Tumgik
ruyaningunlugu · 8 years
Text
Lavinia
Güzel başlayıp güzel biten her gün dün gibi, güzel başlamasını umut edip de hüzünlü biten çok gün tanır herkes, insan böyle hüzünlü günler de yakın ister, can ister, arkadaş ister, bazen annesinin dizlerine kapanıp ağlamak ister, bazen bir omuz ister ama hep ister. İmkansız diye bir şey olmadığını bilip bilmiyormuş gibi yapar bazen insan, ve sonra zamanın nasıl geçtiğini anlamaz. Bu dünya garip, insanlar garip, yorgunluk nedenlerimiz isteklerimiz, beklentilerimiz hayat öyle bir kargaşa ve ben balkonda saksıda bi lavinia izlediklerim, istediklerim, hayal ettiklerim hüzünlü bi çerçeve gibi bugün sanki inci inci ağlarım, yağmur tanesi bile dokunsa kirpiklerime rüzgar meltem meltem estiğinde tutuyorum damlaları, ve en çok da neyin var dediklerin de -havalardandır demek üzüyor insanı mutlu bir gün olmadın bari mutlu bir gece ol haydi güzel gün değişiver ben de bir şeyler mi eksik? Fazla mı çoğu şey diye düşünmekten kurtulayım.
Lavinia
66 notes · View notes
ruyaningunlugu · 8 years
Text
bazen nasıl davranmam gerektiğini bilemiyorum ve yanımdaki insanları kendime ay kadar uzak hissediyorum. ben samimiyet istiyorum. bunun haricinde hiç kimseden hiç bir zaman bir beklenti içinde olmadım. insanların ikinci bir yüzünü görünce, üzülüyorum. oysa hayatımda yer almak için kimsenin ne ikinci bir yüze, ne olmadığı biri gibi görünmesine, ne de hissetmediği halde yüzüme parlatılmış sözler söylemesine hiç gerek yok.. ben herkesi her zaman olduğu gibi kabullendim ve beni de olduğum gibi kabul etmelerini bekledim. çünkü ben sevdiklerimin ne kusursuz olmalarını ne de o meşhur "sütten çıkma ak kaşık" olmalarını bekledim. hem kusuru güzel bulduğum anlar bile oldu sevdiğim insanlarda; "nazarlık" gibi mesela. ama değer verdiğim insanların benim gibi düşünüp, hissetmediğini gördüğüm zaman canım acıyor..
1 note · View note
ruyaningunlugu · 8 years
Text
sırf başlayıp bitirebildiğim bir hikayem olsun diye, bıktım ardımda yarım kalmış hikayeler taşımaktan. çünkü bizzat ben, yarım kalmış bir niyetim. anlamlarını bilmeden sevdiğimiz şarkılar var ya. işte biz böyleyiz... sesin, kıvrılıp büküldüğü yerde ıslanıyor gözlerimiz. hayat, sahip olduklarımızın dışında kalanlarmış meğer.
1 note · View note
ruyaningunlugu · 8 years
Text
hayatımda hiçbir zaman pişman olmadım.. hatalarım oldu elbet ama geriye dönüp baktığımda "bunların hepsi sana bir tecrübe" dedim, kendi kendime. bir daha yapmazsın olur biter.. İnsanlara bazen "içinizden geldiği gibi" davranarak birçok taviz verirsiniz ama düşünüp taviz verdiğiniz insanları tarttığınızda, aslında onların sizin bu tavizlerinize alışmış olduklarını ve sizin için kıllarını bile kıpırdatmadıklarını görürsünüz. bu büyük bir hayal kırıklığı evet ama sürekli aynı hataya düşüyorsanız eğer, bu sizi aptal değil tam tersine iyi biri yapar. bırakın siz iyi olun başkaları için. sizi küçücük bir alınganlığınızda garipsiyorlarsa ya da bir sürü mazeret sunuyorlarsa; siz kimseye zorla kendinizi kabul ettiremezsiniz ve onları kendi hallerine bırakıp yolunuza devam etmelisiniz. mesela gidin yeni birilerine iyi yüzünüzü gösterin. "e hayat hep böyle mi geçicek?" derseniz de: hayat her zaman iyilerin yanındadır. elbet bir gün kıymetiniz anlaşılıp size geri dönüşler olacaktır. o zaman da eğer yine taviz verirseniz, bu sizin kendi hatalarınızı sürekli olarak tekrar etmenizden kaynaklı, "iyi niyetiniz" olacaktır. bazen oturup dinlenmek gerekir, düşünmek, eğriyi doğruyu tartmak.. bu hayat sizin ve seçtiğiniz insanlar da siz istediğiniz sürece hayatınızda. Bunu hiçbir zaman unutmamak gerekir..
1 note · View note
ruyaningunlugu · 8 years
Text
tuzu uzatır mısın hayat
insan bir şeyleri unutmak zorunda olmamalı, bir şeyleri unutmak zorunda bırakılmamalı. ne biliyim dün mutluluk sebebi olanların bugün “üzüntünün” kendisi olmaları çok saçma. kaşıkla verip sapıyla çıkaracaklar illa. kafam basmıyor bazen, gofret bile paylaşmaya değmeyecek olan insanları hayatına ortak etmek nasıl bir akıl noksanlığı. ne kadar da çok değer vermişim. değmezlermiş, keşke hiç vermeseymişim çikolatanın fıstıklarını..
0 notes
ruyaningunlugu · 8 years
Text
nefret ettiğim iki şey arasında seçim yapmak zorundayım. ya aklımın tiksindiği düşleri seçeceğim ya da duyularımı dehşete düşüren eylemi; başka bir deyişle, hamurumda hissedemediğim eylem ya da şimdiye kadar hiç kimsenin mayasında olmayan düş. hayatımı döktüğüm, hem de sırf onlar için var olan bir açık yüreklilikle bunu yaptığım bu sayfalar var ya, onları yeniden okudum ve şimdi kendimi sorguluyorum. bütün bunlar nedir, neye yarar? bir şeyler hissettiğim zaman kimim ben? var iken, ölmekte olan, hangi şeyim? kendi benliğimin ne kadar derinine dalarsam dalayım, düşlerdeki tüm yollar beni kaygı dolu düzlüklere çıkarıyor.. ben böyleyim işte, işe yaramaz ve duyarlıyım. İster iyi olsun ister kötü, bütün coşkulara olanca varlığımla kaptırabilirim kendimi. ne var ki asla kalıcı bir duygu, asla ruhun özüne nüfuz eden kalıcı bir heyecan duyamam. her şey ilgimi çeker ama hiçbir şey beni avucunda tutamaz. durmaksızın düş kurarak, yapılmadık iş bırakmam. karşımda konuşan kişinin yüzündeki mimikleri, en ince ayrıntısına kadar yakalarım. cümlelerindeki milimetrik sapmaları fark ederim. ne var ki, duyduğum halde asla onu dinlemez, bambaşka şeyler düşünürüm ve aramızda geçen konuşmadan en az anımsadığım, o sırada sarf edilen sözler olur..
1 note · View note
ruyaningunlugu · 8 years
Text
hayatında, sürekli kanadığı için üstünü bantlarla örttüğün bir yara düşün. o yara, gün gelip gerçeklerle yüzleştiğinde ne kadar kanayabilirdi? bu kadar kanamamalıydı.. o yara, benim için bir doğum lekesi olarak kalmalıydı ama ben eşelemeye, üstüne gidip onunla ilgilenmeye devam ettikçe daha da kanadı. cesaret nedir senin için? benim için, hiçbir yönünü düşünmeden atıldığım bir serüven.. ben cesaretimle birlikte o yarayla oynamayı seçtim. pişman mıyım peki? hayır asla!.. çünkü, kimse kendi yaptığı seçimler için kimseyi yargılayamaz. sadece şükrediyorum ki; o yara ile oynarken kanattığım yerlere kimseyi dahil etmedim. kendi acımı kendi kendime, kimseyi incitmeden kendi içimde yaşadım.
0 notes
ruyaningunlugu · 8 years
Text
isteyip istemediğimi doğru dürüst bilmediğim, fakat neticesi aleyhime çıkarsa istemediğimi iddia ettiğim bu nevi söz ve fiillerimin daimi bir mesulünü bulmuştum: buna içimdeki şeytan diyordum, müdafaasını üzerime almaktan korktuğum bütün hareketlerimi ona yüklüyor ve kendi suratıma tüküreceğim yerde, haksızlığa ve tesadüfün cilvesine uğramış bir mazlum gibi nefsimi şefkat ve ihtimama layık görüyordum. halbuki ne şeytanı azizim, ne şeytanı? bu bizim gururumuzun, salaklığımızın uydurması… içimizdeki şeytan pek de kurnazca olmayan bir kaçamak yolu… içimizde şeytan yok… içimizde aciz var… tembellik var… iradesizlik, bilgisizlik ve bunların hepsinden daha korkunç bir şey: hakikatleri görmekten kaçmak itiyadı var…
0 notes
ruyaningunlugu · 8 years
Text
sen beni unutabildin mi, bilmiyorum. ben seni aramıyorsam, biraz alıştığımdan, biraz aldırmadığımdan, biraz aldatılmışlığımdan. en çok farkında olduğumdan.. aslında ben seni aramıyorsam canım, üzerine toz kondurmazken, çamura saplandığını görmeye tahammülüm olmadığından.. ben seni bıraktıysam, sana tutundukça ellerimi parçaladığından, inceldiğinden, kopacak olduğundan.. ben seni bıraktıysam, senin tellere takılan uçurtmalar gibi yırtıldığından. bir daha seni göklere yükseltemeyecek olduğumdan. ben seni bıraktıysam, acıma merhem değil, tuz olduğundan. aradığım parçalarım olamadığından değil, var olan parçalarımı da kaybediyor olduğundan. ben seni bıraktıysam, senin beni satın almaya meyilli, benim ise seni satmaya gönüllü olmadığımdan.. bir de artık, namertçe kaçtığından kavgalardan.. yatağındaki dağıklığın, yüzüne yansıdığından. bir otel odası gibi ucuzlaştırdığından sevişmeleri. ellerin bir başka tene dokundukça sihrini kaybettiğinden.. artık gecelerimi asilleştiremediğinden. korkularımı yenemediğinden.. papatyalara "seviyor" dedirttiremediğinden.. kısacası: ben seni bıraktımsa, senin yüzünden.
2 notes · View notes
ruyaningunlugu · 8 years
Text
seni bir ben en iyi tanımlarım, bir başkası sadece özet geçer..
0 notes
ruyaningunlugu · 8 years
Text
hayatımda olmayabilirsin, konuşmuyor olabiliriz, sesini duymuyor olabilirim, ellerini tutamıyor olabilirim, gözlerine doyumsuz bakamıyor da olabilirim, ama bunların hiçbiri; seni hissetmeme engel değil, sevmeme de..
0 notes
ruyaningunlugu · 8 years
Text
neden bitti biliyor musun? inanmaya gücüm kalmadığı için, bitti. ne olursa olsun her defasında peşinden geldiğim için, bitti. incittiğin yerler daha geçmedi diye, bitti. senden vazgeçmem sandığın için, bitti. uğruna gösterdiğim sabrı anlamadığın için, bitti. zerre kadar değişmeyeceğin için, bitti. SEVİYORUM, dediğin ama SEVGİNİN uğruna hiçbir şey yapmayacağını gördüğüm için, bitti. BİTTİ: zor oldu ama BİTTİ.
0 notes
ruyaningunlugu · 8 years
Photo
Tumblr media
www.facebook.com/sessizdortlukler
61 notes · View notes
ruyaningunlugu · 8 years
Photo
Tumblr media
12 notes · View notes
ruyaningunlugu · 8 years
Photo
Tumblr media
Aramızda yirmibeşbin kilometre Sen kıştasın ben yazdayım Sen bir yarısında dünyanın Ben öte yarısındayım Yine de bırakmıyor ellerimi yokluğun.
— Aziz Nesin
165 notes · View notes
ruyaningunlugu · 8 years
Photo
Tumblr media
-keskinbirhan/fakirkene
157 notes · View notes
ruyaningunlugu · 8 years
Text
“İnsanlar sevilmeye alışık değil. Sevildiklerini duymak onları korkutuyor, mutlu olmak yerine panik yapıp kaçışmaya başlıyorlar. Oysa tüm söyledikleri sevilmek istedikleri. Şaşkınlık içindeyim Ç. Bunca zamandır ne için uğraşıyormuşum bilmiyorum. Gerçek sevgiden kaçmak isteyen bir varlığa sevgiyi nasıl ögretiriz? Bir fikrin var mı? Ben pes ettim, yakında sen de pes edecek gibisin.”
316 notes · View notes