Sesin camları kırmaz belki ama kalbimi tuzla buz eder.
443 notes
·
View notes
“Yürürüm usuldan, girerim bir meyhaneye İçerde üç beş kişi Yalnızlık üç beş kişi Bir kadeh rakı söylerim kendime Bir kadeh rakı daha söylerim kendime -Söyle be! ne zamandır burda bu gemi -Denizin değil hüznün üstünde. Belki yarın gidecek Bir anı gelecek bir başka anının yerine. İnsan bazan ağlamaz mı bakıp bakıp kendine.”
— (via edipcanseversiirleri)
313 notes
·
View notes
“Bak ben bu kışı atlatırım. Bu soğuğun içinde yanan bu yangını. Bu ayazı atlatırım ben. Ama bir daha asla düştüğünüzde ilk eli uzatan olmam.”
— milanobet (via sonumutolsun)
2K notes
·
View notes
“Size o gece gözyaşlarımı silerken yaşadığım çaresizliği anlatamayabilirim ama bunu size ağlayabilirim”
— milanobet (via sonumutolsun)
2K notes
·
View notes
işler içinden çıkılmaz bir hal alırsa
dünya diyorum bin yıllardır böyle
senin için mi değişecekti yani şu düzen
sen ki değiştiremiyorsun yanlış almışsan bile bir bileti
tutup bambaşka bir şehre gidiyorsun mesela
ve hayret dahi etmiyorsun
kıyısı olmayan bir şehre nasıl gidilir vapurla
kimseye ayıp olmasın diye biraz daha yaşıyorum
aman zahmet olmasın diye kimseye
kendimi seviyorum biraz
beni sevmeyen herkesin yerine
konuşuyorum karşıma alıp kendimi
sen de olmasan kim severdi beni diyorum
bak koyamıyorsun yerine başka birini
düşündüğünde her şey ne kadar zor
oysa ne kadar kolay kıyıyor insan birine
ben kimseye kıymayayım diye ellerimi cebimde saklıyorum
çarpmasın diye örneğin elim, diğer elime
kim sevmiş şimdiye kadar birini
beni çok seviyor diye bir düşün
ama yine de insan olmayacağını bildiğinin peşini,
olmadığını görmeden bırakmıyor
gerçi görünce de bırakmıyor, kendime hak veriyorum
çünkü haksızlık etmem kimseye
bu yüzden adınla başlıyorum adımı söylemeye
deli gönül diyor bakkala ekmek almaya
gidiyorum diye çık, bir daha da gelme
sonra bakıyorum “ekmek almaya gidiyorum”
diyecek kimse yok, oturuyorum yerime
ne yapsam da gelsen
ya da ne yapsam da seni aklıma getirmesem
aslında hiç doğru bulmuyorum böyle şeyleri
sabah sabah öğle sonrası akşam üzeri ve gece yarısı
uluorta tekrar tekrar söylemeyi
çok sevdiğim bir adamın hatırası, çok sevdiğim bir kadının
öyle narin örüyor ki saçlarını
kim diyorum böyle dikkat eder bir saç teline
ve kim diyorum böyle rahat arkasını döner birine
ben çekilip bir köşeye onları seyrediyorum
o eski elleri alıp ve taptaze bir acemilikle
sonra oturup senin saçlarını örüyorum
cevabını bildiğim sorularla yoruyorum aklımı
kabul edemiyorum bazısı için her şey nasıl bu kadar açık
nasıl bu kadar keskin dönüşleri
hiç mi vazgeçmezler vazgeçmekten demiyorum
ama ağırdan alamazlar mı bazı çekip gitmeleri
bardaklara su veriyorum, güneşlendiriyorum pencereyi
radyoyu açıp oralı olmuyorum
kitapları indiriyorum raflardan
şuraya bir mektup sıkışmıştır belki diyorum
belki bir not benim için yazılmış
içinde bir buluşma tarihi, hem de bu yüzyıl içerisinde
bu bekleyiş diyorum bana yeter
artık hiçbir şeyle meşgul olmuyorum
yatmadan önce köstekli bir saati kuruyorum
alıp kulağıma götürüyorum
başımı dizlerine yaslamışım gibi bir his kaplıyor her yanımı
her tik-tak sesinde bir kez daha
babam, bir de o mavi matarayla kırlara gidiyorum
ellerinin çayırını çimenini özlüyorum
sokak lambaları odamı aydınlatıyor
sen ışıkların altından geçiyorsun, gülüşün de geçiyor
hayalin parmak uçlarına basa basa yürüyor
gelip yanıma uzanıyorsun, ömrüm uzuyor
üzerini örtüyorum gözlerimle
önce ben diyen bütün şeytanlarımı taşlıyorum
yeni bir alfabeye adınla başlıyorum.
2K notes
·
View notes
48K notes
·
View notes
“Zor zamanlar yaşıyorum, ağır sınavlardan geçiyorum. Bu günler bittiğinde, sularım durulduğunda, dengemi bulduğumda, huzuruma kavuştuğumda geleceksen eğer, gelme! Ben o gün, daha güçlü, daha katı, bir dağ gibi kıpırtısız ve heybetli olacağım. Oysa şefkate bugün ihtiyacım var.”
10K notes
·
View notes
İnsanların çoğu kaybetmekten korktuğu için, sevmekten korkuyor.
Sevilmekten korkuyor, kendisini sevilmeye layık görmediği için.
Düşünmekten korkuyor, sorumluluk getireceği için.
Konuşmaktan korkuyor, eleştirilmekten hoşlanmadığı için.
Duygularını ifade etmekten korkuyor, reddedilmekten korktuğu için.
Yaşlanmaktan korkuyor, gençliğinin kıymetini bilmediği için.
Unutulmaktan korkuyor, dünyaya iyi bir şey veremediği için.
Ve ölmekten korkuyor aslında yaşamayı başaramadığı için .
2K notes
·
View notes
“hayatım, aramak, bazen ne aradığını bile bilememek ama sonuçta hiçbir şey bulamamaktan ibaret.”
7K notes
·
View notes
Ben iyi değilken ve bunu adın gibi bilirken dönüp de bakmadığın için teşekkür ederim. Bi gün bana ihtiyacın olduğunda sana buz gibi bakacağım.
12K notes
·
View notes
830K notes
·
View notes
Nasıl olursa olsun düşünmek değer vermekle ilgili. Yok yapamadım yok düşünemedim, düşünmedin çünkü içinden gelmedi. İçinden gelmedi çünkü gözünde değeri yok. O yüzden ben söyleyince yapılan, içten gelmeyen hiçbir şeyin de bende yeri yok.
10K notes
·
View notes
Bir zamanlar evindi. Duvarlarına sırlarını anlattın, bahçesinde çocuklar gibi koştun oynadın, balkonunda yıldızları seyrettin. Şimdi bu evi taşlamak niye?
271 notes
·
View notes
Ben kırılmaya kalbimden başlamadım. Ellerimi bıraktığın gün parmaklarım kırıldı. Sarılmayı kestin, kaburgam kırıldı. Konuşmayı bıraktık, sesim kırıldı. Öpmedin, nefesim kırıldı. Okşamadın hiç, saçlarım zaten kırıktı. Özlemedin, hasretim kırıldı. Aramadın varlığın kırıldı. Sevmedin demeye dilim varmıyor, sevmişsindir belki az da olsa,söylemedin hiç.. Kalbim kırıldı..
– ( via - @dasiyahorpheus )
1K notes
·
View notes
“Birine hasret kalmak, yüreği öyle güzel olgunlaştırıyor ki. Birini severken büyüyorsun, onun hasretiyle olgunlaşıyorsun.”
11K notes
·
View notes
eski arkadaşlıklarıma bakıyorum da önceden sanki hep sonsuza dek sürecekmiş gibiydi şimdiyse hiç yaşanmamış gibi. ne garip insanın yabancı gibi hissettirenle birçok anısının olması
11K notes
·
View notes
o şarkıyı hiç çalmamış yapamam. adımlarımı sokaktan geri alamam. cümleleri çıktıkları yere, çenemin içerisine geri sokamam. adımlarımın bu istekli istekli atışlarını geriye çeviremem. o fotoğraftan çekilemem. bir fotoğraf karesinin ölümsüzlüğünün önüne geçemem. anılarla kavga edemem beni affet. anılara gücüm yetmez benim. olanların olmuşluğunu sana unutturamam. kollarındaki kesikleri öpebilirim ama izlerini senden alamam. hatıra bunlar çiçeğim ben onların boğazını bu güçsüz ellerimle sıkamam. ne yaparsam yapayım, bir kalbi tekrar o ritimde attıramam. telefon numaranı unuturum ama söylediklerini hafızamdan atamam affet beni. oldu çiçeğim. hepsi oldu bunların. ben şimdi ne yaparsam yapayım bunlar olmamış gibi senin gözlerinin içine bakamam. affet beni. beni affet.
2K notes
·
View notes