“İzin verirseniz şuracıkta,kendi kendime düş görmek istiyorum.”

Geceye bir şiir bırak..

“Bir çeşit sevdam var,Bir çeşit yalnızım kapıda.”

herkesin bir yıldızı var.

ama kimseninki birbirine benzemiyor.

Bayramların anlamı buruşuk elleri ve puaça yanakları öpmektir :)

Şefkate söyle o da gelsin.Özledim onu, o da gelsin saçlarıma dokunsun..:)

Üstümü ara! Cebimdeki şiiri usulca kaydırayım senden tarafa.

Didem Madak

Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca Balkona yorgun çamaşırlar asmaya ki uçlarından çile damlardı. Güneşte nane kurutmayı Ben acılarımın başını evcimen telaşlarla okşadım bayım. Bir pardösüm bile oldu içinde kaybolduğum. İnsan kaybolmayı ister mi? Ben işte istedim bayım. Uzaklara gittim Uzaklar sana gelmez, sen uzaklara gidersin Uzaklar seni ister!

‘’Söylenen her sözün üzerinde, içinden çıktığı kalbin elbisesi vardır.’‘

Sosyal medyadan kurtulalı daha bikaç ay olmuşken şans eseri sayfana rastladım ve şimdi burdayım. Çok güzel bi kalbin var. İnsanlar genelde kelimeleri kullanmayı bilmez. Sonu nereye gider, yanlış anlaşılır mı, acaba kırılcağı bişey mi… Bence sen bu insanlardan değilsin. Kelimeleri kullanmayı, kalbe dokunmayı biliyosun. Hala insan kalabilen nadir varlıklardansın yani. Nolur umudunuzu yitirip pes etmeyin çünkü dünyanın güzelleşebilmek için sen ve senin gibilere ihtiyacı var. Gecemi bir nebze güzelleştitdiğin için teşekkür ederim. Güzel şeyler yaşayıp güzel şeyler yaşaman dileğiyle…

Hüzün içinin en derinlerine daldığında, bana ne yapmamı tavsiye edersin hk

‘’Canımla besliyorum şu hüznün kuşlarını’‘

Şair misin,şiir mi?Gece misin sarı çizgili yapayalnız bir kedi mi?

"Geceye sabreden yüreğime, sabahın sunulmasını seviyorum."

‘’Bulamayacağım bir şeyi daima arıyor gibiyim. Nedir beni mesut edecek, ne gibi bir şeydir, onu da bilmiyorum.’‘

Peki ya hiç aile yüzü görmemiş kız çocukları ?

Bir ben kaldım, ortasında kavganın, Bir de karanfil yürekli çocuklar.

Niye herkes bu kadar mutsuz hiç anlayamıyorum, blog dertli anonimlerle dolmuş

Benim kaktüsüm çiçek açmış daha mutlu ne ola!

Herkese selâm, sana hasret..

Kelimelerin ustaca kullanıldığı yerde biraz hüzün, biraz mutsuzluk ve çokça umut vardır. Değil mi?

hüznün lalesidir dünya...

“Gülüşünü seversin, Sesini seversin, Sohbetini seversin, Sevmek için illa yüzünü görmek şart değil, Yüreğinde duruşunu seversin.”

Yaşım tutmuyor mutluluğa..

“Uçmayı öğrenmeden, göçmeye mecbur kalmış bir kuş gibi kalbimiz.”