Çocuklarım acı bir coğrafyada doğdu.
Küçücük bedenleri, silah tutmaktan nasır bağlamış ellere korku saldı.
Çırılçıplak bırakıldılar, keskin soğuğunda adaletsizliğin
Baksanız,
Gözleri dünya haritasıydı!
Onların dünyaları ise bir satır, dar vaktinde diken üstü yaşamaların.
Aşktan değildi geceye tutsak uykuların,
Aynı gökyüzü altında hür bir yaşamaydı.
Çocuklarım hırpalanıyordu.
Kana bulanmış elleriyle ülkemi darmaduman ediyordu salt kötülük.
İnsanlığımızı yitiriyorduk. Delilik bu diyorduk ve kimse açmıyordu gözünü.
Her gün sevdiklerimizi kaybetmekten endişe edip,
Tanımadıklarımıza yas tutuyoruz şimdi gün be gün.
Eteklerine bulaşmış, çamurlaşmış sessizliği silkele.
Boyun eğme, dur de.
Gönlün alçak, başın dik, vicdanın rahat.
Barış geleceğe ilham olsun.
3 notes
·
View notes
Bir şehrin çıkışında, paslanmış demir tabelaya üstü çizilmiş bir hayat yazılıyor ve ıslak gözleri, yorgunluk tüm yüzüne serpilmişcesine harfleri okuyor. Sere serpe. Bakıyor. Tıka basa. Susuyor. Yaşanmışlıklara. Duruyor. Yalnızlıklara.
Kaçıyor.
0 notes
Cahil. Okuma yazma bilmiyor fakat romanlar okuyor sesli sesli. Bitene kadar düşeyazıyor. Düşe yazmak sanıyor kusura bakmasın bilgin sahaf. Sereserpe yaşamak, kaçmak için duvarlara omuz atıyor. Deliliğe vuruluyor aklı. Tavan üstüne çöküyor sanıp, duruyor öylece kapanıp. Romanın sonunu bilen yok. Kendisi içe yazıyor. Ağlamıyor. Yükü gözyaşından ağır mı sanıyor yahut dindiremezler diye mi korkuyor? Cahil. Sonayazıyor.
0 notes
yesemin by ersin gürses
Via Flickr:
Mayıs2013
6 notes
·
View notes
Hikayesini gerçekten merak ettiğin bir yazarı okuyacaksın. Filtre kahveni bu sefer sütlü sipariş verecek, çakmağı da garsondan rica edeceksin. Küçücük bir bake shoptan, kocaman kalabalığa atılacak, belki bir gün karşılaşırız diyeceksin.
1 note
·
View note
Gitmek yazmışım defterime çoktan. Rıhtımlar, güz halatları. Daha bir sürü şey şuramda darmadağınık.
0 notes
Sizin düzeninizle, akıl anlayışınızla, namus anlayışınızla, başarı anlayışınızla hiç bağdaşan yanım yok. Aranızda dolaşmak için giyiniyorum. Hem de iyi giyiniyorum. İyi giyinene iyi yer verdiğiniz için. Aranızda dolaşmak için çalışıyorum. İstediğimi çalışmama izin vermediğiniz için. İçgüdülerimi hiçbir işte uygulamama izin vermediğiniz için. Hiçbir çaba harcamadan bunları yapabiliyorum, bir şey yapıldı sanıyorsunuz. Yaşamım boyunca içimi kemirttiniz. Evlerinizle, okullarınızla, işyerlerinizle. Özel ya da resmi kuruluşlarla içimi kemirttiniz. Ölmek istedim, dirilttiniz. Yazı yazmak istedim, aç kalırsın dediniz. Aç kalmayı denedim, serum verdiniz. Delirdim, elektrik verdiniz. Hiç aile olmayacak insanla bir araya geldim, gene aile olduk. Ben bütün bunların dışındayım.
2 notes
·
View notes
Gece trenlerine binme, kaybolursun, sokaklarda mızıka çalma çocuk,
Vurulursun.
12 notes
·
View notes
Haziranın başında yahut eylülün sonunda, buraya kimin sayesinde geldiğimi, kimin yüzünden gideceğimi, canımı sıkan onca şeyi, ve elbette deli gibi mutlu edenleri, gelip geçenleri, gitse de kalanları, sevmese de sevilenleri, kızdıklarımı, kırdıklarımı, ve mutlaka unutmadıklarımı, çoğunlukla unutmaya çalıştıklarımı; toplasan bir hayat edeceğini söyleyenleri..hepsini, öncelikle hayatımın neresinde ne kadar istekle bulunduğumu kestiremediğim kendimi, zihnimin karmaşıklığından, kalbimin düzensiz atışlarından uzaklaştırmam gerektiğini anladım.
Bütün eylemleri yasaklamak lazımdı şu sıralar; düşünmemeli, yazmamalı ve anlatmamalıydı. Önemlisi şu ki, hatırlamamalıydı. Denge merkezi şaşmıyorsa sevmekten ve sevilmekten, alışkanlık emrini veren hangi kısmıysa beynimin, bin parça olmalıydı.
0 notes
Kış da bitti;
Racondandır. Bitti mi kış kim varsa gider.
Kış bitti.
Biriktirdiğimiz acı,
bize bir kaç mevsim yeter
1 note
·
View note
Betonlar. Betonların arasında depresyona da girilmiyor anasını satayım.
1 note
·
View note
Aşılmayacak bazı yollar, hiç gidilmeyecek hatta,
hüzün dediğin şey, bavulumu geri yerleştirdiğim gardırobun gıcırtısı gibi geliyor bir an kulağıma, somutlaşıyoruz uluorta.
Gözlerinin kahvesini koyduğumda fincana, o fal hiç açılmayacak gibi oluyor, bak söylüyorum bir hayır var her işte diye yoksa çırılçıplak kalacaktı kelimeler.
Pencere kenarındaki sinekliği düşünüyorum, hayret edilecek şey doğrusu, kim koydu bunu buraya, ne aciz yöntem hep bir sınır olsun diye insanlarla aramda.
Bir sigara ateşinde yakılmayacak gibi odadaki mahmur hava, duman dumanlığını yapıyor da bir yolunu bulup gidiyor, ben kalıyorum, sözler ağızdan bir kere çıkmış, geri gelmeyecek belli.
sadece saçlarıma hafif bir koku sinmiş.
0 notes
Tam olarak,
"Bu hareketsizliğin, korkuya dayanan bu tereddüdün daha zararlı olduğunu, insan münasebetlerinde bir noktada taş kesilmiş gibi kalınamayacağını, ileriye atılmayan her adımın insanı geriye götürdüğünü ve yaklaştırmayan anların muhakkak uzaklaştırdığını karanlık bir şekilde seziyor ve içimde sessizce yanan, fakat günden güne büyüyen bir endişenin yer etmeye başladığını hissediyordum."
0 notes
51 notes
·
View notes
biraz nietzsche biraz kant kafan karışmış belki
parlıamanet'i de bozdular tutunacak dalımız mı kaldı?
pavyonda tanıdığım bilge bir pezevenk vardı!
kötü kitaplar okumak kötü yaşamak gibidir derdi.
iyi kitaplar okudum bir boka yaramadı.
1 note
·
View note
"Bütün yaşama cesaretimi ölülerden alıyorum. Alıntılarında yaşadığım ölülerden. Bu kahrolası dünyayı yaşanır bir dünyaya dönüştürmeyi başarmış ölülerden. Dünyanın ihtiyacı olan her olguyu vermiş, söylemiş, yazmış ölülerden."
Türk edebiyatının gamlı prensesi.
Tezer Özlü
1 note
·
View note