Kilitlenmiştim. Kelimelere dökecek düşüncelerim vardı. Ellerim bir türlü yazmaya gitmedi, ta ki şimdiye kadar.
Geçen ay-ne kadar yakın gibi- yaşanan kıyametin ardından yazmak adına her şeyden bir tür tecride girdim. Bu felaketin büyüklüğü karşısında yaşadığım şaşkınlıkla bir tür lâl oldum.(Nerede bir can ölse oralı olur yüreğim.) Ne bir paylaşım yaptım ne de başka bir şeye odaklanabildim. Gördükçe, duydukça,hissettikçe yüreğimin üzerine oturan kütlenin ağırlığı büyüdü.
Hiç bir kelimenin telafisini mümkün kılmayacağı binbir çiçekli bahçemizin yitirdiğimiz canlarına...
Olandan sonra medyada gördüklerim içinde beni ekileyen yardım çabalarıydı. En içten yapıldığını hissettiğim çabalardı. Diğer olumsuzluklara değinmeyeceğim çünkü acıyı katladıkça katladılar.
6 Şubat Maraş depreminden beri ayakta kalmaya çalışıyorum, güçlü kalmaya, ailemin psikolojisini toparlamaya, depremden sonraki 3 gün dışarının o ayazına rağmen zatürre geçirmediğime şükrediyorum. Şimdi beş dakika soğukta kalsam iliklerime kadar üşüyorum. Fıtratımda yatan Rabb inancına inanıyorum. Ne büyük şükür sebepleri varmış unutmuşuz, hatırladık diyorum. İnanın neler yaşıyorum nelerden geçiyorum bilmiyorum. Bugün çantamda öğrencimin hediyesine denk geldiğimde anladım ağlamaya ihtiyacım olduğunu, bıraksanız bir ay aralıksız ağlarım, ama bırakmayın, bırakmayın ayakta kalmalıyım ki ailem tekrar o özlediğimiz sıcak ev hayatına dönebilsin.
nerden nasıl başlyacağımı bilmiyorum bugün tam olarak senle ayrı kalalı 37 gün sesini duymayalı kokunu içime çekmeyeli ikinci evime gelemeyişime 37 gün oldu o geceden sonra zaman kavramım kalmadı ah be emom beni tek bıraktın be kardeşim yarım kalmış bir sürü hayallerimiz anılarımız vardı 12 senem yılım çocukluğum en güzel anılarım affet beni kardeşim tonlarca betonun altında yardım eli beklerken gelemedim yanına seslenemedim sana geldim kardeşim diye azap çekiyorum yaşadığım süreç bounca sen benim her şeyimdin yarım bıraktın beni bu zor kötü dünyada o kadar güzel ve güçlüydün ki yakıştıramadım sana ölümü konduramadım uyuyamıyorum sağlıklı düşünemiyorum gün geçtikçe acım hafifler sanıyordum ama yanılmışım tam tersi ben hayata karşı dik durmaya çalıştıkça her yerden senle olan anılarımızı karşıma çıkardı canım yandığında seni arar sana anlatırdım bu sefer canımı sen yakıyorsun beni sen ağlatıyorsun ve ben yine seni arayıp sana anlatmak istiyorum anılarımızın çocukluğumuzun geçtiği maraş senide içinde alıp yıkıldı umarım gittiğin yerde senin gibi güzel bir yerdir emom hep nünüm derdin ya bana nünü de seninle beraber o enkazda kaldı...
O depremi orada yaşamayan bilemez... Evimiz işimiz oralarda mecbur yaşamaya devam edeceğiz ama içimizde o zamanki korku, acı, keder çaresizlik, kimsesizlik kalmaya devam edecek...06.02.2023 4.17...
Antakya’m, Sil Gözyaşlarını | Hatice Elveren Peköz
Antakya’m, sil gözyaşlarını…
Yıl 2023, 6 Şubat, Saat 04.17, şiddetli deprem, domino taşı bir etki ile 10 il aynı anda sarsıldı!
İnsanlar derin bir uykudayken, 6 Şubat saat 04.17’de 7.7 büyüklüğünde, saat 13.24’te ise 7.6 büyüklüğünde iki deprem meydana geldi. Depremler Hatay’da da büyük yıkıma neden oldu. Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki iki depremin etkilediği 10 ilden en…
Kimi bebek, kimi genç, kimi yaşlıHepsinin hikâyeleri kaldı yarı başlıSeksen beş milyonun ise gözü yaşlıPerişan etti hepimizi Maraş depremi
Bak hele kriş var, kolon hiç yokHatalar bir, iki, üç değil, pek çokSizde hiç mi vicdan azabı yok?Perişan etti hepimizi Maraş depremi
Kul istemedikçe yaradan vermez afetiBirde yağmalamak harabe memleketiKonuşmaya utanıyor insan, bu rezaletiPerişan etti…
Kimi bebek, kimi genç, kimi yaşlıHepsinin hikâyeleri kaldı yarı başlıSeksen beş milyonun ise gözü yaşlıPerişan etti hepimizi Maraş depremi
Bak hele kriş var, kolon hiç yokHatalar bir, iki, üç değil, pek çokSizde hiç mi vicdan azabı yok?Perişan etti hepimizi Maraş depremi
Kul istemedikçe yaradan vermez afetiBirde yağmalamak harabe memleketiKonuşmaya utanıyor insan, bu rezaletiPerişan etti…