Seyyah sadece yeryüzünde gezen kişi ya da dünyayı dolaşan kişi demek değildir; insan çoğu zaman kendi içinde de bir yolculuğa çıkar ve çoğu zaman kendi kendinin seyyahı olur. Fark edilmemiş düşünceleri kovalar, yeni fikirler keşfeder ve kendi yol haritasını çizer zihninde. Aldığı her kararda aslında zihninde gezdiği yerlerin fotoğrafını çeker. Onları saklar ve birer anıya dönüştürür..

#NowPlaying Je te pardonne - Pilule Bleue - Maître Gims

#NowPlaying Olsun - Ece Seçkin

Dünya, bensiz de dünyaydı; darılmadım.

İbrahimTenekeci (via farketmek)

Zor geliyor...

#NowPlaying Prens & Prenses by Simge

Aslında çok şeyim var fakat hiçbir şeyim yok.

Farkında olmadan beni üzdüğün her gün için her an için ayrı ayrı üzülmüştüm ama şimdi daha iyi farkına varıyorum; eğer canın başka bir şeye sıkıldıysa ya da sıkkınlaştıysa bunu benden çıkarmak yerine benimle paylaşırsan, gerçekten daha fazla yardımcı olabilirim. Neden biliyor musun? Seni ilk tanıdığım günden bugüne, birbirimizi ilk tanıdığımız günden bugüne, birbirimize “iyi günde ve kötü günde, hastalıkta sağlıkta” demiştik. İşte bu yüzden bazen aşk, karşındaki insanı iyileştirmek demek, onun iyi hissetmesine yardımcı olmak demek ve en önemlisi kimse kimseye katlanamıyorken aslında aşk biraz olsun katlanabilmek demek. 

Çok fazla bir şey istediğimi düşünmedim. Sadece benimle paylaşmanı istedim. Hakkım var buna. Seninle ilgili şeyleri bilmeye. Bazen duvarlar koyduğunu düşünüyorum. Bazen bunu bende yapıyorum daha fazla yara almamak adına birbirimizi yıpratmamak adına. Ama her ne olursa yine sığındığım liman sensin. Benim kahramanım sensin. Sen beni sarmaladığında, huzur bulduğum yer senin yanın. Bütün bunları, sana demeyi çok isterdim aslında ama yine kendi kendime söylemek zorunda kaldığım için buraya yazıyorum. Unutursam okursun diye.

Verilen sözler, genelde tutulmamak için verilir. Artık inanmamaya başlamıştım zaten verilen sözlere. Gerek yoktu fazladan beklentiye girmeye. Çünkü verilen her söz aslında bir beklenti içine girmek demekti. Oysa o kadar yorulmuştum ki ben beklenti içine giripte hayal kırıklığına uğramaktan. 

Uzun bir zaman önce aldım bu hesabımı. Aslında çokta uzun bir süre sayılmaz. Aylar oldu diyelim. Ve oturdum onu anlattım. Yüreğimi açtım. Kendi kendime konuşuyormuş hissiyatı olsun istedim. Sonra yazmayı bıraktım. Yazamadım, ne zaman klavyeye yazmak için değse elim, beş dakika sonra ya kapattım ya da sildim yazdıklarımı.. Sabret dedim kendime, her yaşadığını yalnız kalma fırsatı bulduğun zaman atlatacaksın diye. Bugün yalnız kalma fırsatım oldu, içimde yaşamaya ertelediğim ne varsa tek tek ortaya çıkar gibi oldu. Yine de içimde hala erteleme güdüsü de yok değil. Buna alışmışım çünki.. Yine sürekli uyuma istekleri, bazı şeylerden kaçma dürtüsü.. Nedensizce garip davranışlar.. Engellemeye çalışıyorum. Bastırdığım her şeyi yeniden bastırmaya başlamayı engellemeye çalışıyorum. Bana demişti ki “bu süre bizi birbirimizden uzaklaştırmayacak, aksine çok yakınlaştıracak..” Garip geldi bugün bunu hatırlamak. Çünkü nedensiz yere uzaklaştığımızı düşünüyorum. Belki ondan kaynaklıdır. Ama söz verdim kendime ona karşı anlayışlı olmak adına. Ne kadar sınırlarımıda zorlasa o iyi olana dek böyle olmak zorundayım. Düşünüyordum ki bir süredir, ben çocukken bu kadar alıngan değildim diye. Ya da alıngandım onu da bastırıyordum. Artık kimseye güvenemediğim için alınganlığım da artar oldu. Benim ahlaki anlayışlarımın dışına çıkan herkes benim için güvenilir insan olmaktan çıkıyor. Ama öyle garip bi durum ki, bazen kendimi o ahlaki anlayışlarımın ötesini ima eden davranışları yapmak üzereyken buluyorum. Diğer insanlara normal gelen ama bana garip gelen. Mesela laf taşımak. Ben hiç sevmem. Birisi bana söyleme dediyse söylemem ama mecbur kalınca üstü kapalı söylemek zorunda kalıyorum. Ve bu beni çıldırtıyor. Vicdanım rahat etmiyor. Onların nasıl rahat vicdanları? Ben birine bişey söylerken 21 kere düşünürüm belki. Kimsenin ağzına laf vermeme taraftarıyım. Kendi içimde ayrı bir dünya yarattım sanki. Ayrı bir gezegenden ibaretmişim gibi. Bu yüzden belli bir süre kendi kendimi tedavi etmek zorundayım. Kimseden hayır yok bu anlamda.

#NowPlaying Ağlat Beni - Harun Kolçak, Gülçin Ergül

#NowPlaying Hayatının Hatası - Tuna Kiremitçi ve Arkadaşları - Tuna Kiremitçi, Gülçin Ergül

Bana iyi gelmeyene ben iyi geliyorum. Sevmeyeni seviyorum. Kötülük yapana iyilik yapıyorum. Umursayanı umursuyorum. Galiba gerizekalıyım.

🌾

☕☝ (Asya Sitesi)