Tumgik
#duvara asılan şeyler
we-dekormimar-me · 3 years
Text
Duvara asılan şeyler
evde duvara asılan şeyler , duvara asılan şeyler
Bugün size duvarlarınızın görünümünü kolay, hızlı ve temiz bir şekilde değiştirmek için 5 kolay kaplama sunuyoruz. evde duvara asılan şeyler , duvara asılan şeyler Duvarlarınızın görünümünü değiştirmek için 5 kolay kaplama İsterseniz duvarların görünümünü değiştirmek basit bir şekilde ve bir çalışmalarında büyük bir yatırım yapmak zorunda kalmadan evinizin, duvar kaplamaları bugün en iyi…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
tumitutscanlation · 5 years
Text
Heavenly Blessing - 25. Bölüm
Mega // MangaTr
Bölüm 25: Oyalanan HuaLian, Günahkarın Çukurunda Akşam Vakti
“San Lang, iyi misin? Beni yere bırak.”
“Olmaz.”
Onun cevabı karşısında Xie Lian’ın kafası karışmıştı, Neler oluyor? Yerde bir şey mi var?
Kollar hala onu bırakmaya dair en ufak bir emare göstermeden sıkıca tutuyordu. Xie Lian tam elini kaldırıp nazikçe kendisini uzağa itmek üzereydi ki, elini San Lang’ın göğsüne koyduğu anda aniden aklına biraz önce onu ademelmasına kadar ellediği aklına geldi ve sessizce tekrar geri çekildi. Xie Lian ‘utanç’ kelimesinin anlamını en son merak edeli yüz yıllar geçmişti ama şu anda içinden bir ses ona hareketsiz ve düzgünce durmasının daha iyi olacağını söylüyordu.
Tam bu sırada öfkeli, acıyla dolu bir ağıt çukurun diğer tarafından gürledi, ağlıyordu. “SİZE NE OLDU?!”
Söylenen kelimeler BanYue dilindeydi, Xie Lian sesin General Ke Mo’ya ait olduğunu çıkartmıştı, demek ki o da çukura çekilmişti. Zaten çoktan ölü olduğu için düşüş onu öldüremezdi, sadece düştüğü yerde insan çeklinde bir çukur oluşmasına neden olmuştu. Çukurdan tırmandığı gibi ise çığlık atmaya başlamıştı. “Neler oluyor? Kardeşlerim, SİZE NE OLDU?!”
Duvarın üzerindeyken çukura doğru gürlediğinde, sanki içerisi kızgın, tehditkar hayaletlerle doluymuş gibi onun çağrısını yüz binlerce ses cevaplamıştı. Ama şu anda Ke Mo’nun ağlamaları dışında Xie Lian’ın tek duyabildiği şey ölüm sessizliğiydi. Hemen yanındaki San Lang’ın nefes aldığını veya kalp atışlarını bile duymuyordu.
Evet. Her ne kadar Xie Lian San Lang’a sıkıca yapışmış olsa da, onun ne nefes aldığını ne kalbinin attığını duyabiliyordu!
Ke Mo kükredi. “SİZİ KİM ÖLDÜRDÜ? KİM HEPİNİZİ ÖLDÜRDÜ!!!”
İlk A-Zhao düştüğünde, parçalanan bedenin korkunç sesi hala duyulabiliyordu, ama San Lang atladıktan sonra bir daha ses gelmemişti. Başka kim olabilirdi ki?
Ke Mo’nun kendisi de bunu en sonunda fark etmiş gibiydi ve onlara doğru bağırdı. “Orta diyarlılar, siz öldünüz! Sizi geberticem!”
Xie Lian her ne kadar göremese de hala hızla yaklaşmakta olan tehlikeyi hissedebiliyordu, bedeni sarsıldı. “San Lang dikkatli ol!”
San Lang. “Onun yüzünden endişelenme” derken hala onu sıkıca tutuyordu. Yana doğru küçük bir adım attı ve döndü.
Karanlıkta Xie Lian kırılmadan doğan çatırtı seslerini bir orada bir burada, net ve yoğun bir şekilde duyabiliyordu. Ke Mo onları yakalamak için ileri atılmıştı ancak ilk saldırısını ıskalamıştı, tekrar saldırmak için döndü ancak San Lang tekrar kolayca yana çekilerek ondan kaçındı. Xie Lian’ın kolları istemsizce San Lang’ın göğsüne tırmandı ve sıkıca omuzlarına tutundu, farkında olmadan kıyafetlerini kavramıştı.
Ama onu taşıyan kollar sağlamdı, yana adım atar ve saldırıları savuştururken bile onu hala güçlü ve güvenli bir şekilde tutuyordu. Xie Lian o kolların arasında sık sık ona çarpan soğuk ve sert bir şey hissetti, biraz şaşırmıştı.
Sonsuz karanlıkta, gümüşi parıltı izleri her yeri sardı ve Ke Mo’nun öfkeli kükremelerine yaralayan keskin metalik sesler eklendi. Banyue’nin General’inin saldırılar altında ağır şekilde yaralandığı kesindi, ancak onun kadar zorlu birisi yenilgisini kabullenmeyi reddediyor ve saldırmaya devam ediyordu. Xie Lian daha fazla müdahale etmeden duramayacağını hissetti ve seslendi. “RuoYe!”
İpek kumaş çağrısına yanıt verdi ve büyük bir şaklama sesi havada yankılandı, Ke Mo RuoYe’nin darbesiyle en sonunda yere düşmüştü. Ke Mo bağırmaya devam etti. “Siz! Siz ikiniz! İkiye karşı bir! Adil değil!”
Xie Lian içinden, ‘Bizi öldürecektin, ikiye karşı birmiş, adilmiş veya değilmiş, kimin umurunda? İlk ben seni öldüreceğim’ diye geçirdi.
Diğer yandan San Lang ise sadece alayla güldü. “Bire birde bile kazanamazsın. Savaşmana gerek yok.” Son cümlesi Xie Lian’a yönelikti ve kelimelerde bir parça bile alay yoktu.
“Pekala.” Diye yanıtladı Xie Lian, ama aynı zamanda çabucak ekledi. “San Lang, neden beni yere bırakmıyorsun? Böyle sana engel oluyorum.”
San Lang. “Hiç engel olmuyorsun. Yere inmemen daha iyi.”
Xie Lian merakla sordu. “Neden ki?” Bu adam birisini taşırken dövüşmekten keyif alıyor olamazdı ya?
San Lang sadece tek bir kelimeyle yanıt verdi. “Kirli.”
“…”
Xie Lian böyle bir cevabı hiç beklememişti, öylesine ciddi bir tonu da. Her ne kadar biraz komik olsa da cevap biraz tuhaf hissetmesine neden olmuştu, tarifi güçtü, sadece kalbinin ısındığını hissedebiliyordu. “Beni böyle sürekli taşıyamazsın ya?”
San Lang. “Taşıyabilirim.”
Xie Lian sadece şaka yapmıştı, ama San Lang’ın sözlerinde bir parça bile isteksizlik yoktu, bu yüzden de Xie Lian aniden kendisini ne diyeceğini bilemez bir halde bulmuştu. Onlar konuşurken Ke Mo saldırılarına bir an bile ara vermemişti. San Lang her iki koluyla onu sıkıca tutuyordu, Ke Mo’yu sıkıştıran ve yenen başka biriydi sanki. Yavaşça geriye çekilirken bağırdı. “O kaltak ikinizi…”
Sözlerini bitiremeden yüksek bir gümbürtü duyuldu, iri yarı adam en sonunda yere düşmüş ve kalkamıyordu. Xie Lian aceleyle. “San Lang onu öldürme! Buradan nasıl çıkacağımızı öğrenmek için hala onu sorgulamamız gerekiyor.”
San Lang sözlerine uydu ve durdu. “Onu öldürmeyi planlamıyordum zaten, yoksa bu zamana kadar yaşamazdı.”
Ani ölüm sessizliği tekrar Günahkarın Çukurunu doldurdu.
Bir an sonra Xie Lian sordu. “San Lang bunların hepsini sen mi yaptın”
Her ne kadar karanlıkta görülebilen hiçbir şey olmasa da, böylesine bunaltıcı bir kan kokusu ve kana susamışlık çukuru sararken, ek olarak bir de Ke Mo’nun deliliğiyle, bir şeyler olduğu kesindi. Xie Lian, San Lang’ın cevabını duyduğunda sadece bir anlık bir sessizlik olmuştu.
“Evet.” Dedi.
Tahmin ettiği bir cevaptı. Xie Lian iç çekti. “Nasıl söylesem…”
Xie Lian sözlerini yuttu ve tekrar ciddi bir sesle konuşmaya başlamadan önce düşüncelerini toparladı. “San Lang bir dahakine böyle bir çukur gördüğünde, gelişigüzel bir şekilde atlayıverme. Seni durduramadım bile. Sahiden ne yapacağımı bilemedim.”
San Lang ise böyle bir karşılık beklememiş gibiydi ve şaşkın bir ‘Ne?’ sesinin ardında tekrar konuştuğunda sesi kulağa biraz tuhaf geliyordu. “Bana sormak istediğin başka bir şey yok mu?”
Xie Lian. “Başka ne sormamı istiyorsun?”
San Lang. “Örneğin insan olup olmadığımı.”
Xie Lian alnını ovdu. “Hmm. Bence gerekli değil.”
“Değil mi?”
Xie Lian. “Gerekli mi? İnsan olup olmadığın hiç önemli değil.”
“Ah?”
Xie Lian kollarını bağladı. “İlişkiler tesadüflere ve aynı frekansta olup olmamaya bağlıdır, sosyal statüye değil. Eğer seni seviyorsam, bir dilenci olsan da severim. Eğer seni sevmiyorsam, istersen imparator ol yine de sevemem. Zaten böyle olması gerekmez mi? Basit mantık. Bu yüzden de insan olup olmamanın konumuzla alakası yok.”
San Lang yüksek sesle bir kahkaha attı. “Evet. Haklısın.”
“Dimi?” Xie Lian da onunla birlikte güldü. Ama güldükçe bir şeylerin yanlış olduğunu hissediyordu, aniden aklına geldi.
Hala San Lang’ın onu taşımasına izin veriyordu ve en kötüsü de farkında olmadan bu şekilde durmalarına alışmıştı!
Nasıl bir durumdaydılar böyle?! Xie Lian sessizce boğazını temizledi. “Ee, San Lang. Daha sonra bunları konuşuruz. Önce beni yere bıraksan nasıl olur?”
San Lang hafifçe gülmüş gibiydi. “Bekle biraz.”
Xie Lian’ı taşırken kısa bir süre yürüdü ardından onu yere bıraktı. Xie Lian bastığı yerin sert ve düz bir zemin olduğunu hissedebiliyordu. “Teşekkürler!”
San Lang karşılık olarak bir harekette bulunmadı, Xie Lian da ona teşekkür ettikten sonra gökyüzüne baktı.
Yukarıda koyu mavi bir gökyüzünde asılı parlak ve güzel bir hilal şeklinde ay vardı. Manzarayı kare şeklinde bir pencereden izlemek kendisini kuyuda hapsolmuş bir kurbağa gibi hissetmesine neden olmuştu.
Xie Lian RuoYe’ye yukarıya ulaşmayı denemesini emretti, ama tahmin ettiği gibi yarı yola geldiğinde görünmez bir duvara çarpmış gibi duruyor ve daha fazla ilerleyemiyordu.
San Lang. “Günahkarın Çukurunun etrafına çizilmiş bir rün var.”
Xie Lian. “Biliyorum ama yine de denemek istedim. Denemeden pes edemezdim işte. Yukarıdakiler ne yaptı acaba? Siyahlı kız onları da aşağıya atar mı?”
Direkte asılan kızın aniden nasıl canlandığını ve San Lang’ın ardından BanYue askerlerini nasıl aşağıya attığını anlattı, konuşurken ise aniden bir şeye bastığı için Xie Lian neredeyse düşecekti, bir kola basmıştı. Hemen dengesini tekrar sağladı ama San Lang yine de ona destek olmak için uzanmıştı, azarlayarak. “Dikkatli ol.” Dedi.
Ardından sakin bir şekilde ekledi. “Sana yerin kirli olduğunu söylemiştim.”
Xie Lian şimdi ‘kirli’yle ne kastettiğini anlamıştı. “Merak etme. Bir el meşalesi yakarak burada neler olduğunu ve gideceğim yeri görmek istiyorum.”
San Lang hiçbir şey söylemedi. Bu sırada uzaklardan Ke Mo’nun soğuk sesi tekrar inledi. “Siz ikiniz o kaltağın işini yapıyorsunuz, bu krallığın binlerce ölü ruhu sizi lanetleyecek. LANET OLSUN SİZE!”
Xie Lian Ke Mo’ya doğru döndü ve BanYue dilinde sordu. “General Ke Mo, o kim… bahsettiğin kişi kim?”
Ke Mo nefretle cevapladı. “Neden soruyorsun? O hain cadı işte!”
“Şehrin sokaklarında gezen kadından mı bahsediyorsun?”
Ke Mo sinirle yere tükürdü ve Xie Lian bunu evet olarak aldı. Sorgulamaya devam etti. “BanYue Baş Rahibesinin sadık bir destekçisi değil miydin?”
Ke Mo bunu duyduğundan sinirden köpürerek bağırmaya başladı. “BEN, KE MO, BİR DAHA ASLA ONA SADIK OLMAYACAĞIM! O KALTAĞI ASLA AFFETMEYECEĞİM!!!” Ardından kızgın ve histerik küfür daha savurdu, kelimeleri o kadar hızlı ve anlaşılmazdı ki Xie Lian takip edemiyordu. San Lang’a baktı ve hafifçe seslendi. “San Lang, San Lang.”
San Lang çevirdi. “Küfrediyor. O kadının ülkesine ihanet ettiğini, kalenin kapılarını açtığını ve merkez ovalar ordusunun şehri katletmesine izin verdiğini söylüyor. Elinde kendi insanlarının ve çukura ittiği kardeşlerinin kanı olduğu söylüyor. Onun ölüsünü binlerce kez asacakmış. Binlerce kez.”
Bunu duyunca Xie Lian bir yerlerde yanlışlık olması gerektiğini hissetti.
Biraz önce ‘sokaklarda dolaşan kadın’dan bahsettiğinde beyazlı kadını kastetmişti. Ama Ke Mo şu anda durmadan BanYue’nin Baş Rahibesine ‘kaltak’ diyor ve kardeşlerini Günahkarın Çukuruna attığını söylüyordu. Biraz önce ise siyahlı kız askerleri çukura atmıştı, Ke Mo ise küfrederek. “Yine mi bu kaltak.” Demişti. Son sözü ise ‘ölüsünü binlerce kez asmak’tı – Xie Lian aynı kişiden bahsetmediklerini fark etti.
Xie Lian Ke Mo’nun küfürlerinin arasına girerek sordu. “General, bahsettiğin BanYue’nin Baş Rahibesi Günahkarın Çukurunun üzerindeki direğe asılmış olan siyahlı kız mıydı?”
Ke Mo kükredi. “BAŞKA KİM OLACAK YA?”
“…”
Siyahlar içindeki cılız, ceset gibi küçük kız BanYue’nin gerçek Baş Rahibesiydi! Ama eğer öyleyse sokaklarda onları öldürmek için dolaşan beyazlı kadın ve siyah giysili eşlikçisi kimdi?
Siyahlı kızın belli ki ölçülemez güçleri vardı ve oldukça kolay bir şekilde saldırgan BanYue askerlerini duvardan atabiliyordu, peki o zaman neden Günahkarın Çukuruna asılmıştı?
Çevirmen: Nynaeve
99 notes · View notes
dekordelisi · 6 years
Text
Dekorasyonda aynanın önemi – Dekorasyonda ayna kullanımı.
Dekorasyonda aynanın önemi – Ev dekorasyonunda ayna kullanımı nasıl olmalıdır? Dekoratif ayna seçimi ve doğru ayna kullanımı için dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?
Dekorasyonda aynanın önemi – Dekorasyonda ayna kullanımı oldukça hassas bir noktadır. Eskiden ihtiyaç olarak kullanılan aynalar, günümüzde iç mimari ve dekorasyonun en önemli teçhizatı olarak birçok özellikte kullanılmaktadır. Son zamanlarda karşımıza başlı başına bir dal olarak çıkan aynalar ve bu üründen yapılan aksesuarlar epeyce popüler olmasının yanı sıra kullanımı açısından fazlasıyla dikkat gerektiren bir konudur.
dekorasyonda aynanın önemi
Dekoratif ayna kullanırken kaçınılması gereken en önemli ayrıntı, mekandaki eşyalar ve ayna arasındaki orantıdır. Pek çok avantajı olduğu gibi gereğinden fazla ve yanlış kullanımdan ötürü göz yanılmaları yaşatarak istenmeyen sonuçlarda ortaya çıkarır.
Kullanılan yerin havasını anında değiştirerek mekanları farklı kılan en önemli unsurlardan biri olan aynaları, evde nereye koyarsanız koyun, estetiklik katıp enerji verecektir. Günümüzde birçok seçeneği bulunan aynaların renk alternatifleri, klasik ayna algısını yok etmesinin yanı sıra yaşam alanlarınıza farklılık getirmiştir.
Aynalar doğru kullanıldığı takdirde;
Yaşam alanlarına estetik, ışık ve zenginlik verir.
Küçük mekanları büyük göstermek için,
Saklamak istediğiniz alanlar için,
Etkisini çoğaltmak istediğiniz noktalar için,
Işığın eksik kaldığı noktalara ışıltı katmak için,
Karanlık alanlarınızı daha geniş ve ferahlık hissiyle süslemek için,
Yaşam alanlarınızın odak noktalarını oluşturmak için kullanıldığı zaman, her daim doğru ve başarılı sonuçlar verir.
büyük ayna modeli
Bunun yanı sıra;
Var olan eşyaların biçim ve ölçüleri doğrultusunda kullanılmayan aynalar istenilen etkiyi asla oluşturmaz.
Yansıttığı alanlar içerisinde aynanız; kolon, kiriş ve boş bir duvar yansıtıyorsa bu yanlış bir kullanım şeklidir.
Her daim aynalar amacına uygun şekilde kullanılırsa; yansıttığı şeyler kadar, yaşam alanlarınıza da etkili estetik yansımalar sağlar.
Pencere ve ısı kaynağının karşı tarafına uygun açıda yerleştiren aynalar; hem aydınlatma hem de ısı kaynağı olarak enerji tasarrufu sağlar.
Doğru yerleştirdiğiniz aynalar sayesinde; aynaların üstüne gelen enerji ortama yansır ve karanlık olan ortamlar daha aydınlık, ısıtmakta zorlandığınız ortamlar daha sıcak olur.
Salonda ayna kullanımı;
Salonunuzda yeterli güneş ışığı sağlanamıyorsa, pencerenin tam karşısına asılan bir aynayla odadaki ışığı iki katına kadar çıkarabilirsiniz.
Orta sehpa veya yan sehpaları aynayla kaplatarak küçük ışıltılar sağlayabilirsiniz.
Duvarlara asacağınız aynalı apliklerle, ışık oyunları oluşturarak evinize şıklık katabilirsiniz.
Evin herhangi bir alanında veya salonda; aynı veya farklı büyüklükteki aynalardan birkaç tane seçebilir, aralarında eşit uzaklık mesafesine dikkat ederek ekstra bir aydınlık oluşturabilirsiniz.
Salonunuzda şömine varsa aynayla kaplayarak daha ferah bir hale getirebilirsiniz.
Koyu ve ağır renklerin hakim olduğu salonlarda aynayla ortamı yumuşatabilirsiniz.
İlerleyen teknolojiyle birlikte birçok figüre yer verilen aynalarla, salonlarda oldukça şık görüntüler elde edebilirsiniz.
Mutfak ve yemek odasında ayna kullanımı;
Mutfak tezgahının arkasında kullanacağınız aynayla; çok şık etki sağlayarak çift manzara etkisi oluşturabilirsiniz.
Aynanın yansıtıcı özelliğinden ötürü; hem mutfağın diğer kısımlarını görme hemde ışığı ekstra kullanma imkanına kavuşabilirsiniz.
Mutfakta herhangi bir duvarda kullanacağınız çerçeveli aynalarla; oldukça şık bir görünüm sağlayabilirsiniz.
Yemek masalarında daha geniş, sıcak ve samimi bir ortam oluşturmak için; aynalardan yararlanabilirsiniz.
Yemek yerken güzel bir ambiyans oluşturmak için; bronz ve gün ışığı modundaki aynaları tercih edebilirsiniz.
mutfakta ayna kullanımı
Yatak odası ayna kullanımı;
Kullanılacak olan aynalarla yatak odanıza estetiklik katabilirsiniz.
Boydan boya aynalar ya da birden fazla çerçevesiz aynalarla yatak odanızda zengin bir görünüm oluşturabilirsiniz.
Ayaklı ayna için uygun yeriniz veya uygun bir duvarınız yoksa; giysi dolaplarının kapaklarını aynayla kaplayabilirsiniz.
Daha sıcak bir ortam oluşturmak için eşinizle ortak karar alarak; sıra dışı farklı aynalar kullanabilirsiniz.
Boydan boya ayna kullanarak; hem mekanda ışığın yansımasına yarar sağlayabilir hemde farklı zengin bir hava oluşturabilirsiniz.
Giysi odası ayna kullanımı;
Küçük ve iç karartıcı olan giysi odalarını ayna kullanarak büyük gösterebilirsiniz.
Rafların yaslandığı duvarı aynayla kaplayarak oda devam ediyormuş hissi verebilirsiniz.
Giysi odanıza gün ışığının girmesini sağlamak için; giysi odanızla yatak odanızı ayıran kapaklara yarı yansıtıcı reflekte camlar kullanabilirsiniz.
Duvara diklemesine yerleştirilmiş uzun dikdörtgen bir aynanın kenarına takacağınız birkaç spotla dar köşeleri aydınlatabilirsiniz.
Çocuk odası ayna kullanımı;
Çocuk odası ayna tercihlerinizde; dekoratif ve eğlenceli olmasının yanı sıra plastik çerçeveli ve köşeleri keskin olmayan modelleri seçmelisiniz.
Çocuğunuzun boyuna göre ayna yüksekliğini ayarlamalısınız.
Çocukların işlevsel olarak faydalanacağı aynaları; giysi dolaplarının kapaklarında kullanabilirsiniz.
Dekoratif olarak kullanılacak aynalar; çocukların boyundan yükseğe konumlandırılmalıdır.
Koridor antre ayna kullanımı;
Koridorun dar ve karanlık görünmesini engellemek için; yan yana bir grup ayna yerleştirebilirsiniz.
Alanı genişletmek, loşluğu almak ve görsel anlamda oda geçişlerini ferahlatmak için; hol ve antre duvarlarınıza uzun yatay bir ayna veya ayna grupları yerleştirebilirsiniz.
Antre dolabı kapaklarını aynayla kaplayarak; küçük kasvetli mekanları büyütebilirsiniz.
Antre ve koridorlarda kullanılacak grup şeklinde aynalarla; güneş ışığının yansımasını sağlayabilir aynı zamanda mekanlara farklı bir boyut katarak, ortamın karamsarlığına engel olabilirsiniz.
Banyoda ayna kullanımı;
Dar ve karanlık bir banyoyu; bir duvarını tamamen aynayla kaplayarak büyütebilirsiniz.
Banyo duvarlarınızı aynayla kaplatarak ısı avantajı elde edebilirsiniz.
Geçirgen yüzeyi sıfıra yakın olan aynalarla banyonuzu daha sıcak yapabilirsiniz.
Bu özelliğinin yanı sıra ışık derecesi düşük olan banyolarda aydınlatmada avantaj sağlayabilirsiniz.
Bir duvarı aynayla kaplayarak veya yer yer yansıtıcı malzemeleri kullanarak değişik bir banyo oluşturabilirsiniz.
dekorasyonda ayna kullanımı
Doğru ayna kullanımında dikkat edilmesi gerekenler;
Salonunuzda veya evin diğer alanlarında; kullandığınız dekoratif malzemelerin birbiriyle yarışmaması ve birbirinin ihtişamını gölgede bırakmaması için, seçeceğiniz aynaları iyi belirlemelisiniz.
Minimalist dekorasyon anlayışına sahip bir eve sahipseniz; evinizin duvarlarını daha gösterişli daha ışıltılı aynalarla süsleyebilirsiniz.
Büyük bir salona ve yüksek duvarlara sahipseniz; büyük boyutlarda aynalar kullanmalısınız.
Ayna kullanacağınız odanız küçükse; orta büyüklükte bir aynayla odanızı daha büyük gösterebilirsiniz.
Aynanızı dışarıdan giren gün ışığının karşısına denk gelecek şekilde konumlandırarak; gün ışığını odanın yer yanına dağıtabilirsiniz.
Özellikle evin giriş bölümündeki ve yatak odasındaki aynayla; göze hitap ederek kullanım kolaylığı sağlayabilirsiniz.
Evinizin karanlık ve dar bölümlerinde arka arkaya sıralı aynalar kullanarak; alanı daha geniş göstererek doğal bir aydınlığın oluşmasını sağlayabilirsiniz.
Ayna kullanılacak mekanın tavan yüksekliği ve alanı kaplayan mobilyaların büyüklük oranlarını dikkate alarak hacim kazandıran uygulamalar yapabilirsiniz.
BİRBİRİNDEN ŞIK DEKORATİF AYNA MODELLERİ
dekoratif ayna örneği1
dekoratif ayna örneği2
dekoratif ayna örneği3
dekoratif ayna örneği4
dekoratif ayna örneği5
dekoratif ayna örneği6
dekoratif ayna örneği7
dekoratif ayna örneği8
dekoratif ayna örneği9
dekoratif ayna örneği10
dekoratif ayna örneği11
dekoratif ayna örneği12
This slideshow requires JavaScript.
ilginizi çekebilecek diğer konularımız;
Yemek odası aynaları
Balkon dekorasyonu
Teras dekorasyonu
Dekorasyonda püf noktalar
Banyo kalebodur çalışmamız
Led tavan ve tv ünitesi
Evlerde aydınlatmanın önemi
Villa dekorasyon çalışması
Farklı banyo tasarım bilgileri
  dekorasyonda aynanın önemi, doğru ayna kullanımında dikkat edilmesi gerekenler, ayna kullanımı, dekorasyonda ayna, dekoratif aynalar, ev dekorasyonunda ayna kullanımı, ayna, ev dekorasyonunda ayna kullanımımı nasıl olmalıdır, dekorasyonda ayna kullanımı, dekoratif ayna seçimi, ayna seçimi, dekoratif ayna modelleri, ayna fiyatları, salon duvarında ayna dekorasyonu, ayna yerleştirme, salonda ayna duvar, dekoratif ayna nasıl takılır, mutfakta ayna kullanımı, duvara ayna nasıl asılır, 2018 ayna modelleri, 2018 dekoratif aynalar, evde ayna bulundurmak
Dekorasyonda aynanın önemi Dekorasyonda aynanın önemi - Dekorasyonda ayna kullanımı. Dekorasyonda aynanın önemi - Ev dekorasyonunda ayna kullanımı nasıl olmalıdır?
0 notes