Tumgik
thelastmvp23-blog · 5 years
Text
—Hınzır Çocuk—
Hoşgeldin...
Çek bir tabure eski dostum.
Öyle bir yere kurduk ki masamızı;gerçekler,acılar ve endişeler uzak kaldı.
En az mutluluk kadar uzak.
Görüyorum,çehrende var hâla tesiri;
Karmaşanın,telaşın ve esaretin.
Yok yere savurdular seni de kahırın içine biliyorum.
Ama bu gece masamız,yıldızlara yakın.
Atmosferden çıkarız az sonra,rastlarız eski tatlara,yüzlere,kokulara
Ama söyle onlara;tabureyi çeksinler karanlıktan uzağa.
İşte deldik yedi kat semayı eski dostum.
Her bir katta bıraktık
İnce belli kadınları,güzel kokan tütünleri,samimiyetle bakan dostları ve hatta ellerimizi yapış yapış eden wax’larımız bile artık bizimle değil.
Savrulduk zamanlar arasında
Dert yandık Bruno’ya Tesla’ya
Anlattık cehalete açlığını insanoğlunun.
Dediler uslanmaz,doymaz o hınzır çocuk.
Bilmek işine gelmedi,gelmez.
Hatırla eski dostum,
Masamız cehalete çok uzakta,
En az mutlukuk kadar uzak.
0 notes
thelastmvp23-blog · 5 years
Text
—olanak—
Olanaklardan ibaret bilinmezlik silsilesi,
Belki kader cilvesi,belki akıl hilesi.
Olanaksızlıkta kaybolmuş şairin iç sesi,
Vur ağzına şair olmak hâd değil.
Kuru ekmek;umut simgesi
Zeytin dalı;barış ânanesi.
Açtı lâkin şair midesi
Kır kalemi şair olmak hâd değil.
Orada burada çalışsam,
Tenha görüp medet umsam.
Karanlıkta mısra yazsam,
Yırt kağıdı şair olmak hâd değil.
Bir yanım Anadolu
Bir yanım en batı.
Şart mıydı yapmak bu ayrımı?
Boğ ilhamı şair olmak hâd değil.
Aşk mıydı aceb bunları yazdıran?
Kanat bahşedip Mardin’e uçuran,
Zifiriyi aydınlık kılan
Sök kalbini aşık olmak hâd değil.
İbrahim Erdem.
26.07.19
Tumblr media
1 note · View note