ihtiyacı var. Büyüğünden küçüğüne acıyı sükunetle harmanlamış her şeye rağmen misafirperverliğinden ödün vermeyen insanlar göreceksiniz.
Çadırkentte bize çay ısmarlayan Süleyman amca tavlada beni yendi. Rövanş için söz aldım beni telefonuna İstanbul’daki torunum Ozan diye kaydetti :)
Torunu Ali üniversite sınavını kazanıp İstanbul’a gelince Beşiktaş maçı içinde sözleştik🦅
Son olarak oradaki insanlardan edindiğim talep ve kendimce eksik gördüğüm ihtiyaçlardan bahsetmek istiyorum.
* Vitamin ihtiyacının karşılanması için taze meyve sebze çok önemli.
* Çoğu kişinin cep telefonu yok sıfır cep telefonu temin etmek elbette zor. Bölgeye gitmeden varsa evde yedekte duran çalışan telefonlar, tabletler vs. fabrika ayarlarına döndürülüp şarj aletleri ve kulaklıklar ile birlikte götürülebilir. Özellikle gençlerin ihtiyacı var.
* Eşya, gıda yardımının yanı sıra gelmeden önce eş ve dosttanda destek alıp çadırkentteki insanlara bir zarf içinde maddi yardımlar yapılabilir.
* Hijyen konteynırlarına ihtiyac var. Duşlar yetersiz, çamaşır makineleri ise sadece bir çadırkentte vardı.
* Çocukların sevebileceği haribo, sürpriz çikolata, çocuk dergileri (migrosta çok çeşit bulabilirsiniz) gibi şeyleri sırt çantanıza atın çocukları gördüğünüzde verin. Her yaşa uygun oyuncak, puzzle, futbol ve voleybol topları. Boyama kitapları, kuru boya, pastel boya.
* Vakit geçirmek için okuma kitapları, bulmaca hatta okey takımı, tavla gibi şeylere bence ihtiyaç var.
* Tartışılabilir bir konu olsada karton sigara getirilebilir. Bizden özellikle rica edilen tek şeydi.
* Türk kahvesi ve elektrikli kahve cezveleri
* diş fırçası ve koruma kapları, diş macunları, diş protezi saklama kapları, el kremleri, vücut kremleri, kadın pedleri, Tarak, tırnak makası, ayna,cımbız, traş bıçağı, özellikle saç kremi hep unutuluyor pek çok kadın bunu da soruyor.
* Battal boy çöp poşetleri, antibakteriyel ıslak mendiiler, cerrahi ffp2, ffp3 maskeler gibi hijyen ürünleri
* Yakın zamanda eğitime başlanacağı için kırtasiye malzemeleri
* Sınav öğrencileri için kaynak kitaplar mevcut ancak sınav öğrencilerinin LGS, YKS için deneme sınavlarına ve tabletlere ihtiyacı var.
* Özellikle kadınlar için iç giyim ihtiyacıda oldukça fazla durumda.
Tüm maddi imkanlarınızı bir anda seferber etmemenizi aylık düzenli yardımlar yapmanızı tavsiye ederim. Aylarca eski düzenine kavuşamayacak olan insanlar var bu nedenle destek çok daha uzun süre devam etmeli.
Nasıl gidilebileceğine dair mesajlardan birkaç soru aldım. Benim anladığım kadarıyla çadırkente girmek için izin gerekli. İki arkadaşımın çalıştığı firmalar bölgede faaliyette olan birkaç kuruluşa iş analistliği hizmeti veriyor onlarda destek veren proje ekibinde çalışıyorlardı. Biz onlarla birlikte yola çıktık ve izin aldık. İzinler konusunda size güvence veremiyorum. Bölgeye destek veren kuruluşlarla iletişime geçerek gönüllü olabilir ve bölgeye gidebilirsiniz böylece ulaşım ve izin probleminiz ortadan kalkmış olur.
7 notes · View notes
nutellalike · 2 years
Text
Modelistlik Nedir?
Modelist, tasarımcı tanımlı tekstil ürününün seri üretimde ve prototiplemede kullanılmak üzere uygun ölçülerde hazırlanmasını sağlar. Ürünün kalıbını ve kullanılan malzemeyi belirler ve kalıbın dikilmesini sağlar.
Geçmişte modelciler, modelleri çözmek için çok zaman harcadılar ve ilk önce test kâğıdında desenler oluşturdular. Daha sonra bu kâğıtları prova mankeninin üzerine koymaya çalışacaklardı. Şimdi, stilistlerle doğrudan işbirliği ve yeni teknolojinin kullanımıyla, sonuçlara daha hızlı ulaşıyor ve hata oranlarını önemli ölçüde azaltıyorlar. Beğendiğiniz kıyafetlerin yanı sıra size uygun olup olmamasına da dikkat edersiniz. Askıdaki model ne kadar güzel olursa olsun size güzel görünmeyebilir. Kıyafetlerinizin üzerinize sorunsuz bir şekilde oturmasını sağlayan kişi ise stilisttir. Bu mesleğe başlamak için iyi bir modelistlik kursu eğitimi almanız gerekir.
Tumblr media
Modelistler Ne Yapar? Görev ve Sorumlulukları Nelerdir?
Tasarımcı veya müşteriden tüm tasarım özellikleri ve ürün detayları hakkında bilgi almak dışında;
Malzeme esnekliğini göz     önünde bulundurarak kalıp boyutunu en doğru şekilde hesaplamak
Bir çizim aracı,     bilgisayar veya kalibrasyon cihazı kullanarak her gövde için ana kalıp     oluşturmak
Kâğıt kullanarak     oluşturun seri üretimde kullanılacak bir kalıp çıkarmak
Kalıp yapımında     kullanılacak kâğıt israfını en aza indirmek için parçaların en hassas     yerleşimini belirlemek ve buna göre kumaşı işaretlemek
Kalıbın sayısını,     şeklini ve boyutunu ve malzeme miktarını belirlemek
Modelin kesim ve dikim     aşamasına katılan kalıp üzerinde pile, ilik, cep gibi detayları belirtmek,     oluşabilecek hata veya hataları tespit etmek
Kalıbın dikimi sırasında     ve kalibreli kalıba uygulamak
Tüm testlerden sonra     dikiş talimatını vermek ve kalıp seri üretime geçmesini sağlamak.
Tumblr media
Nasıl Modelist Olunur?
Modelist olmak için herhangi bir resmi eğitim şartı aranmamaktadır. Çeşitli eğitim kurumlarında modellik sertifika programları mevcuttur.
Modelist için gerekli özellikler;
Temel diyagramlar     hakkında ayrıntılı bilgiye sahiptir
Güçlü iletişim     becerileri gösterir
Takım halinde çalışmaya     eğilimlidir
Sorunlar karşısında     çözüm üretme becerisi gösterir
Plan sergiler ve
Değişime ve büyümeye     açık olur,
Sorumlu ve çözüm odaklı     yaklaşımlar sergiler.
Giyim Endüstrisinde Stilistin Rolü ve Önemi
Stilist, koleksiyonun yönünü ve yerini iletmek için modelistin görselleri ve tasarımlarıyla çalışarak yeni koleksiyonun şeklini ve orantılarını yorumlar. Bir fikri veya vizyonu üç boyutlu olarak gerçekleştirmeye yardımcı olur. Stilistin becerisi, yeni koleksiyon için biçim ve oranları doğru bir şekilde yorumlamak, özellikle tasarımcı tarafından çizilen silüetler üzerinde çalışmak. Modelliğin bu kadar önemli olduğu giyim sektöründe eğitim de büyük fark yaratıyor.
Akademide; Kadın giyim, erkek giyim, çocuk giyim ve iç giyim alanlarında temel düzeyden başlayarak, kişiye özel temel numune hazırlama, mum baskı, prototipleme, dosyalama, işaret hazırlama ve dikiş teknikleri birebir deneyim kazanılarak öğretilmektedir. Bir kalıp üreticisi, bir tasarımcı tarafından seri üretim için verilen bir kalıp üreticisidir. Tanımlanan desenin numunesi alınır, kumaşın üzerine yerleştirilir ve desene göre kumaş kesilir. Daha sonra desene göre kesilen kumaşlar sayesinde dikilerek desen hazırlanır.
2 notes · View notes
satinala · 20 days
Text
Hepsiburada Premium Anne Çocuk Kulübü'nde 'e Varan Ek İndirim Kuponu
Tumblr media
Hepsiburada Premium Anne Çocuk Kulübü'nde 'e Varan Ek İndirim Kuponu Hepsiburada Premium Anne Çocuk Kulübü indirimlere ek ayrıca ’e varan indirim kuponları sunuyor. Bebek bezi, mama, oyuncak, giyim ve daha pek çok kategoride ürün bulunuyor. Premium üye olduktan sonra ücretsiz katılarak ayrıcalıklarda yararlanabilirsiniz.
Tumblr media
Konforlu Ve Güvenli Markaflex Arka Yan Cam Anne Bebek Emzirme Perdesi!
Markaflex arka yan cam anne bebek emzirme perdesi, aracınızın arka camına özel olarak tasarlanmış, konfor ve güvenlik odaklı bir üründür. Esnek kumaştan yapılan perde, tüm binek araçlara uyum sağlayacak şekilde lastikli alt kısımla donatılmıştır, böylece camınıza sıkıca tutunur. Güneşi absorbe ederek iç mekanda rahat bir sürüş sağlar ve bebeğinizin güneşten korunmasına yardımcı olur. Ayrıca siyah rengi yıkanabilir kumaşıyla temizlik ve estetik açısından da pratik kullanım sunar. Ürünün ölçüleri, paketinden 11060 cm olarak çıkar, esnekliği sayesinde 13065 cm boyutlarına kadar esneyebilir. Tüm bu özellikleriyle araç içi konforu maksimum seviyeye çıkarırken bebeğinizin güvenliğini de sağlar.
Tumblr media
Keyifli Yolculuklar İçin Fuding Selection Bebek Taşıyıcı Bel Taburesi!
Fuding selection bebek taşıyıcı bel taburesi, keyifli ve konforlu taşıma deneyimi sunar. Ürün yurtdışından ithal edilmiş olup yüksek kaliteli malzemelerden üretilmiştir. Maksimum 20 kg'a kadar taşıma kapasitesiyle güvenli kullanım sunar. Bebeğinizin doğru pozisyonda taşınmasını sağlayarak hem sizin hem bebeğinizin rahat etmesini amaçlar. Özellikle 0-36 ay arası bebekler için uygundur böylece uzun süreli kullanım imkanı sunar. Bebeğinize uygun ergonomik destek sağlayan tasarımıyla bel veya sırt ağrılarını en aza indirir. Fermuarlı cepleri sayesinde küçük eşyalarınızı pratik şekilde taşıyabilirsiniz. Ayarlanabilir askıları ile tokaları sayesinde kolayca kullanılabilir. Farklı beden ölçülerine uyum sağlayabilmesi, kullanıcıya özgü konfor sunar. Taşıyıcı seyahatlerde, alışverişte veya günlük aktivitelerde bebeğinizi rahatça taşımanızı sağlar. Şık tasarımıyla da dikkat çeker. Güvenilirlik, konfor, kullanım kolaylığı sunan ürün, keyifli yolculukların yanı sıra günlük yaşamınızda size büyük kolaylık sağlayacaktır.
Tumblr media
Promote Çocuk Sofra Takımı İle Eğlenceli Yemekler!
Silikon malzemeden üretil çocuk sofra takımı sekiz parça bebek vantuzlu kase sağlıklı ve dayanıklı yapısıyla öne çıkar. Sekiz parçadan oluşan set, çocukların yemek zamanını hem keyifli hem de rahat geçirmelerini sağlar. Özel takımın parçaları şu şekildedir: İlk olarak kullanışlı bir önlük bulunur. 23x30 cm boyutlarıyla geniş bir koruma sağlar ayrıca çocuğunuzun kıyafetlerini yemek sırasında temiz tutar. Yemek tabağı 20x20x3.5 cm boyutlarıyla ideal ölçüye sahiptir böylelikle yemeği güvenle tutar. Kase, 12x8.5 cm boyutlarıyla çocukların eline kolayca sığarken içindeki yemeği tutmak için vantuzlu tabanıyla sabitlenir. Çatal ve kaşık, 14x3.5 cm boyutları ergonomik tasarımlarıyla çocukların kullanımına uygundur. Hasır bardak ise 11x7.8x11.5 cm boyutlarıyla hem şık hem de kullanışlıdır. Çocuk sofra takımı, gerek evde gerekse seyahatlerde kullanıma uygundur. Silikon malzemesi sayesinde kolayca temizlenebilir yanı sıra uzun ömürlüdür. Read the full article
0 notes
sihirlipaylasim · 21 days
Text
Fantazi İç Giyim
İç giyim sektörü, iç giyim ürünlerinin üretildiği, pazarlandığı ve dağıtıldığı geniş bir sektördür. Bu sektörde birçok marka ve üretici bulunur. İç giyim sektöründe çalışanlar, değişen moda trendlerini takip ederken aynı zamanda kalite ve rahatlık sağlayan ürünler üretmeye odaklanır. Sektör, kadın iç giyiminden erkek iç giyimine, çocuk iç giyiminden spor iç giyime kadar çeşitli kategorileri kapsar. İç giyim sektörü, giyim endüstrisinin önemli bir parçasıdır ve sürekli olarak yeniliklere ayak uydurarak müşteri taleplerini karşılamak için çalışmaktadır.
2. Kalite Kontrol
Kalite kontrol, iç giyim ürünlerinin üretim sürecinde önemli bir adımdır. Kalite kontrol departmanı, ürünlerin kalitesini ve uygunluğunu sağlamak için titizlikle çalışır. Bu kapsamda, ürünlerin malzemeleri, dikişleri, renkleri ve tasarımları incelenir. Kalite kontrol süreci, örnek ürünlerin test edilmesi, ölçüm yapılması ve kutulama işlemlerinin kontrol edilmesini içerir. Kalite kontrol, hem iç giyim üreticileri için müşteri memnuniyetini sağlamak hem de ürünlerin standartlara uygunluğunu garanti etmek açısından büyük bir öneme sahiptir.
0 notes
tozcutekstil-blog · 22 days
Photo
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
(Erkek, Kadın ve Çocuk İç Giyim | Toptan İç Giyim gönderdi)
0 notes
toptanucuzicigiyim · 22 days
Photo
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
(Kadın Erkek Çocuk Toptan İç Giyim Tedarikçisi gönderdi)
0 notes
fiyatinedir · 3 months
Text
Ucuz Atletler Sağlıklı mı?
Tumblr media
Ucuz atletler genellikle cazip fiyatlarıyla dikkat çekerler, ancak sağlık açısından uygun olup olmadıkları konusunda endişeler doğurabilirler. Peki, ucuz atletler gerçekten sağlıklı mı? İşte bu konuda bilmeniz gerekenler:
Ucuz Atletler Sağlıklı mı?
Tumblr media
bayan atlet en ucuz 1. Malzeme Kalitesi Ucuz atletler genellikle kalitesiz malzemelerden yapılmış olabilirler. Bu malzemeler cildinize zarar verebilir veya tahrişe neden olabilir. Kaliteli bir malzeme seçmek, cildinizin sağlığını korumanıza yardımcı olabilir. 2. Terleme ve Nefes Alma Kaliteli atletler, teri vücuttan uzaklaştırarak cildinizi kuru tutar ve nefes alabilirlik sağlar. Ucuz atletler ise bu özellikleri sağlayamayabilir, bu da cildinizin sağlığını olumsuz etkileyebilir. 3. Uzun Süreli Kullanım Kaliteli atletler, uzun süreli kullanıma uygun olacak şekilde tasarlanmıştır. Ucuz atletler ise çabuk yıpranabilir veya esnekliklerini kaybedebilirler, bu da kısa sürede değiştirilmesi gerektikleri anlamına gelir.
Sağlıklı ve Ekonomik Atletler ÖTS İç Giyim'de
Hem sağlıklı hemde fiyat konusunda piyasa ile rekabet eden bir satıcı arıyorsanız size ÖTS İç Giyim'i önerebiliriz. Öts İç Giyim'de iç giyim yani iç çamaşıra dair neredeyse bütün ürünler mevcuttur. Erkek, kadın, erkek çocuk ve kadın çocuk için ürünler vardır. Peki hem sağlıklı hemde ekonomik olarak adlandırdığımız atletler ÖTS İÇ Giyim'de ne kadar? Sağlıklı ve Ekonomik Erkek Atlet Fiyatları
Tumblr media
erkek atlet en ucuz Erkek atlet farklı modellere sahip ve yoğun olarak pamukludur. 0 pamuk ürünler deriniz için çok daha sağlıklıdır. Öts'de atlet fiyatları aşağıdaki gibidir; - Erkek Atlet Süprem (0 Pamuk) fiyatı 99,90 TL, - Erkek Atlet Pamuklu Özel Ekonomik Seri ( Pamuk) fiyatı 72,90 TL, - Erkek Sporcu Atleti Likralı ( Pamuk) fiyatı 109,90 TL, - Erkek 5'li Beyaz 0 Pamuk Süprem Atlet Premium Özel Hediye Kutulu fiyatı 593,90 TL, - Erkek 5'li Siyah 0 Pamuk Süprem Atlet Premium Özel Hediye Kutulu fiyatı 593,90 TL, - Erkek 6'lı Süprem Atlet (1210) fiyatı 499,90 TL, - Erkek Sporcu Atlet Likralı Kutulu ( Pamuk) fiyatı 49,90 TL'dir. Sağlıklı ve Ekonomik Kadın Atlet Fiyatları Kadın atlet modelleri erkek atletlerine göre daha fazla modele ve renk seçeneğine sahiptir. Kadınlar atletlerinde en çok dantelli modelleri tercih etmektedir. - Kadın Likralı Dantelli Atlet ( Pamuk) fiyatı 116,90 TL, - Kadın Atlet Viskon Saten Yaka ( Viskon) fiyatı 125,90 TL, - Kadın Likralı Tüllü Atlet Renkli (3000) fiyatı 116,90 TL, - Kadın Atlet Kare Düz Yaka Likralı İp Askılı ( Pamuk) fiyatı 107,90 TL, - Kadın Atlet Likralı Önü Büzgülü ( Pamuk) fiyatı 120,90 TL, - Kadın Atlet Likralı İp Askılı ( Pamuk) fiyatı 116,90 TL, - Kadın Atlet Likralı V Yaka Full Transparan Dar Kalıp ( Pamuk) fiyatı 116,90 TL, - Kadın Atlet Likralı V Yaka Tüllü ( Pamuk) fiyatı 116,90 TL, - Kadın Atlet Likralı Göğüs Dantelli ( Pamuk) fiyatı 137,90 TL, - Kadın Likralı Omuz Dantel Atlet (3110) fiyatı 129,90 TL, - Kadın Atlet Likralı Çapraz Askı Detaylı ( Pamuk) fiyatı 122,90 TL, - Kadın Atlet Viskon Leoparlı Atlet ( Viskon) fiyatı 137,90 TL'dir. Ucuz atletler genellikle sağlık açısından dezavantajlara sahiptir. Sağlıklı bir seçim yapmak için, kaliteli malzemelerden yapılmış, teri uzaklaştırabilen ve uzun süreli kullanıma uygun atletler tercih etmek önemlidir. Bu nedenle hem sağlıklı hemde ucuz ürün tercih etmek istiyorsanız Öts'yi ziyaret edebilirsiniz. İlginizi çekebilir; Atlet Fiyatları ve Bedenleri: Sürekli Zam Geliyor Read the full article
0 notes
kumascilar · 4 months
Text
Krep Kumaş Toptan Krep Kumaş Fiyatı Krep Kumaş Metre Fiyatı Krep Kumaş Firmaları Krep Kumaş Üreticileri
Tumblr media
Pamuklu kumaş çeşitleri
Kumaş satın Alanlar. Pamuk çeşitli alanlarda uygulama bulmuş eşsiz bir bitkidir. Antik çağlarda çıkarılmaya başlanmış ve artık pamuktan yapılan kumaş sayısı bini aşmıştır. İşte pamuğun bazı özellikleri:
nemi emer;
kullanıma uygun;
Aşınmaya dayanıklıdır.
Kumaş alan. Ancak bir takım dezavantajlar da var: Pamuklu ürünler kırışıyor ve küçülüyor. Bu nedenle kesim aşamasında bu özellikleri dikkate alın. Üreticiler bu sorunu ortadan kaldırmanın bir yolunu buldular - malzemeye yapay ve sentetik iplikler eklediler. Mesela: lavsan, naylon, viskon, siblon ve diğerleri.
Ayrıca mukavemeti arttırmak için fabrikada pamuk iplikleri birbirine yapıştırılmaktadır. Bu sayede kumaş yırtılmaya karşı korunmuş olur. Pamuklu kumaşları aşınmaya karşı daha dayanıklı hale getirmenin bir başka yolu da merserizasyon, kostik soda çözeltisiyle işlemdir.
Amaca bağlı olarak pamuklu malzemeler teknik veya ev kullanımı için kullanılabilir. Evdekiler arasında en meşhurları: keten, havlu, takım elbise, elbise, battaniye, astar ve giyimlik kumaşlardır. Teknik olanlar şunları içerir: döşeme, paketleme, sert, gazlı bez.
Resim yünlü pazen, kontrol edin
Amerikan pamuğu . Kumaş, Amerika Birleşik Devletleri'nin güney kesiminde (Florida) yetişen çeşitli pamuklardan elde edilir. Amerikan pamuğunun ayırt edici özelliği artan mukavemeti, yumuşaklığı ve orijinal desenleridir. İğne kadınları bunu ev dekor öğelerini (yastıklar, patchwork battaniyeler, yumuşak oyuncaklar) dikmek için kullanır. Amerikan pamuğu aynı zamanda yazlık elbiseler, pantolonlar ve etekler için de iyidir.
Baptiste . İnce yarı saydam kumaş. Orta Çağ'da saray maiyetinin kıyafetleri bu kumaştan yapılmıştır. Gerçekten kraliyet tekstilleri. Artık bluzlar, iç çamaşırları ve yazlık kıyafetler patiskadan yapılıyor.
Masal. Küçük tüylü yumuşak kumaş. Çoğu zaman bu malzemeden sıcak pijamalar ve ev kıyafetleri yapılır.
Flanel Fırçalanmış kumaş. Vücuda sıcak ve hoş. Bebek bezi ve bebek yelekleri dikilirken malzemenin kullanılması boşuna değildir. Ayrıca gömlekler, sabahlıklar ve pijamalar da flanelden yapılmaktadır.
Kadife. Yumuşacık yüzeye sahip zarif tekstiller. Bu kumaştan harika gece elbiseleri ve takım elbiseler yapılır.
Kadife . Kadife ve kadifeye benzer ancak kumaş boyunca dikey şeritler bulunan tekstiller. Pantolon, pantolon, etek ve şapka dikmek için kullanılır.
Giyim eşyalarının dekoratif olarak bitirilmesi için mükemmel olan örgü kumaş.
Gipür. Hiçbir zaman modası geçmeyen dantel kumaş . Gipür, iç giyim, gelinlik ve abiye, bayramlık bluz ve üst yapımında kullanılmaktadır.
Denim. Başka bir deyişle denim. Başlangıçta iş kıyafetleri oldukça dayanıklı olduğu için denimden yapılıyordu. Daha sonra kot pantolon, takım elbise ve ceket dikiminde günlük hayatta kullanılmaya başlandı.
Calico. Klasik keten kumaş. Yatak çarşafları, sabahlık ve geceliklerin dikilmesinde yaygın olarak kullanılır.
Saten. Pürüzsüz, ipek benzeri bir dokuya sahip güzel bir kumaş. Ayrıca nevresim, gömlek, pijama dikiminde de kullanılır. Saten bluz ve etekler her zaman çok şık görünür.
Çapraz . Küçük çapraz kaburgalara sahip malzeme. İş kıyafetleri, üniformalar ve seyahat kıyafetleri çaprazdan dikilir.
Parti Gömleklik Kumaş satın alanlar, Parti Eteklik kumaş alan yerler, Parti Montluk kumaş alanlar Parti Atletlik kumaş satın alanlar, Parti İçlik kumaş alanlar, Parti Yazmalık kumaş alanlar, Parti Başörtü kumaşı satın alan,
Parti Pantolonluk kumaş alanlar,
Parti Ceketlik kumaş satın alan firmalar, Parti Eşofman kumaşı satın alanlar, Parti Kabanlık kumaş alanlar, Parti Takım elbise kumaşı satın alan yerler, Parti Bayan kumaşları alanlar, Parti Çocuk kumaşları alanlar, Parti Erkek kumaşları satın alanlar, Parti Şal kumaşı alan, Parti Mintan Kumaşı alanlar,  Parti Don kumaşı alan yerler,
Parti Şalvarlık kumaş satın alanlar
Parti Bindallı kumaşı alan firmalar, Parti Tayt Kumaşı alanlar, Parti Tişört kumaşı satın alan kişiler, Parti T-Shirt kumaşları satın alanlar, Parti Atlet kumaşı alanlar, Parti Tesettür Giyim kumaşları alanlar,  Parti Fantezi giyim kumaşları satın alanlar, Parti Ferace kumaşı alanlar,
Parti Tunik kumaşı satın alanlar
Parti Pareo kumaşı satın alanlar, Parti Mayo kumaşları satın alanlar, Parti Bikini kumaşı satın alanlar, Parti İşçi giysileri kumaşları satın alanlar, Parti Manto kumaşı alanlar, Parti Pardösü kumaşı alan, Parti Kabri kumaşı satın alan,  Parti Bluz kumaşı alan, Parti Eşarp kumaşı satın alan yerler, Parti Üniforma kumaşı alanlar,  Parti Gecelik kumaş alanlar, Parti Kazak kumaşı alanlar,
Parti Şort kumaşı satın alanlar
Parti Sütyen kumaşı alanlar, Parti Ayakkabı kumaşı nereye satılır? Parti Külot kumaşı satın alan yerler, Parti Korse kumaşı alan firmalar, Parti Süveter kumaşı satın alan kişiler, Parti Boxer kumaşı alanlar,  Parti Slip kumaşı alan yerler, Parti Bebe kumaşı satın alanlar, Parti Gömlek kumaşı alanlar, Parti Şemsiye kumaşı alan firmalar,
Tumblr media
0 notes
toptanicgiyim38 · 9 months
Text
1 note · View note
abolisyonistvegan · 9 months
Text
Omelas Barışı mı İstiyoruz?
Tumblr media
Gülce Özen Gürkan Ursula Le Guin'in distopya üzerine ütopya kurduğu şehri, Omelas'ı bilirsiniz. Hani herkesin barış içinde, mutluluk içinde yaşadığı. Bir kişi hariç… Karanlık ve pis bir odada işkence gören bir çocuk. Öyle ki, Omelas şehrinde barış ve mutluluğun korunması, bu çocuğun hayatı boyunca işkence görmesine bağlıdır. Le Guin, ahlaki sorgulamayı böyle bir kurguda Omelas şehrini terk edip etmemek üzerinden gerçekleştirdiği için, bu kurgunun neden sonuç ilişkisini açıklamaz.
Bizim yaşadığımız yer pek de Omelas değil. Hayatlarımız, savaş, deprem, pandemi, ekonomik çöküş, sistematik insan hakları ihlalleri gibi birçok sorunla iç içe. Yine de, hepimiz bunların olmadığı bir dünyayı, Omelas'ın daha iyisini arzuluyoruz. Bu noktada, Le Guin'in üzerinde durmadığı meseleyi sorgulamak gerekiyor: Bir kişinin sürekli şiddet ve hak ihlaline maruz bırakılması, bizi Omelas'a götürür mü? Ya da binlercesinin? Milyonlarcasının? Milyarlarcasının?
Şehir yaşamının kurulumu, Omelas'ın kurulumuyla benzerlik taşıyor. Genelde şehirdeki insan yaşam alanlarının dışında, başımızı çevirip bakma ya da bakmama ikilemine düşmeyeceğimiz bir yerlerde, saniyede binlerce hayvan dünyaya getiriliyor, bedenleri sömürülüyor ve kısa zaman içinde de katlediliyorlar. Bizim önümüze, yiyecek-giyecek olarak servis edilen, çoğunlukla tanınmayacak hâle gelmiş bedenleri ve beden çıktıları konuyor. Bir yandan da, hiçbir hayvanın insan zevklerine âlet edilmemesi gerektiği yaygın inancını taşıyoruz. Birbirimize bunu söylüyoruz. Bir yerlerde bir sokak hayvanının, ya da zaten insan kullanımı için üretilen bir hayvanın, "keyfî" olduğunda hemfikir olduğumuz bir şekilde zarar gördüğünü öğrendiğimizde, kıyametleri koparıyor, sorumluları ceza alsın diye kampanyalar başlatıyoruz. Damak ya da giyim keyfimiz için hayvanlara zarar vermemize karşı çıkıldığında ise, bunu bir "vegan aşırılığı" ya da bir "vegan duygusallığı" olarak nitelendiriyoruz. Doğru ve yanlışa dair kriterlerimizi, hakim ve yerleşik görüşle uyumlu olup olmama üzerinden belirliyoruz.
Buradan varabileceğimiz kurulumların en iyisi, biz sözde bir barışın peşindeyken, ya da sözde bir barışı deneyimlerken, öte yandan gerçek bir barış ortamının sağlanması ihtimalini tamamen ortadan kaldıran bir şiddet ortamının gözden uzak, varlığı bilinen, ama mümkün olduğunca dile getirilmeyen yerlerde sürdürülmesidir. Hayvan kullanmak suretiyle keyfî şiddete onay veren, keyfî haksızlığa onay veren insanların birbirlerine karşı barış ve adalet gösterileri yaptıkları, ancak temeldeki büyük ahlaki çarpıklık sebebiyle ilk zorlukta darmadağın olacak sahte bir barış toplumudur. Milyarlarca kat daha kötüsü olmakla birlikte, bir çeşit Omelas'tır. Omelas'ı terk etmemiz gerekiyor.
1 Eylül Dünya Barış Günü'nde, kendimize Omelas'ı değil, ölü ya da oyuncak ettiğimiz hayvan bedenleri üzerine kurulu sahte bir barış ortamını değil, hayvanlara karşı keyfî şiddet uygulamayı reddederek vegan olduğumuz, gerçek anlamda barışçıl bir toplumu lâyık görelim. Kendimiz için de, önemsediğimizi iddia ettiğimiz hayvanlar için de, böyle bir toplumu hedefleyelim. Bir dakika daha geciktirmeden, kolayca, keyifle, huzurla vegan olalım. Barış ve şiddetsizlik tabağımızda başlıyor.
0 notes
antalyamemurlarcom · 1 year
Text
Galatasaray depremzedeler için yardım kampanyası
Tumblr media
Galatasaray Spor Kulübü olarak merkezi Kahramanmaraş olan ve tüm ülkemizi etkileyen depremle ilgili gelişmeleri üzülerek takip etmekteyiz.   Bununla ilgili olarak AFAD'ın yardım kampanyasına destek olmak üzere aşağıda belirtilen ihtiyaç listesindeki ürünler Ali Sami Yen Spor Kompleksi Nef Stadyumu ile Galatasaray Taçspor Tesisleri'nin yanı sıra tüm GSStore mağazalarında toplanacak ve toplanan bu yardımlar ihtiyaç olan bölgelere ulaştırılacaktır. Tüm vatandaşlarımızın desteğini bekliyoruz. İhtiyaç listesi:  Elektrikli ısıtıcı Büyük - Küçük Tüp Odun Sobası - Odun - Kömür Sobası Cep Isıtıcısı - Powerbank - Jeneratör Çocuk (1-5 yaş) ve erişkin Mont Kadın - erkek İç Giyim ve Çorap Kadın - erkek ayakkabı Kadın - erkek polar Yağmurluk - panço Uyku tulumu - yastık Yatak ve nevresim takımı Tek kullanımlık tabak, bardak, çatal, kaşık Tava, ketıl Kavurma, barbunya, peynir konserve Çay, kahve Kaşar, peynir, zeytin Su, ekmek, hazır gıda ANADOLU YAKASI Galatasaray Taçspor Tesisleri: Küçükbakkalköy, Prof. Dr. Hıfzı Özcan Cd. No:29, 34750 Dudullu Osb / Ataşehir / İstanbul AVRUPA YAKASI Ali Sami Yen Spor Kompleksi Nef Stadyumu: Huzur Mh., Metin Oktay Caddesi, 34396 Sarıyer/İstanbul (P1-P2 Otoparkı) Read the full article
0 notes
volkanyuksell · 1 year
Photo
Tumblr media
AFAD deprem bölgesindeki ihtiyaçların listesini paylaştı AFAD, deprem bölgesi için öncelikli ihtiyaç listesi yayınladı: Elektrikli ısıtıcı, tüp, mont, ayakkabı, polar, yastık, jeneratör, ekmek, su, konserve ve hazır gıda gibi ürünler yer aldı. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), sosyal medya hesaplarından deprem bölgesi için öncelikli ihtiyaç listesi yayınladı. Listede şu ürünler yer aldı: - Elektrikli ısıtıcı - Büyük-küçük tüp - Odun sobası, odun, kömür sobası - Cep ısıtıcısı, powerbank, jeneratör - Çocuk (1-5 yaş) ve erişkin mont - Kadın-erkek iç giyim ve çorap - Kadın-erkek ayakkabı - Kadın-erkek polar - Kadın-erkek içlik - Yağmurluk - panço - Uyku tulumu - yastık, - Yatak ve nevresim takımı - Tek kullanımlık tabak- bardak- çatal-kaşık - Tava-ketıl - Kavurma- barbunya - peynir - konserve - Çay-kahve - Kaşar-peynir-zeytin - Su-ekmek-hazır gıda https://www.instagram.com/p/CoYyDt7sy_W/?igshid=NGJjMDIxMWI=
0 notes
nabokovokoban · 2 years
Text
HAZIR GİYİM MODEL MAKİNECİ
Hazır Giyim Model Makineci Nedir ve Hazır giyim sektöründe görevleri nelerdir? Hazır giyim model makineci hakkında bilgiler: Modelist tarafından verilen dikim talimatına göre model ve malzeme özelliğine uygun kadın, erkek, çocuk ve iç giyim numune dikimi yapma, iş geliştirmeye yönelik önerilerde bulunma bilgi ve becerisine sahip nitelikli kişidir. Read the full article
0 notes