Tumgik
#hikmetli söz
ilmiyyat1453 · 2 years
Text
"Dünya tasası çekme, o Allah'a aittir. Rızık endişesi taşıma, o da Allah'a aittir. Gelecekten kaygı duyma, gelecek Allah'ın elindedir. Tek bir tasan olsun: Allah'ı nasıl razı edeceksin?"
Şeyh Şa'ravî (rahmetullâhi aleyh)
192 notes · View notes
talebetulahla · 1 year
Text
Tumblr media Tumblr media
Kimse hakkı gizlemesin , çünkü Mevla bir nur çıkarır o hakkı izhar eder.
| Mahmud Efendi H.z (k.s)
64 notes · View notes
islamdogruyol · 2 years
Text
#YeniProfilResmi
#Kalbinizde ne varsa, dünyâda da Ahirette de karşınıza O çıkar..!"
#Gavs-ı sânî kuddise sırruhú
----------------------
#Allah Tealanın sevgisini kazanmaktan daha büyük bir makam yoktur..
#Gavs-ı Kasrevi Hz kuddise sırruhû
----------------------
#Ölümü düşünmek, ihlâs ve Allah’a yakınlık için insana en çok fayda veren iştir.
#Seyda Seyyid Muhammed Raşid Elhüseyni kûddise sırruhû
-----------------------
#İnsanların ne kadar küçüldüğünü görmek istiyorsan maddiyatlarına dokun,ne kadar büyük olduğunu görmek istiyorsan maneviyatlarına dokun.
#Saki Seyyid Muhammed Saki Elhüseyni kuddise sırruhú
------------------------
#İnsanın en büyük sermayesi evladıdır.
#Fettah Seyyid Muhammed Fettah Kuddise sirruhu
------------------------
#Tövbe, günah işledikten sonra, Allah'tan korkarak pişman olmak ve bir daha yapmamaya karar vermektir.
#Mübarek Seyyid Muhammed Mübarek Kuddise sırruhû
----------------------
#Ne iş yaparsan yap ama yaptığın işe bak, sonra dön aynada kendine bak...
#Kendini arıyorsan yolun yarısına ulaşırsın ama asla bitiremezsin!
- Çünkü sen yoksun...
#Herkese herşeyi söylemeyin, lanet iblis laf taşıyor...
Tumblr media
2 notes · View notes
ibretliksozler · 2 years
Text
Mütevazi olun, zira siz topraktansınız.
Tumblr media
0 notes
yakazakalb · 13 days
Text
Hiçbir şeyi ertelememek lazım bayım. "Sonra söylerim. sonra yazarım. sonra okurum. sonra bakarım." O söz o an söylenmeli ise bir saniye sonra söylemenin hiçbir anlamı olmayacak. Tam o esnada gökyüzüne bakmazsanız bir anda kaçırırsınız en güzel manzarayı. Bişeyi o esnada yazmazsanız ruhu gider. Ölü cümlelerin muhatabınıza ulaşma ihtimali ise çok düşüktür.
Hiçbir şeyi ertelememek lazım. Gönlün ve aklın hakkın ibresinden şaşmadığı müddetçe sonraya bırakma yaşamı. Aklına eseni yapmak değil bu. Olması gerekeni olması gereken anda yapmak. Ve buna hikmet deniyor.
Rabbim hepimize hikmetli iş yapabilme kabiliyeti ihsan etsin.
19 notes · View notes
name-ihumayun · 7 months
Text
Şeyh Tantâvî diyor ki: "
70 yıldır kitap okurum. İbnü'l-Cevzî'nin şu sözünden daha hikmetli bir söz görmedim:
İbadetlerin meşakkati gider, sevabı kalır.
Günahların lezzeti gider, azabı kalır.”
31 notes · View notes
yantekerlek · 1 year
Text
ak sakallı bir dede ile karşılaştım. hikmetli bir iki söz eder mi acaba dedim. doktorun odasına girecekken önüme geçerek hikmetli bir fiilde bulunmuş oldu.
25 notes · View notes
lalgibi · 2 years
Photo
Tumblr media
“Kalpleri dinlendirin ve onlar için hikmetli hoş sözler araştırın. Çünkü bedenlerin yorulduğu gibi kalpler de yorulur.” . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . @lalgibii . . . . . . . . . . . . . . . . #hzali #hzalisözleri #edebiyat #istanbul #şiirsokakta #sevgi #söz #sözler #güzelsözler #instagram #huzur #siirsokakta#love #mutluluk #şair #şiirheryerde#şairler #tbt #siir #iyigeceler #keşfet#dua#türkiye#sözlerköşkü#dua#ibadet#tevekkül#islam#dinisözler (Türkiye) https://www.instagram.com/p/ChSZWM8jkk0/?igshid=NGJjMDIxMWI=
63 notes · View notes
revnaktarblog · 10 months
Text
Kaçını hayatımızda uygulayabiliyoruz birini bile uygulasak kim bilir ne bereketli olur hayatımız...
- Kötü söz söylemezdi.
2- Kimseyle çekişmezdi.
3- Her zaman ağırbaşlıydı.
4- Dünya işleri için kızmazdı.
5- Umanı ümitsizliğe düşürmezdi.
6- Kimsenin kusurunu aramazdı.
7- Affedici idi, intikam almazdı.
8- Hoşlanmadığı bir şey hakkında susardı.
9- Yemek seçmezdi, önüne ne konulursa yerdi.
10- Susması konuşmasından uzun sürerdi.
11- Gerçeğe aykırı övgüyü kabul etmezdi.
12- Sade kıyafet giyer, gösterişten hoşlanmazdı.
13- Sıkıntılı hallerinde kabalaşmaz ve bağırmazdı.
14- Konuşurken adeta çevresindekileri kuşatırdı.
15- Kimseye, hakkında hayırlı olmayan bir söz söylemezdi.
16- Kendi şahsı için asla öfkelenmezdi, öç almazdı.
17- Kendisinden bir şey istendiğinde asla hayır demezdi.
18- Kelimeleri tane tane ve inci gibi idi.
19- Yanında en son konuşanı, ilk önce konuşan gibi dinlerdi.
20- Halkın kullandığı hiçbir kötü sözü kullanmamıştı.
21- Her zaman hüzünlü ve mütebessim bir halde dururdu.
22- Fakirlerle beraber yerdi, öyle ki onlardan ayırt edilmezdi.
23- Sıradan değildi ama sıradan insanlar gibi yaşardı.
24- Hiç kimseyi ne yüzüne karşı ne de arkasından kınardı.
25- Düşmanlarını affetmekle kalmaz, onlara değer verirdi.
26- Gereksiz yere konuşmaz, konuştuğunda da ne eksik ne de fazla söz kullanırdı.
27- Bir topluluk içersinde oradakiler bir şeye gülerse O (sav) da güler, bir şeye hayret ederlerse O (sav) da hayret ederdi.
28- Konuşurken yüzünü başka tarafa çevirmez, bulunduğu yerde ayrı bir yere oturmazdı.
29- Bir gün kendisinden yaşça küçük bir dostunun omuzlarından tutarak şöyle demişti: “Dünyada garib bir yolcu gibi ol...”
30- Yürürken beraberindekilerin gerisinde yürürdü. İki yalına salınmaz, adımlarını geniş atardı. Yüksek bir yerden iner gibi öne doğru eğilerek vakar ve sükunetle yürürdü.
31- Sabahları evden çıkarken şöyle derdi: “İlahî, yolda sapmaktan ve saptırılmaktan, kanmaktan ve kandırılmaktan, haksızlık etmekten ve haksızlığa uğramaktan, saygısızlık etmekten ve saygısızlık edilmekten sana sığınırım.”
32- Çok konuşmazdı, öz ve hikmetli konuşurdu.
33- Düşünceliydi, boş şeylerden yüz çevirirdi.
7 notes · View notes
oguzhanahmetkara · 4 months
Text
Kuran ayet olarak mı indirildi, kitap olarak mı indirildi yoksa okundu mu?
Kuran ayet olarak mı indirildi, kitap olarak mı indirildi yoksa okundu mu?
Ben karar veremedim. Sizce....
AYET OLARAK İNDİRDİK
Bakara / 99 Andolsun ki sana apaçık ayetler indirdik. (Ey Muhammed!) Onları ancak fasıklar inkar eder.
ibn ishâk, ibn Cerîr ve ibn Ebî Hâtim, bn Abbâs’tan bildirir: ibn Sûriya Resulullah'a: “Ey Muhammed. Sen bize bildiğimiz bir şey getirmedin. Allah sana apaçk bir âyet (mucize) indirmedi ki o âyet sebebiyle biz de sana uyalım” deyince, Allah: "And olsun ki, sana apaçık âyetler indirdik. Onlar sadece yoldan çıkmışlar inkar eder"' âyetini indirdi. (ibn ishâk (Sîretu ibn Hişâm, 1/54T), ibn Cerîr (2/305, 308) ve ibn Ebî Hatim, Tefsir 1/183 (970, 973).)
Yûsuf / 1-2 Elif. Lâm. Râ. Bunlar, apaçık Kitab'ın âyetleridir. Anlayasınız diye biz onu Arapça bir Kur'an olarak indirdik.
ibn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Mücâhid: “Kur'ân, Kureyşlilerin konuştuğu dille nazil olmuştur” dedi. (ibn Ebî Hatim (7/2099).)
Ra’d / 37 Ve böylece biz onu Arapça bir hüküm (hikmetli bir söz) olarak indirdik. Eğer sana gelen bu ilimden sonra, onların arzularına uyarsan, (işte o zaman) Allah tarafından senin ne bir dostun ne de koruyucun vardır.
Hicr / 9 Kur'an'ı kesinlikle biz indirdik; elbette onu yine biz koruyacağız.
Nahl / 44 Apaçık mucizeler ve kitaplarla (gönderildiler). İnsanlara, kendilerine indirileni açıklaman için ve düşünüp anlasınlar diye sana da bu Kur'an'ı indirdik.
Tâ-Hâ / 2 2, 3. Biz, Kur'an'ı sana, güçlük çekesin diye değil, ancak Allah'tan korkanlara bir öğüt olsun diye indirdik.
ibn Merdûye, Hz. Ali'den bildirir "Ey örtünüp bürünen! Gecenin birazı müstesna kalk"( Müzzemmil Sur. 1,2) âyetleri nazil olduğu zaman Hz. Peygamber gece boyu namaz kıldı. Bundan dolayı ayakları şişince dinlendirmek için sırayla ayaklarından birini kaldınp diğerinin üzerinde durmaya başladı. Bunun üzerine Cebrâil indi ve “Ey Muhammed. iki ayağınla yere bas anlamında: “TAHA" dedi. Ardından: “Kur'ân'ı sana sıkntıya düşesin diye indirmedik" (Tâhâ Sur. 2) dedi. Bunun yanında: "...Kur'ân'dan kolayınıza geleni okuyun ..."( Müzzemmil Sur. 20) âyetini de indirdi. (Tahricu Ahâdîsi'l-Keşşâfda (2/348) geçtiği üzere ibn Merdûye.)
Tâ-Hâ / 113 (Resûlüm!) Biz onu böylece Arapça bir Kur'an olarak indirdik ve onda ikazları tekrar tekrar açıkladık. Umulur ki onlar (bu sayede günahtan) korunurlar; yahut da o (Kur'an) kendileri için bir ibret ortaya koyar.
Hac / 16 İşte böylece biz o Kur'an'ı açık seçik ayetler halinde indirdik. Gerçek şu ki Allah dilediği kimseyi doğru yola sevkeder.
Nûr / 1 (Bu) Bizim inzal ettiğimiz ve (hükümlerini üzerinize) farz kıldığımız bir sûredir. Belki düşünüp öğüt alırsınız diye onda açık seçik ayetler indirdik.
Nûr / 34 Andolsun ki biz size (gerekeni) açık açık bildiren ayetler, sizden önce yaşayıp gitmiş olanlardan örnekler ve takvaya ulaşmış kimseler için öğütler indirdik.
Nûr / 46 Andolsun biz (bilmediklerinizi size) açık seçik bildiren ayetler indirdik. Allah, dilediğini doğru yola iletir.
İnsan / 23 (Resûlüm!) Kur'an'ı sana biz, evet biz indirdik.
KİTAP OLARAK İNDİRDİK
Nisâ / 105 Allah'ın sana gösterdiği şekilde insanlar arasında hükmedesin diye sana Kitab'ı hak ile indirdik; hainlerden taraf olma!
En’âm / 157 Yahut «Bize de kitap indirilseydi, biz onlardan daha çok doğru yolda olurduk» demeyesiniz diye (Kur'an'ı indirdik). İşte size de Rabbinizden açık bir delil, hidayet ve rahmet geldi. Kim, Allah'ın ayetlerini yalanlayıp onlardan yüz çevirenden daha zalimdir! Ayetlerimizden yüz çevirenleri, yüz çevirmelerinden ötürü azabın en kötüsüyle cezalandıracağız.
İsrâ / 105-106 Biz Kur'an'ı hak olarak indirdik; o da hakkı getirdi. Seni de ancak müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik. Biz onu, Kur'an olarak, insanlara dura dura okuyasın diye (ayet ayet, sûre sûre) ayırdık; ve onu peyderpey indirdik.
Nesâî, ibn Cerîr, ibn Ebî Hatim, Hâkim, ibn Merdûye ve Beyhakî’nin bildirdiğine göre ibn Abbâs bu âyeti şeklinde şeddeli olarak okudu ve: "Kuran, dünya semasına Ramazan ayında Kadir gecesinde toptan olarak indi. Müşrikler bir olay yaşadığı zaman Allah onlara bir cevap veriyordu. Sonra Allah onu yirmi yılda (ayet âyet) ayırmış ve bu şekilde Allah, Resûlüne indirmiştir" dedi. Nesâî (7989, 7990), ibn Cerîr (15/115), ibn Ebî Hatim (8/2689), Hâkim (2/368, "sahih") ve Beyhakî (7/131, 132).
Nahl / 64 Biz bu Kitab'ı sana sırf hakkında ihtilafa düştükleri şeyi insanlara açıklayasın ve iman eden bir topluma da hidayet ve rahmet olsun diye indirdik.
Nahl / 89 O gün her ümmetin içinden kendilerine birer şahit göndereceğiz. Seni de hepsinin üzerine şahit olarak getireceğiz. Ayrıca bu Kitab'ı da sana, her şey için bir açıklama, bir hidayet ve rahmet kaynağı ve müslümanlar için bir müjde olarak indirdik.
Enbiyâ / 10 Andolsun, size içinde sizin için öğüt bulunan bir kitap indirdik. Hala akıllanmaz mısınız?
ibn Ebî Şeybe, Abd b. Humeyd, ibnu'l-Münzir ve ibn Ebî Hâtim'n bildirdiğine göre Hasan(- Basrî): "içinde zikriniz bulunan bir kitap ...' buyruğunu açıklarken: “içinde dininizin emirleri bulunan bir kitap indirdik. Yüce Allah bu kitapta sîzlere dininizi öğretmiştir” demiştir.
Ankebût / 47 (Resûlüm!) İşte böylece sana (önceki kitapları tasdik eden) bu Kitab'ı indirdik. Onun için, kendilerine kitap verdiklerimiz ona iman ediyorlar. Şunlardan (Araplardan) da ona iman eden nice kimseler vardır. Ayetlerimizi, ancak kafirler (inatları yüzünden) bile bile inkar eder.
Sâd / 29 (Resûlüm!) Sana bu mübarek Kitab'ı, ayetlerini düşünsünler ve aklı olanlar öğüt alsınlar diye indirdik.
Zümer / 2 (Resûlüm!) Şüphesiz ki Kitab'ı sana hak olarak indirdik. O halde sen de dini Allah'a has kılarak (ihlas ile) kulluk et.
Zümer / 28 Korunsunlar diye, pürüzsüz Arapça bir Kur'an indirdik.
Zümer / 41 (Resûlüm)! Şüphesiz biz bu Kitab'ı sana, insanlar için hak olarak indirdik. Artık kim doğru yolu seçerse kendi lehinedir; kim de saparsa ancak kendi aleyhine sapmış olur. Sen onların üzerinde vekil değilsin.
Duhân / 2 2, 3. Apaçık olan Kitab'a andolsun ki, biz onu (Kur'an'ı) mübarek bir gecede indirdik. Kuşkusuz biz uyarıcıyızdır. NOT: 1 GECEDE İNDİRDİK. ibn Merdûye'nin bildirdiğine göre ibn Abbâs: "Biz onu mübarek bir gecede indirdik.. âyetini açıklarken: “Kurân Kadir gecesinde (dünya semasına) indirildi. Daha sonra Cebrâil insanların ihtiyaçlarına göre parça parça Allah Resûlü'ne indirdi” demiştir.
Saîd b. Mansûr’un bildirdiğine göre ibrâhim en-Nehaî: "Biz onu mübarek bir gecede indirdik. âyetini açıklarken şöyle demiştir: “Kurân bir bütün olarak önce Cebrail'e (bu gecede) indirildi. Daha sonra Cebrâil duruma göre onu Hz. Peygambere aktarmaya başladı.”
Kadir / 1 Biz onu (Kur'an'ı) Kadir gecesinde indirdik. NOT: HANGİ GECE KADİR GECESİ
OKUDUK
Furkân / 32 İnkar edenler: Kur'an ona bir defada topluca indirilmeli değil miydi? dediler. Biz onu senin kalbine iyice yerleştirmek için böyle yaptık (parça parça indirdik) ve onu tane tane (ayırarak) okuduk.
Fussilet / 2-3 (Kur'an) rahmân ve rahîm olan Allah katından indirilmiştir. (Bu,) bilen bir kavim için, âyetleri Arapça okunarak açıklanmış bir kitaptır.
2 notes · View notes
ilmiyyat1453 · 2 years
Text
"Kimsenin kusuruna dil uzatma! Çünkü senin de kusurların var, başkalarının da dili."
İmâm-ı Şâfiî (rahmetullâhi aleyh)
135 notes · View notes
yalnzardc · 5 months
Text
Lokman sr. : Mekkede inmiştir. 34 âyeti kerimedir. Bunlardan 27,28 ve 29. Ayetlerin Medinede indiğine Dair rivayetler vardır.
7. Ve ona karşı âyetlerimiz okunduğu vakit, sanki onu işitmemiş, sanki iki kulağında bir sağırlık varmış gibi böbürlenerek arkasını döner. Artık onu pek acıklı bir azap ile müjdele
7 - hatırlat" yerinde "müjdele" denilmesi, alay içindir. Yani: Ciddi bir tavır ile alay etmek fazla öfke göstermek nüktesine mebnidir.
"Tefsirlerde yazıldığı üzere bu şahıstan murat "Nadr İbnilhars"dır. Bu bir müşrik idi, ticaret için Hiyre'ye, Acemistan'a giderdi, eski İran ateşperestlerine ait, hurafeler kabilinden kitapları alır getirirdi, onlardaki mitoloji kabilinden hikâyeleri Kureyş täife- sine karşı okur ve derdi ki: Muhammed -Aleyhisselâm- size Ad ve Semud kavimlerine ait kıssaları anlatıyor, ben de size Rüstem ve İsfendiyar, Kisralara ait hikâyeleri anlatıyorum, artık beni dinleyiniz, işte bu herif, bu sözleriyle insanların Kur'an-ı kerim'i dinlemelerine engel olmak isterdi. Hatta deniliyor ki: Bu herif, gittiği yerlerden şarkı söyleyen cariyeleri de getirirdi, onları ona buna musallat eder, onların şehvet engiz teraneleri ile halkı aldatmaya yoldan çıkarmağa çalışırdı. İşte bu mübarek âyetler nazil olarak onun bu ahlâkî rezāletlerine işarette bulunmuştur.
§ Hz Lokman aleyhisselam : Çoğunluğun görüşüne göre Hz. Lokman, bir peygamber değil, bir hikmet alimi idi. Bu zātın birçok hikmetli, faydalı nasihatları tesbit edilmiştir. Ezcümle oğluna nasihat vererek demiştir ki:
"Ey oğlum!. Tövbeni geciktirme, çünki ölüm ansızın geliverir"
Allah'tan kork, kalbin günahkar olduğu halde sana değer versinler diye kendini insanlara muttaki gösterme",
"Oğulcağızım!. Ben susmamdan dolayı asla pişmanlık duymuş olmadım, çünki söz gümüşten olsa bile susma, altundur."
âlimlerin meclislerine devam et, hikmet sahibi kimselerin sözlerini dinle. Çünki Allah Teâla, ölü kalpleri hikmet nuru ile diriltir, nasıl ki, yeri yağmur sulariyle diriltiyor.
32. Ve onları kara bulutlar gibi dalgalar sardığı zaman, onlar Allah'a dini ona tahsis ediciler olarak yalvarmaya başlamış olurlar. Sonra onları karaya selâmetle çıkardığı zaman onlardan mutedil olan vardır ve bizim âyetlerimizi ise pek çok gaddar ve pek nankör olandan başkası inkâr etmez.
32 - Rivayete göre bu âyeti kerime, Ebu Cehl'in oğlu İkrim'e hakkında nazil olmuştur. İkrim'e önceden babası gibi İslamiyete cephe almıştı, Mekke-i Mükerreme'nin fethi üzerine firar edip deniz sahiline varmış, Yemen'e gitmekte olan bir gemiye binmişti. Gemi ansızın bir rüzgâra tutulmuş, büyük bir tehlike yüz göstermişti. İkrime kendi kendine söz vermiş ki, eğer Allah Teâlâ beni bundan kurtarırsa elbette Muhammed Aleyhisselâm'a döner giderim, mübharek eline sarılarak İslamiyet'i kabul ederim. Derken rüzgâr dinmiş, İkrime de selametle Yemen sahiline çıkmıştı. Kendisinden evvel karısı Ümmülhakim de İslâmiyet'i kabul etmişti. Yemen'e giderek kocası İkrime ile beraber Peygamber efendimizin yanına dönüp gelmişler, İkrime de müslümanlığını açıklayarak samimi bir şekilde İslâm dinine sarılmış oldu.
5 notes · View notes
islamdogruyol · 2 years
Text
Tumblr media
-“Gavs (kuddise sirruhu) bu hadise binaen sabah kalktığında elbiseyi giyerken, abdest alırken işe gitmeden önce;
“Ya Rabbi sizin için çalisiyoruz, siz Rezzak-ı mutlaksınız, çalismasak da rızkımızı verirsin. Sen çalismayi vacip kılmışsın. Ailem için çoluk çocugum içi çalismayi vacip kılmışsın, bu vacip görevimi yerine getirmek için çalisiyorum.” -böyle niyet etse akşama kadar camide ibadet etmiş, vaktini secdede geçirmiş gibi sevap alır.
İslam güzel ahlaktır.
İbadet yalnız namaz değildir.
Namaz kılmak çok mühim, her müslümanın yerine getirmesi gerekmektedir.
Yoksa Allah teala azap eder.
Güzel huylu olmak, yalan konuşmamak, sağlam çalismak, bunlar ameli salihtir.”
#mürşid #kamilinsan #mürşidikamil #menzilşeyhi #nakşibendişeyhi #gavshzleri #gavsisani #tevbeetmek #tövbe #menzilsofileri #menzilsofisi #gavsinsofisi #adıyamanşeyhi
2 notes · View notes
yakazakalb · 7 months
Note
Nezaketten bahsetmişken, ben yaklaşık olarak (tahmini söylüyorum) altı aydır takip ediyorum sizi, kendimce iyi buldugum çok paylasimlarinizi ya beğeni yaparım ya da rb.
Ama sizde aynı nezaketi demiyelimde, hassasiyeti göremedim .
Ha soruyorsaniz sadece büyüklerin hikmetli sozlerini paylaşırım.
Tabi istesenizde artık takip edemezsiniz...
RB yapsa idiniz bence fark ederdim (= hikmetli söz paylaşan sayfaları severim lakin sizin sayfanızı takip etmedi isem gözden kaçmıştır. Yüzlerce sayfa var anonim. Ben hangi birini fark etcem. Direk yazsa idiniz beni takip edermisiniz diye 乁⁠(⁠ ⁠•⁠_⁠•⁠ ⁠)⁠ㄏ
2 notes · View notes
ah-val · 1 year
Text
Behlül-i Danâ hazretleri bir gün Bağdât sokaklarından birinde giderken, iki kişinin kıyasıya kavga ettiklerini gördü. Biri diğerine ağza alınmayacak şeyler söylüyordu. Behlül-i Dânâ onun yanına yaklaşıp; "Sen bize gel ne söylersen söyle lâkin bizden bir tek kelime karşılık alamazsın" dedi. Öfkeden deliye dönmüş adam birden durdu ve; "Ey Behlül; Beni o mağlûb edemedi. Lâkin sen mağlûb ettin" dedi. Böylece kavgacılar dövüşü bırakarak hatâlarını anladılar.
Birisi Behlül-i Dânâ'ya gidip; "Ey Behlül! Oğlum vefât etti. Kitabesine ne yazdırayım?" dedi. Behlül hazretleri buna gülüp; "Dün altımda olan çimenler bugün üstümde yeşerdi. Ey yolcu, bil ki şu toprak, günahlardan başka her şeyi örtmektedir, yazdır" dedi.
Bir gün Hârûn Reşîd, hazreti Behlül ile görüşmek, hikmetli sözlerini duymak istedi. Bu şekilde adamlarını gönderip Behlül'ü getirmelerini söyledi. Gidenler Behlül'ü boş bir mezar içinde uyur buldular. Uyandırdıklarında; "Siz ne yaptınız. Beni pâdişâhlık makâmından indirdiniz. Şimdi ben ne yapacağım?!." dedi. Görevliler gidip bu sözleri halîfeye bildirdiler.
Hârûn Reşîd onun bu hâline bir mânâ veremedi, huzûruna geldiğinde; "Ey Behlül! Bu ne iş. Sen hangi pâdişâhlıktan indirildin?" dedi. O, bu soru üzerine; "Ey Halîfe! Rüyâmda kendimi hükümdâr olmuş gördüm. Tahtımda oturuyordum. Hizmetçilerim vardı. Saltanat ve ihtişam içinde idim. Lâkin senin adamların beni uyandırdı ve tahtımdan oldum" dedi. Bu sözlere Hârûn Reşîd güldü ve; "Ey Behlül! Rüyâdaki pâdişâhlığa îtibâr olur mu?" dedi. Bunun üzerine Behlül hazretleri; "Ey müminlerin emîri! Benim hükümdarlığım ile seninki arasında ne fark var. Ben gözlerimi açınca hayat buldum. Sen gözlerini kapayacak olsan ebediyyen emirlikten düşecek saltanatından olacaksın ve nedâmet, pişmanlık günün başlayacak. O hâlde hangimizin hükümdârlığına îtibâr yoktur siz söyleyin" dedi. Bunun üzerine Hârûn Reşîd söyleyecek söz bulamadı ve gözyaşlarını tutamadı...
Behlül-i Dânâ Hazretleri evliyânın meşhûrlarındandır. Asıl ismi Vüheyb bin Ömer Sayrâfî'dir. Kûfeli olduğu hâlde ömrünün çoğunu Bağdât'ta geçirdi. Hârûn Reşîd'in kardeşi olduğuna dâir rivâyetler varsa da aslı yoktur. Hârûn Reşîd'e nasîhat verirdi. Herkese ders olacak hikmetli sözleri çok meşhûrdur. 805 (H.190) senesi Bağdât'ta vefât etti.
2 notes · View notes
nurbskr · 2 years
Text
Şeyh Tantâvî diyor ki:
"70 yıldır kitap okurum. İbnü'l-Cevzî'nin şu sözünden daha hikmetli bir söz görmedim:
İbadetlerin meşakkati gider, sevabı kalır. Günahların lezzeti gider, azabı kalır.”
2 notes · View notes