Isınan havalarla gönül yaylarının gevşemesi de bir oldu.Her önüme gelen bir aşk hikayesi anlatıyor; sanırsın dünya pembe bir bulutun içinde dönüyor.Aşk masalından şarkılar sevilir de dinlenir de yalnız karşılıksız olanları ağıda dönüyor be kardeşim.Bize de yazık.Yuvayı dişi kuş kurar derler; bizim dişi kuşlar gözlerinde aşkları ağızlarında bir merhabaları bile olmadan uçuşuyor.Kabul edelim kızlar kendisiyle ilgilenmeyen erkekleri seviyor.Kardeşim bile farketmiş bunu “cool” takıldığını düşünüyor.Bu nasıl dünya kardeşim böyle...
Çerkesler oyunlarını bir çember içinde kurar.Sadece gençlerden ve bekarlardan oluşan bir çember.Ortada bir çift karşılıklı oynarken diğerleri alkışlarla onlara destek olur.Her yaştan her köyden her aileden kız o çemberin içinde oynayacaktır ama herkesin bir sırası olacak kimse kimseye saygısızlık etmeyecektir.Ev sahibi seni çemberin içine çeker ve o adımı atana kadar eşinin kim olacağını asla bilemezsin.Karşına tanıdık tanımadık kim çıkarsa çıksın oynamak zorundasın aksi haynapedir(ayıptır).Bazen abin olacak yaşta biriyle müziğin ritmini yakalayarak ağır ağır adımlarsın çemberi bazen de arkadaşınla karşılıklı figürler uydurur dört dönersin neşenden. Ama bazen de birbirini seven insanlar buluşur bu çemberde.Kimse anlamasın isteseler de gözlerinin parlaklığından, kızaran yüzlerden, çembere sığmayan heyecanlarından herkes anlar onların kaşen(birbirini seven iki kişi) olduğunu..Onlar oynar diğer tüm misafirler izler. Onlar oynar gençler çoşar. Gençler coşar yaşlılar bile görmek ister oynayan çifti. Herkes görür, herkes anlar ama kimse bir şey demez.Hatta gençliklerini tebessümle karşılayıp heyecanlarına alkış tutarlar.Çünkü nasıl olsa bütün münasebetleri bu kadarla sınırlı kalacaktır...Eğer isterlerse aracılar(hatıyagolar) sayesinde birbirlerinin isimlerini ve hangi sülaleden olduklarını öğrenirler. Zaten bunu öğrenen adige cale(genç erkek-çocuk), pşaşenin(genç kız) tc kimlik numarasını bilse hakkında bu kadar çok şey öğrenemez hakkında.Sonra akıldan çıkmıyorsa bu sevdalar yapılacak şey bellidir; cale o sülalenin-o köyün başka düğünlerine de gider taa ki pşaşeyi bulana kadar.(Çünkü Çerkeslerde düğüne yabancılar da katılır-akraba olması gerekmez.) Böyle böyle kavuşur onlar kimse kimsenin mahremini zorlamadan, sevdalarını dillerden çok gözlerden dökerek...Ve gökten üç elma düşer; biri bu adetlerin hala olduğunu zannedenlerin kafasına, biri Mark Zuckerberg’in kafasına biri de geçmişe takılıp kalanlara.