Sevdiğim adamın sadece rujuma bakarak erekte olması dünyanın en tatlı iltifatlarından biriymiş. Güçlü hissettiriyor kadınlığa dair, samimi ve ilişkiye ait. "Beni istiyor." diyor içimdeki ses. "Dudaklarımı ve onlara bir şeyler yapmayı. Onları ikimizin de keyfi için kullanmayı istiyor. Beni istiyor." diyor insan kendine. Gecelerime sığdıramadığım, tüm sınırlarımı zorlamaya gönüllü olduğum, altında adını sayıklarken daha aşık olmayı kabullendiğim ve teninde huzuru bulduğum adam, beni istiyor.

Güzel öpücüklerimle dağılacak onlarca rengim olacak senin için. Birlikte dağıtacağız. Bazen dudaklarımızda, bazen boynunda, bazen bambaşka...

Seninle başka bir enerji salık verdim artık dünyaya. Bedenim bu dakika itibariyle toza da dönüşse, bu boşlukta biriktirdiğim koyu kırmızı ve gece mavisi, pırıltılı bir kütle seni olduğu yerde kaynarken ve şekil değiştirirken sevmeye devam edecek.

Aklıselim durağanlığımın, kudurmalarımın, hayallerimin ve tüm gerçekçi umut dolu hallerimin en önemli baharatısın.

Seni çok seviyorum. Seni sevmek düşüncesi bile içimi gıdıklayacak kadar çok seviyorum. Yaptığım en güzel plan, ömrümüz olacak.

İyi ki

İki çift dudak bir araya geldiğinde insanın göğsünden yük kalkması çok ilginç. Nefesi tutmak ömrü uzatıyor hatta, öyle bir şey. Dilinin sıcaklığı, o anda gözlerim kapalıyken bedenimin herhangi bir yerine dokunma ihtimalinin heyecanı... Her şeyin aynı anda tatlı olabildiği ilginç bir gerçeklik. Ciddi şekilde tadı olan anılar veriyorsun bana. Mesela bu gece. Tanımadığım bir arabada dudaklarımı öptüğün an, ettiğimiz medeni ve samimi sohbetin ardından içim rahat, biraz daha tanımış oldum hayatımdaki erkeği. Bir cinsin tanımına yakışacak kadar insan ve aynı zamanda ona olan ümidimi arttıracak kadar iyisin. Bilsen. Kendimden başka birine böyle hayranlıkla bakmak, sağlıklı bir sevgiyle içimin gitmesi...Bayılıyorum bu duygulara. Erkenden uykunun gelmesi de şirin geliyor, arabadayken sol elinle vites değiştirebilmen de, bacağıma büyük gelen ellerin de. Benim dolgunluğuma bile yetecek kadar büyük bir erkek oturuyor yanımda. Göğsünü de sırtını da yatak yapacağım kendime, öyle büyük. Kalbin atarken iki milim oynuyorum yerimden. Karakteri de bedeni de güçlü. Nereden bakarsan bak bir şövalye işte.

Seni çektiğim gerçekliği tamamen dağıtacağım zamanı geldiğinde. Geri dönüş yollarını kapayacağım. Biliyorum dönmeyi istemeyi bırak, aklına dahi getirmeyecek o temiz gönlünden geçirmeyeceksin. Kalbimle, ruhumla, ellerimle bağlayacağım seni hayatıma evet; ama yine de bambaşka bir gerçeklik yapacağım eskisi yerine. Öyle ki, en travmatik anıları bile yoldan geçen bir araba kadar umursayacaksın. Yarım nefes süresi. Sonra içinde bulunduğun gün, gece, koku ve tat ağır basacak. Ben de olacağım yanında. Ellerinde, bilmiyorum belki kucağında.

“Ne kadınsın yahu...” diyeceksin. Uzanıp boynundan öpeceğim ben de. Seninle birlikte oldum diyeceğim. Sen hep yanımdaydın. Eşlik ettin, ışık tuttun, beni korudun. Fırsatım oldu. 

İyi ki seninleyim. İyi ki sevgilinim. 

Tatil Sonrası

Memleket yanıyor. Biliyorum. Gerçek anlamda. Kafamı rahatlatmak için iki tane içtim, şimdi oturdum yazıyorum. Biliyorum bu günler geçecek. Yazdıklarım kalacak çünkü. Yazım yanlışının da ağzına ettim az önce. Neyse. Tam sarhoş seslenmesi olacak bak birazdan.

Metin...

Çok başka birisin. Bambaşka hatta pek çok zaman. Sırtımda hak görünen yükleri üzerimden alıp, açılan boşluklarda kanat çıkartıyorsun. Bana yine " Ben bir şey yapmadım." diyorsun içinden, biliyorum. Yaptın sevgilim. Sandığından çok daha fazlasını üstelik. Görmediğim değeri, doğru düzgün gösterilmesini, aşkın nasıl tatlı gözden okunabileceğini ve arttıkça görüleceğini seninle anladım. İstediğim çok şey var. Yapmaya niyetliydim evvelden ama artık eskisi gibi değil. Tutku oraya da bulaştı. Bambaşka bir noktada arzuluyorum artık geleceği. İçimdeki tüm sesler bir ağızdan adını fısıldıyorken, önümdeki günleri hayal ediyorum. Senin omuzlarında geçecek geceleri. Mızıldanmalarıma ilaç olacak şefkatini. Yumuşak saçlarını kestikten sonra, uzun saç hiç sevmediğim halde sende aşık olduğum için muhtemelen "Aşkım, yine uzat n'olur?" deyişimi...

Seninle içmek çok güzel. Seninle sevişmek çok güzel. Seninle kadınlığımı keşfetmek çok güzel. Seninle her şey çok güzel. Seninle güzel olanların listesini düşünürken Mart'tan bu yana ne varsa yaşadıklarımı hatırlamak da çok güzel. Sen çok güzelsin. Birlikte attığımız her adımı aklımın içinde sevimli bir yaratık sever gibi okşuyorum. Ne varsa çektiğimiz, çevremize biriken şefkat dilencisi aciz varlıklar da dahil, hepsine yayıyorum bizden biraz. Öyle taşıyoruz çünkü. Taşıyoruz sevgilim.

Muhteşem ya.

Gerçekten.