YALNIZLIK" “Yalnızlık..yalnızlık gece ayazında sabaha kadar beklemek gibidir.ısınmak için güneşin doğmasını beklersin ama o güneş hiç bir zaman doğmaz.yalnızlık bulmadığın sevgiyi başka yerlerde aramak gibidir.ne yaparsan yap onu bulamayacağını bilirsin ama yine de denemekten vazgeçmezsin onun boşluğunu hep başka şeylerle doldurmaya çalışırsın.yalnızlık aynı havaya soluyup da bir türlü yan yana olamamak gibidir..aldığın her nefeste onun kokusunu duymak istersin ama yapamazsın.aldığın her nefes ciğerini acıtmaya başlar.yalnızlık dediğin eski bir sandalyenin gıcırdamasıdır yalnızlık..”
0 notes
“O susarken, sigara içerken, bakarken, uyurken, severken, solurken. Sanki bunalımı bile rahatlatıcı. O varken ya da yokken. Teninin bu denli güzelliği sonsuz durgunluktan kaynaklanıyor ve bana bu sonsuz yeryüzünden, yaşamdan ve ölümden daha da sonsuz geliyor. İşte bu duygu nedeniyle onunla olmalıyım, onsuz bile olsam.”
0 notes
Burcu geldi aklıma. 1. Sınıfta sevdiğim kız. Eğer o gün, 7 yaşında bir çocuk sevdiği kızın karşısında altına işemeseydi, bu gece çok daha farklı olabilirdi mesela. Bu gece Burcu'ya içiyorum. Bu gece Halit Uluç İlköğretim okuluna, her gün dayak yediğim ve sayesinde dayak atmayı öğrendiğim Şahan'a, 8 yaşımdayken tasomu çaldığı için ilk küfürümü ettiğim, annesine orospu dediğim Muhammet'e içiyorum. Nisanlar hüzünlüdür hep. Bu gece, 23 nisan gösterisine aylarca hazırlanıp 22 nisanda okul değiştiren küçük bir çocuğa içiyorum. Bu gece, büyüdüğünde istediği hayvan olabileceğini sanan, köpek olmak için büyümek isteyen, ağzında dişi olmayan bir bebeğe içiyorum. Bu gece Antalya/Konyaaltına, Sivas/Yıldızeline, Samsun/Saadet Caddesine içiyorum. Bu gece Cedit mahallesine de içiyorum. Bu gece 12 yıldır ev numarası aklımdan hiç silinmeyen ilk arkadaşım Hasan'a içiyorum. Ben bu gece, asla sigara içmem diyen, astım hastası, tırnakları sapsarı bir adama içiyorum. Siyahıma, Yeşilime, hatta Mavime bile içiyorum. Leonard Cohen'e bu geceyi lütfettiği için, Axl Rose'a bana sevmeyi öğrettiği için, Frank Sinatra'ya saygıyı öğrettiği için, Jon Bon Jovi'ye hayat gayemi öğrettiği için içiyorum. Tüm umutlarıma. Ben bu gece; Yıllar boyu ağlamış bir kadına, yıllar boyu ağlamamış bir adama içiyorum. Ben bu gece 10 yıl birbirini görmeden, duymadan, sağ mı-ölü mü bilmeden hayatlarına devam eden, birbirinin ismini asla anmayan, ama birinin yanında diğerinin konusu açılınca gözleri yağmurlara boğulan iki insana içiyorum. Ben bu gece, geleceğime içiyorum. Unutamadığım her şeye, her an düşündüğüm onca şeye, bana bu ödülü ehliyetim olmadan veren Tanrı'ya içiyorum. O bana günah yazıyor, ben onun da şerefine içiyorum. Hayat tek seferlik. Zıvanayı fazla deldik. Şimdi ne koyarsak suya düşüyor.
Muhteşem bir yazı. Muhteşem bir yazardan..
41K notes
·
View notes