Tumgik
roady-bar-blog · 7 years
Text
Fotoğraflarda gülen insanlar görmekten bıktım amk bu ne hal, çocukken serotonin havuzuna falan mı düştünüz?
0 notes
roady-bar-blog · 7 years
Text
Ulan ne kadar başarılı bir sistem kurulmuş valla düşmem düşmem diyordum beni de ele geçirdi ibneler sonunda
0 notes
roady-bar-blog · 7 years
Text
O değil de sayın HBO artık uğraşmayın son bölümü  falanda atın da kurtulsun millet amk
0 notes
roady-bar-blog · 7 years
Text
Bazen oturup bugüne kadar nasıl hayatta kaldığıma şaşırıyorum.
0 notes
roady-bar-blog · 7 years
Text
Sanırım sona yaklaşıyorum gençler. Bugün kendimi arda kural gibi hissettim. Yaklaşabileceğimi hiç sanmamıştım
0 notes
roady-bar-blog · 7 years
Text
Damağımda biraz ölüm tadı var
0 notes
roady-bar-blog · 7 years
Text
İnsanın sosyal bir varlık olma zorunluluğu olması aksi takdirde her gün biraz daha delirmesini kim ayarladıysa onun amk
0 notes
roady-bar-blog · 7 years
Text
Gecenin son kadıköy-beşiktaş vapurunda umarsızca sigara içenler kulübünden selamlar. Bugünde hayattayız. Tekrardan tütüne başlamak için elverişli bir gün. Şehvet dolu mimikleşen çiftlerin arasından kayıp bir yanlızlık ve gece takılan güneş gözlüğüyle anlatıcak pek bir hikayem yok. Hayatta kalın. Böylesi daha iyi.
1 note · View note
roady-bar-blog · 7 years
Text
Tek merak ettiğim bunca insan bir yalanı mı yaşıyor yoksa garip olan ben miyim?
0 notes
roady-bar-blog · 7 years
Text
Yok bir şey olmaz ben şuracıkta ölüveririm
2 notes · View notes
roady-bar-blog · 7 years
Text
Sizin en sevdiğiniz şarkıları dinleyen birisi olması ve birbirinizi tanımamanız çok güzel değil mi?
2 notes · View notes
roady-bar-blog · 7 years
Text
- Ne yapacağımı bilmiyorum
- Ne demek ne yapacağımı bilmiyorum?
‘‘ Tam olarak bilmiyorum’’ dedim son kullanım tarihi geçeli 2 gün olmuş biramdan yudum alarak.
- Sadece depresyondasındır, biliyorsun, bu durumdan çıkınca yine kendi yolunda ilerleyeceksin ve
- Hiç bir zaman kendi yolumda hissetmedim ki, yani sen şu an öyle mi hissediyorsun?
- Benden konuşmaya gelmedik buraya, ne zaman fark ettin işlerin yolunda gitmediğini?
- Bilmem... liseye başladığımdan beri?
- 10 seneden mi bahsediyorsun?
- Kendi varlığımı mantık çerçevesinde fark ettiğimden beri
- Hiç kendini bir yere ait hissetmedin mi?
- Tabii ki öyle yerler, zamanlar oldu. Her şey gibi onlarda bitti. Uzun zamandır da öyle yerlerde bulunmadım.
- İlk olarak kendini kabullenmelisin çünkü kendini değiştiremezsin.
- Yanlış. Kendimi değiştirebilirim. Değiştiremeyeceğim tek şey bu gezegende yaşamam.
- Haklısın ama anla ne demek istediğimi. Bazı özelliklerini değiştiremezsin. Boyunu, beynini, bazı karakteristik özelliklerini...
- Bunları kabullenmek beni bir yere ait mi hissettirecek?
- Tamam daha derinlerden gitmek istiyorsan, öyle yapalım. En son ne zaman seviştin?
- 1 sene olmuştur.
- En son ne zaman aşık oldun?
- yaklaşık 2 sene önce.
- Sanıyorum ki en son aşık olduğun kişiyle seviştin o zaman. Onu özlüyor musun?
- Zaman zaman
- Hiç yalnız hissettin mi kendini?
- Her zaman.
- Bu hoşuna gidiyormu?
- Bir kaplumbağa kabuğunu ne kadar seviyorsa o kadar
- Yalnızlıktan bıktığını kendine ne zaman inkar etmekten vazgeçeceksin?
- Yalnız olmadığım zaman
- Uyuşturucu kullanıyormusun?
- Artık kullanmıyorum.
- Ne kadar kullandın?
- 7-8 sene
- Neden bıraktın?
- Yeterince kullandım
- Bunun sana geri dönülemez bir zarar verdiğini biliyorsun değil mi?
- Kafamı siktiğinden bahsediyorsan, evet biliyorum.
- İnsanları seviyor musun?
- Neden seveyim?
- Yani yeni biriyle tanışsan ona güvenir misin?
- Neden güveniyim?
- Böyle gidersek sana yardımcı olamam.
- Sen kimsin ki bana yardımcı olabileceksin. Sen bensin. Ne zaman balkona çıkıp sigara içmeye karar versem kafamı siken bir sesi neden dinleyeyim.
Son kullanma tarihi geçeli 2 gün olmuş biramı bitirip, ardarda 4 kere çalan şarkıyı kapatıp salona geri döndüm. Yağmurlu ama soğuk olmayan bir günü dolapta marinelediğim eti pişirerek bitirmeye hazırlanıyordum. Kulağa geldiği kadar kolay bir hazırlık değildi.
3 notes · View notes
roady-bar-blog · 7 years
Text
Kapıyı ve balkonun penceresini açıp evi havalandırdım. Sonunda yağmurlu olmayan ılık bir gündü. Kendi gizli förmülümle soğuk kahve yaptım. Çokta gizli değildi aslında, önemli olan buzları doğru şekilde parçalamak ve doğru oranda baileys’ti. Ve tabiki de süt. Sadece suyla yapılan kahve, kötü bir yastıkla uyumaktan daha can sıkıcıdır. Kültablasını boşaltıp temiz bir sayfa açtım. Sadece seni veya beni hatırlatacak şarkılardan oluşan listemi açtım. Bunun için de uğraşmadım çünkü dünyadaki kulağa güzel gelen bütün müzikler zaten o listedeydi. Bu arada 4-5 gündür uyurken tutkulu bir örümcek bir yerlerimi ısırıyor sanırım. Yada tekrardan yaşamaya alerjim başladı.
Yağmurlu bir günde çimleri sulamadığım için suçluluk hissediyor gibi his vardı üstümde. Bisikletime binip sigara almaya gittim. Arada bir zinciri atsa da eski dostum işini yapabilecek yaştaydı. Yaşlı bıyıklı bir amcadan o özlediği bol yağlı tamiri hakediyordu. Kasada sahibinin karısı olan yaşlı kadın vardı. Her şeyi hesaplaması ve Pos makinesini kullanması günler sürebiliyordu. O günler geçerken sahildeki kedileri boşladığımı farkettim ve 2 tanede kedi maması konservesi aldım. Sahile sürdüm gıcırdayan bisikletimi. Artık beni tanıyordu şerefsizler. Poşetin üstüne mamaları dökerken izdiham çıkabiliyordu o yüzden olabildiğince hızlı bir şekilde yaymaya çalışıyordum mamayı. Sahile bakan yolun sonunda eski model kırmızı bir wolkswagen golf’ün içinde tek başına ağlayan bir kadının beni izlediğini farkettim. Ağlamak için hem güzel hem de üzücü bir yerdi. Ben bile daha o safhaya gelememiştim. Ama hakkımı yemeyeyim, bende ağlarken izlemek için hem güzel hem de üzücü bir sahneydim. Yaklaşıp camına tıkladım. 40 yaşlarında kahverengi küt kesim saçlarıyla biraz korkmuş ama korkmadığını takınan suratıyla ‘‘ne oldu’‘ anlamında kafasını salladı. Sigara paketinden bir dalı uzatıp gösterdim. Camı tamamen açmadan uzanıp aldı. Çakmağının olup olmadığını sordum. Ağlamaktan sesi bozulmuş haliyle ‘yok’ anlamında yine kafasını salladı ve uzanıp yakmamı bekledi. Sigarasını yaktıktan sonra ince bir ses tonuyla teşekkür etti nazikçe burnunu çekerek. Bende kısa bir gülümsemeden sonra bir şey söylemeden uzaklaştım. Sigaran olduğu halde başka birisinin seninle sigarasını paylaşması yanlız değilsin anlamına geliyordu sanırım. Modern zamanın sarılma devinimi. En azından ben öyle hissetmiştim.
Bir kaç hava aldıran ve anlatmanın gerçeğini hissettiremeyeceği turdan sonra eve geri döndüm. Öğlen 5 te uyandığım için döndüğümde hava kararmıştı. Işıkları ve aptal kutusunu açıp bir tane budweiser alıp bizim müziklerimizin çalmaya devam ettiği balkonuma geri döndüm. Elektrikli ısıtıcıyı açıp masada duran 7 şiir kitabından rastgele bir tanesinin bir sayfasını açtım.
‘‘Odalarda ışıksız iki aslan,derinliğine iki atla sevişirdi.’‘
2 notes · View notes
roady-bar-blog · 7 years
Text
Seninle karşılaşma ihtimalim olmayan bir şehirde nefes almak çok garip.
2 notes · View notes
roady-bar-blog · 7 years
Text
Pardon
Aklımı unutmuşum da onu alıp çıkacaktım.
2 notes · View notes
roady-bar-blog · 7 years
Text
Yorgun bir jupiterim göz bebeğinde parlayan.
2 notes · View notes
roady-bar-blog · 7 years
Text
Bu aralar kendimi bir “bakire kalarak öldü" gibi hissediyorum.
2 notes · View notes