Tumgik
seksyazar · 2 years
Text
Öfkeyle kalkan sert siker 3
Bu tur şeyleri anlatanlar hep bir daha hiç sevişmedik veya her hafta kaçak kaçak buluştuk, sabahlara kadar sikiştik filan gibi bitirir ya, ne saçmadır. Sabaha kadar nereye sikişiyorsunuz? Menekşe’nin amını götünü kendi evinde dağıtmamdan sonra, arada koca beyaz götünü düşünerek sikimi dikmediğim olmadı değil ama uzun süre baş başa olacağımız bir sikiş ortamı da çıkmadı bir daha. Bir kaç aile toplantısında sert götünü avuçladım ama hem başıma daha fazla bela olmasın diye hem de de anlattığım gibi işim dolayısıyla sikecek karı sıkıntısı çekmediğimden peşinde de koşmadım. Kaltağa gelince önceleri bana tuzak kuracakken tuzağa düşmenin şaşkınlığı ile biraz soğuktu ama yaraksızlıktan olsa gerek kuyruk sallamaya devam etti veya götünü göğsünü kapı aralarında filan sıkarken tepki vermemesini öyle yorumladım. Araya pandemi filan girince de gitmeler gelmeler görüşmeler azaldı, sümsük kocası da bir iki kere para yoklaması yapıp benden ağır fırçayı yiyince ayaklarını kestiler. Bu sefer karım da yeter be arsızlar diye siktiri çekmiş. Pandemi gelip orospular el ayak çekince bir de yurt dışı seyahatler de kesilince benim sik yerinde duramaz oldu yine. Depodaki ofise yayılmış internette porno izlerken, gördüğüm koca göğüslü bir karı Menekşe’nin koca beyaz götünü aklıma getirdi, elim sikimdeyken aradım. Hoş beş boş laf sonra konu sikişe geldi tabii. Önce ırın kırın etti ama Aras’ın durumunda bir ilerleme olmadığını söyledi. Nasıl olsun ki zaten bu yaştan ne kafası ne siki değişir adamın. Amın iyice kavruluyordur senin vermedin mi başkasına lafıma önce bozuldu ama beş dakika sonra görüntülü arayınca da açtı. Gelsenize dedim haftaya yine depodan kıyafet seçersin tek tek her yerine giydiririm. Kıkırdadı orospu. Olmaz gak guk derken gösterdim kalkmış sikimi. Üstünde çırpınırken gözlerin kayıyordu unutmamışsındır yavrum derken uzun uzun inceledi sonra  çat kapadı aniden kaltak. 
Ha ne oldu? İlk hafta sonu damlamışlar yine, kaynanam, kaynanası, Menekşe. Ben depodaydım karım arayınca haberdar oldum. Menekşe mesaj atıp kaynanam da peşime takılacaktı zor ektim yarım saate oradayım yazmış. Hemen ofis katındakileri siktirledim sağa sola. Menekşe koca götünü ve memelerini örten bol kıyafetleri içinde içeri girdiğinde sekreteri de yemeğe göndermiştim bile. İlk lafı bir saate Aras buradan alacak beni olunca hoş geldin çayını ikram etmemeye karar verdim. Elinden tutup arkadaki çek yata doğru iteklediğimde  laf etmenden oturmuş üzerindeki gömleği kendi çıkarmaya başlamıştı zaten.  Bol pantolonunu çıkarınca da koca sert beyaz kalçaları parladı yine gözümün önünde. Canımı yakma bu sefer derken karşısında çılçıplak dikilmiş sikimi dudaklarına sürtüyordum bile. İki eli ile kavradı sikimi. Ne çabuk sertleşmiş böyle diye başını yaladı biraz. Zaman yok domal bakalım şöyle diye hayran olduğum koca, sert ve bembeyaz kalçalarının arasına dilim ile yerleştim. Göt deliği sanki aylar önce ben dağıtmamışım gibi tertemiz ufacık duruyor. Etli amcığı sulanmış bile kaltağın. Kılsız pürüzsüz parlıyor. Amcığını yerken yine öldüm bittim diyerek inledi. Ne kadar sulu bir karı bu, yalarken istemeden bile şapır şupur sesle çıkıyor amcığından. Parmaklarım da çalışınca çeşme akar gibi sesler kapladı içeriyi bir de yandım öldüm sesleri karının. Salıverdi sularını. Aynı pozisyonda yarağımı yerleştirdim dışı iri içi dar amcığı. Sümsük kocan sikememiş lan yine diye diye buldum dibini. Hı hı diye inledi. Götüne sağlam iki tokat çakınca sik bağırtarak sik diye tepki verdi. Uzatmayayım isteğini yerine getirdim. Güzel siktim kaltağın yarağa aç amcığını. Bir kat köpeklemede sikerken boşalan karıyı en son kucağıma aldım. Beyaz memeleri arasına kafamı gömdüm uçlarını ısırdım. Tam iyice patlayacak hale geldiğimde ben öldüm, bittim,  erkeğim gibi köylü karısı çığlıkları ile boşalmasa iyiydi ama bembeyaz koca memeler için değerdi. Daha çok kırmızı pembe memeleri diyelim şimdiden kızarıklıkları artmıştı. İkinci veya üçüncü titreme nöbetinde çıkarıp göbeğine boşalırken de yaktı belin gibi laflar ederek köylülükte zirve yaptı kaltak.
Toparlanırken çalan telefon kocasındandı. Yine direkt neler aldın sesini duyunca sinirim zıpladı küfür ettim. Menekşe sus işareti yaptı, üç beş penye sıkıştırdı kolunun altına. Çocuk kıyafetleri pahalı değil orospudan ucuza geldi bu temiz sikiş. Anasını siktiğimin kocan ne cibilliyetsiz bir herifmiş suratına tükürdüm hala beleş peşinde diye söylendim.  Anadan babadan böyleler bunlar anası daha beter dedi. Doymadım kız bir kat daha sikerdim dedim. Benim yıllık sevişmelerimden fazlaydı diye güldü. Yok mu buradan siktiğin filan diye yokladı. Kaltak açık verir miyim sana. Çalışanımı sikmem ben, yurtdışı seyahatlerde sikiş oluyordu onlar da kalmadı. Orospuya gitmem her türlü hastalık bu dönemde. Yok mu çevrende seni gibi bir dul dedim. Kahkaha attı. Duldan farksızız valla geldi işte benimki diye park eden kocasını gösterdi. Götünü avuçladım yine, müsait bir zamanda yine gel de götünü de sikeyim veya senin gibi taş götlü bul bana. Menekşe de kocası ve kaynanası gibi para için ruhunu satanlardan olduğundan, de ki birini buldum benim çıkarım ne dedi? Çok orospusun keşke tokatlasaydım götünü biraz daha dedim. Suratı gerçekten ciddiydi kaltağın. Güzelse ilk sikişe 5.000 veririm sana dedim. Sonrakiler için para vermem ama. Anlaştık dedi. Sevgili bacanağımı kapıda karşıladım. Karısının amını parmakladıktan sonra yıkayamadığım ellerimi sırtını sıvazlarken ceketine silmiş oldum.
Bu lafı unuttum tabii ki. Bir ay sonra filan Menekşe buldum sana bir karı, hem de hazırladım sana ama senin de çaba harcaman gerekecek diye arayınca çaba harcayacaksam sana niye para vereyim diyerek üste çıktım. Valla para istemeyebilirim bana da iyilik yapmış olacaksın dedi. Ulan üç kuruş için beş takla atarsınız hayırdır dedim. Kaynanamı siktireceğim sana dedi. Üste para vermen lazım diye gülerken gönderdiğime bak dedi. Anaa bu ne lan. Karıyı hep tesettürlü gördüm, hiç haz etmediğim için de yüzüne bile doğru düzgün dönüp bakmadım. Hamam gibi bir ortam çevrede başka kadınlar var bir fotoda. Ayakta dikilen kaynanası Leyla. Pandemi sürecinde müptelası olduğum pornolardaki yaşlı kadınlardan daha taş. İnce uzun bacaklar, üstündeki bikininin örttüğü orta boy göğüsler güzel bir ayva göbeği. Diğer pozda bir yere uzanmış göğüsleri daha belirgin daha kabarmış. Bu poz daha yakından çekilmiş. Sarı küt saçları ve düzgün dudakları ile suratıma boşal der gibi. Vücudu yağlanmış parlıyor, gözleri gel de sik diye bağırıyor. Aslında gözleri kapalı ama anlayın o kadar güzel bir poz. Bunlar ne lan orospu dedim. Geçen hafta kadın kadına kaplıcaya gittik ya bir kaç tane pozunu çektim sileriz diye. Silmeden kendime gönderdim bunları. Siker misin şimdi? Güzel karıymış yalan yok da ellisini geçmiş türbanlı karı niye altıma yatsın?
Orasını da hazır ettim hem de beleşe, ama siktiğinde alırım 10.000 liranı?  Fiyat artırmış iki resme. Bir daha resimlere baktım. Bak dedim orospu başıma bir iş açacaksan yanına kocanı da yatırır ikinizi de siker reklam ederim ülkeye. Ama dedim sırf karıyı sevmeyip intikam için yapıyorsan, helalinden kaparsın parayı benden. Lan niye böyle dedim ki diye düşündüm. Burnumu boka sokmayı severim bu birinci neden, karı harbiden taş gibiymiş bu da ikinci, bir de hiç ellisini geçen birini sikmemiştim bu da üç olur. Yeterli değil mi bu nedenler? Sonra aklıma geldi nasıl hazır ettin ki karıyı, onu anlamadım?
Valla biliyorsun bize para verdiğinden dolayı senden hep övgü ile söz eder. Tırtıkladığınızdan dedim. Tamam ya uzatma. Erkek dediğin öyle olacak böyle olacak gibi sana toz kondurmaz, hem paralı hem boylu poslu demişliği bile var. Eeee biliyorum bunları. Ha işte geçen tüm akrabalar kuzenler filan kadın kadına kaplıcaya gittik iki gün. Orada en zengin biziz sözde ama bu orospu yüzünden yarı aç tatil yaptım beş kuruş çıkarmadı cebinden. Bana ne amına koyayım kendin harcasaydın paranız var.  Hamam, sauna ortamlarında herkes yarı çıplak filan yayılınca laf malum konulara geldi her zamanki gibi. Kocalar konusunda konuşamadık tabii, kimisi kuzen kimisi daha yakın akraba kocaların. Ama herkes yok komşunun kocası üç kadını idare ediyormuş, yok şu adam her gece yapıyormuş, şunun ki çok büyükmüş gibi hikayeler anlatırken baktım en meraklılardan biri Leyla orospusu. O an aklıma geldi , ben de ablamdan duymuş gibi senden bahsettim. Zenginliğinden, her gece yapmandan, aletinin kolum kadar olmasından. Ben abarttıkça karıların ağzı sulandı en çok da Leyla orospusunun. O anda aklıma geldi şunu bir sikip ağlatsan diye. Sonra gece otururken karılardan biri ablanı aldatıyor olmasın enişten diye zarf attı. Derdi senin yarağın sikişin ile ilgili konulara dönmekti karının. Ben de biraz daha abarttım. ablam da biliyor arada başkaları olduğunu ama ses etse her gece iki postaya dayanamam demişti deyince sesleri kesildi kaltakların. Valla dedim depoya biraz cilveli bir karı gelince bir sürü kıyafet ile çıkıyormuş diye ablama haber uçurmuş çalışanlar. Beleş kıyafete beleş sikiş karılar da mutlu deyince güldüler. Beleşi duyunca seninki daha dikkatli dinledi ama ses çıkarmadı. Demem o ki bir bahane ile orospuyu buraya getirelim gerisi sana kalmış. Kahkaha attım. Kızım kapalı ellisini geçmiş karı iki çaputa domalacak mı önümde? Kardeşi de bizimleydi senden bahsederken aynı benimki gibiymiş diye kıkırdarken de duydum, bunlar babadan oğula aynı galiba anlayacağın. Valla para hayalindesin kızın anladım. Başımı derde sokmayacak ise sikerim, yoksa senin için başımı ağrıtmam diye kapadım. Ama sikim de davul gibi oldu. Hafta sonu gelsenize yine bir kat sikerim yazdım. Açtım bir hot granny videosu.
Hafta sonu yine aynı ekip geldiler. Aynı program ile bir saatliğine depoya geldi şıllık. Ben de eli boş göndermedim. Üstüne yine götünü göğsünü saklayan tek parça elbise altında da beyaz tenine giydiği kırmızı iç çamaşırlar ile. Off baldız olmasa bizim tekstilci heriflerin bir ikisini de al yanına sabaha kadar dinlene dinlene sik karıyı. Bana mısın demez katır gibi güçlü. Tam böyle eski çengi ortamlarında göbek atan kalın belli, koca kalçalı sik sik bana mısın demeyecek karı. Al bakalım dedim boğazın biraz yarak görsün 69′a çevirip etli şişkin amcığını yerken. Off yemelik amcık tam. Karımın bir damla amcığı gibi değil. Dış dudaklarını ısıra ısıra eze eze yedim. Bızırı emip dillenince çeneme kadar aktı suyu. Ne büyük senin torbaların derken onları da yala diye yol gösterdim. İlk posta geldim, öldüm çığlıkları dilim içindeyken geldi.  Torba lafı da koca taşaklıma dönüverdi.
Domaltıp kaltağı göt deliğine kremli parmağı sokunca önce ırın kırın etti. Götünü sikmeye çağırdım kıpraşma amına koyduğum deyip iki üç tokatı beyaz koca götüne çarpınca nazı bitti. Parmak izlerimin götüne mühür gibi çıkması ne güzel görüntü. Sikimin başı girince attığı yandım çığlığı depoda uzun uzun çınladı. İyi ki göndermişim sekreter kızı. Kolay alıştı sonra orospu yarağıma veya alışmadı sikime değil. Ben batırdıkça o bağırdı ama durmadım, bu dar delikli koca merdane götü dakikalarca siktim. Sonlara doğru o adi karının da götünü sikecek misin diye sayıklamaya başladığında götünden çıktım. Sikimi ıslak mendil ile güzelce sildim. Anlat bakalım Leylayı siktirme planını ama önce aç karnını bir doyur diye sikimi ağzına bastırdım. Kafasını bastıra bastıra ağzını siktim. Boğazına doğru fışkırırken gözlerinden yaş, ağzının kenarlarından döl ile karışık tükürükler akıyordu.  Ağzını burnunu yıkayıp hayvan gibisin nazik ol biraz diye giyinmeye başladı. Lan benim saydığım üç kere boşaldın, sana altı ay yeter dediğimde sustu. Eee dedim. Anlat bakalım planını.  Anlattı ve kadınlardan korkum bir kat daha arttı. Tüm kızgınlığı kaynanasının eski köy evini bunların üzerine yapmamasındanmış, ulan kaç evleri var ben hatırlamıyorum artık.
Demiş ki kaynanasına benden aldıkları bir borcu ertelemek istiyorlarmış. Zaten ödeme siktir ol git demiştim. Aras bunu bilmiyor dedi. Lan orospu o parayı bana diye kocandan alıp cebine atacaksın değil mi diye güldüm. Aras benden korkuyor imiş. Bu kısmı doğru. Sen konuşursan bire bir sana hayır demez demiş yoksa bilezik satmam gerek demiş, buna dayanamazmış. Laf arasında da zaten benim hep onun ne kadar güzel bir kadın olduğumu anlattığı yalanları sıkıştırmış. Karının ağzı kulaklarına varmış. Sonra demiş ki kadınların beni övmesine dayanamazmışım hediyelere boğarmışım. Tam orospusun yani diye güldüm. Karıyı buraya yalnız göndereceksin, bana övgüler yağdırmasını sağlayacaksın, sikmeyi başarmak bana kalacak. Ya çıngar çıkarırsa orospu kim temizleyecek bu boku dedim. Aslında işin çok da zor olmayacak senin için bir güzel bilgim daha var. Benim için mi hem benden hem kocandan para için mi dememe gülmedi. Kaynanasının kardeşi ile konuşmuş, Aras bana pek yaklaşmıyor, güzel değil miyim başka kadın mı var diye. Öyle ağlayıp öyle sızlanmış ki kadın dayanamamış bunun babası daha fenadır üzülme kızım Leyla da kocasız yaşlandı demiş. Ha dedim o da yarak yüzü görmemiş iş benim becerime kaldı yani.
Ahmak kocası gelince kol kola girdiler, az evvel dağıttığım götünü sallaya sallaya çıktı depodan. Ulan şu pandemi işleri öyle kapattı ki neler ile uğraşıyorum. Belini kırarım ben Leyla’nın.
154 notes · View notes
seksyazar · 2 years
Text
İki kuşak tek sik 2
Banu ile muhabbet kurmakta zorlandım bir iki hafta boyunca. Hiç adetim değil bir kaç duruşma için adliyeye ben de gittim ki beraber öğle yemeği yiyelim buzlar çözülsün. Büroya alışsın bahanesi ile hep boşanma davaları verip sonrasında o konuları konuşturdum. Kendi evliliği resmi olarak bir yıl sürmüş, fiili olarak altı ay. Çıkarken de çok içerdi ama alkolik olduğunu defalarca tedaviden kaçtığını evlenince öğrendim gençlik hatası işte dedi. Yüzsüzce anlaşmalı mı boşandınız yoksa alkole bağlı kocalık görevlerini yapamamak gibi nedenler mi sürdün dedim. Kızardı anlaşarak, uğraşmak yüzünü görmek istemedim dedi. Bu taşralı masum kızlara da yürüyecek kanal açmak zor. Daha olmadı kafadan yürür ya sikerim ya da iş bakarsın derim diye düşündüm. Sakin ol şampiyon diyerek kendime güldüm. Gitgide samimiyetimiz arttı karı ile. Kıyafetlerindeki küçük dekoltelere arsızca bakmama hatta arada ne güzelsin demelere gülerek tepkiler veriyordu. Ben arsızlığı artırdıkça onun iş kıyafetlerinin cesurlaşması kızın ilk başta sandığım gibi pek de masum taşra karısı olmadığını gösteriyordu. O da benim evliliklerimi ilişkilerimi sorguluyor espriler yapıyordu. Kocalık vazifelerini yapamadığın için mi ayrıldılar gibi laf çakınca tamam dedim bu karı yiyecek sikimi kesin.  
Bir ay sonra İstanbul’daki iki müşteri ile toplantıya sen de gel beraber gideriz sen devir alırsın müşterileri dememe sevindi. Ertesi gün ise suratı asık geldi, annem seyahate gitmemi istemiyor diye. Sıkıştırdım bir iki gün. Sonunda çözüldü. Babam sizi çok seviyor ama annem burada işe girdim diye çok kızdı, babam ile kavga etti. Sebebini bilmiyorum dedi. Valla ben de bilmiyorum dedim, belki annen evde oturmanı istiyordur dedim. Yok dedi avukat olmamı çok istemişti aklıma o soktu. İlk yediği yarak avukat yarağı olduğundandır, anan unutamamış yediğini demedim tabii ki. Boş ver sen kariyerine odaklan, annenin de bir sıkıntısı varsa açıksa söylesin sen güçlü bir kadınsın dedim. Gözlerinin içi güldü iltifatım ile. Dedem de babanız ile çalışmış dedi. Evet dedim anneni o günlerden hayal meyal hatırlıyorum, çok güzel bir kızdı. Sen de güzelliğini ondan almışsın. Kızardı güzel yanakları, teşekkür etti. Alçak gönüllü olma, iki evlilik geçti başımdan, onun dışındaki maceralarımın da dedikodusunu yapıyordur ofistekiler. Senin güzelliğini hiç bir kadın da görmedim. Sağolun mahçup oldum diye geveledi. Olma dedim her erkeğin aklını alacak bir kadınsın her içeri girdiğinde benim beynimde kan kalmıyor mesela. Daha ne deyim sikim sana kalkıyor demiş oldum işte. Yine sadece güldü. Ayağa kalktım. Yarınki adamlar bize çok kazandırıyor, kendine şık bir takım iyi bir evrak çantası al ucuza kaçma dedim.  Muhasebeyi aradım, Banu Hanıma benim şirket kartımı verir misiniz seyahate gidecek. Gece de şık ol baş başa eğleneceğiz dememe yeşil gözlerini çapkınca kısarak karşılık verdi.  İş yemeği mi dedi. Sen nasıl istersen öyle dedim.
Sonraki bir iki günü müşteri dosyalarına çalışma bahanesi ile benim odamda geçirdik neredeyse. Haftada bir siktiğim orospu ile bile yanında sanki bana asılan bir karıymış gibi konuştum. Ciddi bir ilişki değil sadece ihtiyaç giderme derdindeyim dememe ayda bir yani diye espri yaptı orospu. Senin bir ilişkin yok mu sorguma kaçamaklar cevaplar verip sonra yok dedi. Yine şehrin en güzel kadınlarından biri olduğu, her yaşta erkeği kendine aşık edeceğini söyledim. Her yaşta vurgusunu her cümlede vererek. Canım sıkıldığı anlarda seni seyredip içim açılıyor dedim saf aşıklar gibi. Kısmen de doğru idi. Anasından biraz uzundu hafif geniş kalçalarına rağmen ince bacakları, büyüklüğü belli göğüsleri ve kapılmalık dolgun alt dudağı ile gün içinde sık sık sikimi kıpırdatıyordu. Normalde ofise pek uğramayan müvekkilller bile Banu’nun masasına uğramadan, iri göğüslerinin dekoltesine göz atmadan yanıma gelmiyordu. Yarın geceyi heyecan ile bekliyorum dedim, evet dedi anlamazdan gelerek İstanbul’u ben de çok özledim.
Seyahatin ilk günü gerçekten toplantılar ile geçti. Ertesi gün ise neşeli bir İstanbul turu attırdım, iyice yakınlaştık. İki sevgili gibi eğlendik. Müşteriler de var baş başa kalamayacak ne yazık ki dememe, üzüldüm yanıtı verdi. Akşam müşteriler ile otelin terasında yemeğe oturduk. Önce rakı istemedi ama müşterilere ayıp olur deyince yarım kadeh içti. Müşteri dediklerim defalarca beraber karı siktiğim adamlar zaten, anlaştığımız gibi saat on gibi birer birer kalktılar masadan. Onlar kalkar kalkmaz rahatlayalım biraz diyerek ısrarım ile birer kadeh daha devirdik. Baktım fena içmiyor hayırdır dedim, meğer arada aileden gizli içermiş. Kocandan sonra kimse olmadı mı soruma hayır dedi Ayrılalı da ciddi zaman geçti iyi dayanıyorsun ben dayanamazdım dedim arsızca. Terslemedi sadece güldü siz de neler var bilmediğim. İki kere evlendim kimse almaz beni arada ne düşürse idare ediyorum işte dememe hala yakışıklısınız dedi. Bakıştık bir süre. Yeşil gözlerinde masum taşralı kızı değil seksi bir kadın gördüm veya azmış durumdaydım iyice. Kalktım yanındaki boş sandalyeye oturdum. Elimi dizlerine koydum. Tepki vermedi. Ofisimdeki arka odayı duydun mu dedim. Evet dedi kızlar anlatıyor bazı müvekkilleri orada ağırlıyormuşsunuz. Hepsinin de memnun ayrıldığını anlatıyorlar mı dedim. Yine bakıştık bacağını okşuyordum artık. Seni istediğimi günlerdir ima ediyorum ve hayır demiyorsun, hem de hemen bu gece seni istiyorum. Ciddi misiniz Kerem Bey diye sakin bir cevap verdi, elim çıplak bacağındayken. İkimiz de bunu istiyoruz dedim, ikimizin de başında şanssız evlilikler geçmiş bu seferki ilişkimiz şansız olmasın.
Bir çalışanınıza hem de bir avukata üstü kapalı bile olsa evlilik vaadi ile cinsel taciz yeterince baş ağrıtacak bir sorundur. Ama benim sertlikten ağrıyan sikim dışında düşündüğüm bir şey yoktu o an. Otuz sene önce anasına yaptığım gibi elimi dizlerinden yukarıya doğru okşayarak çıkartırken öpmek için eğildim. Burada olmaz dedi, burada olmaz. Demek başka bir yerde olmasının bir sakıncası yok. Yine de dudağını hafifçe öpüp, aylardır seni istiyorum dedim. Beni sakın bekletme. Hep istediğiniz alır mısınız ya bekletirsem dedi cilvelenerek. Elimi daha yukarlara soktum. Ne zamandır beni düşünüyorsun dedim. Senin de aklında değil mi? Rakısını son kez kafaya dikti. Odama gitmem lazım dedi, tamam diyerek ayağa kalkmasına yardım ettim. Oda numaran kaçtı diye fısıldadım kulağına ve boynunu öptüm. Yarım saat yeter mi hazırlanmana? Hesabı acele ile ödeyip odama fırladım. Cialisi attım ağzıma, hızlı bir duş, üzerime sadece bir şort ve iki düğmesini iliklediğim bir gömlek. Yıl gibi geçen yarım saat sonra kapısını tıklattım.
Kapıyı hafif aralayıp beni içeri aldı. Aman Allahım.  Üzerinde yemekte giydiği gömlek ama sadece o. Altındaki eteği çıkarmış, gömlek sadece kalçalarını örtüyor. Sarı saçlarını toplamış, anası gibi yeşil gözleri iyice yaptığı makyaj ile ortaya çıkmış. Düzgün biçimli bacakları upuzun uzanıyor. Elimdeki şarap şişesini yere bırakıp hiç bir şey demeden saldırdım kadına. Dudaklarını emerken elleri boynumda idi. Duvara yapıştı. Gömleğimi koparır gibi attım dudaklarımız ayrılmadan onun gömleği de çıktı üstünden. Sütyeni bile yok. Mümkünmüş gibi otuz yıl önce gördüğüm en güzel göğüslerden daha güzel göğüsleri. Aynı tip iki iri portakal ama bunlar bir beden daha iri. Şİmdiden sertleşmiş uçlarını yer gibi saldırdım derin bir nefes bıraktı, kafamı itekledi. Dudaklarımız birleştiğinde elimi sertçe amına attım çamaşırı üzerinden sertçe avuçladım. Ohlama ile karışık bir inleme çıkardı. İki elim ile kalçalarından kavrayıp aşağıya çektim çamaşırını ve önünde diz çöküp amına saldırdım. Tepkisi saçlarımı okşamak ve kısa bir ah çıkarmak oldu. Bir parmağım sıcak ve ıslak amında dilim tertemiz yapılmış am dudaklarında. Yıllardır bu tatta bir amcık yemiyordum. Sanki yine otuz sene önceki o yazdayım. Kalçaları hafifçe öne arkaya oynuyor sanki dilimin baskısını kendine göre ayarlamaya çalışıyor tatlı amcıklım. Bel hareketleri ile amcığını daha iyi yedirmeye çalışıyor. Amının kokusu az evvel yıkandığı belli olan sabun kokusundan daha güzel. Sesi zor çıkarak yatağa geçelim diye fısıldadı.
Odaya girdiğimden beri süren saldırı sona ermişti nihayet. Sakince yatağın kenarına otururken üstümdeki son parça olan şortu da attım. Yine otuz sene önceye döndük. Bu sefer o önümde diz çökmüştü ve iki eli ile tuttuğu sikime bakarak büyükmüş dedi. Anan da öyle söylemişti demedim, diyemedim. Anasının karşılaştırma şansı yoktu ama bunun gördüğü ilk yarak değil. Sikimi tek defada yarısına kadar ağzına gömdü. Geri çekip dudakları arasında başını sıkıştırdı. Tekrar yarısına kadar ağzında kaybetti. Tecrübeli bir karı belli. Tecrübesiz bir kadın bir eli ile de taşak okşaması gerektiğini bilmez. Gözlerimi kapayıp kendimi saksafon soloya teslim ettim. Dilini ustalıkla kullanıyordu kaltak. Gözlerimin önüne anasının aniden sikime oturup kızlığını bıraktığı an geldi. Hadi otur sikime diyerek sikimden ayırdım ağzını. Yatağa iyice yerleştim. Yatakta emekleyerek sikime gelen güzellik tek kelime ile kusursuzdu. İri göğüsler iriye yakın kalçalar, anasına çekmiş yeşil büyük gözler ve kalkık minik bir burun. Göğüs uçları daha belirgin daha iri. Göğüs uçlarını cilvelenen bir orospu gibi sikime sürttü. Doğruldu. Sikimin başını tutup am dudaklarına sürdü. Az evvel yalarken tadına doyamadığım amcığı anası gibi değil daha etli, dudakları hafif kelebek gibi açılmış ama beyaz tenine uygun bir pembelikte. Anasınınki de ne hale gelmiştir geçen otuz yılda. Şimdi niye aklım oradaki? Sikim amında tamamen kaybolana kadar durmadan oturdu. Hepsini alamam zannetmiştim cümlesini derin bir ohlama izledi. İki taraftan iki memesini kavrayıp ezmeye başladığımda o da  gövdemden güç alıp kalçasını oynatmaya başladı. Tek bir kocadan altı ayda öğrenilecek bir rahatlık değil. Bu orospu güzel ve kendinden emin sikişiyor. Bir süre sikimle dans etmesini seyrettim. İri göğüsleri savruldu sağa sola. Bağırta bağırta sikeyim seni orospu anla kimin sikini yediğini diye düşünerek kontrolü ele aldım. Ellerimi kalçalarına indirip ikisine de sağlam bir tokat geçirdim. Hızlan dedim orospu yediğin sikin hakkını ver. Kalçaları daha geniş daireler çizmeye inlemesi uzamaya başladı. Bunları yaprken de gözleri gözlerim de idi. Daha da azdım böyle bir orospuya denk geldiğimi anlayınca. Alttan ben de kalçalarımı oynatarak vurdukça boynunu öne atmaya sarı uzun saçları yüzüme çarpmaya başladı. Boynunu kendime çekip parmaklarım ile sıktım diğer elimi kalçasına batırıp alttan hızlı hızlı vurmaya başladım. Banu da imza sikişimi tadıyordu. Siktiğim diğer birçok kadından farkı edilgen olmaması idi. Boynundaki ve kalçalarındaki elim ile hareketlerini kısıtlamış hızlı hızlı amına vururken bile dili boynumda elleri gövdemde geziyordu. İnlemeleri orgazm seviyesinde uzamaya başladığında hızımı kesmeden belini iki elimle kavradım ve devam ettim. Doydu mu amcığın doydu mu diye hızlandığında sadece ahhh diye bağırdı. Sert büyük kalçalarına parmaklarım iyice battı. Önce dişleri boynuma geçti kaltağın sonra kesik kesik ah sesleri ile üstüme yığıldı.
İçinden çıkıp ters çevirdim. Götü çıkıntılı. Nereli ki bu karılar bu göt bu memlekette kolay kolay bulunmaz. Boynumu mu ısırdın anasını siktiğimin görürsün sen dedim. Bunu sadece bir küfür olarak algılaması doğal. Evet ısırdım dedi gözlerindeki şehvet ile. Belini hafif kaldırıp tek defada sikimi batırdım sıcak dar amcığına. Ahhh sesi çıktı yine. Bir yastığı alttan yerleştirip biraz daha havalandırdım götünü. Kalçalarını biraz daha dikti kaltak. Sert aralıklı darbeler ile arkadan amına girerken dikilmiş iri kalçalar tokatlarımdan kızarmaya başlamıştı. Yarak yemeyi özledin mi dedikçe tokatladım kıçını. İçi hala kıpır kıpır.  Bir eli ile kendi göğsünü sıkıyordu. Seksin hakkını veren karıları çok seviyorum. Boşalayım mı amına dememe boşal artık pezevenk boşal diye bağırdı. Ben de yakınım artık. İyice üzerine abanıp bu sefer ben dişlerimi ensesine geçirdim. Döllerim sikimi yakar şekilde derinlerden oluk oluk geldi. Amcığı kasılıp emmek istiyormuş gibi karşıladı içine akanları. Ne sıcak ne kıpır kıpır bir amcık. Güçlü kasılmaları sikimi ezdi sanki. İçinden çıkıp ter içinde yığıldım. Ben sırt üstü o yüzü koyun dakikalarca sessiz bitkin halde kıpırtısız kaldık.
Neydi o canımı çıkardın diyerek sessizliği bozdu dudaklarımı öpüp yatak örtüsüne sarılıp kalktı. Saate baktım. İyi bir süre iyi bir performans göstermişim. Yataktan kalktığı yer sırılsıklam, iyi boşaltmışım orospuyu. Cialis bir posta daha gitmemi sağlar destek olsun diye mini dolaptan bir portakal suyu açıp diktim kafaya. Bornoz ile saçları kuru çıktı banyodan. Demek ki devam edeceğiz. Ben de banyoya girip beş on dakika daha güç toplamak için oyalandım. Karıdan neredeyse 22-23 yaş büyüğüm. Bir on sene önce filan elime düşse böyle bir karı nefes aldırmazdım sabaha kadar. Geri döndüğümde yatak içinde elinde telefonu ve bir kadeh şarap ile oturuyordu. İyiye işaret. Gidip omzundan öpüp belimdeki havluyu çözdüm. Göğüslerini sakince öptüm. Çok güzel kaygan yumuşak teni ve cildinin açık rengi. Sana bir sır vermek istiyorum dedi. Meraklı gözler ile baktım. Yüzü ciddi idi. Ben kocamı birden fazla kere aldattım ve şu an ciddi bir ilişkiye hazır değilim. Körün istediği bir göz, Allah vermiş iki göz. Şanslı günündeyim.
Kulağını öperek fısıldadım. Seni istediğim zaman sikmemi ama birbirimize karışmamızı mı istiyorsun evet dedi boynunu geri atarak ben daha hazır değilim bazı şeylere. Ben de evlenme derdinde değildim, sikme sürecini hızlandırmak içindi o sözlerim. Güzel boynunu ve az evvel sıkmaktan kızarttığım göğüs uçlarını okşadım. Amcığını avuçladım, yumuşak sıcak amcığını. En son ne zaman siktiler bu dar amcığı? O kadar hazırdı ki parmağım kendiliğinden kaydı içine. Bilmem çok oldu belki sekiz belki dokuz ay. Parmağımı sertçe bastırdım içine. Sert sikilmeyi seviyorsun değil mi, dar amcığının dağıtılmasını. Hızla dönüp dudaklarıma saldırdı. Şarap üstümüze döküldü. Aynı sertlikle cevap verip kollarını tuttum. İki bileğinden iki yana açarak üstüne çıktım. Yarak yalamayı seviyorsun diyerek göğüslerinin üzerine doğru yerleşip yarı kalkmış sikimi dudaklarına uzattım. Sevdin değil mi yarağımı büyük mü geldi dar amcığına. Pısırık erkek sevmem yatakta dedi. Ağzını açıp boynunu kaldırarak başını emdi. Boynunu alttan tutarak bir süre ağzını siktim. Çoğu orospunun bile istemeyeceği şekilde böyle taş gibi bir karıyı sikmek büyük şans. Sonra hafifçe üstünden kalkıp yanına ters yattım o sikimi emerken önce parmaklarım sonra dudaklarım am dudakları ile buluştu. Dudaklarım arasında ezdim am dudaklarını. Beş altı sene önce İsveçli bir karı sikmiştim. Onun amcığı da böyle hafif aralık minik pembe dudaklı idi. Kaç kere kocanı boynuzladın orospu? İki kere. Kalkmıyordu değil mi siki kavatın? Hı hı. Ölüyü diriltir oysa bu amcık. Taşaklarımı emiyordu orospu. Saf taşra kızı sandığım karı tam bir kaşarmış. Sevişirken günlük halinden farklı bir kadın çıkmıştı içinden, her anı doya doya yaşayan sadece zevkini düşünen. Dilimin üzerinde am suları yoğunlaştıkça sikim ağzından kayıyor inlemesi artıyordu. Anasının bızırını hatırlamıyorum ama kızınınki nohut büyüklüğünde ve şu an dudaklarım arasında ezilmekte. İnlemeleri kontrolsüz sikimi sıkıca tutmuş durumda. Sikimi ellerinden kurtarıp bacakları arasına tam bir am yalama pozisyonu alarak yerleştim. İki elim amının çevresini okşarken dilim içinde ve bızırında gezinmekte. Geri çekilip manzarayı seyrettim, sanki küçük bir pınardan sular damlıyordu. Hafif hafif titriyor sanki ellerimin dolaştığı yerleri. Dilimi içine gömüp çıkardıkça amının kenarlarından ıslaklığı sabaha kadar içebilirim. Baş parmağımı göt deliğinin üzerinde gezdirdim bir yandan. Bızırına dilimi koyup bastırdığım anda kafamı o nokta üzerinde kıpırdatmadan tuttu. Ye amcığımı yeee. Uzun uzun bir inleme sonra bir rahatlama çığlığı. Aferin kaltak. Ne istediğini bilen kadınları taktir ederim.
Sikimi kontrol ettim tam kıvamına gelmiş. Cialisi bulana teşekkürlerimi sunarım. Bacaklarını katlayıp üstüne abandım. Dilimi ağzına soktum. Am suların çok tatlı doyamadım yarağımı sokacağım şimdi. Hadi pezevenk konuşma sik dedi sadece. Çenemdeki ıslaklığını elleri ile sildi. Ah tam bir kevaşe. Yeni boşalmış gevşemiş amına yavaşça kaymayı düşünürken vazgeçip bir anda sonuna kadar soktum, bağırdı yeşil gözleri biraz buğulandı sonra derin bir rahatlama nefesi çıktı ağzından. Bacaklarını göğüslerine gelecek şekilde yukarı çekip kendine tutturdum. Amcığını dağıtacağım orospu diye dudaklarını emdim. Üzerinde şınav çeker gibi abanmaya başladım. Şut çeker gibi gerile gerile amının dibine vura vura giriyordum. Her vuruşumda ağrı çeker gibi bir inleme. Kaç yarak yedin orospu? Yanağına hafif bir tokat attım. Dört dedi. Bir tokat daha attım yanağına. Yarak emmeyi iyi biliyorsun orospu daha fazladır. Taşaklarımı da sokacağım sana, neredeyse dibine vurduğum her an gözleri büyüyerek bağırıyordu. Bu beş dedi. Ensesinden sıkarak kısa hızlı girişlere başladım. Ne beş dedim ne beş. Sen dedi sen beşincisin. İki göğsünü koparır gibi sıkmaya ezmeye başladım. Uçları daha da büyümüş parmak aralarımdan taşıyor. Amcığın en çok hangi yarağı sevdi orospu? Senin senin diye inledi. O an kim sikiyorsa onun söyleyecekti zaten, ergen değilim ama bu dudaklarına yapışıp sakinlemek için bahane oldu. Ben de en çok senin amcığını sevdim. Şimdi sakin sakin nefeslerimiz düzene girmeye çalışırken sevişiyorduk. Sikimi içinde gezdire gezdire. Onun elleri de sırtımda kalçalarımda. Yarağın parçaladı amımı bitir amcığımı bitir.
Cildi ne kadar kaygan pürüzsüz, dudakları hele alt dudağı hafif sarkık dolgun. Emmeye, dudaklarım arasında uzatmaya, dilimi gezdirmeye doyamıyorum. Elleri kalçalarıma gitti. Daha derine ister gibi sıktı. İsteğini geri çevirmedim. Ben daha derine girdikçe o boynunu daha geri attı. Sikimi çok geri çekmeden sikmeyi sürdürdüm. Çenesini yaladım, dişledim. Götünü sikeceğim dedim, bugün değil dedi kaltak. Hayır demedi bugün değil dedi sadece. İçinden çıkıp yan çevirdim. Aralık bekleyen dudakları iyice kızarmış amcığa tekrar geçirdim. Kalçaları böyle daha iri daha sert sanki. İlk postada tokatladığım yerlerde iki parmağımın izi duruyor hala. Tekrar tokatlamaya aynı hızda da sikmeye başladım. Tokatla patron götümü tokatla diye sayıklıyor. Bir yandan da yastığı dişliyor orospu. İtekler gibi sikimi gömüyorum ve tokatlamayı bırakıp beş parmağımı batırıyorum etli kalçasına.  Sonra yine tokat. Ah diye bağırıp tekrar ıslanmış yeşil gözleri ile bana bakıyor daha sert vurunca bir ohh çekiyor. Göt deliğinin çevresini keşfediyorum. Orası da tertemiz koyu kahve bir nokta. Nokta demek doğru değil hafifçe açılıp kapanıyor çevresi. Götünün de bakire olduğunu sanmıyorum. Yakın zamanda sikim orayı da tadacak. Parmağımı bastırıyorum ucunu hapsediyor göt deliği.  Ama şimdi bunca yıllık sikiciliğimde girdiğim amcıklar arasında ilk üçe yazacağım bu amın hakkını vermeli. Taşaklarıma kadar içindeyim gezdiriyorum dar amında. Sıcak su torbası sanki yanıyor kaltak. Sikişmeyi doya doya yaşıyor hakkını vererek. Am girişini hafif hafif sıkıyor. Ben kalçaları ile ilgilendiğim anlarda kendi kendine göğüs uçlarını okşuyor. Ne kadar sürüyor bu tempo kendime dur artık dur demesi ile gelip duruyorum.. Kızarmış gözleri ile derin derin nefes alıyor. Tekrar boşalmış demek ki. Arada ne kadar kendimi kaybettim ise karının boşaldığını bile fark etmemişim. Göbeğimi itekleyince içinden çıktım. Bu sefer içime boşalmadın değil mi? Daha boşalmadım dedim. Yat şöyle dedi. Önce göğüs uçlarımı öptü kaltak. Dili kedi gibi yaladı gövdemi. Göğüs uçları gövdeme değince sertliği battı sanki. Göbeğime indi küçük dili, tam bir orospu gibiydi. Sonra sikimin başında gezindi. Koca yaraklı imiş patronum diyerek taşaklarıma gezdi dudakları. Sıcak nefesi sıcak dili kalp atışımı hızlandırdı. Alkol, üzerine cialis üzerine gelmekte olan ikinci posta. Kalp krizi geçirmem inşallah. Gözlerimi kapadım. Kahretsin yine otuz sene önce sik yalamayı öğrettiğim anası geldi gözümün önüne. Sikimi yarıya kadar ağzına gömüp hepsini alamıyorum bunun dedi. Vay kaltağın dertlerine bak. Ben de ürkek ceylan diye sokuluyordum başlarda. Boğazının sıcaklığına değen sikimin başı dayanamadı. Kalp krizini engellemek için derin nefes alışları ile tüm yükümü ağzına bıraktım. Orospu sikmiyorsam ilk sevişmede adetim değildir oysa. Geri çekilerek sikimi okşamaya kalanları da sağmaya başladı. Bir eline ağzındaki dölleri çıkardı.
O banyoda iken kalkıp bir şişe su içtim sikimi yerdeki havlulara silip yatağa gömüldüm. Hazırlanmasını geceliğini giymesini yarı uykulu seyrettim. Gelip sarıldı, tatlı tatlı öpüştük. Sonra bir şeyler anlatmaya başladı, bir yandan da eli sikimdeydi hala. Elli yaşıma geliyorum ben dedim, yok dedi ben de duş aldım ama çok sevdim bunu kalınlığı hoşuma gitti diye sikimi sıktı ve bıraktı. Biraz daha boş boş konuştuk. Annem senden konu açılınca hemen konuyu değiştiriyor soracağım bir gün dedi kaltak. Bir erkeğin ağzından en laf alınacak zaman. Zeki karı, avukatlardan korkmak lazım. Bilmiyorum ki dedim hiç hatırlamıyorum onun küçüklüğünü babam ile babası arasında işçi patron kavgaları filan olduysa sorarım abime. Yok dedi boş ver. Kendimi bulduğum bu hızlı yalan için tebrik ettim ve sikim karının elinde bayılır gibi uyudum. Sabah kahvaltıda yüzünde güller açan cıvıl cıvıl konuşan bir Banu vardı. Biraz genç olsam aşık olurdum bu kadına herhalde. Haftaya İstanbul’a yine müşteri ziyaretine gelelim dedim. İyi olur ben de hazırlıklı gelirim dedi.
205 notes · View notes
seksyazar · 2 years
Text
İki kuşak tek sik
Kenan’ı kırk yıldır tanırım. Aynı mahallede doğduk, büyüdük. Benden altı yedi yaş büyük olduğundan daha çok abilerim ile arkadaştı. Yıllar geçince ayda yılda bir karşılaşırsak selamlaşır olduk sadece. Telefonda bizim kıza senin büroda bir iş bulalım dediğinde abimin hatırına istemeye istemeye kabul ettim. Kızı ile içeri girdiğinde ise otuz sene öncesinin anıları canlandı bir anda. Anasının neredeyse aynısı idi kızı da. Normalde beş dakikada göndermeyi düşünürken bu güzelliğin keyfini çıkarmak için ben de karşılarına yerleştim. Çay kahve ve boş laflar sürer iken ben aklıma yıllardır gelmeyen otuz sene öncesinin yaz tatilini düşünüyordum.
Babam şehrin zengin toptancılarındandı. Mahalledeki tüm kızlar için de doğal olarak ben ve abilerim ideal koca adayları. Liseden sonra okumayan abilerim babamın yanında çalışıp sıra ile evlenirken ben annemin baskısı ile okumak için İstanbul’a gitmiştim. O zaman işletme revaçta hukuk düşük puanlı. Doğal olarak işletme kazanamayıp hukuk okudum. Üniversitede ikinci sınıfı bitirdiğim ve yaz tatili için eve döndüğümde kız anaları yavaş yavaş annemi yoklamaya başlamıştı. 20 yaşında idim ve o zamanlar İstanbul’da rock barların altın çağı idi. Cebimde para da olunca taşralı zengin bakir çocuk iki senede ummadığı kadar kız ile tecrübe kazanır hale gelmişti. Babamın aldığı öğrenci evinde haftanın üç dört gecesi Taksim barlarından kaldırdığımız kızlar ile sabahlıyorduk. Bira, müzik, sikiş. Bir iki ay önce de biraz sakinleyip ilk aşkıma doğru yelken açmış, bölümden sonradan ilk eşim ve oğlumun annesi olacak kız ile ciddi takılmaya başlamıştım.
O yaza döneyim. Evden ve gelin adaylarından kaçmak, babam yokken depoda bira içmek için sık sık abimlerin yanına işe gidiyordum. Zuhal’i de işte o gün görmüştüm. Babamın yanında getir götür işleri yapan emektar Hamit Abinin küçük kızı. Kız babasından harçlık almaya geldiğinde abimin arkadaşları ile sigara bira içiyorduk ve abim Kenan’ınki geldi diye gösterdi. İpince bir vücut, incecik bir bel, bele kadar inen sarı saçlar yeşil gözler, akşam güneşinde bile parıldayan bir ten, tek kelime ile mükemmel. Askerden gelmiş bir baltaya sap olamadan babamın yanında un çuvalı indirip kaldıran Kenan daha merhaba bile diyememiş kıza platonik aşık yani. Geyiği çok uzatmadan anlatayım bir hafta içinde Zuhal ile ilk merhabalaşmamı sağlamıştım. Babasına uğradığı bir gün arkasından yetişip yarın da gelsene bir kola filan içeriz diye yolumu yapmıştım. Heyecanla evet deyip aynı hızda kaçmıştı. O zamanlar kahve filan içmek yoktu gençler ve çıkmak diye bir kavram vardı. Böylece Zuhal ile şehrin iki üç hamburgercisinde sırayla buluşmaya başladık, beş altı buluşma derken sonrasında da araba içinde hafif hafif yiyişmeye. Tabii ki ikimiz de giyinik olarak. Penye üzerinden okşadığım göğüsleri sert, emmeye doyamadığım alt dudağı dolgun. Acemice dudaklarını teslim ettiği ilk erkektim. Bu yaşıma kadar bir sürü kadın ile birlikte oldum hiçbiri o güzelliği aşamamıştır.
O zamanlarda arabası olan az kişiden biri idim ve etraf da böyle kalabalık değil. Araba da araba, aslında abimin olan Tempra. Yine araba içinde yiyiştiğimiz bir gün bir şeylerin daha ileri gideceği belli oldu. İstediğim gibi buluşmalara etek ile geliyordu. Elim bacaklarını, beyaz ince bacaklarını okşarken dudaklarım boynuna oradan gömlek üzerinden göğüslerine indiğinde ilk defa inliyordu. Arka koltuğa geçelim dememe itirazı olmadı. Gömleğinin düğmelerini çözerken dur dediğimde duracaksın sözünü ağzımdan aldı. Beyaz pamuklu sütyeni üzerinden göğüslerini sıkarken elim eteğin içinden ilk defa amcığına ulaşmıştı. Göğüsler sıkılamayacak gibi sertti. Genç diriliği. Dur dedi. Bakireliğine dokunmayacağım ikimiz de zevk alacağız, canım, bir tanem lafları ile sakinlemişti. İki yıllık İstanbul tecrübem ile sütyenin kopçasını açmam dudaklarımı pembe ve kabarmış tomurcuk meme uçlarına kondurmam ile boynu arkaya düşmüştü. Başka çevrede yetişse güzellik kraliçesi olacak bir vücut. Göğüs uçları yer çekimi yokmuş gibi yukarı gösteriyordu. Birer avuca sığacak iki iri portakal. Uçları rock barlardan eve attığım karılarınki gibi koyu renk değil. Dedim ya pembe birer tomurcuk. Bir erkeğin ilk defa dilini gezdirdiği sert göğüslerini emerken elim külodu üzerinden amını okşuyordu. 18 yaşındaki bakire, ağzından çıkan inlemeleri duyurmamak için eli ağzını kapatmıştı. Çıkar şunu dememe rağmen tamamen soyunmayı kabul etmedi. Zorlamadım ama tamamen avuçladım amcığını. Kendini iyice geriye bıraktı. O zaman kadar gördüğüm ve sonrasında da göreceğim en yuvarlak, en kusursuz iki göğüs arasında gezer iken avucumdaki sıcaklık ve çamaşırın yanlarından taşan ıslaklık inlemeleri ile eş zamanlı artmıştı. Beyaz teninde öptüğüm her yerde dudaklarımın izi kalıyor önce kızarıyor sonra pembeleşiyordu. Nemlenmiş elimi ve göğüslerindeki başımı iteklemeye çalışarak hıçkıra hıçkıra, karnı titreyerek boşaldı. Hayatında bir erkeğin yardımı ile yaşadığı ilk orgazmdı, belki de hayatının ilk orgazmı.
Yanına oturdum. Kot pantolon içinde patlayacak hale gelen sikimi rahatlatmak için fermuarımı açtım pantolonu dizlerime kadar indirdim. Kapalı olan gözleri açıldığında ay ne yapıyorsun diye şaşırdı hani söz vermiştin. Kızım sen boşaldın ben böyle kaldım hadi beni de boşalt dediğimdeki yüz ifadesini hiç unutamadım. Ne yapacağını bilmiyordu ki. Şaşkın ve ürkek gözleri sikimde idi. Elini aldım sikimi tutturdum. Çekinerek kavradı sikimi. Niye çok sert bu dedi safça. Elini elim ile yöneterek sikimde gezdirdim. Büyüyen yeşil gözleri sikimi inceliyordu. 18 yıllık hayatında ilk defa gördüğü bir sik avuçlarında. Kardeşiminki küçüktü hep öyle zannederdim demesine güldüm, çocuk daha ilkokuldaydı o zamanlar. Kocaman bu. 13 yaşımdan ilk am siktiğim üniversite günlerine kadar defalarca ölçtüğüm sikimin 17 santim olduğunu gururla söyledim. Ağzına alsana daha çok zevk alırım dememe rağmen okşamasını sürdürdü, biraz başını bastırınca sadece dudakları değerek yanlarından öptü. Sıcak ve sopa gibi tespitleri yaptı bakire. Yalasana dememe rağmen sadece çevresini öptü ve okşamaya devam etti. Bir bakirenin sıcak dudakları ve dakikalardır süren baskı bana yetmişti. Diğer elini de getir dedim acele ile. Patlamak üzereydim ve taşra bakiresinin yüzüne attırmak istemiyordum. İki elinin avuçlarından damlayan döllerimi acemice damlatmamaya çalışırken bu kızın amcığını patlatmadan İstanbul’a geri dönmemeye kararlıydım. Çok sıcak ne acayip gibi tepkiler ile elinden arabanın içine damlayan döllerimi mendile sildi.
Hala odamda bıy bıy konuşan Kenan’a tamam dedim. Hemen bugün evrakları versin yarın başlasın. Ofiste yeni avukata ihtiyaç yok ama güzel bir kadının içeride olması kime ne zarar. Kenan’ın yine işlerinin kötü gittiği kızın da eşinden ayrılıp eve döndükten sonra daha da zorlandıklarını filan dinleyecek halde değildim. Yıllardır babamdan kalan dükkandan kira almadığımızı bilmemezlikten geliyorum. Sikim dikilmişti yıllar öncesinin hatıraları ile ve bir an önce bir orospu çağırıp sikmek için ofisteki herkesi gönderip arkadaki odaya geçmek istiyordum. Kalkıp giderlerken arkalarından baktım. Annesinin hayal meyal hatırladığım kalçaları kadar güzeller, annesi daha ince idi gençken. Doğal tabii ki anasını siktiğimde 18′inde idi bu 26 yaşına gelmiş ve bir koca görmüş. Sanki bir iki santim daha uzun bu kız. İhtiyacım yokken işe almamın nedeni o kalçaların arasına boşalabilme ihtimali ve anasının aynısı yeşil iri gözler. Yine beynimde kan yok anasını siktikten sonra babam sayesinde burnum boktan kurtulmuştu şimdi kızını da sikmek istiyorum. Hayat sikimin doğrultusunda geçiyor.
Neyse eskiye döneyim orospuyu beklerken. Zuhal ile araba içi yiyişmelerimiz iki üç gün ara ile iki haftaya yakın sürdü. Hepsinde önce onu boşaltarak o da beni avucuna boşaltarak. Tomurcuk göğüs uçlarını emdirmek çıldırtıyordu bakireyi. Yavaş yavaş sikimin başını emmeyi sik sıvazlamayı öğrenmişti. Çamaşır üzerinden sikime sürtünmeyi seviyordu. İstanbul’da üniversiteli kızların seviştiğini şaşırarak dinleyip kendini biraz daha salmıştı artık. Büyük şey girerken acımıyor mu gibi sorular artıyordu. Amcığını göstermemişti ama çamaşırını sıyırıp parmaklarım ve avuç içim ile kendisini boşaltmama o kavrulan ve çabucak ıslanan küçük amcığa dokunmama ses çıkarmamıştı. Kayıt haftasında sevgilim ile buluşup geri geldiğimde ilk o aradı. Bir saatlik ırın kırından sonra abimlerin orospu sikmek için tuttuğu eve gelmeye ikna ettim. Tabii bir arkadaşımın evi diye tanıtarak. O anı hiç unutamayacağım. Çiçekli tek parça bir elbise ile kapıda idi, uzun saçları yeni taranmış pırıl pırıl. Beli elbise içinde daha ince gözüküyordu. Kolundan içeri çekip dudaklarına yapıştığımda alev alevdi yanakları. Hafif makyajı, az sürülmüş açık kırmızı ruju ve saçlarındaki şampuan kokusu ile peri masallarındaki gibiydi. 30 sene belki onlarca kadından sonra unutmamanın nedeni o andı. Güzellik kraliçelerinden daha duru güzelliği. Sikmeye kıyamazsın derler ya o derece. Seni çok özlüyorum diye fısıldadı. Ben bunu hiç düşünmemiştim ama onun beni aşığı olarak görmesi çok doğaldı. Kolaylıkla kucağıma aldım incecik gövdesini ve abimlerin it ahırına çevirdikleri için temizlemek saatlerimi alan odadaki yatağın üstüne bıraktım. Yatağın üstünde hafif sıyrılmış elbisesi ile bir melek gibi yatarken perdeleri kapattım. Hafif loş ışıkta bile parlayan sarı saçları dağılmıştı. Penyemi ve kotumu çıkarmamı sessiz izledi. Dudaklarını, o hep sıcak hep ıslak ve kalkık olduğundan hep aralık dolgun dudaklarını öperken elbisesin yan tarafındaki fermuarı aşağıya kadar kendisi çekmişti. Hafif doğrulunca elbisesinden de kurtulduk. İç çamaşırları ile uzanan vücudu tekrar izledim. Yok kesin bu kız ülkenin en güzel kızlarından biri. Keşke iki gram da kültürlü, görgülü olabilseymiş tam evlenmelikmiş veya ben sik kafalı bir züppe olmasaymışım o zamanlar. 60 santimden daha dar bir bel düz narin bir karın, o iki portakal meme. Heyecanla aldığı yoğun nefes ile inip kalkan göğüsleri. İnce boynu, kalkık küçük burnu. Bu sefer üstünde hafif parlak kumaşlı beyaz bir çamaşır takımı var. İnce bacakları hafif aralık uzanmış.
Yatağın kenarına oturup kucağıma aldım. Dudaklarını emerken sütyenin kopçalarını açtım. Dik ve sert göğüslerinden kaymadı sütyen. Takılı kaldı. Zaten sütyene ihtiyacı olmayan iki mucize. Elimle sütyeni fırlattım. Pembe dikilmiş uçları emerken yavaş yavaş inlemeleri de başladı. Dudağıma batacak kadar sertlerdi. Elimi kalçalarına külodunun içine sokarak kıçına yapıştırdım. Bir avuçluk sert kalçaları ezdim. O zaman düşünemiyoruz tabii ki. Ölçüleri için 88-58-88 desem yeridir tam çıtır çıtır yani. Kendimi geri attım ve dudaklarımız dillerimiz birbirine karışmışken çamaşırını kalçalarından kurtardım. Seni yalayarak boşaltmak istiyorum dedim, çok seveceksin çıldıracaksın. Kıkırdadı sadece. Gıkını çıkarmayınca ben üste geçtim. Yarısı sıyrılmış çamaşır çıkarken gözlerim amcığında idi, öyle bakma dedi, tekrar dudaklarına gittim, boynuna, acele ile göğüslerine. İnce beli yataktan bir kalkıp bir iniyor altımda yaptığımız bu basit ön sevişmede bile kıvranıyordu. O pürüzsüz ayva göbeğini öperken derin bir oh çekti. Yukarı baktım gözlerini kapamış kendini bana teslim etmişti. Ben de külodumu çıkardım, sikim küloda sürtmekten patlayacaktı. Tertemiz amcığı. O yıllarda anlamadığım ama tecrübe kazanınca anladığım gibi tüyleri jiletle yeni alınmıştı. Hafif bir tümsek halindeki amcığına doya doya baktım. Tümseğin üstü biraz aralık altı el değmemiş ince kısa bir çiz. Aralıkta bana göz kırpan bir pembelik. Dudağım değince ellerini bacak arasına soktu. Yapma yapma. Seveceksin çok seveceksin diyerek ellerini de öptüm bacak içlerini iki elim ile okşayıp araladım. Ellerini tuttum ve fazla direnç ile karşılaşmadan iki yana koydum. Dilim bızırını saklayan yere değince ilk uzun inlemesini duydum. İnce çizgi boyunca aşağıya indim. O zamanlar amcık yalama konusunda uzman değildim öyle olsa saatlerce yalar yerdim hayatım boyunca göreceğim en kusursuz bakire amcığı. Amının hızla ıslanması ile çevresini öptüm dilim içine girmeden üzerinde git gel yaptı. Tecrübesizlik işte veya insan o yaşta bilemiyor yaladığının mükemmel bir amcık olduğunu. Yoksa sok dili içeri, em bakire am dudaklarını dakikalarca....
Ergen azgınlığım ile dayanacak halim yoktu. Altımda inleyen kızın amcığından ayrılıp dudaklarına çıktım tekrar. Sikim amcığı çevresine sürtürken bak seni yine boşaltacağım diyerek sikimi amının üstüne sürtmeye başladım. Sikimin başı tazecik bakire am suları ile kaplanmıştı bile. Üstüme gel sen kendin sürtün diyerek yol gösterdim. Siktirmeyen bir bakireden öğrenmiştim bunu. Ben el sürülmemiş, mükemmel memelerini sıkarken o sikimi ve taşaklarımı am dudaklarına sürterek inliyordu. Çok sıcak bu diye inliyordu, ağzından sik kelimesi çıkmadan. Hassas noktası göğüs uçlarını dillemeye başlayınca da sıtmaya tutulmuş gibi bacaklarını sikimi üstünde sıkarak, zangır zangır titreyerek boşaldı. Dudak dudağa sakinledik. Çok sert ateş gibi yine seninki dedi. Şansımı deneme zamanıydı. Sikimi sen sok diye kulağına fısıldadım. Yeşil gözlerinin içi kızarmış, küçük kalkık burnu ve yanakları pembeleşmiş masum bir tanrıça ile seks bombası arası bir noktada gözlerime baktı. Çok mu istiyorsun dedi evet dedim benim olmanı istiyorum. Eli ile sikimi alıp amının girişine doğru götürdü. Oluyordu nihayet. Geçen iki yılda iki bakire sikmiştim ama onlar da ben de hayvanlar gibi sarhoştuk ve ikisi de defalarca götten siktirmiş motorlardı. Şimdi üçüncüsünü de patlatmak üzereydim. Doğruldu sikimi pembeliği biraz görünen amcığının girişine beraber hizaladık. Çok ıslanmışsın rahat ol dedim. Korku ve merak ile bana bakmaya devam ediyordu. Başını sokacağım şimdi biraz bekle alışsın. O küçük am dudaklarını itekleyen sikimin başını sürttüm. Girişi de sikim de ıslaklıktan parladı. Başı beni de şaşırtacak şekilde yeni boşalmış amcığına pat diye kaydı. Kayar kaymaz da o daracık delik hemen sikimi geri sardı. Alt dudağını ısırdı, çok çok güzelmiş diye kekeledi ama acaip oldu içim dedi. Neden olmasın dar amcık sikimin başına sıcak bir lastik gibi yapışmıştı. Ben bile bir acayip olmuştum. Bir salaklık yaparak aniden oturdu saf kız. Oturur oturmaz da çığlığı bastı. Hemen sarılıp altıma alıp misyoner pozisyonuna geçtim. Sikimi neredeyse bir iki santimi içeride kalacak kadar  geri çekip saçlarını yanaklarını okşayarak içinde bekledim. Yanağını dudağını öptüm. Ne yaptın ufaklık dedim niye acele ettin acıyor mu dedim. Biraz dedi, canım yandı ama şimdi daha iyi sanki. Ben de beklemiyordum bunu, dar, kauçuk gibi sımsıkı bir amın içine aniden girivermiştim. Öpüşerek bekledim. Sonra yine kaydım içine. Yeşil gözleri merak ve hissettiği gerginlik ile büyüdü. Bir iki git gel yaparken o dişini sıkarak yarı sızı yarı zevk sesleri çıkarıyordu ben ise sikimi vantuz gibi saran amcığın içine boşalmamak için dişimi sıkıyordum. Yakıyor çok sıcak gibi kelimeler fısıldıyordu. Çok sürmedi bakire sikişim. Zorla içinden çıkıp göbeğinin tamamını kaplayacak kadar dölü en derinlerimden fışkırttım. Sikimin ucundaki hafif pembelik ve çarşafa doğru am sularına karışarak süzülen açık kırmızı bir iki damla kadınlığa geçtiğini gösteriyordu. Yarım saat filan göğsümde yarı ağlayıp yarı öpüştük. Dikilmiş bekleyen sikim ile ben bir iki posta daha giderim ümidindeyken, akşam misafir var diye aniden kalkıp kaçarak çıkmıştı.
90′lı yılların başında cep telefonu yok tabii. İstanbul’a gidince bir iki kere telefon ile görüştük. Sonra o zamanki kız arkadaşım da yarı bende yarı yurtta kalmaya başlayınca aramalar iyice kesildi. Kasım ayı gibi filandı sabahın köründe babamın teli ile uyandım. Lan puştun evladı sen Hamit’in kızını mı siktin? Kem küm cevap vermeye çalışırken, bir sürü küfür saydı. Alacak mısın kızı sorusuna baba ne evliliği biliyorsun okul filan gibi cümleleri zor kurabildim. Ananda zaten sana buradan gelin istemiyor diye küfürlerine devam etti. Tamam it ben hallederim ama o okul dört yılda bitecek yoksa benden beş kuruş yok sana dedi. İki gün sonra arayıp ara tatilde filan da gelme buralara annene bir şey uydururuz, biraz unutulsun konular ben hallettim dedi. Nasıl hallettiğini yıllar sonra abimlerden öğrendim ama o göt korkusu ve iki ay sonra İstanbul’a gelen babamdan yediğim iki tokatın etkisi ile istemediğim bölümü dört yılda derece ile bitirdim. Hamit Abi senin oğlan benim kız ile galiba hanım söyledi demiş bunun üzerine iyi bir emeklilik ikramiyesi verip işyerinden uzaklaştırmış babam. Hazır aşık Kenan’ı da bizim dükkanlardan birini iki yıl kira almadan kullan diyerek bakliyat işine sokmuş. Kenan yazın başındaki düğün için çağırdığında finaller staj filan gibi yalanlar ile gitmedim düğüne. Son beş yıla kadar işlerim hep İstanbul’da olduğundan Zuhal’i bir ya da iki kere uzaktan görmüşümdür. Gerdek gecesi bakirelik konusunu ne yaptılar hiç öğrenemedim bir şekilde kandırdılar demek ki Kenan’ı. O düğünden neredeyse üç yıl sonra doğan Banu’yu düşünerek ofise gelen orospunun ağzına sikimi yerleştirdim.
192 notes · View notes
seksyazar · 2 years
Text
ŞİŞMAN 2
Duruşma gününe kadar her gün mesajlaşıyoruz. Erkeklerden hiç duymadığım aşkım, koca götlüm, tatlı amlım önce iltifatlar sonra terbiyesiz sözler ile beni azdırıyor. İstediği gibi iki gün önceden İstanbul’a gidiyorum. Abimin ukala eşi yine bana koca bulma derdinde. Beğenmedim her adayda olduğu gibi sen de biraz kilo versen biraz spor yapsan taliplerin artar gibi laflar çakıyor. Alışkınım bu küstahlıklarına. Lisede bile aynı şişkoluktaydım ben. Geçen sefer zor bela  buluşturduğu ellisindeki kel göbekli iki çocuklu herifin benimle tekrar buluşmak istediğini ikimizin de daha iyisini bulamayacağını söylüyor. 
Herif daha ilk akşam yemeğinde hala cinsel gücünün yerinde olduğunu anlatmış ve sonra evine çağırmıştı. Tersleyince bir hafta boyunca çiçekler göndermişti. Abimin araya girmesi ile bir kere daha buluşuruz sözünü zorla almıştı ama bir daha açmadım telefonlarını. Eren’in yoğunluğu nedeniyle iki gün boyunca da görüşemiyoruz. Bir gece aklıma takılanı soruyorum. Beni dağıtan erkekliğini narin karısının nasıl aldığını? Normal doğumdan sonra bile rahat alamadığını dikkatli olduklarını söylüyor. Karısının da onu mutlu etmek için başka yetenekler geliştirdiğini söylüyor. Ne deyince inanılmaz bir görüntü gönderiyor. O güzel kadın benim başını zor aldığım sikin yarıdan çoğunu tek bir hamlede ağzında yok etmiş. Bir pitonun geyiği yutması gibi dudakları şişmiş. Dün geceden diyor görüntü, sen de yapabilseydin bu geceyi evde geçirmezdim. 
Mahkemeye de gelmiyor. Başka bir şey ile uğraşıyorum yurtdışındayım iki üç hafta sonra görüşürüz diye bir mesaj geliyor duruşma öncesinde. Evliyken bile doğru düzgün bir seks hayatım olmadı ama şimdi neredeyse bir ay o hayvani sikten uzak kalacağım. İçime sıkıntı basıyor, sıkıntıdan çok Eren ile her yazıştığımda olduğu gibi amımda bir yanma sikilme isteği var. Duruşma kısa sürüyor. Bu da diğer duruşma ile aynı tarihe erteleniyor. Bodrum’a dönsem hazır çocuklar babalarında kalıyorken dinlenirim diye düşünürken abim eşinin yemeğe çağırdığını gece uçağı ile dönebileceğimi söylüyor. Eve gidip bir duş alıp çantamı topluyorum, bir aydır uzayan kadınlığımdaki tüyleri mümkün olduğunca kısaltıyorum, Bodrum’da bir ağdacı bulurum, kadının karşısına böyle orman gibi çıkmayayım. Abime gittiğimde kötü sürpriz. Geçen sefer buluştuğum öküz. Salak abim ve sinir karısı pişmiş kelle gibi karşımda. Çiçekler iltifatlar ile bizi barıştırma telaşındalar. Kendimi şaraba vuruyorum. Üst üste dört beş kadeh. Abim salaklığında zirve yapıyor. Biz çocuklara sinema sözü vermiştik hem sizin de konuşacaklarınız vardır deyip beni öküz ile baş başa bırakıp çıkıyorlar.
İkili koltukta gelip yanıma oturuyor. Boş beleş geyikler. Sonra cesaretini toplayıp evliliğe gidecek bir ilişki istediğini söylüyor. İçkiden gülme krizi gelecek, adam hayatının en ciddi konuşmasını yaparken benim gözümün önünde Eren’in hayvani siki ile bir bardak dolusu boşaldığı görüntüler var. İzin isteyip kalkıyorum. Tuvalette oturup geri gelirken salonun kapısından öküz herife bakıyorum. Ağzına bir sakız atıyor. Pantolonun önünü düzeltiyor, gömleğinin bir düğmesini açıyor. Sevişme hazırlığında pezevenk. Benim de kadınlığım sabah sikileceğim diye sırılsıklamdı hala içim yanıyor.
- Beni havaalanına bırakır mısını? Hem birbirimizi tanımak için ben de sizin evinizi görmek isterim. 
Eli ayağına dolaşıyor. Yirmi dakikaya evindeyiz. Eren nerdesin diye mesaj atıyor. Hava alanındayım diyorum. Yol boyu eski kocamın cinsel yetersizliğinden bahsediyorum kele. İyice azıyor. Biz anlaşamadığımız için ayrıldık karımın hiç öyle bir şikayeti olmadı diyor. Geniş bir evi var gezdirme bahanesi ile getirdiği yatak odasının kapısında duraksıyorum. 
- Girmesem 
- Gir lütfen. 
Odanın ortasında beklenen adımı atıyor ve yavaşça dudaklarıma eğiliyor. İsteksiz kız gibi geri çekiliyorum. Elimi tutup öpüyor, kötü çapkınca sevgi sözcükleri ile iki elimi kollarımı öpüp dudaklarıma çıkıyor. Bu sefer ben de karşılık veriyorum. Beni yatağa oturtup kendisi ayakta donu ile kalana kadar soyunuyor. İlk sevişme için ne kadar öküzce. Üstüme tırmanmasını beklerken gömleğimi ve eteğimi kendim çıkartıyorum. Karım olacaksın, senin kocanım gibi laflar ile dudaklarımı boynumu öpüyor göğüs uçlarımı yalıyor. Anlamsızca hiç bir şey hissetmiyorum. O ise bunu fark etmeyecek kadar kendinden geçmiş. Göbeği göbeğime alttan da siki ne olursa olsun ıslanmış amıma değdiğinde ön sevişmemizin bittiğini anlıyorum. Alnı şimdiden terlemiş. Yavaşça içime giriyor. Gözlerime bakıyor. Bir tepki beklediğini anlayıp yavaşça inliyorum. Göbeklerimiz yapışıyor kan ter içinde üzerimde bir iki dakika git gel yapıyor. İçime giren sik zevk vermekten çok uzak, verse bile aklım bu yatakta değil Eren’in altında. Hayvan gibi bağırtılarak sikilmek istiyorum. Hareketleri düzensizleşince içime boşalma sakın diyorum. Geri çekilince inceleyebilmek için sikini elime alıp okşuyorum. Eski kocamın ki gibi sıradan bir şey. Biraz oynayınca bir iki damla elime boşalıyor. Yine öpmeye başlıyor şefkatle.
Uçağa geç kalacağım diyerek zar zor altında kaçıyorum. Bodrum’a iner inmez seri mesajları geliyor Eren’in. “Bugün seni saatlerce sikecektim”  “Yarım saatim dudaklarında ve memelerinde geçecekti, gördüğüm en iri en yenilesi memelerde” “sonra o koca götünü yalayıp tokatlayacaktım”  “amına sıra geldiğinde zaten boşalmış olacaktın yine de ıslak tüylerinin arasındaki amı yüzüme fışkırana kadar dilleyecektim”  “sikimi bu sefer yavaş yavaş sokacaktım, sen iki kere daha boşalmadan çıkarmayacaktım içinden” 
Takside olmasam amımdaki yarım kalmış sevişmenin ıslaklığı ile mastürbasyona başlayacaktım. Öyle yazdım ben de. Eve gidip geceliğini giyince bana iyi geceler mesajı at iki hafta sonra görüşürüz yazmış en son. Eve koşar adım girip çamaşırlarımı attım yenilerini giydim. Kısa bir duş ile üzerimden seviştiğim öküzün kokusunu attım. Yolculukta ayılınca, pişman olmuştum bile yaptığımdan. Geceliğimi giyerken Eren’e iyi geceler mesaj attım. Cevap beklerken yatağın içinde içim geçmiş. Kapının ziline uyandım. Kim o dediğimde. Kapının arkasından kısık bir ses geldi. 
- Bu hafta sonu seni saatlerce sikeceğim. Aman Allahım Eren. Kapıyı açar açmaz dudaklarıma yapıştı. 
- Sabahtan beri Bodrumdayım. Eve ve sana yurtdışı yalanı attım. Hadi sabahtan beri seni düşünüyorum. Yatağımıza girerken aynı mesajlardaki sıra ile başlıyor. Geceliğim uçuyor. Altımda günlük iç çamaşırlarım kahretsin. Yan yana uzanarak dudaklarımı ilk defa uzun uzun yavaş yavaş öpüyor. Dilimi emiyor dilini emdiriyor. Dakikalarca bakire aşıklar gibi. Sutyenimin kopçalarını çözüp göğüslerimi serbest bırakıyor. Her birinde onar dakika. Dili daireler çizerek uçlarını büyütüyor. Büyüyen uçları dudaklarının arasında eziliyor. Dudaklarının arasında tutarak tatlı tatlı çekiştiriyor. İki ucunu parmakları ile ezerken kafasını aralarına sokuyor. Bacak aram açılıp kapanıyor. Onun veya benim kadınlığıma değmesi boşalmama yetecek.  Kulağıma sikilmek istiyorsun, pembe amcıklım demesi ile ben de saldırıyorum ona. At yarağını içimde istiyorum bir an önce. Yalanmaktan göğüs uçlarım hassaslaşmış uçları beni bile şaşırtan büyüklüğe çıkmış durumda. Sadece göğsümü yalayarak boşalacak hallerdeyim. Ters çeviriyor, kıçım havada. Sıra kocaman götümde biliyorum Kalçalarımı tatlı tatlı dişleyerek iniyor. Hafif tokatlar ile oynuyor, Tokatladığı yerleri yalıyor emiyor. Çamaşırımı yavaş yavaş çekip çıkartıyor. Dili kadınlığıma veya arkama değdiği anda boşalabilirim. Bir anda duruyor.
- Niye kılların yok 
- Bu akşam aldım. Sen yoksun diye 
- Benden izin almadan kesemezsin tamam mı? 
Şaka mı yapıyor. Kalkıp çıkıyor yataktan. Doğruluyorum.
- Sen aynı pozisyonda bekleyeceksin. Amını yalamam için yalvaracaksın.Yerden bir şeyler alıyor. Sonra dolabımı karıştırıyor. 
- Ne arıyorsun? 
- Eşarp tülbent gibi bir şey. 
Gösteriyorum yerlerini. Pozisyonumu bozmadan gözlerimi bir eşarp ile bağlıyor. Sonra bir kolumu ve sonra diğer kolumu yatağın başlarına. Kollarım bağlı olduğundan domalmış halde değilim artık iki yastığı belimin altına sokuyor. İyice havalanıyor götüm.
- Islaksın. 
Az evvel bıraktığı yerden arka deliğim ile kadınlığımın arasında öpüyor yalıyor. İnliyorum.
- Biraz daha yalarsam boşalacaksın değil mi? 
- Evet evettt. 
Tekrar ayağa kalktığını duyuyorum. Kalçalarımı sertçe avuçlayıp ikiye ayırıyor. Dilini beklerken şiddetli bir tokat yiyorum. Sonra bir tane daha sonra üç dört tane daha. Acıdan bağırınca acıyan yerleri yalıyor. Sonra diğer tarafa aynı şiddetle bir tokat daha sonra peş peşe inen tokatlar. Acıyan yerleri tekrar yalıyor.
- Niye kestin kılları? 
Aklıma bir cevap gelmiyor. Cevap gelmeyince havada bir vınlama ve sonra kalçalarıma yapışan deri parçası ile çığlık atıyorum. Kemeri ile kırbaçlıyor beni. Çırpınıp kurtulmaya çalışıyorum. Şaka için bağladığını sandığım kollarımı çözemiyorum. iKemer kırbaç gibi inmeye devam ediyor. 
- Kimin bu am, kime sormadan kesemezsin kıllarını? 
Acıdan ağlıyorum. Onlarca tokat ve kemer darbesinden sonra duruyor.
- Kimin bu am?
- Senin. 
Ağzımdan düşünmeden çıkan bir cevap. Duruyor. Yine kalkıp gidiyor. Kalçalarımda hafif bir serinlik. Krem sürüyor. Az evvel kırbaçladığı ve tokatladığı yerlere.
- Geceyi mahfettin 
- Özür dilerim. Niye özür diledim ki ben. Kremli elleri arka deliğim ve kadınlığımın çevresinde geziyor. Nefesi ve dilini önce arka deliğimde hissediyorum sonra kadınlığımın içinde. 
- Hala çok ıslak güzel amın. Neye ihtiyacın var şimdi?
- Yala lütfen. 
Şovuna başlıyor. Kadınlığımın dudaklarını öpe öpe dudaklarının arasında eze eze arkamda dili ile dolaşıyor. Dili içime girerken parmakları bızırımı canlandırıyor. İki eli kalçalarımı açabildiği kadar açıyor dilini ve bir parmağını sokabildiği kadar içerlere sokuyor. Kalçalarım hala yanıyor ama kadınlığımın içi daha da alev alev.
- Söz verdiğim gibi yüzüme fışkıracak amın. Daha beş altı dakika önce ağlarken şimdi sanki çişimi tutamıyorum gibi bir his daha önce tatmadığım bir rahatlama duygusu ile kalçalarımı aralıyorum. Parmağının dokunduğu yer içimi önce gıdıklıyor sonra kalbimi durduruyor sanki. Gözlerimdeki yaş bu sefer mutluluktan. İçimden çıkan sular gerçek olamaz. Halsizim yine. Dili içimden çıkmış bir parmağı çengel gibi kadınlığımın girişindeki o sihirli noktaya bastırıyor. Titrememden yatak da titriyor. Kollarımı çözüp sırt üstü yatmamı sağlıyor. Gözlerimi çözüyor. Göğsüme oturmuş siki burnumun dibinde. Kendime yavaş yavaş gelirken pelteye dönmüş kollarımı tekrar yatağın başındaki düğümlere geçiriyor.
- Niye çözmüyorsun beni
- Hak etmen lazım. Ben sende bu yarağı her türlü mutlu edecek kadını bulduğumu zannetmiştim. Beni hayal kırıklığına uğrattın. Sana yarak yok artık.
- Bırakma beni
- Mücadele edersen bırakmam. Bunu derken sikini ağzıma dayamış bile.
 Kadınlığım sadece onu istiyor. Ağzımı açabildiğim kadar açıyorum. Sadece başı giriyor ağzıma dudaklarımın kenarları daha fazla açılmıyor. Daha da itekleyince boğazıma çarpıyor, böğürtüler kopuyor ağzımdan. Nefesim kesiliyor. Kökünden iteklemeye çalışıyorum. Ağzımdan çıkıp suratıma bir tokat atıyor.
- En fazla amına alabilecek bir orospusun sen. Sana ihtiyacım yok.
- Lütfen çok istiyorum seni 
- Sana yarak sokmaya değmez. .Bacaklarımı tekrar aralıyor. Acıtarak kadınlığımı avuçluyor, tokatlıyor.
- Senin amın böyle parmakları hak ediyor. 
İki parmağı birden içime batıyor. Acıdan zıplıyorum. İki parmağı da çengel gibi içimde gidip geliyor. Sol eli ile de dıştan bızırıma vuruyor. Aralıklar ile yavaşça. Canım yanıyor önce sonra aralıklar ile gelen yavaş tokatları beklemeye başlıyorum. İçime giren parmak sayısı artıyor üç belki de dört. Bilemiyorum belki de tüm eli. Eli içimde bir sikin ulaşamayacağı hızda gidip geliyor. Diğer eli karnımı bastırıyor. Bızırımı eziyor. Bir karanlıktayım sadece. Karnımın titremesi normal orgazmlarından biri. 
- Boşal. Amın parmaklarımı eziyor. Durmuyor. Terler boşalıyor vücudumdan. Kalbimin atışlarını duyuyorum. Devam ediyor şiddetini artırarak. Orgazm dalgaları uzaklaşıp kendime gelecekken tekrar başlıyor. Vücudum benim değil ve söz geçiremiyorum. Kalın bacaklarımı iki yana ayrılmış çırpınırken izliyorum. 
- İşte böyle senin olacak bu yarak. Ah benim mi olacak gerçekten şişmiş göğüs uçlarımı bana sıktırıyor. Boynuma kramplar giriyor. 
- Fışkır güzel orospum. Gözlerimi açıp aşağıya bakıyorum. Bir su fışkırıyor kadınlığımdan büzdüğü parmaklarının beşi de yarıya kadar içimde. Ağlamak, gülmek, bağırmak istiyorum ve hepsini yapıyorum. Sonra tamamen kararıyor her şey. Ellerimi çözüyor. Yatakta top halinde yatıyorum. Yalnızı.
- Su getirdim sana. 
Bir dikişte içiyorum. Hayvani siki önünde sallanıyor. Yine aklımın içinde sanki. Ne kadardır ki bu sikin boyu? Sormadan cevap veriyor. 
- Eni boyu eşit gibi 19 cm civarında. 
Ben kaç kere boşaldım ki bu gece aklımda net bir şey yok. Hele sonuncusu neydi. Çarşaflar işemişim gibi ıslak. Biraz başını yalıyorum. Dimdik oluyor. Sanki neyi denemek istediğimi biliyor
- Böyle rahat olmaz Kafamı yatağın kenarına getiriyor ve oturur gibi başını ağzıma batırıyor. Erkeklik torbaları burnuma değiyor.
- Taşaklarımı da okşa. Okşayamıyorum. Çünkü sadece başı değil yirmiye yirmilik hayvanın kalan kısımları girdikçe ağzıma, taşakları yüzüme yapışıyor. 
- Başarıyorsun tek kadınım sen olacaksın. Evet. Tek kadını ben olacağım. Boğazım parçalanıyor sanki. Ağzımdan nefes almam için çıkınca, sikinin kökünü taşaklarını yalıyorum. Küfürler ediyor. 
- Döllerimi içecek benim orospum şimdi. Boynumu biraz daha aşağıya kaydırıyor yataktan. Durmadan itekliyor sikini. Ağzımda boğazımda kıpırdayacak bir yer yok. Çıkarttığında sikini tükürükten parlıyor biraz yüzüme doğru sıvazlayıp siki ile yanaklarımı dövüyor. Tekrar tekrar yapıyor aynı hareketi. Çıkarmasını istemiyorum. O şekilsiz hayvani siki yok etmek istiyorum ağzımda. Tırnaklarımı kalçalarına batırıp kendime çekiyorum. Boğazıma çarpan döllerim midemi kaldırıyor. Kalçalarını itekliyorum. Boğazıma, dilimin üstüne, dudaklarıma boşalarak çıkıyor ağzımdan. Tükürüklerim ağzımdan döller ile damlarken uç kısmını dilleyerek bağırtıyorum aygırımı. Bir on dakika nefesleniyoruz. Banyoya gidip dişlerimi fırçalıyorum. Suratımdam boynumdan akan dölleri yıkıyorum. Kocaman götüm kıpkırmızı. Yatağa döndüğümde başucumuza iki kadeh şarap koymuş ve hayvani siki dikilmiş karşılıyor beni.
- Şimdi güzel bir sikişi hak ettiniz Yeşim Hanım. Kırıta kırıta geliyorum yanına öpüşürken şaraplarımızı bitiriyoruz.
- Hadi otur üstüne. Amcığında kaybolmasını seyredeceğim. 
Daha on beş dakika önce boşalmış sikin üstüne yerleşirken elimle kavrıyorum aygırı. Başını yerleştirince rahatlıkla kayıyor bu sefer. İyice yerleşince nefesimi bırakıyorum. İki eli iki göğsümde. Sadece kalçalarımızı oynatıyoruz. Az evvelki hayvani vahşetten eser yok. Kesik kesik nefes alışlarımız bile aynı tempoda. Gerilen am dudaklarımın sızısı dışında zevk denizindeyim.
- İlk duruşmalardan biriydi hatırlıyor musun? Etek ve gömlek giymiştin. Sıkıntıdan terlemiştin. O gün seni siktiğimi düşündüm. Aynı böyle. Kucağımda. Yarağım köküne kadar amında. Ellerim göğüslerinde. 
Göğüslerimi sıkıyor. Sıkmasa da amımdaki canavar işini fazlasıyla yapıyor. Çok büyük çok kalın çok sıcak. Acı duyuyorum. Acı içinde sikilmek istiyorum. Daha sert vuruyor alttan. Öne doğru eğilince göğüslerim yüzüne çarpıyor. Ağzı açık sallanan göğüslerimin neresini yakalarsa dilliyor. 
- Yine izin vermeyeceğim nefeslenmene. 
Kucağındayım dakikalardır ve ter içindeki vücudum titremeye başlıyor tekrardan. Boştaki elimi bacak arama sokuyor. Aramızda kalan boşluktan kendi önüme bastırıyorum. İki göğüs ucumu da tükürüklediği parmakları arasında eziyor. Boynum geri savruluyor. Amımın içinde kıvranacak kasılacak bir milimlik boşluk yok. Kasılıyor amımın içi ama sert canavarına çarpıp geri geliyor. Çırpınmalarımı kontrol altına almak için beni kendine bastırıp bekliyor biraz. Gözlerimi açtığımda gözlerimin yanındaki yaşları eliyle alıp parmaklarını yalıyor. Misyoner pozisyonuna çevirip ikiye katlar gibi bacaklarımı dizlerinden büküyor. Sikini bir kere dibine kadar sokunca içimde bir yerler yer değiştiriyor yine. Kendi çığlığımdan korkuyorum. 
- Yavaş 
- Yavaş mı?  Boğazımı sıkıp dudaklarıma yapışıyor. 
- Yavaş mı? 
- Daha sert .
Az evvel eliyle amımı siktiği hıza ulaşmak istiyor sanki. Yarıya kadar giren çıkan siki dayanılmaz hazzı ve acıları aynı anda getiriyor. Bacak aramın bir kısmı acıyor diğer kısmı zevk sarhoşluğu içinde. Kaç dakika sürüyor kontrolü kaybetmiş haldeydim. Daima süren zevk ve acı dalgaları. Boynumdaki bir noktaya yapışmış emiyor ısırıyor sadece. Boynumdan ayrılıp aynı tempoyla sikerken göğüs ucumu okşamaya başlıyor ve ben gerçeklikten tamamen kopuyorum. Boynuna atılıp dudaklarını ısırıyorum. Çığlığım kendime yabancı geliyor. Dişlerim etine geçmiş, kan tadı geliyor ağzıma. Dudaklarındaki kanı bana bakarak silip tokatlıyor suratımı. Boynuna sarılmış ellerimde güç kalmıyor. Sadece durması için yalvarıyorum, bu zevk ve acı çok fazla. Titremelerim siddetleniyor ama o durmuyor. Çırpınmalarım bittiğinde artık ne kadınlığımı ve ne de başka bir yerimi hissediyorum. Zamandan kopmuş bir haldeyken o bir bacağımı havaya dikmiş, altındaki lapaya dönmüş et parçasını sikmeye devam ediyor. Tepkim sadece inlemek. Kaç dakika geçiyor bilmiyorum.
- Boşalamayacağım ben böyle, diyerek çıkıyor içimden. Başucuma getirdiği sikini boğazıma kadar dayıyor. Böğürmelerime çıkarmaya çalışmalarıma aldırmadan ağzımı sikiyor. Çok geçmeden kendi kadınlığımın sıvılarına karışmış ekşi tadı ile dölleri boğazımdan süzülüyor. Kendime geldiğimde güneş doğmuş ağzımın içi yapış yapış. Banyodaki görüntümden korkuyorum morluk içinde boynum, göğüs uçlarım hala dik ama çevresinde diş izleri var. Aşağıdan tost kokuları gelirken kendimi ılık suya teslim ediyorum
127 notes · View notes
seksyazar · 2 years
Text
ŞİŞMAN
arkadaşlar sağolun hep soruyorsunuz. hem işlerden hem de üzerlerinden çok uzun yıllar geçmiş olduğundan bazı hikayeleri devam ettirecek gücüm yok. bu eskilerin bileceği xhamster hesabından kalanlardan. mail temizliğinde buldum. bir veya iki bölümü daha vardı sanki bulursam onu da atarım.
Hakim konuştukça konuşuyor. Koca bir holdingi batıran salak abim yüzünden bitmez tükenmez davalar ile uğraşmak bana kaldı. Bankalardan kaçırabildiğim bir kaç gayrımenkul biraz para ile yeni işler yapmaya çalışıyorum. Kurduğum başka bir şirket üzerinden küçük bir otel açmak üzereyim. Holding batar batmaz boşanan kocamdan olan iki çocuğa düzgün bir hayat bırakmak derdim. En zengin 100 aile arasından geldiğimiz yere bak.
- Sen bu kadar dalarsan biz kazanacağız.
Davalı her banka ile kavga gürültü devam ediyor. Ama arkamdan konuşan tam bir uygar insan. Mahkeme ve diğer dosyalarda en güçlü rakip olmasına rağmen bir kere bile sesini yükseltmeyen bir centilmen.
- İflasımızı isteyen sensin zaten.
- Evet kişisel olarak kılım sana.
Gülüyoruz ikimiz de. Hakim dosyayı bir sonraki duruşmaya sallıyor. Diğer davalı bankalar selam bile vermeden çıkarken iyi günler demek için yanına gidiyorum, bana her zaman çok nazik çünkü.
- Otel açıyormuşsunuz deyince aklım başımdan gidiyor.
- Panik yapma beni ilgilendirmez, ben holdingdeki kredileri çözme derdindeyim. Hem çok güzel hukuki zemine oturtmuşsunuz. O otele takibe geçemeyiz.
- Açılışa gelin o zaman.
- Yanlış anlar patronlar ama haftaya eşim ile Bodrum’dayım. Uğrarız kahveye.
Şöyle bir hukukçu genel müdürümüz olsa bu hale gelmezdi koca  holding. Neredeyse beş senedir amele gibi çalışıyorum. Çocuklar gelince pazar öğleden sonra sahile atıyoruz kendimizi. Denizden çıkıp küçük oğlanı kurularken arkamdan tanıdık sesi geliyor.
- Hayırlı olsun, çok beğendim oteli. 
Avukat Eren Bey, yanında da kadın olarak bile gözlerimi alamadığım güzellikte eşi ve tek çocukları. Neredeyse ikimiz de kırkız, aynı yaştayız ama benden on beş yaş genç gözüküyor kadın. Eşi ile tanışıyoruz. Kilolarımdan dolayı bikini giyemediğimden, mayonun saklayamadığı göbeğim ve bakımsız saçlarımdan utanıyorum. Bir kahve içme sırasında çocuklarım ile arkadaş olup ayrılıyorlar. Bir saat sonra cebimden arayıp akşam yemeğine davet ediyor. Kaldıkları otelin adını söylüyor. Sekiz gibi otellerindeyim. Güzel kadının yanında ezilmemek için saçlarımı yaptırdım. Tek parça elbisem doğal kestane saçlarım ile uyumlu. Elbise aldığım kilolar ile biraz dar olsa da içinde rahatım. Güzel bir yemek gülüp eğleniyoruz. Çocukları uyuklamaya başlayınca karısı on gibi izin istiyor. Eşiyle vedalaşıyorlar. Eren gece uçağı ile İstanbul’a dönecekmiş seni de bırakırım giderken diyorum.  Arada izin isteyip elinde ufak bir seyahat çantası ile dönüyor. Bir saat sonra kalkıyoruz biz de. Çok içtik. Gülerek arabama doğru gitmek için restorandan lobiye inen asansöre biniyoruz. Asansörün kapısı açıldığında refleks olarak iniyorum. Peşimden de o geliyor. Ara katlardan birindeyiz. Geri döner dönmez burun buruna geliyoruz.
- Yanlış katta inmişiz.
- Yanlış kat değil. Bu gece burada benimle kalacaksın. Ben durumu kavramaya çalışırken bir eli ile kalçama yapışıp kendine çekiyor.
- Eren Bey lütfen. Kulağıma eğilip boynuma sıcak nefesi ile fısıldıyor.
- Hayır deme. Bir elini önündeki sertliğe yapıştırıyor. Hızla geri çekiyorum.
- Mayondan taşan göğüslerin için sabahtan beri böyle geziyorum.
Duvar ile arasından çıkmaya çalışırken geldiğim noktanın şokundayım. O nazik adam gitti karşıma azgın bir tipik Türk erkeği geldi. Şaşkınlıktan konuşamamamı kabul olarak düşünüp boynumdan göğüslerime doğru iniyor dudakları.
- Yapmayın son kez uyarıyorum.
- Yapacağım ve sabaha kadar sürecek. 
- Bağıracağım
- Bağıramazsın davalar için iftira atıyor derim.
Dudaklarımı kapmaya çalışıyor. Kaçıyorum. Duruyor. Etrafa bakıyor. Elim ayağım titriyor. Oracıkta bayılabilirim. Beş sene oldu boşanalı. Kimse beni arzulamadı ben kimseyi arzulamadım. Bir otel koridorunda tecavüze uğramayı ise hiç istemiyorum. Ayrıca bu adam nazik eli yüzü düzgün ama hayalimdeki bir tip hiç değil ve neredeyse benim yarım kadar
- Gel şuraya rezil ederim seni otele diyerek. Kat temizlikçilerinin kullandığı depoya sokuyor. İtiraz etmeden içeri adım atıyorum.
- Bırakın Eren Bey gideyim, çok içtik ikimizde. diyerek itirazımı sürdürüyorum.
- Tam hayalimdeki kadınsın. Büyük göğüslü, balık etli, yeşil gözlü. Her davadan sonra seni düşlüyorum.
Şişko bir dul olarak yıllardır bir erkeğin beni arzu edeceğini hayal bile etmezdim. Benimle ayda yılda bir zorla sevişen kocam, sevişirken bile kilolarıma söylenirdi. Yüz yüze konuşurken beni havlu dolabına doğru sürüklüyor. İki eli de kalçamda. Ellerim ile ellerini vücudumdan ayırmaya çekmeye çalışırken kafası yakası açık elbisemde iki göğsüm arasında. Dudakları ve dili tenimde. Acıtan parmakları elbisemi belime kadar sıyırmış çamaşırımdan taşan kalçalarıma batıyor. Yanıyor her yerim. Direncim düşmek üzere. Sevilmeye sevişmeye ihtiyacım var oysa. İki çocuklu bir kadın olarak da düzgün birini bulmam çok zor zaten. Kafasını itekliyorum. Burun buruna bakışıyoruz. Elleri kalçalarımdan okşayarak ayrılıyor.
- Biliyorum sadece bunun böyle olmamasını istiyorsun. Ama seni çok istiyorum.
Davalardaki gibi. Atacağımız her adımı önceden kestirirdi. Şimdi de beynimi okuyor sanki. Beni isteyen bir erkeğin beni sikmesine çok ihtiyacım var ama burada bir depoda değil. Yine boynuma sokuluyor.
- Şimdi bacaklarını açacaksın ve bunu içine alacaksın. Boynumu öperken kaçınmıyorum artık. Sağ elimi tutuyor. Ne ara açtığını fark etmediğim şortunun fermuarından içeri sokuyor. Düğmeyi de çözünce şortu yere iniyor. Elimdekine bakamıyorum ama sert sıcak kalın. Dudaklarıma yapıştığında dişleri ile alt dudağımı çekiştiriyor. Dişleri canımı yakıyor. Aynı şekilde karşılık veriyorum. Dişleri arasında uzayan dudağımı kurtarıp ben onun dudaklarına yercesine saldırıyorum. Aç kurt olan benim ne de olsa. Dilini emiyorum dudaklarımın arasında. Parmakları bacak aramda iki deliğime batıyor. Birbirimize dövüşür gibi saldırmış durumdayız. Dili ağzımın içindeyken ayaklarına inmiş şortundan kurtuluyor. Külodumu iki yanından tutmuş kalçalarımdan aşağıya indirmiş durumda. Çıplak sertliği göbeğimin altına batıyor. İçime girebileceği kadar ıslağım yine de yavaş lütfen diyorum. Dudaklarımız ayrılmadan ona yardım etmek için iki yandan çekiştiyorum çamaşırımı. Nefes nefese sanki iki dakikada sevişmeye başlamazsak ölecekmişiz gibi birbirimize saldırmamız devam ediyor. Altımdaki tanga değil ki yıllardır sevişmeyen kadın donu. Rahat çıkartamıyorım. Yırtıp atmak istiyor belli ki. Biraz daha aşağı çekince yere düşen çamaşırdan bir ayağımı kaldırarak kurtuluyorum ben de.
Tek bacağımı dizinden havaya kaldırıp beni duvara dayıyor. Alttan sikinin am dudaklarıma değdiğini hissediyorum. Bu pozisyonda koca göbeğimden içime nasıl girecek?. Acımasızca itekliyor sikini. Bağırıyorum dur diye. Duruyor. Eli ile yavaşça yerleştiriyor bu sefer. Tek bacağımın üzerinde sırtım dolaba yapışmışken dudaklarımı emerek bir kere daha itekliyor sikini. Bu kadar derine bu pozisyonda nasıl ilerleyebildi? Dur dur diye bağırmam sadece hızlanmasına neden oluyor. Dolap sallanıyor içime vurdukça. Amımın içinde sıcak sert bir sopa var sanki. Acıyor. Beş yılı geçti içime sik girmeyeli. İçime giren normal bir şey olamaz. Acı aldığım zevki azaltıyor. İteklemeye çalışıyorum. O da rahat değil ağırlığımı taşımaktan. İçimden çıktığında korkunç bir rahatlama yaşıyorum. Arkama döndürüp dolaba doğru eğiyor. Arkamdan bu sefer yavaş yerleşiyor. Islanmış siki yararak kayıyor. Git gele başladığında genişlemiş kalçalarımı da sıkıyor. Dolabın kapaklarına tutunarak güç almaya çalışıyorum. Özlediğim bir haz dolaşmaya başlıyor vücudumda. Düşünceler kayboluyor. Yıllardır sikilmeyen kadınlığım mı daraldı içime giren sik mi çok kalın düşünmüyorum. Kalçama bir tokat iniyor. Aldığım zevk bu sefer acıdan fazla. Bir tane daha, seri halde kalçama tokatlar indiriyor. Kocamın böyle bir huyu yoktu. Kalçalarıma inen tokatlarla uyumlu içimdeki sikin de hızı artıyor. Öyle anlar geliyor ki sikin kalınlığı canımı yakıyor sonra içimde değdiği yerler gözlerimden şimsekler çaktırıp tarifsiz zevklere ulaştırıyor. Göğüslerimi eğilip elbisenin üzerinden sıkıyor. Yardım edip bir göğsümü dekoltemden çıkarıyorum. Göğüs ucumu sıkıyor parmakları ile. İyice vücudumu kendisine çekmiş durumda. Artık önünde domalmış durumda değilim. Göğsümdeki ve boğazımdaki eli ile kendine iyice çekmiş ayakta sikiliyorum. Boğazımı boğacak gibi sıkıyor.
- Sabaha kadar sikeceğim kızarmış götüne mayo giyemeyeceksin diye boynumu emiyor.
- Dar amcığına mı ağzına mı boşalayım ha cevap ver bana. Nefesim boğazımda düğümlenmiş. İçimde o kadar hızlanmış ki derinliklerimde bir yerlerin yerini değiştiriyor siki.
- Amını dolduruyorum o zaman.
- Hayır diye bağırıyorum.
-İşte böyle bağıra bağıra boşal. 
Ben bu pozisyonda hiç boşalmamıştım. Boğazımdaki eli aşağıya inmiş göğsümü koparacak gibi sıkıyor. Kasılmalarımı benden önce fark etmiş. Tutunacak bir yer arıyor içimdeki sikten kaçmak istiyorum. Aklımı kaçıracak bir tempo ile giriyor içime. Bacaklarım titriyor. Bacaklarım sonrasında göbeğim hastaymışçasına titrer boşalırken. Ama bu hayatımda ilk defa ayakta iken oluyor. Bacaklarım taşıyamıyor beni. Kendimi bırakınca beni o da tutamıyor dizlerimin üstüne çöküyorum. Daha kendime gelmeden kafamı çevirip sikini suratıma doğru sıvazlıyor. Yumruğum büyüklüğünde sikinin mantarı. Ucundan çıkan ilk spermleri görünce gözlerimi kapıyorum. İki üç fışkırma burnuma, dudaklarıma boynuma çarpıyor. Kıpırdayamadan oturuyorum bir süre. Gözlerim kapalı. Bir havlu yüzüme değiyor. Yüzümü özenle silince gözlerimi açabiliyorum. Az evvel dölleri değen dudaklarımı hafifçe öpüyor.
- Bekle iki dakika ben bir oda ayarlayım. Bu halde çıkamazsın. O dışarı çıkarken fark ediyorum. Elbisemin üzerinde döllerin izi duruyor. Zorlukla kalkıp bulduğum başka bir havlu ile elbisemdeki lekeleri ve bacak aramı siliyorum. Depodan çıkıp asansör önünde beklerken telefonum çalıyor. Oda numarasını söylüyor. İki kat yukarıdaki odaya çıktığımda kapı açık. Kapıdan içeri girer girmez beni kendine çekip yine dudaklarıma yapışıyor.
- Daha yeni başladık. Şimdi git duş al ve yanıma gel. Cevap bile vermeden emirlere uyuyorum. Banyoya girip duşun altında ılık su kızarmış kalçalarımı acıtınca kendime geliyorum. Bu adama niye hayır diyemiyorum. Sabunlarken am dudaklarım sızlıyor. Duştan çıkarken oda kapısında birileri ile konuştuğunu duyuyorum. Çat diye banyo kapısını açıp elbisemi yerden alıyor ne oluyor demeden lavaboda ıslatıyor.
- Kuru temizlemeye veriyorum, elbisen ıslandı dedim. Yarın sabaha kadar temizlensin. 
Bornoza sarınıp çıktığımda o giriyor duşa bir şişe su dikiyorum. Belinde bir havlu ile çıkıyor. Normal hatta sıradan bir vücut. Koltuktayım. Yatağın ucuna karşıma oturuyor.
- Biraz sert sevişmeyi seviyorum özür dilerim. Ama seni aylardır istiyorum bir de bugün mayo ile görünce daha sert şeyler düşünmüştüm.
- Senden hiç ummazdım. Hiç böyle bir adam gibi durmuyorsun.
- Ne yapayım? Karım misyonerde kıpırdamadan yatan biri. Sendeki gibi göğüsleri ve geniş kalçaları görünce dayanamıyorum.
- Başkaları da mı oldu.-
 Sende hepsinden fazlası var.
- Ne gibi? Sorar sormaz pişman oldum. Beni kendi oyununa çekiyor.
- Hiç mahkeme salonlarında olmaması gereken masum bir yüz. Her gece erkeğini alacak geniş kalçalar. Yine sikeceğim etli bir amcık. Uzattığı elini tuttum. 
- Canımı yakma 
- Canını ben yakmadım ki o yaktı.
Belindeki havluyu indiriyor. Haklı. Başucumda yarı dikilmiş siki duruyor ve bu sik canımı az bile yakmış. Sanki vücuduna başka birisinden monte edilmiş gibi duran bir canavar var karşımda. Büyük mantar başından köküne doğru kalınlaşan çengel gibi kıvrılmış yüzeyi damarlar ile kaplı sanki bir insana değil de hayvana ait olan bir sik. Ne kocamda ne de yurtdışında okurken edindiğim erkek arkadaşlarımda böyle bir şey görmemiştim. Mastürbasyon yaparken izlediğim pornolardaki gibi de değil üstündeki damarlar korkunç, şişe kalınlığında çirkin bir canavar. Ben sikine bakarken gidip yatağa oturup sırtını yastıklara dayadı.
- Gel buraya çıplak olarak. Kalkıp yanına giderken bornozumu çıkarıyorum yine emirlerine uyarak.
- Eğer sen bunu nazikçe güzel ağzına sığdırabilirsen o da sana karşı nazik olur.
Yatağa girerek dizlerimin üzerinde sike doğru eğiliyorum. Aklım beni çoktan terk etti. Onun değil sikinin talimatlarını dinliyorum sanki. Ben bunu nasıl içime aldım düşüncesi dışında bir şey yok aklımda.
- Bunu nasıl aldım ben 
- Hepsini almadın daha. 
Mantar başını ağzıma alarak başlıyorum. Kendini hafif yana kaydırarak arkadan bacaklarımı aralıyor. Garip bir 69 pozisyonundayız. Ben domalmış sikini emmeye çalışırken parmakları amıma ulaşmış bile. Ağzımdaki şiştikçe yalamam imkansız. Kabarmış başı ağzıma sığmıyor. Dilim ile baş kısmını yalayarak taşaklarına iniyorum. Tek elim ile çevresini saramadığım sikin tamamını yalamak emmek istiyorum.  Üzerindeki damarlar şimdi çirkin gözükmüyor, dilim üzerlerinde. Amıma iki parmağını sokmuş bir sik gibi içinde hareket ettiriyor.
- Avucumu doldurdu suların. Gel sikmek istiyorum seni. 
Misyoner pozisyonuna çeviriyor. Doğru düzgün bir ön sevişme bile yapmadan ıslanmış kadınlığımla vücudum kıvranıyor. Kalın bacaklarımı iki yana ayırıp zayıf vücudu ile araya giriyor. Dudaklarıma eğilip alt dudağımı dişleyip sonra boynuma inerken sikinin başını kadınlığımın girişine bastırıyor. Dış dudaklarım içeri doğru kıvrılıyor sanki. Boynumu acıtarak emerken siki girmeye devam ediyor. Sanki dakikalar boyu sürüyor içimdeki yolculuğu. Hep aynı şeyi fısıldıyor, tamam bitmek üzere. Her yerimi yararak vücuduma ateş bastırarak ilerleyen sik kadınlığımın sınırlarında duruyor.
- Bağırabilirsin. Tutma kendini, kızardın. 
Nefes alamıyordum ki ne bağırması. Yavaşça içimde ileri geri yapıyor. Sonra üzerimden biraz kalkıp kalça hareketleri ile kadınlığımın diplerini dövmeye başlıyor. Hayvani siki içimdeki tüm suları geri çekerek çıkıyor ve sonra aynı hayvani hızıyla siki amımı patlatır gibi geri dolduruyor. Bağırıyorum gerçekten. Sadece aldığım tanımsız zevkten değil. İkişer parmağının arasında sıktığı iki meme ucumun acısından, amımın gerilmesinden. Şişmanlıktan 100 cm olmuş memelerimin uçları şişmiş hassaslaşmış ve parmakları arasında acı ve zevk oyuncağı olmuş. Ellerini itekleyince bir elim boğazıma yapışıyor boğacak gibi sıkıyor.
- Boşal hadi Yeşim, adımı bağırarak boşal.
Hiç olmadığı gibi boşalıyorum. Adını bağırarak. Yüzüm vücudum ter içinde, ateşim çıkmış. İçindeki at siki nedeniyle kıpırdayamayan ama kıvranan amımla. Sadece içimde hafif hafif gezerek orgazmımın yatışmasını bekliyor. İçimden çıkıp beni yan çeviriyor. Biraz rahatladım derken tek bacağımı altına alıp diğerinin arasından koca yarağı içime sokuyor. Daha önceki erkeklerin ulaşabildiği yerlere yarısını sokarak nazikçe hareketlerini sürdürürken sohbete başlıyor.
- Senden vazgeçemem. Aradığım her şey sende.
- Dağıttın beni
- Hayır sen beni, her yerine izimi bırakmak istiyorum. 
Temposu tekrar hızlı. Sert vurdukça organlarım yer değiştiriyor sanki. Üzerine jokey gibi oturduğu bacağım uyuşmuş bir eli ile araladığı diğer bacağım arasından çılgınca kadınlığıma giriyor. Boştaki elini parmaklarını etli kalçalarıma batırıp sonra acımasız tokatlar indiriyor. Eş zamanlı olarak siki vajinamın dibini bulurken tokat kıçıma yapışıyor. Acı ve zevk aynı şiddette gitgide her ikisini de daha fazla ister haldeyim. Göğüslerim savruluyor, kökleri acıyor sallanmaktan. Yeni orgazm dalgasına teslim olurken bu sefer yavaşlamıyor. Bir eli bacağıma diğeri kalçama gömülmüş bağırarak içime döllerini akıtırken ben savrulan göğüslerimi tutarak ağlamaya başlıyorum. Hıçkıra hıçkıra hayatımdaki en şiddetli orgazmı yaşarken vücudum ile beynimin bağı kopuyor. Döllerini sanki daha derinlere boşaltabilirmişçesine sikini daha da içime itekliyor. Sıcak spermleri ıslaklığıma karışıyor. Karnımdaki ve göğsümdeki yangın azalınca kalçalarımı hafif geri çekiyorum. İçimden çıkıp arkamdan sarılıp az evvel dişlediği emdiği boynumu öpmeye başlıyor. İçimden süzülenler spermleri ve zevk suları. Vücudumun her yeri saatlerce spor yapmışım gibi sızlıyor. Zorla kalkıp tuvalete gidip geliyorum. Ben yatağa kıvrılırken o telefonda sabah uçağına yer ayırtmaya çalışıyor.  Gözlerim yavaşça kapanıyor ama gözlerim kapalı iken bile aklımdan kalın vahşi görünümlü sikinin görüntüsü gitmiyor. Gözlerimi açtığımda karşımdaki koltuğa oturmuş beni seyrediyor.
- Uyudum mu?
- Yarım saat kadar. 
Gelip yavaşça dudaklarımı öpüyor. İlk defa dillerimiz bir birini tanıyor. İki aşık gibi dakikalarca öpüyor beni. Bir eli kadınlığıma iniyor. Sonra sırılsıklam parmağını gösteriyor. Utanıyor ve şaşıyorum evet bacak aramda bir musluk var sanki.
- Seninle saatlerce sevişmek istiyorum ama çıkmam lazım. Göğüs uçlarımı acıtmadan öperek aşağılara kayıyor bacaklarımı aralıyorum. Yalayarak inen dili kadınlığıma gelecek diye.
- Hazırlıksızım biraz temiz değil diyorum. Neredeyse bir on günlük kıllar hafif uzamış. Yıllardır erkek görmemişim ne bileyim. bir akşam yemeğinden sonra sikileceğimi.
- Fazla zamanımız yok amını sonra yalarım. Ters dön İşareti ile önünde domalıyorum. İki eli ile etli kalçalarım arasında kendine yer açıyor. Daha tamamen sertleşmemiş sikini amıma bızırıma sürtüp iyice ıslatıyor.
- Çok ıslak sıcak ben söylemeden de o kılları kesmeyeceksin. Söz dinleyeceksin orospu
Yine yavaş yavaş ama acıta acıta yerleşiyor amıma.
- Duymadım cevabını
- Kesmeyeceğim senin için uzatacağım. Arkamda hızlandıkça etlerimiz yapışıyor. Acı ve zevk yine bir arada. Gözlerim yaş içinde bağırıyorum. Kafamı iyice bastırıp yastığa gömüyor. Boğuluyorum saçlarıma doladığı eline vurunca nefes almama izin verip tekrar kafamı bastırıyor. Saç köklerim açıyor çekiştirdikçe. Zaman kavramını kaybediyorum. Eline vuramıyorum artık, elimi zorla kaldırınca saçlarımı kopartırcasına çekip kafamı yastıktan kurtarıyor nefes alma iznim bitince yine sikmeye devam ediyor. Boşalırken göbeğim titriyor. Bir eli ile titreyen göbeğimi sıkarak temposunu değiştirmiyor. Elini bızırıma bastırıyor. Yükselen zevk dalgası boşalmaktan hassaslaşan bızırıma değdikçe acıya dönüyor. Öne doğru yığılıp kaldığımda daha önceki orgazmlarımda yaptığı gibi boşluk vermiyor. Belli ki o da yakın kalçalarımı ayırarak girmeye devam ediyor. Eli kalçalarımızın arasında vücutlarımız yapışmış.
- Götünü de sikeceğim.
- Hayır olmaz
- Bugün değil. Kendin gelip götünü siktireceksin bana
- Yeter boşal artık. 
Yarı baygın haldeyim. Sadece hafif hafif inleyebiliyorum. Arkamdaki hayvanın girip çıktığı amımın hala ıslak olması şaşırtıcı. Hareketleri yavaşlıyor ve sertleşiyor sert vuruşlar için geri çekildikçe baş parmağı göt deliğimi eziyor. Son vuruşu ile üzerime yığılıyor. Amım o kadar hissizleşmiş ve uyuşmuş durumda ki boşalmalarını bile zor hissediyorum. Telefonun çalmasına uyanıyorum. Resepsiyon elbisemi hazırlamış. Oda da yalnızım duşa yürüyorum. Boynum ve göğüs çevrem morarmış. Kalçalarımda parmak izleri, sağ kalçam ise kıpkırmızı. Bu hafta mayo giyemem.
Perişan halde varıyorum evime. Tüm vucudum en çok da kadınlığım sızlıyor. Bütün gün yorgunluk ve kadınlığımdaki ağrıdan yataktan çıkamıyorum. Saatlerce durmadan sikilmek, acıdan ve zevkten terlemek, dakikalarca süren hayatımdaki en şiddetli orgazmlar vücudumu bitirmiş durumda. Grip olmuş gibiyim. Kadınlığım ise acı içinde. Gün boyu mesajlaşıyoruz. Durumumu anlatınca bir jinekoloğa git diyor. Karısı ve geçmişte beraber olduğu kadınların da benzer sorunlar yaşadığını söylüyor. Sabah ilk iş bir kadın doktorundayım. Vajinal kontrolden sonra vücudumdaki morlukları da gören kadın bir saldırıya uğradığımı düşünüyor. Nişanlım diyorum. Bir hafta sevişmeyin diyor. Kadınlığımın içi ve iç dudaklarımda ufak tefek kanama izleri olduğunu anlatıyor. Bir kaç krem veriyor. Bir tane de sevişmeden önce kullan diyerek.
Hafta sonunda tekrar Bodrum’a geleceğini söylüyor. Cumadan çocukları babalarının yanına gönderiyorum. Cumartesi gününü tembellik ile geçiriyorum. İyi geliyor dinlenmek. Ama aklım hep gelecek haberde. Pazar günü akşam üstü geliyor mesajı. Havaalanına gidiyorum bir iki saatim var buluşalım mı? Cevap yazmayınca arıyor. Eşinin ailesi de burada imiş çıkamamış arayamamış. Seni çok özledim bir haftadır aklımdasın karımla bile sevişmedim, patlamak üzereyim diyor.
Benim de aklımda. Yıllardan sonra ilk defa kaç sabah çamaşırlarım sırılsıklam uyandım. Evin konumunu atıyorum telefonuna. İki dakika sonra cevap yazıyor. Üst üste mesajları geliyor
“ Bir kadeh şarap olsun mutfak masasının üzerinde boğazım kurudu, bir kadeh de başucunda” “ anahtarı kapının dışına tak ve yatak odana git” “ Amının tadını merak ediyorum dilime boşalacaksın önce” “Topuklu ayakkabı giy sadece” “Çıplak ve bacakların açık yatağın üzerinde bekle, belinin altında bir yastık olsun” “ dediklerimde eksik olmasın yoksa götünü sikerim” Dediklerini panik içinde tek tek yapıyorum. Kadınlığımı yıkayıp doktorun verdiği kremi sürüyorum. Bir taksi duruyor kapıda. Evin kapısı açılıyor. Ev iki katlı alt kattaki tuvalete girdiğini duyuyorum. Tekrar mesaj geliyor. “ ben seni sen beni boşaltana kadar tek kelime yok” “ıslaksın değil mi” “ evet”
Kapıyı açıp içeri girdiğinde o da çıplak. Geçen hafta görmüş olmama rağmen hala yadırgıyorum. Önünde sallanan canavar kalkmamış halde bir karışımdan uzun ve saldırmaya hazır bir canavar gibi. Karşısında belimin altındaki yastık, bacaklarım açık ve şimdiden ıslanmış amımlayım. Onun elinde ise bir bardak su.
Seni çok özledim diyorum. Yatağın başına gelip yarağı ile suratıma vuruyor ve boğazımı hafif sıkıyor.
– Konuşma yok.
Sikini ağzıma doğru uzatırken bir elini amıma atıyor. İki parmağı ile çoktan şişmiş bızırımı sıkıştırdığında bacaklarımı kapatıyorum. Eline bulaşan sıvılarımı bana göstererek göğüslerime sürüyor. Ağzımın kenarları acıyarak sikini emmeye çalışıyorum. Geçen hafta her şey çok hızlı ve alkollü gelişmişti. Siki hatırladığımdan kalın ve korkutucu. Üzerindeki damarlar yumru gibi. Bir elimi taşaklarına tutturuyor diğer elimi de sikinin dışta kalan kısmına. Başını tamamen ağzıma alıyorum. Sanki kocaman bir elmayı tek parça yutmuş gibiyim. Biraz daha itekleyince boğazıma değecek neredeyse, gözlerim yaşarıyor öğürüyorum. Fazla iteklemeden ağzımı sikiyor. İki elim taşaklarında ve sikin dışarda kalan kısmıyla ilgileniyor. O ise sakin sakin göğüs uçlarımı okşuyor. Bacaklarımı kapatmamı engelliyor bir haftada daha da uzamış kıllarımı nazikçe okşuyor. Manzaranın keyfini çıkartıyor.
Kocam da ilk günlerimizde ağzıma boşalmayı severdi. Sikinin ucundan gelen sızıntıdan ve göğüslerimi daha sert sıkmasından yaklaştığını anlıyorum. Sikini iteklemesinden korkarken hafif geri çekiyor kendini. Ağzımda açılan boşluğa döllerini bırakırken iki eli ile kafamı tutuyor. Dölün ağır kokusu ve yoğunluğu midemi kaldırıyor. Dilimin üstünü ne çabuk doldurdu. Dilimin üzerinden taşanlar boğazımdan aşağıya akıyor. Sikini çıkartıp kalan bir kaç damlayı sıvazlayarak boynuma fışkırtıyor. Suyu uzatıyor bana ve ağzımdaki döller içtiğim su ile birlikte boğazımdan aşağıya gidiyor.
Odadaki tuvalete gidip geliyor. Bacaklarımı onu karşıladığım ana döndürüp kafasını bacak arama gömüyor. Hala hiç konuşmadık. Geçen hafta aniden siktiği gibi amıma da aynı şekilde saldırıyor. Kafasını bacak arama gömmesi ile dilini içimde hissetmem aynı anda oluyor. Kocam ikinci çocuktan sonra bir kere bile yalamamıştı. Şimdi bacaklarımın arasında ufacık kalan bu adam mümkün olsa kafasını içime sokacak gibi kadınlığıma saldırıyor. Öne doğru kıvrılıyorum ben de. Dili ve dudakları bızırımı hapsetmişken bir parmağı içimde çengel halinde git gel yapıyor. Dış dudaklarımı emiyor, dudaklarının arasında sıkıştırıp çekiyor. Şapır şapır sesler geliyor amımdan. Etli am dudaklarım çiğ çiğ dişleniyor sanki. Bacak aramı emiyor, dişliyor. Dili arka deliğimden yukarılara kadar tırmanıyor. Doğru noktayı bulunca kafasını bastırıyorum. Anlıyor oraya devam ediyor. Su içer gibi sesler çıkartıyor. Göğüslerimi sıkıyorum. Bızırım ve çevresinden yayılan elektrik dalgaları beni teslim alıyor. Dilini bir kürek gibi içimde ileri geri hareket ettiriyor. Dili içimde iken duruyor. Gözleri gözlerimde boşalmamı seyrediyor. Yüzünün yarısı zevk sularımdan parlıyor.
Üstüme doğru gelip dili dilime değiyor. Kendi kadınlığımın tadı ve onun dilinin tadı birbirine karışıyor. Vahşice saldırıyorum beni boşaltan diline ve dudaklarına. Beni yine acımasızca sikmesini istiyorum.
– Seni bir an önce köpek gibi sikmemi istiyorsun değil mi? Beynimin içinde sanki. Önündeki hayvan dikilmiş yine. Bacaklarımı kıvırıyor katlayıp bana tutturuyor. Açılmış etli kadınlığım tabak gibi ortada. Sikinin yumruk başını akan sularıma bulamak için girişe doğru bastırıyor. Az evvel emdiği ısırdığı yerler hala çok hassas.
– Tüm komşular nasıl sikildiğini duysun mu?
– Hayır.
– Duysun mu?
Bunları derken amımı yara yara yerleşiyor. Yağlı göbeğime rağmen karnım şişiyor sanki içime girerken. Bağırmamak için dudaklarımı ısırıyorum ama boşuna. Damarların yarattığı yumrular içimde farklı farklı yerlere takılıyor baskı yapıyor.
– Duysun mu komşular Yeşim’in amından çıkan sesleri. Hafif geri çekilip hızla vuruyor sikini dibimde bir yerlere. Sadece acı duyarak bağırıyorum evet diye. istediği cevabı alınca yavaş yavaş sikmeye başlıyor. Dizlerinin üstünde, bacaklarımı ikimiz birden geriye katlamış haldeyiz. İkimiz de amıma giren çıkan vahşi siki seyrediyoruz. Amımın kenarları yırtılırcasına genişlemiş, içime giren şişe kalınlığında bir şey. Kocaman göğüslerim bacaklarıma terden yapışıyor. İçimde geçen haftaki gibi bir terleme ve ateş yükseliyor. Aldırmadan aynı hızda sikişi sürüyor.
– Yanıyor yine amımın içi. Gözlerimin içine bak boşalırken.
Bacağımı sıkan eli ile boğazımı sıkıyor. Parmakları etimi yakıyor. Gözlerimin içine bakarken daha sert vuruyor sikini. Çığlığımın duyulmaması imkansız. Orgazmım geçen seferki gibi sikinin yumruk başının yardığı yerlerden vücuduma çarpa çarpa yükseliyor. Boğazımdaki eli, içimdeki hayvani sik arasında nefessiz kıvranıyorum. Çırpınmalarım sırasında içimden çıkıyor. Bacaklarım uyuşmuş hareketsiz yatıyorum.
Hafif yan dönmüş haldeyim. Sağ bacağımı aralayıp arkadan yine itekliyor sikini. Kocam bu pozisyonda üstüme çıkardı ki normal boyutlardaki erkekliği içime girebilsin diye. Eren ise rahatlıkla içimde. Geçen hafta alkolün de etkisi ile fark etmemişim ama şimdiden perişan haldeyim. Altında bir et yığını olarak tepkisiz bir şekilde duruyorum, sadece boğuk boğuk inliyorum. Kalın yarağın vajinama ve bızırıma baskısı tecrübe etmediğim duygular. Yastığım ter içinde. Yüzümden yanaklarımdan akan sular inanılmaz. İçimde bir yerler parçalanıyor yine ve aldığım zevkten hissetmediğim için vücudum böyle tepkiler veriyor acıya. Boştaki eli yavaşça başladığı tokatlamaları şiddetlendiriyor.
– Güzel götlüm benim seni böyle boşaltan oldu mu hiç.
Değil böyle boşaltan güzel götlüm diyen olmadı.
– Hayır diye bağırıyorum.
– Birazdan yine boşaltacam seni
– Evet çabuk ol
Bir elini kadınlığıma diğer elini de arka deliğime bastırıyor ve hızlanıyor. Kendinden geçmiş vajinam, şişmiş bızırım ve arka deliğime baskı yapan parmak. Titremelerime engel olamıyorum. Sadece karnım değil her yerim zıngır zıngır titriyor. İçimden çıkması için yeter diye yalvarıyorum sadece hızlanıyor.
– Bu götü siktirmek için bana yalvaracaksın. Orgazmım çoktan sona erdi. Bızırıma bastıran eli ve arka deliğime bir kaç santim girmiş parmak acı veriyor artık. Daha çok da delice hızlanmış yarağı
– Kim sikecek bu götü?
– Sen, diye bağırıyorum. İyice sertleşiyor girişleri. Sevişmeden önce aklımdaki şeyi hatırlıyorum.
– İçime boşalma.
Bu hafta tehlikeli dönemdeyim. İçimden çıkıp arkama döndürüyor. Kalçalarıma ve sırtıma damlayan sıcaklığın ne olduğunu biliyorum. Uzanıp şefkatle dudaklarımı öpüyor.
– On gün sonra dava var. Bir iki gün erken gel. Toparlanıp gitmesini seyrediyorum. Ertesi öğlen uyanabiliyorum. Aynı acılar var kadınlığımda ve vücudum tükenmiş durumda. Bu sefer başka bir doktora gidiyorum. Benzer sözler, nasihatlar, kremler. O narin karısı nasıl alıyor bu siki?
Her gece yazışıyoruz whatsapptan. Gece çocuklar yattıktan sonra görüntülü arıyor bir gün.
– Çok azdım. Seni seyrederek boşalmak istiyorum tam on birde evde olacağım sen de yatağında ol diyor.
On birde yatağımdayım üzerimde iç çamaşırlarım. Görüntülü arıyor ama görüntüyü açar açmaz kalkmış sikini görüyorum sadece.
– Seni düşünürken bu hale geldi. Üzerinde ne var göster bana. Gösteriyorum. Eli ile sikini sıvazlıyor. Ne bir merhaba ne bir sevgi sözcüğü doğrudan hayvanca seks.
– Külodunu çıkar ve telefonu amını göreceğim bir yere koy. Talimatları ile telefonu en iyi açıya ayarlıyorum. O benim amımı seyrederken ben onun vahşi erkekliğini görebiliyorum.
– Çok güzel bir amın var. Sulanmış yine. Şimdi kendini boşaltmanı istiyorum.
Ekranda konuşan sadece bir sik sanki. Sikine bir yağ döküyor, parlıyor. Ben de kendimi okşamaya başlıyorum. Yıllardır hatta evli olduğum dönemde bile sık sık yaptığım gibi.
– Anlat bana seni nasıl sikiyorum şimdi.
– Arkadan yaklaşıyorsun. Depoda yaptığın gibi. Ama bu sefer yavaşça giriyorsun.
– Kıçını tokatlıyor muyum?
İki parmağım da içimde şimdi.
– Evet. Beni tokatlayarak siken ilk erkeksin.
– Ne güzel açılıp kapanıyor göt deliğin? Onu siken oldu mu?
– Bir kere. Üniversitede.
– Paramparça edeceğim o götü. Bir parmağınla da onu okşa
Kafamı geri atıyorum. Sadece sesini talimatlarını duyuyorum artık. İki parmağım kadınlığımın içine gömülmüş halde. Tek parmağım ile arka deliğime masaj yapıyorum.
– Gelmek üzereyim. Hadi o parmağı da sok götüne.
Sol elimin orta parmağı bir iki santim giriyor arka deliğime. Yana doğru kıvrılarak avucumun içine boşalıyor sularım. Birbirine değen göğüslerim arasında her zamanki orgazm terlemem. Parmaklarım hiç ıslanmadığım kadar ıslanmış, birbirine yapışmış halde.
– Fışkırarak boşalacak am var sende. Geliyorum boşalmış yüzünü göster koca götlüm.
Telefonu bacak aramda buluyorum. Dev siki yağdan parlıyor. Diğer elinde bir viski bardağı var. Ucundan önce küçük bir damla sonra ip gibi uzayan bir sperm dalgası fışkırıyor sonra sanki bir çeşme gibi akmaya devam ederek bardağın yarısını dolduruyor. Damızlık bir hayvan bu adam. Üç dört gün önce bana en az bunun kadar yutturmuş demek.
– Amının tadı dudaklarımda şimdi diyor.
– Bardaktakilerin ziyan olduğuna üzüldüm diyorum boşalmasına rağmen hala ekranı kaplayan koca sike.
- Haftaya içeceksin orospu.
195 notes · View notes
seksyazar · 3 years
Text
Hayat sert ve acımasız 3
Yeni işin ilk haftası şaşırtıcı derecede sakin geçti. Üç kardeşi bir arada hiç görmedim. Günde bir veya iki saat uğradılar çiftlik evine. Ev dediğim iki bölümlü bir villa. Kardeşlerin kullandığı tarafa ben ve yemek servisini yapan aşçı dışında kimse girmiyor gün içinde. Diğer tarafta beni minibüse atıp buraya getiren pis tipli heriflerin kaldığı yerler oranın içini hiç görmedim. Bana tam da Servet’in masasına yakın bir yerde bir masa ayarlamışlar. İlk geldiğimde fark etmediğim bir kapı, büyük bir toplantı odasına açılıyor. Düzgün işyerleri için gelen firma temsilcilerini orada ağırlayacakmışız. Beni de vitrin mankeni gibi toplantılarda istiyorlar yani. Hatta ilk hafta ilginç olan Servet’in çocuklarına iki kere gerçekten ders anlatmam.
Pazartesi sabahı beklemediğim şekilde Selçuk dışında iki kardeş de masalarında idi. Ben içeri girince sustular. Servet siktirin gidin çözün bu işi, ipsiz sapsızı sormadan şöför diye alıp başımı belaya sokuyorsunuz amk diye kovaladı, içerdeki adamları. Serhat’a sen de git ablam duymadan çöz işi. Demek  bir de abla var. Yarım saat filan sessiz oturduk. Bugün benzin istasyonu için firma yetkilileri gelecek, sen de otur yanımda not alırsın. Yanında başka kıyafet yok mu dedi. Üzerimde bana göre açık biraz diz üstü bir etek, dar bir gömlek vardı. Yok dedim. Birilerini çağırdı. Cebinden bir tomar parayı çıkardı. Kendine güzel birşeyler al, etek de böyle uzun olmasın. Üstü sende kalsın. Serhat’a ne yapayım diye mesaj attım. Tek parça kısa kıyafet sever ona göre bir şey al dedi.
İtiraz ederdim eski ben olsam sadece teşekkür ederek ayrıldım yanından. Şehrin en lüks mağazasından dediği gibi birşeyler aldım. Aldıklarım pahalı yine de elimde kalan üçbin liradan fazla. Giy gel bakalım dedi, içeri girdiğimde elleri ile balık yiyen Servet. Giyinip geldiğimde sofra toplanmış elinde rakı bardağı beni süzdü. Tek parça göğüs dekolteli kısa dar bir elbise var üzerimde. İki düğmesini kapamaz isem göğüslerim ortaya fırlayacak.
Talimatı ile kendime de rakı koyup karşısındaki kanepeye oturdum. Gelip önümde diz çöktü. Amın kılsız mi bu sefer. Evet dedim. Göster bakalım. Kalçalarıma kadar elbiseyi toplayıp çamaşırımı çıkardım ve bacaklarımı araladım. Çok güzel amcığın var lan orospu diyerek dizlerimden tutarak iki bacağımı da ayırdı. Aniden dudakları ile am dudaklarıma saldırdı aynı hızla geri çekildi. Bal bu bal. Sonra şovuna başladı. Bu kanepede beni yalayarak boşalttığı gün kendimde değil idim. Şimdi ise her anını izleyebiliyorum. Amıma eli ile dokunmadan bacak aramda dilini gezdirdi. Kanepede sıkışan kalçalarımı havaya kaldırarak popo yanaklarımı hafif hafif dişledi. Ağzı ile vakumladı.  İki bacağımı iki yana ayırıp içlerini öpe öpe diz hizalarına kadar geldi. Aynı yoldan geriye kadınlığıma kadar indi. Arka deliğim ve kadınlığım arasındaki çizgiden başlayarak dili alttan bızırıma kadar tırmandı. Tekrar geri arka deliğime kadar indi. İki parmağı ile kadınlığımın dudaklarını sıktı. Parmağından taşan yerleri dudakları ile emdi yaladı. Dili dolaşarak bızırımı buldu. Sert sert bızırımı dilledi. Bunları dakikalar boyu sürdürdü. Benim inlemem artınca bızırımı bırakıp içime soktu siki gibi tombul dilini. Bacaklarımı kendime tutturup iyice katladı kanepenin üstünde. Tamamen açılan kadınlığımı şapırtılar çıkararak yemeğe başladı. Dili bızırımda geziyor, dudakları am dudaklarımı çekiştirerek emiyor, dilini içime soktuğu anlarda ise dünyam tersine dönüyor.  Elimi yüzüme kapayıp gözlerim yaşararak boşalmam sırasında bile durmadı. Bal suların çok tatlı, güzel orospum benim diyerek dilini sokabildiği kadar soktu içime.  İnleme seslerim artarken gözümdeki yaşlar yanaklarımdan süzülüyordu. Sadece dillenerek nasıl bu kadar sert bir orgazm yaşadım.
Doyamıyorum lan amcığına diyerek ayağa kalktı. Biraz gözlerim kapalı kaldım. Gözlerimi açtığımda pantolonunu indirmiş sikini sıvazlıyordu. O gün beni sikerlerken ayık olmayan kafa ile gördüğüm sik korkunç bir şey. Kalın, damarlı, şekilsiz, kara bir et parçası. Bakma da aç ağzını diye güldü. Ben bunu nasıl aldım içime.  Tepesini öperek  başladım. Ağzımı tamamen açınca sadece baş kısmını sokabildim ağzıma. Biraz başını emip gövdesinde gezdirdim dilimi. Kalın damarlar yol yol, gövdesi ve baş kısmı aynı kalınlıkta tek elim ile saramıyorum. Damarlar şişmiş, sikin üzerinde yumrular var. Uzatma dedi herifler gelecek birazdan. Kafamdan kanepeye itekledi. Yavaş dedim çok kalınmış. Geçen rahat aldın şimdi de alırsın az orospu değilsin sen.
Rahat alamadım. Dev başı sırılsıklam kadınlığımı davul gibi gererek içime girerken yavaş yavaş diye çığlıklar attım. Dibime kadar yerleşince durdu. Gavur da bile böyle am yoktur lan dedi. Tek düze bir tempo ile üzerime abanmadan dizlerinin üstünde girmeye başladı. Hareketlerine tepki bile veremedim. Mümkün olduğu kadar kendimi açmaya çalışıyorum. O gece nasıl aldım ben bu siki, zevkten çok acı veriyor. Aslında ağrı. Karnımda, kadınlığımda beni kıpırtısız bırakan dev bir sertlik. İçime girdiğinden beri bana dokunmadan aynı tempo ile sikiyor. Üstümde hala yeni elbisem. Bir anda sertçe vurunca bağırdım. Bir kere daha aynı şekilde vurdu sikini amıma. Öylece kaldı. İçimdeki borudan bir şeylerin aktığı belli. Değil orgazm olmak yaklaşamadım bile. Geri çekilip kalktı içeri banyoya doğru yürüdü. Selçuk gerçekten iyi sikici imiş. Bu herif tam bir öküz.
Firma yetkilileri gelene kadar kanepe üzerindeki ve içimdeki dölleri sildim. Elbiseme çeki düzen verdim, yakasını biraz topladım. Makyajımı temizledim ve hafif kızarmış gözlerim, koca kalçalarıma yapışan elbisem ile toplantıya katıldım. Az evvel yaşadığım müthiş orgazm aklımda, sonrasında ise canavar siki ile çektirdiği eziyet. Toplantı boyunca biri yabancı iki firma yetkilisinin de gözü bende kaldı. Daha çok göğüs çatalımda. Haklılar göğüs uçlarım belirgin elbisenin yakası bir yana kaymış. Yanlarındaki yaşlı kadın pis pis baktı. Genç olan erkek çıkarken kartımı bırakmadım dedi, karta telefon numarasını ve bir kahve içelim yazmış.
Toplantı bittikten bir saat sonra Serhat geldi. Yanında orta yaşlı bir kadın, beş dakika sonra da içeri liseli bir kız ve dayaktan ağzı burnu dağılmış bir genç getirdiler. Kim lan bu karılar deyince Servet,  Serhat özetledi her şeyi. Ağzı burnu dağılmış genç yeğenlerine asılan şöförmüş, arabayı okul çıkışı bir araziye götürmeye kalkmış, yeğen de bu salağı ben de sana boş değilim diye bir kafeye çektirip oyalamış akrabalara haber vermiş. Bu karılar ne o zaman diye bağırdı Servet.
Abi dedi. Ben benim yöntemler ile biraz konuşunca bu hıyar her şeyi anlattı. Anasının fikri imiş. Zengin kızın bekaretini al sonra hayatımız kurtulur diye. Bu orospu mu demiş diyerek evden üzerinde bir eşofman altı ve evde giyilen bol bir gömlek ile getirilmiş kadının yanına gitti. Gider gitmez de çaktı suratına tokadı. Okul kıyafetleri ile dikilen liseli kızın önüne geldi. Peki bu ne ayak? Bu hıyarı ve anasını evden alınca dedim ki seni gebertip ananı da sikerim pezevenk. Ana oğul bizi bırak kızı al dediler. Evet onu alın orospu zaten diye annesi bağırdı. Değilim diye çığlık attı kız. Şarkıcı olmak istiyorum bu iki hayvan beni mahalledeki yaşlı kasaba satmaya çalışıyor. Daha dün bakmadın mı şeyime bakire miyim diye?
Nereden işe alıyorsunuz lan bu sapıkları diye Servet köpürdü, Serhat’a ve ilk defa gördüğüm sakallı, beli silahlı genç bir ayıya. Liseli kızın önünde dikildi Servet. Sen evine git kızım abin ile annen ile biz konuşacağız. Ama uslu ol ağzını sıkı tut seni de üzmeyelim. Kıza yemek yedirip harçlık verin, evine bırakın dedi. Kız çıkar çıkmaz sen benim yeğenime mi göz koydun lan hayvan diyerek elleri bağlı gence sopa ile deliler gibi vurmaya başladı. Yere düşünce tekmeledi. Bu eşeği de anasını da gebertin. Serhat, abi Himmet’e göndersek, ikisi de sağlıklı elli yüz birşeyler alırız. Himmet kim bilmiyorum. Tamam dedi sana kalmış, bu it akşam ki işe yaramaz mı. Olur abi dedi, bizde çalıştığını kimse bilmiyor.
Servet çıktı. Serhat sokun bunları içeri diye bağırdı. İçerisi dediği beni üç kardeşin siktiği oda. Servetin masasındaki ekrandan içerisi görülüyor. Meraktan oraya oturdum. İkisinin de elleri bağlı Serhat ve yanındaki goril, genç ile bir şeyler konuşmuşlar belli ki. Gidip o işi halledeceksin anan burada kalacak, yapmam dersen ananı sikerim gözünün önünde. Abi lütfen nasıl yapayım abi diye yalvarıyor çocuk. Serhat kadına bir tokat çakıp yatağa fırlatıyor. Kadının üzerindeki eşofmanı çamaşırı ile aşağı çekiyor. Beyaz bir kıç ortaya çıkıyor. Gömleğin düğmelerini parçalayarak önünü açıyor. Çığlıklar. Tamam abi diyor genç ne istersen yaparım. Elini yüzünü yıkayın götürün şu hıyarı diyor.
Genç çıkınca Serhat kadına bir tokat daha atıyor. Güzelmişsin lan orospu, kadın sadece ağlıyor. Senin oğlanı çöplüğe atmaya gidiyorlar ama biraz eğlenirsek seninle, ararım atmazlar. Ağlaması duran kadının ellerini çözüyor git elini yüzünü yıka gel. Kadın eşofmanını almak için eğildiğinde yine tokatı yiyiyor.  Gebertirim lan oğlunu, anlamadın mı orospu. Üzerindeki sütyeni de kopartır atarken saçlarını çektiği kadını tokatlamaya devam ediyor. Yarak manyağı yapacağım seni. Beni eve bırakacak şöför arıyor. Geç çıkacağım diyorum bu akşam. Bir ay önce olsa iğrenerek izleyeceğim şeyleri şimdi heyecanla bekliyorum.
Kadın geri geldiğinde hala ağlıyor. Tamam sus lan yarak yiyecen biraz, oğlunun hayatı için değmez mi. Domal bakalım şuraya. Güzelmiş lan götün, şansa bak bendeki, ana dedik taş gibi karı çıktı. Gerçekten de ortalama üstü güzellikte orta yaşı geçmiş bir kadın. Kadın yapma diye ağlarken arıyorum gebertsinler iti diyor Serhat. Kadın susuyor.  Sikini çıkartmış kadının kalçalarına vuruyor. Bir yandan sikini tükürükleyip bir eli ile de arkadan avuçluyor kadını. Sikini bastırınca oradan yapma diye bağırıyor kadın. Arkadan sokuyor demek ki. Senin folloş amınla mı uğraşacam lan orospu diye kadının saçlarını çekiyor. Kadının çırpınmaları arasında giremiyor. Ulan siz benim yeğenime mi göz koydunuz diyerek kadının ellerini kelepçeliyor. Tokattan tekmeden hareketsiz kalan kadının kalçalarını tekrar dikiyor.  Götten vermedin mi lan daha önce. Uğraşa uğraşa arkadan girerken kadın tokat yediğinden daha fazla çığlıklar atıyor. Bir kaç dakika bağırta bağırta sikiyor kadını. Kadın her bağırdığında tokat atıyor suratına. Ayağını kaldırıp kadının suratına basıyor, hareketsiz bekliyor zavallı.
Amını sikmeden olmaz diyerek çıkartıp önden sokuyor. Göğüslerini emiyor kadının. Kadının çığlıklarından anlıyorum emmiyor ısırıyor sapık Serhat. O delice giriş çıkış hızı ile sikmeye başlıyor kadın tepkisiz baygın gibi. Hızlandıkça tokatlıyor kadını yüzünü, göğüslerini. İçinden çıkıp yüzüne doğru fışkırıyor, elleri bağlı kadının yüzü döl ile kaplı. Böyle kal orospu sikildiğin belli olsun.
Serhat yanıma geldiğinde ekran hala açık. Vay seni sapık. Hoşuna gitti mi diyerek göğüslerimi avuçluyor.  Sert sert beni de sikmesini o kadar çok istiyorum ki. Kal biraz daha sana daha da hoşuna gidecek şeyler yapacağım. Ben gelene kadar soyun büyük ekranları aç, içerideki odaya ayarla karşısına otur. Geldiğimde sırıl sıklam ıslanmış olsun amcığın diyerek tekrar sıkıyor göğsümü. Getirin şerefsizi içeri, bir de yanına en abazanlardan iki tane getir diyen sesini duyuyorum. Soyunup ekranların karşısına oturuyorum üç kamera içeriyi gösteriyor. Beş dakika sonra içeri üç öküz ve eli kolu bağlı genç giriyor. İstediğinizi yaptım ne yaptınız anama diye bağırıyor. Sikmişler lan işte belli değil mi diyor biri. Biraz da biz sikecez sonra yeni hayatınız başlayacak.
Kadın çırpınıp çığlıklar atıyor, üzerine inen yumruklar ile genci bir sandalyeye bağlıyorlar. Üç hayvanda soyunuyor. Aman Allahım. Midemi bulandıracak bir şeyi elim kadınlığımda seyrediyorum. Biri bir bez ile yüzünü siliyor. Serhat geliyor o sıra yanıma. Uslu olmasan seni de böyle siktirecektim. Cevap vermiyorum, elini ıslak amıma atıyor.
- Aferin amcığım benim. Sana bir şey daha öğreteceğim bugün.
Dikkatim ekranda. Çat diye kapatıyor.
- Ne dedim ben sana orospu. Bir şey daha öğreneceksin. Sen teşekkür bile etmiyorsun.
- Teşekkür ederim.
Yanındaki çantadan uzun tilki kuyruğu gibi bir şey çıkartıyor.
- Selçuk yakında götünü siker. Öncesinde buna alış canın yanmasın. Domal bakalım şuraya.  Yeniden açtığı ekranı görecek şekilde domalıyorum. Üç heriften biri sikini sıvazlayıp girdi bile kadına. Bu sırada Serhat elindeki soğuk koni gibi bir demir parçasını ağzıma sokuyor.
- Islat  ve ısıt biraz. Kuyruk gibi bir tüy, ucunda bu demir var ucu sivri. Ağzıma sokup çıkartıyor.
- Çok güzel siker bu tomurcuğu abim. Bir parmağı bir şeyler sürüyor deliğime sonra soğuk demiri hissediyorum arka deliğimde.  Karının içindeki herif işini bitirdi bile iki dakikada, bir başkası alıyor yerini. Bu seferki daha sert daha çılgınca sikiyor. İkiye katladı kadını fazla sürmüyor bu azgının da sikişi. Kadının ağlaması adamların ne mal varmış karıda sesleri arasında diğeri bacaklarını dikip oğlum vıcık vıcık boşalmışsınız karının içine ben göte gireyim bari diye kahkaha atıyor. Kadının yalvarmalarından belli göte giriyor. Adamlardan biri kadının yatağa bastırıp çırpınmalarını önlüyor, göğüslerini sıkıyor.
Soğuk demir içime döne döne yerleşiyor. Canım acımıyor içimdekini atmak istiyorum ama kalması da rahatsız etmiyor. Değişik.
Serhat benim ile birlikte seyrederken bir parmağı da amımda gidip geliyor.  Götten siken adam en fazla dayanan oluyor çıkıyor kadının içinden.
Serhat telefon ediyor. Ekrandakilerden biri telefonunu arıyor. Sesi kıstı. Ne yaptınız diye soruyor adamlara sanki haberi yok gibi. Sesi geliyor telefondan hepimiz birer kere gittik. İçerdeki dolapta birer jartiyer olacak. Oğlana giydirin. Oğlunu da sikeriz diyerek karıyı beraber benzetin. Sonra koyar bir kamyona Himmet’e götürürsünüz. Oğlanı jartiyer ile teslim edin Himmet’e. O kısmını o halletsin.
Patronun dediklerini harfiyen yapıyor. Döve döve genci soyup jartiyer giydiriyorlar. Kadına da seni aynı anda sikeceğiz ses edersen oğlanı da sikeriz.
- Gel lan buraya diyerek kendine çeviriyor. Taşaklarımı em biraz. Bir yandan hafif kıllı taşaklarını emerken bir gözüm ekranlarda.
- Seni de öyle sikelim mi orospu?
Taşaklarını erdirmekten vazgeçip,
- Git ekranın önünde kedi gibi dolan, sonra kıçını sallayarak bana gel diyor. Gözüm ekranda dediklerini yapıyorum. Yerde dört ayak üstünde beklerken arkamdaki topuz içimde dolaşıyor, tüyler kadınlığımı gıdıklıyor.
Kuyruğu kaldırıp güzel sikini yavaşça içime sokuyor. Ekranda üç herif aynı anda kadını perişan ediyorlar. Benim iki deliğim de ilk defa dolu. İki sertlik arada boşluk bırakmıyor titriyor içim.
- Seni kimler siksin böyle diyor. Tek tek abilerinin isimlerini sayıyorum.
- Ne istiyorsun benden diye soruyor.
- Biraz tokat
Sikini iyice gömüp arka deliğimdeki topuzu oynatmaya başlıyor. Kadınlığım daralıyor sanki. Kıpırdayamadığım çaresiz bir durum.
- Amın damlamaya başladı lan orospu. Al bakalım bunu da. Plastik bir sik uzatıyor.
- Em onu da. Nasıl diye sorunca kıçıma o acımasız tokatlarından biri geliyor. Emiyorum plastik siki. Plastik gibi değil gerçeğine yakın bir dokuda. Aynı ekrandaki kadın gibiyim. Ama ben isteyerek üç deliğimi de doldurdum.
- Servet izin verirse aynı böyle sikeriz seni de. Üstüme abanmış sert sert giriyor içime. Abandıkça arka deliğimdeki topuz daha çok batıyor.
- Geliyorsun amcığım benim. 
Evet amcık geliyor. Ağzımdaki yapay penisi çıkartıyorum.
- Boğazına kadar sok onu. Elimden alıp ensemi kendisine çeviriyor. Köküne kadar sokuyor. Böğürürken kafamı iyice yere bastırıyor. Halıya burnum değiyor. Kıçım havada, boğazıma kadar giren yapay penis kusturacak beni. Kalçalarımı tokatlayarak sikmesi sürüyor. Boşalmaya başlıyorum ağzımdan tükürükler akarak, göbeğim geri kasılarak, boşalmak arka deliğimi acıtıyor. İçimden çıkıp gel lan orospu deyip kendine çekiyor. Ağzıma kendi sikini sokuyor aynı derinliğe, sokması ile boğazımdan aşağı akan döllerinin sıcaklığını ve tadını seviyorum. Boşalan deliklerim hala doldurulmak istiyor. Ekrandaki kadının önü arkası dolu, bayılmış gibi duran kadının ağzına kalkmamış sikini sokmaya çalışıyor birisi.
- Hadi evine iki gün dinlen, perşembe Servet seni dağ evine götürecek.
Bugün aldığım ama ağzı burnu dağılmış elbiseyi giyiyorum. Yakası kapanmıyor artık, göğüslerimin yarısı meydanda, üzerlerinde kızarıklar var. Üzerime dolaptan ince uzun bir pardesü giyiyorum, ayağıma spor ayakkabılar. Bir eczane önünde durup ağrı kesici, yara merhemi filan alıyorum. Orgazm şiddeti geçince, arkam ve önüm sızlamaya başladı.
Eczaneden çıkınca bir polis arabasından iki polis iniyor, emniyet müdürümüz seni görecek, atla bakalım diyorlar. Ama ne filan derken, bir polis arabasının arkasında gecenin onbirinde emniyete doğru gidiyorum
149 notes · View notes
seksyazar · 3 years
Text
Hayat sert ve acımasız 2
Ablamı arayıp boşanıyoruz dediğimden yarım saat sonra evimdeydi. Yaz günü evde boğazıma kadar çekili eşofmanlar ile otururken hüngür hüngür ağladım karşısında. Boynumda emilme morlukları. Sevgili güzel ablacığım biten evliliğime ağladığımı zannederken. Ben saf salak bir şekilde heriflerin içki ve ot ile beni nasıl evire çevire siktiklerine ağlıyordum. Servet ve Selçuk erken gitmese belki kaç kere daha sikilecektim üç erkek arasında. Yanlarına ilk gittiğim anda üç kişi beni yatağa atıp rahatlıkla sikerlerdi ama kimbilir bu taşra mafyaları kaç kişiye tecavüz etmişlerdi bugüne kadar. Onları mutlu eden bu tür oyunlar ile benim gibi çaresiz duruma düşmüşleri sikmekti demek ki. Onlara göre kendi isteğim ile altlarına yatmıştım. Öte yandan son defa masaya domaldığımda ise aklım gayet yerinde idi ve ben istemiştim Serhat’ın bir kez daha sikerek içime boşalmasını. Karmakarışık bir halde kafam ve en çok kendimi o son siktirmeme ağlıyordum. Aklımda o an sadece iyi sikici bir erkeğin beni kullanması sikerek o halde bırakması vardı. Ablam ağlama yüzün gözün şişmiş diyerek gitti. Şişkinliğin çoğu yediğim tokatlardan. Ablam gidince şehrin öbür ucundaki bir eczaneye gidip ertesi gün hapı aldım. Serhat’ın çocuğu istediğim en son şey olurdu.
Okulda kapalı giyindiğimden bir sorun olmadı. Okulun bitmesine iki hafta kaldığından zaten pek ders de yapmıyordum. Ama her gece duşa girerken acı ile sızlayan kadınlığım, azalmaya başlasalar bile kremler ile iyileştirmeye çalıştığım morluklar ayna karşısında ağlama krizlerine girmeme neden oluyordu. Her gecem uykusuz hayalet gibi gidip geliyordum okula. Ali’nin zavallı babası da bir gün bir iki kişi ile gelip çocuklarının eşyalarının alıp gittiler. İş bulmuş yurtdışında düzelir inşallah herşey dedi. Acıdım haline gerçeği diyemedim. Ev zaten babamın, okullar bitip biraz sakinleyince dönerim baba evine diye oturmama devam etme kararı verdik babamla.
Cumartesi bilmediğim bir numara aradı. İki kere daha arayınca açtım. Serhat iti.
- Bu cumartesi gelmene gerek yok. Pazar gelebilir dedi abim.
- Niye geleceğim tecavüzcü sapıklar diye bağırdım.
- Ne tecavüzü kızım. Geldin üçümüzün de altına yattın, kocanı kurtarmak için
Yine bağırdım küfür ettim.
- Lan dün seyrettik Selçuk ile güvenlik kayıtlarını. Sikin beni sikin beni diye bağırmışsın.
Kapattım telefonu. Yere oturup saatlerce ağladım. Orospu çocukları kayda da almıştı demek ki. Hatırlamaya çalıştım. Servet’in beni dilleyerek boşaltması, güle oynaya siklerini yalatmaları, Servet’in dev sikini almak için çaba harcamam, Serhat’a sik beni diye yalvarmam. Hiç de tecavüze uğramış bir halim yoktu. Derin bir kuyu kazmışlar ve salakça içine atlamıştım. Pazar günü de evden çıkmadım. Ne olursa olsun şantaj mı yapacaklar atarım kendimi bir yerden yeter artık. Pazar günü defalarca aradı bilmediğim numaralar açmadım. Güzel geniş bir aile yemeği biraz sakinleştirdi. Hatta ablam daha boşanma günü alınmamışken koca adaylarından bahsederek oha dedirtti.
Pazartesi öğle tenefüsü saati müdür bey çağırdı. Babam boşanmamdan haber verecekti. Onun sıkıcı muhabbeti şimdi. Odasına girer girmez şok olup kaldım. Serhat içeride oturmuş yanında oniki onüç yaşlarında bir kız çocuğu.
- Naber kuzen dedi. Dilim tutuldu kaldım. O yüzsüzce devam etti.
- Madem kuzen bu okulda bizim kızı da buraya yazdıralım. Hem müdür bey ile de tanışıp okulun eksikliklerine destek olayım dedim. Müdürün ağzı kulaklarında. Masanın üzerinde bir zarf var. Para zarfı olsa gerek.
- Hadi biz bir yemeğe çıkalım beraber.
Müdür tabii kızım sen git kuzenle deyip uğurladı odasından.
- Ne cüretle gelirsin buraya diye söylendim.
- Yürü lan müdüre seyrettirmeyim kasedini. Kalbi durur herifin.
Okul bahçesinden başım döne döne çıktık. Tanımadığım çocuk ile birlikte masum görünümlü bir grup olarak okulun bekçisi bizi yolcu etti. Beni kaçırdıkları minibüsün içindeyiz şimdi şöför kısmı kapalı gözükmüyor arkada üçümüz. Biraz gittikten sonra şöföre seslenip durdurdu arabayı. Kız çocuğunun eline para tutuşturup sen şuradan atla bir taksiye doğru eve dedi. Çocuk iner inmez de enseme bir tokat indi arabanın yerine kapaklandım. Yerde iken karnıma bir tekme geçirdi.  Hala yerde kıvranırken suratımı kendine çevirip burnumun ucundan sıktı.
- Suratını dağıtır bırakırım okul kapısına orospu. Sen kimsin lan abimin telefonunu açmıyorsun.
Kollarımı sıkarak karşısındaki koltuğa fırlattı. Başörtümden tutup suratımı arabanın camına yapıştırdı.
- Seni burada sikip götün açık atayım mı lan sokak ortasına. Simsiyah camlardan biz görülmesek bile şehrin en işlek caddesinden geçiyorduk. Yalvararak ağladım. Bir sigara yaktı o sigarasını içerken ben sadece ağlayarak yalvardım.
- Tamam zırlama sikmeyeceğim okula geri bırakacam seni. Kıçındaki don ne renk? Sustum.
- Ne renk lan donun?
- Pembe
- Çıkar ver bana.
- Hani bir şey yapmayacaktın?
- Yapmayacağım orospu. Görmediğim şey değil amın, götün çıkar şu donunu.
Bacaklarımı fazla aralamadan koltukta kalçalarımı kaldırdım. Zorlanarak çekiştirerek çamaşırımı çıkardım ayağımdan. Uzattım. Aldı kokladı.
- Mis gibi amının kokusu. Yalamaya doyamadık abimle. Selçuk da ne amdı diye anlatıyor hala. Sustum.
Pantolonunun önünü açtı. Kalkmış sikini çamaşırıma sürttü. Çamaşırımı sikine doladı ağ kısmı başına geldi.
- Gel em hadi.
- Hayır sapık herif bırak beni.
- Bırakırım dedi. Dışarıyı gösterdi. Okulun karşısındaki caddede idik. Öğle arasındaki onlarca öğrenci arabanın çevresinde dolanıyordu.
- Hemen burada kıçındaki eteği de alıp bırakırım. Görürler namuslu hocalarının koca götünü.
Sadece ben değil tüm sülalem yerin dibine girerdi herhalde.
- Biz ne dersek hemen yapacaksın yoksa her defasında cezan artar. Gel buraya onbeş dakika sonra okul başlayacak.
Bir eliyle donuma sararak oynadığı sikin önünde diz çöktüm. Gözlerimden yaşlar süzülüyor ama sinirden korkudan sadece titriyor ağlayamıyordum. Sikinin açık renkli mantar başını emerek başladım bir yandan da kökünü avuçladım ki işim çabuk bitsin.
- Yavaş orospu yavaş acelem yok. Şu kısa boylu öğretmen kim onun da götü güzelmiş. Senin götün de değirmen gibi yarak kurutur. İnce pardesü üzerinden kıçımı tokatlıyordu. Arada başımı hızla bastırıp sikini boğazıma değdiriyor, öğürerek çıktığımda ağzıma parmağına doladığı kokladığı kendi çamaşırımı sokuyordu.
- Taşaklarıma kadar alacaksın bu siki. Öğretecem sana.
Verdiği komutlara uyarak başını dilliyor gövdesini yalıyordum. Ucundan ilk sıvılar süzülmeye başladığında tekrar kılıf gibi çamaşırımı sikine geçirdi. O şekilde ağzıma sokup bağırarak boşaldı. Çamaşırı geçen ıslaklık ve ekşi tat dilime yayıldı. Kafamı çekti.
- Temizle hepsini donunla dedi.
Yarısı pamuklu yarısı tül donumun her yeri ile sikinden tüm akanları sildim. Donum ıslak bir top haline geldi. Sikinde kalanları da dilimle aldırdı.
- Şuraya koy dedi. Yere bıraktım. Ağzın yüzün dağılmış diyerek dolaptan çıkardığı meyve suyundan bir bardağa döktü. Bir ıslak mendil uzattı.
Arabada bir on dakika daha konuşmadan kaldık. Makyajımı düzelttim dudaklarıma yapışan döllerini sildim, meyve suyunu içtim. Ağzımdaki döl tadı kayboldu.
- Donunu giy ve git dedi.
İnanamayarak baktım.
- Donunu giyer gidersin ya da eteğini de indirir gönderirim. Ellerim titreye titreye döllerinden kuru yeri kalmamış çamaşırımı çektim bacaklarıma. Tüm bacaklarıma sürtüne sürtüne yayıldı spermleri. Ağındaki dölleri kadınlığıma yapıştı. Benimle birlikte arabadan indi. Güvenliğe kadar teslim etti. Okulun kocaman bahçesini bacakarama yapışan soğumuş dölleri ile vıcık vıcık olmuş çamaşırım ile çarpık çurpuk adımlar atarak geçtim. Ali’den ayrıldığımdan bu yana korunmuyorum. Kanamam yakın bir şey olmaz. Arkamdan seslenerek el salladı. Bu halde nasıl derse gireceğim? Öğretmenler tuvaletine girerek çamaşırı çıkardım bacaklarımı soğuk su ile sildim. Çamaşırımı önce çöpe atacaktım ki sonra döl kaplı bir çamaşır nasıl açıklanır diye çantamda bir köşeye sıkıştırdım. Öğleden sonraki tek dersimi donsuz halde, çocukların hocam iyi misiniz soruları altında kekeleyerek anlattım. Ders biter bitmez kendimi iyi hissetmiyorum diye müdürden izin alıp eve attım kendimi.
- Hocam yüzünüz kızarmış zaten gidin.
Ama eve yürüdüğüm o on dakika tam bir kabusa dönüştü. Hayatımda ilk defa çamaşırsız sokakta idim. Pardesüm altında belli olması imkansız. Garip olan bacakaramdaki ıslaklık. Acıyan dikleşen göğüs uçlarım. Sanki pardesümden bile görülecek göğüs uçlarım. Kontrol ediyorum bir şey yok. Attığım her adımda bacaklarım birbirine sürttükçe ateşim yükseliyor. Yol ortasında duraklaya duraklaya yürüyorum. Ter akıyor sırtımdan. Göğüs uçlarım sütyenime değdikçe bir dil üzerlerinde geziyor sanki. Bızırımın çevresinde bir karıncalanma ev biraz daha uzak olsa yolda bir köşeye oturup hıçkıra hıçkıra boşalacağım. Elimi bacakarama atmak için dayanılmaz bir istek var.
Binaya zor girip sırtımı duvara yaslayıp bekliyorum. Aynı şeyler beni üçünün siktiği gün de olmuştu. O gün bir vitamin vermişti şimdi de bir meyve suyu dayadı elime. Ev anahtarı ile zor açıyorum kapıyı. Tanıdıklar ile dolu güvenli bir apartman olduğundan tek kilidi çevirince içerdeyim. İki kilit çevirecek kadar güç yok elimde.
Pardesümü, gömleğimi, dölleri sürünmüş kıyafetlerimi banyo içine atıp kendimi yatağın üzerine zor bırakıyorum. Derin nefes almalarıma rağmen vücudumdaki alev, kalbimin hızı azalmıyor. Ağrıyan yerini tutan her insan gibi bacakarama bastırıyorum elimi. Sırılsıklam. Korkarak elime ve amıma bakıyorum. Tanıdık sıvılar. Am dudaklarım kabarmış. Ne verdiler bana böyle? Bacaklarım söz dinlemiyor. Sıkışmışım gibi bacaklarımı topladığımı fark ediyorum.  Elim evlendikten sonra ilk defa kendi kendime boşalmak için kadınlığım ile buluşuyor. Bızırımdan elektrik çarpıyor parmaklarıma. Kendi içime gömüyorum iki parmağımı. Geçen hafta dağıttıkları kadınlığım ancak toparlanmıştı. Daha önceki hiç bir mastürbasyonumda yapmadığım bir şeyi yapıp kadınlığımın sularını bulaşmış sağ elimin parmaklarını ağzıma sokup kendi tadıma bakıyorum. Beğeniyorum kendi tadımı. O yüzden kopamıyor Servet amımdan. Şimdi sol elimin parmakları amımın içinde sağ elimin iki parmağını bir sik emer gibi emiyorum. Sadece bızırımı ezerek, parmaklarımı hafifçe içime sokarak oynuyorum kendimle. Servet’in arka deliğimi yalarken aldığım zevki hatırlıyorum. Ağzımda ıslanan bir parmağım dokunulmamış arka deliğime batıyor. Yatak odamın duvarlarında Ali’nin beni içimi dışıma çıkartırcasına siktiği günlerdeki gibi çığlıklarım yankılanıyor.
Bir saat sonra kalkabiliyorum. Duş altındayken bile göğüs uçlarım dimdik, kadınlığımın istediği kalın uzun bir şey. Çevrede öyle bir şey bulsam sokacağım. Sıcak duşu ılığa sonra soğuğa çeviriyorum. Biraz iyi geliyor. Çantamı boşaltıp içini siliyorum. Sardıkları sigara çantamda hala. Sakinlerim diye onu yakıyorum. Kanepenin üzerinde tv karşısında erkenden sızıyorum.
Bütün gece rüyamda en sevmediğim kardeş Selçuk’un uzun siki üzerinde zıplıyorum. Servet beni alkışlıyor onun da sikini emiyorum üstüme kilolarca boşalıyor nefes alamıyorum. Sabaha karşı uyku ile uyunma arasında kapı anahtar ile açılıyor Ali gelmiştir. Ne Alisi be diyerek doğruluyorum. Kapıyı açan Serhat bir çığlık kopuyor ağzımdan, eliyle sus yapıp kapıyı kapıyor. Telefon çalıyor hemen üst komşu. Yok bir şey diyorum, bardak kırdım sabah sabah. Serhat telefonun başında bekliyor zaten.
- Nasıl girdin diyorum sinirli ama fısıldayarak. Ali’nin anahtarlığını sallıyor. Bir sürü laf sıralıyorum. Küfürler, bana verdikleri ilaçlar, hiçbirine cevap vermeden buzdolabını karıştırıyor.
- Müdüre mesaj at. Hasta olduğunu yaz. Bugün seninle açık açık konuşmak gerekecek. Yine bağırıyorum dinlemeden telefonumu alıp o mesaj yazıyor benim ağzımdan. Sonra belindeki silahı çıkartıp ağzıma sokuyor. Soğuk buz gibi çelik.
- Amına koduğumun orospusu attırma kendini bir çöplüğe yeter nazın demle bir çay, kahvaltıda çözelim şu işi. Ne dedim sana her itirazda daha fena döverim seni.
Sabahın beş buçuğu. Üzerimde sadece sütyensiz giydiğim gecelik. Üstüme bir şey giymek istiyorum. İzin vermiyor bağırarak. Konuşmadan kahvaltı hazırlıyorum. Sinirlerim laçka elimden tabaklar düşüyor ekmeği titremekten kesemiyorum. Kahvaltı çay biraz sakinleştiriyor. O da net net sıralıyor. Ali’nin yaptığı son salaklıkla kendilerini piyasaya rezil ettiğini, normalde Ali’den beş kuruş alamayacaklarından evini yağmalayıp onun da bacağına sıkıp bırakacaklarını, para eden tek malı beni de siktikten sonra para veren bir pavyona veya ağaya satacaklarını anlatıyor. Bizim gibi çulsuzlardan başka türlü para alınmazmış. Benim şansım güzelliğim, abilerinin beni siktiklerinde beğenmeleri ve kendilerine saklamak istemesiymiş. Dediklerini yapmaktan ise intihar edeceğimi söylememe gülüyor sadece.
- Bizim için zararı yok abim başka bir amcık bulur yalayacak. Bir sürü hıyar var borç yapıp dayağı yiyince anasını, bacısını, karısını kendi eliyle getiren. Biz yine de Ali salağının malımızı kaptırdığı hıyarlara Ali’yi ne hale soktuğumuzu, sonra Ali’ye filan seni nasıl siktiğimizi gösteririz ki bizimle iş yapanlar ayağını denk alsın. Baban da kırk yıllık esnaf bir gün bir yerde onun da kulağına gider.
Gözlerim karardı. Ölüm bile kaçış değil yani.
- Ne verdiniz o gün ve dün bana?
- Tecavüz hapı diye geçer bizim aramızda. Normalde bir tane atarız karılara ama sen otlusun diye yarım attık. Uçtun. Sen de az yarak delisi değilmişsin ha.
- Kapat çeneni dedim
- Dün de mi uçtun lan. Güldü. O dibinin dibi idi benim de sonradan aklıma geldi. Kızıyon ama sen de yarak yemeye doymuyorsun be.
- Siktir git lan evimden. Çok sağlam bir tokat çaktı bu sefer. Belindeki silahı çekip tekrar ağzıma soktu.
- Bak abim denen sapık amını yalamaya hasta olmasa şurada sokardım götüne bu silahı. Saçlarımı eline dolayıp yatak odasına kadar yerde sürüklüyor. İçeri dönüp yanındaki çantadan çıkardığı bir kelepçe ile ellerimi arkadan kelepçeliyor. Mutfağa gidip elinde bir bıçak ile dönüyor.
-  Öldürme beni.
-  Saçmalama lan kaltak
Yatak çarşafını bıçak ile uzun uzun kesip ayaklarımı da bağlıyor.
- Sakin sakin konuşacağız bağırırsan ağzına da bez tıkarım. Dayağı da yersin.
Bıçak ile üzerimdeki geceliği kesip atıyor. Sütyenim yok zaten, donumu keserken soğuk demir korkutuyor irkiliyorum. Çekiştiriyor üzerimdekileri. Yatak kenarında ellerim arkadan kelepçeli bacaklarım bağlı çırılçıplağım. Evde alkol olmamasına kızıyor. Telefon ile birilerini arıyor. Alkol, hazır yemek siparişleri veriyor öğle yemeği için işteki çantamı da getirin diyor. Apartman konusunda uyarıyorum. Tamam bir çocuk ile gönderirler diyor. Çıplak halimi inceliyor tekrar. Göğüslerimi alttan kavrayıp sallıyor.
- Harbiden taş gibi karısın. Abim haklı valla.
Abimin talimatları bunlar diye başlıyor. Söylediği her cümleden sonra da suratıma, göğsüme bir tokat çakıp onayımı bekliyor. Onay vermekte gecikirsem bir tokat daha. Cumartesileri haftaiçinde de iki üç gün çağırdıklarında çocukların öğretmeni adıyla geleceğim. Arada bir kaç yeri aramak veya iş için dilekçe yazmak için beni kullanabilirlermiş. Öğretmen kadınmışım. Benzinlikte filan bir sürü yazma işi oluyormuş ve bir de düzgün işleri olan benzinlikti, gıda deposuydu gibi firmaların temsilcileri geldiğinde benim ortalıkta sekreterlik yapmamı istiyorlardı. Vitrin mankeni olacağım yani. Ne kadar sürecek bu işkence dediğimde boş gözler ile baktı. Telefonu elime verdi babam ile konuşmam için. Babam hayır dedi o adamlar karanlık tipler ben ısrar edince akşam eve emniyet müdürünü çağıralım, otuzbeş yıllık dostu. Tayinini buraya aldırmak için çok uğraştığı askerlik arkadaşı.
- Tamam bu iş abime söyleyim emniyet müdürünü tanır o.
Üşüyorum. Giyinmeme izin vermiyor. Bir iki saattir aynı pozisyonda soru cevap tokat devam ediyoruz. İtiraz tokat demek. Üçünün orta malı olacağım istedikleri zaman sikecekleri bir ortama döve döve evet dedirtiyor. Gelen malzemeleri hazırlamam için beni çözerken, getirilen çantasından çıkardığı köpek tasması gibi birşeyi boynuma takıp sıkıyor. İtiraz ettiğim onda kafama bir tokat iniyor. Elinde tuttuğu zincir ile çıplak olarak yemekleri koyuyorum masaya. İki bardağa viski koyuyor.
- Ben viski içmem
Kafamı bastırarak yere kadar indiriyor. Boğazımı sıkarak viski şişesini boğazıma sokuyor ve baş aşağı ediyor. Korkunç acı bir tat boğazımı yakıyor. Viski ciğerlerimi yakıyor. Öksürerek boğulmamak için çırpınıyorum. Ciğerlerimden ağzımdan viski ve tükürük fışkırıyor. Gözlerimden yaşlar dökülüyor.
- Anlamadın mı lan hala. İtiraz edersen amımız değil köpeğimizsin. Karar senin. İçecek misin?
- Evet. Zorla bir yudum alıyorum.
Tuvalete gideceğim ben diyerek ayağa kalkıp beni de peşinden sürüklüyor. Tasmamın bir ucunu tutarken tek bileğimden çıkarmadığı kelepçeyi kalorifere tutturuyor. Hayatımda ilk defa bir erkek karşımda işiyor. O da banyoda soyunuyor.
- Sikimimi emmek istiyorsun diyor.
- Hayır diyorum düşünmeden. Zincir ile boğazımı sıkıyor. Nefessiz kaldığım an bırakıyor.
- Sikimimi emmek istiyorsun.
Elimi sikine uzatıp ucunda kalan çiş damlasını siliyorum ve sikin başından başlayarak dibine kadar yalıyorum. Çiş kokusu midemi kaldırıyor. O aldırmadan ellerini çek diyerek kafamı sikine bastırıyor. Sikini itekledikçe ağzımın içinde yer kalmıyor. Boğazıma değdiğinde duruyor. Biraz daha itekleyince öğürerek öksürmeye başlıyorum. Ağzımdan çıkıyor
- Güzel, yakında Selçuk’un siki bile tamamen alırsın sen.
Yemeği yerken hiç konuşmuyoruz. Viskiyi önüme doğru itekleyince bir yudum daha alıyorum. Berbat bir tadı var ama üşümem azalıyor en azından. Zorla bardağı bitirip tekrar dolduruyor. Ablam arıyor. Açıp sesi hoparlöre alıyor. Ablam gelip sana bakayım filan derken sikini suyuma sokuyor, dudaklarıma sürtüyor sikini. Ses edemiyorum. Viskisinin içindeki buzu göğüslerime sürüyor. Zor kapattırıyorum ablama telefonu.
- Ne yaptığını zannediyorsun sapık herif dememle boynumdaki zinciri çekip yere savuruyor beni mutfaktaki halıyı çekip taş zemine oturtup elimdeki kelepçeyi mutfak dolabına takıyor. Bağırsam apartman duyacak, için için ağlıyorum.
- Sana istediğimizi istediğimiz zaman yaparız. Amcık. Tokat eğitmedi mi seni? Laftan anlamıyorsan köpeksin sen o zaman. Elinde koca bir bardak soğuk su ile geliyor, içiyorum. Bir tane daha getiriyor onu yere koyduğu tabağa döküyor. Oradan iç köpek. Bir kaç yer ile telefon ile görüşüyor. Kafamı bastırıp  zorla su içiriyor. Viski bardağını boğazımı sıkarak ağzıma boca ediyor. Öksürüyorum acı ile.
- Ablan da güzel mi orospu? Cevap vermeyince bir tekme geliyor sırtıma.
- Güzel. Bir resmi yok mu diyerek etrafı karıştıyor.
- Yaşlı imiş sikmeyiz biz bu karıyı.
Taşın soğuğu içtiklerim çişim geldi. İzin istiyorum. Cevap bile vermiyor. Gelip musluk lavabosunu da açıyor. Şakır şakır. Bir iki dakika ağlayarak yalvarıyorum. Karşımda oturmuş gülüyor sadece. Ne kadar dayansam da boşuna gözlerimi kapayıp kafamı çeviriyorum ve yavaşça çişimi kaçırıyorum mutfağın ortasında.
- Burası demek sizin evin tuvaleti.
- Hayır deyince karnıma bir tekme atıyor.
- Burası mı tuvaletiniz?
- Evet
Önümde dikiliyor. Önce önüme koyduğu su kabına sonra sırtıma saçlarıma  işiyor. Sıcak idrarı her yerimi kaplıyor. Kokudan midem bulanıyor.
Gelip ellerimi çözüyor. Tasmamdan çekerek hadi temizlenmeye diyerek banyoya götürüyor. Dışarı çıkmıyor çişim var dememe rağmen. Kuvete sokuyor sen bizim amcığımız değil köpeğimizsin buraya işe. İşememi seyrediyor. Gözlerimi kapadığım an tokatı göğsüme yiyorum. Bana bak işerken. Çaresiz kuvetin içine işiyorum. Soğuk su ile yıkıyor beni. En çok amımın çevresini sabunluyor. Sonra vileda kullanmama izin vermeden dört ayak üstünde mutfağı sildiriyor bez ile. Ben o pozisyonda iken Selçuk ile görüntülü konuşup beni gösteriyor. Kıçını salla diye tokatlıyor kıçımı. Sallıyorum. İyi ki seni üniversiteye göndermişiz diye gülüyorlar. Elimde kolumda güç yok sadece sürükleniyorum peşinde. Kısa bir süre duraklarsam nereme geldiğine bakmadan tokat tekme atıyor. Üçüncü veya dördüncü bardak viskiden sonra kahve yaptırıyor. Kahvesini içerken bacaklarımı aralayarak karşısına oturtuyor  ve manzarayı seyrediyor. Boynumdan çekiştirip bacak arasına kadar getiriyor tasma ile,
- Taşak yalamak istiyorsun gel buraya. İtiraz yumruk veya dayak demek.  
- Evet istiyorum.
- Sadece taşaklarımı yalayacaksın. Yalıyorum. Kılsız açık renk taşaklarını Taşaklarını eli ile havaya kaldırıp suratıma koyuyor burnumun üstüne. Götümü de yala kaltak diyor. Dilimi değdirmeye korkarak göt çevresini de yalıyorum. Ağır koku midemi kaldırıyor. O kıçını suratıma bastırıyor.
-  Çok güzel dilini gezdir. Dilimi göt deliğinde gezdiriyorum. Taşaklarını ağzıma sokmaya çalışıyor birer birer.
Şansıma telefon çalıyor çabuk bitiyor bu eziyet.
- İlk işin geldi diyerek tasmamı çekiyor. Telefonununda üç tane yabancı fizikli kızın bir çok çıplak resmi. Hangisi en güzel lan sence
- İlki diyorum. Gerçekten de sarışın ipince dolgun göğüslü bir kız.
- Emniyet müdürü ben babasını ikna ederim demiş. Her işten sonra bir Rus ister puşt biraz da dolar. İlk kızı gönderin diye mesaj yazıyor. Evimize bile sık sık gelen defalarca babamın dükkanda gördüğüm emekliliğini bekleyen herif. Akşam onunla babamın evinde buluşacağımızı hatırlatıyorum.
Cevap vermeden evde dolaşıyor. Düğün resmini görüp gelinliğim nerede diye soruyor.
- Dolapta
- Git giy o zaman
- Ama der demez kıçıma bir tekme atıyor.
- Altına o günkü çamaşırlarını da giyeceksin orospu. Tasmamla çekiştirip yere indiriyor. Köpek gibi emekle amına koyduğum. Karar ver köpek misin amcık mısın?
- Amcık diyorum.
Tüm çekmecelerimi karıştırıp gelinliğim, beyaz bir külot ve gelinlik jartiyerimi buluyor. Giy bunları deyip üzerime atıyor. İçine zar zor sığdığım gelinlikle beklerken galiba sarhoşum, çevrem dönüyor. Odaya döndüğünde
- Sen kimin karısısın lan
- Ali diyorum refleks olarak. Tokadı basıp iki elimi tepeden kelepçeliyor. Bacaklarımı göğüslerime kadar katlayıp bastırıyor. Külodumu kopartıyor.
- Pespembe bir amcığın var lan. Hiç siken oldu mu? Düşünüyorum bu sefer cevap verirken
- Hayır diyorum
- Aferin. Seni nasıl sikeyim?
- Nasıl istersen.
Dillemeye başlıyor. Abisi kadar uzun sürdürmüyor. Zaten tabak gibi açılmış amıma tek defada bastırıyor sikini.
- Kimindi bu am?
- Senin. Der demez yanlışımı hatırlıyorum ve yiyorum tokadı.
- Servet’in amıyım ben.
Nefret edilesi bir durumdayım ama iki vücudun çarpışma sesleri, sarhoşluk ve içimde gezinen sik yine gerçeklikten koparıyor. Vücudumun her noktasında tokat ve tekme ağrıları. Gerdek yatağımda gelinliğimle  hayvan gibi sikiyor bir serseri. Üzerimde zıplıyor sanki. Haklılar mı yoksa yarak delisimi oldum ben. Kalçalarımız o kadar hızlı çarpıyor ki hıçkırıyorum sadece.
Ellerimi çözüyor. Önündeki düğmeleri kopardığı gelinliğimden çıkardığı göğüslerimi dillemeye başlıyor. Kollarım niye boynuna dolandı. Tekrar birbirine bacakları kolları dolanan iki sevgili gibi sevişiyoruz. Karşı koyamıyorum. Yılan gibi kalçalarını oynatarak sikini gezdiriyor içimde. Kalın kökü değişik bir baskı yapıyor tam girişime. Çok terledim, çok uzun sürüyor bir sevişme.
- Ben de bu memelere hastayım. Selçuk da götüne hasta bakalım ne zaman patlatır o götünü. Bakire mi lan götün. Kafa salladım sadece. O dev girmez arkama.
Kadınlığıma sikini sert sert vurdukça göğüslerim ileri geri sallanıyor. Ezilen tokatlanan yerleri acıyor.
- Domal bakayım. Önce iki tokat atıyor kalçama, sonra kayıyor siki en derinime. Dört ayak üzerinde de kalçalarıma tokatı vura vura sikiyor. O sertleştikçe gündüz vakti çığlıklarım duyulmasın diye  yastığı ısırıyorum.  Bu herif gerçek bir sikiş ustası. Orgazmım yaklaştıkça tokatın kalçalarımı sıkmasının sertliği de artıyor. İki tezat his acı ve zevk at başı gidiyor. Siki değişik açılar ile gezerken hassas göğüs uçlarım parmakları arasında bir eli arka deliğimi okşuyor. Sikinin kökü çok kalın kalçalarımız birleştiğinde girişim patlayacak gibi geriliyor. Elini saçıma dolamış boynumu acıtarak çekiyor. Sessiz çığlıklar ve gözlerimi yaşartarak boşalırken o tanıdık vızıltıyı duyuyorum. Bızırıma değmesi ile gündüz vakti filan unutuyorum ve çığlığı atıyorum. İçimden çıkıp sırt üstü çeviriyor tekrar. Vibratörü bacakarama sokuyor ben ise yatağın içinde savrularak kaçmaya çalışıyorum. Ayağını suratıma bastırıyor. Kıpırdasam boynum kırılacak. Vücudum yay gibi gerilirken memelerimi dilliyor. Kaskatı kesilip nefessiz bırakıyorum kendimi. Ölümün kıyısından dönmüş gibiyim. Vızıltı susuyor. Yan çevirip tekrar içime giriyor ama bu güzel siki bile hissedemiyorum. Tekrar çiftlik evinde yaşadığım duygu, tüm vücudum tek parça bir am sadece. Zaman duygum yok ne kadar süre geçti bilmiyorum. Kalçalarıma batan tırnaklarının acısı ile gözlerimi açtığımda içime boşalan bir erkek suratı görüyorum. Ne zaman pozisyon değişti hatırlamıyorum. Orgazm olurken vücudumda acı da istiyorum. Aynı anda yükselsin ikisi birden.
Uyuklarken telefonda abilerinden biri ile konuşuyor.
- Ulan iki günde karı hazır oldu ya inanamıyorum. Boş yere kafes kamçı filan da almıştım. Haklısın abi haklısın. Karı sikilmek için yaratılmış. Büyük hayvan bu üç kişi bile girilir.
Uyandırıp göğüslerimi sıkıyor tekrar.
- Kısa diz üstü dar etekler, bir kaç gömlek al içine de dantel sütyen. Topuklu giyeceksin bir de işe gelirken. Çorap yok. Üstüme para atıyor. Kıyafetleri alınca foto at. Üç gün sonra şöför göndereceğim seni getirir. O sessizce apartmandan çıkıyor. Ben ucu ucuna akşam yemeğine yetişiyorum. Mazbut aile babası sandığım şerefsiz emniyet müdürü, Servet Bey’in saygıdeğer iş adamlığından, mutaasıp aile yaşantısından bahsediyor. Yemek yer yemez şişko kısa karısı ile kalkıyorlar. Bu gece bir operasyon var emniyette olmam lazım diyor. Operasyonunu ben seçtim pezevenk diye bağırmak istiyorum arkasından.
151 notes · View notes
seksyazar · 3 years
Text
Hayat sert ve acımasız
“YILLAR SONRA GELEN NOT: Bu da eskilerden. Sitede yeni kurallar gelince görüntülenenlerden çıkmış. yıllar önce yazarken “gercekhikayem” önce fikri beğenmemiş ama yazımına oldukça destek vererek baştan aşağı yeniden yazmıştı. Teşekkürler hocam :)”
Tumblr media
Bu herife ne kadar kızgın olsam da yatakta içimdeki orospuyu ortaya çıkarması ona karşı tüm kızgınlığımı alıyor. Evliliğimizin ikinci yılı bitmek üzere ama her fırsatta o uzun sikini içime dayamaktan vazgeçmedi. Evde sevişmediğimiz köşe oda kalmadı. İlk günlerimizdeki erken boşalma derdini de çabuk atlattı. Uzun boyu, kalın kolları ve iri gövdesi beni cezbetmişti zaten. Ben de ortalama Türk kadınına göre uzunum ve ufak tefek bir adam yanımda komik olurdu. Ailemin serseri bu herif diye karşı çıkmasına rağmen evlenmiştik. 24 yaşında kız oğlan kız girdiğim gerdek yatağımızdan ertesi öğleden sonra çıktığımızda her yerim spermleri ile kaplı idi. Çekingen kız olarak girdiğim yataktan balayımız bittiğinde defalarca boşalan bir yarak delisi olarak çıkmıştım.  Dolaptan hiç eksik etmediği tahini pekmezli tatlıları yer, sonrasında bunları bir avuç sperm olarak geceleri bana hediye ederdi. Bazen memelerimin üstüne çokça da kadınlığıma. Sıcak sıcak içimi doldurunca boşalmam şiddetlenir kendimi daha kadın hissederdim. El değmeden koca koynuna giren ben gündüzleri muhafazakar bir okulda modern giyimli ama tesettürlü bir öğretmen geceleri ise daima sert 17 santimlik sikin üzerinde zıplayan bir kadındım. Her defasında uzunluğunu söylemeyi severdi.
Üç gün önce yine işsiz olması, iş aramaması, benden ve annesinden aldığı paralar ile at yarışı oynaması gibi konulardan kapıştık. Evlendiğimizde çalışan, ayrıca bir sürü projeleri olan adam gitmiş tam bir taşra serserisi gelmişti yerine. Ama yine de dün gece tatlı dili ve tatlı siki ile aklımı çelmiş her şeyi unutturmuştu. İçime girmeden bir kere parmakları ile avucuna boşaltmıştı, birden fazla kere de kadınlığımının içinde iken geniş omuzlarını tırnaklayarak kendimi kaybetmiştim. Sikmeyi sevdiği iri göğüslerim arasına boşalırken suratıma kadar tadına alıştığım dölleri ile kaplamıştı yine. Döllerini her yerimde istiyordum sıcak sıcak yüzümde, ağzımda ama en çok da içimi yaka yaka kadınlığımda. Pestil gibi yattık.
Sabahın sekizi gibi kapı çaldı. Alt kat üst kat hep tanıdık komşular, iki üç göbek öteden bile olsa akrabalar. Geceliğim üstüne uzun sabahlık geçirdim, başıma eşarbı yarım geçirdim, iyi ki de geçirmişim. Üç tane tanımadığım adam.
-  Ali evde mi yenge?
- Evde
- Bir çaya gelelim demiştik sabah, haberi var.
Arkamdan Ali’nin sesi geldi.
- Selçuk abi hayırdır.
- Evine bir çaya gelelim dedik. Yanlış mı yaptık.
Ali’ye baktım suratı panik halde. Herifler ise içeri girmiş bile. Odamıza girdim başıma evde taktığım örtüyü, içime uzun kollu penyemi üzerine bolca eşofmanımı giydim.
İçeri döndüm. Selçuk denen, otuzbeş belki kırk yaşında siyah takımlı beyaz gömlekli kolunda dev gibi altın saat olan bir tip, koltuğa oturmuştu bile, diğerine,
- Sen git kahvaltılık bir şeyler al abim de gelecek yenge ile tanışmamıştı. Diğer suratsız çam yarması belindeki silahı göstere göstere ayakta dikildi hemen arkasında
- Ali biraz bana yardım eder misin dedim. Ne olduğunu anlamak için.
- Korkma yenge. Ali bize biraz borç yaptı. Defalarca konuştuk. Şimdi abim gelecek senet yapacağız Ali de bize yardımcı olarak hem senetleri ödeyecek hem de işi olacak.
- Ne borcu ne senedi ne işi diye bağırdım.
Ben sinirden geberirken sakince anlattı mafya bozuntusu. Arada Ali’ye bağırmalarımda filan sustu ama kendi anlatacağını başından sonuna anlattı. Benim saf salak serserim önce bahise oradan kumara sarmış. Meğerse iş olmuyor diye bıraktığı dükkandaki tüm gelirleri de bunlara kaptırmış. Şimdi üçyüzbin alacakları varmış. Uzun anlattığı hikayeden anladığım benim kocamın sabıkası filan olmadığından yeni bir dükkan açıp dükkan üzerinden para ve kaçak malları döndürecekler. Kabul etmez ise bugün evde değerli ne varsa almaya, kocamı uyarmaya ve bir hafta içinde paralarını üçyüzelli olarak istediklerini söylemeye gelmişler.
Kapı tekrar çaldı. Abisi geldi markete giden öküz ile. Kardeşinden oldukça kısa , kel kafalı, göbekli ama aynı pis kare surat. Giydiği kısa kollu penyeden taşan kolları ile tam bir öküz. Kardeşinin iki renk koyusu zenciye yakın, kırkın üstünde yaşı.
Gitti baş köşeye oturdu o da.
- Hoca hanım ile tanışmamıştık dedi. Ben Servet. Cevap vermedim. Kardeşinin anlattıklarını o da anlattı. Kahvaltımızı hazırla da yiyelim daha rahat konuşuruz dedi.
- Gidin evimden diye bağırdım. Bu mafyaları nasıl soktun hayatımıza.
Hiç tepki vermeden konuştu Servet.
- Bak yenge buraya aile olmaya geldik. Biz mafya olsak Ali’yi döver sokak ortasına bırakır gelir evinde kıyıda köşede ne varsa alır giderdik. Ailesine filan rahatsızlık verirdik. Hadi kalk bak Ali hala sağlamken sofrayı kur. Korumaya da el etti. Poşetler mutfağa taşındı. Yarım saate ağlaya zırlaya salona sofra kurdum. Aleni tehdit etmişti herifler. Koruma mutfağa girdi, ben ağamlar ile aynı masaya oturamam diye ağzına iki lokma attı. On dakika sonra gönderdiler onu da aşağıya. Bomboş dolabımız bir anda yüzlerce liralık kahvaltılık ile dolmuştu.
Kahvaltıda Ali’ye işe anlattılar. Çayı biten Selçuk bardağını uzattı çay diye. Kalkmadım yerimden. Servet az evvel ne dedim ben sana kızım dedi. Ali’ye baktım yere bakıyor. Kalktım çay koydum hayvanlara bir iki kere. Mutfağa geri döndüm, oturdum. Ellerim titreye titreye bir çay içtim. Bir onbeş yirmi dakikaya Servet girdi mutfağa. Elinde bir tomar senet.
-  Ali ile anlaştık ama senin de evet demen önemli. Çünkü sen de aileden olursan bir sorunun olmaz
- Benim ailem var zaten dedim.
- Bak anlamıyorsun. Ali bize iş yapınca sen de bacımız oldun. Selçuk’a kalsa  borçlu adamları dövüp evlerindeki avuçlarındakileri yağmalayarak tahsilatı yapar. Karılarına kızlarına bile rahat vermez. Sen de güzel kadınsın seni de üzerdi. Ama sen de karşı çıkmaz isen kimse senin saçına bile dokunamaz. Bizim bacımız kardeşimiz  olursun.
Cevabımı beklemeden gitti şerefsiz. Ulu orta sözümüzü dinle namusun da gider tehdidini yapmıştı. Ali’yi de peşlerinde götürdüler. Evde kalmaktan korktum. Çantamı topladım kalbim yerinden çıkacak gibi koşturup arada ağlama krizlerine girerek annemin kapısında Ali’yi aradım. Anneme onun iş için şehir dışında olduğu yalanını atacağımı bu hafta  eve gelmeyeceğimi söyleyip kapattım suratına. Makyaj yaptım kapı önünde, ağlamaktan şişmiş suratımı düzeltip annemin evine girdim.
Anne ve babamın söylenmeleri ile berbat geçen bir haftadan sonra eve geldiğimde Ali’ye boşanma niyetimi söyledim. Bana süre ver çözeceğim bunları dedi. Yine kavga ettik. Neyi çözdü ki şimdiye kadar. Gece kanepede yattı. Ertesi iki gün de eve gelmedi. Cumartesi sabaha ablama gidip boşanma kararımı anlatmak için evden çıktım. Evin arkasındaki dar sokağa döner dönmez bir el ağzımı ıslak bir bez ile kapattı, bir başkası belimden kavradı bir arabanın içine atıldım.
Burnumdaki ağır ilaç kokusu azalıp kendime geldiğimde gözlerim ve ağzım kapalı idi. Belki bir onbeş dakika sonra her ikisi de açıldı. Karşımda on gün önce evime gelen iki öküz koruma. Çantamın içinden cep telefonumu bulup kapattılar. Bağırmalarıma tepki vermeden durdular. Minibüs gibi geniş karşılıklı oturulan  arabanın kapısı bir çiftliğe gelince açıldı. Çekiştire çekiştire beni eve soktular. Büyük bir toplantı odasından geçirip en son geniş bir salondan içeri bıraktılar. Odanın bir ucundaki masada Servet neredeyse otuz metre uzağındaki diğer masada Selçuk. Dev gibi iki ekranda tv yayını ve güvenlik kameraları.
- Hani eşkiya değildiniz korumasız bir kadını mı kaçırıyorsunuz diye bağırdım.
Selçuk abisine baktı. Servet sakin bir sesle konuştu.
- Ali dünkü borcunu ödemedi. Bir de üstüne üstlük bizim otu eksik teslim edip piyasada satmaya kalkmış. Serhat bulmaya gitti onu. Sen burada iken Ali daha çabuk ikna olur diye düşündük.
Bağırdım küfür ettim. Kapıyı yumrukladım. İlgilenmediler bile. Selçuk ağlamam bitince kalkıp bir bardak su verdi.
- Hadi kendine de bize de çay koy. Abim şekersiz içer benim ki de şekersiz ama açık.
- Sen koy çayını it dedim. Der demez de bir tokat indi suratıma yere düşünce kolumdan tutup bir tane daha geçirdi. Yerde yığılı kaldım.Bir iki dakika geçti. Servet geldi yanıma
- Bak ne dedim sana bacımızsın bizim, bacımız kal. Abine hakeret etme. Kalk bir çay koy.
Sularına gitmek dayak yememek için en iyisi. Gittim iki kere çay servisi yaptım. Dışarıda bir koşuşturma sesleri oldu. İçeri beni kaçıran ayılardan biri ve düzgün giyimli ama kirli sakallı genç birisi girdi.
- Getirdim iti dedi. Sonra bana baktı. Nereden buldunuz bu malı yeni mi?
Servet ayağa kalktı.
- Kapa çeneni lan. Azra Hocam, Ali’nin karısı saygısızlık yok. Bu da Serhat hocam bizim en ufak kardeş.
- Ali nerde diye bağırdım. Burada bak dediler güvenlik kamerasını göstererek.
- Ali biraz hırpalandı abla. Ama senin burada olduğunu söyleyince ona söz vermiştim, benden ayrılmasın diye yaptım bunları dedi. Akşama kadar parayı da aldığı malı da getirecekmiş.
- Sikime getirir dedi Selçuk.
- Salın pezevengi akşama kadar her şeyi hazır ederse karısını eve bırakırız.
Mafyasınız, eşkiyasınız laflarımı dinlemediler yine. Yerde sürüklendiğini tekmelendiğini seyrettim Ali’nin dev güvenlik kameralarından. Arabaya çuval gibi atıldı. Selçuk öküzü gelip boynumu kıracak gibi sıktı.
- Sakın bir daha küfür etme Ali’den beter döverim seni.
Dakikalarca ağladım ağlamam kesilince tekrar çay istediler, bu sefer ikiletmedim kalktım getirdim.
Neredeyse tuvalete bile gitmek için büyük abiden izin alacakları bir ortam vardı. Telefon çalıyor abilerine bakıyorlar açabilmek için. Odanın yarısı abileri için dolaplar ile ayrılmış diğer yarısında iki kardeşin masaları.  Korumaları çağırıp kebap sipariş ettiler. Kebaplar gelince sofrayı kur talimatı verdi bana Selçuk. Kıpırdamayınca Selçuk ayağa kalktı kollarını sıvadı. Servet sadece Selçuk diye sinirli seslendi. Selçuk baş ucumda durdu, yumruklarını sıkıp gösterdi bana. Ayak sürüyerek kalktım. İçerden talimatlar yağdırarak salata hazırlattılar. Abilerinden izin alarak rakı koydurdular masaya. Üç tabak görünce masada Servet kızıp bir tabak daha koydurdu. Sonra bana döndü
- Kocan ne zaman gelir belli olmaz. As şuraya paltonu.
Palto dediği yazlık kabanım. Çıkardım. İçimde uzun kollu gömleğim ve uzun yere kadar eteğim var. Gömlek de yeni moda bol kesim şansıma. Yoksa göğüslerim ortaya fırlayacak. İyi ki ablama gideceğim diye açık bir şey giymemişim içime. Dar bir şey giyince ablam yine kilo almışsın laflarına başlar. Ali istemediği için türban değil başörtüsü var başımda. Ayağımda da yol yakın diye giydiğim babetler.
Ne babam ne Ali rakı içer. Tarifle rakı bardaklarını buzlarını hazırlattılar. Ağzı tıpalı şişeden rakı dökemediğim için güldüler. Serhat aldı elimden koydu rakılarını. Kendi aralarında muhabbete daldılar. Suyu biten bana uzatıyor ben de dolduruyordum. Okul ile ilgili sorular filan sordu Servet. Kısa cevaplar vermeme rağmen beni de soktular muhabbetin içine. Bir şişenin dibine vurmuşlar  ikinciyi bana açtırıp kahkahalar ile futbol karı kız muhabbeti filan yapıyorlardı. Bana hizmetçi gibi masayı toplattılar. Üç tane sade kahve yaptırıp son kalan kadehlerini içmeye başladılar. Serhat öküzü aniden sordu
- Yenge güzel kadınsın niye Ali gibi bir çulsuz ile evlendin.
Ne cevap verilir bu hayvana. Sustum. Tekrar daha sert bir ton ile sorunca,
- Sevdik birbirimizi dedim.
- Sevilecek gibisin gerçekten diye kahkahayı patlattı.
Selçuk hayvanı da
- Sen de üniversiteye gidip şehirdeki tüm ibneleri sikmesen düzgün bir kız bulurdun dedi
-  Ne yapalım lan karılar iki sikişte al beni diye kapıya geliyordu. İbneler iki tokatta kaçıyor.
- Başlamayın bunun ibne sikişlerine yine diye bağırdı Servet. Alkolden onun da kelimeler zor çıkıyordu ağzından.
Gaza gelip
-  Benim yanımda böyle konuşamazsınız dedim.
Tepki ummadığım yerden bana hep nazik olan Servet’ten geldi.
- Sana ne dedik lan. Haddini bil. Sus onlar benim kardeşim. Serhat kocası gelene kadar kapa şu kaltağın ağzını. Oda buz kesti bir anda Selçuk da Serhat da sustu. Servet’e baktım kara suratı sinirden morarmış alnında damarlar dehşet bir görüntüde idi. Serhat boğazımı sıkarak ağzıma bir bez doladı.  Sonra deri bir kayış ile ayakuçlarına masa altına ellerimden bağladılar. Çırpınırken yerde sürükleyip tokatlayarak. Yerden bacaklarımdan sürüklenirken kahkahalar attılar Ayaklarını seyrederek bir yarım saat ağladım.
- Gitsin biraz meyve yıkasın diye bağırdı Servet.  Serhat ellerimi çözdü. Ağzı kapalı kalacak dedi. Meyve yıkarken Serhat geldi yanıma. Ağzımdaki bezi de çıkardı.
-  Abim sinirlendiğinde kaç. Yıkar ortalığı. Seni de bizi de döver. Git meyvelerini sen soy sakinlesin.
Tamam dedim. Ağlayamıyor sadece titriyordum. Çıkmadı mutfaktan. Ne var gibi baktım suratına.
- Var mı tanıdığın güzel bir öğretmen arkadaşın bana da evlen diye baskı yapıyor.
- Niye seninle tanıştırayım? Mafyaya gelin mi istiyorsunuz? Güldü. Vücudumu süzdü.
- Bu lafı abime de söyle istersen de dayaktan altı ay kan işe. Kızım üniversiteli çok karı senin gibi laflar etti. Ama bir altıma yatan kuyruğa girdi sonra. Güzel bir karı bul bana senin gibi olsun ama uzun boylu büyük göğüslü.
Her yerimi süzdü. Kıçını dönüp gitti. Elim ayağım titremeye başladı yine.  Tuvalete girip bir on dakika sakinlemeye çalıştım. Bu adamların suyuna gidip buradan kurtulmalıyım. İyiden iyiye çirkin muhabbetlere girdiler. Meyve tabaklarını verdim. Serhat kaşı ile Serveti işaret etti. Onun yanına oturdum. Elmasını armutunu kesmeye başladım. O ise bir sigara kağıdına tütün ve bir şeyler döktü sardı. Yakınca ağır bir koku yayıldı. Ben de alayım mı diye izin istedi Selçuk. Al ama bokunu çıkarma dedi.
- Sigara içer misin dedi. Arada sırada tek tük deyince bana da sarıp verdi bir tane. Bir nefes çekmem ile içip dışıma çıkarak öksürmeye başladım.
- Ne bu dedim. Anlattılar alay ede ede içindekinin tütün olmadığını. Kalkıp su içtim. Onlar içmeye devam ediyordu. Çektiğim bir nefes ve odadaki duman kısa sürede sakinleştirdi beni titremem geçti. Selçuk ve Serhat dev tv karşısındaki kanepede yayılmış sarılı sigaralarını içiyor, Servet ise bana tek tek üzümlerini, kirazlarını ayıklatıyordu. Arada kanepedekiler dolaptan bira su gibi şeyler istiyor onları getiriyor küllüklerini boşaltıyordum. Durumuma buradaki tutsaklığıma alışmış gibiydim. Kocaman oda üst üste içtikleri sarma sigaralar, içindeki otun ve rakı kokusu içindeydi. Benim bıraktığım sönmüş sigarayı Servet tekrar yaktı. Bana da uzattı bir nefes daha alıp tekrar öksürüğe boğuldum. Ne yapıyorum ben böyle diye düşündüm. Bu kanepeden hiç kalkmak istemiyordum. Ama bir istekleri olduğunda koşup hemen dolaptan getiriyordum. Gözlerim yanıyor ama vücudum tatlı bir uyuşukluğa teslim oluyordu. Kendi aralarında konuştuklarını bir film gibi izliyordum. Yediğim tokatların acıları kayboldu sanki. Servet kalktı kanepeye yanıma oturdu. Sigarayı elimden aldı.
- Sevdin galiba akşam giderken sana sarıp veririz bir iki tane. Akşam giderken sözleri rahatlattı iyice. Evimde yatağımda uyumak Ali’nin uyurken arkadan sarılmasını, sabahın ilk ışıkları ile erkekliğinin hafif hafif batmasını istiyordum.
- Bak öyle değil diyerek. Nasıl içime çekeceğimi gösterdi. Bir sigarayı konuşmadan paylaştık. Sigara bittiğinde niye içtim ki diye düşünmeye başladım.
- Ali çok seviyor seni. Haklı ama biz de çok sevdik.
Teşekkür ettim iyi bir adam galiba, yarıda kontrolsüzce gülmeye başladım. İyi mafya mı olur. Servet yeni bir sigara getirdi. Birer nefes çektik. Her nefeste bu kanepeyi daha çok seviyordum. Derisi ne güzel kokuyor ne güzel uyunur bunun üstünde.
- Bak hamarat kızsın. Ne alıyorsan okuldan üç katını vereyim. Gün içinde bizim çayımızı kahvemizi yap biz de güzel akıllı birini görmüş olalım bahane ile.
- Hizmetçi olmak için mi okudum ben dedim ama yine kontrolsüz bir kahkaha attım.
- Ne hizmetçisi bak bugün neler yaptık ise günümüz aynı geçecek. Şimdi normal bir sigara yakmış yine elden ele geçiriyorduk. Birbirimize omuzlarımız değerek oturuyor tvdeki müzik kanalını seyrediyorduk. Kliplerdeki her şeye gülüyordum.
-  Hatta dedi Servet. Selçuk oradan Ali’nin senedi getir bakalım. Selçuk bir senet ile geldi. Eliyle git diye işaret etti tekrar Selçuk’a.
- Bak dedi işi kabul edersen bu senedi de al yırt at. Senet neydi ki? Üzerinde elli bin yazıyor.
- Kabul etmiyorum ama edersem de bugünküler dışında başka iş yapmam dedim.
- Tabii ki yapmazsın. Fazladan bir iş var. Akşamları ayaklarıma tuzlu su yapar karım yıkardı eskiden, şehirli olunca iki yıldır yıkayan yok.
- Şaka mı bu ben yapmam öyle şey. Ayak tuzlama mı diye gereksiz bir kahkaha krizine daha girdim. O da benimle güldü. Birbirimize sarıldık gülerken. Ortam iyice bulanıklaşıyordu artık.
- Öğretirim ben sana dedi. Ayağa kalkarken elime senedi verdi. Bak Ali artık sana ellibin borçlu, getirteyim buraya da döv al ellisini dedi. İkimiz de kıvranarak güldük.
- Benim çok acil işemem lazım dedi. Buna da güldüm.
Serhat’a bir sigara işareti yaptı. Masasının üzerinde kalanlar ile yarım bir sigara sardı Serhat. Elimdeki senede bakıyordum salak salak. Servet havlu verin bana diye seslendi. Panik ile ben ayağa kalktım nedense. Mutfakta dediler. Tuvaletin kapısında pantolonunu ilikleyen Servet’e havlu verdim. Selçuk birer bardak bira koysana bize diye seslendiğinde  bir tepsiye üç bardak doldurup geldim. Yolda yarısını döke döke servis yaptım. Her döktüğüm bardakta katıla katıla güldüm. Parmaklarım ıslanmıştı. Servet bir kağıt mendil ile tek tek sildi parmaklarımı.
Gidip kanepeye oturdum. Servet elindeki sigarayı yaktı bir fırt çekti. Kapı açıldı. Öküzlerden biri büyük bir leğen ile girdi içeri. Leğeni ayak ucuma koydurdu.
- Bak sana öğreteceğim şimdi
- Deli misin yıkamam ben ayak filan.
- Seninkileri yıkayacağım öğrenince benimkileri yıkarsın. Yine kahkahalar ile güldük. Elime elindeki yarıya inmiş sigarayı verdi. Tek çekişte tamamını bitirdim, gözlerim karardı, neredeyse elimden zorla aldı sigarayı. Ulan karı otçu oldu iki dakikada dedi birisi, ona da güldük. Senedi de aldı elimden. Elli bin kaybettin bak dedi. Katılarak güldüm tekrar. Klipte birisi zıplıyordu çok salak diye onu gösterdim. Önüme yere çocuk gibi oturdu. Kel kafası parlıyordu. Buna da güldüm. Oflaya puflaya sanki zorlanıyormuş gibi ayakkabılarımı çıkardı. Sen ciddisin diye çığlık attım.
-  Ne kadar güzel bir duygu olduğunu görünce abin için her akşam yapacaksın sen de.
- Abimi diyeyim sana
- Evet
Babet çoraplarımı çıkardı ayağımı dumanlar tüten sıcak suya soktu. Gıdıklandım. Ayağım bile olsa kocamdan sonra bir erkek ilk defa vücuduma değiyordu. İki ayağımı da suya soktu, biraz bekle dedi. Getirdiğim biradan bir yudum içip kalktı. Elinde iki yastık ile gelip arkama sokuşturdu. Parfümü ne yoğun ne kadar erkek. Gözlerimi kapattım, parfüme karışmış, erkek korkusu Ali’nin göğüslerime fışkıran sıcak dölleri geldi gözümün önüne. Hiç yeri ve zamanı mı sanki?
- Bunu da unutma sakın dedi. Çevremdeki herşeyi film izler gibi izliyordum. Bira bardağını bana uzattı hiç içmediğimi söyledim. Tekrarladı işimi. Akşam tuzlu sıcak su, sırtına yastıklar, eline bir bardak bira. Bir yudum çektim. Ağzımdaki acı sigara tadını aldı. Tadını sevmedim ama ağzımdaki sigara tadını temizlemesi güzel. Bardağı geri alıp bir dikişte bitirdi. Üzerime eğilerek yastıkları kabarttı. Sanki bir şişe parfüm dökmüş üzerine. Tekrar çocuk gibi leğenin önüne oturdu. Parlak kafasına bakıyorum. Çevremdeki sesleri duymuyorum. Kulağımda bir uğultu var sadece canım çikolata istiyor. Bir de bu kanepede uyumak, sahilde koşmak da istiyorum. Ama önce tatlı.
- Çikolata varsa işi kabul ederim diyorum.
- Sen şimdi gözlerini kapa ve neyi kaçırdığını öğren. Tüm günün yorgunluğu gidecek. Çikolatan gelince hep beraber yeriz.
Maç sesi yok sadece sakin bir müzik mi var? Ayaklarım suyun içinde iki eli iki bileğimde. Kumlarda geziyormuş gibi mutluyum. Parlayan kele bakıyorum. Kafasını kaldırıp bana bakıyor. Gözleri kömür karası dudakları şişkin. Kim bu çirkin adam? Ayaklarımı ne güzel ve sakin yıkıyor. Arada bir elini bırakıp şişeden bira içiyor. Dolaptaki biralar bitti o zaman. Parmaklarımı tek tek okşuyor. Gözlerim kapanıyor açılıyor. Islak sıcak elleri dizimin üstüne kadar bacaklarımı okşayarak sıcak suları yayıyor. Yere kadar olan eteğim ne zaman sıyrıldı? Dizlerime kadar sıyrılmış bembeyaz bacaklarım arasında daha kara duruyor cildi. Eteğimin ortasını bastırıyorum açılmasın diye. Bir yudum daha içip bira şişesini bana uzatıyor. Şişeden lıkır lıkır içiyorum bu sefer. Az evvel dudakları o şişkin dudakları bu şişenin ağzında idi. İçimdeki yangın sönmüyor. Tam tersine Ali’yi istiyorum. Çikolata ve Ali’nin güzel siki ihtiyacım bunlar.
Baş parmağımda farklı bir his var. Aşağıya bakınca gördüm ayak parmağımı emiyor. Gülüyorum yine. Hava mı karardı içerisi loş bir karanlıkta. Çikolata değiyor dudaklarıma ağzımı açıp ısırıyorum. Tutmaya çalışıyorum. Serhat’in sesi.
- Ben ağzına veririm sen gözlerini kapat. Yine kıkırdıyorum. Ağzına veririm dedi. Kardeşin terbiyesiz diye gülüyorum. Oysa abisinin ağzına veriyorum. Abisi ne yapıyor ki şimdi. Gözlerimi açıyorum. Ayak tabanlarımı öpüyor. İki eli hala ıslak sıcak bacaklarımı dizlerime kadar okşuyor.
-  Çikolatan geliyor kalın kocaman aç ağzını. Kocaman bir parça çikolatayı dudaklarıma sürte sürte ağzımın içine sokuyor.
- Abi tamam bu diyen Serhat’ın sesi ile ne tamam diye düşündüm. Sonra boynuma yumuşak bir el değdi. Yavaşça boynumun kenarlarını sıktı.
- Ayak masajını bu tamamlar sakın unutma diyen Serhat’ın sesi. Boyun masajı. Yavaşça boynumdan aşağıya kayıyor. İki el gömleğimin düğmelerini açmaya başladı. Ne güzel diye düşünüyorum hiç yorulmadan düğmelerim de açılıyor. Rahat rahat uyurum bu kanepede. Sanki o anki derdim buymuş gibi. Selçuk’u merak edip nerede diye soruyorum. Bir on dakikaya gelecek diyor birisi hangisi anlamıyorum.
Gömleğimin tüm düğmeleri açık. Yaz günü içimde sadece sütyen. Boynumdaki iki büyük el okşayarak üstten göğüslerimi avuçluyor. Durun ama diyorum. Ama derken ne yaptıkları veya nerede olduğum hakkında bir fikrim yok. Aşağıdaki elle bacaklarımın daha üst yerlerinde neredeyse bacak arama kadar girecek.
-  Abi çok güzelmiş memeleri lan orospunun diyor Serhat.
- Orospu değilim ben diyorum. Gömleğimin önünü kapıyorum tekrar. Servet’in bacakaramda ayakta dikildiğini fark ediyorum. Özür dile çabuk diyor. Özür diliyor Serhat gülerek. Tamam diyorum affettim. Elleri gömlek üzerinden memelerimde ama hala. Bacaklarımdan ayrılan Servet üzerime eğiliyor, elleri gömleği aralıyor kocaman dudakları şimdi memelerimi emmekte alttan da sıkmakta. Ali’nin de böyle dört eli olsa ne güzel olurmuş gibi bir rüya görüyorum. Başımı arkama koydukları yastıklara attım. Haklılarmış yastık getirmekte. İki el memelerimde geziyor bir dudak boynumu yalıyor. Taş gibi lan memeleri bu kadar büyük beklemiyordum diyor birisi.
- Abi dayanamayacağım ben diyor Serhat.
- Ulan sabret öküz. Selçuk’un fikri idi otu verip uçurmak karıyı. Dır dır eder şimdi. O da gelsin yarak oyunu oynarız bu karıyla.  
- Evet lan at gibi karı imiş gerçekten. Sabaha kadar bırakmam.
- Bizim abin ile işimiz var bu akşam. Biz gidince senin.
Aklıma sadece takılan yarak oyunu ne oldu? Bir de akşam gitmeyecek miydim?Göğüs uçlarımın aynı anda ezilmesine ise hiç dayanamam. İnledim. Sütyenim ne zaman bu kadar sıyrıldı da memelerim dışarı fırladı.
- Eteğini çıkaralım mı dedi Servet?
- Niye dedim?
- Islanmasın. En iyileri abileri galiba. Haklı yardım ettim çıkarmasana. Tekrar diz çöktü önüme bacakarama yerleşti parlak kel kafası. Ali’nin bu pozisyonda saçları çok iyi gözükür ben de ellerimi saçlarına geçiririm beni öpmesi için.  Kel kafayı tutmak nasıl olur ki? Kayıyor ellerimin arasından. Kendisi bastırıyor kafasını bacakarama sakalları batıyor derime. Sabah külot giymemiş miydim? Ben her sabah giyerim. Ne zaman çıkardım?
Ali çok güzel öperdi oramı. Ama bu adam doğrudan dilini soktu galiba içime. Geri çekilmeye çalışıyorum. Bir dil ilk kez içimde. Bir dil bu kadar sert olabilir mi, içimde ne güzel dönüyor. İki kocaman el de göğüslerimi ezdikçe eziyor.  Dili içimde geziniyor. Kalın kara dudakları kadınlığımı tamamen kaplıyordur. Yaladığı en tatlı ammış, teşekkür mü etmem gerekiyor. Göğüslerimdeki eller gömleğimi sütyenimi tamamen çıkartıyor. Başörtüm de çıkmış. Kaymak gibi amcığı var diyor arada Servet. Dudaklarımı ısırdığımı terlediğimi fark ediyorum. Dili bir makine gibi çalışıyor. Aa Selçuk da geldi.
- Başlamışsınız şerefsizler.
- Abim sen gelene kadar siktirmedi. Yarak bulmaca oynarız dedi.
- Oha nasıl kocaman bembeyaz lan bu karının memeler. Sikecem abimin bu oyunlarını da kafadan sikelim işte.
Yarak bulmaca mı yarak oyunu mu ne kararsızlar. Bacakaramdaki dil arka deliğimi gezinip bızırıma bastırınca titreme geldi yine.
- Karı ikinciye gelmek üzere abi. Birinci gelmem ne zamandı ki? Dört el memelerim ve boynumu kavrıyor. Biri parmaklarını ağzıma sokuyor. Ali niye dilini içime sokmamış ki. Ali sikerken ki gibi bağırıyorum. 
Dayanılmaz bir bağırma çırpınma isteği var içimde. Kalçalarımı havaya kaldıramıyorum altı el kanepeye bastırıyor. Karı amma çırpınıyor lan diyor birisi. İçimdeki dil çıkmıyor hala. Dil döne döne geziyor. Başım dönüyor. Kadınlığımda korkunç rahatlama var. Çok ıslağım. Lan yirmi dakika am yalayan var mı Servet sapığından başka diyor diğeri.  İçeri taşıyın karıyı diyor Servet’in sesi bu. Yirmi dakika mı o kadar sürmemiştir veya sürmüştür. Kızartmış emmekten amcığını karının, amcıkta amcıkmış ama.
Havada uçuyorum. Serhat bu kucaklayan.
- Karı uçtu lan sağlam otmuş diyor birisi.
- Zor tutuyorum kendimi am göt dalacam şimdi karıya. Taş gibi karıymış lan iyi o gün evinde sikmediniz.
- Servet’in uzun süreli planları, it abin görür görmez uzun süreli mal buldum diye yapmış planını. İlk günden ürkütmemiş.
Yatağın üzerinde otururken etraf netleşiyor biraz. Ben çıplağım çevremde ellerinde birer bira şişesi olan üç herif. Üçü de donları ile oturmuşlar. Önleri şişmiş. Servet kıl yumağı göbekli kapkara bir herif. Selçuk daha düzgün ama hafif kilolu. Serhat en sportif kaslı kollar, kılsız bir üst.  Çok susadım deyince bira uzatıyorlar. Güzelmiş tadı. Aralarında çırılçıplak oturmaktansa nedense hiç rahatsız değilim. Bakmıyorsunuz bana değil mi diyorum. Tabii ki diyor Selçuk.
- Ben gideyim artık diye söze başlıyorum.
- Tamam gideceksin diye sözümü kesiyor Servet bir eli bacağımı okşarken, Selçuk’un bir eli göğsümü okşuyor. Ama para kazanacağın küçük bir oyun var. Zararsız. Güzel tatlı sulu amcığına dokunmadan oynayacağız. Para kazanılan zararsız bir oyun mu? Ali’nin de hoşuna gider böyle oyunlar.
- Sikelim artık patlayacağım diyor Selçuk.
- Selçuk oynamasın o zaman diyorum.
- Siktir git Selçuk diyor Servet kahkaha atıyoruz.
- Çok basit diyor Servet. Sesi hep sakin. Eli ise bacak arama kadar çıkmış ıslaklığımın yayıldığı yerleri güzelce okşuyor. Senin gözlerini kapayacağız. Herkes için bir dakikan var. Gözlerin kapalı iken hangimizin aleti, elinle veya ağzınla anlamaya çalışacaksın. Üçte üç yaparsan maaşına ikibin lira zam. Bilemezsen akşamları üçümüzün ayağını da yıkayacaksın.
- Ağız olmaz dedim.
- Sen bilirsin dedi. Bilemezsen gider para, gelir ayak yıkama.
Önleri hepsinin kabarmış. Biraz oyun oynayıp gitmenin ne zararı var. Hem amıma zarar vermeyeceklermiş. Bacakaram hala ıslak ama.  Gözüme uçaklardaki gibi bir bant taktılar üzerine de tülbentimi geçirdiler. Hiç bir şey görmüyorum artık. Yatağın kenarına oturdum. Bir el elimi tuttu. Sert sıcak bir siki tutturdu. Oradan taşaklarına kadar indirip onların üzerinde gezdirdi. Siki iyice kavradım. Kalınlığı Ali’nin gibi. Ali’yi iki elle okşarken tam gelirdi ellerim. Ölçtüm iki elimle bu çok az kısa. Taşaklar ve çevresi kılsız. Birisi sırtımı boynumu öpüyor. Arada biri sertçe göğüslerimi kavrıyor. Sert siki iki elim ile sarıyorum. İkinci geldi. Elimde oynadıkça dikleşti, yine iki el ölçeyim dedim. Elim çevresini saramadı başı dışarda kaldı. Ne bu böyle Ali 17 cm diyorsa bu 20 dir en az. Bırakmak istemiyorum elimden. Elimin içinde damar gibi atıyor, şişiyor. Taşakları daha büyük tekrar baş kısmını okşadım. Gözümün önünde dev bir sik canlandı. Oynadıkça daha sertleşti. Uzaklaştı üçüncü geldi. Aynı kalınlıkta ama boyu daha kısa. Yoksa biraz daha mı kalın. Elim çevresini saramıyor. Çok mu kalın. Odaklanmıyorum ki ensemde gezinen bir dil var  başım dönüyor. Sadece bundan eminim, Servet olmalı bu tam onun tipi. Çevresi boru gibi elim kesinlikle saramıyor.
- Üçüncü Servet, ilki Selçuk, diğeri Serhat dedim.
- Bir doğrun var hangisi söylemeyiz kaybettin istersen bir şans daha verelim.
- Tamam bu sefer kazanacağım.
Gözlerim kapalı yatağa sırt üstü uzattılar. Aynı anda iki elime birer sik tutturdular. Kafam karışık sol elimdeki sik ayrılıp dudaklarımın üstüne vurmaya başladı. Ucunu dilledim. Hımm bu kanepedeki Servetin kokusu eminim. Kalın kısa kütük ama çok kalın. Servet dedim. Bravo dediler. Şimdi iki elimde iki kardeşin siki. Uzun kocaman yirmilik sik dudaklarıma çarpıyor.
- Bol bol zamanın var diyen Servetin sesi. Okşa tatlarına bak karar ver. Bunları derken eli bacakaramda. Amcığın sırılsıklam hoca hanım.  Çocuklar bu karının amcığı da götü de el değmemiş gibi. İki eli bacaklarımı iyice açıyor parmakları am dudaklarım üzerinde geziyor.  Oradan aldığı suları deliklerim arasında gezdiriyor. Bacaklarımı kapamıyor daha açıyorum.
Diğer daha kısa Ali’ninkine benzeyen sikin başı ağzıma giriyor. Kalınlığı da Ali gibi. Rahatlıkla başını dilleyebiliyorum. Dev olanı elimle okşuyorum. Ağzımı siken el göğüslerimi okşuyor. Bu eller tanıdık. Serhat’ın okşaması. O dev Selçuk’a ait demek ki. Ağzıma gömülüyor iyice aynı anda da bir parmak amının içinde, Selçuk’un siki ise elimde onun elleri göğsümde.
- Abi patlatacaksın karıyı baksana daracık diyor Selçuk. Amcığımın girişindeki sertliği fark ettiğimden ağzımda hala Serhat’ın siki var. Amıma yara yara gireni değil siktiğim karı bir daha gelir lafını düşünüyorum. Abilerindeki siklerden sonra bununkinin nesi varmış ki.
- Başını aldı bile orospu. Daracık lan kocası sikmemiş bunu.
Sonra bağırıyorum. Gözümdeki maskeyi ağzımdaki siki çıkartıyorlar. İki kardeş omuzlarımdan bastırmış, abileri bacaklarımı iyice açmış abileri amıma yaka yaka giriyor. İçime giren bir kol sanki, kızlığım bu kadar acı vererek yırtılmamıştı. Kıllı bir göbeğin yaklaştığını görüyorum. Kasıklarımız birleştiğinde duruyor.
- Yanıyor lan bu karı.
Evet yanıyorum. Kıpırdayamayacağım kadar kalın içimdeki. İçimdeki hayvana çık diyorum. Göğsünü yumrukluyorum acıdan. Dinlemiyor bile git gellere başlıyor sert sert vuruyor kalçalarımız birbirine. Kalçalarımı alttan kavramış diz çökmüş şekilde girip çıkmakta. Diğerleri siklerini okşayarak gösteriyi seyrediyor.
- Ağlattın lan bu karıyı da diyor Serhat. Yanaklarımdan acıdan yaşlar süzülmüş. Serhat zorla ağzıma sokuşturuyor sikini. Hareket edemiyorum. O sikini oynatarak ağzımı sikiyor. Çekil lan deyince Servet, çıkıyor ağzımdan. Bacaklarımı katlayıp kıllı vücüdu ve göbeği ile üstüme abanıyor. İçim yırtılıyor hissediyorum. Top olmuş altında eziliyorum.
- Amma çabuk boşalıyor lan bu karı. Tam yarak hastasıymış. Amımdaki sızıya rağmen kıvrınıyorum altında. Bu kadar genişlemiş olamaz içim. Yatak çarşaflarını tutmaya çalışıyorum.
- Sevdin mi lan yarağımı? Dedim size değil mi bu karıdaki am da göt de hepimizi alır diye. At gibi karı lan. Sert sert vurdukça acı artıyor amım kasılamayacak gibi genişlemiş sanki.
- Sevdin mi lan yarağımı diye tekrar bağırdı. Acı ve zevk çığlıklarım arasında göğüs uçlarımı emiyordu.
- Boşal hayvan dedim. Der demez tokatı yedim. Daha da hızlandı. Sadece acı ile bağırıyordum. İçine boşalma biz de gireceğiz daha dedi birisi. Hırlayarak aniden çıktı içimden. Hava boşaldı sanki içimden. Ensemden kendine doğru çekti. Burnumun ucundaki sik eşek siki gibi mor dev başlı, sahibi gibi yamuk yumuk kapkara. Bu nasıl girdi içime. Kökünden tutup suratıma vurdu. Kapalı ağzıma yanağıma bastıra bastıra sikiyle suratımı dövdü. Göğüslerimin arasına sokar sokmaz da fışkırdı. Sıcak sıvısı yanağımdan boynuma aktı. Son bir fışkırma burnuma çarptı. Kendime gelemeden kaldım bir süre. Bir el bacaklarımdan çekip yatağın kenarında ters döndürdü. Göbeğimin altına yastık koydu.
- Göte bak lan dedi. Hiç sikilmemiş değirmen gibi.
- Hadi çabuk bitir işini dedi Servet. Karılar yemeğe bekler.
Sızlaması geçmemiş amıma uzun kalın bir şey girmeye başladı. Selçuk bu dedim. Elimle dudaklarım ve burnuma kadar fışkıran ağır kokan dölleri alıp yüzümü çarşafa sildim. Servet’in eşek sikinden sonra daha rahat girdi ama hayvan herif sonuna kadar batırınca gözümde şimşekler çaktı. Bağırdım yapma diye durmadı. Çok uzun.
- Siktiğim en sıcak am lan bu, gavur amı gibi dedi.
Serhat da başucuma oturdu. Ağzıma bir kaç kere bastırarak sikini soktu. Sanki sikilen ben değilim bir film izliyorum. Ne istiyorlarsa uyuyorum.
- Çok azdırdı lan beni sabahtan beri. Abim yüzünden gelir gelmez sikemedik aklım hem karıdaydı. Patlayacam birazdan.
- Korunuyorum ben zaten dedim. Niye dedim ki. Ortamı hiç bozmak istemiyorum. Bir de amının döl dolmasını çok seviyorum. Dibime kadar bastırmadığı sürece içimdeki sik Ali’ninkinden daha çok zevk veriyor. Ağzımı siken Serhat göğüs uçlarımı sıkıyorken abisi kalçalarımı yavaş yavaş tokatlıyor. En güzel sik en sevmediğim kardeş de çıkıyor. Arkamdan o kadar sert vurmaya başlıyor ki Serhat’ı çıkarıyorum ağzından ben boşalamadan o boşalıyor içime.
- İliğimi emdi lan karı. Hadi sana kolay gelsin. Biz kaçtık.
Dakikalardır yaladığım Serhat boşalmamış. Onun siki de Ali den kısa ama köküne doğru kalın abisinin tersine bembeyaz güzel bir sik.
- Gel yıkan bakalım diyerek elimden tuttu kaldırdı. Zorla kalkabildim.
Etrafı şimdi fark ediyorum büyük bir oda bir aynalı dolap, iki deri koltuk, beni üzerinde siktikleri dev gibi bir yatak, bir tane küçük bir yatak. Bir bira şişesinin dibinde kalanları içiyorum iyi geliyor. Banyoya girip içimdeki dölleri yıkamak akıtmak ve ılık su mutlu etti. Daha saçlarım şampuanlı iken Serhat içeride.
- Sana su ve vitamin getirdim. Bu da havlu. Şunları iç hasta olma.
Düşün altında gertirdiği suyu içtim. Dışarı çıktığımda yatağın üzerine oturmuş altında donu var sadece. Yatağın kenarında konuşmadan oturduk biraz saçlarımı kuruladım sakince.
- Gel bakalım, diye elimden tutup odanın arkasından açılan bir koridora çıkarttı beni. Koridorun sonundaki kapı bir iki merdiven ile inilen pis bir depo. Ayakta iki kişi dikilemez. İçi bomboş duvarları nemli. Suratımı nemli duvara yapıştırdı aniden
- Ali gelene kadar gece burada mı kalmak istersin. Benimle yatakta mı?
- Niye böyle yapıyorsun. Burada kalamam ben.
- Eğer bizim sözümüzden çıkarsan buraya kaparım seni fareler ile yatarsın
- Burada bırakma beni.
- Tamam o zaman. Bu gece çok eğleneceğiz. Vitaminini aldın değil mi
- Aldım.
Elini havlunun zor sardığı kalçalarıma attı. Saçlarımı çekiştirdi.
- Amın beni istiyor değil mi? Islaklığın süzülmeye başlamış
Evet. Bacakaram terden veya banyodan değil am sularımdan ıslak. Peşi sıra odaya yürüdüm. Yatağın kenarında dikildi.
- Otur ve sikimi em.
Sikilmek istiyorum içim alev alev.
- Bir damla bile ziyan olmazsa seni sikeceğim.
Bana bakan dikleşmiş siki ne güzel, bekletmeden ağzıma alıyorum. Bir damla bile damlatmamam lazım, elini amıma atıyor. Parmağı kolayca içime kaydı bile. Nasıl bu kadar ıslağım. Ali  birçok kere ağzıma fışkırmıştı ama ilk fışkırmadan sonra hemen çıkartır tükürürdüm. Damla düşmemesi için daha derinde iken boşaltmalıyım. Niye bu kadar dert ediyorum ki. Başı tamamen ağzımda sikinin kökünü okşuyorum. Göğüs uçlarım acıyacak kadar sertleşti. Kendi kendime boşalabilirim. Sikini iyice bastırdı ağzıma. Yarıya kadar almışımdır zor nefes alıyorum.
- Geliyorum yut hepsini.
Boğazımdan bir şeyler akıyor. Tedbirsiz yakalandım. Öğüre öğüre boğazımdan akmasına izin veriyorum.
- Tamamını temizle
Ağzımdan çıkan sikten süzülen dölleri de yalıyorum. Başından hafif hafif fışkıran dölleri dilim ile topluyorum. Tadı kıvamı bir garip. Ali den daha ekşi spermlerinin tadı. İşim bittiğinde siki tükürük kaplı. Boğazımda hafif bir sızı var.
- Sen yat şuraya
Yatağa uzanıyorum.
- Bak yere bir şey damlamış. Parmağının ucundaki spermi göğüse mi sürüyor.
- Özür dile
- Fark etmemişim
- Özür dile
- Niye ki?
Tokat atıyor sağ mememe. Acı dayanılır gibi değil.
- Özür dilerim
- Yarağımı istiyor musun?
- Evet
-  Seni kaç kere boşalttığımı sayamayacaksın hoca hanım.
Gözlerimi tekrar bir bant ile kapadı. İki koluma temas eden iki deri kayışı fark edince ne oluyor diye sordum.
- Çok güzel bir oyunumuz daha var. Senin o güzel amcığını ve memelerini yalayacağım. Sadece kıpırdamadan yatmanı istiyorum.
Aynı şey bacaklarıma da yapıldı. Üzerime eğilen ağırlık bu gece dudaklarımla buluşan ilk erkek oldu. Diğerleri sikip gitmişti. Dudakları dudaklarımı ezdi. Önce tepki vermedim ama kısa sürede dilimi yakaladı. İyi öpüşüyor gerçekten ama ben içimde hemen bir sik istiyorum. Ateşim çıktı sanki dayanılmaz bir enerji içindeyim. Göğüslerin taş gibi lan diyerek biraz dilliyor  uçlarını. Vakit kaybetmeden aşağıya iniyor.
- İyi temizledin mi amını
- Evet
Dili bızırıma yapıştı bir parmağı ise içimde. Kollarım bacaklarım açılmış bağlı ama kalçalarım yükseliyor yatakta. Am dudaklarım eziliyor dişleri ile. Bağırıyorum. Bu sefer dudakları arasında çekiştiriyor. Göt deliğim okşanıyor yalanıyor.  Parmakları bızırımı okşuyor. Ellerim ile kafasını bastırıp boşalmak istiyorum. Bağlı kollarım çırpınıyor. Kalçalarımı havalandırıp dilini kaşık gibi sokup yalıyor. Hiç yapılmadık şeyler yapılıyor amıma. Dişleri değiyor dış dudaklarına.
- Siktirmedin mi hiç bu götü
- Hayır
- Amını kimler sikti?
- Bu güne kadar sadece Ali
- Ali’nin mi bu am?
- Evet
Amıma bir tokat atıyor çığlık atıyorum.
- Bu am Ali’nin değil artık orospu sana yarak yok. Ayağa kalktı. Ne oldu neredesin sorularına cevap vermedi. Sağ ayağıma deri bir kayış daha bağladı. Sorularımın hiç birine cevap yok hala. Boşalmak üzereydim. Hala kıvranıyor vücudum sıcak basmasından.Kulağıma eğilip kulak mememe dişlerini geçirdi.
- Sen sadece bir amsın, kocaman bir am.
Bir vızıltı duyuyorum. Bacak arama yumuşak titreyen bir şey değiyor. Önce amının alt kısımlarına değiyor eliyle düzeltince bızırım ve amının girişini titretiyor. Yumuşak titreyen vızıldayan bir plastik. Ne olduğunu bile soracak halde değilim. Vücudumdaki kan oraya toplandı. Sanki bir kaç dil aynı anda en hassas yerlerimi eziyor inanılmaz hızlı darbeler ile. Zaten kıyısında bırakıldığım orgazm çok çabuk geliyor. Bağlı kollarım ve ellerimle bacakaramdaki şeyi atmaya çalışıyorum. Çırpınıyorum sadece. Orgazmım bitmiyor. Belden aşağımın kontrolüm altında olmadığını gözlerimden yaşlar aktığını fark ediyorum. Dakikalarca sürüyor bu rüya tam bitti derken tekrar bacaklarım titriyor. Hafif hafif bir acı başlıyor bir yandan. Rüya kabus artık.
- Yeter yeter lütfen
Tepki yok. Çaresiz kapana kısılmış bir haldeyim ama boşalmalarım acı ile karışık devam ediyor. Karnımda orgazm gerilmeleri yüzünden bir sancı var artık. Bir el hissediyorum. Bir tık sesi ile alet duruyor.
- Çok güzeldi seni seyretmek. Söyle bakalım kimin amısın sen
- Senin diyorum
Tekrar çalıştırıyor, yapma çığlıklarıma aldırmadan hassaslaşan am dudaklarım ve bızırım beni tekrar ele geçiriyor. Bir kere daha boşalmam mümkün değil derken karnım karıncalanıyor, bağlı kollarım çırpınıyor. Karnım kasılmaktan acıyor artık.
- Durdur artık. Makine çalışırken tekrar soruyor
- Sen kimin amısın. Çok haklı tek parça bir amım ben. Bu gece kaç kere boşaldığını bilmeyen.
- Sizin diyorum.
- Son kere soruyorum diyerek makinayı hızlandırıyor. Bağıramıyorum bile. Her şey kararıyor. Gözlerimi açtığımda göz bandım yok. Sadece ayaklarım çözülmüş. Dilim damağım yapışmış bayıldım galiba.
- Su
Ayak seslerinin geldiği yöne bakıyorum. Bir bardak su uzatıyor. Ellerimi çözüp elinde az evvel beni çıldırtan alet ile yanıma uzanıyor.
- Kimin amısı sen? Pembe döner başlık vızıldıyor elinde.
- Servet’in mi diyorum
- Aferin sana. Servet’ten izinsiz kimse seni sikemez. Eli ile amımı okşuyor.
- Seni sikmek istiyorum ama ne yapacağız. Telefonu alıp Servet’i arıyor. Abi müsaitsen Azra Hocam sana bir şey soracak. Telefonu bana uzatmış iken bacaklarımı aralamış sikinin başını amıma sürtüyor bile. Çok sert siki. Am dudaklarım sızlıyor.
- Serhat beni sikebilir mi?
- Selçuk ve Serhat için bana sormana gerek yok. Telefonu kapatıp kalçalarımı Serhatın sikine doğru itekliyorum. İçimde hala su kalması inanılmaz. Yavaşça kayıyor içime iki abisinden de kısa olan güzel siki. Kalçalarımız birleştiğinde kalın kökü oflayıp kendimi geri çekmeme neden oluyor. Klasik misyonerde sevgili gibi dudak dudağa sevişiyoruz. Kucağına oturtuyor sonra. Memelerime övgüler yağdırıp yalayarak zıplatıyor kucağında. Saçlarım terden yüzüme yapışmış durumda. Dizlerimde güç kalmayana kadar zıplıyorum üstünde. Sikin kalın dibi üzerinde zıpladıkça girişimi esnetiyor. Saçlarımı geri atıp yüzümü öpüyor.
- Boşalırken adımı bağıracaksın
İnanılmaz ama tekrar boşalacağım. Emdiği göğüs ucumdan karnıma inen bir alev var. İsmini bağırıyorum.
- Sen kimin malısın? İki eli pençe gibi göğüslerimi acıtarak sıkıyor.
- Senin diyorum. Üzerinde orgazm çırpınmalarım sürerken sikini kökleyip göğsümü tokatlıyor. Başıma sancılar giriyor orgazm ve inen tokatın şiddetinden.
- Servet’in
Amımdan çıkıp am sularına bulanmış sikini göğüs arama sokuyor.
- İçime boşalsaydın. Tokatı çakıyor yine.
- Sen karar veremezsin.
Göğüslerimi acıta acıta aralarına fışkırıyor. Kocaman beyaz döller çarpıyor yüzüme. Haklı imiş içime her defasında farklı açıda farklı hızlarda girdi. Çok güzel sevişiyor.
- Sen daha amına boşalmayı hak etmiyorsun. Git içecek birşeyler getir. Yataktan kalkarken dengem bozuluyor bacaklarım beni zor taşıyor. Göğüslerimi havluya silip dolaptan soğuk birşeyler buluyorum. İçerken sikini gösteriyor. İkiletmiyorum. Aşağıya kayıp tertemiz yapıyorum.  Az evvel boşalmış sikin üzerindeki soğumuş dölleri ağzımda yayılıyor. Aferin diyor bu sefer. Duvardaki saat gecenin biri. Yaklaşık altı yedi saattir üç erkeğin oyuncağıydım yani. Yanına kıvrılıyorum.
- Giyin seni eve bırakayım.
Ali’yi bana zarar vermeyecekleri koruyacakları sözü ile ikna etmişler. Altı ay için Bulgaristan’a gönderiyorlarmış. Pazartesi, salı bir avukat boşanma evraklarını halledecekmiş. Bir hafta kolu bacağı iyileşsin diye Ali’yi burada tutup haftaya kaçak sokacaklarmış Bulgaristan’a. Kimbilir ne boklara sokacaklar başını. Evin içine dağılmış çamaşırlarımı, kıyafetlerimi bulup giyiniyorum. Arkamdan sokulup kalçalarımı avuçladı o dev çalışma odalarında.
- Seni bu kıyafet ile gördüğümde hemen masaya yatırıp sikmek istemiştim.
Nedense bacaklarımı iki yana açıp masaya doğru domalıyorum sadece. Oysa sadece evime gitmek istiyordum ve vücudumu saran sarhoşluk bitmişti. Yere kadar eteğimi belime çekip içimdeki çamaşırın yanından avuçluyor kıçımı.
- Yarağımı istiyorsun değil mi?
- Sik beni lütfen.
- Hala sulu sulu amcığın. Evet nasıl bilmiyorum ama sulu suluyum. Doğrudan dayıyor güzel sikini içime. Bir bıçak gibi yavaşça kalçalarımız değene kadar bastırıyor. Ağzımdan bir uflama çıkıyor sadece. Servet’in dağınık masası üzerine domalmış arkamdaki sikin temposuna uymaya çalışıyorum. Üzerimde sütyenim, gömleğim, başörtüm. Terlemem artıyor. İçimde beklemesi sikini içimde gezdirmesi her defasında farklı açılarla amıma vurması. Elleri hep doğru yerde, belimde, göğsümde, kalçamda. Gerçek bir sikici Serhat. Kalın kökü dibimi buldukça inliyorum kesik kesik.
Ters çevirip masaya yatırdı şimdi. Aralık bacaklarım arasında kaybolan siki ile birlikte dudaklarıma yapıştı tekrar. Tüm yaptıklarımıza rağmen bugün benimle bir sevgili gibi sevişen sadece bu adam. Dilini ağzıma sokup emdiriyor. Benim çığlıklarım yükseldiğinde ağzımdan çıkıp boğazımı sıkıyor, nefessiz kalıyorum bir süre. Nefessizlik aldığım zevki katlıyor. Omzuna sarılıp kendimi ona yapıştırıyorum. Hayatımda ilk defa bir masa üzerinde sikicimin kucağına sarılmış halde boşalıyorum. Belki de en şiddetli orgazmlarımından biri. O ise aldırış etmiyor boşalmama, bacaklarımın titremesine devam ediyor sikmeye. Şiddeltli orgazmın sarhoşluğuna boğazımı sıkan elin acısı eşlik ediyor.
- Aferin hak ettin amına boşalmayı, bağır nereye boşalacağımı.
- Amıma amıma diye sayıklıyorum. Kıyafetler vücudumdaki alevi artırıyor. İçime yerleşip yavaş yavaş akıtıyor döllerini. Damla damla dölleri bugün çok kullanılmış olan kadınlığımın derinliklerini yakıyor. İçimden çıkıp kalçamı öpüyor sonra dişlerini batırarak ısırıyor.
- Toparlan geç oldu dediğinde masadan iniyorum. Yolda döllerinin donuma oradan uzun eteğime aktığını hissediyorum. Sırılsıklam oturuyorum yol boyu. Evin bir sokak arkasında bırakıyor. Çantama göstererek bir sigara ve cep telefonumu atıyor. İnerken başörtümü bulup takıyorum. Kapıyı zor açıp kendimi zorla yatağa bırakıyorum. Sabah soyunduğumda çamaşırımdaki kurumuş döller vücuduma yapışmış, bir kaç küçük kan damlası var. Am dudaklarım kızarmış, içi şiddetli sızlıyor. Boynum, memelerim ve kalçalarımda iri iri morluklar ezikler.
385 notes · View notes
seksyazar · 3 years
Text
öfkeyle kalkan sert siker2
O akşamüstü üç dört gün bir seyahat uydurdum eve gitsem karımın yüzüne bakmaktan onu koynuma almaktan korkuyorum. Ha döndüğümde yine bir kat siktim tabi karımı, şüphelenmesin bir şeyden. Bir hafta geçti geçmedi, Menekşe salağı aradı. Bir sürü boş laftan sonra makine gibi sıralamaya başladı. “Abi Paris’e biz de gideceğiz onları sen ödersin zaten ama orada harcamak için Aras elini cebine atmaz ben annemden aldım diyerek bir kaç bin euro harcarım. Onu da sen verirsin bana bir şekilde. Bir de beğendiğim bir saat var sana mesaj atsam alır mısın?” “Ne bu rahatlık kızım dedim. Yüzsüzlüğün de bir sınırı olsun.” Duraksadı sonra çat diye “tecavüzünü ablama söylersem kaybedeceklerini düşündün mü dedi”, orospu. “Atak yapıp senin de kaybedeceklerin var” dedim. “Ben düşündüm onları da”dedi. Gerçekten düşünmüş alık karı. Kafasının tek çalıştığı yer para olunca yediği yarağın şokunu atlatmış, çabucak sıraladı. “Sen ablamı ve çocukları kaybeder, belki hapse bile girer bana bir sürü tazminat ödersin. Beni bir ihtimal boşar Aras, mağdur olduğumdan evlerin ikisini alırım hayat boyu da nafakamı öder.” Haklı ve güçlü idi. Şantaj mı yapıyorsun diyerek atak yapmaya çalıştım ama suratıma kapattı telefonu kaltak.
O sinirle gece yine uyuyamadım. Karım da kıllandı. Evlendiğimizden beri ilk defa sikişme aralarımız uzuyor. Piyasa kötü çok para battı gibi laflar geveledim. Sabaha karşı Menekşe’nin tabak gibi kocaman amını yalama rüyası ile kalktım. Sikim taşlaşmış. Çocukları yeni okula götürmüş karımı salonda yakalayıp ufacık tomurcuk amını on dakika yalayarak boşalttım. İyi ki de öyle yapmışım amına girer girmez günlerin birikimi iki dakikada patladım hemen içine.
Ertesi gün çoluk çocuk baldız bacanak uçtuk Paris’e. Menekşe hiç bir şey olmamış gibi davrandı. Yolda onlar abla kardeş oturunca ben de bir viski atıp uyuma numarası yaparak mıymıntı bacanağın muhabbetini çekmedim. Bu işten sıyırmak için bir yol haritası oluşturmam lazım. Bunca krizden kurtulmuş Eminönü esnafıyım ben. Ama bu sefer sikimin doğrultusunda giderek tam boka battım. Yine de oyunu kaybeceksem, savaşarak çekilirim. Pasaport kuyruğunda yanıma sokuldu. Yarın alışverişe çıkarız, Aras’a annem 2000 euro verdi dedim dedi. Orospu tutarı bile bilirlermiş. Uluorta çıkarıp eline para mı sayacağım. Akşam yemeğine yarım saat erken in aşağıya orada veririm dedim. Otele yerleşelim akşam yedide lobide buluşuruz diye tembihledim takside herkesi. Altıbuçuk olmadan indim aşağıya. O da gelmiş bekliyor. “Özür dilemeyecek misin diye atıldı hemen”. “Özür dilerim” dedim “ikinci postayı da gitmeliydim”. “Küstah herif bütün hafta ağladım senin yüzünden her yerim morarmış”. “Tamam otur şuraya” dedim. Bir tomar parayı uzattım aldı, çantasına sıkıştırdı. “Sonrasında yaptınız mı hiç kocanla.” “Senin ilgilendirmez” diye atar yaptı. Almıştım cevabı mı, tıkları yoktu yani. “Belki burada yapar kız üzülme”. Cevap vermedi. “Korkma dedim aylardır yapmayan adam seni bollaştırdığımı fark etmez”. “Sus hayvan” dedi. Kulağına eğildim. “Sussam bile kocan üstündeyken benim kalın sikimi isteyeceksin kaç kere boşaldığını kafamı nasıl memelerine bastırdığını düşüneceksin artık, nasıl titreyerek boşaldığın çıkmayacak aklından.” “Al paranı istemiyorum ablama söyleyeceğim” diye karşı atak yaptı. Ben istediklerimi söylemiştim. “Yok dedim rahat ol dediğinden fazla para verdim. Kapatalım bu konuyu.” Paris dönüşü yolda karım ile sarmaş dolaş otururken çocuklar ile aynı odada olmak kötü oldu seni özledim dedim. Bu akşam özlem gideririz dedi. Çok ilgiliymiş gibi, “sizinkiler çözmüşler mi problemi Aras’ı bir yoklayım istersen”. “Yok dedi sen karışma, sabah sordum. Paris’te gaza gelmişler ama Menekşe pek umduğunu bulaşamamış gibi.” İlgilenmiyormuş gibi konuyu değiştirdim. Çok sağlam siktim o gece karımı yan odadakilere duyurtmak için. İki dolu dolu posta. İkinci postada sikim boşalmak bilmeyince kendi isteğiyle soktu minik göt deliğine. Bağırmamak için ağzını kapattığında ellerini kenara çektim, bağırta bağırta küçücük götünde iken boşaldık ikimizde. Ölü siki uyandırırdı sikişme performansımız valla. Kesin duyulmuşuzdur.
Ertesi sabah Aras kahvaltıda abi malzeme alacam ben de seninle geleyim mi dedi. Siktir git diyeceğim salağa. Sonra neşem yerimde olduğundan planım aklıma geldi vazgeçtim. Dur ben de gezeyim seninle destek olurum. Bütün gün dolaştık akşam da güzel bir lokantaya soktum hıyarı. Aman ben içmem anam kızar babam söver lafları ile koydum önüne rakıyı. İki kadehte gözleri kızarınca da çaktım lafı. Bak senin abinim ama benim hanım dedi ki doğumdan sonra uzaklaşmışsın karından, çok mutsuzmuş onu sevmediğini düşünüyormuş. Yok abi öyle bir şey dedi utanarak. Tamam dedim abi kardeş muhabbeti aramızdaki. Bir kadeh daha dayadım lavuğa. Utana sıkala yarım saatte çözüldü salak. Beyimizin en iyi boşalma süresi beş on saniye imiş. O yüzden kaçıyormuş karıdan. Gülecem gülemiyorum. Karı bundan ayrılmayı o yüzden pek iplemiyor demek ki. Parayı cebine koyacak kaybedecek bir şeyi de yok. Olur mu öyle şey dedim sen onun erkeğisin bırak milletin boş sürelerini laflarını önemli olan senin mutluluğun o kadınlık vazifesini yapacak. Gerekirse zorla alacaksın yatağa. Sen de bir anormallik yok, yapa yapa alışırsınız. Bu gece herif kesin üstünde Menekşe Hanım, kısa sürse bile.
Sekreter kızı çağırdım işe dönünce. Ben geçen bir delilik yaptım. Baldız depodan mal çalmış görünce bir iki tokat çaktım. Bu aramızda kalsın dedim. Ben demiştim ya size sonra tokat sesi duyunca aşağıya kaçtım dedi. Duyarsa yengen üzülür, ha müdüre söyledim sana ufak bir zam yapacak. Şahit işi de halloldu Menekşe Hanım.
Bir buçuk ay sonra filan tekrar aradı Menekşe. İki bilezik beğenmiş. Orospu, kocasından gizli para, altın biriktiriyor kesin. Bir tane alırım ama söz dinlersen üç olur dedim kapattım telefonu. İki kere aradı açmadım. Niye açmıyorsun telefonunu diye mesajlar yağdırdı. Ertesi sabah geri aradım. Verdin mi kararını dedim. Ne kararı diye şaşırdı. Bu sefer ben kapadım. Dayanamayıp aradı kaltak. Senden özür dilemek için bana fırsat verirsen ben sana ne istersen alırım sorun değil. Nasıl özür dileyeceksin ki diye dikleşti. Sadece altımda inim inim bir kere daha kıvranacaksın o zaman iki istersen üç bilezik daha. Küfürler kalaylar. Sen daha karlısın dedim. Bir kereliğine hem hayatının sikişini yaşayacaksın hem de para kazanacaksın. Düşün evlendiğiniz günden beri kaç kere mutlu edebildi kocan seni yatakta. Açsın sen yarağa. Hep konuşan karı sustu bir anda. Ulan dedim zorla siktiğimde defalarca boşaldın normal siktiğimde yataktan kalkamazsın. Düşün o yarakla neler yaşatırım sana. Küfür edip kapattı. Ben de göndermedim bilezik parası. İşte bu risk dedim kendi kendime. Karıma haftasonu sürprizi yapıp hep istediği bir saati aldım. Oldukça pahalı. Bir resmini de Menekşe’ye gönderdim. Boşver bileziği buna ne dersin. Bir sonraki akşam beraberiz yemekte. Karım da şaştı hiç sevmediğim kayınvalidede kalmanın nereden çıktığına. İşim var dedim onların o tarafta bir de Aras bir malzeme arıyordu onu buldum galiba. Benden köşe bucak kaçarak yedi yemeğini kaltak. Ablasının saatine gıpta ile bakıyordu bir yandan. Aras’a aradığın malzemeyi Küçükçekmece’de buldum, yüzde on ucuza bırakacaklar ama yarın depodan çıksın istiyorlar dedim. Sabah erkenden git hallet bence. Atladı hemen üstüne, bir gün önce malı Eminönünden Çekmeceye göndermek ve farkını ödemek beşbine patladı bana. Menekşe kuytu köşe kaçıyor hala. Çocuğa yemek yedirirken mutfakta yakaladım. Kocan gidince, çocuğu annene bırak beni ara, sizde buluşuruz, saati beğendin mi? Kızardı, yutkundu sadece. Sana da aldım dedim.
Ertesi sabah sağlam bir kahvaltı yapıp işler var diye kaynananın evinden çıktım. Bir büfeden bira alıp evlerine yakın bir yerde araba içinde içmeye başladım. Bir saat geçti arayan soran yok. Boş yere geldim amk diye bir bira daha aldım. İkinci biranın yarısında whatsapp üzerindeki 1 sayısını gördüm. Kafamı sikeyim. Aramamış mesaj atmış onbeş dakika önce. Evdeyim konuşalım yazmış sadece.  Saat ona çeyrek var. Aras’ın Çekmece’ye gidip malı yüklemesi alması gelmesi, en erken akşam beş. En iyisi ilk eczaneye dalmak. Bir cialis güzel gider. Kapı çalmadan açıldı. Gizlice içeri alıyor beni. Belli öncesinde sözler hazırlamış rahatlasın diye dinliyorum. Karşılıklı koltuklardayız. Bak kafandaki bu takıntı gitsin diye çağırdım, ben kocam ile mutluyum, senden bir şey istemeyeceğim artık benzeri boş boş cümleler. Sen istemeyeceksin ama ben bir sürü para harcadım bu plan için demek geçiyor içimden. Sessizce dinlerken inceliyorum. Geniş suratındaki iri gözlerini ortaya çıkaran bir makyaj, kısa kollu tek parça biraz diz üstü bir elbise, hayatta dışarı böyle bir kıyafet ile çıkmaz. Kalın beyaz bacaklarında ten rengi bir çorap var. Eve gelip kıyafet değiştirmiş. Çocuk nerede dedim. Annemde dedi. Benimle sadece konuşmak için mi çocuğu bırakıp sonra üstünü değiştirdin dedim. Cevap veremeden kaldı salak. Sessizce bakıştık, koca göğüsleri heyecandan inip kalkıyor. Dikilmiş sikimi düzelttim pantolon üstünden. Ev sıcaktı hafif giyineyim dedim gibi laflar geveledi. Ayağa kalktım. Suratına kadar eğildim. Kaç gün oturamadın dayaktan kızarmış götünün üstüne, aynısını ister misin? Yoksa sakin sakin mi girersin koynuma. Vurma lütfen abi dedi. Ayağa kalk dedim. Kalktı. Ters çevirip elbisesinin sırtındaki fermuarı beline kadar indirdim. Yapma abi dur dedi. Sikimeydi sanki. Hazırlıklı orospu bu sefer altında sadece sütyeni var, saten beyaz. Arkası hala bana dönükken elbisesini kafasından yukarıya doğru çıkarttım. Koca götünde de aynı renk saten bir tanga var. Benim için hazırlanmışsın. Sırtını öperek, göğüslerini okşayarak koca götüne kadar indim. Domal şu koltuğa doğru. Abi yavaş gir çok acıdı. Hiç ön sevişmemiş mi bu karı ne girmesi? ��nümdeki karıya gündüz sakin kafa ile bakınca genç irisi, güzelce bir karı işte. Peşinde koşacak bir tip değil. Bacaklar kalın, göt güzel, bel yağlanmaya başlamış. Öne doğru domalınca tombul amı saten donda kabarıyor. Yaklaşıp donu aşağıya kadar indirdim. Böyle ne olacağını bekler şekilde çaresiz durması çok güzel. Am çevresi tertemiz. Gömleğimi pantolonumu çıkartıp sokuldum arkadan. Sevişirken konuş benimle ikimiz de daha çok zevk alırız dedim. Elimi amına attım irkildi. Hafif ıslanmış bile kaltak. Konuş daha güzel sikerim seni o zaman. Arkasına diz çöktüm. Geniş sert kalçalarını avuçlayıp etli kocaman amcığını çıkardım ortaya. Dışa çıkmış dudaklarına yapıştırdım dudaklarına. Abi ne yapıyorsun diye öne atıldı. Çok güzel bir amcığın ver yalayacağım diyerek ters çevirdim. Aras hıyarı yalamıyor mu bu tatlı amcığı yoksa diye tekrar gömüldüm amına. Bacaklarını iyice araladım. Göt deliğine kadar inip çevresini hafif hafif dişledim. Kocaman etli etli gencecik bir amcık. Dış dudakları uzadı dudaklarımın arasında. Nefesini tutmaya çalışıyor salak karı. Bırak kendini rahat rahat inle dedim. Göt deliği ise amcığını tam tersine pembe bir nokta. İki elim ile açtım am dudaklarını dilimi sokabildiğim kadar soktum içine. Ah güzeller güzeli karımın amcığından bile daha tatlı bu amın tadı. Suları dudaklarıma çeneme yapıştı. Ne güzel inliyor altımda. Ağzıma boşalmasını istiyorum bu karının. İyice gömüldüm amcığına koca kalçaları sağa sola çırpınmaya başladı altımda. Bızırını o büyük pembe bızırını dilledim ara vermeden. İki parmağım ile git geller yapıyordum içinde. Dilimi o minik göte sokmamak için kendimi zor tutuyordum. Yine de bir iki dil vurdum dışardan göt deliğine. Kocaman gerçekten bızırı dilimin ucunda sertleşti. Abi yeter dur artık. Sıkıca yapıştım öne doğru kaçmasını engelledim. Am sularının tadı değişmeye başladı. Kalın bacakları kafamı o kadar bastırdı ki nefessiz kaldım amının içinde. Yine de çıkarmadım dilimi içinden. Aman aman ohh öldürdün diye çığlıklar ile boşaldı köylü karı. Biraz durup boşalan koca amcığını ve titreyen göt deliğini seyrettim. L şeklindeki büyük koltuğun ortasına doğru çektim salağı. Baş hizasına yanına oturdum. Hadi sen de sıra dedim. Salak salak baktı suratıma. Dikilmiş koca sikimi sıvazladım. Boşalt sen de aynı şekilde. Biz pek yapmıyoruz dedi. Niye dedim. Aras pek dayanamıyor dedi. Gel diye çektim kolundan. Boşalırken haber ver ama dedi. Tamam dedim. Başını dilleyip biraz öptü. Yumuşak etli dudakları gövdesinde öperek gezindi. Bu tempo ile altı ay boşalmam ben. Baş kısmını em dedim. Acemice emmeye başladı. Depoda sikimi ememedin diye aklın kaldı değil mi dedim. Şaşkınca gözlerime baktı. Bir elini taşaklarıma götürdüm. Hafif hafif okşadı. Sikimi emmek için geldin değil mi depoya? Evet dedi ağzındaki siki çıkararak. O da girmişti role. Daha hızlı em yine yalvartacağım seni sik beni enişte diye. Sadece başını sokabiliyordu ağzına bir iki dakika sonra dilini kullanmayı da öğrendi. Dondurma yalar gibi kökünden başına doğru dilledi. Ağzına patlamayım şimdi. Çıktım ağzından yatırıp sütyenin altından memelerinin arasına soktum. Sütyenin lastiği sikimin kökünü sıkıyordu koca sütlü memeleri de gövdesini. Şaşkınlıkla bana bakıyordu. Belli hiç sikilmemiş memeleri. Bir iki git gel ile patladım memelerinin arasına. Kalktı banyoya yürüdü koca beyaz götünü sallayarak. Peşinden toparlanıp yürüdüm. Mutfakta bir bardak su ile cialisi attım ağzıma. Odalarındaki banyoda göğüslerindeki döllerimi yıkamış bacakarasına su tutuyordu. Ben içeri girince arkasını döndü. Ben de sikimde kalan dölleri yıkadım. Sert sevişirim bir de benimle konuşursan seni daha çok uçururum gibi laflar söyledim elime aldığım havlu ile memelerini kurularken. Hiç mi sevişmiyorsun dedim beraber yataklarına uzanırken. Sevişiyoruz ama anlamadan bitiyor dedi. Etli dudaklarına yapıştım. Sikimi yediğinden beri beni düşünüyorsun değil mi dedim? Yine şaşkınlıkla baktı sonra evet dedi söylediklerimi hatırladı galiba. Dudaklarından boynuna oradan sütlü koca memelerine indim. Evet kocacığım yala memelerimi diye kıvranmaya başladı. Ne lan bu kötü yerli porno seyrediyor gibi kocacığım ne? Bir parmağımı amcığına attım hala ıslak. Depoya kendini siktirmeye geldin di mi, yarak görmeyen amın yarak görsün istedin. Evet dedi. Sadece evet deme, enişten siksin diye koca götünü salladığını da anlat. Büyük sikini istedim. Kim söyledi sikim büyük diye. Ablam anlatmıştı zor alıyorum diye. Sen de mi istedin büyük sikli enişteni azdırıp sikilmek mi istedin. Bir parmağım iyice hızlandı içinde. Evet azdırdım onu sonra bacaklarımı iyice açtım girsin diye koca sik. Aferin orospuya iyi gidiyor. Açılmış bacakları arasında yerimi aldım sakince itekledim sikimi içine. Dışı büyük içi dar amcığının dibine kadar değdiğimde durdum. Depodaki gibi bağır şimdi. Enişte daha çok istiyorum daha hızlı sik beni. Bağırmaya başladı, yine sik beni, yarağını özledim. Gündüz vakti sessiz odanın içinde çığılıkları yankılanarak. Kafamı beyaz büyük sütlü memelerine gömdüm. Sabunlanmış uçlarını eme eme büyüttüm bu sefer süt çok geç ve az geldi. Bitiyor sütü galiba. Yine de iki meme arasında dilimi dolaştırarak sert sert sikmeyi sürdürdüm. Çok sıcak karının içi. Dakikalardır sikiyorum ve hiç çıkmak istemiyorum. Tam damızlık karı, döne döne üç kişi sikse yeridir. Biraz zıplayan göğüs seyretmek için çıktım içinden gel kucağıma otur dedim. Yine salakça baktı. Sikilmekten dağılmış suratı daha bir salak gözüküyordu. Bunlar pozisyonda mı bilmiyor? Yavaş yavaş yerleştirdim sikimin üstüne. Çok güzel alıyorsun kocaman sikimi dedim. Canım yandı ama ilk aldığımda dedi. Sik beni sik beni içime patla diye yalvarıyordun ama dedim. Evet yalvardım sikin için ahhh. Salak suratının en iyi yeri olan etli dudaklarına yapışıp kalçalarına parmaklarımı geçirdim. Boynum ağrımaya başlayınca kendimi geri attım ve kucağımda zıplattığım karıyı seyretmeye daldım. Büyük memeleri sağa sola savrulurken kalçalarını hafif şaplaklar atmak için uzandım. Ben şaplağı vurdukça inlemeleri arttı. İçime boşalma sakın diye inledi. Şaplakları tokata çevirdim ve alttan sikimi daha hızlı vurmaya başladım. Hep isteyeceksin değil mi koca siki. Evet abi dedi koca sikin çok güzel. Tokatlarım iyice sertleşti. Kocaman gözleri kızardı. Yetti abi ben bittim demesi güldürdü salak karının. Boşalan vücudu karnı titreyerek yana devrildi. İçinden çıkan sikimi tekrar amına batırdım. Abi lütfen acıyor dedi. Üst üste orgazm kadınlarından değil yani. Benim de sikime değil. Aylardır benim sikimin peşinde koşuyorsun değil mi al sana koca bir yarak diyerek boynundan yatağa gömdüm. Katlayıp bacaklarını göğüslerine bastırdım. İkinci postam zaten geç gelir. Kısa kısa sert sert vurarak dakikalarca siktim baldızı. Amcığından gelen su ve dolgun kalçalarındaki et seslerinden başka ses kalmadı odada. Başlardaki inlemeleri sadece kesik nefes alışlarına ve dur yavaş seslerine acı ile inlemeye bıraktı kendini. Dur dedikçe suratına küçük tokatlar attım. İçinden çıkıp iki elimle sikimi göbeğine doğru okşadım. Göbeğine ve memelerine fışkırıp kendimi yatağa attım. O bir on dakika sonra toparlanıp banyoya yürürken kızarmış koca kalçalarını seyrettim. Baş ucumdaki telefonun kayıt tuşunu durdurdum. Şimdi elimde sik beni diye yalvaran ve depoya da kendini siktirmek için geldiğini itiraf eden baldızın kayıtları ile mutluydum. Piç Eminönü esnafının avukatı da piç olur güzel fikir verdi şerefsiz. Kafamdaki tek soru üçüncü postayı boğazına mı yoksa ağlata ağlata tomurcuk götüne mi attırmak mıydı?
Karı ciddi ciddi içeride yıkanmaya başladı. Bekledim ben de dinlenmiş oldum. Bornoz kafasında havlu sarılı çıktı dışarı. Sen girebilirsin dedi. Sen niye girdin ki daha bitmemişti. Elimle sıvazladığım sikimi gösterdim salağa. Irın kırın etti iki kere yapmadın mı diye şaştı, gitmem için Aras birazdan gelir filan bahanesine sarıldı. Aradım Aras’ı, oğlum adamlar sana çok indirim yaptı bir yemek ısmarla ayıp olur hem köprü trafiğine de kalmazsın rahat gelirsin dedim. Salak suratı daha da salaklaşan Menekşe’ye git bir kahve yap bari üzerine de götünü göğsünü açık bırakacak şeyler giy talimatı verdim. Taşaklarımı yıkayıp çıktım. dev memelerini ortada bırakacak önü açık bir bluz ve mini etek giymiş. Aferin sana dedim. O yatağın kenarında otururken ben ayakta iki yudum içtim kahveden, önüne dikilip suratına iki üç kere sikimle vurdum. İtirazsız sikilecek tam bir mal. Sen yeni boşalmadın mı diye sordu salak. Hap demedim, çok azdırdı memelerin dedim. Başını ağzına soktum, kahvenin ısıttığı sıcak ağzı dimdik yaptı sikimi bir anda. O an karar verdim bakire götünü sikmeli bu karının. Yatağa yanına oturdum. Dev göğsünü bluzunden çıkarıp ucunu dilledim. Hassas memeli karı, avuçladığım diğer meme ucu da uzadı büyüdü hemen. Sütün azalmış dedim Aras mı emiyor her gece. Çocuğu sütten kesiyorum dedi zorla inleyerek. Üstünü çıkardım, sıra ile iki memeye giriştim. Sağdaki memeden istediğimi aldım. Hafif hafif süt damlalarını emdim. İki elim ile iki memeyi kavrayıp parmaklarımı batırdım, ellerimin izi çıktı üzerlerinde. Ben sertleştikçe inlemesi nefesinin düzensizleşmesi arttı. Sol elimi bacakarasına attım. Islak amını saran donunu araladım ve dikilmiş yarağımı içine itekledim. Kucağıma kendisi yerleşince köküne kadar girdi. Gözlerini gözüme dikip dudaklarıma saldırdı. Eme ısıra. İz yapmasa bari. Kontrolden çıkan iri karıyı zor tuttum üzerimde, kendini kaybederek bağırdı. Sol memesine giriştim şimdi. Sikim dibine kadar içinde sadece kalça hareketleri ile sikmeme, artık alıştığım, sik beni sik karını enişte inlemeleri ile karşılık veriyordu. İnsanı sikişten soğutur bu laflar. İki dev memenin arasına gömüldüğümde nefes bile alamıyordum. Kocaman, sert, sütlü. Uçlarına bastırdıkça parmaklarıma beyaz beyaz sütleri damlıyordu. Ölüyorum ben demeye iki üç dakika içinde başladı salak. Kendimi fazla kaptırmadan plana uygun gitmeliyim. İçinden çıkmadan kalın bacaklarını havaya diktim üstüne geçip hızlı hızlı vurmaya başladım amına. Nasıl bir ıslaktır lan bu. Sular fışkırıyor etli amından. İki memesine pençe gibi geçirdim ellerimi. İki göğüs ucu da ikişer parmağımın hapsinde. Nefesi kesilerek öldüm abi diye sayıklayarak boşaldı altımda. Sikim içinde kıpırdamadan şişmiş dudaklarını dişledim öptüm. Amcığı boğum boğum kasıldı. Sert sikince daha çok hoşuna gidiyor değil mi dedim. Yeni boşalmış amı hala kıpır kıpır. Gözlerini açıp kapayıp onayladı. Üzerine iyice abanarak içinden çıktım. Göğüsleri ezildi yayıldı aramızda. Senin yaşında iken ablanı her gece böyle sikiyordum. Sen de her gece sikilmelik karısın ama seni sert sert bağırta bağırta sikmeli. Aras yalıyor mu tatlı amını memelerini saatlerce şanslı pezevenk. Bunu derken aşağıya kayıp memelerini dilledim. Yok abi dedi. Kulağına doğru eğildim. Nasıl sikiyor seni dedim. Dilleyerek göğüslerine indim. Kısa sürüyor abi üstüme çıkıyor hemen iniyor. Dilimi kaldırmadan koca amcığına indim. Bızırımı şişmiş dışarda dilimi değdirince titredi. Amını da mı yalamıyor salak herif. Dilim değdikçe kalçaları oynuyordu. Uzun bir ooo ile çok azzz dedi. Yapma abi oram acıyor biraz. Geniş dudakları dışarda tazecik amcığı uzun uzun dilledim. Tekrar başladı kıvranmaları. Bu son olmasın istediğin zaman gel sikeyim güzel amını dedim. Evet abi geleceğim ohhh. Kocaman amına soktuğum parmaklarım yapıştı birbirine. Şimdi göreceksiniz Menekşe Hanım benden para çarpmanın bedelini. Yukarı tırmandım sikim ile amını fırçaladım. Dudaklarına yapışıp dilimi emdirdim. Etli etli ıslak. Götünü de sikmiyordur. İri gözleri açıldı. Ben sikeceğim şimdi bakire götünü. Suratındaki şehvet bir anda korkuya döndü yine. Olmaz abi. Sikimi sonuna kadar amına kaydırdım yavaşça ay diye irkildi. Olacak dedim. Bağırta bağırta da sikebilirim veya kendi isteğinle verirsin. Başucundaki telefona uzanıp, sesi açtım. Depoya senin sikini yemeğe geldim, istediğin gibi sik beni, koca yaraklım gibi kısımlarını dinlettim sikim içinde üzerine abanmış olarak. Tam bir salak olduğundan anlayamamışsındır dedim. Herşeyi kayda aldım ve bir kopyasını avukatıma gönderdim şimdi de, istediğim zaman da gelir seni istediğim gibi sikerim. Altımdan çırpınarak kaçmaya beni iteklemeye çalıştı. Sikimi çıkardım içimden omuzlarından yatağa bastırdım. Bak dedim aptal karı, döve döve sikerim her yerin morarır akşama da Aras’a anlatırsın eve eniştemi aldım o da beni evire çevire sikti diye. Ben de çıkartırım kaydı kocası sikemiyor diye bu karı cilveleşti beni tuzağa düşürdü buyrun kanıtı. Hayvanın birisin sen oldu cevabı. Evet dedim hayvan gibi sikeceğim götünü üç gün otururken beni hatırlayacaksın. Tam götüm iyileşti derken gelip bir daha sikeceğim amını götünü. Aras’ın beş saniyelik sikini anlamayacaksın bile içinde. Hönküre hönküre ağlamaya başladı yine. Domal lan dedim. Tepki vermeyince bacaklarını çevirip kalçasına çaktım tokatı. Bağırdı. Sus lan dedim apartmanı toplayacaksın başımıza. Sonra vazgeçtim domaltıp sikmekten. Götüne girerken acı çeken suratını görmek istiyorum kaltağın. Çevirdim tekrar karşı koymadan sadece ağlıyordu. Yenilgisine, giden paralarına, birazdan gidecek götüne. Sağa sola krem var mı diye bakındım sonra siktir et ettim. Sanki sevdiğim biri. Bacaklarını havaya dik dedim. Talimatlarıma uydu. Abi canım yanmaz değil mi dedi. Yanmaz dedim ablan bile alıyor senin götün daha geniş. Ne alakası var amına koyayım demedim. Am suları ile ıslanan sikimin ucuna tükürdüm. Tükürüklediğim bir parmağı göt deliğine bastırdım. Zor olacak Menekşe Hanım çok zor. Sikimi amı ile göt deliği arasında gezdirdim. Koca kalçalarına rağmen ufacık nokta. Başını batırmaya çalıştım yok girmedi. İyice elimi tükürükledim kendini rahat bırak bakalım dedim. Salakça bir laf. Karının götünü tecavüz ile sikiyorum rahatla diyerek. Mümkün mü? Baş kısmını elimin yardımı ile içine gömdüm. Bağırmamak için elini ısırdı. Ulan ben bile bağıracağım kremsiz ne zor imiş. Baş kısmı ufacık göt deliğinde hapis kaldı sanki. Manzaraya baktım benim kütük girişin kenarlarını patlatacak gibi germiş. Çıkardım başucunda boktan bir el kremi, bunlar götünü sonrasında daha çok yakar ama beni de içeri sokar. Acısı bitti artık dedim. Yarağımı bitti sen göreceksin şimdi acıyı. Kremi bir iki santim içine parmağımla yaydım sikimin ucuna da biraz sıktım. Başı kolay girdi bu sefer. Yatağın içindeki donunu ağzına bastırdım. Deminki acı hiç bir şeydi salak karı dedim içimden. Korku dolu gözleri. Durmadan altımda çırpınan, bağırmamak için ağzına soktuğum donu ısıran karıya sokabildiğim kadar soktum. Benim bile sikim sızladı. İki elim ile omzuna bastırıp kalan bir iki santimi de dayadım kıçına. Gözlerinden yaşlar akarak ağlıyor altımdan kaçmaya çalışıyordu. Kalın bacaklarını katlayıp tüm ağırlığımı üzerine verince kıpırdayamadı. Zaten iri yarı bir herifim, biraz daha çırpınabilse bu pozisyonda sikim kırılır içinde. Nefessiz kalınca durdu. İçine girdiğim delik sikimin kalınlığından küçük, sikimdeki kayganlaştırıcı yetersiz. Çok sıcak çok dar. Altımdaki karı ise sadece ağlıyor. Geri çekilip bacaklarını açtım. Tepkisi yok artık. Sikimi daha rahat bir açı ile götüne batırmaya başladım. Teslim olmuş beyaz iri vücudu memeleri ben vurdukça farklı yönlere yayılıyordu. İri kalçalarına çarptıkça geri zıplıyordu. Kuru kuruya daracık bir göt. Acıdan stressten alev alev içi. Üçüncü postamın bu kadar hızlı geleceği aklıma gelmezdi. Taşaklarım dayanamadı sikimi saran sıcaklığa. İmzamı atmak için içinden çıktım. Sikimi sıvazlayarak memelerine suratına fışkırdım. Bir sonrakinde de amını dölleyeceğim orospu. Cevap vermeyince boğazını sıktım. Amından döllerinin taşmasını istiyor musun? Evet abi git lütfen dedi. Gitmem için mi söylüyorsun dedim. Buraya kadar gelmişken tokat çakmamak olmaz bastım tokatı. Bir daha benden bir şey tırtıklamak da yok tamam mı amına koduklarım. Yok abi ama bana da baskı yapıyorlar. Kim yapıyorsa onu da sikerim. İyi olur o şıllığa dedi aklı sende zaten, erkek dediğin böyle olacak diye. Kim lan dedim. Kaynanam dedi. Aras’ın anası mı dedim. Yuh artık dedim. Çıktım evlerinden. Bir hamam bulup yıkanırken sikim dikildi cialisten yine. Aras’ın uzun boylu, zayıf, türbanlı anası ha siktir git be oğlum dedim.
161 notes · View notes
seksyazar · 3 years
Text
Öfkeyle kalkan sert siker
Karımın benim neredeyse yarım kadar olan vücudunu altımda eze eze sikiyordum. Nefessiz kaldığını biliyordum, çünkü defalarca söyledi bunu. Her sikişmemiz sonrasında. İnlemeleri uzadıkça uzadı, çırpına çırpına boşalacaktı birazdan. İnce uzun gövdesi, orta boy göğüsleri ve dar kalçaları ile Balkan göçmenliğinin hakkını veriyordu. O kadar huzur dolu ve sakin bir kadındı ki, benim gibi sinir küpü bir adamı bile sakinleştirmişti. Görücü usülü evlenmiştik. Bana iki çocuk verdi, ama vücudu halen aynı incelikte. İş için bir haftadır saçma sapan yerlerde idim. Bunun azgınlığı ile ikinci postaya başlarken karım önce isteksizdi, ama şimdi altımda çığlıklar ile boşalıyordu, dudaklarımı ısıra ısıra. Sert sikişmeme alışması zaman aldı, ama şimdi dudaklarım dişleri arasında uzuyor, tırnakları sırtıma batıyordu. Daha sert sikmemi istermiş gibi beni kendine çekiyordu. Yarağımı saran amcığındaki dalgalanmalar tüm vücudunu saracaktı birazdan. Tam istediğim kadındı, evine bağlı, temiz, sözümden çıkmayan. Genç yaşta babalarını kaybetmiş bir ailenin kızıydı. İkinci postaya başlamak istediğimde, "Yarın yapsak?" dedi. Aslında vereceğim cevabı biliyordu. "Bir sonraki seyahatimde Rus siker gelirim, yat şuraya çabuk!" dedim. Arada orospuları sikmiyor değilim, ama tekstil ve ihracat işinde iseniz müşterilerin doğal ikramı zaten.   Bu lüks ev, iki araba ve huzurlu yaşam belki de karımın hayal ettiğinden de fazlasıydı ve bir dediğimi iki etmedi şimdiye kadar. Boşalmak için götüne sokmaya niyetlendiğimde, "Çok gürültü yaptık, Menekşe duyacak!" dedi. 10 yıl önce evlendiğimizde karım 20 yaşında idi ve dar götüne kalın yarağımı sokmama önceleri izin vermemişti. Ama sonra bir hafta eve uğramayınca, döndüğüm gün ağlaya ağlaya almıştı götüne. Şimdi de kolaylıkla aldığını söyleyemem kalın yarağımı.   Evet, ben seyahatteyken, kızkardeşi Menekşe, dört aylık bebeği ve sümsük kocası ile bize gelmişti. Söylenerek, karımın ağzı ile işini halletmesine izin verdim. Kafasını yatağın kenarından sarkıtarak ağzına dayadım. Karımın küçük ağzı kalın yarağımı emerken en derine girebildiğim bu pozisyonu seviyorum. Aynı anda portakal iriliğindeki memeleri de ellerimin içindeyken boşaldım karımın boğazına... Karım 10 dakika sonra duştan çıktığında, yine zarif, zayıf ve cinsellikten kilometrelerce uzak bir kadınmış gibi yanıma kıvrıldı. Çoğu Türk kadınından uzun gövdesi, benim 1.90'lık boyumun ve 95 kiloluk gövdemin yanında kayboluyordu yine de.  Elinde yine telefon, ailesi ile bitmez tükenmez yazışmalarına başladı. Karıma, "Ne oldu yine? Yat zıbar artık!" dedim. Karım, "Menekşe, (Sesiniz bize kadar geldi!) yazmış!" dedi. Ben de, "Onlar da sikişsinler, bizden izin mi bekliyor onun için de?" dedim. Karımın daha öncesinden anlattığına göre, Bacanak Menekşe'nin göğüsleri sütlü diye doğumdan beri yanaşmıyormuş. Baldızın da sevişirken canı yanmış bir keresinde. Karımla da doğumdan sonra acı ve kuruluk nedeniyle biraz zorluk yaşamıştık, ama kayganlaştırıcı ve arka delik ile sorunumuzu aşmıştık. Karımı haftada 2-3 kere sikmezsem dayanamam. Arada zorlanırsa ağzı kurtarıcısı olur. Sabah kahvaltıda dertleri ortaya çıktı. Şu kızı bu herife vermeyin dediğim sümsük bacanak yine cimrilik derdinde. Düzgün gözüken bir ailenin, eli yüzü düzgün oğlu. Bizimkiler de ona kandı. Ama hayat boyu ana baba parası yemiş, parası olmasına rağmen tüm hayatını beleşe getirmek için karakterini sıfırlamış bir salak olduğunu ilk gördüğümde anlamıştım. Bebeğe kıyafet lazımmış, Tekstilciyim ya, benden beleşe almaya gelmişler. Ulan harcadığınız benzin parası beleşe alacağınız kıyafetlerden daha fazla. Sonradan öğrendim ki, benzin parasını bile anasından almış öküz Bacanak. Kazandığı tüm para ile salak salak ev alan, fakat götüne don almaya, dışarıda iki lahmacun yemeye korkan bir cimri. Baldızım Menekşe dersen ondan da salak. Hem de ablasının tersine, iri yarı, balık etli, alık suratlı bir karı. Karı koca tam da benzemişler birbirlerine, beleş su var desen 100 kilometre yol giderler. Neyse, o gün bebek kıyafetlerini alınca siktir olup gittiler. Olan karıma oldu. Bağırıp çağırdım, "Buraya cibiliyetsizce geleceklerine, para gönder gelmesinler, gözüm görmesin karaktersizi!" diye. Ne mümkün! Birkaç hafta sonra yine bizdeler, "Eve havuz yaptırmışsın, görmeye geldik..." diye çıkıp gelmişler. Karakterli olsalar gelsinler, ama dertleri beleşe tatil yapmak benim evimde. Karım telefonda geldiklerini söylediğinde, sırf suratlarını görmemek için, "Gece iş yemeği var!" diye geç geldim eve. Sarhoşum da hayvan gibi. Geldiğimde çoktan yatmışlar. Ertesi gün öğlene doğru kalktım. Havuz başındalar. İndim yanlarına. İçmeme kızan karım surat yaptı önceleri. Biraz tartışma ile susturdum. Havuzbaşında çocuk ağlaması çekilmez durumda. Hıyar Bacanak da maç seyretmeye gidecekmiş, bana, "Beraber gidelim!" dedi. "İşim var!" diye siktiri çektim. En sevmediğim şey bir lavuk ile oturup maç seyretmek. Bacanak maça gidince ben de çıktım evden, bir saat gezip geldim tekrar eve... Karım ve baldızım halen havuzbaşında idiler. Onlara görünmeden doğruca odamıza çıktım. Pencere kenarına Laptopumu alıp oturdum. Havuzbaşından bebek ağlaması geliyor yine. Pencereden baktım, ikisi de mayolu. Menekşe'nin bir bacağı karımın iki bacağı kalınlığında nerdeyse. Menekşe sudan çıktı, bebeği alıp emzirmek için göğsünün birini çıkardı. Aman Tanrım, sütten daha da irileşmiş memesi kocaman. Baldız daha 25 yaşında ve en az 100'lük memeleri bebeğin kafasından büyük ve sert duruyor. Vücudu dersen, tam yağlı beyaz peynir gibi, bembeyaz. Sert, parlak.  Soyundum, şortumu giyip indim havuzbaşına. Sesimi duyunca toparlandılar, Menekşe hemen gömleğini giydi sırtına. Onlarla ilgilenmeden havuza atladım. Biraz yüzüp çıktım, yanlarına oturdum. Karım, "Menekşe bir şey soracakmış sana... Ben yemeği hazırlayım!" diyerek kalktı. Belli ki yine sinirlerim tepeme çıkacaktı. Giderken de kulağıma yanaşıp, "Her şeyin meydanda, düzgün otur!" dedi. Dar şortta kalın sikim yana kaymış, pencereden gördüklerinin şişkinliğini taşıyor halen. Demin ben sudan çıkarken Menekşe ona kıkırdamıştı demek. Menekşe 10 yıldır benimle korkarak konuştuğundan, yine yüzüme bakmadan korkarak başladı lafa. Yeni bir ev bulmuşlar temelden, 50.000 Liraları eksikmiş, bankalar faiz istiyormuş. Aa ne ilginç ama, enişte faiz istemez di mi? Ziyaret sebepleri havuzu görmeye gelmek değil de, benim parama faizsiz bir iki sene konmakmış yani. Sinirlenmiştim, "Ulan dördüncü eviniz! Almayın paranız yoksa, ihtiyacınız da yok zaten!" dedim. Ağzına bir tane çakasım var baldızın da, bunları eve sokan karımın da. Bebek de ağlamaya başlayınca sinirlerim iyice tepeme çıktı, "Emzir şu sıpanı!" dedim. Baldız, "Sonra hallederim!" deyince, "Emzir, ağlamasın boşuna, yukarıdan gördüm zaten nasıl emzirdiğini!" dedim. Ohh, rengini değiştirecek az bir laf sokma bile rahatlatmıştı beni... O gece tabii karım ile güzel bir kavga ettik. Ama karım ne yapsın, bir yanda ben, bir yanda bacısı, iki arada bir derede kalıyor bu gibi durumlarda. Evlendiğimde sinirimi bilen anamın, "Bu kıza bir fiske vurursan seni evlatlıktan kovarım!" lafı aklımda. O gece karımla kavga üstüne sevişmedik de. Karımın gönlünü almak için, "İyi, yarın öğlene doğru depoya gelsinler, vereyim amına koyum!" dedim... Saat 11:00'de ben bir müşterinin yanındaydım. Bacanak aradı, "Geldik, depodayız! Anamı otogardan alacağım, oradan alışverişe gideceğiz, o yüzden erken geldik!" dedi. Annesine TV aldıracakmış, akşam geri döneceklermiş... Borç veren benim, dert eden benim, para gelmedi bankadan. Bacanağa, "Para bir iki saate gelir, ben de müşteriden çıkınca depoya gelirim!" dedim. Sümsük Bacanak beyimiz bir daha köprü trafiği çekmek istemiyormuş, "Menekşe beklesin o zaman!" dedi. Lan sizin doğru düzgün bir iş beceremeniz de mi bana dert olacak. Ben de, "İyi tamam, Menekşe'yi şöförle gönderirim!" deyip kapadım suratına. Depodaki ofisime geldiğimde Menekşe içerde bekliyordu. Karşımda oturan Menekşe'nin alık alık soruları ile iş yapmaya çalışıyorum. Şerefsiz bir müşteri 150.000 Lira borcu ile telefonlarıma çıkmıyor. Sekreter not bıraktı, baldız ben gelene kadar depodan bir iki çocuk kıyafeti atmış çantasına. Karaktersiz baldız, toplasan 40-50 Liralık mal için beni de rezil ediyor çalışanıma. Sinirden ağzını burnunu kırasım var karının. Bir yandan da Fransa’da fuar seyahati yaklaşıyor, karımla davetliyiz, onu halletmeye çalışıyorum. Sinirden telefonu kıracağım şimdi.   Baldız, "Ben de görmedim Fransa'yı!" deyince, "Gidin görün!" dedim. "Çok masraf! Bize de davetiye çıkmaz mı enişte?" deyince ise sinirlerim iyice zıpladı. Piyango sanki amına koyum. "Kızım, her şeyi beleşe getirerek yaşanmaz. Hele paranız varken bunu yapmak cibiliyetsizlik!" dedim bağırarak. "Ay hemen kızıyorsun enişte, üç kuruşluk bir şey sordum!" deyince, "Üç kuruş ise dilenmeyin amına koyum!” diye bağırdım. "Ne çabuk sinirlendin enişte! Ablam da söyler sinirli olduğunu!" dedi. Aa, evet, nedense beleşçi cimrilere sinirleniyorum. Gerizekalı baldızın karımdan da para tırtıkladığını biliyorum, ama ses etmiyorum. "Bankadan para gelince çekin gidin evinize, ablanı da koydurmayın kapı önüne!" diye bağırdım, sonuna birkaç küfür ekleyerek. Ağlamaya başladı hanımefendi ve "Ben kocama dedim zaten, beni yalnız bırakma diye... Ama ben para istersem sen daha fazla da verirmişsin...." deyince nevrim döndü iyice. "Ulan ne çirkinmişsiniz lan, kocan seni konsomasyona mı bıraktı?" diye bağırdım. Baldızın suratı değişti, yalancı ağlaması durdu, "Öyle deme enişte, sana güveni tam, ama bir iki bin fazla istersem, hayır demezsin anlamında söyledi..." dedi. "Kızım, bana güveni niye tam bilmiyorum, ama ikiniz de mi salaksınız? Karısını bırakıp borç isteyen adamın karısına ne yaparlar bu devirde? Parayı duyunca sizin beyniniz de mi duruyor lan? Sakın başkasına da yapmayın bu aptallıkları!" dedim. Baldız, "Öyle mi düşünülür enişte?" dedi tekrar zırlaya zırlaya. "Ne düşünülecek ki, salak karı! Depoya karı mı gönderilir? Sizin beleş hayatınızı yaşamak için orospuların yemedikleri yarak kalmıyor lan!" diye bağırdım. Bağırışlarım kesin duyulmuştur koridorunun diğer ucundan. O sırada kapı çaldı, muhasebeci kız panik bir surat ile girdi içeri. Bankadan gelen parayı getirmişti. Kız baldızıma bakıp, "İyi misiniz?" diye sorunca, ona da bağırdım, korkudan kaçtı. Bankadan 70.000 TL gelmişti, 20.000 TL de seyahat için istemiştim. Baldıza, "Kaç isteyecektiniz benden yeni planınızda?" diye sordum. Baldız tekrar ağlamaya başlayınca, "Ağlama lan namuslu orospu! Ha sikilmişsin, ha sikilmemişsin, yaptığın düpedüz orospuluk işte! Söyle ne kadar istiyorsun?" dedim. Baldız sümüğünü çekerek, "55.000 iyi olur..." deyince, "Bu kadar lafa ben olsam beş kuruş almadan çıkar giderdim, ne berbat bir aileymişsiniz lan!" diye tekrar bağırdım. Yanına oturup onluk desteleri baldızın çantasına atarken, "Ne diyeceksin sümsük kocana? Biraz güldüm, enişte lütfen dedim, bir beş daha mı kaptım diyeceksin? Sonra da enişte bey amma da salak diye güleceksiniz değil mi?"  Baldız cevap vermeyince, "Yüzüme bak lan orospu!" diye kollarını sıktım, "Aylardır seni sikmeyen kocan seni benim altıma yatman için mi gönderdi?" dedim. Baldız, "Hayır enişte, deme öyle!" diye hıçkırdı. Sikilmeye göndermediğinden ben de emindim, sadece ağır salak ve paragöz idi ikisi de. Baldız, "Bırak kolumu, gideyim!" dedi. Kontrolden çıkmıştım artık, kollarını halen sıktığımı fark ettim. "Ne zaman ödeyeceksiniz bu parayı?" diye salladım vücudunu. Baldız, "Bilmiyorum enişte!" deyince, "Ulan siz adam sikmeye mi geldiniz buraya? Dolandırıcı mısınız? Borç isteyen adam gibi söyler, altı ay, bir sene diye! İki gülücüğe, ablanın hatırına beni mi çarpacaksınız?" dedim. "Amma da uzattın enişte, bok gibi para kazanıyorsun, birazını bize verince batacak mısın sanki?" deyince film koptu bende, "Ulan ben kırkıma gelmişken halen ebem sikilip Eminönü piyasasının itleri arasında köpek gibi çalışmam sizin için mi lan?" diye sağlam bir tokat geçirdim suratına. Baldız tokadın şokuyla yana doğru dönerek ağlamaya devam etti. Aklımda bir iki tokat daha atmaktan başka düşünce yoktu. Tokat için bir daha havaya kaldırdığım elim titriyordu. Baldız yana doğru kıvrılınca eteği koca götüne yapışmış, sıcak havadan ve hafif terlemesiyle altındaki külodun izini iyice ortaya çıkmıştı. Suratına bir tane daha yapıştırmak istiyordum aslında, ama baldız suratını kapamış ağladığından, kıçına yapıştırdım tokadı. Baldız tıkadın şiddetinden ileri doğru sarsıldı ama şeklini bozmadan durdu. Sinirden aklımı kaybetmiş gibiydim, ki bir iki sene önce karıma laf atan bir lavuğu da nasıl dövdüğümü pek hatırlamam. Tekrar yapıştırdım baldızın kıçına okkalı bir tokat. Baldız, "Enişte yapma!" diye aynı pozisyonda ağlarken bir yandan da içi para dolu çantayı tutuyordu. "Senin de, seni böyle yapan kocanın da, kaynananın da hakettiği bu lan!" deyip, kıçına bir tokat, ardından bir tokat daha atıp yanına oturdum. Belinden kavrayıp vücudunu kaldırdım, kalın bacaklarını kucağıma doğru çektim. Şimdi annesinden poposuna şaplak yiyecek bir çocuk gibi kucağımda idi. Bir tokat daha yapıştırdım kıçına. Baldız, "Enişte lütfen, bırak gideyim!" diye çırpındı. "Sus lan orospu!" diyerek bir tane daha yapıştırdım kıçına. Her tokatta baldız can acısıyla bağırıyor, kaçmaya çalışıyordu. Koca götünden çıkan tokat sesi hırsımı artırıyordu. Kıçına yapışmış eteğini yukarı çektim. Pembe renkli ince külodu ve değirmen taşı misali beyaz kıçı çıktı ortaya. İkitane de çıplak kalçasına yapıştırınca tokadı zaten tokattan pembeleşmeye başlayan kıçının bir yanı kıpkırmızı oldu. Baldız bir eli ile eteği geri iteklemeye çalıştı. Külodu kıçında toplanmış, tombul amının yarıkizi top gibi ortaya çıkmıştı. Çırpınarak kucağımdan kaçmaya çalışıyordu, ama kalın gövdesi bile benim uzun güçlü kollarımdan kurtulmaya yetersizdi. Sol kolum ile belini sıkıca sarıp, dizimi biraz yükseltince baldızın kafası koltuğa gömüldü, dizimin hizasındaki kıçı yükseldi. Seri halde sert sert tokatlamaya başladım kıçını, o da hıçkıra hıçkıra ağlamaya... Sikim pantolonumu patlatacak duruma gelmiş ve baldızın yumuşak göbeğine baskı yapıyordu. Kıçında beyaz bir yer kalmayana kadar tokatladım. Bazen sikerken karımın küçük götünü de tokatlardım ama böyle sert değil. Zaten o göt bir tokatımdan küçük baldızımınki gibi vurunca titreyen koca bir göt değil. Beyaz kalın bacaklarının bitiminde şimdi parmaklarımın izi çıkmış ve kızarmış bir göt duruyordu. Tokatlardan ve çırpınmalardan baldız ter içinde kalmıştı. Terden götüne yapışmış külodundan tombul amının çizgisi artık daha çok belli oluyordu. Tombul bir am ve tokattan kızarmış kocaman bir göte bakıyordum. Belini sardığım elimle külodun bir ucundan, diğer elimle de öbür ucundan asılınca kolaylıkla yırtıldı külodu. Baldız, "Enişte etme kurban olayım!" diyerek tekrar kaçmayı denedi. İkitokat daha yapıştırdım götüne, "Sus lan orospu!" diye bağırdım tekrar. Elimi tombul götünün yanakları arasına attım. Hafif terlemiş, ama kuru bir amcık geldi elime. Baldız halen çırpınıyordu altımda. Ensesini sıkıp kanepenin minderine gömdüm yüzünü, çırpınması azaldı. Kendime gelip bıraktığımda boğulacakmış gibi nefes nefese ağlamaya başladı. "Çırpınma amına koduğumun orospusu!" diye tekrar bağırdım. Kapalı bacak arasına tükürüklediğim parmağımı attım. Cildi kaygandı ablasınınki gibi, kocaman fakat biçimli götü göçmenliğin hakkını veriyordu. Etli amına dokundu parmağım, dışı halen kuru idi. Bacaklarını kasmasına rağmen elimi araya sokmayı başardım. Bacaklarını kastığından parmaklarım acımıştı, yine de bir parmağım içine kaydı bile. "Enişte etme!" dedi tekrar. "Darmışsın orospu, ne zamandır yarak yemiyorsun?" dedim. Cevap vermedi, sadece ağlamaya devam etti. Amına parmağımla birkaç gir çıktan sonra parmağımın ucunda o tanıdık ıslaklığı hissettim. Şimdi parmağım daha rahat girip çıkıyordu amına. Baldızım ise, "Enişte dur lütfen!" diye ağlamaya ve çırpınmaya devam ediyordu. Tombul amcığını avuç içi ile ezdikçe refleks olarak kalçası yukarı kalkıyordu. Tokattan kızarmış dev kalçalarının kıpkırmızı arasına tamamen girmişti kalın elim. Amcığını görmek istiyordum baldızın. Kucağımda çevirdim ve hızlıca altından çıkarak dizlerinin biraz üzerine ata biner gibi oturdum. Baldız doğrulmaya çalıştı, ama tokadı gösterince vazgeçti. Amcığı şimdi hemen elimin altında ve gözlerimin önünde idi. Ağlamaktan ve tokattan kızarmıştı suratı, karşımda elleri ile yüzünü kapatmış hıçkırıyordu hafif hafif. Pantolonumun fermuarını ve düğmesini açınca yarağım rahatladı biraz... Ablasının amı ile hiç ilgisi olmayan, hafif bir göbeğin altında şişkin bir tepecik, etli, geniş amcığı vardı. Bir iki haftalık kıllar ile çevrili. Koyu pembe dudakları arasında sanki yıllardır sikilmiş gibi hafif dışa taşmış bir amcık. Ama kusursuz kelebek gibiydi amcığı, saatlerce yalanırdı. Avucumun içini dolduracak kadar büyüktü. Önce çevresini okşayıp, bu sefer iki parmağımı saldım içine. Karımın amcığı gibi avuç içimde kaybolmayan, avcumun içini dolduran bir amcık. Baldız irkildi. Islaklığı ile yarıya kadar rahatlıkla soktum parmaklarımı. Bir elimle de gömleğinin düğmelerini açtım. Gömleğin altında dar bir atlet. Sikecem şu giyim tarzını, memeleri belli olmasın diye kat kat giymiş. "Çıkar üstündekileri!" diye bağırdım. Tepki vermedi. Atleti iki elimle çekiştirdiğimde elleri ile engel oldu. Ama o iki dev memeye ulaşmadan işim bitmezdi. Kalktım üstünden. Baldız doğrulmaya kalkışınca, "Yat oraya, yoksa yarak manyağı yaparım seni!" dedim. Yarak korkusu ile pozisyonunu bozmadan durdu, bir eli ile çıplak bacakarasını kapamaya çalıştı. Masamın çekmecesinde aradığım makası bulup tekrar aynı pozisyonda üstüne oturdum. Pantolonsuzdum şimdi. Baldız bu sefer gözleri kapalı ve kafası yana çevriliydi. Yine benden beleşe aldıkları atletlerdendi bu da. “ Lan dona bile mi para vermiyorsunuz” Sinirim tekrar yükseldi. Makasın soğukluğu tenine değince baldız hemen gözlerini açtı. "Kıpırdama, batırmayayım bir yerine!" dedim. Korkudan büyümüş gözleri ile atletini boydan boya kesmemi izledi. Kesip ikiye ayırmam bitmesine rağmen gözleri hafifçe aşağıda idi. Önü açık Boxerimden yarağımın başı çoktandır çıkmıştı, iyice şişmiş mor başı ona bakıyordu... Baldızın sütyeni önden Çıt-çıt'lı emzirme sütyeni. Çıt-çıt'ı da açınca dev beyaz göğüsleri iki yana yayıldı. Elleri ile kapamaya çalıştı. Boğazını sıkıp yüzüne yaklaştım, "Sikerim o ağzını da, yana koy ellerini!" dedim. Üzerinden doğrulduğumda baldızın elleri yanda, benim bir elim ise amının çevresinde idi. Göğüsleri 100'lük değilmiş, 110'luk imiş. Yakından dev beyaz bir top gibiydi her bir göğsü. Göğüs uçları cildinden beklenmeyecek şekilde koyu kahve. Cildi ise pırıl pırıl doğal olarak kremli gibi. Am dudaklarını hızlıca aralayıp bir parmağımı sonuna kadar soktum. Gerildi bir anda bacakları. Parmağımla ileri geri yaparken içini eziyordum amcığının. Diğer elimi memesine attım. Aman Tanrım, sert, içi silikon dolu gibiydi sanki. Göğüsuçlarını sıkınca, "Yapma enişte, dur!" dedi tekrar. Belli ki hassas bir yerini yakalamıştım. Avuç içimi tükürükleyip göğüsuçlarında daireler çizmeye başladım. Göğüsuçları da kısa sürede avuç içime batmaya başladı. Göğüsuçları gerçekten dut gibi uzadı. Amının içindeki parmağımı çıkarttım, am dudaklarını aralayıp bızırını buldum. Ablasınınki bir nokta gibi iken, bu tombul karınınki ufak bir bilye gibi ortada idi. Bızırını iki parmağımın arasında okşadım. Baldızın ağlaması durmuş, gözleri kapalı, kafası yana çevrili, zorla nefes alıyordu. Üzerine eğilerek bir memesini dillemeye başladım. Elim ile hem bızırına bastırıyor, hem de içinde parmağımı acımasızca ileri geri gezdiriyordum. Baldız teslim olmuştu nihayet, veya yarak manyağı yaparım tehdidi işe yaramıştı. Bu saçma pozisyonda dakikalarca sürdürdüm karıyı parmaklamayı. Amının suları avuç içime doluyordu. Islak avcum amına çarparken çıkan sesler eşliğinde sol memesinin ucunu dillemeye devam ettim. Baldız alt dudağını ısırıyordu. Bir süredir bacakları iki yana açılmış, vücudu hareketsizdi. Elim rahat çalışıyor amında, üzerine abandığımdan Boxerimden taşan sikim ise bacağına batıyordu. "Enişte dur!" diye bağırdı. Ama bu dur sesini parmağımı saran amcığı ve titreyen göbeği dinlemedi. İçindeki parmak sayısını iki yapıp amcığının içini ezmeye başladım, bir elimle de meme ucunu... Baldız iki eli ile yüzünü kapayıp, hıçkıra hıçkıra boşaldı, altımda ses çıkarmamaya özen göstererek. Kalçalarının hafif hafif yükselmesini, tombul amdudaklarının açılıp kapanmasını seyrettim. İçinden çıkardığım parmaklarım birbirine yapışmıştı am sularından. Daha güzeli ise, sıktığım memesinin ucundan damlayan süt damlaları idi... Üzerinden kalktım, masanın üzerinde duran sürahideki suyu kafama diktim. Baldız ise yan dönmüş, eteği ile kıçını örtmüş öylece duruyordu. Bacaklarından tutup kendime doğru çevirdiğimde şaşkınlıkla çırpındı. Bacaklarını katlayarak kanepeye bastırdım iyice ve arasında yerimi aldım. "Enişte hani bir şey yapmayacaktın?" dedi. "Öyle bir şey demedim!" diye bağırdım. katladığım kalın bacakları memelerine kadar yapışmış, top olmuştu vücudu. "Yapma enişte, yakma ikimizi de!" diye tekrar ağlamaya başladı. Yarağım kazık gibi olmuş, onu mu dinleyeceğim. Am sularından parlamış kabarık bir amcık gören taşlaşmış bir yarağım var. Yarağım zaten kalın, ama bu durumda bana bile mor başlı bir canavar gibi gözüktü. Beynimde kan yok'un tanımı buydu. tamamen ortaya saçılmış etli amcığının karımınkinin neredeyse iki üç katı olan dudakları açılmış, yanakları kan dolmuş, ortadaydı. Tombul amcığının dudakları arasına yarağımın başını değdirdiğimde, "Enişte lütfen kıyma bana!" dedi. Sanki Türk filmi tecavüz sahnesi. Boğazını sıkarak kanepeye yapıştırdım. "Öyle bir sikeceğim ki seni, bir daha kimseden para dilenmeyeceksin orospu! Aç ulan gözlerini!" diye suratına yaklaşıp bağırdım. Öpeceğimi zannetti herhalde dudağını kaçırdı. Boynundan kavrayıp kafasını kaldırdım. İki kat olmuştu. Bacakları göğüslerine yapışmış. İçine girecek yarağa yakından bakıyordu. "Bak bakalım, nasıl girecek amcığına koca yarağım!" dedim. "Enişte dur!" dedi tekrar. Yarağımın başını sokmuştum bile ıslak sıcak amına. "Amcığın kavradı bak hemen, ne zamandır yarak yemedin lan?" dedim. Ağlayan gözleri ile içine giren yarağıma baktı, ama cevap vermedi. Havaya kaldırdığım tokatı görünce, "Bu sene yapmadık enişte!" dedi. Ulan Temmuz bitiyor. Hamilelik filan derken, yani yedi sekiz aydır yiyeceği ilk yarak. Biraz daha itekledim. (Enişte dur!) yerine, "Yavaş, acıyor!" dedi şimdi. Acır. Ben bile rahat değilim. Islaklığa rağmen gerildi am dudakları. Kaçışı olmadığını anlamıştı. Gözlerini yine kapamış, bana ve yarağıma bakmıyordu. O kadar parmaklamaya ve boşalmaya rağmen yine de dardı amcığının içi. "Niye yavaş orospu? Kocanın yarağı daha mı küçük?" dedim. Cevap vermedi. Ben de kökledim. Evet kökledim. Dibinde bir yerlere çarpınca bağırdı. Tombul dudakları sanki sikim ile birlikte içeri doğru toplandı. "Yapma dur enişte, çok acıyor!" dedi. Durmadım. Kendimi kaybettim. Başına kadar çıkardım, köküne kadar saplayarak siktim bir süre. Her saplayışımda acı ile bağırdı, suratının şekli değişti. İyice açtığım bacak arasında yarağımı köküne kadar sapladığımda etli kasıklarına yapıştım. Kalın bacaklarına parmaklarımı geçirdim. Bir süre sonra baldızın itirazları durdu ve kafası yana kıvrıldı. Şimdi altımda koca beyaz bir et parçası halinde tepkisiz idi. Bir iki dakikaya sakinledim ben de. İçinde kalarak tekrar yan çevirip üstüne yattım. Deminki top olmuş halinden rahattı. Bacakları hafif açık, kıpırtısız altımda iken, sert dev memelerine kafamı gömdüm. Hareketsiz, ölü gibiydi altımda. Kalçalarımı oynatarak hafif bir tempo ile sikiyordum. Amcığı ne kadar dar idi, karnındaki Sezaryen izi doğumun doğal olmadığını gösteriyordu. Dışını gören geniş bir amcık bekler oysa. Sıra ile uçlarını dilledim memelerinin. Baldız tepkisiz idi, ama göğüs uçları doğal tepkisini verdi. Uzadılar, dikleştiler. Sikişim sakinleştikçe ben de sakinleştim. Amına yarağımı sapladıkça doğal ıslaklıktan çıkan sesler geliyordu. Ne güzel sarıyordu yarağımı. Bir sinir krizi anında karımın salak bacısını sikiyordum. Daha iğrenci, tecavüz ediyordum. Göğsünden boynuna çıktım, sakince yaladım. Yine göğüslerine indim. Boşalmamak için bir süre hareketsiz durdum içinde. Kulağına eğildim, "Sikim büyük mü geldi?" dedim. Cevaplamadı. Alt dudağını ısırmış, ses çıkarmamaya çalışıyordu. Yediği tokatlar, yediği parmaklar, kalın yarağım ile çektirdiğim acı ve tecavüz şokuna rağmen, amı ıslak ve göğüsleri dikleşmişti. Dakikalardır sikiliyordu. Karmaşık bir durumdaydı ve inlememek için direniyordu. "Fransa'ya birlikte gidelim mi, ister misin?" dedim. Bir yandan memesini okşuyor, bir yandan kalçamı çevirerek yarağımı amının içinde gezdiriyordum. Tecavüz pişmanlığı içindeydim, ama yine de asıl istediğim bu genç dolgun vücudu biraz daha eze eze sikmek, her yerini morartmaktı. Yine cevap yok. Tempomu artırdım ve iki elimle kavradığım memesini dillemeye başladım. Meme uçları zayıf yeriydi. Hafifçe inleyip sustu yine. Devam ettim dillemeye. Çok kısa süre içinde dilimin ucuna taze ılık süt tadı geldi. Yarağımı tekrar dibine kadar yerleşip kalçalarımı oynatarak gezdirdim içinde. Boynuna çıktım, "Cevap vermedin?" dedim. "Evet!" dedi nefesi aniden boşalarak. "Hangisine evet, sikimin büyüklüğüne mi, Fransa'ya mı?" dedim. "İkisine de! İkisine de!" dedi. Nihayet bir tepki alabilmiştim. Bir bacağını kanepenin kenarına atarak hızlandım içinde ve az evvel süt gelen memelerine tekrar yapıştım. Bir memenin ucunu sıkarken diğerini emiyordum. "Kocanın yarağı bu kadar yok mu?" dedim. "Yok!" dedi. Daha da hızlandım, "Sevdi mi amcığın bu yarağı?" dedim. Cevap vermedi. Başına kadar yarağımı çıkardım darbeli sokmaya başladım. Tekrar sordum. "Evet!" diye bağırdı. Baldız artık tutmuyordu kendini, inlemesi kesik kesik bir ıhlama. Ucundan süt damlayan memelerini okşadım, emdim çocuk gibi. Ağzımın içi süt ile dolmuş, dudaklarımın kenarlardan sızıyordu memelerine. "Enişte, çok büyük, büyük!" diye inliyordu. Elimi kalçalarına indirip az önce tokatladığım sert dolgun götünü avuçladım, yapıştık birbirimize, tekrar memelerine saldırdım. kalçaları kocaman, ama genç ve sert idi. Hep iki yana sarkık duran elleri ile başımı kavrayıp memesine bastırdı iyice. Bir bacağını bana doladı. O da katılmıştı artık bu sikişe. Kafam kadar memelerinin içine nefessiz gömülmüş kedi gibi dilleyerek süt içiyordum. "Enişte bittim ben!" diye inledi. Köylü lan bu karı, bittim ne demek. Belime sardığı bacağı titriyordu. Amının diplerinde de aynı titreme. Memelerinden ayrılamıyordum. Dilimi iyice bastırdım, aynı anda da yarağımı. Taşaklarımın sırıl sıklam olduğunu hissediyordum. Amının girişi kalın sikimi sıkıyordu, dayanılacak gibi değildi. "Yeter enişte!" demesi üzerine bir iki git-gel yapabildim sadece. Titreyen ve yarağımı kavrayan amcık işini görmüştü. Sanki birileri taşaklarımı sıktı, içimden fışkıran döller bitmek bilmedi...   Ben durunca, "İçimi yaktı!" dedi. Ağzımda meme bir süre kaldım. Sikim inmedi. Çıkarmadan devam edebilir miyim diye düşündüm. Çalan telefonu için omzumdan itekledi. İçinden çıktım. Baldız, "Kocam! Ne diyecem ben şimdi?" deyince, "Eniştem yeni geldi dersin!" deyip, dik duran yarağımı gösterdim. Güldü ilk defa. Gömleğini ve sütyenini alıp elinde telefonla tuvalete doğruyürüdü. Ben de yerdeki kıyafetlerimi alıp giyindim. Depodan bir atlet bir külot getirip tuvaletin kapısına bıraktım. Kanepenin bir minderi döl ve am sularından renk değiştirmişti. Silip ters çevirdim. Şöförü çağırdım. Baldız giyinmiş ve makyajını yenilemiş halde çıktı. Konuşmadık hiç. Para dolu çantayı aldı gitti... 
271 notes · View notes
seksyazar · 3 years
Text
xhamster şifremi sonunda buldum ve orada kalan bir kaç hikayeyi kurtardım. Sağolsun bazılarını kraliçemiz “gercekhikayem” beni kırmayıp yayınlamıştı. Ben de bir ikisini buradan paylaşayım.
10 notes · View notes